AB ORTAK BALIKÇILIK POLİTİKASI ve HAMSİ BALIKÇILIĞI. Dr. Atilla ÖZDEMİR



Benzer belgeler
HAMSİ AVCILIĞI ve BAKANLIK UYGULAMALARI. Vahdettin KÜRÜM

Su Ürünleri Avcılığı. Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü Avcılık ve Kontrol Daire Başkanı Dr. M. Altuğ ATALAY

SU ÜRÜNLERİ VE KÜLTÜR BALIKÇILIĞI

Avrupa Birliği ve Su Ürünleri Sektörünün Entegrasyonu

BALIKÇILIK YÖNETİMİ ALGARVE ÜNİVERSİTESİ PORTEKİZ / Mehmet DİNGİL Su Ürünleri Mühendisi TAGEM

Balıkçılıkta Stok Yönetimi 29 Aralık Eylül 2012 vti Deniz Balıkçılığı Enstitüsü, Hamburg, Almanya

sonuç ve değerlendirme

II- ÖNCELİKLERİN TANIMLARI VE ÖNCELİKLER ÇERÇEVESİNDE AB MEVZUATINA UYUM, UYGULAMAYA YÖNELİK KURUMSAL YAPILANMA VE FİNANSMAN TABLOLARI

BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İSTATİSTİK VE BİLGİ SİSTEMLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI İŞ TANIMI VE GEREKLERİ BELGELERİ

BALIKÇILIK YOL AYRIMINDA

TÜRKİYE CUMHURİYETİ AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI AVRUPA BİRLİĞİ SÜRECİNDE 13 NO LU BALIKÇILIK FASLI

ÜLKEMİZDE KALKAN BALIĞI ÜRETİMİNİN DÜNÜ BUGÜNÜ

Hedef 1: KAPASİTE GELİŞTİRME

İZMİR İN SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEKİ YERİ, SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

AB de balıkçılık yönetimi

AT - Üçüncü Ülkelerle Yapılan Balıkçılık İşbirliği Anlaşmaları tarih ve COM(2002) 637 sayılı Komisyon Tebliği

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

BALIKÇILIK ve SU ÜRÜNLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Güney Akım Açık Deniz Boru Hattı Türkiye Bölümü

Balıkçılıkta Ekosistem Yaklaşımı Konferansı

TÜRKİYE DE SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ VE ÜRETİCİ ÖRGÜTLERİ

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

Balıkçılıkla ilgili tüm konulardan sorumlu merkezi bir birim oluşturulması

Doğu Karadeniz de Av Sezonunda Avlanılan Hamsi

KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi. Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği

Tablo 4- Türkiye`de Yıllara Göre Turunçgil Üretimi (Bin ton)

Eğitim / Danışmanlık Hizmetinin Tanımı

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

TUNCELİ ÜNİVERSİTESİ SU ÜRÜNLERİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

BALIKÇILIK KAYNAKLARININ İZLENMESİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ

18 Aralık 2009, İstanbul Ayşen SATIR

Yazışma Adresi: İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi. Avlama teknolojisi Anabilim Dalı Ordu Cad. No: Laleli / İstanbul

Türkiye de Kalkan Balığı Yetiştiriciliğinin Gelişimi

DÜNYA GIDA GÜNÜ 2010 YENİ GIDA YASASI VE 12. FASIL MÜZAKERE SÜRECİ. Fatma CAN SAĞLIK Tarım ve Balıkçılık Başkanı Avrupa Birliği Genel Sekreterliği

EGE BÖLGESİ BALIKÇI GEMİLERİ VE BALIKÇILIK ALTYAPISI

BuNLarI BiLiYOr muyuz?

TÜRKİYE Su Ürünleri Üretimi

ÖĞRENME FAALİYETİ 46

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü

BOGAZ DA 30 BALIK TÜRÜ YOK OLMAK ÜZERE

Türkiye Balıkları ve Temel Morfolojisi

BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EK-1 GENEL ORGANİZASYON ŞEMASI

Balık Yemleri ve Teknolojisi Ders Notları

AVRUPA BİRLİĞİ NDE KOTA YÖNETİMİ VE KARADENİZ E YANSIMALARI. Ejbel ÇIRA DURUER 1 ve Şule ŞUMLU 1

SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ VE EKONOMİYE KATKISI

SANGEM nedir ve nasıl bir oluşumdur?

EKMEĞİ SUDAN ÇIKARMAK VARKEN BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİNDE AKP HAVANDA SU DÖVDÜ

Giresun İli Balıkçılığına Genel Bir Bakış

1. BALIKÇILIK YÖNETİMİ ÇALIŞMA GRUBU. Görev ve Ödevler Mevcut hamsi stoklarını birlikte nasıl sürdürülebilir, nasıl yönetebiliriz?

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE İRAN İSLAM CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA ÇEVRE ALANINDA MUTABAKAT ZAPTI

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır.

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

TÜRKİYE DE DENİZ STRATEJİSİ ÇERÇEVE DİREKTİFİ KONUSUNDA KAPASİTE GELİŞTİRME PROJESİ ( )

TÜRKİYE BALIKÇILIK MEVZUATININ AB ORTAK BALIKÇILIK POLİTİKASINA UYUMU

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ AVUKAT HAKLARI MERKEZİ YÖNERGESİ (AHM)

TÜRKİYE DE FİKRİ MÜLKİYET HAKLARININ KORUNMASI : ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIMLARA ETKİLER RAPORU

YEM AMAÇLI SU ÜRÜNLERİ AVCILIĞINA YÖNELİK USUL VE ESASLARA İLİŞKİN DÜZENLEME

Çevresel ve Sosyal Eylem Planı

Su Ürünlerinin Dünyada ve Türkiye deki Durumu. Özet. The Situation of Fishery at Turkiye and The World

DENİZİN SİHİRLİ YÜZÜNÜ KEŞFEDEN PROJE

2872 Sayılı Çevre Kanunu

KAYNAK YÖNETİMİ VE BALIKÇILIK YAPILARI DAİRE BAŞKANLIĞI

AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ ANA UNSURLAR TOBB AB MÜDÜRLÜĞÜ -30 ARALIK 2004

PİSİ BALIĞININ KÜLTÜRE ALINABİLİRLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI

ENSTİTÜ MÜDÜRÜ GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI:

ÖMER ŞENGÜLER. İstanbul, 27 Haziran 2007

Yıllar PROJE ADIMI - FAALİYET. Sorumlu Kurumlar. ÇOB, İÇOM, DSİ, TİM, Valilikler, Belediyeler ÇOB, İÇOM, Valilikler

OCAK-AĞUSTOS 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ

NİSAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

ADANA İLİ TARIM TOPRAKLARININ AMAÇ DIŞI KULLANIM DURUMU

Berkalp Kaya KASIM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Sayı 8. Editörden. TÜBİTAK 1000 Mersin Üniversitesi Araştırma

EGE SU ÜRÜNLERİ VE HAYVANSAL MAMULLER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ EGE İHRACATÇI BİRLİKLERİ

MÜZAKERE SÜRECİ ve AB YE UYUM

SU ÜRÜNLERİ ÜRETİMİ: AVCILIK ve POLİTİKALAR

İSTANBUL VALİLİĞİ İL BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİ KOMİSYON KARARI

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ

2012 YILI KOSTER PİYASA RAPORU

Avrupa Birliği Taşkın Direktifi ve Ülkemizde Taşkın Direktifi Hususunda Yapılan Çalışmalar

MAVRUŞGİL (Sciaena umbra) VE KÖTEK (Umbrina cirrosa) BALIKLARININ BİYOEKOLOJİK ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

Orkinos Avcılığı Talimatı

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin

ÇİMENTO SEKTÖRÜ

AVRUPA ENERJİ BORU HATLARI

ULUSAL VE ULUSLARARASI ALANDA KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASINA DUYULAN İHTİYAÇ

SU ÜRÜNLERİNDE GIDA GÜVENLİĞİ

Tablo : Türkiye Su Kaynakları potansiyeli. Ortalama (aritmetik) Yıllık yağış 642,6 mm Ortalama yıllık yağış miktarı 501,0 km3

Değerli konuklar, BALIKÇILIK:

Amatör Balıkçılık Tanımı Üzerine Bir Değerlendirme. Vahdet ÜNAL Ege Üniversitesi-Su Ürünleri Fakültesi

AB BALIKÇILIK BÜLTENİ Sayı 4/ Haziran 2007

III. ÜLKE İLE İLGİLİ UYUŞMAZLIKLARDA İLERİ SÜRÜLEN BAZI SİYASÎ ESASLAR 23

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü. Sayı: B.18.0.ÇYG /06/2011 Konu: Yetki Devri Genelgesi

ÇEVRE DENETİMİNDE KÜRESEL GÜNDEM VE EUROSAI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN DENETİMİ SEMİNERİ

ÇALIŞANLARIN GÜRÜLTÜ İLE İLGİLİ RİSKLERDEN KORUNMALARINA DAİR YÖNETMELİK

BVKAE

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

GEÇMİŞTEN GELECEĞE İSTANBUL BALIK HALLERİ

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye

Transkript:

AB ORTAK BALIKÇILIK POLİTİKASI ve HAMSİ BALIKÇILIĞI Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü, Trabzon e-mail: aozdemir@sumae.gov.tr Dr. Atilla ÖZDEMİR Giriş Ortak Balıkçılık Politikası, gerek Topluluk sularında gerekse Topluluk suları dışındaki sularda AB balıkçılık yönetiminin çerçevesini oluşturmaktadır. Ortak Balıkçılık Politikası (OBP) Avrupa Birliği nin su ürünleri avcılığı ve yetiştiriciliğinin yönetim aracıdır. Ortak bir kaynağı yönetmek ve asıl Topluluk Anlaşmalarındaki yükümlülükleri karşılamak için ortaya konmuştur. Balıklar hareketli ve doğal bir kaynak olduğundan ortak mülkiyet olarak göz önüne alınmışlardır. Buna ilaveten, Topluluğu oluşturan Anlaşmalar, bu alanda Topluluk seviyesinde benimsenen ortak kuralları olan ve her ülkede uygulanan ortak bir politikanın olması gerektiğini belirtmektedir. OBP balıkçılığın biyolojik, ekonomik ve sosyal boyutunu dikkate almalıdır. Bu boyutlar stokların korunması ve yönetimi, yapısal politikalar (gemiler, liman tesisleri, balık işleme fabrikaları), ortak piyasa düzenleri, balıkçılık ile ilgili uluslararası ilişkiler ve izleme ve denetleme politikalarını içeren balıkçılık dış politikasıyla ilgilenen beş ana alana ayrılır (http://www.tarim.gov.tr/abtarimmuzakereleri,ab_ortak_balikcilik.html). Koruma Politikaları Balıkçılık yönetiminin, hem kaynakların doğal gelişimi hem insan etkisine adaptasyonu için sürekli geliştirilmesi gereği vardır. Balıkçı filolarının avlanma gücündeki artışlar ile endüstriyel faaliyetlerin çevreye olan etkisi balık stoklarını büyük ölçüde etkilemiş, AB nin girdiği her bir genişleme sürecinin ardından Topluluk filosu büyümüş ve Topluluk sularının sınırları genişlemiştir. 1967 yılında balık stoklarının korunması gereksinimi ile bir Komisyon belgesinde kabul edilmiş ve bir yönetmelikle detaylandırılmıştır. 1983 te 12 yönetmeliğin kabul edilmesiyle koruma politikası ortaya çıkmıştır. Bu yönetmeliklere ilerleyen zamanda ve eksikliliklerin giderilmesine yönelik ilaveler yapılmıştır. Koruma Politikalarının Esasları Koruma politikasının iki ana amacı vardır: balıkçılık ve su ürünleri kaynaklarının sürdürülebilir kullanımını geliştirmek ve bu kaynakları üye devletlerarasında paylaştırmaktır. Koruma politikasının farklı boyutları üzerinde odaklanan beş grup yasal unsurla ayırt edilebilir: Üye Devletlerin balıkçılık sahalarına ve balık stoklarına giriş hakları: Balıkçılık haklarının tahsisinde ve av miktarlarının sınırlandırılmasında iki vasıta kullanılır. ICES tarafından belirlenmiş av sahaları ve av kotalarıdır. Av çabasının sınırlandırılması: Filo kapasitesinin azaltılması ve balıkçılık aktivitesinin azaltılması, Teknik Önlemler: Yavru ve anaç balıkların korunmasına ve arzulanmayan yan ürünün avlanmasını önlemeye yönelik kontrol ve yaptırımlar, 33

1. Ulusal Hamsi Çalıştayı: Sürdürülebilir Balıkçılık 17-18 Haziran 2010 Kontrol ve Uygulamalar: Yönetmelik veya düzenlemelerin tüm Üye Devletlerde etkin ve eşit olarak uygulanmasını sağlamaya yönelik kontrol ve yaptırımlar: Ruhsat tezkereleri ve İzinler, bildirim, izleme ve denetleme, cezalar, mali yardım, Çevre: Deniz ve tatlı su habitatları ve koruma altındaki türlerle ilgili çevresel düzenlemeler olarak sıralanabilir. Yapısal Politika Balıkçılık yapısal politikasının amacı kalkınmanın uyumlaştırılması ve işletilmesidir. Bu bağlamda genel başlıklar balıkçılık filosunun uyumu, yetiştiricilik, iç su balıkçılığı, işleme ve pazarlama, ortak çıkarlara yönelik önlemler, balıkçılık yoğun bölgelerin sürdürülebilir kalkınması ve teknik yardım olarak sıralanabilir. Ortak Piyasa Düzeni Balıkçılık ve yetiştiricilik ürünlerine yönelik ortak pazar organizasyonu ortak balıkçılık politikasının başlangıçtan bu yana bir parçasını teşkil etmiştir. Ortak balıkçılık politikasının tam kapsamlı bir bileşeni haline gelen ve balık stoklarının korunması, yapısal politika ve üçüncü ülkeler ile ilişkileri kapsayan temel ilkeleri oluşturmaktadır. Balıkçılık Konusunda Uluslararası İlişkiler Bu konu OBP nin en aktif alanıdır ve iç kaynaklar tükenmekte olduğundan gittikçe önem kazanmaktadır. İki ana özelliği vardır: Birçok üye olmayan devletlerin ilan ettiği münhasır ekonomik bölgelerin ya da münhasır avcılık alanlarının kurulmasını müteakiben balıkçılık anlaşmalarının sonuçlandırılması, Açık denizler gibi münhasır ekonomik bölgelerin dışındaki stokların rasyonel olarak kullanılmasını amaçlayan çeşitli uluslararası konvansiyonlara AB nin üye ya da gözlemci olarak katılımı. İzleme ve Denetleme Ortak Balıkçılık Politikası kurallarının uygulanması Üye Devletlerin sorumluluğundadır. Üye Devletler ulusal kontrol hizmetlerini sunmak, denetimleri düzenlemek ve kuralları ihlal ettiği tespit edilenler için uygulanacak uygun yaptırımlara karar vermekle sorumludur. AB yasalarının düzgün şekilde uygulanması yükümlülüğü Komisyonda olduğundan Balıkçılık Genel Müdürlüğünde görevli hukukçular Üye Devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini yerine getirip getirmediklerini kontrol etmekte ve yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere karşı ihlal davaları açmaktadır. Gemiden dükkana, bir başka deyişle su ürünlerinin avlanmasından karaya çıkarma, pazarlama, taşıma ve satışlarına kadar her aşamada çeşitli kurallar geçerlidir. Karadeniz ve Hamsi Karadeniz e kıyısı olan altı ülke bulunmaktadır. Bu ülkeler Türkiye, Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Rusya ve Ukrayna dır. Su ürünleri üretimi açısından ülkemiz denizleri içerisinde farklı ekolojik yapıya sahip olan Karadeniz in ve Karadeniz bölgesinin Türk 34

balıkçılığında da özel bir yeri vardır. Karadeniz kıyısı ülkelerinin sahip oldukları münhasır ekonomik zon dağılımı Şekil 1 de verilmiştir. Ülkemizin de 8300 km civarındaki kıyı uzunluğunun 1700 km sini Karadeniz kıyıları oluşturmaktadır. Ülkemiz karasularındaki balık stoklarının miktarı Karadeniz de en yüksek seviyeye ulaşmaktadır. AB gereklilikleri uyarınca, Türkiye'deki su ürünlerinin, avlanmanın, balıkçı filosunun ve filonun denizdeki etkinliklerinin idari kontrollerinin sağlanması için münhasır ekonomik zon alt bölgelere ayrılmıştır (Şekil 2). Bu bölgeler balıkçılığın yapıldığı bölgeleri daha etkin bir şekilde görmek açısından önem taşımaktadır. Ticari balıkçı gemilerine takılacak Uydudan Gemi İzleme Sistemi (GİS) sayesinde av/kota kontrolü ve stok yönetimi konularında daha güncel ve yerinde kararlar alınabilecektir. Şekil 1. Karadeniz kıyısı ülkelerinin sahip oldukları münhasır ekonomik zon. Ülkemizde; TÜİK Su Ürünleri 2008 verilerine göre, 494 bin tonu avcılıkla, 152 bin tonu yetiştiricilikle olmak üzere toplam yaklaşık 646 bin ton su ürünleri üretilmiştir. Toplam su ürünleri üretiminin yaklaşık yüzde 61.2'si deniz balıklarından, yüzde 8.9'u diğer deniz ürünlerinden, yüzde 6.35'i içsu ürünlerinden ve yüzde 23,5'i yetiştiricilik yoluyla elde edildi. Avcılıkla yapılan deniz ürünleri üretimi, 2008 yılında bir önceki yıla göre yüzde 23,09 oranında azalmış ve yaklaşık 453 bin ton olarak gerçekleşmiştir. Deniz balıkları içinde önemli olan türlerin avlanılan miktarları incelendiğinde, hamsi balığı 252 bin tonla üretim miktarı bir önceki yıla göre %34,63 oranında azalmıştır. Bu miktarın iç tüketim için avlanılan miktarı bir önceki yıla göre %27,47 azalarak 156 bin ton, balık unu fabrikalarına gönderilen miktar %43,68 azalarak 96 bin ton olmuştur. Görüleceği gibi tek başına hamsi avcılığından elde edilen ürün miktarı ülkemizin toplam üretim miktarında belirleyici olmaktadır. Üretim 1990 yılında 74 bin ton ile en az ve 1995 yılında ise 387 bin ton ile en yüksek değere ulaşmıştır. Ülkemizde hamsi stokları üzerine tahmin ve izleme çalışmaları yapılmadığı için zaman ve boy yasağı dışında bir stok yönetim modeli uygulanmamaktadır. Son 2 yıldır uygulanmakta olan gündüz av yasağı ve tekne başına av kotası uygulamaları ise olumlu sonuçlar verse de bunlar tahmin edilen stok büyüklüğü üzerinden alınmış kararlar değildir. 35

1. Ulusal Hamsi Çalıştayı: Sürdürülebilir Balıkçılık 17-18 Haziran 2010 Şekil 2. Türkiye istatistik av bölgeleri. Diğer taraftan ülkenin sahip olduğu bu önemli denizel kaynağın işletilmesi ülkenin kendi iç politikasıdır. Diğer denizel kaynaklarda olduğu gibi hamsi stoklarının da bilimsel verilere dayalı olarak işletilmesi uzun vadede en yüksek ürünün elde edilebilmesini sağlayabilir; diğer taraftan bu kaynakların kullanımında sürdürülebilir yüksek ürün elde edilmesi bir kenara bırakılarak sadece balıkçılık yoluyla iş gücü sağlamak gibi farklı politikalar da izlenebilir. Bu büyük ölçüde uygulayıcı kurumun ülke için seçtiği politikadır. Ancak Karadeniz de hamsinin yayılım alanının genişliği ve sınır aşan üreme-kışlamabesleme göçü nedeniyle farklı ülkeler tarafından paylaşılan stok oluşturmaktadır. Henüz hamsi için gündeme uluslararası sorun yaratacak şekilde yansımamış da olsa Orkinos gibi benzer paylaşılan stok oluşturan türlerde yaşandığı üzere bu tip stokların işletiminde uluslararası menfaatler devreye girmekte, stokların paylaşımı uluslararası seviyede alınan kararlar ile sağlanmaktadır. Uluslararası kararların alınmasında ise ülkelerin masaya koyabileceği güvenilir, bilimsel dayanağı olan veriler ön plana çıkmaktadır. Bu tip verilerden yoksun olan ülkelerin stok paylaşımında mağdur duruma düşmesi kaçınılmazdır. Avrupa Birliğine yeni katılan Balkan ülkelerinin Karadeniz e kıyısı olması nedeni ile Karadeniz AB nin ilgi alanına girmiştir. Bunun sonucu olarak da örneğin Yunanistan Karadeniz de deniz araştırmaları konusunda diğer ülkelerle işbirliğini arttırmış ve Karadeniz de deniz araştırmaları gerçekleştirmeye başlamıştır. Bugüne kadar Karadeniz ekolojisi ve Karadeniz in Ege Denizine etkilerinin incelenmesine yönelik çalışmalarla sınırlı kalan deniz çalışmalarının yarın deniz kaynaklarına yönlenmesi ve Yunanistan ın Ege ve Doğu Akdeniz de olduğu gibi Karadeniz de de söz sahibi ülkelerin başına geçmesi kuvvetli bir olasılıktır. Romanya ve Bulgaristan ın Avrupa Birliğine katılımı ile AB Karadeniz deki avcılık faaliyetlerine de dahil olmuştur. 20 Kasım 2009 da gerçekleştirilen AB Tarım ve Balıkçılık Bakanlar Konseyi nde Romanya ve Bulgaristan için Kalkan Balığı kotaları iki ülke için 48 ton olmak üzere toplam 96 ton olarak belirlenmiş ve birtakım teknik tedbirler ortaya konmuştur (15 Nisan 15 Haziran arası av yasağı, minimum karaya çıkarma büyüklüğü 45 cm ve 400 mm minimum ağ göz açıklığı). Çaça balığı için toplam müsaade edilebilir av miktarı (TAC) 12.750 ton olarak belirlenmiştir. Romanya ve Bulgaristan ın Avrupa Birliği üyesi olması ile deniz araştırmalarına ağırlık vermişler ve her iki ülke de bölgesel ölçekteki araştırma gemilerini modernize etmişlerdir. Romanya nın 82 metrelik R/V Mare Nigrum ve Bulgaristan ın 55 metrelik R/V 36

Akademik Karadeniz de balıkçılık dâhil tüm deniz araştırmalarını yapabilecek şekilde AB tarafından donatılmıştır. Özellikle R/V Akademik son derece modern balıkçılık akustiği cihazlarına sahitir. Diğer taraftan söz konusu ülkelerin balıkçılık üzerine araştırma yapan bilim adamları yayınladıkları makalelerde Karadeniz deki zengin canlı deniz kaynaklarına dikkat çekmekte ve her vesile ile bu kaynağın Karadeniz e kıyısı olan ülkeler arasında rasyonel kullanımını dile getirmektedir. Bilindiği gibi Türkiye Karadeniz deki en büyük balıkçı filosuna sahip olup toplam avın yaklaşık %90 ını avlamaktadır. Denizel canlı kaynakların kullanımında karşılaşılan sorunların bir diğer boyutu da AB uyum sürecinde yaşanmıştır. Bilindiği gibi Avrupa Birliği adaylık sürecinde yapılan müzakerelerde Balıkçılık 13. fasıl olarak ayrı bir başlık olarak yer almıştır. Ancak yapılan ilk tarama görüşmelerinin ardından bu fasıl kapatılmıştır. Öne sürülen gerekçelerden bir tanesi de ekonomik stoklara yönelik tespit ve izleme çalışmalarının yapılmayışı ve dolayısı ile Ortak Balıkçılık Politikası na katkı sağlayacak raporların verilemeyişi olmuştur Diğer taraftan yeterli veri bulunmaması ulusal boyutta da balıkçılığın yönetimini zorlaştırmaktadır. Tüm yıl boyunca büyük bölümü karasularımızda barınan balık stoklarının korunarak avlanması için minimum avlanma boyu, avlanma dönemi, av aracı ve özelliklerinde sınırlamalar yapılırken Karadeniz hamsi stoku üzerindeki avcılıkta yakın zamana kadar hiçbir sınırlandırma yapılamamaktaydı. Hamsinin kışlamak üzere Türkiye kıyılarında yoğunlaşmaya başlamasının hemen ardından filo önüne çıkan hamsiyi avlamakta; stok üstündeki baskı birden artarken, büyük miktarlarda balığın aynı anda pazara sürülmesi hamsinin pazar değerini düşürmekte, hatta avın bol olduğu yıllarda satılamadan dökülmesine neden olmaktaydı. Bu şiddetli avcılık döneminin ardından stok seyrelmekte ve Nisan ayına kadar av veren hamsi Ocak ayında itibaren av vermez olmaktaydı. 2008 yılı av sezonunda bu durumun farkına varan balıkçıların talebi üzerine hamsi avcılığının sadece gece yapılmasına karar verilmiş böylece stok üzerindeki av baskısı bir derece azaltılırken karaya çıkartılan balık miktarının da sezona yayılması ve hamsinin de değeri üzerinden pazara sunulabilmesine çalışılmıştır. Oysaki yakalanacak hamsi miktarının av sezonu öncesinde belirlenmesi ve bu miktarın av sezonuna yayılması hem stok üzerindeki baskının azaltılmasına hem de balıkçının yakaladığı ürünü değerinde pazarlayabilmesine olanak sağlayabilecektir. Sonuç olarak ülkemizin muhtemel Avrupa Birliği üyeliği balıkçılığımızın iyi yönetimi için; avın yakalanış biçiminden kasalanmasına, ıskartanın azaltılmasından yer ve zaman yasaklarına uyulmasına ve denetimine; karaya çıkarılan yerlerdeki hijyenden tutulacak güvenilir istatistiğe ve en önemlisi stok araştırmaları ile belirlenecek kota tahsislerine kadar birçok farklı unsurun birlikte uyum içinde işleyişine bağlıdır. Ülkemiz, bu unsurların birçoğu için önemli adımlar atmış olmasına rağmen alınan kararların, çıkarılan yönetmeliklerin ülke çapında uygulanabilmesi için daha etkin bir yönetim modeli uygulamalıdır. 37