TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENĠ 17.06.11 1 HÜRRĠYET GAZETESĠ...2 Eylül e kadar hareket olmaz Papandreu, krizle köģeye sıkıģtı, erken seçim sesleri iyice yükseldi Banka, maliyeti yansıtıyor konutta kredi faizi 1 in üzerine doğru yükseliyor Alkol Takip Sistemi kurulacak ithal içki analiz edilecek Ekrandan tehdit etti programı kaldırıldı ĠDO da 861 milyon doları peģin ödedi, demek ki kriz falan yok yapan yapıyor havası attı Emeklilerin yüzde 41 i geçinmek için çalıģıyor ayda 1453 TL yi az buluyor 930 milyar dolarlık helal gıda pazarında TSE büyük oyuncu GüneĢ kolektörü geliģtirdi, ihracat kapısı hemen açıldı Türkiye dünyada ilk 3 e girsin diye Kozmetik Takımı kurdular Erdikler: Yabancı yatırımcı için tecrübeli hükümet önemli Büyüyen orta sınıf ı gördü, 7 yıl sonra ÇarĢı yı açıyor ġimģek: Seçim bitti hizmet için sahaya indik TÜSĠAD, Ġtalyan Confindustria ile iģbirliği anlaģması yaptı ĠĢler bıçak gibi kesilir diye korktu kart taksiti için tatlı iniģ istedi Öğrencilerin yüzde 77 si kredi kartı kullanıyor Türkmenistan da 30 milyon dolarlık proje aldı Citigroup 360 bin müģterinin bilgilerini korsanlara kaptırdı "1 milyar liradan fazla alıģveriģ yapılacak" Vahap Munyar Meclis e iģadamlarının girmesine mutlu oldum gündem ekonomiye dönsün MĠLLĠYET GAZETESĠ...21 Ekonomide önlem belirsizliği doların ateģini çıkardı: 1.62 Rusya'da yetiģtirilecek "nükleer mühendislik" adayları aranıyor! FT: Türkiye nin cari açık kaygısı büyüyor ABD'nin kozmetik devi, Isparta'ya geldi Turkcell, Vestel el ele klima kumandası cep te DemirDöküm güneģ te kendi teknolojisini yarattı AB den Yunanistan a can simidi yolda Denizli Sanayi Odası'ndan iģsizlik uyarısı Ġcradan satılık mermer fabrikası Bor her derde deva! "Babalar Günü'nün piyasalara pozitif etkisi olacak" Yapı malzemeleri için görevlendirme kriterlerinde değiģiklik Metin Münir Yunanistan ı batıran yalan Güngör Uras YurtdıĢından TL ile oynuyorlar SABAH GAZETESĠ...33 KomĢu batarsa dolar kaça fırlar? Soğutma zirvesi 23 Haziran'da KomĢu'da riskimiz 79 milyon $ SGK 1,6 milyon borçlunun peģinde En yaratıcı giriģimci Erkonur Rüzgâr enerjisi kullanan Ģirkete etiket verilecek Kartta faiz indirimi durdu 2.5 milyar dolarlık yatırım ĠçdaĢ'a enerji 'oskar'ı kazandırdı Etçii Sudan'a yatırım yapacak Nikkei: AK Partiyi zafere ekonomi politikaları taģıdı Süleyman YaĢar Cari açık nedir ve nasıl kapanır? RADĠKAL GAZETESĠ...40 Soğutmaya karģı sanayici gardını aldı Uğur Gürses Yeni bir maliye politikası Güven Sak Twist in sonuna geldik
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENĠ 17.06.11 2 HÜRRĠYET GAZETESĠ Eylül e kadar hareket olmaz Genel seçimler sonrası dalgalı bir seyir izleyen piyasaların durumunu bugünlerde halka açılma hazırlığı yapan Global Menkul Değerler Genel Müdürü Gökhan Özer ile konuģtum. Eylül'e kadar piyasanın çok hareketli olmayacağına dikkat çeken Özer, sonbaharda politika faizlerinde 150 ile 200 puan artıģ yapılacağı öngörüsünde bulundu. Seçim sonrasında ortaya çıkan tablonun beklentiler dahilindeki en iyi senaryo olduğunu belirten Özer, buna rağmen piyasaların düşmesinin arkasında Meclis'in tatile girecek olması ve arkasında Ramazan ayının gelmesiyle, cari açık için alınacak önlemlerin Eylül ve Ekim'e sarkacağı beklentisi olduğuna dikkat çekti. Yaz aylarında piyasaların sakin seyrettiğini belirten Özer, buna rağmen dövizde yaşanan yükselişin sürpriz olarak ortaya çıktığını bunun da arkasında Avrupa'daki borç sıkıntıları olduğunu da belirtti. Özer, "Yunanistan'daki sorunlar nedeniyle özellikle dolara doğru bir yönelim oldu. Piyasada uzun süredir bir yabancı katılımı da bulunmuyor. Yabancıların katılımı geçen sene çok yoğun değildi. Bunda ana neden cari açığın artması ve Türkiye'nin krizden çıkıştaki başarısını tam olarak değerlendirememeleri oldu... Ayrıca seçimden çok değişik bir sonuç çıkmadı ve beklenti bitti. Yabancıların, Eylül'e kadar hızlı bir dönem beklemedikleri için katılımının olmayacağını tahmin ediyoruz" dedi. Özer, beklentinin bitmesiyle son dönemde piyasadan 4 milyar dolardan fazla para çıkmasının da geri gelişte etkili olduğunu söyledi. Özer, yaz aylarında büyümenin ve buna gerekli ithalatın azalması nedeniyle döviz talebinin aşırı olmayacağını ve doların 1.55 ile 1.60 bandında hareket etmesini beklediklerini de belirtti. Özer Ģöyle devam etti: "Yaz aylarının negatif değil ancak durağan geçmesini ve bu dönemde endeksin 58,000-60,000 puan seviyesinde seyretmesini ancak daha sonrasında yıl sonuna doğru 70,000 bine gideceğini tahmin ediyoruz. Bu sene büyüme performansının da yüzde 4.3 olacağını öngörüyoruz". ÖNLEMLERĠN ETKĠSĠ EYLÜL'DE GÖRÜLÜR Cari açığın azaltılması konusunda alınan önlemlere de değinen Özer, "TMSF ve BDDK tarafından alınan önlemler şu anda yeterli değil ancak Eylül, Ekim gibi yeni hükümetin politikaları ve bunun verdiği güvenin paylaşılmasıyla bu etkilerin ortaya çıkacağını düşünüyorum" dedi. Merkez Bankası'nın sonbaharda 150 ile 200 puan faiz artışı gerçekleşebileceğini söyleyen Özer, o güne kadar diğer önlemlerle buna gerek kalmayabileceğini de ifade etti. YABANCILARIN DEĞĠġĠMĠ GÖRMESĠ LAZIM Yabancı yatırımcıların alınan önlemlerle ilgili tedirginliğini de değerlendiren Özer, "Türkiye'de devir değişiyor. Bunları öngörmemiz lazım. Aynı şekilde yabancıların da bunu görerek ayak uydurması lazım. Herşeyin doğru cevabını piyasalar verir. Geri kalanların hepsi değerlendirmeden ibarettir. Piyasalar doğru cevabı verince alınan önlemlerin yeterli olduğu göreceğiz. Ama tam olarak ne olacağı konusunda kesin bir şey söylemek elbette mümkün değil" dedi.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENĠ 17.06.11 3 BANKALARDAN KAÇIġ OLMAZ Özer, sohbet sırasında başta Merkez Bankası olmak üzere diğer kurumların cari açığa karşı aldığı tedbirlerin bankacılık sektörünü ve hisselerini nasıl etkileyeceği yönündeki soruma ise; "Bu önlemler elbette bankaların kârını düşürecektir ancak endeksin yapısı mali sektöre çokça dayalı seyrettiği sürece bankacılık hisselerinden çıkış olacağını düşünmüyorum. Büyük halka arzlarla gelen yeni şirketlerle portföylerde denge, bankalardan, reel sektöre doğru yavaş yavaş kayabilir ancak kısa dönemde bu çok mümkün görünmüyor. Finans sektörü genel olarak ne hareketli alan olarak öne çıkıyor... Alternatif olarak reel sektör ile birlikte hizmet ve enerji sektöründen hisseler öne çıkacaktır" dedi. HALKA ARZ HAZIRLIĞI Global Menkul Değerler'in 22 ve 23 Haziran'da borsada doğrudan satış yöntemiyle gerçekleşecek olan halka arzı konusunda da bilgiler veren Özer, yıllardır sektörün içinde olan bir kurum olarak bu konuda üzerlerine düşen görevler bulunduğunu söyledi. Özer, "Sermaye piyasası inandığımız bir alan ve bu piyasasının aktiviteleri sayesinde değeri 1 milyar doları geçen bir holding kurduk. Limanlarımız var, enerji sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Bunları da elimizden geldiği kadar kar ve temettü olarak yatırımcıya sunmaya çalışıyoruz" dedi. Sermaye artırımı yöntemiyle yüzde 25'ini halka açmayı planlayan Kurum, 30 milyon TL olan sermayesini 40 milyon TL'ye çıkarmayı ve artırılan 10 milyon TL nominal payı halka arz etmeyi hedefliyor. GELĠR BÜYÜMEYE AKTARILACAK Hisselerin 1.50 ile 1.65 lira arasında satılacağını belirten Özer, hedefledikleri 16.5 milyon liralık gelirin tamamının büyüme ve şirket faaliyetlerinin gelişimi için kullanılacağını söyledi. Özer bu kapsamda şube sayılarını artıracaklarını, kurumsal finansman ve portföy yönetimi birimlerini geliştireceklerini belirtti. TALEPTE SORUN YOK Piyasalardaki olumsuz havanın, halka arz sürecini etkilemeyeceğine dikkat çeken Özer, "İşimiz gereği sürekli müşterilerle ve sektörle iç içeyiz. Hisse senetlerimize yatırımı, varlığımıza ve gelişimimize inanan yatırımcılar yapacak. Bu konuda hem mevcut 38 bin müşterimiz, hem de sektörde aldığımız ödüller ve roller, bir sıkıntı olmasını mümkün kılmıyor. Şu anda gelen talebe baktığımızda da bu konuda bir sıkıntımız yok" dedi. Özer, 20 yılda şimdiye kadar 60 bin yatırımcının kendileriyle çalışmasının, Türkiye'deki halka arzların yüzde 80'ini kendilerinin gerçekleştirmesinin ve İMKB kurulduğundan beri en yüksek işlem hacmini gerçekleştiren kurum ödülüne de sahip olmalarının, yatırımcıların halka arzda kendilerine göstereceği ilgide önemli etkileri olacağına da işaret etti. "ORTAĞIMIZA ZARAR VERME HAKKIMIZ YOK" Özer, halka arz sonrası hisse senedinin fiyat performansı konusunda bir tahmin yapmaktan kaçınmasına rağmen, halka arz yoluyla yatırımcılarla ortak olacaklarını bu nedenle ortaklarına zarar verecek bir performans gösterme hakkına sahip olmadıklarını belirtti. Özer, ayrıca her dönemde kurumun ortaklık yapısında binlerce kişinin olacağını ve tabana yayılmış bir ortaklık olacağı taahhüdünde bulundu.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENĠ 17.06.11 4 Papandreu, krizle köģeye sıkıģtı, erken seçim sesleri iyice yükseldi Yunanistan BaĢbakanı Yorgo Papandreu, ekonomik krizin halkı sokağa dökmesi üserine önce milli birlik hükümeti çağrısı yapıp, ardından kabine değiģikliğiyle yetinme havasına girince, ülkede eken seçime dönük sesler iyice yükseldi. Papandreu nun yeniden güvenoyu almasının bile erken seçim talebini gündemden kaldıramayacağı belirtildi. ÖFKELİ ve bıkkın protestocularla, ikinci bir yardım paketi tartışmaları arasında kalan Yunanistan da şimdi de siyasi kriz yaşanıyor. 28.5 milyar Euro luk yeni kemer sıkma paketini parlamentoda onaylatmaya çalışan ancak aradığı desteği bulamayan Başbakan Yorgo Papandreu, muhalefet partileri, öfkeli halkın yanı sıra, kendisini destekleyen medyanın ve lideri olduğu PASOK Partisi nin de hedef haline geldi. Ana muhalefetteki Yeni Demokrasi (ND) partisi lideri Andonis Samaras ile kendisinin başbakan olmayacağı bir milli mutabakat hükümeti için anlaşıp sonra vazgeçen Papandreu bu kararından dolayı büyük darbe aldı. PASOK milletvekilleri dahil parlamentonun önemli bir bölümü Papandreu nun ülkeyi yönetme becerisinden şüphe ettiklerini duyurdu. Ġstifa furyası Papandreu nun bakan yapacağı söylenen Yorgos Floridis, milletvekilliğinden istifa etti. Floridis dün parlamentoda gazetecilerin Hangi bakanlığı alacaksınız? sorusuna Ben istifamı sunmaya geldim cevabını verdi. İkinci istifa ise PASOK Larisa milletvekili Hektor Nasiokas dan geldi, Nasiokas, Çarşamba günü yaşananlardan sonra ülkenin siyasi hayatı gülünç duruma düştü dedi. İstifa eden iki milletvekilinin yerini 2009 da seçilemeyen PASOK adayları aldı. BaĢkaldırı bildirisi PASOK un 35 milletvekili imzaladıkları bildiride yönetim boşluğu bulunduğunu belirterek, partinin parlamento grubunun derhal toplanmasını istedi. Bildiriyi imzalayan PASOK milletvekillerinden Nikos Salayanis, PASOK hükümeti ülkeyi gerektiği gibi yönetemiyor. Bir uçurumdan diğerine sürükleniyoruz. Yönetimde sorun var dedi. Bir başka PASOK milletvekili Dimitris Linceris ise, Ülke kaosa gömülüyor. Hükümet ülkeyi yönetemiyor diye konuştu. Güvenoyu alsa da iģi zor Papandreu nun dün açıklayacağını söylediği yeni kabine akşam saatlerine kadar açıklanmazken, PASOK kulislerinde, Yeni bakanların kim olacağını öğrenmeden önce kaç kişi kaldığımızı bilelim yorumları yapıldı. Papandreu, kabine kurma çalışmalarında Savunma Bakanı Evangelos Venizelos u aradı. Venizelos yeni kabinede yeralmak için önce görüşelim dedi. Bu siyasi karışıklık ortamında, 300 üyeli Yunan parlamentosunda 155 milletvekili olan Papandreu önce güvenoyu isteyecek, ardından da 28.5 milyar Euro luk yeni kemer sıkma, tasarruf ve özelleştirme paketini parlamentoda onaylatmaya çalışacak. Siyasi gözlemciler, bu iki engelli aşsa bile Papandreu nun sokaklara dökülen Yunanlıları ikna edemeyeceği ve erken seçimlerin kaçınılmaz olduğu görüşündeler. IMF, 12 milyar Euro hazır havası yansıttı, Almanya yardımı öteledi ULUSLARARASI Para Fonu nun (IMF), Avrupa Birliği (AB) ve IMF nin Yunanistan için hazırladığı 110 milyar Euro luk yardım paketinin 12 milyar Euro tutarındaki beşinci diliminde kendi üzerine düşen payı vermesinin beklendiği belirtildi. Bu arada, Almanya nın Yunanistan için ikinci yardım paketinin hazırlanmasında son tarihin eylül olmasını istediği bildirildi. ECB: Kriz yayılabilir, fon 1.5 trilyon Euro ya çıkmalı
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENĠ 17.06.11 5 AVRUPA Merkez Bankası (ECB) Yönetim Kurulu Üyesi Nout Wellink, Yunanistan borçlarını ödeyememesi ve finansal sıkıntının diğer ülkelere yayılması durumunda Euro Bölgesi kurtarma fonunun ikiye katlanarak 1.5 trilyon Euro ya çıkarılması gerektiğini söyledi. Aynı zamanda Hollanda Merkez Bankası Başkanlığı görevini de yürüten Wellink, Yunanistan için yeni bir yardım paketinin birçok belirsizlik ve risk taşıyacaktır. Finansal sıkıntının İrlanda ve Portekiz e bulaşma riski gözönüne alındığında kurtarma fonunun ikiye katlanmasına ihtiyaç duyulacak diye konuştu. Rehn: 5 inci kredi dilimi hemen onaylanmalı AB Komisyonunun ekonomik ve parasal işlerden sorumlu Üyesi Olli Rehn, Yunanistan ın iflasa sürüklenmemesi için Euro ülkelerinin 12 milyar Euro luk 5 inci kredi dilimini pazar günü onaylamalarını istedi. IMF ile birlikte bekleyen gözden geçirmenin sonuçlandırılacağına ve ikinci kurtarma paketinin 11 Temmuz da Euro ülkelerinden onay alacağına inancını dile getiren Rehn, Bu sayede iflas senaryosundan kaçınacaklarını kaydetti. Rehn, açıklamasında Elbette sorumluluğun büyük kısmı Yunan makamlarının ve siyasetçilerinin omuzunda dedi. Banka, maliyeti yansıtıyor konutta kredi faizi 1 in üzerine doğru yükseliyor Merkez Bankası nın zorunlu karģılık oranlarında yaptığı artıģın, yılın ikinci yarısında bankalardan sonra müģteriye yansıması bekleniyor. Zorunlu karşılıktaki artışlara karşın konut kredilerindeki yüzde 36 lık artış oranı hedeflenen yüzde 25 lik oranın henüz uzağında olduğunu gösteriyor. Artış hızında bir miktar yavaşlama görülürken, bankaların maliyet artışının faizlere asıl ikinci yarıda yansıtılacağı, dolayısıyla ivmenin bu dönemde azalacağı öngörülüyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, toplam konut kredisi bakiyesi Mayıs 2011 sonu itibarıyla 68 milyar 596 milyon liraya ulaştı. Bu da 5 aylık dönemde yüzde 13 lük bir artış olduğunu gösteriyor. Faiz artıģı baģladı Konu hakkında bilgisine başvurulan bankacılardan Akbank Bireysel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Galip Tözge, bireysel kredi fiyatlamalarında sektör genelinde bir yükselmeden bahsedilebileceğini, paralelde konut kredileri yıllık faiz oranlarında da yıl başına göre 60 baz puana yakın artışların söz konusu olduğunu ifade etti. Maliyet artışlarının konut kredisi kullanım iştahını da azaltacağını vurgulayan Tözge, şu yorumu yaptı: Sektörün genelinde kredi faizlerinin yükseldiğini gözlemliyoruz. Fonlama maliyetlerinin arttığı bir ortamda bu çok doğal bir netice. Yılın ikinci yarısına girerken, sektör konut kredisi faizlerinde gerekli revizyonu yapmış durumda. Önümüzdeki süreçte Merkez Bankası nın likiditeyi azaltan farklı aksiyonları olursa kredi faizleri daha da yukarı gidebilir. Enflasyon ve ek tedbirler Konu hakkında görüşlerine başvurulan Garanti Mortgage Genel Müdürü Cemal Onaran, Alınan tedbirlerin etkileri henüz yansımadı. Bankaların pek çoğu bu noktada cazip faiz oranları sunmaya devam ediyor derken, şu değerlendirmeyi yaptı: Ancak gerek enflasyondaki artış, gerekse de cari açığın azaltılmasına yönelik alınması olası ek tedbirlerle beraber faizlerin önümüzdeki dönemde artacağı yönündeki beklentimiz var. Bu durum, mortgage piyasasında şu ana kadar yaşanan hızlı büyümeyi bir nebze daha yavaşlatacaktır. Fakat yine de oluşacak oranların Türkiye koşullarına göre oldukça makul seviyede olacağını, konut piyasası ve mortgage sektörünün büyümeye devam edeceğini ve 2011 in her iki sektör için de iyi bir yıl olacağını düşünüyoruz. Öngörümüz yüzde 25 lik bir büyüme.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENĠ 17.06.11 6 Ġkinci yarıda artacak İş Bankası yetkilileri da, artan banka maliyetlerinin yılın ikinci yarısından itibaren konut kredi faizlerine yansıyacağını belirtirken, HSBC yetkilileri, bankaların maliyet artışlarını faizlerine kademeli olarak yansıtmasına rağmen, henüz konut kredisi talebi ve hacminde ciddi bir yavaşlamanın görülmediğine dikkati çekti. HSBC yetkilileri, bankaların maliyetlerdeki artışı konut kredisi faizlerine yansıtmalarının kaçınılmaz olduğunu, kısa vadede yaşanacak bu artışlar sonrasında ise piyasada fiyat istikrarı oluşmasını beklediklerini bildirdi. Kredi kartında azami faiz oranları değiģmedi MERKEZ Bankası, kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranlarında 1 Nisan tarihinden itibaren geçerli olan aylık azami akdi ve gecikme faiz oranları değiştirmedi. Buna göre 30 Eylül e kadar kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami akdi faiz oranı, Türk Lirası için yüzde 2.12, doları için yüzde 1.70 ve euro için yüzde 1.64, aylık azami gecikme faizi oranı ise Türk Lirası için yüzde 2.62, doları için yüzde 2.20 ve Euro için de yüzde 2.14 olarak devam edecek. Alkol Takip Sistemi kurulacak ithal içki analiz edilecek Sahte içkiden ölümler ve kaçak içkideki büyük artıģın ardından Alkollü Ġçki Eylem Planı uygulamaya konuluyor. Planla alkollü içkide, üretim, ithalat, pazarlama ve tüketiciye satış aşamaları yeniden düzenleniyor. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) ve diğer ilgili kuruluş temsilcilerinin katılımıyla 7 maddeden oluşan bir Eylem Planı Taslağı hazırlandı. Buna göre alkollü içki ithalatında ürünlerden alınacak numuneler, laboratuvarlarda ciddi bir analize tabi tutulacak ve Alkol Takip Sistemi kurulacak. Bandrol denetimi artacak Alkollü içkilerde üretim, ithalat, pazarlama, tüketiciye satış, denetim ve diğer konuları düzenleyen Alkollü İçki Eylem Planında yer alan bazı düzenlemeler şöyle: Alkollü içkilerle ilgili bandrol denetimleri yoğunlaştırılacak. Mobil denetim cihazlarının sayısı artırılacak. Bakanlık, sık aralıklarla alkollü içkilerle ilgili içerik denetiminde de bulunacak. İlgili kurumlar, alkollü içki konusunda devletin kolluk kuvvetlerine her türlü bilgi ve belgeyi aktaracak. Laboratuvar kurulacak TAPDK, adli sicili bozuk üreticilere üretim lisansı vermeyecek. Dağıtım yetki belgesi verirken de, çok ciddi bir araştırmaya gidecek. İthal edilen ürünlerden alınacak numuneler, laboratuvarlarda ciddi bir analize tabi tutulacak. Alkollü içki ithalatında, İhtisas Gümrükleri uygulamasına geçilecek. İhtisas Gümrüklerinde konuyla ilgili uzman elemanlar görev yapacak, tam teçhizatlı laboratuvarlar kurulacak. İthal içkiler, buralarda analize tabi tutulduktan sonra Türkiye ye sokulacak. Alkol Takip Sistemi kurulacak. Halen üreticilerle sınırlı olan Alkollü İçki Takip Sisteminde, nihai tüketiciye kadar olan etap da sisteme dahil edilecek. Ekrandan tehdit etti programı kaldırıldı BaĢbakanın adını kullanarak, isim vermeden Türkiye Katılım Bankaları Birliği BaĢkanı Osman Akyüz ü tehdit eden Ziya Osman Açıkel in, sözleģmesi feshedilerek programı yayından kaldırdı.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENĠ 17.06.11 7 Açıkel in, TGRT Haber ekranlarından yaptığı tehditlerin nedeninin, İhlas Grubu nun banka kurma girişimleri olduğu iddia ediliyor. Haziran ayı başında CNBC-e ye açıklama yapan Akyüz, İhlas Grubu nun yabancı bir fonla birlikte yeni bir banka kurmak için lisans almak üzere harekete geçtiği haberleri üzerine Yükümlülükülerini yerine getirmeyen bir kurumun; eski bir oyuncunun piyasaya tekrar girmesinin olumlu katkısı olmaz demişti. Nasıl tehdit etmiģti? Ziya Osman Açıkel, TGRT deki konuşmasında şu tehditleri savurmuştu: Önümüzdeki günlerde programımızdaki elektrikli havayı, dozajımızı biraz daha arttıracağız. Bu konuyla ilgili bazı önemli büyüklerimden izin aldım. Bir kurum hakkında sağda solda negatif, kötü niyetli yaklaşımlar sergileyen bir bey var. Biz ne beyler, bayanlar gördük! Ağzının ayarını çok bozuyormuşsun sağda solda. Artık yüzün ak mı olur kara mı olur pek yakında ben canlı yayında ekrana getireceğim. Hele şu Bakanlar Kurulu kurulsun. Bir gideyim Başbakana hayırlı olsun diyeyim. Ondan sonra aleyhte konuşmak neymiş bu beyefendi ile hesaplaşacağız. Hiç merakı olmasın. Artık çok şey değişti. Neler göreceğiz, neler. Ne operasyonlar göreceğiz. Demirparmaklıklar ardında kimlerin olduğunu göreceğiz. Ben burdan söyleyeyim. Arkadaşın da zaten 2 çocuğu var babalarından uzun süre uzakta kalmasalar iyi olur. ĠDO da 861 milyon doları peģin ödedi, demek ki kriz falan yok yapan yapıyor havası attı ÖzelleĢtirme ihalesi 8 Nisan da gerçekleģen Ġstanbul Deniz Otobüsleri nin (ĠDO) devri, Tepe- Akfen-Souter-Sera Ortak GiriĢim Grubu, 861 milyon doları peģin yatırmasıyla dün gerçekleģti. ĠDO nun yüzde 30 ortağı olan Akfen Holding BaĢkanı Hamdi Akın, ĠDO canlı, iģleyen bir Ģirket. Demek ki yapan yapıyor. Biz Ģirketi bir an evvel devralıp iģe koyulmak istedik. Finansmanı tamamlayıp dün sabah Ģirketi devraldık dedi. ÖZELLEŞTİRME ihalesi 8 Nisan da yapılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi ne ait İstanbul Deniz Otobüsleri nin (İDO) devri, Tepe-Akfen-Souter-Sera Ortak Girişim Grubu nun 861 milyon dolarlık bedeli peşin yatırmasıyla tören bile düzenlenmeden dün gerçekleşti. Sürecin oldukça hızlı ve iyi bir şekilde ilerlediğini belirten Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, İDO canlı bir organizma, her gün işliyor. Biz de bir an evvel devralmak istedik. Finasman işlemlerini de önceki akşam bitirir bitirmez, dün sabah ilk iş süreci tamamladık dedi. Ödemeyi peşin yapmak üzere teklif verdiklerini hatırlatan Akın, şaunları söyledi: Demek ki yapan yapıyor. Demek ki ortalıkta bir kriz yok. Ekonomi çalışıyor, şirketler de çalışıyor. Aksaklıklar olsa da işler düzgün yapılınca sistemin yürüdüğünü gördük. İDO da işler alışık olmadığımız kadar hızlı yürüdü ve biz de kısa süre içinde dümene geçmiş olduk. İDO, yılın özelleştirmesi oldu. Devralmamızın seçim takvimi ile bir ilgisi yok. Seçimi beklemedik, finansmanın tamamlanmasını bekledik. Finansmanı 5 bankanın katılımıyla aldığımız kredi ile sağladık. Bunlar, İş Bankası, Garanti Bankası, TSKB, Vakıfbank ve Denizbank oldu. Yüzde 25 de özkaynak ayırdık. Akfen in konsorsiyum içindeki payı yüzde 30. Engelleri dinleyecek İDO ile ilgili olarak henüz planlarının somutlaşmadığını kaydeden Akın, şunları anlattı: İlk iş olarak şirketin yönetimi ile bir araya gelip durum değerlendirmesi yapacağız. İDO neler planlıyordu, neleri projelendirmişti. Hangi projeyi hangi nedenlerden dolayı yapamadı, önündeki engeller neydi. Bütün bunları konuşacağız, öncelikle mevcut yönetimin vizyonunu dinleyeceğiz. Aklımıza yatan projelere odaklanacağız. Bunun için insan kaynağımızı güçlendirip yola devam edeceğiz.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENĠ 17.06.11 8 Belediye ile görüģecek Şirketin yönetimi ile yapılan görüşmelerden sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile yeniden bir araya gelmeyi planladıklarını kaydeden Akın, şöyle konuştu: Birlikte bir çalışma yapacak mıyız ona bakacağız. Hükümet ile görüşülmesi gereken konular varsa onları ele alacağız. Önümüzdeki günlerde bütün bunlara yoğunlaşacağız. Acelemiz yok, şirket bizim artık, işleri iyi planlayıp ilerleyeceğiz. ĠDO da kesinlikle iģten çıkarma yok, insan kaynağını artıracağız İDO nun Marmara Denizi ve İstanbul un deniz taşımacılığında önemli bir paya sahip olduğunu belirten Hamdi Akın, şunları söyledi: Tepe-Akfen-Souter-Sera Ortak Girişim Grubu olarak bundan sonra İDO nun hizmet kalitesini daha da ileriye taşıyacak yeni yatırımlarla, İstanbul için çok önemli olan bu yatırımı en güzel şekilde büyütmeyi istiyoruz. Bize göre özelleştirmeler hizmet çeşidini ve çalışan sayısını artırmak adına çok önemli bir adım. Biz bu adımı attık ve en iyi şekilde sürdüreceğiz. İDO da hiçbir şekilde işten çıkarma olmayacak, aksine insan kaynağımızı artırarak hizmet kalitemizi de büyüteceğiz. TopbaĢ ABD de olduğu için tören yapılmadı HAMDİ Akın, İDO nun devir işleminin törensiz gerçekleşmesinin nedenini şöyle açıkladı: Hem İstanbul Büyükşehir Belediyesi nin böyle bir özelleştirme geçmişi-kültürü yok hem de Başkan Kadir Topbaş ABD deydi. Tören talebinde bulunmadılar. Şirketi devrtemeye de hazırdılar, işlemler tamamlanmıştı, vakit kaybetmek istemedik. Biz de şirketi bir an evvel alıp işe koyulmak için bu şekilde hızlı bir devralma yaşadık. Dünyanın en büyüklerinden İSTANBUL un deniz ulaşım ve trafik sorununun çözümüne katkıda bulunma amacıyla 1987 yılında kurulan İDO, şehiriçi deniz taşımacılığında dünyanın en büyük şirketlerinden. İDO bugün toplam 19 hatta, 25 deniz otobüsü, 10 hızlı feribot, 17 araba vapuru ile 32 noktada hizmet veriyor. Geçtiğimiz yıl 347 milyon liralık ciro elde eden İDO, aynı yılda 7 milyon araç ve 50 milyon yolcu taşıdı. ĠDO nun Ġskoç ortağı Souter i Kraliçe Ģövalye ilan etti İDO yu devralan konsorsiyum içinde yer alan İskoç ortak Souter in kurucusu Brian Souter 11 Haziran da gerçekleşen İngiltere Kraliçesi II inci Elizabeth in doğum gününde şövalye ilan edilmişti. Sir Brian Souter in, İngiltere ve memleketi İskoçya da ulaşım sektörü ile sivil toplum kuruluşlarında faaliyetleri bulunuyor. 57 yaşındaki Souter, gönüllü çalışmaları ve kızkardeşi Ann Gloag ile kurduğu Stagecouch şirketinin sahibi. 1980 yılında kuluna şirketin 35 bin çalışan bulunuyor. Geçen yıl 2 milyar sterlin ciro elde etti. Otobüslerde bilet kontrolürü olarak kariyerine başlayan Sir Souter in şirketi İngiltere Borsasında işlem görüyor. Emeklilerin yüzde 41 i geçinmek için çalıģıyor ayda 1453 TL yi az buluyor Yapı Kredi Emeklilik tarafından yapılan YaĢlılık Geçim Endeksi AraĢtırması 2011 in sonuçlarına göre emeklilerin yüzde 41 i geçinmek için çalıģmaya ihtiyaç duyuyor. Emeklilik hakkı kazananların ortalama aylık geliri ise 1453 TL. Ancak emeklilerin rahat bir Ģekilde geçinebilmesi için istedikleri gelir 2 bin 159 TL. YAPI Kredi Emeklilik tarafından yapılan Yaşlılık Geçim Endeksi Araştırması na göre emeklilerin yüzde 41 i geçinmek için çalışmaya ihtiyaç duyarken, aylık 1453 TL geliri az buluyor. Emeklilerin ihtiyaç ve beklentilerinin değiştiğini, bunun da gelir beklentisini değiştireceğini dile getiren Yapı Kredi Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez, şöyle konuştu: Araştırmaya göre emekliler
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENĠ 17.06.11 9 gelirlerinin ortalama yüzde 50 artmasını istiyor. Ancak hala yüzde 34 lük bir kesim gelirinin bin liranın altında olduğu görüldü. Yaşlıların elde ettikleri gelirler şu anda ihtiyaçlarını karşılayacak boyutta değil. 2011 yılında emeklilerin rahat şekilde yaşayabilmeleri için istedikleri ortalama gelir 2 bin 159 TL. Yaşlılarımızın yüzde 41 inin de gençlik döneminde kurdukları finansal hayallerinin gerçekleşmediğini söylüyor. O nedenle bizlere tavsiyeleri çalışın ve tutumlu olun. AraĢtırma 55 yaģ üzerinde 2009 yılında ilki yapılan araştırmanın 2 ncisini bu yıl TNS Piar ile yenilediklerini amaçlarının 55 yaş üzerindeki nüfusun çalışma ve sosyal güvenlik durumlarını, harcama ve tasarruf davranışlarını tespit etmek olduğunu söyleyen Yapı Kredi Emeklilik Genel Müdür Yardımcısı Bülent Eriş, araştırmadaki sonuçları şöyle özetledi: Herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olma oranı 2011 de erkeklerde yüzde 93, kadınlarda 59 ve ortalama yüzde 78 düzeyinde. Kadınların ve erkeklerin en fazla bağlı oldukları sosyal güvenlik kurumu ise SSK. Herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olanların yüzde 82 si emeklilik hakkı kazanmış. ÇalıĢan sayısı artıyor Halen aktif çalışma hayatı sürdüren kişilerin sayısı bu yıl artış gösterdi. Artış 55-59 yaş grubundan ve özellikle kadınlardan kaynaklanıyor. Ortalama emekli olma yaşı 51 ve emekli olmadan önce prim ödenerek çalışılan süre ortalama 21 yıl olarak görülüyor. Emeklilerin yaklaşık olarak yüzde 33 ü emekli olduktan sonra bir süre çalışmış ya da hala çalışmaya devam ediyor. 2011 yılı için emeklilik sonrası tam zamanlı olarak ortalama çalışma süresi ise 6 yıl. Kadınların emekli olduktan sonra çalışma hayatını bırakma oranı yüzde 85, erkeklerde yüzde 61. Hedef 15 milyar liraya ulaģmak BİREYSEL emeklilik sigorta sisteminin 2010 yılında yüzde 32 büyüyerek 12 milyar TL lik fon büyüklüğüne ulaştığını, sözleşme sayısının da yüzde 15 büyüyerek 2.5 milyon civarında olduğunu belirten Yapı Kredi Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez, sektör hakkında şu bilgileri verdi: 2010 yılında yatırım fonları yüzde 12 büyürken, emeklilik fonları yüzde 32 büyüdü. Bireysel emeklilik sistemi 13 milyar TL nin biraz üzerinde fon büyüklüğüne ulaştı. Yıl sonunda sektörün hedefi ise 15 milyar TL ye ulaşmak. Yüzde 32 si Bağ-Kur lu EMEKLİ olup tam zamanlı çalışanların yüzde 32 si Bağ-Kur a bağlı. Sosyal Güvenlik Kurumu emeklilerinin tam zamanlı çalışma oranında geçen araştırmaya göre düşüş gözleniyor. En dikkat çekici düşüş Bağ-Kur emeklilerinde yüzde 16 olarak gerçekleşiyor. Herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olmayan 55 yaş üstü kişilerin oranı ise yüzde 22. Herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olmayanların yüzde 77 si hiç çalışmamış, yüzde 11 i ise tam zamanlı olarak halen çalışıyor. Emekliler ekonomiye olumlu bakıyor SEKTÖRÜN daha farklı konumlandırmaya ihtiyaç olan bir sisteme sahip olduğunu belirten Yapı Kredi Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez, 2009 yılında yapılan araştırmada mevcut ortalama aylık gelir 1300 lira civarındaydı. Ancak geçinebilmesi için gerekli olan minimum para da 2 bin 100 lira seviyesindeydi. Bugün itibariyle iki yılda emeklilerin aylık gelirinin arttığını ve ekonomiye olumlu baktığını görüyoruz. Genç bir nüfusu olan Türkiye nin ileride yaşlanan nüfusa
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENĠ 17.06.11 10 sahip olduğunda var olan sosyal güvenlik açığının daha da artacağını ve sosyal güvenlik sisteminin yetmeyeceğini düşünüyoruz dedi. Sosyal güvenlik açığı artıyor HAYAT pazarında Çocuğum okusun eğitim güvencesi ve Multi Koruma Kaza Sigortası olmak üzere iki yeni ürün çıkardıklarını, bugün itibariyle 2.8 milyar TL aktif büyüklüğe ulaştıklarını, bunun 2.1 milyar TL sinin bireysel emeklilik fonlarından oluştuğunu anlatan Yapı Kredi Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez, şunları söyledi: Türkiye de gittikçe artan bir sosyal güvenlik açığı var. 2000 yılında emeklilik maaşı ödemelerinin sosyal güvenlik giderleri içindeki payı yüzde 61.5 tan yüzde 65 e çıktı. Yüzde 34 ü 1000 TL nin çok altında kazanıyor Emeklilik hakkı kazananların ortalama aylık geliri ise 1453 TL. Buna karşın, halen yüzde 34 lük bir kesim aylık 1000 TL nin altında bir gelire sahip. Sosyal Güvenlik Kurumu na bağlı olmayanların gelir durumları incelendiğinde yüzde 45 inin 300 ile 900 TL aralığında bir gelir ile geçindiği, ortalama aylık gelirlerinin 1199 TL olduğu gözlemleniyor. Aylık geliri oluşturan ana kalemlerin başında yüzde 63 emekli maaşı, yüzde 33 eşin emekli maaşı, yüzde 21 kendi maaşı, ve yüzde 21 de çocuklardan ve akrabalardan alınan destekten oluşuyor. Araştırmaya katılanların yüzde 6 sı hayattan çok memnunken, yüzde 50 si memnun, yüzde 21 i ne memnun ne değil, yüzde 15 i memnun değil, yüzde 8 i ise hiç memnun değil. Gelecek ile ilgili endişe ve korkular sorulduğunda da yüzde 72 si sağlığını kaybetmekten korkarken, yüzde 37 si fiziksel olarak tamamen başkasına bağlı yaşamaktan, yüzde 32 si maddi sıkıntı yaşamaktan, yüzde 2 si ülkenin siyasal durumundan, yüzde 1 i ise çocukları için endişe duyuyor. 930 milyar dolarlık helal gıda pazarında TSE büyük oyuncu Türk Standartları Enstitüsü (TSE) BaĢkanı Hulusi ġentürk, yıllık 930 milyar dolara ulaģan helal gıda pazarında Türk iģ adamlarını sahaya 3-0 önde çıkmak zorunda olduklarını söyledi. 16-17 Mayıs 2011 de Kamerun da 33 İslam ülkesinin katımıyla yapılan toplantıda helal gıdayla ilgili standartların kabul edildiğini belirten Şentürk, Bu standartların Türk standardı olarak kabulüyle ilgili süreç devam ediyor. Sonbaharda belgelendirmelere başlayacağız diye konuştu. AB 600 milyon Euro kazanıyor AB ülkelerinin de bu standarda geçeceğini anlatan Şentürk şunları söyledi: AB yönetimleri hazırladıkları stratejik planda yıllık belge bedeli olarak 600 milyon Euro kazanıyor. Eğer biz bu pazara giremezsek, bu parayı yine Avrupalılar almaya devam edecekler. Bu belgeyi onlar verecek. Diğer taraftan ABD ve AB ülkeleri bu belgeyi 3 günde alırken, Türk firmaları Gözünün üzerinde kaşın var denilerek aylarca, yıllarca bekletilip, İslam ülkelerindeki gıda pazarını kaybedecek. Bu konuda tüm tarafların bize tam destek vermesi gerekiyor. 2010 yılında helal gıda pazarı 930 milyar dolarlık ciroya ulaştı. AB standartlarının yüzde 99.5 ini Türk standardı olarak kabul ettiklerini, bunun AB genelinde de rekor olduğunu vurgulayan Şentürk Helal gıda ile dünya pazarında söz sahibi olmak, hatta bu pazarın en büyüğü olabilmek istiyoruz dedi. Ġstanbul a SMIIC merkezi kurulacak TSE olarak İslam Ülkeleri Standardizasyon ve Metroloji Enstitüsü nün (SMIIC) başkanlığını da aldıklarını söyleyen Hulusi Şentürk, şunları kaydetti: Üç yıl boyunca bu kuruluşun tüm masrafları TSE tarafından karşılanacak. Bu yükün altına girmemizin nedeni diğer ülkelerin hükmünü kırarak, doğrudan TSE nin kontrolünde bir standardizasyon yoluyla iş dünyasının önünü açmak. İstanbul da SMIIC in merkezini de kuracağız. Ağustos, eylül gibi odalarımızla, yol haritası çizmeye çalışacağız.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENĠ 17.06.11 11 GüneĢ kolektörü geliģtirdi, ihracat kapısı hemen açıldı Demirdöküm SatıĢ ve Pazarlama Direktörü Erdem Ertuna, Tamamen Demirdöküm tarafından geliģtirilen bir teknoloji olan Roll Bond ile güneģ enerjisi kolektörleri üretmeye baģladık ve ihraç ediyoruz dedi. ALMAN Vaillant Grubu nun 2007 sonlarında Koç Grubu ndan satın aldığı Demirdöküm, enerji sektöründe kendi geliştirdiği Roll Bond teknolojisi ile güneş panelleri üreterek ihracata başladı. Demirdöküm Satış ve Pazarlama Direktörü Erdem Ertuna, Roll Bond teknolojisi ile Sunrol markası altında Bozüyük te güneş enerjisi kolektörü üretmeye başladık dedi. Vaillant Grubu nun son dört yılda Türkiye ye 726 milyon lira yatırım yaptığını, bu yıl Demirdöküm olarak da 34 milyon liralık yeni yatırım hedeflediklerini belirten Erdem Ertuna, güneş enerjisinin krizden en az etkilenen sektör olduğunu söyledi. 2009 yılında ısıtma soğutma sektörü yüzde 30 küçülürken, güneş enerjisi yüzde 10 düzeyinde geriledi diyen Ertuna, Demirdöküm olarak bu alanda çalışmalarına 2008 de başladıkların söyledi. 3 milyon TL yatırım Ertuna, güneş enerjisi alanında yaptıkları yatırımı şöyle anlattı: Bu alanda amacımız sektöre bir ilk kazandırmaktı. 46 Türk mühendisten oluşan Ar-Ge birimimiz bunun üzerine çalıştı. Bozüyük teki fabrikamız zaten Vaillant Grup içinde çok önemli üretim birimlerinden biri. 2010 yılının ikinci yarısında güneş enerji kollektörlerini üretmeye başladık. Roll Bond teknolojisi ile Sunrol markası altında ürettiğimiz kolektörlerle hem dünyada hem de Türkiye de bir ilke imza attık. Patenti Demirdöküm e ait bir sistem bu. Güneş enerjisi işine 2.5-3 milyon TL seviyesinde bir yatırım yaptık. Yatırımın karşılığını şimdiden aldık. Grup içinde sistemi ihraç ettik. Teknoloji ihraç ediyor Ertuna, sözlerini şöyle sürdürdü: Demirdöküm ün bağlı olduğu Vaillant Group, Almanya daki üretim tesisinde standart bakır kolektör üretiyor. Roll Bond ise tamamen Demirdöküm tarafından geliştirilen bir teknoloji ve şimdi bunu ihraç etmeye başladık. Vaillant İtalya, ürünümüzü satmaya başladı. İspanya ya da satmak için çalışıyoruz. Bu sistemin Türkiye de üretilmesinin maliyet açısından önemli avantajı var. Çin de üretim için temkinli Ertuna, kapalı bir sistem olduğu için hijyen avantajı da sağlayan yeni ürünün proje bazında Yunanistan a ihraç edildiğini de vurguladı. Güneş enerjisi alanında çok önemli pazarlardan biri olan Çin de Demirdöküm ün bir satış ofisi olduğunu söyleyen Ertuna, bu ülkede de çalışmalarını sürdürdüklerini vurguladı. Demirdöküm bayileri içinde yeni bir yapılanmaya gittikleri bilgisini de veren Ertuna, Güneş enerjisi uzmanlık işi. Bu nedenle her bayimiz bünyesinde bu alanda bizden özel eğitim almış, sertifikalı bir uzman bulunmasını zorunlu tutuyoruz dedi. Koç algısı hiç rahatsız etmiyor DEMİRDÖKÜM Satış ve Pazarlama Direktörü Erdem Ertuna, 2007 yılında Vaillant tarafından 283 milyon dolara satın alınan Demirdöküm ün hâlâ bir Koç Grubu markası olarak algılanmasından rahatsızlık duyup duymadıkları sorusunu, Böyle bir rahatsızlığımız yok. Bu algının değişmesini 2-3 yılda bekleyemezsiniz. Kaldı ki biz Vaillant ı ön plana çıkarıp lanse etmek yerine Demirdöküm ü ön planda tutmaya çalışıyoruz. Bizim için Türkiye nin markası Demirdöküm dür. 57 yıllık, Türkiye nin en köklü markalarından biri. Türkiye de kombi denilince ilk akla gelen marka şeklinde yanıtladı.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENĠ 17.06.11 12 Duvara yapıģtırılabilir kolektör de geliyor ROLL Bond, teknolojik özelliği sayesinde çok farklı açılardan güneş ışığını alabilen bir ürün daha geliştirdi. Bu nedenle duvara da yapıştırılabilen ürün güneş açısına bağımlı olmadan kullanım imkanı sağlıyor. Bu ürünün 2013 te piyasaya çıkması hedefleniyor. Demirdöküm mevcut yeni ürünlerini ise paket sistem halinde satabiliyor. Roll Bond lar kapalı sistem ürünler olduğu için daha hijyen ürünler olarak da öne çıkıyor. Türkiye dünyada ilk 3 e girsin diye Kozmetik Takımı kurdular Kozmetik, kuaför ürün ve ekipmanları, özel markalı ürünler, ham madde ve ambalajlar, wellness ve SPA ile doğal ürünlerin sergilendiği 7 inci Uluslararası Kozmetik, Güzellik, Kuaför Fuarı, BeautyEurasia, Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi nde baģladı. Türk firmalarının yanı sıra İtalya, Fransa, ABD, Kore, Tayvan, Tayland ın da aralarında bulunduğu 45 ülkeden 400 katılımcının yer aldığı fuarı, 90 ülkeden 20 bini aşkın kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. Fuar, 18 hazirana kadar ziyarete açık olacak. Kozmetik sektörünün 2011 yılı sonunda 1 milyar dolarlık ihracat hedefi olduğunu belirten İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, şunları söyledi: Haziran sonu itibariyle 500 milyon doları geçtik. 40 oyunculuk kozmetik takımı da kurduk. 2 yıl sürecek bir maça başlıyoruz. İhracatı her yıl en az yüzde 30 büyüteceğiz. Türkiye yi dünya kozmetik sektöründe Fransa ve İtalya dan sonra 3 ünclüğe taşıyacağız. MarkalaĢmak gerekiyor Murat Akyüz, Kozmetik sektöründe büyük yol aldık. Şimdi sıra dünya çapında markalar yaratmaya geldi. Bölgesel markalarımız bulunuyor. Rusya nın Duru su, Suriye nin Arko su gibi. Bugün yarısı yabancı katılımcı olan fuarda, bazı büyük Türk şirketlerini göremiyoruz. Bu anlayışla uluslararası marka çıkarmanız zor. Bizler için de kaygan zeminde inşaat yapmaya benziyor. Türkiye den uluslararası kozmetik markalarının çıkması en az 5 yıl sürer diye konuştu. 5 milyar dolar hedefi Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye de, kozmetik sektörü 2010 da 866 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Türkiye bu başarıyı, ekonomik istikrar, üretim, yatırım ve ihracat ile başardı. Avrupa da ciddi sorunlar yaşanırken, Türkiye büyümeye devam ediyor. Bu sektörün daha da büyüyerek, 2023 te 5 milyar dolarlık ihracatı yakalayacağına inanıyorum dedi. Suriye ye ihracat yüzde 50 azaldı ÇEVRE ülkelerde yaşanan sıkıntıların kendilerinde endişe yarattığını söyleyen Murat Akyüz, Özellikle Suriye deki olayların bu kadar uzayacağını hiç tahmin etmiyorduk. Bölgeye ihracatımız yüzde 50 azaldı. Mısır tamamen stabil hale geldi. Libya da hala zorlanıyoruz dedi. Rakamlarla kozmetik sektörü Türkiye de kozmetik sektörünün büyüklüğü 10 milyar liraya ulaşıyor. 2011 yılı sonunda ihracat 1 milyar dolara ulaşacak Sektörde 14 bin kişi istihdam ediliyor. Dünya kozmetik pazarı 250 milyar doları geçmiş durumdadır
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENĠ 17.06.11 13 Erdikler: Yabancı yatırımcı için tecrübeli hükümet önemli Türkiye de mali danıģmanlık konusunda akla gelen ilk isimlerden biri olan ġaban Erdikler, Türkiye de yabancı yatırımcının sıkıntıları bulunduğu anlatmakla birlikte, Güzel Ģeyler olacak diye düģünüyorum dedi. Geçtiğimiz günlerde Euromoney Grubu na bağlı International Tax Review (ITR) tarafından 7 yıldır düzenlenen Avrupa Vergi Ödülleri kapsamında, ikinci kez Yılın Vergi Danışmanlığı Şirketi ödülünün sahibi olan Erdikler Yeminli Mali Müşavirlik şirketi nin Başkanı Şaban Erdikler, Özellikle yabancı yatırımcılar için bildikleri şartların yeniden devam etmesi ve tecrübeli bir hükümet olması çok önemli diye konuştu. Aynı zamanda Uluslararası Yatırımcılar Derneği YASED in eski başkanı da olan Erdikler, genel seçimlerden sonra ekonomi için olumlu bir hava olduğuna dikkat çekmekle birlikte yabancı yatırımcının bazı sıkıntılarına hızlı ve pratik çözümler bulmakta zorlandığına da değindi. Yatırımcıda rejim sıkıntısı yok Türkiye nin çok önemli fırsatlara sahip olduğunu ancak yabancı yatırımcıların bazı sıkıntıları noktasında hızlı ve pratik çözümler bulmakta zorlandığını anlatan Erdikler, Türkiye de devletin tüccar gibi algılanmasına rahatsızlık yaratıyor. Ama bunda kötü bir şey yok. Yeni yeni bu algı biraz değişiyor diye konuştu. Yabancı yatırımcıların Türkiye de rejim değişikliği gibi siyasi bir kaygı yaşamadıklarını söyleyen Erdikler, Bu konuda bir endişe yok. Bunu dile getiren olmadığı gibi öyle bir endişe hissine kapılan firmada hissetmedim dedi. Bu arada tüm dünyada yabancı yatırımcı oranının düştüğünü ancak Türkiye de bu düşüşün daha fazla olduğunu belirten Erdikler, yaşanan bazı sıkıntılar hakkında, İlk olarak yeni yatırımcı çekme konusunda geleneksel bir yetersizliğimiz var. Bunların yanında Türkiye de yatırım yapan yabancı yatırımcıların son dönemde en büyük sıkıntısı yurtdışından sermaye artırımı için getirdikleri para gelir olarak kabul edilmeli dedi. Büyüyen orta sınıf ı gördü, 7 yıl sonra ÇarĢı yı açıyor Çok markalı mağazacılıkta 30 yıl önce faaliyet göstermeye baģlayan ve 2004 yılında Boyner ismini alan ÇarĢı, 7 yılın ardından orta sınıf için geri dönüyor. Boyner Holding Yönetim Kurulu BaĢkanı Cem Boyner, Boyner ismine geçerken biraz upgrade etmiģtik. Hemen altındaki boģluğu, gölgesini doldurmanın tam zamanı. Yeni yerleģim alanlarına ÇarĢı ile gireceğiz dedi. İLK olarak 30 yıl önce faaliyet göstermeye başlayan ve 2004 yılında geçirdiği yeniden yapılanma ile Boyner ismini alan Çarşı, 7 yılın ardından orta sınıf için geri dönüyor. Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner, Yenilenirken Boyner i biraz upgrade ettik. Hemen altındaki boşluğu, gölgesini doldurmanın tam zamanı. Yedi yıldır nadasta olan Çarşı tekrar sahneye çıktı. Bizim çok sevdiğimiz, unutamadığımız bir markamız dedi. Cem Boyner, Türkiye de son 6-7 yılda gerçek bir orta sınıf oluştuğunu söyledi. ÇarĢı yeniden sahnede Boyner Mağazacılık CEO su Aslı Karadeniz, şehirlerin içinde 400-500 bin nüfuslu yeni yerleşim alanları oluştuğunu belirterek, orta sınıf için esnek ürün yapısına sahip ve fiyat avantajları sunan çok markalı bir mağaza konsepti düşündüklerini ve Çarşı isminde karar kıldıklarını söyledi. Karadeniz, Çarşı konseptini şöyle anlattı: Kendi private label ları da (özel markalar) tanınmış piyasa markaları da var. Örneğin Adidas, Nike ın Boyner dekinden farklı fiyatta ve farklı ürünleri olacak. Boyner de 120-180 TL aralığında ürünler varken Çarşı da 39-99 TL aralığında ürünler olacak. 800-2000 metrekare büyüklükte hem cadde hem AVM lerde yer alacak.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENĠ 17.06.11 14 Tam zamanında doğdu Çok büyük alışveriş merkezlerine Boyner mağaza konseptini taşımanın zorluğuna değinen Cem Boyner, şöyle konuştu: Boyner mağazaları AVM lerde tartışmasız en iyi köşelerde. Yeni rezidans ve konut projelerinde 20 bin metrekare AVM ler yapılıyor. Mevcut formatımızla o büyümeyi kaçırırız. Boyner formatıyla bu demografik değişime ayak uyduramayız. Türkiye de orta sınıf çok ciddi gelişiyor. 5-6 bin metrekarelik Boyner ler ile bir çok yeni konut projeleri gelişimiyle oluşan yeni bölgelere giremeyiz. Çarşı formatı gerekti. Eski çarşı formatımızla bu bölgelere girmek istiyoruz. Daha erken yapsaydık Boyner-Çarşı farkını anlatamayacaktık. Çok güzel bir zamanlama; hem unutulmadan hem karıştırılmadan. Boyner 4 nala devam Cem Boyner, Boyner ismindeki mağazaların büyümesini dört nala devam ettireceğini belirterek, En cazip AVM lerle görüşmelerini sürdürüyor. 2013 te toplam 240 bin metrekare çıkmayı konuşuyoruz. Çarşı lar bu büyümeye çok katkı sağlayacak dedi. Anadolu yu ihmal etmediklerini anlatan Cem Boyner, var oldukları şehirlerde ikinci yatırımlara da girdiklerini söyledi. Cem Boyner, 3 yılda 2 misli bir büyümeyi plana koyduk. 235 bin metrekarenin 200 bini Boyner kalanı Çarşı olacak. İki tür müşteri var. Bir müşteri o markaya gidiyor alışveriş yapıyor. Öbürü department store a geliyor kendisi için önceden hazırlanan seçkinin içinden seçmeyi, hepsini yan yana görüp almayı keşfediyor diye konuştu. Kuzey Afrika ve Ortadoğu açılımlarını kapattık ÇARŞI yı yurtdışına taşıyıp taşımayacakları yönündeki bir soruya Cem Boyner, Bütün grubun Kuzey Afrika ve Ortadoğu yla ilgili ilginç açılımları vardı. Hepsini kapattık. Ama bu konjonktürel geçici bir durum. Fakat Türkiye gayet iyi gidiyor dedi ÇarĢı ismi ile hâlâ aģk var 2004 yılında Çarşı ismine son verilirken 30 mağaza ve 45 bin metrekare alana sahipken, şu anda Boyner lerin 61 mağaza ve 130 bin metrekareye ulaştığını belirten Cem Boyner, şöyle konuştu: 1995-2002 arası department store lar biraz cazibe kaybetti. Monobrand (tek marka) mağazalar ortaya çıktı. Satın alma stratejimizi değiştirdik. Bizim değil müşterinin istediği malı alacağız, yeni dekorasyon, Beymen den daha iyi hizmetimiz olacak dedik. Çok değiştiğimizi anlatmak için markamızı da değiştirdik. Çok büyük risk aldık. Sandık koyduk. Müşteri Boyner yapın dedi. Boyner yaptık. Hâlâ müşteriyle Çarşı ismi arasında aşk bağı var. Tüketici hayat standardını yükseltiyor TÜRKİYE de herkesin önce hayat standardını, daha sonra hayat kalitesini yükseltmek istediğini dile getirerek, şu değerlendirmeyi yaptı: Herkes hangi harcama grubundaysa bir üsttekine atlamaya çalışıyor. Türkiye de müthiş bir dinamizm var. Bu çok önemli. Önümüzdeki dönemde de bu sürecin devam edeceğini düşünüyorum. Ankara ya değil müģteriye bakarız SEÇİMİ değerlendiren Cem Boyner, Biz Ankara ya bakmayız müşterimize bakarız. Müşterimiz ekonomik gelişimden memnunsa, daha çok büyümek ve kazanmak istiyorum diyorsa bunu duymalıyız dedi. Hükümetin öncelikleri arasında cari açığın azaltılması olduğuna işaret eden Boyner, Açık katma değeri yüksek ihracatı büyüterek kapatılmalı. Tüketimi kısarak yapmaktansa bu şekilde yapmak daha doğru olur diye konuştu.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENĠ 17.06.11 15 26 Ģehirdeyiz 40-45 i buluruz 26 şehirde faaliyet gösterdiklerini belirten Boyner Büyük Mağazacılık CEO su Aslı Karadeniz, Zaman içerisinde 40-45 ile çok kısa sürede ulaşabileceğimizi düşünüyoruz. Her yıl 2 yeni ile girme programımız var. Kış sezonunda açılacak Malatya ile birlikte bu yıl 3 yeni şehre girmiş olacağız dedi. Üç yılda iki kat büyüyecek BOYNER Büyük Mağazacılık CEO su Aslı Karadeniz, son 5 yıllık performanslarını şöyle değerlendirdi: 1000 i aşkın markanın on binlerce çeşit ürünüyle, Türkiye nin 26 ilinde toplam 61 mağazada 119 bin metrekare satış alanına ulaştı. 2005 yılında 320 milyon TL olan cirosu 5 yılda 500 milyon TL yi aştı. 2010 da 553 milyon TL ye ulaştı. Son beş yılda ciro yüzde 72, operasyonel kâr (EBITDA) ise yüzde 174 arttı. 2005 teki 6.8 milyon TL lik zararın ardından iki yıl içinde kâra geçmeyi başardı. 2010 da 20.8 milyon TL vergi öncesi kâra ulaştı. 2011 yılı ilk çeyrekte bir önceki yıl aynı döneme göre ciro yüzde 20.6 arttı. Boyner 2013 yılı sonuna kadar 28 yeni mağaza ile toplam satış alanında 200 bin metrekareye ulaşmayı planlıyor. üç yılda iki kat büyümüş olacağız. Kaz tüyü yastık ihracatı arttı KAZ tüyü yastık ve yorgan üretimi yapan Maya Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Genel Müdür Yardımcısı Murat Aydoğan, 34 ülkeye ihracatlarının bulunduğunu belirterek, Bu yılın içinde bu ülkelere 10-12 ülkeyi de katarak ihracat yaptığımız ülke sayısını artıracağız. Özellikle Afrika ülkelerine gidebiliriz dedi. Aydoğan, elde ettikleri bilgileri kullanarak yatış biçimlerine göre yastıklar ile boy ve ağırlığa göre iklimlendirme özelliği olan yorganlar ürettiklerini dile getirerek, şöyle konuştu: Bu 3 farklı yatma biçimine göre 3 farklı yastık ürettik. Yüz üstü yatanlar için alçak, yan yatanlar için yüksek, sırt üstü yatanlar için ise orta yastıkları üretiyoruz. Günde 3 bin yastık, 300-350 yorgan üretiyoruz. 29 yastık çeşidimiz var. ġimģek: Seçim bitti hizmet için sahaya indik Seçimlerin geride kaldığını, artık hizmet zamanı olduğunu söyleyen Maliye Bakanı Mehmet ġimģek, Ģöyle konuģtu: Çalışmalarımıza başladık. Bugün de Batman ın ilçelerini, beldelerini dolaşıyorum. Gerçekten Sason da Ak Parti ye çok büyük destek söz konusu. Her şeyden önce vatandaşlarımıza şunu söylüyoruz. Seçimler bitti, ama biz yanınızdayız, biz hizmet için şimdi sahadayız. İnşallah bölgemizin, ülkemizin sorunlarını çözmeye, ülkemizi geliştirmeye devam edeceğiz. 7 den 70 e herkese teşekkür ediyoruz. Seçimler geride kaldı, artık hizmet zamanı. Verdiğimiz sözlerin teker teker takipçisi olacağız. Kendimiz o sözleri yerine getireceğiz. Bu amaçla tekrar Batman dayım. Her gelişimde Batman da nispeten az gelişmemiş mahallelerde olsun, diğer mahallelerde olsun ev ziyaretlerine devam edeceğim. Halkımızın sorunlarını birinci elden yerinde görerek, hem önce aşina olacağız, sonra da o sorunları çözmek için canla başla çalışacağız. TÜSĠAD, Ġtalyan Confindustria ile iģbirliği anlaģması yaptı Türk Sanayicileri ve ĠĢadamları Derneği (TÜSĠAD), Ġtalya daki eģ değer örgüt Confindustria ile iģbirliği anlaģması imzaladı. TÜSİAD dan yapılan açıklamaya göre, Confindustria nın Emilia-Romagna Bölgesi temsilcileri ÖNCEKİ GÜN TÜSİAD ı ziyaret etti. Bu kapsamda TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner başkanlığındaki heyet Confindustria temsilcileri ile bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda Türkiye ve İtalya Emilia Romagna bölgesi arasındaki ekonomik ilişkiler ile yatırım fırsatlarının ele alınırken, toplantı sonrasında TÜSİAD ve Confindustria Emilia-Romagna arasında bir mutabakat belgesi imzalandı. TÜSİAD Yönetim Kurulu adına Başkan Yardımcısı Tayfun Bayazıt tarafından imzalanan
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENĠ 17.06.11 16 mutabakat belgesi kapsamında, ilişkilerin derinleştirilmesi amacıyla karşılıklı heyet ziyaretleri ve Türkiye ya da İtalya da bir iş forumunun düzenlenmesinin öngörülürken, Bologna merkezli Emilia- Romagna nın İtalya nın en sanayileşmiş bölgelerinden biri olduğu ve Türk iş dünyası için önemli fırsatlar barındırdığı da vurgulandı. ĠĢler bıçak gibi kesilir diye korktu kart taksiti için tatlı iniģ istedi Ekonomiyi soğutacak önlemler kapsamında kredi kartı taksit sayısının 9 ya da 12 ye düģürülmesi gündeme gelince Vestel Ġcra Kurulu BaĢkanı Ömer Yüngül, GeçiĢi tatlı yapın uyarısında bulundu. Yüngül, taksit sayısının 24 ten 9 a düģürülmesinin iģlerin birden bire kesilmesi anlamına geleceğine dikkat çekti. CARİ açıkla mücadele kapsamında Merkez Bankası nın aldığı kararlara destek olacak ek tedbirler alınması beklenirken, kredi kartında son zamanlarda 24 aya kadar uzayan taksit sayısının 9 ya da 12 ye indirilmesinin gündeme gelmesi sanayiciyi rahatsız etti. Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Ömer Yüngül, bu tip önlemlerde tatlı geçiş yapılmasını isterken, Şimdi birdenbire bunu keserseniz işler düşecek. İşler düşünce insanlar hemen işçi çıkartıyor uyarısında bulundu. Tatlı tatlı uygulansın Vestel ve Turkcell in beyaz eşya teknolojisi ile mobil iletişim teknolojisini birleştirdiği cep telefonundan yönlendirilebilen klima Smart Plus ın tanıtıldığı toplantıda, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu nun (BDDK) kredi kartı taksitlerini 24 ay yerine en fazla 9 taksitle sınırlandırmasının gündeme gelmesinin beyaz eşya sektörüne olumsuz etkileri olup olmayacağına yönelik bir soru üzerine şunları söyledi: Bu herşeyi etkiler, reçeteyi yavaş yavaş uygulamak lazım. Öyle birden bire uyguladığınız zaman bu herşeye yansıyor. Sonuçta bir iş dönüyor. Bu iş yalnız bizi değil herkesi etkiler. En ufak bir şeyde satışlar düşüyor, etkileniyor. Çünkü ne olursa olsun şöyle birşey var, insanlar borçlu. Herkes borçlu yaşıyor. Niye? Çünkü insanlar taksitlerle ihtiyaçlarını almış veya ihtiyacından fazlasına girmiş, veya eve girmiş, arabaya girmiş ve uzun bir dönemden geçtiği için insanları böyle kıstığınız zaman mutlaka, insanlar da bir yerlerden kısar. ĠĢsizlik artıyor Türkiye nin iki büyük sorunundan birinin cari açık olduğunu hatırlatan Yüngül, Doğrudur, halledilir. Öbürü de işsizlik deniyor. Şimdi birdenbire bunu keserseniz o zaman işler düşecek. İşler düşünce insanlar hemen işçi çıkartıyor dedi. Yapılacaksa bile belli bir plan dâhilinde yavaş yavaş yapılmasının daha iyi olacağını düşünüyorum Bunu tatlı tatlı yapmak lazım diyen Yüngül, Vadeleri hemen düşürmek yanlış olur. Belki netice olarak doğrudur ama uygulamasının zaman içinde olması lazım dedi. Nasıl çalıģıyor Smart Plus a, GSM teknolojisi ile cep telefonundan kumanda ediliyor. Bir ailede 4 kişinin cep telefonu klimaya mesaj gönderebiliyor. Tanımlanan cep telefonlarından birinden soğut komutu ve istenilen derece rakamla yazılıp 8785 e (VSTL) gönderiliyor. Eğer doğru komut verildiyse, klima o cep telefonuna geri bildirim gönderiyor. Yanlış bir komut verildiyse klima, sahibine komutu düzeltmesi için geri bildirim mesajı gönderiyor.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENĠ 17.06.11 17 Klima cep mesajıyla kumanda edilebilecek VESTEL ve Turkcell, beyaz eşya teknolojisi ve mobil iletişim teknolojisini birleştirdi. İşbirliği kapsamında ortaya çıkan ilk ürün cep telefonuyla kumanda edilebilen Vestel in Smart Plus kliması oldu. Tüketicilerin klimalarını istedikleri yerden bir mesaj aracılığıyla yönlendirebilmesini sağlayan Smart Plus teknolojisihi tanıtan Vestel Şirketler Grubu Başkanı Ömer Yüngül, Turkcell ile bu stratejik işbirliğinin diğer ürünlerle de devam edeceğini söyledi. Klimada hedef yüzde 30 Bu uygulamanın şu anda lüks görülebileceğini de dile getiren Yüngül, Emin olun bir kere kullanılmaya, alışılmaya başladığında tıpkı otomobillerde arka koltuklardaki otomatik cam açması gibi bundan da vazgeçemeyeceğiz dedi. Vestel in bugün klima pazarında yüzde 14 paya sahip olduğunu belirten Yüngül, bu rakamı kısa vadede yüzde 20 ye ulaştırmayı, 2015 yılında ise yüzde 30 pazar payı ile liderliği elde etmeyi hedeflediklerini açıkladı. Yüngül, cep telefonu ile klimanın uzaktan kumanda edilmesinin başka cihazlarda da görülüp görülmeyeceğine ilişkin olarak, Bu daha başlangıç. Bizim bütün ürünlerde çok değişik uygulamalarımız var, yakın zamanda göreceksiniz. Bu daha başlangıç dedi. Yüngül, Vestel in 2011 hedefleri hakkında da şu bilgileri verdi: Fabrikalarımız tam kapasite çalışıyor. İleriye yönelik şu an için siparişler dolu. 2011 de hedefimiz yüzde 17 büyümek. 130 ülkeye ihracat yapıyoruz. Krize giren ülkelerde yeni fırsatlar çıkabiliyor. Turkcell de genel kurul için bazı geliģmeler var TURKCELL Genel Müdürü Süreyya Ciliv, genel kurul ve temettü konusunda küçük gelişmelerin olduğunu ve bunların problemin çözümüne yönelik olmasını umduklarını belirterek, yakında bir açıklama yapabileceklerini söyledi. Türkiye ye bakıldığında ise bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün avantajlı durumda olduğunu savunan Ciliv, global kiriz döneminde 37 milyon insan işini kaybettiğini, bu dönmede ise Turkcell olarak Türkiye de 4.4 milyar TL yatırım yaptıklarını söyledi. Kriz dolayısıyla herkesin frene bastığı ortamda kendilerinin gaza bastığını kaydeden Ciliv, bu sayede Türkiye nin 138 ülke arasında mobil iletişim kapsama konusunda birinci olduğunu söyledi. Ciliv ayrıca toplantıda, data kartlarda verginin maliyeti ciddi şekilde artırdığını belirterek, bunların kaldırılması konusunu da Maliye Bakanlığı ile görüştüklerini kaydetti. SIM kartlarda 40-50 lira arasında bir vergi olduğunu belirten Ciliv, şöyle konuştu: Data kartlarından klimaya takılan kartlarda bu vergi halen geçerli. Bu gerçekten sektörün önünde bir engel. Öğrencilerin yüzde 77 si kredi kartı kullanıyor TÜRKİYE nin önde gelen gençlik pazarlama iletişimi ajansı Youth Republic in yaptığı Harçlık Pazarı araştırmasında, çalışan, liseli ve üniversiteli gençlerin satın alma güçleri, tüketim eğilimleri ve çevreleri üzerindeki etkileri incelendi. Araştırma kapsamında, 16 farklı ilden 3 bin 119 üniversite ve lise öğrencisiyle ve bin 533 okumayan, çalışan genç ve gençlerin aileleriyle görüşüldü, öğrenci evlerinin içlerine kameralar yerleştirildi ve gençlere harcama günlükleri tutturuldu. Ankette şu sonuçlara ulaşıldı: - Üniversiteli öğrencilerin yüzde 77 si kredi kartı kullanırken, kız öğrenciler arasında kredi kartı kullanımı erkek öğrencilere kıyasla daha yaygın. - Kredi kartı kullanan üniversiteli erkek öğrencilerin yüzde 65 i, kız öğrencilerin de yüzde 44 ü geri ödemeleri kendi harçlıklarından yapıyor. - Vakıf üniversitesi öğrencilerinin kredi kartı borçlarını aileleri öderken, devlet üniversitesi öğrencileri kendi borçlarını harçlıklarıyla kapatıyor. - Kız öğrencilerin yüzde 66 sı, erkeklerin de yüzde 54 ü kredi kartlarının yanlarında olmasının kendilerini güvende hissetmelerini sağladığını belirtti. - Kredi kartını hayatının önemli bir parçası olarak gören üniversite öğrencilerin oranı yüzde 37 oldu.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENĠ 17.06.11 18 Türkmenistan da 30 milyon dolarlık proje aldı ÇALIK Holdinge bağlı GAP İnşaat, başkent Aşkabat ta 4 katlı kapalı otopark inşaatının ihalesini kazandı. Türkmenistan Sağlık Bakanlığına inşa edilecek otopark 270 araçlık olacak. Yaklaşık 5.5 milyon dolara inşa edilecek otoparkın Temmuz 2012 de tamamlanması planlanıyor. Öte yandan ülkenin imarında söz sahibi olan ve üstlendiği projeler 5 milyar doları aşan Polimeks şirketi de çevreyolu inşa edecek. Geçtiğimiz mart ayında Aşkabat ın güneyinde 185 milyon Euro ya şirket tarafından tamamlanarak hizmete açılan 29 kilometrelik Çandıbil yolunun devamı olan çevreyolunun 25 milyon dolara inşa edileceği açıklandı. Çevreyolunun ilk etabı Devlet Başkanı Gurbangulı Berdimuhamedov tarafından hizmete açılmıştı. Citigroup 360 bin müģterinin bilgilerini korsanlara kaptırdı CITIGROUP, bilgisayar korsanları tarafından 360 binden fazla müşterisinin kredi kartı bilgisinin çalındığını bildirdi. 10 Mayıs tarihinde bilgisayar korsanlarının, Online Hesap sistemini kullanarak Kuzey Amerika daki müşterilerinin kredi kartı bilgilerine ulaştığını ortaya çıkarmıştı. Korsanlar, müşterilerin isimlerine, hesap numaralarına, iletişim bilgilerine ulaşmıştı. Rakam ilk açıklamada 200 bin olarak tahmin edilmişti. "1 milyar liradan fazla alıģveriģ yapılacak" Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel BaĢkanı Bendevi Palandöken, Babalar Günü'nün piyasalara pozitif etkisinin olacağını kaydetti. Palandöken, yaptığı yazılı açıklamada, Babalar Günü'nün tatil öncesi piyasaları hareketlendirecek son alış veriş zamanı olduğunu ifade ederek, geçen yıl söz konusu günde sadece kartla yapılan harcamanın 715 milyon lirayı bulduğunu belirtti. Babalar Günü ve karnelerin alındığı 17-19 Haziran tarihleri arasındaki hafta sonunda 1 milyar liradan fazla alış veriş yapılmasını beklediklerini kaydeden Palandöken, geçmiş yıllardaki Babalar Günü'nde hediye olarak en çok elektronik eşya ve deri aksesuarların tercih edildiğini ifade etti. Vatandaşlara, ucuz diye sağlıksız Uzakdoğu mallarından kaçınmaları uyarısında bulunan Palandöken, Bizde her keseye göre hediye var dedi.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENĠ 17.06.11 19 Vahap Munyar Meclis e iģadamlarının girmesine mutlu oldum gündem ekonomiye dönsün ÖNCEKİ gün Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç aradı: - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu, Malatya ya yeteri kadar destek vermediğini söylüyor. - Nasıl olur? Birkaç seyahatte Cumhurbaşkanı Abdullah Gül e, En çok Malatya yı yazıyor, Kayseri nin yüzüne baktığı yok diye şikayet eden kendisi. - Bilemiyorum. Meksika Cumhurbaşkanı na birlikte kayısı verdik. Dünyaya Malatya kayısısının reklamını yaptık. Bunu köşesinde yazmalıydı diyor. - Gazetemizde kayısı ve fındık verirken çekilmiş fotoğrafınız yayınlandı, yetmez mi? Telefonu kapattıktan sonra TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu nu aradım: - Malatya kayısısına sahip çık, hep birlikte dünyadaki marka gücünü daha yukarı taşıyalım. Kısa Malatya ve kayısı sohbetinin ardından konu seçim sonuçlarına geldi: - TOBB çatısı altındaki bazı odaların başkanları Meclis e girdi. - Yeni Meclis e çok sayıda işadamının girmesinden memnuniyet duydum. Daha güçlü bir Türkiye için ekonomiyi yeniden gündemin ilk sıralarına taşımalıyız. - En çok hangi partiden TOBB un adayları Meclis e girmiş oldu? - Bu konuda çeşitli yorumlar yapılıyor. Kimi, TOBB un adaylarının çoğu CHP den Meclis e girdi diyor. Kimileri de, AK Parti nin en büyük destekçisi TOBB diye yazıyor. Tüm bunlar bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor. Hisarcıklıoğlu, hemen şu noktanın altını çizdi: - Parti ayrımı gözetmeksizin, iş dünyasından insanların Meclis e girmelerini isterim. Ne kadar çok işadamı Meclis e girerse, bundan memnuniyet duyarım. Ardından bazı isimleri örnek verdi: - Meclis teki 3 büyük partimizde TOBB un oda ve borsa camiasından isimler var. Bu dönem iki yönetim kurulu üyemiz, Nejat Koçer ile Hüseyin Üzülmez AK Parti den Meclis e girdi. TOBB Sanayi ve Ticaret Odaları Konsey Başkanı Galip Ensarioğlu da AK Parti den seçimi kazandı. - Ya CHP den kazananlar? - TOBB Ticaret Odaları Konsey Başkanı Sinan Aygün, CHP den Meclis e girenler arasında yer aldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran ın da daha önce Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanlığı yaptığını, TOBB Hazır Giyim Meclisi görevini de bir süre önce Aynur Bektaş a bıraktığını anımsattım, o AK Parti den bir örnek daha verdi: - Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Özlem Yemişçi de AK Parti den seçildi. Hisarcıklıoğlu, konuyu bağlarken, bir kez daha şu noktanın altını çizdi: - TOBB da her görüşten işadamları var. Bunun doğal yansıması olarak da bütün siyasi partilerde TOBB kökenli işadamları bulunuyor. Bu bilinsin, kimse TOBB üzerinden siyasi mücadele yürütmesin... Söze kayısıdan girdik, siyasetle bitirdik... Hisarcıklıoğlu nun ortaya atılan senaryolardan çok rahatsız olduğunu bir kez daha gördüm... İş dünyasının 1.3 milyon üyeli çatı örgütü TOBB un Başkanı nın duygularını aktarmak istedim... Bütün partilerden beklentimiz iģadamlarını aday göstermesiydi TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu na bir gazetedeki şu röportajı anımsattım: - Zaman Gazetesi nin Ankara Temsilcisi Mustafa Ünal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile röportajında, TOBB Başkanı, adaylarınız arasında ne kadar çok işadamı yer alırsa o kadar çok mutlu olurum dediğinizi aktarmıştı. - O röportajda Sayın Kılıçdaroğlu, kendisine hiçbir şekilde isim zikretmediğimi de belirtiyor. Hisarcıklıoğlu, ardından genel beklentisine dikkat çekti: - Bizim aynı şekilde AK Parti, MHP ve diğer partilerden de beklentimiz işadamlarını aday göstermeleriydi. Elini taģın altına koyar, iģ hızlanır
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENĠ 17.06.11 20 TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu na işadamlarının Meclis e girmesine dönük ısrarlı isteğinin nedenini sordum: - Müteşebbislerimiz, ekonominin refah ve istihdam açısından önemini gayet iyi bilirler. Hergün ellerini taşın altına koyan, sıkıntıları ve zorlukları bizzat yaşayan insanların Meclis te görev alması, hızlı ve etkin icraat yapılmasını sağlar. Aralarından bakan olanlar hariç, bugüne kadar Meclis e giren işadamlarının çoğu Hisarcıklıoğlu nun altını çizdiği performansı gösterme fırsatı pek bulamadı... Bu dönem farklı olabilir mi? Sevgili hırsız, ayakkabı çalarken gariban imam yerine zenginleri seç SİMİT Sarayı nın patronlarından Haluk Okutur ile Ömer Çokyaşar ın ortakları arasında bulunduğu Vittour un Genel Müdürü Erkan Aydın, İstanbul Tahtakale deki Timurtaş Camii nde imamlık yaptığı günlerde ayakkabısı çalınınca, konuyu cuma hutbesine taşıdı: - Sevgili hırsız... Tahmin ediyorum şu anda camidesin, cemaatin arasındasın. Sonunda benim ayakkabımı da çalmışsın. Hırsızlık da olsa her işin bir şerefi vardır. Gariban bir imamın ayakkabısını çalmak hırsızlığın şerefi ne yakışır mı? Bari zengin birinin ayakkabısını seçseydin. Erkan Aydın a sordum: - Hırsızı bulabildin mi? - Bulamadım ama orada bir daha benim ayakkabım çalınmadı. Aydın ın zenginin ayakkabısını çal ve hırsızlığın şerefi gibi sözlerle amacı aslında hırsızı yönlendirmek değildi elbette... Kendi ayakkabısının çalınmasını vesile yapıp, hırsızlığın yanlışlığını bir kez daha vurgulamaktı