Fatma GENÇTÜRK Yüksek Lisans Tezi Tarla Bitkileri Anabilim Dalı Yrd. Doç. Dr. Özcan ÇAĞLAR 2007 Her hakkı saklıdır

Benzer belgeler
Bazı Mısır Çeşitlerinin Erzurum Ovası Koşullarında Silaj Amaçlı Yetiştirilme Olanakları

Bazı Mısır Çeşitlerinde Verim ve Yem Değerleri Üzerine Bir Araştırma (1)

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

SAMSUN KOŞULLARINDA GELİŞTİRİLEN BAZI TEK MELEZ MISIR ÇEŞİTLERİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR

Bursa koşullarında ikinci ürün olarak yetiştirilebilecek bazı silajlık mısır çeşitlerinin ot verimi ve kalitesi üzerine bir araştırma

Bitki Sıklığının Silajlık Mısırda Verim ve Bazı Agronomik Karakterlere Etkisi

Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarla Bitkileri Bölümü, Tokat 2. Turhal Tarım İlçe Müdürlüğü, Tokat 3

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ

DİYARBAKIR BİSMİL KOŞULLARINDA BAZI SİLAJLIK MISIR ÇEŞİTLERİNİN VERİM VE KALİTE ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ. Mustafa OKAN Yüksek Lisans Tezi

Araştırma Makalesi (Research Article)

KASTAMONU EKOLOJĐK ŞARTLARINA UYGUN SĐLAJLIK MISIR (Zea mays L.) ÇEŞĐTLERĐNĐN BELĐRLENMESĐ

Hatay Amik Ovası Ana Ürün Koşullarında Bazı Atdişi Mısır Çeşitlerinin Verim ve Verimle İlişkili Özellikleri

Farklı Silajlık Mısır Genotiplerinin Eskişehir Koşullarında Adaptasyon Yeteneklerinin Belirlenmesi

Banaz Şartlarında İkinci Ürün Silajlık Mısır Yetiştirilmesi Olanakları Üzerine Bir Araştırma

DUFED 4(2) (2015) 77-82

TÜRKİYE DE MISIR TARIMINDA SON GELİŞMELER VE ÇEŞİDİN ETKİSİ. Burhan KARA

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

Atdişi Hibrit Mısır Adaylarının Ana Ürün Koşullarında Performanslarının Belirlenmesi

TTM-815 Mısır (Zea mays L.) Çeşidinde Azotlu Gübre Form ve Dozlarının Silaj Verimine Etkisi

ÖZET Yüksek Lisans Tezi BAZI SİLAJLIK MISIR ÇEŞİTLERİNDE MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİN VE YEM VERİMLERİNİN BELİRLENMESİ Behice KÜÇÜK Ankara Üniversitesi Fen

Giresun Ekolojik Koşullarında Bazı Mısır Çeşitlerinin Tane Verimi ve Verim Ögelerinin Belirlenmesi*

ÇUKUROVA KOŞULLARINDA BAZI SORGUM X SUDANOTU MELEZİ ÇEŞİTLERİNİN VERİM VE KALİTE ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ ÖZET

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ

Diyarbakır Ekolojik Koşullarında Bazı Koca Fiğ Genotiplerinin Verim ve Verim Unsurları

ÖZET. İlhan TURGUT * Arzu BALCI **

Tarım Bilimleri Araştırma Dergisi 5 (2): , 2012 ISSN: , E-ISSN: X,

Şeker Mısırda Ekim Zamanı ve Yetiştirme Tekniğinin Hasıl Verim ve Bazı Özelliklere Etkisi

TOKAT ŞARTLARINDA YETĐŞTĐRĐLEN DEĞĐŞĐK MACAR FĐĞĐ + ARPA KARIŞIM ORANLARININ VERĐM VE KALĐTEYE ETKĐLERĐ

SAMSUN EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI BURÇAK (Vicia ervilia L.) HATLARININ OT VE TOHUM VERİMLERİNİN BELİRLENMESİ

Farklı Soya Fasulyesi (Glycine max L. Merr.) Hatlarının Bursa Ekolojik Koşullarında Bazı Verim ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi

SAMSUN EKOLOJİK ŞARTLARINDA II. ÜRÜN OLARAK YETİŞTİRİLEN SİLAJLIK MISIRIN KURU OT VE HAM PROTEİN VERİMİ ÜZERİNE SIKLIK VE BİÇİM ZAMANININ ETKİSİ*

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ

Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

BAZI SİLAJLIK MISIR ÇEŞİT ADAYLARININ SİLAJLIK VERİM VE KALİTE ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

Trakya Kalkınma Ajansı. Edirne İlinde Yem Bitkileri Ekilişi Kaba Yem Üretiminin İhtiyacı Karşılama Oranı

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 20 (39): (2006) 84-92

Ankara Koşullarında Hibrit Mısır Çeşitlerinin Verim ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi*

TOKAT ŞARTLARINDA YETĐŞTĐRĐLEN DEĞĐŞĐK MACAR FĐĞĐ+TRĐTĐKALE KARIŞIM ORANLARININ VERĐM VE KALĐTEYE ETKĐLERĐ

ANTALYA KOŞULLARINDA TURFANDA PATATES (Solanum tuberosum L.) YETİŞTİRİCİLİĞİNDE BAZI ÇEŞİTLERİN VERİM VE VERİM İLE İLGİLİ ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

SİLAJLIK MISIR ÇEŞİTLERİNİN ÖNEMLİ TARIMSAL VE KALİTE ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

Bazı At Dişi Mısır Çeşitlerinin Harran Ovası İkinci Ürün Koşullarına Adaptasyonu

Ege Sahil Kuşağına Uygun Kavuzsuz Yulaf Çeşidinin Geliştirilmesi Beslenme Yaklaşımı

YERFISTIĞI (Arachis hypogaea L.) YETİŞTİRİCİLİĞİNDE FARKLI ÇEŞİTLER VE SIRA ÜZERİ MESAFELERE GÖRE TEK VE ÇİFT SIRALI EKİM YÖNTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER

Atdişi Hibrit Mısır Adaylarının Ana Ürün Koşullarında Verim ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

ESKİŞEHİR KOŞULLARINDA HAYVAN PANCARINDA YEM VERİMLERİ VE BAZI BİTKİSEL ÖZELLİKLER

BATI AKDENİZ SAHİL KUŞAĞINDA SORGUM

BAZI MELEZ MISIR ÇEŞİTLERİNİN PERFORMANSLARININ BELİRLENMESİ. Yakup Onur KOCA, Osman EREKUL

Farklı Ekim Zamanlarında Yetiştirilen Mısır (Zea mays L.) Çeşitlerinde Verim ve Verimle İlgili Bazı Özelliklerin Belirlenmesi

Isparta Ekolojik Koşullarında Bazı Arpa (Hordeum vulgare L.) Çeşitlerinin Verim ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi

T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

T.C SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

İkinci Ürün Koşullarında Yetiştirilen Bazı Soya Çeşitlerinin Önemli Agronomik ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi

BAZI SİLAJLIK MISIR (Zea mays L.) ÇEŞİTLERİNİN SİLAJLIK VERİM VE KALİTE ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ. Adem GÜNEŞ

Patatesin Dünyadaki Açlığın ve Yoksulluğun Azaltılmasındaki Yeri ve Önemi

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1239 KAHRAMANMARAŞ'TA SEBZE TARIMININ MEVCUT DURUMU, PROJEKSİYONLAR VE ÖNERİLER

FİĞ TARIMI Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

Yöney ve Gübrelemenin Meranın Otlatma Kapasitesi Üzerine Etkileri

Trakya Bölgesinde Yetiştirilen Bazı Arpa (Hordeum vulgare L) Çeşitlerinin Verim ve Verim Unsurları İle Bazı Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi

Farklı Azot ve Fosfor Dozlarının Ak Üçgül (Trifolium repens L.) de Ot ve Tohum Verimi ile Bazı Verim ve Kalite Komponentleri Üzerine Etkileri

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ 2018 ÜLKESEL HUBUBAT REKOLTE DEĞERLENDİRME RAPORU

Bazı Bezelye (Pisum sativum L) Çeşitlerinin Tohum Verimi ve Verim Komponentlerinin Belirlenmesi

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

FARKLI SORGUM x SUDANOTU MELEZİ (Sorghum bicolor x Sorghum sudanense Stapf.) ÇEŞİTLERİNİN VERİM ve VERİM ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Arpa ve Buğday Hasadından Sonra Bazı Yem Bitkilerinin İkinci Ürün Olarak Yetiştirilme İmkanları

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye

Şanlıurfa Koşullarında Farklı Aspir Çeşitlerinin (Carthamus tinctorius L.) Uygun Ekim Zamanlarının Belirlenmesi

BAZI MELEZ MISIR ÇEŞİTLERİNİN MANİSA KOŞULLARINDA İKİNCİ ÜRÜN EKİMİNDEKİ VERİM VE VERİM ÖĞELERİNİN SAPTANMASI

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ

DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI KIŞLIK KIRMIZI MERCİMEK

Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

İncelenen özelliklere ait varyans ve regresyon analiz sonuçları aşağıda verilmiştir.

Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi 2(3): ,

S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 19 (37): (2005) 13-20

BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ

ANKARA TİCARET BORSASI AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ SEKTÖR ARAŞTIRMALARI RAPOR NO:2 ANKARA NIN AYÇİÇEĞİ (ÇEREZLİK-YAĞLIK) PROFİLİ

Van Gevaş Ekolojik Koşulların Da Bazı Nohut (Cicer arietinum L.) Çeşitlerinin İkinci Ürün Olarak Yetiştirilmesi

Elazığ Koşullarında Mürdümük (Lathyrus sativus L.)'te Farklı Sıra Arasının Tohum Verimi ve Verim Öğeleri Üzerine Etkisi. *Kağan KÖKTEN, **Adil BAKOĞLU

KAHRAMANMARAŞ KOŞULLARINDA DEĞİŞİK KIŞLIK MERCİMEK (Lens culinaris Medic.) ÇEŞİTLERİNDE VERİM VE VERİM ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Farklı Ekim Zamanlarının Bazı Silajlık Mısır Çeşitlerinde Verim ve Verim Unsurlarına Etkisinin Belirlenmesi *

DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI ADİ FİĞ (VİCİA SATİVA L.) ÇEŞİTLERİNİN VERİM VE VERİM ÖĞELERİNİN BELİRLENMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA *

Orta Kızılırmak Havzası Ekolojik Koşullarında Bazı Mısır (Zea mays L.) Çeşitlerinin Silajlık Olarak Yetiştirilme Olanaklarının Belirlenmesi

T.C. Samsun Valiliği İl Tarım Müdürlüğü. Silajlık Mısır Tarımı ve Silaj Yapımı

Anadolu Tarım Bilimleri Dergisi

Mardin İlinde Üretilen Mısır Nişastasının Spesifikasyon Değerlerine Uygunluğunun Belirlenmesi - doi: / IAU.

Diyarbakır Ekolojik Koşullarında Bazı Burçak (Vicia ervilia L. Willd) Genotiplerinin Verim ve Verim Unsurlarının Belirlenmesi

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ:

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

MISIR TARIMI. Giriş. İklim ve Toprak İstekleri

SERTİFİKALI BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİNİ YAYGINLAŞTIRMA PROJESİ

Tokat- Kazova Koşullarında Ekmeklik Buğday Çeşitlerinin (Triticum aestivum) Verim ve Diğer Özelliklerine Ekim Zamanının Etkisi

Türkiye'de Toprakların Kullanımı

Tarımsal Meteoroloji. Prof. Dr. F. Kemal SÖNMEZ 23 EKİM 2013

Ekim nöbeti ve Mısır Tarımı

Yazlık Kolza (Brassica napus ssp. oleifera L.) Çeşitlerinin Van Ekolojik Koşullarında Verim ve Verim Özellikleri Yönünden Karşılaştırılması

Ekmeklik Buğday Hatlarının (Triticum aestivum L.) Tane Verimi ve Kimi Agronomik Özelliklerinin Belirlenmesi

Transkript:

1 BAZI SĐLAJLIK MISIR ÇEŞĐTLERĐNĐN ERZURUM OVASI KOŞULLARINDA YETĐŞTĐRĐLME OLANAKLARI ÜZERĐNE BĐR ARAŞTIRMA Fatma GENÇTÜRK Yüksek Lisans Tezi Tarla Bitkileri Anabilim Dalı Yrd. Doç. Dr. Özcan ÇAĞLAR 2007 Her hakkı saklıdır

2 ATATÜRK ÜNĐVERSĐTESĐ FEN BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ YÜKSEK LĐSANS TEZĐ BAZI SĐLAJLIK MISIR ÇEŞĐTLERĐNĐN ERZURUM OVASI KOŞULLARINDA YETĐŞTĐRĐLME OLANAKLARI ÜZERĐNE BĐR ARAŞTIRMA FATMA GENÇTÜRK TARLA BĐTKĐLERĐ ANABĐLĐM DALI ERZURUM 2007 Her hakkı saklıdır

3

i ĐÇĐNDEKĐLER ÖZET... i ABSTRACT... ii TEŞEKKÜR... iii ÇĐZELGELER DĐZĐNĐ... iv 1.GĐRĐŞ... 1 2. KAYNAK ÖZETLERĐ... 7 3. MATERYAL VE YÖNTEM... 12 3.1. Materyal... 12 3.1.1. Araştırma Sahasının Đklim ve Toprak Özellikleri... 13 3.1.1.a Đklim Özellikleri... 13 3.1.1.b. Araştırma Sahasının Toprak Özellikleri... 14 3.2. Yöntem... 15 3.2.1. Deneme deseni ve ekim... 15 3.2.2. Bakım... 15 3.2.3. Hasat... 16 3.2.4. Verilerin elde edilişi... 16 3.2.4.a. Çıkış süresi (gün):... 16 3.2.4.b. Tepe püskülü çıkarma süresi (gün)... 16 3.2.4.c. Koçan püskülü çıkarma süresi (gün)... 16 3.2.4.d. Silaj için olum süresi (gün)... 16 3.2.4.e. Bitki boyu (cm)... 17 3.2.4.f. Bitki başına yaprak sayısı (adet)... 17 3.2.4.g. Bitki başına koçan sayısı (adet)... 17 3.2.4.h. Yaş hasıl verimi (kg/da):... 17 3.2.4.ı. Hasıl verimi içerisindeki yaprak, koçan ve sap oranları (%):... 17 3.2.4.i. Kuru madde oranı (%):... 17 3.2.4.j. Kuru madde verimi (kg/da):... 17 3.2.4.k. Ham protein oranı (%):... 18 3.2.4.l. Ham protein verimi (kg/da):... 18 3.2.5. Sonuçların Değerlendirilmesi... 18 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA... 19

ii 4.1. Çıkış süresi (gün)... 19 4.2. Tepe püskülü çıkarma süresi (gün)... 21 4.3. Koçan püskülü çıkarma süresi (gün)... 23 4.4. Silaj için olum süresi (gün)... 24 4.5. Bitki boyu (cm)... 27 4.6. Bitki başına yaprak sayısı (adet)... 28 4.7. Bitki başına koçan sayısı (adet)... 30 4.8. Yaş hasıl verimi (kg/da)... 32 4.9. Hasıl verimi içerisindeki yaprak oranı (%)... 34 4.10. Hasıl verimi içerisindeki koçan oranı ( %)... 36 4.11. Hasıl verimi içerisindeki sap oranı (%)... 38 4.12. Kuru madde oranı (%)... 40 4.13. Kuru madde verimi (kg/da)... 42 4.14. Ham protein oranı (%)... 43 4.15. Ham protein verimi (kg/da)... 45 5.SONUÇ... 48 KAYNAKLAR... 48 ÖZGEÇMĐŞ... 57

i i iii ÖZET Yüksek Lisans Tezi BAZI SĐLAJLIK MISIR ÇEŞĐTLERĐNĐN ERZURUM OVASI KOŞULLARINDA YETĐŞTĐRĐLME OLANAKLARI ÜZERĐNE BĐR ARAŞTIRMA Fatma GENÇTÜRK Atatürk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı Danışman: Yrd. Doç. Dr. Özcan ÇAĞLAR Bu araştırma, 2006 yılında Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Araştırma ve Yayım Merkezi Müdürlüğünün 4 numaralı deneme alanında Tesadüf Blokları deneme planına göre 3 tekrarlamalı olarak yürütülmüştür. Araştırma Erzurum Ovası koşullarında silajlık olarak yetiştirilebilecek mısır çeşitlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Denemede farklı kaynaklardan temin edilen 10 adet mısır çeşidi (C.955, DKC-4604, DKC-5143, DKC-5353, DKC-5783, DKC-5847, Maxima 524, OSSK- 596, OSSK-602 ve OSSK-644) kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlar aşağıdaki gibidir; Đncelenen bütün özellikler yönünden çeşitler arasında istatistiki olarak önemli farklılıklar saptanmıştır. Çeşitlerin çıkış, tepe püskülü çıkarma, koçan püskülü çıkarma ve silaj için olum sürelerinin sırasıyla 11.0-19.0 gün, 79.3-94.7 gün ve 80.7-97.0 gün arasında olduğu tespit edilmiştir. Çeşitlere ait bitki boyu değerleri 205.3-245.3 cm, bitki başına yaprak sayıları 12.7-15.3 adet, bitki başına koçan sayıları 0,6-1.6 adet, yaş hasıl verimleri 6100.0-7766.7 kg/da, hasıl verimi içindeki koçan oranları %12.9-41.3, kuru madde oranları %23.7-30.0, kuru madde verimleri 1642.3-2203.8 kg/da, ham protein oranları %5.6-6.8 ve ham protein verimleri ise 100.2-132.4 kg/da arasında değişim göstermiştir. Silajlık mısırda aranan birçok özellik açısından C.955 çeşidi üstün performansa sahip olmasına rağmen, silaj olumuna çok geç ulaşması yani erkenci olmaması bu çeşidin yöreye tavsiyesini güçleştirici bir durum arzetmektedir. Araştırmaya ait ilk yıl sonuçlarına göre DKC-5783 çeşidi DKC-4604 çeşidi ile birlikte silajlık mısırla ilgili verim ve kalite özellikleri açısından üstün özellik göstermiştir. DKC-5783, en yüksek yaş hasıl verimi (7766.7 kg/da), bitki başına koçan sayısı (1.6 adet), kuru madde verimi (2203.8 kg/da) ve ham protein verimini sağlayarak (132.4 kg/da) üst sırada yer almıştır. Çeşit tavsiyesinde bulunmak için bir yıllık veriler yeterli bulunmadığından, araştırmanın bir yıl daha devam ettirilmesinde yarar olduğu sonucuna varılmıştır. 2007, 57 sayfa Anahtar Kelimeler: Mısır, çeşitler, silaj, verim, kalite i

iv ABSTRACT Master Thesis A RESEARCH POSSIBILITIES ON GROWING SOME SILAGE MAIZE CULTIVARS IN ERZURUM PLAIN CONDITIONS Fatma GENÇTÜRK Atatürk University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Field Crops Supervisor: Assist. Prof. Özcan ÇAĞLAR This research was conducted in Agricultural Research and Extension Center of Agricultural Faculty of Atatürk University, in 2006.The experimental design was a randomized complete block design, with three replications. This study was conducted to determine some silage maize cultivars who can be grown for silage production in Erzurum Plain conditions. 10 maize cultivars (C.955, DKC-4604, DKC-5143, DKC-5353, DKC-5783, DKC-5847, Maxima 524, OSSK-596, OSSK- 602 and OSSK-644) from different sources were used in this trial. In the research, emergence time, days to tasseling %50; days to 50% silking; days to maturity for silage; plant height; leaf number per plant; ear number per plant; green matter yield; leaf, ear and stem ratio in green matter; dry matter content, dry matter yield, crude protein content and crude protein yield were investigated. The results obtained are summarized below; The results of variance analyses showed statistically significant differences among cultivars for all characters. Number of days to emergence, days to tasseling %50; days to 50 % silking and days to maturity for silage of cultivars varied between 11.0-19.0 days 79.3-94.7 days, 80.7-97.0 days and 108.7-127.0 days, respectively. Plant height, leaf number per plant, ear number per plant, green matter yield leaf ratio in green matter, ear ratio in green matter, stem ratio in green matter, dry matter content, dry matter yield, crude protein content and crude protein yield of cultivars chan ged between 205.3-245.3 cm, 12.7 15,3, 0.6-1.6, 6100.0-7766.7 kg/da, 15.5-27.5 %, 12.9-41.3 %, 38,5-59.6 %, 23,7-30 %,16423-2203,8 kg/d, 5,6-6,8 % and 100.2-132.4 kg/da, respectively. Although cv. C.955 has superior performance based on many characters looked for silage maize. It is difficult to recommend this cultivar for this region, due to not been earliness. The one year results showed that DKC-5783 and DKC-4604 cultivars were superior than the other cultivars in terms of yield and quality characteristics of silage maize. The highest green matter yield (7766.7 kg/da), ear number per plant (1.6), dry matter yield (2203.8 kg/da) and crude protein yield (132.4 kg/da) were determined at cv. DKC-5783. In order to suggest new cultivar, should be added to get beneficial results. 2007, 57 pages Keywords: Maize, cultivars, silage, yield, quality ii

v TEŞEKKÜR Araştırma konusunun seçilmesi, yürütülmesi ve tezin hazırlanması sırasında her türlü yardım ve kolaylığı gösteren tez yöneticim Sayın Yrd. Doç. Dr. Özcan ÇAĞLAR a (Atatürk Üniv. Ziraat Fak. Tarla Bitkileri Böl.) ve her aşamada yakın ilgi ve desteklerini gördüğüm değerli hocalarım Sayın Prof. Dr. Şahin AKTEN (Atatürk Üniv. Ziraat Fak. Tarla Bitkileri Böl.) ve Sayın Prof. Dr. Ali ÖZTÜRK e (Atatürk Üniv. Ziraat Fak. Tarla Bitkileri Böl.) araştırmanın tüm aşamalarında benden hiçbir desteğini esirgemeyen Sayın Arş. Gör. Sancar BULUT a (Atatürk Üniv. Ziraat Fak. Tarla Bitkileri Böl.) ve Sayın Arş.Gör. Arzu ALA ya (Atatürk Üniv. Ziraat Fak. Bitki Koruma Böl.) projeye maddi kaynak sağlayan Atatürk Üniv. Ziraat Fak. Tarımsal Araştırma ve Yayım Merkezi Müdürlüğüne, manevi desteklerinden dolayı sevgili arkadaşlarıma ve başta ailem olmak üzere eğitim süreci boyunca emeği geçen herkese teşekkür ederim. Fatma GENÇTÜRK Kasım, 2007 iii

vi ÇĐZELGELER DĐZĐNĐ Çizelge 3.1. Araştırmada kullanılan mısır çeşitlerine ait bazı bilgiler...12 Çizelge 3.2. Erzurum ilinin araştırmanın yürütüldüğü yıl ile uzun yıllar ortalamasına ait bazı iklim verileri...13 Çizelge 3.3. Deneme sahası topraklarının bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri...14 Çizelge 4.1. Farklı mısır çeşitlerinin çıkış sürelerine ait varyans analizi sonuçları...19 Çizelge 4.1.a. Farklı mısır çeşitlerine ait çıkış süreleri...19 Çizelge 4.2. Farklı mısır çeşitlerinin tepe püskülü çıkarma sürelerine ait varyans analizi sonuçları...21 Çizelge 4.2.a. Farklı mısır çeşitlerine ait tepe püskülü çıkarma süreleri...21 Çizelge 4.3. Farklı mısır çeşitlerinin koçan püskülü çıkarma sürelerine ait varyans analizi sonuçları...23 Çizelge 4.3.a. Farklı mısır çeşitlerine ait koçan püskülü çıkarma süreleri...23 Çizelge 4.4. Farklı mısır çeşitlerinin silaj için olum sürelerine ait varyans analizi sonuçları...24 Çizelge 4.4.a. Farklı mısır çeşitlerine ait silaj için olum süreleri...25 Çizelge 4.5. Farklı mısır çeşitlerinin bitki boylarına ait varyans analizi sonuçları...26 Çizelge 4.5.a. Farklı mısır çeşitlerine ait bitki boyları...27 Çizelge 4.6. Farklı mısır çeşitlerinin bitki başına yaprak sayılarına ait varyans analizi sonuçları...28 Çizelge 4.6.a. Farklı mısır çeşitlerine ait bitki başına yaprak sayıları...29 Çizelge 4.7. Farklı mısır çeşitlerinin bitki başına koçan sayılarına ait varyans analizi sonuçları...30 Çizelge 4.7.a. Farklı mısır çeşitlerine ait bitki başına koçan sayıları...31 Çizelge 4.8. Farklı mısır çeşitlerinin yaş hasıl verimlerine ait varyans analizi sonuçları...32 Çizelge 4.8.a. Farklı mısır çeşitlerine ait yaş hasıl verimleri...33 Çizelge 4.9. Farklı mısır çeşitlerinin hasıl verimi içindeki oranlarına ait varyans analizi sonuçları...34 Çizelge 4.9.a. Farklı mısır çeşitlerine ait hasıl verimi içindeki yaprak oranları...34 Çizelge 4.10. Farklı mısır çeşitlerinin hasıl verimi içindeki koçan oranlarına ait varyans analizi sonuçları...36 Çizelge 4.10.a. Farklı mısır çeşitlerine ait hasıl verimi içindeki koçan oranları...37 Çizelge 4.11. Farklı mısır çeşitlerinin hasıl verimi içindeki sap oranlarına ait varyans analizi sonuçları...38 Çizelge 4.11.a. Farklı mısır çeşitlerine ait hasıl verimi içindeki sap oranları...39 Çizelge 4.12. Farklı mısır çeşitlerinin kuru madde oranlarına ait varyans analizi...40 Çizelge 4.12.a. Farklı mısır çeşitlerine ait kuru madde oranları...41 Çizelge 4.13. Farklı mısır çeşitlerinin kuru madde verimlerine ait varyans analizi sonuçları...42 Çizelge 4.13.a. Farklı mısır çeşitlerine ait kuru madde verimleri...42 Çizelge 4.14. Farklı mısır çeşitlerinin ham protein oranlarına ait varyans analizi sonuçları...43 Çizelge 4.14.a. Farklı mısır çeşitlerine ait ham protein oranları...44 Çizelge 4.15. Farklı mısır çeşitlerinin ham protein verimlerine ait varyans analizi sonuçları...45 Çizelge 4.15.a. Farklı mısır çeşitlerine ait ham protein verimleri...45 iv

1 1.GĐRĐŞ Mısır, insan ve hayvan beslenmesinde olduğu kadar genişleyen endüstriyel kullanım alanları nedeniyle endüstri hammaddesi elde etmek amacıyla da değerlendirilebilen kullanım alanları oldukça geniş, önemli bir sıcak iklim tahılıdır.tüm sıcak ve serin iklim tahılları içerisinde en yüksek verimi sağlayan, güneş enerjıisini en iyi kullanan (C4 bitkisi) ve birim alandan en fazla kuru madde üreten bitkidir (Kırtok 1998). Mısır bitkisi sahip olduğu çeşit zenginliği, çevre koşullarına yüksek uyum yeteneği ve yüksek verim potansiyeli nedeniyle yeryüzünde yatay ve dikey olarak geniş bir yayılma alanı bulmuştur (Yaşak vd 2003; Alan vd 2005). Dünya tahıl ekiliş alanı yönünden buğday ve çeltikten sonra üçüncü sırayı alan mısır üretim miktarı bakımından buğdaydan sonra en fazla üretimi yapılan bitkidir. Dünya mısır üretimi 2005 yılında 147.2 milyon hektarlık ekiliş alanında, 694.6 milyon tona ulaşmış olup (Anonymous 2005) dünyada tarımı giderek artmaktadır. Bu artış daha ziyade mısırın son yıllarda yeşil yem ve silaj yemi olarak yetiştirilmesinden kaynaklanmaktadır. AB ülkelerinde kullanılan mısırın %80 den fazlası hayvan beslenmesinde kullanılmaktadır (Kün 1997). Dünya mısır üretiminin %64 ü hayvan yemi, %19 u ise insan beslenmesinde kullanılmaktadır. Ülkemizde ise mısırın insan beslenmesinde kullanılma oranı (%45) hayvan yemi olarak kullanılma oranından (%41) daha fazladır (Turgut 2002). Dünya mısır üretiminin yaklaşık yarısını ABD tek başına gerçekleştirmektedir. Avrupada ise silaj amaçlı mısır yetiştiriciliği Fransa başta olmak üzere; sırasıyla Almanya, Hollanda ve Belçika gibi ülkelerde giderek yaygınlaşmaktadır (Açıkgöz 1995). Ülkemizde de değişik kullanım amaçları olan mısırın önemi her geçen gün artmaktadır. Ekim alanına bölgeler üzerinden bakıldığında mısır yetiştiriciliğinin %41 i Karadeniz Bölgesi, %29 u Akdeniz Bölgesi,%16 sı Marmara Bölgesi, %7 si Ege Bölgesi ve %7 sinin de diğer bölgelerde yapıldığı görülmektedir (Yaşak vd 2003). Mısırın Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri nde ana ürün ve ikinci ürün olarak yetiştirilebileceğinin ortaya konması, ekim alanı ve üretimde önemli artışlar meydana getirmiştir (Yılmaz vd 1999). Ülkemiz mısır yetiştiriciliğine uygun ekolojiye sahiptir. Ancak birçok mısır yetiştirme bölgesinde ekolojiye uygun

2 çeşitler seçilemediğinden gerçek verim potansiyeline ulaşılamamaktadır. Karadeniz in yüksek kesimleri, Kuzeydoğu, Ortadoğu ve Ortakuzey gibi tarımsal bölgelerimize uygun çeşitlerin yetiştirilmesi ile mısır tarımının daha da geliştirilebilmesi mümkündür (Emeklier 1997). Doğrudan ve dolaylı olarak insan beslenmesinin temel kaynaklarından biri olan mısır, dünyada ve ülkemizde yoğun çalışmalara konu olan en önemli tahıl cinsidir. Çünkü pek çok ülke hızlı nüfus artışına eşdeğer bir gıda üretimi gerçekleştirme çabası içerisindedir. Günlük en çok tüketimi yapılan tahıllar içerisinde birim alanda verimi artırmaya en uygun bitki mısırdır (Kuşaksız ve Yener 2003). Ülkemiz ekonomisinin büyük oranda tarıma dayalı olması ve her yıl artan nüfusun çeşitli gereksinimlerinin, bugünkünden daha iyi bir şekilde karşılanabilmesi bakımından daha çok besin maddesi üretilmesi zorunluluğu vardır (Cesurer vd 1999). Artan nüfusun beslenme ihtiyaçlarının karşılanması ve daha sağlıklı beslenebilmesi, hem kültür bitkilerinde üretimi yükseltici tekniklerin geliştirilmesini, hem de günlük diyet içindeki hayvansal kaynaklı gıdaların payının artırılmasını gerektirmektedir. Bunun için öncelikle, hayvanların protein ve kalite bakımından yüksek değerli kesif ve kaba yemlerle beslenmesi zorunludur. Hayvan varlığı bakımından ön sırada yer alan Doğu Anadolu Bölgesi nde, yeterli miktar ve kalitedeki yemin sağlanması önemli bir problemdir. Bölgede çayır, mera ve yem bitkilerinden üretilen kaba yemlerin miktarı ile sindirilebilir protein ve besin maddesi miktarları hayvanların yaşama payı kaba yem ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olup (Serin ve Tan 1998), hayvan beslemede yoğun olarak bitkisel artıklar kullanılmaktadır. En önemli kaba yem kaynağı olan çayır ve meralar aşırı ve zamansız otlatma nedeniyle elden çıkma aşamasına gelmiştir. Đhtiyaç duyulan kaliteli kaba yemin temini için otlatma yoğunluğunun azaltılması çayır ve meraların ıslah çalışmalarıyla iyileştirilmesi, marjinal alanların değerlendirilmesi, tarla tarımı sistemi içerisinde yem bitkileri ekiliş alanlarının artırılması, yem bitkisi tarımının çeşitlendirilmesi ve geliştirilmesi yanında son zamanlarda olduğu gibi mısır gibi alternatif yem kaynaklarına da yer verilmesi zorunlu hale gelmiştir (Çiğdem ve Uzun 2006).

3 Doğu Anadolu Bölgesi nde iklim ve topografik nedenlerden dolayı sınırlı düzeyde tarımsal faaliyetler yapılmaktadır. Bölgede en önemli tarımsal faaliyet hayvancılıktır. Ancak bölgede yem açığı nedeniyle hayvancılık giderek gerilemektedir. Bölgede meraların ıslahı ve verimli hale getirilmesi kısa sürede mümkün olmayacağı gibi, tarla ziraati içerisinde baklagil ve buğdaygil yem bitkileri yetiştiriciliğinin de yakın vadede artırılması olası görülmemektedir. Bu önemli yem açığının giderilmesinde silajlık mısır yetiştiriciliği önem arzetmektedir (Yılmaz ve Akdeniz 2000). Mısır, birim alandan fazla miktarda yeşil aksam oluşturması, silaj yapmaya çok uygun olması, kısa yetişme süresi, katkısız silajlanabilmesi, besleme değeri ve lezzetliliğinin yüksekliği gibi özellikleriyle dikkati çekmektedir (Yıldırım ve Baytekin 2003). Ülkemizin hemen her yöresinde sulu tarım koşulları altında yetiştirilme imkanına sahip mısır bitkisi (Anonim 2004) Doğu Anadolu Bölgesi nde yem açığının en fazla olduğu uzun kış aylarında önemli bir hayvan yiyeceği olarak öncelikle üzerinde durulması gereken bir bitkidir. Bölgede kaba yem sıkıntısının giderilmesinde silajlık mısır yetiştiriciliği rahatlama ve hayvancılığın geliştirilmesine büyük fayda sağlayacaktır (Yılmaz vd 2000). Halbuki bölgemiz hayvancılık yönünden önemli potansiyele sahip olmasına rağmen arzu edilen hayvansal üretim bir türlü gerçekleştirilememektedir. Soruna yetiştiricilik yönünden bakıldığında hayvanlarımızın yetersiz beslendiği ve bölgemiz hayvancılığının içinde bulunduğu ekonomik sorunların giderek ağırlaştığı görülmektedir. Son verilere göre, ülkemizde 13.9 milyon hektar olan tahıl ekim alanları içerisinde mısır ekilişi yapılan alan 600 bin hektar, toplam mısır üretimi ise 4.2 milyon tondur. Hayvancılığın asıl sorunu olan kaba yem açığının giderilmesinde mısırın potansiyel öneme sahip olması nedeniyle son yıllarda ülkemizde silaj ve hasıl amaçlı mısır üretimi de gittikçe artan bir seyir izlemeye başlamıştır. Birinci ve ikinci ürün olarak bu amaçla ülkemizde mısır ekilişi gerçekleştirilen alan 200 bin hektar, üretimi 8 milyon 60 bin ton ve dekara elde edilen verim ise 4030 kg a ulaşmıştır (Anonim 2005). Silaj ve hasıl mısırın Erzurum ilindeki ekiliş, üretim ve verimiyle ilgili 2006 yılı verileri, silaj amacına yönelik olarak ilde 13.341 da lık alanda mısır ekimi yapıldığını, üretimin 46.298 tonu bulduğunu ve dekara ortalama verimin 3.470 kg olduğunu göstermektedir (Anonim 2006).

4 Mısır gelişmekte olan ülkelerde insan ve hayvan beslenmesinde, gelişmiş ülkelerde ise çoğunlukla hayvan beslenmesinde ve az miktarda da endüstri hammaddesi ve özel amaçlar için kullanılmaktadır (Sağlamtimur 1989). Çoğunlukla tane üretimi amacıyla yetiştirilerek insan gıdası olarak tüketilen mısırın, ülkelerin kalkınmışlık düzeylerine bağlı olarak hayvan beslemedeki kullanım oranı da artmaktadır. Çok iyi bir enerji kaynağı olan mısır, hayvan besleme yönünden uygun özelliklere sahiptir. Nişasta bakımından zengin olup, içerdiği nişastanın hazmolunma derecesi yüksektir. Bu yüzden mısır besi ve süt sığırlarının, koyunların, atların ve kümes hayvanlarının beslenmesinde başarılı bir şekilde kullanılmaktadır. Mısır tane olarak hayvan beslemedeki önemi yanında, silaj olarak da büyük bir öneme sahiptir. Gerek yeşil (hasıl), gerekse silaj olarak en önemli sulu kaba yemlerden birisidir. Silajlık mısır, yüksek süt verim performansı gösteren sağmal ineklerin vazgeçilmez yemidir. Ayrıca besi sığırlarında et veriminin artırılmasında önemli bir yem kaynağıdır (Harmanşah ve Kaman 1987; Đptaş ve Acar 2003). Özellikle süt ineklerinin uzun kış mevsimi boyunca yalnız kaba kuru yemlerle değil, silaj yemi ile de beslenmesi daha doğru bir beslenme yöntemidir (Özhan 1975). Mısır silajı yüksek kaliteli yem olarak bilinmekte ve diğer silajlar değerlendirilirken mısır silajı esas alınmaktadır (Yılmaz vd 2000). Yeterli şeker içerdiğinden koruyucu madde kullanmaya gerek duyulmayan,birim alandan en fazla hazmolunabilir besin maddesi sağlayan, lezzetli ve besleme değeri yüksek olan, siloda uzun süre saklanabilen ve kış mevsiminde taze sulu yem olarak tüketilebilen ideal bir bitkidir (Turan ve Yılmaz 2000). Mısır silajı çok ekonomik olup, sulu tarım yapılan alanlarda dekardan ortalama 8-10 ton silaj elde edilebilmektedir. Bunun besin değeri yaklaşık olarak 26 ton arpaya eşdeğerdir (Aytuğ ve Karaman 1996). Günümüzde bilinçli hayvancılık yapan işletmelerde silo yemi, hayvanların kış beslenmesinde verimliliği güvence altına alan önemli bir uygulamadır (Kılıç 1986). Halbuki üreticilerimiz yem sıkıntısının yaşandığı dönemlerde genelde hayvanlarını zorunlu olarak besin maddesi içeriği düşük tahıl samanı ile beslemektedirler. Silaj besin maddelerindeki değer kayıplarını en aza indiren, su içeriği yüksek, kaba yem özelliği ile tarımı ileri ülkelerde yoğun olarak kullanılmaktadır (Kılıç 1997).

5 Diğer birçok yem bitkisine göre verimi oldukça fazla olan mısır, yöre hayvancılığında önemli darboğaz oluşturan kaba yem açığının kapatılması bakımından büyük bir potansiyele sahiptir. Yüksek rakım, uzun kış mevsimi, kısa vejetasyon peryodu ve düşük günlük ortalama sıcaklık değerleri Erzurum Ovası ekolojik koşullarında tane mısırı üretimini riskli hale getirmektedir. Ancak erkenci çeşitlerin kullanılması durumunda yörede silaj amaçlı mısır üretiminin yapılabileceği bildirilmektedir (Öztürk ve Akkaya 1996). Sulu tarıma açılan alan miktarlarının genişlemesi ve hayvancılığın önemli bir tarımsal faaliyet olarak sürdürüldüğü Erzurum yöresinde silajlık mısır üretimine giderek artan gereksinim, yazlık ve sulanır koşullarda oluşturulacak ürün desenleri içerisinde bu bitkinin daha fazla yer almasının gerekliliğini ortaya koymaktadır. Yörede silajlık mısır yetiştiriciliğine devlet tarafından yapılan tarımsal desteklerin de etkisiyle artış görülmesine rağmen, halen ekiliş, üretim ve birim alandan elde edilen verim değerleri olması gereken yerin çok altındadır. Diğer bitkilerde olduğu gibi mısırda da yüksek verim elde edilebilmesi ekolojilere uygun çeşitlerin geliştirilip yetiştirilmesine bağlıdır (Kapar ve Öz 2006). Her çeşit tüm ekolojilerde aynı performansı gösteremediğinden her yörenin kendi ekolojisine uyumlu çeşitlerin yerel denemelerle belirlenmesi gerekmektedir. Silajlık mısırın verim ve kalitesi; iklim ve toprak faktörleri, rakım, ekim zamanı, ekim sıklığı, sulama ve hasat dönemi gibi faktörler yanında şüphesiz ki genotiple de çok önemli derecede ilişkilidir (Cusicanqui et al 1999). Silajlık mısır yetiştiriciliğinde uygun mısır çeşitlerinin kullanılması kaliteli yem üretimi için çok önemlidir (Đptaş ve Acar 2003). Çoğu mısır yetiştirilme bölgelerinde ekolojilere uygun çeşitler seçilemediğinden gerçek verimler elde edilememektedir (Öz vd 2005). Mısır tarımının yurdumuzda ve bölgemizde yaygınlaşmasına paralel olarak özel firmalar tarafından sürekli piyasaya yeni hibrit mısır çeşitleri arzedilmektedir. Üreticinin kendi ekolojisine en uygun mısır çeşitlerini seçmesi bu bakımdan büyük önem taşımaktadır. Ayrıca mısır bitkisinin hibrit özelliğinden dolayı her yıl bu bitkiyle ilgili üretimi artırıcı çeşit çalışmalarının yapılması gerekmektedir (Cesurer vd 1999).

6 Yöre çiftçisine silajlık mısır yetiştiriciliği konusunda çeşit bazında alternatifler sunmak amacıyla yürütülen bu çalışma kapsamında ülkemizin değişik yörelerinden temin edilen 10 adet melez mısır çeşidi, Erzurum ekolojik koşullarında adaptasyon ve verim denemesine alınarak silajlık kullanımına uygun mısır çeşitlerinin belirlenmesine çalışılmıştır. Böylelikle öteden beri yetiştirilen verim potansiyeli düşük yerli çeşitlere alternatif olabilecek, genetik potansiyeli yüksek çeşitlerin yaygınlaşmasına, hayvancılıktan ekonomik düzeyde gelir elde edilmesine ve en önemlisi yöre hayvancılığının önemli sorunu olan kaba yem açığının kapatılmasına bir nebze olsun katkı sağlanması hedeflenmiştir.

7 2. KAYNAK ÖZETLERĐ Tosun (1967) tarafından ABD den getirilen 7 çeşidin (M-202, M-250,M-300, M-370, M-425, M-430, M-620) Erzurum Ovası koşullarında yetiştirilebilme olanakları araştırılmıştır. Araştırmada erkenci çeşitlerin yaş hasıl verimleri geçci çeşitlere göre daha az bulunmuştur. En erkenci M-202 çeşidinin hasıl verimi 2770 kg/da, en geçci M-620 çeşidinin hasıl verimi 4270 kg/da, çeşitlerin ortalaması olarak hasıl verimi ise 3610.0 kg/da olmuştur. Araştırma sonucunda M-202 çeşidi Doğu Anadolu Bölgesi için tavsiye edilmiştir. Ergin (1974), M-202 çeşidini denemeye alarak, değişik sıra aralıkları ile dört farklı azot ve üç farklı fosfor seviyesinden oluşan 12 gübre kombinasyonunun bu çeşidin tane, sap ve hasıl verimleri üzerindeki etkilerini araştırmıştır. Üç yıllık çalışmanın ortalaması olarak 285.5 kg tane ve 2415.5 kg hasıl verimi elde edilmiştir. Öztürk ve Akkaya (1996) tarafından Erzurum yöresinde silaj amacıyla yetiştirilebilecek mısır çeşitlerini belirlemek amacıyla 1991 ve 1992 yıllarında 25 mısır çeşidi ile yürütülen araştırmada çeşitlerin ortalaması olarak 1991 ve 1992 yıllarındaki çıkış süresi sırasıyla 21.9 ve 15.1 gün, silaj için olgunlaşma süresi 117.0 ve 112.2 gün, hasıl verimi 6811.1 ve 6320.9 kg/da, kuru madde oranı %24.3 ve %23.3, kuru madde verimi 1652.7 ve 1460.7 kg/da, ham protein oranı %5.25 ve 5.80, ham protein verimi ise 85.2 ve 84.7 kg/da olmuştur. Araştırma sonucunda Erzurum Ovası nda silaj amaçlı mısır yetiştiriciliğinde bile geçci çeşitlerin riskli olduğu ve erkenci çeşitler üzerinde durulması gerektiği, erkenci ve diğer çeşitlere göre yüksek verimli olan Inra 260, Inra 380 ve Tortum-1 çeşitlerinin Erzurum ekolojisinde silaj amacıyla yetiştirebilecekleri belirtilmiştir. Öztürk vd (2007) tarafından Erzurum koşullarında 21 mısır çeşidi ile aynı amaç doğrultusunda yürütülen başka bir araştırmada ise çeşitlerin silaj için olum süreleri 103-126 gün, hasıl verimleri ise 3433 7683 kg/da arasında değişim göstermiş; erkenci ve yüksek hasıl verimli DK- 440 (107 gün ve 6467 kg/da) ve DKC-4604 (107 gün ve 6900 kg/da) çeşitleri yöre için önerilebilir bulunmuştur.

8 Erzurum Ovası koşullarında yürütülen bu çalışmaların dışında ülkemizin farklı yörelerine uygun silajlık mısır çeşitlerinin belirlenmesine yönelik çok sayıda araştırma yapılmıştır. Van koşullarında silajlık mısır yetiştirme olanakları araştıran Yılmaz (1999), en fazla yeşil ot veriminin Frassino (6344.7 kg/da). RX-947 (6071.55 kg/da) ve RX-899 (5848.2 kg/da) çeşitlerinden, en fazla kuru ot veriminin ise RX- 899 (2477.5 kg /da), Frassıno (2114.6 kg/da) ve P-3335 (1827.1 kg/da) çeşitlerinden elde edildiğini ve bu çeşitlerin silaj amacıyla üretilebileceklerini bildirmiştir. Yılmaz ve Hosaflıoğlu (1999) tarafından Van ın Gürpınar ilçesinde 14 mısır çeşidi ile yürütülen bir araştırmada çeşitlerin hasıl verimleri 2805.6 ile 5938 kg/da arasında değişmiş, en yüksek hasıl verimleri sırasıyla Sele, Dramca ve TTM-813 çeşitlerinden elde edilmiştir. Van koşullarında silaj için uygun mısır çeşitlerinin belirlenmesi amacıyla Yılmaz vd (2000) tarafından toplam 11 adet melez ve kompozit mısır çeşidiyle yürütülen diğer bir araştırmada en yüksek hasıl ve kuru ot verimi P-3335, en yüksek koçan oranı ve bitki başına koçan sayısı Tema, en yüksek yaprak oranı P- 3163, en yüksek bitki boyu ve sap oranı ise Arifiye çeşitlerinde saptanmıştır. Sonuç olarak Van koşullarında sırasıyla P-3335, Tema ve Luce çeşitlerinin yörede silaj amaçlı olarak yetiştirilmesinin uygun olacağı kanısına varılmıştır. Van koşullarında yürütülen başka bir araştırmada 11 mısır çeşidinin hasıl verimleri 3966-6891 kg/da, kuru ot verimleri ise 1049-1819 kg/da arasında değişim göstermiş, hasıl ve kuru ot verimleri yüksek olan C-955, DK-626, Flash ve Vero çeşitleri yöre için önerilmiştir (Yılmaz ve Akdeniz 2000). Ak ve Doğan (1997) farklı at dişi mısır çeşitlerinin verim özellikleri ve silaj kalitelerini inceledikleri ve Bursa koşullarında yürüttükleri bir araştırmada; çeşitlerin yeşil ot veriminin 4834.6-6706.0 kg/da, kuru madde veriminin 999.0-1579.0 kg/da, koçan oranının %18.6-26.5 ve bitki boylarının 175.0-200.0 cm arasında değiştiğini belirlemişlerdir. Çarşamba Ovasında ana ürün olarak yetiştirilecek mısır çeşitlerinin belirlenmesi amacıyla 1 adet yerli (beyaz sert), 1 adet kompozit (Karadeniz Yıldızı) ve 14 adet hibrit mısır çeşidi denemeye alınarak bir çalışma yürütülmüştür. Çalışmada incelenen fenolojik özelliklerden, tepe püskülü gösterme ve olgunlaşma süresi;morfolojik

9 karakterlerden bitki boyu, ilk koçan yüksekliği, koçan uzunluğu ve verim öğelerinden koçanda tane sayısı ve bin tane ağırlığı bakımından çok önemli (P<0.01) seviyede farklılıklar tespit edilmiştir. Tane verimi yönünden çeşitler arasında çok önemli (P<0.01) seviyede farklılık çıkmış, özellikle vejetasyon süresi uzun olan çeşitler erkencilere nazaran daha yüksek verimli bulunmuştur. Dekara en fazla tane verimi Flash, Cargill-955, Sele, Asgrow-Rx-947, Dragma ve Cargill-7993 çeşitlerinden alınmıştır (Sezer ve Gülümser 1999). Đptaş vd (2002), Tokat-Kazova şartlarında birinci ürün silajlık olarak yetiştirilebilecek mısır çeşitlerini belirlemek amacıyla üç yıl süreyle yürüttükleri çalışmada materyal olarak 13 mısır çeşidini kullanmışlardır. Mısır çeşitlerinde bitki boyu, yaprak oranı, sap oranı, koçan oranı, koçan verimi, yeşil ot ve kuru madde verimi gibi silajlık özelliklerini inceleyen araştırıcılar, ele aldıkları özellikler yönünden çeşitler arasında istatistiki olarak önemli farklılıklar bulmuşlardır. En yüksek yeşil ot verimi (8799.3 kg/da) ve kuru madde veriminin (2369.5 kg/da) Arifiye çeşidinden elde edildiği çalışmada, çeşitlerin bitki boyu değerlerinin 226.9-258.3 cm, yaprak oranlarının %15.3-21.2, sap oranlarının %39.3-50.1 ve koçan oranlarının %39.2-42 arasında değiştiği belirlenmiştir. Araştırıcılar en yüksek koçan verimini 3428.3 kg/da ile Arifiye, en düşük koçan verimini ise 2159.8 ile LG-55 çeşidinden elde etmişlerdir. Kuşaksız ve Kaya (2005) tarafından yapılan bir araştırmada Manisa ekolojik koşullarında yetiştirilen mısır çeşitlerinin hasıl verimleri üzerinde durulmuştur. Genetik materyal olarak Otello, Guibeleo, C-955, Maverik ve Mitic çeşitlerinin kullanıldığı çalışmada bitki boyu, yaprak sayısı, sap çapı, kuru madde oranı, protein oranı, yeşil ot verimi ve kuru madde verimi gibi özellikler incelenmiştir. Kullanılan mısır çeşitleri arasında incelenen özellikler bakımından önemli farklılıkların bulunduğu araştırma sonucunda en yüksek yeşil ot ve kuru madde verimine sahip C- 955 çeşidinin yörede ümitvar bir çeşit olarak dikkati çektiği belirtilmiştir. Küçük Menderes koşullarında bazı melez mısır çeşitlerinde (Trebbi a, RX-893, C- 955, Otello, DK-626, Maverik, Isodora) hasıl verimi ve verimle ilişkili özellikleri

10 inceleyen Budak vd (2005), bitki materyali olarak kullandıkları çeşitler arasında inceledikleri karakterler açısından önemli farklılıklar gözlemlemişler ve Küçük Menderes havzasında, mısırda hasıl verimi için Trebbia ve C-955 çeşidinin seçilmesi gerektiğini bildirmişlerdir. Mısır silaj amacıyla ülkemizin ekolojik koşulları uygun yörelerinde ikinci ürün olarak da yetiştirilebilecek, münavebe olanakları oldukça geniş bir bitkidir. Samsun ekolojıik şartlarında Acar ve Tosun (1988) tarafından ikinci ürün olarak yetiştirilebilecek en uygun mısır çeşitlerini belirlemek amacıyla 4 çeşitle yürütülen araştırmada çeşitler arasında kuru madde verimi bakımından önemli farklılıklar bulunmuş ve en yüksek kuru madde verimi 776.6 kg/da ile Tüm-8212 çeşidinden elde edilmiştir. Manga vd (1991) tarafından Çukurova koşullarında ikinci ürün yetiştirme mevsiminde 3 farklı mısır çeşidi kullanılarak yürütülen bir çalışmada, bitki boyu, yeşil ve kuru ot verimi gibi agronomik özellikler üzerinde durulmuştur. Araştırıcılar bitki boyunun 233-278 cm, yeşil ot veriminin 5553-7140 kg/da arasında değişim gösterdiğini ve silajlık mısır yetiştiriciliğinde hasadın hiç olmazsa süt olum döneminden sonra yapılması gerektiğini ifade etmişlerdir. Van koşullarında 1. ve 2. ürün olarak yetiştirilen bazı silajlık mısır çeşitlerinin hasıl verim ve bazı verim unsurlarının belirlenmesi amacıyla bir yıllık çalışma yürüten Turan ve Yılmaz (2000), birinci ürün ekimini 5 Mayıs 1999, ikinci ürün ekimini ise kışlık ekilen Tokak 157/37 arpa çeşidinden sonra 5 Temmuz 1999 tarihinde yapmışlardır. Araştırmada ana ürün ekiminden ortalama 5704.5 kg/da yeşil ot ve 1483.0 kg/da kuru ot; ikinci ürün ekiminden ise 7403.2 kg/da yeşil ot ve 1617.9 kg/da kuru ot elde edilmiştir. Ana ürün ekiminden daha fazla yaprak ve koçan oranı, daha düşük sap oranı elde edilmişken; ikinci ürün ekiminden daha fazla yeşil ot verimi alınmıştır. Araştırmada kullanılan çeşitlerden, gerek hasıl verim ve gerekse silaj kalitesi açısından en uygun çeşitlerin P.3335 ve Frassino olduğu saptanmıştır. Mısır çeşitleri arasında verim ve kalite açısından önemli farklılıklar vardır. Bu nedenle bölgelere göre mısır çeşitlerinin seçimi önem arzetmektedir (Turan ve Yılmaz 2000). Kaliteli bir silajda koçan ve yaprak/sap oranının yüksek,

11 hazmolunabilir besin maddeleri ve protein konsantrasyonunun fazla, lignin ve lif miktarının ise düşük olması gerektiği Heath et al. (1985) tarafından ifade edilmektedir. Çok yapraklılıkla kuru maddenin hazmolunurluğu arasında pozitif korelasyona işaret eden Fribourg et al. (1976), çok yapraklılığı silaj kalitesini etkileyen önemli bir faktör olarak belirtmektedirler. Heath et al. (1985), silaj kalitesini etkileyen diğer önemli bir faktör olarak silajda bulunan tane miktarına vurgu yapmışlardır. En kaliteli silajın %25-30, hatta daha fazla tane kuru maddesi bulunan materyallerden elde edildiği, fazla tane içeren mısırın aynı zamanda yüksek enerjiye sahip olduğu tespitinde bulunmuşlardır. Bu nedenlerle gerek bölgeye uygun silajlık mısır çeşitlerinin seçiminde, gerekse çeşitli faktörlerin verim ve kaliteye etkisini araştırırken yüksek hasıl ve kuru madde veriminin yanında materyalin yaprak, tane ve protein oranı gibi özelliklerinin incelenmesi gerekmektedir (Turan ve Yılmaz 2000).

12 3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1. Materyal Bu araştırma, 2006 yılında Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Araştırma ve Yayım Merkezi Müdürlüğüne ait 4 nolu deneme alanında yürütülmüştür. Araştırmada değişik kuruluşlardan sağlanan 10 melez mısır çeşidi kullanılmış olup bu çeşitlere ait bazı bilgiler Çizelge 3.1 de verilmiştir. Gübre olarak ise %21 N içeren amonyum sülfat ile %46 P 2 O 5 içeren triple süper fosfat kullanılmıştır. Çizelge 3.1. Araştırmada kullanılan mısır çeşitlerine ait bazı bilgiler No Çeşit Adı Çeşit Sahibi Kuruluş ve Tescil Yılı Kısa Özelliği 1 C.955 Monsanto Gıda Tar. Tic. Ltd. Şti. Đstanbul-1995 Orta erkenci, atdişi 2 Maxima 524 Alp Tarım, Konya 2005 Orta erkenci, atdişi 3 DKC-4604 Monsanto Gıda Tar. Tic. Ltd. Şti. Đstanbul 2004 Erkenci, atdişi 4 DKC-5143 Monsanto Gıda Tar. Tic. Ltd. Şti. Đstanbul 2004 Erkenci, sert 5 DKC-5353 Monsanto Gıda Tar. Tic. Ltd. Şti. Đstanbul 2004 Erkenci, atdişi 6 DKC-5783 Monsanto Gıda Tar. Tic. Ltd. Şti. Đstanbul 2004 Orta erkenci, atdişi 7 DKC-5856 Monsanto Gıda Tar. Tic. Ltd. Şti. Đstanbul 2004 Orta erkenci, atdişi 8 OSSK-644 Tareks A.Ş. Đzmir-2005 Erkenci, atdişi 9 OSSK-602 Tareks A.Ş. Đzmir-2005 Orta erkenci, sert 10 OSSK-596 Tareks A.Ş. Đzmir-2005 Orta erkenci, sert

13 3.1.1. Araştırma Sahasının Đklim ve Toprak Özellikleri 3.1.1.a Đklim Özellikleri Erzurum, ülkemizin kuzeydoğusunda, 39 55 kuzey enlem, 41 16 doğu boylam dereceleri arasında yer alan, 1853 m rakıma sahip bir ilimizdir. Yörede karasal iklim koşullarının hüküm sürmesi nedeniyle gece/gündüz ve mevsimler arasındaki sıcaklık farkları oldukça fazladır. Ülkemizin en ağır kışları bu yörede yaşanmakta olup, genel olarak kış mevsimi oldukça uzun, karla kaplı gün sayısı 114 gün civarındadır. Yazlar ise serin ve kurak geçmektedir. Đlk donlar Eylül ayı ortalarında başlamakta, son donlar ise Mayıs ayının ikinci yarısına kadar görülebilmektedir. Denemenin yürütüldüğü yıla ve aylara ait bazı iklim verileri çizelge 3.2 de sunulmuştur. Çizelge 3.2. Erzurum ilinin araştırmanın yürütüldüğü yıl ile uzun yıllar ortalamasına ait bazı iklim verileri* Toplam yağış (mm) Ortalama sıcaklık ( C) Ortalama nispi nem (%) En düşük sıcaklık ( C) En yüksek sıcaklık ( C) Aylar 2006 1990-2005 2006 1990-2005 2006 1990-2005 2006 2006 Mayıs 41.6 65.4 11.4 10.4 67.3 62.2-2.2 22.2 Haziran 72.2 40.8 18.4 14.6 56.7 57.7 1.4 26.2 Temmuz 20.7 23.4 20.3 19.1 62.5 51.7 6.4 31.4 Ağustos 3.5 13.3 22.6 19.2 50.9 49.5 16.4 34.1 Eylül 29.2 21.3 14.1 13.7 60.2 51.8-1.2 29.6 Top/Ort. 167.2 164.2 17.4 15.4 59.5 54.6 * Erzurum Meteoroloji Bölge Müdürlüğünün yıllık iklim rasatlarından alınmıştır. Çizelgeden görüldüğü gibi uzun yıllar ortalamasında mısırın yetişme dönemine ait ortalama sıcaklık 15.4 C iken, denemenin yürütüldüğü yılda ise 17.4 C olmuştur.

14 Aylık ortalama sıcaklık değerleri denemenin yürütüldüğü tüm aylarda uzun yıllar ortalamasına göre daha yüksek çıkmıştır. Yaz aylarında Erzurum ilindeki hava nispi nemi düşük olmaktadır. Nispi nem değeri Mayıs ayından, Ağustos ayına kadarki dönemde belirgin bir şekilde azalmakta, ondan sonraki aylarda ise yeniden yükselme eğilimine girmektedir. Đlde uzun yıllar ortalamasına göre mısırın yetişme dönemini içerisine alan beş aylık (Mayıs-Ağustos dönemi) peryottaki ortalama nispi nem %54.6 olup, deneme yılındaki aynı döneme ait ortalama nispi nem (%59.5) değerinden daha düşük olarak belirlenmiştir. Denemenin yürütüldüğü 2006 yılında, yetişme dönemini kapsayan süreçte en düşük ve en yüksek sıcaklık değerleri sırasıyla -2.2 C ile 22 Mayısta, 34.1 C ile de Ağustos ayı içerisinde tespit edilmiştir. 3.1.1.b. Araştırma Sahasının Toprak Özellikleri Araştırmanın yapıldığı tarlanın 0-20 cm derinliğinden alınan toprak örneklerinin bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri çizelge 3.3. de verilmiştir. Çizelge 3.3 Deneme sahası topraklarının bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri * Su ile Tekstür Toplam PH Kireç Bitkilere elverişli Organik doymuşluk (%) sınıfı tuz (%) CaCO 3 (%) P 2 O 5 (kg/da) K 2 O (kg/da) madde (%) 46-49 Tınlı 0.07-0.09 7.1 5.1 3.2 208.6 2.9 * Toprak analizleri Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü laboratuarlarında yapılmıştır. Çizelge 3.3 ün incelenmesinden de anlaşılacağı üzere deneme yeri toprakları tınlı yapıdadır. Toprak ph sı 7.1, kireç oranı %5.1 dir. Elverişli fosfor miktarı 3.2 kg/da,

15 potasyum miktarı 208.6 kg/da olarak belirlenmiş olup, organik madde oranı %2.9 olarak bulunmuştur. Bu değerlere göre deneme yeri toprakları nötr, kireç bakımından zengin, fosfor yönünden az, potasyum yönünden çok zengin, organik madde yönünden de orta sınıftadır (Aydın ve Sezen 1995). 3.2. Yöntem 3.2.1. Deneme deseni ve ekim Araştırma, Tesadüf Blokları Deneme Planına göre 3 tekrarlamalı olarak yürütülmüştür. Parsel uzunluğu 5 m, parsel genişliği ise 3 m. olacak şekilde ayarlanmıştır. Her blokta 10 ve denemede toplam 30 parsel ekilmiştir. Parseller arasında 1 m, bloklar arasında ise 2 m mesafe bırakılmıştır. Deneme alanı (15 m 2 x 10 çeşit 3 tekerrür) 450 m 2 dir. Çeşitler, parseller şansa bağlı olarak dağıtılarak, her parselde 50 cm aralıklarla 6 bitki sırası ve her sırada 20 cm aralıklarla 25 ocak bulunacak şekilde ekilmiştir. Ekim işlemi, Erzurum ekolojik şartları dikkate alınarak 18 Mayıs 2006 tarihinde, elle ve ocak usulü yapılmıştır. Sıralar üzerinde 20 cm aralıkla ve 5-6 cm derinliğinde açılan ocaklara 3 er adet tohum ekilmiş ve daha sonra tohumların üzeri toprakla kapatılmıştır. 3.2.2. Bakım Çıkış yapan fideler 10-15 cm boylandıktan sonra her ocakta 1 fide kalacak şekilde tekleme yapılmıştır. Bütün parseller dekara 18 kg N ve 7 kg P 2 O 5 olacak şekilde gübrelenmiştir (Ergin 1974). Fosforun tamamı ile azotun yarısı ekimle birlikte, azotun öteki yarısı ise bitkiler 20-25 cm boylandıklarında bitki sıralarına uygulanmış ve boğaz doldurma işlemi gerçekleştirilmiştir. Yetişme dönemi boyunca bitkiler 4 defa çapalanarak yabancı otlar yok edilmiştir. Sulama zamanının seçiminde bitkilerin morfolojik görünüşleri esas alınarak, suyun bitki sıraları arasına verildiği karık

16 sulama yöntemi ile, toprak suyla doymuş hale gelinceye kadar 6 kez sulama yapılmıştır. 3.2.3. Hasat Parseldeki koçanların yaklaşık %50 si süt olum dönemi sonu-sarı olum dönemi başına ulaştığı zaman, her parselin yanlarından birer sıra ve başlarından ikişer ocak kenar tesiri olarak bırakılarak, geriye kalan 2 m x 4.2 m = 8.4 m 2 lik kısımdaki bitkiler toprak seviyesinden 10 cm yükseklikten orakla hasat edilmiştir. 3.2.4. Verilerin elde edilişi Ergin (1974), Emeklier (1987) ve Öztürk ve Akkaya (1996) gibi araştırıcıların uyguladıkları yöntemler esas alınarak aşağıdaki gözlem ve ölçümler yapılmıştır. 3.2.4.a. Çıkış süresi (gün): Ekim tarihinden parseldeki bitkilerin yaklaşık %50 sinin çıkış yaptıkları tarihe kadar geçen gün sayısı çıkış süresi olarak ifade edilmiştir. 3.2.4.b. Tepe püskülü çıkarma süresi (gün): Ekim tarihinden parseldeki bitkilerin yaklaşık %50 sinin tepe püskülü çıkardıkları tarihe kadar geçen gün sayısı tepe püskülü çıkarma süresi olarak kabul edilmiştir. 3.2.4.c. Koçan püskülü çıkarma süresi (gün): Ekim tarihinden parseldeki bitkilerin yaklaşık %50 sinin koçan püskülü çıkardıkları tarihe kadar geçen gün sayısı koçan püskülü çıkarma süresi olarak kabul edilmiştir. 3.2.4.d. Silaj için olum süresi (gün): Ekim tarihinden parseldeki koçanların yaklaşık %50 sinin süt olum dönemi sonu-sarı olum dönemi başına ulaştığı tarihe kadar geçen gün sayısı esas alınarak belirlenmiştir.

17 3.2.4.e. Bitki boyu (cm): Hasattan önce, hasat alanı içerisindeki bitkilerden şansa bağlı olarak seçilen 10 bitkinin toprak seviyesinden tepe püskülü ucuna kadar olan kısımları ölçülerek ortalama boy belirlenmiştir. 3.2.4.f. Bitki başına yaprak sayısı (adet) : Tepe püskülü çıkışından sonra, orta sıralardan şansa bağlı 10 bitkinin yaprakları sayılarak bitki başına ortalama yaprak sayısı hesaplanmıştır. 3.2.4.g. Bitki başına koçan sayısı (adet) : Hasattan önce, parsellerde orta sıralardan şansa bağlı 10 bitkinin tane bağlayan koçanları sayılarak bitki başına ortalama koçan sayısı belirlenmiştir. 3.2.4.h. Yaş hasıl verimi (kg/da): Süt olum dönemi sonu-sarı olum dönemi başlangıcında, koçanları ile birlikte toprak seviyesinden 10 cm yükseklikten hasat edilen bitkiler hemen tartılarak parsele yaş ağırlık bulunmuştur. Bu değerlerden yaş hasıl verimi kg/da olarak hesaplanmıştır. 3.2.4.ı. Hasıl verimi içerisindeki yaprak, koçan ve sap oranları (%): Hasat sırasında her parselden şansa bağlı seçilen 3 bitkinin yaprak, koçan ve sap kısımları ayrı ayrı tartılmış ve bu değerlerden hasıl verimi içerisindeki yaprak, koçan ve sap oranları hesap edilmiştir. 3.2.4.i. Kuru madde oranı (%): Her parselde, hasıl verimi için hasat edilen bitkilerden biri alınarak yaş ağırlığı belirlenmiştir. Bu bitkiler, önce serada 3 gün, daha sonra 78 C ye ayarlı fırında 24 saat kurutularak tekrar tartılmış ve kuru ağırlıkları tespit edilmiştir. Elde edilen bu değerlerden kuru madde oranı hesaplanmıştır. 3.2.4.j. Kuru madde verimi (kg/da): Yaş hasıl verimi ile kuru madde oranının çarpılması suretiyle hesaplanmıştır.

18 3.2.4.k. Ham protein oranı (%): Kuru madde oranının belirlenmesi amacıyla alınan bitkiler kurutulduktan sonra öğütülmüş, daha sonra öğütülmüş örnekten alınan iki numunede ham protein oranı Kjeldahl yöntemi ile belirlenmiştir. 3.2.4.l. Ham protein verimi (kg/da): Ham protein oranı ie kuru madde veriminin çarpımından hesaplanmıştır. 3.2.5. Sonuçların Değerlendirilmesi Araştırma sonucunda elde edilen veriler MSTAT-C bilgisayar paket programı yardımı (Freed et al. 1989) ile varyans analizine tabi tutularak ortalamalar arasındaki farklılıkların kontrolü ise Duncan çoklu karşılaştırma testine göre yapılmıştır.

19 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA 4.1. Çıkış süresi (gün) Erzurum ekolojik koşullarında adaptasyon ve verim denemesine alınan 10 mısır çeşidinin çıkış sürelerine ait varyans analizi sonuçları Çizelge 4.1 de, çıkış süreleriyle ilgili sonuçlar ise Çizelge 4.1.a da verilmiştir. Çizelge 4.1. Farklı mısır çeşitlerinin çıkış sürelerine ait varyans analizi sonuçları Varyasyon kaynakları Serbestlik Derecesi F Değerleri Çeşitler 9 128.47** Hata 18 Varyasyon Katsayısı (%) 2.62 ** Đşaretli F değerleri 0.01 ihtimal seviyesinde önemlidir. Çizelge 4.1.a. Farklı mısır çeşitlerine ait çıkış süreleri (gün) Çeşitler Ortalama C.955 19.0 A DKC-4604 11.0 F DKC-5143 13.3 E DKC-5353 13.7 E DKC 5783 13.0 E DKC-5847 16.3 CD Maxima 524 17.0 C OSSK-596 18.0 B OSSK-602 18.3 AB OSSK-644 16.0 D Ortalama 15.6

20 Çizelge 4.1 deki varyans analizi sonuçlarının incelenmesinde görüleceği üzere çıkış süresi bakımından mısır çeşitleri arasındaki farklılık istatistiki olarak önemli bulunmuştur. Çeşitlere ait çıkış süresi ortalama 11.0-19.0 gün arasında değişim göstermiştir. Denemeye alınan çeşitler içerisinde DKC-4604 çeşidi 11.0 günlük çıkış süresiyle en çabuk çıkış gösteren çeşit olmuş ve diğer bütün çeşitlerle arasındaki fark önemli çıkmıştır. C.955 çeşidi 19.0 günlük çıkış süresiyle en uzun çıkış süresine sahip olmuş,ancak ortalama olarak 18.3 günlük sürede çıkış yapan OSSK-602 çeşidi ile aynı grupta yer almıştır (Çizelge 4.1.a). Çeşitlerin farklı sürelerde çıkış yapmaları ve çıkış süresi bakımından çeşitler arasında farklılıkların önemli olmasında genetik yapıları etkili olmuştur. Erzurum ekolojik koşullarında daha önce yerli ve yabancı orijinli 25 mısır çeşidiyle silajlık olabileceklerin belirlenmesine yönelik araştırma yapan Öztürk ve Akkaya (1996) çıkış süresi yönünden mısır çeşitleri arasında önemli farklılık tespit etmişlerdir. Çıkış süresi ile çeşit arasındaki güçlü ilişkiye Mock ve Eberhart (1972) tarafından da vurgu yapılarak benzer koşullarda denemeye alınan çeşitlerde çıkış süresi yönünden görülen farklılıkların asıl olarak genetik yapıyla bağlantılı olduğu belirtilmiştir. Denememizde çeşitlerin Öztürk ve Akkaya (1996) nın tespit ettiklerinden daha kısa sürede çıkış yapmalarının, ekimi izleyen günlerdeki hava sıcaklıklarının uygun olmasıyla (10 C nin üzerinde) ilişkili olduğu düşünülmektedir. Ekimi takip eden günlerdeki soğuk ve fazla nemli havanın çıkışı ve ilk gelişmeyi geciktirdiği (Kün 1978), mısırın çimlenmesi ve büyümesi için minimum sıcaklık isteğinin 10 C olduğu ifade edilmektedir (Martin et al. 1975). Değişik araştırıcılar (Tosun 1967; Giskin ve Efron 1986) yaptıkları çalışmalarda düşük toprak ve hava sıcaklığının mısırda çıkış süresini uzattığını belirtmişlerdir. Erzurum da mısır için vejetasyon süresi oldukça sınırlı olduğundan, bu sınırlı periyot içerisinde çeşitlerin belli bir olgunluğa ulaşabilmesi için olabildiğince erken ekilmesi bir bakıma zorunlu olmaktadır. Erken ekim durumunda ise genellikle toprak ve hava sıcaklığı düşük olmaktadır. Böylesi şartlarda erken çıkış yapan çeşitler üzerinde durmak yararlı olacaktır (Öztürk ve Akkaya 1996).

21 4.2. Tepe püskülü çıkarma süresi (gün) Tepe püskülü çıkarma süresi yönünden mısır çeşitleri arasındaki farklılıkların istatistiki olarak önemli olduğu belirlenmiştir (Çizelge 4.2). Çeşitlerin tepe püskülü çıkarma sürelerine ait sonuçlar Çizelge 4.2.a da verilmiştir. Çeşitlerin tepe püskülü çıkarma süreleri 79.3-94.7 gün arasında değişim göstermiştir. Çizelge 4.2. Farklı mısır çeşitlerinin tepe püskülü çıkarma sürelerine ait varyans analizi sonuçları Varyasyon kaynakları Serbestlik Derecesi F Değerleri Çeşitler 9 86.7** Hata 18 Varyasyon Katsayısı (%) 0.96 ** Đşaretli F değerleri 0.01 ihtimal seviyesinde önemlidir. Çizelge 4.2.a. Farklı mısır çeşitlerine ait tepe püskülü çıkarma süreleri (gün) Çeşitler Ortalama C.955 94.7 A DKC-4604 79.3 F DKC-5143 83.3 E DKC-5353 80.3 F DKC 5783 84.0 E DKC-5847 86.0 CD Maxima 524 88.0 B OSSK-596 87.0 BC OSSK-602 88.7 B OSSK-644 85.0 DE Ortalama 85.6

22 Denemede DKC-4604 çeşidi (79.3 gün) ile DKC-5353 çeşidi (80.3 gün) en kısa sürede tepe püskülü çıkaran çeşitler olarak dikkat çekmişlerdir. Bu iki çeşit arasındaki farklılık önemsiz bulunmuştur. C.955 çeşidi ise en uzun sürede tepe püskülü çıkaran çeşit olmuş, diğer bütün çeşitlerle arasındaki farklar istatistiki bakımdan önemli çıkmıştır (Çizelge 4.2.a). Mısır çeşitleri genetik yapılarına bağlı olarak farklı zamanlarda tepe püskülü çıkarmışlardır. Ancak Çizelge 4.2.a. dan görüleceği gibi çeşitlerin tepe püskülü çıkarmaları, normal mısır yetiştirme kuşağına göre oldukça uzun bir sürede gerçekleşmiştir. Yüksek rakımda bulunan Erzurum ilinde, neredeyse fenolojik dönemlerin tamamında olduğu gibi çiçeklenme döneminde de mısır için istenilen günlük ortalama sıcaklık değerlerinin yakalanamaması bu duruma neden olmuştur. Kün (1978), çimlenmeyi izleyen çıkış ile püskül verme arasındaki süreyi, mısırda çevre koşullarından en çok etkilenen; erme ve hasat tarihini belirleyen bir faktör olarak belirtmekte, çeşitlere göre değişen bu sürenin iklim ve toprak koşullarına da bağlı olduğunu ifade etmektedir. Aynı şekilde Kırtok (1998), tepe ve koçan püskülü çıkış zamanlarının hava sıcaklığına sıkıca bağlı olduğunu, sıcaklık arttıkça tepe püskülü çıkışının daha erken görüldüğünü, bu dönemin uzunluğuna hava sıcaklığı yanında toprak sıcaklığının da büyük etki yaptığını belirtmektedir. Tepe püskülü çıkarma süresine çeşitler yanında, sıcaklığın etki yaptığına Warrington ve Kanemasu (1983 a) nın çalışmalarında da değinilmektedir. Manrique ve Hodges (1991) ise rakım ve gün uzunluğunun çiçeklenme süresine etkisini ortaya koymaya çalıştıkları bir araştırmalarında erkek (tepe püskülü çıkarma süresi) ve dişi (koçan püskülü çıkarma süresi) çiçeklenme için gerekli gün sayısının, gün uzunluğu ve rakım arttıkça önemli oranda arttığını belirlemişlerdir. Tepe püskülü çıkarma süresine ilişkin sonuçlarımız Öztürk ve Akkaya (1996) nın değerleriyle uyumlu olurken, yukarıda belirtilen nedenlerle, diğer çalışmalarda (Sencar vd 1988; Öz ve Kapar 2001) elde edilen ortalama değerlerden daha yüksek bulunmuştur.

23 4.3. Koçan püskülü çıkarma süresi (gün) Denemeye alınan mısır çeşitlerinin koçan püskülü çıkarma sürelerine ilişkin varyans analizi sonuçları Çizelge 4.3 de, koçan püskülü çıkarma sürelerine ait ortalama değerler ise Çizelge 4.3.a da verilmiştir. Çizelge 4.3.Farklı mısır çeşitlerinin koçan püskülü çıkarma sürelerine ait varyans analizi sonuçları Varyasyon kaynakları Serbestlik Derecesi F Değerleri Çeşitler 9 127.89** Hata 18 Varyasyon Katsayısı (%) 0.80 ** Đşaretli F değerleri 0.01 ihtimal seviyesinde önemlidir. Çizelge 4.3.a. Farklı mısır çeşitlerine ait koçan püskülü çıkarma süreleri (gün) Çeşitler Ortalama C.955 97.0 A DKC-4604 80.7 G DKC-5143 84.3 E DKC-5353 82.3 F DKC 5783 86.3 D DKC-5847 88.3 BC Maxima 524 89.7 B OSSK-596 89.0 B OSSK-602 89.7 B OSSK-644 87.0 CD Ortalama 87.4 Çizelge 4.3 deki varyans analizi sonuçlarının incelenmesinden de anlaşılacağı üzere koçan püskülü çıkarma süresi yönünden çeşitler arasındaki farklılık önemli olmuştur.