Koç Holding 2013 1.Çeyrek Finansal Sonuçlar Internet Yayını Deşifre Metni



Benzer belgeler
Koç Holding 13 Mayıs 2014

Koç Holding 11 Mayıs 2015

Koç Holding Çeyrek Finansal Sonuçlar

Koç Holding Çeyrek Finansal Sonuçlar

Koç Holding 9 Kasım 2015

Koç Holding 24 Şubat 2014

Koç Holding 17 Şubat 2017

Koç Holding 16 Ağustos 2016

Koç Holding 10 Mayıs 2017

Koç Holding 2010 Yıllık Finansal Sonuçlar

Koç Holding 2009 Yılı Finansal Sonuçlar. Mart 2010

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Koç Holding 15 Ağustos 2014

Koç Holding 10 Kasım 2014

Koç Holding Aylık Finansal Sonuçlar

Koç Holding 8 Kasım 2016

Koç Holding Aylık Finansal Sonuçlar

Koç Holding 23 Ağustos 2013

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19

GÜNLÜK BÜLTEN 04 Nisan 2014

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Mayıs 2013

Koç Holding 17 May 2013

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

Ekonomi Bülteni. 5 Aralık 2016, Sayı: 47. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 03 Ağustos 2015, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Koç Holding 15 Şubat 2016

Koç Holding 2018 Finansal Sonuçlar

Ekonomi Bülteni. 9 Mayıs 2016, Sayı: 19. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Koç Holding 2012 Yıllık Finansal Sonuçlar Internet Yayını Deşifre Metni

Ekonomi Bülteni. 01 Aralık 2014, Sayı: 48. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 10 Ağustos 2015, Sayı: 22. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 13 Nisan 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

internet adreslerinden

Koç Holding 2011 Finansal Sonuçlar

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

Büyüme Değerlendirmesi : Çeyrek

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 06 Temmuz 2015, Sayı: 18. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Koç Holding 14 Ağustos 2015

14 Şubat ÇEYREK Kar Duyurusu Raporu

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı


Ekonomi Bülteni. 5 Haziran 2017, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

Ekonomi Bülteni. 7 Kasım 2016, Sayı: 43. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 6 Şubat 2017, Sayı: 6. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

-2.98% -10.0% 19.7% 13.5% % Ocak 19 Ocak 19 Şubat 19 Şubat 19 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER.

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

Ekonomi Bülteni. 7 Ağustos 2017, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

13 Şubat ÇEYREK Kar Duyurusu Raporu

Koç Holding 11 Kasım 2013

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

Koç Holding 3 Mart 2015

Ekonomi Bülteni. 24 Ağustos 2015, Sayı: 24. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU(EURO) YILLIK RAPOR

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

09 Ağustos ÇEYREK Kar Duyurusu Raporu

Ekonomi Bülteni. 15 Mayıs 2017, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Haftalık Ekonomi ve Dış Ticaret Görünümü

Enflasyon çift haneye yaklaştı, cari açık daralıyor

Ekonomi Bülteni. 25 Nisan 2016, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Grafik-4.1: Cari Açığın GSYH ye Oranı (%)

Koç Holding A.Ş A Finansal Sonuçları İnternet Yayını Kaydı

8 Kasım ÇEYREK Kar Duyurusu Raporu

09 Mayıs ÇEYREK Kar Duyurusu Raporu

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

Ekonomi Bülteni. 27 Temmuz 2015, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

7. Orta Vadeli Öngörüler

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT EMEKLİLİK YATIRIM FONU(KAMU) YILLIK RAPOR

Ekonomi Bülteni. 24 Ekim 2016, Sayı: 41. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Arçelik'in Tayland Yatırımları Gelecek Vaadediyor... İşlem Kodu ARCLK

Ekonomi Bülteni. 10 Ekim 2016, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Yeni yıla yüzde 13 seviyesinde başlayan işsizlik. Borsa İstanbul da işlem gören 10

Bankacılık sektörü değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

Günlük Bülten / FED in ardından küresel piyasalardan pozitif sinyaller...

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

KOÇ FİNANSAL HİZMETLER A.Ş. 30 EYLÜL 2012 TARİHİ İTİBARİYLE HAZIRLANAN ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

AYGAZ Çeyrek Sonuçları. 12 Şubat 2016

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ağustos 2013

Koç Holding Yarı Finansal Sonuçlar Internet Yayını Deşifre Metni

GÜNLÜK BÜLTEN 23 Mayıs 2014

HAFTALIK EKONOMİ RAPORU

BASIN DUYURUSU 30 Nisan 2015

Ekonomi Bülteni. 3 Ekim 2016, Sayı: 38. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

1Ç08 finansallarında öne çıkan gelişmeler:

Transkript:

Koç Holding Katılımcıları: Ahmet Ashaboğlu, CFO Funda Güngör Akpınar, Yatırımcı İlişkileri Koordinatörü Ahmet Çimenoğlu, Ekonomik Araştırmalar Koordinatörü Funda Güngör Akpınar: İyi günler bayanlar ve baylar. Hoş geldiniz, bu öğleden sonra bize katıldığınız için teşekkür ederiz. Bugünkü web-yayınımızda, ilk konuşmacımız Koç Holding Ekonomik Araştırmalar Koordinatörü Sayın Ahmet Çimenoğlu olacak. Sunumu sırasında Ahmet Bey kısaca global ekonomideki ve Türkiye ekonomisindeki temel gelişmelerden bahsedecek. Onun sunumunu takiben, CFO muz Sayın Ahmet Ashaboğlu sizleri Koç Topluluğu nun ana sektörleri ve şirketlerindeki önemli gelişmeler ve 2013 yılı 1.çeyrek finansal sonuçlarımızla ilgili bilgilendirecek. Her zaman olduğu üzere, sunumun sonunda bir Soru Cevap bölümümüz olacak. Finansal sonuçlar ile ilgili sunumumuza ulaşmanızı sağlayacak linki içeren Yatırımcı Bültenini web yayınımız öncesi sizlere göndermiştik. Türkçe ve İngilizce dillerinde özet finansal tablolar web sitemizde indirilmek ve yazdırılmak üzere hazırdır. Web sitemizde ayrıca konuşma metni ve sunumun bir kopyası ile beraber bu konferans görüşmesinin kaydını tekrar izleme imkanı da olacaktır. Her zaman olduğu üzere, sunumumuz ve Soru Cevap bölümümüz geleceğe yönelik ibareler içerebilir. Tahminlerimiz şu an için öngördüğümüz varsayımlara ve şirketlerimizin mevcut durumlarına dayanmaktadır ve bunlarda değişiklikler olabilir. Şimdi izninizle sözü Sayın Ahmet Çimenoğlu na bırakıyorum. Ahmet Çimenoğlu: Teşekkürler Funda. Herkese iyi günler diler ve hoş geldiniz demek isterim. Konuşmama küresel ekonomik gelişmeleri kısaca değerlendirerek başlamak istiyorum. 2013 ün ilk çeyreğinde küresel ekonomik faaliyetin zayıf kalması, büyüme beklentilerinde aşağı doğru revizyonların yapılmasına neden oldu. Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülke pazarlarından gelen hayal kırıklığına uğratıcı veri akışı hem merkez bankalarını hem de hükümetleri politik tedbirler almaya sevk etti. Merkez bankalarının büyük bir bölümü, ya faiz oranı indirimleriyle ve/veya daha fazla likidite enjekte etmek suretiyle para politikalarını gevşettiler. Bu bağlamda, Japonya ve Avrupa merkez bankalarının aldıkları tedbirler, dünyanın geri kalanı için özellikle önemli oldu. Kore den İsrail e kadar birçok ülkenin son zamanlarda yaptığı faiz oranı indirimlerinin arkasındaki nedenlerden biri de, bu ülkelerin para Koç Holding Yatırımcı İlişkileri 1 / 11

birimlerinin aşırı değerlenmesini önlemek suretiyle ekonomilerinin rekabet gücünü korumak istemeleriydi - ki bu durum da, olası bir kur savaşına ilişkin endişeleri yeniden gün yüzüne çıkardı. Küresel piyasalarda ucuz ve bol likiditenin varlığı, gelişmiş ülkelerde gevşek para politikalarının tersine dönmesinin yakın bir tehlike olmadığı algısıyla birleşince, küresel finans piyasalarında bir toparlanma yaşanmasını sağladı. Yatırımcıların Amerikan ve Alman tahvilleri gibi nispeten daha güvenli varlık sınıflarındaki pozisyonlarını azaltarak Avrupa daki özkaynaklar gibi daha riskli varlık sınıflarına yöneldiklerini gördük. Ancak küresel yatırımcı davranışının normalleştiğini rahatlıkla savunmak hâlâ mümkün değil. Küresel piyasalardaki bu anormal durumun sonuçlarından biri, Nisan ayında emtia fiyatlarında, özellikle de altın fiyatlarında görülen beklenmedik ve ani düşüştü. Genel olarak, gelişmiş ülkelerde ekonomik faaliyetlerde zayıf bir yeniden canlanmaya ilişkin işaretler olmasına ve küresel yatırımcı davranışında bir dereceye kadar normalleşme görülmesine karşın, tam bir iyileşmeden hâlâ oldukça uzağız. Bu yüzden, küresel ekonomideki risklere karşı temkinli duruşumuzu sürdürüyoruz. Gerek güçlü temelleri gerekse de kredi notunun yükseltileceğine ilişkin bir beklenti oluşması sayesinde, Türkiye, küresel piyasaların risk hissiyatındaki bu iyileşmenin başlıca yararlanıcılarından biri oldu. S&P nin Mart ayında kredi notunu yükseltmesi, Moody s tarafından da bir yatırım yapılabilir derecesi verilmesi yönündeki beklentileri -ki bu da dün gerçekleşti- arttırdı. Merkez bankasının para politikalarını gevşetmeye yönelik önyargısı, Türkiye deki finans piyasalarında olumlu bir hava esmesine de katkıda bulundu. Neticede, 3. slaytta da takip edebileceğiniz gibi, gösterge tahvil faiz oranı, bugüne kadar kaydedilen en düşük seviye olan %5 oranının altına düştü. Nominal faiz oldukça hızlı bir şekilde düşerken, enflasyon beklentilerinde önemli bir değişiklik olmadığından ötürü, reel faiz oranları Nisan ayında negatif bölgeye geriledi. Şubat ayının sonlarında ve Mart ayının başlarında görülen kısa bir zayıflık periyodundan sonra, taze sermaye akışı sayesinde Borsa İstanbul yeniden yükselişe geçti. Merkez Bankası nın hem Merkez Bankası nın döviz rezervlerini takviye etmesini sağlayan rezerv opsiyon katsayısı hem de Merkez Bankası başkanının moral telkini yapması ve olumlu mesajlar vermesi gibi yollarla TL nin değerlenmesini önleme politikasından dolayı, güçlü sermaye girişine karşın, TL istikrarlı bir görüntü çizdi. Merkez Bankası, Nisan ayından bu yana, Nisan ve Mayıs aylarında 100 baz puana ulaşan faiz indirimleri yoluyla bu yaklaşımını güçlendirdi ve TL de para sepetine karşı yaklaşık %1,5 oranında bir değer kaybına yol açtı. 4. slayta geçerken, kısaca Türkiye deki ekonomik faaliyetten söz etmek istiyorum. 2013 ün ilk çeyreğinde faiz oranlarındaki düşüş ve tüketici güven endeksindeki artış, iç talepte bir toparlanma olmasını sağladı. Faiz oranı hassasiyetinin daha yüksek olduğu otomotiv sektörü gibi sektörlerde bu gelişme daha belirgin oldu. Koç Holding Yatırımcı İlişkileri 2 / 11

Fakat endüstriyel üretim ve kapasite kullanım verileri 2013 te şu ana kadar bizi hayal kırıklığına uğratmaya devam etmiştir - ki bu da, yurtiçi ekonomik faaliyetin hâlâ düşük kaldığını göstermektedir. Bu durum, kısmen ihracat talebindeki zayıflığa bağlansa bile, yurtiçi tüketim ve yatırım talebindeki toparlanma hızı da tatmin edici düzeyde değildir. 2013 ün ilk çeyreğindeki nispeten hayal kırıklığına uğratıcı veri akışına karşın, bir bütün olarak 2013 için öngörülen %4,5 lik GSYİH (Gayrisafi Yurtiçi Hâsıla) oranına tutunuyoruz. Faiz oranlarında özellikle Nisan ayından bu yana görülen düşüşün, nihayetinde daha kapsamlı bir tarzda iç talebi tetikleyeceğine inanıyoruz. Bunların yanı sıra, önümüzde yoğun bir politik takvimin olduğunu dikkate aldığımızda, Hükümet in mali politika yoluyla büyümeyi desteklemek amacına yönelik birtakım tedbirler aldığını görmek de bizi şaşırtmayacaktır. Dolayısıyla, ilk çeyrekte oldukça zayıf bir GSYİH okumasından sonra, yılın geri kalanında büyüme oranlarında kademeli bir artış bekliyoruz. 5. slaytta, dış ticaret ve ödemeler dengesindeki trendlerden kısaca bahsetmek istiyorum. Türkiye nin ihracatı, büyük ölçüde kilit ihracat pazarlarında devam eden zayıflıktan dolayı, 2013 yılının ilk çeyreğinde sadece %5 oranında bir büyüme kaydetti. İthalat da, ilk çeyrekte %5 lik bir artış kaydederek ticaret açığında beklenenden az bir genişlemeye yol açtı. İç talepte kaydedilen az miktardaki büyüme, enerji talebinde düşüşe yol açan nispeten ılık bir kış geçirilmesi ve emtia fiyatlarındaki düşüş gibi faktörler, ithalattaki düşük büyümenin ardındaki nedenler arasındaydı. Bu yılın ilk üç ayında turizm gelirlerinde kaydedilen çok güçlü artış sayesinde, cari işlemler dengesinde öncekinden daha olumlu bir görünüm kaydedildi. Sonuç olarak, genişleyeceği yönündeki beklentilerin aksine, cari işlem açığı, 2012 sonunda 47,5 milyar dolar iken Mart sonu itibariyle 47,1 milyar dolara geriledi. 2013 ün geri kalanında daha güçlü bir iç talep beklentimiz olduğundan dolayı, cari işlem açığının tekrar genişlemeye başlayarak yılsonuna kadar GSYİH nin yaklaşık %6,5-7 sine kadar ulaşacağı yönündeki beklentilerimiz devam ediyor. Enflasyonla ilgili gelişmelere kısaca değinerek makroekonomik görünümle ilgili sözlerimi noktalamak istiyorum. 6. slayttan da takip edilebileceği gibi, 2012 yi %6,16 oranıyla kapattıktan sonra, ağırlıklı olarak, alışılmışın üzerinde seyreden yüksek gıda enflasyon oranı ve Ocak ayında tütün ve alkol vergilerinde yapılan artıştan dolayı, tüketici fiyat enflasyonu bu yılın Mart ayında %7,3 e çıktı. Öte yandan, Nisan ayında gıda fiyatları olumlu yönde şaşırttı ve yıllık enflasyon oranı %6,1 e geriledi. Küresel emtia fiyatlarındaki ani düşüş, olumlu enflasyon rakamlarının ardındaki en önemli faktörlerden biriydi. Nisan 2013 itibariyle, gerek temel enflasyon göstergeleri gerek çekirdek enflasyon göstergeleri Merkez Bankası açısından önemli bir tehdit oluşturmamaktadır. Pazar uzlaşısı Koç Holding Yatırımcı İlişkileri 3 / 11

doğrultusunda, hâlâ yılsonuna doğru %6,5 oranında bir enflasyon beklentimiz olmasına karşın, Merkez Bankası nın daha düşük bir enflasyon seviyesini hedeflemek için herhangi bir tedbir alacağını düşünmüyoruz. Bu yüzden, Merkez Bankası nın %5 enflasyon oranı hedefine ulaşmaktan ziyade finansal istikrara öncelik verdiği güncel politikasını koruyacağını düşünüyoruz - ki bu da, Merkez Bankası nın para politikasını gevşetme önyargısı konusunda ani bir tersine dönüşün seçenekler arasında yer almadığı anlamına gelmektedir. Şimdi, izninizle sözü Bay Ashaboğlu na vermek istiyorum. Ahmet Ashaboğlu: Teşekkürler Ahmet. Koç Holding açısından 2013 ün ilk ayları oldukça önemliydi. Kurumsal kredi notlarımızı aldığımız ve ilk Euro tahvilimizi ihraç ettiğimiz süreçlerden geçtik. 2013 ün ilk çeyreğinde yaptığımız kapsamlı hazırlıklardan sonra, tahvil arzımızın tanıtımı için Birleşik Devletler ve Avrupa da bir tanıtım turuna çıkma niyetimizi 11 Nisan da duyurduk. Tanıtım turundan önce, kredi derecelendirme süreciyle ilgili çalışmamızı tamamladık ve Moody s kredi derecelendirme kuruluşundan pozitif görünümlü Baa3 notu ve S&P kredi derecelendirme kuruluşundan istikrarlı görünümde BBB- notu olmak üzere, her ikisi de yatırım yapılabilir derecesinde olup Türkiye nin aynı dönemdeki ülke kredi notundan daha yüksek olan kredi notlarımızı aldık. Sadece bu dereceyi alan tek Türk holding şirketi olarak değil, aynı zamanda Türkiye de bu dereceyi alan iki şirketten biri olarak, her iki kuruluştan da yatırım yapılabilir derecesinde kredi notu almak bizim için önemli bir başarıdır ve uluslararası toplumun Grubumuza ve Grubumuzun işlerini yürütme tarzına artan güvenini göstermektedir. 8. slayttan da takip edebileceğiniz gibi, Moody s, raporlarında, Baa3 kredi notunu, Koç Holding in güçlü finansal profili ve Koç un temettü gelirlerini çeşitlendirmesini sağlayan olgun ve yüksek büyüme oranlarına sahip şirketlerden oluşan dengeli bir portföye yatırımları temelinde verdiğini açıkladı. Ayrıca şirketin güçlü işletme ortamını ve yatırımlarının çoğunun yurtiçinde ilgili sektörlerinde sahip oldukları öncü konumlarını yansıtmak amacıyla, Koç Holding in yatırımderecesi kredi notuna pozitif bir görünüm tayin ettiklerini belirtti. Öte yandan, S&P, yayınladığı raporda, verdiği kredi notunun gerekçesinin, Arçelik gibi büyük ihracat şirketlerinin de aralarında bulunduğu holding şirketlerimizin çeşitliliği, bağlı şirketlerimizin kamu sektörüne az bağımlı oluşu ve Tüpraş gibi bazı işletmelerimiz için talep esneksizliği esasında, ülkenin temerrüde düşmesi durumunda, Koç un iş ve finansal profillerinin kombinasyonunun grubun direnç göstermesini sağlayacağı yönündeki görüşü olduğunu vurguladı. Ayrıca, Türkiye de yaşanan ekonomik krizler sırasında Grubumuzun kanıtlanmış esnekliği konusunda ayrıca rahat olduklarını ve yönetim ve yönetişimimizi, kendi terimleriyle ifade etmek gerekirse, güçlü olarak gördüklerini ifade ettiler. Euro tahvili ihracımızın nedeni basitti. Tarihsel olarak, tahvile dayalı finansman, genellikle, Türk şirketlerinin az kullandıkları bir araç olmuştur. Ancak makro cephede görülen pozitif Koç Holding Yatırımcı İlişkileri 4 / 11

gelişmelerle birlikte, Türkiye yatırım yapılabilir derecesine yaklaştıkça, tahvil finansmanı, Türk şirketleri için daha avantajlı ve ulaşılabilir hâle geldi. Euro tahvili faiz oranlarındaki gevşeme üzerine, bunun, hem düşük faiz oranı ortamından faydalanmak hem de nispeten daha uzun olan ödeme vadelerinden yararlanmak ve böylece fonlama bazımızı çeşitlendirmek için iyi bir fırsat olduğunu düşündük. Etkili yönetilen bir holding şirketi olarak, proaktif ve çok başarılı devralma, özelleştirme ve elden çıkarma projelerinden oluşan performans geçmişimizle son derece gurur duyuyoruz ve güçlenen nakit pozisyonumuzun, Birleşme ve Devralma (M&A) piyasasında daha fırsatçı, daha proaktif ve esnek olmamızı sağlayacağını düşünüyoruz. Aldığımız kredi notları kadar, Euro tahvili ihracında kendimizi konumlandırma sürecimiz de, bir çeşitlendirilmiş yatırım holding şirketi olarak benzersiz bir özelliğimizi vurguladı ve Türkiye pazarında büyüme potansiyeline çok güçlü bir örnek oluşturdu. Konuyla ilgili özet bilgileri 9. slaytta görebilirsiniz. 17 Nisan da, 7 yıl vadeli Euro tahvilimiz için ön talep toplama sürecine başladık. Sipariş defteri, belirlediğimiz ilk fiyattan artarak 2,8 milyar doların üzerinde bir rakama çıktı ve aldığımız cevabın gücü, fiyat hedefimizi yeniden gözden geçirerek daha aşağılara çekmemize imkan sağladı ve sonuçta, UST+245 baz puanından 750 milyon dolarlık bir arz yaptık. Tahvil ihracı, %3,57 oranında bir getiri sağlayacak şekilde %3,500 lük bir nihaî kupon fiyatıyla fiyatlandırıldı. İhraç günü içerisinde Türkiye Devleti nin 2020 vadeli tahvillerinin fiyatının biraz daha geniş bir aralıkta seyretmesinden dolayı, nihaî fiyat, Türk Devleti tahvillerinin fiyatından sadece yaklaşık 50 baz puanlık bir farka eşdeğerdi. Koç Grubu şirketleri olarak, hem organik hem de inorganik büyüme fırsatlarını desteklemek için fonlama tabanımızı çeşitlendirmek üzerine odaklanarak ve bir yandan da çok güçlü bilançolar yaparak, olumlu piyasa koşullarından istifade etmeye ve finansmanda olabilecek en iyi koşulları almak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Şimdi, izninizle, sunumumuza geri dönelim ve 2013 ün ilk çeyreğinde karşılaştığımız spesifik gelişmeleri özetleyelim. İlk çeyrek, amiral gemisi şirketlerimizin ve enerji sektörü dışındaki sektörlerin çoğu için bir hayli olumlu geçti. Şimdi, ağırlıklı olarak, ilgili sektörlerde faaliyet gösteren amiral gemisi şirketlerimizi odağa alarak, her sektördeki gelişmeleri tek tek özetlemeye çalışacağım. İzninizle, 10. slaytta, enerji sektörü ve Tüpraş la konuya giriş yapmak istiyorum. Bildiğiniz gibi, ilk çeyrekler Tüpraş için en zayıf çeyrek dilimlerdir. Bu döngüsellik nedeniyle, Tüpraş yönetimi, bakım çalışmalarını da bu çeyrek dilimde yapma kararı aldı ve tabii ki bu da rafinerilerin kapanmasına yol açtı. Yönetim ayrıca, küresel makroekonomik belirsizlikten kaynaklanan uluslararası ürün fiyatı riskleri nedeniyle, ilk çeyrek için önceliğinin, iç talebi karşılamak ve ihracatı azaltmak olduğuna karar verdi. Kırıkkale, İzmir ve Batman da batarya üniteleri kapatıldı. Bu durum, kapasite kullanımını ve faaliyet kârını çok az miktarda azaltarak yaklaşık %10 oranında daha az rafine ham petrol elde edilmesine neden oldu. Varil başı 1 dolar fiyata rağmen, daha yüksek brüt rafineri marjı, daha yüksek birim maliyeti ve daha az kapasite kullanımı ve doğal gaz fiyatları, bu çeyrek dilim boyunca düşük net kâr marjlarına Koç Holding Yatırımcı İlişkileri 5 / 11

neden oldu. Son olarak, 2012 yılının ilk çeyreğinde kaydedilmiş olup bu yıl tekrarlanmayan yüksek döviz kuru ve yüksek stok kazançlarından kaynaklanan güçlü baz yılı etkisi, şirketin toplam faaliyet kârında geçen yılın aynı dönemine göre bir düşüşe neden oldu. İlk çeyrekte kâr göstergelerindeki yavaşlamaya karşın, ilerisi için Tüpraş ın performansı konusunda son derece olumlu düşünmeye devam ediyoruz. Fuel Oil Dönüşüm Projesi (RUP) yatırımı için harcanması planlanan toplam 2,4 milyar doların 1,55 milyar doları şimdiden harcanmış bulunmakta ve proje de beklentilerimize son derece uygun ilerlemektedir. Hedeflenen bitiş tarihi Kasım 2014 olarak belirlenen RUP projesinin, Tüpraş için yıllık bazda 500 milyon dolar civarında bir ek Faiz, Vergi, Yıpranma Payı ve Amortisman Öncesi Kâr (FVAÖK) getirmesini beklediğimizi hatırlatmak istiyorum. Bu proje, son yıllarda talebin azaldığı yılda yaklaşık 4,2 milyon ton ağır fuel oil ürününün, daha değerli ve daha çevre dostu olan Euro V standardında beyaz ürünlere, ağırlıklı olarak dizel yakıtına dönüştürülmesini sağlayacaktır. Özel amaçlı şirket (SPV) seviyesindeki borcun iki yıl içerisinde tamamen ödenmesini ve bugüne kadar SPV borcunun itfa planına aktarılan Tüpraş temettülerinin 2015 den itibaren doğrudan Koç Holding e akmaya başlamasını da bekliyoruz. Şimdi izninizle, slayt 11 de otomotiv sektörüne geçmek istiyorum. Otomotiv sektörü, 2013 ün ilk çeyreğinde binek otomobili (PC) ve hafif ticari araç (LCV) satışlarında %12 lik bir artış göstererek, genel itibariyle, beklentilerimizin üzerinde bir performans kaydetti. Tüketici güveni konusunda sağlanan iyileşme ve piyasaya yeni araç modellerinin sunulması, bu artışın ana tetikleyicileri oldu. Ancak, LCV pazarının performansı bir hayli durgun kalırken, asıl büyüme %17 civarında bir oranda, ağırlıklı olarak binek otomobili pazarında gözlemlendi. Başta Avrupa olmak üzere, ihracat pazarlarındaki zorlayıcı koşullar yılın ilk çeyrek dilimi boyunca devam etti. Aslında, yılın ilk iki ayında Avrupa da ticari araç satışlarında %12 civarında bir düşüş gözlemledik; bu da, Avrupa pazarında üst üste 14 aylık bir daralma anlamına olduğu gelmekteydi. Zorlayıcı pazar koşullarına rağmen, otomobil şirketlerimiz oldukça güçlü performanslar sergilediler. Tofaş, ihracat bakımından son yılların en iyi çeyrek dilimlerinden birini yaşadı. Linea, yerel pazarda %5 lik pazar payıyla liderlik konumunu devam ettirdi; Doblo ise, yaklaşık %14 lük pazar payıyla kendi segmentinin yine en çok satan hafif ticari aracı oldu. LCV pazarında, Ford liderliğini korudu ve ikinci sıradaki Fiat onu yakından takip etti. Traktör şirketimiz, Türk Traktör, %50 lik bir özkaynak getirisiyle, çok yüksek bir kârlılık seviyesi göstermeye devam etti. Şimdi, 12. slaytta da takip edebileceğiniz gibi, kısaca dayanıklı tüketim mallarına ve Grubumuzun amiral gemisi şirketi olan Arçelik e değineceğim. Arçelik, yurtiçi pazar gelirlerinde %4,2 oranında bir büyüme kaydetti; ancak TL cinsinden ifade edilen uluslararası satışlarda negatif kur etkisiyle yaklaşık %1,4 oranında bir düşüş yaşandı. Beyaz eşyalardaki kâr marjları arttı ve elektronik eşya gelirlerinde beklenen düşüşle birlikte, daha yüksek kâr marjlı beyaz eşyaların pazar paylarında iyileşme görüldü. Genel itibariyle, yüksek faaliyet kârlılığı ve işletme sermayesindeki az miktarda iyileşme ile birlikte, Koç Holding Yatırımcı İlişkileri 6 / 11

FVAÖK marjında bir iyileşme gözlemlendi. Tüm satışlarımızdan elde ettiğimiz toplam %45 oranında bir pazar payıyla, iç pazar yine ana faaliyet pazarımız olmaya devam etti; bunu %28 lik bir payla Batı Avrupa pazarı, %11 lik bir payla Bağımsız Devletler Topluluğu ve Doğu Avrupa pazarı ve %9,6 lık bir payla Afrika pazarı izledi. Batı Avrupa pazarındaki payımız yaklaşık 3 yüzde puanı düşerken, diğer tüm pazarlardaki paylarımızda küçük artışlar kaydedildi. Son olarak, izninizle, 13. slaytta finans sektörümüze ve Yapı Kredi Bankası ndaki (YKB) gelişmelere kısaca değineceğim. Yapı Kredi, ilk çeyrek boyunca çok güçlü bir performans sergiledi. Net faiz marjı, yıllık bazda olumlu yönde gelişti ve geçen yılın aynı dönemine göre 40 baz puan iyileşme göstererek %4 e ulaştı. Banka, ağırlıklı olarak tüketici kredileri ve banka sigortacılığına dayanan %19 luk bir yıllık büyüme oranıyla, güçlü bir ücret performansı kaydetti. Maddi Ortalama Özkaynak Getirisi (ROAE) oranı %17 de kaldı. Yapı Kredi, yaklaşık %7 lik büyüme oranıyla maliyet yönetimindeki disiplinini korumuştur. Sonuç olarak, maliyet/gelir oranı, 2012 nin ilk çeyreğinde kaydedilen %49 luk orana kıyasla %47 ye gerilemiştir. Banka, 2013 ün ilk çeyreğinde %4 oranında bir toplam kredi büyümesi kaydetti. Yerel para birimi cinsinden kredilerde mortgage kredileri, genel amaçlı krediler, kredi kartları ve Kobiler; döviz cinsinden kredilerde ise yüksek getirili uzun vadeli yatırım kredilerine dayanan değer yaratan büyüme üzerinde odaklanılmaya devam edildi. Varlık artışı açısından, Yapı Kredi, yerel kur mevduatlarında sektör büyüme oranının 3 katından fazla bir büyüme oranına dayanan, yıl içerisinde bu tarihe kadar (ytd) %4 oranında toplam mevduat büyümesi kaydetti. Banka, vadeli mevduatlarda, birebir müşteri bazlı mevduat fiyatlaması yaklaşımından yararlanmaya devam etti ve vadesiz mevduatların toplam mevduatlar içerisindeki payını %16 ya çıkararak vadesiz mevduatlarda yukarıda verilen sektör büyüme oranına ulaştı. Varlık kalitesi bakımından, Takipteki kredi (NPL) girişlerinde bir yavaşlama görüldü ve bu trend tahsilâtlarda da devam etti. NPL oranı %3,4 düzeyinde gerçekleşti ve spesifik kuvertür oranı %64 e yükseldi. Risk maliyeti, daha düşük genel karşılık giderleri ve nispeten istikrarlı spesifik risk maliyeti temelinde, %1,6 oranına kadar düşerek normalleşmeye devam etti. YKB nin sermaye yeterlilik oranı %16 düzeyinde kaldı. Sigorta şirketi satış işleminin sonuçlandırılmasının, Sermaye Yeterlilik Oranını (CAR) ek 80-90 baz puan ile olumlu yönde etkilemesi beklenmektedir. Bununla birlikte sektörel değerlendirmenin sonuna gelmiş bulunuyorum. Şimdi, ilgili sektörlerimizde ve işletme ortamlarımızdaki bu gelişmeler ışığında, finansal performansımızı hem bir bütün olarak hem de segment bazında kısaca değerlendireceğim. Ancak sonuçlara geçmeden önce, Ortak Girişim konsolidasyon ilkelerinde Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (UFRS) tahtında yapılan değişikliklerden dolayı, 2013 ün ilk çeyreği itibariyle Koç Holding Yatırımcı İlişkileri 7 / 11

uygulamaya başladığımız yeni finansal raporlama çerçevesiyle ilgili sizi kısaca bilgilendirmek istiyorum. Yeni çerçeveyle ilgili detayların bazıları 15. slayttan takip edilebilir. Hepinizin bildiği gibi, UFRS-11-Ortak Düzenlemeler standardı, ana şirketlerin konsolide mali tablolarında ortak girişimlerin muhasebeleştirilmesi için orantılı konsolidasyon yönteminin kullanımına son verdi ve bunun yerine, özkaynak yönteminin kullanılmasını zorunlu kıldı. UFRS 11 in gerektirdiği bu politika değişikliği nedeniyle, Koç Holding de, Koç Finansal Hizmetler, Ford Otosan, Tofaş, TürkTraktör ve Opet dâhil ortak girişimlerinin muhasebeleştirilmesi için orantılı konsolidasyon yönteminden özkaynak yöntemine geçiş yaptı. Hem mali tablolarımızda hem de sunumlarımızda, segmentlerimizin finansal performansının sunumu amacıyla, faaliyet sektörlerimizden bazılarının (örn. Finans ve Otomotiv) büyük ölçüde ortak girişimlerden oluştuğunu göz önüne alarak, ortak girişimlerimizin muhasebeleştirilmesi için özkaynak yöntemini uygulamadık; bunun yerine gerek ortak girişimlerin gerek bağlı şirketlerin ilgili K/Z kalemlerinin tamamının raporlandığı tam konsolidasyon yöntemini kullandık. Bu çerçeve, firma-içi yönetim raporlama terminolojimizde bileşik finansal raporlama olarak adlandırılıyor. Bu segment sunum çerçevesinin, Koç Grubu nun ve faaliyet segmentlerinin genel finansal performanslarıyla ilgili tam bir tablo ortaya koyduğuna inanıyoruz. Öte yandan, net konsolide gelir ve konsolide solo temettü geliri Koç Holding in net finansal performansının analizi konusunda en önemli göstergeler olmaya devam etmektedir. Şimdi, izninizle, raporlarda yayımlanan rakamlarımıza ilişkin analizi sizinle paylaşmak istiyorum. 16. slaytta, Koç Grubu nun bileşik bazdaki finansal sonuçlarının özetini sunduk. Slayttan da takip edebileceğiniz gibi, Koç Grubu, 26,3 milyar TL ciro, 1,5 milyar TL faaliyet kârı ve 1,3 milyar TL net gelir elde etti. Ortak girişim ortaklarının payı ve azınlık payları çıkarıldıktan sonra, Koç Holding in 2013 ün ilk çeyreğinde elde ettiği konsolide net geliri 452 milyar TL ye ulaştı. Şimdi ise, brüt satışlar veya gelirler hanesindeki segment performansımızı analiz etmek üzere, 17. slayta geçelim. Daha önce de belirttiğim gibi, 2013 ün ilk çeyreğinde toplam gelirlerimiz 26,3 milyar TL de kalmıştır - ki bu da, yıldan yıla %3 oranında bir düşüşe işaret etmektedir. Grup un toplam gelirlerindeki söz konusu düşüş, ağırlıklı olarak, daha önce de açıkladığım gibi büyük ölçüde Tüpraş ın yurtdışı ve yurtiçi satış hacminde görülen azalmaya bağlı olarak enerji gelirlerinde kaydedilen %10 luk azalmadan kaynaklandı. Enerji sektöründeki negatif yıldan yıla performans, Otomotiv ve Finans sektöründe kaydedilen sırasıyla %10 ve %6 büyüme oranlarıyla kısmen dengelenmiştir. 2013 ün ilk çeyreğinde Otomotiv sektöründe sergilenen pozitif gelir performansının altındaki ana neden, yurtiçi otomotiv piyasasında kaydedilen %6 lık yıldan yıla büyümeydi. Koç Holding Yatırımcı İlişkileri 8 / 11

18. slayt, Koç Grubu nun faaliyet kârı performansını göstermektedir. Net faiz oranlarında görülen iyileşme ve kredi hacimlerindeki büyümelere dayanan ve Finans sektöründe görülen güçlü kârlılık performansı sayesinde, faaliyet kârımız, bileşik bazda %7 oranında arttı. Otomotiv sektöründe ve Dayanıklı Tüketim Mallarında da, önceki yıla göre sırasıyla, %6 ve %8 oranlarında artışlar elde edildi. Faaliyet kârında yıldan yıla kötüleşme kaydedilen tek sektör enerji sektörü olmuştur; bunun ana nedeni ise, 2012 nin ilk çeyreğinde artan petrol fiyatlarının yarattığı olumlu ortamın yol açtığı güç baz yılı etkisidir. 19. slaytta Grup un bileşik net gelir performansına baktığımızda, Enerji sektöründen kaynaklanan %9 luk bir düşüş olduğunu görüyoruz. Enerji sektöründeki negatif yıldan yıla net gelir performansı, Finans sektörünün %22 oranındaki güçlü yıldan yıla büyümesi ile birlikte diğer tüm sektörlerde kaydedilen net gelir artışlarıyla kısmen dengelendi. 20. slaytta sunulan Koç Holding in konsolide net gelir performansında ise, %16 oranında bir düşüş yaşandı; bu düşüş yine Enerji sektöründen kaynaklandı. Konsolide net gelir dağılımımızın yapısına göre, konsolide net gelirlerimizin %43 ü Finans sektöründen, %32 si Otomotiv sektöründen, %11 i Dayanıklı Tüketim Mallarından ve %10 u da Enerji sektöründen elde edildi. 21. slayt ihracat ve yurtdışı gelirleri bakımından performansımızı göstermektedir. İhracatımız ve yurtdışı gelirlerimiz, 2013 ün ilk çeyreğinde toplamda %2 oranında çok az bir düşüş gösterdi. 22. slaytta, 2013 ün ilk çeyrek dilindeki toplam yatırımlarımızı görebilirsiniz. Büyük yatırımların Enerji ve Otomotiv sektörlerinde yoğunlaştığı 2013 ün ilk çeyreğinde Grup un toplam bileşik yatırımları 1 milyar TL civarında seyretti. Biraz da risk yönetimi konularına göz atalım. Hep vurguladığımız gibi, hem Holding seviyesinde hem de Holding e bağlı şirketler seviyesinde, güçlü bir bilanço azami derecede önemlidir. 23. slaytta da görebileceğiniz gibi, Holding şirketimizdeki net nakit pozisyonumuz, 2013 Mart sonunda 822 milyar dolardır. Bu rakam sadece Otokoç, Zer, Koçtaş, Koç Finansman, TürkTraktör ve Ram den tahsil ettiğimiz temettüleri içeriyor. Yine, Koç Holding olarak bizim yaptığımız temettü ödemeleri de bu rakamlarda yansıtılmamaktadır. Tüm temettü tahsilatları ve ödemeleri birbirinden mahsup edilip netleştirildiğinde, Holding şirketindeki net nakit pozisyonumuzun 2013 sonuna kadar 900 milyon doların üzerine çıkmasını bekliyoruz. Detaylarını paylaştığım Koç Holding in ilk Euro tahvili ihracının, Holding seviyesinde Mart sonu mali durumuna yansımadığını da ifade etmeye değer buluyorum. Mart sonu itibariyle sıfır olan brüt toplam borcumuz, 2013 ün ikinci çeyreğinin sonunda, aynı miktarda artacak olan nakit pozisyonumuza paralel olarak 750 milyon dolara çıkacaktır. 2012 yılsonunda kaydedilen 2,2 milyar dolarlık konsolide net borcumuza kıyasla, bu yıl finans sektörü dışında konsolide net borcumuz yaklaşık 2,7 milyar dolardır. Finans sektörü dışında Koç Holding Yatırımcı İlişkileri 9 / 11

bileşik net borcumuz 3,7 milyar dolar düzeyindedir ve bileşik net borç / FVAÖK çarpanı 1,2 dir. 24. slaytta da görebileceğiniz gibi, Holding seviyesinde 233 milyon dolarlık küçük bir uzun vadeli döviz pozisyonu taşıyoruz. Konsolide kısa vadeli döviz pozisyonumuz ise 3,6 milyar dolar düzeyindedir ve söz konusu 3,6 milyar doların 2,1 milyar doları, Tüpraş ve Aygaz stoklarının döviz endeksli fiyatlandırılmasından dolayı, doğal korumalı döviz pozisyonlarına (natural hedge) tabidir. Reel K/Z tablosunu etkileyen bir pozisyona yol açan etkin ortaklık oranına göre ağırlıklandırılmış döviz pozisyonu 1,5 milyar dolar civarındadır ve bunun yine önemli bir bölümünü doğal korumalı döviz pozisyonları oluşturmaktadır. Daha önce web yayınlarımızda da bahsettiğimiz gibi, Koç Holding in, son yıllarda küresel iş döngülerinde yaşanan belirsizliklerle başa çıkma konusunda en hazırlıklı şirketlerden biri olduğuna inanıyoruz. Borsa da son derece ihtiyatlı bir risk yönetimi politikası uygulamaktayız. Koç şirketlerinde spekülatif döviz pozisyonları bulundurmuyoruz. Ayrıca, finansal borç ve likidite düzeylerinin tatmin edici düzeylerde kalmasını sağlamak amacıyla, şirketlerimizin net finansal borçlanma oranlarını ve cari oranlarını belirli seviyelerde tutmak istiyoruz. Bu noktayla konuşmamı sonlandırıyorum. Dinlediğiniz için teşekkür ederim. Şimdi sorularınızı alabiliriz. Sorular ve Cevaplar OPERATÖR: İlk soru, Barclays ten Sayın Kılıçkıran Hanzade den geliyor. Buyurun. KILIÇKIRAN H: Ahmet Bey, sunumunuz için çok teşekkürler. Benim sorum nakit pozisyonunuzla ilgili. Şu anda sahip olduğunuz güçlü net nakit pozisyonu ve bağlı şirketlerinizin güçlü nakit yaratma kapasiteleri - ki bu da, kendi iç finansman kaynakları ve kaldıraç kapasiteleri aracılığıyla kendi yatırımlarını finanse edebileceklerini gösteriyor - göz önüne alınırsa, 2015 ten sonra şirkete gelecek olan Tüpraş temettülerini düşündüğümüzde, acaba Koç Holding ileride yüksek temettülerini hissedarlarına dağıtmayı düşünür mü? İkinci sorum ise, Grup içerisinde, inorganik büyüme olanaklarından söz ettiğinizde, hangi sektörlerin hedeflenebilecekleri konusunda bize biraz daha ayrıntılı bilgi verebilir misiniz ve acaba ne zaman bu konuyla ilgili somut bilgiler alabileceğiz; çünkü konuyu çok uzun süreden beri tartışıyoruz? Teşekkür ederim. AHMET ASHABOGLU: Tamam. Sorularınız için teşekkür ederim. Temettüler konusunda yapacağımız şey, muhtemelen, hissedarlarımıza istikrarlı bir temettü akışı sağlamak olacaktır ve isteğimiz de bu yöndedir. Dağıtacağımız temettü miktarına gelince, tabii ki buna, faal şirketlerimizden tahsil ettiğimiz temettüleri ve potansiyel yatırımlarımızı dikkate alarak karar verdik. 2015 ten itibaren sadece Tüpraş tan tahsil ettiğimiz temettü oranlarında bir artış olacağını ifade ettiniz, haklısınız. Sadece Tüpraş temettülerini dağıtacağımızdan kastım şu; Koç Holding Yatırımcı İlişkileri 10 / 11

Tüpraş bunun için kullanabileceğimiz esas örnek. Ancak bunun dışında, diğer şirketlerimizden de temettü dağıtmak gibi bir beklentimiz var. Bildiğiniz gibi, Yapı Kredi Bankası nı satın aldığımızdan beri, bankamız ilk kez bu sene temettü dağıtmaya başladı ve bankamızın ilerleyen zamanlarda da istikrarlı bir şekilde temettü dağıtmasını bekliyoruz. Ancak nihayetinde, Koç Holding den dağıtacağımız temettü düzeyi konusunda, bugün için, daha önce ifade ettiklerim dışında spesifik herhangi bir şey söyleyemem. Başka bir deyişle, bu hususta, Koç Holding e doğru olan nakit akışıyla ilgili tüm artı ve eksiler ile gereksinimlerimizi dikkate alacağız. İkinci sorunuza gelince, inorganik büyüme fırsatları konusunda; her şeyden önce, tabii ki, sizin de ifade ettiğiniz gibi, şirketlerimizin sağlam bilançoları bulunuyor ve bu bağlamda oldukça güçlü nakit akışı yaratan şirketler. Dolayısıyla, öngördükleri devralma projeleri, çoğunlukla kendi bilançoları üzerinden finanse edilebilir. Ancak şirketlerimiz, bilançolarıyla tek başlarına finanse edebileceklerinden daha büyük bir yatırım projesi de öngörebilirler - ki bu durumda, tüm yatırımlar holding şirketi seviyesinde değerlendirildiğinden dolayı, tabii ki, Koç Holding in söz konusu bağlı şirketimizle yapacağı potansiyel yatırımın sonucunda elde edeceği yararlar ve söz konusu Şirket in sermayesini doğru bir ihraçla arttırmak da ayrıca değerlendirilir. Koç için daha ilginç olanı, belki de daha heyecan verici olanı demeliyim, holding şirketi seviyesinde sağladığımız kayda değer nakit birikimi ve gerçekleştirdiğimiz Euro tahvili alımsatım işlemlerinden elde ettiğimiz kazançlarımızdır. Şimdi, Koç Holding in kendisi, bir devralma işlemi yapma, holding şirketi seviyesinde doğrudan bir devralma yapma konusunda kendisini son derece hazır ve güçlü hissetmektedir. Ve bunun için de, tahmin edebileceğiniz gibi, potansiyel özelleştirmeler ve özel satışlar aracılığıyla sadece Türkiye deki yerel pazarlarda değil, aynı zamanda uluslararası arenada da piyasayı tarıyoruz. Dolayısıyla, yaptığımız bu, yapmamız gereken bu; biz bir yatırım holding şirketiyiz ve bizim işimiz sermaye kullanımı. Şimdi de, elimizde kullanılmaya hazır dağıtılacak bir sermaye var ve gelecek aylarda ve çeyreklerde bu yönlere odaklanmaya devam edeceğiz. OPERATÖR: edebilirsiniz. Şu anda başka bir soru bulunmuyor. Kapanış konuşmalarınızla devam GÜNGÖR AKPINAR F: Web yayınımıza katıldığınız için teşekkürler. Bu yayının deşifre metnini ve sunumumuzu internet sitemizde yayınlayacağımızı hatırlatmak istiyorum. Daha sonra başka sorularınız olduğu takdirde bizlere e-mail yoluyla ulaşabilirsiniz veya sizlerle telekonferans düzenleyebiliriz. Tekrar teşekkürler. Hoşçakalın. Koç Holding Yatırımcı İlişkileri 11 / 11