CON S EI L D E KONSEYĐ

Benzer belgeler
CON S EI L D E KONSEYĐ

A V R U P A K O N S E Y Đ

CON S EI L D E KONSEYĐ

CON S EI L D E KONSEYĐ

CON S EI L D E KONSEYĐ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ BAKIR- TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:54916/00) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ STRAZBURG

ĐKĐNCĐ DAĐRE EYÜP KAYA TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 17582/04) STRAZBURG. 23 Eylül 2008

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ÖZGÜR RADYO-SES RADYO TELEVİZYON YAYIN YAPIM VE TANITIM A.Ş. - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 11369/03)

CON S EI L D E KONSEYĐ

A V R U P A K O N S E Y Đ OF EUROPE AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ÜÇÜNCÜ DAĐRE. Remzi BALCI/TÜRKĐYE (Başvuru no /01)

CON S EI L D E KONSEYĐ

CON S EI L D E KONSEYĐ

A V R U P A K O N S E Y Đ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ EMEK PARTİSİ VE ŞENOL- TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:39434/98) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ

AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. MEHMET MÜBAREK KÜÇÜK - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no:7035/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG.

CON S EI L D E KONSEYĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. Hasan Celal GÜZEL-TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:65849/01) NİHAİ KABULEDİLEBİLİRLİK KARARININ ÖZET ÇEVİRİSİ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARAMAN VE BEYAZIT - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 73739/01) KARAR STRAZBURG

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ MEHMET ÖZEL ve diğerleri - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no: 50913/99) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG.

YILDIRIM v. TÜRKĐYE KARARIN KISA ÖZETĐ

ĐKĐNCĐ DAĐRE FETHULLAH AKPULAT - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 22077/03) KARAR STRAZBURG. 15 Şubat 2011

A V R U P A K O N S E Y Đ OF EUROPE AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ DÖRDÜNCÜ DAĐRE. (Başvuru no /99) KARAR STRAZBURG.

A V R U P A K O N S E Y Đ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ AYDIN TATLAV - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:50692/99) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ STRAZBURG

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE BEK -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:23522/05) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

CON S EI L D E KONSEYĐ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ AYAZ VE DĐĞERLERĐ - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:11804/02) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE ADNAN ÖZDEMĐR -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:4574/06)

COU N CI L OF KONSEYĐ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAKAYA - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 11424/03) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

A V R U P A K O N S E Y Đ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARAR İNCELEMESİ. Özgür Radyo-Ses Radyo Türkiye Davası

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. KILIÇ VE EREN/TÜRKİYE (Başvuru no /07) KARAR STRAZBURG

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE ÇATAK TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 26718/05) KARAR STRAZBURG.

A V R U P A K O N S E Y Đ

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. İKİNCİ DAİRE KANAT ve BOZAN -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:13799/04)

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru No /07) KARAR STRAZBURG. 24 Eylül 2013

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. MEHMET YILDIZ vd.-türkiye DAVASI (Basvuru no:14155/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ

(Başvuru no: 42422/04, 2102/05, 18194/05, 18772/05, 33222/05, 36990/05 ve 37050/05) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ STRAZBURG.

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

CON S EI L D E KONSEYĐ

CON S EI L D E KONSEYĐ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ. ÇELĐK ve YILDIZ - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: / 99) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Đclal KARAKOCA ve Hüseyin KARAKOCA v. TÜRKĐYE (Başvuru no /11)

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ KADRĐYE YILDIZ VE DĐĞERLERĐ- TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 73016/01)

heyetine cevap vermekten kaçınarak 3 Şubat, 7 Nisan ve 12 Mayıs 1994 tarihlerinde yapılan duruşmalara katılmamıştır.. HUKUK AÇISINDAN I. AİHS NİN 10.

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ KONUK - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 49523/99) KARAR STRAZBURG.

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE MEHMET ZÜLFĐ TAN - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 31385/02)

CON S EI L D E KONSEYĐ

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE KÜRÜM -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:56493/07) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ KANĐOĞLU VE DĐĞERLERĐ - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:44766/98, 44771/98 VE 44772/98)

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE BĐNGÖL - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 36141/04) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

A V R U P A K O N S E Y Đ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ. ĐRFAN BAYRAK- TÜRKĐYE DAVASI (Başvuru no:39429/98) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ STRAZBURG

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE BAHÇECİ VE TURAN - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 33340/03) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

İKİNCİ DAİRE BAYAR / TÜRKİYE (NO.5) KARAR STRAZBURG. 25 Mart 2014

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ERHUN -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru numaraları: 4818/03 ve 53842/07) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG

KAYA VE SEYHAN/TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 30946/04) Strazburg 15 Eylül 2009

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

A V R U P A K O N S E Y Đ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ZEYTİNLİ/TÜRKİYE (Başvuru no /04) KARAR STRAZBURG. 26 Ocak 2010

CON S EI L D E KONSEYĐ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE ŞENOL ULUSLARARASI NAKLİYAT, İHRACAT VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:75834/01)

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. Zülfikar TARAF- TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:14292/04) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ

Başvuru no: 74161/11 Ümit GÜL v. Türkiye

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ KEKĐL DEMĐREL - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:48581/99) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

ĐKĐNCĐ DAĐRE. Başvuru no: 3270/09

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. Mıtlık ÖLMEZ ve Yıldız ÖLMEZ - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 39464/98) DAVANIN YENİLENMESİ KARARININ ÖZET ÇEVİRİSİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ERTÜRK/TÜRKİYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG. 12 Nisan 2005

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ APOSTOLİDİ VE DİĞERLERİ- TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:45628/99) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ (ADİL TATMİN) STRAZBURG

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. Ayşenur Zarakulu ve diğerleri - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:26971/95 ve 37933/97)

COUNCIL AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ÜÇÜNCÜ DAĐRE MUSLUOĞLU 1 VE DĐĞERLERĐ TÜRKĐYE. (Başvuru no /99) STRAZBURG.

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. HALİS DOĞAN - TÜRKİYE DAVASI (No:2) (Başvuru no:71984/01) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE DAYANAN -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:7377/03) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

CON S EI L D E KONSEYĐ

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ DÖRDÜNCÜ DAĐRE. BĐRDAL TÜRKĐYE (Başvuru no /99) KARAR STRAZBURG.

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. YAVUZ ve diğerleri -TÜRKİYE DAVASI

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Đclal KARAKOCA ve Hüseyin KARAKOCA v. TÜRKĐYE (Başvuru no /11)

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ARTUN VE GÜVENER -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:75510/01) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ AKAT - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: / 98) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE. TACİROĞLU - TÜRKİYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG. 2 Şubat 2006

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. GEÇGEL ve ÇELİK/TÜRKİYE (Başvuru no. 8747/02 ve 34509/03) KARAR STRAZBURG.

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ SÜLEYMAN ERDEM - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 49574/99 ) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE MEHMET SELÇUK - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 13090/04 ) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE GÜNGİL TÜRKİYE. (Başvuru no /03 ) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG. 10 Mart 2009

(Başvuru no: 3197/05) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ STRAZBURG. 20 Ekim 2009

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KEKLİK VE DİĞERLERİ - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:77388/01) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru no: 28485/03) STRAZBURG. 23 Eylül 2008

Transkript:

CON S EI L D E L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ MEDYA FM REHA RADYO VE ĐLETĐŞĐM HĐZMETLERĐ A.Ş. - TÜRKĐYE DAVASI (Başvuru no:32842/02) KABULEDĐLEMEZLĐK KARARININ ÖZET ÇEVĐRĐSĐ 14 KASIM 2006 OLAYLAR Başvuran Medya FM Reha Radyo ve Đletişim Hizmetleri A.Ş., radyo programları ya yı nla yan anonim bir şirkettir. Radyonun merkezi Şanlıurfa da bulunmaktadır. Başvuran, Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi (AĐHM) önünde Ankara Barosu avukatlarından H. Erdoğan tarafından temsil edilmektedir. Tarafların sunduğu üzere dava koşulları aşağıdaki gibi özetlenebilir. Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) 22 Eylül 1998 tarihinde, 3984 sayılı Kanun un 4 a maddesi gereğince başvuran hakkında bir karar vermiştir. Verilen bu kararda, 11 Haziran 1998 tarihinde yapılan bir yayın sırasında sarf edilen sözler nedeniyle, başvurana 180 gün süreyle yayın yasağı getirilmiştir. Sözkonusu yayın sırasında, Türkiye Cumhuriyeti nin bağımsızlığına, Devlet in ve milletin bütünlüğüne ve ulusal toprakların bölünmezliğine saygı gösterilmemiştir. Danıştay, RTÜK tarafından alınan kararı iptal etmiştir. Dolayısıyla verilen bu karar hiçbir zaman uygulanmamıştır. RTÜK, 3984 sayılı Kanun un 4 a maddesi uyarınca başvurana uyarı göndermiştir. 1 Haziran 1998 tarihinde saat 13:15 sularında yapılan bir program sırasında, başvuran tarafından Kürtler hakkında bazı sözler yayınlanmıştır. RTÜK, bu sözlerin yayınlanmasının 3984 sayılı Kanun un 4 g maddesinde yer verilen ilkeyi ihlal ettiğine kanaat getirmektedir. Bu Kanuna göre, halkı şiddete, teröre yada ırk ayrımcılığına teşvik eden yada kin uyandırıcı nitelikte olan programların yayınlanması yas aktır. RTÜK, bu ilkenin ihlal edildiğine dair 28 Şubat 1997 tarihinde başvurana bir uyarı T.C. Dışişleri Bakanlığı, 2006. Bu gayrıresmi özet çeviri Dışişleri Bakanlığı Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Genel Müdür Yardımcılığı tarafından yapılmış olup, Mahkeme yi bağlamamaktadır. Bu çeviri, davanın adının tam olarak belirtilmiş olması ve yukarıdaki telif hakkı bilgisiyle beraber olması koşulu ile Dışişleri Bakanlığı Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Genel Müdür Yardımcılığı na atıfta bulunmak suretiyle ticari olmayan amaçlarla alıntılanabilir.

gönderildiğini belirterek, radyonun yayın hakkının otuz gün süreyle durdurulmasına karar vermiştir. Başvuran, 19 Temmuz 1998 tarihinde din içerikli sözleri olan bir şarkı yayınlamıştır. RTÜK, 3984 sayılı Kanun un 4 g maddesine dayanarak, otuz gün süreyle başvuranın yayın hakkının durdurulmasına karar vermiştir. RTÜK verdiği kararda, başvuranın 26 Ekim ve 2 Kasım 1996 tarihlerinde yaptığı iki yayının ardından, aynı dayanakla daha önce de uyarıldığını belirtmiştir. Başvuran, 27 Ekim 1999 tarihinde başörtüsü temalı bir tartışma programı yayınlamıştır. RTÜK, başvuran hakkında 6 Ocak 2000 tarihinde, 3984 sayılı Kanun un 33 ve 4 g maddelerine göre yeni bir karar daha vermiştir. Bu karar, 27 Ekim 1999 tarihli program sırasında yayınlanan sözler ve şarkılar nedeniyle 365 gün süreyle yayının yasaklanmasını öngörmekteydi. RTÜK, başvuranın Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkındaki Kanun da yer verilen yayın ilkesini ihlal ettiğini tespit etmiştir. Bu ilkeye göre, halkı şiddete, teröre yada ırk ayrımcılığına teşvik edici yada kin uyandırıcı nitelikte olan programlar yayınlanamaz. Ayrıca RTÜK, 28 Şubat 1997 tarihinde, 26 Ekim ve 2 Kasım 1996 tarihlerinde yayınlanan diğer iki programlar nedeniyle 3984 sayılı Kanun un aynı maddesine bağlı olarak başvuranın uyarıldığını belirtmiştir. RTÜK, suçun tekrarını gözönüne alarak, başvurana, yayınlarının 365 gün süreyle durdurulması cezasının verilmesi gerektiği sonucuna varmıştır. Bu karar, başvurana 19 Ocak 2000 tarihinde tebliğ edilmiş ve 11 Şubat 2000 ile 11 Şubat 2001 tarihleri arasında uygulanmıştır. Başvuran, RTÜK tarafından alınan kararın iptali için Ankara Đdare Mahkemesi nde dava açmıştır. Đdare Mahkemesi, 15 Haziran 2000 tarihli kararla başvuranın talebini reddetmiş. Mahkeme başvuranın daha önce aynı dayanaktan ve aynı gerekçelerden uyarıldığını tespit etmiştir. Mahkeme, edinilen bilgilere göre, başvuranın 3984 sayılı Kanun un 4 g maddesinde yer verilen yayın ilkesini yeniden ihlal ettiğini ve bu suç tekrarının olaylar bakımından yayının 365 gün süreyle durdurulmasını gerektirdiği sonucuna varmıştır. Danıştay 5 Şubat 2002 tarihli kararla ilk derece mahkemesi kararını onamıştır. Bu karar başvurana 30 Mayıs 2002 tarihinde tebliğ edilmiştir. ŞĐKAYETLER Başvuran, RTÜK ün uyguladığı tedbirlerin AĐHS nin 9 ve 10. maddelerini ihlal ettiğini iddia etmektedirler. 2

HUKUK AÇISINDAN Başvuran, AĐHS nin 9 ve 10. maddelerini ileri sürerek, RTÜK ün aleyhinde verdiği yasaklama kararlarından dolayı, haber veya fikir verme özgürlüğünü ihlal ettiğini ileri sürmektedir. AĐHM, şikayetin sadece AĐHS nin 10. maddesi açısından incelenmesine karar vermiştir. AĐHM, başvuranın, Hükümet tarafından sunulan ve aşağıda da yer alan görüşlerine cevap olarak hiçbir görüş bildirmediğini not etmektedir. A. Hükümet in Đtirazları Hükümet, iç hukuk yollarının tüketilmediğine dair itirazda bulunmaktadır. Hükümet, Ahmet Sadık-Yunanistan kararına atıfta bulunarak, AĐHS nin 35 1 maddesinin sadece yetkili ulusal mahkemelere başvurulmasını değil, aynı zamanda, daha sonra AĐHM önünde dile getirilmesi düşünülen şikayetlerin, bu mahkemeler önünde de sunulmasını gerektirdiğini ileri sürmektedir. Oysa mevcut davada başvuran, ulusal düzeyde şikayetlerini dile getirmemiştir. AĐHM, başvuranın AĐHM önünde dile getirmeyi düşündüğü şikayetleri, iç hukuk tarafından zorunlu kılınan koşullar ve sürelerde en azından özü bakımından ulusal makamlar önünde ortaya koymasının yeterli olduğunu hatırlatmaktadır (Castells-Đspanya, 23 Nisan 1992 tarihli karar ve Akdıvar ve diğerleri-türkiye, 16 Eylül 1996 tarihli karar). Bu davada, AĐHM, başvuran tarafından iç hukuktaki farklı başvurularına dayanak olarak sunulan araçlarda, AĐHS nin 10 1 maddesi uyarınca haber ve fikir verme özgürlüğüne atıfta bulunulduğunu gözlemlemektedir. Buradan başvuranın, AĐHM önünde dile getirdiği şikayeti, ulusal mahkemeler önünde de özü itibariyle dile getirdiği yönünde değerlendirilmesi gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla AĐHM, bu itirazı reddetmektedir. Ayrıca Hükümet, verilen kararın düzeltilmesi başvurusunda bulunmadığı için başvuranın iç hukuk yollarını tükettiğinin söylenemeyeceğini savunmaktadır. AĐHM, Türk hukukunda kararın düzeltilmesi başvurusunun, sözkonusu kararın Yargıtay ve Danıştay ın yaptığı hata nedeniyle düzeltilmesi gerektiği konusunu içerdiğini not etmektedir. Sadece tarafların kararın düzeltilmesi başvurusunda bulunmasıyla, mahkeme yeni unsurlara gerek olmadan aynı davayı ikinci kez incelemektedir (Đsmail Çınar-Türkiye (karar), no: 28602/95 ve mutatis mutandis Karaduman-Türkiye (karar), no: 16278/90). AĐHM, normal olarak başvuranın, yeterli ve etkili olan iç hukuk yollarını kullanması gerektiğini hatırlatmaktadır. Bir iç hukuk yolu kullanıldığında, aynı amaçla başka bir hukuk yolunu kullanmak zorunlu değildir (Bkz. örneğin, Patricia Raquel Real Alves-Portekiz (karar), No: 19485/02). Bu davada Đdare Mahkemesi nin başvuranın başvurusunun reddedilmesine ilişkin verdiği kararı Danıştay ın nihai olarak onadığını ortaya koymak AĐHM için yeterli olacaktır. 3

AĐHM, yukarıda belirtilenleri gözönüne alarak, başvuranın iç hukuk yollarını tüketmek amacıyla makul olarak kendisinden beklenebilecek her şeyi yaptığını tespit etmektedir. Böylece AĐHM, Hükümet in iç hukuk yollarının tüketilmemesine ilişkin itirazını reddetmektedir. B. AĐHS nin 10. maddesine dayanan şikayet 1. Müdahalenin olması hakkında Hükümet, radyo yayının 365 gün süreyle tamamen durdurulması nedeniyle başvuranın ifade özgürlüğü hakkına bir müdahalenin olduğunu inkar etmemektedir. AĐHM, bu cezanın, AĐHS nin 10 1 maddesi tarafından korunan başvuranın ifade özgürlüğü hakkına müdahale oluşturduğunu onamaktadır. 2. Kanun tarafından öngörülen ve meşru amaçlar AĐHM, müdahalenin, kanun tarafından öngörüldüğünü ve AĐHS nin 10 2 maddesi uyarınca ulusal güvenliğin ve kamu emniyetinin korunması yada düzenin sağlanması ve suçun önlenmesi gibi meşru amaçlar güttüğünü not etmektedir. Bu durumda, müdahalenin demokratik toplumda gerekli olup olmadığı sorusu ortaya çıkmaktadır. 3. Demokratik toplumda gerekli olan Hükümet, yayınlar halkı şiddete, kine ve ırk ayrımcılığına teşvik ettiğinden ve Türkiye nin ulusal ve toprak bütünlüğünü tartışma konusu yaptığından dolayı, suç unsuru teşkil eden tedbirlerin gerekli olduğuna kanaat getirmektedir. AĐHM, 10. maddenin 1. paragrafında yer verilen ifade özgürlüğünün, demokratik toplumun gelişimi için başlıca koşullardan biri olan temel dayanaklardan birini oluşturduğunu hatırlatmaktadır. 2. paragrafla beraber ifade özgürlüğü, saygınlıkla kabul edilen yada zararsız haber yada fikirlerin yanısıra, aykırı, şok eden yada endişe uyandıran haber yada fikirleri için de geçerlidir. Çoğulculuk, hoşgörü ve açık fikirlilik ilkeleri de bunu gerektirir, bu ilkeler olmadan demokratik toplum olmaz (Bkz. diğerleri arasında Handyside-Birleşik Krallık, 7 Aralık 1976 tarihli karar ve Castells). AĐHM, basının demokratik toplumdaki rolünün önemini bir çok kez vurgulamıştır. Basının, düzenin korunmasına bağlı bazı sınırları aşmaması gerekse de, görev ve sorumluluklarına saygı çerçevesinde genel menfaate ilişkin sorunlar hakkındaki haber ve fikirleri verme sorumluluğunu üstlenmektedir. Basının bu haber yayma görevine, kamuoyunun haber alma hakkı eklenmektedir (Bkz. diğerleri arasında Thorgeir Thorgeirson- Đzlanda, 25 Haziran 1992 tarihli karar ve Colombani ve diğerleri-fransa, no: 51279/99). Ayrıca AĐHM, demokratik bir sistemde, Hükümet in faaliyetleri veya ihmallerinin, yasa koyucu ve yargı güçlerinin yanısıra, basın ve kamuoyunun da denetime tabi olmalarının gerektiğini hatırlatmaktadır (Bkz. Castell). AĐHM, bu ilkelerin, yazılı basının yanısıra radyo yayınları için de özel bir önem taşıdığına kanaat getirmektedir (Groppera Radio A.G. ve diğerleri, 28 Mart 1990 tarihli karar, Jersild-Danimarka, 23 Eylül 1994 tarihli karar ve Radio Fransa ve diğerleri-fransa, no: 53984/00). 4

AĐHM, 10. maddenin 2. paragrafının yer verdiği şekliyle ifade özgürlüğü sınırlı bir yoruma açık istisnaları da kapsadığını ve bu özgürlüğün sınırlandırma ihtiyacının, ikna edici bir şekilde ortaya konulmasının gerektiğini hatırlatmaktadır. Ulusal makamların takdir payı, demokratik toplumun basının kaçınılmaz olan bekçi köpeği rolünü üstlenmesini sağlama amacı ile sınırlandırılmıştır. Bu ilkeler yazılı basın için ifade edilse de, görsel işitsel araçlara da uygulanmaktadır (Bkz. özellikle Jersild ve Radio Fransa ve diğerleri). Ancak suç unsuru teşkil eden sözlerin bir kimseyi, Devlet in temsilcisini yada halkın bir bölümünü şiddet kullanılmasına teşvik ettiği durumda, ulusal makamlar, ifade özgürlüğüne yapılacak müdahalenin gerekliliğinin incelenmesinde daha geniş bir takdir payından faydalanmaktadırlar (Sürek-Türkiye (no:1), no: 26682/95). Bu bağlamda AĐHM, suç unsuru teşkil eden yayınlarda kullanılan terimlere ve yayınlandıkları bağlama özel bir itina göstermektedir. Öncelikle başvuran, 22 Eylül 1998 tarihli Radyo Televizyon Üst Kurulu kararı konusunda, AĐHS nin hükümlerinin ihlal edilmesinden mağdur olduğunu ileri süremez. Zira sözkonusu karar Danıştay tarafından iptal edilmiş ve hiçbir zaman uygulanmamıştır. AĐHM, 365 gün süreyle getirilen yayın yasağı konusunda, başvuranın halkı şiddete, teröre, ırk ayrımcılığına teşvik edici ve kin uyandıran programların yayınlanamayacağına dair ilkenin ihlal edildiği gerekçesiyle, verilen sözkonusu ceza uygulanmadan önce RTÜK tarafından birçok kez uyarıldığını not etmektedir. Bu koşullarda AĐHM, bu davada verilen cezanın, 10 2 maddesi uyarınca makul olarak kaçınılmaz bir sosyal ihtiyaca cevap verip vermediği ve dolayısıyla gerekli olup olmadığını değerlendirmek için başvuranın daha önce yayınladığı programları da gözönünde bulundurmalıdır. AĐHM, 27 Ekim 1999 tarihli program sırasında yayınlanan şarkı ve kullanılan sözlerin özellikle sert, kışkırtıcı ve hatta kin uyandırıcı bir anlam taşıdığını tespit etmektedir. AĐHM, başvuranın yayınladığı farklı programlarda kullanılan sözlerin içeriğini ve tonlamasını gözlemleyerek, sözkonusu programlarda eylem araçları olarak şiddet ve kuvvet kullanımına çağrı ve teşvik bulunduğunu not etmektedir. AĐHM, bu davada olduğu gibi, kin güden, şiddeti öven yada şiddete teşvik eden konuşmalar olarak değerlendirilebilecek beyanların hoşgörü anlayışıyla bağdaşmayacağını ve AĐHS nin önsözünde ifade edilen barış ve adalete ilişkin temel değerlere ters düştüğünü hatırlatmaktadır (Sürek-Türkiye (no:1) ve Gündüz-Türkiye (karar), no: 59745/00). AĐHM, başvuran aleyhinde verilen cezayı haklı göstermek için makamlar tarafından ileri sürülen gerekçelerin yeterli ve uygun olduğuna kanaat getirmektedir. Geriye, müdahalenin güdülen yasal amaçlarla orantılı olup olmadığı sorusu kalmaktadır. Kuşkusuz AĐHM, başvurana verilen, iç hukuktaki en yüksek ceza olan 365 gün süreyle yayın yasağının getirilmesi cezasının ciddiyetini kabul etmektedir. Ancak AĐHM, bir tutumun yukarıda tespit edilen düzeye ulaşması durumunda ve çoğulcu demokrasinin temel ilkelerinin inkarını oluşturacak şekilde hoş görülemez hale geldiğinde, caydırıcı cezaların iç hukukta yer almasının gerekli olduğunun ortaya çıkacağına kanaat getirmektedir. 5

Sonuç olarak AĐHM, bu davada başvurana verilen cezanın ciddiyeti, AĐHS nin 10 2 maddesi uyarınca, güdülen milli güvenliğin ve kamu emniyetinin korunması ya da düzenin sağlanması ve suçun önlenmesi gibi yasal amaçlarla orantısız olduğunun düşünülemeyeceğine kanaat getirmektedir. Buradan başvuranın şikayetinin açıkça dayanaktan yoksun olduğu ve AĐHS nin 35 3 ve 4 maddesi uyarınca reddedilmesi gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır. Böylelikle AĐHS nin 29 3 maddesinin uygulanmasına son vermek uygun olacaktır. Bu gerekçelere dayalı olarak AĐHM, oybirliğiyle; Başvurunun kabuledilemez olduğuna karar vermiştir. 6