Asistanlıkta Psikoterapi Eğitimi Neden Önemlidir? Doğan Şahin İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Sosyal Psikiyatri Servisi
Başta ABD olmak üzere birçok ülkede tıp ve uzmanlık eğitiminde (psikiyatri dışı)temel psikoterapötikbecerilerin, kişilerarası ilişkiler ve iletişim becerilerinin kazanılması üzerinde durulmaktadır.
Ülkemizde de hekim hasta ilişkisinde yaşanan gerginliklerde, kimi saldırılarda, koşulların (mesela ağır hasta yükünün) yanında, hekimlerin kişiler arası ilişki ve iletişim becerileri konusundaki yetersizliklerinin de önemli rolü olduğu görülmektedir.
Hekimliğe Merhaba! Saldırgan hastaya karşı tutum
ABD de, Mezuniyet sonrası Akreditasyon Kurulu ve Tıpta Uzmanlık Yeterlilik Kurulu, Tıp eğitiminin şu 6 temel yetkinliği içermesi gerektiğini belirtmişlerdir Hasta bakımı Tıp bilgisi Kişilerarası ilişki ve iletişim becerileri Uygulama temelli öğrenme ve gelişim Profesyonellik Sistemlere dayalı uygulama
Psikiyatri Uzmanlık Eğitimi Denetim Komitesi, bu temel yetkinliklerin psikiyatride kazanılmasının bir aracı olarak uzmanlık eğitiminin beş farklı psikoterapi türünde makul bir yeterliliğin kazanılması gerektiğini belirtti. Bugün bu sayı 3 e düşürülmüştür.
Uzun süreli psikodinamik psikoterapi Destekleyici psikoterapi Bilişsel davranışçı psikoterapi Kısa süreli psikoterapi Psikofarmakolojiile kombine psikoterapi
Ülkemizde bir çok eğitim kurumunda değil bu beş temel psikoterapininhepsini, herhangi birini öğretebilecek eğitici veya ortam bulunmamaktadır.
Bizim asistanlığımız sırasında psikoterapiye karşı, hatta düşman eğiticiler vardı. Şimdi de zaman zaman böylesi hoca lara rastlamaktayız. Benim gözlemim bu tür hocaların karşı oldukları psikoterapi hakkında cahil olduklarıdır. Madem ben bilmiyorum, o halde değersizdir.
FREUD un divanı.
Hiçbir şey göründüğü gibi değildir Dinamik psikiyatri düşünmenin bir yoludur. Bu sadece hasta hakkında düşünmeyi değil, hasta-terapist ilişkisi zemininde terapistin kendisi hakkında düşünmesini de içerir. Dinamik psikiyatri görüneni değil, görünenin ardındaki nedenleri anlama çabasıdır. İnsanın yaptığının ne olduğunu tanımlamakla yetinmeyip, niye böyle yaptığını anlama uğraşıdır.
Yıldırım düşerse misafirlere ayıp olur.
Her insan biriciktir Deskriptif psikiyatri, hastanın diğer hastalarla olan farklılıklarıyla değil benzerlikleriyle ilgilenirken, dinamik psikiyatri hastalarda biricik, tek olanın ne olduğunu belirlemeye çalışır. Her insanın bir diğerine benzemeyen hayat hikayesine sahip olmasının bir sonucu olarak diğerlerinden farklı olan yönlerini anlamaya çalışır.
İnsanın çok zengin bir iç alemi vardır Dinamik psikiyatri, en az gözlemlenen davranışlar kadar, hastanın iç dünyası, yani fantezileri, rüyaları, korkuları, umutları, impulsları, beklentileri, kendilik imgeleri, diğerlerini algılayışları ve semptomlarına verdikleri psikolojik tepkileri de önemser, anlamaya çalışır.
Bilinçdışı süreçlerin varlığı Dinamik psikiyatri, semptom ve davranışların ardındaki bilinçdışı süreçleri, görünen nedenlerin ardındaki bilinçdışı motivasyonları anlamaya çalışır. Kişi günlük yaşamında yaptığı seçimlerde sanıldığı kadar özgür değildir. Eş seçimi, meslek seçimi, özel uğraşılar rast gele yapılmış seçimler olmaktan çok, bilinçdışı işleyen dinamik süreçlere bağlıdır.
Bilinçdışı Semptom ya da davranışların genellikle tek bir bilinçdışı belirleyicileri yoktur. Bir semptom bir dizi bilinçdışı sürecin birada işlemesi sonucu ortaya çıkar. Bilinçdışı faktörler tüm davranış ve semptomları belirlemezler. Cinsel isteği ve uyarılma zorluğu yaşayan birinde neden testosteron eksikliği de olabilir.
Bugün dünün, yarın bugün devamıdır Bebeklik ve çocukluk deneyimleri, erişkin kişiliğinin çok önemli belirleyicileridir. Dinamik bakış açısına göre, etyolojive patogenezsıklıkla çocukluk yaşantılarıyla bağlantılıdır. Ensestveya fiziksel tacizler gibi görünen, açık travmaların yanısıra, tekrarlayan ev içi huzursuzluklar gibi kronik travmalar da erişkin yaşamdaki patolojilerden sorumlu olacaktır.
Bir hastam sürekli bir biçimde arkadaşlarının eşlerine aşık olmaktaydı. Halen terapisi sürmekte olan bir hastam, yineleyici bir biçimde öğretim üyesi, hekim gibi muhtelif erkek otorite figürlerinin yetersizliğini ispat etmeye çalışıyor.
Aktarım diye bir şey vardır Geçmiş yaşantıların kişi üzerindeki etkisi en iyi aktarım yoluyla anlaşılır. Aktarımın iki önemli karakteristiğinden bahsedilebilir. Birincisi geçmişte yaşanmış bir ilişkiden kaynaklanması, ikincisi ise yöneltilen kişinin kişiliğinden ve niteliklerinden bağımsız olmasıdır
Bir de karşı aktarım vardır Karşı aktarım dar anlamda terapistin kendi geçmişindeki ilişkiyi hastasına yöneltmesi geniş anlamda ise hastasının kendisinde uyandırdığı duygu ve tepkilerdir. Freud da karşıaktarımı, Analistin aktarımı ya da analistin, hastanın aktarımına verdiği yanıt diye tanımlamıştır.
Direnç Tedavi direnci aktarıma eşlik eder ve pek çok biçimde ortaya çıkabilir. Randevulara gecikme, ilaç kullanmayı reddetme, psikiyatrın önerileri veya söylediklerini unutma, seanslar sırasında sessizce oturma ya da önemsiz bir materyal üzerinde odaklanıp kalma ya da terapi ücretini ödemeyi unutma bunlardan sadece birkaçıdır. Şehit annesi olmak isteyen anne, İşkence görmüş konversiyonvakası
Dinamik Psikoterapi eğitimi Bireysel ya da grup psikoterapisi deneyimi Teorik eğitim Süpervizyon Uzmanlık eğitimini tamamlayan biri süpervizyonlahasta takip edecek düzeye gelmiş olur. Ustalık uzun süren psikoterapi pratiği ve süpervizyonla kazanılır.
Dinamik Terapi İle İlgili Mitler Terapist konuşmaz Terapist duygularını belli etmez Hastanın söyledikleri hakkında yargı ve kanaatini söylemez Bastırılmış bir anı hatırlanır ve her şey çözülür Ne varsa geçmiştedir Her şeyin özü cinselliktir En temel mesele ödipal komplekstir.
Ne yapılır Duygulanım Duygu ifadesi Kaçınmalar Tekrarlama fenomenleri Geçmiş ile bugün arasındaki bağlar Kişilerarası ilişkiler Hasta terapist ilişkisi İsteklerin, arzuların, hayallerin, düşlerin araştırılması