Siyanür mü Çevre mi? Türkiye nin Nihai Kararõ * Dr. Ata Akcõl Süleyman Demirel Üniversitesi, Maden Mühendisliği Bölümü, Cevher Hazõrlama Bölümü, TR 32206, Isparta, Tel: 90.2462370428 Faks:-902462370434, E-mail ata@mmfsdu.edu.tr Altõn ve gümüş madenciliğinin ortadan kaldõrõlmasõ siyanür veya madencilikle ilgili riskleri ortadan kaldõrmayacaktõr 1. Siyanür bazõ önemli sanayi işletmelerinden de açõğa çõkabilmektedir. Altõn eldesi için kullanõlan metalurjik süreçlerde, siyanür atõklarõ ciddi bir çevre kirliliği kaynağõdõr. Söz konusu atõklar ağõr metaller, siyanür ve son derece duraylõ kompleks siyanür bleşiklerini içermektedir 2. Diğer siyanür kaynaklarõ arasõnda oto egzoz gazlarõ, bazõ kimya sanayinden ortama yapõlan deşarjlar, kentsel atõklarõn yakõlmasõ ve siyanür içeren pestisitlerin kullanõmõ sayõlabilir. Siyanür, metaller ve diğer organik bileşiklerle kimyasal reaksiyona girebilir. İnsan vücudunda siyanür, hidrokso karbolamin ile birleşerek B12 vitaminini (siyano kobolamin) oluşturabilir. Badem, mõsõr filizi, lima fasulyesi, soya fasulyesi, õspanak, bambu sürgünü, kassava kökü (ABD de tapioca olarak bilinen ve tropik iklimler de yetişen patatese benzer kassava yumrularõ) gibi bazõ bitkisel ürünler ile B12 vitamininde, tabii olarak bulunan şekerler veya organik bileşiklerin bünyesinde bulunmasõ nedeniyle siyanüre raslanõr. Siyanürle ilintili olmayan sanayilerde çalõşmayan insanlarõn siyanüre maruziyetlerinin ana kaynağõ muhtemelen sigara dumanõdõr. Yangõn sõrasõnda çõkan dumanlarõn solunmasõ, siyanüre maruziyetin bir başka ana kaynağõ olabilir. Elektronik bilgisayar cihazlarõ üretimi, ticari matbaacõlõk, fotoğraf tabetme işlemleri, hastahaneler, tutkal üretimi, mobilya ve inşaat malzemeleri üretimi gibi siyanürle ilintili işlerde çalõşanlar tiyosiyanata maruz kalabilirler 3. Bu hususlar Mining Environmental Management dergisinin Mayõs 2001 sayõsõnda yer alan Siyanür Rehberi nde ayrõntõlarõ ile verilmektedir. ÇEVRE İLE İLGİLİ MEVZUAT Siyanürle işleme sonucu meydana gelen atõklarõn bertaraf edilmesine ilişkin çevre mevzuatõ dünya ölçeğinde giderek sõkõlaşmakta, bazõ maden sahalarõnda kurak dönemdeki su kõsõtlarõ çözeltilerin yeniden kullanõmõnõ gerektirmekte, bunun sonucunda kirlenmiş sularõn arõtõlmasõ zorunlu olmaktadõr 4. Siyanür için belirlenen uluslararasõ kurallar (ABD Çevre Koruma Ajansõ) şunlardõr: İçme suyunun bir litresinde azami 200 mikrogram siyanür, Depoda saklanan yiyeceklerden domates, marul, hõyar ve turpta siyanür üst sõnõrõ 5 ppm, baharatlarda 250 ppm, İşyeri atmosferinde siyanür tuzlarõnõ konsantrasyon sõnõrlarõ [Ca(CN)2, KCN, NaCN, HCN-10 mg/m 3 ] atmosferin her m 3 ü için 5 mg siyanür (ABD İşyeri Emniyeti ve Sağlõğõ İdaresi). Kasti veya kaza eseri zehirlenmelerden elde olunan verilere dayanõlarak siyanürün insanlar için öldürücü dozajõnõn 1,52 mg/kg olduğu hesaplanmõştõr 5. Ağõzdan alõndõğõnda, insanlarda kaydedilen en düşük öldürücü siyanür dozajõ 0,56 mg/kg dõr 6. Toksik Maddeler ve Hastalõk Kayõtlarõ Ajansõ, bir çalõşmada yer alan Siyanürün Ters Etki Gözlemlenmeyen Seviyesi nin 4,5 mg/kg/gün olarak tespitine dayanarak, siyanürün ağõzdan alõnacak Asgari Risk Seviyesini * Mining Environmental Management, November 2001, v. 9, no 6, s. 22-23 de yayõmlanan makalenin Türkçe çevirisidir. 1
0,05 mg/kg/gün olarak belirlemiştir 7. İçme suyuna uygulanan uluslararasõ mevzuat ve kõlavuzlarda siyanür üst limiti 0,1 mg/litredir 8. Siyanür İçin Türk Ulusal Mevzuatõ İçme suyunda, bir litre suda 50 mikrogram (Türk Gõda Kodeksi) Ambarlanmõş gõdalarda, 1 kg yiyecekte limit 1 mikrogram siyanür (Türk Gõda Kodeksi) İşyeri atmosferinde HCN nin üst limiti 10 mg/m 3 dür (İşyeri Sağlõğõ ve Güvenliği Tüzüğü) Türk madenciliğinde ilk siyanür kullanõmõ 1987 de, kamu kesimince işletilen bir gümüş madeninde gerçekleşmiştir. Türkiye de yõlda 1200 tonu 1987 den beri Kütahya Gümüşköy Gümüş Tesisinde olmak üzere yõlda yaklaşõk 2500 ton sodyum siyanür kullanõlmaktadõr. Yeni çalõşmaya başlayan Ovacõk Altõn Madeni yõlda 240 ton sodyum siyanür kullanacaktõr. Bu, Türkiye tarihinde siyanür kullanõlarak elde edilecek ilk altõn olacaktõr. Onbeş yõllõk arama çalõşmalarõ neticesinde şimdi Türkiye nin büyük bir altõn potansiyeline sahip olduğuna inanõlmaktadõr. İŞLETMELER 2001 verilerine göre Türkiye nin 6500 ton altõn potansiyeli mevcuttur. Yedi proje, çevresel ve bürokratik işlemleri beklemektedir (Şekil 1 ve Çizelge 1). Ovacõk, çok uzun süren çevresel etki prosedürlerinden sonra madencilik ve zenginleştirme işlemlerine başlayabilmiştir. Diğer projeler, Ovacõk altõn madenindeki gelişmeleri izlemeye devam etmektedirler. Ovacõk projesinin daha fazla engelle karşõlaşmamasõ halinde diğer projelerde daha fazla yatõrõm yapõlabilecektir. Şekil 1 Türkiye haritasõ üzerinde bazõ önemli altõn yataklarõ BULGAR İSTAN Karadeniz YUNANİSTAN GÜRCİSTAN Ege Denizi 1 6 4 7 5 2 3 ERME NİSTAN İRAN Akdeniz SURİYE IRAK Haritadaki Yeri Bölge Çizelge 1. Türkiye deki altõn projeleri Au (ton) Ag (ton) Üretim değeri (milyon dolar) Şirket Durumu 1 Ovacõk-İzmir 24 24 240 Normandy İşletme aşamasõnda 2 Mastra, Gümüşhane 12 8 120 Normandy Fizibilite aşamasõnda 3 Cerattep, Artvin 30,3 1050 460 Cominco Fizibilite aşamasõnda 4 Küçükdere-Balõkesir 7,5 17 75 Tuprag İzinler bekleniyor 5 Kaymaz, Eskişehir 6,2 3 60 Tuprag İzinler bekleniyor 6 Efem, İzmir 30-290 Tuprag Fizibilite aşamasõnda 7 Kõşladağ, Uşak 150-1500 Tuprag Arama aşamasõnda TOPLAM 260 1100 2750 2
OVACIK ALTIN MADENİ Ovacõk madeni, Türkiye nin batõ sahillerinde Ege Bölgesinde, İzmir şehrinin 120 km kuzeyinde bulunmaktadõr. Bu yatak 1989 da keşfedilmiş ve 1992 de işletme ruhsatõ için müracaatta bulunulmuştur. Çevresel ve diğer izinler 1994 de verilmiştir. Yapõmõ 1997 de tamamlanmõştõr. 1998 de 96 saat süren deneme işletmesi sõrasõnda tesis tamamiyle denenmiştir 9. Bununla beraber projenin uygulama izni siyanürün kullanõmõ ile alakalõ potansiyel riskler öne sürülerek Kasõm 1998 de iptal edilmiştir. Golder Associates (İngiltere) tarafõndan 1998 yõlõnda, TÜBİTAK tarafõndan 1999 yõlõnda yapõlan risk değerlendirmelerine uyum sağlandõktan ve ilave çevresel tedbirler ile potansiyel riskler ortadan kaldõrõldõktan sonra madeni işletmek için gerekli izinler yenilenmiştir. Tesis nihayet Haziran 2001 de altõn ve gümüş üretimine başlamõştõr. Bağõmsõz denetçi raporlarõna göre maden siyanür imha ünitesi, astarlõ atõk havuzu ve ortama sõfõr deşarjõ ile birlikte dünyadaki tek örnek olup ulusal ve uluslararasõ standardlarõn ötesindedir. Deneme işletmesi tesisin teknolojik ve çevresel güvenliği ile işletme verimliliğini teyit etmiş, INCO Prosesi kullanan kimyasal imha sistemi ile ağõr metal çökeltme sisteminin güvenliği ve güvenirliğini ortaya koymuştur. Deneme işletmesi Ovacõk madeninin Türk Mevzuatõ ndaki tüm şartlarõ karşõladõğõ gibi yüksek güvenlik, güvenirlik ve çevre koruma standardlarõna sahip olduğunu göstermiştir. Ovacõk altõn madeninin genel görünümü ve siyanürleme tesisi SİYANÜR İMHASI Dünyanõn dört bir yanõndaki altõn madenlerinde siyanürün bozundurulmasõ için muhtelif yöntemler kullanõlmaktadõr 10. Ovacõk Altõn Madeni için INCO yöntemi seçilmiştir. T.C. Çevre Bakanlõğõ, atõk havuzuna deşarj edilecek atõklardaki siyanür seviyesini 1 ppm nin (litrede 1 3
miligram) altõnda olmasõnõ talep etmiştir. Tesislerden çõkan atõklar içindeki siyanürün bozunduğu ve ağõr metallerin çökelerek duraylõ hale getirildiği iki kademeli bir INCO SO 2 /HAVA kimyasal bozundurma sistemine tabi tutulmaktadõr 11. Söz konusu sistem, mevcut siyanürün % 99 undan daha fazlasõnõ bozundurarak atõklardaki siyanür konsantrasyonunu 1 ppm nin altõna düşürme kapasitesine sahiptir. Birinci kademede serbest ve zayõf asitte çözünen (WAD) metal siyanürlerin oksitlenmesi için O 2 ve SO 2 gerekmektedir. Tanka hava enjekte edilmesi ile oksijen sağlanmakta, SO 2 ise sodyum metabisülfit ilavesi ile elde edilmektedir. Bakõr sülfat katalizör olarak katõlmaktadõr. Siyanürün bozunmasõ için ortamõn ph sõnõn ideal olarak 8,9 ile 9,5 arasõnda olmasõ gerekmektedir. Bu değerleri tutturmak için kireç sütü ilave edilmektedir. Gürültü, toz, patlatmanõn oluşturduğu titreşimler, havadaki HCN gazõnõn miktarõ, siyanür ve ağõr metallerin atõk göletindeki konsantrasyonu ile yeraltõ suyunun kalitesi gibi madenin bütün çevresel etkileri peryodik olarak izlenmektedir. İzleme sonuçlarõ aylõk çevre raporunda yayõnlanmaktadõr. Başta siyanürün kullanõldõğõ ve bozundurulduğu bütün devreler olmak üzere, tüm üniteler deneye tabi tutulmakla kalõnmamõş, bağõmsõz bir denetçi de tesisin çevresel ve sağlõk önlemlerini kontrol etmiştir. Yapõlan analizlere göre, INCO prosesi çõkõşõnda ortalama toplam siyanür konsantrasyonu (talep edilen 1 ppm nin altõnda olmak üzere) 0,2-0,4 ppm bulunmuştur 12 (Çizelge 2). Bu neticelere göre Ovacõk Altõn Madeni çevre yönetiminde örnek olarak kabul edilmektedir 13. Çizelge 2. Ovacõk altõn madeninde siyanür ve ağõr metallerin konsantrasyonlarõ (ppm) Parametre Çevre Bakanlõğõ Tarafõndan Haziran Temmuz Ağustos Tespit Edilmiş Üst Sõnõr 2001* 2001* 2001* WAD Siyanür 1 0,2 0,4 0,3 Arsenik-As 5 0,014 < 0,5 <0,5 Antimuan-Sb 5 <0,5 < 0,5 <0,5 Bakõr-Cu 5 < 0,036 0,125 0,267 Civa-Hg 0,1 0,002 0,002 0,002 Çinko-Zn 5 0,016 0,009 0,011 Demir-Fe 10 0,163 < 0,003 0,0575 Kadmiyum-Cd 1 < 0,001 < 0,001 <0,001 Kurşun-pd 2 < 0,001 < 0,005 < 0,05 * Kimyasal metotla bozundurulmuş ve atõk su göletine deşarj olunan atõksuda. Atõk yönetiminin, empoze edilen çevresel standardlara (< 1 ppm CN) uymasõ ile siyanürle altõn eldesi tamamen ve düzenli olarak kontrol altõnda tutulmaktadõr. Çevresel dengeyi koruyacak gerekli önlemler alõnarak, siyanürün insanoğlu için faydalõ bir kimyasal olarak sunulmasõnõn gereği akõldan çõkartõlmamalõdõr. Diğer altõn üretim projelerinin en kõsa zamanda işletmeye alõnmasõ potansiyelinin bulunduğu Türkiye de siyanür kullanõmõna engellerin ortadan kaldõrõlmasõ çok önemlidir. Siyanürün madencilikte kullanõldõğõ ülkelerde farklõ çevresel mevzuat yürürlükte olsa dahi, ticari ekonomik ve çevresel alternatifi bulunana kadar siyanür vazgeçilmez bir kimyasal hüviyetini koruyacaktõr. TEŞEKKÜR Yazar, çok değerli tavsiyeleri için Dr. Terry Mudder e, Ovacõk atõk barajõnõn aylõk deneme raporlarõnõ temin ettiği için Normandy Madencilik e teşekkür eder. 4
KAYNAKLAR 1. Mudder T. ve Bota M., A Guide to Cyanide, Mining Environmental Management, pp. 8-12, Mayõs 2001. 2. Mallintra, D. Ve Tuka, R., Proceedings of the Symposium on Emerging Process Technologies for Mining. Metallurgy and Exploration Inc, Littleton, CO, 169, 1992. 3. Research Triangle Institute, Toxicology Profile for Cyanide, 250 sayfa, A.B.D.,1992. 4. Rorke ve arkadaşlarõ. Biological Processes for Thiocyanate and Cyanide Degradation, Biohydrometallurgy and the Environment, Toward the Mining of the 21 st Century, pp. 731-740,1999. 5. ABD Çevre Koruma Ajansõ, Aşõrõ Derecede Tehlikeli Maddeler Listesi ve Planlamada Kullanõlan Eşik Miktarlarõ, Acil Durum Planlamasõ ve Desarj Duyuru Şartlarõ, Federal Register 52; 13378-13410, 1987. 6. Gertler ve Haine, The Toxicology of Cyanide, Am. J. Med. Sci., 195:182-198,1988. 7. ABD Ulusal Toksikoloji Programõ, Ulusal Toksikoloji Programõ Sodyum Siyanürün Toksikliği Araştõrmasõ Raporu, (CAS No.143-33-9) ABD Sağlõk ve Sosyal Hizmetler Bakanlõğõ, Halk Sağlõğõ, Ulusal Sağlõk Enstitüsü, 1993. 8. Dünya Sağlõk Teşkilatõ, İçme Suyu Kalitesi için Rehber, Cenevre, İsviçre, 1984. 9. Kişisel görüşme, Normandy Madencilik Ovacõk-İzmir,1997. 10. Smith A. And Mudder T., The Chemistry and Treament of Cyanidation Wastes, Mining Journal Limited, Londra, İngiltere, Birleşik Kõrallõk, 1991. 11. INCO Maden Arama Ve Teknik Hizmetler, Eurogold Madencilik A.Ş. nin Dikili Projesi için INCO SO2 - Hava Prosesinin çamur ve çözeltiler için laboratuvarda değerlendirilmesi, 1993. 12. Kişisel görüşme, Normandy Madencilik Ovacõk-İzmir,2001 13. Akcõl A ve arkadaşlarõ, A Case study of decomposition of cyanide and heavy metal stabilisation in Ovacõk Gold Plant, International Conference on Mineral Processing Technology, Bangalore. Hindistan, Ocak 2002. 5