kanun koyucu sanayi odalarına ekonomik kalkınmanın gerçemeştirilmesinde bir görev yüklemiş bulunmaktadır.



Benzer belgeler
DOĞUŞ OTOMOTİV SERVİS VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ESAS SÖZLEŞME TADİL METNİ

Matbaalar, (basım işleri yapılan müessese veya yerulerdirti).

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN

MESLEK ODALARI-VİZE VE ONAY İŞLEMLERİ İLE İLGİLİ KANUNİ DÜZENLEME

AVIVA SİGORTA A.Ş. NİN 28 HAZİRAN 2010 TARİHLİ OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL TOPLANTISI GÜNDEMİ SAAT: 11.00

Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu, Yasası sayılı, numaralı, nolu kanun, yasa DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR KANUNU. Kanun Numarası : 4875

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

SİGORTACILIK EĞİTİM MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Kısaltmalar

Dönem : 4 Topiant, : 3 MİLLET MECLİSİ S. Sayısı : 194'e 2 nci Ek

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

YAPI KREDİ FİNANSAL KİRALAMA ANONİM ORTAKLIĞI YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI'NDAN OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL TOPLANTISINA DAVET

TÜRKİYE YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI KURULUŞ VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN

Resmî Gazete YÖNETMELİK

İrfan VURAL Gelirler Kontrolörü

87 Seri No.lu Gider Vergileri Genel Tebliği Yayımlandı DUYURU NO:2010/48

MUHASEBE ve FİNANS FONKSİYONU

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÎLE FEDERAL ALMANYA CUMHURİYETİ ARASINDA 16 ŞU BAT 1952 TARİHÎNDE ANKARA'DA AKDEDİLMİŞ OLAN TİCARET ANLAŞMASINA EK PROTOKOL

Yeminli Mali Müşavirlik Bağımsız Denetim ve Danışmanlık

A) %5 B) %10 C) %20 D) %25 E) %50

SUN BAĞIMSIZ DIŞ DENETİM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

MEVDUAT VE KATILIM FONLARININ VADELERİ VE TÜRLERİ HAKKINDA TEBLİĞ (SAYI:2007/1)

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Yeminli Mali Müşavirlik & Denetim & Danışmanlık

SERMAYE PİYASASI HUKUKU

Madde 1 - Köylerin içme ve kullanma suyu ihtiyacı, DSİ Umum Müdürlüğü tarafından temin ve tedarik olunur.

6728 SAYILI KANUNLA KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU İLE DİĞER BAZI VERGİ KANUNLARINDA YAPILAN DÜZENLEMELER 09/08/2016 tarih ve sayılı Resmi Gazete

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

Türkiye de Belediye Atıkları Yönetiminde Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Damga Vergisine Tabi Olup Olmadığı Tartışmalı Olan Kurumların Damga Vergisi Karşısındaki Durumları

3346 SAYILI KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ İLE FONLARIN TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNCE DENETLENMESİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN

BÜNYESİNDE SSK LI OLARAK ÇALIŞTIĞI ŞİRKETE ORTAK OLMA DURUMU

Kabul Tarihi: 31/12/2004 Resmi Gazete Tarihi : 31/12/2004

S i R K Ü L E R : /

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 31 ARALIK 2008 TARİHİ İTİBARİYLE MALİ TABLOLAR

İnşaat işlerinde Katma Değer Vergisine ilişkin bazı konular 2


T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

Sirkülerimizin konusunu İlave İstihdama İlişkin Gelir Vergisi Tebliği Düzenlemeleri oluşturmaktadır.

Bankacılığa İlişkin Mevzuat ve Yeni Düzenlemeler *

2018 YILINDA İŞLETME HESABI ESASI VE BİLANÇO ESASINA GÖRE DEFTER TUTMA VE SINIF DEĞİŞTİRME HADLERİ

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2016/165 Ref: 4/165

YURT DIŞI FAALİYETLERE İLİŞKİN OLARAK MATRAHTAN İNDİRİLEN GÖTÜRÜ GİDERLERİN TEVSİK ZORUNLULUĞU VAR MI?

TEBLİĞ. h) Bu maddede sayılanların bağlı ortaklıkları, müessese ve işletmeleri ile birlikleri,

Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Bütçesinin Gelir, Gider ve Muhasebesine İlişkin Yönetmelik

/ 77 TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

HKMO Bülteni Haziran 2001

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

İHRACAT BEDELLERİNİN YURDA GETİRİLME MECBURİYETİ KALDIRILMIŞTIR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 31 ARALIK 2008 TARİHİ İTİBARİYLE MALİ TABLOLAR

STANDART VE STANDARDİZASYON

5746 SAYILI ARAŞTIRMA, GELİŞTİRME VE TASARIM FAALİYETLERİNİN DESTEKLENMESİ HAKKINDA KANUN GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 5) YAYIMLANDI

KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ İLE FONLARIN TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNCE DENETLENMESİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN (1)

KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİ GELİŞTİRME VE DESTEKLEME İDARESI BAŞKANLIĞI TEŞVİK VE MUAFİYETLERİ KANUNU (1)(2)

KONU : 5746 Sayılı Araştırma, Geliştirme Ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi

TACİRLER PORTFÖY HİSSE SENEDİ FONU (HİSSE SENEDİ YOĞUN FON)

KALKINMA AJANSLARI YATIRIM DESTEK OFİSLERİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Genel Hükümler. Amaç ve kapsam

TÜRKİYE VARLIK FONU YÖNETİMİ ANONİM ŞİRKETİNİN KURULMASI İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN

GRUP ŞİRKETLERİ ARASINDAKİ KREDİ İLİŞKİLERİNİN ÖRTÜLÜ İNCELENMESİ

34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

İSLAM KALKINMA BANKASI SERMAYE PİYASASI KURULU ORTAK KONFERANSI

5746 SAYILI ARAŞTIRMA, GELİŞTİRME VE TASARIM FAALİYETLERİNİN DESTEKLENMESİ HAKKINDA KANUN GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 5)

Dış Borç Ödeme Hesabı Oluşturulması ve İşleyişine İlişkin Esas ve Usullere Dair Yönetmelik

%5 ORANINDA 1. TEMETTÜ DAĞITMAK ZORUNLU HALE GELDİ Mİ?

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

AİLE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YARGILAMA USULLERİNE DAİR KANUN

Sirküler Rapor / NO LU KURUMLAR VERGİSİ KANUNU SİRKÜLERİ YAYIMLANDI

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 31 ARALIK 2007 TARİHİ İTİBARİYLE MALİ TABLOLAR

KALKINMA AJANSLARININ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK (Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 26239)

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNDA 2016 YILINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

İŞLETMENİN KURULUŞ ÇALIŞMALARI. Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT

ŞİRKETLER TOPLULUĞUNDA HÂKİM VE BAĞLI ŞİRKETLERİN KONTROL ÖLÇÜTÜ

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 31 ARALIK 2009 TARİHİ İTİBARİYLE FİNANSAL TABLOLAR

Sanayi Odalarının Kuruluşu ve Türkiye'deki Sanayi Odaları

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88

No: Gelir Vergisi Kanunu 94. Madde ve Geçici 67. Madde Oranlar. Gelir vergisi kanunu 103 ve 104 madde. 1) Ücretlerden

Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır.

tarih sayılı Resmi Gazetede yayımlanan tarih sayılı Resmi Gazetede yayımlanan (95/16/AT) Asansör Yönetmeliğinin yürü

tarih ve sayılı Resmi Gazete de 87 Seri No.lı Gider Vergileri Genel Tebliği yayınlanmıştır.

TABİİ AFETLERDEN ZARAR GÖREN ÇİFTÇİLERE YAPILACAK YARDIMLAR HAKKINDA KANUN. Kanun Numarası : Kabul Tarihi : 20/6/1977

15 Nisan 2013 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı: YÖNETMELİK GEDİK ÜNİVERSİTESİ AVRUPA BİRLİĞİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

GAZİOSMANPAŞA BELEDİYESİ 2016 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2014/061 Ref: 4/061

BİNA VERGİSİ HAKKINDA SİRKÜLER SİRKÜLER NO: 2004/24

I. STOPAJ YÖNTEMĠNE TABĠ MENKUL SERMAYE GELĠRLERĠ VE DEĞER ARTIġ KAZANÇLARI

MENKUL KIYMETYATIRIM ORTAKLIKLARI VE VERGİLEME

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 24516

kullanılacak bina inşaat metrekare maliyet bedelleri açıklandı.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI KOCAELİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü. Sayı : [ /5]

MAHALLİ İDARELERE HİZMET DERGİSİ ARALIK 2009 TARİHLİ SAYISINDAN BELEDİYELERCE ŞİRKET KURULMASI

Kanun No Kabul Tarihi :

ŞİRKET AKTİFİNDE KAYITLI ARSANIN KAT KARŞILIĞI MÜTEAHHİDE VERİLMESİ

MÜNFERİT VE KONSOLİDE FİNANSAL TABLOLARININ HAZIRLANMASINDA TÜRKİYE MUHASEBE STANDARTLARINI UYGULAYACAK ŞİRKETLERE İLİŞKİN KURUL KARARI YAYIMLANDI

Maliye Bakanlığından: GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 275) Resmi Gazete: Giriş

Finansal Piyasalar ve Bankalar

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 31 ARALIK 2009 TARİHİ İTİBARİYLE FİNANSAL TABLOLAR

TEK HEKİMİN SÜREKLİ İCAP NÖBETÇİSİ OLAMAYACAĞINA İLİŞKİN DANIŞTAY KARARI Cuma, 12 Ağustos :53 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Ocak :01

Vergi Kanunlarındaki Muafiyet, İstisna ve İndirim Sınırının Aşılması Sorunu. E-Yaklaşım Dergisinin 2017/Mart dönemi 291 inci sayısında yayımlanmıştır.

KUR FARKLARININ KDV SİNDE SON DURUM 14 AĞUSTOS 2018

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

Transkript:

559 sayılı «Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Ticaret Borsaları ve Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği Kanunu» nun (TSOBK) 1 1. maddesi hükmüne göre, sanayi odaları «meslek hizmetleri görmek, meslek ahlâk ve tesanüdünü kcrumak (..) sanayiin genel menfaatlere uygıuı surette gelişmesine çalışmak ve bu maksatlarla verilecek işleri yapmak tilere kurulan (..) kamu kurumlarıdır». Kanunun 1. maddesinde yapılan bu tariften ayn olarak, 5/a, maddede de, sanayi odalarının görevleri sayılırken, «sanayiin geııei menfaatlere uygun surette gelişmesine a!ı mato ilk olarak, öngörülmüştür. Bu bakımdan u husus tereddütsün ifade edilebilir ki? kanun koyucu sanayi odalarına ekonomik kalkınmanın gerçemeştirilmesinde bir görev yüklemiş bulunmaktadır.. Resmî Gazete : 15 Mart 1950 gün ve 7457 sayılı. Söz konusu kanun ve yapılan değişiklikler için takz, AKAR ÖÇ AL: Hotlu îçtihath ve Gerekçeli «Ticaret ve Sanayi Odaları», «Ticaret Odaları», «Sanayi Odaları», «Ticaret Borsaları» ve «Ticaret ve Sanayi Odaları», «Ticaret Odaları», «Sanayi Odaları» ve «Ticaret Borsaları» Birliği Kanunu, Eskişehir Sanayi Odası Yayınları, No, 7, Ankara 1971, 2. Ticaret ve Sanayi Odalarma ilişkin 1898 tarihli Fransız Kammu, Odaların ekonomik kalkınmadaki görevleri konusunda böyle bir hüküm İhtiva etmemektedir. Gerçekten sözü ge en Kanunun 11/2. maddesi hükmüne göre, Odalar «Ticarî ve sınai alanlarda refahın yükseltilmesini sağlayacak çareler hakkında görüşlerini belirtmekle» görevli kılınmışlardır. Bu konuda bkg, AKAIR ÖÇAJL: «Fransa'da Ticaret ve Sanayi Odaları», Eskişehir İktisadî ve Ticarî İlimler Akademisi Dergisi, O, Vin ; Sayı: 1, 1972,. s, 253. Milletlerarası Ticaret Odasının Amaçları ißin hhz t AKAR ÖÇAL: «Milletlerarası Ticaret Öd&sı» s Eskişehir İktisadî ve Ticarî İlimler Akademisi Dergisi, O, VHI, Sayı: 2, 1972, s, 235-236. Avusturya'dakİ Dumm için bkz, Â, tefan TUOEERK: Avusturya Ticaret Odaları, Adana 1969, s. 10 vd, Odalarm görevleri konusunda ayrıca hkz t FRANZ V, MENDELSiS- HON : «Millî ve Milletlerarası BaJcıtnlardaıı Ticaret Ödalan», Türkiye îk«tisat Gazetesi, 1956, Sayı: 164, s, 2; H.C, BODEN: «Le rôle de la chambre d commerce tatematiônalé dans l'harmonisation et Forganîsıatioıı du developpemeiit économique et social». Revue Frangaise de comptabilité, 1962, Sayı: 40, s. 65-68. 1. U. 1 3

Kanunun Sanayi Odalarına bu şekilde bir genel ifadeyle yüklediği ekonomik kalkınjmaya yardımcı olma görevinin nasıl yerine getirileceği hakkında öteki fıkralarda öngörülen hükümler aydınlatıcı olmaktan uzak olduğu gibi, yetersim ve eksiktir, Gerçekten ne meebum görevleri düzenleyen hükümler (TSOBK. 5/fo-h) ve ne de ihtiyat görevleri öngören hükümler (TSOBK. 5/ı-k) bu konuda tam ve yeterlidir. Sanayi Odaları, Özel ve kamu sektörde faaliyet gösteren sanayicileri (TSOBK, 9) bünyesinde toplamakta olduğu için, özellikle az geli mi ülkelerin ekonomik kalkınmalarında büyük önem taşımaktadırlar 3. Bu sebeple onların ekonomik kalkınmaya daha aktif olarak katılmalarını sağlamak için, gerekli tedbirlerin alınmasında, bu konuda onlara kesin ve belirli.görevler veilmesinde büyük zaruret vardır. Bu incelememizde Sanayi Odalarına, ekonomik kalkınmaya daha aktif olarak katılmalarını teminen ne gibi görevler verilmesi, bunların en olumlu bir biçimde gerçekleştirilmesi için odaların ne gibi imkânlara sahip olması gerektiği sorunlarına değine«cek, konuyu özellikle 5600 sayılı Kanunun açısından ele alarak değerlendirmeye çalışacağız. n 1. Sanayi odalarına organize sanayi bölgeleri kurma konusunda açıkça görev verilmelidir: Organize sanayi bölgelerinin ekononom 41 * kalkınmadaki rolleri önemlidir 4, Sınaî tesislerin kurulmasını teşvik takımından bu türlü bölgelerin öncelikle kurulması şart,* 3. Bu konuda bkz, Les chambres d commerce dans les pays en voie de développement, Paris 1081, Özel teşebbüsün ekonomik kalkınmadaki rolü iğin bkz, W.S. GAUD: «Ekonomik Kalkınmada Özel Teşebbüs» (Çev, AICAR ÖÇAX*) f Eskişehir iktisadî ve Ticarî ÎJimler Akademisi Dergisi, C. Vni, Sayı: 1, 1972,» s. 152 vd. 4. Bu konuda bkz, ÖZBEMÎR YARıAR; «Müessir Bir Kalkınma Aracı Organize Sanayi Bölgeleri»* TV, Türkiye Sanayi Kongresi Tebliğleri, Ankara 1068, s, 129 vd. Organize Sanayi Bölgeleri için ayrıca bkz_ f NACt AYDIN; «Organize Sanayi Bölgelerinin Önemi», Türkiye İktisat Gazetesi, 1972, Sayı: 976, s. 5-7; MUBÎTTW GÜRBÜZ: «Organize Sanayi Bölgeleri»» Eskişehir Sanayi Odası Dergisi, C. T. Sayı: 1, 1970, s. 16 vd,; MUHİTTİN GÜRBÜZ: «Organize Sanayi Bölgeleri ve Teşvik Fonları», Türkiye îktisat Gazetesi, 1970, Sayı: 870, s, 5; HXJLKÎ ALıîSBAH: «Sanayiin Vergiler Dışındaki Problemleri», IV. Türkiye Sanayi Kongresi Tebliğleri, Ankara 1968, s, 56 vd, 1. İl, 1 4

tır 5, 5590 sayılı Kanun odalara bu yönden bir görev vermiş değildir. Odalara ekonomik kalkınmanın gerçekleştirilmesi yönünden düge^ cek görevler gözonüne getirilirse, organize sanayi bölgelerinin kurulmasının odaların temel görevlerinden biri olması gerektiği sonucuna kolaylıkla ulaşılır; zira bu bölgelerin önem, fayda ve zaruretini, sanayi odaları herkesten daha iyi bir şekilde tartma durumundadırlar. Organize sanayi bölgelerinin kurulması Özellikle malî yönden güçlük arzettiğinden, odalar kendilerine açıkça bir görev veril, memiş olmasından yararlanarak^ bu güçlükleri yenme yolunda bir caba göstermemektedirler. Ancak organize sanayi bölgelerinin bölge ve ülke bakımından taşıdığı önemi kavrayan birkaç eda, bu konuda çalışmalara girmiştir. Odalara bu konuda açıkça görev verilmesi «Ticaret ve Sanayi Odası» olarak faaliyet gösteren odalar için özellikle Önemlidir ; özellikle önemlidir ; zira söz konusu odalar sanayicileri ilgilendirdiği için büyük yatırıma girişmek istememekte ve bu sebeple 5590 sayılı Kanunda yaratılan tacir - sanayici ayırımı organize sanayi bölgelerinin kurulmasını olumsuz surette etkilemektedir»! 2, sanayi odalarına açıkça istimlâk yapma yetkisi tanınmalıdır: 5590 sayılı Kanunda odaların istimlâk yapabileceğine dair bir sarahat yoktur. Buna mukabil 6830 sayılı «istimlâk Kanunu» nun b 1. maddesi, «âmme hükmî şahıslariyle müesseseleri» nin istimlâk yapma hakkını haiz olduklarını öngörmektedir. Sanayi odaları hükmî şahsiyeti faiz kamu kurumu niteliği taşımalarına (TSOBK. 1) rağmen 7, Danıştay, Ticaret ve Sanayi Odalarının «Anayasanın 38 5» Organize sanayi bölgelerinin kurulması kalkınma planlarında da desteklenmektedir; «Sanayiin hızla geliştiği alanlarda yerleşmeleri düzenlemek, sanayie ucuz arsa, alt-yapı ve diğer hizmetleri sağlamak, dış ekonomilerden yararlanmak için organize sanayi bölgeleri kurulmasına ilişkin çalışmalara devam edilecektir, 1970 Yılı Programı, Ankara 1970, s, 135, 0 S Resmî Gazete: 8 Eiylül 1956 gün ve 9402 sayılı, 7, Odaların hukukî durumları hakkında fokz, TURGUT KAX#PSÜZ: Oda ve Borsaların Hukukî Mahiyetleri (konferans metni), Ankara; R, DEOOT 1 - TIGNIEİS: «Chambres d commerce» Répertoire de droit commercial et deş sociétés» Baîloz, Tome: I, Paris 1958, s. 388, No. 3 vd.; ORHAN KtMûEC- ÇÜER; «Hizmet Ademi Merkeziyeti Teşekkülleri ile Ticaret ve Sanayi Odaları ve Borsaların Hukukî Mahiyetleri», Türkiye İktisat Gazetesi, 1962, Sayı: 506, s. 4-7; UÜTFÎ DURAN: «Meslek Teşekküllerinin Hukukî Kategorisi», Özel Galatasaray Yüksek İktisat ve Ticaret Okulu Dergisi» 107Ö, S. 3, B. 197 vd, 1. 11. 1 5

ve 112 nei Amadelerinde sözü geçen kamu tüzel kişisi olmayıp 122 ncî maddesinde sözü edilen (kamu kurumu niteliğinde kamu kuruluşlam)* olduğunu VB «gerçek veya tüzel herhangi bir özel şahıs hakkında 6830 sayılı kanun hükümlerinin uygulanabilmesi (.,) kuru* mun veya işin taalluk ettiği (mahsus kanunlarının) böyle bir kamu- İaftırmaya oevaz vermiş olmasına» bağlı bulunduğunu ileri sürerek 8, odaların istimlâk yapmasının mümkün olmadığını içtihat et- raà tm Sanayi odalarının görevlerini yerine getirmeleri iğin gayrîmenkule touhtaç oldukları hususu açıktır. Gerçekten tesis edilecek organize sanayi bölgeleri; oda faaliyetlerinin yürütülmesi; lâboratuvar tesisi; kurslar açılması; sergi, panayır, umumî mağam, depo, kredi müesseseleri, klüp y müze ve kötüphane kurulması (TSOBR. 5/ı, i, k; 7) hep gayrimenkule tasarrufu gerekli kılan işlemlerdir, istimlâk bakanının yokluğu, odaları satmahna yoluna itecek; mal sahipleri mıaüarmı satmak istemeyecek ya da fahiş bedel isteyerek odaların görevlerini engelleyebileceklerdir. Özellikle organize sanayi bölgeleri, fuar ve panayır gibi tesislerin kurulması bakımından güçlük da«ha barizdir. Çünkü geniş satıcı kitlesi ile uzlaşmak çok daha mordur. İstimlâk yapamamanın ortaya çıkardığı güçlük, Özellikle organize sanayi bölgeleri yönünden, bazı kanunlarla giderilmeye çahplrmftır, Mesela 1164 saplı «Arsa Ofisi Kanunu» 9, sanayi bölgeleri İçin aram sağlamap da amaçları içine ahnıgsa da (AOK. 1,2), yeterli hükümleri kapsamaktan uzak bulunduğu gibi pratik de değildir 10. Öte yandanj, 748 sayılı kanuna " dayanarak sanayi odalarına «emvali milliye ve metrukeden veya mazbut vakıflardan» lüzumlu göril lecek arazi ve arsaların^ Batanlar Kurulu karariyle, idare heyetlerince takdir olunacak bedel mukabilinde satılabilmesi de soruna uy» gun çömim şekli bulabilecek nitelikte değildir ; zira meselâ organize sanayi bölgeleri ve fuarlar için elverişli olan arazinin bu yolla te- 8. Danıştay Dava Daireleri Kurulunun 11 Şubat 1966 gün ve E, 65-465/K, 66-218 sayılı kararı ile Danıştay 3, Dairesinin 5 Ekim 1966 gün ve EL 66-369/K, 66-384 sayılı kararları» ÖÇAL: Notlu, s, 13, 9. Resmî Gazete: 10 Mayıs 1969 gün ve 13195 sayılı, 10. Bkz, MUHÎTTW GÜRBÜZ: «Organize Sanayi Bölgeleri ve Arsa Ofisi», Türkiye İktisat Gazetesi, 1970 Sayı: 907 s, 4-7. Ayrıca bkz, TÀBÂR» s, 144=145, 11, Resmî Gazete: 7 Mart 1926 gün ve 315 sayılı, 1«11. 1 6

minine imkân bulunamayabilir. Nihayet 933 sayılı kanunun 12 sağladığı- imkân da pratik olmaktan uzaktır, Organize sanayi bölgeleri için yeterli olmasa bile bulunan çözüm yolları hariç bırakılırsa öteki konulardaki güçlükler halen mevcudiyetlerini devam ettirmektedirler. Bu sebeple, bir kajnn tüzel kişisi olan sanayi odalarına, ekonomik kalkınmaya daha yararlı olabilmeleri bakımından, istimlâkte bulunabilme yetkisinin tanınmasında büyük zaruret vardır, Danıştay alman istimlâk kararlarını iptal etmekte olduğundan, bugün için bu yola başvurmak mümkün görülmemektedir. Bu bakımdan 5590 sayılı kanuna istimlâk yapma yetkisini tanıyan bir hükmün ilâvesi zarurî görünmektedir, 3, Sanayi odalarının gelirleri artırılmalıdır: Sanayi odalarının gelirleri (TSOKK, 24 vd») bugün için yetersizdir. Bu sebeple odalarm büyük bir kısımndan kalkınıruaya geniş çapta katılmalarım istemek halen esasen mümkün değildir. Odaların daha güçlü hale gelmelerini temin edecek formüllerden yararlanarak, onların ekonomik kalkınmaya daha aktif olarak katılimalarma zemin hazırlamak gerekir. Bu konuda birkaç noktaya değinmeyi faydalı görmekteyiz, A. «Ticaret ve Sanayi» odalarının çalışma sahalarının belediye sınırları ÜB çevrelenmiş bulunması (TSOBK. 4), malî bakımdan yetersi, bu sebeple de kendilerine yüklenen görevlerin büyük bir kis mim yapmak imkânından mahrum odaların doğumuna sebep olmaktadır. Bize göre güçlü odaların doğumunu kolaylaştırmak bakımın., dan 13 odalar, ister «Ticaret Odası» ister «Ticaret ve Sanayi Odası» şeklinde olsun, her halde il sınırları idinde yetkili olarak kurulmalı 14, çok geniş bir çevreyi kapsamamak şartiyle bölgesel nitelikte edalar 12. Resmî Gazete: 11 Ağustos 1967 gün ve 12671 sayılı. 13. Bu konuda bkz ANDRE PASSEIRON: «Le'gouvernement cherche à faciliter les fusions cl«chambres de commerce et d'industrie», Le Monde: 17 Novembre 1967, 14. Nitekim Fransa'da Ticaret ve Sanayi odaları esas olarak departmanlar itibariyle kurulmakta, bir odanın yetki çevresi icabında birkaç departmana teşmil edilebilmekte ve nihayet aynı departman içinde ihtiyaç halinde daha fazla sayıda oda kurulabilmektedir. Bu konuda hkz t ÖÇ AL: «Fransa'da» s. 202, 203, Aksi düşünce için bkz, A, GÜNDÜZ ÖKÇÜN (Haz.): TtMdye îktisat Kongresi, 1923-İzmir, Ankara 1971, s. 418 (Söz konusu kongrede odalarm ülkenin her tarafında teşitil edilmesi gerektiği kararma ulaşılmıştı). 1. 11. 1. 7

kurulması teşvik eaümeh ve nihayet sanayi odalarının müstakil olarak kurulması yönündeki galışmalar desteklenmelidir 15. B. Sanayi Odalarının gelirlerini arttıracak yeni imkânlar aranmalı, bu arada tahvil ihracını temin bakımından gerekli mevzuat yürürlüğe konulmalıdır 15 *. Nitekim Fran&a'da Ticaret ve Sanayi Odalarmuı tahvil çıkartması çok eski zamandan beri mümkün bulunmaktadır 16, Bu vesile ile sunu hatırlatmak isteriz ki, Odaların gelirlerinin arttırılması sorununa bir çözüm şekli bulunurken, onların bağımsızlıklarının kamu mercileri karşısında korunmuş olmasına azamî derecede itina gösterilmelidir 17, 4. Sanayi Odaları sınai ve ticari ortaklıkların kurulmasında onay ak olmalı; kuruluşları desteklemek bakımından da hisse senetleri ya da tahvile yatırım yapmaya mecbur tutulmalıdırlar: 5590 sayılı kanunda Odaların sınaî ve ticarî ortaklıkların kurulmasına önayak olmasına; kuruluşları destekleme bakımından Msse senetleri ya da tahvile yatırım yapmaya mecbur olmasına dair bir hüküm yoktur. Sadece 24/ı. maddede «iştirakler kârı» gelirler arasında gösterildiğinden bu hükümden, odaların kuruluşlara katılmasına müsaade edildiği sonucuna ulaşıyoruz. Fakat bu hüküm yeterli olmaktan uzaktır. Odalara bu konuda kesin görev verilmelidir. Odaların bu sahadaki çalışmaları özellikle «taşra» da önem arzetmekte^ dir. Sanayici ve tacirleri bir araya toplayan odalar, ticarî ve -sınaî teşekküllerin kuruluşunda öncülük etmeli; sermaye koyarak ortak olmalı, hatta kurulmuş olanların ihraç edeceği tahvillere yatırım yaparak, ekonomik hayata daha aktif olarak katılmalıdırlar. S590 sayılı kanunda sadece «gayrimenkul mal almaya, satmaya» izin verilmesi ile yetinilmesini bu bakımdan kabule imkân yoktur. Bu konuda 7397 sayılı «Sigorta Şirketlerinin Murakabesi Hakkındaki Kanun» 18 örnek alınabilir. Gerçekten kanun koyucu, sigortalıların menfaatlerinin korunması, fonların muhafazası ve gelir elde edilmesini sağlamak bakımından, sigorta fonlarının yatırılacağı yerler arasın- 15, Bu konuda bkz, HİLMİ Ö2QEN: «Bağımsız Sanayi Odaları», Cumhuriyet; 18 Haziran 1969, s. 2, 15a. 5590 sayılı kanunun 7, maddesinde Odaların «Ödünç Para Almaya» yetkili kılınmış olması, onların tahvil ihracına da yetkili olduğunu kapsamaktan uzaktır, 10, ÖÇ AL: -«Ftansfi'da,,.,», s, 218, 17, Les chambres.,.', s, 4, 18. Resmî Gazete: 30 Aralık 1959 gün ve 10394 sayılı. 1. İL 1 8

da hisse senetleri île tahvilleri de saymış bulunmaktadır (Mad. 15,60p. 5. Sanayi Odaları eğitim çalışmalarına önemle eğilmelidirler: Eğitimin ekonomik kalkınmada büyük rolü olduğu bilinen bir gerçektir 20. Bu sebeple sanayi odalarının bu konuya büyük önem atfetmeleri gerekir, 5690 sayılı Kanunun 5/i. maddesi, odaların eğitim çalışmalarım ihtiyarî görevler arasında saymış, sadece ticaret ve sanat kursları açılabileceğini ve memleket içinde ve dışında iktisadî bilimler için öğrenci okutulabileceğf ve stajyer bulundurulabileceğini ifade ile yetinmiştir. Odaların eğitim çalışmalarını üyelerinin ticarî ve sınaî sahalardaki bilgüerlni arttırmaya yönelen faaliyetler ve kendi elemanlannm mesleki bilgilerini yükseltmeye ilişkin çalışmalar olarak iki ana gruba toplamak mümkündür. Sanayi Odaları her iki daldaki çalışmalara da önemle eğilmelidirler 22 * Bu vesile ile şunu da hatırlatmayı gerekli görmekteyiz ki? faaliyetleri sadecş «kurslar» seviyesinde bırakmak, onları sadece «ticaret» ve «sanat» a hasretmek, bupto için kabul edilmesi imkânsız bir düşünce teşkil eder. «işletmecilik» ve «teknik» e ilişkin çalışmalardan mak kalmak artık mümkün değildir. Nihayet uzman elemanlara sahip olma imkânını sağlama bakımından odaların sadece «iktisadî bilimler» dalında öğrenci okutabilmeslni de yerinde görmek imkânsızdır. Sanayi Odalarının meselâ «teknik» dallarda eleman yetiştirmesini kabul etmemek, isabetli bir düşünce olarak kabul edilemez 23 * 8, Sanayi Odaları kalkınma planlarının hazırlanmasına daha aktif olarak katılmalıdırlar. Sanayi Odaları ekonomik kalkınmaya 19. Bu konuda bkz, AKAR ÖÇAJL: «SigortaciJığıu İktisadî Önemi», Eskişehir İktisadî ve Ticarî ilimler Akademisi Dergisi, C. VII, Sayı: 1, 1971, s. 43 vd. 20. Bu konuda bkz, NECLA ÇÖMLEKÇİ: Türkiye'nin İktisadî Kalkınmasında Eğitimin Bolü, Ankara 1971; Ekonomik Gelişmeyi Hızlandıran Etken Olarak Eğitim, İstanbul 1966. 21. Ayrıca bkz, 1416 sayılı «Ecnebî Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun» (Resmî Gazete: 16 Nisan 1929 gün ve 1169 sayılı), Mad, 1. 22. Bu konuda bkz, Milletlerarası Ticaret Uzmanlarının Yetiştirilmesi ve Tekâmülünde Ticaret Odalarının Bolü (Milletlerarası Ticaret Odasının Ra«poru); Les chambres,.., s. 10 vd, 23. Nitekim Odaların stajyer bulundurması iktisadî bilimlerle sınırlandırılmış değildir, Hatta Öteki dallarda çok daha fazla sayıda stajyer bulundurma imkânı yaratılmıştır: Bu hususta bkz, Özel Sektör Ait İşyerlerinde Staj Yapacak Öğrencilerin Staj Çalışmalarını Düzenleme Yönetmeliği, Aîikara 1966, 1. 11. 1 9

büyük çapta katkıları olan sanayicileri bir araya topladığı ve sanayi işletmeler de ekonomik konjonktür konusundaki analiz ve tahminlerle ilgili olanların başında geldiği için 24, bu odalar kalkınma planlarının hazırlanmasında faal görev almalıdırlar 23. Gerçekten sanayicilerin ekonomik kalkınmanın gerçekleştirilmesinde büyük rolleri olduğundan, onlarsın kalkınma planlarının hazırlanmasını düşünmek mümkün değildir. Öte yandan, sanayiciler, krediden başlıca yararlananlar arasında bulunduğundan, bu konudaki hükümet politikasının hazırlanmasında da katkıları bulunmalıdır 26. Sanayicilerin ilgili olduğu konular sadece bunlardan ibaret değildir. Gerçekten sanayiciler prodüktivite, dış ticaret, ulaştırma v.s. ile de yakından ilgilidirler. Bu sebeple aynı ifadeleri onlar için de tekrarlamak gerekir 27. Bu gerçeğe rağmen Sanayi Odalarının ekonomik kalkınma planlarının hazırlanmasına katkısını temin bakımından kamu mercilerini zorlayan bir mevduat mevcut değildir. Aksine durum hep bir yönlü olarak ele alınmış ve odalar kamu mercilerince yapılacak plan çalışmalarına sadece bilgi temin etmekle mükellef kılınmışlardır. Gerçekten 5590 sayılı Kanunun 5/b. maddesi odalara «resmî makamlarca istenecek bilgileri» verme görevini yüklediği gibi, 91 sayıb «Devlet Planlama Teşkilâtının Kurulması Hakkındaki Kanun» un 2ä 10. maddesi de kalkınma planlarını hazırlayacak olan Devlet Planlama Teşkilâtının (Mad. 2/c), «planlama ile ilgili olarak lüzumlu gördüğü bilgileri her türlü âmme idare ve müesseselerinden (.. ) istemeğe yetkili» olduğunu, «kendilerinden bilgi istenen (.. ) âmme idareleri ve müesseseleri (.. ) bu bilgileri en kısa zamanda vermekle» mükellef olduklarını öngörmekle yetinmektedir. m Sonuç olarak şunu ifade edelim kî, sanayi odalarının mevcudiyeti ve çalışmaları, iktisaden az gelişmiş ülkelerin ekonomik ve sos- 24, Rôle des chambres de commerce et d'industrie vis-a-vis des gouveraementsj Paris I960, s. 7. 26, Bôle,,,, s, 6. 26. BÔle,,,? s, S. 27. Rôle..., s, 6 vd. 28. Resmî Gazete: 5 Ekim 1960 gün ve 1062İ sayılı. I. 11. 1 10

yal kalkınmaları iğin zaruridir 29. Bu sebeple ekonomik kalkınmanın gerçekleştirilmesi bakımından. &m konusu odalara düşen görevler daha kesin olarak belirtilmeli ve bu görevlerin gereği gibi ifası için lüzumlu imkânlar da kendilerine sağlanmalıdır. 5Ö0O sayılı Kanun bu açıdan ele alınırsa, yeterli olmaktan uzaktır. Sözü geçen kanunun yeniden ele alınması zamanı gelmiştir, hatta bu konuda geç dahi kalınmıştır. 5590 sayılı Kanunun planlama kavramının yerleşmesinden Önoe yürürlüğe konulmuş olması, bize göre, başlı başına bir revizyon sebebidir; ara ekonomik kalkmmaya büyük çapta katkıda bulunabilecek bir teşekkülü, kalkmma savaşında açık ve seçik olarak görevlendirmemenin, bize göre, bir başka makul sebebi olamaz. 29, Les chambres,,., s, 7» 1. 11, 1 11

SANAYİ DALLARININ EKONOMtK KALKINMAYA DAHA AKTİF OLARAK KATILMASI KONUSUNDA BAZI B'ÜŞÜNCELER TARTIŞMASI Doğam Uyguı* Damın arkadaşında bıahsettifi gibi Sanayi oda«laruıın yapacağı ve yapamayacağı şeyler tabii bir kanunla tadat edilmi@ ve gösterilmiş. Bu şeylerimizde Türkiye'nin gelişmesine paralel olarak tabii bir takım yeni ihtiyaçlar meydana çıkıyor» Bu yeni ihtiyaçlardan biriside mesela büyük projelerin tahakkuku sırasında Türk firmalarının gücü yetmiyor bu projelerin gerek projelendirilmesi ve gerek tahakkuku bakımından, Gücü yetmeyincede tek bir firma alamaymeada bu istet" istemez dışarıya gidiyor. Halbuki Avrapada ve Amerika'da böyle hiç bir iş tamamen tek bir firma tarafından yapılmıyor. Hemen bir konsorsiytürn teşekkül ettiriliyor, (birisi projelerini yapıyor, öbüatsü makinalan veriyor, öbüraü montajını yapıyor başka birisi «Know~Htw temin ediyor. Yani bir projede bir komplekste ıbem bmbtı SO - 60'a yakm bîr firmanın iş birliği mevzuu bahis oluyor, Halbuki btode burta bu iş birliğini yapamıyoaru^. Biramda millet olarak ok bencil ve çok şahsiyetine düfkün insanlawmjriz, herkes üle ben daha iyisini, bi^ daha iyisini yapanz diye kendi tarafına çekiyor ve netice itibariyle birlik ve iş organizasycmu te^süs etmiyor. Halbuki bir kanun çerçevesi içerminde Semaiyi odalarınla böyle bir önderlik yapmak, vazifesi verüirs VB saunayı odajarıda bunu benimsiyerek kendi çevrelerinde bulunan şirketleri çıkacak işlerin du«romuna göre kombine etmek suretiyle bir kanala doğru bir yöne doğru kanalize etse tahmin ediyorum memleket için çok hayırlı neticeler alınacak. Çünkü tek hit firmanın büyük işleri yapması çok zor oluyor Türkiye'de çünkü o kadar geli mi firmalar Türkiye^e çok aı # Olanlar 1,11,1* 13

güçte değil tek bir firma olarak, bile tam büyük işleri yani çok büyük işleri Türkiye'de yürütebilecek Mamafih, bu yönde yine sevindirici bir durum var bir kaç firma birleşerek bu Ereğli Demir Çelik Fabrikalarının şeysi için kendi aralarında bir konsorsiyum yaptılar, ümit ediyoruz inşallah bazı şeylerini almak imkânını bulacaklar, Yani Sanayi odasının şeyiyle değil» de kendi aralarında birleşerek böyle yola gittiler. Ama isterdimki ben buna sanayi odası, önder olsun, daha güçlü bir teşekkülün meydana gelmesini sağlasın. Ben bu mevzuu açıklığa kavuşturmak istiyorum. Teşekkür ederim. Hasan.. Mendim ben istimlâk konusuna değinmek istiyorum. Sanayi odalarına istimlâk etme işi verilsin buyurdular. Şimdi sanayi odası böyle bir istimlâk yetkisini alırsa acaba ^iraate en elverişli araziye el koyma cihetine gitmez mi? Çünkü ziraata elverişli yerler, aynı zamanda insanların iskân edeceği yerler oluyor. Böyleee az bir masrafla sianayi kurultışunun inhisarı imkânı bulunabiliyor. Ama öbür taraftan ziraat arazisini da«raltma tehlikesi güçlüğü beliriyor. Meselâ İzmir'de bulunmuştur* Bornova ovasını bilirsiniz. Bir sanayi sitesi kurulmuştur. Bir tesis çimento fabrikası kurulmuştur ve ziraat sahası orada hemen hemen yok hale gelmiştir. Ankara'da da yine bizim. KanMçibostanlaıı dediğimiz kısam eskiden sebze mmtıkasıydı. Ve Ankara'nın ihtiyacım karşılardı, Vakaa Ankara'nın bugün büyüme sahasmda burasının değeri ziraat bakımından bir gey ifade etmiyor ama bu gibi tehlikeler görüyorum ben bu İstimlak konusunda. Bu hususta acaba sayın konugmaeı ne düşünür, Onu arzu ediyorum. Tefekkür eémmh, Yılmaz Kuşkay Makina'Mühendisleri Odasının organizasyonuyla sanayi kongresi tertip edilmiş vaziyette. Ve tebliğlerden görüyoruzki, Veterinerler, Ziraatçılar ve mühendisliğin her dallarında tebliğ sahipleri var fakat surda esef kelimesmde kullanacağım müsadenme sanayi odaları yani bütün mühendislik dallarını ve bütün sanayii ismi üzerinde sanayi odaları hiç bir tebliğle veya alâka ver«mek suretiyle veya hiç değilse tertip komitesine iştirak etmek suretiylede alâkadar olmadıklarını görüyoruz, I.U.1. 14

Acaba sömimü kısa kesmek istiyorum, bu konuda bilhassa bu kanunu incelemiş bulunan saym tebliğ * sahibi ne düşünür. Bünyesi buna müsait değildir? Yoksa haber verilmemiş, tertip komitesi haber verdiklerini biliyorum. Bundan evvelki sanayi kongrelerindede fiilen iştirak ettiler zorla veya bu şekilde acaba bu konuda ne düşünürler, Teşekkür ederim. Bahattin Kocßalan Gerek konuşmacının gerek diğer tebliğlerle bu tebliğ meselesi ile söz alan arkadaşların belirttikleri hususlarda genel olan bu potansiyelin değerlendirilmesi ve taleplerin karşılanması konusuna ağırlık veriliyor Bununla ilgili olarak batı ülkelerine baktığımız zaman iş veren yahutta sanayici durumunu temsil eden kuruluşların bir çok faaliyetleri var, Bunlardan bir tanesi talî müteahhitlik, enformasyon büroları, yahutta talep sahibi île potansiyel sahibini karplaştırıca bunların daha iyi i@ imkânlarını geliştirici faaliyetlerini düzenleyen, vasıta olan, iş olanaklaran geliştiren endüstriyel orgamzasyonlar, Bteim odaiar bmiğide bu faaliyetin içine 1963 yılında bildiğim kadarıyla girmiştir. Fakat ciddiyetle iş ele alınmadığı için bilhassa Doğan bey arkadaşımızın belirtmeğe çalıştığı boşluk halâ ortadadır, Bu konularada değinilmesi kanaatimce ve memleketimizin gerçekleri gözönüne alınarak ağırlıklı olarak üzerinde durulup bu konunun bilhassa işlenmesi yararına inanıyorum şahsen, Acaba bu konuda Öneri veya görüşü nedir saym «Öeal» in onu rica edeceğim. Dr, Akar Ö al Efendim her şeyden evvel şunu ifade etmek isterimki, hiç bir Odada hiç bir teşekkülde görevli değilim. Hiç bir odanın veya teşekkülün temsili için buraya citons değütau Bu bakımr dan tebliğlerin tamamen bir ilim adamı olarak bir 190 sayılı üzerinde yaptığım hatta Fransız hukukunda yaptığım çalışmaların sonucunda ortaya çıkan bir görüştür, Bundan sanayi odalarının veya birliğin ne şekilde çalıştığını veyahut çalışması lâzım geldiği konusunda yani onların bir mensubu, olarak bu suallere cevap vermeme' taibü imkân yokı Açıklamalarım sadece ve sadece ilim ıpğı altında değerlendirilmeye çalışılmıştır, Bu bakımdan yani her şeyden evvel bunun bilinmesini isterim. Bu bakımdan şunu her şeyden evvel söylüyorumki, önce Yılmaz beye cevap vereyim, her ne kadar üçüncü konuştuysada^ Oda diyerek 1,11,1. 15

yani 5590 sayılı kanunun kapsanunm içinde gereksede yayınları dolayisiylede edindiğim bilgiye göre yani dıgardan bilgiye göre pekâlâ buna katılabîlîr. Katılmamasının sebeplerini her halde kendilerine sormak lâsım # Çünkü muhtelif vesilelerle tebliğ, seminerler, kongreler, düzenlemiştir ve katılmıştır. Bugün bana sorarsanız. Aynı zamanda Eskişehir İktisadî ve Ticarî tümler Akademisi yayın işlerini yürüten bir eleman olarak şunu ifade edeyim meraklıyımdır. Pek çok çalışması vardır, pekâla katılabilirdi. Yani, bunun cevabı buysa, dışardan bir kimse olarak bu şekilde ancak açıklıyabiliyorum. Doğan beyle Bahattin beyin ifadelerine zaten ben tebliğimde katılmıştım, hakikaten 5590 sayılı kanunda özellikle taşralar bakımından diye kastettim, muhtelif fikirleri bir araya getirmek bakımından Önayak olması hususunda. Bir temennide bulunmuştur. Bir eksikliktir kanunda böyle bir müeyyide olmadığı için kaçıyorlar. Biz daha ileri gittiniz bu taşradaki sadece teşebbüs kurma bakımından olan ön ayak olmayı belki bir, arkadaşımızın ifadesi gibi endüstriyel organizasyon haline dönüştürme bakımından düşündünüz. Bende size ifade edeyîmki belki İstanbul Sanayi Odası bunu yapabilir. Ötekilerin hiç biri yapamaz. Bütün sebep odaların yetersiz maddi imkânlar içinde bulunması ayrıca kanunun bunu açıkça bir görev olarak (bildirmemiş olmasındandır. Ben en büyük kanunun eksikliğinde Odaların, mademki Sanayi Ticaret odası katılmadı, Kanunuda Sanayici Tüccar ayrımının çıkartılmasında bulurum. Bu ikili kanun tarafından çıkarılmıştır. Fransız kanunundan alındığı halde Fransa'da hiç bir şekilde böyle bir ayırım yoktur çünkü kanunun hiç bir yerinde iyi bir kanunda Odaların Sanayi odaları olarak organize edilebileceği ayrıca veya sadece ticaret lan olarak ayırd edilebileceği hakkında hiç bir hüküm yoktur. Sadece onlar Ticaret ve Sanayi Odaları olarak çalışırlar. Yani kanunun hiç bir hükmü onlara bu ayrılma imkânını tanımamıştır«bizde tamamen aksine bütün bu faktörünü kanun yitirmiştir. Durum böyle olunca tacirlerin bulunması, çoğunluk malûm tacirdir. Hattâ ayrılmadan evvel Ankara Ticaret Odasında da ve Eskişehir'deki aynm mevzuundaki durumda böyledir, Tacirlerin çok olması sanayicilerle bir takını hareketlerinin bu«lufunu engelliyor, sanayiciler adına hiç bir zaman büyük sınaî yatı- İ.11,1. _ 18

mwlan gelisememiftüv istisna olabilir, Gaziantep tenkil eder, mutlaka bir istisna olacaktır. buna bir istisna Meselâ Htek%eMr'de Ticaret ve Sanayi Odası olarak f aamyette iken, bir organize sanayi bölgesi kurulamamıştır. Çünkü büyük yatırımlar gerekli oluyor. Bunlara tacirler girmek istemiyorlar. Ne zamanki Eskişehir Sanayi Odası ayrıldı, kendileri buna girmek zorualuğu duydular. Şimdi organizasyon meselesine gönülden katılıyorum. Hakikaten kanunda değişiklik yapılmahdır ve açık a görev verilmelidir. Ben ok Üeri gidiyorum skden yani görev yüklenmelidir açıkça. O gaman görev yüktedigmk mm&n o göreve paralel olarak malî imkânlanda düşüneceğiz, Odaları takviye edeceğiz, Sadece bir takım idarî görevler yapmaktansa odaların görevi dernek şeklinde bunu organize etmek pek ala mümkün olabilirdi. Yani belki aşm bir düşünce ama bu kadar amil bir müessese olarak bunu organige etmenin ne büyük büfaydası olabiliyor. Son olarak istimlâk meselesine temas diyorum, İstimlâk kanununda arayın siz bu hatayı veya bir sakıncayı. Çünkü bugün sanayi için devlet, gemr en büyük araziyi istimlâk edebilir. İstimlâk yetkisi olan ve halen bunu yapan bir teşekkülde bunu yapabilir. O zaman ne diyeceğiz. Sesimizi çıkartamıyoruz. Yani bahsettiğimiz mahzursa bana göre bizatihi istimlâk kanununun kendinde vardır, o mahzur. Ama bunu sanayi odaları, ziraat odalarıyla müştereken yani bir işbirliği düşüncesi altında hareket etme akla gelirse herhalde hie bir teşekkül bîr şehirdeki veyahutta bir ülkedeki muayyen bir grabun menfaatlerini ötekinin aleyhine olarak üstün gelmesini istemem,,. Bana sorarsanız işbirliği ile bu mahzur giderilebilir. Yani mahzur varsa bu istimlâk kanunundadır. Yoksa sanayi odaları verirse bu mahzur kalkmış değükl Teşekkür ederim efendim. 1,11.1* 17