T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI BALIKESİR İL MÜDÜRLÜĞÜ BALIKESİR TARIMSAL KURAKLIKLA MÜCADELE STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI (2013-2017)

Benzer belgeler
PLAN AÇIKLAMA RAPORU

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

10 BAŞLIKTA BALIKESİR

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

Şimdiye kadar özelliklerini belirtmeye çalıştığımız Kütahya Yöresi'nin kuzey kesimi içerisinde de farklı üniteler ayırd etmek mümkündür.

Ö:1/ /02/2015. Küçüksu Mah.Tekçam Cad.Söğütlü İş Mrk.No:4/7 ALTINOLUK TEL:

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

DOĞU KARADENĠZ BÖLGESĠNDE HEYELAN

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi

BALIKESİR İLİ, EDREMİT İLÇESİ, YOLÖREN MAHALLESİ, ADA 162, PARSEL 2 İÇİN HAZIRLANAN 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

12. BÖLÜM: TOPRAK EROZYONU ve KORUNMA

IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU

TOPRAK ANA MADDESİ KAYAÇLAR. Oluşumlarına göre üç gruba ayrılırlar 1. Tortul Kayaçlar 2.Magmatik Kayaçlar 3.Metamorfik (başkalaşım) Kayaçlar

EGE BÖLGESİ BÖLGENİN YERİ VE SINIRLARI

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

Türkiye'de Toprakların Kullanımı

1.PLANLAMA ALANININ KONUMU ve GENEL ÖZELLİKLERİ... 2

1.PLANLAMA ALANININ KONUMU ve GENEL ÖZELLİKLERİ... 1

Doğal Gıdaların Merkezi BALIKESİR

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

MENTEŞE YÖRESİ Kıyı Ege Bölgesinün Büyük Menderes Oluğu güneyinde kalan kesimine "Menteşe Yöresi" denilmektedir. 13. yüzyılda Manteşe yöresi

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL

DOĞAL ARAZİ BÖLÜNÜŞÜ ARAZİ KULLANIMI İLİŞKİSİ

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı

Prof.Dr.İlkay DELLAL

TÜRKİYE NİN YER ALTI SULARI ve KAYNAKLARI

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik

4. Ünite ÜRETTİKLERİMİZ

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

YERKÜRE VE YAPISI. Çekirdek (Ağır Küre) Manto (Ateş Küre (Magma)) Yer Kabuğu (Taş Küre) Hidrosfer (Su Küre) Atmosfer (Hava Küre)

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ

Coğrafya Proje Ödevi. Konu: Hindistan ve Nijerya nın Ekonomik Özellikleri. Kaan Aydın 11/D

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

BURDUR-YASSIGÜME KÖYÜNÜN, FİZİKİ COĞRAFYA AÇISINDAN, ÇEVRE SORUNLARI

T.C. GIDA,TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TÜRKİYE TARIM HAVZALARI ÜRETİM VE DESTEKLEME MODELİ. 30 Havza

Tarım Alanları,Otlak Alanları, Koruma Alanları Öğrt. Gör.Dr. Rüya Bayar

KONUYA GİRİŞ İnsanların toprağı işleyerek ekme ve dikme yoluyla ondan ürün elde etmesi faaliyetine tarım denir. BÖLGELERE GÖRE TOPRAKLARDAN YARARLANMA

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ

Beşparmak, Karakümes ve Marçal Dağları'ndan oluşan dağlara "Batı Menteşe Dağları" denir.

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR

128 ADA 27 VE 32 PARSEL NUMARALI TAŞINMAZLARA YÖNELİK 1/5000 ÖLÇEKLİ AÇIKLAMA RAPORU

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir?

FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ EĞİTİM KURUMLARI ANADOLU LİSESİ 10. SINIFLAR COĞRAFYA İZLEME SINAVI

ÇYDD: su, değeri artan stratejik bir nitelik kazanacaktır.

Tablo : Türkiye Su Kaynakları potansiyeli. Ortalama (aritmetik) Yıllık yağış 642,6 mm Ortalama yıllık yağış miktarı 501,0 km3

1. Yer kabuðunun yapý gereði olan bir veya birkaç mineralden oluþan kütlelere ne ad verilir?

BİTLİS İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

Başlıca Toprak Tipleri ve Özellikleri

TARIM SİSTEMLERİ 3. Nemli Tarım

TÜRKİYE NİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ YERİ

Toprak oluşumu ve toprak türleri

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

BÖLÜMLERİ: - 1. Adana Bölümü - 2. Antalya Bölümü YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ: AKDENİZ BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Akdeniz Bölgesi

NİSAN 2017 ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler :

AR&GE BÜLTEN. İl nüfusunun % 17 si aile olarak ifade edildiğinde ise 151 bin aile geçimini tarım sektöründen sağlamaktadır.

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

Bölüm 7. Tarımsal Üretim Faktörleri. Üretim Faktörleri Toprak Sermaye Emek (iş) Girişimcilik (yönetim yeteneği)

Finlandiya nın Tarihçesi

DEVLETİN ADI: Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı BAŞŞEHRİ: Londra YÜZÖLÇÜMÜ: km2 NÜFUSU: RESMİ DİLİ: İngilizce

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

2018 GÜRHAN SÖZER (Şehir Plancısı)

T.C. BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRE BAŞKANLIĞI ŞEHİR PLANLAMA MÜDÜRLÜĞÜ. Plan Açıklama Raporu.

SEYİTÖMER LİNYİT ÇIKARIM SAHASI

HAVZA SEÇİMİ YÖNTEM VE KRİTERLERİ

Türkiye nin Nüfus Özellikleri ve Dağılışı

İTALYA. Sanayi,Turizm,Ulaşım

Tanımlar. Bölüm Çayırlar

SULAMA VE ÇEVRE. Küresel Su Bütçesi. PDF created with pdffactory trial version Yrd. Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ

Su, evrende varolan canlı varlıkların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için gerekli olan en temel öğedir. İnsan kullanımı, ekosistem kullanımı,

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI

MURADİYE Nüfus Erkek Kadın Toplam Gürpınar Oran %52 % Kaynak: Tüik

Ö:1/1000 OCAK Küçüksu Mah.TekçamCad.Söğütlü İş Mrk.No:4/7 ALTINOLUK TEL:

COĞRAFYA YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ 1.JEOLOJİK ZAMANDA OLUŞAN YERLER BU ALANLAR 1. JEOLOJİK ZAMANDA OLUŞTUĞU İÇİN DEPREM RİSKİ EN AZ OLAN YERLERDİR.

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

2-Maden bakımından zengin olduğu halde endütrisi yeterince gelişmemiş olan bölgemiz hangisidir?

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAŞTIRMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel)

Rüzgarlar kum çakıl gibi gevşek maddeleri havalandırarak taşımak, zemine çarparak aşındırmak ve biriktirmek suretiyle yeryüzünü şekillendirirler.

Transkript:

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI BALIKESİR İL MÜDÜRLÜĞÜ BALIKESİR TARIMSAL KURAKLIKLA MÜCADELE STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI (2013-2017) BALIKESİR EYLÜL 2013 1

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI BALIKESİR İL MÜDÜRLÜĞÜ BALIKESİR TARIMSAL KURAKLIKLA MÜCADELE STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI HAZIRLAYAN H.Filiz İLKDOĞDU Mühendis KONTROL EDEN Kutfettin DEPER Koordinasyon ve Tarımsal Veriler Şube Müdürü ONAYLAYAN Bayram Ali ALANLI İl Müdürü V. BALIKESİR EYLÜL-2013 2

İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 4 Amaç... 5 Strateji... 5 Tanımlar... 6 1.İLE AİT GENEL BİLGİLER... 6 2.İLİN TOPRAK VE ARAZİ KAYNAKLARI... 10 2.1.TOPRAK ÇEŞİTLERİ VE KAREKTERİSTİK ÖZELLİKLERİ... 13 2.2.BALIKESİRDE ARAZİ VE KULLANIM KABİLİYETLER...15 3.BALIKESİR İLİNİN SU KAYNAKLARI VARLIĞI(DSİ)... 28 3.1. SEKTÖRLERE GÖRE SU KULLANIMI VE 2013-2017 HEDEFİ... 29 4.NORMAL KOŞULLARDA YAPILACAK ORTA VE UZUN DÖNEM ÇALIŞMA PLANLARI..... 30 4.1.YATIRIMLAR... 30 4.2.ERKEN UYARI SİSTEMLERİNİN KURULMASI... 39 4.3.UYGULAMA PLANLARI... 40 5.KURAK DÖNEMLERDE ALINACAK ÖNLEMLER... 42 5.1. TARIMSAL AMAÇLI ARAZİ KULLANIM PLANLARI VE PROJELERİ... 42 5.2. MERA ALANLARINDA PLANLAMA...48 6.GELİŞTİRİLECEK TARIM DIŞI FAALİYETLER... 49 7.EĞİTİM PLANLARI KONULARI... 49 8.HASTALIK VE ZARARLILARLA MÜCADELE PLANLARI... 50 9.İÇME VE KULLANIM SUYU PLANLARI... 54 10.İL TARIMSAL KURAKLIK EYLEM ADIMLARI... 55 3

GİRİŞ Küresel ısınmanın ülkemizde etkileyeceği ve gelecek yıllarda etkisinin daha da belirgin şekilde görüleceği, tarımsal kuraklığın artacağı artık kabul edilen bir gerçektir. Küresel ısınmayla birlikte yaşanması muhtemel tarımsal kuraklıkta özellikle güney bölgemiz başta olmak üzere ülkemizin tamamı bu kuraklıktan olumsuz yönde etkilenecektir. Kuraklık zaman ve mekâna bağlı olmaksızın, nemli iklim tipine kadar oluşabilmektedir. Doğaldır ki kurak iklimler daha hassastırlar. Kuraklık genellikle yavaş gelişmekte ve sürekliliği uzun olabilmektedir. Bu nedenle geç fark edilmekte, fark edildiğinde ise etkilediği alan genişlemiş, telafisi ise çok zorlaşmış olmaktadır. Yağış miktarında ki azalmanın yanında sıcaklık, rüzgâr, nem gibi meteorolojik faktörler ve dolayısı ile evapotranspirasyon gibi faktörlerde kuraklığa direkt etki etmektedir. Bugün hemen bütün iklim bilimcileri dünya iklim sisteminde bir bozulmanın olduğunu kabul etmektedir. Doğal dengenin bozulmasına neden olan insan etkinliklerinin devam etmesi durumunda, iklimdeki bu bozulmaların son derece olumsuz sonuçlar doğurarak, küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliklerinin yaşanacağı, kesindir. Çünkü beşeri nedenlerle atmosferde ki sera gazı birikimlerinde ve parçacıklarda meydana gelecek artış, doğal çevrenin tahribi ve ozon tabakasında ki incelme, küresel boyutta sıcaklık artışına neden olacaktır. Türkiye karmaşık iklim yapısı içinde, özellikle küresel ısınmaya bağlı olarak görülebilecek bir iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkelerden birisidir. Özellikle sıcaklık artışından daha çok çölleşme tehdidi altında bulunan Güney Doğu ve İç Anadolu gibi kurak ve yarı kurak bölgelerle, yeterli suya sahip olmayan yarı nemli Ege, Marmara ve Akdeniz bölgeleri daha fazla etkilenecektir. Olası bir iklim değişikliğinde Türkiye nin mevcut su kaynakları sorununa yeni sorunlar eklenecek, içme ve kullanma suyunda büyük sıkıntılar yaşanacak, tarımsal üretim potansiyeli değişebilecek, bu değişiklikler bölgesel ve mevsimsel farklılıklarla birlikte, türlere göre bir artış yada azalış şeklinde olabilecektir. Karasal ekosistemler ve tarımsal üretim sistemleri, zararlılardaki ve hastalıklardaki artıştan zarar görebilecektir. Tüm bunlar, tarımsal üretimi gerçekleştirmede hava koşullarından bağımsız hareket edilemeyeceğini ve tarımsal üretimde meteorolojinin önemini, vazgeçilmezliğini göstermektedir. Bugün tüm dünyada ekim, dikim, gübreleme, sulama, ilaçlama, tarımsal mekanizasyon, ürün hasadı ve hayvansal üretim alanında meteorolojik bilgiler vazgeçilmez ihtiyaç halini almıştır. Örneğin; Tarımsal üretimin planlanması döneminde önceki hava koşullarının analiz sonuçları ve ayrıca orta ve uzun vadeli tahminler ve klimatolojik bilgiler çok önemlidir. Ekimden hasada kadar olan dönemde ise mevcut hava durumu ile kısa süreli hava tahminlerine ihtiyaç duyulur. Tarımsal işlemlerin en önemli aşamasından biri olan sulamanın hava koşullarından bağımsız gerçekleştirilmesi halinde sulamadan sonra yağan yağmur, harcanan emeğin, enerji, zaman ve paranın boşa gitmesi anlamına gelmektedir. Kuraklık olayından etkilenmemek için tarımsal faaliyetlerin iklim koşullarına ve var olan su kaynaklarına uygun olarak yürütülmesi zorunluluğu vardır. Eğer tarımsal faaliyetler nemli döneme ait su varlığı esasına göre planlanırsa ekonomik ve sosyal gelişmede problemlerin yaşanması kaçınılmaz olur. Tarımsal kuraklık sonucu tarımsal üretimde düşüklük, ekonomik kayıplar, ekolojik dengenin bozulması ve sosyal dengenin etkilenmesi kaçınılmaz olacaktır. Tarımsal kuraklığın etkilerini azaltmak için erken uyarı sisteminin kurulması, kuraklık başlamadan gerekli tedbirlerin alınması olası kuraklık zararlarının önüne geçmede önemli bir adım olacaktır. Yağan yağışların devamlılığını sağlayarak, su arzını artırmak elimizde olmasa da kuraklık vakalarından kaynaklanan etkileri azaltacak talebi etkin olarak yönetmek elimizdedir. Doğanın gizli tehlikesi olan kuraklıkla mücadele için ilimize ait Kuraklık Eylem Planı hazırlanarak uygulamaya konulmuştur. 4

AMAÇ: Tarımsal Kuraklık Eylem Planı ülkemizde olması muhtemel kuraklığın etkilerini azaltmak üzere, alınması gerekli tedbirler karşısında bütün kurum, kuruluş ve su kullanıcılarının ortak tutum sergileyip, tedbirlerin uygulanması noktasında tamamının katılımları ile tarımsal kuraklık sonucu meydana gelecek problemleri çözmektir. STRATEJİ: Tarımsal kuraklığın oluşturacağı olumsuzluklar karşısında tarımsal üretimin düşmesi gelecekteki nüfus artışı ile gıda ihtiyacının artması sonucu tarımsal kuraklıkla mücadeleyi daha da önemli kılmaktadır. Tarımsal kuraklık nedeniyle kuru ziraat alanlarında az olan yağışın toprakta daha fazla tutulması ve rüzgâr erozyonu ve şiddetli yağışlar sonucu toprağın verimli olan kesiminin kayba uğramamasını gerektiren toprak işleme tekniklerinin kullanılması büyük önem arz etmektedir. Tarımsal kuraklıkla mücadele suyun toprakta depolanması, yer üstü ve yeraltı sularının tasarruflu ve akılcı kullanılması, Yer üstü sularının denizlere boşalmasını minimum seviyeye indirecek şekilde, yer üstü su rezervlerini sağlayan; baraj, gölet ve yer altı su akiferlerinin (içinde yer altı suyu bulunduran veya taşıyan yer kabuğu birimlerine Akifer denir.) beslenmesi ile sulama tesislerinin inşası, damla sulama sistemlerinin geliştirilip yaygınlaştırılması ve erozyonla mücadele ana hedef olarak alınmaktadır. Ülkemiz insanları sosyo-ekonomik nedenlere bağlı olarak çoğu kez erozyonun artmasına neden olmaktadır. Ormanların ve meraların tahribi, miras yoluyla arazilerin çok küçük parçalara ayrılması ve dolayısıyla tarım işletmelerinin giderek küçülmesi, arazi toplulaştırmasının istenen hızda ve boyutta yapılamaması, arazilerin kiracılık veya yarıcılık şeklinde işletilmesi, toprak ve su koruma önlemlerinin yeterli düzeyde gerçekleştirilememesine dolayısıyla yanlış sulama, ekim yöntemlerine uymama, münavebeye gereken önemin verilmemesi, toprak erozyonunu artırmakla birlikte tuzluluk, makro ve mikro besin elementlerinin aşırı kaybına zemin hazırlamıştır. Kuraklıkla mücadeleyi daha sağlıklı yürütebilmemiz için bu kriterleri de eksiksiz yerine getirmemiz artık zaruret kazanmıştır. Tarımsal kuraklığın önem kazandığı bu yıllarda toprak koruma yöntemlerinin de dikkatlice uygulanması gereklidir. Toprak yüzeyinin malçlanması ile (Toprak yüzeyinin saman, mısır sapları ve darı anızı gibi çeşitli ürün artıkları ile kaplanmasına Malçlama denir.) oluşan örtü yağmur damlalarının darbe etkisini önlemekte yüzey akış suyunun ve rüzgârın hızını kesmektedir. Örtü bitkilerinin ana bitkiyle su için rekabete giriştiği kurak bölgelerde malçlama örtü bitkilerine iyi bir alternatif olmaktadır. Malçlama ile topraktan olabilecek buharlaşma en az düzeye indirilerek, infiltrasyonda artırılmış olacaktır. Tarımsal kuraklık nedeniyle tarlalarda eğim dik yönde yapılacak sürümle toprak kaybı engellendiği gibi toprağın bünyesinde tutacağı su miktarı da artacaktır. Özellikle eğimi %8 den daha az olan arazilerimizde suyun kıt toprağın kıymetli olduğu bu dönemde tutucu teraslama yöntemi uygulanmalıdır. Toprakta açılacak karıkların hâkim rüzgâr yönüne dik olması gereklidir. Bu noktaya dikkat edilmediği takdirde rüzgâr erozyonu hızlandırılmış olacaktır. Tarımsal kuraklık nedeniyle toprak işlemenin uygun ve en az düzeyde yapılması, tehlikeli eğimlerde çapa bitkileri yerine tahıllar, uzun yıllık yem bitkileri veya daimi çayırlıklar tarımının yapılması, orta dereceli eğimli olan yerlerde (%3 8) ve çok uzun olmayan yamaçlarda su arklarının eğim yönünde oluşmaması için toprak işleme ve toprak kullanımının eş yükselti eğrilerine paralel (kontur kullanım) olması, kuraklıkla mücadelede etkili olacağı gibi toprakta su tutma ve verimli tabakaların kalıcı olması da sağlanacaktır. Tarımsal kuraklığın ilimizi de etkilediği bu dönemde çiftçilerimize doğrudan ekim tekniğinin tanıtılması ve yaygınlaştırılması da önemli bir tedbir olacaktır. Bu tekniğin uygulanması durumunda; topraktaki nem kaybı en aza indirilir, yabancı ot tohumlarının daha az çimlenmesi sağlanır, daha az yakıt tüketilir, su ve rüzgâr erozyonunun büyük oranda önüne geçilmiş olunur. 5

Mevcut toprak kaynaklarımızın ve ekolojik dengenin korunması, kuraklığa mukavim çeşitlerin geliştirilmesi, ortaya çıkacak salgın hastalık, zararlılarla mücadele ve diğer bütün problemlerin yaşanmadan, izleme ve değerlendirmenin sürekli, doğru bilgi akışı içerisinde yapılması ile tedbirlerin zamanında alınması esas alınacaktır. TANIMLAR: Tarımsal kuraklık eylem planında kullanılan terimlerin tanımları aşağıda özetlenmiştir. a. Kuraklık: Yağışların kaydedilen normal seviyelerinin, önemli ölçüde altına düşmesi sonucu arazi ve su kullanımlarının olumsuz etkilenmesi ve hidrolojik dengede bozulmalara neden olan doğal olay olarak tanımlanabilir. Kuraklığın Dört çeşidi vardır; a.1 Meteorolojik Kuraklık: Ortalama yağış miktarlarında meydana gelen azalmayı ifade eden bir kavramdır. Meteorolojik kuraklık, diğer kuraklık çeşitlerinin önünde yer alır. a.2 Tarımsal Kuraklık: Toprakta bitkinin ihtiyacını karşılayacak miktarda suyun bulunmaması olarak ifade edilir. Her tarımsal kuraklıkta Meteorolojik kuraklık meydana gelmekle birlikte, her meteorolojik kuraklıkta tarımsal kuraklık oluşmamaktadır. a.3 hidrolojik Kuraklık: Akiferler (YAS), göller ve rezervuarlar gibi hazır su kaynaklarının su seviyelerinin istatistiki ortalamanın altına düşmesi şeklinde tanımlanabilir. Ortalama yağış zamanlarında bile, artan su kullanımı rezervlerin azalmasına eden olacağından hidrolojik kuraklık ortaya çıkabilir. a.4 Sosyo Ekonomik kuraklık: Meteorolojik, hidrolojik ve tarımsal kuraklık unsurlarının bazı ekonomik malların arzı ve talebine olan etkileriyle ilgilidir. Su yetersizliğinin insanları ve yaşamlarını etkilediği zaman sosyo ekonomik kuraklıktan bahsedilir. b. Toprak Nemi: Yetiştirilen bitkilerin ihtiyaçları olan suyun toprakta tutulmasıdır. Bitkilerin gelişme dönemleri boyunca ihtiyaç duydukları su miktarları da farklılık arz eder. İLKELER: Tarımsal Kuraklık ve Eylem Planımızda takip edilmesi gereken ilkeler; a- Tarımsal kuraklığın etkisini göstermeye başladığı ilimizde çiftçilerimizin her türlü yayın ve yayım araçlarıyla veya yazılı ve görsel basınla bilgilendirilmesi. b-yetiştirilen bitki desenine göre sulama aralıklarının çiftçilerimize anlatılması ve yerinde gösterilmesi. Özellikle sebzelerde meyveye yatma dönemine kadar mecbur kalınmadıkça sulamanın yapılmaması. c- kısa, orta, ve uzun vadede kuraklığın etkisinin azaltılması, sürdürülebilir arazi ve su kullanımlarının geliştirilmesi, çiftçilerin geleneksel tarım kültürü alışkanlıklarından vazgeçmeleri ve doğru sulamanın suyu ekonomik ve yarayışlı kullanmanın kavranması ile yapılan yanlış sulama ve israfın önlenerek, oluşacak sosyal rahatsızlıkların engellenmesi d- İlimizde bulunan kamu kuruluşları, üniversite, özel sektör ve sivil toplum örgütleri ile bilgi alış verişini düzenli ve aksatmadan yaparak, il kriz merkezini güncellenen bilgilerle haberdar etmek. e- Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü ile işbirliği içerisinde, meteorolojik verilerle birlikte topraktaki nem ölçümünü yapacak erken uyarı sisteminin kurularak, ülke genelinde illerdeki verilerin bir merkezde toplanması temel ilkeler olarak esas alınmaktadır. 1. İLE AİT GENEL BİLGİLER Küresel ısınmayla 20. yüzyılda küresel ortalama yüzey sıcaklığı 0.4-0.8 C artmıştır. Geçen 1000 yılın herhangi bir dönemindeki artıştan daha büyüktür. Ülkemizde 1950 2006 yılına kadar geçen yıllarda yağışın en az olduğu kurak yıl 1989 yılı olup, bunu yıllık yağış ortalamasına göre sırasıyla; 1990, 1973, 1956, 1957, 1972 yılları takip etmektedir. Balıkesir de ortalama sıcaklığın en düşük olduğu ay 4.8 C ile Ocak, en yüksek olduğu ay ise 24.5 C ile Temmuz ayıdır. 6

Balıkesir de 2006 yılında yıllık ortalama yağış miktarı 503.8 mm/m² iken, 2007 yılında m² ye düşen yağış; 468.3 mm olmuştur. Son 30 yıl içinde en az yağış 1981 de 375.5mm/m² olarak ölçülmüştür. En yüksek sıcaklık ise 27.07.1987 de Balıkesir istasyonunda 42.0 C ölçülmüştür. Balıkesir ilimiz 19 ilçe, 53 belde ve 892 köy ile batı Anadolulun en çok köy bulunduran illerinden biridir. Balıkesir Ankara ve İstanbul u İzmir e bağlayan karayolu üzerinde bir transit merkezi durumundadır. Bursa-Ankara-İstanbul, İzmir ve Çanakkale illerine düzgün asfalt yollarla bağlıdır. Ayrıca İstanbul üzerinden feribot ve deniz otobüsü ile ulaşılabildiği gibi, Körfez Hava alanı ve Balıkesir Hava alanının hizmete girmesiyle İstanbul havayolu bağlantısı da bulunmaktadır. İlin ekonomisi genelde tarım ve hayvancılığa dayanır. Arazi ve iklim yapısının elverişli olması nedeniyle Balıkesir de her türlü tarım ürünü yetiştirilmektedir. 515.589 hektar tarım arazisinin 94.435 hektarlık bölümünde sulu tarım yapılmaktadır. Zeytin, hububat, domates, biber, tütün, mısır, şekerpancarı, pamuk, kavun, karpuz ve şeftali yetiştirilen ürünlerin başında yer almaktadır. Zeytin üretiminin il tarımı ve ekonomisinde önemli bir yeri vardır. 10.470.727 adet meyve veren, 599.284 adet meyve vermeyen zeytin ağacı mevcuttur. Zeytin ve zeytin zararlıları ile mücadele için körfez ve Güney Marmara Birlikleri kurulmuştur. Tarım ve hayvancılık bilinçli yaklaşımlarla yapılmaktadır. İlin canlı hayvan varlığı içinde sığır % 52 lik payla 1. sırada, tavuk % 30 luk payla 2. sırada yer almakta, pazarlanan hayvansal ürün içinde beyaz et % 54, kırmızı et % 31, yumurta % 7 ve süt % 6 payla ilk dört sırayı paylaşmaktadır. Balıkesir hayvansal ürünler üretim değeri sıralamasında Türkiye de 1. sırada, toplam tarımsal üretim değeri sıralamasında 3. sırada yer almaktadır. DPT verilerine göre Balıkesir 2. derecede gelişmiş iller grubunda ve 81 il içinde 15. sırada yer almaktadır. İlin gelişmişlik durumu incelendiğinde 8 ilçe II., 6 ilçe III. 3 ilçe IV. ve 2 ilçe de V. gelişmişlik grubunda bulunmaktadır. Kişi başına düşen Gayrisafi Yurtiçi Hasıla 2.005 Dolar olan İlimizde Sanayi sektörünün gayrisafi yurtiçi hasıla içindeki payı %19.5, tarım sektöründe %26.9 ve hizmet sektöründe %53.6 dır.toprak altı ve toprak üstü servetler, yollar, istasyonlar, endüstri durumu ile her türlü ekonomik faaliyet göz önüne alındığında ilimiz merkez, körfez ve Marmara olmak üzere üç bölgede değerlendirilmektedir.sahil kesimi turizm, zeytincilik, bağcılık, balıkçılıkla uğraşmakta, iç kısımlarda da her çeşit toprak mahsulü, hayvancılık, ormancılık ve madencilik alanlarında faaliyet görülmektedir.sanayi ve Ticaret alanlarında atılımlarını sürdüren Balıkesir de tarımın geniş alana yayılı olması tarıma dayalı endüstri kollarının gelişmesini sağlamıştır. Un, Yem, Zeytinyağı, pirina ve konserve üreten üniteler il düzeyinde yayılmıştır. Bunlardan başka, kereste, çimento, şeker, deri, kösele, tuğla, kiremit, makine ve teçhizat gibi sanayi kollarında yatırımlar bulunmakta, tarım için gerekli her çeşit alet üretilmekte, bunların yurtiçi ve yurtdışına pazarlaması yapılmaktadır. İlde sanayi işletmeleri homojen ve sektörsel alanda ilçelere yayılmıştır. Merkezde tarım makineleri, çimento, sentetik, çuval, trafo, jeneratör, un ve yem üretimi, körfez bölgesinde zeytinyağı ve sabun üretimi, Bandırma da beyaz et, gübre ve kimyevi maddeler üretimi, Manyas, Gönen, Susurluk ve merkez ilçede süt ve süt ürünleri, Gönen de dericilik, Dursunbey de orman ürünleri sanayi, Bigadiç ve Sındırgı da madencilik yaygınlaşmıştır. Dokumacılık, elektrikli ev aletleri, elektrik makineleri, kimya, orman ürünleri yapı malzemeleri ve ham madde ağırlıklı metal sanayi son yıllarda gelişme gösteren sanayi kollarıdır. Sanayi sektörü ilde yaratılan GSMH içinde %18'lik paya sahip olup, faal nüfusun % 8 i imalat sanayinde çalışmaktadır. Balıkesir yeraltı zenginlikleri bakımından ülke bazında önemli bir yere sahip, gerek metalik madenler, gerekse endüstriyel hammadde kaynakları açısından oldukça zengindir. Demir, kurşun, çinko, bakır, antimuan, cıva, altın, manganez ve krom ilin önemli metalik madenleridir. Bor tuzları, kaolen, jips, talk, wöllastonit, barit, bentonit ve mermer ilin önemli endüstriyel hammadde kaynaklarıdır. Ülke mermer rezervinin % 80 i ilimizdedir. 625 milyon ton bor rezervine sahip olup, 650 bin ton bor ve bor tuzu üretimi yapılmaktadır. Maden ve jeotermal kaynakları ilin en önemli doğal servetidir. Bölgenin İstanbul dan sonra en büyük ve en modern tesislerine sahip olan Bandırma Limanından başta maden olmak üzere her türlü maddenin ihracat ve ithalatı yapılmaktadır. Dış ülkelere ihraç edilen maddelerin başında boraks gelmektedir. Bunun dışında mermer, çimento, tarım makineleri, trafo cihazları, deniz ve tatlı su ürünleri, bitkisel yağlar, salça, meyve, sebze ve sentetik 7

ihracatı yapılmaktadır. 2006 yılında yapılan ihracat 277 milyon dolar, ithalat ise 266 milyon dolar olmuştur. 1.1. İLİMİZİN NÜFUSU: 2012Adrese dayalı nüfus sistemi verilerine göre Balıkesir ilçelerinin şehir merkezi ve taşra nüfusu ile beraber nüfusları sırasıyla şu şekildedir: 2012 Adrese dayalı nüfus verilerine göre Balıkesir ilinin genel nüfusu 1 160 731olmuştur. 2000 nüfus sayımına göre ise 1.076.348 idi. 84 binlik bir artış mevcuttur. 2012verilerine göre Balıkesir halkının 711 743 ü şehirlerde, 448 988 ü köylerde ve büyük beldelerde yaşamaktadır. Yine 2012 verilerine göre Balıkesir halkının 579.560 ı kadın, 581.171 i erkek olarak tespit edilmiştir. Tüm il nüfusunun 1/3'ü merkez ilçe ve çevresinde yaşamaktadır. Balıkesir Merkez'in nüfusu Bandırma'dan 2,5 kat daha fazladır. İlçe bazında bakıldığında Sındırgı, Savaştepe, Kepsut ve Balya'da ciddi bir azalma gözlenmektedir. Diğer ilçelerde ise nüfus 2000 nüfusuna benzer şekilde çıkmıştır. Tablo-1. Balıkesir Merkez ve İlçe Nüfusu (2012) Balıkesir İlçe Merkezi Belde / Köy İlçe toplamı Toplam 711 743 448 988 1 160 731 Merkez 267 903 71 033 338 936 Bandırma 122 010 17 864 139 874 Edremit 55 255 72 204 127 459 Gönen 45 282 28 043 73 325 Ayvalık 37 197 26 956 64 153 Burhaniye 41 918 10 869 52 787 Bigadiç 17 226 31 948 49 174 Dursunbey 16 942 24 378 41 320 Susurluk 23 544 16 779 40 323 Sındırgı 12 949 23 898 36 847 İvrindi 6 487 28 722 35 209 Erdek 21 042 11 916 32 958 Havran 11 001 17 059 28 060 Kepsut 7 665 17 481 25 146 Manyas 6 466 14 993 21 459 Savaştepe 9 509 9 957 19 466 Balya 1 700 12 573 14 273 Gömeç 5 141 6 614 11 755 Marmara 2 506 5 701 8 207 2012 nüfus verilerine göre şu sonuçlara ulaşılmaktadır: a. Körfez bölgesi özellikle Edremit ve Burhaniye tüm yurt genelinden göç almaktadır. b. Balıkesir merkez, merkeze yakın ilçelerden göç almaktadır. c. Bandırma ise çevresinden ve başka illerden göç almaktadır. İlin bölümlerine göre nüfus; a. Merkez yöresi (Balıkesir-Kepsut-Balya-İvrindi-Savaştepe): 431bin. 8

b. Marmara yöresi (Bandırma-Gönen-Manyas-Erdek-Marmara-Susurluk): 313bin. c. Körfez yöresi (Ayvalık-Edremit-Havran-Burhaniye-Gömeç): 290 bin. d. Alaçam yöresi (Dursunbey-Sındırgı-Bigadiç): 126bin. 1927 nüfus sayımında 5,000 üzerinde merkez nüfus barındıran ilçelerin 1927 ve 2012 yılları arasındaki 80 yıllık dönemde yaptıkları nüfus artışları aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablo-2: 1927-2012Nüfus artışları Şehir Adı Şehir 1927 Merkez Nüfusu Şehir 2012 Merkez Nüfusu Merkez 25.500 267 903 Ayvalık 13.500 37 197 Edremit 12.200 55 255 Bandırma 10.900 122 010 Gönen 9,100 45 282 Balya 5.500 1 700 Burhaniye 5.200 41 918 Susurluk 5.000 23 544 Kaynak: TÜİK 1.2. BALIKESİR İLİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ: Balıkesir İli, Anadolu Yarımadasının Kuzeybatısında ve Önemli bir bölümü Marmara coğrafi Bölgesini, Güney Marmara Bölümünün Karesi yöresinde; diğer küçük bir bölümü ise, Ege coğrafi bölgesindeki asıl Ege bölümünün Kuzey Ege kesiminde yer alır. Ege Denizi ndeki kıyılarının uzunluğu 115,5 km, Marmara Denizindeki kıyı uzunluğu ise 175,25 km.dir. İlin Yüzölçümü : 14.299.000 km 2 İlin Nüfusu : 1 160 731 Önemli Akarsuları : Kocaçay, Madra Çayı, Simav Çayı, Atnos Çayı, Üzümcü Çayı, Gönen Çayı, Kille Deresi, Doğal Göl : Manyas Gölü (Kuş Gölü) 169 km 2 En Yüksek Noktası : Akdağ Tepe 2.089 m Başlıca Ovaları : Sındırgı, Bigadiç, Balıkesir, Manyas, Gönen ve Edremit İlçeleri : Ayvalık, Balya, Bandırma, Bigadiç, Burhaniye, Dursunbey, Edremit, Erdek, Gönen, Gömeç, Havran, İvrindi, Kepsut, Manyas, Marmara, Savaştepe, Sındırgı, Susurluk. 9

2. İLİN TOPRAK VE ARAZİ KAYNAKLARI İlimizde 513.758 hektar tarım arazisi bulunmaktadır. Bunun yaklaşık 399.051 hektarını kuru tarım arazileri oluşturmaktadır. Yaklaşık 114.707 hektar alanda sulu tarım yapılmaktadır.bunun16.801 Hektarı Köy Hizmetleri, 51.618 Hektarı DSİ, 46.288 Hektarı Halk sulamalarından oluşmaktadır. I. İl ve İlçe Sınırlar İlimizde merkez ilçe dâhil olmak üzere toplam 19 ilçe bulunmaktadır. İl ve İlçe sınırları aşağıdaki haritada gösterilmiştir. Şekil-1: Balıkesir İl ve İlçe sınırları 10

II. İlin Coğrafi Durumu Balıkesir Anadolu nun Kuzeybatısında, büyük bir kısmı Marmara geri kalan kısmı da Ege Bölgesinde bulunan bir İlimizdir. Güneyinden Manisa ve İzmir, Batısında Ege Denizi ve Çanakkale, Doğusunda Kütahya ve Bursa İlleri, Kuzeyinde ise Marmara Denizi ile çevrilidir. Balıkesir İli Türkiye nin Kuzeybatısında olup, 39 0 06 ve 40 0 39 kuzey enlemleri ile, 26 0 39 ve 28 0 58 doğu boylamları arasında yer almaktadır. III. İlin Topografyası ve Jeomorfolojik Durumu Fazla engebeli olmayan Balıkesir toprakları büyük ölçüde dalgalı düzlüklerden oluşur. İl alanının yarısından fazlasını kaplayan plato düzlükleri akarsu vadileriyle parçalanmış durumdadır. Yüksekliği hiçbir kesimde 2.000 metreyi bulmayan ilin, genel görünüm itibarıyla kuzey kesimini Karadağ ın batı uzantıları engebelendirir. İlin güneydoğu ve güneybatı kesimleri daha dağlıktır. Güneydoğudaki Alaçam Dağları na bağlı Ulus dağının doruğu 1.769 metreye erişir. Güneybatı kuzeydoğu doğrultusunda uzanan Kazdağı il sınırındaki Karataş Tepesinde 1.774 m.lik bir yüksekliği bulur. Ovalar genel coğrafi kapsam içinde az bir yer tutar. Bunların başlıcaları; Balıkesir, Manyas, Gönen ve Edremit Ovalarıdır. Bu ovaların tümü tektonik olaylar sonucu ortaya çıkmış çöküntü alanlarının sonradan alüvyonlarla dolmasıyla oluşmuş düzlük alanlardır. Marmara Bölgesinin Güney Marmara Bölümünde Doğu-Batı istikametinde dizilen çöküntü alanlarında Gönen Ovası vardır. Bu ova ile daha doğudaki Manyas Gölü çukurlukları kuzey ve güneyden kırık fay çizgileriyle sınırlanır. Mevcut topografya ve litolojiye bağlı gelişen yüzey şekilleri jeomorfolojinin konusudur. Günümüzdeki tepelerin çoğunu aşınma ve ayrışmaya bağlı olarak genellikle kireç taşları oluşturur. Sivri tepeler ise genç volkanizma tarafından meydana getirilmiştir. Karakaya grubundaki bloklar topografyada ufak sırt ve yükseltileri oluşturur. Kocasudere, Simav Çayı, Balya Çayı, Kocadere derin ve oldukça dik yamaçlı vadiler oluşturmuşlardır. Bölgedeki büyük fayların dik şev oluşturması ve devamlılıkları yükseklerdeki genç çökellerin gelişimini sağlamış olup bölge morfolojisini yansıtırlar. Genç çökeller genellikle, düz bir rölyef sunarlar. Manyas ve Apolyont göllerinin oluşumuna neden olan graben hattı geniş bir ova oluşturmasını da sağlamıştır. Balıkesir ili sınırları içerisinde üç ana bölümde inceleyebileceğimiz dağlar, ovalar ve vadiler aşağıda anlatılmıştır. IV. Dağlar a. Karadağ: Gemlik-Bandırma arasında bulunan ve zirveden aşağıya doğru yeni paleozoik, mezozoik ve tersiyer örtülerden oluşmuş ve eteklerinde neojen alüvyonların bulunduğu 767 m yükseklikte eski bir kütledir. b. Edincik Dağı: Bandırma ve Erdek körfezlerinin güney tarafında bulunan, güneyde neojen arazisi olup, dağın doğusunda billuri kalkerlerle şistler, batısında anfibollu granitler mevcuttur. c. Kapıdağ: Eski bir kütle olan Kapıdağ Yarımadasının en yüksek yeri 803 m. olup, eskiden kıyıya çok yakın olan ve ada durumunda olan arazi hem doğu hem batıdan iki ayrı kordon ile karaya bağlanmış, bu iki kordon arası başlangıçta bir göl oluşturmuş, sonra bataklığa dönüşmüş ve zamanla bugün kara ile birleşmiştir. d. Sularya, Gelçal (Keltepe) Dağları: Manyasın güneyinde Susurluk-Kocaçay Vadilerinin arasında uzanan bu çift masif doğuda Sularya (600 m.) Dağı adını alır. Sularya Dağı genellikle permokarbonifer kalkerlerinden teşekkül etmiş olup etrafı andezit, trakit, neojen ve mezozoike ait tortul kütlelerden ibarettir. Gelçal Dağları kütlevi olup en yüksek yeri 881 m.dir. Bu masifte billurlu kalker ve şistlerden oluşmuş, kuzey yamaçları neojen göl tabakalarıyla örtülüdür. Batı ve güney tarafları lav ve tüflerle temas halindedir. e. Çataldağ (Kepezdağı): Manyas havzasının güneyinde Susurluk-Balat vadileri arasında iki zirveli bir masiftir (1.336 m. ve 1.306 m). Bölgedeki masiflerden yalnız burası billurlu ve 11

metamorfiklerden müteşekkildir. Yapısı daha ziyade granit olan bu kütle doğu, kuzey ve batı kesiminde billuri şist ve gnayslardan ibarettir. Eteklerinde neojen arazisi vardır. f. Alaçam Dağları: Balıkesir in güneydoğusundaki engebeyi teşkil eden bu dağlar doğu ve batı yönünde uzanırlar ve Kütahya sınırları ile Dursunbey in güneyindeki saha ile Sındırgı nın kuzeyindeki sahayı kaplar. Metamorfik bir çekirdeği olan kütlenin en yüksek yeri 1.615 m.dir. g. Madra Dağı: Bu dağlara Kozak Dağları da denilmektedir. En yüksek zirvesi 1.338 metre olup Marmara ve Ege yi birbirinden ayırır ve su bölümü çizgisi teşkil eder. Bu dağlar, İvrindi İlçesinin 4km batısında, Musluk Dağı üzerinden Kazdağının devamı olan Aykaya Dağı ile birleşir. Metamorfik bir çekirdeğe sahip olan Madra, Edremit -Bakırçayı arasında hakiki bir horsttur. h. Kazdağı: Edremit Körfezinin kuzeyinde batı-güneybatı, doğu-kuzeydoğu yönlü morfolojik uzanışı ile iki çöküntü arasında bir duvar gibi uzanan kütle metamorfik billuri şist, gnays ve mermerlerden meydana gelmiş olup en yüksek yeri 1.767 metredir. Pleistosen buzul devrinde zirve aşınmaya uğramış ve o devirden kalma Kalabalık (1.716 m.) ve Sarıkız (1.727 m.) dorukları arasında (neve sirkleri) buz-kar yalakları görülür. En yüksek doruk Babadağ olup 1.767 metredir. Bu dağ ilkçağ ve mitolojide İDA dağı veya AYDA Dağı olarak geçer. ı. Hodul Dağı: Biga yarımadasının kuzeydoğusunda bulunan bu dağ paleozoiğe ait metamorfiklerden oluşmuştur. Geniş bir masif olan ve en yüksek yeri 610m yi bulan bu masifin orta kısımları billuri şist, mika sişt, kuarsit ve mavi kalkerlerden oluşmuştur. Arazi tabakaları yerinden çok oynamış olup, Sarıköy Vadisi yamaçlarının düz bir hat ile uzanışı buna kuvvetli bir delil olarak gösterilebilir. Bunlardan başka il dâhilinde Yaylacık, Ulus, Gökseki, Kazdağı, Davullu, güneyde Şifa Dağı, kuzeybatıda Deliçal, Armutçuk dağları vardır. Şifa dağlarının kuzey eteklerinde pek yüksek ve belirli olmayan peribacaları görülmektedir. V. OVALAR İl genelinde büyük kısmı aralarında yer yer arızalar bulunan eşik ve sırtlarla birbirinden ayrılmış ve yüksekliği pek fazla olmayan deniz seviyesine yakın olan bu ovaların başlıcaları şunlardır. a. Gönen Ovası: Rakımı 30 metre olan ve Gönen Çayı nın mecrası boyunca uzanan ova, Manyas Gölü çukurundan eski alüvyonlardan oluşan bir eşik ile Marmara Denizinden 100 metreyi aşan bir sırtla ayrılmıştır. Ovanın geniş ve uzun yerlerine Gönen Çayı boyunca rastlanır. Ovadaki alüvyonlar vadi boyunca mansaptan itibaren 35 km kadar devam eder. Ovanın kuzeye doğru eğimi %10 kadardır. Ova üç kısımdan ibaret olup, biri Gönen civarında ve daha ziyade birkaç vadiye ait alüvyonların birikmesiyle meydana gelmiştir. Diğeri daha kuzeyde olup özellikle Sarıköy vadisi boyunca batıya doğru uzanmaktadır (Sarıköy Ovası). Buradaki alüvyonların kalınlığı 40 metreyi bulmaktadır. Üçüncü ova ise Gönen Çayı aşağı kısımlarında Sinekçi Sarıköy Edincik arasında yer alan Tahir ovasıdır. b. Manyas Ovası: 110 km 2 olup Manyas Gölünün güney taraflarında bulunan ve doğu batı istikametinde uzanan bu ova alüvyonların Manyas gölünün bugünkü seviyesine göre toplanmasından meydana gelmiştir. Ova bir taraftan Manyas Gölünün güney tarafında, diğer yanda Karadere vadisinde bir şerit halinde uzanmaktadır. Ovanın kuzeye doğru eğimi % 0,04 kadardır. Kocaçay ın deltası teşekkülüne bugünde devam etmektedir. c. Balıkesir Ovası: 140 km 2 kadardır. Batı Anadolu da Marmara Bölgesinin güney bölümünde Edremit-İvrindi ovalarıyla birlikte batı doğu doğrultulu bir graben hattı üzerinde bulunan Balıkesir şehri, kendi adı ile anılan verimli ovayı batıdan sınırlayan düz sırtlı tepelerin yamacında, eteklerinde ve düzlükte kurulmuştur. Balıkesir ovası eski temel dağlar üzerinde, çerçevesindeki kuzeydoğu güneybatı doğrultulu fay çizgisinin belirtildiği gibi çöküntü ile meydana gelmiş ve tabanı kuvaterner birikintileriyle örtülmüş bir ovadır. Civarındaki yüksek yontuk yüz, akarsular tarafından birçok vadilerle oyulmuş, batıda Edremit Körfezi ile Susurluk Çayı vadisi arasındaki alanda fazla yüksek olmayan araziler mevcuttur. Denizden yüksekliği 130 metre olan ova daha doğuda Balıkesir e 26 km mesafede bir eşikle ayrılmış ve Balıkesir ovasına göre 10 metre daha yüksekte (deniz seviyesinden 130 m.) Kepsut çöküntüsü vardır. 12

d. Körfez Ovaları: Turfanda sebze ve meyve yetiştirilen ve Akdeniz ikliminin tipik şekli görülen bu ovalar Edremit Ovası, Burhaniye Ovası ve Ayvalık Ovasından oluşmaktadır. VI. VADİLER Balıkesir de bulunan vadiler morfolojik şekillerin en önemlilerindendir. Bunlar içinde yayla ve dağlardan doğarak Marmara hududuna doğru uzanan Susurluk, Gönen ve Kocaçay yer almaktadır. Vadiler yukarı ve orta mecralarında çok dar, hatta boğaz meydana getirecek şekilde yamaçlara malik oldukları halde mansap kısımlarda ovalara karışarak bazı karakterlerini kaybederler. a. Susurluk Vadisi: Yukarı bölümünde Gelçal Çataldağ, Orta Manyas-Ulubat havzaları, aşağı bölümünde Karadağ Mudanya tepeleri arasında girdiği ve çıktığı yerlerde dar boğazlardan geçerek normal bir vadinin bütün karakterlerine sahip olduğu halde boğazların arasında kalan sahada ova ve geniş depresyonlara karışarak bazı vasıflarını kaybeder. Vadi Susurluk ilçesinin 25 km güneyinde paleozoyik şistlerde tersiyer volkanik arazisinin birleştiği alanda ve ova kenarında nejenler üzerinde 300 metrede teşekkül etmiştir. Vadi tabanı yeni alüvyonlarla doludur. Vadinin her iki tarafında aşıntı yüzeyleri ve kıyı taraçları vardır. b. Gönen Vadisi: Kazdağı ve Öbekalan Dağları arasından çıkar ve yukarı orta bölümünde paleozoik devirlere ait tortul kütlelerden oluşan vadi Gönen Sarıköy ovalarında 60 70 metrede birbirinden ayrılır. Gönen civarında yüksekliği 100 150 m olan bir eşik üzerinde kalkerli konglomeralardan ibaret neojen arazisinde açılan boğazın kuzey ve güneyinde karşılıklı 80 100 m yüksekliğinde şekiller mevcuttur. c. Kocaçay Vadisi: Madra Dağları ile Manyas gölü arasında olup çay yukarı bölümünde permokarbonifer kalkerleri arasında arızalı bir topografyayı geçip aşağılarda aynı kalkerlerin teşkil ettiği temas sahasını takip eder. Vadinin bu kısmında tersiyer faylarına uyarak teşekkül ettiği anlaşılsa da, Manyas ta neojen göl depolarına göre teşekkül ettiği açıktır. Vadi Sularya Dağı ve Doğanca Sırtları üzerinde teşekkül etmiş yüksek aşınma düzlüğünün içerisinde açılmış olup, vadi tabanındaki alüvyonlar yamaç alanlarına bir şerit gibi girer. 2.1. TOPRAK ÇEŞİTLERİ VE KAREKTERİSTİK ÖZELLİKLERİ: 2.1.1. Genel Toprak Yapısı Balıkesir ilinde ana kaya, relief, iklim ve vejetasyon ve insan etkileri altında ortaya çıkmış, birbirinden farklı birtakım toprak tipleri yayılış göstermektedir. Bütünüyle vadilerle yer yer derin bir şekilde yarılmış bir plato karakteri gösteren Balıkesir ili ile Kaz dağı, Alaçam dağı ve Ulus dağının yamaçlarında aşınma, yakın çevresindeki depresyonlarda birikme olayları sürekli olmuştur. Bu yüzden ilin bir çok yerinde toprak örtüsünde toprak katmanları yavaş yavaş gelişmekte veya hiç oluşmamaktadır. Balıkesir ilinde dağılış gösteren zonal topraklar, 4 ayrı grup olarak kendini göstermektedir. Bunlardan kireçsiz kahverengi orman toprakları, en geniş yayılıma sahip topraklardır. Metoforfik şist, melanjlı seri grant ve granodiyonit ile volkanik kayaçlar üzerinde nispeten yüksekçe kısımlarda karşılaşılan bu topraklar, çoğu kez yoğun bir orman örtüsüyle de kaplıdır. Kireçsiz kahverengi topraklar Balıkesir ili dâhilinde daha çok bitki örtüsünün tahrip edildiği ve kireçtaşı içermeyen sahalarda geniş alanlarda izlenebilen topraklardır. Genelde yarı nemli iklim koşulları altında mikaşist, gnays, fillat ve kristalize kireçtaşı gibi ana kayalar üzerinde gelişen topraklar kahverengi orman topraklarıdır. Edremit Körfezi ile Dursunbey çevresinde görülmektedir. Kırmızımsı kahverengi Akdeniz toprakları, Akdeniz iklim koşullarının meydana getirdiği peyzaj özelliklerini karakterize eden maki-garig ve kızılçam vejetasyonunun yayılma alanı içerisinde genellikle, kalker ve kalkerli ana kayalar üzerinde gelişmiştir. Bununla birlikte Balıkesir ilinde iki grup halinde bulunan introzonal topraklar ile azonal topraklar yer almaktadır. Belli başlı toprak tiplerinin dışında Balıkesir ilinde dar alanlarda taşlık, kayalık ve kumluk alanlar ile taban suyu seviyesinin yüzeye çok yakın olduğu yerlerde hidromorfik alüvyal topraklar ve lagüner karakterli ortamlarda da sahil bataklıkları gelişmiş durumdadır. 13

Balıkesir İli topraklarına ait ortalama analiz sonuçlarının kendi grupları içerisinde alınan ortalamalarına göre yapılan değerlendirme aşağıda özetlenmiştir. 2.1.2. Toprak Bünyesi Toprak bünyesi, bitkilerin gelişip büyümeleri için gerekli olan besin maddeleri ve suyun tutulması ile havalandırma ve su geçirgenliğinde en önemli etkendir. Balıkesir İli toprakları satürasyon (işba) yüzdesine göre yapılan sınıflandırmada tarım topraklarının %2,4'ü kum, %45,9'u tın, %46,3 killi-tin ve %5,4'ü ise kil bünyeye sahiptir. Bu dağılım İlde tarım için uygun toprak bünyesi varlığını göstermektedir. 2.1.3. Toprak Reaksiyonu (PH) Toprak reaksiyonu topraktaki bitki besin maddelerinin, bitkileri yarayışlıklarının yanında, toprak canlılarının faaliyetleri için ortamın uygunluğunu ifade eder. Balıkesir İli tarım topraklarının %18.0'ı asit (PH 6.5'den düşük), %55.8'i nötr (PH 6.6-7.5), %26.2'si alkali (PH 7.5'den büyük) reaksiyona sahiptir. 2.1.4. Toprak Tuzluluğu Toprak tuzluluğu, bitki gelişimi dolayısıyla verim üzerine olumsuz etki yapan faktör olup, her bitkinin tuza hassasiyeti değişik oranlardadır. Balıkesir İlinde işlemeli tarım uygulanan toprakların %98,7'si tuzsuz, %1,2 'si hafif tuzlu, %0,1'i ise orta tuzlu ve tuzludur.(%total Tuz) 2.1.5. Toprak Kireci Topraktaki kireç, toprağın fiziksel özellikleri üzerine olan olumlu etkisi, PH'da yaptığı değişiklikle bitki besin maddeleri ve kullanılan ticaret gübrelerinden faydalanma oranını artırarak verim üzerinde olumlu etki yapar. Balıkesir İli topraklarının %64,8'i az kireçli, %11,3'ü orta kireçli, %16,0 ı kireçli, %4,7'si fazla kireçli ve %3,2'si ise çok fazla kireçlidir. 2.1.6. Organik Madde ve Azot Topraktaki bitki ve hayvan atıklarının parçalanması ile meydana gelen bir materyaldir. Toprağın fiziksel özelliklerini düzeltirken terkibindeki bitki besin maddeleri de yararlı duruma geçer. Ayrıca su ve besin maddelerinin ortamda tutunmalarını temin eder. Topraktaki azotun kaynağı organik maddedir. Balıkesir ili tarım topraklarının büyük bir kısmı organik madde yönünden fakir durumdadır. Analiz sonuçlarına göre, toprakların %13,4'ünde organik madde çok az, %49,3'ünde az, %27,3'ünde orta, %7,57'inde iyi ve %2,5'inde ise yüksek düzeydedir. İl topraklarının azotlu gübrelerle gübrelenmesi ile organik madde miktarını arttırıcı önlemlere başvurulması, verimde devamlılık ve artış için gereklidir. 2.1.7. Topraktaki Fosfor Toprakta bulunması gereken önemli besin maddelerindendir. Bitkinin büyümesinde, verimde ve kalitede etkendir. Bitkiler tarafından alınabilir fosfor tayinlerinde olsen metoduna göre, Balıkesir İli tarım topraklarının %42,3'ünde fosfor, %19,6'sında orta, %11,3'ünde yüksek, %26,8'inde ise çok yüksek fosfor varlığı tespit edilmiştir. Bu değerlendirmelere göre, fosfor eksikliği gösteren toprakların fosforlu gübrelerle takviye edilmesi gerekmektedir. 2.1.8. Topraktaki Potasyum Bitki büyümesi ve çoğalması için önemli bir besin maddesi olan potasyum, verim ve kalite üzerinde etkili olup meyvenin yağ, nişasta ve şeker oranlarında artışa neden olmaktadır. Ülkemizin jeolojik yapısı ve iklim durumu, topraklarda fazla miktarda potasyum birikmesine neden olmaktadır. Balıkesir ili topraklarının %5'inde az, %8,7'inde orta, %13,2'sinde yeter, %73,1 inde ise fazla miktarda potasyum tespit edilmiştir. Görüldüğü gibi İl topraklarının potasyum seviyesi genellikle yeterli olmamakla beraber az miktarda potaslı gübreye de ihtiyaç duyulmaktadır. 14

2.2.BALIKESİRDE ARAZİ VE KULLANIM KABİLİYETLERİ Tablo 3: Arazi ve Kullanım Kabiliyetleri ARAZİNİN SINIFI ALANI (HA) ORANI (%) 1. Sınıf 61.141 4.21 2. Sınıf 139.953 9.63 3. Sınıf 83.354 5.74 4. Sınıf 82.279 5.66 5.Sınıf 672 0.04 6. Sınıf 207.662 14.30 7. Sınıf 852.648 58.69 8. Sınıf 25.105 1.73 TOPLAM 1.452.814 100.00 Kaynak: İl Özel İdaresi 2.2.1.ARAZİ SINIFLARI a) SINIF - I Topografya düz veya düze yakın (%0 2) dir. I. Sınıf arazilerin kapladığı alan 61.141 hektar olup il yüzölçümünün %3 ünü teşkil etmektedir. I. Sınıf arazilerin 33.590 hektarı alüvyal topraklar, 10.744 hektarı kolüvyal topraklar, 1.679 hektarı kireçsiz kahverengi topraklar, 128 hektarı kireçsiz kahverengi orman topraklar, 5 hektarını diğer toprak çeşitleri oluşturmaktadır. Bu arazilerin 7.863 hektarında Kuru tarım, 38.725 hektarında sulu tarım, 1799 hektarında yetersiz sulu tarım yapılmaktadır. 484 hektar kurubağ, 365 hektar kurubahçe ve 1541 hektar sulu bahçe olarak kullanılmaktadır. Ayrıca 4.650 hektar zeytinlik, 1.009 hektar çayır-mera, 14 hektar orman funda, 4.691 hektarı ise yerleşik alandır. b) SINIF- II II. sınıf toprakların toplam miktarı 139.953 hektardır. Bu arazilerin 39.035 hektarı vertisoller, 29.905 hektarı alüvyal topraklar, 15.896 hektarı kireçsiz kahverengi topraklar, 14.410 hektarı, kolüvyal topraklar, 12.599 hektarı rendzinalar, 8.499 hektarı kahverengi orman toprakları, 4.121 hektarı kireçsiz kahverengi orman toprakları, 448 hektarı kırmızı kahverengi Akdeniz toprakları, 40 hektarı diğer toprak çeşitleri oluşturmaktadır. 64.561 hektar kuru tarım, 32.887 hektar sulu tarım, 6.907 hektar yetersiz sulu tarım, 956 hektar bağ, 2.918 hektar bahçe, 15.034 hektarda zeytin, 7.848 hektar çayır-mera, 1.604 hektar orman-funda, 6.968 hektar yerleşik alandır. c) SINIF- III III. sınıf araziler 83.354 hektar alanı kaplar. Bu arazilerin toprak gruplarına göre dağılımı ise 15.906 hektar vertisoller, 14.513 hektar kahverengi orman toprakları, 12.825 hektar redzinalar, 10.827 hektar alüviyal topraklar, 10.454 hektar.kireçsiz kahverengi orman toprakları, 9.562 hektar kireçsiz kahverengi topraklar, 3.590 hektar kırmızı kireçsiz Akdeniz toprakları, 2.918 hektar kolüvyal topraklar, 40.697 hektar kuru tarım, 6.863 hektar sulu tarım, 2.406 hektar yetersiz sulu tarım, 18.837 hektar zeytin, 234 hektar bağ, 616 hektar bahçe, 6.113 hektar çayır-mera, 3.757 hektar orman-funda, 3.555 hektar yerleşik alandan oluşmaktadır. d) SINIF- IV IV sınıf araziler ilin 82.279 ha alanını kaplamaktadır. IV üncü sınıf arazilerin toprak gruplarına göre dağılımı ise şöyledir; 20.813 ha kireçsiz kahverengi orman topakları, 15.663 ha rendzinalar, 15.494 ha kireçsiz kahverengi topraklar, 15.476 ha kahverengi orman toprakları, 9.629 ha vertisoller, 2.514 ha kırmızı kahverengi akdeniz toprakları, 2.017 ha alüvyal topraklar, 673 ha kolüviyal topraklar.54.611 ha da kuru tarım, 479 ha da sulu tarım, 44 ha da yetersiz sulu tarım, 15

yapılmaktadır.9.473 ha zeytin, 702 ha bahçe, 4.869 ha çayır- mera, 9.311 ha orman-fundaa, 2.790 ha yerleşim alanından oluşmaktadır. e) SINIF- V Hidromorfik alüvyal topraklardan oluşan 672 hektar alanı kaplamaktadır. 179 hektarda kuru tarım, 134 hektarda sulu tarım, yapılmakta olup 359 hektarı çayır- mera dır. f) SINIF- VI 207.662 ha alanı kaplar ve toprak gruplarına göre dağılımı ise 85.799 ha ı kireçsiz kahverengi orman toprakları, 48.778 ha ı kireçsiz kahverengi topraklar, 43.727 ha ı kahverengi orman toprakları, 32.777 ha ı rendzinalar, 8.417 ha ı kırmızı kahverengi Akdeniz toprakları, 1.769 ha ı alüviyal topraklar, 576 ha ı yüksek dağ çayır toprakları, 346 ha ı kolüvyal topraklar, 195 ha ı kahverengi topraklar şeklindedir. 102.252 ha kuru tarım, 64 ha sulu tarım, yapılmakta olup 16.426 ha zeytinlik, 1002 ha bağ, 1240 ha bahçe olarak kullanılmakta olup 579 ha çam fıstığı yetiştirilmektedir. 34.046 ha çayır-mera, 47.309 ha orman-funda, 4.744 ha ı ise yerleşik alandır. g) SINIF- VII: 852.648 ha alanı kaplar. Bu alanların toprak gruplarına göre dağılımı ise 547.917 ha kireçsiz kahverengi orman toprakları, 147.282 ha kireçsiz kahverengi topraklar, 121.551 ha kahverengi orman toprakları, 38.303 ha kırmızı kahverengi Akdeniz toprakları, 7.473 ha rendzinalar, 2.029 ha hidromorfik alüvyal topraklar, 663 ha alüvyal sahil bataklıkları, 219 ha kırmızı kahverengi topraklar, 115 ha yüksek dağ çayır toprakları şeklindedir. Bu sınıfta ki arazilerin 63.504 ha kuru tarım yapılmaktadır15.542 ha zeytin, 469 ha çam fıstığı, 155.776 ha çayır- mera, 613.015 ha orman funda, 4.342 ha da yerleşik alandır. 2.2.2. ARAZİ PROBLEMLERİ: Balıkesir ilindeki dağlar ve tepelerde aşındırma, ova ve vadi tabanlarında ise birikme ile ilgili sorunlar hakim durumdadır. Ayrıca depremler de ovaların sorunlarından sayılabilir. Bunların dışında denizlerdeki hareketin etkisiyle kıyılarda da bir dizi sorun yaşanmaktadır. Balıkesir topraklarının %92,4'ü sorunlu olup, sadece %7,6 sı sorunsuz durumdadır. a) Erozyon Balıkesir ilinin dağ ve tepelerindeki en önemli sorunu erozyondur. Erozyon doğal olarak oluşmuş arazi şeklinin ve örtüsünün genellikle insanlar tarafından yakma, aşırı otlatma, orman kesimi ve bilinçsiz toprak işleme gibi işlemlerle zayıflatılarak doğa kuvvetleri tarafından aşındırılıp taşınması sonucu meydana gelen toprak kaybıdır. Erozyonun şiddeti, yağışlar, eğim, yapı, bitki örtüsünün özellikleri ile beşeri ve iktisadi faaliyetlerin niteliklerine göre, farklılıklar gösterir. Erozyonda en etkili unsur, sağanak türünde gelişen yağışlardır. Balıkesir merkezi 118 mm, Bandırma'da 137.5 mm gibi yüksek değerlerdedir. Bu yağışlar yüzey erozyonunun gelişmesi için yeterlidir. Balıkesir ili yüzeyinin %76.7'si, %13'den fazla eğimi olan yerlerle kaplıdır. Bu rakama %3-12 arasında eğimi olan %16.6'lık değer de ilave edilecek olursa; ilin %93.3'ünün su erozyonuna uygun eğime sahip olduğu söylenebilir. Tepelik ve dağlık alanlardaki asli bitki örtüsünün genelde kurakçıl orman olması gerekirken bugün, bu alanların önemli bir kısmı ortadan kaldırılmış durumdadır. Örneğin; Dursunbey ilçesindeki ormanlarla kaplı olan kesimlerde öncelikle taraça üstleri ile aşınım yüzeyleri tahrip edilmiş buralarda, nohut ve tahıllar olmak üzere tarla bitkileri; Bigadiç, Dursunbey ilçesinde ise başta tütün olmak üzere diğer tarla bitkileri; İvrindi, Balya, Susurluk gibi ilçelerde tahıllar başta olmak üzere tarla bitkileri; merkez ilçede ise baklagiller ve ayçiçeği olmak üzere tahıllar üretilmektedir. Bu ürünler yılın tümünde toprağı örtmemektedir. Bu olumsuz koşullar yanında eş yükselti eğrilerine (İzohipslere) genelde dik sürümlerin yapılması erozyonu hızlandıran etmen olarak sayılabilir. Bütün bu olaylar sonucunda Balıkesir ilindeki toprakların %50,5'i çok sığ (0 20 cm), % 33 ise sığ (20 50 cm) alanlar haline gelmiştir. Böylece alanların % 83,5'i sığ ve çok sığ topraklarla kaplıdır. 16

Tablo.4: Balıkesir İli Erozyon Alanları İlçenin Adı Toplam İlçe Alanı (km 2 ) Zayıf Erozyonlu Alan Orta Şiddetli Erozyona Maruz Kalan Alan Şiddetli Erozyona Maruz Kalan Alan Çok Şiddetli Erozyona Maruz Kalan Alan Toplam Erozyona Maruz Kalan Alan Oran (%) Toplam Erozyonsuz Alan İl Top. 1.452.814 143.024 166.161 986.810 131.714 1.427.709 98.27 25.105 Kaynak: Köy Hizmetleri 1999 Şekil.2: Balıkesir İli Erozyon Haritası b) Taşlılık Balıkesir İlindeki toprakların %43,97 sinde taşlılık sorunu yaşanmaktadır. Çünkü Sındırgı, Savaştepe ve Dursunbey'den Çanakkale ili sınırlarına kadar uzanan sahalarda yaygın olarak asidik karakterli iri parçalı aglomera adı verilen kayaçların bulunduğu yerler, genellikle tepelik ve dağlık alanlar durumundadır. Bu sahalardaki ormanın tahrip edilerek tarım faaliyetlerine açılması ve bu alanlarda su erozyonunun şiddetlenmesi ile birlikte toprak incelmektedir. İşte, bu alanlardaki taşlar çiftçiler tarafından toplanmış olsa bile tarlanın traktör tarafından sürülmesi nedeniyle pulluğun 17

ortalama 30'cm. civarında dibe batmasıyla birlikte, her sürümde taşları yüzeye çıkarmakta ve taşlılık sorunu gündeme gelmektedir. Ayrıca, Edremit ovasında da yer yer taşlılık sorunu yaşanmaktadır. Bunun ilginç örnekleri Edremit - Akçay arasındaki alanda ve özellikle Kazdağları'ndan inen akarsuların sel tipi karakterinde olması ve düzlüğe ulaşan taşkın sularının taşıma gücünün azalması, iri çakıl ve blokların zeytinliklerin bulunduğu alanlarda biriktirmesiyle gelişir. Topraklardaki bir diğer taşlılık sorunu ise, kireç taşlarının yaygın olduğu sahalardaki ölü lapyalı (kar ve yağmur sularının etkisiyle eriyen karstik kayaçlar) alanlarda görülür. c) Taşkın Balıkesir ilinde yer alan ova ve vadi tabanlarındaki en önemli sorunlar olarak, taşkın ve art bataklık (silt-çamur), su noksanı, deprem ve yerleşme sorunları olarak sayılabilir. Balıkesir ili sınırları içindeki akarsular genelde zeminin suyla doygun olduğu kış aylarında günlük maksimum yağışların etkin olduğu dönemlerde gelişir. Tepelik ve dağlık alanlardaki aşırı bitki tahribatı, açılan tarlalardaki toprağın erozyonla aşırı kaybedilmiş olması, aynı dönemde bitki örtüsünün büyüme sürecinin kesintiye uğramış olması, buharlaşmanın sıcaklık nedeniyle minimum düzeyde gelişmesi akışa geçen su miktarını arttırmaktadır. Akarsulardaki kabarma genelde ani bir şekilde gelişebilmekte ve taşkın pik noktasına kısa sürede ulaşmaktadır. Böyle bir durumda, akarsu tepelik ve dağlık alandan bol miktarda koparıp taşıdığı malzemeyi akış hızının kesildiği ana vadi tabanlarına yığarak suların gölet oluşturabileceği art bataklıkların doğmasına yol açabilmektedir. Özellikle bu taşkınlar yerleşmelere ve ekili, dikili alanlarda büyük zararlara neden olmaktadır. Balıkesir, Sındırgı, Bigadiç, Manyas ve Kepsut ovaları başta olmak üzere pek çok ovada taşkın olayları yaşanmaktadır. Tablo.5 : Balıkesir İl Arazisinin Kabiliyet Sınıflarına Göre Arazi Problemleri (Ha) Kabiliyet Sınıfları Çoraklık Yaşlık Taşlılık Su Erozyonu Kayalık II. III. IV. Sınıf 8.470 28.044 34.915 366.727 153.296 V. VI. VII. 4.866 843 82.276 1.060.982 347.251 TOPLAM 13.336 28.887 117.191 1.427.709 500.547 2.2.3. AGRO-EKOLOJİK ALT BÖLGELER Agro-ekololojik alt bölgeler arazinin bitki deseni, topografik yapı ve iklim özellikleri bakımından benzerlik gösteren bölümlerini ifade eder. Merkez dahil 19 ilçeden oluşan Balıkesir İli bu kapsamda 4 agro-ekolojik alt bölgeye ayrılmış ve haritalandırılmıştır. Aşağıdaki tabloda Balıkesir ilini oluşturan alt bölgelerin özellikleri belirtilmektedir. 18

Tablo. 6: Agro-ekolojik Alt Bölgeler ve Özellikleri Alt Bölgeler Alan (Ha) Şubat Temmuz Yıllık Alanın Arazi kabiliyet sınıflarına göre dağılımı Sıcaklık (C ) Sıcaklık (C ) Yağış (mm) 1 2 3 4 5-8 I.Alt Bölge 7.2-8.0 26.3-26.9 601.0-660.5 9759 20971 16712 9319 160434 Ayvalık 31443 8.0 26.9 635.5 1823 5440 8219 1731 14230 Gömeç 17800 - - - - - - - - Burhaniye 39097 7.2 26.6 601.0 2865 8886 4683 2707 37756 Edremit 71867 7.6 26.9 660.5 3967 4252 2551 3888 57209 Havran 56988 7.8 26.3 633.2 1104 2393 1259 993 51239 II.Alt Bölge 5.4-6.8 23.6-24.9 509.4-703.7 11645 58101 29929 23619 173847 Bandırma 67554 5.4 23.6 703.7 2839 24228 10528 9217 20742 Erdek 32218 6.8 24.9 509.4 1947 1407 1802 2345 24717 Gönen 118826 5.5 23.6 657.0 3460 19746 10706 7447 77467 Manyas 64432 - - - 2954 12495 6796 4409 37778 Marmara 14111 5.8 24.3 621.9 445 225 97 201 13143 III.Alt Bölge 4.9-5.7 22.8-25.8 524.8-742.1 14654 23916 18125 21368 225537 Merkez 156852 5.4 25.8 524.8 9633 18968 8683 13345 106223 Kepsut 84573 4.9 23.8 633.6 2097 2181 2199 1752 76344 Susurluk 62175 5.7 22.8 742.1 2924 2767 7243 6271 42970 IV.Alt Bölge 3.3-5.7 21.9-24.8 500.1-671.1 10083 21965 15829 27973 559028 Balya 87313 4.4 22.3 560.7 160 1255 2620 4829 78449 Bigadiç 97303 5.4 24.7 508.9 4371 4697 3076 5361 79798 Dursunbey 177582 3.3 21.9 546.4 393 1450 2661 5780 167298 İvrindi 84247 4.7 23.3 575.3 1943 4836 4786 4078 68604 Savaştepe 40101 5.6 24.8 671.1 338 4248 691 4009 30815 Sındırgı 148332 5.7 24.6 500.1 2878 5479 1995 3916 134064 Toplam 19 İlçe 1452814 46141 124953 80595 82279 1118846 Toplam Alana Oranı 100 3,18 8,60 5,55 5,66 77,01 Not: Gömeç ve Burhaniye ilçelerinin arazi sınıflandırmaları ayrı yapılmamış olup Burhaniye ilçesinde gösterilmiştir. Kaynak: Meteoroloji Bölge Müdürlüğü, Balıkesir İli Arazi Varlığı-KHGM Yayınları 19

Tablo.7: Büyük Toprak Gruplarına Göre Arazi Kullanma Durumları (Hektar) BÜYÜK TOPRAK GRUBU Nad.lı kuru top Nad.sız kuru t.op Sulu+Y.sulu Tarım Zeytin K. bağ Sulu Bağ Sulu bağ K. Bahçe S. Bahçe Çayır Mera Orman Fundalık Yer.yeri TOPLAM Allüviyal Topraklar - 9801 58538 + 7174 8729 580-565 3693-7176 - - 7814 78.108 Hidromorfik Alüvyal Top. - 179 1884 - - - - - 186 1149-866 187 2.701 Aüvyal sah.bat.top - - - - - - 105 - Kollüvyal top. 207 10373 Kahverengi Orman Toprakları 276 48684 Kireçsiz kahverengi Orman Toprakları Kırmızı Kahverengi Akdeniz top 270 91598 5672 + 974 6416 + - 1262 Kahverengi Topraklar - - - Kireçsiz Kahverengi Topraklar Kırmızı Kahverengi Topraklar + - 273 266 - - 19 3.364 11677 504-766 - - - 14 100 1990 23.191 20882 - - 115 - - 7180 93173 21551 1860 203.766 25929 690-841 - - 70396 374406 88304 4828 668.184-9890 - 1135 - - 273 - - 10009 4410 27607 488 53312 2141 63868 Redzinalar - 49581 Vertisoer - 47126 Yüksek dağ-çayır Toprakları 1862 + - - - - - - - - - 195-195 1205 468-216 - - 99396 1706 55966 3805 238.691-219 - - - - - - - - - - - 219 1087 + 568 2431 + 2440 - - - 10405 - - 657 - - 8403 1750 3301 3517 81337 - - 434 151 - - - - - - - - 5010 1030 631 2582 64685 576 - - - 576 TOPLAM 2894 331319 90308 79962 2242 434 3689 3693 459 209.561 476. 489 198. 521 27. 090 1.426.661 Kaynak: Köy Hizmetleri, 1999 Ayrıca 1.687 hektar Tarım dışı arazi + 18.865 hektar Su yüzeyi + 1.048 hektar Çam fıstığı + 4.553 hektar Diğer araziler eklendiğinde; Toplam Alan = 1.426.661 hektar + 26.153 hektar = 1.452.814 hektar olacaktır. 20