Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: 10-02 / 5 Şubat 2010 EKONOMİ NOTLARI KÜRESEL KRİZ VE KREDİ EĞİLİMLERİ



Benzer belgeler
Sayı: / 13 Aralık 2012 EKONOMİ NOTLARI. Akım Verilerle Tüketici Kredileri Defne Mutluer Kurul

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: /10 Haziran 2010 EKONOMİ NOTLARI

2014 Ekim-Aralık Dönemi Banka Kredileri Eğilim Anketi 09 Ocak 2015

Artış. Ocak-Haziran Oranı (Yüzde) Ocak-Haziran 2014

2015 NİSAN-HAZİRAN DÖNEMİ BANKA KREDİLERİ EĞİLİM ANKETİ

Grafik-6.1: Konut Fiyat Endekslerinde Büyüme (Türkiye ve İstanbul)

2015 OCAK-MART DÖNEMİ BANKA KREDİLERİ EĞİLİM ANKETİ

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

BANKA KREDİLERİ EĞİLİM ANKETİ

Bankacılık sektörü değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara

Küresel Kriz Sonrası Türkiye de Finansal Sistem Bankacılık Sektörü

BANKA KREDİLERİ EĞİLİM ANKETİ EKİM - ARALIK 2012

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

2015 EKİM ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MART 2018

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ OCAK 2018

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

Tablo 7.1: Merkezi Yönetim Bütçe Büyüklükleri

Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi

2015 TEMMUZ-EYLÜL DÖNEMİ BANKA KREDİLERİ EĞİLİM ANKETİ

T.C. KALKINMA BAKANLIĞI İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ GELİŞMELERİN MAKRO ANALİZİ

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI BANKA KREDİLERİ EĞİLİM ANKETİ TEMMUZ - EYLÜL 2008

Konut Kredisi Piyasasına Bakış

2015 NİSAN HAZİRAN DÖNEMİ BANKA KREDİLERİ 10 Temmuz 2015

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MAYIS 2018

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Mayıs 2013

Konut Kredisi Piyasasına Bakış

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI BANKA KREDİLERİ EĞİLİM ANKETİ OCAK - MART 2009

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

2015 MAYIS ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ

Sayı: Ocak 2014 PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Toplantı Tarihi: 21 Ocak 2014

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER. (Temmuz 2015)

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ TEMMUZ 2018

İKTİSADİ YÖNELİM ANKETİ VE REEL KESİM GÜVEN ENDEKSİ

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması

Araştırma Genel Müdürlüğü Çalışma Tebliğ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü. 21 Ocak 2015

TÜRKon/HED/13-39 DEĞERLENDİRME NOTU. Faks: +90 (212) TÜRKİYE EKONOMİSİ. Sanayi üretiminde kritik gerileme.

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

TÜRKİYE EKONOMİSİ NDE GÜNCEL EĞİLİMLER VE GENEL GÖRÜNÜM

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Mayıs Toplantı Tarihi: 24 Mayıs 2016

Büyümeyi Sürdürmek: Yurtiçi Tasarrufların Önemi

Sanayi üretimi azaldı

4. Arz ve Talep Gelişmeleri

Büyüme Değerlendirmesi : Çeyrek

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

Özel sektör Dış Borçları: Yeni bir kırılganlık kaynağı mı?

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ

2008 Krizinden Bugüne: Büyük Şirketler Hala Temkinli

Enflasyon çift haneye yaklaştı, cari açık daralıyor

2015 NİSAN ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

Ekonomi Bülteni. 27 Mart 2017, Sayı: 13. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ekim 2014

Tüketici güveni yılın en düşük seviyesinde

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

İDARE MERKEZİ ANKARA, 27 Ocak 2015

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

K R Ü E R SEL L K R K İ R Z SON O R N A R S A I TÜR Ü K R İ K YE E KO K N O O N M O İSİND N E D İKT K İSAT A P OL O İTİKA K L A AR A I

BAKANLAR KURULU SUNUMU

KAMU FİNANSMANI VE BORÇ GÖSTERGELERİ

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER. (Haziran 2015)

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

BANK MELLAT Merkezi Tahran-İran Türkiye Şubeleri 1 OCAK 31 MART 2009 ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

Konut Kredisi Piyasasına Bakış

PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ Toplantı Tarihi: 22 Ekim 2008

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

2016 Ocak Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Erdem BAŞÇI Başkan. 26 Ocak 2016 Ankara

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ağustos 2013

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

EKONOMİK GÖSTERGELER

%7.26 Aralık

tepav Mart2011 N POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

2 TEMMUZARAL I K

2016 Ocak REEL KESİM GÜVEN ENDEKSİ 25 Ocak 2016

2015 AĞUSTOS TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ 21 Ağustos 2015

İDARE MERKEZİ ANKARA, 28 Ocak 2014

7. Orta Vadeli Öngörüler

İKTİSADİ YÖNELİM ANKETİ VE REEL KESİM GÜVEN ENDEKSİ

2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ. Zafer YÜKSELER. (19 Haziran 2017)

7. Orta Vadeli Öngörüler

Transkript:

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: 1-2 / 5 Şubat 21 EKONOMİ NOTLARI KÜRESEL KRİZ VE KREDİ EĞİLİMLERİ Defne MUTLUER KURUL Koray ALPER Özet: Kredi piyasalarında bilgi asimetrisinden kaynaklanan sorunların ekonomiye gelen şokların etkilerini arttırıcı bir rol oynadığı bilinmektedir. Bu notta ülkemizde kredi piyasalarındaki sorunların küresel krizin ertesinde kredi gelişmeleri üzerinde nasıl rol oynadığı incelenmektedir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Kredi Eğilim Anketi nden elde edilen bulgular, kredi verme eğilimindeki zayıflığın 26 yılına göre 28 yılında çok daha belirgin olduğunu göstermektedir. Ancak 28 finansal krizi ve sonrasında, kredi standartlarındaki sıkılaşmada bankaların fon maliyetleri ve bilanço kısıtlarının değil, risk algılamalarının baskın olduğu dikkat çekmektedir. Son döneme ilişkin anket sonuçları, bankacılık sektörüne hâkim olan aşırı ihtiyatlı tutumun zayıfladığını ve bankalar arası rekabetin öneminin arttığını göstermektedir. Abstract: The economic literature suggests that the frictions in credit markets amplify the effects of the shocks on the economy. In this note, we try to assess the role of credit market frictions on the credit volume in Turkish economy. Findings based on the Banks' Loans Tendency Survey conducted by the Central Bank of Turkey (CBRT) reveal that weakness in the tendency to supply loans has been more evident in 28 as compared to 26. Furthermore, in contrast to 26 neither the cost of funds nor the balance sheet constraints but risk perceptions play the dominant role in tightening credit standards. Recent survey results suggest that the tendency of banks to tighten credit standards has been easing and competition among banks has started to play a role in easing loan standards. Olumsuz şoklardan etkilenen bir ekonomide reel kesimin finansal pozisyonunun kötüleşmesi, cari ödeme gücünün zayıflaması ve gelecekteki ödeme gücüne ilişkin belirsizliklerin artması beklenen bir durumdur. Ülke tecrübeleri, böyle koşullar altında ekonomideki fonları reel sektöre dağıtan finansal aracıların borç verme konusunda daha ihtiyatlı bir tutum izlediğine işaret etmektedir. Bu durum kendini artan faizler ve/veya sıkılaşan kredi koşulları olarak göstermektedir. Finansal aracıların söz konusu duruşunun ekonominin daha da yavaşlaması yönünde ek bir baskı oluşturduğu da ortak gözlemlerden biridir. Konjonktüre bağlı olarak gelişen bu mekanizma literatürde finansal hızlandıran etkisi olarak tanımlanmaktadır (Bernanke ve Gertler, 1995) 1. 28 yılının sonunda belirginleşen küresel krizde de benzer durum görülürken finansal hızlandırıcı mekanizmasının varlığı somut bir şekilde gerek dünyada gerekse ülkemizde hissedilmiştir. Küresel krizin derinleşmesi ile birlikte yurt dışı fonlara erişim zorlaşmış, mali piyasalarda başlayan krizin reel sektöre yayılması ile de yurt içi mallara olan dış talep azalmıştır. Bu durum üretimin daralmasına ve gelirlerin azalmasına yol açmıştır. 28 yılı içerisinde TCMB bir taraftan bankaların 1 Gelişmiş ülke verileri ile yapılmış bir panel çalışması için bkz. Vermeulen (22), gelişmekte olan ülkelere ilişkin bir çalışma için bkz. Horvarth (26). Ayrıca farklı ülke örneklerini tartışan bir çalışma için bkz. Schiantarelli (1996). Ekonomi Notları 1

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: 1-2 / 5 Şubat 21 likidite sıkıntısından dolayı zor duruma düşmelerine engel olmak için bir dizi tedbir almış, diğer taraftan 28 yılı Kasım ayından bu yana politika faizlerinde 1 baz puan indirim yaparak bankaların borçlanma maliyetlerini önemli ölçüde azaltmıştır. Öte yandan, kredi faizleri politika faizleri ile aynı hızla gerilememiş, kredi piyasasında olumlu gelişmeler ancak 29 yılının son çeyreğine doğru gözlenmeye başlamıştır. Bu noktada, finansal aracıların kredi konusundaki tutumlarını daha iyi anlamak amacıyla kredi hacmindeki hareketlerde arz ve talebin rolünü ayrıştırabilen göstergeler önem kazanmıştır. Bu bağlamda bu notta, kredi hacmi dışında kredi piyasasındaki gelişmeleri yansıtan göstergelere değinildikten sonra, kredi eğilimlerinin izlenmesinde önemli bir araç olan, bankacılık kesimi ile yapılan ve üç ayda bir yayınlanan Kredi Eğilim Anketi sonuçları değerlendirilecektir. Kredi ve Mevduat Faizi Farkları Kredi ve mevduat faizi arasındaki fark, borçluların geri ödeme riskini, vade uyumsuzluğu kaynaklı riskleri ve bankaların fon kaynaklarına ilişkin kısıtlarını göstermesi açısından önemlidir. Grafik 1 tüketici ve ticari kredi faizleri ve mevduat faizleri arasındaki farkı göstermektedir. Buna göre, belirsizliğin arttığı dönemlerde (26 yılı ikinci çeyreği ile 28 yılı ikinci yarısında olduğu üzere) kredi faizi - mevduat faizi makası açılmaktadır. Grafik 1: Kredi ve Mevduat Faizleri Farkları* 12 1 8 6 4 2 Tüketici Kredisi Faizi - Mevduat Faizi Ticari Kredi Faizi - Mevduat Faizi 1.6 4.6 7.6 1.6 1.7 4.7 7.7 1.7 1.8 4.8 7.8 1.8 1.9 4.9 7.9 1.9 * Bankalarca açılan kredilere uygulanan ağırlıklı ortalama faiz oranları (akım veriler) kullanılmıştır. Ayrıca aynı vade için, konut kredisi faizi ile taşıt kredisi faizi arasındaki farkın tarihsel seyrinin ise söz konusu kredi türlerindeki tahsil edilemeyen kredi oranları ile paralel bir seyir izlediği görülmektedir (Grafik 2). Bu durum, geri ödenmeme riskinin mevduat kredi faiz makasının en azından bir kısmını açıklayabileceğini ortaya koymaktadır. Grafik 2: Konut Kredisi Faizi (36 ay) ve Taşıt Kredisi Faizi (36 ay) Farkları ile Tasfiye Olunacak Kredi Oranları 16 14 12 1 8 6 4 2 Tasfiye Olunacak Taşıt Kredilerinin Oranı Tasfiye Olunacak Konut Kredilerinin Oranı Taşıt Kredisi Faizi - Konut Kredisi Faizi (Sağ Eksen) 1.6 4.6 7.6 1.6 1.7 4.7 7.7 1.7 1.8 4.8 7.8 1.8 1.9 4.9 7.9 1.9 Uzun Vadeli Konut Kredileri Bankaların verdikleri konut kredilerinin yaklaşık yüzde 8 ini uzun vadeli (1 yıl ve üstü) krediler oluşturmaktadır. Bu oran toplam kredi stoku içinde göreli olarak düşük olmakla birlikte, sistemde önemli pay sahibi bankaların açıkladığı uzun vadeli konut kredileri, bankaların kredi verme konusundaki tutumları açısından bilgi vericidir. Bilindiği üzere, İpotekli Konut Finansman Sistemi ne geçilmesi ile bankalar portföylerine daha uzun vadeli konut kredilerini de eklemişlerdir. İnternet siteleri aracılığıyla uzun vadeli konut kredisi faizlerini açıklayan banka sayıları incelendiğinde, belirsizliğin arttığı dönemlerde, uzun vadeli konut kredisi veren bankaların sayısında azalma olduğu görülmüştür. Grafik 3, söz konusu durumun 26 yılı Haziran ayındaki dalgalanmanın hemen ertesinde ve daha belirgin olarak da 28 yılının son çeyreğinde ortaya çıktığını göstermektedir. Bankaların bu davranışının vade uyumsuzluğundan doğan riskler konusundaki algılamalarına ve/veya kaynak bulmada 8 7 6 5 4 3 2 1 Ekonomi Notları 2

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: 1-2 / 5 Şubat 21 yaşadıkları sıkışıklığa ilişkin bir gösterge olduğu düşünülmektedir. Grafik 3: Uzun Vadeli Konut Kredi Faizi Kotasyonu Açıklayan Banka Sayısı 8 7 6 5 4 3 2 1 16 36 56 76 96 116 17 37 57 77 97 117 18 38 58 78 98 118 19 39 59 79 99 Kredi Eğilim Anketi Kredi eğilimlerinin izlenmesi amacıyla TCMB tarafından yapılmakta olan, Kredi Eğilim Anketi önceki çıkarsamalara ek önemli bilgiler içermektedir. Anket sonuçları, ilgili çeyreği takip eden ay içerisinde http://www.tcmb.gov.tr adresinde Yayınlar/Süreli Yayınlar/Banka Kredileri Eğilim Anketi başlığı altında yayınlanmaktadır 2. Sektör toplam kredilerinin yüzde 8 inden fazlasını sağlayan bankalara uygulanan ankette gerek kredi standartları gerekse kredi talebine ilişkin soruların yer alması, kredi dinamiklerini yönlendiren arz ve talep faktörlerinin ayrıştırılmasına olanak sağlamaktadır 3. Küresel krizin hemen ardından bankalar kredi standartlarında sıkılaşmaya giderken, sıkılaşma en yoğun olarak 29 yılı ilk çeyreğinde gözlenmiştir. Bu tarihten itibaren, bankaların kredi verme 2 Aynı adreste anketin kapsam ve yöntemine ilişkin bir not da bulunmaktadır. 3 Nitel olan anket yanıtların sayısallaştırılması için, yanıtların yüzdeleri kullanılarak hesaplanan net eğilimler kredi arz ve talebindeki değişimin yönünü görmeyi kolaylaştırmaktadır Net değişim yüzdesi, bankalarca uygulanan kredi standartları söz konusu olduğunda,[(biraz Gevşetme + Çok Gevşetme) - (Biraz Sıkılaştırma+Çok Sıkılaştırma)] şeklinde, kredi talebi söz konusu olduğunda ise, [(Biraz Artma+Çok Artma) (Biraz Azalma+Çok Azalma)] şeklinde hesaplanmıştır. konusundaki iştahsızlıkları azalarak da olsa devam etmiştir (Grafik 4 ve Grafik 5). Grafik 4: İşletmelere İlişkin Kredi Standartları ve Talebi 1 5-5 -1 İşletmelere İlişkin Kredi Talebi İşletmelere İlişkin Kredi Standartları Büyüme Eğilimi (Sağ Eksen) 3.5 6.5 9.5 12.5 3.6 6.6 9.6 12.6 3.7 6.7 9.7 12.7 3.8 6.8 9.8 12.8 3.9 6.9 9.9 1. 7.5 5. 2.5. -2.5-5. -7.5-1. * Pozitif/negatif değerler standartlarda gevşemeyi/sıkılaşmayı, talepte ise artışı/azalışı ifade etmektedir. İlgili döneme ilişkin büyüme eğilimi, GSYİH yıllık yüzde artışlarının dört çeyreklik hareketli ortalaması olarak hesaplanmıştır. Diğer yandan, işletmelerin kredi talebinin ekonomideki daralma eğiliminin hissedilmeye başlandığı 29 yılının ilk çeyreğinde anketin yapıldığı dönemden bu yana ilk kez olmak üzere azaldığı görülmektedir (Grafik 4). Konut kredileri talebinin ise tüketici güvenine paralel olarak düştüğü gözlenmiştir (Grafik 5). Grafik 5: Konut Kredisi Standartları ve Talebi 1 5-5 -1 Konut Kredisi Talebi Konut Kredisi Standartları Tüketici Güven Endeksi (Sağ Eksen) 3.5 6.5 9.5 12.5 3.6 6.6 9.6 12.6 3.7 6.7 9.7 12.7 3.8 6.8 9.8 12.8 3.9 6.9 9.9 * Pozitif/negatif değerler standartlarda gevşemeyi/sıkılaşmayı, talepte ise artışı/azalışı ifade etmektedir. 26 Yılındaki Finansal Dalgalanma ve 28 Küresel Kriz Arasındaki Farklar: 26 yılı Haziran ayındaki finansal dalgalanma ve 28 yılındaki küresel krizin kredi arzına olan etki açısından ayrıştıkları görülmektedir. Buna göre, 28 krizinde kredi arzındaki sıkılaşmanın 26 yılına 12 11 1 9 8 7 6 5 Ekonomi Notları 3

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: 1-2 / 5 Şubat 21 göre çok daha belirgin olduğu dikkat çekmektedir (Grafik 6). Grafik 6: 26 Finansal Dalgalanma ve 28 Küresel Krizinden Sonra Kredi Arzındaki Sıkılaşma İhtiyaç Ticari (Genel) KOBİ 28 yılı krizi kredi talebi de bu anlamda farklı bir davranış sergilemiştir. Nitekim, 26 yılındaki finansal dalgalanmadan farklı olarak, son krizle beraber KOBİ ler başta olmak üzere firmaların kredi taleplerinde azalış olmuştur. Hane halklarının kredi talepleri de 28 krizi sonrasında çok daha keskin biçimde azalmıştır (Grafik 7). Taşıt Konut Uzun Vadeli (Ticari) Büyük İşletmeler Kısa Vadeli (Ticari) 28 26 Bankacılık sektörünün kullandırdıkları kredilere ilişkin gerçekleşen kredi hacimleri de yukarıdaki bulguları desteklemektedir. Grafik 8 den görüldüğü üzere, 28 yılı son çeyreğinde en keskin azalış KOBİ lere verilen kredilerde görülürken, 29 yılının son çeyreğinde tüketici ve ticari kredilerde görülen kısmi toparlanma KOBİ kredilerinde henüz net olarak gözlenememektedir. * Radar grafiğinin dış çeperi kredi standartlarının değişmediği (kredi standartlarına ilişkin net değişimin sıfır olduğu) durumu göstermekte, iç noktaya doğru ilerlendikçe standartların sıkılaştığı durum ifade edilmektedir. 26 yılındaki finansal dalgalanma ve 28 yılındaki küresel kriz sonrasında, her kredi türü için sıkılaşmanın maksimum olduğu değerler kullanılmıştır. Maksimum yerine son dönemlerin ortalama değerleri alındığında da sonuçlar değişmemekte 28 yılında kredi standartlarındaki sıkılaşma 26 yılına göre daha derin olmaktadır. 26 yılındaki finansal dalgalanma sonrasında ticari kredilere olan talep sınırlı da olsa artmaya devam ederken, sözü edilen dönemde toplam tüketici kredilerin büyük çoğunluğunu oluşturan konut ve taşıt kredilerine olan talebin finansal dalgalanmanın hemen akabinde azaldığı gözlenmiştir (Grafik 7). Grafik 7: 26 Finansal Dalgalanma ve 28 Küresel Krizinden Sonra Kredi Talebindeki Azalış Taşıt İhtiyaç Konut Ticari (Genel) Uzun Vadeli (Ticari) KOBİ Büyük İşletmeler Kısa Vadeli (Ticari) 28 26 * Radar grafiğinin dış çeperi kredi talebinin değişmediği durumu göstermekte (kredi talebine ilişkin net değişimin sıfır olduğu), iç noktaya doğru ilerlendikçe/uzaklaşıldığında talebin azaldığı/arttığı durum ifade edilmektedir. 26 yılındaki finansal dalgalanma ve 28 yılındaki küresel kriz sonrasında, her kredi türü için talep artışının minimum olduğu değerler kullanılmıştır. Minimum yerine son dönemlerin ortalama değerleri alındığında da sonuçlar değişmemekte 28 yılında kredi talebindeki azalmanın 26 yılına göre daha fazla olmaktadır. Grafik 8: Tüketici ve Ticari Kredi Hacimleri (Ocak 27=1) 19 18 17 16 15 14 13 12 11 1 12.6 3.7 6.7 Tüketici Kredileri Ticari Krediler KOBİ Kredileri 9.7 12.7 3.8 Özetle, 28 yılında ortaya çıkan küresel krizle beraber, artan belirsizliklerle birlikte büyüme eğiliminin yavaşlamasının ardından kredi sıkılaşmasının tüm kredi türlerinde daha güçlü bir boyutta gerçekleştiği gözlenmektedir. Neden sıkılaşma? Kredi koşullarındaki kötüleşme, geri ödenmeme riski ve vade riskinin yanında, bankaların fon kaynaklarına ilişkin kısıtlarının da bir sonucu olabilir. 26 yılında bu tip kısıtların ticari kredi standartlarını etkilediği görülmesine rağmen, bankaların 28 yılında kredi standartlarını sıkılaştıran faktörler arasında likidite ve sermaye kısıtlamalarını belirtmedikleri görülmektedir (Grafik 9). 6.8 9.8 12.8 3.9 6.9 9.9 Ekonomi Notları 4

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: 1-2 / 5 Şubat 21 Grafik 9: İşletmelere İlişkin Kredi Standartları Etkileyen Faktörler 1 5-5 -1 Bankanın Likidite ve Sermaye Kısıtlarının Etkisi Endüstri ve Ekonomiye İlişkin Algılamaların Etkisi Rekabet Baskısının Etkisi 6.4 9.4 12.4 3.5 6.5 9.5 12.5 3.6 6.6 9.6 12.6 3.7 6.7 9.7 12.7 3.8 6.8 9.8 12.8 3.9 6.9 9.9 *Pozitif/negatif değerler söz konusu faktörün kredi standartlarını gevşetici/sıkılaştırıcı yönde etkilediğini ifade etmektedir. 28 yılı krizi ve sonrasında işletmelere ilişkin kredi standartlarının sıkılaşmasında, bankaların kendilerine özgü kısıtlarının değil, ekonomiye ilişkin risk algılamalarının etkili olduğu belirtilmiştir. Genel ekonomik görünüme ilişkin algılamaların bankaların uyguladıkları kredi standartları üzerindeki olumsuz yöndeki etkisinin, azalmakla beraber önemini koruduğu görülmektedir. Bu durum, bankacılık sektörüne hâkim olan ihtiyatlı tutumun zayıflayarak da olsa sürdüğünü göstermektedir (Grafik 9). Öte yandan, 29 yılı ikinci çeyreğinden itibaren, rekabet baskısı kredi standartlarını gevşeme yönünde etkileyen bir faktör olarak ortaya çıkmıştır. Talep artıyor ama neden? Belirsizliğin arttığı dönemlerde özellikle yatırım amaçlı kredilerin, getirilerin belirsizleşmesi ile, artmaması ve hatta azalması beklenir. Ancak, daralma döneminin başlangıcında, üretimdeki azalmanın talepteki azalmayı belli bir gecikme ile takip etmesi durumunda, artan stokların finansmanının işletme sermayesi ihtiyacını artırması mümkündür. İşletmelerin kredi talebindeki hareketlerin nedenlerinin ayrıştırılarak gösterildiği Grafik 1 a göre 28 yılının ikinci yarısında sabit yatırımlardan kaynaklı kredi talebi belirgin bir şekilde azalmıştır. Daralmanın derinleştiği 28 yılının son çeyreğinde bile artışı halen pozitif kalan kredi talebini artıran faktörler arasında ise stok artışı ve işletme sermayesi ihtiyacının bulunduğu görülmektedir. Firmaların borçlarını yeniden yapılandırmak istemesinin ise kredi talebini etkileyen en önemli unsur olarak ortaya çıktığı ve bu durumun krizden bu yana kuvvetli biçimde sürdüğü görülmektedir. Nakit akımları düşen firmaların daha uygun koşullarda borçlarını yapılandırmak istemeleri yine yukarıda yer alan öngörülerle yakından ilgilidir. Grafik 1: İşletmelerin Kredi Talebini Etkileyen Faktörler 1 5-5 -1 Sabit Yatırımın Etkisi Borcun Yeniden Yapılandırılmasının Etkisi Stok Artırımı ve İşletme Sermayesinin Etkisi 64 94 124 35 65 95 1 36 66 96 126 37 67 97 127 38 68 98 128 39 69 99 *Pozitif/negatif değerler söz konusu faktörün kredi talebini gevşetici/sıkılaştırıcı yönde etkilediğini ifade etmektedir. Grafik 1, 26 yılında yurt içi mallara olan talebin canlı kalmasının, bu yılın ikinci çeyreğinde finansal piyasalarda ortaya çıkan belirsizliklerin olumsuz etkilerini nasıl sınırladığını da göstermektedir. Kredi arzının sıkılaştığı söz konusu dönemde, ekonomik aktivitedeki daralmanın sınırlı olması nedeniyle işletme sermayesi ihtiyacı ve/veya borçların yeniden yapılandırması gereğinin kredi talebini artıran unsurlar olarak ortaya çıkmadığı düşünülmektedir. İşletmelerin kredi talebine ilişkin anketten çıkarılan bilgiler başka verilerle de tutarlı gözükmektedir. TCMB İktisadi Yönelim Anketi nden elde edilen veriler mevcut mamul mal stoklarının seviyesinin, krizin reel sektörde belirgin bir şekilde hissedilmeye başlandığı 28 yılı sonunda stokların normal seviyesinin oldukça üstünde kaldığını göstermektedir. Bunun yanında, TÜİK in düzenlediği Kısa Dönemli İş İstatistikleri nden elde Ekonomi Notları 5

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: 1-2 / 5 Şubat 21 edilen veriler iş gücü ödemelerinin kriz süresince cirolardaki düşüşe göre daha yavaş gerilediğini göstermektedir. Bu iki bulgu krizin başlangıcında işletme sermayesi ihtiyacının arttığını destekler niteliktedir. Özetle, gerek Kredi Eğilim Anketi sonuçları gerekse kredi ve mevduat faizleri arasındaki farkın gelişimi kredi kanalının küresel krizin yarattığı şokun etkisini artırıcı yönde rol oynadığını gösterir niteliktedir. Hanehalkının tüketim amaçlı kredi talebi ile firmaların yatırım amaçlı kredi talebi kredi arzı koşullarından bağımsız olarak azalırken, firmaların gerileme sürecine geçiş dönemine bağlı olarak azalan nakit akımları ve mevcut borçlarını yeniden yapılandırma ihtiyaçları bu kesimin bankalardan fon talebini arttırmıştır. Bu durumun, ekonomi yazınında sıkça bahsedildiği gibi, kredi koşullarındaki sıkılık aracılığı ile cari üretimi olumsuz bir şekilde etkilemesi beklenebilir. Referanslar: Bernanke, Ben S. and Gertler, Mark. (1995) Inside the Black Box: The Credit Channel of Monetary Policy Transmission, The Journal of Economic Perspectives, Volume 9, No. 4, 27-48. Horvath, Roman. (26) Financial Accelerator Effects in the Balance Sheets of Czech Firms, William Davidson Institute Working Paper No. 847. Schiantarelli, Fabio. (1996) Financial constraints and investment: methodological issues and international evidence, Oxford Review of Economic Policy, Volume 12, Number 2, 1996, 7-89. Vermeulen, Philip. (22) Business Fixed Investment: Evidence of a Financial Accelerator in Europe, Oxford Bulletin of Economics and Statistics, Volume 64, 213 231. Ekonomi Notları, ekonomik gelişmelere dair tartışmalara zamanlı bir katkıda bulunmak ve TCMB bünyesinde Türkiye ekonomisi ve para politikası üzerine yapılan çalışmaların sonuçlarını kamuoyuyla paylaşmak amacıyla hazırlanan hakemli bir yayındır. Burada sunulan görüşler tamamıyla yazarlara aittir, dolayısıyla TCMB nin ya da çalışanlarının görüşlerini temsil etmeyebilir. Bu seri Yusuf Soner Başkaya ve Adnan Eken in editörlüğünde yayımlanmaktadır. Burada yer alan metnin tamamının başka bir yerde yayımlanabilmesi için TCMB den yazılı izin alınması gerekmektedir. Görüş ve öneriler için: Editör, Ekonomi Notları, TCMB Idare Merkezi, Istiklal Cad, No: 1, Kat:15, 61, Ulus/Ankara/Türkiye. E-mail: ekonomi.notlari@tcmb.gov.tr Ekonomi Notları 6