Türkiye de Toplumsal Cinsiyet E itsizli i: Sorunlar, Öncelikler ve Çözüm Önerileri. Özet Bulgular



Benzer belgeler
Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i

E İTLİK VE ÇALI MA YA AMINDA KADINLAR

TÜS AD YÖNET M KURULU BA KANI ARZUHAN DO AN YALÇINDA IN KAG DER TOPLANTISI KONU MASI. 09 Mayıs 2007 stanbul Modern Sanat Müzesi

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

KADIN DOSTU KENTLER - 2

İSO Kadın Sanayiciler Platformu 8 MART MANİFESTOSU

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK İŞBİRLİĞİ PROJE DANIŞMANLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ

Nas l Bir Kentte Yaflamal y z?

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Küresel Ekonomik İlişkiler Komisyonu - I

REFORM EYLEM GRUBU BİRİNCİ TOPLANTISI BASIN BİLDİRİSİ ANKARA, 8 KASIM 2014

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

T.C. BA BAKANLIK AVRUPA B RL GENEL SEKRETERL Sosyal, Bölgesel ve Yenilikçi Politikalar Ba kanl. Avrupa Birli i Toplumsal Cinsiyet E itli i Stratejisi

SGB Ç KONTROL S STEM ALTYAPISININ OLU TURULMASI KAPSAMINDA SÜREÇLER ÇALI MASI STRATEJ GEL T RME BA KANLI I

TÜS AD YÖNET M KURULU BA KANI ÖMER SABANCI NIN

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler

Özel Sektör Gönüllüleri Derneği Meslek Lisesi Koçları Programı. Okul Şirket Buluşması 23 Şubat 2016

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA. Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve gerekçeleri ektedir.

Vaka Çalışması: «Boğaziçi Üniversitesi Girişimcilik Projesi HayalEt» ve Hedeflerimiz

Katılımcı Demokrasi STK ları Güçlendirme Önerileri

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar:

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler

TMMOB EH R PLANCILARI ODASI TRABZON UBES III. DÖNEM ( ) ÇALI MA PROGRAMI

Kamu Sermayeli İşletmelerde İyi Yönetişim. Mediha Ağar Dünya Bankası, Kıdemli Ekonomist Dünya Bankası

YÖNETMELİK. a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişiyi,

TMMOB HKMO ANKARA ŞUBESİ 11. DÖNEM ÇALIŞMA PROGRAMI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ (TTO) Mayıs 2013

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

MUHASEBE, DENETİM VE DANIŞMANLIK İŞLETMELERİ İÇİN İŞYERİ, HİZMET VE KALİTE GÜVENCE İLKE VE ESASLARI HAKKINDA MESLEK KARARI

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

MUHASEBE, DENETİM VE DANIŞMANLIK İŞLETMELERİ İÇİN İŞYERİ, HİZMET VE KALİTE GÜVENCE İLKE VE ESASLARI HAKKINDA MECBURİ MESLEK KARARI

Belediye Eğitim Müdürlüğü Veliler Kurulu (Konseyi) 200,00 700,00 700,00 //////////// 1.200, ,00 250,00 900,00 500,00 300,00 1.

SAYI TAY'IN 2003 YILI BÜTÇE TASARISI. Mehmet DAMAR Sayı tay Ba kanı

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ KADIN ARAŞTIRMALARI VE UYGULAMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

E T M Ö RET M YILINDA MU LA SA LIK YÜKSEKOKULUNDA OKUYAN Ö RENC LER N N HASTA HAKLARI KONUSUNDA B LG DÜZEYLER N N BEL RLENMES

1.Proje nedir? Proje benzersiz bir ürünü ya da hizmeti ortaya koyabilmek için gösterilen s n rl süreli / geçici bir u ra t r.

Kadın İstihdamı: Sorun Alanları, Çözüm Önerileri. Ülker Şener

Stratejik Mekansal Gelişme Önerisi Aralık 2006

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

3. NSAN KAYNAKLARI ve E T M MÜDÜRLÜ Ü. Görev Tan m :

Türkiye de Yüksekö retim: E ilimler, Sorunlar ve Fırsatlar

İçindekiler. 5 BİRİNCİ KISIM Araştırmanın Kavram sal ve Metodolojik Çerçevesi. 13 Çocuğun İyi Olma Hali

S V L TOPLUM, YEREL YÖNET MLER VE GENÇL K AB ÜYEL YOLUNDA" S V L TOPLUMLA D YALOG TOPLANTISI 4 SONUÇ B LD RGES 11 ARALIK 2010, STANBUL

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ

Giresun Üniversitesi Akademik Değerlendirme Ve Kalite Geliştirme Uygulama Yönergesi

Yönetici Çal tay. Oturum x: Ayr mc kla mücadele ve e itlik

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

SPOR HUKUKU. 3.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı TÜRKİYE. UN SDSN I Turkey

ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİ ÖĞRETMENİ

MATEMATİK ÖĞRETMENİ TANIM. Çalıştığı eğitim kurumunda öğrencilere, matematik ile ilgili eğitim veren kişidir. A- GÖREVLER

ULUSAL İNSAN HAKLARI KURUMLARI ULUSLARARASI STANDARTLARA UYGUNLUĞUN YORUM İLKELERİ

Küresel Çevre Yönetimi için Ulusal Kapasite Öz Değerlendirme Analizi

Otizm lilerin eğitim hakkı var mıdır? Nedir ve nasıl olmalıdır?

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

BÜRO YÖNETİMİ VE SEKRETERLİK ALANI HIZLI KLAVYE KULLANIMI (F KLAVYE) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

İŞLETME ZİRVESİ 08.XII.2015 İSTANBUL

KADIN EMEKÇ LER N TALEPLER...

TÜSİAD Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele Çalışma Grubu Sunumu

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... v TABLOLAR LİSTESİ... xiv ŞEKİLLER LİSTESİ... xv KISALTMALAR... xvi GİRİŞ...1

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 KURAMSAL BAKIŞ BÖLÜM 2 TEMEL KAVRAMLAR, KURUMLAR VE İLKELER

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü İzleme ve Değerlendirme Daire Başkanlığı

Türkiye de Kadınların Siyasal Kararlara Eşit Katılımı

GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ ÇOCUK DIŞ GİYSİLERİ DİKİMİ (CEKET- MONT- MANTO) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

Performans Yönetimi Hakkında Ulusal Mevzuatın Avrupa Standartlarıyla Uyumlaştırılmasına Yönelik Tavsiyeler

DERS PROFİLİ. Rus Dış Politikası POLS 439 Güz Mehmet Turan Çağlar

PROJE ODAKLI İŞ GELİŞTİRME; Kent Atölyeleri örneği

TÜS AD CISCO EXPO 2008 ETK NL

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

17-19 EYLÜL 2010 TARİHLERİ ARASINDA MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİN DE YAPILAN ADIM ÜNİVERSİTELERİ İDARİ GRUP TOPLANTI KARARLARI

Amacımız Fark Yaratacak Makine Mühendisleri Yetiştirmek - OAIB Moment Expo

BELGESİ. YÜKSEK PLANLAMA KURULU KARARI Tarih: Sayı: 2009/21

YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı I Türkiye (UN SDSN I Turkey) Bahar ÖZAY UN SDSN I Türkiye Direktörü Antalya, 4 Kasım 2016

KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM İŞ GÜVENLİĞİ VE İŞÇİ SAĞLIĞI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü :18

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

I. ÇUKUROVA DA SANAY LE ME VE ÇEVRE SEMPOZYUMU SONUÇ B LD RGES *

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

TESİSAT TEKNOLOJİSİ VE İKLİMLENDİRME ÇELİK BORU TESİSATÇISI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

ÇOCUK GELİŞİMİ ÖĞRETMENİ

AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ

2012 İŞ YERİNDE KADIN ARAŞTIRMASI RAPORU. Mart, 2012

Kurumsalla ma nedir? FUTBOLDA KURUMSAL YÖNET M VE DENET M. yıllardan sonra dahil olmu popüler bir terimdir. kavram, verebilirlik ve sorumluluk.

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

VERGİ DENETMENİ TANIM

LİSE ÖĞRENCİ BİRLİĞİ POLİTİKASI

T.C. ÇANAKKALE ONSEK Z MART ÜN VERS TES

Yaratıcı Drama E itmenleri/liderleri ve Tiyatro Pedagoglarının Davranı ve Tutumuna li kin Etik Bildirge (Sözle me)

B E Y K E N T Ü N İ V E R S İ T E S İ S O S Y A L B İ L İ M L E R E N S T İ T Ü S Ü İ Ş L E T M E Y Ö N E T İ M İ D O K T O R A P R O G R A M I

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ. Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı. 1.Giriş

T.C. MERAM BELEDİYESİ İNSAN KAYNAKLARI VE EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ GÖREVLERİ

Komisyon 5 Mesleki Teknik Öğretim ve Yaşam Boyu Öğrenme Komisyonu Kararları

Transkript:

15 Temmuz 2008 TS/BAS-BÜL/08-67 Türkiye de Toplumsal Cinsiyet E itsizli i: Sorunlar, Öncelikler ve Çözüm Önerileri Özet Bulgular TÜS AD ve KAG DER tarafından yayımlanan Türkiye de Toplumsal Cinsiyet E itsizli i: Sorunlar, Öncelikler ve Çözüm Önerileri ba lıklı rapor, 15 Temmuz 2008, Salı günü düzenlenen bir seminer ile kamuoyuna duyuruldu. TÜS AD ın 2000 yılında "Kadın-Erkek E itli ine Do ru Yürüyü : E itim, Çalı ma Ya amı ve Siyaset" ba lı ıyla yayınladı ı raporun güncelleme çalı ması olan bu rapor, aradan geçen sürede, kadınların e itim, istihdam ve siyasetteki konumu ile ilgili meydana gelen geli meler ve ilerleme kaydedilemeyen alanlar, AB kadın-erkek e itli i politikaları da gözetilerek kaleme alındı. Raporun tanıtım toplantısında, TÜS AD Yönetim Kurulu Ba kanı Arzuhan Do an Yalçında, KAG DER Yönetim Kurulu Ba kanı Gülseren Onanç ve TÜS AD Yönetim Kurulu Üyesi ve Sosyal ler Komisyonu Ba kanı Ethem Sancak birer açılı konu ması gerçekle tirdi. Raporun E itim ba lıklı 1. bölümü Ankara Üniversitesi E itim Fakültesi Ö retim Üyesi Prof. Dr. Mine Tan; gücüne Katılım ve stihdam ba lıklı 2. bölümü Orta Do u Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Ö retim Üyesi Prof. Dr. Yıldız Ecevit; Siyasal Katılım ba lıklı 3. bölümü Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Ö retim Üyesi Prof. Dr. Serpil Sancar; Avrupa Birli i Kadın-Erkek E itli i Politikaları ve Türkiye ba lıklı 4. bölümü Ankara Üniversitesi Kadın Çalı maları Bölümü Ö retim Görevlisi Dr. Selma Acuner ve Sosyal Kalkınma ve Cinsiyet E itli i Politikaları Merkezi (SOGEP) E ba kanı Ceren at tarafından yazılmı tır. 2000 tarihli raporda oldu u gibi, bu raporda da kavramsal ön kabuller ve öncüller önemini korumaktadır: Kadınların güçlenmeleri ve özgürle meleri için yeterli olmayan ancak gerekli olan ko ul e itim, çalı ma ya amı ve siyasete e it katılımlarıdır; Bu alanların tümü toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılık ve e itsizlikleri barındırmaktadır; Bu alanlar üzerinde makro-ekonomik ve toplumsal de i melerin yo un etkisi vardır; Kadınların e itim, çalı ma ya amı ve siyasete katılımlarını ve bu yolla kadın-erkek e itli ini tartı mak, ataerkil sistem ve ideolojiye gönderme yapılmadan gerçekle tirilemez. lk raporun yazıldı ı 2000 yılından bu yana Türkiye de kadın-erkek e itli ini sa lamaya yönelik önemli de i imler gerçekle mi tir. Bu dönemde cinsler arası e itlik, temel bir norm olarak yeni hukuksal düzenlemelerde açıkça yer almı ; Anayasa nın 10. maddesi, Ceza Kanunu, Medeni Kanun ve Ailenin Korunmasına Dair Kanun gibi önemli düzenlemelerde yapılan de i ikliklerle somut olarak tanımlanıp güvence altına alınmı tır. 1

Ancak, kadınlar arasında okumaz yazmazlık, her be kadından birini etkileyen yakıcı bir sorun olarak süreklili ini korumakta, kız çocuklarının e itime katılımındaki co rafyasal, sınıfsal, kültürel engeller kolay a ılamamaktadır. gücü piyasasında kadınlara ili kin veriler önemli sorunlara i aret etmektedir. TBMM de kadın temsili hala Orta Do u ülkeleri arasında bile en dü ük siyasal temsil oranlarından biri olmaya devam etmektedir. 1999 yılında ba layan Avrupa Birli i (AB) ne adaylık sürecine ra men bu konularda yeterli açılım sa lanamamı tır. 1. E itim: Bu bölüm, ilk olarak, e itime eri im ve süreklilikte toplumsal cinsiyet e itsizliklerini ele almakta; bu çerçevede okuryazarlık, okul ömür süresi beklentisi ve okul öncesinden yüksekö retime kadar e itim kademelerine göre okullula ma oranlarını incelemektedir. Ardından, e itim sisteminin cinsiyetçili i yeniden üreten yapı, süreç ve içerikleri kapsamında, e itimin genel görünümü, ö retmenler, akademik da ılım, yönetici profili, ders kitapları ve program ile okul iklimi ele alınmaktadır. Kız çocukların ve kadınların e itimine yönelik kamusal ve sivil toplum projelerine de inildikten sonra politika önerileri sunulmaktadır. Türkiye de e itimde kadın-erkek e itli ini gerçekle tirme konusunda 2000 tarihli ilk raporda ele alınan hemen tüm boyutlarda belli ilerlemeler gerçekle mi tir. Ancak, geli meler a ır, dalgalı ve yetersizdir. Oranlar, iki rapor arasındaki dönemde gerçekle en geli melerin ço u kez, çok küçük sayılarla seyretti ini, bu tempoyla BM Bin Yıl Zirvesi nde kabul edilen Bin Yıl Kalkınma Hedefleri ne ula manın çok zor olaca ını belgelemektedir. 2000 yılında yeti kin erkek nüfus için %94.5 ve kadınlar için %78.3 olan okuryazarlık oranları 2006 da erkeklerde %96 ve kadınlarda %80.4 de kalmaktadır. Okulöncesi okullula mada, 2005-06 da yakla ık 704 bin kız, 438 bin erkek çocuk sistem dı ındadır. 2006 07 de ilkö retim ça nüfusunda olup da ilkö retime devam etmeyen 1.111.000 çocu un 667.000 i (%60) kızdır. Okullula ma oranları açısından farklı ya gruplarında, kentsel-kırsal yerle im yerlerinde ve bölgelerde bulunan kadınlar ve kız çocukları arasındaki e itsizlikler önemini sürdürmektedir. Herhangi bir e itim almayan 15-49 ya arası kadın oranları iki rapor arası dönemde %16.7 den %21.8 e ula mı tır. E itimsiz kadın oranlarıyla okula kayıtlı olmayan kız çocuk oranlarının en yüksek oldu u yörelerde de i me olmamı tır: Sırasıyla Güneydo u, Ortado u ve Kuzeydo u Anadolu. Ayrıca 2000 de stanbul için %10.2 olarak belirlenen 15-49 ya arası e itimsiz kadın oranları, %14.2 ye çıkmı tır. Kız ve erkek çocukların ortaö retimdeki okullula ma farkı, ilkö retimde var olan okullula ma farkının (%4.3) iki katıdır (%8.5). Yüksekö retim okullula ma oranlarında, kadınlar için 1999 00 deki %10.5 ten 2005 06 daki %17.4 e artı gerçekle mi tir. Türkiye de kadınlar için 10 ve erkekler için 12 yıl olarak hesaplanan okul ömür süresi beklentisi, AB ülkelerinden geride olmakla birlikte kadınlar için dünya standardı dolayında, erkekler için ise bunun biraz üzerinde görünmektedir. E itimin ana hedeflerini, temel politikalarını ve önceliklerini belirleyen metinlerde, uygulamalarda, ders araç ve gereçlerinde, toplumsal cinsiyet yakla ımının yerle tirilmesi konusunda bütünsel bir ilerleme yoktur. Okulun, yapısı, aktörleri, süreçleri ve gündelik ya amıyla cinsiyetçili in yeniden üretimine katkısı devam etmektedir. E itimdeki destek mekanizmaları, gerçek e itli in ve zihniyet de i ikli inin sa lanmasında hem kaynaklar hem de uygulamalar açısından yetersizdir. 2

Öneriler: Kız-erkek tüm çocukların nitelikli bir e itim almaları önündeki engellerin kaldırılması ancak sa lam devlet politikalarıyla sa lanabilir. Bunun yanında, sivil toplumun mikro projeleri de, kamusal e itim alanı gibi bir mücadele alanı olarak görülmeli ve bütüncül bir yakla ım geli tirilmelidir. E itimin dönü türücü rolünün geni letilmesinde yapısal, kültürel, bölgesel farkları ve göçü odakta tutan, ancak bütün bu etmenlerin etkile imini dikkatten kaçırmayan, geni kapsamlı nüfus ve kalkınma politikaları benimsenmelidir. Siyasal iradenin, kadınları e itsiz kılan yapı ve ko ulları de i tirmekle yükümlü olması ve zorunlu e itim süresinin 12 yıla çıkarılması bu politikaların oda ında tutulmalıdır. E itime ayrılan bütçe payının GSMH nın en az %5 ine çıkarılması, Y BO lar ba ta olmak üzere okullarda yeterli rehber, danı man, sa lık personeli vb. uzman kadroların ayrılması için gerekli düzenlemelerin yapılması gereklidir. Tüm kız ve erkek çocukların nitelikli ilk ve ortaö retime katılabilmeleri ve devamlarının önündeki ekonomik, fiziksel ve toplumsal cinsiyete dayalı engellerin 2015 yılına kadar kaldırılmasına yönelik stratejik eylem planı 2008 yılı sonuna kadar hazırlanmalı ve bunun hazırlanmasıyla görevli kurul üyelerinden %50 si kadın olmalıdır. Türkiye nin, üyesi oldu u Avrupa Konseyi nin 12.10.2007 tarihli tavsiye kararında belirtti i gibi toplumsal cinsiyet e itli inin gerçekle tirilmesini tüm e itim politika, reform, yapı, bütçeleme ve uygulamalarının merkezine yerle tirmesi sa lanmalıdır. Okulöncesi e itim zorunlu e itim kapsamına alınarak Okulöncesi E itim Yasası 2008 sonuna kadar çıkarılmalıdır. Kız ve erkek çocuklarının do dukları anda nüfus kaydı altına alınması, toplumsal cinsiyete göre ayrı tırılmı, standart, sayısalla tırılmı verilerin geli tirilmesi ve yaygınla tırılması, Milli E itim Bakanlı ı çalı anlarına ve okul ya amının çe itli yönlerine ili kin olarak toplumsal cinsiyete duyarlı göstergelerin tamamlanması gereklidir. E itim sistemi içinde toplumsal cinsiyet e itli inin anaakımla tırılmasını izlemek ve de erlendirmek amacıyla, 2010 yılına kadar Talim Terbiye Kurulu ve Yüksekö retim Kurulu bünyelerinde E itlik Komisyonları olu turulmalıdır. Kız ve erkek ö rencilerin kar ı cinsiyete özgülenmi alanlara özendirilmesi, okulun bu süreçte etkili rehberlik ve danı manlık hizmetleri sa laması, mesleki ve teknik e itimin erkek ve kızlara yönelik ikili yapısında birle tirmeye 2010 yılına kadar gidilmesi gereklidir. Taciz de dahil okulda iddetin bütün biçimlerine kar ı ma dur ve ailesi için psikolojik ve pedagojik danı manlık hizmetlerinin yaygınla tırılması, üreme sa lı ı e itiminin 2010 yılına kadar ö retim programlarına alınması gereklidir. Toplumsal cinsiyet duyarlılı ı ö retmen yeti tirme, rehberlik ve danı manlık, hizmet içi e itim programları ve e itimde yönetim ve tefti in hedefleri arasına kayna tırılmalıdır. Milli E itim Bakanlı ı nda karar ve denetim kadrolarında bulunanlara yönelik toplumsal cinsiyet duyarlılı ı e itimleri verilmeli, e itim araç ve gereçlerinde kadınların sivil ya ama, sanata ve bilime katkıları görünürle tirilmeli, e itim fakültelerinde Toplumsal Cinsiyet konulu derslerin programlara girmesi sa lanmalıdır. E itimle ilgili desteklerin, gerçek gereksinim sahiplerine ula tırılması ve yardım kavramı yerine hak temelli sosyal politikalara geçilmesi sa lanmalıdır. 3

Gerçek bir dönü üm için ev, i ve siyaset de dönü türülmeli, aile içindeki cinsiyetçi yakla ımları kırmak için e itim çalı maları yapılmalı, dönü üm bireysel çabalar yanında toplumsal projelerle desteklenmeli, kadınlar için oldu u kadar erkekler için de cinsiyetçi olmayan stratejiler geli tirilmelidir. 2. gücüne Katılım ve stihdam: Bu bölümde kadınların i gücüne katılımında durum ve e ilimlere yer verilmekte, ardından kadınların i gücüne katılımı önündeki engellere de inilmektedir. Kadınların istihdamını artırıcı kurumsal çabaların irdelenmesinden sonra öneriler getirilmektedir. Türkiye de kadınların i gücüne katılımları 1950 lerin ortalarından beri dü mektedir. Bu dü ü ün temel nedenlerinden biri kırdan kente göçtür. 1930 larda nüfusun yakla ık %30 u kentlerde, %70 i kırda ya arken, bu durum 2000 li yıllarda tersine dönmü tür. 1988-2006 yılları arasındaki 18 yıl içerisinde kadınların i gücüne katılım oranında önemli bir azalma gözlenmektedir. 1988 de %34,3 olan bu oran 2006 da %24,9 a dü mü tür. 1988 de %31 olan kadınların istihdam oranı da, 2006 da %22 ye dü mü tür. E itim ile kadınların i gücüne katılımı arasında ise olumlu bir ili ki vardır, e itim düzeyi artıkça kadınların i gücüne katılımı da artmaktadır. 2006 yılı itibariyle kentte, yüksekokul ve fakülte mezunu kadınlarda i gücüne katılım oranı %69,8'e ula maktadır. Kadınların Türkiye genelinde istihdamlarının en yüksek oldu u tarımda 2000 yılında istihdam %60,5 iken, 2006 yılında %48,5 e dü mü tür. Buna kar ılık, hizmetlerde, 2000-06 yılları arasında %26,4 ten %36,5 e istihdam artı ı gerçekle mi tir. Kentte, kadınların sanayi sektöründeki istihdam oranı %9,5 olup, hizmetler ile kar ıla tırıldı ında hem çok dü üktür hem de 2000-06 yılları arasında dü meye devam etmi tir. Erkek i sizlik oranlarının tüm ya gruplarında kadın i sizlik oranlarının üzerinde seyretti i yer sadece kırsal alanlardır. Ancak bu durum, kırda kadınların çok büyük bir kısmının ücretsiz aile i çisi olarak faaliyet göstermelerinin ve bu nedenle i siz de il istihdam edilen nüfus kapsamında de erlendirilmelerinin bir sonucudur. 2006 yılında, kentte her 100 i siz kadından 80 i 35 ya altı gruplardadır. Bu oran erkeklerde 65 tir. 35 ya ından sonra durum tersine dönmekte, erkeklerin kendi içlerindeki i sizlik yüzdeleri kadınlarınkinden daha yüksek olmaktadır. Bu durum erkeklerin, kadınlara oranla daha ileri ya larda da i arayı ı içinde olduklarını; kadınların ise 35 ya ından sonra kendilerini i siz olarak beyan etme e ilimlerinin azaldı ını; i arama çabasında daha az bulunduklarını göstermektedir. Kadınların i arama e iliminin azalmasının bir nedeni olarak, evlenerek çocuk sahibi olmaları ve onlara kendilerinin bakmak zorunda kalmaları yüzünden i gücünün dı ında kalmaları gösterilebilir. Hiçbir sektörde kadınlar ve erkekler istihdamı e it payla mamaktadır. Kadın istihdamın erkekle e ite yakın oldu u tek sektör tarımdır (Türkiye genelinde %46,3; kent düzeyinde %41,5 ve kır düzeyinde %46,8). Kadınların en çok istihdam edildi i hizmet sektörünün alt sektörü olan toplum hizmetleri, sosyal ve ki isel hizmetlerde (2006 da Türkiye genelinde %29,8 ve kentte %33,1) bile toplumsal cinsiyet temelli ayrı ma varlı ını sürdürmektedir. Türkiye de kadınların ve erkeklerin aynı meslek grubu içindeki oranlarında da cinsiyet temelli ayrı ma söz konusudur. Kanun yapıcılar, üst düzey yöneticiler ve müdürler grubunda kadınların oranı 2006 da sadece %8,9 dur. 2006 yılında, Türkiye genelinde, erkeklerin kayıtlılık oranı %58 iken kadınlarda bu oran %34 tür. Ba ka deyi le, çalı an kadınların %66 sı kayıtdı ı çalı maktadır. 4

Çe itli ara tırmaların da vurguladı ı gibi, kadın erkek arasında ücret e itsizli i bir sorun olarak varlı ını sürdürmektedir. Kadın giri imcili i, fikri ile sermayesini birle tirerek yeni bir i letme kuran ve kendi dı ında da istihdam yaratan kadınlar için kullanılmakta olan bir kavram olmaktan çıkarak, i siz ve yoksul kadınların hane gelirini artırıcı faaliyetlerini ve mikro kredileri de içeren bir emsiye kavrama dönü me e ilimi göstermi tir. Öneriler: E itim, özellikle de mesleki e itim, kadınların be eri sermayelerini artıracak en önemli araçlardan biri olarak hem örgün hem de yaygın ö retim kurumlarında sa lanmalı, gerekirse olumlu ayrımcılık araçları (kota ve burs) kullanılarak kadınların beceri kazanmaları ve meslek edinmeleri garantilenmelidir. AB ülkelerinde aktif i gücü piyasası politikalarının kadınların istihdamını artırıcı yönde kullanıldı ı gözlenmektedir. Bu ba arı, i arama-i e yerle tirme, mesleki e itim ve giri imcilik te viklerini kapsayan politikaların, ülke ko ullarına uygun bir karmasının benimsenmesi ve makro ölçekte bir devlet politikası olarak tasarlanması ve uygulanması ile sa lanmı tır. Türkiye de aktif i gücü piyasası politikaları kapsamında en temel ve yaygın olarak, mesleki e itim hizmeti sunulmaktadır. gücü piyasası politikası olarak nitelenebilecek di er politika araçları ise geli tirilmemi tir. Özellikle kadının i gücüne katılımının dü ük oldu u ülkelerde en etkili sonuçları üreten bu politika araçlarının Türkiye de de kullanımına dayalı politikalar üretilmelidir. Kadın giri imcili i, yoksulluktan koruyan gelir getirici faaliyetlerin dı ında, daha geni ve kadınların kendi güçlenmelerini hedef alan faaliyetler olarak anla ılmalıdır. Devletin kadın giri imcili i politikalarını destekleyecek ve yönlendirecek araçları geli tirmesi ve ulusal istihdam politikasının parçası haline getirmesi gereklidir. Geli mi ülkelerde esnekle tirme stratejilerinin kadın istihdamını artırmaya dönük kullanımında oldu u gibi, Türkiye de esnek çalı ma ve istihdam biçimlerinin eksik istihdam ve/veya çalı an yoksullu u yaratmaması için, esnekle tirme uygulamaları, minimum gelir, e itim, sa lık, sosyal bakım alanlarında sosyal hizmetler, i sizlik sigortası, yeniden i e yerle tirme programları gibi etkin sosyal politikalar ile desteklenmelidir. Bakım hizmetlerinin kurumsalla maması, kadınların i gücüne katılımlarını engelleyen arz yanlı nedenlerin en önemlilerinden biridir. Kurumsal bakım hizmetlerinin bölgesel ve yerel özelliklere uygun yenilikçi modellerle güçlendirilmesi gereklidir. Ebeveyn izni yasalla malı, çocuk bakımı için kapsamlı politikalar benimsenmeli, i yeri kre leri açılmalı, açılamadı ı takdirde birkaç i letmenin birlikte açaca ı kre lere veya çocuk bakım hizmeti satın alabilecekleri modellere yer verilmeli, gündüz bakım programları desteklenmeli, yerel yönetimler çocuk ve ya lı bakım hizmetlerinde daha çok sorumluluk üstlenmelidir. Kamu, bir yandan toplumsal cinsiyet ayrımcı ına izin vermeyerek, di er yandan özel önlemler alarak kadın i gücünün/istihdamının artması çabalarında aktif rol oynamalıdır. Özel sektörde i verenlerin kadın istihdamını artırmaları için kurumlar vergisinde indirim, gelir vergisi ve sigorta primi destekleri gibi istihdamı te vik araçları kullanılmalıdır. Kadın istihdamını artırmakta etkin rol oynayabilecek kurumlar, daha özel olarak Çalı ma ve Sosyal Güvenlik Bakanlı ı, KUR, KUR il müdürlükleri, l stihdam Kurulları güçlendirilmeli, bu kurumların toplumsal cinsiyet e itli i anlayı ını politikalarına ve yönetimine yerle tirmeleri sa lanmalıdır. 5

Çalı ma ya amında i e almada, i te yükseltmede, hizmet içi e itimde ve ücretlerde ayrımcı uygulamaları denetleyecek ve bunların ortadan kaldırılmasına yönelik politikalar üretecek ba ımsız bir yapının tesisi gereklidir. 3. Siyasete Katılım: Bu bölümde Türkiye de kadın-erkek e itli ini belirleyen siyasal dinamikler ele alınmakta, ardından siyasal partilerde ve yerel siyasette kadın katılımı irdelenmektedir. Türkiye de kadın hareketinin özelliklerini açıklayan çalı ma, daha sonra cinsiyet e itli i için dünyada kota uygulamalarını sunmakta ve Türkiye de kamu politikası olarak kadın-erkek e itli i politikasının geli imine yer vermektedir. Kadınların kamu kurumlarına ve siyasal kararlara katılım durumunun irdelenmesinden sonra öneriler getirilmektedir. 2007 seçimleri sonunda olu an 23. Dönem TBMM de en yüksek kadın milletvekili oranı % 29,6 ile DTP de gerçekle mi, AKP % 3,8 olan kadın milletvekili oranını % 9 a çıkarmı, CHP de bu oran % 9.9 dan % 9 a gerilemi ve MHP de % 2,8 olarak gerçekle mi tir. 2007 seçimlerinin kadın adaylar açısından en olumsuz sonuçlarından biri, önemli kadın örgütleri yöneticilerinin, siyasal deneyim sahibi ve kadın örgütlerinin siyasal gündemini parlamentoya ta ıma amacı olan kadın adayların listelerde yer bulamamasıdır. Bu seçimler açısından en yeni özellik ise, kadın milletvekillerinin sadece birkaç büyük kentten de il, Türkiye nin her yerinden seçilmeye ba lanmasıdır. Dünyanın birçok ülkesinde kadınlar ulusal düzeydeki siyasette ciddi bir temsil düzeyine ula amasalar bile, yerel siyasal kararlara katılmada daha ba arılı olabilmektedirler. Türkiye de ise bu durum geçerli de ildir. Yerel meclislerde kadın oranı ortalaması Avrupa da ve Orta Amerika da %24, Latin Amerika da %26, Afrika da % 30 iken Türkiye de % 2,5 tur. Kadın hakları hareketi, kadın örgütlerinin olu turdu u sivil ileti im a larını geli tirerek yarattı ı i birli i aracılı ı ile güçlenerek, son yıllarda Türkiye de sivil toplumun gücünü arttıran en önemli demokratik geli melerden biri olmu tur. Kadınların siyasal kararlara e it katılımını ve e it temsilini sa lamak için ulusal politikaların olu turulması ve bunun gerçekle tirilmesi için, gerekirse kota dahil olumlu ayrımcılık stratejilerinin benimsenmesi, demokrasinin uluslararası kabul görmü bir kriteri haline gelmi tir. CEDAW a ve Pekin Eylem Planı na imza atan ülkeler bu demokrasi ölçütüne uyacaklarını vaat etmi lerdir. BM-Ekonomik ve Sosyal Konseyi (ECOSOC), 1990 da, % 30 kadın temsilinin asgari temsil e i i olarak benimsenmesini bütün üye ülkelerden istemi tir. 1995 te dünya parlamentolarında kadınların oranı % 10 iken bugün bu oran %17 ye çıkmı tır. Kota seçmenin iradesine de il, aday belirleme süreçlerine müdahaledir. Cinsiyet kotaları sadece kadınların eksik temsil sorununun sonuçlarını, yani semptom ları düzeltir, buna yol açan nedenleri do rudan düzeltmez. Siyasal partiler içinde aday seçici mekanizmalarda kadınları eleyen cinsiyetçi bakı ı a mak, kota politikalarının asıl amacıdır. Dünyada siyasi parti kotası uygulayan 69, parlamentoda anayasal kota uygulayan 15, seçim yasalarıyla kota uygulayan 44 ve yerel seçimlerde anayasal veya yasal kota uygulayan 32 ülke mevcuttur. Türkiye de e itimli ve meslek sahibi kadınların kamu kurumlarında çalı ma açısından önemli bir yer edindikleri; fakat yöneticilik düzeylerine yükselmede ciddi bir elemeye ve ayrımcılı a maruz kaldıkları görülmektedir. Öneriler: Bir kamu politikası olarak kadın-erkek e itli i amacına yönelik; kadın-erkek e itli inin tüm kamu kurumlarının politikalarında yer alması, Kadının Statüsü Genel Müdürlü ü içinde kadınların ulusal ve yerel siyasete katılım çabalarını destekleyecek bir boyutun geli tirilmesi, Cinsiyet E itli i Ombudsmanı olu turulması, kamu kurumlarında 6

Cinsiyet E itli i zleme Komiteleri nin olu turulması, Türkiye Kadın Politikaları Eylem Programı hazırlanması, kamu kurumlarının yönetim pozisyonlarına ve özerk kurumların karar organlarına atama yapılırken (veya aday gösterirken) en az üçte birinin kadın olması ve yasayla kurulan, zorunlu üyeli e dayalı meslek örgütlerinin yönetimlerinde kadın kotası uygulanması sa lanmalıdır. Siyasal partilerde kadın-erkek e itli i amacına yönelik; Siyasal Partiler Kanunu nun parti içi demokrasinin geli imini destekleyecek bir yapıya kavu turulması, Anayasanın 10. maddesinde Kadınlar ve erkekler e it haklara sahiptir. Devlet, bu e itli in ya ama geçmesini sa lamakla yükümlüdür ifadesinden sonra Devlet bu e itli in sa lanması amacı ile özel geçici önlemler alır cümlesinin eklenmesi, seçimlerdeki tüm aday listelerinin en az üçte bir oranında kadının seçilmesini sa layacak ekilde düzenlenmesi için siyasi partiler ve seçim yasalarında gerekli de i ikliklerin yapılması, Toplumsal Cinsiyet Kotası nın (fermuar sistemine dayalı liste yöntemi kullanılarak) yasal zorunluluk haline getirilmesi, partilerin devletten aldıkları ödeneklerin en az %20 sinin partinin kadın-erkek e itli i için yapaca ı çalı malara ayrılması, kadın kollarının parti içi etkinli inin artırılması gerçekle tirilmelidir. TBMM de kadın-erkek e itli inin sa lanması amacına yönelik; kadın-erkek e itli inin ilkelerinin tanımlanaca ı bir E itlik Çerçeve Yasası nın çıkartılması, kadın-erkek e itli i açısından yasama faaliyetlerini ekillendirecek Kadın-Erkek E itli ini Sa lama Daimi Komisyonu kurulması, parti grup yönetim kurullarında kadın milletvekillerinin yer alması, TBMM Ba kan Vekillerinden en az üçte birinin kadın olması, kadın milletvekillerinin tüm komisyonlarda etkin görev alması sa lanmalıdır. Kadınların yerel siyasal kararlara katılımını artırma amacına yönelik; siyasal partilerin yerel seçimlerdeki tüm aday listelerinin en az üçte bir oranında kadının seçilmesini sa layacak ekilde düzenlenmesi, yerel idareler, siyasal partilerin yerel örgütleri, kamu kurumlarının yerel birimleri ve kadın örgütleri arasında i birli i olanaklarının geli tirilmesi, yerel yönetimlerin Yerel E itlik Eylem Planları yapmaları için te vik edilmesi, yerel yönetimlerde yerel toplumsal cinsiyet e itli i birimlerinin olu turulması sa lanmalıdır. 4. AB Kadın-Erkek E itli i Politikaları ve Türkiye: Bu bölümde, AB de e it fırsatlar ile ilgili hukuksal çerçeve (Kurucu Antla ma, stratejiler, direktifler) sunulmakta, ardından Türkiye nin 1999 da ba layan adaylık dönemi ile birlikte geli en süreç (Katılım Ortaklı ı Belgeleri, lerleme Raporları, Ulusal Programlar, Avrupa Parlamentosu raporları) ele alınmaktadır. Türkiye de Anayasa ve yasalarda yapılan kadın-erkek e itli i ile ilgili düzenlemeler belirtildikten sonra öneriler getirilmektedir. Türkiye nin AB ye katılım sürecinin kadın politikaları açısından daha etkin bir ekilde ilerlemesi için çe itli tarafların katılımıyla çok yönlü çalı malar yapılması gerekmektedir. Bu çalı maları üç payda açısından ele almak mümkündür: a) Hükümet, b) Avrupa Komisyonu ve c) Kadın kurulu ları. Öneriler: a) Türkiye de AB ve kadın politikaları konusunda halen da ınık bir yapılanma vardır ve kurumsalla ma sa lanamamı tır. Söz konusu politikaları a ırlıklı olarak Çalı ma Bakanlı ı AB Koordinasyon Dairesi Ba kanlı ı yürütmektedir. Kadın-erkek e itli i konusundaki AB mevzuatının çalı ma ya amı üzerine olması bu duruma bir açıklama getirmekle birlikte, Çalı ma Bakanlı ı AB Koordinasyon Dairesi Ba kanlı ı nın bu görevi büyük bir ciddiyetle sürdürmekte oldu u da saklı olmak kaydıyla, kadın örgütleri bu sorumlulu un kadın politikalarını bir bütün olarak ele alan KSGM ye geçmesinin daha do ru olaca ını dü ünmektedir. Çünkü konunun Çalı ma Bakanlı ı bünyesinde ele alınması, kadının insan haklarının çalı ma ya amı ile sınırlandırılmasının teyidi anlamına gelmektedir. 7

Kadından Sorumlu Devlet Bakanlı ı ve Kadının Statüsü Genel Müdürlü ü, AB kadın politikaları konusunda daha etkin bir sorumluluk üstlenmelidir. Bu konuda do rudan çalı acak bir koordinasyon birimi ivedilikle olu turulmalıdır ve bu birim, ba ımsız kadın örgütleriyle yakın bir i birli i içerisinde çalı malıdır. AB nin 2006-2010 yılları için olu turdu u Kadın-Erkek E itli i Yol Haritası, altı öncelikli eylem alanı saptamı tır (kadın ve erkekler için e it ekonomik ba ımsızlık; çalı ma ya amı ile ailevi sorumlulukların uyumla tırılması; karar alma mekanizmalarında e it temsil; toplumsal cinsiyet kalıplarının ortadan kaldırılması; uluslararası politikalar ve kalkınma politikalarında kadın-erkek e itli inin te vik edilmesi). Uyum sürecinde olan Türkiye nin, bu eylem alanlarına paralel bir ekilde plan, program ve politika olu turması gerekmektedir. AB fonlarının daha yaygın bir biçimde duyurulması için etkin mekanizmalar olu turulmalı ve proje ba vurularının de erlendirilmesini yapan ki ilerin toplumsal cinsiyet duyarlılı ı e itimi almaları önko ul haline getirilmelidir. Müzakere sürecinin kadın taleplerini birebir yansıtması için kadın sivil toplum örgütlerinin, kadın uzmanların ve akademisyenlerin katılımını sa layacak mekanizmalar olu turulmalıdır. Bu do rultuda, bir E -Ba müzakereci kadın seçilmesi üzerinde dü ünülmelidir. b) AB, genel olarak ayrımcılıkla mücadele için güçlü bir yasal çerçeve ortaya koymu tur, ancak kadın-erkek e itli i politikalarını, kadın örgütlerinin talepleri do rultusunda, istihdamın ötesine geçirme çabalarını güçlendirmelidir. Ayrımcılıkla mücadeleyi desteklemek için kullanılan AB fonlarının öncelikleri, kadın STK larının talepleri do rultusunda belirlenmelidir. Avrupa Komisyonu, ülkelerin adaylık süreçlerinde sivil toplumun katılımının etkin bir ekilde sa lanması için, ülkeleri te vik edici yeni katılım mekanizmaları geli tirmelidir. lerleme raporları, kadın örgütlerinin Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerine de i im yönünde baskıda bulunabilece i izleme araçlarıdır. Bu do rultuda, Avrupa Komisyonu görevlileri, aday ülkelere ili kin Katılım Ortaklı ı Belgeleri ve ilerleme raporlarının hazırlanma süreçlerinde resmi tarafın görü lerine verdi i a ırlık kadar sivil toplum örgütlerinin görü lerine de aynı derecede yer vermeye dikkat etmelidir. c) Uyumla tırma sürecini kadın bakı açısıyla mercek altına almak için kadın kurulu ları arasında ba ımsız bir izleme mekanizması olu turulmalıdır. Bu mekanizma, aynı zamanda, ilerleme raporlarına kadın bakı açısının daha gerçekçi bir biçimde yansıtılmasını da sa layabilir. Kadın politikalarının bir devlet politikası haline getirilmesi konusunda, AB nin ko ulluluk ilkesini dayanak olarak kullanarak güçlü bir siyasi gündem olu turulmalıdır. AB konusunda çalı an kadın kurulu ları ile di er kadın kurulu ları arasında bilgi ve deneyim payla ımı yaygınla tırılmalıdır. AB ve kadın hakları konusunda çalı an kadın örgütleri, bu konuda kamuoyu olu turmak için bir ileti im stratejisi geli tirmelidir. 8