AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU İKİNCİ 3 AYLIK FAALİYET RAPORU

Benzer belgeler
AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU İKİNCİ 3 AYLIK RAPOR

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU İKİNCİ 3 AYLIK RAPOR

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU 3 AYLIK FAALİYET RAPORU

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU FAALİYET RAPORU


AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU 3 AYLIK FAALİYET RAPORU


AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EYF

Böylelikle, yılın ilk dokuz aylık döneminde GSYH büyümesi %3.0 olmuştur, bu 2002 yılından bu

AEGON EMEKLĠLĠK VE HAYAT A.ġ GELĠR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLĠLĠK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU İKİNCİ 3 AYLIK FAALİYET RAPORU

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2012 YILI 9 AYLIK FAALİYET RAPORU

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU FAALİYET RAPORU

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU

AEGON EMEKLĠLĠK VE HAYAT A.ġ DENGELĠ EMEKLĠLĠK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EYF

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU İKİNCİ 3 AYLIK FAALİYET RAPORU


Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU FAALİYET RAPORU ( DÖNEMİ)

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AEGON EMEKLĠLĠK VE HAYAT A.ġ GELĠR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLĠLĠK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

AEGON EMEKLĠLĠK VE HAYAT A.ġ PARA PĠYASASI LĠKĠT KAMU EMEKLĠLĠK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKİLİLİK YATIRIM FONU NET VARLIK DEĞERİ TABLOSU

Ekonomi Bülteni. 3 Temmuz 2017, Sayı: 27. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Mayıs 13. Emeklilik Fon Bülteni BNP Paribas Cardif Emeklilik NİSAN AYI PİYASA GELİŞMELERİ BNP PARIBAS CARDIF

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 6 AYLIK RAPOR Bu rapor Aegon Emeklilik ve Hayat A.Ş. Esnek Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.01

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı


5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

Ekonomi Bülteni. 5 Haziran 2017, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 03 Ağustos 2015, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Yabancı tahvil Euro , , , ABD Doları

AEGON EMEKLĠLĠK VE HAYAT A.ġ ESNEK EMEKLĠLĠK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Ekonomi Bülteni. 27 Temmuz 2015, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

%7.26 Aralık

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU İKİNCİ 3 AYLIK RAPOR

Ekonomi Bülteni. 7 Ağustos 2017, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Allianz Hayat ve Emeklilik A,Ş, PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU FAALİYET RAPORU ( DÖNEMİ)

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU(EURO) YILLIK RAPOR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT EMEKLİLİK YATIRIM FONU(KAMU) YILLIK RAPOR

07/03/2012 tarihli fon kurulu toplantısında alınan karar: 16/03/2012 tarihli fon kurulu toplantısında alınan karar:

Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU FAALİYET RAPORU (

Ekonomi Bülteni. 13 Nisan 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

AEGON EMEKLĠLĠK VE HAYAT A.ġ DENGELĠ EMEKLĠLĠK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

VAKIF EMEKLİLİK A.Ş. GRUP ESNEK BEYAZ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU FAALİYET RAPORU ( DÖNEMİ)

7.36% 7.0% 15.8% 9.6% % Haziran 18 Mayıs 18 Haziran 18 Temmuz 18

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

AEGON EMEKLĠLĠK VE HAYAT A.ġ GELĠR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLĠLĠK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

5.21% 4.6% 21.6% 11.1% % Ekim 18 Eylül 18 Ekim 18 Kasım 18

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU 3 AYLIK FAALİYET RAPORU

Enflasyon: İlk çeyrekte TÜFE enflasyonu toplam %3.9 oranında artış gösterdi ve yıllık bazda 9.56% seviyesinde gerçekleşerek TCMB nin enflasyon hedefle

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

1-Ekonominin Genel durumu

01/01/ /09/2012 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ESNEK ALTERNATİF EMEKLİLİK YATIRIM FONU 9 AYLIK RAPORU

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EYF

01/01/ /09/2012 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. LİKİT-KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 9 AYLIK RAPORU

Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI (EURO) EMEKLİLİK YATIRIM FONU FAALİYET RAPORU (

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2012 YILI 6 AYLIK RAPORU Bu rapor Garanti Emeklilik ve Hayat A.Ş.

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

Ekonomi Bülteni. 8 Ağustos 2016, Sayı: 31. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI (EURO) EMEKLİLİK YATIRIM FONU FAALİYET RAPORU (

1-Ekonominin Genel durumu

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

Ekonomi Bülteni. 08 Haziran 2015, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Temmuz 2017, Sayı: 29. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 10 Ekim 2016, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FAALİYET RAPORU ( DÖNEMİ)

Ekonomi Bülteni. 15 Mayıs 2017, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

arz arasında uyumsuzluğa işaret etmekte. Gerek Avrupa da ılımlı adımlarla da olsa devam eden toparlanma ve gerekse TL de 1Ç de gerçekleşen değer kaybı

Ekonomi Bülteni. 8 Mayıs 2017, Sayı: 19. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

internet adreslerinden

AEGON EMEKLĠLĠK VE HAYAT A.ġ PARA PĠYASASI LĠKĠT KAMU EMEKLĠLĠK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

31/12/ /03/2012 tarihleri arasında fon getirisi %2,11 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi %2,49 olarak gerçekleşmiştir.

Ekonomi Bülteni. 25 Nisan 2016, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 06 Temmuz 2015, Sayı: 18. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

1- Ekonominin Genel durumu

Ekonomi Bülteni. 4 Nisan 2016, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Mayıs. Sanayi sektörünün. Reel Kesimin Beklentileri İyileşti Tüketici Güveni Haziran da Zayıfladı. Kapasite Kullanımı Güçlenmeyi Sürdürdü

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

Ekonomi Bülteni. 31 Ekim 2016, Sayı: 42. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Günlük Bülten 25 Temmuz 2013

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 24 Ağustos 2015, Sayı: 24. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Transkript:

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU İKİNCİ 3 AYLIK FAALİYET RAPORU Bu rapor AEGON Emeklilik ve Hayat A.Ş. Dengeli Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.04.2012-30.06.2012 dönemine ilişkin gelişmelerin, Fon Kurulu tarafından hazırlanan faaliyet raporunun, fonun bir önceki dönemle karşılaştırmalı olarak hazırlanmış bağımsız denetimden geçmiş yıllık fon bilanço ve gelir tablolarının, bağımsız denetim raporunun, bilanço tarihi itibariyle fon portföy değeri ve net varlık değeri tablolarının katılımcılara sunulması amacıyla düzenlenmiştir. Fon İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu nda herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Söz konusu İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu na Şirketin merkezi, acenteleri ve www.aegon.com.tr sitesinden ulaşılabilir. Fon un Performans Ölçütü ile karşılaştırmalı olarak verilen getiri grafiğine raporda yer verilmiştir. Fon un Performans Ölçütü ile karşılaştırmalı olarak verilen getiri grafiğine aşağıda yer verilmiştir. FON PERFORMANSINA İLİŞKİN BİLGİLER Fon-Performans Ölçütü Karşılaştırmalı Getiri Grafiği: Ekonomik Program: Geçtiğimiz yıl Ekim ayında açıklanan OVMP da hükümet henüz herhangi bir revizyon yapmadı. 2011 de %8.5 oranında büyüyen Türkiye ekonomisinin büyüme hızı 2012 için %4.0 seviyesinde öngörülürken, 2013 ve 2014 yılları için büyüme hızı %5.0 seviyesinde planlanıyor. 2011 sonu itibarıyla GSYİH ya oranı %10 a yaklaşan cari açığın 2012 de GSYİH nın %8.0 ine 2013 de ise %7.5 ine gerilemesi hedefleniyor. 2011 yılını %10.5 seviyesinde kapatan TÜFE Haziran sonu itibarıyla %8.9 seviyesinde gerçekleşirken, 2012 sonuna ilişkin %5.2 lik hedefin yakalanma umudu şu anda zayıf görünüyor. Global emtia ve ham petrol fiyatlarıyla döviz kuru ve iç talep seviyesi enflasyon üzerinde belirleyici olacak. OVMP da 2011 için 1

GSYİH nın %1.7 si seviyesinde tahmin edilen bütçe açığı geçtiğimiz yılı GSYİH nın %1.3 ü seviyesinde kapattı, maliye politikası tarafında işler henüz iyi gidiyor. Planda bütçe açığının 2012 sonu itibarıyla GSYİH nın %1.5 ine gerileyeceğini öngörülüyor. Ancak, memur ve emekli maaşlarına yapılan yüksek oranlı zamlardan dolayı 2012 nin 2.yarısında bütçe açığının hızlanması ve yıl sonu hedefini aşması olası. Enflasyon: 2011 yılını %10.45 seviyesinde kapatan ve 1Ç de herhangi bir düşüş göstermeyerek %10.43 düzeyinde kalan TÜFE, 2Ç sonu itibarıyla TCMB nin sıkı para politikasına geçmesi ve bol yağışların gıda fiyatlarını düşürmesi neticesinde %8.87 seviyesine gevşedi. Geçtiğimiz yıl boyunca artış trendinde olan çekirdek enflasyonun ise yıl boyunca gerilediği gözlendi. Söz konusu düşüş, temel enflasyon göstergelerindeki yükselişin bir süre sonra tersine döneceğini söyleyen TCMB nin görüşüne destek vermektedir. Hatta emtia ve ham petrol fiyatlarına bağlı olarak TCMB %6.5 olan 2012 TÜFE hedefini kısa zaman içinde bir miktar aşağı yönlü revize etmesi de mümkün görünmektedir. Buna paralel, biz de yıl sonu TÜFE tahminimizi %7.5 den %6.9 a revize ettik. İlk yarı boyunca sıkı para politikası uygulayan TCMB nin yurtdışından emtia ve petrol şoku gelmedikçe efektif fonlama faizlerini bir miktar gevşetmesi, hatta %5.0-%11.5 arasında olan O/N faiz koridorunu 2Y da bir noktada üst sınırdan ölçülü / ılımlı şekilde gevşetmesi mümkün görünmektedir. Büyüme: 1Ç büyüme oranının tahminlerin (%2.8) biraz üzerinde gerçekleşerek %3.2 seviyesinde gelmesine rağmen, iç talebin büyümeye katkısının 1 puanı geçemediği görüldü. Özel sektör tüketimi neredeyse dururken, yatırımların da %1.6 gibi 2009 krizinden buna en düşük seviyeye gerilediği dikkat çekti. Özel sektörden boşalan alanı kamu sektörü mal ve hizmet alımlarını %5.5, yatırım harcamalarını da %2.1 oranında artırarak doldurmaya çalıştı. Büyümeye asıl destek ihracat hacmindeki %13.2 lik artıştan geldi, ithalat hacminin de %5 düşmesiyle dış ticaretin büyümeye katkısı 4.5 puan oldu, ancak bu rakamın yarısı stoklardaki düşüşlerle geri alındı. Geçtiğimiz yılın 3Ç inde %8.4 ve 4Ç inde de %5.2 oranında büyüyen Türkiye ekonomisinin yavaşlamasında TCMB fonlama maliyetindeki artışın etkili olduğu dikkat çekti. İç talep büyümesi belirgin oranda yavaşlarken, dış ticaret hacmindeki reel artış ekonominin yeniden dengelenme sürecine başarıyla girdiğine işaret etti. 2Y da ise şu sıralar global ekonomide gözlenen soğuma resesyona dönüşmez ve Avrupa borç krizinde en kötü senaryo yaşanmazsa, baz etkilerinin ortadan kalmasıyla Türkiye ekonomisinin 4Ç ye doğru toparlanarak potansiyel büyüme hızına yaklaşması olası görünmektedir. Sabit Getirili Piyasalar: Faizler 2012 nin ilk çeyreğini %9.30 bileşik ile bitirdikten sonra Nisan başından Haziran sonuna kadar yatay bir seyir izledi. Haziran sonunda Merkez Bankası nın yavaş yavaş piyasa fonlamasını rahatlatması, kredi notumuzun artması, enflasyon korkusunun azalmasıyla, faizler %9 un altına inerek %8.50 seviyesinden kapandı. Önümüzdeki dönem belirleyici olacak olan; Merkez Bankası nın faizleri ne kadar süre ile düşürmeye devam edeceği olacak. Tabii yurtdışı özellikle AB- piyasaların yeni bir krize girip girmeyeceği de bizim açımızda önemli. Mevduat faizlerinde yaz döneminde düşüş olması yüklü Ağustos takviminin kolay atlatılmasını sağlayacaktır. Döviz Piyasaları: Merkez Bankası nın enflasyon hedefini tekrar ilk sıraya koyması, Merkez in faizler yoluyla döviz kuru yönetiminde aktif oyuncu haline gelmesini sağladı. Yılın ilk çeyreğinde hızlı bir düşüş yaşayan sepet, ikinci çeyrek boyunca dar bir kanalda dalgalandı. Önümüzdeki yaz döneminde turizm gelirlerinin artması ve konjonktürel olarak TL nin görece değer kazandığı ayların gelmesi yukarı hareketleri sınırlasa da, jeopolitik riskler ve petrol fiyatlarının düşüşünü ikinci çeyrekte yaşamamız nedeniyle, dövizde temkinli iyimser olmakta fayda var görüşündeyiz. Hisse Senedi Piyasası İMKB-100 Endeksi yılın ikinci çeyreğine 62.423 puandan başladı ve 63.543 puandan kapandı. İkinci çeyrekte endeksin yüzdesel kazancı %0.2 oldu. Bu dönemde finansal piyasaların gündemini Avrupa borç krizi işgal etti. Borçlu ülkelerin (İspanya ve İtalya başta olmak üzere) borçlanma maliyetlerinde artış hızla devam etti. Bu gelişmenin en önemli 2

nedeni borç krizine yönelik çözüm arayışlarının yeterli olmayışı idi. Almanya nın sıkı mali politika tedbirleri, global büyümeye yönelik endişelerin arttığı ve bu gelişmenin ekonomik verilerle teyit edildiği bir ortamda hatalıydı. Bu hatadan dönüş Fransa-İspanya-İtalya paktının, büyümeye yönelik tedbirler paketini Merkel e kabul ettirmesi ve ESM-EFSM nin sorunlu bankaları doğrudan sermayelendirmesi kararı ile bir nebze gerçekleşti. Yurtdışında bu gelişmeler yaşanırken içerde Merkez Bankası nın uyguladığı para politikalarının başarılı sonuçları etkili oldu. Gelen ekonomik verilerin büyüme ve cari açıkta yumuşak iniş senaryolarına olan inancı kuvvetlendirmesi dikkat çekti. Bu gelişmeler TL cinsi varlıklara olan talebi arttırdı. Moody s tarafından açıklanan not arttırımı ile ülkemizin yatırım yapılabilir ülke statüsü kazanmasına bir basamak kalması, önümüzdeki dönemde TL cinsi varlıklara olan talebi arttırmaya devam edebilir. Piyasa koşullarında oluşan farklılıklara göre portföydeki yatırım araçlarının ağırlığı, bir grup artarken diğeri azaltılmak suretiyle dengelenerek fonun getiri ve risk oranı kontrol altında tutulmuştur. Dolar kuru 1,8179 TL, Euro kuru 2,2886 TL olmuştur. IMKB 100 endeksi, ikinci çeyreği, %0,19 artışla, 62.543,49 seviyesinden kapatmış ve gösterge bono bileşik faizi %8,55 olarak gerçekleşmiştir. 2012 yılının ikinci üç ayında fon porföyünün ortalama %23,82 si hisse senetlerinde, %37,58 i Devlet Tahvili ve Hazine Bonolarında, %23,88 i Ters Repoda %14,72 si mevduatta değerlendirilmiştir. Cumhur GÜLENSOY Zeka BİRMAN Tankut EREN Fon Kurulu Üyesi Fon Kurulu Üyesi Fon Kurulu Üyesi 3

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU İKİNCİ 3 AYLIK FAALİYET RAPORU Bu rapor AEGON Emeklilik ve Hayat A.Ş. Gelir Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.04.2012-30.06.2012 dönemine ilişkin gelişmelerin, Fon Kurulu tarafından hazırlanan faaliyet raporunun, fonun bir önceki dönemle karşılaştırmalı olarak hazırlanmış bağımsız denetimden geçmiş yıllık fon bilanço ve gelir tablolarının, bağımsız denetim raporunun, bilanço tarihi itibariyle fon portföy değeri ve net varlık değeri tablolarının katılımcılara sunulması amacıyla düzenlenmiştir. Fon İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu nda herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Söz konusu İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu na Şirketin merkezi, acenteleri ve www.aegon.com.tr sitesinden ulaşılabilir. Fon un Performans Ölçütü ile karşılaştırmalı olarak verilen getiri grafiğine raporda yer verilmiştir. Fon un Performans Ölçütü ile karşılaştırmalı olarak verilen getiri grafiğine aşağıda yer verilmiştir. FON PERFORMANSINA İLİŞKİN BİLGİLER Fon-Performans Ölçütü Karşılaştırmalı Getiri Grafiği: Ekonomik Program: Geçtiğimiz yıl Ekim ayında açıklanan OVMP da hükümet henüz herhangi bir revizyon yapmadı. 2011 de %8.5 oranında büyüyen Türkiye ekonomisinin büyüme hızı 2012 için %4.0 seviyesinde öngörülürken, 2013 ve 2014 yılları için büyüme hızı %5.0 seviyesinde planlanıyor. 2011 sonu itibarıyla GSYİH ya oranı %10 a yaklaşan cari açığın 2012 de GSYİH nın %8.0 ine 2013 de ise %7.5 ine gerilemesi hedefleniyor. 2011 yılını %10.5 seviyesinde kapatan TÜFE Haziran sonu itibarıyla %8.9 seviyesinde gerçekleşirken, 2012 sonuna ilişkin %5.2 lik hedefin yakalanma umudu şu anda zayıf görünüyor. Global emtia ve ham petrol fiyatlarıyla döviz kuru ve iç talep seviyesi enflasyon üzerinde belirleyici olacak. OVMP da 2011 için 4

GSYİH nın %1.7 si seviyesinde tahmin edilen bütçe açığı geçtiğimiz yılı GSYİH nın %1.3 ü seviyesinde kapattı, maliye politikası tarafında işler henüz iyi gidiyor. Planda bütçe açığının 2012 sonu itibarıyla GSYİH nın %1.5 ine gerileyeceğini öngörülüyor. Ancak, memur ve emekli maaşlarına yapılan yüksek oranlı zamlardan dolayı 2012 nin 2.yarısında bütçe açığının hızlanması ve yıl sonu hedefini aşması olası. Enflasyon: 2011 yılını %10.45 seviyesinde kapatan ve 1Ç de herhangi bir düşüş göstermeyerek %10.43 düzeyinde kalan TÜFE, 2Ç sonu itibarıyla TCMB nin sıkı para politikasına geçmesi ve bol yağışların gıda fiyatlarını düşürmesi neticesinde %8.87 seviyesine gevşedi. Geçtiğimiz yıl boyunca artış trendinde olan çekirdek enflasyonun ise yıl boyunca gerilediği gözlendi. Söz konusu düşüş, temel enflasyon göstergelerindeki yükselişin bir süre sonra tersine döneceğini söyleyen TCMB nin görüşüne destek vermektedir. Hatta emtia ve ham petrol fiyatlarına bağlı olarak TCMB %6.5 olan 2012 TÜFE hedefini kısa zaman içinde bir miktar aşağı yönlü revize etmesi de mümkün görünmektedir. Buna paralel, biz de yıl sonu TÜFE tahminimizi %7.5 den %6.9 a revize ettik. İlk yarı boyunca sıkı para politikası uygulayan TCMB nin yurtdışından emtia ve petrol şoku gelmedikçe efektif fonlama faizlerini bir miktar gevşetmesi, hatta %5.0-%11.5 arasında olan O/N faiz koridorunu 2Y da bir noktada üst sınırdan ölçülü / ılımlı şekilde gevşetmesi mümkün görünmektedir. Büyüme: 1Ç büyüme oranının tahminlerin (%2.8) biraz üzerinde gerçekleşerek %3.2 seviyesinde gelmesine rağmen, iç talebin büyümeye katkısının 1 puanı geçemediği görüldü. Özel sektör tüketimi neredeyse dururken, yatırımların da %1.6 gibi 2009 krizinden buna en düşük seviyeye gerilediği dikkat çekti. Özel sektörden boşalan alanı kamu sektörü mal ve hizmet alımlarını %5.5, yatırım harcamalarını da %2.1 oranında artırarak doldurmaya çalıştı. Büyümeye asıl destek ihracat hacmindeki %13.2 lik artıştan geldi, ithalat hacminin de %5 düşmesiyle dış ticaretin büyümeye katkısı 4.5 puan oldu, ancak bu rakamın yarısı stoklardaki düşüşlerle geri alındı. Geçtiğimiz yılın 3Ç inde %8.4 ve 4Ç inde de %5.2 oranında büyüyen Türkiye ekonomisinin yavaşlamasında TCMB fonlama maliyetindeki artışın etkili olduğu dikkat çekti. İç talep büyümesi belirgin oranda yavaşlarken, dış ticaret hacmindeki reel artış ekonominin yeniden dengelenme sürecine başarıyla girdiğine işaret etti. 2Y da ise şu sıralar global ekonomide gözlenen soğuma resesyona dönüşmez ve Avrupa borç krizinde en kötü senaryo yaşanmazsa, baz etkilerinin ortadan kalmasıyla Türkiye ekonomisinin 4Ç ye doğru toparlanarak potansiyel büyüme hızına yaklaşması olası görünmektedir. Sabit Getirili Piyasalar: Faizler 2012 nin ilk çeyreğini %9.30 bileşik ile bitirdikten sonra Nisan başından Haziran sonuna kadar yatay bir seyir izledi. Haziran sonunda Merkez Bankası nın yavaş yavaş piyasa fonlamasını rahatlatması, kredi notumuzun artması, enflasyon korkusunun azalmasıyla, faizler %9 un altına inerek %8.50 seviyesinden kapandı. Önümüzdeki dönem belirleyici olacak olan; Merkez Bankası nın faizleri ne kadar süre ile düşürmeye devam edeceği olacak. Tabii yurtdışı özellikle AB- piyasaların yeni bir krize girip girmeyeceği de bizim açımızda önemli. Mevduat faizlerinde yaz döneminde düşüş olması yüklü Ağustos takviminin kolay atlatılmasını sağlayacaktır. Döviz Piyasaları: Merkez Bankası nın enflasyon hedefini tekrar ilk sıraya koyması, Merkez in faizler yoluyla döviz kuru yönetiminde aktif oyuncu haline gelmesini sağladı. Yılın ilk çeyreğinde hızlı bir düşüş yaşayan sepet, ikinci çeyrek boyunca dar bir kanalda dalgalandı. Önümüzdeki yaz döneminde turizm gelirlerinin artması ve konjonktürel olarak TL nin görece değer kazandığı ayların gelmesi yukarı hareketleri sınırlasa da, jeopolitik riskler ve petrol fiyatlarının düşüşünü ikinci çeyrekte yaşamamız nedeniyle, dövizde temkinli iyimser olmakta fayda var görüşündeyiz. Hisse Senedi Piyasası İMKB-100 Endeksi yılın ikinci çeyreğine 62.423 puandan başladı ve 63.543 puandan kapandı. İkinci çeyrekte endeksin yüzdesel kazancı %0.2 oldu. Bu dönemde finansal piyasaların gündemini Avrupa borç krizi işgal etti. Borçlu ülkelerin (İspanya ve İtalya başta olmak üzere) borçlanma maliyetlerinde artış hızla devam etti. Bu gelişmenin en önemli 5

nedeni borç krizine yönelik çözüm arayışlarının yeterli olmayışı idi. Almanya nın sıkı mali politika tedbirleri, global büyümeye yönelik endişelerin arttığı ve bu gelişmenin ekonomik verilerle teyit edildiği bir ortamda hatalıydı. Bu hatadan dönüş Fransa-İspanya-İtalya paktının, büyümeye yönelik tedbirler paketini Merkel e kabul ettirmesi ve ESM-EFSM nin sorunlu bankaları doğrudan sermayelendirmesi kararı ile bir nebze gerçekleşti. Yurtdışında bu gelişmeler yaşanırken içerde Merkez Bankası nın uyguladığı para politikalarının başarılı sonuçları etkili oldu. Gelen ekonomik verilerin büyüme ve cari açıkta yumuşak iniş senaryolarına olan inancı kuvvetlendirmesi dikkat çekti. Bu gelişmeler TL cinsi varlıklara olan talebi arttırdı. Moody s tarafından açıklanan not arttırımı ile ülkemizin yatırım yapılabilir ülke statüsü kazanmasına bir basamak kalması, önümüzdeki dönemde TL cinsi varlıklara olan talebi arttırmaya devam edebilir. Piyasa koşullarında oluşan farklılıklara göre portföydeki yatırım araçlarının ağırlığı, bir grup artarken diğeri azaltılmak suretiyle dengelenerek fonun getiri ve risk oranı kontrol altında tutulmuştur. Dolar kuru 1,8179 TL, Euro kuru 2,2886 TL olmuştur. IMKB 100 endeksi, ikinci çeyreği, %0,19 artışla, 62.543,49 seviyesinden kapatmış ve gösterge bono bileşik faizi %8,55 olarak gerçekleşmiştir. 2012 yılının ikinci üç ayında, fon porföyünün ortalama %86,36 sı hisse senetlerinde, %13,64 ü Ters Repoda değerlendirilmiştir. Cumhur GÜLENSOY Zeka BİRMAN Tankut EREN Fon Kurulu Üyesi Fon Kurulu Üyesi Fon Kurulu Üyesi 6

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU İKİNCİ 3 AYLIK FAALİYET RAPORU Bu rapor AEGON Emeklilik ve Hayat A.Ş. Gelir Amaçlı Kamu Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.04.2012-30.06.2012 dönemine ilişkin gelişmelerin, Fon Kurulu tarafından hazırlanan faaliyet raporunun, fonun bir önceki dönemle karşılaştırmalı olarak hazırlanmış bağımsız denetimden geçmiş yıllık fon bilanço ve gelir tablolarının, bağımsız denetim raporunun, bilanço tarihi itibariyle fon portföy değeri ve net varlık değeri tablolarının katılımcılara sunulması amacıyla düzenlenmiştir. Fon İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu nda herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Söz konusu İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu na Şirketin merkezi, acenteleri ve www.aegon.com.tr sitesinden ulaşılabilir. Fon un Performans Ölçütü ile karşılaştırmalı olarak verilen getiri grafiğine raporda yer verilmiştir. Fon un Performans Ölçütü ile karşılaştırmalı olarak verilen getiri grafiğine aşağıda yer verilmiştir. FON PERFORMANSINA İLİŞKİN BİLGİLER Fon-Performans Ölçütü Karşılaştırmalı Getiri Grafiği: Nisan ayında küresel piyasalara, Merkez Bankası açıklamaları ve büyümeye yönelik endişeler yön verdi. Uluslararası piyasalarda Mayıs ayı dalgalanmaların arttığı ve sert düşüşlerin yaşandığı bir ay oldu. Euro bölgesine ilişkin endişeler tekrar gündemin ana maddesi olurken küresel ekonomik toparlanmaya ilişkin beklentilerde bozulma gerçekleşti. Haziran ayında global makro ekonomik verilerdeki yavaşlamaya ve Euro bölgesi borç endişelerine karşın küresel piyasalar yükselişle geçirdiler. Yunanistan seçimlerinin piyasalar için olumlu sonuçlanması ve dünya 7

genelinde politika yapıcıların ekonomik büyümeyi canlandırmak için adımlar atacağı beklentisi piyasalara destek verdi. İkinci çeyrekte ABD de gelen makro veriler genel olarak tahminlerin altında kaldı. Buna rağmen Fed yetkililerinin ekonomiyi teşvik için yeni adımlar atılması konusunda daha az istekli olduğuna işaret eden toplantı tutanakları endekslerde gerilemelere sebep oldu. Fed e ek olarak Euro Bölgesi ekonomik görümüne yönelik aşağı yönlü revizyonlar ve zayıf ekonomik veriler satışların hızlanmasına neden oldu. Mayıs ayının sonuna doğru Fed Başkanı Bernanke'nin, ihtiyaç duyulduğunda ekonomiyi desteklemek için daha fazlasını yapmaya hazır olduğunu belirtmesi piyasalarda ek parasal genişleme umutlarını canlı tuttu. İngiltere ve Japonya Merkez Bankaları ise varlık alım programlarını sürdürme kararı aldılar. Haziran ayında G-8 toplantısında krizin çözümüne yönelik farklı fikirler dile getirilirken tam bir uzlaşmanın sağlanmadığı görüldü ve piyasalar açısından temel risk olmaya devam etti. Çin ekonomisinin 2012'nin ilk çeyreğinde yıllık bazda %8,1'lik büyümesi ülke ekonomisinin yavaşladığına ilişkin kaygıları artırdı. Buna ek olarak Dünya Bankası nın Çin'in 2012 yılı büyüme tahminini %8,2'ye çekmesi ve PMI verisinin 50 seviyesinin altında kalması küresel büyüme kaygılarını artırdı. Haziran da Çin Merkez Bankası Avrupa borç krizinin küresel büyümeyi tehdit etmesi ile birlikte derinleşen ekonomik yavaşlamayla mücadele adına, 2008 yılından bu yana ilk kez faiz indirimine gitti ve gösterge faiz oranını 25 baz puanlık indirim ile %6,31'e çekti. Haziran ayında gerçekleşen AB zirvesinde piyasaları rahatlatacak adımlar atılırken büyüme ve istihdamı teşvik amaçlı 120 milyar Euro büyüklüğünde kredi imkanı tahsis edildi. Avrupalı liderler, Euro Bölgesi bankalarının denetiminin tek bir elde toplanması ve bunun için gerekli bir kuruluş oluşturulduğunda bankaların Euro Bölgesi kurtarma fonları tarafından doğrudan sermayelendirilebilmeleri konusunda anlaştı. Bu karar İspanya üzerindeki baskıların azalmasını sağladı. Nisan ayında enflasyon tarafında olumsuz veri geldi. Tüketici enflasyonu aylık bazda beklentileri aşarak %1,5 oranında yükseldi. Yıllık enflasyon ise %11,1 seviyesinde gerçekleşti. Mayıs ve Haziran aylarında gıda fiyatlarındaki gerilemenin etkisiyle enflasyon beklentilerin üzerinde düşerek olumlu sürpriz yaptı. Yıllık enflasyon Haziran ayında yıllık olarak %8,87 seviyesinde gerçekleşti. Talep baskısının da zayıf olması Merkez Bankası nın yılsonu enflasyon hedefine ulaşacağını göstermektedir. 2011 son çeyreğinden itibaren iç talebi kısmaya yönelik uygulanan tedbirler tüketim malları ithalatında etkisini göstermektedir. Son sekiz aydır azalma seyrine giren tüketim malları ithalatındaki gerileme belirginleşmiştir. Dış ticaret açığındaki iyileşme altın ihracatının olumlu etkisi ile Mayıs ayında hız kazandı, Haziran ayında ise yavaşlayarak iyileşmeyi sürdürdü. Mayıs ayında yıllık bazda ihracat İran a yapılan altın ihracatındaki yüksek oranlı artışın etkisi ile %20,3 büyüyerek öncü göstergelerden çok daha güçlü gerçekleşti. Yıllık bazda ithalat ise enerji kalemine bağlı olarak %3,1 ile beklentilerin üzerinde yükseldi. Böylece 12 aylık dönemde ihracat %15, ithalat %11 arttı ve dış ticaret açığı 97,6 milyar dolarına geriledi. Avrupa bölgesindeki 8

zayıf talep dış ticaret açısından risk oluştururken, önümüzdeki dönemde hızla düşen petrol fiyatları ve Türkiye nin ihracat tarafında alternatif pazarlara yönelmedeki başarısı dış ticaret dengesindeki iyileşmenin seyrini belirleyecektir. Merkez Bankası yılın 2. çeyreğinde faiz oranlarında herhangi bir değişikliğe gitmezken Mayıs ayında Kurul, Bankacılık sektörü likidite ihtiyacı için ufak düzenlemeler yaparken parasal sıkılaştırmanın devam edeceğini ve muhtemelen daha kısa süreli ek sıkılaştırma uygulamasının gerçekleşeceğini belirtti. Başkan Başçı, TL yükümlülükler için gereken zorunlu karşılıkların döviz olarak tutulabilme oranına ilave olarak altın oranında da artırıma gitti. Haziran ayında Kurul, gerek duyulduğunda parasal sıkılaştırmaya başvurulabileceğini yinelese de, Merkez Bankası Başkanı Başçı ay boyunca daha yumuşak tonda açıklamalarda bulundu. İlk çeyrekte Türkiye ekonomisi beklentilerin üzerinde %3,2 büyürken ekonomide yumuşak iniş senaryosu teyit edilmiş oldu. İhracat 3 puanlık pozitif katkı yaparken kamu sektörü %5,5 lik büyüme ile büyümeye 0,6 puanlık katkı yaptı. Zayıf iç talep nedeniyle özel tüketim büyümeye katkı sağlamadı. Özel sektörün yatırım harcamalarının katkısı ise 0,4 puan oldu. Böylece ilk çeyrekte net dış talebin olumlu katkısı ile ekonomide yumuşak iniş sağlanmış olurken Avrupa bölgesindeki ekonomik krize bağlı olarak ihracattaki yavaşlama yılın geri kalanı için temel risk olarak görülmektedir. Merkez bankalarının büyümeyi destekleyeceği beklentilerini fiyatlayan küresel piyasalar Haziran ayını yükselişle tamamladı. İMKB-100 endeksi, Moodys in Türkiye nin kredi notunu bir kademe artırması ve görünümü pozitif tutması ile diğer endekslerden olumlu olarak ayrıştı. Endeks Haziran ayında %13,5 yükseldi. Böylece endeksin yarıyıl getirisi %22 oldu. TCMB nin yaptığı açıklamalar ve verdiği kararlar sonrasında kredibilitesini biraz daha artırması ile gösterge tahvilin bileşik faizi Haziran ayını 84 baz puan gerilemeyle %8,58 seviyesinde tamamladı. Euro/ABD Doları paritesi Mayıs ayındaki sert gerilemesinin ardından toparlandı ve Haziran ayını 1,27 seviyesinde noktaladı. ABD de gelen makro verilerin ekonomik zayıflığa işaret etmesi ve istihdam piyasasındaki güçsüz seyir yurtdışı piyasaları olumsuz etkilerde yurt içi piyasalar olumlu ayrışmasını sürdürüyor. Düşen petrol fiyatlarıyla gerileyen cari açık ve son 2 aydır süpriz yapan enflasyon Merkez Banka sının sene sonu hedeflerine yaklaşarak kredibilitesini arttırmasını ve elini güçlendirmesini sağlamaktadır. Gösterge tahvilin bileşik faizi ikinci çeyreği 85 bps gerileyerek %8,19 seviyesinde tamamladı. Merkez Bankası nın istisnai gün uygulamasını bir önceki PPK toplantısının ardından daha az kullanmaya başlaması ile ortalama fonlama maliyeti Mayıs ayındaki %9,81 seviyesinden, Haziran ayında %9,02 seviyesine geriledi. Çeyreklik bazda TL ABD Doları karşısında %1,9 değer kaybederken Euro ise TL karşısında %3,9 değer kaybetti. İMKB 100 endeksi yılın ikinci çeyreğinde yalnızca %0,19 yükseldi. 9

Piyasa koşullarında oluşan farklılıklara göre portföydeki yatırım araçlarının ağırlığı, bir grup artarken diğeri azaltılmak suretiyle dengelenerek fonun getiri ve risk oranı kontrol altında tutulmuştur. 30.06.2012 tarihinde, Dolar kuru 1,8179 TL, Euro kuru 2,2886 TL olmuştur. IMKB 100 endeksi, ikinci çeyreği, %0,19 artışla, 62.543,49 seviyesinden kapatmış ve gösterge bono bileşik faizi %8,55 olarak gerçekleşmiştir. 2012 yılında fon portföyünün ortalama %80,23 ü Kamu Borçlanma Senetlerinde, %3,37 si Ters Repoda, %10,96 sı Vadeli Mevduatta, %5,44 ü özel sektör tahvilinde değerlendirilmiştir. Cumhur GÜLENSOY Zeka BİRMAN Tankut EREN Fon Kurulu Üyesi Fon Kurulu Üyesi Fon Kurulu Üyesi 10

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU İKİNCİ 3 AYLIK FAALİYET RAPORU Bu rapor AEGON Emeklilik ve Hayat A.Ş. Para Piyasası Likit Kamu Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.04.2012-30.06.2012 dönemine ilişkin gelişmelerin, Fon Kurulu tarafından hazırlanan faaliyet raporunun, fonun bir önceki dönemle karşılaştırmalı olarak hazırlanmış bağımsız denetimden geçmiş yıllık fon bilanço ve gelir tablolarının, bağımsız denetim raporunun, bilanço tarihi itibariyle fon portföy değeri ve net varlık değeri tablolarının katılımcılara sunulması amacıyla düzenlenmiştir. Fon İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu nda herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Söz konusu İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu na Şirketin merkezi, acenteleri ve www.aegon.com.tr sitesinden ulaşılabilir. Fon un Performans Ölçütü ile karşılaştırmalı olarak verilen getiri grafiğine raporda yer verilmiştir. Fon un Performans Ölçütü ile karşılaştırmalı olarak verilen getiri grafiğine aşağıda yer verilmiştir. FON PERFORMANSINA İLİŞKİN BİLGİLER Fon-Performans Ölçütü Karşılaştırmalı Getiri Grafiği: Ekonomik Program: Geçtiğimiz yıl Ekim ayında açıklanan OVMP da hükümet henüz herhangi bir revizyon yapmadı. 2011 de %8.5 oranında büyüyen Türkiye ekonomisinin büyüme hızı 2012 için %4.0 seviyesinde öngörülürken, 2013 ve 2014 yılları için büyüme hızı %5.0 seviyesinde planlanıyor. 2011 sonu itibarıyla GSYİH ya oranı %10 a yaklaşan cari açığın 2012 de GSYİH nın %8.0 ine 2013 de ise %7.5 ine gerilemesi hedefleniyor. 2011 yılını %10.5 seviyesinde kapatan TÜFE Haziran sonu itibarıyla %8.9 seviyesinde gerçekleşirken, 2012 sonuna ilişkin %5.2 lik hedefin yakalanma umudu şu anda zayıf görünüyor. Global emtia ve ham petrol fiyatlarıyla döviz kuru ve iç talep seviyesi enflasyon üzerinde belirleyici olacak. OVMP da 2011 için 11

GSYİH nın %1.7 si seviyesinde tahmin edilen bütçe açığı geçtiğimiz yılı GSYİH nın %1.3 ü seviyesinde kapattı, maliye politikası tarafında işler henüz iyi gidiyor. Planda bütçe açığının 2012 sonu itibarıyla GSYİH nın %1.5 ine gerileyeceğini öngörülüyor. Ancak, memur ve emekli maaşlarına yapılan yüksek oranlı zamlardan dolayı 2012 nin 2.yarısında bütçe açığının hızlanması ve yıl sonu hedefini aşması olası. Enflasyon: 2011 yılını %10.45 seviyesinde kapatan ve 1Ç de herhangi bir düşüş göstermeyerek %10.43 düzeyinde kalan TÜFE, 2Ç sonu itibarıyla TCMB nin sıkı para politikasına geçmesi ve bol yağışların gıda fiyatlarını düşürmesi neticesinde %8.87 seviyesine gevşedi. Geçtiğimiz yıl boyunca artış trendinde olan çekirdek enflasyonun ise yıl boyunca gerilediği gözlendi. Söz konusu düşüş, temel enflasyon göstergelerindeki yükselişin bir süre sonra tersine döneceğini söyleyen TCMB nin görüşüne destek vermektedir. Hatta emtia ve ham petrol fiyatlarına bağlı olarak TCMB %6.5 olan 2012 TÜFE hedefini kısa zaman içinde bir miktar aşağı yönlü revize etmesi de mümkün görünmektedir. Buna paralel, biz de yıl sonu TÜFE tahminimizi %7.5 den %6.9 a revize ettik. İlk yarı boyunca sıkı para politikası uygulayan TCMB nin yurtdışından emtia ve petrol şoku gelmedikçe efektif fonlama faizlerini bir miktar gevşetmesi, hatta %5.0-%11.5 arasında olan O/N faiz koridorunu 2Y da bir noktada üst sınırdan ölçülü / ılımlı şekilde gevşetmesi mümkün görünmektedir. Büyüme: 1Ç büyüme oranının tahminlerin (%2.8) biraz üzerinde gerçekleşerek %3.2 seviyesinde gelmesine rağmen, iç talebin büyümeye katkısının 1 puanı geçemediği görüldü. Özel sektör tüketimi neredeyse dururken, yatırımların da %1.6 gibi 2009 krizinden buna en düşük seviyeye gerilediği dikkat çekti. Özel sektörden boşalan alanı kamu sektörü mal ve hizmet alımlarını %5.5, yatırım harcamalarını da %2.1 oranında artırarak doldurmaya çalıştı. Büyümeye asıl destek ihracat hacmindeki %13.2 lik artıştan geldi, ithalat hacminin de %5 düşmesiyle dış ticaretin büyümeye katkısı 4.5 puan oldu, ancak bu rakamın yarısı stoklardaki düşüşlerle geri alındı. Geçtiğimiz yılın 3Ç inde %8.4 ve 4Ç inde de %5.2 oranında büyüyen Türkiye ekonomisinin yavaşlamasında TCMB fonlama maliyetindeki artışın etkili olduğu dikkat çekti. İç talep büyümesi belirgin oranda yavaşlarken, dış ticaret hacmindeki reel artış ekonominin yeniden dengelenme sürecine başarıyla girdiğine işaret etti. 2Y da ise şu sıralar global ekonomide gözlenen soğuma resesyona dönüşmez ve Avrupa borç krizinde en kötü senaryo yaşanmazsa, baz etkilerinin ortadan kalmasıyla Türkiye ekonomisinin 4Ç ye doğru toparlanarak potansiyel büyüme hızına yaklaşması olası görünmektedir. Sabit Getirili Piyasalar: Faizler 2012 nin ilk çeyreğini %9.30 bileşik ile bitirdikten sonra Nisan başından Haziran sonuna kadar yatay bir seyir izledi. Haziran sonunda Merkez Bankası nın yavaş yavaş piyasa fonlamasını rahatlatması, kredi notumuzun artması, enflasyon korkusunun azalmasıyla, faizler %9 un altına inerek %8.50 seviyesinden kapandı. Önümüzdeki dönem belirleyici olacak olan; Merkez Bankası nın faizleri ne kadar süre ile düşürmeye devam edeceği olacak. Tabii yurtdışı özellikle AB- piyasaların yeni bir krize girip girmeyeceği de bizim açımızda önemli. Mevduat faizlerinde yaz döneminde düşüş olması yüklü Ağustos takviminin kolay atlatılmasını sağlayacaktır. Döviz Piyasaları: Merkez Bankası nın enflasyon hedefini tekrar ilk sıraya koyması, Merkez in faizler yoluyla döviz kuru yönetiminde aktif oyuncu haline gelmesini sağladı. Yılın ilk çeyreğinde hızlı bir düşüş yaşayan sepet, ikinci çeyrek boyunca dar bir kanalda dalgalandı. Önümüzdeki yaz döneminde turizm gelirlerinin artması ve konjonktürel olarak TL nin görece değer kazandığı ayların gelmesi yukarı hareketleri sınırlasa da, jeopolitik riskler ve petrol fiyatlarının düşüşünü ikinci çeyrekte yaşamamız nedeniyle, dövizde temkinli iyimser olmakta fayda var görüşündeyiz. Hisse Senedi Piyasası İMKB-100 Endeksi yılın ikinci çeyreğine 62.423 puandan başladı ve 63.543 puandan kapandı. İkinci çeyrekte endeksin yüzdesel kazancı %0.2 oldu. Bu dönemde finansal piyasaların gündemini Avrupa borç krizi işgal etti. Borçlu ülkelerin (İspanya ve İtalya başta olmak üzere) borçlanma maliyetlerinde artış hızla devam etti. Bu gelişmenin en önemli 12

nedeni borç krizine yönelik çözüm arayışlarının yeterli olmayışı idi. Almanya nın sıkı mali politika tedbirleri, global büyümeye yönelik endişelerin arttığı ve bu gelişmenin ekonomik verilerle teyit edildiği bir ortamda hatalıydı. Bu hatadan dönüş Fransa-İspanya-İtalya paktının, büyümeye yönelik tedbirler paketini Merkel e kabul ettirmesi ve ESM-EFSM nin sorunlu bankaları doğrudan sermayelendirmesi kararı ile bir nebze gerçekleşti. Yurtdışında bu gelişmeler yaşanırken içerde Merkez Bankası nın uyguladığı para politikalarının başarılı sonuçları etkili oldu. Gelen ekonomik verilerin büyüme ve cari açıkta yumuşak iniş senaryolarına olan inancı kuvvetlendirmesi dikkat çekti. Bu gelişmeler TL cinsi varlıklara olan talebi arttırdı. Moody s tarafından açıklanan not arttırımı ile ülkemizin yatırım yapılabilir ülke statüsü kazanmasına bir basamak kalması, önümüzdeki dönemde TL cinsi varlıklara olan talebi arttırmaya devam edebilir. Piyasa koşullarında oluşan farklılıklara göre portföydeki yatırım araçlarının ağırlığı, bir grup artarken diğeri azaltılmak suretiyle dengelenerek fonun getiri ve risk oranı kontrol altında tutulmuştur. 30.06.2012 tarihinde, Dolar kuru 1,8179 TL, Euro kuru 2,2886 TL olmuştur. IMKB 100 endeksi, ikinci çeyreği, %0,19 artışla, 62.543,49 seviyesinden kapatmış ve gösterge bono bileşik faizi %8,55 olarak gerçekleşmiştir. 2012 yılının ikinci üç ayında fon portföyünün ortalama %34,05 i Hazine Bonosu ve Devlet Tahvilinde, %49,73 ü Ters Repoda ve 16,22 si vadeli mevduatta değerlendirilmiştir. Cumhur GÜLENSOY Zeka BİRMAN Tankut EREN Fon Kurulu Üyesi Fon Kurulu Üyesi Fon Kurulu Üyesi 13

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU İKİNCİ 3 AYLIK FAALİYET RAPORU Bu rapor AEGON Emeklilik ve Hayat A.Ş. Gelir Amaçlı Uluslararası Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.04.2012-30.06.2012 dönemine ilişkin gelişmelerin, Fon Kurulu tarafından hazırlanan faaliyet raporunun, fonun bir önceki dönemle karşılaştırmalı olarak hazırlanmış bağımsız denetimden geçmiş yıllık fon bilanço ve gelir tablolarının, bağımsız denetim raporunun, bilanço tarihi itibariyle fon portföy değeri ve net varlık değeri tablolarının katılımcılara sunulması amacıyla düzenlenmiştir. Fon İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu nda herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Söz konusu İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu na Şirketin merkezi, acenteleri ve www.aegon.com.tr sitesinden ulaşılabilir. Fon un Performans Ölçütü ile karşılaştırmalı olarak verilen getiri grafiğine raporda yer verilmiştir. Fon un Performans Ölçütü ile karşılaştırmalı olarak verilen getiri grafiğine aşağıda yer verilmiştir. FON PERFORMANSINA İLİŞKİN BİLGİLER Fon-Performans Ölçütü Karşılaştırmalı Getiri Grafiği: Ekonomik Program: Geçtiğimiz yıl Ekim ayında açıklanan OVMP da hükümet henüz herhangi bir revizyon yapmadı. 2011 de %8.5 oranında büyüyen Türkiye ekonomisinin büyüme hızı 2012 için %4.0 seviyesinde öngörülürken, 2013 ve 2014 yılları için büyüme hızı %5.0 seviyesinde planlanıyor. 2011 sonu itibarıyla GSYİH ya oranı %10 a yaklaşan cari açığın 2012 de GSYİH nın %8.0 ine 2013 de ise %7.5 ine gerilemesi hedefleniyor. 2011 yılını %10.5 seviyesinde kapatan TÜFE Haziran sonu itibarıyla %8.9 seviyesinde gerçekleşirken, 2012 sonuna ilişkin %5.2 lik hedefin yakalanma umudu şu anda zayıf görünüyor. Global emtia ve ham petrol fiyatlarıyla 14

döviz kuru ve iç talep seviyesi enflasyon üzerinde belirleyici olacak. OVMP da 2011 için GSYİH nın %1.7 si seviyesinde tahmin edilen bütçe açığı geçtiğimiz yılı GSYİH nın %1.3 ü seviyesinde kapattı, maliye politikası tarafında işler henüz iyi gidiyor. Planda bütçe açığının 2012 sonu itibarıyla GSYİH nın %1.5 ine gerileyeceğini öngörülüyor. Ancak, memur ve emekli maaşlarına yapılan yüksek oranlı zamlardan dolayı 2012 nin 2.yarısında bütçe açığının hızlanması ve yıl sonu hedefini aşması olası. Enflasyon: 2011 yılını %10.45 seviyesinde kapatan ve 1Ç de herhangi bir düşüş göstermeyerek %10.43 düzeyinde kalan TÜFE, 2Ç sonu itibarıyla TCMB nin sıkı para politikasına geçmesi ve bol yağışların gıda fiyatlarını düşürmesi neticesinde %8.87 seviyesine gevşedi. Geçtiğimiz yıl boyunca artış trendinde olan çekirdek enflasyonun ise yıl boyunca gerilediği gözlendi. Söz konusu düşüş, temel enflasyon göstergelerindeki yükselişin bir süre sonra tersine döneceğini söyleyen TCMB nin görüşüne destek vermektedir. Hatta emtia ve ham petrol fiyatlarına bağlı olarak TCMB %6.5 olan 2012 TÜFE hedefini kısa zaman içinde bir miktar aşağı yönlü revize etmesi de mümkün görünmektedir. Buna paralel, biz de yıl sonu TÜFE tahminimizi %7.5 den %6.9 a revize ettik. İlk yarı boyunca sıkı para politikası uygulayan TCMB nin yurtdışından emtia ve petrol şoku gelmedikçe efektif fonlama faizlerini bir miktar gevşetmesi, hatta %5.0-%11.5 arasında olan O/N faiz koridorunu 2Y da bir noktada üst sınırdan ölçülü / ılımlı şekilde gevşetmesi mümkün görünmektedir. Büyüme: 1Ç büyüme oranının tahminlerin (%2.8) biraz üzerinde gerçekleşerek %3.2 seviyesinde gelmesine rağmen, iç talebin büyümeye katkısının 1 puanı geçemediği görüldü. Özel sektör tüketimi neredeyse dururken, yatırımların da %1.6 gibi 2009 krizinden buna en düşük seviyeye gerilediği dikkat çekti. Özel sektörden boşalan alanı kamu sektörü mal ve hizmet alımlarını %5.5, yatırım harcamalarını da %2.1 oranında artırarak doldurmaya çalıştı. Büyümeye asıl destek ihracat hacmindeki %13.2 lik artıştan geldi, ithalat hacminin de %5 düşmesiyle dış ticaretin büyümeye katkısı 4.5 puan oldu, ancak bu rakamın yarısı stoklardaki düşüşlerle geri alındı. Geçtiğimiz yılın 3Ç inde %8.4 ve 4Ç inde de %5.2 oranında büyüyen Türkiye ekonomisinin yavaşlamasında TCMB fonlama maliyetindeki artışın etkili olduğu dikkat çekti. İç talep büyümesi belirgin oranda yavaşlarken, dış ticaret hacmindeki reel artış ekonominin yeniden dengelenme sürecine başarıyla girdiğine işaret etti. 2Y da ise şu sıralar global ekonomide gözlenen soğuma resesyona dönüşmez ve Avrupa borç krizinde en kötü senaryo yaşanmazsa, baz etkilerinin ortadan kalmasıyla Türkiye ekonomisinin 4Ç ye doğru toparlanarak potansiyel büyüme hızına yaklaşması olası görünmektedir. Sabit Getirili Piyasalar: Faizler 2012 nin ilk çeyreğini %9.30 bileşik ile bitirdikten sonra Nisan başından Haziran sonuna kadar yatay bir seyir izledi. Haziran sonunda Merkez Bankası nın yavaş yavaş piyasa fonlamasını rahatlatması, kredi notumuzun artması, enflasyon korkusunun azalmasıyla, faizler %9 un altına inerek %8.50 seviyesinden kapandı. Önümüzdeki dönem belirleyici olacak olan; Merkez Bankası nın faizleri ne kadar süre ile düşürmeye devam edeceği olacak. Tabii yurtdışı özellikle AB- piyasaların yeni bir krize girip girmeyeceği de bizim açımızda önemli. Mevduat faizlerinde yaz döneminde düşüş olması yüklü Ağustos takviminin kolay atlatılmasını sağlayacaktır. Döviz Piyasaları: Merkez Bankası nın enflasyon hedefini tekrar ilk sıraya koyması, Merkez in faizler yoluyla döviz kuru yönetiminde aktif oyuncu haline gelmesini sağladı. Yılın ilk çeyreğinde hızlı bir düşüş yaşayan sepet, ikinci çeyrek boyunca dar bir kanalda dalgalandı. Önümüzdeki yaz döneminde turizm gelirlerinin artması ve konjonktürel olarak TL nin görece değer kazandığı ayların gelmesi yukarı hareketleri sınırlasa da, jeopolitik riskler ve petrol fiyatlarının düşüşünü ikinci çeyrekte yaşamamız nedeniyle, dövizde temkinli iyimser olmakta fayda var görüşündeyiz. Hisse Senedi Piyasası İMKB-100 Endeksi yılın ikinci çeyreğine 62.423 puandan başladı ve 63.543 puandan kapandı. İkinci çeyrekte endeksin yüzdesel kazancı %0.2 oldu. Bu dönemde finansal piyasaların gündemini Avrupa borç krizi işgal etti. Borçlu ülkelerin (İspanya ve İtalya 15

başta olmak üzere) borçlanma maliyetlerinde artış hızla devam etti. Bu gelişmenin en önemli nedeni borç krizine yönelik çözüm arayışlarının yeterli olmayışı idi. Almanya nın sıkı mali politika tedbirleri, global büyümeye yönelik endişelerin arttığı ve bu gelişmenin ekonomik verilerle teyit edildiği bir ortamda hatalıydı. Bu hatadan dönüş Fransa-İspanya-İtalya paktının, büyümeye yönelik tedbirler paketini Merkel e kabul ettirmesi ve ESM-EFSM nin sorunlu bankaları doğrudan sermayelendirmesi kararı ile bir nebze gerçekleşti. Yurtdışında bu gelişmeler yaşanırken içerde Merkez Bankası nın uyguladığı para politikalarının başarılı sonuçları etkili oldu. Gelen ekonomik verilerin büyüme ve cari açıkta yumuşak iniş senaryolarına olan inancı kuvvetlendirmesi dikkat çekti. Bu gelişmeler TL cinsi varlıklara olan talebi arttırdı. Moody s tarafından açıklanan not arttırımı ile ülkemizin yatırım yapılabilir ülke statüsü kazanmasına bir basamak kalması, önümüzdeki dönemde TL cinsi varlıklara olan talebi arttırmaya devam edebilir. Piyasa koşullarında oluşan farklılıklara göre portföydeki yatırım araçlarının ağırlığı, bir grup artarken diğeri azaltılmak suretiyle dengelenerek fonun getiri ve risk oranı kontrol altında tutulmuştur. Dolar kuru 1,8179 TL, Euro kuru 2,2886 TL olmuştur. IMKB 100 endeksi, ikinci çeyreği, %0,19 artışla, 62.543,49 seviyesinden kapatmış ve gösterge bono bileşik faizi %8,55 olarak gerçekleşmiştir. 2012 yılının ikinci üç ayında fon portföyünün ortalama %90 ı Yabancı Borçlanma Senetlerinde, %10, u Ters Repoda değerlendirilmiştir. Cumhur GÜLENSOY Zeka BİRMAN Tankut EREN Fon Kurulu Üyesi Fon Kurulu Üyesi Fon Kurulu Üyesi 16

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU İKİNCİ 3 AYLIK FAALİYET RAPORU Bu rapor AEGON Emeklilik ve Hayat A.Ş. Esnek Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.04.2012-30.06.2012 dönemine ilişkin gelişmelerin, Fon Kurulu tarafından hazırlanan faaliyet raporunun, fonun bir önceki dönemle karşılaştırmalı olarak hazırlanmış bağımsız denetimden geçmiş yıllık fon bilanço ve gelir tablolarının, bağımsız denetim raporunun, bilanço tarihi itibariyle fon portföy değeri ve net varlık değeri tablolarının katılımcılara sunulması amacıyla düzenlenmiştir. Fon İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu nda herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Söz konusu İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu na Şirketin merkezi, acenteleri ve www.aegon.com.tr sitesinden ulaşılabilir. Fon un Performans Ölçütü ile karşılaştırmalı olarak verilen getiri grafiğine raporda yer verilmiştir. Ekonomik Program: Geçtiğimiz yıl Ekim ayında açıklanan OVMP da hükümet henüz herhangi bir revizyon yapmadı. 2011 de %8.5 oranında büyüyen Türkiye ekonomisinin büyüme hızı 2012 için %4.0 seviyesinde öngörülürken, 2013 ve 2014 yılları için büyüme hızı %5.0 seviyesinde planlanıyor. 2011 sonu itibarıyla GSYİH ya oranı %10 a yaklaşan cari açığın 2012 de GSYİH nın %8.0 ine 2013 de ise %7.5 ine gerilemesi hedefleniyor. 2011 yılını %10.5 seviyesinde kapatan TÜFE Haziran sonu itibarıyla %8.9 seviyesinde gerçekleşirken, 2012 sonuna ilişkin %5.2 lik hedefin yakalanma umudu şu anda zayıf görünüyor. Global emtia ve ham petrol fiyatlarıyla döviz kuru ve iç talep seviyesi enflasyon üzerinde belirleyici olacak. OVMP da 2011 için GSYİH nın %1.7 si seviyesinde tahmin edilen bütçe açığı geçtiğimiz yılı GSYİH nın %1.3 ü seviyesinde kapattı, maliye politikası tarafında işler henüz iyi gidiyor. Planda bütçe açığının 2012 sonu itibarıyla GSYİH nın %1.5 ine gerileyeceğini öngörülüyor. Ancak, memur ve emekli maaşlarına yapılan yüksek oranlı zamlardan dolayı 2012 nin 2.yarısında bütçe açığının hızlanması ve yıl sonu hedefini aşması olası. Enflasyon: 2011 yılını %10.45 seviyesinde kapatan ve 1Ç de herhangi bir düşüş göstermeyerek %10.43 düzeyinde kalan TÜFE, 2Ç sonu itibarıyla TCMB nin sıkı para politikasına geçmesi ve bol yağışların gıda fiyatlarını düşürmesi neticesinde %8.87 seviyesine gevşedi. Geçtiğimiz yıl boyunca artış trendinde olan çekirdek enflasyonun ise yıl boyunca gerilediği gözlendi. Söz konusu düşüş, temel enflasyon göstergelerindeki yükselişin bir süre sonra tersine döneceğini söyleyen TCMB nin görüşüne destek vermektedir. Hatta emtia ve ham petrol fiyatlarına bağlı olarak TCMB %6.5 olan 2012 TÜFE hedefini kısa zaman içinde bir miktar aşağı yönlü revize etmesi de mümkün görünmektedir. Buna paralel, biz de yıl sonu TÜFE tahminimizi %7.5 den %6.9 a revize ettik. İlk yarı boyunca sıkı para politikası uygulayan TCMB nin yurtdışından emtia ve petrol şoku gelmedikçe efektif fonlama faizlerini bir miktar gevşetmesi, hatta %5.0-%11.5 arasında olan O/N faiz koridorunu 2Y da bir noktada üst sınırdan ölçülü / ılımlı şekilde gevşetmesi mümkün görünmektedir. Büyüme: 1Ç büyüme oranının tahminlerin (%2.8) biraz üzerinde gerçekleşerek %3.2 seviyesinde gelmesine rağmen, iç talebin büyümeye katkısının 1 puanı geçemediği görüldü. Özel sektör tüketimi neredeyse dururken, yatırımların da %1.6 gibi 2009 krizinden buna en düşük seviyeye gerilediği dikkat çekti. Özel sektörden boşalan alanı kamu sektörü mal ve hizmet alımlarını %5.5, yatırım harcamalarını da %2.1 oranında artırarak doldurmaya çalıştı. Büyümeye asıl destek ihracat hacmindeki %13.2 lik artıştan geldi, ithalat hacminin de %5 düşmesiyle dış ticaretin büyümeye katkısı 4.5 puan oldu, ancak bu rakamın yarısı stoklardaki düşüşlerle geri alındı. Geçtiğimiz yılın 3Ç inde %8.4 ve 4Ç inde de %5.2 oranında büyüyen Türkiye ekonomisinin yavaşlamasında TCMB fonlama maliyetindeki artışın etkili olduğu dikkat çekti. İç talep büyümesi belirgin oranda yavaşlarken, dış ticaret hacmindeki reel artış ekonominin yeniden dengelenme sürecine başarıyla girdiğine işaret etti. 2Y da ise şu sıralar 17

global ekonomide gözlenen soğuma resesyona dönüşmez ve Avrupa borç krizinde en kötü senaryo yaşanmazsa, baz etkilerinin ortadan kalmasıyla Türkiye ekonomisinin 4Ç ye doğru toparlanarak potansiyel büyüme hızına yaklaşması olası görünmektedir. Sabit Getirili Piyasalar: Faizler 2012 nin ilk çeyreğini %9.30 bileşik ile bitirdikten sonra Nisan başından Haziran sonuna kadar yatay bir seyir izledi. Haziran sonunda Merkez Bankası nın yavaş yavaş piyasa fonlamasını rahatlatması, kredi notumuzun artması, enflasyon korkusunun azalmasıyla, faizler %9 un altına inerek %8.50 seviyesinden kapandı. Önümüzdeki dönem belirleyici olacak olan; Merkez Bankası nın faizleri ne kadar süre ile düşürmeye devam edeceği olacak. Tabii yurtdışı özellikle AB- piyasaların yeni bir krize girip girmeyeceği de bizim açımızda önemli. Mevduat faizlerinde yaz döneminde düşüş olması yüklü Ağustos takviminin kolay atlatılmasını sağlayacaktır. Döviz Piyasaları: Merkez Bankası nın enflasyon hedefini tekrar ilk sıraya koyması, Merkez in faizler yoluyla döviz kuru yönetiminde aktif oyuncu haline gelmesini sağladı. Yılın ilk çeyreğinde hızlı bir düşüş yaşayan sepet, ikinci çeyrek boyunca dar bir kanalda dalgalandı. Önümüzdeki yaz döneminde turizm gelirlerinin artması ve konjonktürel olarak TL nin görece değer kazandığı ayların gelmesi yukarı hareketleri sınırlasa da, jeopolitik riskler ve petrol fiyatlarının düşüşünü ikinci çeyrekte yaşamamız nedeniyle, dövizde temkinli iyimser olmakta fayda var görüşündeyiz. Hisse Senedi Piyasası İMKB-100 Endeksi yılın ikinci çeyreğine 62.423 puandan başladı ve 63.543 puandan kapandı. İkinci çeyrekte endeksin yüzdesel kazancı %0.2 oldu. Bu dönemde finansal piyasaların gündemini Avrupa borç krizi işgal etti. Borçlu ülkelerin (İspanya ve İtalya başta olmak üzere) borçlanma maliyetlerinde artış hızla devam etti. Bu gelişmenin en önemli nedeni borç krizine yönelik çözüm arayışlarının yeterli olmayışı idi. Almanya nın sıkı mali politika tedbirleri, global büyümeye yönelik endişelerin arttığı ve bu gelişmenin ekonomik verilerle teyit edildiği bir ortamda hatalıydı. Bu hatadan dönüş Fransa-İspanya-İtalya paktının, büyümeye yönelik tedbirler paketini Merkel e kabul ettirmesi ve ESM-EFSM nin sorunlu bankaları doğrudan sermayelendirmesi kararı ile bir nebze gerçekleşti. Yurtdışında bu gelişmeler yaşanırken içerde Merkez Bankası nın uyguladığı para politikalarının başarılı sonuçları etkili oldu. Gelen ekonomik verilerin büyüme ve cari açıkta yumuşak iniş senaryolarına olan inancı kuvvetlendirmesi dikkat çekti. Bu gelişmeler TL cinsi varlıklara olan talebi arttırdı. Moody s tarafından açıklanan not arttırımı ile ülkemizin yatırım yapılabilir ülke statüsü kazanmasına bir basamak kalması, önümüzdeki dönemde TL cinsi varlıklara olan talebi arttırmaya devam edebilir. Fonun yönetim stratejisinin karşılaştırma ölçütü kullanmaya elverişli olmaması nedeniyle karşılaştırma ölçütü belirlenmemiştir. Piyasa koşullarında oluşan farklılıklara göre portföydeki yatırım araçlarının ağırlığı, bir grup artarken diğeri azaltılmak suretiyle dengelenerek fonun getiri ve risk oranı kontrol altında tutulmuştur. Dolar kuru 1,8179 TL, Euro kuru 2,2886 TL olmuştur. IMKB 100 endeksi, ikinci çeyreği, %0,19 artışla, 62.543,49 seviyesinden kapatmış ve gösterge bono bileşik faizi %8,55 olarak gerçekleşmiştir. Cumhur GÜLENSOY Zeka BİRMAN Tankut EREN Fon Kurulu Üyesi Fon Kurulu Üyesi Fon Kurulu Üyesi 18