Erzene Mah. 101 Sok. No: 34 Profesörler Sitesi/Bornova - Ýzmir Tel: 0232 375 10 66 e-posta: yediiklimanaokulu@gmail.com

En güçlü psikodinamik bað dan okul fobisine Sevgili Aileler, Bu ayki bültenimizde, farklý þiddetlerde de olsa, çocuklarýnýzýn okula uyum süreçlerinde gösterdikleri tepkilerin ne kadar normal olduklarýný, baðlanma kuramý ile birlikte anlamaya çalýþacaðýz. Çocuklarýn okul kapýsýnda gösterdikleri tepkiyi yetiþkinlerin düþünsel alýþkanlýklarýna ait kavramlarla çözmeye çalýþtýðýmýz zaman baþarýsýz oluyoruz. Oysa ki, yetiþkin mantýðýný doðrudan deðil, çocuðun anlam dünyasýna girebilmenin bir olanaðý olarak kullanmak gerekiyor. Þimdi baðlanmanýn geliþimsel niteliðinden yetiþkinlik yaþamýna kadar olan sürecine göz atacaðýz. Baðlanma Nedir? Açýkçasý, bebek ile ebeveyn arasýndaki baðlanmanýn psikolojik olarak daha anne karnýndayken baþladýðý söylenebilir. Bebeðin dünyaya geldiði ilk dakikalarda anne ve babanýn yaþadýðý heyecanýn ise baðlanma sürecinin ilk somut sonuçlarý olduðu kabul edilebilir. 0-2 yaþ arasýnda fiziksel olarak temel ihtiyaçlarýný dahi karþýlayamayacak durumda olan bebeðin, anne-baba ya da kendisine bakan kiþiye yönelik geliþtirdiði baðýmlýlýk iliþkisi ile baþlayan ve kendisini yetiþkinlik yaþamýnda dahi hissettiren süreç psikolojide baðlanma olarak tanýmlanýr. Baðlanma terimi, bebeklerin kendisine bakým veren kiþi ile aralarýnda duygusal anlamda olumlu, yardým edici bir iliþkinin varlýðýný ifade eder. Bu sürecin saðlýklý geçmesi bir çok psikoloji kuramý açýsýndan kritik önemde kabul edilir. Çünkü, baðlanma kuramlarýna göre çocuðun özellikle annesi ile arasýnda geliþtirdiði yakýnlýk, ilerleyen yaþlarýnda tüm sosyal iliþkilerini etkilemekte, baþka deyiþle bebeklik referanslarý yetiþkinlik yaþamýnda yakýnlarýyla kurduðu iliþkilere yön vermektedir. Baðlanma davranýþlarý bebeðin ilk gösterdiði becerilerdendir. Baðlanma Davranýþlarý Örneðin emme davranýþý yalnýzca açlýk ihtiyacýnýn giderilmesi yönelik deðildir. Aç olmadýklarýnda da stresten uzaklaþmak için annelerini emmek isterler. Modern toplumlarda bu pek mümkün olmadýðý için parmak ya da emzik emme davranýþlarý ortaya çýkmasýnýn altýndan bu yatmaktadýr. Bir diðeri, sokulma-uzanma davranýþýdýr. Çoðunuz, bebeðinizi ilk elinize aldýðýnýzda onun kaskatý durmadýðýný ve size kolaylýk saðlayacak þekilde gevþek ve þekillendirilebilir bir biçim aldýklarýný hatýrlýyor olmalýsýnýz. Tüm memeli canlýlarda anne ile yüzyüze gelme ve ona sokulma yönelimi vardýr.

Yine çok küçük bebekler bile anne ile göz kontaðý kurmak isterler. Eðer bu arayýþlarýna karþýlýk alamazlarsa huysuzlanýp aðlarlar. Araþtýrmalar, annelerin, bebeklerinin göz temasý davetine 3 dakikadan fazla kayýtsýz kalamadýklarýný, kaldýklarýnda ise suçluluk hissettiklerini göstermiþtir. Bu, Ebeveyn ile bebek arasýndaki bakýþmalarýn bebek için de anne için de psiþik anlamda çok önemli bir baðlanma davranýþý olduðuna iþarettir. Çoðu ebeveynin, çeþitli yollarla bebeðini güldürmeye çalýþýp durduðuna tanýk olmuþuzdur. Bebek gülümsemesi insanlar için tartýþmasýz olarak mutluluk vericidir. Zaten bebekler de ilk bir ay içerisinde yüksek seslere gülümseyerek karþýlýk verirler. Bunu keþfeden ebeveynler için bebeðin gülümsemesi kendileri için önemli bir ödül olur. Bu da baðlanma iliþkisinin önemli bir ritüeli ve motorudur. Sonuçlarýna göre bir kaç baðlanma türü tarifi yapýlabilir. Baðlanma Türleri Güvenli Baðlanma: Annelerine (ya da bakýcý pozisyonunda olan her kimse) güvenli bir yakýnlýk kuran, temel ihtiyaçlarý ebeveynleri tarafýndan zamanýnda yerine getirilen çocuklar, yakýnlýk ve ayrýlýk durumlarýnda gerginlik yaþamazlar. Bu çocuklar, yetiþkinlik yaþamlarýnda terk edilme ve insanlarýn onlara istediklerinden daha fazla yakýnlaþmalarý yönünde kaygýlarý yoktur. Yakýn iliþkilere deðer verirler, sosyal yaþantýlarý baþlatma ve sürdürme konusunda baþarýlýdýrlar. Ýnsanlarla açýk iliþkiler geliþtirmekten hoþlandýklarý halde kiþisel özerkliklerini koruyabilirler. Hem kendilerine hem de baþkalarýna yönelik saygý ve sevgi düzeyleri yüksektir. Ýkircikli Baðlanma: Baðlanma süreci kesintiye uðramýþ bebekler, anne yanlarýndayken bile huzursuzdurlar. Kendi kendilerine yetme tavýrlarý gösterirler. Anneden ayrýlýnca aðlarlar, anne geldiðinde ise anneye vurma gibi tepkisel davranýþlar sergilerler. Böyle bir baðlanma süreci geçirmiþ çocuklarýn yetiþkinlik yaþamlarýnda kiþisel iliþkilerine son derece sýnýrlý yatýrým yaptýklarý gözlenmiþtir. Psikoloji bilimi, negativizm, baþkalarýný beðenmeme, sürekli olarak diðerlerini sorumlu tutma, yardým almak ve yardým etmekten kaçýnma tutumlarý olan insanlarýn bebekliklerinde ikircikli baðlanma süreci geçirdiklerini kaydetmiþtir. Kaygýlý baðlanma: Baðlanma süreci saðlýksýz ve ciddi kesintilerle geçmiþ bebeklerin annelerinden kýsa süreli ayrýlmalara dahi tahammülleri yoktur. Bu çocuklar ebeveynlerine yakýnlýk geliþtirme konusunda tutarsýz ve kararsýzdýrlar. Bu tür baðlanma süreçleri geliþtirmiþ çocuklar yetiþkinlik yaþamlarýnda yoðun olarak terk edilme ve reddedilme kaygýlarý yaþarlar. Kendilerine ve çevrelerine yönelik saygýlarý zayýftýr. Sosyalizasyon deneyimlerine ayrýlma, öfke ve yalnýzlýk hissi gölge gibi eþlik eder.

Ayrýlýk Anksiyetesi (Kaygýsý) Bilimsel ölçmelere göre, tüm çocuklarda 1-3 yaþlarý arasýnda sýklýkla görülen, anne-baba ya da bakýcý kiþiden ayrýlma durumlarýnda ortaya çýkan þiddetli korku ve üzüntü halidir. Ayrýlma kaygýsý 3 yaþ sonrasýnda benlik kavramýnýn ve baðýmsýz davranma güdüsünün geliþmesiyle sönümlenir. 3 yaþýna kadar güvenli bir baðlanma geçirmiþ çocuklar baðýmsýzlaþma sürecine güvenle girer. Bununla birlikte, yetiþkinler açýsýndan duygusal ve sosyal iliþkilerde zayýflýk, strese karþý çabuk kýrýlganlýk yaþamýn birinci yýlýndaki güvensiz baðlanma ile ilgilidir. Çocuðun sosyal yaþamýna giren yeni deðiþkenlerle birlikte ayrýlma anksiyetesi yavaþ yavaþ kaybolur. Fakat ayrýlma bunaltýsýndaki þiddet ve süreklilik çocuðun uyumunu bozacak seviyelere de çýkabilir. Bu, baðlanma süreci ve çocuðun yeni döneme nasýl hazýrlandýðý ile yakýndan ilgilidir. Çocuklar genel olarak, baðlandýklarý kiþiden ayrýldýklarýnda kendilerinin ya da baðlandýklarý kiþilerin baþlarýna kötü bir þey geleceðine iliþkin sürekli ve aþýrý bir kaygý yaþarlar. Bu tür kaygýlarý olan çocuklarda kaybolmaktan, ebeveynlerine bir daha kavuþamamaktan korkmak gibi belirtiler görülür. Bazý çocuklar ise, ayrýlýþýn ebeveynleri ile aralarýndaki iliþkinin niteliðini deðiþtireceði, anne-babalarýnýn artýk kendilerine eski ilgi ve sevgiyi göstermeyeceði kaygýsý yaþarlar. Ayrýlýk anksiyetesi yaþayan çocuklar için okula gitmek, -ilerleyen yýllarda- kampa katýlmak gibi evden uzaklaþmalarýna neden olan her þeye karþý tepkilidirler. Anne-babalarý yanlarýnda olsa dahi, ev dýþýnda bir yerde konakladýklarýnda huysuzlaþýrlar, tek baþýna odada oturamazlar. Yapýþkan davranýþlar gösterirler ve baðlandýklarý kiþiyi gölge gibi takip ederler. Uykularý çoðu zaman problemlidir, uyku zamaný zorlanýr, uyuyana kadar yanýnda birisinin kalmasýný isterler. Yataklarýný odasýnýn kapýsýna göre ayarlayabilir, ebeveynlerinin odasýna girmesi engellenmiþse, kapýnýn önünde uyumayý deneyebilirler. Korkularýný yansýtan felaket içerikli rüyalar görebilirler. Ayrýlýk kaygýsý olan çocuklarýn en tipik özelliklerinden biri okul fobisidir. Bu, öncelikle annebabalarýndan baðýmsýz herhangi bir ortama girmek istememeleri ile ilgilidir. Diðer yandan okul, özgüven gerektiren, baþ etmesi güç, kaotik bir ortamdýr. Ayrýlma anksiyetesinin tepkimeye soktuðu bir diðer tipik semptom ise uyku sorunlarýdýr. Uyku, onlar için bir çeþit ayrýlýk anlamýna geldiðinden anne ve baba ile birlikte yatma isteði görülür. Bu noktada altý çizilmesi gereken önemli bir konu, anne-babalarýn hatýrý sayýlacak bir kesiminin çocuklarýna baðýmlý bir çizgide olmasýdýr. Psikometrik araþtýrmalar, kaygýlý ebeveynler ile ayrýlýk anksiyetesi olan çocuklar arasýnda doðrusal bir orantý kaydetmiþtir. Çocuðun tüm ihtiyaçlarýný, hiçbir açýk býrakmaksýzýn karþýlayarak, çocuðuna baðýmsýzlaþabilme fýrsatý vermeyen ebeveynlerin kendilerinin okul kaygýsý yaþadýklarý bilinir. Bu kaygý hýzlýca çocuða akar ve çocuðun kiþisel kaygýlarý ile birleþerek içinden çýkýlmasý güç kaygý korelasyonlarýna neden olur.

Okul Fobisi Okul öncesi çaðdaki çocuklarýn hemen hemen hepsi, o veya bu düzeyde okula uyum sorunu yaþarlar. Güvenli baðlanma yaþamayan ya da aþýrý baðýmlý çocuklarda ve tek çocuklu ailelerde belirtiler daha sýktýr. Bu tür çocuklarýn sýklýkla baþvurduðu argüman okula gitmekten korkuyorum þeklindedir. Önemli bir kýsmý da neden okula gitmek istemediðini bilmediðini söyler. Bu çocuklar evde iken rahat, okulda iken ise mutsuzdur. Kendileri okulda iken (anne-babalarýndan uzakta iken) baþlarýna bir þey geleceðini ya da ebeveynlerinin baþlarýna bir þey geleceðini düþünürler. Bu sebeple eve gidip bu kaygýlarýný yatýþtýrmak ve rahatlamak isterler. Daha çok 4-8 yaþlarý arasýnda görülür ve esas olarak kuvvetli kaygý durumudur. Zaman zaman kendisini psikosomatik semptomlarla gösterebilir. Yani, okul fobisi olan bir çocuk okula yönelik isteksizliðini bedensel yakýnmalarla dile getirebilir. Bu tür durumlarýn çoðunda çocuðun gerçekten baþý aðrýyor ve midesi bulanýyordur. Okul Fobisinin Nedenleri Okul fobisinin standart ve pek þaþmaz bir nedeni var: Aþýrý koruyucu ebeveyn tutumu. Özellikle anneden ayrýlma kaygýsýnýn okul fobisine yapýsal olarak zemin hazýrladýðý söylenebilir. Okul fobisi olan çocuklarýn bir çoðunun daha önceki yýllarýnda anneleri tarafýndan aþýrý özen içinde büyütüldükleri görülmektedir. Bu tür anneler sürekli çocuklarýný gözetir ve tüm isteklerini yerine getirirler. Bu tür aile atmosferlerinden gelen çocuklar, annelerinden ayrýldýklarýnda ya kendi baþlarýna ya da annelerinin baþýna kötü bir þey geleceði endiþesine kapýlýrlar. Bazý durumlarda sýnýf dinamiði de okul fobisi yaratabilir. Çocuðun sýnýf içinde kendini ifade edemeyeceði ve grup sirkülasyonunda kaybolacaðý hissi okul fobisini tetikleyebilir. Yine, hastalýk, duygusal çatýþma, hýrsýzlýk, kaza gibi olumsuzluklar okul fobisinde somutlaþabilir. Okul fobisi kendisini nasýl gösterir? - Okul vakti geldiðinde anlamsýz þikayetler, yalvarma, tartýþma, tehdite dahi baþkaldýrma - Okul yolunda iken, okul yerine baþka yere gitmeyi isteme/önerme, annenin okuldan ayrýlmayacaðý yönünde tavizler isteme, genel olarak panik bir duygu durumuna eþlik eden huzursuzluk. - Okula varýldýðýnda dramatik þekilde aðlama Okula gitmekte güçlük çeken çocuklar için neler yapýlabilir? Öncelikle anne babanýn kendi kiþisel kaygýlarý ile baþ etmesi, kendilerinin tercih ettikleri okula gerçekten güvenip güvenmediklerinden emin olmalarý, dahasý çocuklarýnýn okul öncesi eðitim ile tanýþtýklarý gerçeðini duygusal olarak kabullenmeleri gerekir. Bununla birlikte, çocuðunuzdan uzakta olsanýz dahi onu çok sevdiðiniz ve okul bittiði zaman yeniden bir araya geleceðiniz mesajý verilmelidir. Anne-babanýn okul ile gerçekleri çocuðuna kendi kaygýlarýný yansýtmadan anlatmasý ve kuruma baþlamadan önce keyifli bir sözel hazýrlýk yapmalarý faydalý olacaktýr. Çocuklarýnýzý daha okula baþlamadan okul konusunda güzel þeylerden bahsedin ve onlarý okulun güzel bir yaþantý olacaðýný hissettirin. Kendi okul yaþantýlarýnýzdaki olumlu-keyifli örnekler sanýlandan daha

faydalý olacaktýr. Çocuk için tek referans olan anne-babanýn güzel okul yaþantýlarýnýn olmasý duygusal dönüþüm açýsýdan önemlidir. Okulun ilk günlerinde çocuðunuzun yanýnda bulunmak, belli zaman aralýklarýnda okulda kalmak faydalý olacaktýr. Fakat ayrýlýk anlarýný ajite etmemek, uzun ayrýlýk ayrýlýk seramonilerine izin vermemek gerekir. Okulu eve kýyasla cazip hale getirecek bir tutum almak uygun yoldur. Kendini iyi hissetmeyen ve ve evde kalan çocuð u sevdiði etkinliklerle ödüllendirmek ebeveynin çözüm gücünü zayýflatýrken okuldan kaçýnma davranýþýna güç verir. Bununla birlikte okula uyum sürecini çocukla bir mevzi savaþýna çevirmek de sakýncalýdýr. Okula gitmek istemeyen bir çocuðu suçlamak, þýmarýklýkla itham etmek, zorla okula getirmek yerine, onu iyi anladýðýnýz, hatta buna benzer sorunlarý bir çok çocuðun da yaþadýðý ve her þeyin muhakkak çözüme kavuþacaðý mesajý verilmelidir. Çocuðu okula daha az baðýmlý olduðu birinin getirmesi bazen faydalý olabilir. Çözüm süreci çocuðun öðretmeni, kurum psikoloðu ve diðer ilgililerle birlikte örgütlenmeli, kurum ile hem nazik hem de sýký bir iþbirliði hayata geçirilmelidir. Her Tepki Fobik midir? Hemen hemen her çocuk okula uyum sürecinde okul karþýtý bir tepki verir. Bu tepkiler tipik yetiþkin mantýðýnda genel olarak naz, intizar, sitem, þýmarýklýk vs. þeklinde deðerlendirilir. Oysa bu tepkiler çocuk normalitesine ait en saðlýklý tepkilerdendir. Ebevenylerin bu tepkiye yönelik tavrý ise genel olarak ya pabuç býrakmamak ya da epeyce bir pabuç býrakmak yönünde olur. Oysa ki, ne bu tepkileri görmezden gelmek, ne de aþýrý ciddiye almak doðrudur. Bu her iki tavýr da, normal þartlarda geliþmeyecek bir fobi oluþturabilir. bir çok yetiþkin ve akranýnýn arasýna korkusuzca dalývermesi ilk görüþte hoþ görünse de aslýnda bir anlamda daha sonra ortaya çýkacak tepkilerin habercisidir. Bu sebeple, okula þahin gibi giren ve hatta ayrýlmak istemeyen çocuklarýn oryantasyon süreçlerini ihmal etmemek gerekir. Sonuç Yerine Okul, çocuðunuzun, tanýmaya çalýþtýðý dünyaya hazýrlýlýðý konusunda anlamlý bir veridir. Çocuðunuz, ebeveyninden ayrý kalmaya alýþmýþ, kendini ifade edebilen, özgüveni geliþmiþ, akranlarý ve yetiþkinlerle keyifle iletiþim kurabilen, baþkalarýný dinleyebilen bir çocuksa bir sonraki geliþim evresine saðlýklý girecek, bu koca dünya ile arasýnda olumlu bir iliþki geliþecektir. Çocuðunuz yukarýdaki psiko-sosyal özellikleri taþýyorsa zaten okula uyumu kolay olacaktýr. Taþýmýyor ise, okul bu eksikleri ortaya çýkaran ve nasýl bir hat çizilmesi gerektiðini gösteren önemli bir fýrsat olacaktýr. Sevgilerimle. Onur Gülbudak Kurum Psikoloðu

yedi iklim de oryantasyon Çocuklar okul öncesi bir kuruma baþladýklarýnda, bilmedikleri bir ortama uyum saðlama, anneden, babadan ayrýlma, okulda ve evde farklý tutum ve kurallarla karþýlaþma ve bunlarla baþ etme, kendi kendine yetebilme gibi durumlarla baþ baþa kalýrlar. Oryantasyon dönemi, (duruma alýþtýrma) bu ruh haline sahip çocuklarýn uyumlarýnýn kolaylaþtýrýlmasý ve güven duygularýn desteklenmesi amacýyla planlanmaktadýr. Çocuðun okula baþladýðý ilk hafta, bazý durumlarda ise daha uzun bir süreçte gerçekleþtirilen oryantasyon programý, aile ile okul iþbirliðini gerektirmektedir. Yedi Ýklim Okul Öncesi Eðitim Merkezi inde okula yeni baþlayan çocuk için bir program oluþturulur, bu program ebeveyn ile yapýlan ön görüþmelerin ýþýðýnda gerçekleþtirilir. Çocuðun okulunu, öðretmenini tanýmasýna, ayrýlýk kaygýsýný aþamalý olarak kaldýrmaya yönelik bu program, ebeveynin katýlýmý ve uyum süreci sonrasýnda karþýlýklý iletiþim ile sürdürülür. Programýn uygulanmasýnda kullanýlan yöntemler - Çocuðu okula getiren ebeveyn bir süre (bu süre geliþime göre belirlenir) okulumuzda bekler. - Bu dönemde çocuk anne ya da babasýna ait bir eþyayý/objeyi yanýna alabilir (kolye, far vb.) - Grup öðretmeni okulun tüm bölümlerini (sýnýflar, salonlar, tuvaletler, bahçe vs.) gösterir ve tanýtýr. Bu bölümlerde çalýþan görevlileri tanýþtýrýr. Bu arada görevlerinden de kýsaca bahseder. - Oryantasyon döneminin baþýnda (bazen ebeveyn de eþlik eder) birebir etkinlik yapýlýr. Bu, grup öðretmeni ile baþ baþa yaptýðý oyun hamuru, basit sanat etkinliði veya özel köþelerde oyun etkinliði olabilir. - Oryantasyon döneminde, çocuk yapýlandýrýlmýþ etkinliklere aþamalý olarak katýlýr. (Kahvaltý, öðle yemeði, dinlenme saati, ikindi kahvaltýsý) Hiçbir þekilde yemek ve dinlenme saatlerine katýlmaya zorlanmaz. - Bu dönemde okulda kalýþ saatleri deðiþiklik gösterebilir. Örneðin sabah iki saatle baþlayarak, öðleden sonra 3-4 saati bulan (çocuklarýn okuldan ayrýldýklarý vakti gözledikleri) bir seyir izleyebilir. - Bu dönemde, okuldaki yaþantýlarý evde destekleyecek yöntemlere baþvurulur. Okuldan hoþuna giden bir oyuncak ya da obje eve götürmesi için verilir. Dönüþünde ise obje ile ilgili sohbet edilir. - Aile-ebeveyn iþbirliðine bir örnek de, bu dönemde ebeveynlerin tatil günlerinde, gözlemlerini, çocuklarýndaki deðiþiklikleri tarafsýz bir dille not ederek kuruma iletmeleridir. Bu grup öðretmenleri için önemli ipuçlarý içerir. Bu dönemde okuldan da aileye sýk sýk dönüt verilir. - Gruba alýþtýrma bir iki arkadaþýnýn çocuða eþlik etmesi ile devam eder. Ýkili üçlü paylaþýmlara zaman zaman öðretmen de katýlýr. - Bu dönemde grubu uzun süre reddeden çocuklarda proje çalýþmalarý gerçekleþtirilir. Saptanan proje sürecinde çocuk ile öðretmeni her gün projenin bir parçasýný birlikte çalýþýrlar. Ortaya çýkan eser-ürün grupla paylaþýlýr. - Bu programda, ebeveyn ile çocuðun birlikte oluþturduklarý bir çalýþmanýn okula getirilmesi ve sergilenmesini içeren bir yöntem de kullanýlabilir. Bu, baba ya da anneyle birlikte keyifle yapýlan bir etkinlik olabilir. Bir uçak yapma, meyve suyu çýkartma, küçük bisküviler hazýrlama vb. - Yine bu dönemde, çocuðun okula baðlanmasýný saðlayan etkinliklerden biri de, yaratýcý dramatizasyondan yararlanmaktýr. Çocuklarýn okuldaki yaþantýlarýný, okulda geçirdikleri bir günü anlatan, bunu ev yaþantýsýyla karþýlaþtýrmasýný saðlayan canlandýrmalar çocuðun farkýndalýðýný arttýrýr. - Gruba katýlma döneminde izlenebilecek bir yol da çocuðun ilgi ve yeteneklerini sergilenmesidir. Küçük bir konser, bir jimnastik gösterisi, þiir veya tekerleme vb. nin paylaþýlmasý çocuðu özel hissettirecek ve gruba uyumunu hýzlandýracaktýr. Sacide Yurdakul Kurum Müdürü

deneyimler Merhaba, Ben Nurmina nýn annesi Dilek Öðretmen. Belki inanmayacaksýnýz ama, okula baþlayan çocuklar arasýnda en zor alýþtýrma dönemini belki de biz geçirdik. Kýzýmýn bir gün okula bu kadar zor alýþacaðý aklýmýn ucundan geçmezdi. Nurmina nýn okula baþladýðý süreç öncesinde evde birlikte geçirdiðimiz iki yýl içerisinde artýk birbirimizin bir parçasý olmuþtuk. Nurmina, ben okulda öðretmen olarak göreve baþladýktan sonra artýk onun annesi olmadýðýmý düþündü. Her sabah 06:30 da kalkýp, hangi arkadaþým benim annem olacak diye aðladý. Belki þimdi komik geliyor ama, onu böyle gördükçe ben de bu duruma çok üzülüp gizli gizli aðlardým. Çaresiz kaldýðým günler oldu fakat pes etmeyecektim. Benim çalýþmam, Nurmina nýn ise okula alýþmasý gerekiyordu. Neyse ki kararlýlýðýmýzýn güzel meyvelerini aldýk ve artýk okulunu çok seviyor ve çok mutluyum. Dilek Özekes Orhan ýn Yedi Ýklim e baþlamasýnýn ardýndan her anne ve çocuk gibi, baþlangýç aþamasýnda güçlükler yaþadýk. Sabah okul kapýsýndan girerken anneden ayrýlmama isteði, Orhan tarafýndan kimi zaman sözlü kimi zaman aðlama yoluyla dile getirildi. Kuþkusuz bu süreçte hafif de olsa bir tür travma yaþadýk. Süreç bitmeyecekmiþ gibi gelse de, Orhan gibi aþýrý derecede anne baðýmlýsý bir çocukta bile, oryantasyon prosesini bir ayý aþmadan atlatabildik. Bu döneme ait bir anekdot anlatmak isterim: Orhan, alýþma sürecinde öðretmeninin kendisine hep kýzdýðýný dile getirmiþti. Bu durum bende tedirginlik yaratmýþ, hatta öðretmenimize biraz tepkisel ve eleþtirel bir yöntemle durumu sormuþtum. Öðretmenimiz þaþkýn ve üzgün bir ifadeyle yanlýþ anlaþýlma olabileceðini söyleyince Orhan ýn kýzmak eylemini kullandýðý yerlere dikkat etmeye baþladým. Bir gün kesinlikle hayýr demem gereken bir talebinin ardýndan Anne sen bana öðretmenim gibi kýzýyorsun dedi. Nasýl? diye sorduðumda, hayýr diyorsun iþte, bu kýzmak demek deðil mi? yanýtýný aldým. O vakit öðretmenimize haksýzlýk yaptýðýmý anladým. Yedi Ýklim e baþlamadan önce kýzýmýn okul öncesi eðitime hazýr, çok hevesli ve istekli olduðunu düþünüyordum. Kendisi de bu düþüncemi destekler nitelikte davranýyordu. Yedi Ýklim e baþladýðýmýzda okula gelirken ve kýzýmdan ayrýlýrken epeyce güçlükler yaþadýk Kendi adýma çok üzgün, sýkýntýlý günler geçiriyordum. Ben okuldan ayrýldýðýmda çatý katýndan aþaðýya inmek istemiyor, zamanýný hep okul psikoloðumuz Onur Bey ile geçiriyordu. Sanrým orayý okuldan baðýmsýz farklý bir yer olarak görüyor, arkadaþlarýnýn, öðretmenlerinin yanýnda, sýnýf ortamýnda olmayý o an için reddediyordu. Onur Bey in yakýn, ýlýmlý tavýrlarý, okuldan baðýmsýz bir bölüm izlenimi uyandýran odasý kýzýmý çok cezbetmiþti. Bir de fiziki bakýmdan büyükbabasýna benzetmesi bu yakýnlýðýn oluþmasýnda etkiliydi? Neyse ki bu süreç yaklaþýk 1-2 haftada bitti ve kýzým sýnýfýnda çok sevdiði Dilek öðretmeni ve arkadaþlarý arasýndaki yerini aldý. Böylece ailemizin en küçüðünün eðitim sürecinin ilk adýmýný hep birlikte atmýþ olduk. Kýzýmýn düþünceleri; Okula yeni baþladýðým için daha çok küçüktüm, o yüzden þey hissetmiþtim, oyuncaklarý merak etmiþtim. Nurmina yý da gördüm Tedirgin oldum ve Onur abimin yanýnda kaldým, drama yaptýðýmýz yerde. Onur abinin odasýnda duruyordum, bilgisayarda oyunlar felan oynuyorduk. -Günce- Günce Gözün ün annesi Dilek Akkalay Gözün Duru nun anaokuluna baþlamasýndan sonraki 17. gündü. Önceki günlerde sabahlarý evden çýkýncaya kadar Ýþinden çabuk gel. vb. cümleler söylüyordu. Ancak çok sorun yaþanmýyordu. O gün ýsrarla Okula gitmeyeceðim. dedi, giysilerini giymemek için oradan oraya koþuþturdu. Ben bu arada bunalmýþken, Duru þöyle söyledi: Seni akþam yine kýzdýracaðým. Elbette bu sözün üstüne hiçbir þey söyleyemedim. Gülsen Ünver Duru nun Annesi Hatice User Orhan User in annesi

okul havadislerinden seçmeler Özlem öðretmen Aromalar ýn arasýndan bildiriyor Sandviçler saðlýklý olunca Bildiðiniz gibi sandviç deyince bir çok kiþinin aklýna faydalý olmayan bir çok malzemenin bir araya gelmesinden oluþan bir yiyecek gelir. Biz de bu düþünceyi deðiþtirmek amacýyla çocuklarýmýzla birlikte faydalý besinlerden oluþan sandviçler yaptýk. Sandviçlerimizi hazýrlamadan önce, ne gibi malzemeler kullanabileceðimiz konusunda fikir alýþveriþinde bulunduk. Bu sayede hem yararlý-zararlý besinleri ayýrt etmiþ, hem de, emek harcayarak bir þeyler üretmenin keyfine vardýk. Elbette malzemelerle klasik bir sandviç oluþturmadýk. Kullandýðýmýz malzemelerle sandviçlerimize deðiþik yüzler yaptýk ve emek vererek oluþturduðumuz sandviçlerimize yedi iklim sandviçleri adýný verdik. Yaptýðýmýz sandviçlerde tek bir aþama kalmýþtý, o da afiyetle ýmýz sandviçlerde tek bir aþama kalmýþtý, o da afiyetle yemek. Biz de aynen öyle yaptýk. Evimizde bir konuk aðýrladýk, hem de bir kukla Aromalar Grubu nun bu ay içerisindeki gündemlerinden birisi dengeli beslenme idi. Biz de bu çalýþma kapsamýnda sýnýf içerisinde bulunan kuklalarýmýzdan birini seçtik ve seçtiðimiz kuklayý çocuklardan sýrasýyla evlerine konuk etmelerini istedikbu sayede hem sorumluluk bilinçlerini katkýda bulunmayý, hem de okulda edindiði dengeli beslenme alýþkanlýklarýný keyifli bir çalýþma ile evde sürdürmesini amaçladýk. Sýrasý gelen öðrencimiz, o gün kuklasýný evine konuk etti ve tüm akþamýný onunla geçirdi. Ertesi gün, okula gelirken kuklasýný da getirerek arkadaþlarýna tüm akþamý anlattý. Tabi burada asýl önemli noktayý hiçbir çocuk atlamadý. Akþam yemekleri düzenli þekilde yendi mi? Tahmin edileceði gibi anlatýmlarda çok hoþ diyaloglar da ortaya çýktý. Ben bütün yemeklerimi bitirdim ama baba bitirmedi gibi...

Fatoþ ve Gülcan öðretmenler Gökkuþaðý Grubu ndan bildiriyor... Kuþlar bize maske oldu Ekim ayýnda, bu yaþ grubunun en çok dikkatini çeken olgulardan olan kuþlarý yakýndan tanýmaya karar verdik. Böylece, çevrelerinde bazen çok ama çok yakýnlarýnda tanýk olduklarý bu canlýlarýn þifrelerini çözecektik. Bu nedenle sizlerin de katkýlarý ile sýnýfta çocuklarla birlikte çeþitli kitap, dergi, fotoðraf ve üç boyutlu kuþlardan oluþan bir köþe oluþturduk. Bu köþeye her öðrencimiz evde ailesi ile yaptýðý çalýþmasýný yerleþtirdi ve arkadaþlarýna anlattý. Hazýrladýðýmýz bu köþede özgürce inceleme yapabilmelerine fýrsat verildi. Bu çalýþmalar sýrasýnda onlara merak uyandýrabilecek, düþünce gücünü geliþtirmeyi amaçlayan sorular sorduk. Örneðin: Bazý kuþlarýn tüyleri neden renklidir? Sorusuna, çünkü tüyler onlarýn kýyafetleri, ya da tüyleri boyanmýþ gibi sevimli yanýtlar aldýk. Çocuklarýn en çok ilgisini çeken ve onlara eðlenceli gelen, kuþlarýn isimleri oldu. Guguk, aðaçkakan ve baykuþ isimlerini kahkahalarlar öðrendiðimiz kuþlardan bazýlarý Oyun amaçlý olarak çocuklarla birlikte eðlenceli kuþ maskeleri yaptýk. Yaptýðýmýz kuþ maskelerimizi takýp çeþitli taklitler, dramatizasyo,n eþli oyunlar oynayarak þarkýlar söyledik. Çalýþmalarýmýzýn en eðlenceli kýsýmlarýndan biri de hazýrladýðýmýz maskelerimizle yaptýðýmýz þenlik oldu. Þenlik te, kendilerine özgün hareketlerle özgürce dans ettiler. Böylece hep birlikte çocuklarýn eðlenerek öðrenmelerini saðlayan bir çalýþma gerçekleþtirmiþ olduk. Çoraplar ellere geçince Soðuk aylara yaklaþtýðýmýz þu günlerde öðrencilerimizin mevsime uygun giyinmekte zorlandýklarýný biliyoruz. Mevsime uyum saðlamamýz için gerekli olan bir çok giysi gibi çorap giymek de pek hoþlarýna gitmiyor. Biz de çoraplarýn onlar için ne ifade ettiðini öðrenmek adýna onlara çoraplar ne iþe yarar? Nerede kullanýrýz? Çoraplar olmasaydý ne olurdu? gibi sorular yönlendirdik. Amacýmýz çocuklarýn mevsime uygun giyecekleri seçerken nedenlerinin de farkýnda olmalarýný saðlamaktý. Ayný zamanda çoraplarýn soðuktan korumak dýþýnda bizi nasýl eðlendirebileceðini de yaþamak istedik. Her öðrencimiz evden kendine ait bir çorap getirdi ve sýnýfta bunlarýn özellikleri hakkýnda konuþtuk (renkleri,desenleri, kalýn-ince,uzun-kýsa olmasý). Çocuklarýn çoraplarýný ellerine geçirmelerini istediðimizde odada kahkahalar yükseldi. Birbirlerine gülerek çoraplar ellerimize giyilmez, ayaklarýmýza giyilir Eldiven gibi oldular gibi yorumlarda bulundular. Bu çoraplardan neler yapabiliriz diye bir düþünce rüzgarý oluþturduðumuzda kukla olabileceðine karar verdik. Çocuklar önlerinde bulunan artýk materyalleri (düðmeler, yünler,ponponlar kumaþlar) istedikleri gibi kullanarak çoraplara gözler, aðýzlar ve burunlar yaptýlar. Kuklalarýmýz hazýr Sýra isim bulmaya geldiðinde hiç de zorlanmadan her biri kuklalarýna isim verdiler. Hazýrladýðýmýz kuklalarý kukla köþesinde konuþturarak kendilerini rahatça ifade etmelerine fýrsat saðladýk. Sizler de evde kullanmadýðýnýz çoraplarý farklý þekillerde deðerlendirerek çocuklarýnýzla birlikte eðlenceli vakit geçirebilirsiniz.

Dilek öðretmen Rüzgar Gülleri nin arasýnd an bildiriyor... Yaptýðým bileziði tak, arkadaþým ol... Eylül ayýnda birbirine deðer vermek, birbiri için emek üretmek amacýyla bir bilezik çalýþmasý yaptýk. Kaðýt havlu rulolardan yaptýðýmýz bilezikleri çocuklar seçtiklerini bir arkadaþlarýna ithaf ettiler. Bu çalýþmanýn dikkat çekici yönü, çalýþmanýn öncesinde ve sýrasýnda arkadaþlýk üzerine yaptýðýmýz yoðun ve keyifli keyifli sohbetti. Sohbetin yönü, her insanýn farklý olduðuna, insanlarýn farklarýyla güzel olduklarýna, birbirimizden farklý olsak da eþit olduðumuz konusunda yoðunlaþtý. Arkadaþlýk bileziklerini oluþturmak üzere rulolarý elimize aldýðýmýzda, arkadaþlýðýn güzelliði, arkadaþlarýmýz olmasaydý hayatýmýzdan nelerin eksik kalacaðý üzerine olan sohbetimiz tüm hararetiyle sürüyordu. Çocuklar yaptýklarý el emeði göz nuru bilezikleri? arkadaþlarýna armaðan ettiðinde herkes gülümsüyordu. Eþimizi bulduk, sorunumuzu çözdük Rüzgar gülleri olarak sýnýfýmýzda küçük bir sorunumuz vardý. Sýra olmak gerektiðinde herkes önde olmak istiyor, hatta bunun için sýk sýk tartýþmalar çýkýyordu. Bunun üzerine hep birlikte oturup, önde olma isteði, arkada kalma duygusu üzerine hoþ bir sohbete baþladýk ve önde olma isteðinin nereden güdülendiðini anlamaya çalýþtýk. Çocuklar önde olduklarýnda ya da arkada olduklarýndan neler hissettiklerini anlattýlar. Bu verimli sohbetin ardýndan bir çözüm bulduk. Herkes gün içinde kendine bir eþ bulacak ve gün boyu onun elinden tutarak birlikte yürüyecekti. Bu öneri grup tarafýndan olumlu karþýlandý. Þimdi ne önde, ne arkadayýz, eþimizin yanýndayýz.

özel alan derslerinde ne oldu? Yaratýcý Drama Bu ay önce birbirimizi tanýdýk. Çocuklarýmýz yaratýcý drama etkinliklerinde neler yapabileceklerini gördüler. Renkli þifon örtüleri kullanarak yaratýcýlýðýn sýnýrlarýný zorladýlar. Uykucu parmaklara gülen güneþin kahkahalarý oldular. Küçük adýmlarýyla tip tip tippel yürüyen þakacý bir fare, yumuþak adýmlarýyla fare avýna çýkan becerikli bir kedi oldular. Tüm çatýþmalara karþýn içlerindeki iyiyi ortaya çýkararak uzlaþtýlar. Mutfaktan peynir kaçýran farelere kýzan kediler, onlarýn yuvalarýna peynir taþýyýverdiler. Yýl boyunca hayal gücü güçlü, denemeye istekli gruplarla birbirinden renkli etkinlikler yapacaðýmýzýn iþaretlerini verdiler. Þeniz Akkýn Yaratýcý Drama Öðretmeni Müzik Ekim ayý, Yedi iklim de çocuklarýmýzla tanýþma ve birbirimize alýþma etkinlikleri ile geçti. Artýk beni bir öðretmenden çok "Müzik Abi" ya da "Atýl abi" gibi görmeye baþladýlar. Bu, benim çocuklarla iliþkimde planladýðým ve önemsediðim bir yakýnlaþmaydý. Aylýk planýmýza sadýk kalmak istesek de derste çocuklarýmýzýn hazýr bulunuþluklarý dersi farklý þekillerde yönlendirmemize ve plan dýþýna çýkmamýza neden olabiliyor. Orff yaklaþýmý ile iþlediðim derslerimde genel olarak hareket ve oyun ön planda. Bu ay çocuklarýmýzýn en sevdiði oyun "penguen" oyunu oldu. Yeni oyunlara geçmek istesem de bu oyun istek listesinden düþmüyor. Sanýrým evde de bu þarkýyý bir çok kere söylüyorlardýr. Bu ay için en önemli olan þey birbirimize karþý güven saðlayabilmiþ olmamýzdý. Bu hepimiz için güzel bir baþarý. Bizimle oynamak isterseniz her Salý saat 10:00'da sizleri de bekleriz. Çemberimizde size de her zaman bir yer var. Atýl Çelik Müzik Öðretmeni Satranç Ekim ayýnda çocuklar satranç oyunu, oyunun kahramanlarý ve satrancýn genel mantýðý ile tanýþtýlar. Taþlarýn satranç tahtasý üzerindeki konumlarý, fiziksel özellikleri üzerine sohbetler edildi. Satranç ile bir önceki yýldan tanýþýk olan çocuklar ise Ekim ayý içerisinde genel tekrar çalýþmalarý yaptýlar. Hatýrlatmalar sýrasýnda bir önceki yýlki deneyimleri üzerine sohbetler yapýldý. Seçkin Sarýgül Satranç Öðretmeni

Ýngilizce 4 YAÞ: Bu ay onlarla ilk ayýmýz olduðu için tanýþma ve birbirimize güven duymaya yönelik çalýþmalar yapmaya özen gösterdik. hello Pingu þarkýsýný birlikte söylerken masanýn altýnda Pingu yu aradýk. Bu ay ki çalýþmalarýmýz da karþýlama ve uðurlama kalýplarýný oyunlaþtýrarak çalýþtýk. Vücudumuz konusunu iþlemeye baþladýk ve bu yýl sadece yüzümüzdeki duyu organlarýmýzý öðrendik. Bu kelimeleri unutmamak için dokunma oyunu ile zaman zaman tekrarlar yaptýk. Vücudumuz konusunu bir þarký ile eðlenerek tamamladýk. Artýk daha fazlasýný yapmaya hazýrýz. 5 YAÞ: Sevgili velilerimiz bu ay ilk birlikteliðimizdi ama çocuklarýmýz sanki hep berabermiþiz gibi coþkuyla derse katýldýlar. Tanýþma ile baþlayan derslerimizi karþýlama ve uðurlama kalýplarýyla devam ettirdik. Kendimizi hem ismimizi söyleyerek hem de cinsiyetimizi belirterek tanýttýk. Vücudumuz konusunu yüzümüzden baþlayarak öðrendik. Bu kelimeleri Dokunma oyunu ve Yüzünü kaybeden uzaylý etkinliðiyle pekiþtirdik. Önceden bildikleri Head,shoulders þarkýsýyla konumuza devam ettik ve bu þarkýnýn farklý bir versiyonuyla konumuzu eðlenceli bir þekilde tamamladýk. 6 YAÞ: Okulumuzun en kýdemli öðrencileriyle gayet zevkli dersler yaptýðýmýzý belirtmeliyim.tatil sonrasý bilinse bile unutulduðunu yada aramýza yeni katýlan öðrencilerimizin olduðunu düþünerek en baþtan hýzlý tekrarlarla baþladýk. Kim olduðumuzu týk týk kapý oyunuyla söylemeyi öðrendik. Ýsmimizi söylemeyi biliyorduk, tekrar hatýrladýk ve cinsiyetimizi belirtmeyi de bilgilerimize kattýk. Dokunma oyunu ile vücudumuz konusunu, yüzümüzdeki duyu organlarýndan baþlayarak hatýrladýk. Yüzünü kaybeden uzaylý oyunu ile yüz kelimelerini tamamladýk. Önceden bildiklerini düþündüðümüz Head,shoulders þarkýsýyla konuya devam ettik ayrýca My head, my shoulders þarkýsýný öðrenerek þarký daðarcýðýmýzý geniþlettik.sýnýfýmýzý ziyarete gelen Bay koca kafa kuklasýyla vücudumuz konusunu bitirdik. Bakalým daha neler bizi bekliyor Þelale Köroðlu Ýngilizce Öðretmeni

Kitapçýdan neler alalým? Kitap Adý: Pingu Haydi Banyoya Yazar: Kolektif Yayýncý: Tiglon Pingu o gün çok kirlendi ve banyo yapmayý sevmiyordu bu yüzden kimse onunla oynamak istemiyordu Yalýn bir anlatýmý olan, resimlerinde duygularýn görsel olarak iyi canlandýrýldýðý Pingu Haydi Banyoya severek okuyacaðýnýz kitap önerilerimizden. Kitap Adý: Üç Kuzucuk Annemiz Pasta Yapacak Yazar: Ayla Çýnaroðlu-Ayþe Çýnaroðlu Yayýncý: Uçanbalýk Üç kuzucuk annelerine pasta yapýmý için yardým etmek istiyordu fakat küçük bir sorunlarý vardý; yumurtalarý kýrýldý. Dahasý, pasta kimin istediði gibi olacaktý... Gerek karakter isimleri ile, gerekse resimleri ile normal kalýplarýn dýþýnda, hayal gücünü geliþtirici, sorunlara deðiþik önerilerin getirildiði sevimli bir kitap Kitap Adý: Ormandaki Apartman Yazar: Aytül Akal Yayýncý: Uçanbalýk Hayvanlar artýk apartmanda yaþamak istiyordu koca gövdeli fil dairesine hiç girememiþ zürafa ise boynunu eðerek gezmek zorunda kalmýþtý... Doðayý koruma hayvanlarýn yaþamlarýna saygý duyma onlarýn birbirinden farklý özelliklerinin olmasý ile birlikte kendi yaþam alanlarýnýn dýþýnda yaþadýklarý zorluklarý anlatan bunlarý anlatýrken didaktik dilin kullanýlmamasý ile ilginç bir öykü.

Eylül ayý yaþam deðerleri temasý: Barýþ Barýþ Güncesi: 29 Eylül de çocuklarýn özne olduðu Barýþ konulu dramatizasyon gerçekleþtirildi. 30 Eylül de Barýþ nedir, nasýl saðlanýr? konulu sohbet etkinliði yapýldý. Sohbetin ardýndan drama eþliðinde problem çözme etkinliði gerçekleþtirildi. 1 Kasým günü anlaþmazlýklarý çözmek için kullanmak üzere bir Barýþ Masasý kuruldu ve süslendi. Barýþ masasýnýn iþlevi ve hangi durumlarda kullanýlacaðý üzerine canlandýrma yapýldý. Ekim ayý yaþam deðerleri temasý: Emek Emek Güncesi 20 Ekim de Emek nedir konulu sohbet edildi. Ve Sýnýfýmýzý temizliyoruz etkinliði yapýldý. 21 Ekim de E.Ü. Devlet Konservatuarý Çalgý Yapýmý Bölümü ne gezi düzenlendi. Çalgý atölyelerindeki emek süreci ve çalgýlarýn yaþam hikayesine iliþkin gözlem yapýldý. Hafta sonu kahvaltý masasýnýn çocuklar tarafýndan hazýrlanmasýna yönelik aile etkinliði planlandý. 25 Ekim de Okulumuzun bahçesini düzenliyoruz etkinliði yapýldý. 27 Ekim de mutfak etkinliðinde birlikte ekmek yapýldý.