Isı Bilimi ve Tekniği Dergisi, 28, 1, 1-8, 8 J. o Thermal Science and Technology 8 TIBTD Printed in Turkey ISSN 1-36 DÜZ FLAPLI NACA12 KANAT PROFİLİNİN AERODİNAMİK PERFORMANSININ İNCELENMESİ M. Serdar GENÇ 1, Gülşah ÖZIŞIK 2 ve Naiz KAHRAMAN 3 1 Erciyes Üniversitesi, Sivil Havacılık YO., Uçak Gövde-Motor Bölümü, 3839, KAYSERİ, musgenc@erciyes.edu.tr 2 Erciyes Üniversitesi, Müh. Fakültesi, Makine Mühendisliği Bölümü, 3839, KAYSERİ, gulsah@erciyes.edu.tr 3 Erciyes Üniversitesi, Mustaa Çıkrıkçıoğlu MYO, 3839, KAYSERİ, naiz@erciyes.edu.tr (Geliş Tarihi: 4. 1. 8, Kabul Tarihi: 8. 2. 8) Özet : Bu çalışmada, simetrik laplı NACA12 kanat proili üzerindeki aerodinamik kuvvet ve basınç dağılımları hesaplamalı akışkanlar dinamiği programı FLUENT TM ile analiz edilmiştir. Hesaplamalar, arklı uzunluk ( ) ve arklı açılara sahip () laplar için gerçekleştirilmiştir. Hesaplamalar sonucunda, laplı kanatların kullanımı ile aerodinamik perormansın arttığı, akat bu artışın = ye kadar daha verimli olduğu den büyük açılarda sürükleme katsayısının artması ile L/D oranının düştüğü görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Aerodinamik perormans, Kanat proili, Flap, Hücum açısı. INVESTIGATION OF AERODYNAMICS PERFORMANCE OF NACA12 AEROFOIL WITH PLAIN Abstract :In this study, the aerodynamic orces and pressure distribution on the symmetric NACA12 with lap have been analyzed with the help o the FLUENT TM CFD computer code. The calculations are perormed individually or dierent lengths ( ) and angles () o the lap. The calculations bring out that the aerodynamic perormance can be increased by using airoil with lap. However, this increment is eicient until is equal to, and in the case o >, the L/D ratio decreases due to the act that drag coeicient increases. Keywords: Aerodynamic perormance, Airoil, Flap, Angle o attack. SEMBOLLER c Veter uzunluğu [m] S Kanat alanı [m 2 ] Flap uzunluğu [%c] Flap açısı [ ] α Hücum açısı [ ] ρ Yoğunluk [kg/m 3 ] μ Viskozite [kg/m s] V Serbest akım hızı [m/s] Re Reynolds sayısı [=Vρc/μ] Cp Basınç katsayısı C L Kaldırma katsayısı C D Sürükleme katsayısı C M Moment katsayısı L/D Kaldırma oranı Kritik Mach sayısı M cr GİRİŞ Havacılık sektörü I. Dünya Savaşı döneminden başlayarak gelişen ileri teknoloji alanlarından biridir ve bu alanda yapılan çalışmalar önümüzdeki yıllarda da havacılık sektörünün öneminin giderek artacağını göstermektedir. Hamdani ve Sun (), NACA12 kanat proilinin kararsız hareketi ve düşük Reynolds sayılarında aerodinamik kuvvetleri ve akış yapısını Navier-Stokes denklemleriyle nümerik olarak çalışmıştır. Bu hareketler kanat proilinin serbest akım bölgesindeki hızının artması ve azalmasını incelemiştir. Bu çalışma gösteriyor ki düşük Reynolds sayılarında kanat proilinde ani hız değişimi büyük aerodinamik kuvvetler doğurur. E. Berton ve diğerleri () salınım hareketi yapan kanat proili etraındaki akışı incelemişlerdir. Atik ve diğerleri (2) geliştirilen hava taşıtları tasarımında, aerodinamik analizlerin en etkin ve doğru şekilde yapabilmesi için sayısal analizlerde kullanılabilecek en uygun yazılımın seçilmesinin önemli olduğunu tespit etmişlerdir. Atik ve arkadaşlarının çalışmasının amacı TUBİTAK SAGE de bulunan ve sayısal aerodinamik analizler için kullanılan, ticari ve kurum içinde geliştirilmiş yazılımların yeteneklerinin tespit edilerek yazılımlarının güçlü ve zayı noktalarının belirlenip ilerde yapılacak aerodinamik analizler için en uygun yazılımın seçilebilmesi ve iş kayıplarının önlenmesidir. Özdemir ve Onbaşıoğlu (4), F-4 Phantom II uçağında kanat kök proili olarak kullanılan NACA 6 proili Spalart-Allmaras ve k-ε türbülans modelleri ile sırayla.4,.6 ve.8 Mach sayılarında;, 2, 4, 6 ve 8 lik hücum açılarında FLUENT TM ticari yazılımı kullanılarak analiz etti. Elde edilen sonuçların daha önce 1
NACA (3) taraından rüzgar tünelleri kullanılarak elde edilen deneysel verilerle karşılaştırılması yaptılar. Bak ve diğerleri (), NACA 63 4 kanat proili ile bunun modiiyeli halinin akış karakteristiklerini teorik ve deneysel olarak rüzgar tüneli sayesinde karşılaştırmışlardır. Rüzgar tünelinde yapılan ölçümler sayesinde aerodinamik özellikleri elde etmişler ve geliştirilmiş kanat proili şeklinin kaldırma katsayını daha çok artırdığı gözlemlemişlerdir. Seiert ve diğerleri (4) Reynolds ve Mach sayılarının akım ayrılmasına etkisini araştırdılar. Bu çalışmada ayrılmanın kontrolü için periyodik olarak değişik Reynolds sayılarında üleme yapan sistem kullanıldı. Bu sistem hem önden üleyen bir sistem olarak hem de arkadan laplı kısmın önünden üleyen sistem olarak ayrı ayrı ele aldılar. Bu sistemleri kullanarak akıştaki bozulmaları, girdap ve ayrılmaları azalttılar. Dam ve diğerleri (1999) kanat proilinin lap delection miktarının değişiminin etkisini incelediler. Hesaplama akışkanlar dinamiği (HAD) analizi ile yapılan çalışmalarla L/D oranının 2 boyutlu lap hareketleri ile değiştiğini bunun da zaman ve maliyet artışını önlediğini bulmuşlardır. Cebeci ve diğerleri (1996) çok elemanlı kanat proili akışlarının hesaplanmasında uygun lapların kullanılması konusunda çalıştılar. Bu çalışmalarında tek parçalı kanat proili ile düşük ve orta ölçekli Reynolds sayılarında sürüklenmenin hesaplanması için Cebeci- Smith türbülans modellerini kullanarak maksimum taşıma katsayısının önceden belirlenmesi ile ilgili çalıştılar. Sıkıştırılabilirliğin ve türbülans modelinin stall üzerindeki etkisi ile ilgili sonuçlar elde etmişlerdir. dağılımında eksi işaretler basınçtaki azalmayı iade etmektedir. Kanat proilinin önündeki poziti işaretli basınç dağılımı hücüm kenarına çarpan havanın oluşturduğu statik basınçtan kaynaklanmaktadır. Durma noktasında havanın hızı sııra eşit olduğu için dinamik basınç sıırdır ve toplam basınç statik basınca eşittir. Kanat proili etraındaki basınç dağılımı genellikle, Eşitlik (1) deki gibi boyutsuzlaştırılır ve bu boyutsuz sayıya basınç katsayısı denir. Bu denklemde P statik basınç, P re reerans basıncı ve v re ise reerans hızıdır. Şekil 1. Küçük bir hücum açısına sahip kanat proili etraındaki basınç dağılımı. C P P Pre = 1 ρ v 2 2 re (1) Şekil 2 de basınç katsayısının kanat proilinin veter uzunluğu boyunca değişim graiği verilmiştir. Veter uzunluğu kanat proili hücum (ön) kenarı ile irar (arka) kenarını birleştiren hattır. Shan ve diğerleri () NACA12 kanat proilinin etraındaki akım ayrılmasını sayısal simülasyonla araştırdılar. Bu çalışmalarında 4 hücum açısında ve. Reynolds sayısında bir serbest akım bölgesinde bulunan NACA12 proili etraındaki akış ayrılması, girdaplar, türbülans ve sınır tabaka oluşumunu simülasyonla gösterdiler. AERODİNAMİK KUVVETLER Havadan ağır bir cisim olan uçağın uçabilmesi için taşıma kuvvetine ihtiyaç vardır. Bu taşıma kuvvetinin esas kaynağı uçak motorundan üretilen itki kuvveti ile uçağın kazandığı hızdan dolayı uçağın yüzeyleri üzerindeki hava akımıdır. Uçak hava içerisinde hareket ederken, kanadın geometrisi sebebiyle üzerinde oluşacak basınç dağılımı uçağın havada tutunabilmesini sağlar. Bu basınç dağılımı ve kayma gerilmeleri ile cisim üzerinde aerodinamik kuvvetler meydana gelir. Kanat proilinin geometrisi nedeni ile bu aerodinamik kuvvetler değişmektedir. Bir uçak veya benzeri bir cismi etraından geçen havanın yolu bu cisim taraından değiştirilir. Bu durumda havanın yerel hızının değişmesine neden olur. Cisim etraında çeşitli noktalardaki arklı hızlar, Bernoulli denklemine göre cisim etraında her noktada değişen bir basınç dağılımına neden olur. Şekil 1 de verilen basınç Şekil 2. Basınç katsayısının veter uzunluğu boyunca değişimi. Bu basınç kuvvetlerinin ve ilaveten hava ile cisim yüzeyi arasındaki sürtünme kuvvetlerinin bileşkeleri cisim üzerinde bir bileşke kuvvetle bir bileşke moment oluşturulur. Bu şekilde cisme etkiyen kuvvet ve momente aerodinamik kuvvet ve moment adı verilir. Bu kuvvetler; a) Sürükleme Kuvveti: 1 2 D C D. 2 V c = ρ (2) 2
b) Kaldırma Kuvveti: 1 2 L C L 2 V c = ρ (3) c) Yunuslama Momenti: 1 2 M C M 2 V S = ρ (4) Kamburluk ise kamburluk eğrisi ile veter doğrusu arasındaki maksimum mesaedir. AERODİNAMİK PERFORMANSI ARTTIRMA YÖNTEMLERİ Aerodinamik perormans artırmak, kanat proili etraında oluşan kaldırma kuvvetinin arttırılması ve sürükleme kuvvetini azaltılması ile sağlanır. Kaldırma kuvvetini arttırmak kanat proili etraındaki basınç dağılımını artırmakla sağlanabildiği gibi aynı zamanda proil etraındaki sınır tabaka kalınlığının düşürülmesi veya türbülanslı sınır tabakanın irar kenarı civarına taşınması ile sağlanabilir. Aerodinamik perormansı artırmak için; hücum açısı arttırılabilir, kanat proiline kamburluk verilebilir veya yüksek kaldırma aygıtları kullanılabilir. a) Hücum açısı: Hücum açısı hava aracının hız vektörü ile kanat veter yönü arasında kalan açıdır (Şekil 3). Hücum açısı arttıkça kaldırma kuvveti de artar. Fakat bu açının belirli bir değeri geçmesi ile akım çizgileri kanat üzerinde tutunamayacaktır. º lik hücum açısına sahip bir kanat proili irar kenarında akım ayrılmaları başlar ve kanat arkasında iz bölgesi oluşur (Şekil 4). Hücum açısı arttırıldıkça ayrılma noktası hücum kenarına yaklaşır ve yaklaşık 12 16º lik hücum açısına ulaşıldığında akım ayrılması (stall) başlar. Türbülansın başladığı bu açıya stall açısı denir. Bu açıdan daha azla hücum açısının arttırılması halinde kaldırma kuvveti azalır ve sürükleme kuvveti hızla artar. Hücum açısının küçülmesi ile azalan kaldırma kuvveti uçak hızının arttırılması ile arttırılır. Şekil 4. Hücum açısının değişimi ile kanat proili etraındaki akış. Şekil. Aerodinamik katsayıların hücum açısı ile değişimi. Şekil 3. Hücum açısı. Şekil de kaldırma katsayısının stall açısına kadar arttığı ve bu açı değerinden sonra düşmeye başladığı görülmektedir. Ayrıca hücum açısının artışı ile ayrılma noktasının hücum kenarına yaklaşması sonucu sürükleme katsayısı artmakta olduğu görülmektedir. b) Kamburluk: Uçak kanatlarında % - arasında kamburluklara rastlanır. Türbin ve kompresörlerde ise daha kambur proiller görmek mümkündür. Şekil 6 da; veter çizgisi, hücum kenarı ile irar kenarını birleştiren doğrudur. Kamburluk eğrisi, kanat üst yüzeyi ile alt yüzeyi arasındaki orta noktaları birleştiren eğridir. Şekil 6. Kanat proili karakteristikleri. Kanat proiline kamburluk verilerek üst yüzeydeki alan arttırılmakta ve bu alanın arttırılması ile proil üzerinden geçen havanın hızının arttırılması sağlanmaktadır. Hava hızının arttırılması ile Bernoulli denkleminden basınç daha azla düşürülmektedir. Böylece alt yüzey ile üst yüzey arasında oluşan basınç arkı artmakta ve sonuç olarak kaldırma kuvveti arttırılmaktadır. Şekil 7 de 3
kamburluklu ve simetrik kanat proillerinden elde edilen kaldırma katsayısının değişimi verilmiştir. Şekil 7. Kamburluklu ve simetrik kanat proillerinden elde edilen kaldırma katsayısı. c) Yüksek Kaldırma Aygıtları: Kanat proili tasarımlarında yüksek kaldırma, düşük sürükleme ve sağlam bir yapı olmasına çalışılır. 4 yıldır kullanılan klasik kanat proillerinde maksimum C L 1,4 ile 1, ve C D.1 dir. Bu kanat proillerinin hepsi üretim kusurlarından dolayı pürüzlülük açısından oldukça az hassastır. Bunların C M leri oldukça düşüktür öyle ki kanat yüksek hızda çok büyük bükmeye dayanamaz. Flaplar: Maksimum kaldırmayı arttırmak için, geleneksel olarak kamburluğu uygun bir şekilde arttırmanın gerektiğini bir önceki başlıkta bahsedilmişti. Pratikte bu durum, kanat proilinin üst yüzeyini kambur yapmakla olduğu gibi kanat proilinin arkasını eğmek ile de yapılır ve bu eğilen parçaya lap denir. Kanat irar kenarına monte edilmiş bu lap sadece kanat proilin şeklinin değişmesini sağlar, kanat alanını artırmaz (Şekil 8a,b). º hücum açısı ile bu laplar kullanıldığında kaldırmadaki artış orta seviyededir yani C L =2,2 olur. Bu değer bütün kanat genişliği boyunca düşünüldüğünde 1,9 dur. º hücum açısından sonraki açılarda üst yüzeyde bu lapda stall olur. Çünkü hava akımı, sınır tabaka nedeniyle meydana gelen doğrultudaki ani değişikliklerin üstesinden gelecek kadar yeterli momentuma sahip değildir. Sürükleme artışı º den daha büyük hücum açılarında çok önemli olur ve kaldırma katsayısında artık artış olmaz. Düz ve yarıklı lapın bu sorunu daha gelişmiş olan kayan lap ile aşılır (Şekil 8c). Kanat proilinin hücum kenarında bir boşluk oluşturan yarıklı lap huni şeklindeki bu boşluktan havanın hızlanmasını sağlar ve hızlanan bu hava üst yüzeyde oluşan sınır tabakaya doğru hareket ederek sınır tabakanın oluşmasını geciktirir. Böylece kanat proilinde lapların kullanılışı yaklaşık º lik hücum açısına kadar verimli hala gelir. Genellikle kayan laplar döndürülmekle birlikte (dayanak noktası ile kanat proilinin altına yerleştirilmiş sistemler veya Cessna 2 ve 172 gibi uçaklardaki gibi karmaşık sistemler ile) ileri doğru ötelenir ve veter uzunluğunun artışı ile kanat alanı arttırılır. Bir diğer lap türü kayan yarıklı lapdır (Şekil 8d). Kanadın kuyruk kısmının altında ayrı küçük bir veya birkaç kanat proilidir ve her zaman üst yüzey sınır tabaka etkisini azaltan huni etkisi ortaya çıkaracak şekilde mesnetlenir. Kayan yarıklı lap özellikle aileron olarak kullanılabilirler. Aileronlar kanadın arkasındaki lap kısmıdır ve bunlarla pilotlar birini aşağı indirirken diğerini yukarı kaldırarak roll kontrolunu yani uçağın sağa-sola hareketini sağlarlar. Genel sınır tabaka kanat proilinin arka kısmı üzerinde çok incedir ve aileronlar etkili olmak için belirli minimum dönmeye ihtiyaç duyar. Bu genellikle normal pozisyondan küçük etkisiz roll kontrol dönmesidir. Kayan yarıklı tipi aileron, dikkatli konstüksiyon ve menteşe noktasının dikkatli tasarımı ile oluşturulan huni etkisinin bütün avantajları başarıldığı bir durum değildir. Bu lapın dezavantajı yüksek hızda huni sürükleme katsayısı klasik lap için olandan biraz daha yüksek olması için daima biraz enerji tüketir. (a) (b) (c) (d) Şekil 8. Flap çeşitleri; a- Düz lap, b- Yarıklı lap, c- Kayan lap, d- Kayan yarıklı lap. Slot ve slatlar: Kanat proilinin hücum kenarında sabit olan açıklık kısma slot hareketli olan açık kısma da slat denir (Şekil 9). Bazı uçakların hücum kenarlarında sadece slat, bazılarında ise hem slat hemde lap kullanılmaktadır. Slatlar irar kenarı lapları ile kullanılarak kanat proili şeklini değiştirir ve uçağın kaldırma kuvvetini arttırırlar. Aynı zamanda lapların açılmasıyla birlikte uzayan kanat genişliği nedeniyle kanat üzerindeki türbülansın kaybolması için kanat üzerinde hava akışını yönlendirir. Slatların bir görevi de, uçağın hücum açısının artışı ile meydana gelebilecek stall olayını önlemektir. Slat kullanılarak sınır tabaka kontrolü sağlanır ve sınır tabaka üzerine hızlandırılmış hava gönderilerek sınır tabakayı kanat arkasına doğru iter, böylece akımı kanat proiline yapıştırmak için ekstra lokal türbülans olmaksızın hava akışına izin verilir. 4
türbülans modeli kullanılmıştır ve bu modelde türbülans viskozite oranı kodun kendi seçtiği gibi varsayılmıştır. Şekil 11. NACA12 düz laplı kanat proili. Şekil 9. Slat kullanımı ile kanat proili etraındaki akışın kontrolü Değişik kanat proilleri için kaldırma katsayısının hücum açısı ile değişimi Şekil de gösterilmiştir. Bu graikten görüldüğü gibi yüksek kaldırma aygıtlarının kullanımı ile hem kaldırma katsayısı arttırılır hem de daha yüksek hücum açılarında uçulabilir. Modellemede, kanat proilini bir serbest akım bölgesi içerisine yerleştirerek akışın viskoz etkilerden etkilenmemesi için sonsuz büyüklükte bir akış ortamı hazırlanmıştır. Şekil 12 de serbest akım bölgesi ve bunun merkezinde bir kanat proili görülmektedir. Dörtgen hücre sistemi kullanılmıştır. Çözümün doğruluğunu artırmak ve sınır tabaka etkisini görebilmek için kanat proili sınırlarına doğru ve iz bölgesinde kontrol hacimleri artırılmıştır. Kanat proiline hücum açısı verirken kanat proilini çevirmek yerine kanat proiline gelen akışın yönü değiştirilmiş ve bu sayede modelleme işlemi daha kolay yapılmıştır. Şekil 12. NACA12 düz laplı kanat proilinin ağ yapısı. Şekil. Değişik kanat proilleri için kaldırma katsayısının hücum açısı ile değişimi. SAYISAL MODELLEME NACA12 kanat proilinde Şekil 11 de görüldüğü gibi veter (c) ekseninin irar kenarından başlayarak arklı uzunluklarda ( =%,,,, ) ve arklı açılarda (=,,,, ) lap oluşturulmuş ve bu lapları arklı hücum açılarında ele alarak yaklaşık 3x 6 Re sayısında, 3 m/s serbest akım hızında aerodinamik karakteristiklerin değişimi FLUENT TM paket programı yardımıyla gözlenmiştir. FLUENT TM programı Reynolds ortalamalı Navier Stokes denklemlerini sonlu hacim metodu ile çözmektedir. Analizlerde, serbest ortamda second order upwind discretization ve irst order implicit time integration çözümlemeleri seçilmiş ve denklemler SIMPLE coupled çözüm algoritması ile çözdürülmüştür. Yakınsama için her parametredeki kalıntıların 1x -6 olması durumuna kadar çözüme devam edilmiştir. Ayrıca analizlerde Spalart-Allmaras Yapılan analizler sonucunda, veter ekseninin irar kenarından başlayarak arklı uzunluklarda ( ) ve arklı açılardaki () düz laplı kanat proilinin aerodinamik katsayıları (C L, C D, C M, L/D) hesaplanmıştır. Bu hesaplanan katsayıların ve ya göre değişimleri Şekil 13 de üç boyutlu graikler halinde verilmiştir. Bu graiklerde görüldüğü gibi, taşıma katsayısı, C L, ve arttıkça artmaktadır. C D, de ve arttıkça artmaktadır. Özellikle =%c ve = için C D katsayısı pik yapmaktadır. C M, de C L katsayısı gibi ve arttıkça artmaktadır. Aerodinamik katsayılardan L/D oranı değişim graiğine baktığımızda, L/D oranı =%c için arttıkça artmaktadır. Fakat arttıkça özellikle =%c den sonra nın artışı ile birlikte belirli bir artıştan sonra (= den sonra) L/D oranı azalmaktadır. Bunun nedeni, den sonra lap üzerinde akım ayrılmalarının başlaması ve türbülansın artmasıdır. Türbülansın artması ile de sürükleme katsayısı artmaktadır ve böylece L/D oranını düşmektedir.
1. 1. CL. Şekil 14 de basınç katsayısı, Cp, nin alt ve üst yüzeylerde %c ve %c için veter boyunca ile değişim graikleri verilmiştir. Bu graikler incelendiğinde, nın artışı ile birlikte alt ve üst yüzeylerdeki basınç katsayısı artmaktadır. Özellikle bu artış, = %c olması durumunda daha azladır. Fakat arttıkça lapın üst yüzeyinde basınç katsayısı düşmektedir.. 2. = 2. Alt yuzey Ust yuzey 1. -Cp 1.. =,,...4 -..3.2.1 CD -1...1.2.3.4..6.7.8.9 1. x/c 2. = 2. 1. 1. -Cp.. Şekil 13. Aerodinamik katsayıların (C L, C D, C M, L/D) ve ile değişimi..... 4 CM L/D -. -1...1.2.3.4..6.7.8.9 1. x/c Şekil 14. Basınç katsayısı C P nin alt ve üst yüzeylerde % ve için ve ile değişimi. Kritik Mach sayısı (M cr ) kanat proilinin etraındaki akışta şok dalgası oluşmaya başladığı hızıdır. Şok dalgası kanat proili etraındaki akışın herhangi bir yerinde hızın 1 Mach ı bulması durumunda meydana gelmeye başlar ve hız arttıkça şok dalgası etkisini arttırır. Şekil de, ve M cr nin değişim graiği verilmiştir. Graiğe baktığımızda, ve arttıkça M cr düşmektedir. M cr nin düşmesi lap kullanılan uçağın erken şok dalgası oluşturmasına sebep olur. O nedenle bu tür laplar yüksek hızlarda uçamayan uçaklarda kullanılır. Örneğin zirai amaçlı bir uçak, düşük hızda uçacağı için yüksek kaldırma kuvvetine olan ihtiyacını laplı kanatlar ile sağlar. Aynı zamanda bu tür uçaklar laplarla birlikte bir de kanada hücum açısı vererek kaldırma kuvveti daha da arttırılabilir. Şekil 16 yı incelediğimizde laplı kanada hücum açısı verildiğinde C L katsayısının arttığı görülmektedir. Fakat bu artış 7 hücum açısına kadar olmaktadır. 6
.7.7.6.6.. M cr katsayısının 7 hücum açısına kadar arttığı görülmüştür. Sonuç olarak; yüksek kaldırma kuvveti gerekli olduğu uçaklarda bu tür laplı kanatlar düşük hücum açısı ile kullanılabilir. Ayrıca her türlü aerodinamik tasarım yapılırken hesaplamalı akışkan dinamiği programları yardımıyla L/D oranı hesaplanabilir ve bu oranın uygun olduğu aerodinamik tasarım diğer tasarım parametreleride göz önünde bulundurularak üretim için öngörülebilir. Şekil. Kritik Mach sayısının ve ile değişimi. (a) CL 1.3 1.2 1.1 1..9.8.7.6..4.3.2.1 =,= =, =. 1 2 3 4 6 7 8 9 11 α Şekil 16. C L katsayısının ve ile değişimi. Şekil 17 de düz laplı NACA12 kanat proilinin lap açısında arklı iki lap uzunluğu ( =%c ve %c) için akım çizgileri görülmektedir. Flap uzunluğunun artması ile kanadın şekli daha belirgin bir şekilde değişmekte ve kamburluğu artmaktadır ve lap üzerinde akımda ayrılmalar görülmeye başlamaktadır. Akım ayrılmalarının başlaması da sürüklemeyi arttırmaktadır. Şekil 13 tekrar incelendiğinde lap uzunluğunun artışı ile sürüklemenin arttığı görülebilir. Sonuç olarak, tasarım yapılırken hesaplamalı akışkan dinamiği programları yardımıyla bu tür çalışmalar yapılarak sürükleme ve kaldırma katsayıları belirlenip L/D oranı hesaplanabilir ve bu oranın uygun olduğu lap pozisyonu seçilebilir. SONUÇ Bu çalışmada, laplı kanatların aerodinamik perormansının arttığı, akat bu artışın = ye kadar daha sağlıklı olduğu den sonra özellikle sürükleme katsayısının artması ile L/D oranının düştüğü görülmüştür. Aynı zamanda ve arttıkça M cr düşmekte ve bu da uçağın uçma hızını düşürmektedir. Ayrıca laplı kanada hücum açısı verildiğinde C L (b) Şekil 17. Düz laplı kanat proillerinin akım çizgileri a) =%c, = b) =%c, =. KAYNAKLAR Atik H., Başoğlu O., Ilgaz M., Mahmutyazıcıoğlu E., Yalçın L., Hesaplamalı Akışkan Dinamiği Yazılımları, TUBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü, ANKARA, 2. Bak C., Fuglsang P., Johansen J., Antoniou I., Wind Tunnel Tests o the NACA63-4 and a Modiied NACA63-4 Airoil, Risø National Laboratory, Roskilde, Technical University o Denmark,. Berton E., Favier D., Maresca C., Benyahia A., Flow Field Visualizations Around Oscillating Airoils L.A.B.M. Laboratory, UMSR 2164 o CNRS, University o Méditerranée 163 Avenue de Luminy, case 918, 19 Marseille, France,. Cebeci T., Besnard E., Chen H.H., Calculation o Multielement Airoil Flows, İncluding Flap Wells, Aerospace Engineering Department Caliornia State University, Long Beach, AIAA, 96-6, 1996. Dam V.C., Shaw S., Rudolph P., Kam V., Kinney D., Aero-mechanical Design o High-lit Systems, Aircrat Engineering and Aerospace Technology: An International Journal, Vol. 71, Number, pp. 436-443, 1999. Fluent Incorporated, FLUENT User's guide version 6.2, 3. 7
Hamdani H. and Sun M., Aerodynamic Forces And Flow Structures o an Airoil in Some Unsteady Motions at Small Reynolds Number, Acta Mechanica 14, 173-187,. NACA mirrorsite, www.naca.central.cranield.ac.uk/citations/cit.html, 3. Seiert A., Greenblatt D., Wygnanski I.J., Aerodynamic Flow Control Using Synthetic Jet Technology, Aerospace Science and Technology 8, 69 82, 4. Shan H., Jiang L., Liu C., Direct Numerical Simulation o Flow Separation Around a NACA12 Airoil, Computers & Fluids 34, 96 1114,. Özdemir M.A., Onbaşıoğlu S., F-4 Phantom II Uçağının Etraındaki Akışın Had Analizi Kısım 1: Kanat Kök Proili NACA6, Havacılık ve Uzay Teknolojileri Dergisi 1, 4, 1-6, 4. M.Serdar GENÇ, 1979 yılında Ankara da doğdu. 1998 yılında Ankara Anadolu Meteoroloji Meslek Lisesini bitirdi ve aynı yıl Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Trabzon Havaalanı Meteoroloji Müdürlüğü nde İstidlalci olarak göreve başladı. 1998- yılları arasında Karadeniz Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü ne devam ettikten sonra Erciyes Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü ne yatay geçiş yaptı. Aynı zamanda Kayseri Meteoroloji Bölge Müdürlüğü emrinde Erkilet Havaalanına tayin oldu. 2 yılında Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü nde lisans ve yılında Fen Bilimleri Enstitüsü Makina Mühendisliği Anabilim Dalı nda yüksek lisans eğitimini tamamladı. Aynı yıl Erciyes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Makina Mühendisliği Anabilim Dalında doktora eğitimine başladı ve halen devam etmektedir. yılında Erciyes Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu na öğretim görevlisi olarak atandı ve halen bu görevine devam etmektedir. Ayrıca, yılından itibaren Sivil Havacılık Yüksekokulu Pilotaj Bölüm Başkanlığı görevini yürütmektedir. Çalışma alanları; akışkanlar mekaniği, aerodinamik, meteoroloji, kompozit malzemeler ve hesaplamalı akışkanlar dinamiğidir. Gülşah ÖZIŞIK, 1979 yılında Kayseri de doğdu. 3 yılında Erciyes Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü nde lisans eğitimini tamamladı. 6 yılında Erciyes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Makine Mühendisliği Anabilim Dalı na araştırma görevlisi olarak atandı. Halen bu görevini sürdürmekle birlikte Fen Bilimleri Enstitüsü Makine Mühendisliği Anabilim Dalı nda 6 yılında başladığı yüksek lisans eğitimine devam etmektedir. Çalışma alanları; akışkanlar mekaniği, ısı transeri, ısıl gerilmeler ve hesaplamalı akışkanlar dinamiğidir. Naiz KAHRAMAN, 1963 yılında Kayseri de doğdu. Erciyes Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü nde 1983 yılında lisans, 1987 yılında yüksek lisans, 1992 yılında doktora eğitimini tamamladı. Erciyes Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü nde 1984-1993 yılları arasında araştırma görevlisi, 1993-6 yılları arasında yardımcı doçent olarak çalışmıştır. yılında doçent ünvanını aldı. 6 yılından itibaren Erciyes Üniversitesi Mustaa Çıkrıkçıoğlu Meslek Yüksekokulu nda doçent olarak çalışmakta ve aynı zamanda Yüksekokul müdürlüğü görevini yürütmektedir. Çalışma alanları; Konvansiyonel enerji sistemleri, enerji dönüşüm sistemleri, içten yanmalı motorlar, akışkanlar mekaniği, alternati yakıtlar, yenilenebilir enerji kaynakları ve türbomakinelerdir. 8