Manyetik Rezonans ve Bilgisayarlý Tomografi Öncesi Hastalarda Anksiyete ve Depresyon



Benzer belgeler
Yatan hastalarýn anksiyete ve depresyon düzeyleri ve iliþkili faktörlerin incelenmesi

Dr. Sevim Buzlu*, Nihal Bostancý**, Derya Özbaþ***, Sevil Yýlmaz****

2006 cilt 15 sayý

Hemodiyaliz ve Periton Diyalizi Uygulanan Hastalarda Psikiyatrik Bozukluklar, Algýlanan Sosyal Destek ve Yaþam Kalitesi Düzeylerinin Karþýlaþtýrýlmasý



Yaygýn Anksiyete Bozukluðu Tanýlý Bireylere Verilen Psikoeðitimin Tedavideki Etkinliðinin Ýncelenmesi

Larson'un 1960'larda veciz olarak belirttiði gibi,

Bedensel Hastalýðý Olan Kiþiler Arasýnda Psikiyatrik Yardýma Ýhtiyacý Olanlar Tanýnabiliyor mu?

Depresyon Tanýsý Almýþ Hastalarda Ölüm Kaygýsýnýn Araþtýrýlmasý

Depresyon, Pratisyen Hekimler ve Depresyon Eðitimi

Kadýnlarýn Pap smear yaptýrma durumlarý ile bunu etkileyen faktörlerin belirlenmesi

Madde Kullanma Eðilimi Ölçeðinin Geçerlik ve Güvenilirliði

Genelevde Çalýþan Kadýnlarýn ve Ev Kadýnlarýnýn Cinsel Yolla Bulaþan Hastalýklar Konusundaki Bilgi Düzeylerinin Anksiyete ile Ýliþkisi

Huzurevinde Yaþayan Bireylerde Depresyon Düzeyi, Ölüm Kaygýsý ve Günlük Yaþam Ýþlevlerinin Belirlenmesi

Psikiyatri Polikliniðine Baþvuran Bir Grup Yaþlýda Huzurevi ya da Aile ile Kalmanýn Depresyon ve Anksiyete Düzeyine Etkisi

Hemþirelerin Genel Ruhsal Durumlarýnýn Ýncelenmesi

DÝYABETLÝ HASTALARIN ÖZ-BAKIM GÜCÜ VE ALGILADIKLARI SOSYAL DESTEÐÝN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ. Papatya KARAKURT, Rabia HACIHASANOÐLU AÞILAR, Arzu YILDIRIM

Bel ve Boyun Aðrýsý Hastalarýnda Anksiyete, Depresyon ve Yaþam Kalitesi #

YENÝ YAYINLARDAN ÖZETLER

Huzurevindeki Yaþlýlarda Depresyon Sýklýðý ve Ýliþkili Risk Etmenleri

Anksiyete Bozukluðu ve Depresyonun Tanýsal Ýliþkileri

TEMÝZLÝK ÝÞÝNDE ÇALIÞAN KÝÞÝLERÝN TEMÝZLÝK VE SAÐLIK DAVRANIÞLARININ DEÐERLENDÝRÝLMESÝ

makale (7). Kiþinin saðlýðý ile yaptýðý iþ arasýnda birbirini etkileyen dinamik

Kayseri Ýl Merkezinde Bir Saðlýk Ocaðýna Baþvuran Diyabetik Hastalarda Metabolik Kontrol Durumu ve Eþlik Eden Faktörler

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

Erciyes Üniversitesi Hastanesi nde Yatan Hastalarýn Hasta Haklarý Konusundaki Bilgi Düzeyi

Dr. Sarp Üner*, Dr. Þevkat Bahar Özvarýþ**, Sevgi Turan***, Umut Arýöz***, Dr. Orhan Odabaþý****, Dr. Melih Elçin****, Dr. Ýskender Sayek***** Giriþ

Psikiyatri Hastalarýnda Týp Dýþý Çare Arama Davranýþý: Türkiye'de ve Almanya'da Yaþayan Türkler Arasýnda Karþýlaþtýrmalý Bir Ön Çalýþma

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

Dr. Emel Ege**, Msc. Sermin Timur***, Msc. Handan Zincir**** yeterince hizmet götürülemeyen kesimdir

Agorofobisi Olmayan Panik Bozukluk Hastalarýnda Eþlik Eden Sosyal Fobik Semptomlarýn ve Sosyodemografik Deðiþkenlerin Ýncelenmesi

HEMODĠYALĠZ HASTALARININ UMUTSUZLUK DÜZEYLERĠ

Týp Fakültesi öðrencilerinin Anatomi dersi sýnavlarýndaki sistemlere göre baþarý düzeylerinin deðerlendirilmesi

Dr. Ünal Ayrancý*, Dr. Nedime Köþgeroðlu**, Dr. Çýnar Yenilmez***, Fatma Aksoy****

Depresyon Tanýsý Almýþ Hastalarda Ölüm Kaygýsýnýn Araþtýrýlmasý

Kayseri Ýl Merkezinde Görev Yapan Öðretmenlerin Aldýklarý Saðlýk Hizmetlerinden Memnuniyetlerinin Deðerlendirilmesi

Bir Saðlýk Yüksekokulu Hemþirelik Bölümü Öðrencilerinin Merhamet Düzeylerinin Ýncelenmesi

POSTMENOPOZAL KANAMASI OLAN HASTALARDA ENDOMETRİAL BİYOPSİ ÖNCESİ ANKSİYETE VE DEPRESYON RİSK DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ


Obsesif kompulsif bozuklukta sosyodemografik verilerin tedaviye direnç açýsýndan karþýlaþtýrýlmasý

Hemþirelik Hizmetlerinden Memnuniyetin Deðerlendirilmesi; Jinekoloji Servisi Örneði

Meme Kanserinin Ruhsal ve Sosyal Etkileri Üzerine Bir Çalýþma

Diyabetik Hastalarda Týbbi ve Sosyal Faktörlerin Yaþam Kalitesine Etkisi

Akne Vulgaris ve Psikopatoloji Ýliþkisini Aydýnlatmaya Yönelik Bir Çalýþma

Aile Hekimliðinde Genogram

TÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu

Yineleyici ve Tek Dönem Major Depresif Bozukluðu Olan Hastalarýn Kiþilik ve Affektif Mizaç Özellikleri

YENÝ YAYINLARDAN ÖZETLER

Þizofrenide Cinsel Ýþlev Bozukluklarý: Kesitsel Bir Deðerlendirme

Subklinik Hipotiroidili Hastalarda Tiroid Replasman Tedavisinin Anksiyete ve Depresyon Düzeylerine Etkisi

Yataklý Tedavi Hizmeti Sunan Psikiyatri Kliniklerinde Ektanýlar

Annelerin Bebek Beslenmesi ve Emzirmeye Ýliþkin Bilgi ve Uygulamalarý The Knowledge and Practices Mothers to Related of Baby Feeding and Breastfeeding

Bir Anadolu Þehrinde Psikiyatri Kliniðine Baþvuran Hastalarýn Hastalýk Açýklama ve Çare Arama Davranýþlarý

Türkiye de Özel Hastanelerin Web Sitelerinin Deðerlendirilmesi

HEMAR-G. Yaþlýlarýn Evde Günlük Yaþam Aktivitelerini Sürdürme Durumu ve Yaþam Kaliteleri HEMÞÝRELÝKTE ARAÞTIRMA GELÝÞTÝRME DERGÝSÝ.

4 trilyon 565 milyarý tedavi gideri olmak üzere toplam 99 trilyon 689 milyar TL (8), yaklaþýk


Kayseri il merkezinde çalýþan hekimlerin hasta haklarý konusundaki bilgi düzeyleri

Bipolar Bozukluk Baþlangýç Yaþýnýn Klinik ve Gidiþ Özellikleriyle Ýliþkisi

Psikiyatrik Bozukluklara Baðlý Engellilik Hali; Üniversite Hastanesi Deneyimi. Disabilites Due to Psychiatric Disorders: Sample Of University Hospital

Baðýmlýlýðý Olan Hastalarda Servis Ortamý ve Tedavi Motivasyonu Ýliþkisinin Ýncelenmesi

Türk Tabipleri Birliði Yöneticilerinde Sigara Ýçme Alýþkanlýðý

BASIN DUYURUSU ( ) 2002 Öðrenci Seçme Sýnavý (ÖSS) Yerleþtirme Sonuçlarý

Alkol/Madde Baðýmlýlarýnda Özkýyým Giriþimi Öyküsünün Klinik Belirtilerle Ýliþkisi

Türkiye de Mezuniyet Öncesi ve/veya Sonrasý Psikiyatri Eðitimi ve Hizmeti Veren Kurumlarýn Özellikleri

Kahta Devlet Hastanesi Psikiyatri Kliniðinde Yatan Hastalarýn Sosyodemografik ve Klinik Özellikleri

Duchenne Muskuler Distrofili Çocuklarýn Aile Ýþlevlerinin ve Annelerinde Depresyon ve Kaygý Düzeylerinin Araþtýrýlmasý

Birinci Basamakta Çalýþan Saðlýk Personelinin Aile Hekimliði Mevzuatýnda Yer Alan Bazý Konularý Benimseme Durumu

HOŞGELDİNİZ. Diaverum

Malatya Ýlinde 2005 Yýlýnda Ýntihar Giriþiminde Bulunan Bireylerde Klinik ve Sosyodemografik Özellikler

Sivas Numune Hastanesi Acil Servisine Baþvuran Ýntihar Giriþimlerinin Deðerlendirilmesi

Dr. Meltem Çiçeklioðlu*, Dr. Esin Ceber Ege**, Dr. Meral Türk Soyer*, Hem. Sündüz Çýmat***

KKMM, maliyetsiz, her zaman uygulanabilen ve kadýnlarýn mahremiyetinin korunduðu, evinde tek baþýna rahatlýkla uygulayabileceði bir muayenedir. Bu ned

Türkiye'de evli erkeklerin aile planlamasý yöntemlerini kullanmalarýný etkileyen faktörler

Sosyal Kaygý Bozukluðu ile Panik Bozukluðu Olgularýnýn Demografik ve Bazý Klinik Özellikler Açýsýndan Karþýlaþtýrýlmasý

17a EK 17-A ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ. ² Rahim Ýçi Araçlar - Ek 17-A²

Dr. Pembe Keskinoðlu*, Dr. Özgü Özkul**, Dr. Ruhan Ayan**, Dr. Gamze Norgaz**, Dr. Hatice Giray*, Dr. Bülent Kýlýç***

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

Gazi Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Kliniðinde Yatan Hastalarýn Sosyal Güvenlik Kurumuna Fatura Edilen Tedavi Maliyetlerinin Deðerlendirilmesi

Yaþlý hastanýn deðerlendirilmesi aþamasýnda bazý


Ýntihar Giriþimlerinin Ýncelenmesi: Risk Faktörleri ve Takip

Ýstanbul ilindeki hemþirelik yüksekokulu öðrencilerinin saðlýklý yaþam biçimi davranýþlarý

Mardin ili ilköðretim okullarýnda 6-15 yaþ grubu öðrencilerde kilo fazlalýðý ve obezite prevalansý

Bir Eðitim Hastanesinde Psikiyatri Konsültasyon Hizmetlerinin Deðerlendirilmesi

Dr. Selma Çetinkaya*, Dr. Seher Arslan**, Dr. Naim Nur ***, Dr. Ömer Faruk Demir**, Dr. Levent Özdemir****, Dr. Haldun Sümer*****

Sýnav Kaygýsý ve Ýliþkili Psikiyatrik Belirtiler

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

Dr. Hakan Altýntaþ*, Dr. Funda Sevencan**, Dr. Tuðba Aslan***, Dr. Murat Cinel***, Dr. Engin Çelik***, Dr. Fatih Onurdað***

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ

Tablo 2 Üniversitelerdeki Týpta Uzmanlýk Eðitim Dallarý ve Kontenjanlarý

Kayseri Ýl Merkezinde Görev Yapan Öðretmenlerde Þiþmanlýk Prevalansý

Çocuk Psikiyatri Hastalarýnda Yatýþ Süresine Etki Eden Faktörler

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

Kamu Hastanelerinde Çalýþan Saðlýk PersonelindeÝþ Doyumu ve Stres Ýliþkisi

DENEME Bu testte 40 soru bulunmaktadýr. 2. Bu testteki sorular matematiksel iliþkilerden yararlanma gücünü ölçmeye yöneliktir.

Erken ve Geç Baþlangýçlý Erkek Alkol Baðýmlýlarýnda Sosyodemografik, Klinik ve Psikopatolojik Özelliklerin Karþýlaþtýrýlmasý

Kafkas Üniversitesi öðrencilerinde tüberküloz bilinç ve bilgi düzeyi

Transkript:

ARAÞTIRMA Manyetik Rezonans ve Bilgisayarlý Tomografi Öncesi Hastalarda Anksiyete ve Depresyon Gülten Karadeniz 1, Serdar Tarhan 2, Emre Yanýkkerem 3, Özden Dedeli 3, Erkan Kahraman 4 1 Yrd.Doç.Dr., 3 Öðr.Gör., Celal Bayar Üniversitesi Manisa Saðlýk Yüksekokulu, 2 Doç.Dr., Týp Fakültesi, 4 Saðlýk Memurluðu Öðrencisi, Manisa ÖZET Amaç: Tanýmlayýcý tipteki araþtýrma, hastalarýn manyetik rezonans ve bilgisayarlý tomografi öncesi, anksiyete ve depresyon düzeylerini belirlemek amacýyla uygulanmýþtýr. Yöntem: Araþtýrma, Nisan 2006-Nisan 2007 tarihleri arasýnda, Celal Bayar Üniversitesi Týp Fakültesi Eðitim, Uygulama ve Araþtýrma Hastanesi, Radyoloji ünitesine baþvuran 116 hasta ile yapýlmýþtýr. Veriler, iþlem öncesinde hastalardan, sosyodemografik soru formu ve Hastane Anksiyete ve Depresyon ölçeði kullanýlarak toplanmýþtýr. Verilerin analizi SPSS for Windows version 10.0 istatistik programý ile yapýlmýþtýr. Ýstatistiksel analizlerinde ortalama, yüzde daðýlýmlarý, ANOVA, t testi ve korelasyon analizi kullanýlmýþtýr. Bulgular: Örneklemin yaþ ortalamasý 41.36 14.78 olup, %64.3 kadýn hastalardýr. Manyetik rezonans ve bilgisayarlý tomografi öncesi hastalarýn anksiyete ölçeði Hastane Anksiyete ve Depresyon ölçeði-anksiyete) ortalamasý 8.2 3.8 olup (en düþük=0, en yüksek=20) olarak bulunmuþtur. 10 kesme noktasýna göre örneklemin büyük çoðunluðu (%63.7) anksiyete yönünden risk altýnda olduðu görülmüþtür. Hastalarýn Hastane Anksiyete ve Depresyon ölçeði- Depresyon ortalamasý 7.7 2.5 olup (en düþük= 0, en yüksek= 21) olarak belirlenmiþ ve 7 kesme noktasýna göre örneklemin %12.5'inin depresyon yönünden risk altýnda olduðu belirlenmiþtir. Sonuç: Bu çalýþmadan elde edilen bulgular, Manyetik rezonans ve bilgisayarlý tomografi gibi, hastalarýn ileri tetkik olarak algýladýklarý endiþe ve korku yaratan taný iþlemlerinin anksiyete ve depresyon düzeylerini etkilediðini göstermiþtir. Anahtar Sözcükler: Manyetik rezonans, bilgisayarlý tomografi, anksiyete, depresyon. () SUMMARY Anxiety and Depression in Patients Before Magnetic Resonance and Computer Tomography Objective: The aim of this descriptive study was to determine anxiety and depression level of patients before Magnetic Resonance and Computer Tomography procedures. Method: The study has been done between April 2006 and April 2007. We used the radiology unit of Training and Research Hospital of The University of Celal Bayar Medical School, which is located in Manisa province of Turkey as the research setting. There were 116 patients in the study. Data has been collected by using questionnaire which included sociodemographics and Hospital Anxiety Depression Scale. Data was analysed by SPSS 13.0 version. Medium, percentage, Independent sample t test, ANOVA and correlation analysis were used for statistical analysis. Results: Mean age was 41.36±14.78. The majority of the patients in the study sample was female ( 64.3%). The mean score of Hospital Anxiety Depression Scale before Magnetic Resonance and Computer Tomography was 8.2±3.8 (0-20). Taking 10 as cutting point, 63.7% of patients had anxiety. Mean score was 7.7±2.5 (0-21). Taking 7 as cutting point depression was present among 12.5 % of patients. Conclusion: The results in this study suggest a role for Magnetic Resonance and Computer Tomography on anxiety and depression levels of patients. The Magnetic Resonance and Computer Tomography procedures effected anxiety and depression level of patients in this study. This negative effect was caused by the anxiety and fear, the patients felt before Magnetic Resonance and Computer Tomography procedures. Key Words: Magnetic Resonance, Computer tomography, anxiety, depression. Bu çalýþma 9. Ulusal Ýç Hastalýklarý Kongresi Antalya'da poster bildiri olarak sunulmuþtur. Makalenin geliþ tarihi: 05.01.2008, Yayýna kabul tarihi: 15.09.2008 77

Karadeniz G, Tarhan S, Yanýkkerem E, Dedeli Ö, Kahraman E. GÝRÝÞ Stres, insan organizmasýnýn iç ya da dýþ etkenlere karþý homeostatik dengeyi korumak için verdiði bir seri reaksiyonlarý içermektedir. Organizmayý tehdit eden veya tehdit etme olasýlýðý bulunan, iç ve/veya dýþ çevreden kaynaklanan ve organizmanýn uyum reaksiyonu baþlatmasýna neden olan uyarýlarýn hepsine stresör adý verilmektedir. Stresörlerle karþýlaþan organizmada otonom sinir sistemi, hipotalamus, hipofiz, adrenal korteks ve adrenal medullanýn uyarýlmasý ile bir dizi yapýsal ve kimyasal deðiþiklik meydana gelmektedir. Vücut fizyolojik olarak strese karþý immün ve nöroendokrin yanýtlar vererek iç dengeyi saðlamaya çalýþýr (Akdemir ve Birol 2005, Çakýrcalý 2000). Strese verilen fizyolojik cevaplarýn, kalp vurum sayýsýnda artma, kan basýncýnda yükselme, göðüste sýkýþma, solunum güçlüðü, ellerde terleme, titreme, tik, kasýlmalar, boyun ve sýrt kaslarýnda kasýlmalar, baþ aðrýsý, sýk idrara çýkma, göz bebeklerinde büyüme olduðu bildirilmiþtir (Akdemir ve Birol 2005, Çakýrcalý 2000). Bireyler strese maruz kaldýðýnda anksiyete (bunaltý) oluþmaktadýr (Fellahoðlu 1996). Bunaltý korkuya benzer bir duygudur. Kiþi bunu, içinde sanki kötü bir haber alacakmýþ, bir felaket olacakmýþ gibi nedeni belli olmayan bir endiþe olarak algýlar ve tanýmlar. Çok hafif tedirginlik ve gerginlik duygusundan panik derecesine varan deðiþik yoðunlukta olabilmektedir. Bunaltý, bireyin gündüz uyanýkken yaþadýðý daha uzun süren ve kaynaðý kiþi tarafýndan açýklanamayan bir durumdur. Hastalarýn öznel bunaltý duygusu yaný sýra en önemli belirtiler otonomik kamçýlanýþ ile ilgili olanlarýn; kan basýncýnýn yükselmesi, kalp atýmýnýn hýzlanmasý, çarpýntý, kaslarda gerginlik, kýllarýn dikleþmesi, terleme, sýk iþeme, sýk dýþkýlama, öðürme bazen kusmalar, boðazda düðümlenme, soluk almada güçlük, hava açlýðý, ellerde ayaklarda soðuma karýncalanmadýr. Bütün bu belirtiler organizmanýn bir tehlike ve/veya tehdit karþýsýnda otonom sinir sisteminin uyarýlarak aþýrý etkinliðe geçmesi ile ilgili objektif belirti ve bulgulardýr (Öztürk 1997). Bilinmeyen herhangi bir tehlike karþýsýnda bireyde uyanýklýk oluþur. Bu uyanýklýk hali anksiyeteye, anksiyete korkuya, korkuda paniðe neden olmaktadýr. Birey için, hasta olma, hastaneye yatma taný veya tedavi amaçlý týbbi bir iþleme maruz kalma baþlý baþýna bir stres olduðu ve bireyin yaþamýný etkileyerek kýzgýnlýk, korku, öfke, kaygý, endiþeye neden olabilmektedir (Akdemir ve Birol 2005, Fellahoðlu 1996). Hastalar hastanede, aþina olmadýklarý bir çevrede ve koþullarda bulunduklarý, yabancý ve bilmedikleri birçok araç-gereç, koku, ses nedeniyle güvenliklerini tehdit altýnda hissedebilir ve anksiyete (bunaltý) yaþayabilirler (Akdemir ve Birol 2005, Fellahoðlu 1996). Anksiyeteyi yaþama, bireyin yaþýna, yaradýlýþýna ve bu deneyimi daha önce geçirip geçirmemesine baðlý olarak deðiþmektedir (Fellahoðlu 1996). Yapýlan çalýþmalara göre fiziksel hastalýða eþlik eden psikiyatrik hastalýklarýn önemli bir kýsmýný da anksiyete bozukluklarý oluþturduðu ve hastaneye yatan veya ayaktan tedavi gören hastalardaki anksiyete bozukluðu ya da anksiyete belirtilerinin yaygýnlýðýnýn %10-70 arasýnda olduðu bildirilmektedir (Öztürk 1997, Yazýcý ve ark. 2003). Toplumumuzda oldukça sýk görülen (%3.7-6.7) önemli klinik bir olgu da depresyondur. Hastaneye ayaktan müracaat eden hastalarda yaygýnlýðýnýn %9-16 arasýnda olduðu bildirilmektedir (Yazýcý ve ark. 2003a, b). Manyetik Rezonans ve Bilgisayarlý Tomografi gibi ileri teknoloji gerektiren taný yöntemleri, hastanede bulunma, beden bütünlüðüne yönelik, bilmedikleri anlayamadýklarý iþlemlere maruz kalmanýn hastalarda stres yaratarak, anksiyete ve depresyon düzeylerini de arttýrabileceði düþünülmektedir (Karadeniz ve ark. 2005). Tanýmlayýcý tipteki bu çalýþma, hastalarýn manyetik rezonans (MR) ve bilgisayarlý tomografi (BT) öncesi, anksiyete ve depresyon düzeylerini belirlemek, elde edilen bulgular doðrultusunda anksiyete ve depresyonu azaltmaya yönelik hekim ve hemþirelere uygulayabilecekleri giriþimler ve bu giriþimlerin önemini vurgulamak amacýyla uygulanmýþtýr. GEREÇ VE YÖNTEM Araþtýrma, Nisan 2006-Nisan 2007 tarihleri arasýnda, Celal Bayar Üniversitesi Týp Fakültesi Eðitim, Uygulama ve Araþtýrma Hastanesi, Radyoloji ünitesine baþvuran 116 hasta ile yapýlmýþtýr. Veriler, iþlem öncesinde hastalardan, sosyodemografik soru formu (cins, yaþ, medeni durum, eðitim durumu, iþ/meslek, varsa hastalýk tanýlarý), daha önce invaziv veya non-invaziv iþlem geçirme durumlarý, kaçýncý 78

Manyetik Rezonans ve Bilgisayarlý Tomografi Öncesi Hastalarda Anksiyete ve Depresyon MR veya BT olduðu, yaþam bulgularýný kayýt etmeye yönelik soru formu ve Hastane Anksiyete ve Depresyon (HAD) ölçeði kullanýlarak yüz yüze görüþme tekniði ile toplanmýþtýr. HAD ölçeðinin ülkemiz için geçerlilik ve güvenilirliði Aydemir (1997) tarafýndan gerçekleþtirilmiþtir. Ölçekte birinci faktörde anksiyete belirtileri, ikinci faktörde depresyon belirtileri yer almaktadýr. ROC analizi sonucunda HAD ölçeðinin Türkçe formunun kesme noktalarý anksiyete alt ölçeði için 10, depresyon alt ölçeði için 7 olarak saptanmýþtýr. HAD ölçeði depresyon ve anksiyete belirtilerini tarama açýsýndan geçerli ve güvenilir bir ölçektir (Aydemir 1997). Ölçeðin araþtýrmada kullanýlabilmesi için yazardan izin alýnmýþtýr. Çalýþmanýn yürütülebilmesi için Celal Bayar Üniversitesi Týp Fakültesi Eðitim, Uygulama ve Araþtýrma Hastanesi'nden ilgili izinler alýnmýþ olup, araþtýrma süresince etik ilkelere uygun çalýþýlmýþtýr. Verilerin analizi SPSS for Windows version 10.0 istatistik programý ile yapýlmýþtýr. Ýstatistiksel analizlerinde ortalama, yüzde daðýlýmlarý, t testi, ANOVA ve korelasyon analizi kullanýlmýþtýr. BULGULAR Örneklemin yaþ ortalamasý 41.36±14.78 olup, büyük çoðunluðu (%64.3) kadýn hastalardýr. Araþtýrma grubunun sosyodemografik özellikleri Tablo 1'de verilmiþtir. Araþtýrmaya dahil edilen hastalarýn %62,0'sini (72 kiþi) ayaktan hastalar oluþturmaktadýr. Hastalarýn hastane yatma, kronik hastalýk durumlarý ve hastanede daha önce vücuduna her hangi bir iþlem (taný ve/veya tedavi amaçlý olarak uygulanan invaziv veya non-invaviz iþlemlerin tümü) deneyimi geçirme durumlarý incelendiðinde; %55.1'i daha önce hastaneye yatmýþ, %62.9'unun kronik bir hastalýðý yok, %49.1'i ise daha önce herhangi bir iþlem deneyimi geçirmemiþtir. Hastalarýn kaçýncý MR veya BT deneyimi olduðu sorulduðunda %44.8'inin ilk, %21.5'inin ikinci, %18.9'unun üçüncü, %14.6'sýnýn ise dört ve üzeri olduðu belirlenmiþtir. Ýþlem hakkýnda bilgi sahibi olma durumlarý sorulduðunda ise %32.7'si kýsmen, %37.0'si ise iþlem hakkýnda bilgi sahibi olmadýðýný belirtmiþtir. Araþtýrma grubunun hastane, taný ve/veya tedavi amacýyla uygulanan invaziv ve non-invaziv iþlem deneyimi, MR-BT deneyimi ile ilgili özelliklerinin daðýlýmý Tablo 2'de verilmiþtir. Tablo 1. Araþtýrma grubunun sosyodemografik özellikleri Özellikler Sayý % Cinsiyet Kadýn 74 64,3 Erkek 41 35,7 Yaþ 15-35 46 39,7 36-45 23 19,8 46-64 37 31,9 65 yaþ ve üzeri 10 8,6 Eðitim durumu Okuryazar deðil 6 5,2 Ýlkokul 36 31,0 Ortaokul 11 9,5 Lise 33 28,4 Fakülte\Yüksekokul 30 35,8 Medeni durum Evli 90 84,9 Bekar 16 15,1 Dul 10 8,6 Meslek Ýþçi 8 8,9 Memur 30 33,3 Serbest 21 23,3 Emekli 21 23,3 Ev hanýmý 10 11,1 Sosyal güvence Yok 5 4,8 SSK 23 21,9 Emekli sandýðý 64 61,0 Baðkur 7 6,7 Yeþil kart 6 5,7 Toplam 116 100 MR ve BT öncesi hastalarýn anksiyete ölçeði HAD ortalamasý 8.2±3.8 (en düþük=0, en yüksek=17) olarak bulunmuþtur. 10 kesme noktasýna göre örneklemin büyük çoðunluðu (%63.7) anksiyete 79

Karadeniz G, Tarhan S, Yanýkkerem E, Dedeli Ö, Kahraman E. Tablo 2. Araþtýrma grubunun hastane, invaziv veya non-invaziv bir iþlem deneyimi, MR ve BT ile ilgili özellikleri Özellik Sayý % Daha önce hastaneye yatma durumu Yatmýþ 64 55.1 Yatmamýþ 52 44.8 Kronik bir hastalýk varlýðý Var 43 37.0 Yok 73 62.9 Vücuduna herhangi bir iþlem deneyimi Var 59 45.6 Yok 57 49.1 MR veya BT'ye girme nedeni Taný 56 48.2 Kontrol 60 51.7 Kaçýncý MR veya BT 1. 52 44.8 2. 25 21.5 3. 22 18.9 4 ve üzeri 17 14.6 Ýþlem hakkýnda bilgi sahibi olma durumu Evet 35 30.1 Hayýr 43 37.0 Kýsmen 38 32.7 Toplam 116 100 yönünden risk altýnda olduðu görülmüþtür. Hastalarýn depresyon ölçeði HAD ortalamasý 7.3± 2.5 (en düþük= 0, en yüksek= 15) olarak belirlenmiþ ve 7 kesme noktasýna göre örneklemin %12.5'inin de depresyon yönünden risk altýnda olduðu belirlenmiþtir. Hastalarýn, cinsiyet (t=1.2 p>0.01), medeni durum (F=0.02 p>0.01), eðitim durumu (F=0.9 p>0.01), meslek (F=0.8 p>0.01), daha önce hastaneye yatma (t=0.6 p>0.01), vücuduna herhangi bir iþlem deneyimi (t=0.2 p>0.01), kronik bir hastalýðýn varlýðý (t=0,8 p>0,01), kaçýncý MR veya BT olduðu (F=0.7 p>0.01) ve iþlem hakkýnda bilgi sahibi olma durumlarýna (F=0.8 p>0.01) göre anksiyete ve depresyon HAD ölçeði puan ortalamalarý arasýnda anlamlý bir fark bulunamamýþtýr. Ancak taný amaçlý giren hastalarýn anksiyete HAD ölçeði puan ortalamasý (3.9±1.2) kontrol amaçlý giren hastalara (4.2±1.6) göre daha düþük olduðu görülmüþtür. Bu durumun da hastalar arasýnda istatistiksel olarak anlamlý bir fark yarattýðý bulunmuþtur (t=4.8±p<0.01). Ayrýca, anksiyete HAD ölçeði puan ortalamasý ve yaþ arasýnda negatif bir korelasyon bulunmaktadýr (r= -0.76 p<0.05). Hastalarýn BT veya MR öncesi ve sonrasý yaþam bulgularý deðerlendirildiðinde iþlem öncesi ve sonrasý vücut ýsýsý ve solunum deðerleri arasýnda istatistiksel olarak anlamlý fark bulunamamýþtýr. Ancak 80

Manyetik Rezonans ve Bilgisayarlý Tomografi Öncesi Hastalarda Anksiyete ve Depresyon Tablo 3. Araþtýrma grubunun BT veya MR öncesi ve sonrasý yaþam bulgularý ölçümlerinin karþýlaþtýrýlmasý Ýþlem Öncesi Ýþlem Sonrasý Ölçüm Ort±ss Ort±ss t p n Vücut sýcaklýðý (ºC) 36.22±0.65 36.22±0.57-0.03 >0.05 116 Nabýz (dakika) 78.69±1.17 76.52±1.15 2.80 <0.05 116 Solunum(dakika) 21.11±4.73 20.66±4.55 1.62 >0.05 116 Sistolik kan basýncý (mm Hg) 127.22±23.5 120.09±20.9 3.6 <0.01 116 Diyastolik kan basýncý (mm Hg) 75.87±12.2 74.73±13.3 1.9 <0.05 116 iþlem öncesi ve sonrasý sistolik ve diyastolik kan basýnçlarý ve nabýz deðerleri arasýnda istatistiksel olarak anlamlý fark olduðu görülmüþtür. Tablo 3'te MR veya BT öncesi ve sonrasý yaþam bulgularýnýn ölçümleri ve ilgili istatistiksel analiz sonuçlarý verilmiþtir. TARTIÞMA VE SONUÇ Fiziksel hastalýklarý nedeniyle hastanede yatan, invaziv veya non-invaziv iþlemler deneyimleyen hastalar endiþe ve korku yaþamakta, bu durum da anksiyete ve depresyon düzeylerini arttýrmaktadýr. Hastanede yatan hastalarýn %30-60'ýnda taný konulabilir psikiyatrik bozukluklar olduðu bildirilmiþtir. Yurt dýþýnda yapýlan bir baþka çalýþmada yatan hastalarýn %23'ünde anksiyete, %19'unda da depresyon saptanmýþtýr (Yazýcý ve ark. 2003a). Taný veya tedavi amaçlý uygulanan invaziv iþlemler uygulanan hastalarda anksiyet ve depresyonu inceleyen yurt dýþýndaki çalýþmalarda, diyaliz hastalarýnda depresyon prevalansýnýn %62, ülkemizde yapýlan çalýþmalarda ise %67.5 olduðu bildirilmektedir (Yazýcý ve ark. 2003b). Koroner anjiografi öncesi hastalarda anksiyete ve depresyonun incelendiði baþka bir çalýþmada hastalarýn %31.3'ünde anksiyete,%67.5'inde ise depresyon olduðu belirlenmiþtir (Karadeniz ve ark. 2005). Bu çalýþmada da MR ve BT öncesi hastalarýn büyük çoðunluðunun anksiyete ve depresyon yönünden risk altýnda olduðu tespit edilmiþtir. Hastalarýn, cinsiyet, medeni durum, eðitim durumu, meslek, daha önce hastaneye yatma, vücuduna herhangi bir iþlem deneyimi, kaçýncý MR veya BT olduðu, iþlem hakkýnda bilgi sahibi olma durumlarý, kronik hastalýk varlýðýnýn MR ve BT öncesi anksiyete ve depresyon düzeylerini etkilememesi hastalarýn demografik özelliklerinden baðýmsýz olarak iþlemin doðrudan kendisinin hastanýn anksiyete ve depresyon yaþamasýna neden olabileceðini düþündürmektedir. Öte yandan anksiyete yaþayan hasta birey oranýnýn depresyon yaþayan hasta oranýndan fazla olmasý, taný amaçlý giren hastalarýn anksiyete HAD ölçeði puan ortalamasý (3.9±1.2) kontrol amaçlý giren hastalara (4.2±1.6) göre daha düþük olmasý, bu durumun istatistiksel olarak anlamlý bir fark yaratmasýnýn da bu bulguyu desteklediði düþünülmektedir. Buna ilave olarak literatürde sadece anksiyete belirtileri depresif bozukluðun bir belirtisi olarak %60 ile %80 lere varan oranlarda görülebildiði belirtilmiþtir. Anksiyete HAD ölçeði puan ortalamasý ile yaþ arasýnda negatif bir korelasyon bulunmaktadýr (r= -0.76 p<0.05). Örneklemin yaþ ortalamasý incelendiðinde hasta grubunun genç ve orta yaþ bireylerden oluþtuðu görülmektedir. Ýstatistiksel olarak belirlenen negatif yönde korelasyon da yaþ azaldýkça hastalarýn anksiyete ve depresyon düzeylerinin arttýðýný göstermektedir. Genç bireylerin beden bütünlüðü ileri yaþtaki bireylere göre daha önemlidir. Benlik algýsýnýn tam olmasý için beden bütünlüklerinin de tam olmasý gerekmektedir. Hastanede uygulanan invaviz veya non-invaziv iþlemlerin birçoðu beden bütünlüðünü bozmaya yöneliktir. Buna ilave olarak ileri bir tetkik yöntemi ile önemli bir hastalýk tanýsý alma olasýlýðý da genç bireylerde anksiyete riskini arttýrdýðý þeklinde yorumlanabilir. Her iki durumun da, yaþ azaldýkça hastalarýn anksiyete düzeylerinin artmasýna ve istatistiksel olarak anlamlý, negatif yönde bir korelas- 81

Karadeniz G, Tarhan S, Yanýkkerem E, Dedeli Ö, Kahraman E. yon bulunmasýna neden olduðunu düþündürebilir. Diyaliz ve kemoterapi gibi invaziv yöntemlerle tedavi edilen hastalarda anksiyete ve depresyonu inceleyen çalýþmalar, anksiyete ve depresyon HAD ölçeðinden alýnan puan ortalamalarýnýn demografik deðiþkenlere göre anlamlý farklar oluþturmadýðý belirtilmiþtir (Çelik ve Acar 2007, Özgür ve ark. 2003, Beser-Gördeles ve Öz 2003). Yazýcý ve ark.'nýn (2003) çalýþmasýnda yaþ ile HAD depresyon alt ölçek puaný arasýnda pozitif yönde bir korelasyon olduðu, yaþ arttýkça hastalarýn depresyon düzeyinin arttýðý belirtilmiþtir (Yazýcý ve ark. 2003b). Hastalarýn yaþadýðý stres durumu içerisinde anksiyete ve depresyon kombinasyonu hastanýn fiziksel ve psikolojik durumunu etkileyerek psikofizyolojik strese tepki oluþmasýna neden olmaktadýr. Bu durumda otonom sinir sisteminin aktivasyonu, hipotalamik-pituter-adrenal bezlerin uyarýmý bireylerde bazý fiziksel ve fizyolojik yanýtlara neden olmakta ve anksiyetenin objektif olarak da deðerlendirilebilmesini saðlamaktadýr (Akdemir ve Birol 2005, Çakýrcalý 2000, Fellahoðlu 1996, Öztürk 1997). Hastalarýn MR ve BT öncesi ve sonrasýnda yaþam bulgularý deðerlendirildiðinde kan basýncý ve nabzýn iþlem öncesinde daha yüksek deðerlere sahip olduðu görülmüþtür. Bu durum, hastalarýn büyük çoðunluðunun anksiyete yaþadýðý bulgusunu da desteklemektedir. Hastalarýn kan basýncý ve nabýz deðerleri iþlem sonrasýnda daha düþük olduðu için deðerler arasýnda istatistiksel olarak anlamlý fark yarattýðý düþünülmektedir. Koroner anjiografi öncesi ve sonrasý hastalarda anksiyete ve depresyon düzeyini inceleyen bir çalýþmada hastalarýn anjio öncesi ve sonrasý vücut ýsýsý ve nabýz deðerleri arasýnda istatistiksel olarak anlamlý bir fark olduðu bildirilmiþtir. Kan basýncý deðerlerinin de iþlem öncesinde daha yüksek olduðuna dikkat çekilmiþtir. Bireylerin genel olarak hastalýða gösterdikleri en belirgin tepki sýrasý ile anksiyete, korku ve paniktir. Bu tepkilerin hasta iyileþmesinde ve davranýþlarý üzerinde etkili olduðu gösterilmiþtir. Hastalarda gerginlik, öfke, baðýmlýlýk, çaresizlik duygularý da gözlenebilmektedir. Bireyin hastalýða gösterdiði anksiyete ve depresyon gibi tepkiler, onun hastalýkla baþ etme biçimini ve gücünü doðrudan etkilemektedir. Hastalar, hastaneye yatmanýn stresi oluþtuðunda ve daha fazla tehdit hissettiklerinde (ileri tetkik, cerrahi giriþim gibi) normal baþ etme yeteneklerini kullanmakta güçlük çekmektedirler (Kayahan ve Sertbaþ 2007). Bu çalýþmadan elde edilen bulgular, MR ve BT gibi, hastalarýn ileri tetkik olarak algýladýklarý endiþe ve korku yaratan taný iþlemlerine giren bireylerin anksiyete ve depresyon açýsýndan risk altýnda olduðunu göstermiþtir. Hastalarla taný koydurucu psikiyatrik görüþmelerin yapýlmamýþ olmasý, týbbi taný veya hasta þiddetinin deðerlendirilmemiþ olmasý çalýþmanýn kýsýtlýlýklarý arasýnda sayýlabilir. Hasta grubunda anksiyete ve depresyon oranýnýn yüksek bulunmasý hastalarýn psikososyal desteðe gereksinimleri olduðunu düþündürmektedir. Bireylerin hastaneye geliþ nedenleri, iþlemleri veya tanýlarý ne olursa olsun hekim ve hemþirelerin hastalarýn anlayabilecekleri bir dille uygulanan taný ve/veya tedavi iþlemleri, tanýlarý hakkýnda bireyleri bilgilendirilmesi, daha fazla zaman ayrýlarak korku ve endiþeleri hakkýnda soru sormalarýna izin vermesi, hastanýn bedensel ve ruhsal olarak hastane ortamýna ve taný ve/veya tedavi iþlemlerine hazýrlanmasý ile bireylerdeki anksiyete ve depresif sempatolojinin azaltýlmasýnýn mümkün olacaðý düþünülmektedir. Buna ilave olarak ayaktan veya yatan hastalarýn yaygýn görülen psikiyatrik hastalýklarýn tanýlanabilmesi açýsýndan psikiyatri ekibi tarafýndan da deðerlendirilmesi önerilmektedir. Yazýþma adresi: Özden Dedeli, Celal Bayar Üniversitesi Manisa Saðlýk Yüksekokulu, Manisa, ozdendedeli@yahoo.co.uk Akdemir N, Birol L (2005) Ýç hastalýklarý ve hemþirelik bakýmý 2. Baský, Ankara, Sistem Ofset, 141-153. Çakýrcalý E (2000) Hasta bakýmý ve tedavisinde temel ilke ve uygulamalar, 3. Baský, Ýzmir, Güven & Nobel Týp Kitabevleri, s.2-5. KAYNAKLAR Fellahoðlu Z (1996) Akýl saðlýðý ve psikiyatri hemþireliði. Muðla, Ýnþirah Sahaf & Kitabevi, s.15-20. Öztürk MO (1997) Ruh saðlýðý ve bozukluklarý 7. Basým Ankara, Hekimler Yayýn Birliði, s.261-293. Yazýcý K, Tot Þ, Yazýcý A ve ark. (2003) Bedensel hastalýðý olan 82

Manyetik Rezonans ve Bilgisayarlý Tomografi Öncesi Hastalarda Anksiyete ve Depresyon kiþiler arasýnda psikiyatrik yardýma ihtiyacý olanlar tanýnabiliyor mu? Klinik Psikiyatri, 6:27-31. Yazýcý K, Tot Þ, Yazýcý A ve ark. (2003) Hastanede yatan týbbi hastalarda anksiyete ve depresyon düzeyleri ile sosyodemografik faktörlerin iliþkisi. Yeni Symposium, 41:120-124. Karadeniz G, Altýparmak S, Aydemir Ö ve ark. (2005) Koroner anjiografi öncesi anksiyete ve depresyon. 3P Dergisi, 13:43-47. Aydemir Ö (1997) Hastane anksiyete ve depresyon ölçeði Türkçe formunun geçerlilik ve güvenilirlik çalýþmasý Türk Psikiyatri Dergisi, 8(4):280-287. http://lokman.cu.edu.tr/psikiyatri/ltamam/sunum/2005_ank siy%c3%b6z%20depresyon.pdf (set:07/07/2008). Çelik HC, Acar T (2007) Kronik hemodiyaliz hastalarýnda depresyon ve anksiyete düzeylerinin çeþitli deðiþkenlere göre incelenmesi. Fýrat Týp Dergisi, 12:23-27. Özgür B, Kürþat S, Aydemir A (2003) Hemodiyaliz hastalarýnda yaþam kalitesi ile anksiyete ve depresyon düzeyleri yönünden deðerlendirilmesi. Türk Nefroloji Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi, 12:113-116. Beser-Gördeles N, Öz F (2003) Kemoterapi alan lenfomalý hastalarýn anksiyete-depresyon düzeyleri ve yaþam kalitesi. C.Ü. Hemþirelik Yüksekokulu Dergisi, 7:47-58. Kayahan M, Sertbaþ G (2007) Dahili ve cerrahi kliniklerinde yatan hastalarda anksiyete-depresyon düzeyleri ve stresle baþa çýkma tarzlarý arasýndaki iliþki. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 8:113-120. 83