İdyopatik fotodermatozlar-daye ve Mevlitoğlu

Benzer belgeler
%20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı

Tıp Fakültesi. Tıp Fakültesi. Olgu Sunumu Çocuk Allerji İmmünoloji Bilim Dalı. İnt. Dr. Yağmur ÇAKIR 25 Aralık 2018 Salı Dr.

Yrd Doç Dr Gülben Sarıcı

HĐPERPĐGMENTASYONLA SEYREDEN HASTALIKLAR

İçindekiler I.KISIM Genel Bilgiler İlaç Erüpsiyonları ile İlgili Genel Bilgiler

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 7 Ağustos 2018 Salı

Kronik ürtikerde güncel tedaviler

DERİ PRICK TESTİ (SPT) HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAY FORMU

Türk Dermatoloji Derneği. Kontak Dermatit Çalışma Grubu EL EKZEMASI. Hasta Bilgilendirme Kılavuzu.

Deri Layşmanyazisi. Prof. Dr. Mehmet HARMAN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı

YAYGIN, KAŞINTILI, PAPÜLLÜ DÖKÜNTÜ. Araş. Gör. Dr. Nahide Gökçe ÇAKIR KTÜ AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI

ENDOJEN POSTERİOR ÜVEİTLERDE MEDİKAL TEDAVİ YÖNTEMLERİ DR ŞENGÜL ÖZDEK

5 Pratik Dermatoloji Notları

Tip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü

3 Pratik Dermatoloji Notları

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 27 Mart 2017 Salı

Tedaviyi İzleyen Değişiklikler ve Değerlendirme Zorlukları. Prof. Dr. Duygu Düşmez Apa Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD

BİRLİKTE ÇÖZELİM Mİ? NSAii. Dr Gözde KÖYCÜ BUHARİ Dr Ferda ÖNER ERKEKOL

Dr. Özlem Erdem Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 22. ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ

Prof. Dr. Cengizhan Erdem Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı

İlaç Allerjisi İle Oluşan Klinik Sendromlar

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

Urticarial dermatitis: Case series of six patients

YENİ AJANLARLA YAN ETKİ YÖNETİMİ NASIL OLMALIDIR?

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Dr. Ali KARAKUZU. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı

Alerjik deri hastalıklarının kapsamı 1 Alerjik deri hastalıklarında tanı testleri 1 Alerji hastasına yaklaşım 1 Klinikle uyum (relevans) kavramı 2

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 03 Ekim 2017 Salı

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

VI. Ulusal Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Kongresi

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı

KRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin;

Hipersensitivite, Alevlenme Reaksiyonları ve Anaflaksi. Hem. Okan Duran Medikana internatinational. Ankara Hastanesi 19 Nisan 2014

Juvenil SPondiloArtrit/Entezit İle İlişkili Artrit (SPA-EİA)

Psoriasis (Sedef) Hastalığı Hasta Bilgilendirme Formu Amaç Siz psoriasis (sedef) hastalarına ve yakınlarınıza hastalığınız ile ilgili yararlı

Çocukluk Çağı Aşılamaları. Doç. Dr. Güldane Koturoğlu

ASTIMDA YENİ BİYOLOJİK AJANLAR. Doç. Dr. İnsu Yılmaz Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları BD

KAYNAK:Türk hematoloji derneği

Viral Hepatitler. Hepatit A Virus. Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış. Hepatit Tipleri. Hepatit A Klinik Özellikler

HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI KİMLERE YAPILIR? HEPATİT B RİSKİ OLAN KİŞİLER

Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların

EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU I. BÖLÜM TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU...

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

HEPATİT TARAMA TESTLERİ

ÜRÜN BİLGİSİ. CLAVOMED FORTE 250 mg / 62,5 mg Oral Süspansiyon Hazırlamak İçin Kuru Toz

KAWASAKİ HASTALIĞI-7 VAKANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

MEMENİN PAGET HASTALIĞI. Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi

LENFOSİTİK VASKÜLİT PATERNİ LUPUS ERİTEMATOSUS İÇİN UYARICI MI?

Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte genetik yatkınlık olduğu bilinmektedir. Ayrıca:

ANAFLAKSİ. Uzm. Dr. Alpay TUNCAR KIZILTEPE DEVLET HASTANESİ

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta

TLERDE SEROLOJİK/MOLEK HANGİ İNCELEME?) SAPTANMASI

AKUT GRAFT VERSUS HOST HASTALIĞI. Hemş.Birsel Küçükersan

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

İnek sütü alerjisi artıyor mu? Prof Dr Esen Demir EÜTF Çocuk Alerji ve Klinik İmmunoloji BD Çocuk Göğüs hastalıkları BD

Hasta kişi ile cinsel temas, Gebelerde anneden bebeğe geçiş ( konjenital Sifilis ), Kan teması ile bulaşır.

KULLANMA TALİMATI. ADVANTAN S %0.1 Çözelti Cilt üzerine haricen uygulanır.

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

Patch Test Kitleri Uluslararası Kontak Dermatit Araştırma Grubu tarafından önerilen allerjen maddeleri içermektedir.


ALLERJİ AŞILARI. Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

KULLANMA TALİMATI. SİSTRAL Krem. Cilt üzerine, haricen uygulanır.

Anafilaksi İle Başvuran Olgu

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 DERMATOLOJİ STAJ TANITIM REHBERİ

: Her bir tablette, 16 mg betahistin dihidroklorür içerir.

6 Mart 1993 tarihinde, ani başlayan akut deri. Bu yakınması bir hafta önce sol kolun üst tarafında. Lezyon, kısa süre içinde büyümüş, kontakt dermatit

VULVADA SIK GÖRÜLEN İNFLAMATUAR LEZYONLARIN AYIRICI TANI ÖZELLİKLERİ 21.ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ İZMİR

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. İlgili uyarılar için, 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri bölümüne bakınız. Yardımcı maddeler için, bölüm 6.1 e bakınız.

ÜRÜN BİLGİSİ. ETACİD, erişkinler, 12 yaş ve üzerindeki adolesanlarda mevsimsel alerjik rinitin profilaksisinde endikedir.

Astım hastalarında görülen öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi yakınmaların sebebi, solunum

BEHÇET. Behçet Hastalığı; Behçet Sendromu; Behçet hastalığının sebebi nedir? Behçet hastalığı kimlerde görülür:

KULLANMA TALİMATI FUCİDİN H

Biyolojik İmmünojenitesi

İnterstisyel hastalıklar. klarında klinik değerlendirme. erlendirme

KULLANMA TALĐMATI KONAZOL Medikal Şampuan Saçlı deriye ve/veya deri üzerine bölgesel olarak uygulanarak kullanılır. Etkin madde: Yardımcı maddeler:

Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit B Reaktivasyonu Ayrımı. Dr. Şafak Kaya SBÜ Gazi Yaşargil SUAM Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Tularemi Tedavi Rehberi Doç. Dr. Oğuz KARABAY Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her 1 g jel, 1 mg dimetinden maleat içerir.

KULLANMA TALİMATI. Saçlı deriye ve/veya deri üzerine bölgesel olarak uygulanarak kullanılır.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.

Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir?

JÜVENİL DERMATOMİYOZİT. Özgür KASAPÇOPUR Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Romatoloji Bilim Dalı

FULYA DÖKMECİ. Ankara Üniversitesi Tıp Faültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A. D.


KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Uygulama yirmi dakika sürüyor ve hemen normal yaşamınıza dönebiliyorsunuz. "Kaşlarımın arasındaki çizgi beni aslında olmasamda, kızgın gösteriyor.

OTOİNFLAMATUAR HASTALIKLAR TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

BEHÇET HASTALIĞI

Vaxoral. Tekrarlayan bakteriyel solunum yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde 5. Şimdi. Zamanı. KOAH Kronik bronşit Sigara kullanımı

PRÝMER KUTANÖZ LENFOMA: RETROSPEKTÝF DEÐERLENDÝRME* Primary Cutaneous Lymphomas: A Retrospective Evaluation

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her şişe 2.80 g tiokonazol içerir. Yardımcı madde(ler): Undesilenik asit, Etil asetat

Transkript:

Derleme: İdyopatik fotodermatozlar Munise Daye, İnci Mevlitoğlu Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı, Konya Amaç: Fotodermatozlar güneşle oluşan veya artan geniş bir grup hastalıkları içermektedir. İdyopatik fotodermatozlar: polimorfik ışık erupsiyonu, kronik aktinik dermatit, aktinik prurigo, hidro vaksiniforme, solar ürtikerdir. Polimorfik ışık erüpsiyonu en sık görülen idyopatik fotodermatozdur. Ana bulgular: Fotodermatozları birbirinden ayırmak, tanıyı koymak her zaman kolay olmamaktadır. Tanıda güneşle ilişkili bölgelerin hastalıktan etkilenmesi, fototest önemlidir. Sonuç: Ayırıcı tanı için anamnez detaylı alınmalı ve gerekli ilgili testler yapılmalıdır. Tedavide güneşten korunmak başta olmak üzere çeşitli tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Anahtar kelimeler: Güneş, polimorfik ışık erupsiyonu, kronik aktinik dermatit, aktinik prurigo, hidro vaksiniforme, solar ürtiker Idiopathic photodermatoses Objective: Photodermatoses are a wide group of diseases that are activating or causing by sun. Idiopathic photodermatoses: polymorphic light eruption, chronic actinic dermatitis, actinic prurigo, hydroa vacciniforme, solar urticaria. Polymorphic light eruption is the most common idiopathic phodermatose. Main findings: It is very difficult to diagnose and distinguish photodermatoses. Eruptions at the sun-exposed area and phototests are important for diagnose. Conclusion: Clinical history and tests for differential diagnose must be done. Main therapy is avoiding from sun and there are many treatment options suitable. Key words: Sun, polymorphic light eruption, chronic actinic dermatitis, actinic prurigo, hydroa vacciniforme, solar urticaria :78-82 Güneş, hayatın oluşumu ve devamlılığı için önemlidir. Fotodermatozlar, güneş ışığı nedenli veya güneş ışığı tarafından alevlenen heterojen hastalıklar grubudur. Dört ana başlıkta sınıflandırılırlar: immun aracılı (idyopatik) fotodermatozlar, ilaçla veya kimyasallarla indüklenmiş fotosensitivite, DNA onarım bozuklukları, ışıkla alevlenen hastalıklar. Güneş ışınlarının bu reaksiyonlara hangi mekanizmalarla neden olduğu net olarak belli değildir. Fotodermatozların klinik özellikleri Gönderim tarihi: 16.10.2011 Kabul tarihi: 26.12.2011 Yazışma adresi: Yrd.Doç.Dr. Munise Daye, Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı, Konya E-posta: dr_munise@yahoo.com farklıdır. Hastalığın tanısında iyi bir anamnez ve fototestler kullanılmaktadır (1,2). Bu hastalık grubu oldukça geniş olmakla beraber burada fotodermatozların en sık görülen grubu idyopatik fotodermatozları (polimorfik ışık erupsiyonu, kronik aktinik dermatit, aktinik prurigo, hidro vaksiniforme, solar ürtiker) gözden geçireceğiz. Polimorfik ışık erüpsiyonu (PLE) Fotodermatozlar içinde en sık görülenidir. Sıcak iklimli ülkelerdeki prevelansı % 10 olup K/E: 3/1 oranında görülmektedir. % 3-56 olguda aile hikayesi bildirilmiştir, fakat genetik yatkınlık net olarak açıklanamamıştır. UVB, UVA ve görülebilir ışık deri reaksiyonlarının nedenidir. Endojen, kutanöz ışıkla maruziyet sonrası ortaya çıkan antijenlere karşı gelişmiş geç tip hipersensitivite reaksiyonu olduğu düşünülmektedir. Genellikle yaz başında döküntüler 78

gelişirken kış mevsiminde de kardan yansıyan ışıkların etkisiyle döküntüler oluşabilmektedir (3,4). Klinik olarak, güneşe maruz kalan alanlarda saatler içinde gelişen ve maruziyet bitiminden günler sonra gerileyen kaşıntılı, tekrarlayan eritemli papüller görülmektedir. PLE nin çeşitli morfolojik tipleri papüler, papüloveziküler, plak, vezikülobüllöz, ekzematöz, böcek ısırığı benzeri, hemorajik, eritema multiforme benzeri çeşitli morfolojik tipleri tariflenmiştir. Herhangi bir döküntünün eşlik etmediği PLE eruption tipi, yaz dönemi döküntüsü, jüvenil bahar erüpsiyonu, diğer nadir görülen tiplerdir. Karakteristik olarak burun, yanaklar, çene, boyun yan kısımları, el üstleri, kolların ekstansör yüzleri simetrik olarak tutulmaktadır (3-5). Maruziyet bittikten sonraki dakikalar ve saatler içinde 30 dakikadan az olmayan sürede başlayıp yaklaşık 7-10 gün sonra döküntüler gerilemektedir (4). Özellikle yüz bölgesinde veziküller, genel eritem veya plak ödemle birlikte, papüller oluşmadan da görülebilmektedir. Çocuklarda da yüz en sık yerleşim yeridir. Güneş görmeyen ışığın kıyafetten geçtiği alanlarda da nadiren döküntüler görülmektedir. Nadiren başağrısı, baş dönmesi, halsizlik, ateş gibi sistemik bulgulara rastlanmaktadır. Sık güneşe maruziyet sonrası vücut ultraviyole ışınlarına karşı toleran hale gelmektedir (3). Tanı klinik ve anamnez bulgularıyla konmaktadır. Provokasyon fototestleri % 50 hastada pozitiftir. Antinükleer antikorlar lupus eritematozusu ve porfirinler eritropoetik porfiryayı dışlamak için bakılmalıdır. Fotokontakt dermatitten fotoyama testler aracılığı ile ayırt edilir. Aktinik prurigodan ayırt etmek her zaman kolay olmayabilir, bu gibi durumlarda HLA testlerine başvurulabilir. Solar ürtiker hızlı başlangıcı ve kısa süresiyle ayırt edilebilir. Jessner in lenfositik infiltratı, lenfositoma kutis, granüloma fasiyale ayırıcı tanıda düşünülecek diğer hastalıklardır (3,4,6). Tedavide güneşten koruyucular en önemli ajanlardır. PUVA, UVB, dar band UVB proflaktik olarak kullanılmaktadır. İrradyasyon düşük dozlarda haftada 2-3 kez bahar veya yaz başlamadan bir iki hafta önce başlanarak yapılabilir. Desensitizasyon işlemine hastaların yanıtları farklı olabilmektedir. Başlangıçta alevlenme olup beraberinde topikal steroid veya kısa süreli düşük doz steroid kombinasyonu gerektirmektedir. PLE tedavi yokluğunda tekrarlama özelliğindedir. Azotiyopürin, antimalaryaller, nikotinamid, beta karotenler, antioksidanlar (ferulik asit, tokoferol asetat) tedavideki diğer ajanlardır (3,4,6). Kronik aktinik dermatit Kronik aktinik dermatit daha önce persistant ışık reaktivitesi, aktinik retiküloid, fotosensitif ekzema ve fotosensitif dermatitleri içeren klinik durumlara verilen isimdi (3,7). Bütün bu hastalıkların ortak özelliği kronik ilerleyici ve gerileme eğiliminde olmayan fotosensitif hastalıklar olmasıdır (8). Genellikle orta yaşlı ve yaşlı erkeklerde ve % 22 kadınlarda da görülebilmektedir (3,7,9). Genetik yatkınlık ve HLA ilişkisi bildirilmemiştir. Genç erkek ve kadınları etkileyen atopik dermatitle ilişkili yeni bir grup bildirilmiştir. Geçmiş yıllarda hastaların pozitif yama testiyle ilişkili persistan ışık reaksiyonları olduğu düşünülüyordu (6). Klinik olarak psödolenfamatöz değişikliliklere kadar değişen yelpazesi vardır (9). Klinik düzelme olsa da kontak alerjenle temas azalsa da fototest anormallikleri devam edebilmektedir Klinik olarak yazın kötüleşmektedir fakat bu durum hastalar tarafından her zaman onaylanmaz. Saçlı deri, yüz, boyun, kolların ekstansör yüzeyi, göğüsün üst kısmında yaygın ekzematöz kronik likenifiye plaklara rastlanmaktadır. Güneşten korunan alanlarda kulak arkası, göz kapakların üstünde döküntüler oluşmazken güneşin temas ettiği giysi bölgelerinde keskin sınırlı döküntüler bulunur. Yüzde deri çizgilerinin belirginleşmesine neden olmakla birlikte nadiren aslan yüz görünümün oluşmasına neden olmaktadır. Kaşların dış kısmında kaşımaya bağlı dökülme oluşabilir. Bu hastalarda atopik, seboreik, palmar, plantar ekzemalar görülebilir. Nadiren eritrodermi geliştiği bilinmektedir (3,8,10). Fototest tanıda temel testtir (3,9). Kompositlere, lastiklere %75 pozitiflik vardır ve klinik olarak bu oranlar korelasyon göstermektedir. Hava yoluyla ekzema yapan ajanların dışlanması için yama testlerinin yapılması önemlidir. (3,6,9). Kronik aktinik dermatitin lenfomaya dönüşen premaling bir durum olduğu yönünde sorular artmaktadır fakat yapılan geniş izlemli çalışmalarda böyle bir ilişki bulunamamıştır (8). Ayırıcı tanıda kutane T hücreli lenfoma, Sezary sendromu, fotoallerjik, alerjik kontakt dermatit, ışıkla 79

alevlenen atopik dermatit ve seboreik dermatit, lupus, ilaçla tetiklenen fotosensitif hastalıklar, eritrodermi yapan hastalıklar düşünülmelidir (3,8). Eğitim, güneşten korunma, emolyenler, topikal veya sistemik steroid, fototerapi, siklosporin, azotiyopürin, alfa interferon, mikofenalate mofetil, topikal takrolimus tedavide başarıyla kullanılmaktadır (3,6,8). Aktinik prurigo Genetik olarak yatkın bireylerde ultraviyole ile oluşan otoantijenlere karşı gelişen gecikmiş hipersensitivite reaksiyonu olduğu düşünülmektedir (2). Daha önce Hutchinson yazı olarak bilinen veya herediter PLE olarak adlandırılan hastalıktır. Kadınlarda erkeklerden daha fazla görülür (2:4). Genelde çocukluk döneminde başlayıp pubertede gerileme eğilimindedir fakat erişkin dönemde başlayıp sebat eden olgularda bulunmaktadır (2,3). Güneşe maruz kalan alanlarda özellikle burun ve ellerin üstünde, boyunda, kolların ekstansör yüzünde, göğüste ekzemalaşmaya meyilli, tek tek veya gruplaşmaya meyilli makül ve papüllerden oluşmaktadır. Bazen kapalı olan sırt ve baldırlarda da lezyonlar görülebilmektedir. Ekskoriyasyon, dispigmentasyon ve skar görülebilir. Alt dudakta keilit ve konjuktivit sık görülmektedir (11,12). Döküntüler bahar, yaz aylarında alevlenmeye meyillidir. Kış aylarında gerileme olsa da tamamen kaybolmaz (2). Atopik dermatit ve kaşıntılı hastalıklardan ayırıcı tanısının yapılması gerekmektedir. Eskiden PLE den geç başlangıç yaşı, skar olmayışıyla, genetik HLA uygunluk olmayışıyla da aktinik prurigodan ayırt edilir. Bazı olgularda iki hastalık overlap yapabilmektedir. Bu durumda histoloji ve fototest ayırıcı olamamaktadır. HLA DRB1*0407 aktinik prurigoda ilişkili iken PLE nin böyle bir bağlantısı yoktur (13). Diğer idyopatik dermatozlar hidro vaksiniforme, solar ürtiker, kronik aktinik dermatit genellikle farklıdır. Daha az sıklıkla fotoallerji, eritropoetik protoporfirya, Jessner in lenfositik infiltratı, lupus eritematozus, prurigo nodularis ayırıcı tanıda düşünülmelidir (12). Tedavide güneşten korunma en önemli basamaktır. Topikal kortikosteroidler, emolyenler, oral antihistaminler kaşıntının azaltılmasında faydalı olabilmektedir. Kısa süreli oral kortikosteroid tedavisi akut alevlenmelerin tedavisinde başarılıdır. Birçok hastada oral antimalaryallere yanıt yoktur (12). Beta karoten, vitamin E, simetidin, pentoksifilin, antibiyoterapi diğer tedavide denenmiş fakat etkinlikleri az olan ilaçlardır. Fototerapi hastalığın tedavisi ve yeni lezyonların çıkışından korunmada efektiftir fakat etki geçicidir. Talidomid en başarılı tedavi ajanıdır. Kalsinörin inhibitörleriyle orta düzeyde, immunsupresiv metotreksatla hafif düzeyde yanıtlar alınabilmektedir (12,14,15). Hidro vaksiniforme Hidro vaksiniforme çocukluk çağının nadir görülen fotodermatozudur. Prevelansı 100000 hastada 0.34 tür (3,16-18). Patogenezi net değildir ve laboratuar testlerinde herhangi bir anormallik yoktur. 320 nm ve 390 nm dalga boyu tetikleyicidir fakat bu hasarın mekanizması bilinmemektedir (19). HLA DRB1X04 varlığı ile ilişkilendirilmiştir (3). Nadir ailesel vakaların bildirilmesi genetik geçişin olabileceğini akla getirmektedir (17). Erken çocukluk döneminde başlayıp erişkinlikte geriler. Nadiren erişkin dönemde de devam eder. Erişkin dönemde başladığını bildiren yayınlarda bulunmaktadır. Güneşe maruz kalındıktan sonra ağrılı papüller, vezikülopüstüller ki bunlar göbekli veziküllerdir, ödemli eritemli zeminde geniş büller görülür. İmpetiginizasyon ve kabuklanma sıklıkla gözlenmektedir. Lezyonlar çukurlaşan 1-6 hafta içerisinde vaksiniform skarla iyileşirler (3,16-18). Tekrarlayan güneş maruziyetleri sonrasında kulakta ve burunda deformiteler görülebilmektedir. Fotofobi, konjuktivit, vaskülarizasyonla birlikte korneal birikim gibi göz tutulumu bildirilmiştir. Sıcak iklimlerde lezyonlar bahar ve yaz aylarında tekrarlama özelliğindedir (19). Tanı klinik, fototestler ve histopatolojik incelemeyle konulmaktadır (3,20). Ayırıcı tanıda büllöz impetigo, herpes simpleks, eritropoetik porfirya, polimorfik ışık reaksiyonu, aktinik prurigo, lupus eritematosus, Hartnup hastalığı yer almaktadır. Karakteristik histopatoloji, porfirin seviyesinin normalliği, otoantikorların yokluğu ile hidro vaksiniforme ayırt edilir. Kronik EBV bağımlı hastalıkta hidro vaksiniform benzeri döküntüler ve yüzde ödem, ülsere noduler lezyonlar, ateş, 80

hepatosplenomegali görülür. Kronik EBV enfeksiyon serolojisiyle uyumlu bulgular mevcuttur. Güneşten korunmak ve güneş koruyucu kullanmak kısmen yardımcı olsa da tam iyileşme sağlamamaktadır. Beta karoten, balık yağı, antimalaryeller ve PUVA, talidomid ve siklosporin, azotiyopürin, tedavide kullanılabilen ajanlardır (3,16,17,20,21). Solar ürtiker Herhangi bir yaşta ve ırk farkı göstermeksizin oluşabilen nadir bir dermatozdur. Hastalığın başlangıç yaşı değişken olmakla birlikte genellikle gençlik döneminde başlar. Sıklıkla kadınları etkiler. Geç başlangıçlı yaşlı olgular bulunmakla birlikte en erken 1 haftalık bebekte görüldüğü bildirilmiştir (6,22). Bütün ürtikerlerin % 0.08-0.5 ini oluşturmaktadır (23). Güneşe maruziyetten sonraki dakikalar içinde kaşıntı ve yanma şikayeti başlar. Eritem ve ürtika plağı geliştikten sonra 1-2 saat sebat eder. Nadiren bazı vakalarda lezyonlar bir günden uzun süre kalır (6,23,24). Güneşe maruziyet lezyonların tipini belirlemektedir. Bazen baş dönmesi, terleme, dispne, baygınlık gibi sistemik bulgular eşlik edebilmektedir (22,24,25). Bazı vakalarda güneşe tekrarlayan maruziyet sonucu hastalar güneşe daha az duyarlı hale gelmektedirler (23). Güneşe maruziyet sonrasındaki 5 dakika ve 2 gün içerisinde anafilaksi görülen olgular bildirilmiştir (22,23). Klinik diğer ürtiker tiplerine benzemekle birlikte solar ürtikerin farkı ürtika plakları güneş gören alanlarda sınırlı kalmaktadır. Kolinerjik ürtiker sıcakla artabilmektedir fakat bu tipte plaklar güneş görmeyen alanlara da dağılmaktadır. Polimorfık ışık erupsiyonuyla benzer bölgeleri sever fakat PLE erupsiyonları daha uzun süre sebat etme özelliği ile birbirinden ayırtedilebilirler. Total IgE seviyeleri genellikle normaldir (22,24,25). Birden başlayan bu hastalık yıllarca sürme eğilimindedir. Tanıda fototest yapmak uygundur. (6,22). Ürtika plakları en sık ultraviyole A, görünür ışık ve daha az sıklıkla ultraviyole B ile oluşmaktadır. Verilen dalga boylarındaki reaksiyonlar hemen, 6 saat sonra ve 24 saat sonra okunmalıdır. Test negatif geldiğinde özellikle etkilenen alanda bütün ışık kaynakları ile test tekrarlanmalı ancak hepsi negatif sonuçlandığında solar ürtiker tanısı dışlanmalıdır. Değişen foto test dalga boylarında kesin solar ürtiker yapan dalga boyunu bulmak zordur ve potansiyel dalga boylarının birbirleriyle etkileşimi bunun önemli nedenidir. Görülebilir ışık dalga boyu bir kısmı aktivasyona neden olurken bir kısmı reaksiyonu baskılar. Baskılama yapan dalga boyu daha uzundur (24). Sıcak ürtikeri, katran fototoksisitesi, kutanöz porfiryaların ayırıcı tanıda dışlanması önemlidir. Polimorf ışık erüpsiyonu ve aktinik prurigo foto testlerde erken faz reaksiyonları ile solar ürtkerden ayırt edilir (6). Hafif olgularda güneşten korunma ve desensitizasyon etkili olabilmektedir. Eski literatürlerde antihistaminlerin etkinliği olmadığı düşünülürken günümüzde non sedatif antihistaminlerle hastaların üçte birinde anlamlı düzelme sağlarken üçte birinde kısmi fayda sağlamaktadır. H1 antihistaminlerin kullanımı hastaların biraz daha fazla doğal güneş ışığına maruz kalmasını sağlayarak deriyi ışığa daha toleran hala getirmektedir (23,24,26). Dirençli vakalarda montelukastın tedaviye eklenmesi anlamlı rahatlama sağlamaktadır (23). PUVA tedavisi darband UVB tedavisi kadar güzel sonuçlar vermektedir. 15-20 seansta yeterli korunma sağlamaktadır. Bu tedavinin en önemli sakıncası elde edilen tolerans birkaç gün sürmektedir (24,26,27). Antimalaryeller, doxepin, indometazin, beta karoten tek başına veya kombinasyonlarıyla şiddetli olgularda kullanılabilmektedir. İntradermal serum testi pozitif olan hastalarda plazma değişimi uzun süreli remisyonlara neden olmaktadır. Dirençli bir olguda siklosporin başarıyla kullanılmıştır (6,22). Tedaviye dirençli olgularda warfarin, nifedipin, lökotrien antagonistleri kullanılmasının faydalı olabileceği düşünülmektedir (22). Intravenöz immungloblin (IVIG) tedaviye dirençli ve ciddi vakalarda alternatif oluşturmaktadır (26,28). Omalizumab ile başarıyla tedavi edilmiş bir olgu bildirilmiştir (29). Kaynaklar 1. Bylaite M, Grigaitiene J, Lapinskaite GS. Photodermatoses: Classification, evaluation and management. Br J Dermatol. 2009;161:61-8. 2. Gambichler T, Al-Muhammadi R, Boms S. Immunologically mediated photodermatoses. Am J Clin Dermatol. 2009;10:169-80. 3. Millard TP, Hawk JLM. Photosensitivity disorders. Am J Clin Dermatol. 2002;3:239-46. 81

4. Stratigos AJ, Antoniou C, Katsambas AD. Polymorphous light eruption. JEADV. 2002;16:193-206. 5. Deng D, Hang Y, Chen H, Li H. Prevelance of photodermatosin in four regions at different altitudes in Yunnan province, China. J Dermatol. 2006;33:537-40. 6. Ferguson J. Diagnosis and treatment of the common idiopathic photodermatoses. Australiasan J Dermatol. 2003;44:90-6. 7. Mahmoud BM, Hexsel CL, Hamzavi IH. Effects of visible light on the skin. Photochem Photobiol. 2008;84:450-62. 8. Trakatelli M, Charalampidis S, Novakovic LB, Patsatsi A, Kalabalikis D, Sotiriadis D. Photodermatoses with onset in the elderly. Br J Dermatol. 2009;161:69-77. 9. Lenane P, Murphy GM. Sunscreens and photodermatoses. J Dermatolog Treat. 2001;12:53-7. 10. Dawe RS, Crombie IK, Ferguson J. The natural history of chronic actinic dermatitis. Arch Dermatol. 2000;136:1215-20. 11. Hojyo-Tomoka T, Vega-Memije E, Granados J, Flores O, Cortés-Franco R, Teixeira F, et al. Actinic prurigo: An update. Int J Dermatol. 1995;34:380-4. 12. Hojyo-Tomoka MT, Vega-Memije ME, Cortes-Franco R, Dominguez-Soto L. Diagnosis and treatment of actinic prurigo. Dermatol Ther. 2003;16:40-4. 13. Grabezynska SA, McGregor JM, Kondeatis E, Vaughan RW, Hawk JLM. Actinic prurigo and polymorphic light eruption: Common pathogenesis and the impotance of HLA DR4/HLADRB1*0407. Br J Dermatol. 1999;140:232-6. 14. Ross G, Foley P, Baker C. Actinic prurigo. Photodermatol Photoimmunol Photomed. 2008;24:272-5. 15. Estrada-G I, Garibay-Escobar A, Núñez-Vázquez A, Hojyo- Tomoka T, Vega-Memije E, Cortés-Franco R, et al. Evidence that thalidomide modifies the immune response of patients suffering from actinic prurigo. Int J Dermatol. 2004;43:893-7. 16. Grupta G, Man I, Kemmett D. Hydroa vacciniforme: A clinical and follow-up study of 17 cases. J Am Acad Dermatol. 2000;42:208-13. 17. Jacyk WK, Moosa Y. Crusts and vacciniforme scars on sunexposed skin. Clin Exp Dermatol. 2009;35:97-8. 18. Murphy GM. Diseases associated with photosensitivity. J Photochem Photobiol B. 2001;64:93-8. 19. Balestri R, Neri I. Hydroa Vacciniforme. CMAJ. 2010;182:23. 20. Wong SN, Tan SH, Khoo SW. Late-onset hydroa vacciniforme: Two case reports. Br J Dermatol. 2001;144:874-7. 21. Rhodes LE, White SI. Dietary fish oil as a photoprotective agent on hydroa vacciniforme. Br J Dermatol. 1998;138:173-8. 22. Botto NC, Warshaw EM. Solar urticaria. J Am Acad Dermatol. 2008;909-20. 23. Webb LM, Mikita CP. Solar urticaria. Allergy Asthma Proc 2009;30:563-5. 24. Roelandts R. Diagnosis and treatment of solar urticaria. Dermatol Ther. 2003;16:52-6. 25. Uetsu N, Miyauchi-Hashimoto H, Okamoto H, Horio T. The clinical and photobiological characteristics of solar urticaria in 40 patients. Br J Dermatol. 2000;142:32-8. 26. Hughes R, Cusack C, Murphy GM, Kirby B. Solar urticaria succesfully treated with intravenous immunglobulin. Clin Exp Dermatol. 2009;34:660-2. 27. Beissert S, Stander H, Schwarz T. UVA rash hardening fort he treatment of solar urticaria. J Am Acad Dermatol. 2000;42:1030-2. 28. Puech-Plottova I, Michel JL, Rochouse B, Perot JL, Dzviga C, Cambazard F. Solar urticaria: One case treated by intravenous immungloblin. Ann Dermatol Venereol. 2000;127:831-5. 29. Güzelbey O, Ardelean E, Mageri M, Zuberbier T, Maurer M. Successful treatment of solar urticaria with anti immungloblin E therapy. Allergy. 2008;63:1559-65. 82