T.C. KOCAELĐ ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ ULUSLARARASI ĐLĐŞKĐLER ANA BĐLĐM DALI Erkan AVCI 125245004 DOĞU TÜRKĐSTAN SORUNU ÖDEV DANIŞMANI: Yrd. Doç. Dr. Buket ÖNAL KOCAELĐ 2012
DOĞU TÜRKĐSTAN SORUNU GĐRĐŞ Tarihsel Süreç Doğu Türkistan, tarihte birçok Türk Devletinin kurulduğu merkezdir. Tarihi kaynaklardan anlaşıldığına göre Büyük Hun Đmparatorluğu M.Ö. IV. yüzyılda Doğu Türkistan da kurulup, gelişmiştir. Bilinen ilk Hun Tanrıkut u Tümen (Teoman) ve onun oğlu Mete imparatorluğu bu topraklarda yönetmiştir. Büyük Hun Đmparatorluğu nun M.S. 216 da yıkılmasından sonra Doğu Türkistan da sırasıyla Kangkıl (Kao-ch e),göktürk, Türgiş, Karluk ve Uygur Devletleri kurulmuştur. M.S. 840 yılında ise Đslam Dinini ilk olarak kabul eden Türk Devleti Karahanlılar Doğu Türkistan da kurulmuştur. Türkler, Karahanlılar döneminde ( 840 1212 ) büyük bir hızla Müslüman olmaya başlamıştır. Karahanlılardan sonra, yine Doğu Türkistan da yine birer Türk Devletleri olan Çağataylılar, Timurlular, Seidiye Hanlığı, Kaşgariye Devleti ve Doğu Türkistan Cumhuriyeti gibi devletler kurulmuştur. Çin Mançu Đmparatorluğu tarafından işgal edilinceye kadar Doğu Türkistan daki Türkler bağımsız olarak yaşamışlardır. 1755 yılında Çin Mançu işgalcileri Jungarlar arasındaki taht kavgalarını fırsat bilerek, 751 deki Talas Muharebesinden aldığı ağır yenilgiden yaklaşık binyıl sonra tekrar Türkistan topraklarına saldırdı ve 1757 de Doğu Türkistan ın tamamını işgal altına aldı. Çin işgalinin başlamasıyla bölgede huzur ve güven kalmamıştır. Çin işgalden sonra bölge halkına inanılmaz baskı uygulamıştır. Korku rejimi kurularak insanlara zulüm ve işkenceler yapmaya başlamışlardır. Zulme ve esarete karşı duran Doğu Türkistanlı Türkler, zaman zaman Çin işgalcilerine karşı ayaklanmışlardır. Bütün ülke çapında başlatılan kurtuluş hareketi kısa zamanda meyvesini vermiş ve Yakup Han ın liderliğinde 1865 te Kaşgariye Devleti ( 1865 1878 ) kurulmuştur. 1 Osmanlılar, Đngiltere ve Rusya tarafından resmen tanınmasına rağmen bu devletin ömrü kısa oldu ve 1876 yılında Çin-Mançu Devleti nce yeniden işgal edilen Doğu Türkistan, 1884 te Çincede yeni sömürge, yeni sınır, yeni kazanılan yer anlamlarına gelen Sincan adıyla Çin Đmparatorluğu na bağlandı. 2 1 http://www.the.org.tr/2009/10/13/dogu-turkistan-sorunu-nedir/ 2 Ali Osman Çalışkan, Siyasette Liberalleşme Yok: Doğu Türkistan Sorunu, Fatma Sel Turhan (Haz.) Küresel Güçler, Küre Yayınları, 3.Baskı, İstanbul 2005, s.315.
20. yüzyıl Uygurlar için Han egemenliğine karşı koydukları ve düzenli ve sürekli bir biçimde sömürgecilik hareketine maruz kaldıkları yüzyıl oldu. 1920 lerden sonra Çini yönetici Yang Zangxi Pekin in otoritesini tanıyarak neredeyse tamamen bağımsız bir politika izledi. 1931 de ayaklanmalar başladı. Doğu Đslam Türk Cumhuriyeti 22 Kasım 1933 te ilan edildi. Ama Rusların ve Çinlilerin yoğun uğraşları sonucunda kısa sürede feshedildi. 3 14 Ağustos 1945 te imzalanan Çin-Soyet Dostluk ve Müttefiklik Anlaşması çerçevesinde Rusya, Doğu Türkistan ın Çin e bağlı kalmasına razı olmuştur. 1949 da Stalin, ABD nin bölge ve komşu Çinli Müslümanlar bölgesinde büyük bir Đslam devleti kuracağı iddiasıyla, komünist Çinlilerin Doğu Türkistan ı işgal etmesine destek vermiştir. 4 Bunu sonucunda Çin, işgal ettiği toprakları 1955 te bölge Şincang (Xinjiang) Uygur Özerk Bölgesi adıyla Çin Halk Cumhuriyeti nin beş özerk bölgesinden biri haline geldi. 5 Çin in Doğu Türkistan Türklerine yönelik asimilasyon politikası 1960 lı yıllarda başlamıştı. Đlk olarak Uygurların 1000 yıldır kullana geldikleri Arap alfabesi temelindeki geleneksel alfabesi Çince Pinyin temelinde geliştirilen Latin alfabesiyle değiştirildi. 1980 li yıllara gelindiğinde ise, tekrar eski alfabeye dönüş yapıldı. O dönem, Çinliler, Çince Pinyin temelindeki Latin alfabesiyle Uygurcaya yaklaşık 4000 kadar Çince sözcük ve deyim sokmayı başarmıştı. 6 Nisan 1990 da Barın ve Şubat 1997 de Gulca vilayetindeki Yining ayaklanmasından sonra Çin Yönetimi baskı politikasını iyice sertleştirdi. Öyle ki Doğu Türkistanı ve Çin Türkistanı gibi kullanımları, Çin egemenliğini tartışma konusu yapabilecek dış tarihsel bağları ima ettiği için reddeden Çin, bu tutumunu daha ileri götürerek Tayvan la resmi ilişki kuran devletlere karşı takındığı olumsuz tavrı Doğu Türkistan terimini kullanan devletlere karşı da takınmaktadır. 7 Diğer taraftan 1991 de SSCB nın dağılmasıyla beş bağımsız Orta Asya devletinin ortaya çıkması, başta Pekin olmak üzere pek çok başkentte mevcut parçalanma sürecinin etnik ve kültürel açıdan Türkistan ın bir parçası olan Doğu Türkistan a da yayılıp yayılmayacağı tartışmalarını gündeme getirmiştir. Sovyetler Birliği nin dağılması, Çin deki Uygur, Tibet ve Moğol milliyetçilerini bağımsızlık konusunda cesaretlendirmiştir. 8 Orta Asya Cumhuriyetlerinde yaşayan ve büyük bir kısmı Doğu Türkistan dan gitmiş olan Uygur Diasporası, 2003 yılı Çin verilerine göre yaklaşık 250 bin civarındadır. Çoğu 1969 Çin-Rus anlaşmazlığı sırasında Doğu 3 Jean-Paul Roux, Türklerin Tarihi: Pasifik ten Akdeniz e 2000 Yıl, Kabalcı Yayınevi, 1.Baskı İstanbul 2004, s.481. 4 Erkin Ekrem, Doğu Türkistan ve Çin e Yönelik Devrim Tartışmaları, Sinan Oğan (Der.), Turuncu Devrimler: Soros un Yeni Dünya Düzeni: İkinci El Demokrasi ve Neo-Conlar, Birharf Yayıncılık, İstanbul 2006, s.426. 5 ÇALIŞKAN, (a.g.e.) s.315 6 http://www.alimcaninayet.com/index.php?sayfa=makaledetay.php&dataid=169 7 ÇALIŞKAN, (a.g.e.) s.315 8 Phunchok Stobdan, China s Central Asia Dilemma, Strategic Analysis, Cilt: 22, Sayı: 3, Haziran 1998, s. 403.
Türkistan daki Çin yönetimine karşı çalışmalar yapmak konusunda Sovyet yönetimi tarafından teşvik edilmiştir. 80 li yılların sonlarına doğru Sovyetlerde başlayan demokratikleşme rüzgârları Orta Asya Cumhuriyetlerindeki Uygurları da etkilemiş ve yaşadıkları cumhuriyetlerde Doğu Türkistan ın bağımsızlığını hedefleyen örgütlenmeler oluşturmuşlardır. 9 Bağımsızlık sonrası Orta Asya devletlerinin en önemli problemleri olan aşırı dini akımlarla ve terörizmle mücadele, Pekin tarafından da desteklenmiştir. Bu desteğin arkasındaki en önemli faktör, Orta Asya devletleri ile Çin in Uygur bölgesinin paylaştığı 3000 km lik sınır ve bu sınırın Çin açısından yarattığı potansiyel tehdittir. 10 Bu dönemde Çinli yetkililer ısrarla Sovyetler Birliği nin durumuna düşmeyeceklerini belirtmişlerdir. Pekin bu amaçla Doğu Türkistan ın Çin den kopmaması ve altıncı Orta Asya Cumhuriyeti olarak ortaya çıkmaması için bir dizi önlem almıştır. Pekin, öncelikle sınır güvenliğini artırarak Orta Asya dan bölgeye yayılabilecek istikrarsızlıkları önlemeye çalışmıştır. Sincan Bölge Yönetimi Başkanı Timur Damawat ın 1990 ve 1991 de gerçekleştirdiği Özbekistan ve Kazakistan ziyaretlerinin ardından Çin ve Kazakistan arasında güvenlik ve ekonomideki işbirliğinin yanı sıra ithalat ve ihracatta uygulanan gümrük tarifelerini azaltan beş yıllık bir anlaşma imzalanmıştır. Sınır güvenliği konusu 1992 yılında Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Rusya ve Çin arasında gerçekleştirilen ilk toplantılarda önemli bir gündem maddesi olmuştur. Dört yıl boyunca devam eden müzakereler ŞĐÖ nün temelini oluşturan Şanghay Beşlisi nin Nisan 1996 da kurulmasıyla sonuçlanmıştır. 11 1980 lerden beri politik bir yön izleyen mücadele 1990 da yeni bir çehreye kavuştu; artık açık ya da örtülü bir boyunduruk altında yaşayan halklarda çok tipik olarak gördüğümüz destansı bir başkaldırı mücadelesine dönüştü. Bombalı saldırılar başladı ve çoğaldı -1987 ila 1990 yıllarında 200 kadar- 1993, 1994, 1997 yıllarında devam ettiler ve 1997 de Pekin de bile bombalı saldırılar düzenlendi. Genelde sokaklarda çatışılıyordu ve gösteriler iyice, çığırından çıktı. Bu ayaklanmalar doğal olarak korkunç bir biçimde bastırıldılar. Halk hareketleri, uyuşturucu trafiği ve çeteler savaşı sonunda meydana gelen tutuklamalar cinayetleri hatta idamlar 20. yüzyıl sonlarına kadar devam etti. 12 Çin in Doğu Türkistan da dini yönetme çabaları 11 Eylül sonrasında yeni bir boyut kazandı. Yeni süreçte yeni politika dini, teröre kaynak olarak kullanmaktır. 11 Eylül den sonra Çin, ABD nin teröre karşı savaş söylemini hararetle desteklemiş, Usame Bin Ladin in ayrılıkçı Uygurlara yardım ettiğine dair kanıtlara sahip olduğunu 9 Bilge Ustaoğlu, Çin in Orta Asya Politikası, Mehmet Seyfettin Erol (Der.), Küresel Güç Mücadelesinde Avrasya nın Değişen Jeopolitiği: Yeni Büyük Oyun Barış Platin Kitabevi, Ankara 20091.Baskı, s. 353. 10 USTAOĞLU, a.g.m. s. 347. 11 Selçuk Çolakoğlu, Çin in Orta Asya Politikası (1991-2007) (Der.) M. Turgut Demirtepe, Orta Asya & Kafkasya Güç Politikası, USAK Yayınları, Ankara 2008, s. 162. 12 ROUX, a.g.e. s.482.
iddia etmiştir. Hükümet şimdi uluslararası terörist gruplara ve el-kaide ile bağlantılı Đslami kökenli bir ayrılıkçı hareketle karşı karşıya olduklarını öne sürerek yaptığı mezalimi haklı göstermeye çalışmaktadır. Yine bu süreçte Doğu Türkistan a teröre karşı savaş adı altında 40 000 asker sevk etmiştir. Bölgede uyguladığı politikalara en ufak direniş gösterenleri terörist ve aşırı dinci olarak değerlendirmiştir. 13 Çin bu bölgede Çin etnik nüfusunu artırmak ve bölgedeki nüfus hâkimiyetini ele geçirmek için uzun zamandır iki yönlü politikalar izlemektedir. Bir yandan bölgeye yoğun bir Çin nüfusu göçü gerçekleştirirken özellikle de 2003 yılından beri Đşgücü fazlasını başka bölgelere yönlendirme politikası çerçevesinde buradaki Uygur Türkleri (özellikle genç nüfus götürülmektedir) Çin in iç bölgelerine taşınarak genel nüfus içerisinde eritilmek istenmektedir. Çin in uyguladığı bu asimilasyon politikası ile genç Uygur nüfusunun iş bulma vaadi ile Çin in iç bölgelerine taşınması ve Çin genel nüfusu içerisinde asimile edilmesidir. Özellikle 16-25 yaş arası Uygur kızlarını Doğu Türkistan dan alıp daha iyi eğitim, daha iyi iş imkânı adı altında, Çin in iç bölgelerine götürülmesi asimilasyon politikalarının en göze çarpanı olmuştur. 1 Haziran 2006 dan itibaren uygulanan bu politika ile 240 bin Uygur kızı Çin in iç bölgelerine taşınmıştır. Çin in bu program çerçevesinde 1 milyon Uyur kızını Çin in diğer bölgelerine götürmeği hedeflediği bildirilmektedir. 14 5 Temmuz 2009 da Doğu Türkistan da gerçekleşen protestolar ve bu protestolara Çin Güvenlik güçlerinin müdahalesi tüm dünyada tepkiyle karşılanmış ve uluslararası kamuoyunun dikkatini bir kere daha bölgeye çevirmiştir. 15 Nitekim Urumçi olayları sonrası bölgeden gelen haberlerde Çin yönetiminin Uygurlar üzerindeki baskılarını daha da artırdığı, binlerce kişiyi tutuklayıp, yüzlerce kişiyi yargısız infaza tabi tuttuğu belirtilmektedir. 16 Çin yetkililer meydana gelen olayların müsebiblerinde birinin de Rabia Kadeer ( Uygurlu bir iş kadını şu an Amerika da sürgünde yaşıyor) olduğunu öne sürüyor. Kadeer, Çin hükümeti tarafından Uygur daki ayrılıkçı hareketin önderlerinde biri olarak görülüyor. Uygurlar, Çinlilerin öne sürdükleri bu iddiaların birer komplo olduklarını iddia ediyor, kabul edilemez buluyor. Đsveç teki sürgün Uygurlar ordaki kanlı çatışmanın müsebbibleri olarak görülmekten çok rahatsızlar. Olaylarla hiç bir ilgilerinin olmadıklarını açıklayan sürgündeki 13 http://www.vatanbir.org/dergi/26/cin-iskencesinde-dogu-turkistan (Erişim Tarihi: 22.10.2012) 14 Sinan Oğan, "Doğu Türkistan da Yaşanan Olayların Sebebi ve Sonuçları", http://www.gunaz.tv/makaleler/dogu-turkistan-da-yasanan-olaylarin-sebebi-ve-sonuclari-sinan-ogan (Erişim Tarihi 24.10.2012). 15 2010 Doğu Türkistan İnsan Hakları Raporu, (Haz.) MAZLUMDER Dış İlişkiler Komitesi., s. 11. 16 M.Turgut Demirtepe, Doğu Türkistan Sorunu, 31 Ekim 2009, http://www.usakgundem.com/yazar/1288/do%c4%9fu-t%c3%bcrkistan-sorunu.html, Ayrıca Erişim Tarihi: 24.10.2012
Uygurlular, bunun Çin yetkililerin hedef saptırmak için uydurdukları bir komplodan başka hiçbir şey olamayacağını yayınladıkları bir basın bildirisiyle ilan ettiler. 17 Sonuç olarak, Çin in Doğu Türkistan meselesini bir güvenlik sorunu olarak kodlaması nedeniyle, yakın dönemde Uygur Türklerine yönelik politikalarının değişebilmesi pek olası görünmüyor. Gelinen noktada bir açmazla karşı karşıya bulunuyoruz: 1,4 milyar nüfusa sahip bir ülkede 9 milyon Uygur un bağımsızlık elde edebileceği korkusu son derece anlamsız. Diğer yandan, Uygur Türklerinin uygulanan baskı ve asimilasyon politikalarını gönüllü olarak benimseyebileceklerini düşünebilmek de bir o kadar hayalcilik olur. Bu nedenle, sorunun çözümü asimilasyon politikalarında değil, Uygur Türklerinin taleplerinin karşılandığı entegrasyon politikalarında yatıyor. 18 Bölgenin Önemi Çin in kuzeybatısı, siyasal özerkliğin uzun tarihine sahip kadim bir ülkeye, Sincan a (Doğu Türkistan) tekabül etmektedir. Burada tarihen birbirinin yerini alan çok sayıda devlet mevcut olmuştur. Dahası, Şu anda bu topraklar üzerinde Đslam inancına mensup Türk etnisitesi, Uygurlar yer almaktadır. Sözü edilen bölgelerde Çinliler, doğrudan güç baskısı ve açıkça kolonileştirme, yerli ahaliyi sömürme, dini ve etnik özerkliğin savunulması için yapılan tüm girişimleri bastırma vasıtasıyla denetimi sağlamaktadır. 19 Halford Mackinder in Heartland teorisine göre Avrasya ana karasını, özellikle de buranın merkezi Orta Asya yı kontrol eden bir güç bütün dünyayı kontrol eder. 20 Doğu Türkistan ise jeopolitik açıdan Orta Asya nın kopmaz bir parçası olması hasebiyle Çin in elinden bırakmak istemediği bir bölgedir. Ayrıca Doğu Türkistan, zengin doğal gaz ve petrol rezervlerine sahip. Batılı uzmanlar, 8.2 mlyar ton ham petrol ve 2.5 milyon metreküp doğal gazı ile bölgenin zenginliğinin Suudi Arabistan ınki kadar büyük olduğu görüşünde. Çin in kömür rezervinin yarısı da Doğu Türkistan da bulunuyor. 21 Özellikle Doğu Türkistan'ın orta bölgesinde yer alan Tarım Havzası'nın geniş petrol rezervlerine sahip olduğu düşünülmekte ve bu yönde araştırmalar devam etmektedir. Bu özelliğinden dolayı "Umut Denizi" olarak 17 http://gelinbirolalim.blogcu.com/dogu-turkistan-sorunu-gecmisi-ve-gelecegi/5812148. Erişim Tarihi: 25.10.2012. 18 M. Turgut Demirtepe, Çin in Yumuşak Karnı: Doğu Türkistan Sorunu, USAK Gündem, 19 Temmuz 2011, http://www.usakgundem.com/yazar/2183/%c3%a7in%e2%80%99in-yumu%c5%9fak-karn%c4%b1- do%c4%9fu-t%c3%bcrkistan-sorunu-.html Erişim Tarihi: 24.10.2012. 19 Alexandr Dugin, Rus Jeopolitiği: Avrasyacı Yaklaşım, Küre Yayınları, 7. Baskı, İstanbul 2010. s. 188. 20 Bilgin Erdoğan, ABD nin Orta Asya Siyaseti, Mim Kemal Öke (editör), Orta Asya Türk Cumhuriyetleri, İstanbul: Alfa Yayınları, 1999, s. 230. 21 ÇALIŞKAN, a.g.m. s. 315.
adlandırılan Tarım Havzası'nın 10.7 milyar ton petrol kapasitesi olduğu tahmin edilmektedir. Jeologların şu ana kadar yaptıkları araştırmalar ise 300 milyon ton petrol ve 220 milyar metre küp doğal gaz kapasitesi olan 13 yatak ortaya çıkarmıştır. 22 Doğu Türkistan adeta dünyaya açılan bir ana giriş-çıkış kapısı gibidir. Sadece sınırı olan komşularını saymak bir fikir vermeye yeter. Komşuları Pakistan, Afganistan, Keşmir, Kırgızistan, Kazakistan, Rusya, Moğolistan ve içindeki Nepal. Bir bakıma Çin in en uzak, en Kuzey Batı köşesidir. Eski ticaret kervan yollarının başlangıç noktasıdır. Bugün de orada inanılmaz modern merkezler kurulmuş olup, enerji kaynaklı ticaretin beyni gibi işlemektedir. 23 Dolayısıyla Pekin, Doğu Türkistan üzerinden Orta Asya ülkeleriyle olan ticaretini artırmaya başlamıştır. Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerine göre Çin in Orta Asya ülkeleriyle ticareti büyük bir gelişme göstermiştir. Çin in sadece 2000 yılında Orta Asya ülkeleriyle gerçekleştirdiği ihracat 1.051 milyar $ iken ithalat 767 milyon $ dır. 24 Doğu Türkistan ın Kuzeyinde Altay dağları, güneyinde Karakum çölü ile Altundağı (Kuenlun) ve Pamir dağları yükselir. Türklerin yaşadığı ülke manasına gelen Türkistan ın doğu bölgesini teşkil eden Doğu Türkistan ın yüzölçümü 1.828.418 Km2 olup, bunu 1/3 çöller, 90.000 Km 2 sini ormanlıklar geri kalanını tarıma elverişli topraklar ve dağlık bölgeler teşkil eder. 25 Çin'in en batı noktasını oluşturan bu topraklar, Soğuk Savaş döneminde Çin tarafından, Sovyet tehdidine karşı tampon bölge olarak kullanılmıştır. Bu yönüyle Çin'in söz konusu topraklar için atacağı her türlü adım, hem kendisinin hem de bölge ülkelerinin güvenliğini ve istikrarını doğrudan ilgilendirmektedir. Şu anki konumuyla Rusya, Çin için artık ciddi bir tehlike teşkil etmiyorsa da, Çin, "Halkın Kurtuluş Ordusu" (PLA) olarak adlandırılan silahlı kuvvetlerine bağlı kara ve hava kuvvetlerini bölgede tutmakta ve nükleer füzelerinin büyük kısmını da burada muhafaza etmektedir. Elbette PLA birliklerinin Doğu Türkistan'da varlığını devam ettirmesinin diğer bir önemli nedeni de, Müslüman halkı gerektiği gibi kontrol altında tutabilmektir. 26 22 http://www.ilmiarastirma.net/makale/110894/cin-dogu-turkistan-dan-neden-vazgecmiyor, Erişim Tarihi: 25.10.2012. 23 Doç. Dr. Oya Akgönenç, Doğu Türkistan ın Jeo-Stratejik Önemi, http://uysam.org/tr/?p=250, Erişim Tarihi: 25.10.2012. 24 ÇOLAKOĞLU, a.g.e. s. 168. 25 http://www.turkcebilgi.com/ansiklopedi/do%c4%9fu_t%c3%bcrkistan, Erişim Tarihi: 25.10.2012. 26 http://www.dinlertarihi.net/konu/dogu-turkistan-in-onemi-komunist-cin-dogu-turkistan-i-kaybetmekistemiyor.html, Erişim Tarihi: 22.10.2012.
Çin in Asimilasyonist Ve Soykırım Politikaları Doğu Türkistan, 1759 da başlayan Çin işgalleri ile Türkistan Coğrafyasından ayrılmıştır. Adı Yeni Bölge olarak değiştirilmiştir (Xin Şiang - 1884). Mücadeleden vazgeçmeyen Doğu Türkistan halkları sık sık ayaklanmışlardır. Yine böyle bir süreçte 1931 de en büyük halk ayaklanması çıkmış ve 12 Kasım 1933 de Şarki Türkistan Cumhuriyeti ilan edilmiştir. Ancak Başbakan ve bakanların Çin e, ömür boyu Cumhurbaşkanı olarak seçilen Hoca Niyaz tarafından, verilmeleriyle işlevsiz kalmıştır. Çin, Türkler üzerindeki baskılarını genelde toplumun liderlerini idam ederek göstermiştir. 1944 yılında bu kez Doğu Türkistan Cumhuriyeti ilan edilmiştir. Ancak Doğu Türkistan lideri bu sefer de Sovyet suikastıyla öldürülmüştür. Bu yıllar Çin in içeride milliyetçilere karşı sürdürdüğü mücadelelerin en çetin olduğu dönemdir. Mao uzun yürüyüşünü bitirmiş ve Komünist Çin düşüncesini Sovyetlerin de yardımıyla geliştirmiştir. Yeni başlayan süreç Mançu hanedanlığının baskı ve asimilasyon konusundaki yaklaşımlarını iyice geliştirmiş, toplumsal bir dönüşüm süreci başlatmaya yönelik atılımlara dönüşmüştür. Bu süreçte Çin öncelikle kendi halkını ve ardından da diğer mazlum halkları Marksist bir yaklaşımla dönüştürmeye çalışacaktır. 27 Komünist Parti'nin 1949 yılında iktidara gelmesiyle Çin çok kısa bir sürede tüm dünyaya korku salan bir devlete dönüştü. Ve ilk günlerdeki şiddete ve baskıya dayalı politikası, hiçbir kesintiye uğramadan bugüne kadar devam etti. Komünist ideolojinin insana ve her türlü insani olguya karşı takındığı duyarsız ve acımasız tutum, insanlar arası ilişkileri mekanikleştiren maddiyatçı yaklaşım, şefkatli ve adaletli bir yönetim anlayışı yerine, acımasız ve zalim bir yönetim anlayışına sebep olmaktadır. Her ne kadar bazı Batılı çevreler ekonomide yapılan liberal reformları öne sürerek Çin'in demokratikleştiğini düşünseler de, Kızıl Çin hükümetinin dikta rejiminden vazgeçmeye hiç niyeti yoktur. Çin topraklarında yaşananlar bunun ispatıdır ve gerek Çin gerekse Doğu Türkistan halkları da acımasız uygulamaların en önemli şahitleridir. 28 Komünist rejim, asimile olmayı reddeden Müslümanların fiziksel olarak imhasına yöneldi. Katledilen Müslüman sayısı korkunç boyutlardaydı. 1949-1952 yılları arasında 2 milyon 800 bin; 1952-1957 arasında 3 milyon 509 bin; 1958-1960 yılları arasında 6 milyon 700 bin; 1961-1965 yılları arasında 13 milyon 300 bin kişi ya Çin ordusu tarafından katledildi ya da rejimin doğurduğu kıtlık sonucunda öldü. 27 http://www.vatanbir.org/dergi/26/cin-iskencesinde-dogu-turkistan Erişim Tarihi: 22.10.2012. 28 http://www.harunyahya.org/kitap/dogu_turkistan/turkistan1.html Erişim Tarihi: 23.10.2012.
Halkın hayatta kalabilen bölümü ise büyük baskı ve işkencelere maruz bırakıldı. Doğu Türkistan ın uzun süre sürgünde yaşayan merhum lideri Đsa Yusuf Alptekin, Türkiye de yayınlanan Doğu Türkistan Davası ve Unutulan Vatan Doğu Türkistan adlı kitaplarında söz konusu baskı ve işkenceleri ayrıntılarıyla anlatır. Bu kitaplarda anlatıldığına göre, Doğu Türkistan da halka uygulanan baskılar, Sırpların, Bosna da Müslüman Boşnaklara veya Kosova da Arnavut çoğunluğa uyguladıklarından farklı değildir. Ülkedeki Çin mahkemelerinin ceza yöntemleri de son derece acımasız ve vahşicedir. Diri diri toprağa gömmek, öldüresiye dövülen bir insanı çıplak halde karlarda yatırmak, iki bacağı iki ayrı öküze bağlanan bir insanı ikiye bölmek gibi ceza lar uygulanmıştır. 29 Çin in Doğu Türkistan Türklerine yönelik asimilasyon politikası 1960 lı yıllarda başlamıştı. Đlk olarak Uygurların 1000 yıldır kullana geldikleri Arap alfabesi temelindeki geleneksel alfabesi Çince Pinyin temelinde geliştirilen Latin alfabesiyle değiştirildi. 1950 li yıllardan itibaren uygulanan nüfus nakletme politikasıyla Doğu Türkistan a getirilen Çinlilerin nüfusu da gittikçe artmış, Uygur Türklerinin devlet kurumlarındaki pozisyonu ise gittikçe zayıflamaya başlamıştı. 1960 lı yıllardan itibaren Doğu Türkistan da ardı ardına yapılan nükleer denemeleri de eritme ve asimilasyon politikasının bir diğer halkası olarak değerlendirmek mümkündür. Çinliler 1964 yılından 1996 yılına kadar Doğu Türkistan da toplam 46 kez nükleer deneme gerçekleştirmiş ve bu süreçte 190,000 kişi ölmüştür. 1980 li yıllara gelindiğinde, Çin yönetimi planlı doğum politikasıyla Uygur Türklerinin üreme ve çoğalmasına darbe vururken, diğer taraftan bölgeye yoğun nüfus nakletmekteydi. Söz konusu planlı doğum politikası gereğince zorunlu kürtajla alınarak imha edilen Uygur çocuklarının sayısını milyonlarla ifade etmek mümkündür. Çin in iç bölgelerinde tek çocuk hakkına sahip Çinliler Doğu Türkistan a geldiklerinde tek çocuk uygulamasından muaf tutuluyordu. Bugün gelinen noktada, Doğu Türkistan ın nüfus dengesi tamamen bozulmuş, pek çok şehirde Uygur Türkleri azınlık duruma düşmüş bulunmaktadır. 30 Uygur kimliğini asimile etmeye yönelik bu çabaların yanı sıra tıpkı Sovyetler Birliği döneminde Moskova nın Orta Asya ya yönelik uyguladığı bir politikanın benzeri olarak kolonizasyon politikası uygulanmakta ve bölgeye Çinli nüfus yerleştirilerek Uygurların demografik üstünlüğüne son verilmeye çalışılmaktadır. Diğer önemli bir nokta da, bölge uzmanlarının da sıklıkla işaret ettiği üzere Çin in kapitalistleşme sürecinde yaşadığı ekonomik kalkınma Doğu Türkistan da da görülmekte, ancak Uygurlar bu değişimden hiç yararlanamamaktadır. Bölgedeki bütün büyük işletmeler Çinlilere aittir ve büyük çoğunluğu çiftçilik ve pazarcılıkla geçinen Uygurlar toplumun marjında yaşamaya itilmektedir. 29 http://gelinbirolalim.blogcu.com/dogu-turkistan-sorunu-gecmisi-ve-gelecegi/5812148, Erişim Tarihi: 24.10.2012 30 http://www.alimcaninayet.com/index.php?sayfa=makaledetay.php&dataid=169, Erişim Tarihi: 25.10.2012.
Bu açıdan, kapitalistleşme sürecinin bölgede sosyo-ekonomik tabakalaşmayı etnik temelli olarak artırdığına şahit oluyoruz. 31 11 Eylül 2001 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri'ne karşı düzenlenen büyük terörist saldırı, dünyadaki pek çok dengeyi değiştirecek yeni bir stratejik düzenlemeyi de beraberinde getirdi. ABD, ülkesini hedef alan uluslararası terörizme karşı global bir mücadele başlattı. Ancak bazı ülkeler, bu mücadeleyi istismar ederek, kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya niyetlendiler. Bunların başında Çin geliyordu. ABD'nin terörizme karşı olan tepkisini, "Müslümanlara karşı bir savaş" gibi görmek ve göstermek isteyen Çin, Ekim 2001'de bir mesaj yayınladı. Mesajda, özetle, "Çin'in de Doğu Türkistan'daki Đslamcı teröristlere karşı Batı dünyası ile işbirliği yapmak istediği" söyleniyordu. Oysa Çin'in bu açıklaması apaçık bir çarpıtmadan ibarettir. Çünkü Doğu Türkistan halkı, manevi değerlerine sahip çıkmanın, kültürünü ve örfünü yaşatabilmenin, özgürce dinini yaşayıp dilini kullanabilmenin haklı mücadelesini vermektedir. Ve bu mücadele uzun yıllardır, Doğu Türkistanlı liderlerin sahip olduğu sağduyu sayesinde son derece demokrat bir platformda yürütülmektedir. Bununla birlikte her toplumda olabileceği gibi Doğu Türkistan halkı arasında da, şiddete eğilimli kişiler veya gruplar bulunabilir. Ancak bu durum, Doğu Türkistan'ın haklı bir mücadele yürüttüğü gerçeğini ortadan kaldırmaz. Bölgedeki gerçek terörist güç, bu kitap boyunca incelediğimiz gibi, Doğu Türkistan'daki mazlum Müslümanlara karşı uzun vadeli bir soykırım yürüten Çin yönetimidir. 32 Uluslararası Camiada Doğu Türkistan Sorunu Uluslararası toplum, devletlerin milli güvenliklerini tehdit edici gerçek ve ani durumların ortaya çıktığı zamanlarda, devletin bazı önlemler almasını yadsımaz. Bu hallerde bile işkence edilmeme hakkını devletler görmezlikten gelemez. Fakat Çin de milli istikrarın korunmaı kavramı egemen devlet düzenine tehdit gibi görünen hemen hemen her faaliyet içine alacak şekilde yorumlanmıştır. Bu demektir ki Çin de insanlar hukuk kuralları içinde ve barışçı yollarla bilgi değişimi veya düşünce açıklaması yüzünden keyfi olarak hapsedilmiş, işkence edilmiş ve öldürülmüşlerdir. 1971 yılında BM e katılan Çin, teoride BM Şartı nda belirtilen temel insan hakları ilkelerine taraf olmuştur. Çin aynı zamanda sürekli yapılan insan hakları ihlallerini bir iç yargılama sorunu olarak değil de uluslararası bir sorun olduğunu kabul eden BM üyelerinin kabul ettiği bu genel ilkeyi de benimsemiştir. Buna rağmen Çin, temel BM Đnsan Hakları sözleşmelerini imzalamamıştır. Çin in BM Đnsan Haklar Komisyonu na katılma kararı, onun insan haklarının uluslararası standartlarını kabul 31 http://www.usakgundem.com/yazar/1288/do%c4%9fu-t%c3%bcrkistan-sorunu.html Erişim Tarihi: 25.10.2012 32 OĞAN, a.g.m.
etmeye hazır olduğunun önemli bir işaretiydi. 33 Ayrıca Çin hükümeti ile AB ülkeleri arasındaki iktisadi münasebetlerin koyulaşması ile taraflar arasındaki insan hakları münazaraları, yasalar hakkındaki görüşmeler neticesinde Çinin insan hakları konusundaki tutumunda kısmen iyileşmeler görülse de, Çin hükümeti tarafından Sinkiang Uygur Otonom Bölgesi olarak ifade edilen Doğu Türkistan da ki halkın haklı hukuk talepleri sert şekilde bastırılmakta ve bu yüzden de milli zıddiyet ve ihtilafların boyutları her geçen gün daha da büyümektedir. 34 5 Temmuz 2009 daki olaylar bunun en çarpıcı örneğidir. Zira 5 Temmuz gecesi Urumçi de meydana gelen olaylar kısa sürede Doğu Türkistan Özerk Bölgesi ndeki diğer şehirlere yayılmış bölgede meydana gelen olaylar bir kez daha uluslararası toplumun ve Türk kamuoyunun dikkatini bölgeye çevirmiştir. Meydana gelen olaylarda Çin resmi ajansı Şinhua, 184 kişinin hayatını kaybettiğini ve 1000 den fazla yaralının olduğunu duyurmuştur. Ancak gerek uluslararası kaynaklar gerek Uygur diasporası ölü ve yaralı sayısının çok daha fazla olduğunu ifade etmiştir. Örneğin Dünya Uygur Kurultayı sözcüsü Dolkun Đsa BBC ye verdiği mülakatta yerel kaynaklardan aldıkları bilgiler doğrultusunda ölü sayısının 600 den fazla olduğunu açıklamıştır. 35 Uluslararası sivil toplum kuruluşları da meydana gelen olaylar karşısında tepkilerini kısa zaman içinde göstermiştir. Uluslararası Af Örgütü, Urumçi de, 5 Temmuz 2009 günü protesto gösterilerinin şiddetlenmesi sonucu 140 kişinin öldürüldüğünü belirten raporlar üzerine derhal bağımsız ve tarafsız soruşturma başlatılması çağrısında bulunmuştur. Uluslararası Af Örgütü Asya-Pasifik Yardımcı Direktörü Roseann Rife, Çinli yetkililer, ölen ve gözaltına alınanlar için hesap vermeliler. Barışçıl bir şekilde görüşlerini dile getirdikleri veya dernek kurma ve toplanma özgürlüklerini kullandıkları için gözaltına alınanlar derhal salıverilmelidir. Ölüm cezasına başvurmadan, uluslararası standartlara uygun adil mahkemelerin görevlendirileceği adil ve tam bir soruşturma başlatılmalıdır demiştir. 36 Đslam Konferansı Örgütü (ĐKÖ) de Doğu Türkistan da yaşanan olayların ardından harekete geçmiştir. Genel Sekreter Ekmelettin Đhsanoğlu nun talimatı üzerine Cidde deki genel merkezde bazı üye ülkelerin dışişleri bakanlarıyla temasa geçilerek bilgi alışverişinde bulunulmuştur. Đhsanoğlu, yaptığı açıklamada Doğu Türkistan da özellikle siviller arasında meydana gelen çok sayıdaki can ve mal kayıplarının giderek kötüleşen durum hakkında derin endişe taşıdığını ifade etmiştir. Uygurların korku ikliminde yaşamaya zorlanmalarından duyduğu derin üzüntüyü ifade ederek Çin 33 Ahmet Türköz, Doğu Türkistan da İnsan Hakları, Doktora Tezi, İstanbul Üni. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, İstanbul 1998. 34 Erkin Ay, Doğu Türkistan Enformasyon Merkezi: 2005 Yılına Ait İnsan Hakları Raporu, Uygurcadan Çeviren: Mehmet Emin BATUR 35 Sincan daki Olaylar, http://www.bbc.co.uk/turkish/news/story/2009/07/090706_uighurs_int.shtml E.T. 25.10.2012 36 Zaman, Çin: Urumçi de Adil ve Tarafsız Soruşturma Başlatılmalı, http://www.amnesty.org.tr/yeni/index.php?option=com_content&view=article&id=922:cin-urumcide-adil-vetarafsz-soruturma-balatlmal-&catid=70:basn-acklamalar. E.T. 26.10.2012.
hükümetine Uygurların ve tüm Doğu Türkistan daki sivillerin normal yaşamlarına geri dönmeleri için barış ve huzur ortamını yeniden tesis etmeleri çağrısında bulunmuştur 37 5 Temmuz olayları bir kez daha göstermiştir ki Çin için Doğu Türkistan daki gelişmeler Çin in ulusal ve uluslararası konumunu büyük ölçüde etkilemektedir. Pekin yönetiminin azınlık ve insan hakları çerçevesinde bu sorunu en kısa zamanda çözmesi gerekmektedir. SONUÇ Dünyanın alan olarak en büyük 4. ülkesi olan, dünya nüfusunun yaklaşık altıda biri olan 1.3 milyar nüfusu, BM Güvenlik Konseyi daimi üyeliği, geniş pazarı ve jeopolitik konumu, 2050 yılında dünyanın en büyük nükleer gücü olması beklentisi birçok gözlemcinin Çin i 21. yüzyılda süper güç olacağı öngörüsünde bulunmaya itmektedir. Ancak, Çin in bölgeye demografik yayılımından kaynaklanan sorunlarının var olması, Hindistan la sınır sorunlarını çözememesi, kendi içindeki Doğu Türkistan, Tayvan ve Tibet sorunları, ekonomisinin yabancı yatırımlara bağımlılığı, işsizlik ve sosyal sigorta sorunları, silahlı kuvvetler teknolojisinin demode olması, çevre sorunları, bölgeler arasındaki yaşam standardı farklılıkları, gelir dağılımındaki adaletsizlikler ve giderek ithalata bağımlı hale gelen enerji ihtiyacı Çin in süper güç olmasının önündeki en önemli engeller olacaktır. Her ne kadar Çin resmi söyleminde Mao dan günümüze kadar küresel güç kavramından uzak durulmuş, bölgesel bir güç olması gerektiği söylenmişse de bundaki asıl faktör Çin yöneticilerinin hala ekonomik ve askeri anlamda büyük güçlerin seviyesinde olmadığının farkında olmalarıdır. Doğu Türkistan konusunda Pekin yönetiminin alacağı her siyasi, ekonomik ve kültürel karar Çin içindeki tüm azınlıkları etkileyecektir. Sonuç olarak Doğu Türkistan daki istikrar ve gelişim tüm ülkenin gelişim ve istikrarını etkileyen en önemli faktörlerdendir. Bu bağlamda, Çin in Uygurlara yönelik politikasında herhangi bir yumuşamaya gitmeyeceğini, hatta gelecekte bu baskılarını daha da attıracağını öngörmek mümkündür. 37 Zaman Gazetesi, Urumçi deki olaylar İKT yi hareketlendirdi, www.zaman.com.trhaber.do?867389&keyfield=646fc49f752074c3bc726b697374616e, E.T. 26.10.2012
KAYNAKÇA KĐTAPLAR DEMĐRTEPE, M. Turgut, Orta Asya & Kafkasya Güç Politikası, USAK Yayınları, Ankara 2008. DUGĐN Alexandr, Rus Jeopolitiği: Avrasyacı Yaklaşım, Küre Yayınları, 7. Baskı, Đstanbul 2010. EROL, Mehmet Seyfettin, Küresel Güç Mücadelesinde Avrasya nın Değişen Jeopolitiği: Yeni Büyük Oyun Barış Platin Kitabevi, Ankara 2009. OĞAN, Sinan, Turuncu Devrimler: Soros un Yeni Dünya Düzeni: Đkinci El Demokrasi ve Neo-Conlar, Birharf Yayıncılık, Đstanbul 2006. ÖKE, Mim Kemal, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri, Đstanbul: Alfa Yayınları, 1999. ROUX, Jean Paul, Türklerin Tarihi: Pasifik ten Akdeniz e 2000 Yıl, Kabalcı Yayınevi, 1.Baskı, Đstanbul 2004. TURHAN, Fatma Sel, Küresel Güçler, Küre Yayınları, 3.Baskı, Đstanbul 2005. MAKALELER AKGÖNENÇ, Oya, Doç. Dr., Doğu Türkistan ın Jeo-Stratejik Önemi, http://uysam.org/tr/?p=250 AY, Erkin, Doğu Türkistan Enformasyon Merkezi: 2005 Yılına Ait Đnsan Hakları Raporu. DEMĐRTEPE, M. Turgut, Çin in Yumuşak Karnı: Doğu Türkistan Sorunu, USAK Gündem,19.07.2011.http://www.usakgundem.com/yazar/2183/%C3%A7in%E2%80% 99in-yumu%C5%9Fak-karn%C4%B1-do%C4%9Fu-t%C3%BCrkistan-sorunu-.html TÜRKÖZ, Ahmet, Doğu Türkistan da Đnsan Hakları, Doktora Tezi, Đstanbul Üni. Atatürk Đlkeleri ve Đnkılap Tarihi Enstitüsü, Đstanbul 1998.
ĐNTERNET KAYNAKLARI http://gelinbirolalim.blogcu.com/dogu-turkistan-sorunu-gecmisi-ve-gelecegi/5812148 http://www.alimcaninayet.com/index.php?sayfa=makaledetay.php&dataid=169 http://www.amnesty.org.tr/yeni/index.php?option=com_content&view=article&id=92 2:cin-urumcide-adil-ve-tarafsz-soruturma-balatlmal-&catid=70:basn-acklamalar http://www.bbc.co.uk/turkish/news/story/2009/07/090706_uighurs_int.shtml http://www.harunyahya.org/kitap/dogu_turkistan/turkistan1.html http://www.dinlertarihi.net/konu/dogu-turkistan-in-onemi-komunist-cin-doguturkistan-i-kaybetmek-istemiyor.html http://www.ilmiarastirma.net/makale/110894/cin-dogu-turkistan-dan-nedenvazgecmiyor http://www.the.org.tr/2009/10/13/dogu-turkistan-sorunu-nedir/ http://www.turkcebilgi.com/ansiklopedi/do%c4%9fu_t%c3%bcrkistan http://www.usakgundem.com/yazar/1288/do%c4%9fu-t%c3%bcrkistan-sorunu.html http://www.vatanbir.org/dergi/26/cin-iskencesinde-dogu-turkistan www.zaman.com.trhaber.do?867389&keyfield=646fc49f752074c3bc726b6973746 16E