KOYUN VE KEÇİLERDE ABORT VE NEDENLERİ



Benzer belgeler
laboratuar muayeneleri esastır.

MAVİ DİL BLUETONGUE (BT) Hastalık Kartı. Hazırlayan. Dr. M. Fatih BARUT Vet. Hekim

Buzağı İshalleri ve Koruma Yöntemleri. Dengeli ve Ekonomik Besleme

BRUSELLOZA KARŞI YENİ DÖNEM AŞILAMALARI VE AŞILAMA STRATEJİSİ

SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ LUMPY SKIN DISEASE (LSD) Hastalık Kartı. Hazırlayan. Dr. M. Fatih BARUT Vet. Hekim

Doç.Dr. V. Soydal ATASEVEN

BRUSELLOZUN İNSANLARDA ÖNLENMESİ VE KONTROLÜ

Maymun Çiçek Virüsü (Monkeypox) VEYSEL TAHİROĞLU

BRUSELLOZ (MALTA HUMMASI)

Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları

Bruselloz. Muhammet TEKİN. Bulaşıcı Hastalıklar Çevre ve Çalışan Sağlığı Şube Müdürü

BRUSELLOZUN ÖNLENMESİ VE KONTROLÜ. Yrd.Doç.Dr. Ahmet DİNÇOĞLU

ANTRAKS (ŞARBON) septisemik, bulaşıcı, zoonoz

Leptospira serovarları tarafından oluşturulan akut ya da kronik seyirli infeksiyöz ve dünyada yaygın olarak görülen önemli bir zoonoz hastalıktır

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir?

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

1.Brusellozis Nedir? 2.Brusellozis Neden Önemlidir?

Kanatlı Hayvan Hastalıkları

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

Salmonella. XLT Agar'da Salmonella (hidrojen sülfür oluşumuna bağlı olarak siyah) ve Citrobacter (sarı) kolonileri

Sığır yetiştiriciliğinde Sıcaklık Stresi ve Alınabilecek Önlemler. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

Ruminant. Buzağıdan Süt Sığırına Bölüm ll: Sütten Kesimden Düveye Besleme ve Yönetim

Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi:

Viral Hepatitler. Hepatit A Virus. Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış. Hepatit Tipleri. Hepatit A Klinik Özellikler

Hastalık zaman zaman sığırlarda da görülür. Koyunlara göre seyri daha hafiftir. Keçi ve yabani ruminantlarda da hastalık görülebilir.

BRUSELLA ERADİKASYON PROGRAMI

MİKOPLAZMA İNFEKSİYONLARI

LAKTASYON VE SÜT VERİMİ

HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI KİMLERE YAPILIR? HEPATİT B RİSKİ OLAN KİŞİLER

MİKOPLAZMA İNFEKSİYONLARI

KOYUN VE KEÇİLERİN BESLENMESİ

Hepatit B ile Yaşamak

BESİCİLİKTE GÖRÜLEN ÖNEMLİ HASTALIKLAR. Doç.Dr.Serap GÖNCÜ

İmmünkompromize Konakta Aşılama Rehberi. Uzm.Dr. Ebru DİK İzmir Bozyaka E.A.H

Bacillus anthracis. Hayvanlarda şarbon etkenidir. Bacillus anthracis. Gram boyama. Bacillus anthracis. Bacillus anthracis

CA ve kalitesine göre 2-6 kg kaba yem 10 aylık yaşta meme bezi gelişimini tamamlar;

Koyun kan serumları ve fetuslarının bakteriyel atık etkenleri yönünden incelenmesi

Sığır Yetiştiriciliğinde Sinekle Mücadele Problemi. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ

TİFO. Tifo; Paratifo; Enterik Ateş;

Travmalı hastaya müdahale eden sağlık çalışanları, hasta kanı ve diğer vücut salgıları ile çalışma ortamında karşılaşma riski bulunan diğer sağlık

GURM (Strangles) (su sakağısı)

Prof.Dr. Selahattin Kumlu

GENEL HEDEFLERİN BELİRLENMESİ Her konuda olduğu gibi zoonotik hastalıkların kontrolünde de öncelikle genel hedeflerin belirlenmesi gerekir.

Șarbon. Nedir? Nasıl Korunmalıyız?

HİJYEN VE SANİTASYON

İnfeksiyöz laringotraehitis

Toxoplasma tüm omurgalı canlıları ve çekirdeği olan tüm hücreleri enfekte edebilen bir protozoondur.

ORGANİK MANDA YETİŞTİRİCİLİĞİ. Vet. Hek. Ümit Özçınar

SAĞLIK ÇALIŞANLARI MESLEKİ RİSKİ TALİMATI

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.

VETERİNER İLAÇ KALINTILARININ ÖNEMİ ve VETERİNER İLAÇ KALINTILARI TEST METOTLARI. Beyza AVCI TÜBİTAK -ATAL 8-9 Ekim 2008 İZMİR

SCHMALLENBERG VİRUS (SBV)

1. AMAÇ VE KAPSAM Bu talimatın amaç ve kapsamı, Numune kabulü Dağıtımı ve muhafazası Prosedürü (VKMAE. Pr. 09) nde belirtilmiştir.

Klinik Çalışanlarına Önerilen Sağlık Girişimleri

MEME LOBU YANGISI. süt endüstrisinde önemli ekonomik kayıp. süt veriminde azalma sütün imhası laboratuvar giderleri ilaç giderleri vet.hek.

Alem:Animale Alt Alem:Protozoa Anaç:Apicomplexa(=Sporozoa) Sınıf:Sporozoea Sınıf Altı:Piroplasmia Dizi:Piroplasmida Aile:Babesiidae Soy:Babesia

T.C TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI PENDİK VETERİNER KONTROL ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ İSTANBUL

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.

GIDALARDA İLAÇ KALINTILARI

AŞI ve SERUMLAR. Dr. Sibel AK

Bruselloz: GüncelLiteratürler EşliğindeGüncelleme

S İ S T E M İ K M İ K O Z L A R

KISA ÜRÜN BİLGİLERİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI. BATTICON Pomad. 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM 100 g da: Etkin Madde Povidon iyot 30/06

TULAREMİ OLGU SORGULAMA FORMU. Dr. Güven ÇELEBİ Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

11. Hafta. Aşı Uygulamaları

MEME LOBU YANGISI. süt veriminde azalma sütün imhası laboratuvar giderleri ilaç giderleri vet.hek. giderleri. süt endüstrisinde önemli ekonomik kayıp

Kırmızı Tavuk Biti (Dermanyssus gallinea, Tavuk Akarı)

Hasan İÇEN 1, Aynur ŞİMŞEK 1

SALMONELLA İNFEKSİYONLARI

SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ZORUNLU DERSLERİ. Yüksek Lisans. Kodu Dersin Adı: Kredisi / AKTS Öğretim Üyesi

Nobilis Salenvac T. Salmonella ile mücadelede öldürücü yumruk

SÜT HUMMASI (Milk Fever-Parturient Paresis)

SU VE BESİNLER İLE BULAŞAN HASTALIKLAR VE KORUNMA YOLLARI

ZOONOZLAR. Prof. Dr. Ayşe Emel Önal

HAYVANLARDA BRUCELLOSİS VE. Uzm.Vet.Hek.Nedret AYDIN

KUDUZ HASTALIĞINA KARŞI HAVADAN AŞILAMA VE KUDUZ HASTALIĞI İLE MÜCADELE

Keçi Sütü Kalite Fiyatlandırma Sistemlerinde Somatik Hücre Sayısı Başak ÇETİNEL, Halit KANCA

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

BASİLLİ DİZANTERİ (SHİGELLOZİS) (KANLI İSHAL)

Avian chlamydiosis (Kanatlı Klamidyozu)

Şimşek A., Koçhan A., Çakmak F.: Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Kliniğine.. Dicle Üniv Vet Fak Derg 2015: :1(3):15-20

BOŞALTIM SİSTEMİ ORGANLARI

2019 YILI ÇİFTLİK HAYVANLARI ALT SINIR ÜCRET TARİFESİ (At, Sığır, Tay-Buzağı, Koyun-Keçi, Domuz)

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI TERRAMYCIN deri merhemi

Sığırlarda Paratüberküloz PARATÜBERKÜLOZ

Kanatlı. Selko-pH Uygulamasının Broylerlerde Canlı Ağırlık ve Yem Tüketimine Etkisi

KOYUNLARIN BESLENMESİ

İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI

DELİCİ KESİCİ ALET YARALANMALARI VE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

Minavit Enjeksiyonluk Çözelti

Gıda zehirlenmeleri neden önemlidir?

PERSONEL YARALANMALARI İZLEM TALİMATI

KOYUNCULUK GAP TEYAP İHG

MEVSİM GRİBİ Neden aşı olmanız gerekir

TÜBERKÜLOZ. Verem; TB; TBC; Tüberküloz nasıl yayılır? Tüberküloz şikayetleri nelerdir?

SÜT İNEKLERİNDE METRİTİS

Tarım ve hayvancılıkta doğru analiz ve doğru yönlendirme verimi birebir etkiler!

Vitaminlerin yararları nedendir?

Transkript:

KOYUN VE KEÇİLERDE ABORT VE NEDENLERİ Doç. Dr. Abdulkadir KESKİN Uludağ Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Klinik Bilimler Bölümü, Doğum ve Jinekoloji AD-BURSA Koyun ve keçilerde döl ve süt verimi işletmelerin karlılığını belirleyen önemli iki parametredir. Bazı ırklarda verimlilik bakımından sütün ikinci planda kalması döl verimini daha da önemli hale gelmektedir. Bununla birlikte 2014 yılı itibarıyla Türkiye de üretilen sütün %91.4 ü ineklerden, %6 sı koyundan ve %2.3 ü keçilerden elde edilmektedir. Aynı zamanda üretilen kırmızı etin %87.5 i sığırlardan, %10 u koyunlardan %2.3 ü keçilerden elde edilmektedir (TUİK, 2014). Koyun ve keçilerden elde edilecek daha fazla et ve süt üretimi için döl verimliliğinin sağlıklı bir şekilde devam ettirilmesi gerekmektedir. Koyun ve keçilerde sıfat döneminde gebe kalma oranı (fetilizasyon oranı %85-95, doğurma oranı %75-85) oldukça yüksektir. Gebe kalma üzerine etkili olumsuz faktörler ineklere kıyasla oldukça azdır (Erdem ve Sarıbay, 2012). Ancak gebelik devamının sağlanması ve sağlıklı bir şekilde yavru elde edilmesinde önemli problemler vardır. Bu problemlerin en başında da abortlar gelmektedir. Abortlar dünyada olduğu gibi Türkiye de de ciddi anlamda ekonomik kayba yol açan en önemli nedenler arasındadır. Özellikle enfeksiyöz kaynaklı abortlar bireysel olmaktan çok sürü bazında kendini gösterir. Abort fırtınası olarak tabir edilen durumlarda sürüdeki koyun ve keçilerin ~%50-60 birkaç gün içerisinde yavru atmakta ve bu tür durumlarda işletmenin o yıl içerisinde beklediği ekonomik karlılık yerini zarara bırakmaktadır (Menzies ve Miller, 2006; Mobini S, 2006). Abortu takiben abort yapmış koyunların vaginal akıntıları, yavru suları, aborte fetüs koyun barınaklarını ve meraları enfekte etmekte ve enfeksiyonların hem sürü içerisinde hem de çevre işletmelere yayılmasında etkili olmaktadır. Bazı durumlarda enfeksiyon kaynağı bakteriler çevre şartlarında uzun süre canlı kalabilmektedir (Mobini S, 2006). Bu durumlar abortların hem prevalanslarını hem de oluşturdukları maddi zararı artırmaktadır (Menzies ve Miller, 2006; Luther JS, 2006). Abort sadece ekonomik boyutuyla değerlendirmek doğru değildir. Zoonotik etkisiyle de halk sağlığı üzerinde önemli etkileri vardır. Çoğu abort nedeni insanlarda hastalıklara (Brusellozis, Kamfilobakteriyozis, Toxoplazmozis, Enzootik abortlar) hatta hamile kadınlarda abortlara yol açabilmektedir (Brusellozis, Kamfilobakteriyozis, Enzootik abortlar). Sürü bazında koyun ve keçilerde de belirli bir abort oranı normal olarak kabul edilmektedir. Bu oranın sürü bazında % 3-5 i geçmemesi istenmektedir (Menzies ve Miller, 2006). Sürü içerisinde %5 in üzerinde bir abort vakası ile karşılaşıldığında mutlaka altındaki etiyolojik nedenler araştırılmalı ve gerekli koruma ve kontrol önlemleri alınmalıdır. Abort nedenini tespit etmek için; a) koyunlardaki klinik bulgular iyi belirlenmeli, b) sürü hakkında yeterli bilgiye sahip olunmalı ve c) mutlaka laboratuvar sonuçlarına sahip olunmalıdır. Laboratuvar sonuçları önemlidir ve güvenilir bir sonuç elde edebilmek için doğru organlardan doku örnekleri ve doğru zamanda kan ve serum numunelerinin alınması gerekmektedir. Alınan numuneler soğuk zincir altında laboratuvara ulaştırılmalıdır. Etiyolojik neden ortaya konduktan sonra sürü içerisinde etiyolojik nedene yönelik etkin mücadele başlatılmalı, gebe

olan diğer koyun ve keçiler var olan enfeksiyondan korunmalı ve gelecek üreme mevsimi için bir kontrol planı oluşturulmalıdır (Menzies ve Miller, 2006; Mobini S, 2006; Luther JS, 2006). Bu plan dahilinde beklenmedik bir abort vakası ile karşılaşıldığında enfeksiyonun sürü içerisinde yayılmasını engellemek için; a) yemliklerin ve sulukların koyun ve kedi dışkısı ile kontamine olup olmadıklarının kontrol edilmesi, b) yemlik ve sulukların dezenfekte edilerek temizlenmesi, c) abort yapmış ya da abort için klinik bulguları olan hayvanların sürüden ayrılması, d) aborte yavru ve yavru zarlarının yakılması ya da gömülmesi, e) hayvanların yerden yem yemesinin önlenmesi, f) laboratuvar sonucuna göre etken belirlendikten sonra hızlı bir şekilde gebe olan tüm koyunların aşılanması (Bursellozis, Enzootik abortus veya Vibriozis), g) koyun başına 5 gün boyunca 500 mg klortetrasiklin yemlerine katılmalı 5. Günden sonra 250 mg klortetrasiklinle abortlar bitene kadar devam edilmesi, h) eğer abort salgını şiddetli ise uzun etkili tetrasiklinler 20 mg/kg dan (LA, 200 mg) parenteral uygulanmalı, ı) eğer abort etkeni salmonella ise ampicillin veya spektinomisin kullanılmalıdır (Menzies ve Miller, 2006; Mobini S, 2006; Luther JS, 2006). Abort salgınından sonra, gelecek gebelik ve yavrulama mevsimi için mutlaka bir abort tan koruma planı geliştirilmelidir. Buna göre sürü mutlaka aşılanmalıdır. Aşılama programına sıfat mevsiminden 60 gün önce başlanmalı ve rapeli gerektiren aşılar ilk aşıdan 30 gün sonra uygulanmalıdır. Yemlik ve sulukların temizlenip dezenfekte edilmelidir. Koyun ve keçi barınaklarının temizlenmesi, duvarlarının badana edilmesi, altlıkların değiştirilmesi ve yerlerin dezenfete edilmesi gerekmektedir. Bulunan bölgede yaygın salgın varsa mera kullanımına dikkat edilmelidir. Mutlaka genç koyun ve keçiler yaşlı hayvanlardan ayrı barındırılmalıdır (Mobini S, 2006). Hastalık çıkmış sürülerden koyun satın alınmamalı ve dışardan satın alınan koyunların mutlaka test yapılarak alınması gerekmektedir (Menzies ve Miller, 2006; Luther JS, 2006). Koyun ve keçilerdeki abort nedenleri enfeksiyöz ve nonenfeksiyöz kaynaklı olmak üzere 2 ana başlıkta incelenir. Bu nedenler Tablo-1 de ayrıntılı olarak verilmektedir. Tablo-1. Koyun ve keçilerde aborta yol açan başlıca nedenler 1-Nonenfeksiyöz nedenler Besleme bozukluklarına bağlı abortlar Kötü barındırma ve çevre koşullarına bağlı abortlar Hormonal nedenlere bağlı abortlar Hatalı ilaç uygulamaları Stres ve travma 2-Enfeksiyöz nedenler Brusellozis Kamfilobakteriyozis Salmonellozis Listeriozis Enzootik abortus Border Disease Leptospirazis Mavi Dil Toxoplazmozis

1-NONENFEKSİYÖZ NEDENLER 1.1.Beslenmeye bağlı abortlar Nonenfeksiyöz nedenler arasında beslenme ve beslenmeye bağlı bozukluklar ön plandadır. Özellikle kalitesiz kaba yem, yetersiz mera ve konsantre yemde alımındaki problemler koyun ve keçilerde enerji ve protein yetersizliklere ve buna bağlı abort yada zayıf/ölü kuzu doğumuna neden olabilmektedir. Gebeliğin son 1/3 ündeki yetersiz enerji alınımı yavru gelişimini durdurur. Yağ rezervi yetersiz ve gelişimini tamamlayamamış küçük ve zayıf yavru doğumuna neden olur. Beslenmeyle ilişkili olarak iyot, bakır ve selenyum eksikliği abort ve ölü doğumlara yol açabilmektedir (Menzies ve Miller, 2006; Kalender ve 1.1.1. Bakır eksikliği Fötal gelişim sırasında yavruda geri dönüşümsüz lezyonlara yol açar. Yavru canlı doğsa bile kuzularda enzootik ataksiye ve doğumu takiben birkaç hafta içerisinde de arka bacaklarda felç şekillenmesine yol açar. Bunun için mutlaka bakır eksikliğinden gebe hayvanları korumak gerekir. Bakırın eksikliği gibi fazlalığı da zehirlenmeye ve de abortlara yol açar. Koyunlarda bakır zehirlenmesinde idrarda hemoglobin, müköz membranlarda sarılık ve takiben abort şekillenir (Menzies ve Miller, 2006; Kalender ve 1.1.2. İyot eksikliği Hayvanlarda aborta ve zayıf yavru doğumuna neden olur. Aborte fetüste troid bezinin oldukça büyük olmasına bağlı fetüsün her iki boyun bölgesinde aşırı büyük şişkinlik belirgindir. Gebeliğin son dönemlerinde abort şekillendiyse yavrunun yün örtüsü bulunmayabilir. Yavru canlı doğsa bile yaşam gücü oldukça zayıftır ve kuzulara iyot takviyesi yapılmazsa yavrular ölür (Menzies ve Miller, 2006). 1.1.3. Selenyum eksikliği Selenyum eksikliği sonucu şekillenen hastalıklara ülkemizde de oldukça sık karşılaşılmaktadır. Selenyum eksikliğine bağlı erken embiryonik ölümlere, abortlara, gebeliğin uzamasına ve kuzularda beyaz kas hastalığına neden olur. Selenyum embriyonun hayatta kalabilmesi için gerekli olan önemli mineraller arasındadır. Selenyumun eksikliği gibi fazlalığı da probleme yol açmakta ve zehirlenmelere neden olmaktadır (Kalender ve 1.1.4. Toksik bitkiler Zehirli bitkilerin yenmesi sonucu fetüste kongenital defektlere, erken embiryonik ölümlere ve abortlara yol aça bilmektedir. Bunlar arasında astragalus (geven otu), oxytropis (baklagil türü), verratum califonicum yer almaktadır. 1.2. Stres ve travmaya bağlı abortlar Uygun olmayan tutma şekilleri ve yün kırpma sırasında meydana gelen travmalar, yemleme sırasında ya da barınaklarda meydana gelen sıkışma ve itişmeye bağlı abortlar meydana gelebilmektedir. Gebe hayvanların uzun süren taşınmaları, aşırı efor harcamasına neden olan durumlar gibi stres faktörleri de aborta neden olur. Bununla birlikte yırtıcı hayvan saldırısı gibi sıkılıkla karşılaşılmayan streslere bağlı olarak abortlar şekillenebilmektedir. 1.3. Hatalı ilaç uygulamaları

Fenotiyazin ve karbon tetraklorür gibi anthelmintikler, gebeliğin geç dönemlerinde tetramizol, prostaglandin F2 alfa ve dexametazone uygulamaları aborta yol açarlar. 2. ENFEKSİYÖZ NEDENLER Koyun ve keçilerde şekillenen abortların asıl nedenleri bateri, virüs ve protozoa kaynaklı enfeksiyöz abortlardır. Brusellozis, Kamfilobakteriyozis, Salmonellozis, Listeriozis, Border Disease, Toxoplazmozis, Enzootik abortus, Mavi Dil, Leptospirazis koyunlarda aborta yol açan önemli enfeksiyöz hastalıklardır (Menzies ve Miller, 2006; Kalender ve Erdoğan, 2012; Nak 2013). Aşağıda Türkiye de sıklıkla karşılaşılan enfeksiyöz hastalıklar hakkında ayrıntılı bilgi verilmiştir. 2.1. Brusellozis Ülkemizdeki abort vakalarının çoğunluğundan sorumlu bir hastalıktır. Görülme insidensi %12-36 arasında değişmektedir. Zoonoz olması önemini ve ciddiyetini daha da artırmaktadır. Brucella mellitensis hem koyun hem de keçilerde aborta yol açarken Brucella ovis sadece koyunlarda aborta yol açmaktadır (Mobini S, 2006). Brusellozis Türkiye nin bulunduğu coğrafyada oldukça yaygınken Avrupa nın ve Amerika nın bazı bölgelerinden eradike edilmiştir. Bu haliyle bile hemen hemen tüm dünyanın uğraştığı bir hastalık ve koyun ve keçilerde önemli bir abort nedenidir (Menzies ve Miller, 2006; Kalender ve Erdoğan, 2012; Nak 2013). Türkiye de yapılan koyun ve keçide brusellozsin seroprevelansının belirlendiği bir saha çalışmasında; koyunda seropozitiflik %33 keçilerde %39 saptanmıştır. Bu oranlar abort yapan koyun ve keçilerde çok daha yüksek bulunmuştur (Şahin ve Yıldız, 2006). Benzer çalışmalarda da koyun abortlarının yaklaşık %30 undan fazlasının Brusellozis kaynaklı olduğunu saptanmıştır (Sağlam ve ark., 1998; Büyük ve ark., 2011). Bulaşma yavru atan koyun ve keçilerin vaginal akıntıları, aborte fetüs, yavru zarları ve suları bol miktarda brusella etkeni taşır. Bundan dolayı bir koyun veya keçinin brusella kaynaklı abortu sonucu sürünün barındırıldığı barınak ve meranın tümünün enfekte olma olasılığı vardır (Mobini S, 2006). Bulaşma daha çok oral yolla ve müköz membranlar vasıtasıyla olur. Abortu takiben yemlik ve sulukların enfekte olması etkenin diğer hayvanlar tarafından alınmasını kolaylaştırır (Kalender ve Klinik olarak en önemli bulgu gebeliğin son dönemlerinde karşılaşılan abortlardır. Aborta yakın dönemde koyun ve keçilerde hafif iştahsızlık ve durgunluğu takiben abort şekillenir. Bunun dışında bazen herhangi bir klinik bulgu gözlemlenmez. Abort yapan hayvanlarda yavru zarlarının retensiyonu şekillenebilir. Bazı durumlarda artritis, toplallık, mastitis ve erkek hayvanlarda orşitis görülür (Sağlam ve ark., 1998; Mobini S, 2006; Kalender ve Atık fötüslerde makroskopik olarak, subkutan dokularda yaygın ödem, göğüs ve karın boşluğunda açık kırmızı renkte bir sıvı birikimi vardır (Sağlam ve ark., 1998). Akciğerlerde yaygın lezyonlar (bronkopnömoni) ve abomazum içeriği bulanık sarı-kahverenkli ve fibrinlidir (Menzies ve Miller, 2006; Kalender ve Tanıda atık yapan koyun ve keçilerden; vaginal akıntı, yavru zarları, süt ve yavruya ait dalak, karaciğer ve mide içeriğinden alınan örneklerden bakteriyolojik kültür yapılabilir. Kültürü takiben bakteri identifikasyonuna gidilir (Sağlam ve ark., 1998; Büyük ve ark., 2011; Kalender ve Tanıda serolojik testlerden de faydalanılabilir. Bu amaçla sürüde hızlı test yapmak ve sonuca ulaşmak amacıyla Rose Bengal Lam Aglütinasyon ve Tüp Aglütinasyon testleri kullanılabilir. Bunun yanında Komplement Fiksasyon, Direkt veya İndirekt ELİSA testleri yapılabilir (Şahin ve Yıldız, 2006; Büyük ve ark., 2011). Aşılı

hayvanları doğal enfekte hayvanlardan ayırmak için Native Hapten Based Gel Presipitasyon testleri kullanılabilir (Nak 2013). Hastalığın tedavisi yok ve ihbarı mecburi bir hastalıktır. Bundan dolayı koruma programları oluşturulmalıdır. Buruselladan korunmada en etkili yol aşılama programlarının sıkı uygulanmasıdır. Brusellaya karşı canlı fakat attenue edilmiş aşılar kullanılmaktadır. Brucella Mellitensis Rev. 1 genç aşısı 3-8 aylık kuzu ve oğlaklara, Brusella Rev. 1 ergin aşısı 8 aylıktan büyük koyun ve keçilere uygulanmaktadır. Son iki yıldır ülkemizde yine canlı attenue BrupenM aşısı 3-6 aylık genç hayvanlara konjüktival uygulanmaktadır (Kalender ve Erdoğan, 2012; Nak 2013). 2.2. Enzootik Abortus Etken Chlamydia psittaci dir. Hem intrasellüler hemde extrasellüler yaşam döngüsüne sahip ve dokuz farklı immunotipi olan bir bakteridir (Entrican ve ark., 2012). İmmunotip 1 C. Psittaci koyun ve keçilerde aborta yol açarken, immunotip 2 C. Psittaci kuzu ve oğlaklarda pnömoni ve artritise yol açar (Menzies ve Miller, 2006). Daha önce abort yapmış hayvanların sürüye alınmaları sürü için en büyük tehlikedir. Özellikle ilkine gebe kalan genç hayvanlarda abort daha fazla görülür. Enfeksiyon sonrası abort oranı gebelik zamanı ile ilişkili olarak %25-60 arasındadır. İlerleyen yıllarda bu oran %5-15 arasında değişebilir (Menzies ve Miller, 2006; Mobini S, 2006; Kalender ve Türkiye de yapılan bir çalışmada abort yapan koyunlardan alınan numunelerin yaklaşık %13 ünde Chlamydia psittaci tespit edilmiştir (Duman ve Durak, 1998) Bulaşma koyundan koyuna şeklinde olur. Atık yapan koyunların vaginal akıntıları, yavru zarları ve suları, dışkı ve nasal akıntılarıyla temas eden koyunlara sindirim ve solunum yoluyla bulaşma şekillenir. Gebeliğin erken döneminde enfekte olan koyunlarda abort enfeksiyon alınımından 50-80 gün sonra şekillenir. Gebeliğin 100. Gününden önce abort şekillenmesi nadirdir. Bir kez abort yapan hayvanlar 3 yıl boyunca bir daha abort yapmazlar. Ancak bu tür koyunlar enfeksiyonu sürü içerisinde sürekli olarak vaginal akıntılarıyla yayarlar ve sürü için rezervuar haline gelirler (Entrican ve ark., 2012). Gebeliğin ileri dönemlerinde enfeksiyona yakalanmış koyunlarda abort şekillenmeyebilir ancak koyunlar latent enfekte hale gelirler. Takip eden gebelikte bu koyunlar abort yaparlar (Menzies ve Miller, 2006; Kalender ve Hayvanlarda aborttan 2-3 gün önce başlayan bir vaginal akıntı haricinde bir klinik bulgu gözlenmez. Vaginal akıntıyı takiben abortlar şekillenir. Makroskopik olarak belirlenen en önemli bulgu plesentada gözlemlenen nekroz ve kalınlaşmadır (Menzies ve Miller, 2006). Tanı amaçlı vaginal akıntı, fötüse ait karaciğer, dalak gibi dokulardan bakteriyoloji ekimler yapılarak tanı konulabilir. Serolojik olarak Komplement fiksasyon, direkt ELİSA yapılabilir. Kan örneği hem abort zamanı hem de abortu takiben 2-3 hafta sonra alınmalıdır (Duman ve Durak, 1998). Korumada aşı uygulamaları önemlidir. Sıfat mevsiminden önce yapılacak aşılama sürüyü bu enfeksiyon kaynaklı aborta karşı korur ve etkenin sürü içerisinde yayılımını engeller. Daha önce bu enfeksiyonla enfekte sürülerde antibiyotik kullanımı enfeksiyonu kontrol altına alabilir. Gebeliğin 95. Gününden itibaren başlanan 20 mg/kg dozunda uzun etkili oksitetrasiklinin doğuma kadar 2 hafta aralıklarla verilmesi tavsiye edilir (Menzies ve Miller, 2006; Kalender ve Tetrasiklinlere karşı koyunlarda bir direnç gelişimi söz konusu değilken, tetrasiklinlerle tedavinin persiste/kronik enfekte hayvanlar üzerindeki etkinliği tam olarak ortaya konmamıştır. Bununla birlikte enfeksiyonun erken zamanlarında tetrasiklinlerle tedavi oldukça başarılıdır (Entrican ve ark., 2012).

2.3. Salmonellozis Birçok salmonella türü koyun ve keçilerde abort şekillendirebilir. Özellikle S. abortus ovis, S. dublin, S. typhimurium ve S. arizonae sıklıkla abort vakalarından izole edilirler. S. abortus ovisin meydana getirdiği abortlar ciddi ekonomik kayıplara neden olur ve bu etkene bağlı abort oranı bazen %60 lara kadar çıkabilmektedir (Luther JS, 2006). Salmonella abortus ovis de bulaşma sindirim yoluyla olurken diğer türlerde bulaşma kontamine yem ve su, yabani kuşlar, evcil karnivorlar ve hastalık taşıyan diğer çiftlik hayvanları vasıtasıyla olur. S. abortus ovis konakçıya spesifiktir ve hastalığın sürü içerisinde yayılmasında koyunlar etkilidir (Nak Y, 2013). Bu etken koyunların mezenterik lenf yumrularına yerleşirler ve uzun süre burada canlı kalırlar. Böylece koyunlar sürü için salmonella yönünden taşıyıcı olurlar (Menzies ve Miller, 2006; Kalender ve Klinik olarak S. abortus ovis te yaygın abortlar görülürken, canlı doğan kuzular çok zayıf ve güçsüzdürler ve doğumu takiben birkaç saat içerisinde ölürler. Diğer salmonella (S. typhimurium ve S. dublin) kaynaklı hastalıklarda genel durum bozukluğu, ateş, kötü kokulu vaginal akıntı, ishal görülebilir. Bulguların şiddetine bağlı anne kayıpları da olabilir (Luther JS, 2006). Tanıda klinik bulguların diğer abort nedenlerine göre daha şiddetli olması salmonellayı şüphelendirebilir. Bunla birlikte kesin tanı atık yavru ve yavru zarlarından yapılacak olan bakteriyolojik kültür ya da serolojik testlerden (Yavaş Mikro Aglünitasyon Testi) yararlanılabilir (Menzies ve Miller, 2006; Nak Y, 2013). Geniş spektrumlu antibiyotikler özellikle oksitetrasiklinler sürüye 7 gün boyunca uygulanır. Septisemi bulguları olan koyun ve keçilere destekleyici sağaltım (sıvı sağaltımı ve antienflamatuvar) uygulanır. Korumada Salmonellozis için geliştirilmiş aşılar kullanılabilir (Kalender ve 2.4. Kamfilobakteriyozis Hem Campylobacter jejuni hem de C. fetus koyunlarda ve keçilerde aborta yol açabilir. Ancak C. fetüs koyun sürülerinde yaygın abortlara daha çok yol açar. Bulaşma oral yolla şekillenir. Abort yapmış koyunların vaginal akıntıları, aborte fetüs, yavru zarları ve sularının kirlettiği yem ve suların tüketilmesi bulaşmada önemli rol oynar (Menzies ve Miller, 2006: Mobini S, 2006). Gebeliğin erken döneminde enfeksiyona maruz kalma erken embiryonik ölümlere yol açar. Gebeliğin orta döneminde enfeksiyon bulaşırsa abortlar 10 ile 20 gün sonra şekillenir. Ancak koyun ve keçilerde abortlar sıklıkla gebeliğin son 2 ayında şekillenir. Gebeliğin geç döneminde enfeksiyon zayıf veya ölü kuzu doğumuna neden olur (Luther JS, 2006). Abort öncesi çoğunlukla klinik belirti gözlemlenmezken, bazı durumlarda çoğu abort vakasında olduğu gibi vulvada şişme ve kırmızımtırak bir vaginal akıntı görülebilir. Abort sonrası immunite gelişir ve abort yapan koyunlar bir daha abort yapmazlar. Ancak sürüden sürüye değişmekle birlikte yaşlı koyunların %5-10 her yıl bu enfeksiyona bağlı abort yapmaya devam ederler (Menzies ve Miller, 2006; Luther JS, 2006). Atık fötüslerde deri altı yaygın ödem, vücut boşluklarında şiddetli yangı bulguları vardır. Atık fötüsün karaciğerinde 1-2 cm çaplı nekrotik alanlar görülebilir. Tanıda direkt

olarak bakteriyolojik ekim yapılabilir. Serolojik yapılan değerlendirmeler tanıda yetersiz kalabilir (Büyük ve ark., 2011). Hastalıktan korunmada aşılamalar önemlidir. Eğer bir salgın durumuyla karşılaşıldıysa multivalan aşı kullanılmalı ve bu aşı sonrası bağışıklık şekilleninceye kadar antibakteriyel ilaçlarla desteklenmelidir. Eğer sürüde Kamfilobakteriyozis saptanmışsa bivalan aşı 2 kez kullanılmalıdır. Birincisi aşım öncesi diğeri ise ilk aşıdan 60-90 gün sonradır. Hastalık çıkmış sürülerde abortların önüne geçmek için uzun etkili tetrasiklinlerden 20 mg/kg dozda kas içi antibiyotik kullanılmalıdır (Menzies ve Miller, 2006; Kalender ve 2.5. Listeriozis Listerio monocytogenes ve L. ivanovii kaynaklı enfeksiyonlar dünya genelinde oldukça yaygındır. Koyunlarda, keçilerde, ineklerde, insanlarda ve birçok memeli hayvanlarda aborta, encephalitise ve septisemiye yol açarlar (Menzies ve Miller, 2006; Mobini S, 2006). Koyunlarda enfeksiyonun başlıca kaynağı kötü hazırlanmış ve ph ı 6 ve üzerinde olan silajlardır. Aynı zamanda slajların fare, kuş ve diğer evcil hayvanların dışkılarıyla kontamine olması da etkilidir. Bununla birlikte enfekte hayvanların dışkıları, idrarları, süt ve plesentalarıyla etkeni sürü içerisinde yayarlar (Menzies ve Miller, 2006; Kalender ve Hastalığın birkaç değişik şekli vardır. Bazı hayvanlarda klinik tabloya bu şekillerden bir veya birden fazlası eşlik edebilir. Bunlar encephalitis şekli, abort şekli, septisemi ve ishal şekli, keratakonjüktivitis ve mastitis şekli ve de kuzularda septisemi ve ölüm şeklidir. Hastalığın abort formunda abortlar genellikle gebeliğin son döneminde meydana gelir. Eğer enfeksiyon gebeliğin son döneminde alınmışsa abort şekillenmez ancak doğan kuzuların yaşama şansı oldukça düşüktür. Aborte yavruların karaciğerinde yeşil beyaz lokal nekroz alanları görülür. Abort yapan hayvanlarda koyu kahverengi vaginal akıntı gözlemlenir, semptisemiye bağlı ölümler yaşanabilir (Menzies ve Miller, 2006). Tanıda fötüsten alınan dokulardan ve vaginal akıntıdan alınan örneklerden bakteriyolojik kültür yapılabilir. Klinik vakalarda tedavi uygulanabilir. Ancak encephalitis şekillendiği durumlarda tedavi sonuç vermez. Korunmada kaliteli ve uygun ph lı silajlar kullanılmalıdır (Nak Y, 2013). 2.6.Toxoplazmozis Koyun ve keçilerde infertilteye, mumifikasyona, abort, ölü doğum ve zayıf yavru doğumuna neden olan ve Toxoplasma gondi tarafından meydana getirilen protozoal bir hastalıktır. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de oldukça yaygın bir hastalıktır. Bulaşma oosit içeren kedi dışkısıyla kontamine yem ve suların tüketilmesiyle meydana geldiği gibi transplesental yolla da bulaşma söz konusudur (Dubey JP, 2009). Klinik bulgu enfeksiyonun şekillendiği gebelik dönemine göre değişmektedir. Enfeksiyon sonrası abort oranı %5-50 arasında değişmektedir. Keçilerde bu oran %3-30 arasındadır (Menzies ve Miller, 2006; Mobini, 2006). Enfeksiyon gebeliğin erken dönemlerinde (tohumlama ya da aşım sonrası 60 gün) şekillenirse embiryonik ya da fötal kayıplara neden olur. Enfeksiyon gebeliğin orta dönemlerinde meydana geldiyse abort veya mumifikasyonla sonuçlanır. Gebeliğin 120. gününden sonraki enfeksiyonlarda yaşama kapasitesi düşük ve zayıf yavru doğumlarına ya da ölü doğumlara neden olabilir. Abort yapan koyunlarda immunute hayat boyu devam ederken, keçilerde immunite gelişmeyebilir ve bir

sonraki gebelikte abort şekillenebilir (Menzies ve Miller, 2006; Mobini, 2006; Kalender ve Makroskopik olarak kotiledonlar üzerinde 1-3 mm çapında beyaz kalsifiye multiple nodüllerin görülmesi toxoplazmosis için diagnostiktir. Serolojik testler yapılarak teşhis doğrulanmalıdır. Bu amaçla İndirekt floresan antikor testi, ELİSA gibi testler kullanılabilmektedir (Dubey JP, 2009). Serolojik olarak antikor titresi 4 kat artabilir ve bu şekilde sürekli kalabilir. Sürekli artmış antikor titresi yeni enfeksiyonun varlığını göstermekle birlikte abortla ilişkilendirilemeyebilir. Ancak orta derecede artmış antikor titresi yeni enfeksiyonun varlığını göstermez (Menzies ve Miller, 2006; Kalender ve Serolojik olarak toxaplazma tespit edilmiş sürülerde gebelik süresince hayvan başına 15 mg/gün monensin yedirilmesi koruyucu bir önlemdir. Bir antikoksidiyal olan dekoquinatın 2 mg/kg dozunda verildiğinde toxaplazmaya bağlı yavru kayıplarını en aza indirdiği bildirilmektedir. Koruyucu amaçlı canlı takozoitlerden etkili bir aşı geliştirilmiştir. Aşılama kuzular ve oğlaklar 5 aylıkken, koyun ve keçilere ise koç ve teke katımından 4 ay önce yapılmalıdır. Gebe hayvanlar aşılanmamalıdır (Menzies ve Miller, 2006; Kalender ve 2.7. Mavi Dil Mavi dil hastalığı evcil ve yabani ruminantlarda görülen ve artropod ile bulaştırılan orbivirus kaynaklı bir hastalıktır. Orbivirusları taşıyan sokucu sineklerdir (Culicoides veriipennis). Bununla birlikte diğer Culicoides türleri de etkenleri taşıyabilmektedir. Hastalığın klinik olarak ortaya çıkması sineklerin yaşam döngüsüyle ilişkilidir. İnekler herhangi bir klinik bulgu göstermeden 90 gün boyunca virüsü taşıyabilirler. Enfekte koyunlar 21 gün içerisinde virüsten kurtulabilirler ancak yine de ölüm oranı %10-50 arasında değişebilir (Kalender ve Erdoğan, 2012; Nak Y, 2013). Mavi dil virüsü ile enfekte koyunlarda yüksek ateş, kulaklarda, yüzde ve dilde şişme, ağız ve burunlarda ülserler ve topallık görülür. Gebeliğin erken döneminde fötüs enfekte olursa fötüslerin %20 sine yakınında hidrosefalus ve iskeletlerde deformite görülür. Bu tür fötüsler ya atılır ya da gebelik normal seyreder ve yavrular bu şekilde doğabilir. Keçilerde mavi dil nadiren görülür (Kalender ve Tanıda serolojik olarak kompetatif ELİSA kullanılabilirken, agar jel diffuzyon, komplement fiksasyon, hemaglütinasyon inhibisyon testleri de kullanılabilir. Hastalığın kesin tedavisi yoktur. Hasta koyunlara semptomatik tedavi uygulanabilir. Hastalığın bulaşmasını engellemek daha önemlidir. Bunun için taşıyıcı sineklerin kontrolü gerekir ve sineklerin yaşam döngüsü kırılmalıdır. Bu amaçla sineklerle ilaçla mücadele ve çevre temizliği yapılmalıdır (Menzies ve Miller, 2006). Kaynaklar 1. Büyük F., Çelebi Ö., Şahin M., Ünver A., Tazegül E. iki farklı koyun ve keçi sürüsünde Brucella ve Camphylobacter ortak enfeksiyonu. Kafkas Uni. Vet. Fak. Der. 17:177-180,2011. 2. Dubey JP. Toxoplasmosis in sheep-the last 20 years. Veterinary Parasitology, 136:1-14, 2009. 3. Duman R., Durak Y. Konya yöresindeki koyunlarda atıklara neden olan Chlamidia psittaci infeksiyolarının komplement fiksasyon testi ile araştırılması. Tr. J. Of Vet. And Anim. Sci., 22:511-515, 1998. 4. Erdem H., Sarıbay MK. Gebelik ve tanı yöntemleri. Alınmıştır: Semacan A., Kaymaz M., Fındık M., Köker A. (Editör). Çiftlik Hayvanlarında Doğum ve Jinekoloji, 1. Baskı, Malatya, Medipress, 567-584, 2012.

5. Entrican G., Wheelhouse N., Wattegedera SR., Longbottom D. New challeghes for vaccination to prevent chlamydial abortion in sheep. Comp. Imm. Mic. And Infc. Disea. 35:271-276, 2012 6. Kalender H., Erdoğan G. Gebelik patolojisi. Alınmıştır: Semacan A., Kaymaz M., Fındık M., Köker A. (Editör). Çiftlik Hayvanlarında Doğum ve Jinekoloji, 1. Baskı, Malatya, Medipress, 585-613, 2012. 7. Luther JS. Abortions in Sheep. Causes, control and prevention. www.ag.ndsu.edu. Erişim:18.03.2015. 8. Menzeis PI., Miller R. Abortion in sheep: diagnozis and control. In: Youngquiest RS., Threlfall WR (Editors), Current Theraphy in in Large Animal Theriogenelogy, second Ed. Philedelphia, WB. Sounders, 577-584, 2006. 9. Mobini S. Infectious causes of abortion.. In: Youngquiest RS., Threlfall WR (Editors), Current Theraphy in in Large Animal Theriogenelogy, second Ed. Philedelphia, WB. Sounders, 538-585474, 2006. 10. Nak Y. Koyun ve keçilerde yavru atma ve ölü doğumlara tanısal yaklaşım. Koyun Keçi Sağlığı Sempozyum Kitapçığı, 23-25 Mayıs 2013, Antalya sayfa: 59-67. 11. Sağlam YS., Türkanıt SS., Taştan R., Bozoğlu H., Otlu S. Kuzeydoğu Anadolu bölgesinde görülen bakteriyel sığır ve koyun abortlarının etiyolojik ve patolojik yönden incelenmesi. Vet. Bil. Derg., 14:2;133-145, 1998. 12. Şahin T., Yıldız A. Hatay yöresindeki koyun ve keçilerde brusellozisin seroprevalansının araştırılması. Fırat Üni. Vet. Fak. Der. 20:5;331-335, 2006. 13. Türkiye İstatistik Kurumu. Hayvansal Üretim İstatistikleri 2014. http://www.tuik.gov.tr/prehaberbultenleri.do?id=16183, Erişim:18.03.2015