Pestisit kullanımı haşere veya fungal istalayı önlemek veya yabani otların uzaklaştırılmasını sağlama açısından oldukça önemlidir.

Benzer belgeler
*Türden türe değişkenlik gösterir. *İnsanın sadece barsak mikroflorasında 100 türün üzerinde 100 trilyondan fazla bakteri mevcuttur.

SÜT ENDÜSTRİSİNDEKİ YARARLI MİKROORGANİZMALAR

GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

UYGULAMALI MİKROBİYOLOJİ LABORATUARI

Mısır silajında EM-silaj kullanımının etkileri

Besinlerin fermentasyonu

GIDALARDA BİYOJEN AMİNLER VE ÖNEMİ

12 HÜCRESEL SOLUNUM GLİKOLİZ VE ETİL ALKOL FERMANTASYONU

HAYVAN BESLEMEDE BİYOTEKNOLOJİ PROF.DR. SAKİNE YALÇIN

Metabolizma. Metabolizmaya giriş. Metabolizmaya giriş. Metabolizmayı tanımlayacak olursak

TÜRK GIDA KODEKSĐ FERMENTE SÜT ÜRÜNLERĐ TEBLĐĞĐ (TEBLĐĞ NO: 2009/25) 16 Şubat 2009 Resmî Gazete Sayı : 27143

13 HÜCRESEL SOLUNUM LAKTİK ASİT FERMANTASYONU

FERMENTE ET ÜRÜNLERİ. K.Candoğan-ET

HÜCRESEL SOLUNUM OKSİJENSİZ SOLUNUM

Solunum. Solunum ve odunsu bitkilerin büyümesi arasında yüksek bir korelasyon bulunmaktadır (Kozlowski ve Pallardy, 1997).

Birinci derece (n=1) reaksiyonlar

19. yüzyıldan itibaren önemli gelişmeler ortaya çıkmıştır. Biranın bozulmasına neden olan bir etmenin LOUİS PASTEUR ün çalışmaları ile tanımlanması,

STEVİA ÖZÜ İLAVESİNİN PROBİYOTİK YOĞURTLARININ BAZI KALİTE ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİLERİ. Yrd.Doç.Dr. Hüseyin Avni Kırmacı

*Barsak yaraları üzerine çalışmalarda probiyotikler, yaraların iyileşmesi ve kapanması amaçlı test edilmiştir.

PESTİSİTLERE KARŞI DAYANIKLILIK GELİŞİMİ VE DAYANIKLILIĞIN YÖNETİMİ. Dr. İlhan KURAL

Prof. Dr. Filiz Özçelik. Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü

Ev Yapımı ve Endüstriyel Üretim Yoğurtlarda ph ve Probiyotiklik İlişkisi

Geleneksel Bir Fermente İçeceğimiz: Şalgam (Suyu)

PESTİSİTLERE KARŞI DAYANIKLILIK GELİŞİMİ VE DAYANIKLILIĞIN YÖNETİMİ

TGK-ŞARAP TEBLĐĞĐ (Tebliğ No: 2008/67) Yayımlandığı R.Gazete :

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.

VETERİNER İLAÇ KALINTILARININ ÖNEMİ ve VETERİNER İLAÇ KALINTILARI TEST METOTLARI. Beyza AVCI TÜBİTAK -ATAL 8-9 Ekim 2008 İZMİR

Yrd. Doç.Dr. Füsun EKMEKYAPAR

Pektin, metil grupları içeren galakturonik asit polimeridir. Mikrobiyal yıkım ile, pektik asit, metanol, d- galakturonik asit e çevrilir.

KGP202 SÜT TEKNOLOJİSİ II

TARHANA ÜRETİMİ. Dr. Oya Irmak ŞAHİN-CEBECİ 2016

Hayvan Yemlerinde Mikotoksin Problemi - Ekonomi ve Sağlığ

TÜRK GIDA KODEKSİ Fermente Sütler Tebliği (Tebliğ No: 2001/ 21 )


2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları

DERS ĐÇERĐKLERĐ GÜZ YARIYILI: GMB 501 Uzmanlık Alan Dersi (4 0 0)

Modern Biyoteknolojinin Tarımda Kullanımının Politik ve Ekonomik Yönden Değerlendirilmesi

Gıdalarda Pestisit Kalıntıları II

Gübre Kullanımının Etkisi

BİYOPROTEİN- BİYOMAS -MİKROBİYAL PROTEİN: (TEK HÜCRE PROTEİNİ)

Adres: Cumhuriyet Bul. No:82 Erboy 2 İşhanı K:6/601 Alsancak /İzmir Telefon: Fax:

Gıdalardaki Pestisit Kalıntıları. Dr. K.Necdet Öngen

ENDÜSTRİYEL MİKROBİYOLOJİ-4

GIDALARDAKİ M.O LARIN KONTROLÜNDE 4 TEMEL İLKE UYGULANIR

Dünyada 3,2 milyon tona, ülkemizde ise 40 bin tona ulaşan pestisit tüketimi bunun en önemli göstergesidir. Pestisit kullanılmaksızın üretim yapılması

KALINTILARI. Pestisit nedir? GIDALARDAKİ PESTİSİT KALINTILARI 1. pestisit kalınt kaynağı. güvenilirmidir. ? Güvenilirlik nasıl l belirlenir?

KİMYASAL VE FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ SEBEBİYLE MİKROBİYEL GELİŞMEYE EN UYGUN, DOLAYISIYLA BOZULMAYA EN YATKIN, GIDALARDAN BİRİDİR.


BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) TARIMSAL AR-GE PROJE DESTEKLERİ

Listeria monocytogenes in Asit Dirençli Türlerinin Benzalkonyum Klorür Direnci ve Biyofilm Oluşumu. Emel ÜNAL TURHAN, Karin Metselaar, Tjakko Abee

Pastırmada Enterokoklar

Toksisiteye Etki Eden Faktörler

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir.

GIDA PATOJENLERİNİN BİYOKONTROLÜNDE YENİ YAKLAŞIM: BAKTERİYOFAJ UYGULAMALARI

SIKÇA KARŞILAŞILAN HİLELER VE SAPTAMA YÖNTEMLERİ

7. BÖLÜM MİKROBİYAL GELİŞİM

İMMUNİZASYON. Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı?

Mikrobiyal Gelişim. Jenerasyon süresi. Bakterilerde üreme eğrisi. Örneğin; (optimum koşullar altında) 10/5/2015

Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi

1. BÖLÜM GIDA MİKROBİYOLOJİSİ

Salamura Asma Yaprağı Üretimi ve Pazarlanmasında Gıda Güvenliğinin Sağlanması

TEBLİĞ. a) 29/12/2011 tarihli ve üncü mükerrer sayılı Resmî Gazete de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğine dayanılarak,

Fitik asit gıdaların fonksiyonel ve besinsel özellikleri üzerine önemli etkileri olan doğal bileşenlerin kompleks bir sınıfını oluşturmaktadır.

Organik Gıdalarda Gıda Güvenliği. Yrd. Doç. Dr. Nural KARAGÖZLÜ Celal Bayar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü MANİSA

Bitkilerin yapısında bulunan organik asitlerin çoğu ya serbest ya da tuzları veya esterleri şeklinde bulunur. Organik asitlere, yapılarında karboksil

Endüstriyel mikrobiyoloji-6

Hazırlayanlar: İshak ATICI, Ali GÖZÜBÜYÜK

TÜRKİYE 11. GIDA KONGRESİ, Ekim 2012, Hatay

NIRLINE. NIRLINE ile Ham Maddelerinizde Yağ Asidi Tayini, Sürdürülebilir Besleme ile Sizi Geleceğe Taşır!

Madde 2- Bu Tebliğ krema ve kaymağı kapsar. Bitkisel yağ esaslı köpük kremayı kapsamaz.

Gıda Kimyası II Gıdaların işlenmesi sırasında ortaya çıkan reaksiyonlar. Vural Gökmen

Rumen Kondisyoneri DAHA İYİ BY-PASS PROTEİN ÜRETİMİNİ VE ENERJİ ÇEVRİMİNİ ARTTIRMAK, RUMEN METABOLİZMASINI DÜZENLEMEK İÇİN PRONEL

TARIM VE TARIM DIŞI ALANLARDA KULLANILAN PESTİSİTLERİN İNSAN SAĞLIĞI, ÇEVRE VE BİYOÇEŞİTLİLİĞE ETKİLERİ

Yrd. Doç. Dr. Tuba ŞANLI

İÇME SULARININ DEZENFEKSİYONUNDA NANOMATEYALLERİN KULLANIMI

Gıda Mühendisliğine Giriş. Ders-2

RUMİNANT RASYONLARINDA MAYA KULLANIMI VE ÖNEMİ

Biyogaz Temel Eğitimi

ANTİSEPTİKLERİN KULLANIM YERLERİ

T.C. TARSUS BELEDİYE BAŞKANLIĞI. Sağlık İşleri Müdürlüğü KİMYASAL ANALİZLER

MADDE 1 25/8/2002 tarihli ve sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi-Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme Yönünden

Hatice YILDIRAN. Gıda Mühendisi BURDUR İL MÜDÜRLÜĞÜ

BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER,

Biyoteknolojinin Tarihçesi

Çizelge 2.6. Farklı ph ve su sıcaklığı değerlerinde amonyak düzeyi (toplam amonyağın yüzdesi olarak) (Boyd 2008a)

25 Ağustos 2014 PAZARTESİ. Resmî Gazete. Sayı : (Mükerrer) YÖNETMELİK. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından:

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

Pestisitlerin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri

6. BÖLÜM MİKROBİYAL METABOLİZMA

Probiyotik suşları. Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı

HAYVAN BESLEMEDE BİYOTEKNOLOJİ PROF.DR. SAKİNE YALÇIN

Bölüm 2 LAKTİK ASİT BAKTERİLERİ

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YER SEVİYESİ OZON KİRLİLİĞİ BİLGİ NOTU

ÖZEL EGE LİSESİ PROBİYOTİK MEYVE SUYU

YEM BİTKİLERİNDE KALİTE TAYİNİ ve KULLANIM ALANLARI. Hazırlayan: Arş. Gör. Seda AKBAY TOHUMCU

ÇEV 219 Biyoçeşitlilik. Ekolojik Etkileşimler. Ekolojik Sistemler

Evrak Tarih ve Sayısı: 26/12/2017-E.63092

TGK-KREMA VE KAYMAK TEBLĐĞĐ (2003/34) (Yayımlandığı R.G.: /25242)

Transkript:

1

Pestisitler, çesitli tarım ürünlerinin üretimi, taşınması ve depolanması sırasında ürün kaybına neden olabilecek zararlıların yok edilmesi, uzaklaştırılması, zararlarının azaltılması amacıyla kullanılan madde veya bileşiklerdir. Tarımsal alanda güncel uygulamalar tarımsal üretimde verimi ve ürün kalitesini arttıracak yönde, gıda üreticileri ve tüketicileri açısından da fiyatları düşürecek şekilde dizayn edilmiştir. Bu açıdan konu incelendiğinde pestisitlerin kullanımı bitkisel zararlıların yol açtığı sorunların kontrolünü ya da sona erdirilmesini sağlamaktadır. 2

Pestisit kullanımı haşere veya fungal istalayı önlemek veya yabani otların uzaklaştırılmasını sağlama açısından oldukça önemlidir. Pestisitler tohumların korunmasına yardımcı olmak veya hasattan sonra ürünlerin ömrünü uzatmak amacıyla kullanılmaktadır. Pestisitlerin ürün açısından olumlu yönleri olmakla birlikte doğal yapılarında çoğu pestisit toksiktir ve stabildir. 3

Gelişmekte olan ülkelerde fazla miktarda pestisit kullanım sebepleri arasında pestisitlerin yüksek uçuculuk özelliğinde olmaları ve uzun mesafelerde taşınabilmeleri gelmektedir. Ayrıca yine gelişmekte olan ülkelerde patentli olmayan, yüksek oranda toksik etki gösteren kimyasallar kullanılmakta ve bu durum lokal ve global çevrede ciddi akut sağlık problemlerine yol açmaktadır. 4

Pestisitlerin yaygın bir şekilde kullanımı sonucunda kalıntı pestisit çevreden topraksal ve akuatik gıda zincirlerine ulaşarak önemli sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu durum da dolaylı olarak insan sağlığını tehdit etmekte ve önemli risk teşkil etmektedir. 5

Avrupa Birliği ülkelerinde her yıl 140 bin ton pestisit ürünler üzerine püskürtülmektedir. Pestisitler püskürtme sonrası yavaş yavaş yayılmaya başlamaktadır. Pestisitin uzaklaşması veya yayılması pestisit molekülünün yapısına, çeşitine, gıda materyaline ve çevresel faktörlere bağlı olarak değişmektedir. Ürünlerde kullanılan pestisitlerin üründen uzaklaşması için hasat öncesi belirli bir sürenin geçmesi gerekmektedir. Bu süre üründen ürüne ve pestisit çeşitine göre değişmektedir. 6

İyi Tarım Uygulamaları kapsamında üretim yapılıyor ise yani uygun dozda pestisit kullanılıyor ve pestisit uygulamasıyla ürün hasatı arasında yeterli süre bekletiliyorsa bu ürün kabul edilebilir düzeylerde pestisit kalıntısı içerebilmektedir. Pestisit uygulamasına en çok meyve ve sebzeler maruz kalmaktadır. Üzüm, patates ve turunçgiller üretiminde en yaygın olarak pestisit kullanılan ürünlerdir. 7

8

AB Pestisit Faaliyet Birimi 2009 yılında bitki ve hayvan orijinli 300 örnekte 138 pestisit tespit etmişlerdir.analiz sonuçları ise örneklerin %1,2 sinde maksimum pestisit kalıntı limitini aştığını göstermiştir. Örneklerin %37,4 ünde pestisitler tespit edilebilmiştir. Geri kalan %61,4 lük kısımda ise ya pestitis kalıntısı ölçülebilir limitlerin altında bulunmuştur ya da hiç tespit edilememiştir. Ürün bazında ise muzda imazalil, unda klormekuat, sofralık üzümde ise fenhekzamid yüksek oranlarda tespit edilmiştir. 9

10

Fermentasyon enzimlerin etkisiyle proteinlerin aminoasitlere ve düşük molekül ağırlıklı peptitlere parçalandığı, şekerlerin laktik asit, karbondioksit ve alkole fermente olduğu bir işlemdir. Fermantasyonun esas uygulanma amacı gıdanın besinsel kalitesini arttırmak ve gıda güvenliğini sağlamaktır. Fermantasyon esnasında pestisit seviyelerinde azalmalar gözlenebilmektedir. Bu azalmaların sebebinin pestisitin mikrobiyal hücre duvarına absorbsiyondan daha çok kimyasal veya biyolojik degredasyondan kaynaklanabildiği bildirilmiştir. 11

Mikroorganizmalar tarafından kimyasal maddelerin biyodegradasyonu pek çok organik maddenin yıkımında rol oynayan önemli mekanizmalardan birisidir. Bakterilerin ekstrasellüler enzimleri kimyasal pestisitleri parçalayabilme yeteneğindedir. Örneğin Alcaligenes, Flavobacterium, Pseudomonas, Rhodococcus lar pestisitleri metabolize etme yeteneğinde olan mikroorganizmalardır. 12

Pestisitlerin doğal yapılarına ilave olarak, onların uçuculukları ve matriks bileşenlerine adsorbsiyon yetenekleri biyolojik parçalanmanın hassasiyetini etkileyen önemli faktörlerdendir. Pek çok durumda yüksek nem içeriği suda çözünen pestisitlerin mikroorganizmalar aracılığıyla degredasyon oranını arttırmakta iken uçuculuklarını azaltmaktadır. Ayrıca bu mikroorganizmaların degradatif rolü ortamda maya bulunduğu zaman hızlanmaktadır. 13

Pestisit kalıntılarının degredasyonundan sorumlu mikroorganizmaların izolasyon, identifikasyon ve taranması oldukça önemlidir. Günümüze kadar pek çok çalışma pestisitlerin degredasyonunda mikroorganizmaların etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Çalışmalar sonucunda maya ve diğer mikroorganizmaların piretroid, organoklorin ve organofosfat grupları bulunan bazı pestisitleri degrade etme yetenekleri olduğu bildirilmiştir 14

Gıda Pestisit Pestisit kaybı ve metabolitleri Bira Fermente süt Klorfenapir Fenarimol Tebuconazol Pridaben Kinoksifen dimethomorph Anadol (fungusit) Tasolen (fungusit) Round up (herbisit) Saturn (herbisit) Lannate (insektisid) Rekdan (insektisid) Birada sadece dimethomorph tespit edilebilir düzeylerde kalmıştır 10 saatlik fermentasyon sonrasında tüm pestisitler %40-50 oranında degrade olmuştur. Fermentasyon etkisi Yüksek konsantrasyondaki polar bileşenler mayalamayı etkilemiştir. Bifidobacterium spp. 420 anadol, S. thermophilus tasolen, Bifidobacteria spp. İnsektisitlere karşı aşırı duyarlılık göstermiştir. İnsektisitler asit üretimini geciktirmişlerdir. Asetaldehit ve diasetil miktarı pestisitlerin artışıyla azalmıştır. Referans Hengel ve Shibamoto (2002) Abou- Ayana et al. (2011) 15

Gıda Pestisit Pestisit kaybı ve metabolitleri Fermente süt Dimethoate Fenthion Malathion Metil paration Monocrotophos Phorate Triklorofon Rhodia firmasından alınan starterler metil paration, monocrotophos ve phorate degradasyonunu hızlandırırken Danisco starterleri pestisitler üzerinde etki göstermemiştir. Dimethoate, fenthion ve triklorofon her iki marka starter tarafından yoğurt üretiminde degrade olmuşlardır. Şarap Tebuconazole %87 si kaybolmuştur ve metaboliti kalmamıştır. Fermentasyon etkisi Ticari starterlerin mikrobiyal kültürleri eklenen pestisitleri tolere etme yeteneğindedir. Organosfosfat pestisitlerinin varlığı yoğurt oluşumunu etkilememiştir. Alkolik veya malolaktik fermentasyon üzerinde etkisi olmamıştır. Referans Bo et al. (2011) Gonazalez Rodriguez et al. (2009)16

Gıda Pestisit Pestisit kaybı ve metabolitleri Şarap Kinoksifen Alkolik fermentasyon sırasında %79-82 fungusid uzaklaştırılmıştır Fermentasyon etkisi Fungusit ilavesi biyomass üretimini önemli derecede etkilememiştir. Ethanol üretiminde az da olsa düşüş olmuştur. Etil ester seviyelerinde önemli derecede azalma olmuştur. Referans Sarris et al. (2009) Ras Peyniri DDT Kontamine edilen peynirde (0,1-10 mg/kg yağ) DDT azalması depolama sonunda %25.5-40.6 seviyesinde olmuştur. 1 mg/kg DDT ilavesi inkübasyon sırasında mikroorganizmaların gelişimini engellememiştir. DDT seviyelerini bu peynirden izole edilen Streptococci (%10,8), Lactobacilli (%11,8) ve mayalar (%4,8) oranında azaltmıştır. 17

2012 yılında Zao ve Wang çalışmasında Lactobacillus spp. suşlarının (L. bulgaricus, L. paracasei ve L. plantarum) organosfosfat pestisitler (dimethoate, fenthion, malathion, metil paration, monocrotofosfat, phorate ve triklorofon) üzerine etkisini incelemişlerdir. Süt 42 C de 24 saat fermente edildikten sonra pestisitlerin degredasyon oranları incelendiğinde %20,9 (metil paration- L. paracasei) ile %46,9(malathion-L.plantarum) aralığında değişen oranlara ulaşılmıştır. L. bulgaricus dimethoate, fenthion ve monokrotofosfat degradasyonunda güçlü etki gösterirken L. plantarum ise malathion, metil paration ve triklorofon degradasyonunda güçlü etki göstermiştir. 18

Substratta (gıdada) pestisit varlığı mikrobiyal populasyonun çeşitliliğini veya mikrooganizmaların gelişimini etkilemektedir. Fermentasyon sırasında pestisit kalıntıları mikroorganizmaların gelişimini inhibe etmede direkt veya dolaylı olarak etki edebilmektedir. Fermentasyon sırasında herhangi bir kesinti veya duraklama son ürünün kalitatif ve kantitatif özelliklerini değiştirebilmektedir. 19

Pestisit kalıntılarının mayalar üzerine etkisinin incelendiği pek çok çalışma bira ve şarap sektörüne aittir. Bu çalışmalarda çok çeşitli pestisitlerin antiseptik aktiviteleri incelenmiştir. Yapılan çalışmalar sonucunda bazı pestisitlerin mayalar ve diğer mikroorganizmaların antiseptik aktiviteleri üzerine önemli etkisi saptanmışken bazı pestisitlerin pestisit uygulanmış matrisler ile kontrol örneklerinin fermentasyon kinetikleri arasında önemli değişikliklere sebep olmadığı gözlenmiştir. (Regueiro et al., 2015) 20

Sharma et al. (2005) matrikste endosulfan, hekzakonazol ve propiyakonazol pestisitlerinin varlığında maya gelişiminin sırasıyla %7-33, %12-44, %11-40 aralığında baskılandığını tespit etmiştir. Calhelha et al. (2006) benomilin maya gelişimi üzerine negatif etkisini incelemişlerdir. Çalıştıkları mayalardan Zygosaccharomyces rouxii ve S. cerevisiae nin en dayanıklı mayalar iken Rhodotorula glutinis in en hassas olduğunu tespit etmişlerdir. Cus ve Raspor (2008) S. cerevisiae ve H. uvarum ile spontan şarap fermentasyonunda primethanilin etkisini incelemişlerdir. Bu fungusitin şarap fermentasyonunun başında ve sonunda önemli etkisi olduğunu başlangıçta S.cerevisiae konsantrasyonu düşük iken, H. uvarum konsantrasyonun yüksek olduğunu saptamışlardır. 21

Bahsedilen çalışmaların aksine pek çok çalışmada bazı pestisit kalıntılarının (anilide, azole, benzimidazol, carbamate, orgonafosfat, piridin, pirol grupları) fermentasyonu etkilemediği görülmüştür. 1.5 mg/l den daha yüksek konsantrasyonda carbendazim kalıntılarının S. cerevisiae var. prostoserdivii ye ait yüzey maya gelişimini etkilemediği bulunmuştur. S. cerevisiae ye ait 3 suşun (1043, 1090, 1189) alkol fermentasyonunda kinoksifenden etkilenmediği saptanmıştır. (Farris et al., 1989; Cabras et al., 2000; Lopez et al., 2004) 22

Bazı fungusitler (azoxystrobin, cyprodinil, fludioxonil, primethanil, tatrakonazol) düşük fungal toksisite gösterdiğinden yüksek konsantrasyonlarda bulunsalar bile S. cerevisiae ve Hanseniaspora tarafından gerçekleştirilen alkol fermentasyonunu etkilememişlerdir. Bu durumun tüm örneklerde fermentasyonun düzgün ilerlemesini sağlayacak yeterli sayıda canlı mikroorganizma içermesinden kaynaklandığı bildirilmiştir. (Cabras et al., 1995, 1998, 1999; Sharma et al., 2005). 23

Pestisitlerin bakteriler üzerine etkisinin araştırıldığı çalışma sayısı oldukça azdır ve bu çalışmalarda pestisit kalıntılarının malolaktik fermentasyon üzerine etkileri incelenmiştir. Pestisitler tarafından laktik asit bakterilerinin inhibisyonunun pestisit çeşitine bağlı olmakla birlikte çoğu durumda pestisit kalıntılarının malolaktik fermentasyon üzerine etkisinin yok denecek kadar az düzeyde olduğu söylenebilir. (Regueiro et al., 2015) 24

Malathion, parationmetil, fenitrothion, bakır oksiklorit gibi bazı pestisitlerin yüksek dozları malolaktik fermentasyondan etkilenmemektedirler. Vidal ve ark. (2001) diklofluanidinin Oenococcus oeni üzerine ve şarapta malolaktik fermentasyon üzerine inhibe edici etkisini araştırmışlardır. Malolaktik fermentasyonun etkilendiği pestisit düzeyinin 5 mg/l düzeyinin altında olduğu saptanmıştır. İnhibisyonun spesifik malolaktik aktivitenin düşüklüğünden değil canlı hücre sayısındaki azalmadan kaynaklandığı bildirilmiştir. 25

Ruediger ve ark. (2004, 2005) 7 adet fungusitin ve 3 adet insektisitin kırmızı şarapta gerçekleşen malolaktik fermentasyon üzerine etkisini incelemişlerdir. Fermentasyonun fungusitlerden etkilenmediği insektisitlerden ise sadece dikofolden etkilendiğini bildirmişlerdir. Dikofol içeren üzümlerden elde edilen şaraplarda malik asitin sadece % 6-13 ü metabolize edilmiştir. Bu çalışmada dikofolün benzofenon, kloroform ve bu maddelere eş bir bileşene hidrolize olduğu bu hidrolitik ürünlerin bakteriler üzerine olumsuz etki gösterdiği belirtilmiştir. 26

Gonzalez-Rodriguez ve ark. (2009) malolaktik fermentasyonda kullanılan Oenococcus oeni bakterisinin tebuconazole karşı dayanıklılığını araştırmışlardır. Tebuconazole miktarının alkol fermentasyonunun ilk aşamasından sonra şarapta aynı düzeyde kaldığını saptamışlardır (0,6 mg/l). 27

Ayana ve ark. (2011) süte Bifidobacterium spp., Lactobacillus acidophilus, Lactobacillus delbrueckii subsp. bulgarius, Lactobacillus casei subsp. casei, Streptococcus salivarius subsp. thermophilus varlığında 2 adet fungusit (anadol, tasolen), 2 adet herbisit (round up, saturn), 2 adet insektisit (lannate, reldan) ilave etmişlerdir. Anadole en dayanıklı bakterinin L. acidophilus Bifidobacterium spp. harici diğer bakteriler üzerine herbisitlerin fungusitlerden daha etkili olduğu Round up herbisitinin Saturn den daha etkili olduğu St. thermophilus un herbisitlere en duyarlı bakteri olduğunu ve bunu sırasıyla L. casei, Bifidobacterium spp., L. bulgaricus ve L. acidophilus un izlediği saptanmıştır. İnsektisitlerin diğer pestisitlere göre laktik asit bakterilerini inhibe etme yeteneğinin daha güçlü olduğu bildirilmiştir. Laktobasillerin diğer bakterilere göre pestisitlere daha dayanıklı oldukları görülmüştür. 28

Gıdalarda pestisit kalıntıları tüketiciler arasında günden günde ciddi endişeler oluşmaktadır. Pestisit alımıyla ortaya çıkan tehlikelerin tam olarak saptanabilmesi için spesifik bilimsel çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Fermentasyon işleminin pestisitlerin ve pestisitlerin tespit edilebilir metabolitlerinin degredasyonu üzerine etkisini ve pestisitlerin mikroorganizmalar üzerine etkisinin tespiti oldukça önemli olup bu konuda oldukça kapsamlı çalışmalar gerekmektedir. 29

Teşekkürl er 30