TÜRKİYE NİN PETROL ARAMA POLİTİKASI



Benzer belgeler
T.C. ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI Petrol İşleri Genel Müdürlüğü GENEL GÖRÜNÜM. Selami İNCEDALCI Genel Müdür

TÜRKİYE'DE PETROL ARAMACILIĞI

2014 Yılı Petrol Arama - Üretim Faaliyetleri

TÜRKİYE NİN DOĞALGAZ POTANSİYELİ

Kemal LOKMAN. Petrol Dairesi, Ankara

TÜRKİYE DE PETROL ARAMACILIĞININ ÖNEMİ

PETFORM Üyesi 34 Enerji Şirketi

CUMHURİYETİN KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE PETROL ARAMA, ÜRETİMİ, PETROL KANUNLARI, TBMM DE BULUNAN YASA TASARISI VE ÖZELLEŞTİRME

TÜRKĐYE PETROL ARAMA ve ÜRETĐM M SEKTÖRÜNÜN GENEL GÖRÜNÜMÜG

2008 Yılı. Petrol ve Doğalgaz. Sektör Raporu

Kasım Ankara / TÜRKİYE

TÜRKİYE'DE PETROL SEKTÖRÜ VE TPAO

MTA Genel Müdürlüğü nün Ortaya Çıkardığı Yeni Bir Kara Elmas Yöresi KONYA KARAPINAR Kömür Sahası

ġanliurfa YERALTI KAYNAKLARI MEVCUT DURUMU ŞANLIURFA YATIRIM DESTEK OFİSİ YUNUS ÇOLAK

Türkiye'de Petrol. 1) Cumhuriyet'ten Önceki Dönemi

2006 Yılı Ocak Eylül Dönemi Sektör Raporu. Ocak- Eylül Dönemi. Sektör Raporu. Petder, 13/12/2006 Sayfa: 1/27

MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. KONYA İLİ JEOTERMAL ENERJİ POTANSİYELİNİN TURİZM AMAÇLI DEĞERLENDİRİLMESİ ve YATIRIM OLANAKLARI

2006 Yılı Sektör Raporu

YAKITLAR JEOLOJİSİ DERS PROGRAMI

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ Mühendislik Fakültesi

RUSYA FEDERASYONU ÜLKE RAPORU

İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER...

Türkiye nin Enerji Görünümü Işığında Arama Üretim Sektörü & Doğalgaz Piyasasına İlişkin PETFORM Önerileri

T.C. ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI Petrol İşleri Genel Müdürlüğü ŞEYL GAZLARI. Ömer KOCA Genel Müdür Yardımcısı

AR& GE BÜLTEN. Türkiye de Maden Sektörü

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ VE DİYARBAKIR

Park Elektrik Üretim Madencilik San. ve Tic. A.Ş. Mart

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

PROJE DETAY ONAYI TABLOSU

TÜRKİYE PETROLLERİ ANONİM ORTAKLIĞI KUYU TAMAMLAMA HİZMETLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Hazırlayan Firma Mitto Danışmalık İlkbahar Mah.611 Sok. No: Çankaya/ ANKARA/TÜRKİYE

Hakkımızda. Maden ve Çevre Danışmanlığının yanı sıra 2014 yılından beri proje, etüt ve plan çalışmalarını da bünyesine katmıştır.

mmo bülteni þubat 2005/sayý 81 doðalgaz temin ve tüketim politikalarý raporu da basýn mensuplarýna daðýtýlmýþtýr.

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

I.HAFTA. Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliği Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından Resmi Gazete Tarihi: 03/02/2005 Resmi Gazete Sayısı: 25716

MESLEK KOMİTELERİ 2015 EKİM AYI KARARLARI /TEKLİFLERİ 1 NOLU İMALATÇILAR GRUBU MESLEK KOMİTESİ

MADENCİLİK ARAMA, MÜHENDİSLİK VE İŞLETME DANIŞMANLIĞI

DÜNYA ENERJİ SEKTÖRÜNDE 2040 A BAKIŞ

JEOLOJİ VE MADEN DAİRESİ SONDAJ MÜHENDİSİ KADROSU HİZMET ŞEMASI

RAMAN KUYUSU VEFALI İHTİYAR. Promete Necdet Pamir

TUROGE 2008 KONUŞMA METNİ

KÖRFEZ DE SAVAŞ. KAZANIM : Körfez Savaşlarının Türkiye ye siyasi, Sosyal, Askeri ve Ekonomik etkilerini değerlendirir.

Tablo : Türkiye Su Kaynakları potansiyeli. Ortalama (aritmetik) Yıllık yağış 642,6 mm Ortalama yıllık yağış miktarı 501,0 km3

RPM de Jeotermal aramanın Teknik Gereklilikleri DADI THORBJORNSON, RPM DANIŞMANI ÇALIŞTAY SWİSS HOTEL IZMIR 5 TEMMUZ 2018


6326 SAYILI PETROL KANUNU ile PETROL KANUNU TASARISI ARASINDAKİ FARKLARDAN BAZILARI İLE İLGİLİ BİR SUNUM

Dünya Enerji Görünümü Işığında Türkiye Arama Üretim Sektörüne Yönelik Çözüm Önerileri

PETROL VE DOĞALGAZ MÜHENDİSİ

ERZİNCAN İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 74

İçerik. Lidya Madencilik. Çöpler Altın Madeni. Çöpler Sulfit Projesi. Lidya-Alacer JV ler. Altın Piyasası

TÜRKİYE ENERJİSİNİ KENDİ ÜRETMEK ZORUNDA

inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ

"Türkiye'de Petrol Üretimini Arttırmak İçin Yeni Bir Yatırım Modeli Benimsemek Gerekir mi?

Türkiye nin Enerji Politikalarına ve Planlamasına Genel Bakış

T.C. ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı

OYUNLAR TEORİSİNİN MADEN ARAMALARINA UYGULANMASI

BİLGİ NOTU. Konu: WesternZagros TEC KRG Bölgesinde İşbirliği Olanakları Toplantısı

Dr. Rüstem KELEŞ SASKİ Genel Müdürü ADASU Enerji AŞ. YK Başkanı

TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ PAZARLAMA SATIŞ DAİRE BAŞKANLIĞI 2006; EYLÜL ANKARA. Mustafa AKTAŞ

GİRİŞİM SERMAYESİ YATIRIM ORTAKLIĞI SİSTEMİ

Basın Bülteni. BASF, yıl sonu hedeflerini güncelledi

Birincil Enerji Tüketimi

TÜRKİYE KÖMÜR ARAMALARI

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

TURCAS PETROL A.Ş YILI İLK ÇEYREK FİNANSAL DEĞERLENDİRMESİ. İstanbul, Türkiye, 12 Mayıs 2014 Turcas Petrol A.Ş. (BIST: TRCAS ) ( Turcas )

TMMOB JEOTERMAL KONGRE PROGRAMI

GÖKÇESU (MENGEN-BOLU) BELDESİ, KADILAR KÖYÜ SİCİL 112 RUHSAT NOLU KÖMÜR MADENİ SAHASI YER ALTI PATLAYICI MADDE DEPOSU NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU

1920 lerden : Türkiye nin ilk özel enerji girişimi

Enerjide yüksek ithalat ekonomiye büyük risk

Potansiyel. Alan Verileri İle. Hammadde Arama. Endüstriyel. Makale

KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi

MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MTA DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ BÜLTENİ YIL : 2012 SAYI : 14

Aylık Dış Ticaret Analizi

Çevreye Duyarlı Teknolojiler

ABD Shale Gas Devrimi Işığında Türkiye İçin Politika Önerileri

SAMSUN TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGESİ YÖNETİCİ ANONİM ŞİRKETİ BİLGİ NOTU

Program Eğitim Amaçları

BİYOENERJİ YATIRIMLARINDA MEVZUAT - LİSANSLAMA VE TEŞVİKLER

KAYA GAZI NEDİR? (SHALE GAS) DÜNYA KAYA GAZI REZERVLERİ HARİTASI KAYA GAZI ÜRETİMİ HİDROLİK ÇATLATMA

Yayınlanma tarihi: 15 Mart 2013 YÖNETİCİ ÖZETİ

Türkiye nin Enerji Görünümü Işığında Doğalgaz Piyasasının Liberalizasyonu

PAKİSTAN PLASTİK VE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ DIŞ TİCARETİ. Barbaros Demirci Genel Müdür - PAGEV

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

2013 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU

1. TMMOB Makina Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi Yönetim Kurulu nun tarih ve 45 no lu kararı üzerine görüşüldü.

YOZGAT İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

Kömür, karbon, hidrojen, oksijen ve azottan oluşan, kükürt ve mineral maddeler içeren, fiziksel ve kimyasal olarak farklı yapıya sahip bir maddedir.

İçerik. Lidya Madencilik. Çöpler Altın Madeni. Lidya-Alacer JV ler. Altın Piyasası

MTA DA MADEN ARAMACILIĞI VE YENİ YAKLAŞIMLAR

PETROL YASA TASARISI DEĞERLENDİRMESİ

PETROL PİYASASI 2010 YILI 1. ÇEYREK RAPORU

Park Elektrik Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Katip Mustafa Çelebi Mah., İpek Sok., No: Beyoğlu/İstanbul Tel: Faks:

Altın Ayarlı İslâmi Finans

Enerji Ülkeleri.Rusya En Zengin..! 26 Ocak 2015

TÜRKİYE DE SINIRAŞAN YERALTISUYU REZERVLERİ VE KULLANIMI

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Transkript:

TÜRKİYE NİN PETROL ARAMA POLİTİKASI Mesut ATALAY Yerbil Petrol Mad. Jeol. Hizm. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti., Ankara ÖZ Cumhuriyet döneminde başlangıçta sadece Devlet tarafından yürütülen petrol arama üretim faaliyeti, 1935 yılından 6326 sayılı Petrol Kanunu nun çıkarıldığı 1954 yılına kadar Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü (MTA) eliyle yürütülmüştür. Petrol Kanunu gereğince, arama üretim faaliyetleri Devlet adına TPAO ve özel sektör tarafından gerçekleştirilmiştir. 1954 sonrasında, özellikle yabancı şirketler tarafından, hızla artan faaliyetler sonucunda, 1960 lı yıllardan itibaren, TPAO ile birlikte Shell ve Mobil tarafından yeni sahalar keşfedilmiştir. Osmanlı dan kayda değer bir jeoloji veya petrol mirası almayan Cumhuriyet döneminde, yerli özel sektör bir türlü oluşmamıştır. Son yıllarda petrol fiyatlarındaki artış ile yerli şirketler de petrol arama sektörüne yönelmişlerdir. Türkiye nin petrol potansiyeli kara alanlarında sınırlıdır. Bakir olan açık deniz alanlarının potansiyelinin yüksek olduğuna inanılmaktadır. Petrol aramacılığında tecrübe ve bilgi birikiminin önemi vazgeçilmezdir. Türkiye ye gelen bir yabancı şirket eğer bir keşifte bulunamamışsa, bir süre sonra, edindiği tecrübeyle birlikte Türkiye yi terk edecektir. Halbuki, yerli şirketin edindiği tecrübe Türkiye de kalacak ve daha sonraki faaliyetlerde kullanılacaktır. Özellikle petrol arayıcılarının sahipliğindeki yerli şirketler sektörün oluşması ve gelişmesi için vazgeçilmezdir. Petrol faaliyetlerinin TPAO ile birlikte yerli ve yabancı özel şirketler tarafından yürütülmesi, sektörün dengeli bir şekilde oluşmasını ve gelişmesini sağlayacaktır. GİRİŞ Petrolün tarihsel dönemde çeşitli amaçlarla kullanıldığı bilinmektedir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında petrol arama üretim konusunda çeşitli teşebbüsler ve faaliyetler olmasına rağmen, zamanın siyasal ve stratejik faktörlerinden dolayı ciddi bir arama üretim faaliyeti gerçekleşmemiştir. Petrol kaynaklarının paylaşımının Birinci Dünya Savaşı nın 1/9

nedenlerinden biri, hatta en önemlisi olduğu, hemen herkes tarafından kabul edilmektedir. Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki petrol politikaları ve petrol faaliyetleri çeşitli araştırmacılar tarafından incelenmiştir [Karadağ, 1991; Gümüş ve Altan, 1995; Ediger, 2005; Uluğbay, 2008; Çoban, 2009]. Petrol arama ve üretim faaliyetlerinin gecikmesinde siyasal faktörlerin yanında asıl önemli neden; Osmanlı nın, Avrupa nın sömürgeci devletleriyle karşılaştırıldığında, eğitim ve bilim alanında geri kalmış bir tarım toplumu olmasıdır. Osmanlı nın parçalanmasından sonra, yaptığı devrimlerle çağı yakalamaya çalışan Türkiye Cumhuriyeti, petrol arama üretim alanında ciddi atılımlar başlatmıştır. Cumhuriyet dönemindeki petrol arama üretim faaliyetleri, genel olarak, başlangıçtan 6326 Sayılı Petrol Kanunu nun kabul edildiği 1954 yılına kadar geçen süre ve 1954 sonrası olarak iki dönemde incelenirdi. Bu çalışmayla önerilen üçüncü dönemde, daha önce petrol arama konusunda herhangi bir varlık göstermemiş olan yerli sermayenin, 2003 yılından itibaren arama faaliyetine yönelmesi incelenmektedir. BİRİNCİ DÖNEM: 1923-1954 Cumhuriyet in kuruluşundan hemen sonra 24 Mart 1926 tarih ve 792 Sayılı Petrol Yasası ile bütün petrol ve petrol bileşiklerinin tabi olduğu madenlerin aranması ve işletilmesi hakkı Maden Kanunu hükümlerine uyulması şartıyla, Hükümete verilmiştir. 1930 yılında ilk jeolojik etütler yapılmış; 20 Mayıs 1933 tarihinde 2189 sayılı yasa ile Petrol Arama ve İşletme İdaresi, 20 Haziran 1935 tarihinde çıkarılan 2804 sayılı yasa ile Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü (MTA) kurulmuştur [Gümüş ve Altan, 1995]. Yurt dışından sondaj makinesi ve yabancı sondaj personeli getirilmiş, Güneydoğu Anadolu ile Trakya ve Adana havzasında sondajlı aramalar başlamış, Türkiye nin ilk sondaj kuyusu olan Midyat civarındaki Baspirin-1 kuyusunun sondajı 1936 yılında tamamlanmıştır. Böylece, jeolojik ve jeofizik etütler ile yüzey yapılarında yapılan sondajlar sonucunda 1940 yılında Raman-1 kuyusunda petrol keşfedilmiş, bunu 1951 yılında Garzan sahasının keşfi izlemiştir. 20 yıllık bu dönemde 37 adet arama, 7 adet tespit, 13 adet üretim ve 19 adet test kuyusu olmak üzere toplam 76 adet kuyu delinmiştir. Daha önce herhangi bir petrol arama üretim tecrübesi olmayan Türkiye nin bu faaliyeti, günün şartlarında önemli bir başarı olarak değerlendirilmelidir. İKİNCİ DÖNEM:1954-2003 Giderek büyüyen Türkiye de petrol ihtiyacı artmış, 1950 yılından sonra değişen politikalar sonunda 16 Mart 1954 tarihinde 6326 sayılı Petrol Kanunu yürürlüğe girmiş ve petrol aramaları yerli ve yabancı özel sermayeye de açılmıştır. Bu dönemde, 6326 sayılı Petrol Kanunu ile petrol politikasında büyük bir değişiklik olmuş; Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı kurularak, Devlet adına petrol arama ve 2/9

üretiminden sorumlu kılınmıştır. Yabancı petrol şirketleri Türkiye ye akın etmiş, jeolojik ve jeofizik çalışmalarını sondaj faaliyetleri takip etmiştir. Petrol faaliyetlerindeki birinci patlama olarak anılan 1954-1970 arasındaki bu dönemde, Türkiye nin jeolojisi önemli oranda ortaya çıkmış, TPAO nun üretimine ilave olarak Shell ve Mobil şirketleri yeni sahalar keşfederek yerli üretime katkıda bulunmuştur. Yerli üretim 1969 yılında 3.6 milyon tona ulaşmış, 6.63 milyon tonluk tüketimin %55 ini karşılayarak en yüksek oranı yakalamış, daha sonra sürekli azalmıştır [Atalay,2003]. Shell, üretimini hızla artırarak, 1968 ile 1983 yılları arasında en fazla petrol üreten şirket olmuştur. Bu durum, günün siyasal anlayışına ek olarak, ülkenin petrol kaynaklarının yabancı şirketlerin eline geçtiği kuşkusuyla Milli Petrol sloganıyla yeni bir anlayışın oluşmasına sebep olmuştur. Yapılan siyasi değerlendirmelerin yanında petrol ile ilgili çeşitli şehir efsaneleri kamuoyunda yaygınlaşmıştır. Türkiye nin petrol tüketimi sürekli olarak artarken, 1960 lı yıllarda keşfedilen sahalardaki üretim azalma periyoduna girmiştir. 1970 yılından sonra keşfedilen yeni sahalardaki üretim miktarı eski sahalardaki azalmayı karşılayamadığı için yıllık toplam üretim azalarak 1984 yılında 2.08 milyon tona düşmüştür. Yerli petrol, yıllık 16.45 milyon tonluk sivil tüketimin %12 sini karşılayabilmiştir. 1970 li yıllarda giderek artan petrol fiyatlarından dolayı 1975 yılından itibaren jeolojik ve jeofizik faaliyetlerde olan artış, 1980 li yıllarda sondaj faaliyetlerinde artışa neden olmuştur. İkinci patlama dönemi olarak adlandırılan 1980 li yıllarda yeni sahalar keşfedilmiş, özellikle 1988 yılında keşfedilen Karakuş sahası yıllık toplam üretimde artışa neden olmuştur. Üretim, 1991 yılında 4.45 milyon ton ile rekor kırmasına rağmen, aynı yıl içindeki 21.16 milyon tonluk sivil tüketimin ancak %21 ini karşılayabilmiştir. 1990 lı yıllarda düşük seyreden ham petrol fiyatları arama faaliyetlerinde azalmaya sebep olmuş, sürekli olarak azalan yıllık petrol üretimi 2003 yılında 2.37 milyon tona düşmüştür. Doğal gazı geç tanıyan Türkiye de TPAO 1970 yılında Trakya da Hamitabat ve Kumrular sahalarını, 1975 yılında da Güneydoğu Anadolu da Çamurlu sahasını keşfetmiştir. Daha sonra Trakya da yeni doğal gaz sahaları keşfedilmiştir. Üretim, taşıma ve pazarlama faaliyetleri petrolden farklı olan doğal gaz sınırlı olarak enerji üretiminde kullanılırken, 1987 yılından itibaren yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır. Yerli üretim 1 milyar metreküpe ulaşmazken sürekli artan tüketim 2003 yılında 21.4 milyar metreküp olmuştur. ÜÇÜNCÜ DÖNEM: 2003 TEN GÜNÜMÜZE Türkiye de petrol faaliyetlerinin 2003 yılından günümüze kadar olan kısmının ayrı bir dönem olarak değerlendirilmesi bu çalışmayla önerilmektedir. Bu dönemin özellikleri; petrol fiyatlarının 1990 ların sonlarındaki 10 Dolar dan 2000 li yılların başında 20 li Dolara, daha sonra da 120 Dolara tırmanması (Şekil 1), bu tırmanışa bağlı olarak 3/9

arama ve üretim kuyu sayısında artış, Trakya da sığ doğal gaz rezervlerinin keşfi ve Şekil.1 Brent Ham Petrol Fiyatlarının Yıllar İçinde Ortalama Fiyatları [TMMOB MMO, 2012] yerli şirketlerin petrol arama faaliyetlerine yönelmesidir. Ayrıca bu dönemde doğal gaz piyasa faaliyetleri 2 Mayıs 2001 tarih ve 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu ile, petrol piyasası da 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu ile yasal zemine kavuşmuştur. Yine bu dönemde Türk Petrol Kanunu TBMM de kabul edilip Cumhurbaşkanı tarafından reddedilmiştir. 1991-2001 yılları arasında delinen yıllık ortalama toplam kuyu sayısı 42.2 iken, bu rakam 2001-2011 yılları arasında 112.3 tür. Bu rakamda sığ doğal gaz üretim kuyularının sayısal üstünlüğü olmasına rağmen, delinen kuyu sayısında %266 lık önemli bir artışı gösterir. Aynı şekilde 1992-2002 yılları arasında arama üretim faaliyetinde bulunan ortalama şirket sayısı 22 yabancı 4 yerli olmak üzere 26 iken; bu rakamlar 2002-2012 yılları arasında 21 yabancı, 18 yerli olmak üzere toplam 39 dur. TÜRKİYE NİN PETROL POTANSİYELİ Türkiye de 80 yıla yaklaşan petrol arama sürecinde 53 yerli ve 176 yabancı olmak üzere toplam 229 şirket faaliyette bulunmuştur. Bu süreçte irili ufaklı toplam 118 petrol ve 51 doğal gaz sahası keşfedilmiştir [TMMOB MMO, 2012]. Türkiye nin bilinen toplam üretilebilir petrol rezervi 1.28 Milyar varil, kalan üretilebilir petrol rezervi 310 milyon varil; bilinen üretilebilir doğal gaz rezervi 20 milyar metreküp, kalan üretilebilir doğal gaz rezervi ise 7 milyar metreküptür. Bu miktarlar Türkiye nin günümüzdeki tüketimiyle karşılaştırıldığında; petrolde 1.5 yıllık, doğal gazda da 2 aylık tüketimi karşılayabilecek düzeyde rezervlerdir. 4/9

Mevcut veriler ışığında, Türkiye nin petrol potansiyeli kara alanlarında sınırlıdır. Deniz sahaları ise bakir olup potansiyelin yüksek olduğuna inanılmaktadır. Akdeniz de son yıllarda yapılan çalışmalar doğu Akdeniz in cazibesini artırmıştır. Karadeniz de yapılan aramalardan henüz olumlu sonuç alınmamakla birlikte, potansiyelin yüksek olduğuna inanılmaktadır. PETROL SEKTÖRÜNDE TECRÜBE Her sektörün kendine göre tecrübesi vardır. Petrol aramacılığında tecrübe edinmek çok uzun zaman alır ve pahalıya mal olur. Çünkü petrol aramacılığı birkaç bilim ve birkaç mühendislik dalını birleştirip sentez oluşturan bir meslek, bir sanattır. Bir havzada arama ruhsatı aldıktan sonra, eğer arama çalışmaları olumlu olarak sonuçlanırsa, bir veya birden fazla sondaj kuyusu ile test etmek uzun zaman alır. Her bölgenin, her havzanın özellikleri diğerinden farklıdır. 6326 sayılı Petrol Kanunu na göre, Devlet adına petrol faaliyetinde bulunma hakkı TPAO ya verilmiştir. TPAO, kurumsal olarak 80 yıllık bir birikimi temsil eder. Bu birikim TPAO nun kendi çalışmalarıyla oluşturduğu tecrübedir. TPAO yurt dışına 1980 li yıllarda açılmıştır. Halen Libya ve Kolombiya da arama faaliyetinde bulunarak uluslararası tecrübe edinmektedir. Öte yandan, her türlü mesleki kurs ve eğitim programlarına rağmen, yurt dışından veya diğer şirketlerden personel alımı olmadığı için; bir kamu kuruluşu olarak TPAO, kendi geleneksel tecrübesini çeşitlendirme, melezleştirme ve zenginleştirmede gereken esnekliği gösterememektedir. Petrol faaliyetinde bulunan yabancı şirketler, Türkiye ye ilk defa geldiklerinde, genel anlamda çok tecrübeli petrol şirketi olsa bile, Türkiye nin jeolojisi, petrol potansiyeli, hukuk sistemi, maliye ve diğer konularda sınırlı bilgiye sahip olup, detaylar konusunda Türkiye tecrübesinden yoksundur. Az sayıda olsa da, bu şirketlerden keşifte bulunanlar ülkede kalıp üretim faaliyetine devam ederler. Ezici bir çoğunluk olarak keşifte bulunamayanlar da, sonunda, Kanun ve Tüzük gereği teslim etmeleri gereken dokümanları Devlete teslim edip ülkeyi terk ederler. Bu durumda, şirketler, faaliyette bulundukları yıllar içinde harcadıkları parayı Türkiye de bırakıp, edindikleri tecrübeyi de beraberlerinde götürmüş olmaktadır. Yerli özel şirketler 2000 li yıllara kadar petrol sektöründe bir varlık gösteremediği için petrol sektörünün gelişmesine bir katkıda bulunamamıştır. 2000 li yıllarda çok sayıda şirket petrol arama faaliyetinde bulunmak için çaba göstermektedir. Bu şirketlerden bir kısmının sahipleri sektörün içinden geldikleri için, yöneticilerinin tecrübesi doğrultusunda faaliyet göstermektedirler. Fakat yerli şirketlerin çoğunluğu, petrol sektörü dışından geldikleri için, petrolcülük tecrübesinden yoksun olup öğrenme aşamasındadır. Bu şirketlerden, az sayıda da olsa, bir kısmının başarılı olup petrol keşfetmesi, sektörün çeşitlenmesi ve gelişmesi açısından oldukça önemlidir. Bu bakımdan, yerli özel sektörün de TPAO ve yabancı şirketlerle aynı seviyede değerlendirilmesinde ve hatta desteklenmesinde fayda vardır. 5/9

Türkiye de petrol sektörü tam olarak oluşmamıştır. Bunun nedeni yerli özel şirketlerin günümüze kadar ciddi bir varlık gösterememiş olmasıdır. Petrolcülükle ilgili çeşitli şehir efsanelerinin, asılsız söylentilerin kamuoyunda kabul görmesi, üniversite profesörleri ve basının bazı önemli köşe yazarlarınca dahi ifade edilmesi, sektörün tam olarak oluşmamasından dolayıdır. Günümüzde dünyada günde 86 milyon varil petrol üretilmektedir. TPAO nun ve Genel Enerji nin yurt dışında ürettikleri petrol de dahil olmak üzere, Türk şirketlerinin bu pastadan aldıkları pay %0.1 civarındadır. Türk şirketleri inşaat, beyaz eşya, elektronik, tekstil gibi birçok sektörde dünyada başarılı iken; petrol sektöründe henüz bir varlık gösterememiştir. Türkiye nin kendi ihtiyacını karşılayabilecek miktarda petrol üretimi olmasa bile, TPAO veya özel sektörün yurt dışında yapacağı üretim ve bu üretimden elde edilecek gelir Türkiye için mali bakımdan önemli olacağı gibi, Türk petrol şirketlerinin veya Türk petrolcülerinin dünya çapında itibarını da artıracaktır. Yurt içinde tecrübe kazanıp petrol üreterek sermayesini güçlendiren özel şirketlerin iş geliştirme ve yeni yatırımlar konusunda bir kamu kuruluşu olan TPAO dan daha kıvrak ve daha atak olacağı aşikardır. MEVZUAT Halen uygulanmakta olan 6326 sayılı Petrol Kanunu 16 Mart 1954 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanun daha sonra, 21 Mayıs 1955 tarihinde yayımlanan 6558 sayılı Kanun, 6 Haziran 1957 tarihinde yayımlanan 6987 sayılı Kanun, 18 Nisan 1973 tarihinde yayımlanan 1702 sayılı Kanun,12 Mart 1979 tarihinde yayımlanan 2217 sayılı Kanun, 30 Mart 1983 tarihinde yayımlanan 2808 sayılı Kanun ile değiştirilerek 2000 li yıllara gelmiştir. 6326 sayılı Kanun, esasen arama üretim faaliyetleriyle ilgili olarak müsaade ve arama ve işletme ruhsatnamesi ile ilgili hükümleri düzenlerken, arama üretim dışındaki faaliyetlerle ilgili hükümleri, sadece belge ile düzenlemiştir. Kanun un mantığı aslında bu faaliyetlerin birer sanayi ve ticari faaliyet olarak değerlendirilmesidir. Giderek büyüyen ekonomiye paralel olarak gelişen enerji sektöründe, 3 Mart 2001 tarihinde 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu, 2 Mayıs 2001 tarihinde 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu ve 20 Aralık 2005 tarihinde de 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu yürürlüğe girmiştir. Bu kanunların yürürlüğe girmesiyle, petrol ve doğal gazın arama ve üretim dışında kalan belgeye tabi faaliyetleri; yani rafineri, iletim, depolama, taşıma, dağıtım ve işleme faaliyetleri, yeni bir yasal düzenlemeye kavuşmuş ve 6326 sayılı Petrol Kanunu nun ilgili maddeleri de iptal edilmiştir. Ayrıca, 6326 sayılı Petrol Kanunu nun yerine geçecek olan 5574 sayılı Türk Petrol Kanunu Türkiye Büyük Millet Meclisi nde kabul edilmiş, fakat Cumhurbaşkanı tarafından reddedilmiştir. Bu Kanun un yeniden yasalaşması gündemdedir. 5574 Kanun un yasalaşması sürecinde genel olarak dört maddede yoğunlaşan eleştiriler veto gerekçesini oluşturmuştur. Mevcut haliyle artık sadece arama üretimi düzenleyen 6/9

6326 sayılı Kanun, son yıllarda açık deniz sondajlarındaki bazı sorunlar hariç, yaklaşık 10 yıllık bu dönemde başarıyla uygulanmaktadır. Ancak, gerek Cumhurbaşkanı nın veto gerekçeleri, gerekse diğer eleştiriler arasında rastlanmamasına rağmen; veto edilen 5574 sayılı Türk Petrol Kanunu nun petrol sektörüne belki de en olumsuz etkisi, bir başka ifadeyle ülke çıkarına en aykırı yönü, Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (PİGM) Teknik Arşivindeki açık verilerin parayla satılması hükmüdür. Bu konudaki eleştiri maalesef kamuoyunda cılız kalmıştır. Petrol arayıcı şirketler, Kanun ve Tüzük gereğince, faaliyetleriyle ilgili teknik raporları periyodik olarak PİGM ye sunarlar. Yapılan jeolojik ve jeofizik çalışmalarla ilgili ham ve işlenmiş veriler, haritalar, delinen kuyularla ilgili karot, elektik log, test vb. veri ve yorumlar, ruhsat sahası terk raporları; PİGM teknik arşivinde, gizlilik statüsü kalktığında, açık bilgi olarak arayıcıların hizmetine sunulur. Sismik teypler Devlet adına TPAO Proses Merkezi nde arşivlenmiş olup, kopyalama bedeli ödenerek elde edilir. Üretim kuyuları hariç, MTA ve PİGM nin kuruluşundan beri biriken veriler, herhangi bir bedel ödenmeksizin kopyalanarak elde edilir. Petrol aramacılığı, arama yapılan havza ile ilgili mevcut bütün verilerin derlenip değerlendirilerek, çeşitli bilimsel ve mühendislik yöntemleriyle yeni verilerin elde edilmesi ve değerlendirilmesi sanatıdır. Günümüze kadar bir bedel ödemeksizin elde edilen veriler, çıkarılacak yeni yasa gereğince parayla satın alınacak; yani Devlet, yıllar önce arama yapıp ruhsatlarını ve Türkiye yi terk eden şirketlerin ürettiği verilerden gelir elde edecektir. Gelecekte arama yapacak şirketler de; fiyatları zamanın yöneticilerin takdirine kalmış olan, belki de bugün hayal bile edilemeyecek fahiş fiyatlarla verileri satın almak durumunda kalacaktır. Her halükarda, ucuz veya sembolik bir fiyatla olsa bile, PİGM teknik arşivindeki veriler parayla satıldığında, dünyanın büyük şirketleri dahil tüm şirketler veri alınmasında seçici davranacak, verilerin bir kısmını alıp diğerlerini sonra almayı planlayıp almayacak, eksik verilerle değerlendirme tehlikesi ortaya çıkacaktır. Bu durum aramacılığın gerçekçiliği hakkında kuşkular doğuracaktır. Gerek verilerin parayla satılması, gerekse ruhsat müracaatında önerilen program maliyetinin %2 si kadar teminat alınması ve programın gerçekleşmeyen kısmına ait teminatın Hazine ye gelir kaydedilmesinden amaç, mali gücü yüksek olmayan şirketlerin aramacılığına engel olmaktır. Unutulmamalıdır ki; petrol aramacılığında bilgi ve tecrübenin önemi, sermayenin çok önüne geçmiştir. Günümüzde uluslararası sermaye iyi hazırlanmış petrol prospekti avına çıkmıştır. SONUÇ VE ÖNERİLER Osmanlı dan bir bilgi ve teknoloji mirası almayan Türkiye de, 80 yıllık petrol arama üretim faaliyeti sonunda gelinen aşama önemli olmakla birlikte yetersizdir. Elde edilen arama, üretim ve rezerv rakamları, Türkiye nin kara alanlarının petrol potansiyelinin sınırlı olduğunu göstermektedir. Deniz alanları az arandığı için, 7/9

özellikle derin deniz alanlarının potansiyeli yüksek olarak değerlendirilmektedir. Türkiye ye 1950-60 lı ve 1980 li yıllarda gelen büyük şirketlerin, potansiyeli yüksek derin deniz alanları ve şeyl gazı haricinde, Türkiye ye gelmesi beklenmemelidir. Bu şirketlerin politikası, büyük maliyetli yüksek risk-yüksek potansiyel alanlarıdır. Bunun dışındaki sahaları orta ve küçük şirketlere bırakmışlardır. G-20 ülkeleri arasında yer alan Türkiye, dünyanın 17. büyük nüfus ve 18. sıradaki ekonomisine sahiptir. Dünyada günde 86 milyon ham petrol üretilmekte olup, Türk şirketlerinin bu üretimdeki payı %0.1 dir. Türkiye veya Türk şirketleri 100,000 varil günlük toplam üretime hiçbir zaman ulaşamamıştır. Devlet adına petrol faaliyetinde bulunan TPAO vazgeçilmezdir. 1954 yılından beri önemli faaliyetlerde bulunan yabancı şirketler, yeni teknik ve yeni bakış açısı getirmesinden dolayı vazgeçilmezdir. Yerli özel şirketler ise sektörün vazgeçilmez üçüncü ayağını oluşturmaktadır. Sektör bu üçlü sacayağı modelinde dengeli bir şekilde oluşmalı ve büyümelidir. Yerli şirketler başarılı oldukları taktirde; hem gelirleri, hem de sektörel tecrübeleri kalıcı ve kümülatif olarak artacaktır. Bu şekilde; bir yandan yurt içinde yeni arama faaliyetlerine girişirken, bir yandan da yurt dışında çeşitli ülkelerde çeşitli kombinasyonlarla diğer şirketlerle birlikte arama faaliyetinde bulunacaktır. Yurt dışında büyüyüp gelişen Türk petrol şirketleri Türkiye için sadece gelir transferi açısından değil, ülkenin potansiyeli açısından da önemlidir. 8/9

KAYNAKÇA Atalay, M., 2003; Türkiye de Petrol Aramacılığının Önemi, Avrasya Dosyası, Enerji Özel, Bahar 2003, Cilt :9, Sayı:1, Ankara, ss. 169-191. Çoban, M. K., 2009; Dünden Bugüne Türkiye Cumhuriyeti nde Petrol Aramaları, Poyraz Ofset, Ankara, 432 s. Ediger, V. Ş., 2005; Osmanlı da Neft ve Petrol, ODTÜ Geliştirme Vakfı Yayıncılık, Ankara, 496 s. Gümüş, Ö., ve Altan, Y., 1995; Petrolün Tarihçesi ve Türkiye de Açılan Petrol Kuyuları, Petrol İşleri Genel Müdürlüğü Yayını, Ankara, 178 s. Karadağ, R., 1991; Petrol Fırtınası, Divan Yayınları, İstanbul, 378 s. TMMOB MMO, 2012; TBMM Makine Mühendisleri Odası, Türkiye nin Enerji Görünümü, Yayın No: MMO/588, Ankara, 241s. Uluğbay, H., 2008; İmparatorluk tan Cumhuriyet e Petropolitik, De Ki Basım Yayım, Ankara, 456 s. 9/9