JEAN BAUDRILLARD Ça m z n önde gelen entelektüel figürlerinden, Frans z felsefeci ve toplumbilimci, postmodern yönelimleriyle dikkat çeken toplum ve



Benzer belgeler
JEAN BAUDRILLARD 1929 yılında Reims de doğan Baudrillard, meslek yaşamında ilk önce Almanca öğretmenliği yapmış ve 1966 yılında Nanterre Üniversitesi

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

En az enerji harcama yasas do an n en bilinen yasalar ndan

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl)

Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz.

JEAN BAUDRILLARD Çağımızın önde gelen entelektüel figürlerinden, Fransız felsefeci ve toplumbilimci, postmodern yönelimleriyle dikkat çeken toplum ve

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

Ard fl k Say lar n Toplam

Ak ld fl AMA Öngörülebilir

JEAN BAUDRILLARD Ça m z n önde gelen entelektüel figürlerinden, Frans z felsefeci ve toplumbilimci, postmodern yönelimleriyle dikkat çeken toplum ve

Genel Yay n S ra No: /20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

NTERNET ÇA I D NAM KLER

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 :

Dördüncü K s m: Gerçel Say lar Yap s

yaz -tura at yor. Yaz gelirse birinci oyuncu, tura gelirse ikinci oyuncu kazanacak. Birinci oyuncu oyunun bafl nda ortaya 1 lira koyuyor.

Tema Sonu De erlendirme. erlendirme. A.3.1, B.3.13, B.3.31, C.3.5 kazan mlar. Temiz yaz lmam fl yaz l belgeler, 11 ders saati EL ELE, HEP B RL KTE

Bu bölümde, bugüne dek ancak rüyalar n zda görece inizi

Cümlelerin mantıksal özellikleri

Bu yaz girifle gereksinmiyor. Do rudan, kan tlayaca m z

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

L K Ö R E T M. temel1 kaynak MUTLU. Matematik Türkçe Hayat Bilgisi

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

SON MEKTUP Bir Aflk Hikâyesi. * André Gorz

Bu dedi im yaln zca 0,9 say s için de il, 0 la 1 aras ndaki herhangi bir say için geçerlidir:

GÖRÜfiLER ÇOCUK ATATÜRK

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

Planetaryum: üç boyutlu bir dünya

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

Saymak San ld Kadar Kolay De ildir

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

GAZLAR ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g)

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

Cümlede Anlam İlişkileri

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad

1/3 Nerde ya da Kaos a Girifl

Benzersiz ördekler. sanat

Kadınları Anlamak Erkeklere Düşüyor

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

Fevzi Pafla Cad. Dr. Bar fl Ayd n. Virgül (,) 2. Baz k saltmalar n sonuna konur.

Olas l k Hesaplar (II)

2. STANBUL ULUSLARARASI. R VA DÜfi KÖYÜ 28 TEMMUZ -1 A USTOS TFF R VA TES SLER

Bu yaz da 6 mant k sorusu sorup yan tlayaca z.

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

Derleyenler FERYAL SAYGILIGİL - BEYHAN UYGUN AYTEMİZ Gülebilir miyiz Dersin?

6 MADDE VE ÖZELL KLER

K NC BASKI Ç N ÇEV REN N NOTU

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

Pascal Bruckner. ÖMÜR BOYU ESENLİK Mutluluk Ödevi Üzerine Bir Deneme

Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : Bas - Ekim 2005

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

Farklı Televizyon Yayın Ortamlarında Aynı Anda Farklı Reklam Yayını Bir Koltuğa İki Karpuz Sığar mı?

Yeniflemeyen Zarlar B:

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

MADEN HUKUKU İLE İLGİLİ İDARİ YARGI KARARLARI VE MEVZUAT

PROMOSYON VE EfiANT YON ÜRÜNLER N GEL R VE KURUMLAR VERG S LE KATMA DE ER VERG S KANUNLARI KARfiISINDAK DURUMU

Bir odada sonsuz say da insan n bulundu unu varsayal m. Bu

SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

Bir yaz mda, kimbilir hangisinde,

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form

KLASİK MANTIK (ARİSTO MANTIĞI)

Sonlu bir kümenin eleman say s n n ne demek oldu unu

Degisimi_Yonetmek 4/19/10 5:12 PM Page 1 De iflimi Yönetmek

6. Tabloya bakt m za canl lardan K s 1 CEVAP B. 7. Titreflim hareketi yapan herfley bir ses kayna d r ve. II. ve III. yarg lar do rudur.

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

Prof. Dr. Neslihan OKAKIN

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

Afrodisyas Ek Müzesi. Yap Tan t m. Mimari Tasar m. : Cengiz BEKTAfi, Yük. Müh. Mimar Bektafl Mimarl k flli i Yard mc Mimarlar

SANAL DĠLĠN DĠLĠMĠZDE YOL AÇTIĞI YOZLAġMA HAZIRLAYAN: CoĢkun ZIRAPLI Ġsmail ÇEVĠK. DANIġMAN: Faik GÖKALP

FİKİR MÜLKİYETİ HUKUKU

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar.

Alter Yayıncılık Reklamcılık Organizasyon Tic.Ltd.Şti. Elif Sok. Sütçü Kemal Đş Merkezi No: 7 / 98

Mustafa Kemal in Bursa da Ö retmenlere Konuflmas

Cerrahpafla T p Fakültesi Kardiyoloji ABD

ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM

United Technologies Corporation. Tedarikçilerden fl Hediyeleri

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

TEST 10. Afla daki noktal yerlere uygun sözcükleri bularak cümleyi tamamlay n z. 1. Dünya n n flekli...

Bir Çal flan fle Almak

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI

Sunuyu flu flekilde vermek istiyorum; bir politikam z n temel ilkeleri nelerdir, genel bir görüfl amac yla buna ana hatlar yla bakmaya çal flaca m.

Yay n No : 1700 flletme-ekonomi Dizisi : Bask Ocak STANBUL

OKUL ÖNCESİ KİTAPLARI - 7. PARMAKKIZ Andersen ISBN

Transkript:

JEAN BAUDRILLARD Ça m z n önde gelen entelektüel figürlerinden, Frans z felsefeci ve toplumbilimci, postmodern yönelimleriyle dikkat çeken toplum ve kültür elefltiricisi Jean Baudrillard, 1929 y l nda Reims de do du. Bir memur ailesinin çocu u ve ailenin üniversiteye giden ilk üyesiydi. Sorbonne Üniversitesi nde Alman edebiyat okudu. Bir lisede Almanca ö retmenli i yaparken, Nanterre Üniversitesi nde Henri Lefebvre ile çal flmaya bafllad. Burada doktora tezini tamamlad. Bertolt Brecht in fliirlerini, Peter Weiss n tiyatro oyunlar n ve Wilhelm E. Mühlmann n Üçüncü Dünya n n Devrimci Cennetleri ni çeviren yazar, ders ve konferans vermek üzere baflta ABD ve Japonya olmak üzere dünyan n pek çok ülkesini ziyaret etti. 2001 y l ndan itibaren de sviçre deki European Graduate School da ders vermeye bafllad. Jean Baudrillard 6 Mart 2007 de öldü. Günümüz düflün dünyas n n en çarp c isimlerinden olan Baudrillard, kitaplar nda esas olarak simülasyon, y nlar n zihniyeti, öteki, bafltan ç karma gibi konular ele ald. Üretimin, rasyonel bir etkinlik olmad n ileri sürdü; tüketicinin, reklam vb. yollarla aldat lmas n göz boyay c bir oyun ve hem üretimi hem de tüketicinin iste ini tehdit eden bir ö e olarak yorumlad. Körfez Savafl s ras nda Frans z televizyonunda görüfllerine en çok baflvurulan düflünür olarak kitle iletiflim araçlar nda bir star haline geldi. Körfez Savafl ndan önce gerçekte savafl olmayaca kehanetinde bulunmufl, savafl n ard ndan da hakl ç kt n iddia etmiflti. nsanlar n bir amaç u runa çarp flarak öldükleri savafl n gerçekli inin yerini, asl nda savafl n olmad bir dünyada televizyon ekranlar ndan bütün dünyaya gösterilen bir kopya savafl alm flt. talya, Meksika, Brezilya ve Japonya gibi ülkelerde yap tlar n n büyük bir bölümü çevrilmifltir. Türkçedeki ilk kitab Metinler ve Söylefliler (G.S. Fakültesi Yay. zmir, 1988), çeflitli yap tlar ndan al nm fl metinlerin çevirisidir. Bafll ca yap tlar : Le Système des Objets (1968); La Société de Consommation (1970; Tüketim Toplumu, Çev. Hazal Deliceçayl -Ferda Keskin, Ayr nt Yay nlar, 1997); Pour une Critique de l Économie Politique du Signe (1972); Le Miroir de la Production (1973; Üretimin Aynas, Çev. O uz Adan r, Dokuz Eylül Yay nlar, 1998); L Échange Symbolique et la Mort (1976; Simgesel De ifl Tokufl ve Ölüm, Çev. O uz Adan r, Bo aziçi Üniversitesi Yay nevi, 2002); Oublier Foucault (1977; Foucault yu Unutmak, Çev. O uz Adan r, Dokuz Eylül Yay nlar, 1998); L effet Beaubourg (1977); A l Ombre des Majorités Silencieuses (1978; Sessiz Y nlar n Gölgesinde ya da Toplumsal n Sonu, Çev. O uz Adan r, Do u Bat Yay nlar, 2003); Le P.C. ou les Paradis Artificiels du Politique (1978); De la Séduction (1979; Bafltan Ç karma Üzerine, Çev. Ayflegül Sönmezay, Ayr nt Yay nlar, 2001); Simulacres et Simulation (1981; Simülakrlar ve Simülasyon, Çev. O uz Adan r, Do u Bat Yay nlar, 2003); Les Stratégies fatales (1983; Çaresiz Stratejiler, Çev. O uz Adan r, Bo aziçi Üniversitesi Yay nevi, 2002); La Gauche Divine (1984); Amérique (1986; Amerika, Çev. Yaflar Avunç, Ayr nt Yay nlar, 1996); L autre par lui-même (1987); La Transparence du Mal (1990; Kötülü ün fieffafl - -Afl r Fenomenler Üzerine Bir Deneme, Çev. Ifl k Ergüden, Ayr nt Yay nlar, 2004); La guerre du Golf n a pas eu lieu (1991); L illusion de la fin (1992); Le crime parfait (1994; Kusursuz Cinayet, Çev. Necmettin Sevil, Ayr nt Yay nlar, 1998); Cool Memories I-II / 1980-1990 (1990; Siyah Anlar I-II, Çev. Ayflegül Sönmezay, Ayr nt Yay nlar, 1999); Cool Memories III-IV / 1990-2000 (1995-2000; Cool An lar III-IV / 1990-2000, Çev. Yaflar Avunç, Ayr nt Yay nlar, 2002); Cool Memories V / 2000-2004 (2005; Cool An lar V / 2000-2004, Çev. Ayflegül Sönmezay, Ayr nt Yay nlar, 2006); Ecran total (1997; Tam Ekran, Çev. Bahad r Gülmez, Yap Kredi Yay., 2001); L Echange impossible (1999, mkâns z Takas, Çev. Ayflegül Sönmezay, Ayr nt Yay., 2005

Ayr nt : 117 Lacivert Kitaplar Dizisi: 19 Kötülü ün fieffafl Afl r Fenomenler Üzerine Bir Deneme Jean Baudrillard Frans zca dan Çeviren Ifl k Ergüden Yay ma Haz rlayan Melih Baflaran Düzelti Canan Dilâ Çeviride Kullan lan Metinler La Transparance du Mal Essai sur les phénomènes extrêmes Éditions Galilée / 1990 The Transparency of Evil Essays on Extreme Phenomena ngilizce ye Çeviren: James Benedict Verso / 1993 Éditions Galilée Bu kitab n Türkçe yay m haklar Ayr nt Yay nlar na aittir. Kapak llüstrasyonu Sevinç Altan Kapak Tasar m Gökçe Alper Cet ouvrage, publié dans le cadre du programme d aide à la publication, bénéficie du soutien du Ministère des Affaires Etrangères, de l Ambassade de France en Turquie et du Centre Culturel et de Coopération Linguistique d Istanbul. Çeviriye destek program çerçevesinde yay mlanan bu yap t, Fransa D fliflleri Bakanl n n, Türkiye'deki Fransa Büyükelçili i nin ve stanbul Frans z Kültür Merkezi nin deste iyle gerçeklefltirilmifltir. Bask Kayhan Matbaac l k San. ve Tic. Ltd. fiti. Davutpafla Cad. Güven San. Sit. C Blok No: 244 Topkap / st. Tel.: (0212) 612 31 85 Sertifika No.: 12156 Birinci Bas m 1995; kinci Bas m 1998; Üçüncü Bas m 2004; Dördüncü Bas m 2010; Beflinci Bas m 2012 Bask Adedi 2000 ISBN 978-975-539-572-2 Sertifika No.: 10704 AYRINTI YAYINLARI Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No.: 3 Eminönü - stanbul Tel.: (0212) 512 15 00-01 - 05 Faks. (0212) 512 15 11 www.ayrintiyayinlari.com.tr & info@ayrintiyayinlari.com.tr

Jean Baudrillard Kötülü ün fieffafl Afl r Fenomenler Üzerine Bir Deneme

LAC VERT K TAPLAR D Z S fi fiten GEÇT KTEN SONRA VER LEN SÖZLER Darian Leader SEVG N N HALLER Stephanie Dowrick ÖPÜfiME Metafizikten Eroti e Adrianne Blue KAHKAHA BENDEN YANA Sören Kierkegaard AR STOS Yaflam Üzerine Notlar John Fowles SALOME Yaflam ve Yap tlar Angela Livingstone BAfiTAN ÇIKARMA ÜZER NE Jean Baudrillard BEN AYAKTA GÖMÜN Çingeneler ve Yolculuklar Isabel Fonseca GECE Gece Hayat, Gecenin Dili, Uyku ve Rüyalar A. Alvares COOL Bir Tavr n Anatomisi Dick Pountain & David Robins HAYATIMIN F LOZOFUNA AfiK MEKTUPLARI Monique Charles COOL ANILAR (1990-2000) Jean Baudrillard KEND N ALDATMA Herbert Fingarette GÖ Ü DELEN ADAM Papalagi fiöhret Chris Rojek ANAHTARLAR VE K L TLER K sa Düzyaz lar Michel Tournier T K TAK Zamana Kaçamak Bir Bak fl Jay Griffiths VAMP R KAZANOVA Susie Orbach Griffiths DÜfi SÖYLEMLER Pierre Sorlin APTALLIK ANS KLOPED S Matthijs van Boxsel ÖPÜfiME, GIDIKLANMA VE SIKILMA ÜZER NE Hayat n Didiklenmemifl Yanlar na Dair Psikanalitik Denemeler Adam Phillips KARfiILIKSIZ AfiK Kovalamak ve Kovalanmak Üzerine Gregory Dart LANET Son Tabuyla Yüzleflme: Âdet Kanamas Karen Houppert B R Ç FT SÖZ Julian Barnes ÜÇLÜ Duygusal Bir Laboratuvar Briant & Crétinon & Stoessel MKÂNSIZ TAKAS Jean Baudrillard COOL ANILAR V (2000-2004) Jean Baudrillard MASUM YET N AYARTICILI I Pascal Bruckner GÜLME Komi in Anlam Üstüne Deneme Henri Bergson SON MEKTUP Bir Aflk Hikâyesi André Gorz D K ZLEME GÜNLÜ Ü Hal Niedzviecki

Since the world drives to a delirious state of things, we must drive to a delirious point of view. Dünya ç lg n bir seyir ald na göre biz de dünyaya iliflkin ç lg n bir bak fl aç s edinmeliyiz. Uçlardansa afl r l klarda telef olmak ye dir.

çindekiler Orji sonras............................................. 9 Trans-estetik........................................... 19 Trans-seksüel.......................................... 25 Trans-ekonomik........................................ 30 Afl r -iletken olaylar..................................... 39 fllemsel temizlik........................................ 46 Fotokopi ve sonsuz...................................... 52 Korunma ve zehirlilik.................................... 60 tki ve tepkime......................................... 70 Terörizmin aynas....................................... 74 7

Peki o halde kötülük nereye gitti?.......................... 80 Ölüler sergisi........................................... 87 Enerjinin yazg s........................................ 96 Lanetli pay teoremi..................................... 102 Kökten ötekilik Kendi cehennemi...................................... 108 Farkl l k melodram.................................... 118 Uzlaflmazl k........................................... 131 Kökten egzotizm....................................... 137 Venedik takibi......................................... 147 Viral konukseverlik..................................... 152 rade sapmas......................................... 155 Tuhaf cazibe olarak nesne............................... 162 8

Orji sonras çinde bulundu umuz güncel durumu nitelemek gerekseydi, bir orji sonras hali derdim. Orji, tam da modernli in patlad and r; her alandaki özgürlü ün patlad and r: Politik özgürleflme, cinsel özgürleflme, üretici güçlerin özgürleflmesi, y k c güçlerin özgürleflmesi, kad n n, çocu un, bilinçd fl itkilerin özgürleflmesi, sanat n özgürleflmesi. Tüm temsil ve karfl -temsil modellerinin göklere ç kar lmas. Bu tam bir orjidir; gerçe in, ussal n, cinselin, elefltirel ve karfl -elefltirelin, büyümenin ve büyüme krizinin orjisidir. Nesne, gösterge, ileti, ideoloji ve zevklere iliflkin her türlü sanal * * Sanal (virtuel): Sözlük anlam, gerçekte yeri olmay p zihinde tasarlanan ya da kuvve halinde (potansiyel olarak) bulunan, fiili olmayan anlam na gelen bu kelime; bilgi-ifllem alan nda, kullan lan fiziksel ve mant ksal yap dan ba ms z olarak, ifllevsel aç dan kullan c ya sunulan olanak anlam ndad r. (ç.n.) 9

üretim ve afl r üretim yollar n katettik. fiimdi her fley özgür, kartlar aç ld ve hep birlikte as l sorunla karfl karfl yay z: ORJ B TT, fi MD NE YAPACA IZ? Art k yaln zca orji ve özgürleflme simülasyonu * yapmak, h zlanarak ayn yönde gidiyormufl gibi görünmek geliyor elimizden; oysa gerçekte bofllukta h zlan yoruz, çünkü özgürleflmenin tüm hedeflerini çoktan ard m zda b rakt k. Bugüne kadar yakam z b rakmam fl ve bizde saplant haline gelmifl olan fley tam da pefline düfltü ümüz tüm bu sonuçlar n, tüm göstergelerin, tüm biçimlerin, tüm arzular n elimizin alt nda haz r kullan labilir halde olmas durumuydu. Ne yapmal o halde? Simülasyon durumudur bu; bütün senaryolar gerçek ya da sanal olarak [kuvve halinde] önceden vuku bulduklar ndan tüm bu senaryolar yeniden oynamaktan baflka bir fley gelmez elimizden. Ütopya gerçekleflti; tüm ütopyalar gerçekleflti i halde, tuhaf bir flekilde, sanki gerçekleflmemifller gibi yaflamay sürdürmek gerekiyor. Ama madem bu ütopyalar gerçekleflti ve bunlar gerçeklefltirme umudunu art k tafl yamayacaksak, yapabilece imiz tek fley, bitip tükenmez simülasyonlar içinde onlar hiper-gerçeklefltirmektir. Çoktan arkam zda b rakt m z, ama yine de bir tür kaç - n lmaz umursamazl k içinde yeniden üretmemiz gereken ideal, düfl, görüntü ve hayalleri sonsuz biçimde ço altarak yafl yoruz. Asl nda devrim her yerde gerçekleflti, ama hiç beklendi i gibi de il. Özgürlefltirilmifl olan fley, her yerde, kat ks z dolafl ma geçmek ve yörüngeye oturmak için özgürleflmifl oldu. Biraz mesafeli bakarsak, her özgürleflmenin varaca kaç n lmaz noktan n dolafl m a lar n teflvik etmek ve beslemek oldu unu söyleyebiliriz. Özgür kalan fleyler sonu gelmez biçimde birbirinin yerine geçmeye ve * Simülasyon: Gerçekten ve fiili olarak var olmayan bir fleyi (durumu, vs.) bütün bileflenleriyle birlikte gerçekmifl ve fiilen varm fl gibi gösterme durumu anlam na gelir. Baudrillard, bir baflka kitab nda, simülasyonun kendini...imifl gibi göstermek olmad - n belirttikten sonra, bir sözlükten al nt yapar: Kendini hastaym fl gibi gösteren kimse sadece yata a girer ve hasta oldu una inand r r. Bir hastal k simülasyonu yapan kimse ise kendinde baz belirtiler bulur. Yine metinde geçen simülakr deyimi de imaj, idol anlam na geldi i gibi, burada bir simülasyon olay n n sonucunda ortaya ç kan görüntünesne dir. (ç.n.) 10

böylelikle gitgide artan belirsizli e ve flüphelilik ilkesine mahkûmdurlar. Art k hiçbir fley (Tanr bile) sona ererek ya da ölümle yok olmuyor; h zla ço alarak, sirayet ederek, doygunluk ve fleffafl k yoluyla, bitkinlik ve kökü kaz nma yoluyla, simülasyon salg n ve ikincil varolufl olan simülasyona aktar lma yoluyla yok oluyor her fley. Art k ölümcül bir yok olma biçimi de il, fraktal * bir da lma biçimi vard r. Hiçbir fley gerçekten yans m yor; ne aynada ne de (bilincin sonsuza de in bölünmesinden ibaret olan) bafldöndürücü alanda gerçekten yans yan bir fley yok art k. Dolafl m a lar n n viral ** da l - m ndaki mant k ne de erin mant d r ne de dolay s yla eflde erlili- in mant d r. Art k de erler alan nda devrim yok; de erler birbirine dolan p kendi üzerlerine katlan yor. Tüm sistemlerde hem merkezden kaynaklanan bir zorlan m hem de bir d flmerkezlilik var. Bu sistemleri kat ks z bir yineleme [totoloji] içinde de il, kendi varl klar n riske atarcas na güçlerini art rarak ve ak l almaz bir potansiyel güç haline gelerek kendi s n rlar ndan ötede patlamaya, kendi mant klar n aflmaya götüren içsel bir metastaz, *** hummal bir kendini zehirleme görülüyor. Tüm bunlar bizi de erin yazg s yla karfl karfl ya getirir. Vaktiyle anlafl lmas güç bir s n fland rmaya niyet ederek bir de er üçlemesine baflvurmufltum. Do al bir evre (kullan m de eri), ticari bir evre (de iflim de eri), yap sal bir evre (gösterge de eri). Dolay s yla, de erin bir do al yasas, bir ticari yasas ve bir yap sal yasas vard r. Bu ayr mlar biçimsel elbette; ama her ay yeni bir parçac k keflfeden fizikçilerde görülen ayr ma benziyor. Yeni parçac k öncekinin yerine geçmez: Varsay msal bir dizi içinde art arda gelir ve birbirlerine eklenirler. Dolay s yla burada ben simülakr mikrofizi i- * Fraktal: Sünger, kar tanesi gibi parçaland kça benzer motifler sergileyen do al nesnelere verilen ad. Ayn zamanda, kendine benzeme özelli i gösteren karmafl k geometrik flekillerin de ortak ad d r. (ç.n.) ** Viral: Virüse de gin; virüse ba l, virüsten ileri gelen anlam nda. (ç.n.) *** Metastaz: Kanserli hücrelerin vücudun di er bölgelerine s çramas. (ç.n.) 11

ne yeni bir parçac k ekleyece im. Do al evrenin, ticari evrenin ve yap sal evrenin ard ndan de erin fraktal evresi geldi bile. Do al evreye do al bir gönderme uygun düflüyordu ve de er de dünyan n do al bir kullan m na gönderme yaparak gelifliyordu. Ticari evreye genel bir eflde er uygun düflüyordu, de er de ticari bir mant a gönderme yaparak gelifliyordu. Yap sal evreye bir kod uygun düfler ve burada de er, bir modeller kümesine gönderme yaparak yay l r. Dördüncü evre olan de erin fraktal hatta viral; fl n gibi yay ld evresinde art k kesinlikle hiçbir gönderme yoktur; de er her ne olursa olsun hiçbir fleye göndermede bulunmadan kat ks z yan yanal k yoluyla tüm yönlerde, tüm zaman aral klar nda fl r. Bu fraktal evrede, ne do al ne genel bir denge vard r, gerçek anlamda sözü edilebilecek bir de er yasas yoktur art k; bir tür de er salg n ndan, de erin genel metastaz ndan, rastlant sal bir flekilde h zla ço alma ve da lmas ndan baflka bir fley yoktur. Bu tür ço alma ve zincirleme tepki her çeflit de erlendirmeyi olanaks z k ld ndan de erden art k kesinlikle söz edemeyiz. Yine mikrofizi e benzer bir durum bu: Güzel ya da çirkin, do ru ya da yanl fl, iyi ya da kötü terimleriyle de erlendirme yapmak, bir parçac n h z n ve bulundu u yeri ayn anda ölçmek kadar olanaks zd r. yi, art k kötünün karfl t de- ildir; hiçbir fley apsisler ve ordinatlar halinde düzenlenemez art k. Her tanecik kendi yörüngesini izler, her de er ya da de er parças simülasyon gö ünde bir an parlar, sonra di er parçac klar n yoluyla ender olarak kesiflen e ri bir çizgi boyunca bofllukta kaybolur. Fraktal de er flemas n n ta kendisidir bu; kültürümüzün de güncel flemas d r. fieyler, göstergeler ve eylemler düflüncelerinden, kavramlar ndan, özlerinden, de erlerinden, göndermelerinden, kökenlerinden ve amaçlar ndan kurtulduklar zaman sonsuza dek kendilerini yeniden üretirler. Düflünce çoktan yok olmuflken, fleyler ifllemeyi sürdürür; hem de kendi içeriklerini hiç umursamadan ifllemeyi sürdürürler. Paradoks da zaten bunlar n bu koflullarda bu kadar iyi iflliyor olmalar durumudur. 12

Örne in, ilerleme düflüncesi yok oldu, ama ilerleme sürüyor. Üretime temel teflkil eden zenginlik düflüncesi yok oldu, ama üretim güzelce sürüyor. Üretim, bafllang çtaki amaçlar umursamad ölçüde h zlan yor. Politika alan nda da düflüncenin yok oldu u; ama politika oyununun, kendi hedefleri karfl s nda gizli bir umursamazl k içinde sürdü ü söylenebilir. Televizyon kendi görüntüleri karfl - s nda tam bir umursamazl k içinde iflliyor (insan yok olsa bile böyle devam edebilir). Her sistemin ve bireyin içinde her yanda ço alabilmek, her yöne yay labilmek için kendi düflünce ve özünden kurtulma yönünde gizli bir itki var olabilir mi? Ama bu tür bir ayr flman n sonuçlar ölümcül olabilir ancak. Düflüncesini yitiren bir fley gölgesini yitirmifl adama benzer; bu fley, kendini kaybetti i bir ç lg nl n içine düfler. De erin genetik koduna bile boyun e meyen kanserli ço alman n, yan yanal k yoluyla artman n metastaz düzeni (ya da düzensizli i) burada bafllar. O zaman da tekhücreliler gibi sadece Ayn n n bölünmesi ve kod aktar m yla üreyen ölümsüz ve cinsiyetsiz varl klar n yaflad geçmifl (?) evreye geri dönecek flekilde cinselli in, cinsiyetli varl klar n büyük serüveni her alanda canl l n yitirir. Günümüzün teknolojik varl klar, makineler, klonlar, * protezler hepsi bu tip üreme biçimine yönelmekte, insan ve cinsiyetli denen varl klar da yavafl yavafl ayn sürece sürüklemektedirler. Sadece en son biyolojik araflt rmalar de il; bütün araflt rmalar, bu tür bir genetik ikameyi gerçeklefltirmeye, çizgisel olarak parçalara ayr larak üremeyi, klon haline gelme ve döllenmesiz tomurcuklanmayla üremeyi (parthénogerèse), küçük bekâr makineleri ** gerçeklefltirmeye yöneliktir. Cinsel özgürleflme döneminde parola, en az üreme ile en çok cinsel iliflki oldu. Bugün, klonik bir toplumun düflü daha çok bunun tersi olurdu: Olas en az cinsel iliflkiyle en çok üreme. Vaktiyle beden ruhun metaforuydu, ard ndan cinselli in metaforu oldu, bugün art k kesinlikle hiçbir fleyin metaforu de il; beden metastaz yeridir, simgesel düzenlenme olmadan, aflk n bir hedef olmadan, iletiflim * Klon: Tek bir bireyden efleysiz üreme yoluyla üretilmifl, genetik yap s birbirinin t pat p ayn canl toplulu u. (ç.n.) ** Marcel Duchamp a bir gönderme. (ç.n.) 13

a lar n n ve entegre devrelerin yan yanal na benzer kat ks z bir yan yanal k içinde, tüm bu süreçlerin sonsuza de in programland - ve mekanik biçimde birbirine eklendi i yerdir. Metafor imkân tüm alanlarda yitip gidiyor. Bu, cinselli in oldukça ötesine yay lan genel trans-seksüelli in bir görünümüdür; bilim kollar özgül niteliklerini yitirip, bafl m za gelen bütün yeni olaylar n bafllat c olay olan viral bir belirsizlik sürecine, bir kargafla ve bulaflma sürecine girdikleri ölçüde tüm bilim kollar na yay l r bu genel trans-seksüellik: Trans-ekonomi haline gelen ekonomi, trans-estetik olan estetik, trans-seksüellik olan cinsellik. Metaforun (e retileme) olabilmesi için ayr msal alanlar n ve ayr nesnelerin varl gerekti i halde, tüm bunlar, art k hiçbir söylemin di erinin metaforu olamayaca, çapraz (transversal) ve evrensel bir süreç içinde birbirleriyle kesiflirler. Bilim dallar aras ndaki bulafl c l k metafor imkân na son verir. Tam bir düzde iflmece (métonymie) tan m (ya da tan ms zl k) gere i viral. Viral benzeflim, biyoloji alan ndan yap lan bir aktarma de ildir; çünkü her fley söz konusu virüsler taraf ndan, zincirleme tepkime, rastlant sal ve anlams z ço- alma ve metastaz taraf ndan ayn anda ve ayn oranda etkilenir. Belki de bu yüzden hüzünlüyüz; çünkü metafor yine de güzeldi, estetikti, farkl l ktan ve farkl l k yan lsamas ndan iyi yararlan yordu. Bugün, düzde iflmece (bütünün ve tek tek ö elerin birbirinin yerine geçmesi, terimlerin genel yer de ifltirmesi) metaforun düfl k r kl üzerine yerlefliyor. Bütün kategoriler karfl l kl olarak birbirine bulaflabilir, her alan n yerine bir di eri geçebilir: Türlerin kar flmas. Cinsellik art k yaln zca cinsellikte de il, baflka her yerdedir. Politika politikada de- ildir art k, tüm alanlara mikrobunu saçmaktad r: Ekonomi, bilim, sanat, spor... Spor da sporda de ildir art k; ifl hayat nda, cinsellikte, politikada, genel anlamda performans n üslubundad r. Mükemmelli in, gücün, rekor k rman n ve çocuksu bir kavram olan kendini aflman n sportif ölçütünden her fley etkilenmifl durumdad r. Böylece her kategori bir geçifl evresi yafl yor; ve her kategorinin özü, suyun 14

belle i gibi saptanamaz bir iz b rakarak yok olup gidene dek eriyi- in bütününde, önce son derece büyük, ard ndan sonsuz küçük dozlarda çözünüyor. AIDS, afl r bir cinselli in ve hazz n yans mas de ildir; cinselli in yaflam n tüm alanlar na genel olarak s zmas yla telafi edicili- inin kaybolmas na, cinsel göz boyaman n tüm bildik çeflitleri içindeki cinselli in her yana da lmas na denk düfler. Bu genelleflmifl cinsellikte ba fl kl k kaybolur, cinsel ayr m n ve dolay s yla da cinselli in yok olmas n içerir. AIDS salg n n n yaratt temel kar fl kl k, cinsel gerçeklik ilkesinin mikrolojik, insani olmayan ve fraktal düzeyde k r lmas yla belirir. Cinselli i belki hâlâ hat rl yoruz; t pk suyun, sonsuzca erimifl moleküllerini hat rlamas gibi. Ama bu ancak moleküler bir an - d r, önceki bir yaflam n cisimsi bir an s d r yaln zca; yoksa biçimlerin ya da özelliklerin (bir yüzün çizgileri, gözlerin rengi; su bunlar n biçimlerini koruyabilir mi?) an s de il. Böylece politik, medyatik, iletiflimsel bir kültür çorbas içinde son derece çözünmüfl ve de bir de AIDS in viral bask n na u ram flken, yüzü olmayan bir cinselli in kal nt s n tafl yoruz. Türlerin kar fl m yasas dayat l yor bize. Her fley cinseldir; her fley politiktir; her fley estetiktir; hem de ayn zamanda. Her fley politik bir anlam kazand, özellikle de 1968 den bu yana sadece gündelik yaflam de il; delilik, dil, medya ve hatta arzu bile politik bir anlam kazand. Her fley özgürleflme ve kolektif kitlesel süreçler alan na girdi i ölçüde politiklefliyor. Ayn zamanda her fley cinsel hale geldi, her fley arzu nesnesidir: ktidar, bilgi, her fley fantasma ve bast rma (refoulement) terimleriyle yorumlan yor, basmakal p bir cinsellik her yere egemen durumda. Ayn zamanda her fley estetiklefliyor: Politika gösteri içinde, cinsellik reklamc l k ve pornoda, her tür etkinlik kültür olarak adland r lan fleyin içinde estetik nitelik kazan yor; her fleyi istila eden medyatik ve reklamc göstergeleflme tarz ; kültürün fotokopileflti i nokta. Her kategori mümkün oldu- unca genelleflir ve böylece tüm özgüllü ünü yitirir ve tüm di er kategoriler taraf ndan emilir. Her fley politik oldu unda art k hiçbir fley politik de ildir ve politika sözcü ünün anlam kalmaz. Her fley 15

cinsel oldu unda art k hiçbir fley cinsel de ildir ve cinsellik tüm belirlenimini yitirir. Her fley estetik oldu unda art k güzel ya da çirkin olan bir fley kalmaz ve sanat da yok olur. Bir düflüncenin tamamen gerçekleflmesi ve modernlik e iliminin kusursuz biçimde ortaya ç kmas oldu u kadar, ayn zamanda da bu düflüncenin afl r l, kendi s n rlar n n ötesine uzanarak yads nmas ve ortadan kalkmas anlam na gelen fleylerin bu paradoksal durumunu tek bir simgede kavramak mümkündür: Trans-politik, trans-seksüel, trans-estetik. Politika, cinsellik ve sanat alan nda öngörüye sahip bir öncü (avant-garde) yok art k; dolay s yla arzu ad na, devrim ad na ya da biçimlerin özgürleflmesi ad na köktenci bir elefltiri olas l da yok. Bu devrimci hareket günleri geride kald. Modernli in görkemli ilerleyifli tüm de erlerde hayal etti imiz de iflime yol açmad ; de erlerin birbirine dolan p kendi üzerlerine katlanmas na yol açt ki bunun sonucu bizim için tam bir kafa kar fl kl oldu. Cinsel, politik ya da estetik alanda belirleyici bir ilkeyi kavramam z art k olanaks zd r. Proletarya proletarya olarak kendini yads may baflaramad ; Marx tan bu yana bir buçuk yüzy ll k tarihin gerçekli i budur. Proletarya s n f olarak kendini yads may ve böylelikle s n fl toplumu y kmay baflaramad. Bu baflar s zl n nedeni belki de iddia edildi- i gibi, proletaryan n bir s n f olmamas d r; sadece burjuvazi hakiki bir s n ft ve dolay s yla yaln zca burjuvazi kendini yads yabiliyordu. Gerçekten de bunu yapt : Burjuvazi ve burjuvaziyle birlikte sermaye, s n fs z bir toplum do urdu; ama bunun proletaryan n kendini yads mas yla ve bir devrimin sonucunda ortaya ç kacak s n fs z toplumla hiçbir iliflkisi yoktu. Proletarya ise yaln zca yok oldu. S - n f çat flmas yla ayn anda ortadan kayboldu. Hiç kuflku yok ki sermaye kendi çeliflkili mant uyar nca geliflmifl olsayd proletarya taraf ndan bozguna u rat lm fl olurdu. Marx n analizi ideal anlamda eksiksiz olmay sürdürüyor. Ama Marx, bu yaklaflan tehdit karfl s nda sermayenin bir biçimde trans-politikleflme, yani üretim iliflkilerinin ve politik çeliflkilerin ötesinde yörüngeye yerleflme, yüzergezer, esrik ve rastlant sal bir biçimde özerkleflme ve böylece dün- 16