Sezai Karakoç un Şiirlerinde Güzel Adlandırmalar



Benzer belgeler
EĞİTİM DURUMU. Derece Üniversite Mezuniyet Yılı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

ÖZGEÇMİŞ II. Akademik ve Mesleki Geçmiş

ÖZ GEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: Oğuzhan KARABURGU 2. Doğum Tarihi: Unvanı: Yrd.Doç.Dr. 4. Öğrenim Durumu:

2. Yıl / III. Dönem (Second Year Third Semester)

EN ESKİ İNANÇLARDAN BİRİ OLAN ZERDÜŞTLÜK VE ZERDÜŞT HAKKINDA 9 BİLGİ

7. SINIF TÜRKÇE PROGRAMI. Önerilen Anlatım Süresi (Ders Saati) Keşfetme Alanı (Föy No)

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın?

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan :15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular

1. Yarıyıl. Türk Dili ve Edebiyatı Programı Ders Listesi KODU DERSİN ADI Z/S T P K AKTS İNG127 TEMEL İNGİLİZCE I Z

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

PROF. DR. AHMET BURAN IN TÜRKLÜK BİLİMİ TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ ADLI ESERİ ÜZERİNE

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Doktora Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2005.

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

İlk 4 soruyu metne göre cevaplayınız. 1 Metinde geçen aşağıdaki cümlelerden hangisi metnin ana fikridir?

1-Anlatım 2-Soru ve Cevap 3-Sunum 4-Tartışma

7. SINIF DENEME SINAVLARI DAĞILIMI / TÜRKÇE

Eski Türk Edebiyatı Programı Ders Listesi. Zorunlu Olarak Alınması Gereken AKTS Toplamı

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ

ÖZGEÇMİŞ : : cuneyt.akin@hotmail.com

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

ÖZGEÇMİŞ. Tel: Belgeç: E MAİL:

7. SINIF DENEME SINAVLARI DAĞILIMI / TÜRKÇE

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

Hz. Ali nin şehit edilmesinin ardından Hz. Hasan halife olur. Ancak babası zamanından kalma ihtilaf yüzünden Muaviye ile iç savaş başlamak üzereyken

ETKİNLİKLERİMİZ. 24 Kasım Öğretmenler Günü: Öğretmenler Günüyle ilgili etkinlikler yapıyoruz, Baş Öğretmen Atatürk le ilgili sohbet ediyoruz.

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

Minti Monti. Tilki Tilki Baksana. Bana bak! Hayır, bana bak! Yavru Tilki Neyin Peşindesin? Okula Hazırlık İçin 5 Öneri TİLKİ OKULU

7. SINIF DENEME SINAVLARI DAĞILIMI / TÜRKÇE

Zaman ve kip çekimlerindeki bileşik yapıların işlevlerini ve kullanım özelliklerini kavrar.

KİTAP AYRACI -Radyo Tiyatrosu-

TDE 101 Türkiye Türkçesi I Turkey Turkish I TDE 102 Türkiye Türkçesi II Turkey Turkish II

DERS BİLGİLERİ Ders Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Dersin Yardımcıları Dersin Amacı

KE DS 7. SINIF DENEME SINAVLARI SORU DA ILIMLARI

ADI SOYADI : OKUL NO : SINIFI : 4/ NOTU : FEVZİ ÖZBEY İLKOKULU FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ 1. DÖNEM 1. YAZILISI

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

EYÜBOĞLU EĞİTİM KURUMLARI KOLEJ - FEN LİSESİ - ÇAMLICA ORTAOKULU 27. EDEBİYAT VE KİTAP GÜNLERİ EDEBİYATTA GENÇ OLMAK CAK 2018

ZAMBAK 7.Sınıf Din Kültürü Konu Başlıkları

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Akıllı Kral Süleyman

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -1

ÖZ GEÇMİŞ II. Akademik ve Mesleki Geçmiş

gösteren gösterilen biçim anlam

( ) ARASI KONUSUNU TÜRK TARİHİNDEN ALAN TİYATROLAR

Mantıksal Operatörlerin Semantiği (Anlambilimi)

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

ANA DİL Mİ, ANA DİLİ Mİ? IS IT PARENT LANGUAGE OR OR MOTHER TONGUE?

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS MESLEKİ İNGİLİZCE II İLH

T.C. Artvin Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şube Müdürlüğü Ruh Sağlığı Birimi OTİZM

NOKTALAMA İŞARETLERİ Yazılanları daha kolay okuyabilmek için, yazılanların yanlış anlaşılmasını önlemek için. Nokta (. ) Annem bana meyve getirdi.

Gelişim Analizi P P P P P P P P P P P P P P P P P ÖZ BAKIM BECERİLERİ BİLİŞSEL GELİŞİM Ocak. Tehlikeli olan durumları söyler.

Satıcı burnu havada, kendini beğenmiş biri. Yaklaşık beş yıl kadar bu Edirne'de oturduk.

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

ÖZGEÇMİŞ. Yasemin ERTEK MORKOÇ

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DİNLER TARİHİ I İLH Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli

Yaşam Boyu Sosyalleşme

bilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Cennet, Tanrı nın Harika Evi

3. Yarıyıl. 4. Yarıyıl. Eski Türk Edebiyatı Programı Ders Listesi KODU DERSİN ADI Z/S T P K AKTS TDE ÖZEL KONULAR Z

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri

1. Soru. Aşağıdakilerden hangisi bu paragrafın sonuç cümlesi olabilir? olaylara farklı bakış açılarıyla bakalım. insanlarla iyi ilişkiler kuralım.

İletişim, hem güçlerimizin farkında olmak, hem de zayıflıklarımızın üstesinden gelmek demektir.

Selam vermekle karşımızdaki kimseye neyi ifade etmiş oluruz?

İKİNCİ YENİ AKIMI EDA POLAT

Oyunun Adı: BARIS TOPU. Plastik top, Ek 1

TARSUS DA BİR GÜN...BELKİ DE İKİ... Adanalılar...Mersinliler...Gaziantep, Hatay ve Osmaniyeliler...Türkiye nin gezmeyi sever insanları...

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

Woyzeck: Öğleyin güneş tepeye çıkıp da dünya ateşe düşmüş gibi yanmaya başlayınca, işte o zaman korkunç bir ses bir şeyler diyor bana.

2. SINIF EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 1. KDS KONU BAŞLIKLARI

SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden

Yazar : Didem Rumeysa Sezginer Söz ola kese savaşı Söz ola kestire başı Söz ola ağulu aşı Yağ ile bal ede bir söz Yunus Emre

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İÇİNDEKİLER. 1. BÖLÜM İSLÂMCILIK VE YENİ İSLÂMCI AKIM Yeni İslamcı Akımın Entelektüel Zemini Olarak İslâmcılık...17 Yeni İslâmcı Akım...

DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 4 YAŞ GÖKKUŞAĞI SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI. Tekerlemeler: Kartal ve tırtıl tekerlemelerini öğreniyorum.

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS EVRENSEL İNSANİ DEĞERLER İLH

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı.

GELİŞİM DÖNEMİ VE ÖZELLİKLERİ

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

KİPAŞ GİRİŞ SINAVI (KGS)

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite

Doktora Tezi ve Tez Danışman(lar)ı : Abdulvehhâb bin Yusuf un Müntahab-ı Fi t Tıbbı (Dil İncelemesi-Metin Dizin) Prof DR. H.

Yeni Türk Edebiyatında Kadıköy. 1. Adı Soyadı: Haluk ÖNER. 2. Doğum Tarihi: Unvanı: Yrd. Doç. Dr.

Transkript:

Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi/Journal of Turkish World Studies 15/1 Yaz-Summer 2015 Sezai Karakoç un Şiirlerinde Güzel Adlandırmalar Euphemisms in Poems of Sezai Karakoç Dr. Halil ADIYAMAN * Özet Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinde hem İslami II. Yeni Hareketi nin hem de İslamcı söylemin önde gelen şairleri arasında yer alan Sezai Karakoç, bireysel anlamda da edebiyatımızdaki zirve şahsiyetlerdendir. Sezai Karakoç, kendi ismiyle özdeşleşen Diriliş Hareketi nin fikir babası olarak düşünce dünyamızda tesir bırakmıştır. Hem kişiliğinin hem de sanatının gerektirdiği tarzda eserler veren Karakoç, toplumsal gelenek ve göreneklere, yaşam biçimlerine, hayat tarzlarına önem vermiştir. Bu doğrultuda eserler kaleme alan şair, toplum tarafından kabul gören ifade kalıplarını kullanır, toplum tarafından kabul edilmeyen tabu sözlere de yer vermez. Şairin yazdığı şiirlerden hareketle nasıl bir anlatım tercih ettiğini tespit edilmiştir. Tercih edilen bu tarzın kendine ait bir üslup olup olmadığı irdelenmiştir. Şair, toplum tarafından kullanılan güzel adlandırmalara yer vermekle birlikte edebî değer taşıyan güzel adlandırmaları da kullanmıştır. Korkuyla ilgili tabulardan hareketle kırklara karışmak, kırklar yediler, iyi saatte olsunlar, al kadınları gibi kavramlar kullanır. Korku ifade eden ölüm kelimesi yerine ata eğer vurmak, öteye geçmek, gün gelip saat çalmak, toprak altına girmek, can vermek, tahta at, alıp götürmek, ruhları çekip götürmek ve hece taşı kavramlarını kullanır. Hastalık isimlerinden deliliği, aklını yâd ellere emanet etmek kavramı ile anlatır. Ayıp karşılanan ifadelerden cinsellik ile ilgili olanların güzel adlandırmayla zina etmek, genelev kadını hadım etmek iğdiş etmek gibi terimleri kullanır. Yine tuvalet terimlerinde de güzel adlandırmadan yaralanan şair sıkışmak kelimesini kullanır. Bu terimsel yapıdan hareket ettiğimizde şairin, yaşadığı çevreden etkilenen bir üslupla eserlerini ortaya koyduğunu görüyoruz. Anahtar Kelimeler: Sezai Karakoç, Güzel Adlandırma, Ölüm, Şiir. Abstract Sezai Karakoç, among the leading poets of the Second New and Islamic discourse of the Republic period is one of the distinguished writers in Turkish poetry. Sezai Karakoç, founder of the Diriliş movement which has been identified with his name, has influenced our way of thinking. Having produced works reflecting his sense of art and personality, Karakoç has given importance to customs, traditions and life styles. Accordingly, he uses expressions sanctioned by the society in his poems while he doesn t include taboos that are not sanctioned by the society. In this study, we try to figure out what kind of narrative style the writer uses in his poems and whether this style reflects folk tradition or his own style of writing. Karakoç, who uses euphemisms having literary value and used by the society, has taken a place in our culture. He uses expressions such as vanishing off the face of the earth, holy people, gins evil spirits visiting puerperant women in superstitious belief, based on taboos about fear. He uses putting a saddle on a horse, trans- * Dumlupınar Üniversitesi, haliladiyaman@dpu.edu.tr

Halil Adıyaman cending, chiming clocks, laying underground, perishing, wooden horse, passing away, transmigrate the souls and gravestone instead of death; resigning reason, instead of insanity; committing adultery and prostitute for the concepts about sexuality; being caught short for the need for toilet. Obviously, the works of Karakoç has been influenced by his environment. Keywords: Sezai Karakoç, Euphemisms, Death, Poetry. İnsanoğlu yeryüzüne gelişinden bugüne kadar doğrudan söylendiğinde sıkıntı oluşturabilecek ayıp, kaba, iç karartan vb. ifadelerin yerine daha güzel ve sıkıntıyı hafifletici dil kullanır. Bu, hem insanın kötü durumdan kurtulma isteğini hem de karşıdaki insanın kaçışını göstermesi açısından önem arz eder. İnsanlar arasında iletişim kurma çabası belli bir üslup çerçevesinde gelişir. İlk akla gelen kelime kullanılamadığı gibi bazı kavramların bilinen ifade şekilleri de tercih edilmez. Toplumda yazılı olarak ifade edilmeyen kurallar anlatımı da şekillendirmektedir. Bazen bu ifadeler geçmişten gelen korkular ve tabular ile farklılık arz edebilir. Sosyal yaşamda karşıdaki insanı rahatsız etmemek adına şişko yerine kilolu veya obez gibi daha kabul edilebilir kelimeler kullanılarak ifade yumuşatılır. Din ve ahlak kurallarından farklı olarak güzel adlandırmalar, belli bir kurala bağlı olmaksızın kendiliğinden ortaya çıkan yasaklardır. Yasak olmaları için akla uygun bir neden gerektirmez [Güngör 2006: 720]. Sosyal hayatta böyle bir tercih yapılırken edebî dünyada da bu anlatıma uzak kalınmaz. Gerek mensur gerekse de manzum eserlerde böyle bir anlatıma ihtiyaç duyulacaktır. Bu anlatım tarzı farklı isimlendirmelerle bilim dünyasında yer alır. İngilizce; euphemism, Almanca; euphemismus, Fransızca; euphémisme, Rusça; evfemizm ifadeleriyle karşılanan bu kavram, Türkiye Türkçesinde örtmece/güzel adlandırma/edebi kelam/ hüsnü tabir şeklinde isimlendirilir. Bu kavramların kullanımı ile ilgili çeşitli görüşler vardır 1. Aksan, güzel adlandırma, iyi adlandırma ve örtmece kavramlarını kullanırken, farklı açıdan değerlendiren Demirci ve Güngör kötü adlandırma kavramını kullanırlar. Bu çalışmada güzel adlandırma kavramı modern Türk şiirine uygun bir adlandırma olduğu için tercih edilmiştir. Başlangıçta olumsuz anlamı olan veya zaman içerisinde olumsuz anlama veya çağrışıma dönüşen kelime, birey ve toplum tarafından kullanım dışına itilir. En azından kullanımı sakıncalı kabul edilir. Kelimenin anlam boyutunda ortaya çıkan ve kullanımı hoş olmayan kelime veya kavramlar başka kelime veya kavramlarla yer değiştirir [Karabulut ve Ospanova 2013: 123]. Güzel adlandırma için Aksan şu tanımlamayı yapmıştır: Güzel adlandırma kimi varlıklardan, nesnelerden söz edildiğinde doğacak korku, ürkme, iğrenme gibi duyguların, kötü izlenim ve çağrışımların önlenmesi amacına yönelen ve dünyanın her dilinde rastlanan bir değiştirme olayıdır [Aksan 2003: 98]. Güzel adlandırma ifadesi insanları rahatsız eden kavramların, davranışların, hareketlerin daha hoş algılanmasını sağlar. Yerleşmiş tabular değişmezken ifadeler yenilenebilir. Dilden dile, kültürden kültüre, hatta bir kültürün alt tabakaları arasında farklılık gösterebilen örtmeceler zamanla örtmece olmaktan çıkabilir. Çünkü söylenmesinden kaçınılan varlık veya kavramın gerçek adının yerine kullanılan örtülü ifade, zamanla o varlık veya kavramın doğrudan adı hâline gelebilir ve böylece yeni bir örtmeceye ihtiyaç duyulabilir. Örtmecelerin bu değişken yapısı, dilde eş anlamlı kelimelerin artmasına ve dolayısıyla dilin zenginleşmesine neden olmaktadır [Ospanova 2014: 3]. Bu 1 Bu görüşler için bakılması gereken Hayriye Bilginer, Ahat Üstünerve Doğan Aksan ın ilgili çalışmaları kaynakçada gösterilmiştir. 96

Sezai Karakoç un Şiirlerinde Güzel Adlandırmalar değişimi etkileyen faktörlerin başında toplumsal bakış açısı, eğitim, kültür, sosyal statü, yaş, cinsiyet, dinî düşünce, gelenek vb. unsurlar gelir. Güzel adlandırmalarda amaç anlaşılmamak değildir. Her hangi bir kavram veya olay bilinen isminden farklı bir isimle anılırken, aralarındaki çeşitli çağrışımlardan dolayı okuyan veya dinleyenin asıl maksadı anlamasına özen gösterilir [Üstüner 2009: 168]. Güzel adlandırmalar farklı tasniflere tâbi tutulabilir. Söylenmek istenmeyen gerçek adı değiştirilerek yerine daha kabul edilebilir söz ve sözcükler olan eş anlamlılar tabu kapsamında ele alınır. Freud a göre tabu, birbirlerine zıt iki anlamda kullanılan bir kavramdır: Bir yandan kutsal, kutsallaştırılmış; diğer yandan tehlikeli, korkunç, yasak ve kirli şey [Freud 1998: 13]. Ullmann, tabuları arkalarında yatan psikolojik dürtülere göre üç bölümde incelemiştir: 1. Korkuyla ilgili tabular (Tanrı, peygamber, cin vb. gibi dinî konularla veya boş inançlarla ilgili korkular); 2. Üzüntüye sebep olan kavramlarla ilgili tabular (hastalık ve ölüm konuları); 3. Ayıp sayılan kavramlarla ilgili tabular (cinsellik, vücut organları, işlevleri ve tuvalet terimleri) [Bilginer 2001:441]. Modern Türk şiirinde kimi eleştirmenin İkinci Yeni Hareketi içinde değerlendirdiği Karakoç, hem düşünce dünyası hem de üslup bakımından güzel adlandırma kavramını kullanan bir şairimizdir. Karakoç, somut unsurlardan hareket ederek soyut unsurların işlenmesi gerekliliğini savunur. Karakoç un şiirlerinde anlatılmak istenen duyguları güzel adlandırmadan faydalanarak şu şekilde tasnif edebiliriz. 1. Korkuyla İlgili Tabular 1.1. Yediler, Kırklar Türk mitolojisinde kırk kavramı farklı unsurlar için kullanılır. Türk Destanlarında kırk kavramı kutsal bir sayı olarak yer alır. Kırk dervişin yüzü suyu hürmetine kötülüklerden kurtulan dünya kavramı vardır. Kırklara karışmak deyimi de yok olmak anlamında kullanılan bir deyimdir. Şair, kaybedilen topraklar için kırklara karışmak kavramını kullanır. Sesler şiirinde bu anlatıma yer verir. Sana bir tabutun çivilerini çakar gibi Kelimelerini zeytin taneleri gibi seçerek Eski bir yazıt gibi birer birer söylemişti Şam ve Bağdat kırklara karışmıştır Elde kala kala bir Mekke bir Medine kalmıştır [Karakoç 2004: 160] 2. Al kadını lohusa kadının başına musallat olan bir peri kızıdır. Önlem alınmazsa lohusa kadının ciğerini yiyeceğine inanılır ve çocuktan da uzak tutulur. Al karısının çocuğu kaçıracağı ve öldüreceği inancı vardır. Şair, ölüm ifadesinin yerine al karısını kullanır. Hızırla Kırk Saat şiirinde al kadını kavramı örtük bir anlatımla kullanır. Bir beni anan doğuran kadınlar kaldı Çocuklarını kaçırmasın diye al kadınları Elmalarını ısırdım öfkeyle 2 Karakoç, Sezai [2004], Gün Doğmadan, Diriliş Yayınları, İstanbul. Bundan sonraki alıntılarda GD biçiminde gösterilecektir. 97

Halil Adıyaman Rüzgârına bir çıban tohumu ektim Böylece iz bıraktım Benim mirasıma yeryüzünde [GD: 178]. Hızırla Kırk Saat şiirinde Hz. Muhammet in Miraç a yükselişini anlatan şair hangi varlıkların Hz. Muhammet e eşlik ettiğini güzel adlandırma ile anlatır. Kırklar yediler geldiler Beni alıp götürdüler Birçok yeri gezdirdiler Sonra geri getirdiler Deseydi Musa yalnız beni anlatmış olacaktı [GD: 204]. İyi saatte olsunlar kavramı cin kavramını telaffuz etmekten çekinildiği için kullanılır. Cin denildiğinde insanların rahatsız edileceği düşünülür. Üç harfliler kavramı ile de karşılanır. Şair Güz Anıtı isimli şiirde cinleri örtük bir anlatımla verir. O sabır kentini yakan da biraz Kendi çocuklarıdır İyi saatte olsunlardır [GD:154]. 2. Üzüntü Veren Kavramlarla Yapılan Güzel Adlandırmalar Karakoç, II. Yeni Hareketi içerisinde yer alan bir şair olmasına karşın kendi düşünce dünyasını şiire yerleştirme çabası içinde olmuştur. Bu durum anlaşıldığında da dönemin kanonu tarafından eleştirilere maruz kalmıştır. İlk şiirlerinden beri metafizik bir dikkat geliştirmiş olan Sezai Karakoç, 1960 larda bu dikkati, İslamî bir duyuşla derinleştirip Diriliş söylemiyle sistemleştirir. Kendi şiirinin ustası olma sürecinde geldiği nokta, Karakoç un edebiyat kanonu tarafından dışlanmasına yol açar. Öyle ki bu dışlama, sadece 1960 lar ve sonrasıyla da sınırlı kalmaz. Karakoç, modern Türk şiirinin en önemli hamlelerinden biri olarak kabul edilen İkinci Yeni Şiiri nden de dışlanmak, çıkarılmak istenir. Bu tutuma karşı o da edebiyat kanonunu dışlar. Sezai Karakoç, çıktığı yer ile geldiği yer arasında bir kavis oluşturmuş ve Diriliş düşüncesiyle bu kavisi bir daire olarak tamamlamıştır. Bu dairede, Türkçe ile nefes alan bir kültürün yaşadığı rahatlıkla söylenebilir [Doğan 2011: 742]. Şair, edebiyat ve fikir dünyasında yer bulan Diriliş kavramıyla ön plana çıkar. Hem batı düşüncesine hem de doğu düşüncesine vakıf olan şair, II. Yeni Hareketi nin manevi havasını etkilemiştir. Sezai Karakoç Türk Şiirinin içeriden değiştiği yıllarda bile kendi yaşıtlarından farklı bir çizgi izlemiş, metafizik sorunlara özel bir önem vermiş, bu eğilimi giderek köklü bir din duygusunda temellenmiştir. ( ) bu ilgi (Batı şiiri ilgisi) salt estetik düzeyde kaldığı sürece, yazın çevreleri ve organları Karakoç a yakınlık duymuş, ama ilginin ağırlığı İslamcı boyutta toplanmaya başlayınca yakınlık aldırışsızlığa dönüşmüştür [Oktay 1982: 16]. 2.1. Ölüm Karakoç ölüm ile hayatı iç içe ele alır. Fakat ölüm kelimesini doğrudan olduğu gibi güzel adlandırmalardan da yararlanarak kullanır. Sezai Karakoç, düşünce dünyasında sistematize ederek sofistike bir hale getirdiği ölüm anlayışını şiirine taşımıştır. Ölümü bir ruh metamorfozu olarak gören şair, ölüm karşısında ince bir duyarlık çizgisini korumakla beraber, güçlü bir tavır geliştirmeyi başarmıştır. 98

Sezai Karakoç un Şiirlerinde Güzel Adlandırmalar Ölümü anan, onu hayatına adeta karan, ölümü yok saymayan yani onu doğru okuyan insan kendisini ölümden ötedeki gerçek özgürlükle özgür kılacaktır [Baş 2010: 817-818]. Karakoç, günümüz şairlerini somut unsurları ele aldıkları için eleştirir. Poetik bir yaklaşımla ölümü anlamayan ve anlatamayan şairlerden bahseder. Ölümün bir yolculuk, göç olarak algılandığı bilinir. Bu anlayışı, gitmek, öbür / öteki dünyaya gitmek, ahrete gitmek, ahret yolcusu olmak, ahret yolculuğuna çıkmak, göçmek gibi deyişlerde de görmek mümkündür. İnsanın bu dünyaya göz yummasıyla bilinmeyen ve bu yüzden de hep merak edilen öteki dünyaya intikali ve defnedilmek üzere alınıp götürülmesi son noktadır. Şair, ölümü yolculuğa benzetir. İslam düşüncesinde ölüm rıhlettir. Dünya yolculuğu sona erip ahiret yolculuğu başlayacaktır. Yalan dünyadan gerçek dünyaya gelinmiştir. Ölüm asıl dünyaya göçün habercisidir. Şair, ata eğer vuruyorlar ifadesiyle tabutun hazırlanışını ata eğer vurulmasına benzetir. Monna Rozza isimli şiirde ölüm güzel bir adlandırmayla hatırlatılır. Artık ben gideceğim, ata eğer vuruyorlar. Hatıralarımı birer birer yakacağım. [GD: 28] Atın kişnemesi ölüme doğru çıkılacak yolculuğun habercisidir. Eğer ölüm çağırıyorsa insanın durma lüksü yoktur. Monna Rozza adlı şiirinde de şair, ölüme doğru gitmek için can atar. Artık ben gideceğim atım kişniyor; Bir bebek mum istiyor, bir ölü şarkı istiyor, Ayaklarımın altından geçiyor bir deniz, bir deniz; Beni onun gözleri çağırıyor, duramam duramam. [GD: 29] İnsanoğlu öldüğünde yanında bir şey götüremez. Farklı toplumlarda mezara farklı eşyalar gömülse de öteye geçildiğinde götürülecek olan şeyler dinî inanç sistemi açısından ameller, pozitivist açıdan bakıldığında insanlığa yapılan hizmetlerdir. Şair, Ateş Dansı isimli şiirde öteye geçmek kavramına yer verir. Önüne çıkar hayat yolkesen gibi Soyulur çırçıplak gider şair Bir deri bir kemik öteye geçtiğinde Arkasında kalır şiir tomarı kefeni [GD: 623]. Şair, ölümü zamana benzetir. İnsanın dünyaya gelmesi ile dünyaya gözünü kapaması arasında belli bir zaman dilimi vardır. Zamanı gelince, her insanoğlu ölümü tadacaktır. Bu durumu bir şiirinde güzel adlandırmayla karşılar. Vaktin gelmesi karşısında insanoğlu çaresizdir. Gelişen teknolojilerle birçok unsura çare bulan insanoğlu ölüm karşısında kavramı doğrudan ifade etmek yerine gün gelip saat çaldı ifadesini kullanır. Ateş Dansı isimli şiirde bu örtük anlatıma yer verilir. Şair önce kendi ağıtını yaz Binlerce ağıttan önce Gün gelip saat çalınca Vaktin olmaz kendi ağıtını söylemeye [GD: 623]. Toprak ile ölüm iç içe girmiş kavramlardır. Şair, toprak kelimesi ile ölümü anlatır. Türk kültüründe ölüm ve defin merasimlerinde toprak en önemli unsurlardan biridir. Ölüm ve toprak, âdeta özdeşleşmiş mefhumlardır. Nitekim bu durum, gözü toprağa bakmak ölmek 99

Halil Adıyaman üzere olmak; ölümü yakın olmak [ÖDS: 250] 3 ; toprağa bakmak ölümü yakın görünmek ; toprağa düşmek ölüp gömülmek ; toprağa vermek ölüyü gömmek [TS: 2015] 4 gibi deyimlerde açıkça görülmektedir. İnsanın ölmesi ve defnedilmesi dolaylı olarak şairin dilinde ve Şahdamar isimli şiirinde güzel adlandırma ile şöyle ifade bulmuştur. Bununla beraber üzülmediğinizi biliyoruz Gün gelecek toprağın altına uzanacağız Her gece saat beş sularında sizi Toplardamarlarımızın içinde bekleyeceğiz [GD: 43]. Ölümün doğrudan kullanılmadığı yerlerde farklı kavramlar tercih edilir. Bunlardan birisi de candır. Can verme kulağa hoş gelirken ölüm kavramı insanda ürperti oluşturur. Sesler şiirinde güzel adlandırmadan yararlanan şair ölümü can vermek ifadesiyle karşılar. Geldiler oturdular anlattılar Dedikleri falan da filân da orda Falan ki bir gemide batmıştı son hayali sendin Filân ki bir otobüs kazasında can vermişti Bir kayada Falan ki senin en sevdiğindi hastanede tek başına gitmişti [GD: 126]. Can aynı zamanda ruhtur. Ruhunu teslim etmek, can vermek, canını vermek, emanetini geri vermek ifadeleriyle ölüm adlandırılır. Şair ölüme hazırlıklıdır. Köşe isimli şiirinde can vermek ifadesiyle ölümü anlatır. Atların en güzel biçimini sessizce kalbime indiriyor İçimde İstanbul çalkanırken boz bulanık çeşme Bir dans için can vermeğe hazır bekliyorum Sen orda gelir ayak kuklalara insan gibi konuşmasını öğretme [GD: 57]. Vatanı savunan insanlar savaşta ölürse şehit olurlar. Onlar ölüme gittiklerini bilseler bile korkmazlar. Gözlerin bağlanması korkunun işaretidir. Fakat at üstünde can veren insanlar cesaretlidirler. Kutsal At şiirinde Cezayir atlarını anlatan şair, bir dans için ölmeyi bile göze alır. Yurdunu sevenlerin Gözlerini kimse bağlamaz At üstünde can verirler Atla birlik güneş doğarken [GD: 84]. Dünyanın her yerinde savaşan Osmanlı ordusundaki yiğitlerin şehitlik mertebesine ulaşmasını can vermek kavramı ile anlatır. Şair, Hızırla Kırk Saat şiirinde ölmek kavramını güzel adlandırma ile dile getirir. Günaydın Bedir'de Yermûk'ta Hendek'te Uhut'ta Birinci Cihan Savaşı'nda Yemen'de Kafkaslar da 3 ÖDS: Örneklerle Deyimler Sözlüğünün kısaltmasıdır. 4 TS: Türkçe Sözlük kavramının kısaltmasıdır. Türk Dil Kurumu Elektronik Sözlüğünden yararlanılmıştır. 100

Sezai Karakoç un Şiirlerinde Güzel Adlandırmalar Can verirken bile Salâvat getiren Şehit olurken Tekbirlerden Bir cennet kenti yükselten Dudaklarında [GD: 271]. Alınyazısı Saati şiirinde şair sadece kendi yaşadığı mekânda değil, dünyanın başka yerlerinde yaşam mücadelesi veren insanların acılarını da paylaşır. Ama Afganistan ın Kahraman çocukları Bir bircan verecek gerekirse Yurtları mukaddesatları uğruna [GD: 656]. Cenazenin defin yerine kadar tabutta götürülmesi sanki yolculuğa çıkmak üzere tahta ata binmek olarak telakki edilmesi edebiyatımızda yaygınlık kazanmıştır. Tahta At şiirinde ölümü güzel adlandırma ile anlatır. Seni bana getirsin ölüm yatağımdayken Kırık ayaklı tahta at [GD: 73]. Hz. İsa nın ölümüne telmih yapan şair, mezar taşına Yunus Emre nin anlatımıyla hece taşı ifadesini kullanır. Köpük isimli şiirinde bu tarz bir anlatıma yer verir. İsa dır bu benim yanımda oturmuş bir taşa İki bin yıllık bir hece taşına Taş nerde bitiyor nerde başlıyor İsa Sürekli bir alışveriş var aralarında [GD: 140]. Şair, Hızırla Kırk Saat şiirinde ölümü farklı güzel adlandırmalarla da ifade eder. Alıp götürmek ifadesini ölüm için kullanır. Ama yıllarca sonra O göz ağrısının çağrışımı gibi gelen Bir kulak bir diş ağrısı Alıp götürdü kardeşi Lânetli bir peri Yol gösteriyordu ışık tutuyordu sanki [GD: 221]. Şair, ölüm ile dünyayı iç içe işler. Ruhları çekip götürmek kavramı ölümü karşılar. Parantez şiirinde, Ruhları çekip götürmek yeni bir dünyaya Eritip arıtmak bir yüksek fırın potasında Her türlü cüruftan pastan arınmalı maden Arınış, büyük arınış gelmeli ateşten Ruh arına arına özgür olmalı [GD: 574] diyen şair, ölümü bir yürüyüşe benzetir. Yine Parantez şiirinde ölümü farklı bir şekilde ele alır. Tanrı ya yaklaşma halini bulmalı Kitabın bir ödevi bu çağdan çıkarıp ebedi çağa götürme oyunu [GD: 575] olarak nitelediği ölümü unutan insanı eleştirir. 101

Halil Adıyaman Şair ölümden sonra yaşamı koşu bittikten sonra koşan atlara benzetir. Şahdamar isimli şiirde bu tarz bir kullanım vardır. Biz koşu bittikten sonra da koşan atlarız Biz kirli ve temiz çamaşırları Aynı zaman aynı minval üzere katlarız [GD: 42]. 2.2. Hastalık İnsanoğlu hastalıkların isimlerini sosyal yaşamda söylemekten çekinir. Bu hastalıklar toplum tarafından ayıp karşılanan organlarla ilgili olabileceği gibi tedavisi uzun süren ya da çözümü olmayan hastalıklar olabileceğinden isimlendirmeler güzel adlandırma yoluyla verilir. Aylin Koç, hastalık isimleri ile ilgili bir sınıflandırma yapsa da psikolojik hastalıklarla ilgili bir sınıflandırmaya gitmemiştir. 5 Şair, Baba Umudu isimli şiirde akıl hastalığını gizlemek için aklını yabancı rüzgârlara emanet etmek ifadesini kullanır. Oğlun söylemesi güç ama gerçek şu ki Aklını yâd yellere emanet etmiş gibi Dillere düştüğünü bilmeyen mi var Var onu başka türlü kurtar [GD: 548]. 3. Ayıp Karşılanan Kavramlarla Yapılan Güzel Adlandırmalar 3.1. Cinsellik Cinsellik, bütün toplumlarda bir tabudur. Tabuya en çok maruz kalan hususlar, güzel adlandırmanın kullanılmasına en uygun konulardır. İnsanlar bu konuda konuşmak durumunda kaldıklarında kelimeleri son derece itinayla seçme eğilimi gösterirler. Böylece en ayıp konuda bile daha rahat ve akıcı bir anlatıma ulaşırlar. Cinsel ilişki, cinsel organlar ve bunlara bağlı doğal vücut aktiviteleriyle ilgili kelimeler birçok kültürde tabu kelimelerinin en büyük bir bölümünü oluşturur [Rodman 1993: 303]. Av Edebiyatı şiirinde cinselliği örtülü olarak verir: Bir yandan simit yiyen bir yandan küfreden Öylesine yeni olan genelev kadınları gibi [GD: 112]. Güz Anıtı isimli şiirde cinsellik üstü örtülü ele alınır: Çok zina yapan yaşlı çirkin bir kadın gibi çömeldi Ama ben onu bağışlayamam bilsin bunu iyi bilsin [GD: 153]. Güz Anıtı isimli şiirde insanın cinselliğin yok edilmesi güzel adlandırma ile verilir: Babasız bebek kümeleridir Hadım seraplar iğdiş sanrılardır [GD: 154]. 5 Aylin Koç, hastalıkları dört ana başlıkta incelemiştir. Bu tasnife akıl hastalıkları da eklenebilir. [Koç 2010: 77-94]. 102

Sezai Karakoç un Şiirlerinde Güzel Adlandırmalar 3.2. Tuvalet Terimleri İnsanın fizyolojik ihtiyaçları cinsel organlarıyla doğrudan ilgili olduğu için bunlar da tabu kavramı içerisinde yer alır. Cinsel organların aynı zamanda boşaltım organları olduğu biyolojik bir gerçektir. Bundan dolayı boşaltım ve üreme konusu birçok toplumda tabu konusudur. Boşaltımla ilgili haller, mekânlar ve organların dilde doğrudan ifade edilmeleri birer tabudur [Demirci 2008: 26]. Doğrudan dile getirilmesi zor olan konulardan tuvalet terimleri, güzel adlandırmada en çok başvurulan hususlardandır. Karakoç, Gök Gürültüsü Anıtı isimli şiirde çocukların tuvalet ihtiyacını örtülü anlatımla ifade etmiştir. Çocuksa her vakitki gibi sıkışmıştır İzin isteyemez öylesine sıkışmıştır[gd: 157] Sonuç Sosyal yaşamda insanların karşısındaki kişiyi rencide etmemek için kullanmadığı bazı kelime ve kelime gruplarının edebi dünyada daha güzel ve derin bir biçimde işlendiği görülür. Toplumun bir parçası olan şair yaşadığı dünyadan ayrı düşünülemez. Toplumun değerleri, öncelikleri, dünya görüşü, edep kuralları, konuşma tarzı büyük ölçüde şairi de etkileyecektir. Bu bağlamda genel kabul görmüş edep kuralları, inanç, gelenek ve görenekler çerçevesinde şekillenen güzel adlandırmaların şairin eserlerinde yer alması doğaldır. Şair, bir dilde tabuya maruz kalan yani gerçek adının söylenmesi hoş karşılanmayan kavramları en uygun dille anlatır. Edebî dilde mevcut güzel adlandırmaların yanı sıra özgün kullanımlar da ortaya koyar. Şair bunları ata eğer vuruyorlar, atım kişniyor, gün gelip saat çalınca, toprağın altına uzanacağız, alıp götürdü, aklını yâd yellere emanet etmiş gibi ifadelerle resmetmektedir. Güzel adlandırmalar şairin şiirindeki anlam katmanını değiştirmiştir. Üslup açısından konuşma diline yakın bir anlatıma yaklaştıran güzel adlandırma, şairin şiirinin şifresi olarak isimlendirilebilir. KAYNAKÇA AKSAN Doğan [2003]. Her Yönüyle Dil. Ana Çizgileriyle Dilbilim 3, TDK Yayınları, Ankara. BAŞ Münire Kevser [2008]. Diriliş Taşları Sezai Karakoç un Düşünce ve Sanatında Temel Kavramlar, Lotus Yayınları, Ankara., [2010]. Sezai Karakoç Şiirinde Ölüm, Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, Volume: 5/1 Winter: 774-818. BİLGİNER Hayriye [ 2001]. Batı Dillerinde ve Türkçede Güzel Adlandırmalar, Türk Dili, Sayı: 598: 441-445. DEMİRCİ Kerim [2008]. Örtmece [Euphemism] Kavramı Üzerine, Milli Folklor, Cilt: 10, Sayı: 77: 21-34. DOĞAN Mehmet Can [2011]. İkinci Yeni Söyleminin Öncüsü, İkinci Yeni Şiiri nin Gönülsüzü: Sezai Karakoç, Turkish Studies - International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, Volume: 6/3 Summer: 731-744. FREUD Sigmund [1998]. Totem Ve Tabu, Çev.: Niyazi Berkes, Çağdaş Matbaacılık Yayıncılık Ltd. Şti, İstanbul. FROMKIN Victoria and RODMAN Robert [1978]. An Introductionto Language, Holt, Rinehartand Winston, New York. GÜNGÖR Ahmet [2006]. Tabu- Örtmece [Euphemism] Sözleri Üzerine, A.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, Sayı 29 Erzurum, Prof. Dr. Zeki Başar Özel Sayısı, s.69-93. 103

Halil Adıyaman KARABULUT Ferhat - OSPANOVA Gülmira [2013]. Örtmece Sözlerin Mantığı: Kazak Türkçesi İle Türkiye Türkçesinde Karşılaştırmalı Model Analizi, Teke Dergisi Sayı: 2/2: 122-146. KARATAŞ Turan [1998]. Doğu nun Yedinci Oğlu Sezai Karakoç, Kaknüs Yayınları, İstanbul. KARAKOÇ Sezai [2004]. Gün Doğmadan, Diriliş Yayınları, İstanbul. KOÇ Aylin [2010]. Hastalık İsimlerinde Örtmece, Türk Dünyası Araştırmaları, Sayı: 188: 77-94. OSPANOVA Gülmira [2014]. Türkiye Türkçesinde Örtmeceler, EÜSBE Yayınlanmamış Doktora Tezi, Kayseri. Türkçe Sözlük [2015]. TDK. Yayınları, Ankara. http://tdk.gov.tr/index.php?option=com_atasozleri& arama=kelime&guid=tdk.gts.555d8877784732.32448419 [21.05.2015] ÜSTÜNER Ahat [2009]. Örtmece Sözlerle İlgili Terimler, Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, Volume: 4/8 Fall: 166-176. YURTBAŞI Metin [1996]. Örnekleriyle Deyimler Sözlüğü, Özdemir Yayıncılık, İstanbul. 104