TÜRKİYE TRİKOTAJ SEKTÖRÜ VE GELİŞİMİ



Benzer belgeler
2010 YILI HAZIR GĠYĠM SEKTÖRÜNDE GELĠġMELER VE SEKTÖRÜN 2023 YILI HEDEFLERĠ

Tekstil-Hazır Giyim Gülay Dincel TSKB Ekonomik Araştırmalar Kasım 2014

CAM SANAYİİ. Hazırlayan Birsen YILMAZ T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

TÜRKİYE DIŞ TİCARETİNDEN İZMİR İN ALDIĞI PAYIN ANALİZİ

TEKSTİL MAKİNALARI. Hazırlayan Hasan KÖSE T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

Ayakkabı Sektör Profili

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

MOBİLYA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ

KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ

TÜRKİYE'NİN KONFEKSİYON YAN SANAYİ

TÜRK DERİ VE DERİ MAMÜLLERİ SEKTÖRÜ

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

TÜRK TEKSTİL SEKTÖRÜ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU

T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü Ankara

TEKSTİL VE HAZIR GİYİM ÜRÜNLERİ İTHALATINA UYGULANAN KORUNMA ÖNLEMLERİ 2 YILLIK DEĞERLENDİRME

TEKSTİL VE HAMMADDELERİ SEKTÖRÜ 2015 YILI ŞUBAT AYI İHRACAT PERFORMANSI. Genel ve Sanayi İhracatında Tekstil ve Hammaddeleri Sektörünün Payı

HİDROLİK PNÖMATİK SEKTÖRÜ NOTU

TÜRK PERAKENDE SEKTÖRÜ VE BEKLENTİLERİMİZ

TEKSTİL İMALATI SANAYİ SEKTÖR RAPORU

SERAMİK SANAYİİ. Hazırlayan Birsen YILMAZ T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

2016 YILI İPLİK İHRACAT İTHALAT RAPORU

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

plastik sanayi PLASTİK SEKTÖR TÜRKİYE DEĞERLENDİRMESİ VE 2014 BEKLENTİLERİ 6 AYLIK Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

İçindekiler 1.DÜNYA HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ Dünya Ticareti Türkiye Hazır Giyim Sektörü Türkiye nin Dış Ticaret

Aralık Tekstil ve Hammaddeleri Sektörü 2014 Ocak-Kasım Dönemi İhracat Bilgi Notu. Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği

Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

Kaynak : CIA World Factbook

ÖRME KONFEKSİYON KÜMESİ

Bebek Hazır Giyim Sektörü Dış Ticaret İstatistikleri Raporu

EKONOMİ BAKANLIĞI Türkiye Ekonomisi ve Tekstil ve Konfeksiyon Sektörü

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

TÜRKİYE DE TEKNİK TEKSTİL SÜRECİ

TÜRKİYE. PLASTİK AMBALAJ SEKTÖRÜ 2010 YILI DEĞERLENDİRMESİ ve 2011 YILI BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci Genel Müdür

TÜRKİYE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU / 9 Ay PAGEV

BASIN TANITIMI TÜRKİYE DE BÜYÜMENİN KISITLARI: BİR ÖNCELİKLENDİRME ÇALIŞMASI

DÜNYA MOBİLYA İHRACATI

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

ETİYOPYA ÜLKE RAPORU [Type the document subtitle]

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

TÜRKİYE DE FİKRİ MÜLKİYET HAKLARININ KORUNMASI : ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIMLARA ETKİLER RAPORU

DİYARAKIR DIŞ TİCARETİ 2014

EV TEKSTİLİ SEKTÖRÜ RAPORU

DOĞRUDAN YABANCI YATIRIM

MOTOSİKLET İTHALATINDA UYGULANMAKTA OLAN KORUNMA ÖNLEMİNİN UZATILMASINA YÖNELİK BAŞVURUNUN GİZLİ OLMAYAN ÖZETİ

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

TAŞOCAKÇILIĞI *BU RAPOR KAYNAKÇADA BELİRTİLEN GÖSTERGELERDEN VE YAYINLARDAN DERLENMİŞTİR.

MARKA EKONOMİSİ. İtalya, İspanya örnekleri ve Türkiye için değerlendirme

AVRUPA BİRLİĞİ OTOMOTİV SEKTÖRÜ

Güvenlik: Öğrenciler uygulama sırasında kesici, delici, kimyasal zarar verici aletleri kullanırken dikkat etmeleri konusunda uyarılır.

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2014 YILI MART AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

Trakya Kalkınma Ajansı. İhracat Planı Hazırlanması Süreci

TÜRKİYE İŞ ve İNŞAAT MAKİNALARI ALT SEKTÖRÜ

Tekstil ve Makine Sektörüne Genel Bir Bakış

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 EYLÜL AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi

KÜRESEL OTOMOTİV OEM BOYALARI PAZARI. Bosad Genel Sekreterliği

DÖKÜM VE DÖVME ÜRÜNLERĠ DEĞERLENDĠRME NOTU (MART 2009)

HAZİRAN 2016 Gebze Ticaret Odası Ticaret Bölümü

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye

TEKNİK TEKSTİL SEKTÖRÜNE İLİŞKİN GÜNCEL BİLGİLER

DIŞ TİCARET BEKLENTİ ANKETİ ÇEYREĞİNE İLİŞKİN BEKLENTİLER

ÇELİK BORU SEKTÖR RAPORU (2017) ÇELİK BORU İMALATÇILARI DERNEĞİ

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2014 YILI EKİM AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

BOZDAĞ ENDÜSTRİYEL ÜRÜNLER VE DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ.

Ocak Tekstil ve Hammaddeleri Sektörü 2014 Ocak Aralık Dönemi İhracat Bilgi Notu. Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği

TÜRKİYE. PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU 2015 / 8 Ay PAGEV

ÖNSÖZ. Prof. Dr. Fatma ÇEKEN Temmuz 2004 III

İNGİLTERE ÜLKE RAPORU

TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM

KABLO VE TELLER. Hazırlayan Tolga TAYLAN T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

2015 AĞUSTOS DIŞ TİCARET BÜLTENİ 30 Eylül 2015

yılları arası Tekstil Makineleri Yatırım Durumu

31 Mart - 3 Nisan. 2.Uluslararası Moda, Tekstil & Aksesuarları Fuarı Kazablanka / Fas

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE BOYA SEKTÖRÜ

SEKTÖRÜN TANIMI TÜRKİYE TEMİZLİK MADDELERİ SEKTÖRÜ

plastik sanayi MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU / 6 AY PLASTİK İŞLEME TÜRKİYE Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Plastik Sanayicileri Derneği

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU MART 2018 İTKİB HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ

Elektronik ticaret e-ticaret

ELEKTRONİK SANAYİ. Hazırlayan Tolga TAYLAN T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

ÇELİK BORU SEKTÖR RAPORU (2017)

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

TÜRKİYE. PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU 2015 / 6 Ay PAGEV

TÜRKİYE VE İZMİR İN OCAK-MART 2015 İHRACAT RAKAMLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖR RAPORU

MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 11 Eylül 2015

ALAN ARAŞTIRMASI II. Oda Raporu

Transkript:

İSTANBUL TİCARET ODASI YAYIN NO: 2002-19 TÜRKİYE TRİKOTAJ SEKTÖRÜ VE GELİŞİMİ Hazırlayan : Dr. ilkay AKÇALI Haziran 2002 İSTANBUL

Bu eserin tüm telif hakları İstanbul Ticaret Odası'na (İTO) aittir. İTO'nun ve yazarının ismi kaydedilmek koşuluyla yayından alıntı yapmak mümkündür. Ancak, İTO'nun yazılı izni olmadan yayının tamamı veya bir bölümü kopyalanamaz, çoğaltılamaz, ticari amaçlarla kullanılamaz. Haziran 2002 İTO - İstanbul ISBN-975-512-638-4 İTO yayınları için aynntılı bilgi Etüt ve Araştırma Şubesi Ticari Dokümantasyon Servis'nden edinilebilir. Tel : (212) 455 63 29 Faks : (212) 512 06 41-513 88 2 E. Posta : dokumantasyon@tr-ito.com İstanbulNet Bilgisayar Yayıncılık Turizm Seyahat Gıda ve İthalat İhracat San. Tic. Ltd. Şti. Tel: (212) 516 55 28-516 49 17-518 37 30 Faks:(212) 516 54 87 E-Posta: info@istanbulnet.net

ÖNSÖZ Son yıllarda örme sanayi dünya tekstil pazarlarında daha da önemli bir yer edinmiş bulunmaktadır. Tekstil sektörü içerisinde de örme mamullerin kullanımı çok geniş bir alana yayılmıştır. Örme sanayinin en önemli bir kolu olan triko örme sektörü de teknolojik gelişmelerden son derece olumlu bir şekilde etkilenmiş ve önemli bir gelişim göstermiştir. Dünyadaki ve sektördeki bu gelişmelere paralel olarak ülkemize de triko örme sektörü son 10-15 yıl içinde büyük bir atılım gerçekleşmiştir. Ülkemizde Triko (düz örme) sektörünün hızlı bir şekilde gelişmesine karşın bu alandaki gelişme ve yeniliklerin ayrıntılı bir şekilde ele alındığı kaynak çalışmaların ve yayınlann son derece sınırlı olduğu görülmektedir. Bulunan kitap ve dokümanlann da önemli bir kısmının yabancı dillerde hazırlanmış olması özellikle ülkemizde bu konuya ilgi duyanların bilgiye ulaşmasını daha zor hale getirmektedir. Bu sebeple Odamızca, sektörün gelişiminin ve de mevcut durumunun ele alındığı "Türkiye Trikotaj Sektörü ve Gelişimi" konulu araştırma gerçekleştirilmiştir. Düz örme sektörü ile hazırlanmış öncü yayınlardan birisi olma özelliğini taşıyan bu sektör çalışmasının üyelerimize ve ilgililere yararlı olması dileğiyle, araştırmayı Odamız Etüt ve Araştırma Şubesi Uzmanı Dr. İlkay Akçalı'ya teşekkür ederim. Prof.Dr. İsmail Özaslan Genel Sekreter

İÇİNDEKİLER Giriş 7 1.Ürün Tanımları ve Kapsamı 9 2.Sektörün Tarihsel Gelişimi 9 S.Dünyada Trikotaj Sektörü 21 3.1. Genel Pazar Bilgileri 21 3.1.1. Piyasanın Durumu 21 3.1.2. Tüketici Tercihleri 23 3.1.3. Piyasa İle İigili Geleceğe İlişkin Beklentiler 23 3.2. Üretim 24 3.2.1. Üretim Sistemleri ve Teknoloji 24 3.3. Ticaret Hacmi 26 4.Türkiye'de Trikotaj Sektörü 26 4.1. Sektör Profili 26 4.1.1. Üretim ve Satış 28 4.1.1.1. Üretim Sistemleri ve Teknoloji 31 4.1.1.2. Üretim Kapasitesi, Miktarı ve Değeri 32 4.1.2. Maliyetler. 33 4.1.3. Fiyatlar 34 4.1.4. İstihdam 34 4.1.5. Eğitim Faaliyetleri 34 4.1.6. Diğer Sektörlerle İlişkiler ve Sorunlar...36 4.1.7. Teşvikler 37 4.1.8. Verimlilik 38

5. Dış Ticaret 40 6. Yaşanan Yapısal ve Güncel Sorunlar, Beklentiler 43 7. Piyasa Yapısı ve Koşulları 44 7.1. Sektörel Hedefler ve Fırsatlar 44 7.2. Pazar Olanakları 45 8. Sonuç ve Değerlendirme 46 8.1. Geliştirme Stratejileri 47 8.2. Rekabet Stratejileri 49 EKLER 51 - Dünya' da Triko Örme Sektörü ile ilgili Okulların Olduğu Ülkeler 53 - Fuar ve Sergiler 54 - Trikotaj Terimler Sözlüğü 57 - Yararlı Adresler 60 - Kaynaklar 66

GİRİŞ Tekstil ve hazır giyim sektörü özellikle yeni endüstrileşmekte olan ülkelerin ihracata dayalı büyümede gösterdikleri başarının ana kaynağıdır. Gelişmiş ülkelerin sanayileşme yolunda kat ettikleri yol irdelen-, diğinde bugün gelinen noktanın başlangıcının tekstil ve hazır giyirh ürünleri sektöründe elde edilmiş olan başarılar olduğu görülmektedir. Hazır giyimde önemli bir payı olan triko imalatı önemli bir gelişme kaydetmiş, yeni teknolojiler ile üretimini arttırarak, gelişmenin bir parçası olmuştur. Triko ihracatı da bu payda önemli rol oynamış katma değeri yüksek ürün olan triko yarattığı bu pay ile ülke istihdamına da önemli katkıda bulunmuştur. Triko konfeksiyonunun daha uzun yıllar otomasyona geçemeyeceği görülmektedir ve bu sebepten dolayı insan emeğine dayalı üretim devam edecektir. Triko bu nedenle ülkemiz istihdamına en fazla katkısı olan sektörlerden biri olma özelliğini devam ettirecektir. Son yıllarda ekonomi politikalarına gittikçe artan bir şekilde hakim olan liberalizm" ve bunun yanısıra etkilerini gerek gelişmekte olan gerekse gelişmiş ülkeler üzerinde fazlası ile gösteren "küreselleşme" olgusu, dünya ticaretini her açıdan büyük değişikliklere uğratmıştır. Bu değişimin belirgin olduğu bir alan ise, tekstil ve konfeksiyon ürünlerinin uluslararası ticaretidir. Ülkemiz Cumhuriyetin ilk yıllarında tekstil ve konfeksiyon ithalatçısı iken, yapılan yatırımlar sonucu tekstil sektöründe 1950, hazır giyim sektöründe ise 1970 yılından itibaren ihracatçı konumuna ulaşmıştır. 1980'li yıllara gelindiğinde sektör bu yıllarda devreye giren ihracata dönük kalkınma modeliyle beraber önemli bir atılım göstermiş ve günümüzde toplam üretiminin yarısından fazlasını ihraç ederek, ihracatta %38.4'lük payı ile, ekonominin lokomotif sektörü haline gelmiştir^ www.dtm.gov.tr/ihr/madde/tekstil.htm

1. ÜRÜN TANIMLARI VE KAPSAMI Örme kumaş; iplikten oluşturulan ve ilmek adı verilen eğrisel kıvrımların yatay veya dikey yönde düzenlenerek birbirleri içinden geçirilmesi sonucunda oluşan tekstil yüzeyidir. Örmecilik, teknik bir ifade ile tek veya bir grup ipliğin örücü ve yardımcı elemanlar vasıtasıyla temel örgü elemanları haline getirilmesi, bunlar arasında da yan yana ve boylamasına bağlantılar oluşturması ile bir tekstil yüzeyi ve dokusu elde etme işlemidir.2 Triko; tek iplikli örme (atkı yönünde örme) prensibinde; iplik hareketli iğneler sabit sisteminde düz yataklı makinelerde üretilen örme kumaştır. Bir başka tanımla triko; tek iplik besleme ve yüzey oluşturma yöntemi ile elde edilen ürünlerdir. Ürün kapsamı ise; ağırlıklı olarak erkek, bayan, çocuk dış giyimi ve aksesuarlardır.3 Hazır giyim malları; Gümrük Giriş Tarife Cetvelinin 61. taşılında "örme giyim eşyası ve aksesuarları" olarak geçmekte olup triko giyim eşyaları ve aksesuarları bu fasıl içinde anılmaktadır. Ancak özellikle triko eşyaları diğer tekstil ürünlerinden ayıran ayrı istatistik numaraları bulunmamaktadır. 2. SEKTÖRÜN TARİHSEL GELİŞİMİ Örgü Makinelerinin Başlangıç Tarihçesi Düz örgü makinelerinin ortaya çıkmasından 300 yıl önce, 1588 senesinde hiçbir ön bilgisi olmayan rahip William Lee, karısının ev işlerinin kolaylaştırmak amacı ile basit aletler kullanarak dakikada 600 ilmek civarında örebilen bir örgü makinesi tezgahı yaparak mekanik örme sanayinin temel taşını oluşturmuştur. ^Doç. Dr. Cevza Candan, Düz Örme Teknolojisi, sf :2 ^Trisad Triko Örme Konfeksiyon Meslek Lisesi ders notları

Bu makine kancalı iğne ile donatılmış olup tek plaka örgü yapabilmekte idi. Bu kancalı iğne vasıtası ile teşkil edilmekte olan ilmek yapısının yanında 1856 yılında İngiliz Towasend, dilli iğneyi bularak yeni bir çağ açmıştır. Bu buluş, uzun zamandır bilinmekte olan kancalı iğnelerdeki baskı işlemini ortadan kaldırmış bu da çalışma mekanizmasını kolaylaştırarak el tezgahlarının süratlenmesini ve dolayısı ile maliyetlerin aşağıya çekilmesini sağlamıştır. Aynı zamanda düz örgü makinelerinin icadından önce el tezgahlarındaki tek plaka örgülerin yanında çift plaka el örgüsüne benzer örgü yapabilmek amacı ile bir makine icat edebilmenin araştırmaları yapılmıştır. 1857 yılında Chemmitz' li A. Eisenstuck, ilk defa çatı şeklinde çift plaka (iğne yatakları) olan örgü makinesinin patentini almış ancak kancalı iğne ve uygun olmayan iğne hareket çelikleri bu makinenin tutulmasını önlemiştir. Gelişmeler, Aiken tarafından bulunan makinenin de çok kısa bir zamanda kullanım sahası bulması ile devam etmiştir. 1863 yılında, Amerikalı mucit Isac William Lamb temel prensiplerini bugüne kadar koruyan ilk kullanılabilir örgü makinesini imal etmiştir. Bu makine de, bugünküne benzer bir çelik yapısı dilli iğnelere hareket vermekte idi. En eski Amerikan yassı örme makinesi 10

Rahip Lamb' m amacı, aynen dikiş makineleri gibi ailelerin kullanımına elverişli bir konstriksiyon meydana getirmekti. Böylece zor koşullarda çalışmakta olan göçmen aileler kendi elbise ihtiyaçlarını örebilir veya kendilerine bir gelecek temin edebilirlerdi. Bu makinede plakalar birbirine 45 lik bir açı ile çatı şeklinde durmaktaydı ve iğnelerin (Theodor Groz tarafından yapılan) ayakları üçgen şeklinde çelikler tarafından hareket ettirilmekteydi. a: İğneyi kaldıran b: İğneyi indiren Kilit içindel<i l<anal üçgeninin l<rol<isi Mekik tarafından getirilen iplik çelikler vasıtası ile yukarı kaldırılan iğnenin ağzına iplik verilmekte ve yine çelik vasıtası ile aşağıya çekilen iğne eski ilmeğin üzerinden kayması ile yeni ilmek oluşturmakta idi. Lamb daha sonra 1865 yılında makinesini daha da geliştirmiş 30 çeşit örgü ve tahmini 4000 ilmek dakikada örebilmeyi başarmıştır. Lamb patentlerini Fransa, İngiltere ve Belçika' da alarak ve Amerika' da iki fabrika kurmuştur. Aynı dönemde diğer sanayi şehirlerinde de örgü makinesi fabrikaları kurulmaya başlamıştır. Avrupa' da ilk fabrika (Dubied-Werke) Henri Eduard Dubied tarafından İsviçre' de kurulmuştur. 1867 Uluslararası Paris fuarında Lamb' m icat etmiş olduğu makine geliştirilmiş ve patenti alınmış olarak dikkatleri çekmiştir. Aynı yıl içinde Dubied Atölyeleri kendilerinin ilk makinelerini yapmış ve bu daha da geliştirilmiş olan makine çağın teknik şaheseri olarak adlandırılmıştır.

En eski Amerikan yassı örme makinesi, Ed. Dubied, Couvet/Scliweiz İlk makinelerin dar çalışma genişlikleri ile yapabilecekleri işler sınırlı idi ve çorap imalinden öteye gidemiyordu. Daha sonraları makine enleri genişledikçe ve değişik incelikte makineler imal edildikçe değişik büyüklüklerde ve desenlerde trikolar üretilmeye başlanmıştır. Almanya' da ilk örgü makinesini, Lamb sistemi ile (daha sonraları Irmscher&Co.Dresden olarak adlandırılan) Laue ve Timaeus yapmıştır. 70' li yılların başında 80' li yılların sonlarına kadar gelişmeler devam ederken umut verici gelişmeler makine kullanımını teşvik edici olmuştur. 0/ ' 3: m: Ortalayıcı İr: Kenar düzenleyici Lamb örme makinesinde örme kilidi 12

Yine aynı dönemlerde önemli düzeltmeler yapılmış 70' li yıllardan beri gelmekte olan orta üçgen çeliklere yandan ilave edilen sürgülerle çalışır veya çalışmaz pozisyonlara getirilerek torba örgüler üretilebilmiştir. Basit Ringel aparatın (mekik değiştirme tertibatı) bulunması ile makineler birçok şey yapabilir hale getirilmiş ve bu şekilde basit örgü tezgahı adım adım desenli örgü makinesine doğru geliştirilmiştir. Bu döneme kadar en önemli adım 1879 yılında Laue&Timaeus firması tarafından atılmıştır. Bunlar ilk defa değişik yükseklikte ayakları olan iğneleri yaparak ve özel çelik yapısı ile kısa ve uzun ayak iğneleri ayrı ayrı çalıştırarak yeni desen efektleri örebilmenin yolunu açmıştır. Uzun araştırmalardan sonra 1881 yılında 1*1 örgü başlangıcı ve lastik örebilme fikri gelişmiş ve böylece çelik yapısında yeni düzeltmelere gidilerek ayar çelikleri ilave edilmiştir. Kısa bir süre sonra da noppen çelikleri fikri doğmuş ve orta çeliğin tepe kısmı kesilerek inip çıkar hale getirilerek iğneler yukarıya yarım çıkar hale gelmiştir. İğne ağzına yeni ipliği aldıktan sonra geriye inerken eski ilmekte ağzında kaldığı için noppen örgü meydana gelmiştir. 80' li yılların ortalarında desenli örgü makineleri piyasaya çıkmıştır. Bunlar, istenilen iğneleri çalıştırarak desen yapabilen makinelerdi. İğnelerin seçimi Grosser firması tarafından bulunan Jacquard çubukları tarafından gerçekleştiriliyordu. Aynı dönemde yine ilk defa kasnaklar vasıtası ile (transmisyon) hareket ettirilen makineler yapılmıştır. Bu örmeye kolaylık getirmişti fakat artırma ve eksiltme (reglan) işlevi hala ancak el emeği ile yapılabilmekte idi. Ve artık üretilmekte olan örgü eşyalar dünya pazarlarında büyük bir rağbet görmekte ve sürekli bir talep artması ile karşı karşıya kalmakta idi. Bunun üzerine makine imalatçıları elle yapılan faaliyetlerde otomatikleşmenin yollarını aramaya başladılar.

Grosser firmasından elle çalıştırılan örme makinesi Jacquard-Strikmaschine Meydana gelen teknik problemlerin çözümünde yapılan araştırmaların çoğunun başarısızlıkla sonuçlandığı zamandan bu yana önemli bir adım ilk olarak 1886 yılında tekniker Albin Beyer' den gelmiştir. O zamana kadar çözümsüz kalan otomatik arttırma ve eksiltme problemlerini hallederek ilk reglan örgü makinesini imal etmiştir. Bu buluş örgü makinelerinin gelişmesinde yeni bir çağ açmıştır. Seyfert&Donner, Chemnitz firması bu buluşun patentini alarak kısa bir zaman sonra otomatik reglanlı örgü makinesi olan koton makinesini piyasaya çıkartmıştır. 1888 yılında firma Grosser ilk torba çelikli makineyi yapması, yaylı çeliklerle yan çeliklere de sahip bu makine ve benzer yapıdaki makineler için başlangıç olmuştur. Ekonomik açıdan çok daha uygundular.

/ 1 Transmisyon güç aktan mı ile işletilen yassı örme Heinrich Stoll&Co. makinesi, 1891 yılı düz örgü makineleri için çok önemli bir yıldı. Heinrich Stoll çok kullanışlı ve iyi çalışan Links/Links düz örgü makinesini yaptı. O zamana kadar bu tür makine imalatı için yapılan denemelerin en akıllısı idi. İlk Links/Links makine patenti 1866 yılında İngiliz W. Clay tarafından alınmış ve İngiliz J.S.Wells' in 1861 yılında bulduğu çift dilli iğneyi kullanılmıştı. Çeşitli makine imalatçıları da çift kancalı iğneler denemiştir. Bu iğnelerin dili ileri geri hareket sırasında sırasıyla iki kanca arasına yatarak çalışıyordu. Bu sırada Fransız Cazeneuf un aklına çatı şeklinde duran iğne yataklarını düz olarak karşılıklı yatırmak fikri geldi. Deneme aşamasında ortaya çıkan eksikler ve kusurlar cesaret kırıcı olmuş fakat Heinrich Stoll bu fikrin üzerine gitmiştir. O bunu daha da geliştirerek platin ve çelik sistemleri ile birleştirilmiş yepyeni bir Links/Links makinesi yapmıştır. Ve bu makinesinde çift kafalı (dilli) iğneleri kullanmıştır. Bu iğneler aktarma platinleri vasıtası ile ileri geri sürülerek daha rasyonel ve emniyetli bir şekilde çalışıyordu.

Trikotaj sanayinin talebi yüksek randımanlı Links/Links örgü örebilen makinelerdi. Stoll, 1893 Uluslararası Chicago fuarında ilk defa makinesini dünyaya açmış ve hemen alıcı kitlesi ile karşılaştırarak satış patlaması yapmıştır. Bu Stoll firmasının bugüne kadar sergilediği en yüksek performans ve başarı olmuştur. 1-4: Kenar ortalayıcı 5,6: Kener kilidi A,B: İndirilebilir, gömülebilir C1,D1: Yaylanan diller C2,D2: Doğrusal İlk hortum kilidi (G. F. Grosser, Markersdorf) 1892 yılında makine imalatçısı Henri I. Edouard Dubied çok önemli bir gelişme yapmıştır. İğne dillerini açmak için kullanılan çelik bıçakların yerine ilk defa at kılından yapılmış fırçalar kullanılmıştır. Bu şekilde hem dilleri açıp hem de dilin geride kalması sağlanıyordu. Böylece sık sık meydana gelen iğne kırılmaları da minimuma inmiş ve daha randımanlı üretim yapabilme olanağı doğmuştur. Keza firma Dubied 1895' de yaylanabilir torba çeliklerini imal etmiştir. Bu çelik yapısı ile çok dar parçalarda torba örgü olarak örülebilir hale gelmiştir. Çünkü çelikleri açıp kapamak için kafanın örgü kena-

rindan tamamen çıkmasma gerek kalmıyordu. Daha sonra bu torba çeliklerini noppen çelikleri ile beraber kombine edebilme çalışmaları başlamıştır. Ve bu çalışmaların verdiği ilk sonuç, meydana çıkan çelik yapısının o zaman için hatırı sayılır bir buluş olarak görülmesiydi. Bu çelik yapısı ile artık örgü makinelerinde lastik, Fang, Selanik, Tek Plaka, Torba gibi her türlü desen örülebilir hale gelmiştir. İlave sürgülerle beraber çeliklere istenildiği gibi hareket verilebildiği için bugün anladığımız manada etek başlangıcı yapabildiğimiz kazak örülebilen el makineleri meydana geldi. İlk son/son örme makinesi H. Stoll&Co. firmasından

Kombine edilmiş yakalama ve hortum ve kenar kilidi, G. F. Grosser Adı geçen ve geçmeyen bu tür buluşlar sayesinde devamlı bir gelişme örgü fonksiyonlarının giderek otomatikleşmesine sebep olmuş ve ilk olarak 1912 yılında papkarton kumandalı mekanik makine imal edilmiştir.4 Mekanik ve Elektronik Gelişmeler 2. Dünya Savaşı'ndan sonra mekanik ve elektronik sektöründeki gelişmeler örme sektörüne de etkide bulunmuştur. 1946'dan sonra Mayer&Cie firmasının icat ettiği Renalit tekniği sayesinde düz örgülü malların üretim hızlarında artış yaşanmıştır. 1990'lı yıllarda örgü makinelerinde en büyük gelişme tamamen elektronik kontrollü makinelerdir. Günümüzde örme makineleri ile üretimin her aşamasında "^Maschen Industrie, April 1997, s.256-259

elektronik olarak meydana gelebilecek hataların önüne geçilmesi sağlanmaktadır. Makine sektöründeki lider firmalardan biri olan Stoll firmasının son dönemde ürettiği CMS 340TC modeli elektronik makinelerin gelişimini gösteren iyi bir örnektir.

Türkiye' dekî Gelişmeler Ülkemizdeki tarihsel gelişime bakıldığında ise; triko 1920'li yıllarda Halil Karaca ile başladığı ve bu yılların ilk yarısından itibaren belirli sayıda girişimcinin teşebbüsleri ile trikonun temeli atmış olduğu görülmektedir. 50'li yıllarla birlikte ülkemizde endüstrinin ve dolayısıyla imalat sektörünün de önemi anlaşıldıktan sonra triko tesisleri de hızla yayılmaya başlanmış ve fabrikasyon üretime geçilerek Türkiye ihracatının önemli bir kısmı sağlanmıştır. El makineleri ile başlayan bu sanayi dalı 60'lı yıllann ikinci yarısından itibaren daha da hızlanarak otomatik makinelerle gelişmesine devam etmiştir. Bu arada 1961 senesinde ilk triko ürünü Hayrettin Karaca tarafından ihraç edilmiştir. 1964 senesinde Türkiye'nin toplam ihracatı 400.000$ iken bunun yaklaşık 300,000$' nı örme mamulleri ile Karaca Triko gerçekleştirmiştir. 80'li yıllara gelindiğinde uygulanan politikalar sayesinde Türk girişimcisinin vizyonu değişmiş ve buna bağlı olarak da hazır giyimcilerin önemli bir bölümü ihracat hamlesine girişmiştir. Hükümetlerin uyguladığı teşvik politikaları ile de Triko sektörü en son teknolojiye sahip makineler ile üretime geçti ve bugün geldiğimiz noktada görüldüğü üzere triko sanayimiz dünyanın en gelişmiş teknolojisine sahip olan bir sektör haline gelmiştir. Hatta dünyanın bir numaralı triko üreticisi olan İtalya'nın dahi teknoloji bazında önüne geçilerek dünyanın başta gelen üreticilerinden biri olunmuştur.^ Modern örme teknolojisi performans ve desenlendirme olanaklarının artışı, kurma ve çalıştırma zamanlarında azalma ve de çok yönlü kullanıma elverişli makineler üretebilmek için çalışmaktadır. Son otuz yılda triko sektöründeki hızlı gelişmenin örme teknolojisine de yansıması ile birlikte makine donanımlarında bir dizi yenilikler ortaya çıkmıştır. Çeşitli otomatik kontrol ve güvenlik donanımlarının yanı sıra ikaz sistemleri hata payını azaltmış ve üretimin artmasına yol açmıştır. Optik okuyucular ve renk seçiciler sayesinde desenlendirme alanı- 5 Hedef Dergisi, Haziran 2000, sf:

na da giren elektronik, çok geniş desenlendirme kolaylığı ve çeşitliliği sağlamış, yüzey doku kalitesi yönünden de verimli ufuklar açmıştır. Bu şekilde örme sektörü, önceden beri dokuma sektörü ile rekabetine ek olarak şimdi kendi içinde ortaya çıkan yeni yöntemler arasındaki amansız çekişmeyle gelişmeye başlamıştır.^ 3. DÜNYADA TRİKOTAJ SEKTÖRÜ 3.1. GENEL PAZAR BİLGİLERİ 3.1.1. Piyasa Durumu Ürün teslim yeterliliği ve yeni ürünler artı puanlar getirmiştir. Üreticilerin yüzde 89' u koleksiyon hazırlama süreçlerine çok önem vermekte olup ve gösterdikleri yoğun çalışma periyotları sayesinde pazar payları yüzde 48'den yüzde 54'e yükselmiştir. Toplam cironun yaklaşık yüzde 30.9' u örme modasından elde edilmektedir. Küçük işletmelerin ciro içinde elde ettiği oran ise yüzde 40' lara varmaktadır (Bu rakamlar 2000 yılına aittir). Yapılan tahminlere göre, gelecekte küçük işletmelerin toplam ciro içindeki payı yüzde 32 olarak düşünülmektedir. Yapılan araştırmalarda cevap veren kişilerin yüzde 81'i durumun aynı seviyede kalacağı ve hatta biraz daha yükseleceği görüşündedir. Perakendecilerin satışları yüzde 34.7'yi bulurken, diğer alanlarda ise yüzde 40'lar seviyesinde gerçekleşmiştir. Tek parçalı ürünlerde oluşan ciro payı yüzde 34.7 iken, takım gi-. yimde ise bu oranın daha yüksek çıkması beklenmektedir. Elde edilen tecrübelere göre satışa sunulan tek parça trikolarda bir düşüş görülmektedir. Bayanlarda ürünlerin komple sunumları büyük bir trend oluşturmaktadır. ^ Doç. Dr. Cevza Candan, a.g.e, sf:5-7

Yaklaşık toplam cironun yüzde 30.9'u örme modasından elde edildiği ve küçük işletmelerin ciro içinde elde ettiği payın da yüzde 40' lara vardığı belirtilmişti. Gelecekte durumun daha da iyiye doğru yol alacağı umudu hakimdir. Bugünlerde, triko ürünlerin yüzde 68'i mağazalarda sergilenerek satışa sunulmaktadır, ancak geçen sene bu oran daha yüksekti. Mağaza işletmeleri yöneticilerinin yüzde 10'u, mağazalarını yüzde 16 oranında küçültmüştür. Satışlarda dükkanların büyük bir önem kaybettikleri bir gerçektir. İşletmelerin yüzde 43.5'i hala bir umutla yenilikler sayesinde dükkanlardaki durumun düzeltilebileceğini düşünmektedir. Bayan triko toptan satışlarında moda merkezlerinin payları daha çoktur. Fuarlar ise ikinci sırada gelmektedir. Perakendecilerin yüzde 96'sı satışı yüksek olan ürünlerin kısa zaman içinde tedarik edilmesini beklemektedir. Ancak sektör kısa zamanda ve en hızlı şekilde teslim tarihleri istemektedir. Geçen yıla göre satışlarda yüzde 8'lik bir artış vardır. Triko modasının gelişmesiyle beraber satışlarda ciddi patlamalar olmuştur ve bayanlar istediklerini bulmuştur. Triko ürünlerinin çalışma hayatı içinde kullanılabilmesi, talebi iyice artırmaktadır. Modern ipliklerin kullanımı, renklerin çeşitliliği ve ütü gerektirmeyen ürünlerin çokluğu pazarı iyice büyütmüştür. Yeni ürünlerin çoğunu büyük alışveriş merkezlerinden alan bayanlar, ürün çeşitliliğinin onları çektiğini belirtmektedir. Markalı ürünlerin durumu ise çok zordur, yapılan araştırmaya göre alışveriş yapan bayanların ancak yüzde ikisi belli markalardan alışveriş yapmaktadır. Yüzde 27'si kendilerinin zevkine göre istedikleri markalardan alışveriş yapmaktadır. Fiyatın ürün satışındaki önemi azımsanmayacak kadar çoktur. Ucuz ve kaliteli mallara yönelme ağırlıktadır.7 ^ Dünya Tekstil Dergisi, Temmuz 2001, sf: 38-40

3.1.2. Tüketici Tercihleri Geçmişe bir bakılacak olursa, yeni ipliklerin ve cesur renklerin pazarda her zaman yeri bulunmaktadır. Tasarımlarda yapılan değişiklikler ve yenilikler tüketicilerin beğenisini her zaman kazanmaktadır. İç pazarda son senelere kadar tek beden çalışılıyor olması sorun yaratıyor olsa da artık bedenli üretim de başlamıştır. Üreticilerin klasik ürünlere yönelik çalışmaları azalmaktadır. Müşteriler yeni iplik kalitesi, rahatlık ve yeni formların beklentisi içerisindedir. Yüksek gelirli insanlar, modern stil çözümleri aramaktadır. Yeni fikirler, renkler ve yeni formlar müşteri memnuniyetini sağlayıp pazar payını büyütmektedir. Ancak yazlık trikolardaki pazar payı çok düşüktür. Trikoların giyimde sağladığı yumuşaklık, rahatlık ve bakım kolaylığı çok önem kazanmıştır. 3.1.3. Piyasa İle İlgili Geleceğe İlişkin Beklentiler Bugün olduğu gibi gelecekte de triko giyimin revaçta olacağı tahmin edilmektedir. Sektör hep değişiklik ve yeniliklerin peşinde koşmakta olup yapılan yenilikler trikonun modada önemli bir yer edinmesine neden olmuştur. Pazarın alışveriş alışkanlığı yenilik ve moda üzerine kurulu bulunmaktadır. Gelecekte trikonun pazar payını koruyarak büyümesi beklenmektedir. Bu büyüme yeniliklerin ve çeşitliliğin artmasına bağlıdır. Pazarın sürekli hareket halinde olması bu sektöre büyük kazançlar sağlamaktadır. Artık üreticiler komple giyime ağırlık vermektedirler. Bu da şunu göstermektedir ki, triko konfeksiyondan aksesuara kadar çok geniş bir yelpazede büyüme gösterecektir.

Bu tür firmaların başarısı know-how yatırımlarına bağlıdır. Knowhow için yapılan yatırımların ve bilgi birikimlerinin bu yönde yararlar sağlayacağı kesindir. Ele alınan konuların çeşitliliği ve yatırım gücü rekabet ortamında ciddi anlamda etki sağlayacaktır. Koleksiyoncuların çeşitliliği ve yenilikçi etkileriyle pazarda yankılar yaratması mümkündür. İki yıl içinde pazarda oluşan beklenti bugün konumunu korumaktadır. Üreticiler iki yıl içinde yaptıkları olumlu çalışmalar sayesinde trikonun gelişimine büyük katkılar sağlamıştır. 3.2. ÜRETİM Elde kesin rakamlar bulunmamakla birlikte sektör temsilcilerinden mevcut üretim miktannın dağılımda alınan bilgilere göre; Çin' in ilk sırada yer aldığı daha sonra İtalya' nın ve üçüncü olarak da Türkiye' nin geldiği görülmektedir. 3.2.1. Üretim Sistemleri ve Teknolojileri Düz örme triko makinelerinin genel olarak sınıflandıniması şöyledir: El triko makineleri, Mekanik triko makineleri, Elektronik triko makineleri El triko makineleri; düz örme kumaşlan el ile iğne seçerek oluşturulan ilmek bağlantıları ile elde edilmesinde kullanılan makinelerdir. Mekanik triko makineleri; bir örgü yüzeyinin oluşturulması için, örgünün gerçekleştirilmesi amacıyla papkartondan aldığı komutla, motorun hareketi sonucu örgü oluşturmayı sağlayan makinelerdir. Elektronik triko makineleri; iğne seçimi ve diğer örgü makinelerinin bilgisayar komutlarıyla sağlayarak, örgü düzeyi oluşturan makinelerdir.

Tüm makinelerin işleyişi farklıdır. Fakat hepsindeki ortak sonuç bir örgü yüzeyinin oluşturulmasıdır. El triko makinelerinde adından da anlaşılacağı gibi her şey elle yapılmaktadır. İnsan gücü çok önemlidir. Çekim gücü olarak tarak tel ve ağırlık kullanılmaktadır. El ve iğne seçimi yapılır. İplik klavuzu vardır, bu klavuzdan iplik geçerek mekiğe ve oradan da iğnelere ulaşılır. İğnelere ulaşmasını sağlayan (kızak-semer) sistemidir. Diğer adı da kilit mekanizmasıdır. Üzerinde örgü düzeyinde oluşturulmasını sağlayan tüm çelik tertibatları bulunur ve tertibatların ayarlarını örgü ayarlarını ören kişi kendisi elle yapar. El triko makinesi tek sistemlidir. Mekanik triko makineleri ise; motor gücüyle papkarton denilen sistemle çalışır. El makinesinden farkı çekim gücü merdane sistemidir. Motor çalıştıkça, merdane döner ve kumaşın aşağıya doğru çekilmesini sağlar. Yapacağımız tüm ayarlar, papkarton üzerinden yapılır. Aynı anda birden fazla mekik kullanılır. Zamandan tasarruf edilir. Mekanik makinelerin sadece temel örgüleri yapan bazıları da değişik desenler yapabilir. Mekanik makinelerin yerini elektronik düz örme makinelerine bırakması 1970' li yıllarda olmuştur. Düz örme makineleri, üreticilere sonsuz desenlendirme olanakları yanında üretim sonrası konfeksiyon işlemlerini minimuma indiren ve hatta tamamen ortadan kaldıran biçimlendirme teknikleri de sunmuştur. Elektronik makinelerin gelişimine bakıldığında ise, 1970' li yıllarda iğne seçiminin elektronik olarak gerçekleştiği, ancak iğne ayarları ve mekik tulumbaları vuruşlu olarak çalışmaktığı görülmektedir. Ayar çeliklerine ve tulumbalara hareket, makinenin sağ ve solundaki manyetik kumandalı pimler tarafından iletilmektedir. 1980' li yıllarda ayar motorların kullanılmaya başlaması, vuruşlu sistemlerin yerini motorlara bırakmasına neden olmuştur. Tulumbalar manyetik olarak hareketlendirilmiş, ayar motorları yardımıyla modellerde çok fazla sayıda ayar kullanılma imkanı sağlanmıştır. 1980' li yıllann sonlarında ise ayar motorlann ve ana tahrikte paletli sistemlerin kullanılması kafanın (semer) kısa dönüş yapmasını mümkün kıl-

mış ve üretimde önemli artış sağlamıştır. 1990' lı yıllarda konfeksiyon maliyetini sıfıra indirmek amacı ile komple ürün çıkaran makinelerin yanında sistem sayıları arttırılarak birim zamanında daha çok üretim yapan çalışma genişliği yüksek elektronik triko makineleri de geliştirilmiştir. Elektronik makinelere örnek olarak Stoll CMS, Shima SEIKI, Universal gösterilebilir. 3.3. TİCARET HACMİ CCC-Custom Cooperation Council Nomenklatürü' dür. Ülkemizde dahil olmak üzere Avrupa Birliği Ülkelerinde kullanılmakta olan Harmonize Gümrük Tarifeleri Sisteminde söz konusu tarifeler 61. Fasılda yer almakta olan örme giyim eşyalarının hem düz makine hem de yuvarlak makine çıktılarını içermesi sebebi ile sadece triko ürünler ve aksesuarlar için ihracat ve de ithalat rakamlarından bahsedilememektedir. ABD' de ise farklı bir sistem olan SITC kullanılmaktadır. 4. TÜRKİYE'DE TRİKOTAJ SEKTÖRÜ 4.1. SEKTÖR PROFİLİ Türkiye'de tekstil üretim sektörünün gelişmişlik ve kapasite bakımından en büyük dalı örmedir. Türkiye'deki örme kumaş üretimi çoğunlukla küçük ve orta ölçekli kuruluşlar tarafından yapılmaktadır. Özellikle 1980'li yılların sonu ve 1990'lı yıllarda triko üretimi yapan kuruluşlarımız teknolojik alt yapılarını yatırımlar yaparak yükseltmiştir.^ Sektöre genel olarak bakıldığında elektronik makine kullanımı yaygınlaşmakta ve artma eğiliminde olduğu görülmektedir. Ancak bu makineleri kullanacak ve devamlı firma içi teknik desteği verecek vasıfta eleman bulunmaması bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Triko Sanayicileri Derneği (TRİSAD) ile T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü arasındaki işbirliği protokolü ile açılan okul triko örme ve konfeksiyon sanayine yönelik ara teknik eleman yetiştirmek üzere eğitimine devam etmektedir. ^Dokuma Örme Dergisi, Ekim 2000, sf:51

Sektörün, gelişimi 97' de Uzakdoğu krizi patlak verene dek devam etmiştir. Uzakdoğu krizi neticesinde bu ülkelerin aşırı fiyat kırmaları sonucunda ana alıcımız olan Avrupalı alıcılar bu ülkelere yönelmiştir. Peşinden gelen Rusya krizi de ihracat pazarımızın daralmasına neden olmuştur. Böylece, iç pazar sıkıntıları ile de sektör kriz dönemine girmiştir. Ancak Uzakdoğu' dan umduğunu bulamayan dış alıcılar tekrar Türkiye'ye dönmeye başlamıştır. Şu anda gelişmiş teknoloji sayesinde dış alıcının arzuladığı, değişken modaya ayak uydurabilen hızlı üretim gerçekleştirebilmektedir. Ayrıca yan sanayicilerimiz de trikotaj sektörüne aynı süratle destek verebilmektedir. Ülkemizin iplik üreticileri de güçlü konumları ile sektörün rekabet gücünü desteklemektedir ve en önemlisi de üretim maliyetleri makul seviyelerde bulunmaktadır. Sektörün bu artıları sayesinde şu anda 1 Milyar $'a yaklaşan triko ihracatının süratle artacağına inanılmaktadır. Sektörün en büyük sorunları arasında; Finansman ve enerji maliyetlerinin yüksekliği, Marka oluşturamama, Firmaların sermaye yapılannın güçsüz olması, Eğitilmiş teknik personel eksikliği, Organizasyon bozukluğu, Dünya standartlarının çok üstünde istihdam giderleri yer almaktadır. Sektörün sahip olduğu başlıca avantajlar ise; Yüksek teknoloji. Hızlı teslimat. Hedef pazarlara olan yakınlık, Geniş ürün yelpazesi, Tekstil ve terbiye sanayinin gelişmiş olması sayılabilir. Sektörün önemli bir özelliği de; Avrupa'da uygulamaya konan çevre ve sağlıkla ilgili düzenlemelere uyum sağlamış olmasıdır.

4.1.1. Üretim ve Satış Örme sanayi üretim ve satışları (milyar TL) Yıllar Üretim Satış Stok Değişim (%) 1998 85168 84513 0,77 1999 124870 131762-5,23 2000 192036 198052-3,04 2000* 85113 83297 2,18 2001* 146453 139793 4,76 *: Ocak-Mart Trikotaj Örme Sanayi Üretim (Milyar TL) 1998 1999 2000 2000* 2001* Yıllar -Üretim

Trikotaj Sanayi Satışlar (IVlilyar TL) 250000 200000 I 150000 I 100000 50000 O 1998 1999 2000 2000* Yıllar 2001* - Satış Trikotaj Sanayi Stok Değişimi Yıllar - stok değişimi *: Ocak-Mart Kaynak: DİE Öte yandan trikotaj sektöründe ağırlıklı olarak bavul ticaretinin sözkonusu olması sebebi ile DİE verileri sektörün gerçek rakamlarını yansıtamamaktadır.

İ5 CO S c E (O o 0) o o o O o o M O o o.1 O 1 S i 'E % O c ab. 'D 00 CJ) C\J 00 CM CM CM 00 "O < c in 00 S2 CJ) CD O o LO 00 "D < cû > N C UJ CM CD 00 LO CM CD 00 İn CD CD 00 evi c\ LO O) 00 LO CvJ CM > c il c "O CM 00 00 00 LO O CD 00 c in -l > C/) 03 N 03 > 03 N (D E i- c is E 03 O. I -û > 03 N 03 C 03 E 03 Û- i LU 00 LO ^1 5! c in 00 CM CM 5 c in -O > C/D Ü )D) b CJ) 03 00 c 03 i "N 03 JZ I o O s," CD CO Q ^

örme Sanayi Göstergeleri (%) Göstergeler 1999 2000 İthalatın Talebe oranı 57,2 79 İhracatın Üretime oranı 95,9 98 İthalatın İhracata oranı 5,7 7,8 Dokuma ve Giyim Sanayi İçindeki Yeri Talep 1,7 1,4 Üretim 14 11,8 İhracat 33,1 32,1 İthalat 4,7 5,6 Kaynak: DPT 4.1.1.1. Üretim Sistemleri ve Teknoloji Elektroniğin örme teknolojisinde efektif olarak kullanılması ile birlikte geliştirilen düz örme makineleri, üreticilere sonsuz desenlendirme olanakları yanında üretim sonrası konfeksiyon işlemlerini minimuma indiren ve hatta ortadan kaldıran biçimlendirme tekniklerini de sunmuştur. Düz örme teknolojisinde gelinen noktada karşılaşılan makineler başlıca; Stoll CMS model düz örme makineleri, Shima Seiki yeni nesil düz örme makineleri, Universal yeni nesil düz örme makineleri^, Ayrıca az da olsa toplamda yekun tutan farklı marka ve teknolojilere sahip makinelerde mevcuttur. Türkiye, dünyadaki en ileri teknolojiye sahip ülke konumunda bulunmaktadır. Bilindiği üzere makine numarası arttıkça örgünün kalınlığı azalmaktadır. Türkiye' de makine parkurları genelde 7-10 numara ^Doç. Dr. Cevza Candan, a.g.e, sf:63

makinelerden oluşmaktadır. En az rastlanılan makine parkuru 14 numara olmakla birlikte 3-5-12 numaralarda az bulunan makinelerdir. Türkiye' nin Örme Makineleri İthalatı^o Yıllar Örme Makinesi 1990 114 1991 105 1992 166 1993 182 1994 114 1995 232 1996 405 1997 308 1998 26 Kaynak: Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, Tekstil ve Giyim Sanayi, Özel İhtisas Komisyon Raporu 4,1.1.2. Üretim Kapasitesi, Miktarı ve Değeri Ülkemizde şu anda 6.000'i son teknolojiye sahip 10.000 civarında elektronik ve bir o kadar da mekanik makine bulunduğu tahmin edilmektedir. Bu da yaklaşık yıllık 250 milyon adet triko ürün üretim kapasitesi demektir ve yaklaşık 2,5-3 Milyar $ 'a tekabül eden bir katma değer sağlamaktadır. Fakat maalesef şu anda bu kapasitenin tamamı kullanılamamaktadır"'"'. Mevcut durumda ki kapasite kullanım oranının %70 olduğu tahmin edilmektedir. ^OSekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, Tekstil ve Giyim Sanayi, Özel İhtisas Komisyon Raporu, Ankara 2001,115 ''''Hedef Dergisi, Haziran 2000,

amakine Kapasiteleri Açısından: Düz örme sektöründe üretime yönelik kapasiteler açısmdan güncel bilgiler bulunmamaktadır. Makine ithalatı yapan firmaların ellerinde kısıtlı ve kendi çalışmalarını yansıtan doneler bulunmaktadır. Ancak resmi yeni makine ithalatının yanı sıra geçmiş 15 yılda girişi yapılan birçok makine sektör içerisinde bulunmaktadır. bjş Gücü Açısından Düz örmede kaliteli eleman, bir sorun olarak sektörün önünde bulunmaktadır. Halen sektörde çalışan elemanların niteliksel olarak bir analizi yapılamamıştır"'^. 4.1.2, Maliyetler Trikotaj sanayii üretim maliyetlerinin 2001 yılında meydana gelen devalüasyonun yarattığı ani artışlar sonucunda artık eskisi kadar düşük olmadığı ifade edilmektedir. Basic mallarda hammadde girişleri %50 iken değişik çalışmalarda farklı oranlarda gerçekleşmektedir. Ancak zaman içerisinde artacak olan refah seviyesi ile birlikte maliyetlerde de bir artış olması beklenmektedir. Bu problemi aşabilmek için uygulanması gereken çözümlerden biri, üretim tesislerinin Anadolu'ya, az gelişmiş bölgelere kaydırılmasıdır. İşletmeler iyi organize olamamaktan dolayı, düşük randıman ile çalışmaktadırlar. Süratle rantabıl olarak üretime geçebilmek için, bu konuda işletmecilerin eğitim almaları gerekmektedir. Öte yandan maliyetleri doğrudan etkileyen bir diğer nokta ise makinelerin çeşididir. Makineler elektronik ise, iplik maliyetleri ucuza gelmekte çünkü fire oranı düşmektedir. Makineler mekanik ise, iplik daha fazla kullanılmakta çünkü fire oranı artmaktadır. Ancak orta kalite bir malda ortalama maliyetler, makine farkı olmaksızın birbirini tutmaktadır. ''^Türkiye Düz Örgü İşletmelerinin Genel Profilinin İncelenmesi, İTÜ Tekstil Mühendisliği Bölümü, MÜ Tekstil Eğitim Bölümü, TRİSAD ve İTKİB, İstanbul, 2000.

Triko sektöründe her türlü gelişmenin yakından takip edilerek, kalitenin yakalanmasında, işverenler ve işçilerin eğitimi kaçınılmaz bir gerçektir. Özellikle maliyetlerin yükselme sebebi olarak genel tekstil bilgisinin eksikliği firmalarda tespit edilmiştir. 4.1.3. Fiyatlar Sektördeki fiyatların çok farklı oldukları ve çok geniş bir değişim aralığına sahip oldukları izlenmektedir. Ancak fiyatlarımızı Dünya fiyatları ile karşılaştırdığımız zaman Balkan Ülkelerinin, Eski Doğu Bloğu Ülkelerinin ve Kuzey Afrika Ülkelerinin bu konuda Türk üreticilere rakip çıkabileceği sonucu ortaya çıkmaktadır. Balkan ülkelerinde işçilik maliyetleri çok düşük olmakla birlikte nüfusun yaşlı olması sebebi ile eğitimleri son derece güç olmaktadır. 4.1.4. İstihdam Örme ürünleri imalat sanayinde istihdam (Nisan-Temmuz 50 ve daha fazla sayıda kişi çalıştıran işyerleri) Yıllar İşyeri Sayısı Çalışanlar Sayısı Üretimde Çalışanlar Sayısı Diğer İşlerde Çalışanlar Sayısı Toplam 1998 37 8650 1288 9938 1999 39 7766 1314 9080 2000 39 7876 1249 9125 2001 35 7396 1146 8542 Kaynak: DİE 4.1.5. Eğitim Faaiiyetleri Firmaların, kaliteli ürün üretmek için gerekli olan motivasyonu sağlaması, işletmelerdeki organizasyonların düzenli bir hale gelmesi için insan kaynakları bölümlerine gereken önemin ve eğitimin verilmesi gerekmektedir.

Sözkonusu eğitimi verecek olan kuruluşlardan ilki, Triko Sanayicileri Derneği ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında 1996 yılında yapılan protokol çerçevesinde kurulmuş olan Trisad Triko Örme Konfeksiyon Meslek Lisesi eğitim-öğretim programlarına İstanbul Zeytinburnu' nda devam etmektedir. Kurulan lisede trikotaj alanındaki öğrencilere, en son teknolojiyle eğitim görme olanağı sağlanmış olup bu girişimle, trikotaj alanına olan ilginin daha da artması beklenmektedir. Gaziantep' te ise, şehrin ekonomisinde önemli bir yeri olan trikotaj sektörü tarafından, sektörün ihtiyacı olan kaliteli elemanların yetiştirilmesine katkı sağlamak amacıyla Şahinbey Hacı Muzaffer Bakbak Kız Meslek Lisesinde Trikotaj Eğitim Merkezi açılmıştır. Bölüm öğretmenleri, Trikocular Sanayiciler Derneği desteğiyle açılan, Trisad Triko konfeksiyon meslek lisesinde genel triko konfeksiyondaki tüm disiplinlerde eğitim semineri almışlardır. Bu da Anadolu sektörü için atılan önemli bir adımdır. Gaziantep Valiliğinin himayesinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Gazi Trikotaj Meslek Grubu ve sektörde faaliyet gösteren firmalar tarafından da destek sağlanmıştır''^. Ayrıca ülke genelinde çeşitli meslek liselerinde triko ile ilgili bölümler yer almaktadır. Ancak bu okullardan mezun insan sayısı, sektörün ihtiyacına cevap verememektedir. Trikonun her aşamasının uzmanlık gerektirmesi, bu konuda acil önlemlerin alınmasını zorunlu kılmaktadır. Ayrıca; Bulgaristan, Romanya gibi ülkelerde Triko eğitimi konusunda yapılan çalışmalar dikkat çekicidir. Bu ülkelerde pilot bölge olarak seçilen yerlerde, triko sanayi bölgeleri ve çevresinde triko meslek liseleri kurularak hem gençlere istihdam sağlanmakta, hem de sektörün ihtiyacı karşılanmaktadır. Diğer taraftan öğrenciler derslerde aldıkları teorik bilgileri, pratikte uygulama şansına kavuşmaktadır. Mezun olan öğrenciler daha sonra triko firmalarında çalışma imkanı bulmaktadır. ^^http://www.yeniport.com/haber.asp?idno=:5602

Ancak; sadece teknik adam yetiştirmekle kalınmamalı, koleksiyonların satılması için, sektörün ihtiyacı olan tasarımcılara da eğitim verilmelidir. TRİSAD tarafından sektöre tasarımcı yetiştirmek için bir dizi etkinlik sürdürülmektedir. Bu amaçla ilk olarak 2000 yılında Mimar Sinan Üniversitesi'nden sekiz öğrenci sektörle birlikte hareket ederek, onlar için triko koleksiyonlarını yapmaya başlamıştır. Koleksiyonlar tamamlandıktan sonra tasarımcıları not verilerek ne kadar başarılı oldukları görülecektir. TRİSAD'ın bir başka projesi ise, Bakırköy'deki Kadın ve Çocuk Tutuklu Evi'ne kesimci ve kalıpçı yetiştirmek için yaygın öğretim vermektir. Amaç, oradaki kişilere meslek öğretmek ve topluma kazandırmaktır^"^. 4.1,6. Diğer Sektörlerle İlişkiler ve Sorunlar Sektörün yan sanayicileri olan iplikçiler, boya-baskıcılar, nakışçılar, aksesuarcılar ve konfeksiyon makinecileri triko sanayine destek vermektedir. Üretimin başlangıç noktası olan gerekli iplik siparişlerinin verilmesi aşamasında, iplikçilerle başlayan ilişkilerde istenmese de sorunlar yaşanmaktadır. Kısaca, verilen iplik siparişinin zamanında teslim edilememesi, istenen özelliklerde olmayan ipliklerin teslimatı olarak sayılabilecek olan sorunlar, triko üretimini baştan olumsuz etkilemektedir. Ancak, gene de güçlü konumları ile sektörün rekabet gücünü desteklemektedir. Boya-Baskı yan sanayi ile yaşanan sorunlarda ise en belirgin olarak ortaya çıkan istenen renklerin tutturulamaması, abraj yapması ve yıkama esnasında boyanın akması olarak sıralanabilir. Ayrıca boya ve numune iplik boyamalarında firmaların İstanbul dışına taşınması nedeni ile zorlanılmaktadır. Nakışçılar, sektörün bir diğer vazgeçilemez yan sanayini oluşturmaktadır. Özellikle, nakış esnasında makinenin iplik toplanması en belirgin sorundur. ^'^Dünya Tekstil Dergisi, Temmuz 2001

Aksesuarcılar dendiğinde ilk akla gelen düğmeci ve fermuarcılar olmaktadır. Burada ki en belirgin sorun ise başta rengin tutturulamaması ve kalitesiz-kötü dikiştir. Unutulmamalıdır ki aksesuarın uyumlu ve düzgün olması trikonun kalitesini doğrudan etkileyecektir. Yan sanayi ile ilişkilerin artması ve yan sanayiden alınan hizmetin kalitesi, nihai ürünün kalitesini doğrudan etkileyecektir. Üretilen her birim kalitesiz mal, maliyetlerin artmasına sebep olacaktır. Bu sebeple, yan sanayinin desteği şarttır ve desteklemeler sayesinde, sektördeki üretim maliyetlerinin makul seviyelere ulaşacağı beklenmektedir. Sektörün bu artıları sayesinde 1 Milyar dolara yaklaşan triko ihracatı artacaktır. Ancak artan refah seviyesi ile birlikte kaçınılmaz sonuç, maliyetlerin yükselmesidir. Buradaki sorun; eğitimli, teknolojiyi bilen kişilerin yetiştirilmesidir. 4.1.7. Teşvikler Yıllar İtibari İle Trikotaj Sektörüne Verilmiş Yatınm Teşvik Belgeleri Yıl Adet Toplam yatırım (milyon tl.) Sabit yatırım (milyon tl.) Döviz tahsisi (milyon $} Istihtam (kişi) 1990 42 497110 471663 51537 7122 1991 49 682887 587650 75805 8633 1992 65 2564025 2300209 76800 8114 1993 140 14631040 13749818 256670 18643 1994 65 13089846 12505663 111362 9935 1995 195 66824913 66482822 3950414 24892 1996 186 26085743 24456435 188620 7425 1997 231 39808180 39260401 174722 7130 1998* 178 44040318 43366148 120836 6154 1999** 21 22751717 22671717 45084 1298 2000*** 77 42856004 42856004 61614 1804 Toplam 1249 273831783 265708530 1558064 101150 Kaynak: T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Teşvik ve Uygulama Genel Müdürlüğü

* : İmalat Sanayine verilmiş olan teşvik sayısı 2472' dir. : İmalat Sanayine verilmiş olan teşvik sayısı 1601' dir. İmalat Sanayine verilmiş olan teşvik sayısı 2093' dür. İmalat sanayine verilen toplam teşviklerle sektörün aldığı teşvikler kıyaslandığında, sektörün teşviklerden yeterli derecede yararlanamadığı görülmektedir. 4.1.8. Verimlilik Her ne kadar Dolar ve Markın değer artışı ihracatçıyı olumlu etkileyecek gibi görünmekteyse de, bir tarafta iplik fiyatlarının ve diğer girdilerinin dövize endeksli olması, diğer taraftan yabancı alıcıların eski fiyatlarda indirim istemeleri üreticileri fiyat açısından zorlayacak gibi gözükmektedir. İç piyasadaki durgunluk ve kredi faizlerinin çok yüksek olması büyük bir handikap yaratmaktadır''^. Kaliteli ve uluslararası fiyatlardan dünya pazarlarında mal satabilmek, yani rekabet edebilirlik, küresel dünyada tartışmasız en önemli gündem konusudur. Rekabet gücü denince verimlilik ilk akla gelen unsurdur, verimlilik firmaların birim faktör maliyetleri ve fiyatları arasında önemli bir görev üstlendiğinden yeni pazarlar açılması, maliyetlerin asgariye indirilmesi, alt yapının güçlendirilmesinden de öncelikli bir rekabet faktörüdür. Tüm ülkelerde ekonomik büyümenin kaynağı verimlilik olduğundan genelde gelişmiş ülkelerde verimlilik son derece yüksektir; oysa Türkiye' nin genel verimliliğinin küresel mukayesesi için istihdam edilen kişi başına GSYİH' a bakıldığında 9538 US$ olan bu oranın (1997) Şili, Meksika, Macaristan, Çek Cumhuriyeti gibi orta gelişmiş ülkelerin gerisinde olduğu görülmektedir. Yüksek sanayileşme düzeyi olan ülkelerde; örneğin ABD veya Fransa' da ise genel verimlilik düzeyi Türkiye' nin 6 katı civarındadır. Ülke ekonomisi genelinde bakıldığında dünya piyasalarında başarılı olabilmek açısından verimliliği artırıcı teknolojik gelişmelerin üretim ''^Tekstil İşveren Dergisi, sayı:225. Mart 2001, sf.19

sistemlerine eklenmesi, toplam kalite yönetimine geçişin sağlanması, verimlilik esasına dayalı daha esnek üretim modellerinin düzenlenmesi ve eğitimde çok önemli çabalar kaydedilmesi gerektiği görülmektedir. Önemli olan verimlilik değil reel ücret haddi ile verimlilik ilişkisidir. Çin, Pakistan gibi reel ücret haddi düşük olan ülkeler ön plana çıkmaktadır. Burada reel ücret haddi dikkate alınırken işçinin katma değeri gözden kaçırılmamalıdır. Türkiye' de işgücü maliyetlerinin verimlilikten daha hızlı artması halinde dünya ihracat piyasalarında payının azalma tehlikesi artmaktadır. Sektör ücret, işgücü maliyeti artışları ve işgücü verimliliği artışlarında kritik bir konumda olduğundan, verimlilik düzeyinin arttırılmasına yönelik uygulamalara ve faaliyetlere özendirilmesi, verimlilik bilincinin sosyal taraflara benimsetilmesi küresel rekabet için büyük önem taşımaktadır"!^. Ülkelerin verimlilik, işgücü açısından rekabet gücü konumu Verim! İlik 150 ABD HOLl,.'V^^ DA ITAıA'A TRAKSÂ IWGlt.TEflE BEl.CİKA ALMANYA 15 20 25 işgücü maliyetleri US$/saat lötekstil İşveren Dergisi, sayı:225, Mart 2001, sf.29

5. DIŞ TİCARET Triko üretimine, ülkemiz koşullarında baktığımızda gelişmenin onbeş yıllık bir geçmişe sahip olduğunu görmekteyiz. Genel tekstil ihracatımız içerisinde, düz örme ürünlerinin payının %10 seviyelerinde olduğu tahmin edilmektedir. Bu oranın gerçek rakamlara oturtulması ve sektör niteliklerinin ortaya çıkarılması, sektörün geleceği açısından son derece önemlidir. Ancak mevcut olan gümrük mevzuatımızda 61 no' lu fasılda hazır giyim ve konfeksiyon malları içinde yer alan triko eşyalar ayn bir istatistik numarası ile izlenemediği için ihracat ve ithalat rakamlarımız bilinmemektedir. Bu da, gelişmekte olacak pazarları izleme şansımızı ortadan kaldırmaktadır. Tüm bunlara rağmen Trikotaj Hazır Giyim Sektörü içinde katma değeri yüksek olan bir alt sektördür. Triko üreticileri ile yapılan görüşmelerde, özellikle bazı komşu ülkelerle siyasi nedenlerden dolayı kapalı ticaret ağının üreticilerimizi zorladığı belirtilmekte, ancak bu konuda bazı gelişmelerin kaydedilmesi ile Suriye, İran, Irak, Ortadoğu ve Kuzey Afrika pazarları ile ticari ilişkilerin geliştirilmesinin hem Türkiye' nin hem de sektörün kazançlı çıkmasına yol açacağına inanılmaktadır. Üretimin yaklaşık %60'ı ihraç edilmekte %40'ı ise iç piyasada pazarlanmaktadır. İhracatımızın %70' i AB Ülkelerine ve Türk Cumhuriyetlerine yapılmakta olup ülke dağılımında en büyük pay Almanya'ya ait olmakla birlikte takiben Fransa, Avusturya, Rusya, Belçika ve Hollanda gelmektedir^^. Hazır giyim alanında Türkiye'nin en önemli rakipleri, özellikle düşük ihraç fiyatlarına sahip Uzakdoğu ülkeleridir. Özellikle, bu sektörde dünyanın en büyük ihracatçısı olan Çin, önemli bir rakibimiz olmakla birlikte, en önemli pazarımız olan AB'ye uzaklığı ve 2005 yılına kadar bu pazarda kotaya tabi olması Türkiye için bir avantajdır. Fakat, özel- ^^Dünya Tekstil Dergisi, Temmuz 2001

likle 2005 yılından sonra kotaların da kalkmasıyla dünya pazarlarında daha çetin bir rekabetin yaşanacağı muhakkak görünmektedir. Bu yüzden, Türkiye'nin kalite, teknolojik altyapı ve tasarım alanlarında üstünlük sağlaması şarttır. Dünyada, özellikle gelişmiş ülkelerde çevre, kalite, sağlık vb. alanlarda yaşanan gelişmelerin bir sonucu olarak bu konularla ilgili çeşitli düzenlemelere uygulamalara gidilmektedir"'^. îç pazarda talep daralması yaşayan sektör, dış pazarda da umduğunu bulamamıştır. Maliyetlerin yüksekliği, sektörün Çin başta olmak üzere Uzakdoğu ülkeleri ile fiyat rekabetini engellemektedir. Avrupalı triko üreticilerinin Bulgaristan, Romanya gibi Doğu Bloku ülkelerine yaptıkları yatırımlar da Türk üreticileri için tehlike oluşturmaktadır. Bulgaristan ve Romanya' nin ucuz işgücünün yanı sıra kalite konusunda da önemli hamleler yapması, bu ülkeleri düz mallarda avantajlı konuma getirmiştir. Türk sanayicilerinin, imalatı ve yatırımı Bulgaristan ve Romanya' ya yapmaları ileride yerli üreticinin gücünün ve pazarının kaybına sebep olacaktır. Tüm bu olumsuzluklara bir de Avrupa ülkelerinde yaşanan ekonomik daralma ve stok fazlası eklenince sektör ihracatı yerinde saymaya başlamıştır. Önemli iplik üretim tesislerine sahip olan Çin, makine yatınmları ile dikkat çekmektedir. Çin' in makine yatırımları yapması sonucunda maliyetlerinin artması, kısa vadede Türkiye' ye fiyat konusunda avantaj sağlayacak gibi gözükse de uzun vadede Türk Triko sektörünü önemli ölçüde tehdit edecektir. Türk triko sektörü Avrupa pazarından sonra, sektörün gözbebeği olan ABD' de ise siparişlere cevap vermekte zorlanmaktadır. Aslında, yıllık 14 milyon adet üretim kapasitesi ile, dünya genelinde ciddi bir kapasiteye sahip olan sektör, bu siparişleri karşılayabilecek alt yapıya sahiptir. Ancak, firmalann organize olamaması ve ortak çalışmalar yürütmemesi ABD' den gelen siparişlerin başka ülkelere kaçmasına neden olmaktadır. Uzakdoğu' da büyük siparişler, sektörel dış ticaretlerle karşılanmaktadır. Triko sektörü, mevcut sektörel dış ticaret şirketlerini daha verimli kullanmalıdır. Öte yandan sektörün finansman ve ^ 8http://www.igeme.org.tr/TUR/foyler/sanayi/giyim1.htm 41

sermaye sıkmtısı yaşaması, yeni pazar arayışlarına da engel olmaktadır. Ancak sektör temsilcileri, komşu ülkelerin değerlendirilmesi gerektiğini belirtmektedirler. Rusya ekonomisindeki düzelme, burada mağazacılığın ve perakendeciliğin gelişmesi, Rusya pazarını cazip hale getirmektedir. Sektör temsilcileri, Bulgaristan ve Romanya' da da perakendeciliğin gelişmesinin, bu ülkelerden gelen taleplerin artmasını sağlayabileceğini söylemektedirler. Yıllar İhracat Örme Eşya Giyim Eşyası Toplam İthalat Örme Eşya Giyim Eşyası Toplam 1998 191.620 4.233.921 4.425.541 88.201 117.880 206.081 1999 273.143 3.787.216 4.060.359 79.416 96.985 176.401 2000 210.046 3.692.455 3.902.501 88.008 111.921 199.929 2000* 106.273 1.910.389 2.016.658 39.989 44.979 84.968 2001* 118.661 1.817,576 1.936.237 35.222 42.737 77.959 (*) Ocak-Haziran Kaynak: DİE İTKÎP gümrük tarife istatistik pozisyonunda "kazak, süveter, yelek ve benzeri" adıyla anılan ihracat 2001 yılı Ocak-Ekim döneminde değerde 692 milyon dolar, miktarda ise 692 bin ton olarak gerçekleşmiştir. 2000 yılının Ocak-Ekim döneminde ise 44 bin tonluk ihracat karşılığında 680 milyon dolar gelir elde edilmiştir. 2001 yılının Ocak-Ekim döneminde ihracatın %50 si sektörün en büyük pazarı Almanyaya gerçekleştirilmiştir. Kazak, süveter, yelek ve benzeri ihracatında, dış ticaret firmalarının üstünlüğü göze çarpmaktadır.