Yaðýþlar çiftçinin yüzünü güldürdü



Benzer belgeler
ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI


Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.



ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve


KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için

Simge Özer Pýnarbaþý

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

Kanguru Matematik Türkiye 2017

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

ünite1 Sosyal Bilgiler

Programýmýz, Deneyimimiz, Çaðdaþ Demokrat Ekibimiz ve Çaða Uygun Vizyonumuz ile Yeniden

MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154


Kanguru Matematik Türkiye 2017

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK


Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:



Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

Genel Bakýþ 7 Proje nin ABC si 9 Proje Önerisi Nasýl Hazýrlanýr?

KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve


SENDÝKAMIZDAN HABERLER

Barodan Haberler. Edinilmiþ Mallara Katýlma Semineri (Akþehir) Anayasa Mahkemesine Bireysel Baþvuru Semineri. Türk Borçlar Kanunu Semineri

17 ÞUBAT kontrol

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI

ÖNSÖZ. Güzel bahar günlerini ve sýcacýk anlarý birlikte paylaþmak dileðiyle

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur.

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur.

DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY

m3/saat AISI

3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA BÖLÜM

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

FSAYT ÇORUM GAZETESÝ NÝN KATKISIZ ORGANÝK SPOR-MAGAZÝN-MÝZAH EKÝDÝR. FÝYATI: Okuyana Beleþ

ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi...

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7


MALÝYE DERGÝSÝ ULAKBÝM ISSN

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi

Sessizliktir Her Þeyin Ötesi. Hani, sýradan hayatlar vardýr; hüzünle astarlanmýþ ruhlarýn. sessizliðini akseder suretleri.

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz eylül 2005/sayý 88 Aðustos 2005 Aðustos 2005 Aðustos

SIGARA VE SAÐLIK ULUSAL KONGRESÝ

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

Platformdan Yeni ve Ýleri Bir Adým: Saðlýk ve Sosyal Güvence için Bir Bildirge


PARK YAZ OKULUNDA YAÞATIN

MALÝYE DERGÝSÝ ISSN Ocak - Haziran 2009, Sayý 156

1. Nüfusun Yaþ Gruplarýna Daðýlýmý

BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü?

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10


ÖRNEK RESTORASYONLAR SERGÝSÝ

ACADEMY FRANCHISE AKADEMÝSÝ FRANCHISE ALIRKEN VERÝRKEN ÝÞLETÝRKEN. bilgi kaynaðýnýz. iþbirliði ile

01 Kasým 2018


Kanguru Matematik Türkiye 2015

Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi

OTOMATÝK KAPI SÝSTEMLERÝ


KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. KONSOLÝDE BÜTÇE ÝLE ÝLGÝLÝ ORANLAR (Yüzde)

Kanguru Matematik Türkiye 2015


ÝÞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI 2010 YILI GENEL SONUÇLARI

Almanya Stadhagen Alevi Kültür Merkezi Hacýbektaþtaydý Almanya/Stadhagen Alevi Kültür Merkezi kalabalýk bir grup ile Çilehane Delikli Taþ

Kullaným kýlavuzu. Oda kumandasý RC. Genel. Oda sýcaklýðýnýn (manuel olarak) ayarlanmasý. Otomatik düþük gece ayarýnýn baþlatýlmasý



Transkript:

Atatürk'ü anma koþusu yapýldý Nevþehir Gençlik ve Spor Ýl Müdürlüðü tarafýndan, 10 Kasým 2007 tarihinde Ankara'da gerçekleþtirilecek olan Atletizm Türkiye Þampiyonasý'na katýlacak olan sporcularýn belirlenmesi için Atatürk'ü Anma Koþusu düzenlendi. Nevþehir-Niðde karayolunda Minikler, Yýldýzlar ve Gençler kategorilerinde düzenlenen müsabakalara 370 sporcu katýldý. Ýlk 3 dereceye giren sporcularýn Nevþehir'i Atletizm Türkiye Þampiyonasý'nda temsil edeceði yarýþlarda, Minik Kýzlar kategorisinde Özlüce Ýlköðretim Okulundan Rabia Demir birinci, 23 Nisan Ýlköðretim Okulundan Kübra Gedik ikinci ve Gazi Ýlköðretim Okulundan Meryem Neþeli üçüncü oldu. >3 DE Þakir Þenol TEPKÝLERDEN ALINTILAR(1) Tur olarak Hacýbektaþ'a geliþlerinde Hacýbektaþ Belediyesi ve Belediye Baþkaný Ali Rýza Salmanpakoðlu'nu her geldiklerinde ziyaret ettiklerini de belirten Karataþ; Belediye Baþkanýnýn kendilerini nezaketle karþýladýðýný, bilgilendirme konuþmasý yaptýðýný, ama konuþmalarýnda bazen "deðiþik þeylerin!" de çýkabildiðini söyledi. Karataþ sözlerini ise " Gelin canlar bir olalým" þeklinde tamamladý. Tur organizasyonuna Ankara!dan katýlan Turan Aykan ve eþi Akkýz Aykan ise; Hacýbektaþa'a gelmelerini "Ölmaden önce Hacý bektaþ Veli'yi,pirlerimizi görmeye geldik. Bu güz günü burada Pirlerimizi niyaz etmek istedik. Özünde, canýnda, gözünde burayý iyi bulan bu canlar Hacýbektaþ'a geliyorlar. Bizde onlarla bu tura katýldýk. Bu tur'u düzenleyen canlara teþekkür ediyoruz." diyerek ilerleyen yaþlarýndan kaynaklý olarak " Ölmeden önce gelip pirlerimizi niyaz etmek istedik " þeklindeki ifadeleri ise dikkat çekti. >2 DE Özgür Bilim-Özerk Demokratik-Katýlýmcý Bir Üniversite Ýstiyoruz! Yüksek Öðrenim Kurulu (YÖK), 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardýndan 6 Kasým 1982 yýlýnda üniversiteler üzerinde bir baský aracý olarak kuruldu. 12 Eylül zihniyeti gençliðin üzerinde YÖK düzeni ile etkin kýlýnmýþtýr. 12 Eylül ile birlikte, toplum Türk-Ýslam sentezi doðrultusunda gerici düþüncelerin etkisi altýna alýnýrken, üniversitelerde buna paralel olarak ýrkçýlýðýn ve gericiliðin hegemonyasý altýna girdi. 2 DE Yaðýþlar çiftçinin yüzünü güldürdü Son yýllarýn en yaðýþlý Kasým ayýný geçiren Nevþehir'de, yaðmur çiftçinin yüzünü güldürdü. Nevþehir Ziraat Odasý Baþkaný Recep Tunç yaptýðý açýklamada, son iki gün içerisinde metrekareye düþen yaðýþ miktarýnýn 36,5 kilogram olarak ölçüldüðü Nevþehir'de, yaðýþlarýn tarým alanlarýnda ve yer altý su kaynaklarýnda önemli bir ihtiyacý giderdiðini söyledi. Tarým üreticilerinin yaðýþlardan son derece Avustralyalý Heykeltýraþ Rogers'in Kapadokya da yaptýðý heykelin ilk bölümü açýldý. Heykelin son taþýný Vali Hacýmustafaoðlu ve eþi Nebahat Hacýmustafaoðlu koydu. memnun olduðunu belirten Ziraat Odasý Baþkaný Recep Tunç, "Son günlerde yaðan yaðmur çiftçilerimiz için bir Diyanet iþleri Baþkanlýðý siyasetin merkezidir, Türkiye de asýl siyasetin merkezi orasýdýr. Bizde siyasi partiler istedikleri kadar biz siyaseti yapýyoruz desinler, tabir yerindeyse kumda oynasýnlar, asýl siyaseti yapan, yürüten, 24 saat Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý dýr. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý bugün Türkiye de yüz bini aþan camisi, yüz binin üzerindeki personeli ile 24 saat siyaset yapan bir kurumdur. Seçim sonuçlarý ile ilgili sadece CHP nin zaaflarýna yüklenenler haksýzlýk yapýyorlar. AKP nin zafer kelimesini yorumlarken Diyaneti gözden kaçýran, bunu görmezlikten gelenler Türkiye yi hiç tanýmayanlardý. Ben kendim tanýk oldum. Dört tane baþbakanýn dördü de Hocam Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýný aþamýyoruz diyorlar. Aþamadýklarý için de Alevi yurttaþlarýmýzýn sorunlarýný halledemiyorlar, güçleri yetmiyor. Güçsüzlük beyanýnda bulunmuþlardýr, buna Sayýn can suyu oldu. Uzun süredir kuraklýk ile mücadele eden çiftçilerimiz açýsýndan yaðýþlarýn sürmesi çok güzel. Özellikle tahýl arazilerimizin bu yaðýþa ihtiyacý vardý. Kapadokya bölgesinde yapýlan ve uzaydan görülebilecek þekilde tasarlanan küresel heykelin ilk bölümü, törenle açýldý. Eserleri Google Earth'te görülebilen Avustralyalý heykeltýraþ Andrew Rogers'in, 12 ülkeyi kapsayan ''Hayatýn Ritmi'' projesinde yer alan heykellerinden biri olan Nevþehir'in Göreme beldesi Karadað bölgesinde yapýlan heykelin insanýn tarihteki kültürel geliþimini yansýtan bölümü, törenle açýldý. Açýlýþ törenine, Nevþehir Valisi Asým Hacýmustafaoðlu, eþi Nebahat Hacýmustafaoðlu, heykeltýraþ Andrew Rogers, eþi Julie Rogers ve çok sayýda vatandaþ katýldý. Türkiye de Siyasetin merkezi Diyanet Ýþleri Recai Aksu recaiaksu@aol.com >3 DE Kapadokya'daki Uzaydan Görülebilecek Heykel... 5 DE Baþbakan Erdoðan da dahildir. Bugün artýk diyanet iþleri baþkanlýðý kalkmalýdýr. Çünkü sadece laik cumhuriyeti örselemeye onu ortadan kaldýrmaya yarayan bir kurum rolündedir. Atatürk ün kurduðu diyanet iþleri teþkilatý bu deðildir. Bununla yakýndan uzaktan hiçbir ilgisi yoktur AABF Baþkaný Turgut Öker le yaptýðýnýz görüþmenin içeriði neydi? >4 DE internet üzerinden tüm dünyaya sesleniyor Ýnsan niçin yazar? Ýlk ve yayýnlanmýþ tek kitabýmda bu konuya kýsaca deðinmiþtim. Düþüncesini empoze için, Sömürü için, Ben yaþadým baþkalarý yaþamasýn denilebilmesi için, Ayakta durabilmek-yaþamýný sürdürebilmek Ekmek parasý kazanabilmek için,.... Bütün bunlarý yazarken okur-yazar olmanýn önemini anlatmak isterim: Yazmak ve okumak ya da okumak ve yazmak, okur -yazar olmak, bu cümle siz okurlara ne kadar tanýdýk geliyor bilmiyorum ama ben bana ne ifade ettiðini anlatmak istiyorum; Býrakalým saðdan soldan aldýðýmýz, sertifika, kurs belgeleri, diplomalarý. Gerçekten okur yazar mýyým? Okumayý açýkça belirteyim ki okur yazar özürlüyüm. Arada sýrada okuyorum ve bazen yazýyorum. Tembel bir öðrenciyim biliyorum, gerçek bir okur ve yazar olamazsam, geçmiþten günümüze gelen kültürümüzü bir sonraki kuþaða aktaramamanýn cezasýný sonraki kuþaklara acý gerçekleri yaþatacaðýmý çok iyi biliyorum ve yarý okur yazarlýðýmla duygularýmý tam ifade edemediðim için kendi namýma gelecek nesillerden özrümü þimdiden diliyorum. 3 DE Ö Hacýbektaþlýlar projesi Radyo Kamil ÖNTAÞ Kamilontas@mynet.com Okur Yazarlýk ve Gazetecilik Kültür Ve Sanat Bu Merkezde Bütünleþiyor Türkiye nin 113 gün gibi en kýsa süre içerisinde tamamlanan tek Kültür ve Sanat Merkezi olma özelliðine sahip Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi, Kapadokya bölgesindeki kültür ve sanat çalýþmalarýnýn en odak merkezi haline geldi. >6 DA BEKTAÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: 441 31 39 Ev Tel: 441 30 39

2 Özgür Bilim-Özerk Demokratik- Katýlýmcý Bir Üniversite Ýstiyoruz! Þakir Þenol TEPKÝLERDEN ALINTILAR(1) Tur olarak Hacýbektaþ'a geliþlerinde Hacýbektaþ Belediyesi ve Belediye Baþkaný Ali Rýza Salmanpakoðlu'nu her geldiklerinde ziyaret ettiklerini de belirten Karataþ; Belediye Baþkanýnýn kendilerini nezaketle karþýladýðýný, bilgilendirme konuþmasý yaptýðýný, ama konuþmalarýnda bazen "deðiþik þeylerin!" de çýkabildiðini söyledi. Karataþ sözlerini ise " Gelin canlar bir olalým" þeklinde tamamladý. Tur organizasyonuna Ankara!dan katýlan Turan Aykan ve eþi Akkýz Aykan ise; Hacýbektaþa'a gelmelerini "Ölmaden önce Hacý bektaþ Veli'yi,pirlerimizi görmeye geldik. Bu güz günü burada Pirlerimizi niyaz etmek istedik. Özünde, canýnda, gözünde burayý iyi bulan bu canlar Hacýbektaþ'a geliyorlar. Bizde onlarla bu tura katýldýk. Bu tur'u düzenleyen canlara teþekkür ediyoruz." diyerek ilerleyen yaþlarýndan kaynaklý olarak " Ölmeden önce gelip pirlerimizi niyaz etmek istedik " þeklindeki ifadeleri ise dikkat çekti. Tur organizasyonlarýnýn yurt dýþýnda yaþayan insanlarýn kaynaþmasýna vesile ve öðretici olduðunu belirten Hatica Ýnce ise katýlmýþ olduðu tur organizasyonu ve izlenimleri hakkýnda "Biz kendi kültürümüzü bir anne ve baba olarak bilmiyoruz. Bizler bu turlar ile kültürümüzü öðreniyor ve çocuklarýmýza öðretiyoruz. Örneðin ben iki yýldýr geliyorum. Kýzým ise ilk kez geldi. Bu turlarýn bize ve çoçuklarýmýza katkýsý büyüktür"dedi. Mevlanayý da ziyaret ettiklerini ifade eden Hatice Ýnce ; "Hacý Bektaþ Veli ve Mevlana arasýnda belirgin bir fark gördük. Bu fark daha çok oraya sahip çýkýlmýþ ve tanýtýlmýþ gibi geldi bana. Hacýbektaþ güzel, ama burada daha sýçak bir ortam oluþturulabilir. Bu olsa daha iyi olur." diyerek Hacýbektaþa gelen turlar ile Hacýbektaþ'ýn bir þekilde iliþkisinin olmasý gerektiðine önemle vurgu yaptý. Almanya/ Stadhagen Alevi Kültür Merkezi'nin organizasyonuna özellikle gençlerin yoðun ktýlýmý dikkat çekti. Gençler ile görüþtük. Gözlemlerini ve tura katýlmalarýnýn amaçlarýný sorduk. Özgür Tekin ve Hatice Kaplan isimli gençler sorduðumuz sorularý yanýtladýlar. Tura katýlmalarýnýn amaçlarýnýn ne olduðunu sorduðumuz Özgür ve Hatice kendilerinin dernek aracýyla inanclarýna yönelik bilgilerin verildiðini ama analatýlan bilgileri yerinde görmek için Hacýbektaþ'a geldiklerini belirttiler. Gençler adýna konuþan Hatice ve Özgür tura katýlmalarýnýn amaçlarýný ve gözlemlerini þu þekilde dile getirdiler: Bize Almanya'da inancýmýz ile ilgili bilgiler Almanya/ Stadhagen Alevi Kültür Merkezi tarafýndan anlatýlýyor. Biz bu anlatýlanlarý gelip bir de yerinde görmek istedik. Bu tura katýlmamýzýn amacý; kültürümüzü daha iyi anlamak, bilgi toplamak, ve Alevilik nedir öðrenmek maksadýyla biz bu tur organizasyonuna okul harçlýklarýmýzý biriktirerek Hacýbektaþ'a geldik. " Mevlana ve Hacý Bektaþ Veli'yi ziyaretlerini kýyaslamalarýný ve gözlemlerini sorduðumuz Özgür Tekin ve Hatice Kaplan konu ile ilgili olarak " Mevlana'ya insanlarýn daha çok ilgi gösterdiklerine tanýk olduk. Devlet daha çok oraya ilgi göstermiþ. Orasý daha çok tanýnmýþ. Bu nedenle insanlar oraya daha çok ilgi gösteriyor. Hacýbektaþ ve Hacý Bektaþ Veli' de neden tanýtýlmýyor. Bu konuda ciddi projeler hazýrlanabilir."dediler. Delikli Taþ'ýn insanýn kendisini iyi hissetmesini saðladýðýný ifade eden gençler ; "Hacýbektaþ sýcak. Mevlana'yý ziyaretimizde biz rahat edemedik. Görevliler bu rahatsýzlýðýn oluþmasýnda çok etkili oldu. Bu güz mevsiminde Hacý Bektaþ Veli sýcaklýðý içimizde var. Sýcaklýk buradan Hacýbektaþ'tan geliyor. Derneðimiz Hacý Bektaþ veli'yi bizlere daha çok anlatýyor. Bununda etkisi olabilir. Bu tur bize büyüklerimiz tarafýndan bizlere önerildi. Kabul ettik. Onlara teþekkür ediyoruz. Ayrýca hepimizin ailesi bizi destekledi. Ailemizede sizlerin aracýlýðý ile ayrýca teþekkür ediyoruz. Hacýbektaþ kesinlikle görülmeye deðer. Ýnsanýn karekteri için buralarýn görülmesi bizim için önemli. Turlarla buraya gelinmesi ayrýca daha olumlu."þeklinde ifadeler kulanarak geliþ amaçlarýný ve gözlemlerini bizlerle paylaþtýlar. Kendisinin bir Alevi olmadýðýný belirten Bilge Boz ise Aleviliðin kendi inancý olmadýðýný fakat bu tur'a Alevilik hakkýnda bilgi edinmek için ktýldýðýný belirterek "çok duygulandýðýný" ifadee etti. Bilge Boz konu ile ilgili olarak bize þu açýklamalarda bulundu: "Ben sunni bir insaným. Yani Alevi deðilim. Ama benim ve burada bulunan arkadaþlarým arasýnda hiç bir zaman Alevi ve Sunni meselesi sorun olmadý. Bugün eðer buradaysam bunun bir anlamý var. Ben çok duygulandým. Aleviliði öðrenmek için ben bu tur organizasyonuna katýldým. Benim için iyi bir deneyim oldu. Organizasyon için teþekkür ediyorum." Özellikle Sulucakarahöyük Gazetesinin ilgisinden memnun olduklarýný belirten gençler yurt dýþýnda Abonelik çalýþmasý yapacaklarýný ve gazete için bir dayanýþma içinde olaçaklarýný belirttiler. Almanya/ Stadhagen Alevi Kültür Merkezi Çilehane de lokmalarýn yenmesi ile birlikte Hacýbektaþ proðramýný sonlandýrdý. Devam Edecek SulucaKarahöyük/HACIBEKTAÞ Sertaç Danacý Yüksek Öðrenim Kurulu (YÖK), 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardýndan 6 Kasým 1982 yýlýnda üniversiteler üzerinde bir baský aracý olarak kuruldu. 12 Eylül zihniyeti gençliðin üzerinde YÖK düzeni ile etkin kýlýnmýþtýr. 12 Eylül ile birlikte, toplum Türk-Ýslam sentezi doðrultusunda gerici düþüncelerin etkisi altýna alýnýrken, üniversitelerde buna paralel olarak ýrkçýlýðýn ve gericiliðin hegemonyasý altýna girdi. YÖK, bu zihniyetin kurucusu, temsilcisi ve güvencesi olarak 26 yýldýr görevini (!) sürdürüyor. YÖK üniversiteler üzerinde düzenin baský aygýtý iþlevi ile birlikte, üniversitelerin yeni liberal politikalar doðrultusunda yeniden yapýlandýrýlmasýnda da etkin rol almýþtýr. YÖK ün kuruluþu ile birlikte özel üniversiteler kurulmuþ, kamu üniversitelerinde de harçlarla paralý eðitime adým atýlmýþtýr. Üniversiteler sermaye ile kurduðu iliþki doðrultusuna deðiþiyor, piyasanýn bir aktörü haline geliyor. Üniversitelerin toplumsal ve bilimsel niteliði ortadan kalkarak, sermayenin ihtiyaçlarý doðrultusunda eðitim yapan, sermayeye eleman yetiþtiren ve sermaye için bilgi ve teknoloji üreten merkezlere dönüþüyor. Bu deðiþim üniversiteyi, toplum için bilim üretme gibi temel niteliðinden kopartýyor. Üniversitelerin ve YÖK ün deðiþimi uzun zamandýr gerek siyasal iktidarlarýn gerekse de bizzat YÖK ün temel gündemlerinden birisini oluþturuyor. Her iki tarafýn deðiþim programýnýn özü de neo-liberal politikalara dayanýyor. Yapýlmak istenen kýsaca sermayeyi üniversitelerde doðrudan etkin kýlmaktýr. YÖK ün hazýrladýðý strateji raporu ile hükümetin hazýrladýðý yasa taslaðýnýn ortak noktasý: üniversitelerin bir iþletme olarak kendi kaynaklarýný yaratmasý, öðrencilerin ekonomik gelir kaynaðý olarak tanýmlanmasý, bilginin piyasa için üretilerek üniversitelerin piyasada rekabet eder hale gelmesi dir. Bu tanýmlama ile; özel üniversitelerin yaný sýra artýk kamu üniversiteleri de iþletme mantýðý ile ele alýnýp düzenlenmekte üniversitelerin kamusal niteliði ortadan kaldýrýlmaktadýr. Kamusal niteliðin ortadan kalkmasý bir yanýyla üniversiteyi bilimsellikten ve toplumsallýktan uzaklaþtýrýp piyasa aktörü haline getirirken, diðer yandan da öðrencilerin müþteri olarak tanýmlanmasý anlamýna gelmektedir. Bu anlayýþ orta ve uzun vadede kamu üniversitelerinin de paralý hale getirilmesini ve yoksul emekçi çocuklarýna üniversite kapýlarýnýn kapatýlmasý anlamýný taþýmaktadýr. Bütün eðitim kurumlarý gibi üniversiteler de yukarýda ifade ettiðimiz anlayýþ çerçevesinde yeniden yapýlandýrýlmaktadýr. Bu yapýlandýrmaya karþý üniversitelerin bilimsel bilgiyi üreten, ürettiði bilgiyi toplumla paylaþan kurumlar olmasý, kamusal bir anlayýþla yeniden tanýmlanmasý, sermayeden ve siyasal iktidardan özerk kurumlar olmasý ve üniversitenin bütün bileþenlerinin karar süreçlerine katýldýðý, söz ve yetki hakký olduðu bir demokrasi anlayýþýnýn geliþtirilmesi ile mümkündür. Taleplerimiz Üniversiteler siyasal iktidarlarýn etki alanýnda olmaktan çýkarýlmalý, üniversitelerin tüm kurumlardan, siyasi iktidardan ve sermayeden baðýmsýz olarak kendi kararlarýný almalarý saðlanmalýdýr. Bilimin özgürleþmesi, kamusal, özerk ve demokratik bir üniversite anlayýþý ancak bu koþullarda yaþatýlabilir.yök ve siyasal iktidarýn temsil ettiði anlayýþlar üniversitelerimizden ellerini tamamen çekmeli, özgür bilim ve sanat, demokratik-katýlýmcý yönetim ve özerk-bilimsel üniversite anlayýþýnýn hayata geçirilmesi için gerekli adýmlar atýlmalýdýr. Hiç kimse yükseköðrenim hakkýndan mahrum býrakýlmamalý, yoksul-emekçi çocuklarýn kapýlarýndan geri dönmeyeceði bir üniversite sistemi kurulmalýdýr. Üniversiteler demokratik bir yapýya kavuþturulmalýdýr. Üniversiteler hakkýndaki kararlar üniversite bileþenleri tarafýndan verilmeli. Üniversite bileþenleri, üniversiteler hakkýnda söz, yetki ve karar sahibi kýlýnmalýdýr. Üniversitelerde paralý eðitim uygulamasýnýn her türüne son verilmeli, öðrencilerin eðitim sürecindeki bütün ihtiyaçlarý devlet tarafýndan ücretsiz olarak karþýlanmalýdýr. Üniversiteler üzerindeki gerici-faþist yapýlanmaya son verilmelidir. Bugün hak arama mücadelesi yürüten öðrencileri sindirme aracý olarak uygulanan soruþturma terörüne son verilmelidir. Topluma ve insanlýða karþý sorumlu, özerkbilimsel ve demokratik bir üniversite talebinin gerçekleþmesi, baþta YÖK ve siyasi iktidar olmak üzere, üniversiteleri birer egemenlik alaný haline getirmeye çalýþan her türden yapý ve anlayýþlara karþý mücadele ile mümkündür. YÖK ün üniversiteler üzerindeki baskýcý uygulamalara imkan veren, 2547 sayýlý yasanýn yerine, demokratik, katýlýmcý bir üniversite yasasý hazýrlanmalýdýr. Eðitim Sen olarak, üniversitelerin bütün bileþenleri ile birlikte özgür, eþit ve demokratik bir Türkiye, özerk-demokratik ve kamusal bir üniversite için mücadele etmeye devam edeceðiz. Eðitim Sen GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam 441 30 09 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkanlýðý 441 37 44 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 30 18 Adliye 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 30 52 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M.K.Baþkanlýðý 441 36 80 Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47 Taþýyýcýlar koop 441 20 06 Nevþehir Seyahat 441 30 43 Þanal Seyahat 441 33 59 Mermerler Seyehat 441 21 73 Dergah Taksi Duraðý 441 25 25

Atatürk'ü anma koþusu yapýldý Kamil ÖNTAÞ Kamilontas@mynet.com Okur Yazarlýk ve Gazetecilik Okur yazarlýða yeni geçen 7-8 yaþýndaki çocuklarýmýzýn ben ve benim gibi okur-yazar özürlü insanlara ben alfabeyi öðrendim, benim iþim bitti mi demeliyim, elimdeki kitap kalemle geçerek sizler madem ki çevrenizdeki insanlardan etkilenerek geleceðinizi hazýrlayacaksýnýz, benim gibileri mi örnek alýn demeliyim. Þimdiden nasýl affedeceklerini bilemiyorum. Onlarýn tombul öp beni diyen yanaklarýna, hiçbir canlýda bulunmayan mis gibi kokularýna, tazeliklerine, boynumuza atýldýklarýndaki temiz kalpliliklerine býrakýyorum. Ýleri yaþlara geldiðimde otobüste, tramvayda, trende yer vermelerini de beklemem yanlýþ olur. Okullarýn açýlmasý ile minik yavrularýn sýrtýndaki çantalarýn kabardýðý dikkatimi çekiyor. Eve giderken nefes nefese kalmýþ sýrtýndan biran evvel yükünü indirmek isteyerek giden yavrulardan bahsediyorum. Aile ve Okuldaki büyükleri çok aðýr kitap-defter çok iyi bir eðitimdir diye düþünüyorlardýr herhalde! Yurt dýþýndan gelip ülkemizi ziyaret eden insanlarýn geneline baktýðým zaman ellerinden kitabýn düþmediðini gördüðümde ben niçin okumuyorum diye imrenirdim. Elimde kitap görseler çevremdekilerin Profesör, yazar, þair demelerinden çekindiðimdendir herhalde. Elimde kitap ya da gazete ile anlamlý bir laf söylediðimde durun yazar konuþuyor demelerinden.... Bu gün bunlardan bahsederken bizim büyüklerimiz ve baþta ailem içinde okuyanlarýn sayýsýna bakýyorum parmakla gösterecek kadar az. Hangi ortamda ne kadar uzun süre kalýrsan o ortamýn uzman olup çýkarsýn ya da hangi konuya ne kadar fazla zaman ayýrýrsan o konu hakkýnda uzman olarak çýkarsýn sözünden yola çýkarak. Bulunduðum ortamlara baktýðýmda magazin programlarýna vakit ayýrmaktan okuma ve yazma konusuna çok az zaman ayýrdýðýmý görüyorum. Okul döneminde okuduðum 3-5 kitaptan kalan bilgilerle bir tartýþma ortamýna girdiðimde týkanýp kalýyorum. Ýyi biliyorum dediðim konularda da benden sonraki gelen kuþaklardaki kesimle tartýþmaya girdiðimde, sevindirici haber benden çok iyi eðitimliler. Yine de abi, amca kelimelerini duymakta iyi bir þey..... BASIN ve ELEÞTÝRÝ Basýn konusunda yazýlý basýndan özellikle gazetelerden bahsetmek istiyorum. Gazeteleri kimler alýr ve niçin okur peki; Kimisi beygirlerin koþuþturmalarýný takip etmek için, Kimisi spor sayfasýnda olup bitenleri merakýndan, Magazinde neler oluyor, kim nerede, kiminle vs. Kimisi ekonomi, siyaset, para politikalarýný takip için, Kimi kazandýðý parayý hangi tatil yerinde harcayacaðým diye, Kimisi iþ ilanlarý için, Kimisi emlak, araba reklâmlarýný takip etmek için. Kimisi yurttaki ve dünyadaki geliþmelerden uzak kalmayým diye, Kimisi beni kültürlü sansýnlar diye, Kimisi,.. Her ne sebeple olursa olsun gazete aldýðýmda, haber ve yorum arasýndaki farklara dikkat ederim. Gazeteyi elime aldýðým zaman eðer ki haber ise bir örnek vermem gerekirse: Ýstanbul da bir kaza haberini okurken haberi yazan kazayý yapan kiþiye kaza olduðunda siz orada mýydýnýz gibi konuyu daðýtacak medyatik sorular sormamalý, olayýn fotoðrafýný çekip yorumsuzca olayý olduðu gibi aktarmalý. Günümüz medyasýna baktýðýmda bahsettiðim bu konularda habercilikten uzak bir anlayýþ görüyorum. Haber haber olmaktan çýkýp yazanýn ya da muhabirin fikirleri halini almakta. Nüfus oranýna baðlý olarak deðerlendirdiðimde günlük gazete alma oranýmýz çok düþük, ortalama günde 70 kiþiden 2 si gazete alýyor. Dolayýsýyla bu durum bizleri örnek alan çocuklarýmýza yansýyor ve geleceðimize. Okuyucunun düþündüklerinden daha önemlisi yazanýn düþündükleri daha ön plana çýkýyor. Gazete alýp almama konusunda arkadaþlarla konuþurken hep ayný þeyler ya da içinde öðretici bilgiler yok ki ifadelerle karþýlaþýyorum. Ben de okurlarla ayný düþüncede olduðumu belirtmek istiyorum. Sanat için sanat anlayýþý yerine Toplum için sanat anlayýþý ön plana çýktýðýndan yazar çizer grubu ile okuyucu grubu arasýndaki mesafe arasý oldukça büyük. Yazan çizen grubu arasýndaki mesafe ne zaman kapanacak merak etmekteyim. Toplum için sanat anlayýþýma göre ileri yaþlarda okur yazar sayýsýný artýrmak ne kadar gerekli ise, halk dilinde yazýlýp çizilmesi de o kadar gereklidir. Eleþtirileriniz için Kamilontas@mynet.com Sulucakarahöyük - NEVÞEHÝR Nevþehir'de gerçekleþtirilen 'Atatürk Anma Koþusu'na 370 sporcu katýldý. Nevþehir Gençlik ve Spor Ýl Müdürlüðü tarafýndan, 10 Kasým 2007 tarihinde Ankara'da gerçekleþtirilecek olan Atletizm Türkiye Þampiyonasý'na katýlacak olan sporcularýn belirlenmesi için Atatürk'ü Anma Koþusu düzenlendi. Nevþehir-Niðde karayolunda Minikler, Yýldýzlar ve Gençler kategorilerinde düzenlenen müsabakalara 370 sporcu katýldý. Ýlk 3 dereceye giren sporcularýn Nevþehir'i Atletizm Türkiye Þampiyonasý'nda temsil edeceði yarýþlarda, Minik Kýzlar kategorisinde Özlüce Ýlköðretim Okulundan Rabia Demir birinci, 23 Nisan Ýlköðretim Okulundan Kübra Gedik ikinci ve Gazi Ýlköðretim Okulundan Meryem Neþeli üçüncü oldu. Minin Erkekler kategorisinde Karacaþar Ýlköðretim Okulundan Onur Sulucakarahöyük-NEVÞEHÝR Son yýllarýn en yaðýþlý Kasým ayýný geçiren Nevþehir'de, yaðmur çiftçinin yüzünü güldürdü. Nevþehir Ziraat Odasý Baþkaný Recep Tunç yaptýðý açýklamada, son iki gün içerisinde metrekareye düþen yaðýþ miktarýnýn 36,5 kilogram olarak ölçüldüðü Nevþehir'de, yaðýþlarýn tarým alanlarýnda ve yer altý su kaynaklarýnda önemli bir ihtiyacý giderdiðini söyledi. Tarým üreticilerinin yaðýþlardan son Þakir ÞENOL- KIRÞEHÝR Kýrþehir merkezde bulunan ve yýkýlma tehlikesi içerisinde olan tarihi Hacýbey Konaðý, Vali M. Lütfullah Bilgin'in giriþimleri ile restore edildi. Ýlgisizlik nedeniyle yýkýlma tehlikesi yaþayan Hacýbey Konaðý'nýn tekrar modern bir görünüme kavuþmasý için hareket geçen Vali M. Lütfullah Bilgin, Mermer birinci olurken, yine ayný okuldan Nafi Erdoðan ikinci ve Onur Korkmaz üçüncü oldu. Yýldýz kýzlarda Sulusaray Ýlköðretim Okulundan Büþra Keleþ birinci, 20 Temmuz Ýlköðretim Okulundan Yasemin Korkmaz ikinci ve Gazi Ýlköðretim Okulundan Seda Kaçmaz üçüncü oldu. Yýldýz Erkekler kategorisinde de Hasan Çavdar birinci olurken, Samet Yýldýz ikinci ve Sami Uykuner üçüncü oldu. Kaymaklý Lisesinden Canan Arýsüt'ün birinciliði elde ettiði Genç kýzlarda Ürgüp Lisesi'nden Leyla Ulus ikinci ve Kaymaklý Lisesi'nden Burçin Çiftçibaþý derece memnun olduðunu belirten Ziraat Odasý Baþkaný Recep Tunç, "Son günlerde yaðan yaðmur çiftçilerimiz için bir can suyu oldu. Uzun süredir kuraklýk ile mücadele eden çiftçilerimiz açýsýndan yaðýþlarýn sürmesi çok güzel. Özellikle tahýl arazilerimizin bu yaðýþa ihtiyacý vardý. Böylesine bir yaðýþlý dönemi son olarak 1986 yýlýnda yaþamýþtýk. O yýldan sonra ilk kez bu denli fazla bir yaðýþ ile karþýlaþýyoruz" dedi. Halen patates ve pancar hasadýný yapmayan üreticileri de uyaran Ziraat Odasý Baþkaný Recep Tunç, ileriki günlerde yaþanabilecek don olaylarýna karþý üreticilerin dikkatli olmalarýný istedi. Yaðýþlarýn son yýllarda tehlike sinyalleri veren yeraltý su kaynaklarý açýsýndan da son derece faydalý olduðunu ifade eden Recep Tunç, 1973 yýlýnda 3,5 metreden suyun çýkartýldýðý tarým arazilerinde bugün ancak 150 metrede su bulunabildiðini vurguladý. Tunç, "1970 li yýllardan sonra konaðýn kýsa sürede restore edilip eski görünümüne kavuþmasýný saðladý. Vali Bilgin, kent merkezinde bulunan camilerle birlikte konaklarýnda restore edileceðini belirterek, "Kýrþehir, tarihi dokusuyla Anadolu'nun güzide illerinden birisi. Türk Kültür mirasýna önemli eserleri bu kentte bulunuyor. Bu eserlerden bazýlarý da mimari yapýlarý ile ön plana çýkan konaklarýmýzdýr. Hacýbey Konaðý bizim için çok önemli. Çünkü, 1919 yýlýnda Mehmet Sýtký Doðu tarafýndan Yenice Mahallesine yapýlan bu konakta, Kýrþehir halký Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü misafir etmiþ ve Kýrþehir misafirperverliðini bu konakta göstermiþtir. Ancak, konaðýn ilgisizlik nedeniyle dökülmeye baþlamasý üzerine hemen hareket geçtik ve restorasyon çalýþmalarýný baþlattýk. Konaðýn tekrar restore üçüncü oldu. Son olarak Genç Erkekler kategorisinde de Nevþehir Lisesi'nden Semih Yýldýz birinci, yine ayný okuldan Çaðrý Karaca ikinci ve Mustafa Demir, üçüncü oldu. ( Kent Haber ) Yaðýþlar çiftçinin yüzünü güldürdü Hacýbey Konaðý restore edildi yeraltý su kaynaklarýmýz sürekli olarak azaldý. Küresel ýsýnmanýn yaný sýra bunda hiç þüphesiz bilinçsiz üreticilerimiz de faktörü büyük. Çünkü o yýllardan beri sürekli olarak yeraltý su kaynaklarýmýzý hovardaca kullandýk. Aþýrý yaðmurlama ile birlikte su kaynaklarýmýz da azaldý. O tarihlerde damla sulamanýn önemini çiftçilerimize anlatabilseydik þimdi bu durumda olmazdýk. Umarým bu yaðýþlarla yeraltý su kaynaklarýmýzý yeterince besleyebiliriz" diye konuþtu. ( Kent Haber edilmesi noktasýnda yapýlan çalýþmalar gerçekten uzun sürdü. Ama, nihayet konakla ilgili yaþanan hukuki süreç tamamlandý ve konakta restorasyon çalýþmalarý tamamlandý. Restorasyon çalýþmalarý için gerekli ödenek Milletvekilimiz Mikail Arslan tarafýndan saðlandý ve restorasyon çalýþmalarý bizim denetimimizde sona erdi. Konaðýmýz eski görünümüne kavuþtu ve Kýrþehir'e son derece güzel ve özel bir kültür mirasý daha kazandýrmýþ olduk" dedi. ( Kent Haber )

Recai Aksu recaiaksu@aol.com Cem Vakfý Baþkaný Prof. Dr. Ýzzettin Doðan, tüm siyasi partilerin kumda oynadýklarýný, Türkiye de asýl siyaseti 2 saat Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý nýn yaptýðýný söyledi. Doðan Seçimde sadece CHP nin zaafýna yüklenenler haksýzlýk yapýyor. AKP nin zafer kelimesini yorumlarken Diyaneti gözde kaçýranlar Türkiye yi hiç tanýmayanlardýr Diyanet iþleri Baþkanlýðý siyasetin merkezidir, Türkiye de asýl siyasetin merkezi orasýdýr. Bizde siyasi partiler istedikleri kadar biz siyaseti yapýyoruz desinler, tabir yerindeyse kumda oynasýnlar, asýl siyaseti yapan, yürüten, 24 saat Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý dýr. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý bugün Türkiye de yüz bini aþan camisi, yüz binin üzerindeki personeli ile 24 saat siyaset yapan bir kurumdur. Seçim sonuçlarý ile ilgili sadece CHP nin zaaflarýna yüklenenler haksýzlýk yapýyorlar. AKP nin zafer kelimesini yorumlarken Diyaneti gözden kaçýran, bunu görmezlikten gelenler Türkiye yi hiç tanýmayanlardý. Ben kendim tanýk oldum. Dört tane baþbakanýn dördü de Hocam Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýný aþamýyoruz diyorlar. Aþamadýklarý için de Alevi yurttaþlarýmýzýn sorunlarýný halledemiyorlar, güçleri yetmiyor. Güçsüzlük beyanýnda bulunmuþlardýr, buna Sayýn Baþbakan Erdoðan da dahildir. Bugün artýk diyanet iþleri baþkanlýðý kalkmalýdýr. Çünkü sadece laik cumhuriyeti örselemeye onu ortadan kaldýrmaya yarayan bir kurum rolündedir. Atatürk ün kurduðu diyanet iþleri teþkilatý bu deðildir. Bununla yakýndan uzaktan hiçbir ilgisi yoktur AABF Baþkaný Turgut Öker le yaptýðýnýz görüþmenin içeriði neydi? Yazar ve sendikacý Yaþar Seyman çok sevdiðim bir insan, o araya girdi. Daha önce de o arkadaþlardan görüþme isteði olmuþtu ama arkadaþlarla görüþmenin bir faydasý olacaðýna inanmadýðým için randevu vermekte fayda görmüyordum. Çünkü Alevilik Ýslam dýþýdýr tezlerini sürdürüyorlardý. Kalkýp buraya kadar gelecekler. Zemin olmayacak, geldiklerinde neyi konuþacaktýk? Aleviliði mi konuþacaktýk? Alevilik bana veya Ahmet e Mehmet e ait olan bir þey deðil ki. Alevilik bizim hepimizden baðýmsýz olarak ortaya çýkmýþ olan bir Ýslami algýlama biçimi Ýslami bir anlayýþ. Osmanlý Ýmparatorluðu nun kuruluþunda rol almýþ. Osmanlý Ýmparatorluðu nun ordusu Alevi- Bektaþi dir. Böylesi tarihsel bir süreci yaþamýþ olan bir inanç hareketi. Bunun bir kiþi üç kiþinin kalkýp ta, böyle yakýþýksýz kelime kullanmak istemiyorum ama çok hafif kelime de kullanmak istemiyorum. Böyle düþünen biri ile benim konuþacak bir þeyim olmaz. Olmadýðý için de randevu vermedim. Sonra Yaþar Haným araya girince Hocam ne olur bular görüþmek istiyorlar, gelsinler müsaade edin falan dedi. Ben de Peki madem çok arzu ediyorsunuz buyursunlar dedim. Görüþmede kimler vardý? Gazeteci Recai Aksu nun Milliyet Gazetesi Avrupa Baskýlarý için hazýrladýðý Alevi Dosyasý yazý dizisinde yer alan Prof. Dr. Ýzzettin Doðan ile yapýlan röportajýn geniþ özetinin ikinci bölümünü yayýnlýyoruz. Turgut Bey den baþka Fransa daki arkadaþýnýz Servet Bey, Ýsviçre deki arkadaþýnýz Ýsmail Bey ve bir iki arkadaþýnýz daha vardý. Onlarla birlikte hep beraber yemek yiyelim, orada da konuþalým, ne konuþacaksak. Arkadaþlar Türkiye de Siyasetin merkezi Diyanet Ýþleri karþýlýklý olarak tezlerimiz saklý kalsýn. biz Aleviliðin islam dýþý olduðunu düþünüyoruz dediler. Öyle düþünürlerse bin küsur yýllýk bir hareketin sanki deðiþecekmiþ, gibi. Dedim ki Bakýn güzel güzel yemeðimizi yiyelim, isterseniz baþka þeyler konuþalým. Konuþup neyi halledeceðiz? Size bize baðlý deðil ki, bu hareket. Biz söylesek de, söylemesek de yine Aleviler var. Aleviler Müslüman ve Müslümanlýðýn da özünü temsil ediyorlar. Bu itibarla Aleviliðin tanýmýnda eðer mutabýk deðilsek, o zaman konuþmanýn bir faydasý da yok, güzel güzel yemeðimizi yiyelim dedim. Tamam, dediler. Ben nedir size göre Alevilik? diye sordum. Kendilerine göre bir þeyler söylediler. Yani Ýslam dýþýdýr, þudur, budur ve Marksizm tahlilleri. Ben de Bakýn burada bir kere anlaþamýyoruz. Aleviliðin Ýslam ýn özü olduðunu kabullenmiyorsanýz, bizim sizinle Alevilikle ilgili konuþacak bir þeyimiz olmaz. Onun için de bu konuyu býrakalým. Baþka þeyler konuþalým, spor konuþalým, havayý konuþalým, Ýstanbul güzel bir þehir, bunu konuþalým, Bunlarý konuþalým dedim. Alevilerin hak mücadelesinde bir bütünlük ifade etsin düþüncesi ile size geldikleri ifade ediliyor Efendim, onlarýn Alevilikle ilgileri yok, Alevilik tanýmlarýnda. Bunlar baþka bir þeyin peþinde, siyasetin peþinde. Konuþma bununla sýnýrlý kaldý, baþka türlü de geliþemezdi zaten. Aleviliðin tanýmýnda mutabýk deðilsek, Aleviliðe dayalý neyi konuþacaðýz? Konuþacak bir þey kalmýyor. Arkadaþlar Aleviliði siyaset için kullanmak istiyor. Nasýl Sayýn Erbakan zamanýnda partiyi kurarken Sünniliði esas alýp, Sünniliðe dayalý bir siyaset anlayýþý götürmek istediyse, bu arkadaþlar da Erbakan ýn Alevi versiyonu. Ama aleviler bence Sünni kesimden daha fazla geliþmiþlerdir siyaset sosyolojisinde analizlerde laik cumhuriyete baðlý olmalarý hasebiyle düþünce sistemleri ona göre daha fazla ve o doðrultuda geliþmiþtir. Bunun için kolay kolay pirim yapmaz. Mesela Sünniliðe dayalý tüm siyasi hareketler Türkiye de bir siyasi partinin tabanýný oluþturdu ve her seferinde yüzde 3 yüzde 5 de olsa yürümeye devam etti. Büyüdü sonunda AKP oldu bu hareket. Ama Aleviliðe iliþkin teþebbüsler akim kaldý, sonuçsuz kaldý. Hüseyin Balan tarafýndan kurulan Türkiye Birlik Partisi, daha sonra Ali Haydar Veziroðlu tarafýndan kurulan Barýþ Partisi, Alevilerin nezdinde bir itibara sahip olamadý. Neden? Çünkü Aleviler öyle dini duygularý istismar edilerek yada yönlendirilerek ikna edilecek insanlar deðildir. Daha aklýselim sahibi kendi felsefi inançlarý itibarýyla daha kâmil insanlardýr. Sizi yýllar önce Almanya nýn Essen kentinde yaptýðýnýz bir toplantýda Refah Partisi Genel Baþkaný Erbakan ile görüþtüðünüzü anlatmýþtýnýz. Bu bir çeliþki deðil mi? Erbakan da bir politikacý. Görüþtüm ama o siyasi parti. Ben bu arkadaþlara da söyledim. Siyasi partinizi kurun bakalým, halk size itibar edecek mi? Kursunlar. Desinler ki Alevilik Ýslam dýþýdýr, buna dayalý olarak bu düþünceye dayalý olarak bir siyasi parti kuruyoruz ve halkýn önüne çýksýnlar, bu onlarýn haklarý. Turgut Öker ve arkadaþlarýndan bahsediyorum. Çünkü federasyonun hem kuruluþ hem de geliyme aþamasýnda benim çok katkýlarým oldu. Ben defalarca Almanya ya geldim. O Frankfurt taki toplantýda da baþkanlýklarýný yaptým. Ama arkadaþlarda genç bir guruptu, üç beþ kiþiydi, fazla deðildi. Onlarýn böyle Marksist bir yaklaþýmla gelip federasyonu ele geçirmeleri ve tamamen Marksist bir temele dayandýrma olayýný, ben hem çok yanlýþ buldum, hem Alevilere hiçbir þey getirmeyecek bir yaklaþým olarak gördüm, hem de büyük bir haksýzlýk olarak gördüm. Oradaki alevi kesimin çalýþaný bu konularda sabahtan akþama kadar uðraþacak halleri yok, herkes ekmek peþinde. Ama bir kurumlarý da olsun diye her birisi bir derneðe üye olmaya çalýþýyor. Ýþte o dernekler marifeti ile de varlýklarýný sürdürmeye gayret ediyorlar. Böyle bir toplum kesiminde bunlar ilgisiz kalýyorlar diye, gelip gidemiyorlar diye, onlar adýna her türlü þeyi söylemeye kalkmak, onlarýn olmadýðý þekilde onlarý takdim etmek büyük bir haksýzlýk oluyor. Bilgi olmadan fikir mi üretiliyor? Genel kurullara seçilen insanlarýn Alevilikle ilgili en ufak bir bilgileri yok. Bu manada günahsýzlar. Peki, günahlarý nerde. Bilgisizliklerini bilmemeleri ve bunu elimine etmek için ortadan kaldýrmak için de bir çaba içine girmemiþ olmalarý. Ben Alevilikle ilgili bir parti kurmak istesem, önce Aleviliði öðrenirim. Ondan sonra onun içinden, hakikaten bugünkü çaðdaþ toplumda bu siyasi bir akým olarak toplumun sorunlarýna çözüm üretecek deðerleri içeriyor mu, içermiyor mu, teorileri içeriyor mu, içermiyor mu ona bakarým. Þimdi bu arkadaþlar hiçbir bilgileri yok Alevilikle ilgili. Kitabýný okumamýþlar. Kuraný mesela sorun kaç kiþi okumuþtur. Yine Kuranýn doðru düzgün yorumunu mealini iyice öðrenebilirler, Almancalarý, Fransýzcalarý var bu arkadaþlarýn. Avrupa da yüzlerce kütüphane var, bu konuda çok önemli eserler vardýr, okusunlar. Ýnsan alýr okur, tamam da, bu bizimki deðil, dersiniz yine de. Ben okudum Kuraný, Ýmam Cafer Buyruðu nu da okudum, 12 Ýmamlarýn yazdýklarýný okudum. Mevlana yý da Hacý Bektaþi Veli yi de Yunus u da okudum. Ama ben bunlarýn hiçbirinde, ben bir þey görmedim. Okusalar, bilgi sahibi olsalar ve Alevilikle ilgili o deðildir iþte, benim anladýðým Alevilik þudur deseler, eyvallah buna diyeceðim bir þey olmaz. Ama bilgi olmadan da fikir nasýl üretiliyor. Kendilerini tasfiye edecekler AABF yöneticilerini bilgisizlikle itham ediyorsunuz Ýtham etmiyorum, suçlamýyorum, tespit yapýyorum. Arkadaþlarýn bence çýkýþ noktalarýndaki yanlýþlýk burada, bu nedenle halkta fazla yanký bulmuyor. Biz hem aleviyiz hem de bu federasyon Alevi federasyonudur, hem de Alevilerin sorunlarý ile uðraþacaðýz derlerse, mutlaka, ya halk onlara öðretecektir, ya da kendilerini tasfiye edecektir. Sizin söylediklerinizden bir araya gelmenin zor olduðu ve bir anlamý olmadýðý ortaya çýkýyor Bir araya gelinilebilir, olabilir. Ne zaman olabilir? Aleviliðin tanýmýnda anlaþabilirsek, Almanya da Aleviliði doðru dürüst biraz okuyup öðrenip, hakikaten federasyon tüzüðünde olduðu gibi, kendi isminde olduðu gibi, Alevi yurttaþlara aktarýrlarsa neden bir araya gelinmesin. Ama bunlara Alevilikle ilgili hangi sorunlarýný hallettiniz? Burada bir doðru dürüst cem evi mi yaptýnýz? Hýristiyan ýn da Müslüman ýn da gelip görebileceði, çok rahatlýkla inancýný ibadetini yapacaðý cem evi mi yaptýnýz? gibi birçok soru sormak gerekiyor. Cem evleri var ama Yeni yeni, Derme çatma, onlara cem evi denir mi? Almanya da çok büyük, profesyonelce yapýlmýþ, Augsburg daki gibi cemevleri var Görevleri aslýnda o olmasý gerekirdi. Hep Sünni kardeþlerimiz kendilerine göre camiler yaparak çocuklarýný sokaktan kurtarabiliyorlar. Bunlar ne yapýyorlar? Çocuklarýmýzýn bir sanayi toplumunda kaybolup gitmemeleri, suça itilmemeleri için. Ýlgilenmeleri gerekmiyor mu? Bunlarý önlemek bir federasyonun iþi deðil de, neyin iþidir peki. Ben kendilerine bir zamanlar öneride bulunmuþtum. Bir hoca olarak söylüyorum, çocuk suçlularýn bulunduðu hapishaneleri bir dolaþýn ve bir anket yapýn, dedim. Bu Türk çocuklarý için Alevi, Sünni, Þafi, Müslüman olan kesim, bunlarý çocuklarýn içinde bir görün, yüzdeleri bir tespit edin. Ýþlenen suçlarý bir tasnif edin ve ondan sonra da bir proje sunun. Deyin ki, bizim çocuklarýmýz þöyle þöyle oluyor, bunlarýn nedenleri de bunlar, bunlardýr. Siz devlet olarak ne yapýyorsunuz? diye yüklensenize Alman hükümetine. Ama ben bunu bugün söylemiyorum 20 sene öncesinden 30 sene öncesinden bahsediyorum. Benim Almanya ya geliþ gidiþlerim 1967 dir. 1967 de ben bu olaylarýn geliþeceðini gördüm ve hükümete rapor verdim. Yarýn:Turgut Öker e Milletvekili olmak istersen desteklerim dedim.

Kapadokya'daki Uzaydan Görülebilecek Heykel... vermesiyle aslýnda tesadüfi bir karar vermedi. Bölgemize yapýlan bu eser, Kapadokya'nýn dünya çapýnda ününe ün katacak. Bölgenin tanýtýmýna büyük katký saðlayacak.'' dedi. ''Kainata taþlarla fýsýldayan adam'' olarak da tanýnan Heykeltýraþ Rogers da yaptýðý bu küresel Avustralyalý Heykeltýraþ Rogers'in Kapadokya da yaptýðý heykelin ilk bölümü açýldý. Heykelin son taþýný Vali Hacýmustafaoðlu ve eþi Nebahat Hacýmustafaoðlu koydu. Kapadokya bölgesinde yapýlan ve uzaydan görülebilecek þekilde tasarlanan küresel heykelin ilk bölümü, törenle açýldý. Eserleri Google Earth'te görülebilen Avustralyalý heykeltýraþ Andrew Rogers'in, 12 ülkeyi kapsayan ''Hayatýn Ritmi'' projesinde yer alan heykellerinden biri olan Nevþehir'in Göreme beldesi Karadað bölgesinde yapýlan heykelin insanýn tarihteki kültürel geliþimini yansýtan bölümü, törenle açýldý. halk oyunlarý, sema gösterileri ve zennelerin sunduðu dans gösterileri ile yöre halkýnýn atlarla yaptýðý gösteriler sunuldu. Vali Hacýmustafaoðlu, törende yaptýðý konuþmada, heykeltýraþ Rogers'in küresel heykellerinden birini Kapadokya'ya yapmakla iyi bir karar verdiðini belirtti. Uzaydan çýplak gözle görülebilen iki mekandan heykellerle insanýn tarihteki kültürel deðiþimini ve geliþimini yansýtmayý, insanlarý bu eserlerin arasýnda gezerken düþünmeye sevk etmeyi amaçladýðýný kaydetti. Yöre halkýnýn katkýlarýyla iyi bir çalýþma sergilediklerini bildiren Rogers, eserlerin Ýsrail Arava Çölü, Þili Atacama Çölü, Bolivya Altiplano Bölgesi, Sri Lanka Krunegala Bölgesi, Avustralya'nýn Geelong yöresi, Ýzlanda'nýn Akureyri noktasý, Çin'deki Gobi Çölü'nde ve Hindistan'da dev küresel heykeller yapan Rogers, uzaydan görülebilecek heykellerinden birini de Kapadokya'ya yapan Rogers, buraya bölgenin tarihteki simgesi olan bir at, insanýn tarihteki kültürel geliþimini yansýtan bir bölüm ve bir de Frigyalýlarýn en büyük tanrýsý toprak ve bereket tanrýsý olan Kibele heykeli yapýyor. Rogers'in projesi kapsamýnda, yaklaþýk 250 kiþi de heykel yapýmýnda çalýþýyor. Açýlýþ törenine, Nevþehir Valisi Asým Hacýmustafaoðlu, eþi Nebahat Hacýmustafaoðlu, heykeltýraþ Andrew Rogers, eþi Julie Rogers ve çok sayýda vatandaþ katýldý. Heykelin tamamlanan bölümünü, Vali Asým Hacýmustafaoðlu ve beraberindekiler, heykelin duvarlarýna birer taþ koyarak açtý. Açýlýþ töreni sýrasýnda, tören alanýnýn üzerinde balonlar ve hava yelkenleri uçuruldu. Törende Dünyanýn her yerinden tango severler, bu hafta 7-11 Kasým arasýnda 2. Uluslararasý Ýstanbul Tango Ritual'de buluþuyor. 1997 yýlýndan itibaren yüzlerce kiþiyi tango ile tanýþtýran ve tangonun geliþmesi için çalýþmalar yapan TangoTürk grubu tarafýndan 7-11 Kasým tarihleri arasýnda ikincisi düzenlenecek olan "Ýstanbul Tango Ritual" kapsamýnda yurtiçinden ve yurtdýþýndan çok sayýda tango sever dünyanýn en iyi tango ustalarý ile çalýþma ve dans etme birinin Kapadokya diðerinin de Çin Setti olduðunu ifade eden Vali Hacýmustafaoðlu, ''Uzaya gönderilen ilk kadýn kozmonot olan ve þu anda da ülkesi Rusya'da milli kahraman olarak bilinip, Devlet Bakaný olan, 16 Haziran 1963'de Vostok 6 ile uçarak uzaya çýkan ilk kadýn ve ilk sivil olup, Dünya yörüngesinde 48 tur atarak, neredeyse üç gün uzayda kalan Valentina Vladimirovna Tereþkova, bir televizyon programýnda uzaydan çýplak gözle görülebilen en iyi iki mekanýn birinin Kapadokya bölgesi diðerinin ise Çin Seddi olduðunu söylemiþti.. Heykeltýraþ Rogers uzaydan bile görülebilecek eserlerinden birini Kapadokya'ya yapmaya karar fýrsatý bulacak. Alýnan bilgiye göre festivale katýlmak üzere Kanada'dan Japonya'ya uzanan bir yelpazedeki birçok ülkeden katýlýmcýlar Ýstanbul'a gelmek için baþvuruda bulundu. Ritual'e ünlü tango dansçýlarý Julio Balmaceda ve Corina de la Rosa, Esteban Moreno ve Claudia Codega ile tangonun anavataný olan Buenos Aires'te parmakla gösterilen yetenekler Celeste Medina ve Andres Sautel, Luis Mendez ve Gabriela Gonzalez ile Pablo Rodriguez ve Noelia Hurtado eðitmen ve dansçý olarak katýlacak, Arjantin'li Si-lencio Tango Orkestrasý ile Türkiye'den Oko Tango Quartet festivalde canlý müzik sunacaklar. Yurtdýþýndan ve Türkiye'den festivale katýlan tango severler gündüz saatlerinde gerçekleþtirilecek tango çalýþmalarýnýn ardýndan tarihi yarýmadada düzenlenecek milongalarda (tango geceleri) hem tango yapacak, hem de yapýmýnda emeði geçen yöre halkýna teþekkür etti. Uzaydan görülebilecek heykel çalýþmasýnýn diðer iki bölümünde, Kapadokya'nýn simgesi olan at figürü ve Frigyalýlarýn toprak ve bereket tanrýsý olan Kibele figürünün yer alacaðý, çalýþmanýn bir ay içinde tamamlanmasýnýn planlandýðý bildirildi. Ýstanbul'un hedefi ikinci Buenos Aires olmak ustalarýn nefes kesen gösterilerini ve dünyaca ünlü Silencio orkestrasýnýn canlý performansýný izleme fýrsatýna kavuþacak. Gece performanslarýnda Türkiye'den ünlü tango DJ'lerinin yapacaðý müziklerin yaný sýra Hollanda'dan Geertrui van Herwijnen de festivalin bir baþka rengini oluþturacak. DÜZENLEMEKTEN MUTLUYUZ Organizasyon Komitesi Baþkaný Serdar Rogers'in eserinde yaþlý kadýnlar da çalýþýyor. Yaþlý kadýnlar, erkek iþçilerin ördükleri duvarlarýn arasýndaki gediklere taþ koyuyor, yerden taþ ve toprak toplayarak eserin yapýmýna katký saðlýyor. Disiplinli bir çalýþma sergilediði gözlenen Rogers'in uzaydan görülebilecek dev heykel çalýþmasýnýn tamanýnýn bir ay sonra tamamlanabileceði bildiriliyor. Sungar, geçen sene ses getiren bir etkinlik düzenlemekten mutluluk duyduklarýný ve hedeflerinin Ýstanbul'u Buenos Aires'ten sonra "dünyada en iyi tango yapýlan þehir" haline getirmek olduðunu belirtti. Festival programý hakkýnda daha fazla bilgi için: www.istangoritual.org adlý siteyi ziyaret edebilirsiniz.

Kültür Ve Sanat Bu Merkezde Bütünleþiyor Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Türkiye nin 113 gün gibi en kýsa süre içerisinde tamamlanan tek Kültür ve Sanat Merkezi olma özelliðine sahip Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi,Kapadokya bölgesindeki kültür ve sanat çalýþmalarýnýn en odak merkezi haline geldi.hizmete girdiði günden bugüne kadar 70 farklý kültür ve sanat etkinliðine ev sahipliði yapan Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi,etkinliklerden yararlanan kiþi sayýsý itibariyle de kent nüfusunu yakalamýþ durumda. Nevþehir Belediye Baþkaný Hasan Ünver, belediyeciliðin sadece yol,su ve kanalizasyon gibi klasik anlayýþtan öte kültür,sanat ve sosyal etkinlikler alanýnda da önemli bir misyonu olduðunu kýsa zaman içerisinde ortaya koyduklarý hizmetlerle ön plana aldýklarýný söyledi. Dar Kaliplardan Çýkýlmasý Gerekilen Ünver,hýzla küreselleþen dünyada,halkýn yerel yönetimlerden beklentilerinin ciddi anlamda arttýðýna dikkat çekerek Geçmiþte soðuk savaþ dönemlerinde ülkeler birbirleriyle ciddi bir yarýþ halinde idi.artýk soðuk savaþ döneminin sona erdiði 21. yüzyýlýn ilk yýllarýyla birlikte dünya genelindeki bu yarýþ kentlerin birbirleriyle olan mücadelelerine býraktý. Gerek temel alt yapý ünitelerinin oldukça saðlýklý zemin içerisinde oturtulmasýndan sorumlu olan yerel yönetimler,her geçen gün artan insan ihtiyaçlarý karþýsýnda sosyal,kültürel ve sanatsal alanlardaki aktiviteleriyle de ön plana çýktý.yerel yönetimler olarak dar kalýplarýn artýk dýþýna çýkýlmasý gerçeðinin tüm çýplaklýðý karþýmýzda olduðu bir süreçten geçiyoruz. Kentlerin geliþim hýzlarý,saðlýklý kentleþme ile bunun beraberinde getireceði bir dizi etkinliklerle de ele alýnmaya ve deðerlendirilmeye çalýþýlýyor dedi. Nevþehir Yeþil Alanda Avrupa Ýle Yarýþ Halinde Ünver, sahip olduðu deðerleriyle bir dünya kenti görünümünü ortaya koyan bir merkez konumundaki Nevþehir de, çaðdaþ yerel yönetimler anlayýþý ile hareket etmeye çaba harcadýklarýný dile getirerek Kapadokya gibi,gerek bölgesinde ve gerekse de ülke genelinde taþýdýðý doðal,tarihi ve kültürel deðerleri ile bir Dünya kenti konumunda ele alýnan Nevþehir in de,yaþayan insanlarý ile modern dünyada hak ettiði yeri almasýnda yerel yönetimlerin vazgeçilmez bir çaba içerisinde olmasý gerçeði ortaya çýktý. Ýþte biz Nevþehir Belediyesi olarak daha modern ve çaðdaþ bir Nevþehir i bir yanda saðlýklý bir alt yapý aðý oluþturarak,çevre ile tamamen barýþýk ve hatta tüm ülkemizdeki kentlerden önemli aþamalar da kat ederek,kiþi baþýna düþen yeþil alan miktarýný tüm dünyanýn en modern ve çaðdaþ kentlerinde olduðundan daha fazla bir orana taþýmaya çalýþýyoruz.özellikle son 3 yýllýk süreç içerisinde yapýlan çalýþmalarla kent merkezimizde geçmiþteki 449 bin metrekare olan yeþil alan aðýný 2004 den günümüze kadar 816 bin metrekarelik bir alana taþýyarak önemli baþarýlar saðladýk ve bu itibarla kiþi baþýna düþen yeþil alan miktarýný 11 metre kare civarýna kadar yükseltmeyi baþardýk.geliþmiþ batý kentlerinde bu oranýn 9-11 metrekare olarak deðiþtiði göz önünde bulundurulursa Nevþehir Belediyesi nin aldýðý bu mesafe hiçbir yoruma bile gerek görülmeden ortaya çýkacaktýr. diye konuþtu. Kültür Ve Sanatsal Aktivitelere Ýlgili Arttý Nevþehir Belediye Baþkaný Hasan Ünver, Yerel yönetim alanýnda sadece çevre ile ilgili çalýþmalarda tek baþýna yeterli olmuyor.bunun farkýndayýz.çaðýmýzda artýk modern kentlilik bilinci içerisinde sosyal ve kültürel alanlarda da gerekli hassasiyetimizi de ortaya koymamýz ve bu yönde halkýmýzýn temel ihtiyaçlarýný da göz önünde bulundurmamýz gerektiði düþüncesindeyiz. Bu çerçevede,türkiye nin en kýsa süre içerisinde tamamlanan ve 800 ü aþkýn kiþinin ayný anda kültürel ve sanatsal etkinlikleri izleyebileceði dev bir Kültür ve Sanat merkezini 113 gibi bir sürede hizmete kazandýrdýk. Merkezde Nevþehir li vatandaþlarýmýz büyük þehirlerden hiçbir farký olmayan hizmet üniteleri ile kültürel ve sanatsal etkinlikleri izleme imkaný buluyor. Hizmete girdiði günden beri de düzenlenen baþta ilköðretim ve orta öðretim kurumlarýmýzýn sergi,yýlsonu etkinliklerinin yaný sýra,çeþitli kurum ve kuruluþlarýn panel,sempozyum, konferans gibi sosyal aktiviteleri ile müzik þölenlerinin düzenlendiði bir merkez konumuna getirdik. þeklinde konuþtu. Ünver'e Yeni Bir Görev Daha Kongre nin son günü UCLG Genel Kurulu ve UCLG Dünya Konseyi toplantýlarý yapýldý. 2007-2010 dönemi görev yapacak UCLG yöneticileri seçildiði kongrede Nevþehir Belediye Baþkaný Hasan Ünver., UCLG yönetim kurulu eþ üyeliði için aday gösterilen belediye Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR baþkanlarý arasýnda yer aldý.daha sonra yapýlan seçimle Ünver, UCLG yönetim Nevþehir Belediye Baþkaný Ünver, kurulu eþ üyeliðine getirildi Dünya Birleþmiþ Kentler Ve Yerel Yönetimler Teþkilatý Yönetim Kurulu Her üç yýlda bir Dünya Kongresi Eþ Üyeliðine Seçildi. düzenleyerek, dünyada yerel yönetim alanýndaki geliþmeleri deðerlendiren ve Nevþehir Belediye Baþkaný Hasan tartýþan UCLG nýn Ýkinci Dünya Ünver, Güney Kore nin Jeju adasýnda dört Kongresi nde yaklaþýk 2500 seçilmiþ ve gün süren UCLG Dünya Birleþmiþ atanmýþ yerel yöneticilerin yaný sýra, çeþitli Kentler ve Yerel Yönetimler Teþkilatý Üniversitelerden, akademisyenler, sivil (UCLG ) 2. Kongresinde UCLG Yönetim toplum kuruluþlarý ve özel sektör Kurulu eþ üyeliðine seçildi. temsilcileri bir araya geldi. Toplantýlarda Dünyanýn farklý ülkelerinden 300 ü mevcut politikalar gözden geçirildi ve aþkýn Belediye Baþkanýnýn katýldýðý dünya yerel yönetimleri için yeni politikalar belirlenerek, sorunlara ortak ve kalýcý çözümler bulmak amacýyla çok önemli adýmlar atýldý. Kongrede, eþzamanlý atölye çalýþmalarýnýn yaný sýra, çeþitli toplantýlar, teknik geziler yapýldý. Dünya Kentsel Fuarý ný yüzlerce kiþi ziyaret etti. Nevþehir Belediye Baþkaný Hasan Ünver, dünyanýn en büyük kentlerinin belediye baþkanlarýnýn söz sahibi olduðu böylesine önemli bir oluþumda görev almanýn Nevþehir adýna büyük bir mutluluðunu yaþadýðýný belirterek Nevþehir in artýk bir dünya kenti olduðunu çalýþmalarýmýzla,dünyanýn en büyük kentleri arasýnda da ortaya koyuyoruz.nevþehir adýna önemli kararlarýn altýna imza atacaðýz. dedi. SATILIK TARLA 250 dekar 8 parça tarla satýlýktýr. Müracat: Hasan Danacý Tel: 0384 441 31 62 HACIBEKTAÞ

7 "Aile Ýçi Þiddet 'Aile Ýçinde' Deðil, Devlet Eliyle Çözülür" Araþtýrma sonuçlarýna göre kadýnlarýn yüzde 70-85'i devletin erkeklerin eþlerine uyguladýðý þiddeti engelleyebileceðini ancak bu sorumluluðu yerine getirmediðini ifade ediyor. Gökçe GÜNDÜÇ Boðaziçi Üniversitesi öðretim üyesi Prof. Dr. Yeþim Arat ve Sabancý Üniversitesi öðretim üyesi Dr. Ayþe Gül Altýnay, 18 ayda tamamladýklarý "Türkiye'de Kadýna Yönelik Þiddet" araþtýrmasýný ayný adla kitap haline getirdiler. Altýnay ve Arat araþtýrma kapsamýnda Türkiye'de kadýna yönelik þiddetin nasýl tanýmlandýðýný, nasýl algýlandýðýný ve gerek sivil toplum gerekse devlet düzeyinde ne tür mücadele yöntemleri geliþtirildiðini inceliyor. Araþtýrma, kadýnlarýn büyük çoðunluðunun "aile içi þiddet"i aile içinde çözülmesi gereken bir mesele olarak algýlamadýklarýný ve hükümete, yerel yönetimlere, devlet kurumlarýna, yasalara ve mahkemelere bu alana müdahale etme konusunda önemli sorumluluklar yüklediðini gösteriyor. TÜBÝTAK tarafýndan desteklenen araþtýrmanýn sonuçlarýný, Arat ve Altýnay bugün (7 Kasým) düzenledikleri toplantýda kamuoyuyla paylaþtý. "Þiddetin önlenmesinde devlete büyük sorumluluk düþüyor" "Anayasa herkesin yaþam hakkýný garanti altýna almayý ve kimsenin 'insan haysiyetiyle baðdaþmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamayacaðýný' taahüt eder. Toplumsal cinsiyete dayalý þiddet de bu anayasal hakkýn ihlali anlamýna geliyor, bu ihlalin önlenmesi için devlete önemli sorumluluklar düþüyor." Arat ve Altýnay kitaplarýnýn giriþ bölümünde kadýna yönelik þiddetin önlenmesinde devlete düþen sorumluluðu böyle gerekçelendiriyor. "Toplumsal cinsiyete dayalý þiddet, Türkiye'li kadýnlarýn var olan potansiyellerini gerçekleþtirmelerinin önündeki en önemli engellerden birisi. Bu derece önemli ve yaygýn bir sorun olmasýna karþýn bu konuda yapýlmýþ araþtýrma sayýsý yok denecek kadar az. Araþtýrmamýz bu boþluðu doldurmak üzere atýlmýþ ve þiddet konusuna öncelik veren bir adým niteliðinde." "Aile içi þiddet 'aile içinde' çözülemez" Görüþülen 150 kadar kadýnýn ve bin 800 evli kadýnýn ankete verdikleri cevaplardan þöyle bir tablo çýkýyor: Kadýnlarýn yüzde 70 ila yüzde 85'i devletin erkekleri eðiterek, sýðýnma evleri açarak, bu konuda çalýþan kuruluþlarý destekleyerek, aðýr cezalar vererek ve polisi eðiterek erkeklerin eþlerine uyguladýklarý þiddeti engelleyebileceðini ancak devletin bu sorumluluklarýný yerine getirmediðini ifade ediyor. Kadýnlarýn yüzde 85'i Türkiye'deki sýðýnaklarýn sayýsýnýn yeterli olmadýðýný düþünüyor, yüzde 87'si vergilerinin sýðýnak açmak için kullanýlmasýný onaylýyor. Kadýnlarýn yüzde 92'si mahkemelerin þiddet uygulayan erkeklere ceza vermesini istiyor. Ev iþlerinin eþler arasýnda paylaþýlmasý gerektiðini düþünenlerin oraný yüzde 80, kadýnlarýn ev dýþýnda istedikleri iþte çalýþabilmeleri gerektiði görüþüne katýlanlarýn oraný yüzde 87, kadýnlarýn ellerindeki parayý kendi tercihleri doðrultusunda harcayabilmeleri gerektiðini savunanlarýn oraný yüzde 84. (GG) Bianet Medya görmese de grevdeler Bodrum'daki grevlerini sürdüren iþçilerden aldýðýmýz bilgilere göre iþçiler basýna ve kamuoyuna yansýtýlan bilgilerin yanlýþ olduðunu, kendilerinin daha fazla maaþ için grev yaparmýþ gibi gösterildiklerini savunuyorlar. Ulusal basýnýn, gazete ve televizyonlarýn, Telekom grevine gereken desteði vermediðini ve haber bile yapmadýðýný belirten sendikalý iþçiler, ücret bordrolarýný gösteriyorlar ve þöyle diyorlar: "Bizim ücretlerimiz yabancý müdür tarafýndan yapýlan açýklamalardaki gibi 2.800 falan deðil. 900 ile 1100 YTL arasýnda deðiþen ücretlerle çalýþýyoruz. Ve bizim asýl karþýsýnda olduðumuz bu sabit ücretlere raðmen bize uygulatýlmaya Hükümet "301"i Meclise getiriyor Bugüne kadar TCK nýn Türklüðü aþýðýlamayý" cezalandýran 301. Maddesi nin deðiþtirilmesi konusunda adým atmaktan çekinen AKP Hükümeti, AB den gelen uyarýlardan sonra sürpriz bir adým atmaya hazýrlanýyor. Meclis te gazetecilerin sorularýný yanýtlayan Adalet Bakaný Mehmet Ali Þahin, 301 le ilgili 5? 6 tane öneri var. Bunlardan herhangi birinin, çalýþýlan esnek mesai saatleri. Anlaþmada geçerli olan Cumartesi ve Pazar hariç çalýþma mesaisi sabah 09.00 akþam 18.00 olduðu ve bu saatlere Cumartesi günün mesaisi de katýlmýþ olduðu halde bizi Cumartesi günleri ek mesai ödemeden çalýþmaya zorluyorlar. Pazar günleri de acil durumlarda yine göreve çaðrýlabiliyoruz. Bizim karþý olduðumuz en önemli konu bu" diyorlar. Ücret Almiyorlar Þu anda ücret almadan grevi sürdüren 26 bin iþçinin durumlarýnýn ne olduðunu sorduðumuzda, "Maðduruz... Elimizde avucumuzdaki deðerli olan þeyleri paraya çeviriyoruz. Olsun... Satarýz ve greve devam ederiz. Grevi bozup da geleceðimizi satmayacaðýz. Bakýn sözleþmeli çalýþan ve sendikalý olmayan yüzde 25 oranýnda çalýþan bizden 400'er lira fazla ücret alýyor. Þu anda 8 bin kiþi çalýþmayý sürdürüyor. Hepsinin sözleþmeleri Ocak ayýnda bitiyor ve kanunen yenile-nemez. Þu an Telekom tarafýndan resmen açýklanan 65 bin arýza var Türkiye genelinde ki bu sadece açýklanan ve kayýt olan arýzalar. Sözleþmeli çalýþanlar Ocak ayýndan sonra gidince asýl sorunlar o zaman daha çok ortaya çýkacak" diyorlar. 'Grevde Biriken Ýþler Bize' Ýþçilerin, arýzalarla için þu an ne yapýldýðý 301. Madde nin deðiþikliðinde kullanýlacaðýný düþünüyorum. Hükümet tasarýsý olarak sanýyorum önümüzdeki günlerde parla- mentoya göndeririz" dedi. Þahin, Hükümetin 301.Madde ile ilgili daha önceden çalýþma yaptýðýný hatýrlatarak, Hükümetimiz tarafýndan yapýlan çalýþmalarý Bakanlýk olarak inceledik. Bunu Bakanlar Kurulu gündemine getireceðiz" dedi. Þahin, 301. Madde ile ilgili çalýþmalarýnýn, Avrupa Komisyonu Geniþlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn in, 301. Madde nin hiç gecikmeden deðiþtirilmesi lazým" sözleriyle baþlamadýðýný belirtti. Þahin, Bakanlar Kurulu toplantýlarýnda, AB ile ilgili Baþmüzakerecimizden bilgilerini alýyoruz. Baþmüzakerecimiz konuyu gündeme ile ilgili olarak da yorumlarý þöyle: "Onlarý da taþeron firmalarla gidermeye çalýþýyorlar. Genellikle kalifiye olmayan, teknik bilgisi bulunmayan, düþük ücretle çalýþtýrýlan kiþiler. Boza boza düzeltmeyi öðreniyorlar. Üstelik bu firmalarýn bazý elemanlarý þu an maalesef hýrsýzlýk suçundan aranýyor. Þu anda sadece baþvurular alýnýyor fakat iþlem yapýlmýyor. Grevden sonra bütün bu biriken iþler de bizim üzerimize ihale kalacak." 'Bizi De Satmýþ Oldular' Bu durumlara neden gelindiðiyle ilgili yorumlarý ise "özelleþtirme yanlýþtý. Aslýnda burada satýlan sabit hatlar deðil. Burada çalýþan iþçileri satýþa çýkardýlar ve sattýlar. Fakat bize yurt dýþýndaki birçok ülkenin telekomünikasyon birimlerindeki sendikalý iþçilerden de büyük destek var. Yabancý gazetelerde bizim sorunlarýmýz dile getiriliyor fakat Türkiye basýnýn çoðu bize bir satýr bile yer vermiyor. Biz aslýnda grevden yana deðildik. Fakat býçak kemiðe dayandý ve bu noktaya gelindi. Tabii, açlýk sýnýrýnýn 900'lerde olduðunu açýklayan bir hükümetin baþta olduðunu ve asgari ücretin bunun yarýsý kadar olduðunu da unutmamak gerek." Birgün getirirse, Bakanlar Kurulu gündemine getirir deðerlendiririz" dedi. Milliyet

Çok Bulutlu En Yüksek 0 C En Düþük 0 C 10 3 Nükleer inada protesto: Sonu belirsiz maceraya 'Hayýr' [Sesonline] ÝSTANBUL- Ýstanbul Taksim'de ''Nükleer Karþýtý Platform'' üyeleri Türkiye'de nükleer güç santrallerinin kurulmasýna iliþkin yasanýn yeniden Meclis gündemine getirilmesini protesto etti. Galatasaray Meydaný'nda toplanan "Nükleer Karþýtý Platform" adýna yapýlan açýklamada, "Türkiye'de enerji alanýnda eksik olanýn, ne yeni ve yenilenebilir enerji kaynak potansiyeli, ne bilgi, ne para, ne de insan gücü olduðu belirtilerek, eksik olanýn bu unsurlarýn akýþýný yönlendiren, çýkarýlan yasalarla dengede tutan, stratejik planlama ilkeleri ve uzun vadeli yatýrým projeleri" olduðu savunuldu. Açýklamada, nükleer santrallerin Türkiye'nin jeolojik yapýsý ve mevcut aktif fay hatlarý gerçeði göz önüne alýndýðýnda çok riskli ve tehlikeli olduðu ifade edildi. Türkiye'de nükleer enerji santrali kurulmasýna "Hayýr" diyen 100 bin kiþinin imzasýný TBMM'ye taþýyan meslek odalarý, demokratik kitle örgütleri, sendikalar, siyasi partiler, bilim insanlarý ve her kesimden duyarlý kiþilerin oluþturduðu "Nükleer Karþýtý Platform" milletvekillerine Türkiye'nin nükleer enerji santraline gereksinimi olmadýðýný da iletti. Ýnatla Yasalaþtýrýlmak Ýsteniyaor Nükler karþýtlarýnýn açýklamasý þöyle: TBMM den demokratik tartýþma mekanizmalarý oluþturulmadan, bir oldu bittiye getirilmek istenircesine 8 Mayýs 2007 de geçirilen, ancak 10. Cumhurbaþkaný tarafýndan (kýsmen) veto edildiði için yasalaþmayan 5654 sayýlý Nükleer Güç Santrallerinin Kurulmasý ve Ýþletilmesi ile Enerji Satýþýna Ýliþkin Yasa Tasarýsý bugün yeniden Meclis gündemine getirilmiþtir. Ülkemizin önünde öncelikle ve ivedi olarak çözüm bekleyen sorunlar yýðýlmýþ dururken, yeni AKP Hükümeti nce ilk gündem maddelerinden biri olarak hýzla ele alýnan bu yasa, tüm toplumsal, siyasal, sosyal, bilimsel, ekonomik, çevresel, hukuki argümanlar sýfýrlanarak, neden ve neyin uzantýsýnda bu denli ýsrarla ve inatla yasalaþtýrýlmak isteniyor bilemiyoruz. Ülkemizin yaþamsal hizmet alaný olan enerjide, 1980 li yýllardan itibaren yoðun olarak gündeme getirilen neoliberal politikalarýn uygulanmasý paralelinde, IMF ve Dünya Bankasý gibi kuruluþlarýn direktifleri doðrultusunda kamu küçültülerek, sermayeye kârlý alanlar yaratma modeli oluþturulmuþtur. Bu baðlamda, sektörün merkezi bütünsel yapýsý tahrip edilmiþ, tüm uygulamalar özelleþtirmeye dönük gerçekleþtirilmiþ, doðal kaynaklarýmýz yok sayýlýrken, ülkemiz dýþa baðýmlý duruma getirilmiþ ve ekonomimiz milyarlarca dolar zarara uðratýlmýþtýr. Ülke yararý gözetmeksizin, ulusal hedef ve programlardan özenle uzak durarak çýkar politikalarý güden karar vericiler, sektörel kuruluþlarýn bütünsel yapýsýný ekonomik ve siyasi rant hevesleriyle geçmiþte parçalamýþlardýr. Bugün ise AKP iktidarý, direksiyonu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlýðý nda, pedallarý Enerji Piyasasý Düzenleme Kurumu nda (EPDK), vites kolu Özelleþtirme Ýdaresi Baþkanlýðý ndaki enerji arabasýný, doðalgazda, mobil santralda, YÝ-YÝD modellerinde, özelleþtirmede olduðu gibi sýk sýk kaza yaptýrarak, artýk iþletilemez duruma getirmiþtir. Her kazanýn faturasýný da yoksulluk sýnýrýndaki ülkemiz insanlarýna ödetmiþtir. Türkiye enerji sektörünü, daralan pazar paylarýný büyütmek amacýndaki nükleer lobilere açmak ile kýrmýzý ýþýkta geçmek arasýnda hiçbir fark yoktur! Türkiye de Eksik Olan Türkiye de enerji alanýnda eksik olan ne yeni ve yenilenebilir enerji kaynak potansiyeli, ne bilgi ne para ne de insan gücüdür. Eksik olan; bu unsurlarýn akýþýný yönlendiren, çýkarýlan yasalar ile dengede tutan stratejik planlama ilkeleri ve uzun erimli yatýrým projeleridir. denilen noktada 41 bin megavat kurulu güce raðmen, 28 bin megavat puant gücün karþýlanmasýnda sistemde zorlanma yaþanmaktadýr. Üretim-iletim-daðýtýmda kayýplarýn, hükümet yetkililerinin aðýzlarýna sakýz ettikleri söylemlerle deðil, bakým, onarým, yenileme gibi uygulamalarla üzerine gidilerek alt deðerlere çekilmesi, enerjinin etkin ve verimli kullanýlmasý, doðru ve gerçekçi tedbirler alýnarak, kamusal bir yaklaþýmla, çalýþtýrýlan santrallarýn kapasite kullaným oranlarýnýn yükseltilmesi gerekmektedir. Nükleer santral konusu tüm dünyada bütün boyutlarýyla ele alýnarak, çýkarýlan yasalarýn sayfalar tuttuðu bilinmekteyken TBMM gündemindeki nükleer enerji santral yasasý, tercüme özeti, derleme ve ýsmarlama bir yasa olduðunu biçem ve içeriðiyle göstermektedir. Bu yasa açýklýk ve netlik taþýmamakta, santral yapýmýnda önem taþýyan bütün konularý ikincil mevzuatlara, yönetmeliklere býrakmaktadýr. Yasada, bir kaza olmasý durumunda zararýn tazmini Paris Sözleþmesi "ne baðlanmaktadýr. Paris Sözleþmesi bu yükümlülüðü 700 milyon Avro olarak belirtiyor. Bu noktada devletin yükümlülüðü 500 milyon Avro dur. Çernobil kazasýnýn ekonomik boyutunun yaklaþýk 300 milyar Avro ya dayandýðý gerçeðiyle, þirketlerin zararýn giderilmesinde yükümlülüklerinin Paris Sözleþmesi ile sýnýrlandýrýlmasý devede kulak misalidir. Bununla birlikte, yasayla, üzerinde nükleer santral kurulacak taþýnmazýn kullanýlmasýndan, atýklarýn nakli, depolanmasý ve bertarafýna, santralýn iþletme süresinin sonunda devreden çýkarýlmasý ve sökümüne kadar tüm süreçlerde oluþturulacak fonlara, sembolik düzeyde katký koymalarý suretiyle þirketlere birçok maddi kolaylýklar saðlanmaktadýr. Bu durum Hazine ye ve devlete büyük mali yükler getirecek, ulusal geliri zaten düþük seviyedeki ülkemiz insanlarýnýn vergilerinin Hazine üzerinden þirketlerin kasalarýna akmasý saðlanacaktýr. Enerji Bakaný Güler, Ülkeyi Sonu Belirsiz Bir Noktaya Götürmek Ýstiyor Ayrýca siyasal iktidarca bir an önce kurulmasý ýsrarla dayatýlan nükleer santrallar, ülkemiz jeolojik yapýsý ve mevcut aktif fay hatlarý gerçeðiyle çok riskli ve tehlikelidir. Aceleye getiren yok, acele iþe þeytan karýþýr diyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakaný Hilmi Güler, Türkiye ye nükleer santral kurmak inadýyla, þeytaný rehber edinmiþ olup, ülkeyi sonu belirsiz bir noktaya götürmektedir. Nükleer enerji santralýnýn sonlu yakýtlý, finansman, yatýrým, iþletim, söküm, atýk maliyetleri açýsýndan en pahalý, ekolojik dengeyi bozucu, üretim güvenliði, kaza riski açýsýndan en tehlikeli olduðu bugün tüm veriler ýþýðýnda netlikle bilinmekteyken, soruyoruz; dünyada nükleer endüstrinin dibe vurduðu gerçeðini görmezden gelen ve bu dönemi Nükleer Rönesans tanýmýyla ortaya koyan siyasal iktidar neyin peþindedir?» Ve biz; Türkiye de nükleer enerji santralý kurulmasýna Hayýr diyen 100 bin kiþinin imzasýný TBMM ye taþýyanlar, meslek odalarý, demokratik kitle örgütleri, sendikalar, siyasi partiler, bilim insanlarý ve her kesimden konuya duyarlý yurttaþlarýn oluþturduðu Nükleer Karþýtý Platform olarak, TBMM deki milletvekillerimize buradan bir kez daha sesleniyoruz;» Türkiye nin nükleer enerji santralýna gereksinimi yoktur.» Yaþamýmýzýn temel çizgisindeki tercihlerinizle, kendi yaþamýnýzý ve gelecekteki yaþamlarýn belirleyicisi olacaðýnýzý asla unutmayýn.» Nükleer lobilerin karlarý arttýrmaya endeksli, insan, doða, enerji, ekonomi zararlýsý santrala iliþkin yasanýn Meclis ten geçirilmesine izin vermeyin.» Ülkemizde nükleer enerji santralý kurulmasýna dönük giriþimlerden, her þey için çok geç olmadan, derhal vazgeçin!" Küresel ýsýnma büyük güvenlik tehdidi Raporda su üzerindeki çatýþmalar konusunda özellikle Orta Doðu bölgesine dikkat çekildi. ABD nin iki düþünce kuruluþunun hazýrladýðý ortak raporda, küresel ýsýnmanýn, ABD nin tarihte karþý karþýya kaldýðý en büyük ulusal güvenlik tehditlerinden biri olabileceði ileri sürüldü. Center for Strategic and International Studies ve Center for a New American Security adlý kuruluþlarýn desteðiyle oluþturulan, güvenlik ve iklim uzmanlarýný bir araya getiren bir panel tarafýndan hazýrlanan, pazartesi günü kamuoyuna açýklanmasý beklenen rapora göre, küresel ýsýnmanýn olasý sonuçlarý, son 20 yýl içerisinde oldukça küçümsendi. Raporda, küresel ýsýnma sonucu, göç patlamasý yaþanacaðý, su ve diðer kaynaklar üzerinde savaþlar çýkacaðý, zengin ve yoksul ülkeler arasýndaki gerginliðin artacaðý, ülkelerin nükleer enerjiye daha çok ilgi gösterecek olmasýndan ötürü, nükleer silahlarýn yayýlmasý ile ilgili kaygýlarýn yükseleceði belirtilirken, gelecek 30 yýl içerisinde, dünyanýn en kritik bölgelerinde iklime baðlý istikrarsýzlýklar yaþanacaðýna dikkat çekildi. Raporda su üzerindeki çatýþmalar konusunda özellikle Orta Doðu bölgesine dikkat çekildi. Nükleer Savaþ Sonrasý Gibi Olabilir Raporda, ortalama küresel sýcaklýðýn 2040 yýlýna kadar en az 1,3 santigrat derece artmasýyla, en çok 5,6 santigrat derece artmasý ihtimalleri karþýsýnda olasý senaryolar sýralandý. Sýcaklýðýn 1,3 santigrat derece gibi en düþük düzeyde arttýðý bir ortamda ABD ye yönelik göçlerin artacaðý, hastalýklarýn yayýlacaðý, Afrika daki zayýf devletler arasýnda yeni savaþlarýn baþ göstereceði ve dünyada ülkeler arasýndaki gücün, doðal kaynaklara ulaþabilmelerine göre yeniden daðýlacaðý gibi sonuçlar ortaya konuldu. Ýklimdeki aþýrý deðiþiklik halinde ise modern insan yaþamýnýn her alanýnýn baþtan sona istikrarsýz hale geleceði kaydedildi. Raporda, bu sonuçlar, dünyada yaþanabilecek bir top yekun nükleer savaþ sonrasýnda insanlarýn karþýlaþacaklarý yaþam koþullarýyla benzerlikler taþýyacaðý kaydedildi. Rapora katký yapanlar arasýnda CIA eski baþkaný James Woolsey, ABD eski baþkaný Bill Clinton döneminin Beyaz Saray Sekreteri John Podesta, eski baþkan yardýmcýsý Al Gore un güvenlik danýþmaný Leon Fuerth, ABD Ulusal Bilimler Akademisi baþkaný Ralph Cicerone da bulunuyor. 2 Temmuz