TÜRKİYE DE FİNANS SEKTÖRÜNDE BANKACILIĞIN YERİ Müge ÜNAL Türkiye de finansal sistem içerisinde, bankacılık sektörü büyük orandaki payı ile önemli bir yere sahiptir. Sigorta şirketleri, yatırım fonları, yatırım ortaklıkları, yatırım danışmanlığı şirketleri, portföy yönetim şirketleri, leasing, faktoring vb. alanlarda uzmanlaşmış kurumlar finansal sistemde faaliyet gösteren diğer aktörlerdendir. Bankalar, tasarruf sahiplerinden mevduat alırlar, talep eden şahıs ve firmalara kredi olarak borç verirler. Vadesiz mevduat hizmetleri ile piyasada likidite yaratmaktadırlar, finansal aracılık hizmeti yapmaktadırlar. Fon fazlası olanlardan fon açığı olanlara fonların transferini sağlayarak, ekonomik büyümede temel bir rol oynamaktadır. Bankacılık sektörü devletin düzenlemeleri altında faaliyet gösteren bir sektördür. Bankalar kar amaçlı faaliyet gösteren aracı kuruluşlardır ve bankacılık sektöründe yaşanan gelişmeler ekonomiyi olumlu ya da olumsuz etkileyebilmektedir, aynı şekilde sektörün iktisadi gelişmelerden çok kolay etkilendiği görülmektedir. Bankalarda yaşanan olumsuzluklar ekonomik yapıyı diğer sektörlere göre daha fazla etkilemektedir, bu etkileşimde krediyi veren, krediyi alan ve mevduat sahiplerinin olumsuz etkilenmesi büyük rol oynamaktadır. Bankalar birer ticari işletme olarak kar amacıyla faaliyetlerini sürdürürken, ekonomik sistemin bir parçası olarak üstlendikleri pek çok işlev bulunmaktadır. Bu işlevleri finansal aracılık yapmak, likidite yaratmak, kredi talep edenleri değerlendirmek ve izlemek, asimetrik bilgi problemlerini çözmek, para politikalarının etkinliğini arttırmak, ekonomik istikrarı etkilemek, ölçek ve kapsam ekonomilerinden faydalanmak, ödeme sistemlerinin etkinliğini arttırmak ve dış ticareti fonlamak ve ihracatı teşvik etmek şeklinde sıralamak mümkündür. (Türk Bankacılık Sektörünün Yapısal Analizi Dr. Gamze Göçmen Yağcılar, 2011) Ülkemizde, diğer ülkelerde farklı olarak bankacılık sektörü finansal sistem içerisinde daha geniş yer tutmaktadır. Bankacılık işlemlerinin etkin ve istikrarlı bir şekilde yürütülmesi ekonomideki olumlu havanın sağlanmasında önemli rol oynamaktadır. Bankacılık sistemindeki olumlu adımlar uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşlarının not artırımına gitmesine olanak sağlamaktadır. Bir ülkenin kredi notu, o ülkenin uluslararası sermaye piyasalarından borçlanmasına temel teşkil eder. 8
Kredi notu ne kadar yüksekse uluslararası sermaye piyasalarından borçlanmak o kadar uygun koşullarla yapılabilir. Kredi notundaki artış, hazine ve özel sektörün, uluslararası piyasalardan daha düşük maliyetlerle ve daha uzun borçlanmasına imkan tanır. Her sektörde olduğu gibi bankacılık sektöründe de rekabet unsurları sektörün dinamiklerinin belirlenmesinde etkindir. Bankalar gerek kurumsal gerek KOBİ ölçekli firmalara, finansman sağlamada büyük pay sahibidir, mikro ölçekli istikrar makro ölçekli bir istikrarın oluşmasına yol açacaktır. Bu sebeple işletmelerin bankalar ile olan finansal ilişkisi göz ardı edilmemesi gereken bir konudur. İşletmelerin üretim artışını sağlayacak sermaye yatırımlarını gerçekleştirme şansı en uygun maliyetle finansman desteği bulmalarına bağlıdır. Sektörde yüksek rekabet ortamında, mevduata yüksek faiz, kredilere de düşük faiz uygulanacaktır. Böylece, tasarrufların artmasına, işletmelerin yatırım yapmasına olanak tanınacaktır. Günümüzdeki bankacılık sektörün güçlü ve zayıf yönlerine de bakacak olursak; Güçlü yönleri, gelişmiş teknolojik imkanlar, gelişmiş insan gücüne verilen önem, gelişmiş şube ağı, bankacılık ürün ve hizmetlerinin çeşitliliği, kriz yönetimi, kredilerdeki artış olarak sıralanabilir. Zayıf yönleri de operasyonel giderler ve hizmet geliri kültürünün eksikliği, mevduat vadelerinin kısa olması sebebiyle oluşan likidite riski, sorunlu krediler olarak sıralanabilir. Bankacılık Sektörünün Tarihsel Gelişimi Bankacılık sektörünün tarihsel gelişimine kısaca bir bakacak olursak; Osmanlı Devletinde bankacılık, Cumhuriyetin ilanından 1980 yılında kadar, 1980-2000 yılları arası ve 2001 sonrası olarak incelenebilir. Osmanlı devletinde 19. yüzyılın ortalarına kadar bankacılık faaliyeti görülmemektedir. İlk banka 1847 yılında İstanbul Bankası yabancı borçlanmayı en aza indirmek amacıyla kurulmuş fakat çok uzun süreli olmamıştır. 1856 yılında İngiliz ve Fransız sermayesi ile Osmanlı Bankası kurulmuştur. 1881 yılından sonra yabancı sermayeli bankaların sayısı artmıştır, 1980 yılından sonra da yerli bankaların sayısında artış görülmüştür. 1863 yılında kurulan tarım kredi kooperatifleri 1888 yılında Ziraat Bankasına dönüştürülmüştür. 9
Cumhuriyetin kuruluşundan sonraki dönemi ile ilgili de; O dönemde gerçekleştirilen İzmir İktisat Kongresi sonrası Türkiye İş Bankasının kurulmuş, Ziraat Bankası yeniden yapılandırılmış, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası kurulmuştur. Daha sonraki dönem devlet bankaları kurulmaya başlanmıştır; Sümerbank, Etibank, Belediyeler Bankası (İller Bankası), Türkiye Hak Bankası, Türk Ticaret Bankası. 1929 yılında tüm dünyada yaşanan ekonomik kriz Türkiye bankacılık sektörünü de etkilemiş ve birçok ulusal banka faaliyetine son vermiştir. 1950 yılında kurulan Türkiye Sinai Kalkınma Bankası özel sanayi üretiminin artmasında etkili olmuştur. Bu dönemde özel bankaların sayısı artmış, Bölgesel nitelikli yerel bankalar yerine şube bankacılığı hız kazanmıştır. Tasarruf sahiplerinin haklarının savunulması amacıyla 1960 yılında Bankalar Tasfiye Fonu kurulmuş 1983 yılında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilmiştir. Bankacılık kurallarının düzenlenmesi, rekabet ilkelerinin belirlenmesi amacıyla Türkiye Bankalar Birliği 1958 yılında kurulmuştur. 1960 sonrası planlı döneme geçilmiş, sermaye kullanımı belli bir programa alınmıştır, dışa kapalı bir ekonomik politika belirlenmiş, faiz oranları, döviz kuru gibi fiyatlar dünya piyasalarından bağımsız olarak belirlenmiştir. İhtisas bankalarına öncelik verilmiştir. Ülkemiz ekonomisinde bankacılık sektörü 2000-2010 yıllarını arasında büyük değişim göstermiştir. Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizlerinin etkisiyle mali bünyeleri ve karlılık performansları kötüleşen bankaların daha sağlıklı bir yapıya kavuşturabilmek amacıyla, 2001 yılı Mayıs ayında Bankacılık Sektörü Yeniden Yapılandırma Programı uygulamaya konulmuştur. Program ile kamu bankalarının yeniden yapılandırılması, TMSF ye devredilen bankaların çözümlenmesi, özel bankacılık sisteminin rehabilitasyonu, gözetim ve denetim çerçevesinin güçlendirilmesi ve sektörde etkinliğin artırılması amaçlanmıştır. (BDDK Çalışma Tebliği, Krizden İstikrara Türkiye Tecbüresi-29 Aralık 2009) 2008 yılında ABD ekonomisinde konut sektöründeki yanlış kredi dağılımı sebebiyle finansal sistemden kaynaklanan ve kısa sürede dünya ekonomisine yayılan küresel ekonomik krizden ülkemiz bankacılık sektörü 2001 dönemindeki yapılandırma sonrasında kazandığı güçlü yapısı sayesinde daha olumlu atlatmıştır. Ülkemiz Bankacılık Sektörüne Genel Bir Bakış Türk Bankacılık sisteminde faaliyet alanlarına göre bankalar, mevduat bankaları, kalkınma bankaları, yatırım bankaları ve katılım bankaları olarak ayrılırlar. 10
Mevduat bankalarının amacı mevduat toplamak ve bu mevduatları ekonomiye kredi şeklinde dahil ederek gelir elde etmektir. Ticaret bankaları sermayelerine göre kamusal sermayeli ticaret bankaları, özel sermayeli ticaret bankaları ve yabancı sermayeli mevduat bankaları olarak gruplanırlar. Tablo 1: Türkiye deki Mevduat Bankaları T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Kamu Mevduat Bankaları Türkiye Halk Bankası A.Ş. Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. Akbank T.A.Ş. Anadolubank T.A.Ş. Fibabank A.Ş. Şekerbank A.Ş. Tekstil Bankası A.Ş. Özel Mevduat Bankaları Turkish Bank A.Ş. Türk Ekonomi Bankası A.Ş. Türkiye Garanti Bankası A.Ş. Türkiye İş Bankası A.Ş. Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Alternatifbank A.Ş. Arap Türk Bankası A.Ş. Bank Of Tokyo Mitsubishi UFJ Turkey A.Ş. Burgan Bank A.Ş. Citibank A.Ş. Yabancı Sermayeli Mevduat Bankaları Denizbank A.Ş. Denizbank A.Ş. Finansbank A.Ş. HSBC Bank A.Ş. Ing Bank A.Ş. Odea Bank A.Ş. Turkland Bank A.Ş. Kaynak: http://www.bddk.gov.tr/websitesi/turkce/kuruluslar/bankalar/bankalar.aspx Yatırım ve kalkınma bankaları, yeni yatırım imkanlarının araştırılması, projelendirilmesi, yatırımcılara teknik ve mali desteğin sağlanması ve menkul kıymet borsalarının gelişimini sağlamak için kurulan bankalardır. (M. Saraç) Kalkınma bankaları sermaye sıkıntısı içinde olan firmalara ve yeni yatırım yapacak büyük firmalara finansal kaynak sağlamak amacıyla kurulmuştur. Yatırım bankaları ise kredi verme yerine işletmelere uzun vadeli fonlar sağlamada önemli rol oynarlar. 11
Tablo 2: Türkiye deki Kalkınma ve Yatırım Bankaları İller Bankası Kamusal Sermayeli Kalkınma ve Yatırım İstanbul Takas ve Saklama Bankası Bankaları Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş. Türkiye İhracat Kredi Bankası A.Ş. Aktif Yatırım Bankası A.Ş. Diler Yatırım Bankası A.Ş. Özel Sermayeli Kalkınma ve Yatırım GSD Yatırım Bankası A.Ş. Bankaları TAIB Yatırımbank A.Ş. Nurol Yatırım Bankası A.Ş. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. BankPozitif Kredi ve Kalkınma Bankası Yabancı Sermayeli Kalkınma ve Yatırım A.Ş Bankaları Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş Nurol Yatırım Bankası A.Ş. Kaynak: http://www.bddk.gov.tr/websitesi/turkce/kuruluslar/bankalar/bankalar.aspx Katılım bankacılığı faizsizlik prensiplerine göre çalışan, bu prensiplere uygun her türlü bankacılık faaliyetlerini gerçekleştiren, kar ve zarara katılma esasına göre fon toplayıp, ticaret, ortaklık ve finansal kiralama yöntemleriyle fon kullandıran bir bankacılık modelidir. Türkiye deki katılım bankaları; Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. Asya Katılım Bankası A.Ş. Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş. dır. Resmi Gazete nin 15.10.2014 tarihli sayısında yer alan BDDK kararında, Hakim kurucu ortak T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ile diğer kurucu ortaklar Ziraat Sigorta A.Ş., Ziraat Hayat ve Emeklilik A.Ş., Ziraat Yatırım Menkul Değerler A.Ş. ve Ziraat Teknoloji A.Ş. tarafından Türkiye de 300 milyon ABD doları karşılığı Türk Lirası sermayeli katılım bankası kurulmasına izin verilmesine karar verilmiştir denilmiştir, bu kapsamda, 2015 yılı içerisinde söz konusu katılım bankasının kurulması planlanmaktadır. BDDK ın Haziran 2014 te yayınladığı Türk Bankacılık Sistemi Temel Göstergeleri raporuna göre; Haziran 2014 itibariyle Türk Bankacılık sektöründe 33 Mevduat, 13 Kalkınma ve Yatırım, 4 Katılım Bankası ile 50 banka faaliyet göstermektedir. Şube sayısı 12.136, personel sayısı da 215.933 kişidir. 12
Toplam aktifler 1.8 Trilyon TL dir. Faiz geliri 67 milyar TL ve faiz gideri 37 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Haziran 2014 dönemi itibarıyla sektörün net dönem kârı 13 milyar TL dir. Toplam kredi tutarı 1,1 trilyon TL dir. Bu tutarın 815 milyar TL si Türk parası kredilerden, 308 milyar TL si yabancı para kredilerden oluşmaktadır. Kredilerin içerisinde ticari kredilerin payı %43, Kobi kredilerinin payı %30 ve tüketici kredileri ve kredi kartlarının payı %30 dur. Toplam krediler içerisinde, inşaat sektörünün payı %7,1 ile birinci sırada, toptan ticaret ve komisyonculuk sektörünün payı %6,8 ile ikinci sırada yer almaktadır. Bankacılık sektöründe kredilerin Takibe Dönüşüm Oranı (TDO) Haziran döneminde %2,74 olarak gerçekleşmiştir. Aralık 2009 da % 5,27 ile en yüksek orana ulaşılmıştır. Bir ülkenin finansal sisteminde merkez bankası üstlendiği fonksiyonlar açısından en önemlisidir. 11 Haziran 1930 tarihinde bir anonim şirket olarak kurulmuş bulunan Merkez Bankası para ve kur politikalarını düzenlemek ve banknot dolaşımını sağlamaktan sorumludur, amacı fiyat istikrarını sağlamaktır. Banka, fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisi belirler. Banka, fiyat istikrarını sağlama amacı ile çelişmemek kaydıyla Hükümetin büyüme ve istihdam politikalarını destekler. Globalleşme sürecinde bankacılık faaliyetlerinde rekabet koşulları sertleşmiş, finansal aktörler daha etkin rol almak için yeni stratejiler belirlenmesine yönelik çalışmalara hız vermiş, ürün çeşitliliğine gidilmiş, riskler artmış, piyasaların etkileşimi hızlanmış, yasal yaptırımlar da artmıştır. Bu durum sektörde risk yönetimi, iç kontrol mekanizmanın daha sıkı işlemesi zorunluluğunu doğurmuştur. Kurum içi kontrol kültürünün bankalarda oluşumu ve geliştirilmesi için ülkemizdeki düzenleyici ve denetleyici organ olan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun önemli işlev ve sorumlulukları bulunmaktadır. 4389 sayılı Bankalar Kanunu ile 1999 yılının Haziran ayında kurulan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun öncelikli amacı, bankalar kanununun uygulanmasını sağlamaktır. Bankalar kanununun amacı, tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerini korumak, mali piyasalarda güven ve istikrarı sağlamak, ekonomik kalkınmanın gereklerini de dikkate alarak kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasını sağlamak üzere bankaların kuruluş, yönetim, çalışma, devir, birleşme, tasfiye ve denetlenmelerine ilişkin esasları düzenlemektir. Sonuç olarak; finans sektörü küresel ekonominin rekabete en açık ve gelişmiş sektörlerinden biri olarak görülmektedir. Bankacılık da finans sektöründe pastadan büyük payı almaktadır. Ülke ekonomileri ve bankacılık sektörü karşılıklı etkileşim halindedir. 13
Ekonomide yaşanan küçük bir dalgalanma bile sektörde büyük bir etki yaratabilir, bu da reel sektörün gelişimine olumsuz katkı koyabilir. Faizlerin artışı üretimi azaltacak, yatırım kararları askıya alınacaktır. Bu da istihdamının azalmasına yol açacaktır. Bankacılık sektörü reel sektörün aksine birbirine bağlılığı kuvvetli olan bir sektördür. Güven olgusu önemlidir, bir bankada oluşan güvensizlik diğer bankalarında faaliyetlerinin aksamasına yol açabilecektir. Küresel finans piyasalarında yaşanan gerginlikler de sektörü kolayca etkilemektedir. Hizmet unsurlarını da barındıran bankacılık faaliyetlerinde; çağımızın getirdiği teknolojik altyapıya uyum sağlamak, donanımlı insan kaynağına sahip olmak, ürün çeşitliliğine gidilmesi, müşteri ilişkilerine yapılan yatırımlara önem verilmesi, rekabet gücü ve pazar hakimiyeti sağlanması yönünden gerekli olan koşullardır, ilgili alanlarda yeni strateji ve politikalar belirlenmeli ve geliştirilmelidir. Kaynaklar: Özgür Aslan, Hakan Güçlü, Aytaç Ersan, Türk Bankacılık Sektörü SWOT Analizi, 2006 BDDK Çalışma Tebliği, Krizden İstikrara Türkiye Tecbüresi -29 Aralık 2009 BDDK, Türk Bankacılık Sektörünün Yapısal Analizi Dr. Gamze Göçmen Yağcılar, 2011 TBB Türkiye de Bankacılık Sektörü Piyasa Yapısı, Firma Davranışları ve Rekabet Analizi Şubat 2012 BDDK Türk Bankacılık Sistemi Temel Göstergeleri Haziran 2014 Yard. Doç. Dr. Mehmet Saraç, Yatırım ve Kalkınma Bankacılığı 14