TÜRKİYE DE SEÇİLMİŞ MAKROEKONOMİK DEĞİŞKENLERİN DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİN YAPISAL VAR ANALİZİ: 1990-2009 DÖNEMİ



Benzer belgeler
FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLARIN İKTİSADİ BÜYÜMEYE ETKİSİ: TÜRKİYE İÇİN BİR EKONOMETRİK ANALİZ

1990 SONRASI DÖNEMDE TÜRKİYE DE DIŞ BORÇ STOKU ÜZERİNDE ETKİLİ OLAN EKONOMİK FAKTÖRLERİN ANALİZİ

TÜRKİYE DE DOĞRUDAN YABANCI YATIRIM GİRİŞLERİNİ BELİRLEYEN FAKTÖRLER: Kadir KARAGÖZ *

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR

Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

tepav Mart2011 N POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

Ekonomi II. 23.Uluslararası Finans. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Büyümeyi Sürdürmek: Yurtiçi Tasarrufların Önemi

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI

Cari açık ve finansmanı

ENFLASYON VE PARA İKAMESİ İLİŞKİSİ: TÜRKİYE EKONOMİSİ İÇİN EKONOMETRİK BİR ANALİZ (1994: :12)

DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARININ EKONOMİK BÜYÜMEYE ETKİSİ: TÜRKİYE İÇİN EŞBÜTÜNLEŞME VE NEDENSELLİK ANALİZİ

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK

F. Gülçin Özkan York Üniversitesi

Özel sektör Dış Borçları: Yeni bir kırılganlık kaynağı mı?

Dünyada ve Türkiye de Doğrudan yabancı Sermaye Yatırımları

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI VE SABİT SERMAYE YATIRIMLARININ İHRACAT ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: TÜRKİYE ÜZERİNE EŞBÜTÜNLEŞME VE NEDENSELLİK ANALİZİ

Türkiye Ekonomisi 2000 li yıllar

MALİYE POLİTİKASI II

KÜRESEL KRİZ SONRASI KÜRESEL FİNANSAL SİSTEM İÇERİSİNDE TÜRK FİNANSAL SİSTEMİ BAKİ ALKAÇAR (BDDK)

Dünya Ekonomisi. Bülteni. İstanbul Sanayi Odası Araştırma Şubesi. Ekim Dünya Ekonomisine Küresel Bakış 1

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ekim 2011, No:9

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...

BAKANLAR KURULU SUNUMU

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

Bankacılık sektörü değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri

UDY Akışları Önündeki Risk Faktörleri

TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER

2001 ve 2008 Yılında Oluşan Krizlerin Faktör Analizi ile Açıklanması

KÜRESELLEŞME SÜRECİNDE DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR İLE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici

FİNANS VE MAKROEKONOMİ. Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme. Finansal Krizler ve Ekonomi

NDEK LER I. Finansal stikrarın Makroekonomik Unsurları II. Bankacılık Sektörü ve Di er Finansal Kurulu lar

Finansal Krizler ve Türkiye Deneyimi. Nazlı Çalıkoğlu Aslı Kazdağlı

alphanumeric journal The Journal of Operations Research, Statistics, Econometrics and Management Information Systems

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 4 Ekim 2016

ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIMLAR DEĞERLENDİRME RAPORU

Büyüme, Tasarruf-Yatırım ve Finansal Sektörün Rolü. Hüseyin Aydın Yönetim Kurulu Başkanı

TÜRKİYE NİN CARİ AÇIK SORUNU VE CARİ AÇIĞIN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ SEDA AKSÜMER

Original Sin olgusu ve BRIC-T ülkelerinin Dış finansmana Dayalı Kalkınması. Tahsin BAKIRTAŞ

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara

Makro Veri. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -5,6 puan olan dış ticaretin büyümeye katkısını daha yüksek olarak hesaplamamızdan kaynaklandı.

SESSION 2C: Finansal Krizler 381

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. 1.DERS Şubat 2013

TÜRKİYE DE KISA VADELİ SERMAYE HAREKETLERİNİN EKONOMİK BÜYÜME ve REEL DÖVİZ KURU İLE İLİŞKİSİ


AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

İçindekiler kısa tablosu

Ekonomide Değişim. 15. ÇözümOrtaklığı Platformu. 15 Aralık

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr.İlkay DELLAL Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month,

Geleceği Şimdiden Tüketmek Hazırlayan: Prof. Dr. Veysel ULUSOY Yard. Doç. Dr. Çiğdem Özarı

1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR

Türkiye nin nasıl bir büyüme hikayesine ihtiyacı var?

Türkiye de Doğrudan Yabancı Yatırımlar, Dış Ticaret ve Ekonomik Büyüme İlişkisi* The Foreign Direct Investment, Trade and Growth Nexus in Turkey

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara

DERS BİLGİLERİ ULUSLARARASI İKTİSAT TPB

Giriş İktisat Politikası. İktisat Politikası. Bilgin Bari. 28.Eylül.2015

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ

Türkiye Ekonomisi 2014 Bütçe Büyüklükleri ve Bütçe Performansı Raporu

1 Giriş. 2 Avrasya Ülkeleri SESSION 1

ÖDEMELER DENGESİ İSTATİSTİKLERİ

2010 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE TASARISI

GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE SANAYİLEŞMENİN DİNAMİKLERİ VE TEKNOLOJİNİN ETKİNLİĞİNDE SANAYİLEŞME

1930 DÜNYA BUHRANI DÂHİL, TÜRKİYE BU KADAR AĞIR KRİZ YAŞAMADI.

Ekonomik Rapor 2011 KAYNAKLAR 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER - BÜYÜME

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Fon Bülteni Mayıs Önce Sen

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

İÇİNDEKİLER III. Önsöz

ÖZGEÇMİŞ Ahmet Kibar ÇETİN

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM EKONOMİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR


1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

TÜRKİYE YE GELEN DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI KONJONKTÜR YÖNLÜ MÜ HAREKET EDİYOR?

TÜRKİYE DE SABİT SERMAYE YATIRIMLARININ EKONOMİK BÜYÜME ÜZERİNDEKİ ETKİSİ:KO- ENTEGRASYON ANALİZİ ( )

FİNANSAL YÖNETİME İLİŞKİN GENEL İLKELER. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

ÖZGEÇMİŞ. 7. Yayınlar 7.1. Uluslararası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities)

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mayıs 2014, No: 92

TÜSİAD KOÇ ÜNİVERSİTESİ EKONOMİK ARAŞTIRMA FORUMU IMF RAPORU TANITIM TOPLANTISI AÇILIŞ KONUŞMASI

Sermaye Akış Yönetiminin Yin ve Yang ı: Sermaye Girişlerinin Sermaye Çıkışlarıyla Dengelenmesi

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

Mart Emeklilik Fon Bülteni. bnpparibascardif.com.tr /

CARİ İŞLEMLER DENGESİ VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ ( )

Transkript:

TÜRKİYE DE SEÇİLMİŞ MAKROEKONOMİK DEĞİŞKENLERİN DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİN YAPISAL VAR ANALİZİ: 1990-2009 DÖNEMİ Fatma TURAN KOYUNCU Anadolu Üniversitesi Yunusemre Kampüsü, İ.İ.B.F. 26470 Eskişehir E-posta: faturan@anadolu.edu.tr Özet Türkiye nin en önemli ekonomik sorunlarının başında sermaye ve teknoloji yetersizliği gelmektedir. Ayrıca reel gelirin düşük olması tasarrufları yetersiz kıldığından, sermaye ihtiyacı iç kaynaklardan sağlanamamaktadır. Bu nedenle gelişmekte olan ülkelerde ekonomik büyüme ve kalkınmanın sağlanabilmesi için yabancı sermaye yatırımlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Diğer taraftan doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının gelişi ile ilgili kararlarda üretim faktörlerinin bol ve ucuz olduğu, iç piyasa talebinin yüksek olduğu, altyapı tesislerinin sağlandığı ve yatırım teşviklerinin uygulandığı ülkeler tercih edilirken, yatırım yapılacak ülkedeki makroekonomik göstergeler önemli bir şekilde etkili olmaktadır. Bu çalışmanın amacı Türkiye de doğrudan yabancı yatırım girişlerinde etkili olan faktörleri belirlemektir. Bu amaçla 1990-2009 dönemine ait veriler kullanılarak dışa açıklık oranı, faiz oranı, reel döviz kuru, net uluslar arası rezervler, enflasyon oranı (TEFE) ve GSYİH gibi makroekonomik değişkenlerin doğrudan yabancı sermaye yatırımları üzerindeki etkileri yapısal Var analizi kullanılarak test edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Doğrudan Yabancı Yatırımlar, Birim Kök, Nedensellik, Eşbütünleşme, VAR Analizi, Türkiye. Alan Tanımı: Genel Ekonomi, Dış Ticaret: Genel THE EFFECTS OF SOME MACROECONOMICS VARIABLES ON FDI IN TURKEY: A STRUCTURAL VECTOR AUTOREGRESSION ANALYSIS BETWEEN THE PERIOD 1990-2009 Abstract The most important economic problems of Turkey s are insufficient capital and technology. Also, Capital requirements can not be achieved from internal source, therefore, in developing countries to achieve economic growth and development are needed foreign investment. On the other hand countries which have the abundant and cheap factors of production, domestic market demand is high, the infrastructure facilities are provided and investment incentives are implemented, are preferred by the decisions of foreign direct investments. In this study we investigate the effects of some macroeconomic variables on FDI in Turkey by Structural Vector Autoregression Analysis of for the period 1990-2009. 55

Key Words: Foreign Direct Investment, Unit Root, Causality, Cointegration, VAR Analysis, Turkey. JEL Classification: A10, C12, F21 1. GİRİŞ Son yıllarda dünyadaki politik değişmeler ve teknolojideki gelişmeler uluslararası sermaye hareketlerinin önemli ölçüde büyümesine neden olmuştur. Dünya finansal piyasaları hızla bütünleşmekte ve küresel bir piyasa olma yolunda ilerlemektedir. Küreselleşmenin hızla yaygınlaştığı 1990 lı yıllardan sonra sermaye hareketleri dünya ekonomisinin en önemli olgularından biri haline gelmiştir. Gelişmekte olan birçok ülke, bu gelişmelerin dışında kalmamak için pazarlarını uluslararası sermayeye açmışlar ve küreselleşen dünyaya ayak uyduracak reformları hayata geçirerek yabancı sermaye hareketleri önündeki engelleri kaldırmışlar. Bunun sonucu olarak gelişmekte olan ülkeler daha çok yabancı yatırım çekmeye başlamış ve genellikle gelişmiş ülkelerde yoğunlaşan doğrudan yabancı yatırımlar gelişmekte olan ülkelere doğru kaymıştır. Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının ülkelerin ekonomik kalkınmasına ve istikrarına olan katkısının da anlaşılmasıyla, ülkeler bu yatırımları kendi ülkelerine çekebilmek için yoğun rekabet içine girmişler. Bu amaçla yabancı sermaye hareketleri önündeki sınırlamaları kaldırarak ülkeye sermaye girişini teşvik etmişlerdir (Agenor, 2001:3). Bazı ülkelerin doğrudan yabancı yatırımları çekme konusunda diğerlerine göre daha fazla başarılı oldukları görülmektedir. Burada yatırımcı şirketlerin hedefleri kadar, ev sahibi ülkenin doğrudan yabancı yatırımları çekme konusundaki istek ve çabaları etkili olmaktadır (Moosa ve Cardak, 2006:200). Doğrudan yabancı yatırımlara artan ilgi ile birlikte, ülkelerin çektikleri doğrudan yabancı yatırım miktarlarını etkileyen faktörlerin neler olduğu konusu giderek artan bir araştırma konusu haline gelmiştir. Literatüre bakıldığında elde edilen bulgular, doğrudan yabancı yatırım çekmedeki başarı konusunda kesin bir tanımlama yapmanın mümkün olmadığını göstermektedir. Bununla birlikte doğrudan yabancı yatırımların belirleyicisi olarak farklı değişkenlerin ortaya çıkması; incelenen dönemin, yöntemin ve analiz araçlarının farklı olmasından kaynaklanmaktadır (Karagöz, 2007:930). Bu çalışmanın amacı Türkiye de doğrudan etkili olan yabancı yatırım girişlerinde etkili olan faktörleri belirlemektir. Bu amaçla doğrudan yabancı yatırım girişi üzerinde etkili olabileceği düşünülen değişkenler için yapısal Var analizi yapılmış ve sonuçlar yorumlanmıştır. 2. TEORİK ÇERÇEVEDE DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI Doğrudan yabancı yatırımlar bir ülkede bir firmayı satın almak veya yeni kurulan bir firma için kuruluş sermayesini sağlamak veya mevcut bir firmanın sermayesini arttırmak suretiyle o ülkede bulunan firmalar tarafından diğer bir ülkede bulunan firmalara yapılan yatırımlardır. Ülkeler arasındaki sermaye transferleri herhangi bir piyasa işlemi olmadan bir ülkeden diğerine aktarılması şeklinde gerçekleşmektedir. Yabancı yatırımlar beraberinde teknoloji, işletmecilik bilgisi ve yatırımcının kontrol yetkisini de getirir (Karluk, 2009:688). Girdiği ülkede istihdam yaratır, sermaye birikimini, ürün çeşitlerini ve kaliteyi artırarak ekonomiye uluslararası pazarda rekabet olanakları sağlar. Sermaye hareketlerinin yol açtığı bu olumlu gelişmeler bilinmekle birlikte, kısa vadeli olan ve spekülatif bir nitelik taşıyan yabancı fonlar ekonomilerde bazı istikrarsızlıklara neden 56

olabilmektedir (Berksoy ve Saltoğlu, 1998:21). Bu tür fonlar hem kısa vadeli hem de likiditesinin yüksek olmasından dolayı her an girdiği ülkeyi terk edebilmektedir. Bu durumda ülke ekonomisinin ödemeler dengesi, döviz piyasaları ve finansal piyasalar kanalıyla da reel kesimi olumsuz etkilenmektedir (Sönmez, 2003:214). İstikrarı ve devamlılığı olmayan bu fonlar girdiği ülke ekonomilerine kısa vadeli çözümler getirse de fonlar ülkeyi terk ettiğinde bedeli ağır olan maliyetler bırakabilmektedir (Oktar, 1995:7). Gelişmekte olan ülkelerin bu tür sermaye hareketleriyle kırılganlıkları artmış ve dünya ekonomilerini tekrarlanan krizlere sürüklemiştir. Bu kapsamda, 1994 yılındaki Meksika Krizi, 1997 yılında yaşanan ve kısa sürede bölgesel bir krize dönüşen Asya Krizi, 1997 ve 1998 yıllarındaki Rusya ve Brezilya krizleri, 2001 yılında patlak veren Türkiye Krizi, kısa vadeli sermaye hareketlerinin neden olduğu ciddi kriz örnekleridir. Azgelişmiş ülkelerde, yeterli düzeyde kalkınmanın gerçekleştirilebilmesi için, milli gelirin önemli bir kısmının yatırımlara ayrılması gerekir. Yatırımların kaynağı tasarruflardan oluştuğundan yüksek bir yatırım oranı tasarrufların artırılmasına bağlıdır. Oysa az gelişmiş ülkelerde milli gelir düşük olduğu için yeterince tasarruf yapılamaz ve buna bağlı olarak da istenen düzeyde yatırım artışı sağlanamaz, üretim artırılamaz. Azgelişmiş ekonomiler iç tasarruflarındaki bu boşluğu dış borçlanma yoluyla telafi etmeye çalışabilir. Ancak dış borçlanmanın da bir sınırı olduğundan kalkınma daha rasyonel bir yöntem olan dolaysız yabancı sermaye yatırımlarını ülkeye çekmek suretiyle mümkündür. Yabancı sermaye sahiplerinin amacı sermayelerini en fazla kar edecekleri ülkelere yatırmaktır. Sermayenin başka bir ülkede yatırım yapılabilmesi için, yatırımın karlılığı, piyasa hacmi, ülke ekonomisinin büyüme hızı, altyapı, politik ve ekonomik istikrar gibi faktörler ön plana çıkmaktadır. Buna karşılık yatırım yapılan ülkenin öncelikli amacı da sermayeyi kalkınmanın finansmanında kullanmaktır. Yabancı sermaye akışında önemli bir belirleyici olan yatırımların getirdiği yüksek karın yanı sıra, yabancı ülkelerde elde edilen bu karın kendi ülkesine transfer edilmesi de önemli bir unsur teşkil etmektedir (Akdiş, 1988:67). Yabancı sermayenin gelişinde belirleyici bir diğer unsur ülkenin yatırım ve tasarruf oranlarıdır. Uluslararası sermaye girişi ülkelerin yatırım ve tasarruf dengesizliğinin yol açtığı ödemeler dengesi açıklarını finanse edici bir işlev görmektedir. Gelişmekte olan ülkeler karşı karşıya oldukları sermaye yetersizliğini ve bunun neden olduğu üretimin daralması problemini aşmak için yabancı sermaye girişini teşvik etmektedirler. Bunun için yabancı firmalara çeşitli vergi muafiyet ve teşviklerinin yanı sıra pazar öncelikleri, altyapı hizmetleri ve hatta tekel öncelikleri vererek doğrudan yabancı yatırımları çekmeye çalışmaktadırlar (Bouoiyour, 2003:2). 3. TÜRKİYE DE DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI Türkiye nin en önemli ekonomik sorunlarının başında sermaye ve teknoloji yetersizliği gelmektedir. Ayrıca reel gelirin düşük olması tasarrufları yetersiz kıldığından, sermaye ihtiyacı iç kaynaklardan sağlanamamaktadır. Bu nedenle Türkiye nin ekonomik büyüme ve kalkınmayı sağlayabilmesi için dış finansman kaynaklarına ihtiyacı vardır. Bunlar uluslararası mali kurumların ve bankaların sundukları finansmanlar veya uluslar arası portföy yatırımları ve doğrudan yabancı yatırımlar gibi özel kaynaklı finansmanlardır (IMF, 1992:15). Özel kaynaklı finansmanların borç yükümlülüğü doğurmaması, özellikle de doğrudan yabancı yatırımların sadece sermayeyi değil modern teknolojiyi de beraberinde getirmeleri gelişmekte olan ülkeler tarafından tercih edilmesinde etkili olmuştur (Nunnenkamp ve Spatz, 2004:54). 57

Birçok gelişmekte olan ülkelerin gelişme süreçlerinde doğrudan yabancı yatırımlar önemli bir rol oynamıştır. Doğrudan yabancı yatırımları çeken birçok gelişmekte olan ülke karşılaştırıldığında Türkiye nin bu konuda başarısızlığı ve geç kalmışlığı dikkat çekmektedir. Türkiye nin bu konuda istenilen düzeye ulaşamaması ekonomik ve ekonomik olmayan nedenler olmak üzere iki şekilde ele alınmaktadır. Ekonomik nedenler arasında kronik yüksek enflasyon, ekonomik istikrarsızlık, uluslar arası muhasebe standartlarının bulunmaması, elverişsiz altyapı, özelleştirmedeki başarısızlıklar, aşırı bürokrasi ve yolsuzluk nedeniyle yabancı yatırım maliyetlerinin yükselmesi sayılabilir. Ekonomik olmayan nedenler ise siyasi istikrarsızlık, iç çatışmalar, doğrudan yabancı yatırımları çekme konusundaki isteksizlik gibi faktörlerdir (Erdilek, 2003:80-81). 1980 li yıllara kadar Türkiye ekonomisi korumacı politikalarla desteklenen ve ithal ikameci sanayileşmeye dayanan dışa kapalı bir yapı üzerine oturtulmuştur. Türkiye 24 Ocak 1980 kararları ile dışa açılma ve ekonomik liberalleşme sürecine girmiş, bunu 1981 yılında faiz oranlarındaki sınırlamaların kaldırılması ve 1984 yılında döviz alım satımının serbestleştirilmesi izlemiştir. Böylece Türk finans piyasaları uluslar arası sermaye hareketlerinin etkisi altına girmiştir (Kar ve Tatlısöz, 2008:4). 1990 lı yıllarda AB ile ilişkilerin yeniden canlanması ve 1996 da gümrük birliğine girilmesiyle ekonomi uluslararası ticarete daha açık hale gelmiştir. Nihayet 2003 yılının sonunda resmileşen AB adaylığı ile birlikte Türkiye de yabancı yatırım beklentisi artmıştır (Karagöz, 2007:934). 4. EKONOMETRİK ANALİZ 4.1. Veri Seti ve Kaynaklar 1990 sonrası dönemde Türkiye de doğrudan yabancı yatırım girişlerinde etkili olan faktörleri belirlemek üzere ele alınan değişkenler dışa açıklık oranı, faiz oranı, reel döviz kuru, net uluslar arası rezervler, enflasyon oranı ve GSYİH miktarıdır. Değişkenlere ait 1990-2009 yıllarını kapsayan çeyrek veriler Merkez Bankası veri tabanından elde edilmiştir. Analizde DYY, doğrudan yabancı yatırımları; DAO, dışa açıklık oranını; F, faiz oranını; RD, reel döviz kurunu; UR, net uluslar arası rezervleri; ENF, enflasyon oranını ve GSYİH, gayri safi yurtiçi hasıla düzeyini temsil etmektedir. Analiz öncesinde DYY dışındaki tüm değişkenlerin logaritmik değerleri bulunmuştur. DYY verileri negatif değerler taşıdığı için logaritması tanımlı değildir. Sadece GSYİH değişkeni mevsimsellik içerdiğinden Tramo-Seats yöntemiyle mevsimsellikten arındırılmıştır. 4.2. Birim Kök Testi Değişkenler arasında istatistiksel olarak anlamlı regresyon ilişkilerin tespit edilebilmesi için değişkenlerin durağan ve aynı dereceden eşbütünleşik olması gerekmektedir. Birim kök testleri ile makroekonomik değişkenlerin durağan olup olmadığı sınanmaktadır. Zaman serilerinde birim kökün varlığı serilerin durağan olmadığı anlamına gelmektedir. Modelde kullanılacak değişkenlerin durağan olup olmadıkları, eğer durağan iseler kaçıncı dereceden durağan oldukları genişletilmiş Dickey-Fuller (ADF) testi ile belirlenmiştir. Tablo 1. ADF Birim Kök Testi Sonuçları Değişkenler Düzey Gecikme Olasılık İlk Fark Gecikme Olasılık DYY -1.3793 1 0.59-15.8579 0 0.00 DAO -2.1606 5 0.50-4.3879 4 0.00 DK -1.5343 0 0.51-9.2568 0 0.00 58

ENF 0.1083 5 0.96-3.6994 4 0.00 GSYİH -2.8531 1 0.18-6.9010 3 0.00 UR -2.3575 0 0.40-8.8351 1 0.00 FO -2.3150 1 0.17-6.1572 0 0.00 Tabloda değişkenlerin düzeylerinde ve birinci fark değerleri için uygulanan birim kök testi sonuçları verilmiştir. Uygulanan ADF testi sonucuna göre serilerin düzeylerinde durağan olmadıkları görülmüştür. Ancak birinci farkları alındığında ADF test istatistiğinin mutlak değeri (%1, %5 ve %10 düzeyinde) MacKinnon kritik değerlerinden büyük olduğu ve durağan hale geldikleri belirlenmiştir. Durağanlık testi yapıldıktan sonra, değişkenler arasındaki eşbütünleşme ilişkisini araştırmak için Johansen eşbütünleşme testi yapılmıştır. 4.3. Johansen Eşbütünleşme Testi Değişkenler arasında uzun dönemde anlamlı bir ilişkinin varlığını belirlemek amacıyla yapılan Johansen eşbütünleşme testi sonuçları aşağıda verilmiştir. Tablo 2. Eşbütünleşme Testi Sonuçları H 0 λ trace % 5 λ max % 5 Özdeğer r = 0 162.67 124.24 71.56 45.28 0.625 r 1 91.12 94.15 31.38 39.37 0.349 r 2 59.74 68.52 21.22 33.46 0.252 r 3 38.52 47.21 18.43 27.07 0.223 r 4 20.08 29.68 12.68 20.97 0.159 r 5 7.40 15.41 7.38 14.07 0.096 r 6 0.02 3.76 0.02 3.76 0.000 Tablo 2 de verilen eşbütünleşme sonuçları %5 anlam düzeyinde r = 0 için Trace testi ve Max. Özdeğer testi istatistik değerleri tablo kritik değerlerinden büyük çıkması, eşbütünleşik (uzun dönemde dengede) vektör bulunduğunu göstermektedir. Değişkenlerin aynı dereceden bütünleşik olmaları ve aralarında eşbütünleşme ilişkisi bulunmasından dolayı kısa ve uzun dönem hata düzeltme mekanizması (VECM) uygulanacaktır (Yapraklı, 2007:75). Eşbütünleşme, değişkenler arasında uzun dönemli bir ilişkinin varlığını belirlemekle birlikte bu ilişkinin yönü hakkında herhangi bir bilgi vermemektedir. Değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisini ve bu ilişkinin yönünü belirlemek amacıyla Granger nedensellik testi yapılmıştır. 4.4. Granger Nedensellik Testi Seriler arasında sebep-sonuç ilişkisini belirlemek amacıyla yapılan Granger nedensellik testi sonuçları Tablo 3 de gösterilmektedir. 59

Tablo 3. Nedensellik Testi Sonuçları Değişkenler Gecikme F-İstatistiği Olasılık GSYİH DYY 7 2.52 0.024 DAO DYY 7 2.43 0.029 DK DYY 7 1.72 0.123 FO DYY 7 0.42 0.887 ENF DYY 7 0.79 0.601 UR DYY 7 2.87 0.011 Nedensellik testi sonuçlarına göre gayri safi yurtiçi hasıla, ticari dışa açıklık oranı ve uluslar arası rezervlerden doğrudan yabancı yatırımlara doğru çift yönlü bir etkileşim bulunmaktadır. Diğer değişkenler ile doğrudan yabancı yatırımlar arasında herhangi bir nedensellik ilişkisi görülmemektedir. Bir başka deyişle doğrudan yabancı yatırımların ülkeye gelişinde enflasyon oranındaki, faiz oranındaki ve döviz kurundaki değişimler çok fazla etkili olmamaktadır. 4.5. Etki-Tepki Analizi Nedensellik ilişkileri belirlendikten sonra değişkenlerin dışsaldan içsele doğru sıralanması, uzun dönemde bir politika aracı olarak kullanılacak etki-tepki analizi ve varyans ayrıştırması için önemlidir (Bozkurt, 2007:94). Bunun için nedensellik testi sonuçlar temel alınarak, seriler dışsaldan içsele doğru sıralanarak etki-tepki analizi yapılmıştır. Enflasyon oranı, faiz oranı ve döviz kuru değişkenleri ile doğrudan yabancı yatırımlar arasında herhangi bir nedensellik ilişkisi bulunmadığı için, bu değişkenlerin etki-tepki fonksiyonlarına bakılmamıştır. Tahmin edilen modelde kullanılan değişkenlerde meydana gelecek değişimlerin doğrudan yabancı yatırımların verdiği tepkiler hesaplanmış ve bulunan etki-tepki fonksiyonları Şekil 1 de gösterilmiştir. Response to Cholesky One S.D. Innovations Onceki Donem DYY'larin Gelecekteki DYY'a Etkisi.7.6.5.4.3.2.1.0 -.1 -.2 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Net Uluslararasi Rezervlerin Gelecek DYY'a Etkisi.7.6.5.4.3.2.1.0 -.1 -.2 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10.7.6.5.4.3.2.1.0 -.1 GSYIH'nin Gelecek DYY'a Etkisi.7.6.5.4.3.2.1.0 -.1 Disa Aciklik Oraninin Gelecek DYY'a Etkisi -.2 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 -.2 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Şekil 1. Doğrudan Yabancı Sermaye nin Bazı Makroekonomik Faktörlerdeki Değişimlere Karşı Verdiği Tepkiler 60

Etki-tepki fonksiyonlarının zamanla sıfıra yakınsaması tahmin edilen modelin istikrarının bir göstergesidir. Şekil 1 de değişkenlere yönelik şok etkilerinin zamanla sıfıra yaklaştığı görülmektedir. Buna göre modelin istikrarlı olduğunu söylemek mümkündür. Etki-tepki analizine sonuçları Granger nedensellik testi sonuçlarıyla örtüşmektedir. Türkiye ye gelecek doğrudan yabancı yatırım girişlerinde en çok önceki dönem doğrudan yabancı yatırım miktarının etkili olduğu gözden kaçmamalıdır. Bununla birlikte uluslar arası piyasalarla olan ilişkilerin önemi de büyük olduğu gözlenmektedir. 5. SONUÇ Ülkelerin ekonomik kalkınması önündeki en büyük engel sermaye yetersizliğidir. Bu nedenle gelişmekte olan birçok ülke kalkınmalarını hızlandırmak, ileri teknoloji ve yatırımlardan faydalanmak, dolayısıyla da refahı yükseltmek için ülkelerine yönelik sermaye hareketlerini teşvik edici düzenlemeler yapmıştır. Oysa Türkiye nin sahip olduğu potansiyel ve çekebildiği doğrudan yatırım miktarı dikkate alındığında bu konuda başarısız ve geç kalmış olduğu söylenebilir. Yabancı sermayenin ülkeye gelişinde siyasal istikrarın önemi büyüktür. Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının istikrarlı ve krizlerden arındırılmış ekonomileri tercih ettiği göz önüne alınırsa, Türkiye nin ekonomik sorunlarını çözerek istikrarlı bir ekonomiye kavuşmasıyla birlikte doğrudan yabancı sermaye girişi artacaktır. Doğrudan yabancı yatırım girişlerini belirleyen unsurların etki dereceleri ve yönleri ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Bu kapsamda doğrudan yabancı sermaye yatırımları (DYY) girişlerinin gayri safi yurtiçi hasıla, döviz kuru, enflasyon oranı, ticari dışa açıklık oranı, net uluslar arası rezervler ve faiz oranı arasındaki uzun dönem ilişkisi incelenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre doğrudan yabancı yatırım girişlerinin önceki dönem doğrudan yabancı yatırım miktarı, gayri safi yurtiçi hasıla, ticari dışa açıklık ve net uluslar arası rezervlerdeki değişimlerden anlamlı derecede etkilenmektedir. Diğer bir ifadeyle, Türkiye de doğrudan yabancı yatırım girişleri daha önceki yabancı yatırım düzeyinden ve küresel piyasalarla ilişkilerden etkilenmektedir. Dış ticaret hacminin artması ve önceki yatırımların başarılı olması izleyen yıllarda daha fazla yabancı yatırım girişini teşvik edecektir. Türkiye nin doğrudan yabancı yatırım girişlerini etkileyen unsurları belirlemesi ve önlemlerini ona göre alması; doğrudan yabancı yatırımların olumlu etkilerinden bir politika aracı olarak yararlanabilmesi bakımından önem taşımaktadır. KAYNAKLAR Agenor, P. R. Benefits and Costs of International Financial Integration: Theory and Facts, Washington, World Bank, 2001. Akdiş, Muhammet. Dünyada ve Türkiye de Yabancı Sermaye Yatırımları Beklentiler, YASED Yayınları, 1988. Berksoy, T. ve B. Saltoğlu, Türkiye Ekonomisinde Sermaye Hareketleri, İstanbul: Mega Ajans Basımevi, 1998. Bouoiyour, J. The Determining Factors of Foreign Direct Investment in Morocco,(http://www.erf.org.eg/tenthconf/Trade_Background/Bouoiyour.pdf), 2003. Bozkurt, Hilal, Zaman Serileri Analizi, Ekin Yayınevi, Bursa, 2007. 61

Erdilek, A. A Comparative Analysis of Inward and Outward FDI in Turkey, Transnatioal Corporations, 12, No.3, 2003. IMF. Report on the Measurement of International Capital Flows, Washington, s.15. (www.imf.org ), 1992. Kar M. ve F. Tatlısöz. Türkiye de Doğrudan Yabancı Sermaye Hareketlerini Belirleyen Faktörlerin Ekonometrik Analizi, KMU İİBF Dergisi Yıl:10 Sayı:14 Aralık, 2008. Karagöz, Kadir. Türkiye de Doğrudan Yabancı Yatırım Girişlerini Belirleyen Faktörler: 1970 2005, Journal of Yasar University, 2(8), 2007. Karluk,Rıdvan, Uluslar Arası Ekonomi, Beta Yayınları, 9. Baskı, İstanbul, 2009. Moosa, I.A. ve B.A. Cardak. The Determinants of Foreign Direct Investment: An Extreme Bounds Analysis, Journal of Multinational Financial Managament, 16, 2006. Nunnenkamp, P. ve J. Spatz. FDI and Economic Growth in Developing Economies: How Relevant are Host-economy and Industry Characteristics?, Transnational Corporations, 13, No. 3, 2004. Oktar, S. Uluslararası Sermaye Akışı ve Sıcak Para, Banka ve Ekonomik Yorumlar Dergisi, (32), 1995. Sönmez, S. Türkiye de Finansal Serbestlik: İstikrarsızlık Faktörü mü? Kalkınmanın İtici Gücümü?, Ekonomik Yaklaşım, 14(49), 2003. Yapraklı, S. Ticari ve Finansal Dışa Açıklık ile Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişki: Türkiye Üzerine Bir Uygulama, Ekonometri ve İstatistik, 5, 2007. 62