FURKAN ŞAHİN Sanatta Doğa ve İnsan İlişkisi Yaşadığımız evren ve doğa ile olan ilişkimiz geçmişten bugüne bizlerin üzerinde ihtiyatla durduğu bir konu. İhtiyatlı yaklaşma sebebimiz ise kadim zamanlardan günümüze değin doğanın bizden hayli kuvvetli bir güç olarak karşımızda durmasıdır. İnsanoğlunun gelişmek ve ilerlemek için bu kadar özverili olması da aslında doğaya diz çöktürme ve mutlak kudret sahibi olma eğiliminden kaynaklanmakta. Hâlbuki doğanın ve evrenin bizlere bahşedilmiş birer lütuf olduğunu bilmek ve doğayla uyumlu yaşamak için çalışmak esas gayemiz olmalı. Öte yandan, hükmetme duygusu bu kadar baskın olan bir ırkın da doğayı kendine rakip görmesi bir o kadar öngörülebilir bir durum. Esasında etrafımıza baktığımızda ve sadece yakın geçmişimizle bile kıyasladığımızda insan yaşantısında büyük değişimler ve ilerlemeler olduğunu görmek hiç zor değil. Çevre ve doğayla yapılan ufak bir mukayese ile de bu değişimlerin birçoğunun ilham kaynağının doğa olduğu hemen fark edilebilir. O halde bu denli rekabet duygusuyla hareket eden insanoğlunun doğaya yaklaşımı abesle iştigal. Özellikle de coğrafyanın ve bölgenin doğasının üstünde yaşadığı toplumları üstün kıldığını söyleyen Jared Diamond u düşündüğümüz zaman doğayla olan ilişkimiz doğru temeller üzerine oturmuş değil. Diğer yandan doğayla geçmişten bugüne iç içe olan bizlerin ihtirasla yaklaştığı ve gücünü sınadığı bir olgu olan çevremizin edebiyata, tiyatroya, müziğe de ilham vermemesini düşünmek çok zor. Öyle ki bazılarımız ona verdiğimiz zararlardan dem vurarak bazılarımız ise takatimizi tüketen ve genelde mutlak galip olarak ayakta umarsızca dikilmeye devam eden doğayla olan ilişkimizi anlatmakta. 1
Mellville in Moby Dick i de aslında ikinci kategorideki eserlerden biri. Doğanın muntazam gücüne karşılık bir insanın ona nasıl meydan okuyabileceği ekseninde de doğa insan ilişkisini yansıtmakta. Kendine rakip gördüğü doğayı ve hayvanı ölümü pahasına da olsa alt etmenin hesabını yapan bir karakter özelinde meydana geliyor tüm bunlar. Sadece bir balinayı düşman bellemenin insanoğlunun hırsıyla ve hükmetme duygusuyla olan münasebetini gözler önüne seriyor aynı zamanda. Öte yandan bu düşman bellemeyi bir kalıba oturtmak da bir o kadar zor. Sebebi ise tamamen kendini koruma içgüdüsüyle hareket eden bir varlığı intikam dürtüsüyle öldürmeye çalışmanın mantık dâhilinde olmaması. Oysa gözlerini öç alma duygusu bürümüş birinin bunu yapması ne ilk ne de son olacak. Bu dünya üzerinde var olduğumuz sürece de intikamın ve hırsın insana neler yaptırabileceği ve elinde bir nimet olarak bulunan hayvanları ve doğayı umursamadan nasıl hor kullanabileceği sonsuz kere tatbik edilecek. Rousseau ya göre doğası gereği iyi olan insan, hırs ve kin ile hem kendi hem de dışındaki doğaya nasıl bu kadar zarar verebilir sorusu ise Melville in bu romanıyla benzerlikler taşıyor benim açımdan. Aynı şekilde bu romanın sahne tozuyla harmanlanmış halini izlemek de bu soruyu ve fikri altyapıyı sinesinde taşıyan beni oldukça heyecanlandırdı. Benzer düşüncelerle izlediğim Moby Dick Beyaz Balina oyunu, beni insan doğa ilişkisi üzerine yeniden düşündürdü ve Kaptan Ahzab ın özelinde bunu deneyimleme fırsatı verdi. Hayatı gemilerde geçmişti Kaptan Ahzab ın ve yine bir gemi yolculuğunda kaybetmişti tek bacağını. Onun bakış açısından bacağının yerinde platin olmasının tek bir sebebi vardı: Beyaz ispermeçet balinası. Balinayı alt etmek uğruna da tüm yaşamını harcamış, dümen başında bir ömür tüketmişti. Birsen Tezer in Delikanlı daki şarkı sözleri de sanki onu anlatıyordu: 2
Kafam bozuk Gönlüm soluk Dilim donuk Bu dümende Saçım ağarır Yaşım bağırır Yaşam daralır Bu dümende Ahzab doğadan ve balinadan intikam almak uğruna çıkmıştı son yolculuğuna. Bu yolculuğun onun son yolculuğu olacağından habersiz, tek gayesi o balinayı alt etmekti. Ancak bu serüvenin sonunda doğa yine galip çıkmış ve Ahzab belki de bir hiç olan amacına ulaşamadan veda etmişti hayata. 3
Doğanın ve insanın serüveni geçmişten bu yana süregelen bir ilişkiler yumağına sahip. Hemen her şeyi kendine rakip görmekte olan insanoğluna bir ders niteliğinde olan sonsuz sayıda hikâyeye de kendi özelinde ev sahipliği yapmakta. Beni rakip değil bir dost olarak görün diye doğanın kulağımıza pek çok kez fısıldaması ise bize merhametle de yaklaşabildiğinin göstergesi. Oysa kendisini düşman belleyenlere de bir o kadar acımasız. Benim açımdan ise Ahzab da Moby Dick ile bu acımasızlığı tattı. Oysa balinaya ve doğaya dost elini uzatsaydı tüm bunlar hiç yaşanmayacaktı. Bizlere ilham kaynağı olan çevremiz ve ona duyduğumuz düşmanlığımızın sadece sanatta kalması ise tüm insanlık için çok değerli bir hazine olacaktır. Kaynakça Davis, S. J. (Yöneten). (2016). Moby Dick: Beyaz Balina [Tiyatro Oyunu]. Aslangiray, Belma. Moby Dick: Beyaz Balina.AKÜN Sahnesi. Web. 1 Mart 2017. 4
5