Özlem KALE. stanbul Üniversitesi, YTE Anabilim Dalı Doktora Örencisi.



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

Bizi biz yapan degerli ogretmenlerimizin onunde saygiyla egiliyoruz...

Güzellerden Güzellemeler...

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır.

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi. Güz 2012 Fall 2012

MATBAACILIK OYUNCAĞI

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM

Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en. Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

BOYASAN TEKSTL SANAY VE TCARET ANONM RKET Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU 31 MART 2010 TBARYLE

Türkiye de Hanehalkı

TÜM OTOBÜSÇÜLER VE LETMECLER FEDERASYONU KARAYOLU YOLCU TAIMACILII SEKTÖRÜNÜN TARHSEL GELM

! "!! # $ % &'( )#!* )%" +!! $ %! + ')!

MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER *

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS

Cumhuriyet Halk Partisi

ETK LKELER BANKACILIK ETK LKELER

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

AB Uyum Sürecinde Türkiye nin Rekabet Gücü lerleme Raporu Üzerine Tespitler

FRANSA DA OKULA GTME

BİR ÖMRÜN HİKÂYESİ. Erkek Öğrenci. Yıl 1881 Ilık rüzgarlar esiyordu Selanik ovalarında ; Dağ başka, sokaklar başka başka ;

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir?

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER *

BENİM KÜÇÜK ZEBERCEDLERİM

BÜLTEN. KONU: Mükelleflerin zahat (Özelge) Taleplerinin Cevaplandırılmasına Dair Yönetmelik Yayınlanmıtır.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

IRROMETER NASIL ÇALIIR...

2. Ara tırma Sahasının Konumu ve Co rafi Özellikleri

ILKYAR. Cocuklarimiz, ilk goz agrilarimiz, ilk yarimiz; hele ki uzaklardaki, YIBOlardaki cocuklarimiz, kardeslerimiz

Nazlı Yürekler için!lk Adımım

PORTER MODEL: ULUSLARARASI REKABET ÖZLEM ÖZ ODTÜ LETME BÖLÜMÜ

tellidetay.wordpress.com

ALMANYA VE AVRUPA BRL NDE TÜRK GRMCL TURKISH ENTREPRENEURSHIP IN GERMANY AND EUROPE UNION

Saygilarimizla... ILKYAR -- Cocuklarimiz, ilk goz agrilarimiz, ilk yarimiz; hele ki uzaklardaki, YIBOlardaki cocuklarimiz, kardeslerimiz...

TMMOB HARTA VE KADASTRO MÜHENDSLER ODASI BURSA UBES

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı.

10SORUDA AİLE SİGORTASI

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan :15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

Test 6 TÜRKÇE. İSİMLER-İSİM TAMLAMALARI 1. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde topluluk adı yoktur?

TÜRKÇE. NOT: soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız. cümlesinin sonuna hangi noktalama işareti konmalıdır?

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

SRKÜLER NO: POZ / 42 ST, YEN KURUMLAR VERGS KANUNU NDA ÖRTÜLÜ SERMAYE

1. SINIF TÜRKÇE. Copyright YAZAR Ahmet KÜÇÜKAYDIN Hacer KÜÇÜKAYDIN. KAPAK TASARIMI Resul KÖSE. DİZGİ - SAYFA TASARIMI Resul KÖSE

BÜLTEN. KONU: Menkul Kıymetlerin Vergilendirilmesi Hk 277 Nolu GVK G.T. Yayınlanmıtır

ULUSLARARASI GÖÇ VE KÜLTÜRLERARASI LETM INTERNATIONAL MIGRATION AND INTERCULTURAL COMMUNICATION Zeynep AKSOY

Genç Yazar Muhammed Akbulut Edebiyat alanında popüler olmaktan ziyade gençlere örnek olmak isterim.

NAFAKA. Nafakasının yiyecek sınıfları ekmek veya un, tuz, yağ, sabun, odun ve her ihtiyaçta kullanılmak üzere laz

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI SEÇİM SİSTEMLERİNİN SEÇMEN İRADESİNE ETKİSİ

TÜRKYE HALK BANKASI A.. ETK LKELER

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Volume: 3 Issue: 12 Summer 2010

DOSTLAR beni tanıdınız değil mi? Ben HACĐVAT.

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye:

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi

Yoksul, ayakkabı zengin araba peşinde

Degerli ILK YAR'larimizin Degerli Dostlari, Hepimizin yuregini yakan Soma faciasindan sonra cesitli teklifler ve sorular geldi...

DDD. m . HiKAYE. KiTAPLAR! . CİN. ALİ'NİN. SERiSiNDEN BAZILARI. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK

Avrupa da Uyuturucu imdi Her Zamankinden Daha Ucuz

AMER KA B RLE K DEVLETLER SAYI TAYI

CHP İşveren Sendikaları ve Meslek Birlikleri Genel Başkan Yardımcılığı

KATILIMCI YEREL YÖNET M ANLAYI INDA. H.Burçin HENDEN. Özet. Uluslararası nsan Bilimleri Dergisi ISSN:

Bu dönemde daha önce belirttiim gibi yatırımlarımızla ilgili almı olduumuz kararlarımızın yanı sıra;

BOSAD Boya Sanayicileri Dernei TÜRK BOYA SEKTÖRÜ. Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler

BRSA BRDGESTONE SABANCI LASTK SANAY VE TCARET A. BLGLENDRME POLTKASI

ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: Cilt: 2 Sayı: 3 Haziran 2011

Giri. Yabancı, bugün gelen ve yarın giden deil; bugün gelen ve yarın kalandır. (Simmel)

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu Ekim 2007, zmir

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

üzere 1/2000 veya 1/5000 ölçekte düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile bir bütün olan plandır. Çevre Düzeni Planı;10) (Deiik -

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu

Türkçe. Cümlede Anlam Cümlenin Yorumu. Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler

Ali Rıza Malkoç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

! "#$%& " !"# "# $ % &' ()%%*+,#-.,# % /# #0/.0&/ 1 %. '%% & &%%'% /!2!0 #

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII SUNUŞ... IX I. BÖLÜM GENEL BİLGİLER

KONTROL SSTEMLER LABORATUARI

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU UĞUR BÖCEKLERİ SINIFI KASIM AYI BÜLTENİ

NOKTALAMA İŞARETLERİ MUSTAFA NAZIM ÖZGEN

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos :42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos :20


ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU MENEKŞELER SINIFI ARALIK AYI BÜLTENİ

HAKLARIMI ÖĞRENİYORUM ÜNİTESİ GENEL DEĞERLENDİRME TESTİ. 1. Aşağıdakilerden hangisi insanların manevi ihtiyaçlarından biri değildir?

Eitim ve Öretim Bakanlıı. Panele Alınmak için Sözlemeli Okul Temizlik Çalıanı Bavurusu BLG FORMU VE TERM BANKASI

Taıt alımlarının ette tüketim endeksi kapsamında izlenmesi hakkında bilgi notu

XIX. YÜZYILIN SONLARINDA KIREHR SANCAI NIN DEMOGRAFK YAPISI DEMOGRAPHIC SITUATION OF KIREHR AT THE END OF XIX CENTURY

mekan Kasımpaşa Deniz Hastanesi İLKBAHAR 2014 SAYI: 302

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

SVAS L MERKEZNDE BULUNAN LKÖRETM ÇAINDAK ÇOCUKLARIN AIZ D SALII DURUMU VE ALIKANLIKLARININ BELRLENMES

KENTSEL RAYLI SSTEMLERDEK SON GELMELERE LKN GÖRÜ VE ÖNERLER

Bu model ile çalımayı öngören kuruluların (servis ve içerik salayıcılar),.nic.tr sistemi ile uyumlu, XML tabanlı yazılım gelitirmeleri gerekmektedir.

! " #$! "# $$ $! " % % # $ &&& " '( % )* " '(

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

Transkript:

GURBET KULARI, ESKC VE OULLARI, VUKUAT VAR ROMANLARINDA GÖÇ OLGUSU PHENOMEN OF IMMIGRATION IN THE NOVELS WHICH ARE GURBET KULARI, ESKC VE OULLARI, VUKUAT VAR Özlem KALE Öz Bu çalımada Orhan Kemal in Gurbet Kuları, Eskici ve Oulları ile Vukuat Var adlı romanlarında ilenen göç olgusu sebep ve sonuçlarıyla ele alınacaktır. Yoksulluktan, hükümet politikalarından ve çalıma koullarının olumsuzluundan bıkan köylülerin refaha kavuma arzusuyla evlerini ve/ya yurtlarını terk etmeleri incelenen romanlardaki göçün ortak sebeplerini tekil etmektedir. Kendilerine daha iyi bir yaam salamak amacıyla göç eden insanları romanlara göre bekleyen ortak son ise göç ettikleri yerde umduklarını bulamamaları, aile bireyleri arasında çatıma yaamaları, deer yargılarını kaybetmeleri ve ailelerinin çökmesidir. Romanlardaki göç olgusu, bu ortak özellikler balamında deerlendirilecektir. Anahtar Kelimeler: Çukurova, Adana, pamuk, içi, tarım, yoksulluk, köylüler, ehirliler, iyi yaam, göç, aile, kötü çalıma koulları. Abstract In this study, phenomen of immigration examined in novells which were written by Orhan Kemal, Gurbet Kuları, Eskici ve Oulları, Vukuat Var, by the causes and the consequences will be discussed. The common reasons for migration poses in studied novels is the villagers tired of poverty, government policies and negative working conditions, desire to leave from their homes and / or their fatherland for prosperity. According to these novels, the final common for the people migrated in order to provide a better life for their, unable to find what they hope in where they migrate, conflict between family members, the loss of value judgments and collapse of their families. Phenomen of immigration in the novels will be assessed in the context of common features. Keywords: Çukurova, Adana, cotton, laborer, agriculture, poverty, peasantry (villagers), city-dweller, good living, immigration, family, unfavourable working conditions. Giri Orhan Kemal (asıl adıyla Mehmet Rait Öütçü) 1914 yılında, Adana nın Ceyhan ilçesinde doar. Orhan Kemal in babası avukat Abdülkadir Kemalî Bey 1920-1923 döneminde milletvekillii ve Adalet Bakanlıı yapar; Adana Ahali Cumhuriyet Fırkası nıkurar. Abdülkadir Kemali Bey, partisi kapatıldıktan sonra ailesiyle birlikte Beyrut a yerleir. O sıralarda ortaokul örencisi olan Orhan Kemal, göç sebebiyle örenimini yarıda bırakmak zorunda kalır. Abdülkadir Kemalî Bey avukatlık mesleini Beyrut ta icra edemeyince einin altınlarını bozdurarak bir lokanta açar. Bu durum henüz on yedi yaındaki Orhan Kemal i, milletvekillii yapmı bir babanın olu olmaktan çıkarıp lokantacı bir babanın garson olu haline getirir. Böylece içi stanbul Üniversitesi, YTE Anabilim Dalı Doktora Örencisi.

- 120 - sınıfıyla yakınlamaya balayan Orhan Kemal basımevleri, çırçır fabrikaları ve inaatlarda içilik, kâtiplik, ambar memurluu, Devlet Demiryolları nda muvakkat hamallık ve nakliyecilik yapacaktır. Orhan Kemal daha sonra bir gurbet kuu gibi geldii stanbul da geçimini yazarlıktan salayacaktır. Zor koullar altında hayata devam eden Orhan Kemal, içinden çıktıı toplumu gerçekçi biçimde anlatır. Yazar, 1950 li yılların sonunda almaya baladıı göçle birlikte gecekondulamanın temellerinin atıldıı stanbul u ve dönemin politik ortamını Gurbet Kuları 1 nda baarıyla yansıtır. Eskici ve Oulları 2 ve Vukuat Var 3 romanlarında ise, 1950 li yılların sonu ile 1960 lı yılların sosyo-politik manzarasını gözler önüne sererken, köyün ve köylünün sorunlarını gerçekçi bir biçimde iler. 4 Edebiyat tarihçisi Tahir Alangu 5, Orhan Kemal in romanlarını otobiyografik romanlar, Adana ve Çukurova da fabrika ve tarımda çalıan emekçilerin dünyasını anlatan romanlar, stanbul da küçük adamların yaamını sergileyen romanlar olmak üzere üç bölüme ayırır. 6 Çalımamda bu ayrımı esas alarak, her türden bir örnek tekil eden ve daha iyi yaam koullarına kavuma ümidiyle göç edenlerin hayatlarından kesitler sunanüç roman seçtim. 7 Bu romanlar 1950 ve 1960 lı yıllarda köyden kente göç olgusunu yansıtmaları bakımından dönemin sosyal, politik ve ekonomik özelliklerine ıık tutmaktadırlar. Romanlardaki Göçün Siyasî, Sosyal ve Ekonomik Nedenleri: Göç kelimesi insanın köklerinden, doduu yerden ve geleneklerinden kopması anlamına gelir. Göç olgusu, ilk çalardan itibaren doal afetler, yaam kaynaklarının yetersiz olması gibi nedenlerle insanların hayatta kalma ve daha iyi artlarda yaama arzularından doan bir yer deitirme eylemi 8 dir. Göçler, olumsuz doa koulları ve ekonomik sebeplerin yanı sıra nüfus artıı, eitim ve salık imkânlarının kısıtlı olması, siyasî ve ailevî sebeplerle bulunulan sosyal çevreyi deitirme ihtiyacıylada gerçekleebilir. 9 ncelediimüç romandaki göç olgusu daha ziyade ekonomik, siyasî ve sosyal nedenlere balanmaktadır. Ben çok iyi bildiimi yazmak isterim... Yazmak için görmeliyim, yaamalıyım 10 diyen Orhan KemalGurbet Kularıromanında, zengin olma ümidiyle köyden ehre gelen gurbetçilerin balarına gelenleri gerçekçi bir bakıla anlatır. Bütün göçmenler gibi zengin olmayı hayal eden flahsızın Yusuf a Çukurova görmü babasının ve emmisinin u öütleri kılavuzluk eder: Delinmedik kabaa girmeli. Köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı de, sakalına tarak vur. Sen sen ol ehirlinin dolabına girme. Nikâhlı avrada dolanma. (Kemal, 2009:48) Romanda, bu öütlere 1 Orhan Kemal (2009). Gurbet Kuları, stanbul: Everest Yayınları. Roman ilk kez 1962 yılında, Varlık Yayınevi tarafından yayımlanmıtır. Geni bilgi için bkz. Behçet Necatigil (2005). Edebiyatımızda Eserler Sözlüü, stanbul: Varlık Yayınları. 2 Orhan Kemal (2007). Eskici ve Oulları, stanbul: Epsilon Yayınları. 1959 da Dünya Gazetesi nde tefrika edilen roman ilk kez 1962 yılında yayımlanır. 3 Orhan Kemal (2009). Hanımın Çiftlii 1. Kitap Vukuat Var, stanbul: Everest Yayınları. Roman ilk kez, 1958 yılında Remzi Kitabevi tarafından basılmıtır. Roman, Hanımın Çiftlii üçlemesinin (Vukuat Var, Hanımın Çiftlii, Kaçak) ilk bölümüdür. 4 Bkz. nci Enginün (2004). Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı, stanbul: Dergâh Yayınları. 5 Türk yazarı ve edebiyat tarihçisi. (1916, stanbul - 1973, stanbul.) 6 Berna Moran (2005). Türk Romanına Eletirel Bir Bakı 2, stanbul: letiim Yayınları. 7 Otobiyografik roman: Eskici ve Oulları, Adana ve Çukurova da çalıan emekçilerin dünyasını anlatan roman: Vukuat Var, stanbul da küçük adamların yaamını sergileyen roman: Gurbet Kuları. Topal Eskici bir parça babama benzerdi. O da onun gibi tok sözlü Onun gibi lafı azında Topal Eskici vatanın kurtuluu için bacaını verenlerdense, babam da kendini feda edenlerden biridir. (Bkz. Berna Moran, age.,s. 76.) 8 Levent Bilgi (2006). Türk Romanında Sava Sonrası Anadolu ya Zorunlu Göçler, Yayımlanmamı Doktora Tezi, stanbul: Marmara Üniversitesi Türkiyat Aratırmaları Enstitüsü, s. 3. 9 Geni bilgi için bkz. Cemal Yalçın (2004). Göç Sosyolojisi, stanbul: Anı Yayınevi. Berna Moran, age., s. 100.

- 121 - uyarak ehirde tutunmayı baarmı köylüler çıkarları gereince kendilerine i imkânı yaratan hükümetten duydukları memnuniyeti dile getirirlerken, ehirliler bu durumdan rahatsızdırlar. Köyden ehre göç ederek kendi rahatlarını bozan köylülerin sorumluluunu onlara i imkânı salayan hükümete yüklerler: Hükümet efendim, suç hükümette. Yasak et, bitti. Hükümet gevek olmasa, bunlar köylerinden kımıldayabilirler mi? (Kemal, 2009:3) Atatürk ten sonra en büyük Türk ibaındaydı. Yıllar yılı gazeteler stanbul un dar sokaklarından, trafii aksatan bol dönemeçli, eri bürü caddelerinden yakınmıyor, karikatürler yapmıyorlar mıydı? te Atatürk ten sonra en büyük Türk ün nurlu eli stanbul da ta ta üstünde koymamacasına yıkıp yeniden yapmak için harekete geçmi, dev makineler, hayırlı istimlakin dev makineleri tarihsel kocaman kocaman yapılara toslamaya balamıtı. (Kemal, 2009: 51) stanbul un taı topraı altın aslanım. Yıkım yapım tevatür. Bir Hacı Emmi vardı, dirdi ki, Allah hökümatımıza zeval virmesin, millete i çıksın diye yık ha yık ediyor. Herkes, bütün içiler böyle diyorlar. stese yıkmaz, amma yıkıyor. Niye? Millete i çıksın, millet çalııp para kazansın diye. (Kemal, 2009: 75)Romandaki ifadelerden de anlaıldıı gibi, devletin saladıı i olanaklarıyla ehre gelen göçmenlerle ehirliler arasındaki ilikinin temeli çürüktür. Eskici ve Oulları romanında da göçün sebebi Gurbet Kuları nda olduundan farklı deildir. Türkiye nin çok partili döneme geçtii yıllarda daha rahat bir hayata kavumak için çok zor artlar altında pamuk toplamaya giden; ancak hayalleri için verdikleri mücadeleyi, sonunda sahip oldukları her eyle birlikte kaybeden Eskici ve ailesi için kısa süreli bir göç söz konusudur. Eskici nin ailesi evlerini ve köylerini terk ederek Çukurova ya kütlü toplamaya giderler. Bu göçün sebebi eski varlıklı günlerine dönek tir. Romanda bu özlem, Eskici nin karısının azından u cümlelerle dile getirilir: Para olukla. Tutarız Adana nın erefli bir semtinde kocaman bir konak. Hani babamın dedesinin varmı; sen anlatırdın? Gelin geldiim konak! diye içini çekti. (Kemal, 2007: 128) Ana, güm güm gümüleyen konaın saltanatına dalmıtı. Yıllarca önceki pırıl pırıl bir konak canlanmıtı kafasında. Bu konak, Adana nın ünlü zenginlerinden birinin konaıydı. Aızları sıra sıra altın dili aaların pırıl pırıl kerusalarla gelip gittii; kurban bayramlarında yan yana devrilen besili koçların kesilip etlerinin fakir fukaraya daıtıldıı; zaman zaman pencerelerinde masal yüzlü, güne görmemi tazelerin hayal gibi görünüp kaybolduu bir konaktı. Ama deil böyle bir konaa gelin gelmek, böyle bir konaın kapısından olsun girememiti, ama kim ne bilecekti? (Kemal, 2007:129) Ana istemeyerek merdiven basamaından kalktı, kızının dolgun, çok biçimli bacaklarının ardından merdiveni usul usul çıktı. Mutfaa geldi. Durdu. Burası neresiydi? Ne için gelmiti? Az sonra kızının sofrayı süpüren süpürge sesini duyduu halde üzerinde durmadı. Mutfaın ortasında alabildiine dikiliyor, konaklarını düünüyordu. (Kemal, 2007: 131). Eskici nin karısı eski mutlu günlerine dönmeyi hayal eder ve bunun için kocasını göçe ikna etmeye çalıır. Eskici nin göçü kabul etme sebebi de karısınınkiyle aynıdır; zira yolun sonuna geldiini düünmekte ve son yıllarını daha rahat yaamayı ummaktadır: Bir bu kadar daha yaayacak deildi. ( ) Akam paydoslarında ele dostla üç be bardak arap içmedikten sonra. Niye! Ne zoru vardı! Otuz koca yıldır avrat, çoluk çocuk boazı doyurduu yetmiyor muydu? Gözü balı dolap beygiri miydi yani? Hırsla içini çekti. Bundan böyle keyfince yaamak istiyordu. Akamları arabını, lokmanın yalısını gövdeye indirecek, eiyle dostuyla yarenlii diledii gibi sardıracaktı. Tahta bacaıyla sabahlardan akamlara kadar didinerek çıkardıı üç be kurua ortak etmek istemiyordu kimseyi. Hele büyük

- 122 - olu. Üç çocuk babası, kazık kadar herif. Dünya baba ocaından ibaret deildi ya, baksındı baının çaresine! (Kemal, 2007: 27, 28). Vukuat Var romanında, dier iki romandan farklı olarak memleket ten göç etme deil; bolluk içinde yaanan bir çiftlie taınma arzusu yani evi terk etme söz konusudur. Romanın bakahramanlarından elçi Cemir bütün çocuklarını fabrikada çalıtırıp onların kazandıkları paraları ellerinden alarak gününü gün etmektedir. 11 Baına buyruk yapısıyla dier kardelerine benzemeyen Güllü, önceleri kazandıı parayı babasına verirken artık bu durumu reddetmeye ve parasını çeyizi için kendisine saklamaya balar. Güllü ile aynı fabrikada çalıan Kemal birbirlerini severler ve evlenmek isterler. Yoksulluktan bunalmı olan Cemir ise kızını, fakir bir fabrika içisine deil, zengin birisine vermeyi hayal eder. Cemir in olu Hamza, arkadaı berber Reit ve Adana nın zengini Muzaffer Bey in yeeni Zalolu Ramazan bir içki âlemi sonrasında Cemir in evine gelirler. Dayısından baka övünülecek bir eyi olmayan çelimsiz ve kiiliksiz Ramazan, Güllü yü beenir ve onunla evlenmek ister. Bunu duyan Reit ve Cemir, balarına talih kuu konduunu düünürler.geçmite ehirde refah içinde yaamı olan; ancak köye göçtükten sonra durumu kötüleen Cemir, yoksulluktan kurtulmanın tek çaresinin kızıyla birlikte Muzaffer Bey in çiftliine yerlemek olduuna karar verir ve bunu kızına kabul ettirebilmek için her türlü yönteme bavurur. Böylece roman kiilerinin kiisel menfaatler için neleri ayaklar altına aldıkları etkileyici bir üslupla gözler önüne serilir. 12 ncelenen romanlarda ilenen göç olgusunun sebepleri, hikâyelerin geçtii döneme dair yazarın kendi bakı açısıyla verdii siyasî bilgiler ııında gözler önüne serilir. Gurbet Kuları romanındaki olaylar 1955 60 yılları arasında cereyan eder. Romanda, zaman zaman 6-7 Eylül 1955 tarihinde Beyolu ndaki azınlık iyerlerine karı yapılan yamalama eylemi anımsatılır. DP hükûmeti, stanbul da yeni yollar açmak için youn bir imar faaliyeti içindedir. Bu faaliyet nedeniyle stanbul da çok sayıda içiye ihtiyaç duyulmakta, bu ihtiyaç Anadolu dan gelen göçmenlerce karılanmaktadır. Bu yıllar, kentlemenin hız kazandıı, göçmen yıınlarının köylerinden kopup ehirlere akın etmeye baladıı yıllardır. ktidar ile muhalefet ilikileri gergindir. Herkes DP ye ve Vatan Cephesi ne yazılmaya zorlanmakta, yazılanların isimleri radyodan duyurulmaktadır. ktidara yakın kiiler, youn inaat ileri için açılan ihalelerden pay alma yarıına girmekte, hükûmet her mahallede bir milyoner yetitirmeye çalımaktadır. Öte yandan halk, gıda ve yakacak maddeleri için kuyruklardadır. Kamulatırmalar birçok ailenin evini yitirmesine yol açmıtır. Bu durum u cümlelerle ortaya tasvir edilir: Zeytinyaı kuyruunun ortasında, Eli Ayvalık zeytinyaı tenekeli, iriyarı bir delikanlı, Gelmeyecek dedi. (Kemal, 2009: 52) Kendileri gibi, sada solda çalıan insanlara kiralanmı odaların bulunduu avlunun karanlık pencerelerinin önünden geçerek, evlerine geldiler. Kapı yarı açıktı. Duvarlar bel vermi. çeri girdiler. Kısılı bir küçük idare lambasının sarı sarı yandıı odada tek pencere yoktu. Burası aslında insanların oturması için deil; hayvan ahırı olarak yapılmı, yıllar yılı ahır olarak kullanılmı, stanbul da istimlâk balayıp da yıkım arttıkça, ehirden sürülüp çıkanlara kiraya verilmeye balanmıtı. lk zamanlar on be liraya kiralanmıtı. stimlâkin sürdüü insanlar çoaldıkça, öteki odalar gibi, bu ahırın da deeri arttı, en son yetmie çıktı. (Kemal, 2009: 350) Romanda bahsedilen bu Bkz. Fikret Uslucan (2003). Orhan Kemal in Romanlarında Aile Olgusu, Yayımlanmamı Doktora Tezi, Samsun: Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. 12Fikret Uslucan (2002). Öncü Roman Kavramı Açısından Bereketli Topraklar Üzerinde, Hece Dergisi Türk Romanı Özel Sayısı, Mayıs-Haziran-Temmuz 2002, S. 65, 66, 67, s. 303.

- 123 - yıkımlar dolayısıyla i imkânı yaratan hükümet, bir yandan köylülerin i bulma itahını kabartırken dier taraftan da ehirlilerin tepkisini çeker.köylerindeki kötü çalıma koulları ve isizlikten kaçarak bu i imkânlarının peine düen göçmenler kendilerini daha zor durumlara sokarlar: Hatçe, kocasının çalımakta olduu emaye fabrikasındaki çalıma artlarının kötülüünden haberliydi. Kocası her zaman anlatırdı. Bir asit dairesi vardı, çevreye boyuna asit buharı saçılır, kadın içileri zehirlemekle kalmaz, dourabilme kudretinden keserdi. (Kemal, 2009: 316) Vukuat Var romanında da göçlerin arka planında siyasî nedenler vardır. Romanda, Çukurova daki toprak ilikilerinden yola çıkılarak deien ekonomik, toplumsal ileyi ve politik gelimeler anlatılır. 13 Bunun en çarpıcı örnei dönemin tarım politikaları hakkındaverilmi olan u bilgilerdir: Ankara gezisinin izlenimlerini saydı döktü: Hükümet, Amerika dan geni çapta tarım araçları getirmeye karar vermiti. Sovyetlerin Boazlarda üs, Kars la Ardahan ı istemeleri bir bakıma hiç de kötü olmamıtı. Hükümet artık kesin bir karara varmak üzereydi. Seçimlerden sonra herhalde topyekûn bir Amerikancı politika izlenecekti. Çünkü Sovyetler karısında Amerikalıların endiesi de büyük hatta çok büyüktü. (Kemal, 2009: 107) Gün günden beter geliyordu. Ortalıkta bir de tarım aletleri dedikodusu çalkalanıyordu. En çok da çapa makineleri. lk zamanlar kimse bu dedikodulara kulak asmamı, hatta makinelerin ırgat yerini tutacaı söylentisine kahkahalarla gülmülerdi. Bilenlerin anlattıına göre, Amerika da toprak makineyle sürülüp ekildii gibi, pamukların çapası makineyle yapılıyordu. Hacı babalar 1927 lerde de bu balonlar uçtuydu diyorlardı. (Kemal, 2009: 159) Romanın satır aralarında yapılan bu açıklamalar, deien dünya koullarının Türkiye deki toplumsal yaamın dinamiklerine nasıl nüfuz ettiini ortaya koyar. kinci Dünya Savaı ndan sonraki yıllarda tarımda makinalama, Çukurova daki tarımın sanayiye yansımaları, geleneksel insan ve toprak ilikilerindeki deiim göç olgusunun alt yapısını oluturan faktörler arasında yer almıtır. Kırsal alana dönük ekonomi politikaları, kırdaki nüfusu kentsel alanlara yönlendirirken, iç göç ciddi oranda artar. Köyde geçimini temin edemeyen köylüler, i bulabilmek için ehre göç ederler. ehir, köylülere ne kadar cazip gelirse gelsin, oraya keyfi deil maddî sebeplerle giderler. Eskici ve Oulları romanında, ayakkabı tamircilii yapan Eskici, zanaatkârlıının geçmi yıllara göre çok daha az kazanç getirmesi sebebiyle önce köye gidip kütlü toplayacak son çare olarak da yine ehirdeki fabrikaya yönelecektir. Biz kararımızı verdik, gideceiz. Zaten baka çaremiz de yok. Çünkü ya her ne i olursa olsun çalımak lazım, ya da acımızdan gebermek! (s. 93) Eski çamlar bardak oldu. lerin tadı iyice kaçtı simdi. Eskicilere ekmek kalmadı pek. Dıardan ucuz ucuz lastik, kauçuk ayakkabı geliyor. Bizim yaptıımız kösele taban fiyatına herifçiolu ayakkabı veriyor! (Kemal, 2007: 94)Öte yandan fabrika ve zanaat kökenli içilerin toprak içiliine geçii mevsimliktir. Bu içiler Eski ve Oulları nda olduu gibi kendilerine i kurmak için sermaye toplamaya çalımaktadırlar. Özellikle 1950 li yıllarda, ulaım imkânlarının da artmasıyla Urfa ve Dou Anadolu nun dier illerinden Çukurova ya çok sayıda mevsimlik içi gelmeye balar. 14 çiler, zanaatkârlara göre çok zor koullarda çalıırlar. Eskici nin gözünden, zanaatkârlık ve tarla içilii öyle karılatırılır: Güne iyice yükselmi, ovaya terleten, enseleri, çıplak kolları, çıplak bacakları ısıran esintisiz, bir sarı sıcak yayılmıtı. Çi güne altında ova, 13 Mehmet Nuri Gültekin (2007). Orhan Kemal in Penceresinden Çukurova: Vukuat Var, Vatan Gazetesi Kitap Eki, 15.05.2007, S. 12, s. 3. 14 Yüksel Akkaya, Metin Altıok (1998). Çukurova da Pamuk çileri, Türkiye Sendikacılık Ansiklopedisi, stanbul: Tarih Vakfı Yayınları, C.1, s. 142.

- 124 - uzaklardaki dalar titreiyor, bulutsuz gökten tek ku geçmiyordu. Topal, çevresine sıkıntıyla baktı. Ne diye gelmiti buralara! Simdi serin dükkânında olsa, iyi kötü i mi, kahvenin birini bitirip birini söylese, sonra da sıra buzlu limonataya, vineye gelse (Kemal, 2007: 220)Romanda, zanaatkârlık ve fabrika içiliinin ardından tarlada çalımaya gidecek olanlara bu konuda uyarılar yapılır: Yahu deli olmayın be aga O yazı yabanda, o Allah ın sarı sıcaında nasıl dayanırsınız? Anlatıyorlar, sivrisinekler arı gibi arı gibiymi! (Kemal, 2007: 40-41) Lakin oralar, yazının yüzü, malum. Sarı sıcak, sinek Dayanabilir misin? (Kemal, 2007: 79)Toprakta çalımak, ehirde yaayan zanaatkâr ve/ya fabrika içisine yakıtırılmaz ve bu durum bir düü olarak algılanır. Çukurova nın sarı sıcakları, yer yer çatlayıp yarılmı toprakları, yazı yaban, yazı yabanın arı gibi arı gibi sivrisinekleri, yamur yüklü bulutlar, sel sele yamurları, arkasından felaket halinde gelen dizanteri, sıtması (Kemal, 2007: 108) Bitmisiniz siz dedi. çok çetin miydi? Ah anam ah, iin çetinliinden çok yazının yüzü, sıcak, sivrisinek Gözü çıkasıca sinekler canavar gibi Allah vermeye (Kemal, 2007: 305) Romanlardaki Göçün Sonucunda Kaybolan Deer Yargıları ve Ailelerin Çöküü 2. Dünya Savaı yılları özellikle toplumun aaı kesimleri tarafından maddeten ve manen büyük zorluklarla geçer. Öte yandan bazı sava zenginleri bu yıllarda kendilerine büyük kazançlar salarlar. Çok partili hayata geçilen bu dönemde, içilere ve alt kesimden insanlara yönelik politikalarıyla ilgi çeken DP, bu insanlara daha iyi yaam koulları salayacaını vaat etmitir. Ancak dönemin çalıma koullarına bakıldıında, DP nin, CHP nin devamı niteliinde bir yol izledii görülür. 15 Tarımda makinelemenin de etkisiyle, 1960 sonrasında hızlanacak olan göç dalgası ve gecekondulama balar. Köy hayatının çözülmesi sebebiyle geçimlerini temin edemeyen toprak içileri ehre göç eder; ancak burada da umduklarını tam anlamıyla bulamazlar. Herhangi bir meziyetleri olmadıı için ne i olursa yaparlar ve i piyasasının en alt kademesinde yer alırlar. ehrin gelimemi kesimlerinde ikamet ederler ve yaam kaliteleri çou zaman köydekinden daha düüktür. Dönemin siyasi partileri tarafından düzenlenen i kanunları, tarım ve sanayide çalıanların olumsuz koullara maruz kalmalarına sebep olur. Göçmenler, birçok insan hakkı ihlâli 16 ne maruz kalırlar. çi göçmenler, zaman zaman ölümle sonuçlanan i kazaları geçirirler ve hastalanmalarına yol açan kötü artlarda çalıırlar. Göç edenler, içine katıldıkları yeni doal ve toplumsal çevreyi, göç alanlar da içlerine yeni katılan göçmen kitleleri benimseme güçlükleri yaarlar. Yeni çevrelerine uyum salayamayan ve ehirle bütünleemeyen göçmenler gruplaırlar. Bu durum gecekondulama, kültürel çatıma, suç oranlarında artı, yerliler ve göçmenler arası gerginlik vb. olumsuz neticeler dourur. Sonuç itibarıyla göç ettikleri yerlerde umduklarını bulamayan aile bireyleri birbiriyle çatımaya balar, deer yargıları çöker ve sonunda aile sonsuz bir uçuruma yuvarlanır. ncelediim üç romanda da göç sebebiyle çöken ailelere rastlamak mümkündür. Gurbet Kuları romanında amcasını örnek alarak ehre göçen Memed in ardından ailesi de stanbul a gelir. Memed, Aye yle evlenmi ve onun sayesinde Hüseyin Bey in kökünde yaamaya balamıtır. Ailesini de, kökte onlara tahsis 15 Bkz. Turgay Gümeli (2006). Orhan Kemal in Gurbet Kuları ve Latife Tekin in Sevgili Arsız Ölüm Romanlarında Köyden Kente Göç ve Yoksulluk, Yayımlanmamı Yüksek Lisans Tezi, stanbul: Yeditepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. 16 Murat Urk (2010). Göç Olgusu Balamında Mülteciler, Sıınmacılar ve nsan Hakları, Yayımlanmamı Yüksek Lisans Tezi, stanbul: Maltepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 5.

- 125 - edilen odaya yerletirir. Kısa bir süre sonra babasının görgüsüzlüü ve menfaatperestliinden bunalan Memed, onunla tartımaya balar. Memed, babasıyla arasındaki gerginlik arttıkça ailesini buraya getirdiine piman olur; bunun acısını çıkarmak için de söz ve davranılarıyla babasını aaılar. Böylece babayla oulun arası açılır ve aile temelden çatırdayarak yıkıma doru sürüklenir. 17 Eskici ve Oulları nda, deien ekonomik koullar altında ezilen küçük zanaat erbabının çöküü ilenir. Bu çökü, Eskici nin ailesinde somut olarak sergilenir. Roman, sadece Adana gerçeini dile getiren bir eser deil, aynı zamanda bireyleri arasındaki çatımalar yüzünden parçalanmak üzere olan bir ailenin sevgiyle yeniden kenetleniinin öyküsüdür. 18 Romandaki ana çatıma sert ve küfürbaz babayla; baba tarafından hem sevilen hem de aaılanan küçük olu arasındadır. Berna Moran, romanla ilgili unları söyler: ( ) Bir ailenin bireyleri arasındaki çapraık ilikilerin, inili çıkılı geliimini incelemekte ve sergilemektedir. Gerçi bu aile Adana da esnaf tabakasından bir ailedir ve benzerleri gibi yoksullamı, sonunda ırgatlamı ve proleterlemitir, ama aynı zamanda bu aile kendine özgü sorunları olan, roman boyunca bunlarla cebelleen ve sonunda bunların üstesinden gelen bir ailedir. Bundan ötürü romanın özelliini, deien ekonomik koullar nedeniyle orta hallilikten ırgatlıa doru yuvarlanan bir kısım Çukurova insanının somut bir örnekle sergilenmesinde deil; sevgi, öfke ve nefret duyguları arasında bocalayan bir ailenin serüveninde aramak gerekir. (Moran, 2005: 82) Eskici ve ailesinin evlerini terk ederek Çukurova ya pamuk toplamaya gitmeleri zaten yolunda olmayan aile ilikilerini daha da bozar ve onları kaçınılmaz sona doru sürükler. Vukuat Var romanında ise, zenginleme ümidiyle göç edilmesinden ziyade;cemir Aa nın, kızı Güllü yü Adana nın zengini Muzaffer Bey in yeeniyle evlendirerek onun çiftliine yerleme kurgusu sırasında yaanan ailevî çatımalar söz konusudur. Güllü, babasının kendisini Zalolu Ramazan la evlendirmek istemesine iddetle karı çıkar, onunla tartıır ve evi terk eder. Cemir ve Hamza, Güllü yü feci ekilde hırpalarlar. Güllü nün dövüldüünü örenince deliye dönen Kemal onu kurtarmak üzere evine gider. Berber Reit in kıkırtmasıyla Hamza Kemal i vurur. Hamza hapse girer. Güllü, yıllar sonra Muzaffer Bey le evlendiinde de babasıyla çatımaya ve ona geçmiin hesabını sormaya devam edecektir. Sonuç Eskici ve Oulları ile Vukuat Var romanlarında Çukurova nın siyasî, sosyal ve ekonomik koulları gözler önüne serilir. 19 Türk Edebiyatı nda Çukurova pek çok yazar tarafından ilenmitir. Ancak Orhan Kemal in anlattıı Çukurova, geleneksel tarım içilii, toprak sahiplii, köy ve köylünün sorunlarıyla sınırlı deildir. Orhan Kemal in romanlarında köyden kente göç ve modernlemeye paralel olarak geleneksel ilikilerin 17 Bkz. Elif Hacısaliholu (2008). 1945-1960 Döneminde Türkiye de Çalıma Yaamının Orhan Kemal Romanlarında Temsili, Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, stanbul: Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. 18 Berna Moran, age., s. 75,76. 19 Çukurova, yazarın çou romanının geçtii bölgedir. Bu bölge kapitalizmin gelimesiyle, derin ekonomik deiimlerin etkilerine maruz kalan ilk bölgedir. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, bata pamuk olmak üzere tarım ürünlerinin uluslararası piyasaya açılması ve bölgeye yabancı sermayenin girmesi, 20. yüzyılda daha da hızlanacak olan ekonomik ve toplumsal bir dönüüm sürecine neden olur. Devletin, göçebe airetleri yerleik düzene geçmeye zorlaması, toprakların bir airet aristokrasinin elinde toplaması sonucunda gitgide deiik türden bir feodalite oluması, köyden göç ve topraksız köylünün hızlı proleterlemesi (emekçi sınıfına geçii), ayrıca özellikle Marshall Planı tarafından desteklenen tarımda makinalama, Çukurova nın çehresini deitirmitir. Bölgesel olmakla birlikte, çada Türkiye tarihinde o zamana kadar bir eine rastlanmayan bu dönüüm, 1950 lere doru ortaya çıkan ve yeni toplumsal ilikilerin oluumunu baarıyla yansıtan bir edebiyatın kaynaı olur.(bkz. Özlem Kale (2009). Türk Sinemasını Besleyen Romanlar (1922-1946), Yayımlanmı Yüksek Lisans Tezi, stanbul: Marmara Üniversitesi Türkiyat Aratırmaları Enstitüsü.)

- 126 - çözülmesi de ele alınır. Köylüler, tarım ilerinin yanı sıra tarıma dayanan sanayide de sömürülürler. Sadece erkekler deil, kadınlar ve çocuklar da sanayide ucuz igücü olarak kullanılırlar. Bu romanlarda aaların insafına terk edilen topraksız köylülerin dramı, dönemin iktidar partilerinin vaatlerini yerine getirmemeleri sonucunda umutsuzlua sürüklenen insanlar, vasıfsız içilerin ve topraksız köylülerin bilinçsizliine karılık toprak sahibi aaların sürdükleri sefahat ve bütün bu olumsuz koullar neticesinde göçe zorlanan insanlar yazarın gerçekçi anlatımıyla gözler önüne serilir. Gurbet Kuları nda ise yukarıda bahsettiimiz bu zor ve acımasız koullar sebebiyle ehre göç eden ve daha insanca yaamayı umarken, dütükleri zor durumdan ötürü git gide daılan bir ailenin dramı ilenir. Romanda, iki tip gurbetçi vardır. Birinci tip gurbetçiler, kurnazlıkları ve ilkesizliklerinden feyz alarak gelitirdikleri ahlâksızca yöntemlerle ehirde tutunmayı baarmı, zayıf karakterli insanlardır. Bu tipin temsilcileri: Gafur, kabzımal müteahhit Hüseyin Aa ve flahsızın Yusuf tur. Hüseyin Aa, Gurbet kuu olarak geldii stanbul da, patronunun karısıyla iliki kurmu ve kadınla bir olup patronunu zehirleyerek onun yerini almıtır. Hüseyin in yanında çalıan Gafur da, onun sa kolu gibi görünüp parasını çalmaktadır. flahsızın Yusuf un gözünü, Hüseyin in yanında çalıan olunu hileyle devre dıı bırakacak kadar para hırsı bürümütür. Yusuf, patronlarına yaranmak için her türlü ikiyüzlülüü mübahsayar: Dıarda zarif Opel in birden çalımasıyla balayan yalı motor gürültüsüne kadar kötü kötü kurdu. Opel in motor sesini duyunca yerinden fırladı, pencereden baktı: Hanımefendi gene dudaklarını kırmızı kırmızı boyamı, geçmiti direksiyonun baına. Kahpenin, sürtüün biriydi ya, gene de nesine gerek, çaırılmı gibi kotu. Hanımefendinin arabası yanında el balayıp, boyun büktü cümleleri bu durumu en çarpıcı ekilde anlatır. (Kemal, 2009: 292) kinci tip gurbetçiler ise ehirde tutunabilmek için ilkelerinden ve kiiliklerinden ödün vermezler. Güçlerini sadece çalıkanlıklarından ve kendilerine olan inançlarından alırlar. Bu tipin temsilcileri: Memed, Aye, Aye nin ablası Hatice, enitesi Rıza ve Memed e okuma yazma öreten Kastamonulu gençtir. Memed Kastamonuluyu öyle tarif eder: Kastamonulu gibi yoktu, bilgiliydi olan. Kravatlılara efendi gibi karılık vermi, yıldırmıtı. Adam kitap okudukça bilgisi artıyor, bilgisi arttıkça kitap okuyası geliyor diyor. (Kemal, 2009: 140). Birinci tip gurbetçiler stanbul da tutunmayı baarmı gibi görünseler de, ödedikleri bedeller aırdır. Uzun vadede ise, kiiliklerinden ödün vermeden yaayan, namuslarıyla çalıarak para kazanan, dürüst insanlar kazanacaktır. Orhan Kemal: Ben halkın içinden geldim, onlardan biriyim. Birtakım artlardan dolayı bilgisiz, görgüsüz, pis kalmı insanların; imkâna kavutuklarında deiip gelieceklerine, uygarlaacaklarına inanıyorum. En kötü insanı içinde yaadıı toplum yaratıyor. Dünyanın gelecekte düzene gireceine, düzenli toplum insanlarının daha mutlu olacaına inanıyorum 20 sözleriyle çalıkanlıın, doruluun ve dürüstlüün önemini vurgular. Gurbet Kuları nda bu görülerini ikinci tip gurbetçiler üzerinden vermiitir. Romanda çizdii akıllı, saduyulu ve çalıkan emekçilerin, ürettiklerini yıkmaya gelenlere karı nasıl direndiklerini Aye nin azından söyletir: Kalk lan kalk. Geneyaparık, yenisini yaparık! (Kemal, 2009: 372) ncelediim romanlarda daha iyi yaam koullarına kavuma ümidiyle evlerinden ve yurtlarından ayrılan göçmenler, kendilerine tamamıyla yabancı yerve 20 Iık Öütçü (2012). Zamana Karı Orhan Kemal, stanbul: Everest Yayınları, s. 48.

- 127 - koullarda hayata tutunabilme mücadelesi verirler. Bazıları ehre uyum salayarak hayatta kalırken, bazıları güç koullara yenilerek mücadeleyi kaybederler. ehirde para kazanıp köylerine dönme ümidiyle yola çıkanların büyük bir bölümü köylerine geri dönemez ve daha zor koullarda yaamaya razı olurlar. Dönmeyi baaranlarsa eski yaamlarına uyum salayamayarak tekrar büyük ehre giderler. 21 KAYNAKÇA AKKAYA, Yüksel; ALTIOK, Metin (1998). Çukurova da Pamuk çileri, Türkiye Sendikacılık Ansiklopedisi 1, stanbul: Tarih Vakfı Yayınları. BLG,Levent (2006). Türk Romanında Sava Sonrası Anadolu ya Zorunlu Göçler, Yayımlanmamı Doktora Tezi, stanbul: Marmara Üniversitesi Türkiyat Aratırmaları Enstitüsü. ENGNÜN, nci (2004). Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı, stanbul: Dergâh Yayınları. GÜLTEKN, Mehmet (2007). Orhan Kemal in Penceresinden Çukurova: Vukuat Var, Vatan Gazetesi Kitap Eki. GÜMEL, Turgay (2006). Orhan Kemal in Gurbet Kuları ve Latife Tekin in Sevgili Arsız Ölüm Romanlarında Köyden Kente Göç ve Yoksulluk, Yayımlanmamı Yüksek Lisans Tezi, stanbul: Yeditepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. HACISALHOLU, Elif (2008). 1945-1960 Döneminde Türkiye de Çalıma Yaamının Orhan Kemal Romanlarında Temsili, Yayımlanmamı Yüksek Lisans Tezi, stanbul: Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. KALE, Özlem (2009). Türk Sinemasını Besleyen Romanlar (1922-1946), Yayımlanmı Yüksek Lisans Tezi, stanbul: Marmara Üniversitesi Türkiyat Aratırmaları Enstitüsü. KEMAL, Orhan (2009). Gurbet Kuları, stanbul: Everest Yayınları..(2007).Eskici ve Oulları, stanbul: Epsilon Yayınları. (2009).Hanımın Çiftlii 1. Kitap Vukuat Var, stanbul: Everest Yayınları. MORAN, Berna (2005). Türk Romanına Eletirel Bir Bakı 2,stanbul: letiim Yayınları. NECATGL, Behçet (2005).Edebiyatımızda Eserler Sözlüü, stanbul: Varlık Yayınları. ÖÜTÇÜ, Iık (2012). Zamana Karı Orhan Kemal, stanbul: Everest Yayınları. URK, Murat (2010). Göç Olgusu Balamında Mülteciler, Sıınmacılar ve nsan Hakları, Yayımlanmamı Yüksek Lisans Tezi, stanbul: Maltepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. USLUCAN, Fikret (2003). Orhan Kemal in Romanlarında Aile Olgusu, Yayımlanmamı Doktora Tezi, Samsun: Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. (2002). Öncü Roman Kavramı Açısından Bereketli Topraklar Üzerinde, Hece Dergisi Türk Romanı Özel Sayısı. YALÇIN, Cemal (2004). Göç Sosyolojisi, stanbul: Anı Yayınevi. 21 Behçet Necatigil (2005). Edebiyatımızda Eserler Sözlüü, stanbul: Varlık Yayınları.