ÖZET Ekoturizm çevreyi koruyan ve yerel halkın refahını gözeten, doğal alanlara karģı duyarlı bir seyahattir. Turizm pazarında, doğaya dayalı turizm



Benzer belgeler
İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii Sunuş... iv İçindekiler...v Tablolar Listesi...xi Şekiller Listesi... xii Kısaltmalar Listesi... xiii GİRİŞ...

İlgi Grupları ve Yerel Organizasyon. Samsun İli Doğa Turizmi Değerleri

Sürdürülebilir turizmin uygulanmasında Türk turizminin avantajları olarak nitelendirilen unsuları şu şekilde sıralayabiliriz.

TÜRKİYE TURİZM PİYASALARI 2010-(Balıkesir)

Koruma Amaçlı Araştırma Projeleri. Rehabilitasyon Projeleri. Tescil Çalışmaları. Mevzuat Hazırlama Faaliyetleri

T.C. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Düzce Yatırım Destek Ofisi Yatırıma Uygun Turizm Alanları Raporu Sektörel Raporlar Serisi IX

TÜRSAB Doğa ve Macera Turizmi Raporu MACERA OLSUN DİYE 263 MİLYAR DOLAR HARCANIYOR

BALIKESİR de. Yatırım Yapmak İçin 101 Neden

Sürdürülebilir Kırsal Planlamada Doğa Turizmi ve Yerellik

Yazı Menu. - Ülkemizdeki Göller. - Türkiyedeki Göl Çeşitleri. - Doğal Göller. 1 - Tektonik Göller. 2 - Karstik Göller.

KORUNAN ALANLAR. Şekil 1. Korunan Alanlar Haritası (1)

Fethiye, Likya sahilinde bulunan en büyük tatil yöresidir. Ölüdeniz, Hisarönü, unutulmaz anlar yaşayabilirsiniz.

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm

Denizlerimizi ve Kıyılarımızı Koruyalım

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Gelecek Turizmde Çoruh Vadisi Deneyimi

Kitle turizmine alternatif turizm türleri

BÖLÜMLERİ: - 1. Adana Bölümü - 2. Antalya Bölümü YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ: AKDENİZ BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Akdeniz Bölgesi

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

TÜRKİYE TURİZM STRATEJİSİ 2023 VE MALATYA İLİ TURİZMİ

DOĞU KARADENİZ & YAYLALAR & BATUM

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı Anadolu Üniversitesi

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir?

TÜRKİYE. Turizm Piyasalari 2010 Amaç. Kapsam

Gayri Safi Katma Değer

İÇİNDEKİLER. ÖN SÖZ...III İÇİNDEKİLER...V TABLOLAR ve ŞEKİLLER LİSTESİ...XIII GİRİŞ...XV

Turizmin çevresel etkileri

Yayla Turizmi, doğayla iç içe yaşamayı sevenler veya macera tutkunlarının genellikle günübirlik kullanım veya kısa süreli konaklama amacıyla yüksek

Serbest zaman etkinlikleri. Alternatif serbest zaman etkinlikleri. Alternatif Sporlar. Alternatif Turizm... Ekstrem sporlar Yaşam tarzı sporları

Herhangi bir yerin ya da ülkenin turist çekebilme potansiyelinin bağlı olduğu unsurlar

Muhteşem Bir Tabiat Harikası SULTAN SAZLIĞI MİLLİ PARKI

[ ''YAHYALI'ya dair her şey...''

Hedef 1: KAPASİTE GELİŞTİRME

Dr. Müge ŞANAL. Ziraat Mühendisi Antalya

TÜRK TURİZMİ. Necip Boz TOBB Turizm Meclisi Danışmanı

İÇİNDEKİLER. Sayfa ÖNSÖZ..

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ULUSAL BİLDİRİMLERİNİN HAZIRLANMASI PROJESİ 6. ULUSAL BİLDİRİM TURİZM BÖLÜMÜ

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

İÇİNDEKİLER. Önsöz BÖLÜM SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE TURİZM

Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi (DATUR)

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu Fethiye yi Ziyaret Etti.

KORUNAN ALANLARDA ÇEVRE BİLİNCİ VE EĞİTİMİ

KOYLARIMIZ, MAVİ YOLCULUK VE DENİZ TURİZMİ NİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ

Türkiye nin Sulak Alanlarından Yansımalar

SİNOP SIRA NO İLÇESİ MEVKİİ STATÜ 1 BOYABAT KURUSARAY KÖYÜ

SAĞLIK TURİZMİNİN YENİ YILDIZI; TÜRKİYE. Dünyada sağlık turizminin gelişmesine sebep olan faktörler şu şekilde sıralanabilir;

a 3 -<» rt3 ft3 Ö o\3 CO o\3 Ö o\3 CO v-< 0x3 Ö V-i -i» 3 Gezi / İlgaz Anadolu'nun Sen Yüce Bir Dağısın 0x3 Ö 0x3 Kitap / Kayıp Gül

02 Nisan MĠMARLIK BÖLÜM BAġKANLIĞINA,

TUROB Vakantiebeurs / Utrecht - HOLLANDA 2013 Turizm Fuarı Sonuç Raporu


T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU


Tatil ve Yöre Rehberi

ÇEVRE VE DOĞA KORUMAYLA İLGİLİ ULUSAL VE

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

Biyosistem Mühendisliğine Giriş

MALATYA TURİZM GELİŞTİRME ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU NİSAN 2011 MALATYA

Türkiye nin Dünyaya Açılan Kapısı: Yeryüzü Cenneti Mersin

Yerel yönetimler, Kamu ve Sivil toplum kurum/kuruluşları, İşletmeler, Üniversiteler, Kooperatifler, birlikler

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

RUSYA FEDERASYONU ÜLKE RAPORU

ORMAN KAYNAKLARININ TURİZM AMAÇLI TAHSİSİNE İLİŞKİN SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİ ODC: 906

ISPARTA NIN DOĞA SPORLARI

Dünyada yılda bir milyar kişi ülke değiştiriyor ve bu sayı her yıl %7 artıyor.

Tarih ve 645 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile, Merkezi Manisa olan, İzmir, Aydın ve Muğla İllerini Kapsayan, Orman ve Su İşleri

İstanbul, İzmir (Büyükşehirl er) Diğer Büyükşehir Belediyeleri

YGS-LYS ALAN SIRA DERS İÇERİK SINIF

22/12/2011 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 29/11/2011 tarihli ve 2011/2474 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Eki LİSTE

Türkiye yi KEŞFE. hazır mısınız-2. Kaçkarlar ve Deniz Buzul Gölü - Artvin. Güven AKSU e-posta:

5. Ünite. ÇEVRE ve TOPLUM. 1. Doğadan Nasıl Yararlanıyoruz? Çevre Sorunları Konu Değerlendirme Testi

DOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

İçindekiler. İçindekiler

Journal of Recreation and Tourism Research

YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

Su Yapıları I Su Kaynaklarının Geliştirilmesi

ÇAKÜ Orman Fakültesi Havza Yönetimi ABD 1

T.C. BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ FEN-EDEBĠYAT FAKÜLTESĠ COĞRAFYA BÖLÜMÜ HAVZA YÖNETĠMĠ DERSĠ. Dr. ġevki DANACIOĞLU

Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Artırılmasına Dair Yönetmelik

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

Yaylalar, Dumanlı Yaylası, Refahiye ilçe merkezinin hemen üzerinden başlayıp, güneye doğru uzanan bir alan içerisindedir.

Tercih yaparken mutlaka ÖSYM Kılavuzunu esas alınız.

TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ENERJİ VE ÇEVRE POLİTİKALARI AÇISINDAN RESLER VE KORUNAN ALANLAR. Osman İYİMAYA Genel Müdür

Turistik Ürün, Turistik Ürün Çeşitlendirmesi ve Alternatif Turizm 1.Hafta Öğr. Gör. Özer Yılmaz

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

23 OCAK 2015 EMITT 19. DOĞU AKDENİZ ULUSLAR ARASI TURİZM VE SEYAHAT FUARI UÇAK ORGANİZASYONU İSTANBUL TÜRKİYE

TÜRKİYE'NİN TABİAT PARKLARI

Sektör paydaşı seçkin bir davetli grubu ile gerçekleştirilen Çalıştayda, aşağıdaki soruların yanıtları aranmıştır:

8. Yaban Hayatı (Fauna) Gözlemciliği

EKOTURİZM. Ekoturizm, oldukça yeni bir kavram. İlk kez 1992 Rio Çevre Zirvesi'nde sürdürülebilir bir dünya ve çevre için kriterler ortaya konmuştu.

Fonksiyonlar. Fonksiyon tanımı. Fonksiyon belirlemede kullanılan ÖLÇÜTLER. Fonksiyon belirlemede kullanılan GÖSTERGELER

TÜRKİYENİN JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ. Türkiye'nin jeomorfolojik Gelişimi (Yer şekillerinin Ana Hatları)

YGS SINAV SONUCUNA GÖRE ÖĞRENCİ ALAN 4 YILLIK ÜNİVERSİTELER

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 15 Nisan :52 - Son Güncelleme Çarşamba, 15 Nisan :53

1. Akyaka Orman Kampı (Muğla)

NĠHAĠ RAPOR, EYLÜL 2011

2-Maden bakımından zengin olduğu halde endütrisi yeterince gelişmemiş olan bölgemiz hangisidir?

Transkript:

ÖZET Ekoturizm çevreyi koruyan ve yerel halkın refahını gözeten, doğal alanlara karģı duyarlı bir seyahattir. Turizm pazarında, doğaya dayalı turizm olarak tarif edilen ekoturizm, sürdürülebilir kalkınma aracı olarak görülmektedir. Uluslararası Ekoturizm Topluluğu TIES (The International EcotourismSociety) ekoturizmi Ģöyle tarif etmektedir: "Ekoturizm genellikle küçük gruplar halinde yapılır. Konaklama ve yeme içme türü hizmetler çoğunlukla yerel düzeydeki küçük ve orta ölçekli firmalar tarafından verilir." Bu çalıģmada ekoturizm tanımlaması yapılarak, Dünya da ve Türkiye de ekoturizmin geliģimi hakkında bilgiler sunulmuģtur. Ayrıca sürdürülebilir turizmin önemi üzerinde durularak, sürdürülebilir turizm planlamasından bahsedilmiģ ve Türkiye de yapılan baģlıca ekoturizm çeģitleri bölgeler dahilinde ele alınmıģtır.

1.GİRİŞ Dünyanın en geliģmiģ endüstrisi olan turizm endüstrisi çok etkili bir potansiyele sahiptir. Dünya genelinde 235 milyondan fazla kiģiye istihdam sağlayan (küresel istihdamın % 7,6 sı) turizm sektörü, dünyadaki en büyük sektörlerden biri olup küresel ekonomik geliģime güçlü bir ivme kazandırmaktadır. (WTTC, 2010) 150 ülkenin % 80 inde turizm en yüksek ihracat geliri sağlayan ilk 5 sektör arasındadır. 150 ülkeden 60 ında da ihracat Ģampiyonu olan sektördür. Sektörün 2010 yılında 5.751 milyar ABD doları hacme ulaģtığı ve dünya GSYĠH sının % 9,2 sine tekabül ettiği tahmin edilmektedir. Ortalama her yıl % 3-4 hızında büyümesi beklenen dünya GSYĠH sına karģılık turizm sektörü yıllık ortalama % 6 ila % 7 seviyelerinde büyüme gerçekleģmektedir. Türkiye de ise yaklaģık 1,7 milyon kiģiye istihdam sağlayan sektör (toplam istihdamın % 7,2 si), 2009 yılında 95,3 milyar TL değerinde ekonomik faaliyette bulunmuģtur. Bu rakam Türkiye nin toplam GSYĠH sinin yaklaģık % 10,2 sine denk gelmektedir. Ekonomik istikrara bağlı fakat önceden görülebilir bu yoğun büyüme gelecekte de devam edecektir. (BAKA, 2012) Turizmin bu büyük potansiyelinden kaynaklanan çeģitli etkileri bazı araģtırmacıların dikkatini çekmiģtir. Son zamanlarda araģtırmacılar turizmin çevre, yerel ekonomi ve yerel kültür üzerine uzun vadeli etkilerini araģtırmaya baģlamıģlardır (Akpınar ve Bulut, 2010; Doan, 2000). Turizme yönelik bütün rekreasyonel aktivitelerde önemli olan, iyi bir eğitim, iģbirliği ve planlamadır. Bir yandan tur operatörleri, turizm acenteleri ve diğer turizm kuruluģları görevini yaparken, diğer yandan kamu kurumlarına, basın ve yayın kuruluģlarına, eğitimcilere, tarımcılara, sanayicilere, mimarlara, esnaflara, bireylere kısacası toplumun her kesimine sorumluluk düģmektedir. Ama Ģunu unutmamak gerekir ki: alt yapısı yeterli olan her yerde yerleģim alanı ve sanayi bölgesi kurmak mümkündür. Ancak her turistik bölge ya da dinlenme alanını turizm alanı yaparak, kaybolan doğal varlıkları yeniden kazandırmak ve bozulan ekolojik dengeyi yeniden düzeltmek çok zordur (Akpınar ve Bulut, 2010; Karaman, 2002). KüreselleĢme kavramıyla özdeģleģen yeni dünya düzeni; insan hakları, demokrasi ve çevre sorumluluğunun geliģmesi temeline dayalıdır. Ekolojik düģünce, çevreden ekonomiye, siyasetten kültüre kadar yaģamın her alanında egemen oluģtur ve çevre sağlığı bir lüks değil, sağlıklı bir ekonominin olmazsa olmazıdır (AkĢit, 2007). Dünya kaynaklarından alabildiğine yararlanmayı öngören tüketime dayalı Savurgan Dünya Görüşü yerini, artan nüfus ve tüketim nedeniyle bu kaynakların korunmasını öngören Sürdürülebilir Dünya Görüşü ne bırakmaktadır (AkĢit, 2007; Özbey, 2002). Sanayi devrimi ile birlikte doğal ortam içerisindeki madenler ve fosil yakıtlar baģta olmak üzere doğal kaynak tüketimi hızlanmıģtır. Dünya nüfusunun hızla artması kent ve altyapı alanlarının, tarımsal alanları kaplayacak ölçüde geliģmesi, gıda üretiminin azalmasına yol açmıģtır. Daha az alanda daha çok üretim amaçlayan yeģil devrimin bir sonucu olarak, kullanılan gübre ve tarımsal ilaçlar toprağın doğal yapısını bozmakta ve verimlilik ömrünün kısalmasına yol açmaktadır. Nüfusu hızla artan ekosistemler üzerinde birçok yöre doğal olma özelliğini kaybetmekte ve özellikle insan yerleģimlerinin ve medeniyetlerinin beģiği olan Akdeniz havzasında bu olayın ivmesi daha da hızlı olmaktadır. Havzanın kullanımında sürdürülebilir kalkınma ilkeleri göz ardı edildikçe, havzanın gelecek yıllarda tamamen kirlenmesi kaçınılmaz görülmektedir (AkĢit, 2007).

Sürdürülebilir Turizm; Dünya Turizm Örgütü (WTO), Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC) ve Dünya Konseyi tarafından aģağıdaki Ģekilde tanımlanmaktadır: Turizmde Sürdürülebilir Kalkınma; gelecekteki fırsatları koruyup geliştirmeyi gözeterek, bugünkü turistlerin ve ev sahipliği yapan bölgelerin ihtiyaçlarını karşılama ilkesini benimser. Bu Ģekilde tüm kaynakların yönetimi; kültürel bütünlüğün, zorunlu ekolojik süreçlerin, biyolojik çeģitliliğin ve yaģam destek sistemlerinin devamlılığı sağlanırken, ekonomik, sosyal ve estetik gerekler karģılanacak Ģekilde öne çıkarılır (AkĢit, 2007). 2.SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM Turizm sektörü diğer endüstri kolları ve iģletme faaliyetleriyle karģılaģtırıldığında çevre üzerinde olumsuz bir etkisi olmadığı düģünülerek uzun yıllar boyunca temiz endüstri ya da bacasız endüstri gibi tanımlamalarla anılmıģtır (Sunger, 2012). Turizm açısından sürdürülebilirlik kavramı turizmin kaynağı olan doğal, tarihi, kültürel, sosyal ve estetik değerlerin korunup geliģtirilerek çekiciliklerinin devamının sağlanmasını ifade etmektedir.(sungur, 2012; Oral ve ġenbük, 1996). Sürdürülebilirlik kavramı özellikle 1992 de Rio de Janerio da gerçekleģtirilen BirleĢmiĢ Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı Dünya Zirvesi nden turizm tartıģmalarında hakim olmaya baģlamıģtır. Sürdürülebilir turizm tanımlarında yer alan ortak öğeler; doğal ve insan yapımı kaynakların optimum biçimde uzun süreli kullanımı, insan yerleģim dokusunun korunması, ekonomik ve sosyal eģitlik, kalite kavramına bağlılık ve sosyal katılımdır( Sungur, 2012; Demir ve Çevirgen, 2006). Bu tanımlar nasıl olursa olsun, sürdürülebilir turizm hakkında üzerinde düģünce birliği bulunan temel karakteristikler de vardır. Bu karakteristikler Ģöyle sıralanabilir (AkĢit, 2007; Yücel, 2002); Doğa temelli olması (ziyaretçiler doğal alanlardaki doğal ve geleneksel unsurlarını gözlemliyor ve anlamaya çalıģıyorlar), BiyoçeĢitliliğin korunmasına katkıda bulunması, Yerel toplumların refahını desteklemesi, Olumsuz çevresel ve sosyo-kültürel etkilerin minimuma indirgenmesi için aktivitelerini hem turistler hem de yerel halkın sorumluluğunda düzenlenmesi, Yenilenemez kaynakların minimum kullanımın gerektirmesi, Yerel mülkiyetin ve yerel topluma dönük istihdam imkânlarının üretilmesini öngörmesi Ģeklinde sıralanabilir. Turizmde sürdürülebilir bir geliģmenin sağlanabilmesi için en az üç disiplinin uyumu gerekmektedir. Bunlar: 1. Ekonomistler, insanların refah düzeylerini en üst seviyeye ulaģtırmak için eldeki sınırlı sermaye ve teknolojiyi en iyi biçimde kullanmak amacıyla yöntemler geliģtirmektedirler. 2. Ekolojistler, ekolojik alt sistemlerin korunmasının global ekosistemin idamesi açısından çok önemli olduğunu hatırlatarak, çevrenin global ekosistemin içinde yer aldığını ifade etmektedirler. 3. Sosyologlar ise, anahtar aktörlerin insanlar olduğu ve sürdürülebilir bir kalkınmanın sağlanabilmesi için sosyal kalıp ve ölçütlerin çözüm arayıģında mutlaka dikkate alınmasının gereği üzerinde durmaktadırlar. (Sungur, 2012; Avcıkurt, 2007; Dinçer ġen, 2010).

Sürdürülebilir Turizm Yönetimi (Selimoğlu, Öykü 2004) 3.EKOTURİZM Sürdürülebilir turizmin bir alt dalı olarak ekoturizm (TĠES, 1990), korunması ve yerel halkın refahını artırmaya yönelik olarak doğal alanlara yapılan duyarlı seyahatler olarak tanımlanmaktadır. BaĢka bir tanımlamada ise doğaya duyulan özlemin

ortaya çıkması ve tatmin edilmesi, korumaya ve geliģtirmeye dayalı olarak turizm potansiyelinden faydalanılması ve onun ekoloji, estetik ve kültür üzerindeki olumsuz etkilerinin önlenmesi ilgilidir. Uluslararası Doğa Koruma Birliği ne (IUCN) göre ekoturizm, doğayı ve kültürel kaynakları anlayarak korumayı destekleyen, düģük ziyaretçi etkisi olan ve yerel halka sosyo-ekonomik fayda sağlayan, bozulmamıģ doğal alanlara çevresel açıdan yapılan sorumlu seyahat ve ziyerettir Ģeklinde tanımlamıģtır. Küresel pazarın 77 milyar ABD dolarlık kısmını oluģturan ekoturizmin turizm sektöründeki payı özellikle küresel ısınma kaygıları yanı sıra Kyoto Protokolü ve karbon kredilerine uyum çalıģmaları ile birlikte gittikçe büyümektedir. Turizm yıllık % 6-7 seviyelerinde büyüme gösterirken ekoturizm tanım farklılıklarına bağlı olarak % 20-30 oranında büyüme göstermektedir (Dünya Kaynakları Enstitüsü-WRI). Dünya Turizm Organizasyonu nun tahminlerine göre ekoturizm uluslararası pazarın % 7 sine ulaģmıģtır. Ekoturizmin Özellikleri ġöyle Sıralanabilir: 1. Turist Tipi: Doğal alanlara ve kültürel çevrelere seyahat etmeyi seven, yerel kültürleri ve bölgeleri öğrenme, değerini anlama isteğinde olan kiģilerdir. 2. Yer: Genellikle doğal, bazen koruma alanları veya kültürel çekicilikleri kapsar. 3. Faaliyetler: Çevreye en düģük etki ile kaynakların kullanılması ve çevresel eğitimin desteklenmesine dayanır. 4. Olanaklar: Çevre dostu teknolojilerin ve yerel kaynakların kullanımını gerektirir. 5. GeliĢme YaklaĢımı: Ekonomik geliģme ile koruma amaçlarının birleģtirilmesine dayanır. 6. GeliĢme Süreçleri: Toplum ve çevre üzerinde en az seviyede olumsuz etkiler oluģturmalı ve tüm yerel halkı aktif olarak kapsamalı, yerel halka ekonoik fayda sağlamalıdır (Sungur, 2012; Pratiwi, 2000; Demir ve Çevingen, 2006) Ekoturizm sürdürülebilir bir turizm türüdür. Ekoturizmin Faydaları: Yerli halk için ekonomik fayda sağlar, yaģam kalitesini yükseltir. Endüstriyel uygulamaların geliģtirilemeyeceği orman köyleri gibi bölgelerde istihdam ve ekonomik canlılık sağlayan bir sektördür. Bu sayede bu bölgelerden yaģanan göçlerin önüne geçilebilmekte hatta ters göç yaģanmaktadır. Ekoturizm konseptinde yerli halk kendilerini ve bölgelerini etkileyen kararları almada rol oynar. Ekoturizm doğal ve kültürel mirasın korunmasını ve dünya biyoçeģitliliğinin sürdürülmesini sağlar. Yerel halkla iliģkiyi ve daha önce tecrübe edilmeyen değiģik aktiviteleri sağladığı için turistler için daha hoģ deneyimler sağlar. Turizmin ekonomi, çevre ve sosyal yaģama olumsuz etkilerini en aza indirger. Ekoturizm kültürel açıdan duyarlı olup turist ve ev sahibi halk arasında saygıyı sağlar, yerel gurur ve güven oluģturur. Ekoturizmin bir diğer avantajı da yüksek maliyetli yatırımlar gerektirmemesi böylece geliģmekte olan ülkelerde hızla benimsenen bir sektör olmasıdır. 3.1.Dünya daki Ekoturizm Faaliyetleri Dünyadaki turizm faaliyetlerini yönlendiren, destekleyen ve iģbirliğini sağlayan Uluslararası Dünya Turizm Örgütü (WTO) dür. 2002 yılı Dünya Turizm Örgütü (WTO) ve BirleĢmiĢ Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından ekoturizm ve dağlar yılı olarak ilan edilmiģtir. Turizmin sosyo- kültürel ve doğal olan olumsuz etkilerinin en aza indirilmesini,

doğal ve kültürel kaynakların yoğunlaģtığı bölgelere ekonomik katkı sağlanarak o yörenin kalkınmasını ve bilinçlendirilmesini sağlamak gibi amaçlar güdülerek hazırlanmıģtır (Yücel, 2002). 2002 yılının Dünya Ekoturizm Yılı olarak ilan edilmesinde; ekoturizmin büyük oranda ekonomik geliģme potansiyeline sahip alanlarda giderek artan bir önem kazanması ve ayni zamanda da ekoturizmin iyi planlandığı, geliģtirildiği ve idare edildiği takdirde doğal çevrenin korunması için güçlü bir araç olma özelliği arz etmesi nedenleri önemli bir rol oynamıģtır (Akpınar ve Bulut, 2010; Erdoğan, 2003). Dünyadaki hızlı geliģmeler gösteriyor ki geleneksel destinasyonlardan (deniz-kumgüneģ) uzaklaģma görülmekte ve turist profili değiģmektedir (Akpınar ve Bulut, 2010; Avcıkurt ve Alpar, 2003). Bu yeni profilde ekoturist olarak adlandırılan kitlenin 35-54 yaģ grubunda, yüksek eğitimli, ortanın üzerinde geliri olan, doğa, kültür ve gastronomiye ilgi duyan kiģiler olduğu yapılan istatistiklerde ortaya konulmuģtur. Ekoturizm pazarının giderek büyüdüğü 90 li yıllarda, 43 milyon Amerikalının ekoturizm faaliyetine katıldığı, Yunanistan a gelen 3 milyon Ġngiliz turistin %19 unun ekoturist olduğu, Fransa da yılda 15 milyon kiģinin trekking yaptığı belirlenmiģ, ayrıca Avrupa ülkelerinin pek çoğunun ülke turizmi için ayırdıkları payın önemli bir kısmının bu amaca yönelik harcandığı yapılan araģtırmalarda ortaya çıkmıģtır (Akpınar ve Bulut, 2010; Anonim, 2009a). Dünya da Ekoturizm Potansiyeli Olan Alanlar, (Dinçer ġen, 2010) Dünya çapında seyahat edenlerin % 77 si ziyaret ettikleri ülkenin yerel kültürünü öğrenmek istiyor. Turistlerin %71 i ziyaret ettikleri yerlerdeki insanlara bu ziyaretlerin iģ imkânı ve gelir sağlaması gerektiğini düģünmektedir. Ziyaretçilerin %64 ü çevrenin ve sosyal dokunun korunması için fazla harcama yapabileceklerini söylemektedir. ĠĢ için seyahat edenlerin %95 i otellerin yeģil olması gerektiğine inanıyor. Seyahat edenlerin %44 ü tatil planı yaparken çevreyi dikkate alıyor. Avrupalıların % 80 i, Amerikalıların ise %66 sı tatil tercihlerinin çevreye olan etkilerinin bilincindedir. Tatil planlayanların %56 sı tesislerin yeģil olup olmadığını detaylı olarak sorguluyor (BAKA, 2012).

3.2.Dünya da Ekoturimin Başarı Hikayeleri Amerika BirleĢik Devletleri ndeki Yellowstone Milli Parkı nı 2010 yılında 3.640.184 kiģi ziyaret etmiģtir ve 2012 yılında 3.710.000 kiģinin ziyaret etmesi beklenmektedir. Amerika daki milli parklara ziyaretler aracılığıyla turizm ile iliģkili en az 300.000 iģ desteklenmiģtir. Florida Keys Bölgesi nde yapılan dalıģlar yıllık 75 Milyon ABD Doları gelir sağlamaktadır. Karayip Adaları nda büyük ölçüde ekoturizmden oluģan turizm endüstrisi 2008 yılında 27,1 Milyar ABD Doları hacme ulaģmıģtır. Karayip Adaları nda sadece resif ziyaretlerinden km2 baģına tahmini olarak 100.000-600.000 ABD Doları gelir sağlanmaktadır. Ürdün 2010 yılında Wadi Rum dıģındaki bölgelerde yapılan ekoturizm faaliyetlerinden 2,1 Milyon ABD gelir elde etmiģtir. (Royal Society for the Conservation of Nature- RSCN) Örgüt ülkeye gelen ekoturist sayısı arttıkça ekoturizm faaliyetleri gerçekleģtirilen bölgelerde yerel nüfusun arttığını ve ters göçün yaģandığını da saptamıģtır. Kosta Rika ekoturizmde öncü ülkelerden biri olmasının yanı sıra ekoturizm faaliyetlerinin tanımına uygun sürdürülebilir Ģekilde uygulandığı az sayıdaki ülkelerden biridir. Kosta Rika yı ziyaret eden ekoturistlerin %46 sı Amerika ve Kanada, %16 sı AB ülkelerinden olup ortalama bir turist en az 1.000 ABD Doları harcamaktadır. Ekoturizm ülke GSYĠH sında en büyük paya sahiptir. Kosta Rika da Ulusal Ekoturizm Sertifikasyon Programı uygulanmaktadır. Kamboçya 2007 yılında 1,3 milyon ekoturist ağırlamıģ ve 190 Milyon ABD Doları gelir elde etmiģtir. Ekoturizm ülke GSYĠH sında madencilikten sonra ikinci sırada gelmektedir. 2010 yılında 2 milyon ziyaretçiye ve 290 Milyon ABD Doları gelire ulaģıldığı tahmin edilmektedir. GMS ülkeleri (Kamboçya, Laos, Myanmar, Tayland, Vietnam, Çin Halk Cumhuriyeti Yunnan Eyaleti) GMS Ekonomik Kooperasyon Programı kapsamında ekoturizm ile ilgili ortak strateji planına sahip olup 2018 yılında GMS Bölgesinin ekoturizmde birinci destinasyon olmasını hedeflemektedir. Norveç te ekoturizm sertifikasyon programı uygulayan ülkelerden biri olup proje finansmanını devlet karģılamaktadır. Ekvator daki Galapagos Adalarına ziyaret, 80 li yıllardan itibaren hızla artmıģ ve bugün yıllık 60.000 ziyaretçi sayısına ulaģılmıģtır. Bu gezilerin Ekvator ekonomisine katkısı yıllık 100 milyon ABD Doları üzeri olmuģtur. Hollanda Antilleri nde skuba diving yapan turistlerden 25 ABD Doları ücret alınmaktadır. Ada sadece skuba divingden yıllık 30 Milyon ABD Doları gelir sağlamaktadır. Belize ye gelen turistlerin %49,4 ü Mayan alanlarını ziyaret ederken %12,8 i parkları ve koruma alanlarını ziyaret etmiģtir. Turistler Belize ye manzaranın güzelliğini izleme, doğal bir alanda bulunma ve vahģi hayatı gözlemlemek amacı ile geldiklerini ifade etmektedir. Cayes ve Barrier kayalıkları, ziyaretçilerin %87 si tarafından ziyaret edilmiģtir. Avustralya da bulunan, 345.950 km2 lik alanı kaplayan Dünya Mirasları Listesi ndeki Great Barrier Reef Marine Park ı 1,6 milyon turist ziyaret etmekte ve sadece bu turistlerden 1 Milyar Avustralya Doları (988 Milyon ABD Doları) gelir elde edilmektedir. Peru yu ziyaret eden turistlerin tahmini olarak %10,3 ü doğal alanlarda kuģ gözlemciliğini tercih ediyorlar. Yapılan bir çalıģmaya göre turistlerin %47 si doğal alanları ziyaret etmektedir. Kenya VahĢi Hayat Servisi, Kenya turizminin % 80 inin vahģi hayat sayesinde geliģtiğini ve turizm endüstrisinin ülkenin döviz kazancının üçte birini oluģturduğunu tahmin etmektedir. Kenya ya gelen turistlerin % 85 i doğanın korunması gerektiğini düģünmektedir.

Annapurna alanı, Nepal deki en popüler trekking alanıdır. Her yıl 25.000 den fazla ekoturist tarafından yürünmekte ve buradan elde edilen gelir 40.000 yerlinin geçimini sağlamaktadır.(baka, 2012) 4.TÜRKİYE DE EKOTURİZM Dünyada artık doğayı keģfetmek amaçlı olarak yürütülen ekoturizm, son yıllarda ülkemizde de sık sık gündeme gelmektedir. Türkiye üç tarafı denizlerle çevrili, yüz ölçümünün %26 sı ormanlarla kaplı olan dört mevsimin aynı anda yaģanabildiği ve nispeten bozulmamıģ doğal güzellikleri ile Akdeniz çanağında yer alan rakibi olan Avrupa ülkelerine göre bu özellikleri nedeni ile daha Ģanslı olan bir ülkedir. Bu doğal zenginliklerine kültürel ve tarihi değerler de eklendiğinde önemi daha da artmaktadır. Türkiye de ekoturizme yönelik kaynakların çoğunu milli parklar, tabiat alanları, tabiat koruma alanları, tabiat anıtları gibi bölgeler oluģturmaktadır. 2010 yılı itibari ile ülkemizde 40 adet milli park vardır. Anadolu, bitki çeģitliliği yönünden dünyanın en zengin bölgelerinden biri olup, bitkisel çeģitlilik bakımından dünyada bulunan 8 coğrafik bölgenin 3 tanesinin kesiģme noktasında yer almaktadır. Bu yüzden, Türkiye de bilinen bitki tür sayısı 12.054 olmasına karģın, tüm Avrupa kıtasında bu sayı yaklaģık 12.000 civarındadır. Anadolu sadece bitkisel zenginlik yönüyle değil, aynı zamanda bünyesinde barındırdığı endemik bitki türü sayısı bakımından da dikkat çekmektedir. Örneğin tüm Avrupa kıtasında toplam endemik bitki tür sayısı 2400 civarında olmasına rağmen, bu sayı Türkiye de 3905 adettir. Diğer bir önemli ekoturizm kaynağı olan sulak alanlar ise 1.295.546 hektarlık yüzölçüme sahiptir. 76 adet uluslararası öneme sahip sulak alanı ile Türkiye, Avrupa ve Orta Doğu nun en zengin sulak alanlarına sahiptir. T.C. Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından hazırlanan Türkiye Turizm Stratejisi 2023 te Karadeniz de yer alan Bolu, Zonguldak, Bartın, Kastamonu ve Sinop illerini kapsayan bölge, Antalya nın iç kesimlere doğru doğusu, Torosların eteklerinde Antalya ve Mersin in birleģtiği alanlar ve GAP Koridoru ile KıĢ Koridorunu birleģtiren GAP EkoTurizm Koridoru biyolojik çeģitlilik açısından ve ekoturizm potansiyeli açısından Türkiye Turizm Stratejisinde öncelikle ekoturizmin geliģtirileceği bölgeler olarak belirlenmiģtir. Planda özellikle Akdeniz kıyı Ģeridinde yığınlaģan turizm tesislerine değinilmiģ ve turistik tesislerin kıyı içi alanlarda düzenli yapılaģması için öneriler getirilmiģ, hedefler belirlenmiģtir. Hedeflerden biri de Göller Bölgesi Ekoturizm GeliĢim Bölgesidir. Türkiye de mevcut ekoturizm uygulamalarına örnek vermek gerekirse; ünlü Efes harabelerinin yakınlarında bulunan ġirince köyü, içinde ve çevresinde yapılan turizm faaliyetleri ile ekoturizme yakın bir çevreye sahiptir. ġirince de yapılan turizm faaliyetlerinden çokça köy halkının yararlanıyor olması, köy halkının el sanatları ürünlerini, el yapımı zeytinyağı, sabun gibi ürünleri turistlere sunabilmesi, turizm gelirlerinden elde edilen gelirlerin köydeki evlerin restorasyonunda kullanılması gibi unsurlar ekoturizmin temel unsurlarıdır. Türkiye Ġstatistik Kurumu (TÜĠK) tarafından Türkiye ye giriģ yapan turistlere uygulanan anketlerde doğa amaçlı seçeneği bulunmadığı ve bu alanda Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Ġl Müdürlüklerinin herhangi bir veri toplama çalıģması olmadığı için Türkiye ekoturizm arzı ve talebi konusunda analiz yapmak ve yorumda bulunmak oldukça zordur. Ancak Türkiye ye gelen yabancı turistlerin ve yerli turistlerin büyük çoğunluğu tatillerinde doğada yürüyüģ, trekking, rafting, foto safari, kuģ gözlemciliği, yamaç paraģütü gibi doğada yapılan aktivitelere katılmayı tercih etmektedir.(baka, 2012) Turizm Bakanlığı turizm ürünlerini çeģitlendirmeyi ve kıyı alanları üzerindeki baskıları azaltacak ve turizmin sosyo-ekonomik faydalarını daha az geliģmiģ bölgelere

dağıtacak Ģekilde tatilleri yaymayı amaçlayan bir politika ortaya koymaktadır. Bu hedefle pek çok proje geliģtirilmiģtir. Bunlar; Mavi Bayrak Projesi (yeterli yüzme suyu kalitesi ve plaj/ marina hizmetleri açısından genel çevre standartlarının izlenmesini sağlamak amacıyla), Atak Projesi (altyapı eksikliklerini düzeltmek, daha sonra yeni kıyı yönetim yöntemlerini tanımlamak amacıyla), Belek Yönetim Planı, Dağ-Doğa YürüyüĢü Projesi (Trekking), Yayla Turizmi Projesi, Akarsu Turizmi (Kano-Rafting) Projesi, Bisiklet Tur Güzergahlarının Belirlenmesi-GeliĢtirilmesi Projesi, Atlı Doğa YürüyüĢü Projesi, Mağara Turizmi Projesi, Sportif Olta Balıkçılığı, KuĢ Gözlemciliği (Ornitoloji), Botanik (Bitki Ġnceleme) Projesi gibi (Akpınar ve Bulut, 2010; Anonim, 2009a; Bakırcı, 2002; Çağatay vd., 2002). 4.1.Türkiye de Ekoturizm Çeşitleri Ekoturizm çeģitli kıstaslara göre gruplandırılır. Bu kıstaslar turizm kullanılan araçlar (bisiklet, balon, raft, at), gidilen yerin doğası (dağ, yayla, mağara), yapılan etkinliğin özelliği (akarsu, av, bilim, terekking) gibi çeģitlilik gösterir. Ekoturizm kapsamında, yapılan baģlıca ekoturizm etkinlikleri Ģu Ģekilde sıralanabilir: 4.1.1.Kuş Gözlemciliği: KuĢ gözlemciliği, batı dünyasında, doğaya zarar vermeyen en yaygın açık hava rekreasyon faaliyeti haline gelmiģtir. 1970 lerden günümüze kadar geçen süre içinde kuģ gözlemcilerinin sayısı oldukça hızlı bir artıģ göstermiģtir (Kerlinger ve Brett 1995: 271). KuĢ gözlemciliği kuģları yaģam alanlarında gözlemleme ve tanımlama faaliyeti Ģeklinde tanımlanmaktadır (ġekercioğlu 2002: 282). KuĢ gözlemcileri ve kuģ gözlemleme ile seyahatlerin sayısının artması, kuģ gözlemciliğinin etkilerinin artmasına neden olmuģtur. Dolayısıyla, kuģ gözlemciliği, çevre örgütlerinin, yerel yöneticilerin ve ulusal basının dikkatini çekmektedir (Scott ve Thipgen 2003: 199-200). Farklı 466 kuģ türünün bulunduğu Türkiye, üreyen kuģlar açısından Avrupa nın en zengin ülkesi konumundadır. Farklı habitatların egemen olması, konumu itibari ile kuģ göç yolları üzerinde bulunması, sulak alanların zenginliği Türkiye de kuģ çeģitliliğinin yüksek olmasının sebeplerindendir. Bu zenginlik, Türkiye de kuģ gözlemciliğinin; dolayısıyla dünyada öne çıkan alternatif turizm dallarından kuģ gözlem turizminin geliģmesine olanak sağlamaktadır (Bekir, 2008). Yapılan bu çalıģma kapsamında ülkemizin farklı bölgelerinde yer alan önemli kuģ göç yolları ve buna bağlı kuģ gözlem alanları aģağıdaki tabloda yer almaktadır. Marmara Bölgesi Ege Bölgesi Akdeniz Bölgesi Ġç Anadolu Bölgesi Meriç Havzası, Ġğneada Ormanları, Büyükçekmece Gölü, ġile Adaları, Ġznik Gölü, Uludağ, Ulubat Gölü, KuĢ Gölü, Kocaçay Deltası Foça Adaları, Gediz Havzası (Murat Dağı), Demirköprü barajı, Marmara Gölü, Gediz Deltası, Ġldir Körfezi Adaları, Küçük Menderes Deltası, Burdur Kapalı Havzası (Acıgöl), Karamık Sazlığı, Eber Gölü, AltıntaĢ Ovası, Türkmenbaba Dağı Çorak Gölü, KarataĢ Gölü, VarıĢlı Gölü, Burdur Gölü, Antalya Havzası (Eğridir Gölü), BeyĢehir Gölü, Göksu Deltası, Aydıncık Adaları, Aladağlar, Tuzla Gölü, Akyatan Gölü, Ağyatan Gölü, Gavur Gölü, Asi Havzaları (Nur Dağları). AkĢehir Gölü, ÇavuĢcu Gölü, Türkmenbaba Dağı, Aliken, Balıkdamı, Uyuz Gölü, Çöl gölü, Mogan Gölü, Kızılcahamam ormanları, Kavaklı Dağı, Ġnözü Vadisi, Hamam Dağı, Ilgaz Dağları,

Doğu Bölgesi Anadolu Güneydoğu Bölgesi Anadolu Karadeniz Bölgesi Palas Gölü, Sultansazlığı, Seyfe Gölü, Beynam Ormanı, Samsam Gölü, Kozanlı Gökgöl, Kulu Gölü, Ereğli Sazlığı, Karapınar Ovası, EĢmekaya Sazlığı, BeyĢehir Gölü, Suğla Gölü, HotamıĢ Gölü, Bolluk Gölü, Tödürge Gölü, Tuz Gölü, Aladağlar, Meke Gölü. Doğu Karadeniz Dağları, Haçlı Gölü, Erzurum Ovası, Bulanık Ovası, Ardahan Ormanı, Çıldır Gölü, Kuyucuk Gölü, Balık Gölü, Doğubayazıt Sazlığı, Nemrut Gölü, Sodalı Göl, Ercek Gölü, Van Gölü, Dicle Havzası (Yüksekova), Kuyucuk Gölü. Sarısu Ovası, Dicle Nehri (Karakızı, Dicle, Deve Geçidi, Batman ve Göksu), Fırat Nehri (Karakaya, Atatürk, Birecik ve KarkamıĢ Baraj Gölleri), Kartalkaya Baraj Gölü, Azaplı Gölü, Hazar Gölü, GölbaĢı Gölü, Keban Baraj Gölü, Ġnekli Gölü. Sapanca Gölü, Ilgaz Dağları, Sarıkum Gölü, Kızılırmak Deltası, YeĢilırmak Havzası (Yedikır Barajı), YeĢilırmak Deltası, Doğu Karadeniz ve Çoruh Havzaları (AkkuĢ Adası), Doğu Karadeniz Dağları (Akpınar ve Bulut, 2010; Anonim, 2009c; Kılıç ve Eken 2004; Anonim, 2009d; Anonim, 2009e; Anonim, 2009f). 4.1.2. Doğa Yürüyüşü (Trekking): Trekking, kelime anlamı olarak uzun ve zorlu yolculuk demektir. Alp- Himalaya kıvrım kuģağı üzerinde yer alan ülkemizin dağ ve sıradağları, flora ve faunasıyla çok zengindir. Dolayısıyla dağ-doğa yürüyüģüne elveriģli önemli bir potansiyele sahiptir. Bu potansiyelin planlı bir yaklaģımla turizm olgusu içerisinde değerlendirilmesi, böylece turizmin tür ve aktivitelerinin zenginleģtirilerek arz kapasitesinin geliģtirilmesi, alternatif turizm alanlarının koruma-kullanma dengesi içerisinde hizmete sunulması, tanıtılması, farklı yörelerin turizmin ekonomik ve sosyal katkılarından yararlandırılması açısından önemlidir (Anonim, 2009i). Bu doğrultuda, ülkemizde dağ ve doğa yürüyüģüne elveriģli alanları, Dağcılık Federasyonu, seyahat acenteleri, yöresel dernekler, rehberler, çeģitli dergi ve bilimsel çalıģmalar ve Ġl Turizm Müdürlükleri nden alınan bilgiler ıģığında tespit edilerek aģağıdaki tabloda gösterilmiģtir. Marmara Bölgesi Akdeniz Bölgesi Balıklayalar Kanyonu, Kılıçkaya, Erikli Yaylası ve Ģelalesi, Su DüĢen ġelalesi, Ġnceğiz Mağaraları ve Mesire Yeri, Dupnisa Mağarası, Uçmakdere, Rumeli Fener Demirciköy, Yuvacık, MaĢukiye Keltepe, Sülüklügöl, Uludağ, Gökçeada, Çiçekbaba Dağı, Çiğdem Yaylası, Ġnönü Yaylası, Tepe Manayır Köyü, Aytepe, Ġlimbey, Kıyıköy, Kerpe Köyü, Delmece Yaylası, Poyrazlar Gölü, Ġğneada, Acele Yaylası, Kirazdere (BaĢkayalar Kanyonu), Kartepe Kuzu Yayla, Kayaüstü Zirvesi, Sultanpınar Yaylası, Erikli Yaylası, Serindere Kanyonu, MenekĢe Yaylası, Yanıkdere, Karagöl Yaylası, Doğançay, Çal Deresi, Sansarak Kanyonu, Aygır Deresi, Maden Deresi, Kazankaya, Durusu (Terkos)Gölü, Belgrad Ormanları, Neandrea-KestanbolantiktaĢ Ocakları, sapanca yaylası, serinder ve Ġnönü yaylaları, Ġznik Gölü. Toros Dağları, Aladağlar (Acıman Yaylası), Lykia Yolu, Köprülü Kanyon, Boklar Dağları, KapuzbaĢı ġelalesi, Uçan 1 ve Uçan 2

Ege Bölgesi Ġç Bölgesi Karadeniz Bölgesi Anadolu Doğu Anadolu Bölgesi Güneydoğu Anadolu Bölgesi ġelaleleri, Pedlemissos Antik Kenti. Kazdağları (ġahindere Kanyonu), Çamlıbel Köyü, Ġscehisar, Sarıkız Tepe, Babadağ, Bafa Gölü (Bağarcık Köyü, BeĢparmak Dağları, Gölyaka Köyü, Yediler Manastırı), Phryg Vadisi. Nallıhan, Soğuksu Milli Parkı, Aladağlar, Sokulupınar, Madenboğazı, KapuzbaĢı ġelaleleri, Sarımadenlar, AkĢampınar, Emli Vadisi, Kaldı, Güzeller ve Alaca Zirveleri, Barosama Vadisi, Ġhlara Vadisi, Elmadağ (Kıbrıs Köyü), Çamlıdere Fosil Ormanları, Yenice Ormanları, Karagöl, Meke Krater Gölü, Acıgöl, ġeker Kanyonu, Binkılıç Köyü, Karabük, Phryg Vadisi, Celil Boğazı, Karapınar Kumulları, Kapodokya Parkurları, Emli Vadisi, Barosama. Erfelek ġelaleleri, Bolu (Yedigöller), Bolu Yaylaları, Kıbrısçık Yaylaları, Kaynaklar Köyü, Kaçkar Dağları (ÇamlıhemĢin, Ayder ve Ġkizdere Yaylaları, Uzungöl, Fırtına Vadisi, Borçka), Abant Gölü, Sumet Göl, Gölcük Gölü, Güzeldere ġelalesi, Sülüklü Göl, Abant-Samandere, Nasraf Ve Dilber Düzü Yaylaları, Sümela manastır, Sarıkum Gölü, Küre Dağları, Ilgarini Mağarası, Ilıca ġelalesi, Verçenik Yaylası (Tatos Gölleri, Kapılı Göller), Verçenik Kaçkar GeçiĢi, Yukarı Kavra Yaylası (Kaçkar Buzulları), BaĢyayla (Çiçekligöl), Pokut Yaylası, Beyazsu Yaylası (Yıldızlı Göl), Maçahel-Maral ġelalesi, Yaylalar Köyü (Kındevul AĢıtı, Deniz Gölü, Barhal Karagöl, Özgüven Köyü (Ciro ġelalesi), Çamlıbel Yaylası (Güngörmez Dağı Etekleri). Narman Kanyonu (Peri Bacaları), Nemrut Kanyonu, Nemrut Kalderası, Kaçkar Dağları, YeĢil Kamp (Ağrı Dağının Güney Tarafları, Süphan Dağı), Verçenik Kaçgar (Erzurum-Ġspir), Süphan Dağı. ġanlıurfa Yaylası, Karaca Dağları, Mardin Dağları, Hasankeyf, Hakkari- Cilo Dağı. (Akpınar ve Bulut, 2010; Anonim, 2009g; Anonim, 2009h; Anonim, 2009ı; Anonim, 2009i; Anonim, 2009j) 4.1.3.Yayla Turizmi: Ekoturizm etkinlikleri arasında en fazla talep yayla turizmine olmaktadır. Yaylalar, doğal güzellikleri, etnolojik ve diğer çekicilik yaratan özellikleri ile ekoturizme yönelik kullanım ve ekonomik kar olanakları sunmaktadır. Anadolu kültüründe yaylalar yaģamın önemli bir parçası olarak yer alır. YaĢam tarzına bağlı olarak yaylaların kullanım biçimlerinde de farklılıklar gözlenmektedir (Akpınar ve Bulut, 2010; Anonim, 2009b; Anonim, 2009l). Ülkemiz bozulmamıģ doğal yapısıyla bir yayla cenneti olarak kabul edilebilir.( Akpınar ve Bulut, 2010). Türkiye nin bölgelere göre önemli yaylaları aģağıda gösterilmiģtir. Marmara Bölgesi Dokurcan, Çiğdem, Dermece, Limanköy, Demirköy, Çandır, Hisarlı, Yazır Yaylaları, Kalkanlı. Kozak Yaylası, Spildağı Yaylaları, Gölcük, Muratdağı, Frig, Domaniç, Martılı, Akdağ, Tetik, Kalecik, Çırakdede, Kocatepe, Çanacık, Mekan, Çöğürlü, PaĢadağı, Çoğu, Söğütlü, Gözelik, Emirbaba, Döneryayla, Darısekisi, Gedikyayla, Kütüklü, Karahal,

Ege Bölgesi Akdeniz Bölgesi Karadeniz Bölgesi Güneydoğu Bölgesi Anadolu Doğu Anadolu Bölgesi Ġç Anadolu Bölgesi Çiçekli, Kızdoğdu, Burgaz, Alıçlı, Eldiza, Bozyayla, Ağır-Asar, Akdağ, Göküz, Balaban- Dumra, Kumalar, Kavaklı, Kefe, Karcıdağı, - Babadağı, Çameli, BağbaĢı, Uzunpınar, GümüĢköy, EĢeler, Topuklu, Köyceğiz (Ağlaköyü), Dokuzgöl, Karabağlar, Gökçukuru, Yerküpe, Ötekaya, Bozdağ-Gölcük Yaylası, Subatan, Kozak, Girdev, Kavsit, Necippazar, Kahvedede, PaĢa, Bulgurlu, Sarıcaova, Ömür, Mardan, Konmaz, Eyeli Yaylaları. Elmalı, Pozantı Yaylaları, YeĢilyayla, Kozan-Horzum, ÇulluuĢağı Yayla Koyu, Armutoğlu, Aladağ Ağcakise, BaĢpınar, Bıcı, Kosurga, Karaisalı-Kızıldağ, Tufanbeyli- Kürebeli, Fındıklı Köyü Yaylaları, Saimbeyli-Çatak, Kozan, Belemedik, Asar, FinikeÖrdübek, Serik- Ovacık, Saklıkent (Saklı), Alanya Yaylaları, KaĢ, Sapadere, Tokar Ve Söğüt Yaylaları, Üçoluk, Akseki-Piser, Hasandağ eteklerinde, Ġbradı, MaĢad, Kocaoluk, Sütleğeç, Elmalı, Gebesin, Söğütbeli, Sülek Yaylaları. Kucak Dağı eteklerinde, Dereköy, Serik-BeĢkonak, Altınkaya (Zenk-Selge), Ballıbucak, Gödre ve Ġkiz Yaylaları, Ġslahiya Hızır (Huzur)Yaylaları, Küçük Sof (Gerdek Pınarı) Yaylası, Belen Güzelyayla (Soğukoluk), Nergizlik, Samandağ-Teknepınarı (Batıayaz) Yaylaları, Erzin, Kocadüz, Bağrıaçık, Karıncalı Yaylaları, Dörtyol, TopraktaĢ, Çökek, Kırıkhan Delibekirli, Çataloluk, Alan, Atık, Çamlıyayla (Namrun), Bürücek, Gömbe (Komba). Ayder, Uzungöl, BektaĢ, Kafkasör, Borçka, Kadırga, Karçal, Gölkaya, Kavran, Kusera, Kümbet, Macahel-Gorgit, Pokut, ġavģat- Karagöl, Maçka-ġolma, Topuk, Ardanuç-Babilan, Kop Dağı Yaylası, Sultan Murat, Hanalanı (Kulakkaya) Yaylası, Melikli Obası, Zigana, AltıntaĢlar (Kalis)Yaylaları, Garmik, Sinop a Bağlı, Ayancık- Akgöl, Gerze, Kozfındık, Bozarmut, Türkeli, Kurugöl Yaylaları, Ordu ya Bağlı ÇambaĢı, AkkuĢ, Argın, Aybast, PerĢembe, Mesudiye, Keyfalan, Topçam-YeĢilce, Giresun a Bağlı, Yavuzkemal ve Akçaabat Karadağ, Tonya-Erikbeli, Araklı Pazarcık, YeĢilyurt-YılantaĢ Yayları ile Anzer ve Sarıalan Yaylaları. Uluyayla, Ardıç, Gezen Yaylası, Huzur (hızır), Küçük Sof (Gerdek Pınarı), Sof, ġanlıurfa Yaylası, Meleto Yaylası, Kozluk, Negolu Yaylaları, Çemikari, Cemo, Herekol, Bacavan Yaylaları. Çermik, Süphan, Kubbe, Akdoğan, ġakģak, Ġzollu, Demirli, Adi Dede, Keklicek, Sarıçiçek, Kürecik, BaĢyurt, ġet, Ovacık, Darendere, Dumanlı, Sarıkaya, Akbudak, Karapuan, SarıtaĢ, Gökçek, Karagöl, Alacık, SağlamtaĢ, Yelekli, Dereboyu, Dağbek, Çakırkaya, Koyungölü, Eğripınari PaĢadüzü, Gözeler, Mollaaliler, Çötele (Çotlar), Hırhal, ÇavreĢ, Kiğı, Dağındüzü, Kaner, Sinek, Mirgemir, Çokmak (Kılıç), Yaylaları, Davul, Kraktin, Pani, Katavin Yaylası. Uzunyayla, Büyük Yayla, Kırkpınar (Ilgaz), Bozan, KaraĢar, Eğriova, Belenova, Kuyucak, Sarıalan, Çukurören, Benli, Yılanlı, Osmansın, Peçenek, Nallıhan-Andız, Kızılcahamam-BaĢköy, ġahin (Maden), Bozok, Ortakuyu, Boklar, Karagöl, Meydan ve Ketençimen, Hodar, Bedesten, KamıĢlı, Sarıkaya, Koçu, GümüĢpınar, Pehlivanlı, Suludere, YeĢilkaya, Azgın, Kuytuluk, Kanarya,Kaleköyü, Yağmurlu, Büyükoba, AkkıĢla, BeleĢme,

Kartınardı, Tekir (Tekfur), Ağlaryurdu, Boyunyurt, Aksu, Beyyurdu, Serçer, Sütdonduran, Çalbolatevreni, Domuzcuburnu, Koçpınar, Oluk, Gezbeli, Kurtkulağı, Sarıçiçek (Kabaktepe), Hatipli, Mezgitli, ġipģibi, Kireçlik, Mezgitözü, Topalsöğüt, Sarı Yaylaları Tomarza Yaylaları, Göynük, DiĢdöken, Kavak, Suçatı, YeĢilhisar, Keklicek, Derebağ, Sarımahmutlu, Kozluca, Dadalı, Yaylaları. (Akpınar ve Bulut, 2010; Anonim, 2009k; Anonim, 2009l; Anonim, 2009m; Anonim, 2009c; Kılıç ve Eken, 2004; Anonim, 2009d; Anonim, 2009e; Anonim, 2009n; Anonim, 2009f; Anonim, 2009o; Anonim, 2009ö; Anonim, 2009p). 4.1.4.Mağara Turizmi: Turizmin çeģitliliği açısından ülkemizdeki mağaralar, önemli bir potansiyel oluģturmaktadır. Ülkemizin %40 ı mağara oluģumları açısından önemli bir nitelik olan karstlaģmaya uygun kayalardan meydana gelmiģtir. Erimeye uygun kayaların kapladığı alan ve bu alanlarda tespit edilen mağara sayısının oranına göre Türkiye de 20.000 den fazla mağara bulunabileceği öngörülmektedir. Bunlarda 800 ü MTA, 450 tanesi de değiģik kulüp ve derneklerce olmak üzere ancak 1250 si incelenmiģtir (Akpınar ve Bulut, 2010; Anonim, 2009b). Türkiye nin en uzun mağarası, 16 km den fazla olan Isparta daki Pınargözü Mağarası; en derin mağarası ise 1453 m ile Mersin deki Peynirlikönü Mağarasıdır.Türkiye nin bölgelere göre önemli mağaraları aģağıda gösterilmiģtir. Marmara Bölgesi Ege Bölgesi Akdeniz Bölgesi Ġç Anadolu Bölgesi Güneydoğu Bölgesi Anadolu Dupnisa, Oylat, Ayvaini, Ġkigöz, Yenesu, Domudere, Kıyıköy, Kaptanın, Ceneviz, Ayvaini, Oylat, Ġnatlı, Zey Mağaraları, Kaklık, Alacain Mağaraları. Kaklık, Dodurgalar, Ġnkaya, Karaca, Sırtlanini, Fok, Gebeler, Uyku Vadisi Gökçeler Mağarası, Yerküpe, Doldurgalar Keloğlanini, Aslanlı, Ġlyaslar Mağaraları, Çokrağan, Frig Vadisi Mağaraları, Ġnçal, Kocain, Kurtini, Buzluk, Ġnsuyu, Suçıkan, Balcam, Karacamal, Dipsiz, Yediuyurlar Mağaraları. DamlataĢ, Dim, ZeytintaĢ,Ġnsuyu, Zindan, Yerköprü, Gilindire, AltınbeĢik, Pınarözü,Geyikbayırı, Karain, Kocain, Konakaltı, Küçükdipsiz, Papazkayası, Yerköprü, AltınbeĢik, Gürleyik, Kocadüden, Oruçdüdeni, Dim (Gavurini),Beldibi, Büyükdipsiz, Derya, Çimeniçi, Mahrumçalı, Peynirdeliği, Tilkiler, Aslanlı (Yaren), Sarıseki, Cennet Ve Cehennem, Astım, Dilek, GümüĢkaya, Savruk, Bulut Deliği, Döngel, Peynirlikönü Mağaraları. Tınaztepe, Ġncesu, Baltaini, Körükini, Suluin, Gürleyik, Sakaltutan, Susuz Güvercinlik, PınarbaĢı, Yelinüstü, Yelini, Beyyayla, Ulubük, Kara, Koçakkıran, Karakaya, Sarıkaya, Ġnönü, Ġnkaya, Kurudağ, Tuz, Höyük Köyü Mağaraları, Yılanlı, Demiryurt, Perlin, Ayıini, Zırha, Sarkıtlı, Zindan. Kızılin, Sarıkaya Köyü, GümüĢkaya, Malpınarı, Zey, Palanlı, Demirkale (Kitap), Göksu Mağaraları, Harran Bazda, Hz. Ġbrahim, Çift, Çoban, Bazda, Elmukattiyat, Yolbilen (Hifdemal), Ġplik, GümüĢova, Avrıhan, Hamazenbari, Linveyri ġifa, Haramiye

Doğu Anadolu Bölgesi Karadeniz Bölgesi (Derik), Hamezanbari, Avrahan, GümüĢyuva, Sercehan, Zivinganter, Hop, Kıllıt, Hanika ve Salah, Hessinmeryem, Tınat, Hapisnas, ġakolin, Firiye ve Kafil Melep, Kefil Sannur, Kafil Mardin Mağaraları. Buz, Günbuldu (Meya), Levent Vadisi Mağaraları, Sulu, Ġndere, Onar, Ormansırtı, Selçik, Ansır, Buzluk, Kiğı Çiçektepe Köyü,Zağ, Kalkanlı Köyü Mağaraları, Kübik, Üçpınar, Çadırkaya, Verimli, Çilligöl, Saraycık, Yazıkaya, Özdamar, Çamlı Yayla, Boğaziçi, YahĢiler, Ala, Üvür, Aslanova, Tosun, Meryemana, Kekikpınar, Delikta, Çat, Botsal, Bozyayla, Elmalıçam, Yıldızkayaköyü, Kurbanağa, Aykera, Duvanoğlu, Övündü, Ortakent (Büyük Nakala) Mağaraları, YeĢilsalkım Köyü. Gürcüoluk, Karaca, Mencilis, Ballıca, Gökgöl, Cehennemağzı Ilgazini, Çayırköy, Kızılelma, Cehennem Ağzı Mağaraları, Yazkonağı, Çınarcık (I,II,III), Boğazcık (Bahçeköy), Yaylacık, Patlaksu, Dambalı, Kunduz, Ġndere (Ballıca), Gerdekkaya, Molla Hasan, Kadı Deresi, Alköy, Sazak, Bügdüz-Kılıçören, Koçhisar, Pazarlı, Örülükaya, Tut Köyü, Sorgun Köye Yav Köyü, Ambarlı Köyü, Kapılı Kaya, Büyük Laçin, Mescitli, Köse Eyyüp, ġıhlar, Çal Köy,Akarsu Köyü, Çağna Köyü, Kuyulu Köyüı, Çayköy, Ġbek Köyü, Örencik, Sarin Köyü, Yavu Köyü Mağaraları. (Akpınar ve Bulut, 2010; Anonim, 2009b; Anonim, 2009o; Anonim, 2009r; Anonim, 2009s; Anonim, 2009Ģ; Anonim, 2009t; Anonim, 2009ç). 4.1.5.Av Turizmi: Ülkemizin coğrafi yapısı, bitki örtüsü ve yaban hayatı bakımından av turizminin geliģmesine elveriģli konumdadır. Ancak av hayvanlarımız, bugün için belirli türler dıģında av turizmine sunulabilecek belirli zenginliğe ulaģmıģ değildir. Av turizmine açılacak avlaklar, Orman bakanlığı Milli parklar, Av ve Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü tarafından tespit ve ilan edilmektedir. Ülkemizde av turizmi faaliyetleri; 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu Kanun, Yerli ve Yabancı Avcıların Av Turizmi Kapsamında Avlanmalarına ĠliĢkin Esas ve Usulleri Ġçerir Yönetmelik Kanunun 15 ve 32. maddeleri kapsamında hazırlanıp 8 Ocak 2005 tarih ve 25694 sayılı Resmi Gazete de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmelik; sürdürülebilir avcılık ve doğal hayatın korunması ilkelerini gözeterek oluģturulmuģtur (Akpınar ve Bulut, 2010; Anonim, 2010t; Erdoğan, 2003). 4.1.6.Sualtı Dalış Turizmi Türkiye sularında bulunan nemli batıklar ve su altı mağaraları dalıcılar tarafından keģfedilmeyi beklemektedir. Dilimize aletli dalıģ olarak çevrilen scuba dalıģı, dalmaya yeni baģlayanlar için, rekreasyonel dalıģ ve sportif dalıģ olmak üzere iki tür seçenek sunar. Bunlardan turizmle bağlantılı olarak yapılan rekreasyonel scuba dalıģ eğlendirici yanlarıyla her yıl binlerce insanı kendine çeken bir etkinliktir. Sportif dalıcılar daha sık dalıģ yaparlar. Rekreasyonel dalıcılık için derinlik limiti 30 metre iken, sportif dalıcılıkta bu limit 40 metredir. Bu gün dünyada ve ülkemizde rekreasyonel ve sportif scuba dalıģ eğitimi veren kurumlar vardır (Akpınar ve Bulut, 2010; Anonim, 2009b; Erdoğan, 2003)

Ülkemizde sualtı sporları için tercih edilen bölgeler ve önemli su altı dalıģ alanları aģağıda gösterilmiģtir. Balıkesir - Ayvalık (GüneĢ Adası, Yuvarlak Ada, Kerbela TaĢları ve Kız Adası), Çanakkale (Saros-Lundy, Bebek ve MinnoĢ Marmara Bölgesi Kayalıkları), Gökçeada ve Bozcaada (EĢek Adası, Orfoz ve Karayer Adaları, Mermer Burnu, Tuz Burnunun Güney Sahilleri,Çanak Limanı, Bakla TaĢı, Pınar Dere), Ġstanbul- Sivriada, Ege Bölgesi Muğla (Datça-Esen Ada, Hisar Önü, Gökova Kocadağ ), Marmaris (Rodos, Kütük Burnu, Cennet Adası, Kadırga Feneri, Kargı Adası, Boncuk Koyu), Bodrum (Orak Ve Çatal Adası, Kargı ve Köçek Adaları, Büyük Resif), Fetiye (Afkule). Akdeniz Bölgesi Kemer (Paris Batığı), Kalkan (Patara Kanyonu, B-24 Amerikan SavaĢ Uçağı Batığı, Uluburun Antik Batığı, Gelidonya Antik Batığı, Fransız (Sosyete) Batığı, Falezler, Sıçan Adası, KaĢ Uçak Batığı, Gök Mağarası, Suluin Mağarası, Mersin (Dana Adası- Sıncak Koyu), Antalya (Kalkan Açıkları, Tekirova-Üç Adalar), Burdur ve Salda Gölü, (Akpınar ve Bulut, 2010; Anonim, 2009v; Anonim, 2009y; Anonim, 2009z; Anonim, 2009b). 4.1.7.Hava Sporları Turizmi Türkiye, Yamaç ParaĢütü, Yelken Kanat, Planör, ParaĢüt, Balon gibi hava sporları meraklıları için keģfedilmesi gereken bir ülkedir. Ülkemizde hava sporlarına yönelik bilgiler aģağıda özetlenmiģtir (Akpınar ve Bulut, 2010; Anonim 2009l): Yamaç ParaĢütü sporu, ilk bakıģta serbest atlama paraģütüne benzeyen bir paraģüt ile uçak yerine, yüksek bir tepeden koģulmak sureti havalanmaktır. Ülkemizde Yamaç ParaĢütü Sporu 1990 baģlarında Fethiye Ölüdeniz bölgesinde ki Baba Dağı'nın yabancı pilotlar tarafından keģfedilmesi ile tanınmıģ, ilk olarak üniversite kulüplerinde aktif olarak baģlamıģtır. Türk Hava Kurumu (THK), üniversite kulüpleri ve özel kulüpler tarafından yamaç paraģütü eğitimleri düzenlenmektedir. Yelken kanat, motoru olmayan, rüzgar ve diğer hava etkileri ile uçuģ yapabilen tek kiģilik bir uçuģ aracıdır. Yamaç ParaĢütü yapılan yerlerde yelken-kanat sporu da yapılabilir. THK ve çeģitli hava kulüpleri tarafından eğitim kursları verilmektedir. Balon uçuģunun, dünyada ilk ortaya çıkıģı 18.yy sonlarına uzanır. Bu spor, ülkemizde de yoğun ilgi görmektedir. Balon, içine doldurulan sıvı propan gazının ısıtılması ile havalanır. Uygun rüzgarda (10 km/h'in altındaki) oldukça uzun süreler sakin bir uçuģla havada kalabilir. Ortalama seyir yüksekliği 500-1500 feet arasında değiģir. Türkiye de Balon eğitimi Türk Hava Kurumu tarafından verilmektedir. 30 saatlik eğitimi tamamlayanlara Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü onaylı lisans verilir. Microlayt, oldukça basit motorlu uçuģ aletidir. Türkiye'de microlayt ile uçmak için Türk Hava Kurumu'na ya da havacılık kulüplerine baģvurulmalıdır.

Planör, kalkıģı baģka bir motorlu uçak tarafından çekilerek veya pist baģında bulunan bir motora bağlı çelik halat yardımı ile hızlı bir Ģekilde çekilerek sağlanan motorsuz uçma aracıdır. ParaĢütle atlama, tandem atlayıģı (bir paraģütle iki kiģinin atlayıģ yapması) ve AFF (Accelerated Freefall-hızlandırılmıĢ serbest düģüģ) olmak üzere iki Ģekilde yapılabilmektedir. ParaĢütle atlama sporu için Türk Hava Kurumu ve özel havacılık kulüpleri eğitim vermektedir. Türkiye nin Türk Hava Kurumu ve Özel Havacılık Kulüpleri tarafından eğitimi ve kursları verilen önemli hava sporları alanları aģağıda gösterilmiģtir. Akdeniz Bölgesi Isparta-Eğridir- Davraz Dağı, Antalya-Aksu, Kemer-Tahtalıdağ Ġç Anadolu Bölgesi Ankara-GölbaĢı, Kayseri-Alidağı, EskiĢehir-Ġnönü, Çankırı- Bayramören ilçesi Ege Bölgesi Muğla-Fetiye-Babadağ, Denizli-Pamukkale-Çökelen Dağı, Sapanca, Ölüdeniz, Uludağ, ÖdemiĢ-Bozdağ Karadeniz Bölgesi Bolu-Abant Dağları, Ordu-yeĢilce ve topcam yaylaları, Bolu Dağı, Arhavi Güneydoğu Nemrut Kahta Anadolu Bölgesi (Akpınar ve Bulut, 2010; Anonim, 2009l). 4.1.8.Sportif Olta Balıkçılığı Ülkemizin hemen her kıyısında, göl ve nehirlerinde sportif olta balıkçılığı yapmak mümkündür. Kirlenmenin yoğun olduğu bölgelerde artık pek balık kalmasa da hala amatör balıkçıların yüzünü güldüren pek çok avlanma noktası vardır (Akpınar ve Bulut, 2010; Anonim, 2009ç). 4.1.9.Akarsu Turizmi Ülkemizde akarsular, doğal ve kültürel özellikleri bakımından farklı özellikler arzederek, değiģik rekreasyonel kullanım olanakları sunmaktadır (Bulut ve Yılmaz, 1998). Akarsularımızın büyük bölümü akarsu turizmi olarak adlandırılan rafting, kano ve nehir kayağı için çok elveriģlidir (Akpınar ve Bulut, 2010; Ecer, 1994). Doğa turizminin önde gelen dallarından biri olarak akarsu turizmine yönelik ülkemizin sunduğu bu büyük potansiyelin geliģtirilmesi ve geniģ kitlelere hitap edecek Ģekilde tanıtımının yapılması önem taģımaktadır. Büyük yatırımlar gerektirmeyen akarsu turizmi, çevrenin tarihi, arkeolojik, kültürel, otantik değerleri ve diğer turizm çeģitleriyle bir bütün oluģturmaktadır. Bu nedenle, nehirlerimizin akarsu turizmi potansiyeli incelenirken, çevresinde yer alan ve entegre bir Ģekilde geliģtirilebilecek diğer turizm değerleri de bu proje kapsamında belirlenmiģtir. Ülkemizde Akarsu Turizmi için (rafting, kano gibi) uygun alanlar bölgelere göre aģağıda verilmiģtir. Akdeniz Bölgesi Ġç Anadolu Bölgesi Ege Bölgesi Antalya- Köprüçay, Alara ve Dim Çayı, Manavgat Çayı, Anamur (Dragon Çayı), Adana-Feke- Göksu Nehri Zamantı Irmağı Muğla Dalaman Çayı

Karadeniz Bölgesi Altıparmak- Barhal Çayı, Fırtına Deresi, Doğu Anadolu Bölgesi Çoruh Nehri Güneydoğu Anadolu Bölgesi Fırat Nehri nin bir kısmı (Akpınar ve Bulut, 2010; Erdoğan, 2003; Anonim, 2009b). 4.1.10.Atlı Doğa Yürüyüşü Turizmin çeģitliliği içerisinde yer alan atlı doğa yürüyüģleri tarihi ve doğal güzelliklerin bulunduğu yörelerimizde düzenlenen günübirlik veya birkaç günlük gezi programları ile yapılmaktadır. Ata binmek temel binicilik eğitimini gerektirir. Binici, temel eğitim aldıktan sonra, at üstünde safari (grup lideri gözetiminde, temposu hızlı, gerektiğinde dik iniģ ve çıkıģları içeren biniģler), orienteering (arazi tecrübesi olan binicilerin, her ay yenilenen parkurlarda yerleģtirilen hedefleri, kroki ve pusula yardımı ile bulmalarından oluģan eğlenceli yarıģlar) veya bir hafta 10 günlük gezilere katılma Ģansı olacaktır (Akpınar ve Bulut, 2010; Oruç, 2004; Erdoğan, 2003; Anonim, 2009b). Ülkemizde Atlı Doğa Turizmine yönelik mevcut kullanılan ve bu turizmin yapılabilme potansiyeli olan önemli bazı yerler Çizelge 9 de yer almaktadır. Marmara Bölgesi Ergene Vadisi, Ganos Dağları, Bozcaada, Gökçeada Kalkan- Kazdağları,Bilecik- Bozcaarmut, Kamçı, Çalova,Sarıdayı. Akdeniz Bölgesi Binboğa Dağları, Armut Oluğu, Kızıldağ Yaylası, Kemer, Belek, Side- Titreyen Göl, Musa Dağı, Istranca Dağları-Mahya Tepesi. Ġç Anadolu Bölgesi Kapadokya, Kızılcahamam-Karacaören Köyü, KaraĢar-Eğriova Yaylaları ve Çamlıdere-Benli Yaylaları, Frigya Vadisi, Bozcaada, Kalkan-Kazdağları, BeyĢehir Gölü Milli Parkı, Anamas yaylaları. Karadeniz Bölgesi Akliman, Hamsilos, Abalı ve Sarıkum'daki orman içi alanlar, Rize yaylaları, Tomara ġelalesi, Kazıkbeli Yaylası ve TaĢköprü Yaylası, Giresun Yaylaları, Kaçkar Dağları, Bilbilan Yaylası, Sahara Yaylası, Abant Gölü, Bolu Yaylaları ve Gölcük Gölü, Eğribel- AvĢar Ovası, Sağrak Gölü, Kırklar Tepesi-Karagöl Tepesi-Aygır Gölü-Elmalı Obası, Antos ve BektaĢ yaylaları, Araç yaylaları, Kızılcahamam- Karacaören Köyü ile KaraĢar-Eğriova ve Çamlıdere-Benli yaylaları, Ballıdağ eteklerindeki Çömlekçiler Köyü, Sahara- Karagöl Milli Parkı, Ilgaz Dağı. Doğu Anadolu Okçuoğlu Yaylası ve Göle Ormanları, Sultan suyu Harası, Çoruh Bölgesi Vadisi. Güneydoğu Anadolu Sofdağı Yaylası, Hızır Yaylasında, Burç Ormanları, Fırat Nehri Bölgesi Kıyısındaki Rumkale Civarı, Fıta Nehri, Sof Dağı, Hızır Yaylaları. (Akpınar ve Bulut, 2010; Anonim, 2010a; Anonim, 2010b; Anonim, 2010c; Anonim, 2010d; Anonim, 2010e; Anonim, 2010f; Anonim, 2010g; Anonim, 2010h; Anonim, 2010ı; Anonim, 2010i; Anonim, 2010k; Anonim, 2010l; Anonim, 2010m) 4.1.11.Bisiklet Turizmi Bisiklet turizmi yeni yaygınlaģmaya baģlayan bir turizm türüdür. Bütün dünyada hızla yayılan doğa turizmi anlayıģına paralel olarak ülkemizde de bisiklet turları son yıllarda seyahat acenteleri tarafından doğal güzelliklere sahip kırsal alanlarda düzenlenmektedir. En eski motorsuz ulaģım araçlarından biri olan bisiklet, performans geliģtirmenin yanı sıra doğayı

keģfetmenin verdiği zevkle bütünleģir. Ülkemizin pek çok yöresi, bisiklet turları yapmaya elveriģli olup, Karadeniz, Bandırma, Polenezköy, Erciyes ve Kapadokya, ıhlara ve tuz gölünde turizm bakanlığı tarafından belirlenen rotalarda, bisiklet turizmi çalıģmaları yürütülmektedir (Akpınar ve Bulut, 2010; Anonim, 2009b). 4.1.12.Botanik Turizmi Türkiye biyolojik çeģitlilik bakımından dünyanın en dikkat çeken ülkelerinden birisidir. Ülkemizde yaklaģık 9000 i çiçekli bitki türü olmak üzere 10.000 den fazla bitki türünün yetiģtiği belirlenmiģtir. Bunların 3000 kadarı dünyanın baģka ülkelerinde yetiģmeyen, ülkemize özgü endemik türlerdir. Bütün Avrupa kıtasında 12.000 e yakın çiçekli bitki türü ve Avrupa ülkelerinin hepsinde toplam 2500 kadar endemik bitki türü yetiģtiği düģünülürse ülkemizin bitki zenginliği açıkça anlaģılır (Akpınar ve Bulut, 2010; Ekim vd., 2000). Turizm baskısının yoğun olduğu yörelerde, doğanın korunması için Orman Bakanlığı tarafından milli park, doğayı koruma alanı, doğa parkı ve doğa anıtı gibi koruma amaçlı alanlar tesis edilerek özellikle endemik bitki türlerimizin korunmasına çalıģılmaktadır. Botanik turizminde, botanik konusunda yetiģmiģ, bilgili rehberlerin bulunmayıģı ve bitki tohumu ve soğanlarının baģka ülkelere kaçak yollarla götürülmesi ülkemizde, önemli bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. 1983 ve 1988 yılları arasında yayınlanan iki kararname ile yabancıların doğada bitki, hayvan ve arkeolojik materyal toplamaları izne ve belli kurallara bağlanmıģ ve yasal boyut getirilmeye çalıģılmıģtır (Akpınar ve Bulut, 2010; Erdoğan, 2003). Türkiye'nin bitki zenginliğinin en önemli nedenlerinden biri, buzul çağlarında Anadolu'nun bitkiler için bir sığınak olmasıdır. Günümüzde de Türkiye hiçbir Avrupa ülkesinde olmayan bir Ģekilde 3 farklı bitki alanının kesiģme noktasında yer almaktadır.bu bitki alanları Akdeniz Bitki Alanı (Akdeniz ve Ege bölgelerini kapsamaktadır), Avrupa- Sibirya Bitki Alanı (Karadeniz ve Marmara bölgesini kapsamaktadır), Ġran-Turan Bitki Alanı(Ġç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesini kapsamaktadır (Akpınar ve Bulut, 2010; Anonim, 2009b). 4.1.13.Yaban Hayatı (Fauna) Gözlemciliği Yaban hayatı gözlemciliği son yıllarda dünyada ve ülkemizde popüler olmaya baģlamıģ bir turizm çeģididir. Pek çok ülke, doğal yaban hayatı alanlarını insanların seyrine sunarak büyük gelirler elde etmektedirler (Akpınar ve Bulut, 2010). Son verilere göre ülkemizde 40.000 hayvan türünün yaģadığı saptanmıģ olup gelecekte yapılacak ayrıntılı çalıģmalarla bu sayının 80.000 hatta 100.000 e ulaģacağı sanılmaktadır. Avrupa kıtasında 60.000 kadar hayvan türünün yaģadığı düģünülürse ülkemizin faunistik açıdan ne kadar zengin olduğu görülmektedir (Akpınar ve Bulut, 2010; Ekim vd., 2000). 4.1.14.Foto Safari Türkiye, el değmemiş pek çok doğal güzellikleri, flora ve fauna zenginliği, kültürü, folklorü, müziği, yaşam şekli, yemekleri ve insanı ile fotosafari için oldukça elverişli bir ülkedir. Bu amaçla başta turizm bakanlığı olmak üzere pek çok seyahat acenteleri, fotosafari

turları düzenleyerek, ülkemizin bu eşsiz güzelliklerini tanımaya ve keşfetmeye yönelik çalışmalar yürütmektedir (Akpınar ve Bulut, 2010). 4.1.15.Tarım ve Çiftlik (Agro) Turizmi Kırsal alanlarda konaklama ve etkinlikler köy yerinde yapılıyorsa bu turizm türü çiftlik turizmi olarak adlandırılmaktadır. Herhangi bir kırsal yerleşimde ekonomik etkinlik tarım ise ve turistik uygulamalar da ağırlıklı olarak tarıma dayalı olarak yapılıyorsa, bu tür turizme tarım turizmi denilmektedir. Özellikle ekoturizme yönelik olarak çiftliklerde, doğal hayatı birebir yaşamak isteyen turistlerin sayısı giderek artmaktadır. Ülkemiz bu anlamda oldukça büyük bir potansiyele sahiptir (Akpınar ve Bulut, 2010; Çağatay vd., 2002; Tunç ve Saç, 1998). 4.1.16.Kamp Karavan Turizmi Ülkemiz, günübirlik dinlenme, eğlenme ve piknik amaçlı kullanımların yanı sıra, çadır ve karavanlı kamp yapma olanağına sahip, pek çok doğal alanlara sahiptir. Gözlerden uzak doğa ile baş başa vakit geçirmek isteyen insanlar için oldukça büyük imkânlar sunmaktadır (Akpınar ve Bulut, 2010). 5.SONUÇ Ülkemizin gerek coğrafi konumu, gerekse turistik değerleri itibarı ile dünya turizminde önemli bir yerde bulunmaktadır. Zira, Türkiye nin Avrupa ile Asya kıtalarının arasında yer alması, özellikle Kuzey ve Orta Avrupa da pek bulunmayan bol güneş ve denizlerimizin güzelliği, doğal kumsallarımızın varlığı, turistleri çekici unsurlarıdır. Bunlara ender bulunan tarih, sanat, arkeoloji, kültür, folklor değerlerini katacak olursak, ülkemizin, uluslararası turizmde yerinin önemi ortaya çıkarmaktadır. (Akpınar ve Bulut, 2010).

KAYNAKÇA AKPINAR, E., BULUT, Y., 2010, Ülkemizde Alternatif turizmin Bir Dalı Olan Ekoturizm ÇeĢitlerinin Bölgelere Dağılımı ve Uygulama Alanları, 3. Karadeniz Ormancılık Kongresi, Cilt:4, s. 1575-1594, Erzurum. AKġĠT,S., 2007, Doğal Ortam Duyarlılığı Açısından Sürdürülebilir Turizm, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı:23, S.441-460, Kayseri. BAKA(Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı), 2012, Ekoturizm Sektör Raporu. BAYKAN, S., 2012, Alternatif Turizm Kaynaklarından Golf Turizmi ve kongre Turizminin Ülkemize Ekonomik Katkıları Açısından KarĢılaĢtırılması: Antalya Örneği, Uzmanlık Tezi, Antalya. ÇAKICI A., HARMAN, S., 2006, KuĢ Gözlemciliğinin Önemi: Türkiye de KuĢ Gözlemcilerinin Profili, Turizm AraĢtırma Dergisi,Cilt 17, Sayı:2, Çanakkale. DOĞAN, T., 2012, Turizm ve Çevre ĠliĢkisi Bakımından Ekoturizmin Çevre Üzerindeki Etkileri, Uzmanlık Tezi, Ankara. SUNGUR,Z., 2012, Sürdürülebilir Ekoturizmin Toplumsal Etkileri: Türkiye den Örnekler, Ġnternational Conference On Eurasian Ekonomies, Turkey. TUSĠAD, 2012, Sürdürülebilir Turizm, Ġstanbul. TÜROFED, Turizm Sektör Raporu YÜCEL, C., Türizmde Yükselen Değer: Ekoturizm, TÜRSAB Ae-Ge Depertmanı Wikipedi CUMAALĠ KĠRAZ COĞRAFYA ÖĞRETMENĠ