PIERRE CLASTRES Frans z antropolog (Paris 1934-Gabriac, Lozère 1977) XVI. ve XVII. yüzy llarda Amerika k - tas n keflfe ç km fl büyük kronikçilerin



Benzer belgeler
KAY REDFIELD JAMISON Kay Redfield Jamison, Johns Hopkins Üniversitesi T p Fakültesi nde psikiyatri profesörü ve skoçya daki St. Andrews Üniversitesi

Ian Craib, 1994 ISBN

ROBIN HAHNEL Robin Hahnel, yirmi y l aflk n bir süredir Washington daki Amerikan Üniversitesi nde siyasal iktisat dersleri veriyor.

PHILIP GOODCHILD Philip Goodchild, Lancaster University de Chaos and Eternity: Gilles Deleuze and the Question of Philosophy [ Kaos ve Sonsuzluk:

PETER WAGNER Akademik kariyerini bir süre Berlin de Wissenschaftszentrum Berlin für Sozialforschung da yürüten Wagner, 1996 senesinden beri ngiltere

FRANK FUREDI ngiltere nin Kent flehrindeki Canterbury Üniversitesi nin sosyoloji bölümünde ö retim üyesidir. Frank Furedi, özellikle risk, toplumsal

ALASDAIR MACINTYRE 1929 y l nda skoçya da (Glasgow) do du. E itimini büyük ölçüde ngiltere de yapan MacIntyre yüksek lisans ve doktoras na Manchester

Judith Butler ISBN

ZYGMUNT BAUMAN 1920 de Polonya da do an Bauman s ras yla faflizmi, sosyalizmi ve kapitalizmi elefltirel bir mesafeyi koruyarak yaflam fl ve hiçbir

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

RICHARD SENNETT 1943 te Chicago da doğdu te Chicago Üniversitesi nden mezun oldu da Harvard Üniversitesi nde doktorasını verdi.

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

JULIA KRISTEVA 1941 y l nda Bulgaristan da do du. Sofya Üniversitesi nde dilbilim ö renimi gördü. Gazeteci olarak çal flt ve 1966 y l nda doktoras n

Bu dedi im yaln zca 0,9 say s için de il, 0 la 1 aras ndaki herhangi bir say için geçerlidir:

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

Ard fl k Say lar n Toplam

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

JEREMY GILBERT University of East London da Kültür Araştırmaları bölümü öğretim üyesidir. Ewan Pearson la birlikte Discographies: Dance Music,

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl)

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Bu yaz girifle gereksinmiyor. Do rudan, kan tlayaca m z

SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

En az enerji harcama yasas do an n en bilinen yasalar ndan

Ak ld fl AMA Öngörülebilir

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

Bir odada sonsuz say da insan n bulundu unu varsayal m. Bu

Genel Yay n S ra No: /20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

NTERNET ÇA I D NAM KLER

Olas l k Hesaplar (II)

Oyunlar mdan s k lan okurlardan -e er varsa- özür dilerim.

Tema Sonu De erlendirme. erlendirme. A.3.1, B.3.13, B.3.31, C.3.5 kazan mlar. Temiz yaz lmam fl yaz l belgeler, 11 ders saati EL ELE, HEP B RL KTE

Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz.

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

performansi_olcmek 8/25/10 4:36 PM Page 1 Performans Ölçmek

Yeniflemeyen Zarlar B:

SİBEL A. ARKONAÇ 1980 yılında İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü nden mezun oldu ve aynı bölümde Gecekondulu ve İstanbullu Kimliği üzerine

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

ÜN TE II L M T. Limit Sa dan ve Soldan Limit Özel Fonksiyonlarda Limit Limit Teoremleri Belirsizlik Durumlar Örnekler

Beynimizi Nas l De ifltiriyor? Çeviri: DEN Z BENER

Ekip Yönetimi çin Araçlar 85. Ekip olarak karfl laflt m z en büyük meydan okuma: Ekip olarak en büyük gücümüz:

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

Sermaye Piyasas nda Uluslararas De erleme Standartlar Hakk nda Tebli (Seri :VIII, No:45)

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

Bir Çal flan fle Almak

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

Amerika Birleflik Devletleri nde dikkatimi ilk çeken her fleyin

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : Bas - Ekim 2005

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

Turistler art k stanbul u "T kl yorlar"

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

Bir tan mla bafllayal m. E er n bir do al say ysa, n! diye yaz -

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 :

Dr. Edin Güçlü Sözer POSTMODERN PAZARLAMA MARKA ÇA INDA L DERL K Ç N P M MODEL

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN "INSTITUT DU BOSPHORE YILLIK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

Saymak San ld Kadar Kolay De ildir

Duhanc Hac Mehmet Sok. No: 35 Küçükçaml ca Üsküdar - stanbul

BERNARD SUITS Çekirge: Oyun, Yaşam ve Ütopya kitabıyla bütün dünyanın tanıdığı Prof. Bernard Suits, Kanada da Waterloo Üniversitesi nde Felsefe

Yay n No : 2351 letiflim Dizisi : Bask Aral k 2010 STANBUL

İÇİNDEKİLER. Bölüm 1: BİLİM TARİHİ... 1 Giriş... 1

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

STRATEJ K V ZYON BELGES

Degisimi_Yonetmek 4/19/10 5:12 PM Page 1 De iflimi Yönetmek

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ?

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

Birkaç Oyun Daha Birinci Oyun.

GÖRÜfiLER ÇOCUK ATATÜRK

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

CO RAFYA KONUM. ÖRNEK 2 : Afla daki haritada, Rize ile Bingöl il merkezlerinin yak n ndan geçen boylam gösterilmifltir.

T ürk Gelir Vergisi Sisteminde, menkul sermaye iratlar n n ve özellikle de

PROMOSYON VE EfiANT YON ÜRÜNLER N GEL R VE KURUMLAR VERG S LE KATMA DE ER VERG S KANUNLARI KARfiISINDAK DURUMU

flletme Bölümü Pazarlama Anabilim Dal Ö retim Üyesi

Thomas Hare adl bir ngiliz 1860 larda güzel bir seçim sistemi

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN

JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK

K NC BASKI Ç N ÇEV REN N NOTU

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

ÇEVRE KORUMA TEMEL ALAN KODU: 85

T bbi Makale Yaz m Kurallar

Topolojik Uzay. Kapak Konusu: Topoloji

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM)

Bölümlerimiz. İletişim Bilimleri Bölümü. Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü. Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü. Gazetecilik Bölümü

ZARLARLA OYNAYALIM. Önden = = + = Arkadan = = + + = = + + =

2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

KLASİK MANTIK (ARİSTO MANTIĞI)

Baflkanl n, Merkez : Türkiye Bilimsel ve Teknik Araflt rma Kurumu Baflkanl na ba l Marmara Araflt rma Merkezi ni (MAM),

Transkript:

PIERRE CLASTRES Frans z antropolog (Paris 1934-Gabriac, Lozère 1977) XVI. ve XVII. yüzy llarda Amerika k - tas n keflfe ç km fl büyük kronikçilerin (Léry, Thévet, Staden, d Evreux, d Abbevilles) yap tlar n okuduktan sonra, Güney Amerika da hâlâ yaflamakta olan vahfli kabileleri daha yak ndan tan maya karar verdi (bu kitaptaki ikinci inceleme: Mübadele ve ktidar: Yerli fiefli in Felsefesi [1962], Clastres n yay mlanm fl ilk yaz s d r ve Güney Amerika yolculuklar n n hemen öncesinde kaleme al nm flt r). Pierre Clastres, 1963-64 te, Paraguay da Guayaki yerlilerini inceledi; 1965 te La Vie sociale d un tribu nomade: les Indiens Guayaki du Paraguay (Göçebe Bir Kabilenin Toplumsal Yaflam : Paraguay Guayaki Yerlileri) adl teziyle doktoras n verdi. Devlete Karfl Toplum da bir araya getirece i ilk incelemelerinden baz lar Ba ms zl k ve D fltan Evlenme ; Yay ve Sepet ile, Chronique des Indies Guayaki (Guayaki Yerlilerinin Kroni i nde) [1972] bafll kl çal flmas nda de erlendirece i alan araflt rmalar n bu y llarda yazmaya bafllad. 1965 te Tupi-Guarani halklar üzerine derin bilgisiyle tan nan Léon Cadogan n davetiyle yeniden Paraguay a giderek, Guarani yerlilerini inceleme f rsat buldu. Daha sonra Le Grand Parler. Mythes et chants sacrés des Indiens Guarani (Büyük Söz. Guarani Yerlilerinin Mitleri ve Kutsal fiark lar ) [1974] ad yla yay mlayaca çal flmas n burada kaleme ald. 1966-68 de, Chulupi yerlilerini incelemek üzere iki kez Paraguay a gitti. Devlete Karfl Toplum da yer alan en önemli incelemelerini bu dönemde haz rlad Yerliler Nelere Gülüyor? ; Vahfli Savaflç n n Mutsuzlu u. Clastres, Siyasal Antropoloji Araflt rmalar [Vahfli Savaflç n n Mutsuzlu u-siyasal Antropoloji Araflt rmalar, çev.: Alev Türker, Mehmet Sert, Ayr nt Yay nlar, 1992] adl incelemesinde ele ald, savaflç bir kabile olan Chulupiler üzerine ayr bir kitap yazmay tasarlam fl ve bu amaçla epeyce etnografik malzeme derlemiflti. Vakitsiz ölümü, bu malzemeyi de erlendirmesine izin vermedi. 1970-71 de Güney Amerika da yaflayan son özgür vahfli kabileyi, Yanomanolar incelemek amac yla Venezuela ya gitti. Siyasal Antropoloji Araflt rmalar nda yer alan Son Çember adl makalesini bu dönemde tamamlad. 1974 teki son inceleme gezisindeyse, Brezilya n n Sao Paulo bölgesinde yaflayan Guarani yerlilerini yeniden inceleyerek, bu kez, Avrupal lar n geliflinden önceki dönemde ortaya ç km fl dinsel hareketi ve Karai peygamberlerini araflt rd. Ölümünden sonra, 1980 de Siyasal Antropoloji Araflt rmalar yay mland Pierre Clastres, 1970-75 aras nda, Marcel Gauchet, Marc Richir, Claude Lefort, Cornelius Castoriadis ile birlikte, Brüksel Üniversitesi nin bir yay n olan Textures dergisine; 1977 de ise, gene Claude Lefort, Cornelius Castoriadis, Marcel Gauchet, Miguel Abensour ve Maurice Lucciani ile birlikte, Payot yay nevinin destekledi i Libre dergisine makaleler yazd. Özellikle Libre dergisindeki arkadafllar n n katk lar yla, 27-28 May s 1982 de düzenlenen anma toplant lar na sunulmufl bildiriler, daha sonra, 1987 de, Pierre Clastres ou l esprit des lois sauvages (Pierre Clastres ya da Vahfli Yasalar n Ruhu) adl kitapta bir araya getirildi. Pierre Clastres,, 1970 lerde çok revaçta olan Marksist ve yap salc antropoloji ve etnolojilere karfl, Kopernikçi bir devrim yapmay öngörüyordu. Buna göre etnoloji, Bat l toplumlar n yap s na de il, ilkel toplumlar n yap s na uygun bir söylem oluflturmak ve vahflilerin bilimi olmak zorundayd. Devlete Karfl Toplum un girifl makalesi olan Kopernik ve Vahfliler, bu devrim ça r s n n manifestosudur. Pierre Clastres n, geleneksel siyaset felsefesinin bak fl aç s n tersine çevirerek bafllatt Kopernikçi devrimin temelinde, toplum ve siyasal yaflam n devlet olmaks z n var olamayaca sav n n elefltirisi vard r. Evrensel olan devlet de il, siyasettir. Siyasal yaflamdan yoksun toplum yoktur, ama devletsiz toplumlar her zaman var olmufltur. lkel toplumlar hak ettikleri flekilde inceleyen ve devletsiz toplumdan devletli topluma geçifli araflt rmak için gerekli kavramsal donan m ve kuramsal çerçeveyi haz rlayan Clastres, bu çabas yla ça dafl düflünceye büyük bir zenginlik katm flt r. Pierre Clastres dan sonra, eskisi gibi Bat merkezli bir antropoloji ve etnoloji oluflturmak, art k mümkün de ildir.

Ayr nt : 23 nceleme dizisi: 12 Devlete Karfl Toplum Pierre Clastres Frans zcadan çevirenler Mehmet Sert & Nedim Demirtafl Yay ma haz rlayan Alev Özgüner Kitab n özgün ad La Société contre l État, Les Éditions de Minuit / 1974 bas m ndan çevrilmifltir Les Éditions de Minuit, 1974 Bu çevirinin Türkçe yay m haklar Ayr nt Yay nlar na aittir. Kapak illüstrasyonu Asuman Ercan Kapak düzeni Arslan Kahraman Düzelti Asaf Taneri Bask ve cilt Sena Ofset (0212) 613 38 46 Birinci bas m 1991 kinci bas m 2006 Bask adedi 2000 ISBN 975-539-508-3 AYRINTI YAYINLARI Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No: 3 Ca alo lu - stanbul Tel.: (0 212) 512 15 00 Faks: (0 212) 512 15 11 www.ayrintiyayinlari.com.tr & info@ayrintiyayinlari.com.tr

Pierre Clastres Devlete Karfl Toplum

N C E L E M E D Z S fienl KL TOPLUM/I. Illich Ë YEfi L POL T KA/J. Porritt Ë MARKS, FREUD VE GÜNLÜK HAYATIN ELEfiT R S /B. Brown Ë KA- DINLIK ARZULARI/R. Coward Ë FREUD DAN LACAN A PS KANAL Z/S. M. Tura Ë NASIL SOSYAL ZM? HANG YEfi L? N Ç N T NSELL K?/R. Bahro Ë ANTROPOLOJ K AÇIDAN fi DDET/Der: D. Riches Ë ELEfiT REL A LE KURAMI/M. Poster Ë K B N E DO RU/R. Williams Ë DEMOKRAS ARAYIfiINDA KENT/K. Bumin Ë YARIN/R. Havemann Ë DEVLETE KARfiI TOPLUM/P. Clastres Ë RUSYA DA SOVYETLER (1905-1921)/O. Anweiler Ë BOLfiEV KLER VE fiç DENET M /M. Brinton Ë EDEB YAT KU- RAMI/T. Eagleton Ë K FARKLI S YASET/L. Köker Ë ÖZGÜR E T M/J. Spring Ë EZ LENLER N PEDAGOJ S /P. Freire Ë SA- NAY SONRASI ÜTOPYALAR/B. Frankel Ë fikencey DURDURUN!/T. Akçam Ë ZORUNLU E T ME HAYIR!/C. Baker Ë SES- S Z YI INLARIN GÖLGES NDE YA DA TOPLUMSALIN SONU/J. Baudrillard Ë ÖZGÜR B R TOPLUMDA B L M/P. Feyerabend Ë VAHfi SAVAfiÇININ MUTSUZLU U/P. Clastres Ë CEHENNEME ÖVGÜ/G. Vassaf Ë GÖSTER TOPLUMU VE YORUMLAR/G. Debord Ë A IR ÇEK M/L. Segal Ë C NSEL fi DDET/A. Godenzi ALTERNAT F TEKNOLOJ /D. Dickson Ë ATEfi VE GÜNEfi/I. Murdoch Ë OTOR TE/R. Sennett Ë TOTAL TAR ZM/S. Tormey SLAM IN B L NÇALTINDA KADIN/F. Ayt Sabbah Ë MEDYA VE DEMOKRAS /J. Keane Ë ÇOCUK HAKLARI/Der: B. Franklin Ë ÇÖKÜfiTEN SONRA/Der: R. Blackburn Ë DÜNYANIN BATI- LILAfiMASI/S. Latouche Ë TÜRK YE N N BATILILAfiTIRILMASI/C. Aktar Ë SINIRLARI YIKMAK/M. Mellor Ë KAP TAL ZM, SOS- YAL ZM, EKOLOJ /A. Gorz Ë AVRUPAMERKEZC L K/S. Amin Ë AHLÂK VE MODERNL K/R. Poole Ë GÜNDEL K HAYAT KILA- VUZU/S. Willis Ë S V L TOPLUM VE DEVLET/Der: J. Keane Ë TELEV ZYON: ÖLDÜREN E LENCE/N. Postman Ë MODERNL - N SONUÇLARI/A. Giddens Ë DAHA AZ DEVLET DAHA ÇOK TOPLUM/R. Cantzen Ë GELECE E BAKMAK/M. Albert - R. Hahnel Ë MEDYA, DEVLET VE ULUS/P. Schlesinger Ë MAHREM YET N DÖNÜfiÜMÜ/A. Giddens Ë TAR H VE T N/J. Kovel ÖZ- GÜRLÜ ÜN EKOLOJ S /M. Bookchin Ë DEMOKRAS VE S V L TOPLUM/J. Keane Ë fiu HA N KALPLER M Z/R. Coward Ë AK- LA VEDA/P. Feyerabend Ë BEY N FAL fiebekes /A. Mattelart Ë KT SAD AKLIN ELEfiT R S /A. Gorz Ë MODERNL N SI- KINTILARI/C. Taylor Ë GÜÇLÜ DEMOKRAS /B. Barber Ë ÇEK RGE/B. Suits Ë KÖTÜLÜ ÜN fieffafli I/J. Baudrillard Ë ENTELEKTÜEL/E. Said Ë TUHAF HAVA/A.Ross Ë YEN ZAMANLAR/S. Hall-M. Jacques Ë TAHAKKÜM VE D REN fi SANAT- LARI/J.C. Scott Ë SA LI IN GASPI/I. Illich Ë SEVG N N B LGEL /A. Finkielkraut Ë K ML K VE FARKLILIK/W. Connolly Ë ANT POL T K ÇA DA POL T KA/G. Mulgan Ë YEN B R SOL ÜZER NE TARTIfiMALAR/H. Wainwright Ë DEMOKRAS VE KAP - TAL ZM/S. Bowles-H. Gintis Ë OLUMSALLIK, RON VE DAYANIfiMA/R. Rorty Ë OTOMOB L N EKOLOJ S /P. Freund-G. Martin Ë ÖPÜfiME, GIDIKLANMA VE SIKILMA ÜZER NE/A. Phillips Ë MKÂNSIZIN POL T KASI/J.M. Besnier Ë GENÇLER Ç N HA- YAT B LG S EL K TABI/R. Vaneigem Ë CENNET N D B /G. Vassaf Ë EKOLOJ K B R TOPLUMA DO RU/M. Bookchin Ë DE- OLOJ /T. Eagleton Ë DÜZEN VE KALKINMA KISKACINDA TÜRK YE/A. nsel Ë AMER KA/J. Baudrillard Ë POSTMODERN ZM VE TÜKET M KÜLTÜRÜ/M. Featherstone Ë ERKEK AKIL/G. Lloyd Ë BARBARLIK/M. Henry KAMUSAL NSANIN ÇÖKÜfiÜ/R. Sennett Ë POPÜLER KÜLTÜRLER/D. Rowe Ë BELLE N Y T REN TOPLUM/R.Jacoby Ë GÜLME/H. Bergson Ë ÖLÜME KARfiI HAYAT/N. O. Brown Ë S V L TAATS ZL K/Der.: Y. Coflar Ë AHLÂK ÜZER NE TARTIfiMALAR/J. Nuttall Ë TÜKET M TOP- LUMU/J. Baudrillard Ë EDEB YAT VE KÖTÜLÜK/G. Bataille Ë ÖLÜMCÜL HASTALIK UMUTSUZLUK/S. Kierkegaard ORTAK B R fieyler OLMAYANLARIN ORTAKLI I/A. Lingis Ë VAK T ÖLDÜRMEK/P. Feyerabend Ë VATAN AfiKI/M. Viroli Ë K ML K MEKÂNLARI/D. Morley-K. Robins Ë DOSTLUK ÜZER NE/S. Lynch Ë K fi SEL L fik LER/H. LaFollette Ë KADINLAR NEDEN YAZDIKLARI HER MEKTUBU GÖNDERMEZLER?/D. Leader Ë DOKUNMA/G. Josipovici Ë T RAF ED LEMEYEN CEMAAT/M. Blanchot Ë FLÖRT ÜZER NE/A. Phillips Ë FELSEFEY YAfiAMAK/R. Billington Ë POL T K KAMERA/M. Ryan-D. Kellner Ë CUMHUR YETÇ L K/P. Pettit Ë POSTMODERN TEOR /S. Best-D. Kellner Ë MARKS ZM VE AHLÂK/S. Lukes Ë VAHfiET KAV- RAMAK/J.P. Reemtsma Ë SOSYOLOJ K DÜfiÜNMEK/Z. Bauman Ë POSTMODERN ET K/Z. Bauman Ë TOPLUMSAL C NS - YET VE KT DAR/R.W. Connell Ë ÇOKKÜLTÜRLÜ YURTTAfiLIK/W. Kymlicka Ë KARfiIDEVR M VE SYAN/H. Marcuse Ë KU- SURSUZ C NAYET/J. Baudrillard Ë TOPLUMUN McDONALDLAfiTIRILMASI/G. Ritzer KUSURSUZ N H L ST/K.A. Pearson Ë HOfiGÖRÜ ÜZER NE/M. Walzer Ë 21. YÜZYIL ANARfi ZM /Der.: J. Purkis & J. Bowen Ë MARX IN ÖZGÜRLÜK ET /G. G. Brenkert Ë MEDYA VE GAZETEC L KTE ET K SORUNLAR/Der.: A. Belsey & R. Chadwick Ë HAYATIN DE ER /J. Harris Ë POST- MODERN ZM N YANILSAMALARI/T. Eagleton Ë DÜNYAYI DE fit RMEK ÜZER NE/M. Löwy Ë ÖKÜZÜN A SI/B. Sanders TAHAYYÜL GÜCÜNÜ YEN DEN DÜfiÜNMEK/Der.: G. Robinson & J. Rundell Ë TUTKULU SOSYOLOJ /A. Game & A. Netcalfe EDEPS ZL K, ANARfi VE GERÇEKL K/G. Sartwell Ë KENTS Z KENTLEfiME/M. Bookchin Ë YÖNTEME KARfiI/P. Feyerabend Ë HAK KAT OYUNLARI/J. Forrester Ë TOPLUMLAR NASIL ANIMSAR?/P. Connerton Ë ÖLME HAKKI/S. nceo lu Ë ANARfi Z- M N BUGÜNÜ/Der.: Hans-Jürgen Degen Ë MELANKOL KADINDIR/D. Binkert Ë S YAH AN LAR I-II/J. Baudrillard Ë MODER- N ZM, EVRENSELL K VE B REY/fi. Benhabib Ë KÜLTÜREL EMPERYAL ZM/J. Tomlinson Ë GÖZÜN V CDANI/R. Sennett Ë KÜ- RESELLEfiME/Z. Bauman Ë ET E G R fi/a. Pieper Ë DUYGUÖTES TOPLUM/S. Mestroviç Ë EDEB YAT OLARAK HAYAT/A. Nehamas Ë MAJ/K. Robins Ë MEKÂNLARI TÜKETMEK/J. Urry Ë YAfiAMA SANATI/G. Sartwell Ë ARZU ÇA I/J. Kovel Ë KOLONYAL ZM POSTKOLONYAL ZM/A. Loomba Ë KREfiTEK YABAN /A. Phillips Ë ZAMAN ÜZER NE/N. Elias Ë TAR H N YAPISÖKÜMÜ/A. Munslow Ë FREUD SAVAfiLARI/J. Forrester Ë ÖTEYE ADIM/M. Blanchot Ë POSTYAPISALCI ANARfi ZM N S YASET FELSEFES /T. May Ë ATE ZM/R. Le Poidevin ËAfiK L fik LER /O.F. Kernberg Ë POSTMODERNL K VE HOfiNUT- SUZLUKLARI/Z. Bauman Ë ÖLÜMLÜLÜK, ÖLÜMSÜZLÜK VE D ER HAYAT STRATEJ LER /Z. Bauman Ë TOPLUM VE B L NÇ- DIfiI/K. Leledakis Ë BÜYÜSÜ BOZULMUfi DÜNYAYI BÜYÜLEMEK/G. Ritzer Ë KAHKAHANIN ZAFER /B. Sanders ËEDEB YATIN YARATILIfiI/F. Dupont Ë PARÇALANMIfi HAYAT/Z. Bauman Ë KÜLTÜREL BELLEK/J. Assmann Ë MARKS ZM VE D L FELSEFES /V. N. Voloflinov Ë MARX IN HAYALETLER /J. Derrida Ë ERDEM PEfi NDE/A.MacIntyre Ë DEVLET N YEN DEN ÜRET M /J. Stevens Ë ÇA DAfi SOSYAL B L MLER FELSEFES /B. Fay Ë KARNAVALDAN ROMANA/M. Bakhtin Ë P YASA/J. O Neill Ë ANNE: MELEK M, YOSMA MI?/E.V. Welldon Ë KUTSAL NSAN/G. Agamben Ë B L NÇALTINDA DEVLET/R. LourauË YAfiADI IMIZ SEFALET/A. Gorz Ë YAfiAMA SANATI FELSEFES /A. Nehamas Ë KORKU KÜLTÜRÜ/F. Furedi Ë E T MDE ET K/F. Haynes Ë DUYGUSAL YAfiANTI/D. Lupton Ë ELEfiT REL TEOR /R. Geuss Ë AKT V ST N EL K TABI/R. Shaw Ë KARAKTER AfiINMASI/R. Sennett Ë MODERNL K VE MÜPHEML K/Z. Bauman Ë NIETZSCHE: B R AHLÂK KARfiITININ ET /P. Berkowitz Ë KÜLTÜR, K ML K VE S YASET/Nafiz Tok Ë AYDINLANMIfi ANARfi /M. Kaufmann Ë MODA VE GÜNDEMLER /D. Crane Ë B L M ET /D. Resnik Ë CEHENNEM N TAR H /A.K. Turner Ë ÖZGÜRLÜKLE KALKINMA/A. Sen Ë KÜRESELLEfiME VE KÜLTÜR/J. Tomlinson Ë S YASAL KT SADIN ABC si/r. Hahnel ERKEN ÇÖKEN KARANLIK/K.R. Jamison Ë MARX VE MAHDUMLARI/J. Derrida Ë ADALET TUTKUSU/R.C. Solomon Ë HACKER ET /P. Himanen Ë KÜLTÜR YORUMLARI/Terry Eagleton Ë HAYVAN ÖZGÜRLEfiMES /P. Singer Ë MODERNL N SOSYOLOJ S /P. Wagner Ë DO RUYU SÖYLEMEK/M. Foucault Ë SAYGI/R. Sennett Ë KURBANSAL SUNU/M. Baflaran Ë FOUCAULT NUN ÖZGÜRLÜK SERÜVEN /J. W. Bernauer Ë DELEUZE & GUATTARI/P. Goodchild Ë KT DARIN PS fi K YAfiAMI/J. Butler Ë Ç KOLATANIN GERÇEK TAR H /S.D. Coe & M.D. Coe Ë DEVR M N ZAMANI/A. Negri Ë GEZEGENGESEL ÜTOPYA TAR H /A. Mattelart Ë GÖÇ, KÜLTÜR, K ML K/I. Chambers Ë ATEfi ve SÖZ/G.M. Ramírez Ë M LLETLER VE M LL YETÇ L K/E.J. Hobsbawm Ë HOMO LUDENS/J. Huizinga Ë MODERN DÜfiÜNCEDE KÖTÜLÜK/S. Neiman Ë ÖLÜM VE ZAMAN/E. Lévinas Ë GÖRÜNÜR DÜNYANIN Efi /K. Silverman Ë BAKUNIN DEN LACAN A/S. Newman Ë ORTAÇA DA ENTELEKTÜELLER/J. Le Goff Ë HAYAL KIRIKLI I/Ian Craib Ë

çindekiler I. KOPERN K VE VAHfi LER... 7 II. MÜBADELE VE KT DAR: YERL fiefl N FELSEFES...25 III. BA IMSIZLIK VE DIfiTAN EVLENME...43 IV. AMER KA YERL LER N N NÜFUS YAPISI...69 V. YAY VE SEPET...88 VI. YERL LER NELERE GÜLÜYOR?...111 VII. SÖZ GÖREV...131 VIII. ORMANIN PEYGAMBERLER...135

IX. ÇOK OLAMAYAN B R...145 X. LKEL TOPLUMLARDA fikence...151 XI. DEVLETE KARfiI TOPLUM...161 Dizin...187

I Kopernik ve vahfliler * Sokrates e, birisinin gezip görmekle bile bir fley kazanamad ndan söz etmifller: nan r m demifl, herhalde yan nda kendini de götürmüfltü. Montaigne ktidar konusu ciddi biçimde sorgulanabilir mi? Nietzsche nin yinin ve Kötünün Ötesinde ** adl yap t n n bir fragman flöyle bafllar: nsano lu var oldu undan beri insan topluluklar n n da (aile gruplar, cemaatler, kabileler, uluslar, devletler, kiliseler) var oldu- u ve pek çok insan n az say da öndere itaat etti i do ruysa; dolay s yla itaat insanlar aras nda en iyi ve en uzun süre uygulanan ve geliflen fleyse, o zaman kural olarak hepimizde do ufltan bir itaat ihtiyac, bize, flunu yap, sesini ç karma, flunu yapma, sesini ç karma, k sacas yap diyen bir tür kal plaflm fl vicdan bulundu unu * lk kez Critique dergisinde yay mlanan (no. 270, Kas m 1969) inceleme. ** F. Nietzche, yinin ve Kötünün Ötesinde-Bir Gelecek Felsefesini Aç fl, çev.: Ahmet nam, Say Yay., 2004. (y.h.n.) 7

çekinmeden söyleyebiliriz. Alayc i nelemelerinde do ruyu ya da yanl fl pek umursamad n bildi imiz Nietzsche nin, kendine özgü bir biçimde, az çok s n rlad ve ay rd bir düflünce alan, eskiden yaln zca kurgusal düflüncenin ilgisini çekerken, hemen hemen yirmi y l var ki tümüyle bilimsel biçimde ele al nmaya baflland. ktidar konusunun gündeme geldi i siyaset alan na de inmek; yeni konulardan, toplumsal antropoloji alan nda say lar giderek artan çal flmalardan söz etmek istiyoruz. Etnolojinin, arkaik toplumlar n siyasal boyutu üzerinde, kendi konusu olmas na ra men çok sonradan durmas bile, ileride aç klamaya çal flaca m z gibi, iktidar sorunsal yla ba lant l : Bu durum, siyasi iliflkilerin farkl kültürlerde nas l kuruldu una bakarken tak nd m z, bizim kültürümüzden kaynaklanan, dolay s yla iyice yerleflmifl bir tepkisel tavr gösteriyor daha çok. Ama gecikmeler telafi edilebilir, boflluklar doldurulabilir; art k siyasal bir antropolojiden söz etmeye, ortaya koydu u sonuçlar de erlendirmeye, iktidar n do as n, kayna n, yürürlükte oldu u toplum tiplerine göre tarih boyunca geçirdi i dönüflümleri incelemeye yetecek kadar metin ve aç klama var elimizde. ddial bir proje, ama J.W. Lapierre in Essai sur le fondement du pouvoir politique [Siyasal ktidar n Temeli Üzerine Bir Deneme] 1 adl de- erli yap t nda gösterdi i gibi, mutlaka yap lmas gereken bir ifl. Lapierre yap t nda son derece yararl bir giriflimi gerçeklefltirmifl: Önce, yaln zca insan toplumlar yla kendini s n rlamay p, toplum halinde yaflayan hayvanlarla da ilgili bir dizi bilgi derlemifl, sonra bir filozofun bak fl yla, hayvan sosyolojisi ve etnoloji gibi modern disiplinlerin sa lad veriler üzerinde düflünmüfl. Söz konusu yap tta siyasal iktidar sorununun ele al nd n söyleyebiliriz ve çok yerinde bir yaklafl mla J.W. Lapierre, önce bu insansal olgunun yaflamsal bir fley olup olmad n, biyolojik bir kökenden kaynaklan p kaynaklanmad n, baflka bir deyiflle, iktidar n kökeninin ve varolufl nedeninin kültür yerine, do adan kaynaklan p kaynaklanmad n sormufl. Hayvan biyolojisine iliflkin en yeni çal flmalar konu alan sab rl ve ayr nt l bir tart flman n, akademik ça- 1. J.W. Lapierre, Essai sur le fondement du pouvoir politique, Publication de la Faculté d Aix-en-Provence, 1968. 8

l flmalara dayanmakla birlikte, hiç de akademik olmayan bir tart flman n sonunda bu soruya kesin bir yan t vermifl: Hayvanlar âleminde karfl lafl lan toplumsal olgulara ve hayvanlar n toplumsal özdüzenleme süreçlerine iliflkin bilgileri elefltirel bir gözle inceledi imizde, tohum halinde bile olsa hiçbir siyasal iktidar biçiminden söz edemeyece imizi görürüz... (s. 222). Lapierre bu alan esasl bir biçimde ele al p hiçbir fleyi gözden kaç rmad ndan emin olduktan sonra, araflt rmas n n en önemli bölümünü oluflturan, insan toplumlar nda siyasal iktidar n arkaik biçimlerini araflt rmak üzere kültür ve tarih bilimlerine yönelmifl. Biz de vahflilerde iktidar konusunu inceleyen bu bölümden büyük ölçüde yararland k. Lapierre in ele ald toplumlar gerçekten çok genifl bir yelpaze oluflturuyor; örneklemenin bütünü temsil etmesi konusunda hassasiyet gösteren en titiz okur bile, Afrika, Amerika k tas n n üç kesimi, Okyanusya, Sibirya vd den seçilen örnekler karfl s nda itiraz edecek fazla bir fley bulamayacakt r. Sonuç olarak Lapierre in bize sundu u zengin co rafi ve tipolojik örnekleme neredeyse eksiksiz bir bütün ortaya koyuyor ve bu bütün içerisinde ilkel dünyan n, arkaik olmayan dünyadan farkl yanlar n ve böylece bizim kültürümüzde siyasal iktidar n nas l belirdi ini görmemizi sa l yor. San - yorum konunun ne kadar kapsaml oldu u ve Lapierre in çal flmas n büyük bir dikkatle ele almam z gerekti i ortada. Sözü geçen çok say da arkaik toplumun, arkaikliklerinden baflka ortak yan n n olmad, bu ortak noktan n da Lapierre in belirtti i gibi, yaz n n olmay fl n n ve geçim ekonomisinin yol açt olumsuz bir benzerlikten ibaret oldu u kolayca görülüyor. Bu durumda arkaik toplumlar birbirlerinden çok farkl olabilirler. Gerçekten de bu toplumlar n hiçbiri öbürüne benzemez ve tüm vahflileri birbirinin benzeri saymam z için hiçbir neden yoktur. O halde, bu kadar de iflken bir yap y oluflturan birimleri kendi aralar nda karfl - laflt rabilmek için, en basit düzeyde de olsa bir s ralama yapmak gerekir; bu nedenle Lapierre, Anglosakson antropologlar n Afrika için önerdikleri klasik s n flamalar az çok benimseyerek siyasal iktidar n en geliflmifl oldu u arkaik toplumlardan, gerçek anlamda hiçbir siyasal iktidar n görülmedi i arkaik toplumlara kadar (s. 229), befl 9

büyük toplum tipi saptam fl. Buna göre ilkel kültürler, sahip olduklar siyasal iktidar miktar n n azl na ya da çoklu una göre s ralanacaklar ve belli koflullarda... küçük kapal toplumlar halinde yaflayabilen baz topluluklar (s. 525) söz konusu oldu unda, bu miktar s f ra yaklaflabilecektir. Bu s n flaman n dayand ilke üzerinde dural m biraz. Bu ilkenin ölçütü nedir? Miktar n n az ya da çok olufluna göre flu ya da bu toplumu flu ya da bu s n fa sokmam z sa layan fleyi nas l belirliyoruz? Ya da baflka bir deyiflle, geçici bir tan mlama olacak olsa da, siyasal iktidar deyince ne anl yoruz? Bu soru, tahmin edilebilece i gibi, büyük bir öneme sahip, çünkü toplumlar iktidar n varl k ya da yoklu una göre belli bir aral k içinde s ral yorsak, iktidar n özü ve temeli üzerine de bir fikir edinebilmeliyiz. Oysa Lapierre in çözümlemelerinde, büyük bir titizlikle haz rlanm fl olmalar na ra men, insan topluluklar n n siyaset öncesi durgunluklar ndan s yr larak sivil bir topluma dönüfltüklerini gösteren bir kopufl, bir kesinti ya da büyük bir s çraman n belirtisini bulam yoruz. Peki ( ) olarak belirlenen toplumlar ile (+) olarak belirlenen toplumlar aras nda geçiflin aflamal, sürekli ve nicelikle orant l oldu u söylenebilir mi? Söylenebilirse, bu durumda, toplumlar s n flamak bile olanaks z hale gelecektir, çünkü iki uç aras nda devletin var oldu u toplumlar ile iktidar n var olmad toplumlar say lamayacak kadar çok ara aflama ç kacak ve sonuç olarak her bir toplum, sistem içinde bir s n f durumuna gelecektir. Arkaik toplumlar üzerine bilgilerimiz ço ald kça ve bu toplumlar aras ndaki farklar belirginlefltikçe, s n flama çal flmalar n n giderek karmafl klaflmas do ald r. Dolay s yla her iki durumda da, yani ister iktidar n varl ile yoklu u aras nda bir süreklilik bulundu unu öne süren varsay ma göre, ister bir kopukluk bulundu unu öne süren varsay ma göre yap lm fl olsun, bilinen toplumlara iliflkin s n flamalardan hiçbiri, bizi siyasal iktidar n yap s üzerine de, ortaya ç k fl koflullar üzerine de ayd nlatam yor ve sorun bizim için bir bilmece olmaya devam ediyor. ktidar belirgin bir toplumsal iliflkiye, emir-itaat iliflkisine ba l olarak ortaya ç kar (s. 44). Buradan, bu temel iliflkinin görülmedi i toplumlarda iktidar n bulunmad sonucunu ç karabiliriz. Bu 10

konuya tekrar dönece iz. Ama önce, etnoloji araflt rmalar na egemen olan zihniyeti çok iyi yans tan bu geleneksel yaklafl ma, yani siyasal iktidar n ancak zorlay c bir iliflkiye ba l olarak ortaya ç kt n tart flmas z kabul eden bir yaklafl ma de inmek istiyoruz. Bu noktada Nietzsche, Max Weber (fliddetin yasal kullan m tekeli olarak devlet iktidar ) ve ça dafl etnoloji aras ndaki yak nl k, san ld - ndan da fazlad r ve hepsi de birbirinden pek farkl olmayan bir dille ayn fleyi söylerler: ktidar n özü ve varl fliddete dayan r ve iktidar, yükleminden, yani fliddetten ayr düflünülemez. Belki de bu gerçekten böyledir ve o halde etnolojiyi, Bat dünyas n n bafllang çtan beri inand bir fleyi tart flmas z benimsedi i için suçlayamay z. Ama önce kendi inceleme alan m zda, yani arkaik toplumlarda zorlama ya da fliddet olmaks z n iktidardan söz edilip edilemeyece inden kesinlikle emin olmal ve bunu do rulayabilmeliyiz. Bu aç dan Amerikan yerlilerinin durumu nedir? Meksika, Orta Amerika ve Andlar daki geliflmifl kültürler d fl nda bütün yerli toplumlar n arkaik oldu unu biliyoruz; bu toplumlar n yaz lar yoktur ve ekonomik bak mdan geçim aflamas ndad rlar. Öte yandan bu toplumlar n hepsi ya da hemen hemen hepsi liderler, flefler taraf ndan yönetilmekle birlikte, fleflerin iktidar dan yoksun olmas gibi dikkate de er bir özelli e sahiptirler. Demek ki karfl m zda, baflka toplumlarda iktidar sahipleri diye bilinen kiflilerin iktidardan yoksun oldu u, siyasetin her türlü zorlama ve fliddetten uzak bir alan olarak belirdi i, k sacas hiçbir emir-itaat iliflkisinin bulunmad genifl bir toplumlar bütünü var. Yerliler dünyas n n en belirgin fark ve kültürlerinin gösterdi i büyük çeflitlili e ra men Amerika kabilelerinden homojen bir dünya olarak söz edebilmemizi sa layan fley budur. O halde Lapierre in kabul etti i ölçüte göre, Yeni Dünya n n neredeyse tamam n siyaset öncesi evre içinde, yani tipolojisindeki son grup olan siyasal iktidar n s f ra yaklaflt toplumlar içinde düflünmemiz gerekecek. Oysa durum hiç de böyle de ildir; çünkü Amerika k tas ndaki örnekler söz konusu s n flaman n sonunda yer almakta, yerli toplumlar bütün tiplere sokulabilmekte ve içlerinden pek az, normal olarak hepsini içermesi gereken son tipe tam anlam yla girmektedir. Burada bir yanl fl anlama söz konusu gi- 11

bi, çünkü iki fleyden birini seçmek durumunday z: Ya baz toplumlarda güçsüz olmayan fleflik kurumlar var, yani flefler bir emir verdikleri zaman bu uygulan yor ya da böyle bir fley söz konusu de il. Oysa do rudan alan araflt rmalar, araflt rmac lar n monografileri ve eski kronikler hiçbir kuflkuya yer b rakm yor: Askeri bir sefer gibi çok özel koflullar d fl nda, bir yerli için emir almaktan ya da emir vermekten daha ayk r bir fley düflünülemez. Bu durumda Iroquoi - lar Afrika krall klar yla birlikte nas l birinci tipe dahil edebiliriz? Iroquoi lar Birli i Büyük Meclisi, henüz tam olarak geliflmemifl, ama kurulufl evresini geride b rakm fl bir devlet le bir tutulabilir mi? Çünkü siyaset bütün toplumun iflleyifliyle ilgili yse (s. 41) ve iktidar kullanmak tüm toplum ad na karar vermek (s. 44) anlam na geliyorsa, bu durumda Iroquoi Büyük Meclisi ni oluflturan elli sachem in * bir devlet meydana getirdi ini kabul etmek zorunday z; Birlik tek bafl na bir toplum meydana getirmez, befl kabilenin oluflturdu u, befl ayr toplumun siyasal ittifak n meydana getirir. Demek ki Iroquoi larda iktidar sorunu Birlik düzeyinde de il, kabile düzeyinde ortaya ç kar ve hiç kuflku yok ki bu düzeyde de sachem lerin di er yerli kabile önderlerinden daha çok güce sahip olduklar söylenemez. ngiliz tipolojileri, Afrika k tas için uygun olabilirler, ama Amerika için örnek gösterilemezler, çünkü daha önce de söyledi imiz gibi, Iroquoi lar n sachem i ile en küçük göçebe toplulu unun lideri aras nda yap sal anlamda herhangi bir fark yoktur. Öte yandan, nas l Iroquoi Konfederasyonu hakl olarak uzmanlar n ilgisini uyand rm flsa, Brezilya ve Paraguay daki Tupi-Guaraniler ve baflka kabileler üzerine de az da olsa dikkate de er araflt rmalar yap lm flt r. Bundan önceki aç klamalar m zda iktidar sorunsal n n geleneksel biçimini ortaya koymaya çal flt k: Zorlama ve itaatin her yerde ve her zaman siyasal iktidar n özünü oluflturdu unu söyleyemeyece iz. Öyle ki bu durumda bir seçim yapmam z gerekecek: Ya klasik iktidar kavram ele ald gerçe e uygundur ve yeri geldi inde * Sachem: Amerikal yerlilerde, özellikle de Algonkinlerde kabile flefi. (Nas l seçildikleri, azledildikleri ve say lar için, bk. Eski Toplum; Lewis H. Morgan; çev.: Ünsal Oskay/Mart 1986/Payel Yay nlar ). (ç.n.) 12

iktidar yoklu u kavram n n da göz önüne al nmas gerekecektir ya da klasik iktidar kavram gerçe e ayk r d r ve bu durumda, b rak lmas ya da de ifltirilmesi gerekecektir. Yine de önce böyle bir kavram n oluflmas na zemin haz rlayan düflünce yap s üzerinde durmak uygun olacakt r. Bu bak mdan yolumuzu ayd nlatmada etnoloji terimlerinin bile yarar olabilir. lk olarak arkaizm ölçütlerini, yani yaz n n yoklu unu ve geçim ekonomisini ele alal m. Olgusal bir veri oldu u için ilki hakk nda söylenecek bir fley yok: Bir toplum yaz y ya bilir ya bilmez. Buna karfl l k ikinci ölçütün usa yatk n oldu u pek söylenemez. Peki geçim nedir? Beslenme gereksinimleri ile bunlar karfl layacak olanaklar aras nda kurulacak nazik bir denge içerisinde yaflamakt r. Demek ki geçim ekonomisine göre yaflayan bir toplum, üyelerini zar zor besleyebilen, do al koflullardaki en küçük bir olumsuzluktan (kurakl k, su bask n vb) bile etkilenen bir toplumdur, çünkü kaynaklar n azalmas do rudan do ruya herkesin doyurulamamas - na yol açar. Baflka bir deyiflle arkaik toplumlar n yaflamaktan çok, ayakta kalmaya çal flt klar, yaflamlar n n, açl a karfl bitmeyen bir mücadele oldu u, çünkü teknolojik, hatta kültürel yetersizlikleri yüzünden art de er üretebilecek durumda olmad klar söylenir. lkel toplum hakk nda bundan daha yayg n, ama ayn zamanda bundan daha yanl fl bir de erlendirme gösterilemez. K sa bir süre önce Sahlins, paleolitik dönem avc -toplay c gruplar ndan ilk bolluk toplumlar 2 olarak söz etmiflti; ayn durum neolitik 3 dönem tar mc - lar için niye düflünülmesin? Etnoloji için yaflamsal önemi olan bu sorun üzerinde flu an duramay z. Ama geçim ekonomisi koflullar nda yaflayan, örne in Güney Amerika daki pek çok arkaik toplumun, toplulu un bir y ll k tüketimine eflit miktarda bir art de er üretebildiklerini de söylemeden geçmeyelim: Demek ki ihtiyac n iki kat bir üretim ya da iki kat daha fazla bir nüfusu besleyecek bir üretim söz konusu. Bu durum arkaik toplumlar n arkaik olmad klar n göstermiyor elbette; bizim istedi imiz, ilkel kültürlerin içinde 2. M. Sahlins: La première Société d abondance, Les Temps Modernes, Ekim 1968. 3. Neolitik dönemin tan m na iliflkin sorunlar için, bk. son bölüm. 13

bulunduklar gerçek ekonomik durumdan çok, Bat l gözlemcilerin ilkel toplumlar karfl s ndaki tutum ve al flkanl klar n yans tan geçim ekonomisi kavram n n bilimsel aç dan koflu unu vurgulamak. Asl nda arkaik toplumlar n günümüze dek tam bir azgeliflmifllik durumunda yaflam fl olmalar n n (s. 225) nedeni, ekonomilerinin bir geçim ekonomisi olmas de ildir. Bu aç dan bak ld nda, okuma yazma bilmeyen ve iyi beslenemeyen XIX. yüzy l Avrupa proletaryas n arkaik saymak daha do ru olacakt r. Asl nda geçim ekonomisi fikri modern Bat ideolojisinin bir bulufludur; bilimsel bir kavramla uzaktan yak ndan ilgisi yoktur. Ve etnolojinin böylesine kaba bir çarp tman n kurban oldu unu görmek insan flafl rt yor; hele etnolojinin, sanayileflmifl uluslar n azgeliflmifl denen dünyaya karfl izledikleri stratejinin oluflturulmas na alet edildi i düflünülürse, durumun ne kadar ürkütücü oldu u görülüyor. Bütün bunlar n siyasal iktidar sorunuyla pek az ilgisi oldu unu söyleyerek bizi elefltirenler ç kabilir. Biz tam tersini düflünüyoruz: lkelleri geçim ekonomisi koflullar nda güçlükle yaflayan, teknik bak mdan az geliflmifl bir durumda bulunan (s. 319) insanlar olarak de erlendiren bak fl aç s ayn zamanda siyaset ve iktidar üzerine sürdürülen al fl lm fl söylemin anlam ve de erini de belirliyor. Al - fl lm fl söylem diyoruz, çünkü ne zaman Bat dünyas ile vahfliler karfl karfl ya gelseler ayn söyleme baflvuruluyor. Sözgelimi Brezilya y ilk keflfeden Avrupal lar Tupinamba yerlileri için, inançs z, yasas z, krals z insanlar demifllerdir. Gerçekten de Tupinamba yerlilerinin mburuvicha denilen flefleri her tür iktidar dan yoksundular. Fransa, Portekiz ya da spanya gibi, otoritenin doruk noktas na ulaflt mutlak monarflilerde yetiflmifl insanlar için bundan daha anlafl lmaz bir fley olamazd. Bu yüzden yerlileri uygar toplumdan habersiz barbarlar olarak gördüler. Oysa Moktezuma n n Meksika s - na ya da nkalar n yaflad Peru ya vard klar nda al fl lmam fl bir durumun yaratt tedirginlik ve k zg nl k kaybolacakt. Conquistador lar, * buralarda al fl k olduklar havay, yani hiyerarflinin, zorlaman n, k sacas gerçek iktidar n havas n solumaya bafllad lar ve kendilerine geldiler. Bu saf, renksiz, hatta neredeyse vahfli söylem * Conquistador: Yeni Dünya n n fatihlerine verilen spanyolca ad. (ç.n.) 14

ile modern bilgin ve araflt rmac lar n söylemi aras nda dikkat çekici bir benzerlik bulundu u görülüyor. fade daha özenli olsa da yarg de iflmiyor; sözgelimi Lapierre in yap t nda, ilkel toplumlarda siyasal iktidar nas l de erlendirdi ini gösteren birçok formül bulabiliriz; iflte birkaç örnek: Trobriand ya da Tikopi flefleri henüz tohum halindeki bir siyasal iktidarla pek uyuflmayan çok büyük bir toplumsal ve ekonomik güce sahip de iller mi? (s. 284). Ya da Nil dillerini konuflan toplumlardan hiçbiri, büyük Bantu krall klar ndaki merkezi siyasal örgütlenme düzeyine ulaflamam flt r (s. 365). Son bir örnek: Lobi toplumu siyasal anlamda örgütlenmeyi baflaramam flt r (s. 435, not 134). 4 Bu tür ifadelerin; tohum halinde, do makta olan, azgeliflmifl gibi s kça karfl laflt m z terimlerin anlam nedir? Kimseyle çekiflmek niyetinde de iliz, çünkü yukar da and m z türden ifadelerin antropolojiye zaten yerleflmifl oldu unu biliyoruz. Bizim amac m z, deyim yerindeyse, bu dilin ve böylece ortaya ç kan bilginin arkeolojisine girmek ve bu dilin tam olarak neyi ifade etti ini ve bunu hangi noktadan bakarak ifade etti ini sorgulamak. Geçim ekonomisi fikrinin, bir gerçek yarg s gibi öne sürülmekle birlikte, bu ekonomiye sahip toplumlara iliflkin bir de er yarg s - n da içerdi ine, dolay s yla ulaflmak iddias nda oldu u nesnelli i daha bafltan yitirdi ine de inmifltik. Bu önyarg ortada bir önyarg oldu u gerçek söz konusu toplumlarda siyasal iktidar de erlendirmeye yönelik her giriflimi baltal yor ve ç kmaza sokuyor. Çünkü bu önyarg n n ba l oldu u model ve ölçü daha bafltan, Bat uygarl - n n tasarlad ve gelifltirdi i iktidar fikrinin damgas n tafl yor. Bizim kültürümüz bafllang c ndan beri, siyasal iktidara, hiyerarfliyi ve otoriteyi gösteren emir-itaat iliflkisinin çerçevesinden bakm flt r. Dolay s yla gerçek ya da muhtemel bütün iktidar biçimleri, iktidar n özünü a priori * ifade eden bu ayr cal kl iliflkiye indirgenir. Böyle bir indirgeme mümkün de ilse, siyasetd fl bir durum söz konusu demektir: Emir-itaat iliflkisinin yoklu u, ipso facto, * siyasal iktidar n da var olmad n gösterir. Bu yüzden, devletsiz toplumlar n ya- 4. Alt n biz çizdik. * A. Priori: Peflinen. (ç.n.) 15

n s ra iktidar n olmad toplumlar da vard r. Farkl l klar özdefllefltirmek ve sonunda yok etmek için amac ndan sapt ran etnosantrizm, ciddi bir tehlike ve antropoloji araflt rmalar nda her zaman karfl m - za ç kan bir engel olarak uzun zamand r dikkatimizi çekiyor. Bu tutumun tehlikelerine aç kça parmak basmak etnolojide neredeyse al flkanl k olmufltur; övülecek bir yaklafl m, ama gene de etnologlar n dalg nl kla ya da göz göre göre bu yanl fla düflmelerini engelleyemiyor. Lapierre in de çok hakl olarak belirtti i gibi, etnosantrizmle dünyan n hemen her yerinde karfl laflmak mümkün: Her kültür, kendisiyle olan narsisist iliflkisi çerçevesinde, tan m gere i etnosantristtir. Bununla birlikte, Bat etnosantrizmi ile onun ilkel benzeri aras nda önemli bir fark vard r; herhangi bir yerli ya da Avustralya kabilesi de kendi kültürünü di erlerinden üstün tutar, ama hiçbir zaman di er kültürler üzerine bilimsel bir söylem oluflturmaya çal flmaz; oysa etnoloji, pek çok bak mdan kendi özel durumunun d fl na ç kamad halde, evrensellik iddias nda bulunuyor ve bu yüzden, sözde bilimsel söylemi de hemen gerçek bir ideolojiye dönüflüyor. (Etnologlar n ancak Bat uygarl nda yetiflebileceklerini öne süren yaklafl mlar n de ersizli i de böylece ortaya ç km fl oluyor.) Kimi kültürlerin, bizimkine benzemedikleri için siyasal iktidardan yoksun olduklar n öne sürmek bilimsel bir yaklafl m de ildir: Böyle bir iddia, olsa olsa söz konusu yaklafl m n de ersizli ini gösterir. O halde etnosantrizm, düflünce için gereksiz bir engel de ildir ve do urdu u sonuçlar da san ld ndan daha önemlidir. Etnosantrizm farkl l klar n oldu u gibi kalmas n kabul etmez, onlar kendisi için en bildik olandan, yani Bat kültürünün tasarlad ve karfl - laflt biçimiyle iktidardan hareket ederek oluflturulmufl farkl l klar olarak anlamak ister. Etnosantrizmin eski suçorta olan evrimcili- in de hemen hemen ayn çizgide yer ald n söyleyebiliriz. Bu ba lamda ikili bir yol izlenmektedir: Önce toplumlar iktidar tiplerinin bizimkine olan yak nl klar n n azl na ya da çoklu una göre s - n fland r lmakta, sonra da bu farkl iktidar biçimleri aras nda aç k (eskiden oldu u gibi) ya da örtük (flimdi oldu u gibi) bir süreklilik * Ipso facto: Fiilen. (ç.n.) 16