1
Ben Akseki yim Attila Durak, 2015 Akseki Eğitim Hayratı Derneği, 2015 Birinci Baskı: 2000 adet Türkçe Basım Tarihi: 2015 Hazırlayan: Attila Durak Tasarım ve Dizgi: Ersin İleri Renk Ayrımı: Ersin İleri, Kemal Aslan Kapak Fotoğrafı: Attila Durak Baskı: Elit Ofset Matbaacılık, Ambalaj San. ve Tic. A.Ş. İkitelli OSB Mah. İpkas San. Sitesi B Blok Sk. No: 5-6 34306 Başakşehir / İSTANBUL Hazırlayan: Attila Durak Editörler: Kemal Demirtaş, Celal Güzelyürek, Ümit Durak Cilt: Bayındır Cilt, İstanbul ISBN:... Her hakkı saklıdır. Bu kitabın hiçbir bölümü izinsiz çoğaltılıp yayımlanamaz.
AKSEKİ NİN MAĞARALARI Mehmet Sait Taylan, Dr. Biyolog Mağaralar, geçmişten günümüze insan dahil birçok canlı grubuna ev sahipliği yapmış, doğal karstik (Sarkıt, dikit, sütun, traverten, inci vb.) oluşumlarla dolu doğa harikalarıdır. Karbondioksitin suyla birleşmesi ile oluşan karbonik asidin, kireçtaşını uzun yıllar boyunca sabırla aşındırmasıyla oluşan karstik mağaralar, en kısa tanımıyla, bir insanın sürünerek girebileceği, genelde birbiriyle bağlantılı galerilerden oluşmuş yer altı boşluklarıdır. Karstik alanları iyi çalışılmış diğer ülkelerle oranlandığında, ülkemizde 40.000 civarında mağara olması beklenmektedir. Ancak ne yazık ki, mağara araştırmaları ve mağaracı sayısı az olduğundan şu ana kadar 3000 civarında mağara araştırılmış ve literatüre kazandırılmıştır. Akseki Yöresi, karstik açısından oldukça zengin ve ülkemizin önemli dikey ve yatay mağaralarından örnekler barındıran bir yöredir. Bu nedenle Akseki de yapılacak detaylı mağara araştırmalarıyla, mevcut mağara sayısının bilinenin çok üzerine çıkılabileceği, önemli potansiyele sahip dikey ve yatay mağaraların keşfedilebileceği düşünülmektedir. Bu makalede, Akseki nin; mağara araştırma tarihçesi, mağaraların biyospeleolojik (Mağara canlılarını araştıran bilim dalı) bulguları, önemli potansiyele sahip mağaraları ve bu mağaralara ilişkin koruma önerileri ele alınmıştır. Fig. 1. Altınbeşik Mağarası, İbradı. Attila Durak 4 5
Akseki Mağaraları Araştırma Tarihçesi Akseki mağaraları, 1966 yılından günümüze kadar birçok yerli ve yabancı ekip tarafından incelenmiştir. Temuçin Aygen ile başlayan bu incelemeler, İngiliz, Fransız, Çekoslovak, İspanyol vb. yabancı araştırmacılarla devam etmiş, ülkemizden de özellikle MTA (Maden Teknik Arama), BÜMAK (Boğaziçi Üniversitesi Mağara Araştırma Kulübü), MAD (Mağara Araştırma Derneği), ASPEG (Anadolu Speleoloji Grubu Derneği) ve DEUMAK (Dokuz Eylül Üniversitesi Mağara Araştırma Kulübü) Akseki Yöresi nde önemli araştırmalar gerçekleştirmiştir. (Fig.2) TAY Project (Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri Projesi) kapsamında hazırlanan Türkiye Mağaraları Envanteri detaylı olarak incelendiğinde Akseki Yöresi ne ait 96 mağara bulunduğu görülmektedir. Mağaraların isimleri ve bulundukları yerler Fig. 3 te listelenmiştir. Akseki de 2012-2014 yılları arasında ASPEG tarafından yapılan çalışmalar sonucunda şu ana kadar Türkiye Mağara Envanteri nde bulunmayan, yaklaşık 20 yeni mağara daha tespit edilmiştir. Böylelikle toplam Akseki de bulunan toplam mağara sayısı 120 ye yaklaşmıştır. Isırganlı Oruğu, Katrandibi Mağarası, Ortayolak Mağarası, Ağaçlı Oruğu, Kızlar Düdeni, Çankayaağıl Obruğu, Yayla önü Mağarası, Sinekli Oruk Mağarası, Yoncalı Mağarası, Hallıoğlubaşı Mağarası, Sultançukuru Mağarası, Muharrem Mağarası, Kızılkarlık Oruğu Mağarası ve Geyran Düdeni keşfedilen, haritalanan ve isimlendirilen mağaraların (Mağaralar isimlendirilirken yöresel isimlere bağlı kalınmıştır.) bazılarıdır. Fig. 3. Akseki Mağaraları Listesi. Kaynak: Türkiye Mağaralar Envanteri Fig. 2. Düdenönü, Akseki. Ender Usuloğlu 6 7
Akseki Mağaraları Biyospeleolojik Bulguları Akseki Kaymakamlığı ve Eğitim Hayratı Derneği tarafından desteklenen ve ASPEG in gerçekleştirdiği, yaklaşık iki yıl süren Akseki Mağara Araştırma Projesi kapsamında, mağaralar haritalanmış ve aynı zamanda mağaralardan biyolojik numuneler toplanıp biyospeleolojik incelemeler yapılmış ve Akseki mağaralarından toplanan canlı örnekleri teşhis edilmiştir. Bu bağlamda şu ana kadar Akseki Yöresi ndeki mağaralarda en yaygın olarak; mağara yarasaları (Chiroptera), mağara sineklerinden (Diptera) Culex sp. ve Limonia sp. cinsleri, mağara kelebeklerinden (Lepidoptera) Scoleopteryx sp. cinsi, mağara çiyanlarından (Diplopoda) Luliforbia ve Julida örnekleri, mağara kırkayaklılarından (Chilopoda) Lithobius sp. cinsi, mağara örümceklerinden (Arachnida) Paranemastoma sp. cinsi, mağara salyangozlarından (Gastropoda) Oxychilus sp. cinsi ve mağara çekirgelerinden (Rhaphidophoridae) Troglophilusadamovici türüne ait örneklere rastlanmıştır. Akseki nin Önemli Potansiyele Sahip Mağaraları Her mağara, içerisindeki karstik yapılar ve canlılarla ayrı bir doğal özelliğe sahip olsa da Akseki yöresinde keşfedilmiş mağaralardan bazıları, gerek uzunlukları ve derinlikleri gerekse doğal güzellikleriyle ön plana çıkmaktadır.bu mağaraların isimleri ve kısaca özellikleri aşağıda sunulmuştur. Altınbeşik Mağarası (İbradı-Akseki) Altınbeşik Mağarası, şu anda idari olarak İbradı ya bağlı olsa da Akseki Yöresi içerisinde ele alınabilir. Yaklaşık +100 m. derinliğinde ve 4,5 km. uzunluğundaki mağaranın bir kısmı İbradı, bir kısmı ise Akseki sınırları içerisindedir. İbradı ya 7 km. uzaklıktaki Ürünlü Mahallesi yakınlarında bulunan bu güzel mağara, Temuçin Aygen tarafından 1966 yılında Oymapınar Barajı tetkik ve araştırmaları esnasında keşfedilmiştir. Altınbeşik Mağarası 125 m. uzunluğunda ender rastlanır güzelliğe sahip gölle başlamaktadır. Gölün derinliği bazı yerlerde 15 m ye ulaşmaktadır. Fotoğrafçılar, mağara- cılar ve yerli-yabancı turistler açısından turizm potansiyeli oldukça yüksek olan bu mağaranın, diğer tüm mağaralar gibi korunması ve gelecek nesillere doğal haliyle bırakılması oldukça önem arz etmektedir (Fig. 1-4). Çankayaağıl Oruğu (Akseki-Eski Konya Yolu) Mağara ASPEG tarafından Akseki Mağaraları Keşif Projesi kapsamında yapılan araştırmalarda 2012 yılında keşfedilmiş ve haritalanmıştır. Yaklaşık 50 m. derinliğe ve 160 m. uzunluğa sahip bu çukur şeklindeki bu mağara, Batı Toroslar da görülebilecek ender çukurlardan biridir ve yapısı itibariyle Kaya ağıl Mağarası nı anımsatmaktadır. Mağara, Eski Konya Yolu üzerinde, doğu yönündeki tepelerden birinin üzerinde bulunmaktadır. Arkaca Düdenağzı Mağarası (Bucakalan) Arkaca Düdenağzı Mağarası, Bucakalan da ekili tarlalar içerisinde bulunmaktadır. Akarca adıyla da bilinen bu mağara Manavgat 92 Araştırması sırasında bulunmuştur. Düden şeklinde olan mağara, -213 m. derinliğe kadar inmekte ve bir kuyuyla devam etmektedir. Yaklaşık 600 m. uzunluğunda olan bu mağara, mağaracı turizmi açısından önemli potansiyele sahiptir. Bucakalan Mağarası (Bucakalan) Bucakalan Mağarası, Bucakalan a yaklaşık 20 dakikalık yürüyüş mesafesindedir. Mağara, Bucakalanın doğusundaki tepenin batı yüzündedir Bucakalan Mağarası -305 m lik tek bir inişe sahip Türkiye nin en derin tek inişli mağarasıdır. Manavgat 92 çalışmasında Fransızlar tarafından keşfedilen bu mağarada, mağaracılar yalnızca -280 m ye kadar inebilmişlerdir. 2011 de ise Akseki Projesi ön keşifleri kapsamında yapılan araştırmalarda ASPEG e bağlı mağaracılar, bu mağaranın en dibine inerek, bu mağaranın dibine inen ilk mağaracılar olmuşlardır. Bu mağara dikey ve oldukça zorlu bir mağaradır, bu nedenle yerli-yabancı mağaracılar açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Çayırönü Düdeni (Çanakpınar) Çayırönü Düdeni, Akseki nin 4 km. kadar güneydoğusundaki Küçük Akseki Ovası nda bulunmaktadır. Ovanın kalker yamacında bulunan bu mağara 155 m. derinliğinde ve 350 m. uzunluğundadır. 1960 yılında ilk olarak T. Aygen tarafından araştırılmış olan Çayırönü Düdeni daha sonra yabancı araştırmacılar tarafından incelenmiş ve Manavgat 92 çalışmasında rapor edilmiştir. Düdencik Mağarası (Cevizli) Düdencik Mağarası, Beyşehir-Akseki yolu üzerinde, Cevizli nin 4 km. kadar batısında, orman yolu kenarında bulunmaktadır. -330 m. derinliği ve 750 m. uzunluğunda olan bu mağara, dikey bir inişle başlamaktadır. Kış aylarında su çeken bir düden olarak çalışan bu mağara içinde kaybolan suyun Manavgat Çayı na boşaldığı, T. Aygen tarafından tahmin edilmiştir.1966 yılında Manavgat Havzası nda T. Aygen ve ekibi tarafından hidrojeolojik ve karstik araştırmalar yapılırken bulunmuştur. İspanyol mağaracılar ile BÜMAK ortak etkinliğinde mağara araştırılmış ve derinliği -330 m. olarak belirlenip haritası TAY tarafından yayınlanmıştır. 1989 yılına kadar Türkiye nin en derin mağarası olarak kabul edilmiştir. İçerisinde olağanüstü karstik güzellikler ve travertenler barındıran Düdencik Mağarası, yerli-yabancı mağaracıların sıklıkla giriş yaptığı, Akseki açısından oldukça önemli ve mutlak suretle korunması gereken bir mağaradır (Fig. 5). Dünekdibi Obruğu (Çimiyayla) Çimiyayla da bulunan Dünekdibi mağarası, obruk şeklinde bir mağaradır. Bu mağaraya Çimiyayla Kuyu Alanı Bölgesi nden kuzey yönünde bir saatlik yürüyüşle ulaşılmaktadır. Mağara, BÜMAK tarafından 1978 yılında bulunmuş ve1979 yılında Imperial College ile ortaklaşa bir ekiple araştırılmıştır. 200 m. uzunluğunda ve 192 m. derinliğinde olan Dünekdibi Obruğu, 192 m lik tek inişe sahip olmasından dolayı sportif mağaracılık açısından oldukça önemli mağaralardandır. Fig. 4. Altınbeşik Mağarası, İbradı Attila Durak Fig. 5. Düdencik Mağarası, Cevizli. Ender Usuloğlu Syf. 72-73, Fig. 6. Kayaağıl Çukuru, Dikmen. Ümit Durak 8 9
10 11
Kayaağıl Çukuru (Dikmen) Sakaltutan Mağaraları (Süleymaniye) Geyran Düdeni (Geyran Yaylası) Bu düden, Akseki Mağaraları Keşif Projesi kapsamında ASPEG tarafından keşfedilmiş ve haritalanmıştır. Geyran Yaylası nda bulunan bu mağara, şu ana kadar 87 m. uzunluğa ve -44 m. derinliğe kadar araştırılmıştır. Mağara, dikey olarak devam etmektedir. Oldukça dar bir girişe sahip olan mağara dikey inişlere ve oldukça güzel karstik yapılara sahiptir. Mağaranın araştırılması henüz tamamlanmamıştır. Güvercinlik Obruğu (Sadıklar) Güvercinlik Obruğu na yaklaşık 1,5 saatlik yürüyüşle, Akseki nin kuzeyindeki Belen Kuyusu ndan geçen bir dağ yolu üzerinden gidilmektedir. 153 m. uzunluk ve -74 m derinliği olan bu mağara, ilk olarak 1966 yılında Fransız mağaracı M. Bakalowicz ve ekibi tarafından araştırılmıştır. Daha sonra Manavgat 92 ve ASPEG in incelemesiyle bugün sahip olunan bilgilere ulaşılmıştır. Dikmen Köyü nde bulunan bu muazzam obruk, bizce Toroslar ın en muhteşem karstik yapılarından biridir. Obruğa uzun süren (3-4 saatlik) bir patikanın ardından ulaşılabilmektedir. Patika izleri yer yer kaybolmaktadır. ASPEG tarafından 2010 yılında ölçümü ve haritası çizilen mağara, 130 m. derinliğe ve 400 m lik uzunluğa sahiptir. Üstü tamamen açık olan obruktaki doğal yaşam izlenmeye değerdir. Yaban domuzları, yaban keçileri ve oldukça uzun çam ağaçları doğal yaşamı güzelleştirmektedir. Akseki Mağaraları Keşif Projesi kapsamında ASPEG tarafından tekrar incelenmiş olan Kayaağıl Çukuru na, mağaranın doğal güzelliğine zarar vermeden bir seyir terası kurulması halinde, mağaranın Akseki nin karstik simgesi haline dönüşebileceği ve oldukça fazla sayıda yerli-yabancı turist tarafından ziyaret edileceği düşünülmektedir (Fig. 6-7). Koca Düden Mağarası (Bucakkışla) Bu düden ilk olarak T. Aygen ve Fransız mağaracılar tarafından 1967 yılında incelenmiştir. Daha sonra MTA 1980 yılında yaptığı araştırmada haritalamıştır. -119 m. derinliğinde ve 295 m. uzunluğunda olan bu mağaraya, Akseki-Bucakkışla yolunun 4. km sinden ayrılan patika ile ulaşılabilmektedir. İçinde çok sayıda göl bulunan Koca Düden, özellikle mağara turizmi bakımından önemli potansiyele sahip olan mağaralardan biridir. Ayrıca yağışlı dönemlerde Akseki ve Çimi polyelerinin suyunu çekmekte olan bu mağara, yörenin su rejiminin düzenlenmesi açısından da oldukça önemlidir. Koyungöbedi Mağarası (Sadıklar) Akseki ye bağlı Sadıklar Köyü nün 3 km. kadar güneydoğusunda yer alan bu mağara 1966 yılında M. Bakalowicz tarafından araştırılıp, mağaranın haritası çizilmiştir. -235 m. derinliğe ve 250 m. uzunluğa sahip mağarada isopodlar, radinit böceği ve akrepler görüldüğü ve mağaranın -100 m. derinliğinde görülmeye değer bir büyük çatlağa ulaştığı belirtilmiştir. ASPEG 2011 yılında Bucakalan Mağarası Araştırmasında, bu mağaraya da giriş yaparak incelemeler yapmıştır. İlk defa Fransız mağaracılar tarafından bulunan Sakaltutan Mağaraları 300 m lik iki kuyudan oluşmaktadır. Bu mağaralar Fransızlar tarafından 1979 ve 1980 yıllarında araştırılmıştır ve -303 m ye ulaşılarak haritası çizilmiştir. 1425 m. uzunluğunda olan bu düden bir göl ile sonlanmaktadır. Sakal tutan Mağaraları na Süleymaniye-Mortaş yolundaki, Katranbaşı Tepesi ile Kartalbaşı Tepesi ardından ulaşılmaktadır. Kefen Esiği adıyla da bilinen bu mağaralar, dikey mağaralar olduklarından, özellikle sportif mağaracılık açısından oldukça önemlidir. Ürküten Obruğu I (Çimiköy) Ürküten Obruğu, 1979 yılında BÜMAK ve Imperial College tarafından Çimiköy Araştırması sırasında bulunmuştur. -243 m. derinliğinde ve 64 m. uzunluğunda olan bu güzel düden, Ürküten Dağı nın güneybatısındaki Çimi Yaylası nda yer almaktadır. Mağara kademeli dikey inişlere sahip olduğu için sportif mağaracılık açısından önemlidir. Değerlendirme ve Koruma Önerileri Suini Mağarası, Kuyucak. Attila Durak Akseki Yöresi şu ana kadar bilinen 120 ye yakın mağarayı barındırmaktadır. Kayaağıl Çukuru gibi Toroslar ın en muhteşem jeolojik yapılarından birine sahiptir ki, muhtemelen bu yapı gelecekte Akseki nin simgesi haline dönüşecektir. Diğer taraftan göl ile başlayan Altınbeşik Mağarası gibi muazzam bir doğa harikasına sahip olan Akseki Yöresi nin önemli bir mağara potansiyeline sahip olduğu aşikârdır. Akseki yalnızca yatay mağaralarla değil, sportif yerli-yabancı mağaracıların ilgi odağı olan Bucakalan, Düdencik ve Sakaltutan Mağaraları gibi önemli dikey mağaralara da ev sahipliği yapmaktadır. Diğer taraftan, sadece iki yıllık kısa süre içerisinde, yürütücüsü olduğum, Akseki Mağara Araştırma Projesi nde 20 yeni mağara keşfedilmiş olması, Akseki nin mevcut bilinenin üzerinde, çok fazla sayıda mağara potansiyeline sahip olabileceğini ortaya koymaktadır. Akseki de turizme açılmış ve gelecekte açılacak mağaralar için unutulmaması gereken en önemli noktalardan biri de, bu mağaraların doğal halleriyle bozulmadan gelecek nesillere bırakılmaları gerektiğidir. Bu nedenle söz konusu mağaraların korunması hususunda bir dizi önlemin alınması gerekmektedir; 1- Mağaralar her ne kadar ilk bakışta anlaşılmasa da çok ciddi bir biyolojik çeşitliliğe sahiptir ve barındırdığı canlıların çoğu, ya bulunduğu mağaraya ya da mağaranın bulunduğu bölgeye endemiktir. Yani sadece o mağara veya bölgede yaşayan canlılardır. Bu nedenle mağaraların korunması sadece turistik açıdan değil, içerisinde yaşayan canlılar açısından da oldukça önemlidir. 2- Mağaraların korunmasında iklimsel, ekolojik ve jeolojik unsurların tümünün ele alınması ve koruma stratejilerinin bu noktalar unutulmadan belirlenmesi gerekmektedir. 3- Herhangi bir mağara turizme açılmadan önce, bilim uzmanları tarafından (Biyolog, jeolog, arkeolog, vb.) gerekli tetkiklerin yapılması ve ÇED raporu benzeri, raporların hazırlanması önerilmektedir. 4- Turizme açılan mağaralara sadece ekonomik gelir kaynağı değil doğa ve kültür mirası olarak bakılması ve mağara içerisine yapılacak, ışıklandırma, merdivenler, seyir balkonları vb. yapıların mağara ekosisteminin doğal yapısına zarar vermeden planlanması oldukça önem arz etmektedir. Syf. 76-77, Fig. 7. Toroslar ın en muhteşem karstik yapılarından Kayaağıl Çukuru, Dikmen. Ümit Durak 12 13
14 15