AVUSTURYA OKULU-LANGE TARTIŞMASI VE MEKANİZMA TASARIMI TEORİSİ



Benzer belgeler
İktisada Giriş I. 17 Ekim 2016 II. Hafta

İçindekiler kısa tablosu

İKTİSAT BİLİMİ VE İKTİSATTAKİ TEMEL KAVRAMLAR

Ders Planı - AKTS Kredileri: II. Yarıyıl Ders Planı Kodu Ders Z/S T+U Saat Kredi AKTS Mikro İktisat Zorunlu

TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

Cilt / Volume: 5 Sayı / No: 2 Kasım/November 2015 ISSN

1. Giriş Giriş...19

1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI

Ünite 3. Ana Ekonomik Sorunlar Ve Ekonomik Düzen. Büro Yönetimleri Ve Yönetim Asistanlığı Önlisans Programaı EKONOMİ. Ögr. Öğr.

- Kâr payı (temettü) adı altında hisse senedi sahiplerine (şirket ortaklarına) aktarır. - Kâr ortaklara dağıtılmayarak firma bünyesinde tutulur.

İKTİSADÎ DÜŞÜNCENİN EVRİMİ (Başlangıcından Neoklasiklere) (İktisada Giriş I dersi için yardımcı kısa notlar)

1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Mikro İktisat MİK

1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR

2.BÖLÜM ÇOKTAN SEÇMELİ

İÇİNDEKİLER. 1. Bölüm Kamu Ekonomisi Disiplinine Tarihsel ve Analitik bir Perspektiften Bakış,

SAY 203 MİKRO İKTİSAT

Kredisi AKTS Mikro İktisat II Ön Koşul Dersleri

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ

Ekonomi I FĐRMA TEORĐSĐ. Piyasa Çeşitleri. Tam Rekabet Piyasası. Piyasa yapılarının çeşitli türleri; Bir uçta tam rekabet piyasası (fiyat alıcı),

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: Ercan Eren. 2. Unvanı: Profesör. 3. Öğrenim Durumu:

Tekelci Rekabet Piyasası

Turizm ekonomisi (TUR 510) Ders Detayları

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii. KİTABIN KULLANIMINA İLİŞKİN BAZI NOTLAR ve KURUM SINAVLARINA İLİŞKİN UYARILAR... 1 BİRİNCİ BÖLÜM İKTİSATIN TEMELLERİ

KYM363 Mühendislik Ekonomisi

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı Ekonomide Kıtlık ve Tercih


KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS

İktisada Giriş (TOUR 122) Ders Detayları

Uluslararası Siyasi İktisat (IR211) Ders Detayları

SAY 203 MİKRO İKTİSAT

1 MALİYE BİLİMİNİN ESASLARI VE DİĞER BİLİM DALLARIYLA İLİŞKİSİ

İKTİSAT ECONOMICUS TAMAMI ÇÖZÜMLÜ SORU BANKASI DİLEK ERDOĞAN KURUMLU TEK KİTAP. Mikro İktisat Makro İktisat Para-Banka-Kredi Uluslararası İktisat

DERS BİLGİLERİ ULUSLARARASI İKTİSAT TPB

Program Öğrenme Çıktıları: 1.Tmel iktisadi kavram ve ilkeleri öğrenebilirler. 2.İktisadi konular üzerine yapılan tartışmalara katılabilirler

KAPİTALİZM, PİYASA BAŞARISIZLIĞI VE SAĞLIK HİZMETLERİ SUNUMU. Gülbiye Yenimahalleli Yaşar

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ULUSLARARASI İKTİSAT I UİK

Ayrım I. Genel Çerçeve 1

2. Hafta Dersinin Planı (Bu ders sunumunun hazırlanmasında büyük ölçüde Nevzat Güran ve Sadık Acar ın ders notu ve kitaplarından yararlanılmıştır)

1. BÖLÜM: FİNANSAL YÖNETİM VE FİNANS KESİMİ

DERSTE KAZANDIRILACAK ÖZELLİKLER KAPSAM HAFTALARA GÖRE DERS PROGRAMI ÖNERİLEN KAYNAKLAR

1.BÖLÜM GENEL TANIMLAR

TAM REKABET PİYASASINDA DENGE FİYATININ OLUŞUMU (KISMÎ DENGE)

Girişimciliğin Fonksiyonları

ORGANİZASYONLARDA ÇEVREYE UYUM ve DEĞİŞİMLE İLGİLİ YAKLAŞIMLAR

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

İKTİSADA GİRİŞ - 1. Ünite 4: Tüketici ve Üretici Tercihlerinin Temelleri.

Akdeniz Üniversitesi

OPERASYONEL ÜSTÜNLÜK VE TÜKETİCİ YAKINLAŞMASINI SAĞLAMAK ve KURUMSAL UYGULAMALAR

İktisat Nedir? En genel haliyle İktisat bir tercihler bilimidir.

Dersin Planı (Bu ders sunumunun hazırlanmasında büyük ölçüde Nevzat Güran ve Sadık Acar ın ders notu ve kitaplarından yararlanılmıştır)

Konu 2 Piyasa Kuvvetleri: Talep ve Arz

Genel Ekonomi Dersi. Dr. Osman Orkan Özer

Prof.Dr. Ertuğrul Deliktaş, Doç.Dr. Metin Karadağ

İŞLETME BÖLÜMÜ Bilgi Kılavuzu Ankara

1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU

Akdeniz Üniversitesi

Dış Ticaret Politikası-Giriş Dr. Dilek Seymen Dr. Aslı Seda Bilman

gerçekleşen harcamanın mal ve hizmet çıktısına eşit olmasının gerekmemesidir

İleri Diferansiyel Denklemler

1 MAKRO EKONOMİ BİLİMİNE GİRİŞ

Tufan Samet ÖZDURAK THEMIS MAKRO İKTİSAT

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I

İŞLETMENİN GELİR- GİDER VE KÂR HEDEFLERİ

BÖLÜM 9. Ekonomik Dalgalanmalara Giriş

Yasin ÇOBAN İŞLETME İKTİSADI

YATIRIM. Ders 3: Portföy Teorisi. Bölüm 1: Problemi Oluşturmak

Ekonomi Nedir? Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından. faydalanılmıştır.

ULAŞTIRMA MODELİ VE ÇEŞİTLİ ULAŞTIRMA MODELLERİ

Adı Soyadı: No: Saat: 08:30

IKTI 101 (Yaz Okulu) 04 Ağustos, 2010 Gazi Üniversitesi İktisat Bölümü DERS NOTU 05 ÜRETİCİ TEORİSİ

Saf Stratejilerde Evrimsel Kararlılık Bilgi Notu Ben Polak, Econ 159a/MGT 522a Ekim 9, 2007

YATIRIM. Ders 19: Menkul Kıymet Analizi. Bahar 2003

FİNANSAL YÖNETİME İLİŞKİN GENEL İLKELER. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

İKTİSAD VE EKONOMİ TERİMLERİNİN FARKI

İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ

ADNAN MENDERES ÜNİVERS İTES İ NAZİLLİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTES İ İKTİSAT BÖLÜMÜ DERS İÇERİKLERİ. ECON101 Ekonomi Bilimine Giriş I (3+0)5

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Editörler Yrd.Doç.Dr. Bülent Altay & Yrd.Doç.Dr. Temur Kurtaslan GENEL EKONOMİ

6. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN

ARBİTRAJ FİYATLAMA MODELİ (AFM)

Uluslararası Ekonomi Politik (IR502) Ders Detayları

ULAŞTIRMA MODELİ VE ÇEŞİTLİ ULAŞTIRMA MODELLERİ

ÜNİTE:1. İktisadın Temel Kavramlarına Giriş ÜNİTE:2. Arz, Talep ve Piyasa Dengesi ÜNİTE:3. Talep ve Arz Esneklikleri ve Uygulamaları ÜNİTE:4

E-Ticaretin özelliklerini ve araçlarını tanımlayabileceksiniz. E-Ticaretin yararlarını karşılaştırabileceksiniz.

EK : DIŞSAL TASARRUFLAR ( EKONOMİLER )

İktisadi Analiz Ders Notu: Doğrusal Üretim Modelleri ve Sraffa Sistemi

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Mali Hukuk Bilgisi Dersleri

Finansal Yatırım ve Portföy Yönetimi. Ders 7 Modern Portföy Teorisi

Klasik ve Neo-klasik Dış Ticaret Teorileri

1. Toplam Harcama ve Denge Çıktı

Prof. Dr. Güven SAYILGAN Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe-Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

T+U Saat Doğal Kaynaklar Ve Çevre Ekonomisi Ön Koşul Dersleri. Dersin Adı Kodu Yarıyılı. Türkçe Seçmeli

Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi 6. Hafta

Transkript:

AVUSTURYA OKULU-LANGE TARTIŞMASI VE MEKANİZMA TASARIMI TEORİSİ Serçin ŞAHİN Yıldız Teknik Üniversitesi, İktisat Bölümü Dr. E-posta: sercinsahin@hotmail.com Ercan EREN Yıldız Teknik Üniversitesi, İktisat Bölümü Prof.Dr. E-posta: eren@yildiz.edu.tr Özet L. von Mises in 1920 li yıllarda yayınlanan çalışmalarında sosyalizmde ne suretle olursa olsun iktisadi etkinliğin sağlanamayacağını öne sürmesinin ardından, bu iddiası 1930 lu yıllarda özellikle neo-klasik iktisatçılar ve Avusturya Okulu arasında- yoğun biçimde tartışılmaya başlamıştır. Mises ve Hayek, iktisadi etkinliğin ancak piyasa sürecinde iktisadi ajanların sahip olduğu kısmi bilgilerin uyumlaştırılması aracılığıyla gerçekleşeceğini söylerken, Oskar Lange, bir merkezi planlama kurulu aracılığıyla piyasa sosyalizminde iktisadi etkinliğin, gelir bölüşümü adaleti ile birlikte sağlanabileceğini iddia eder. Bu çalışmada, mekanizma tasarımı teorisinin ortaya çıkmasında Avusturya Okulu-Lange tartışmasının etkileri ve mekanizma tasarımının bu tartışmaya getirmiş olduğu boyutlar ortaya konulacaktır. Anahtar Kelimeler: Mekanizma tasarımı teorisi, Oskar Lange, Avusturya Okulu Alan Tanımı: Mekanizma Tasarımı Teorisi, İktisat Metodolojisi, İktisat Tarihi 255

AUSTRIAN SCHOOL OF ECONOMICS-O.LANGE DEBATE AND MECHANISM DESIGN THEORY Abstract After L.von Mises asserted in the 1920 s that it is not possible to achieve economic efficiency in socialism, his this assertion had started tob e debated intensively between the neo-classic and Austrian economists. Mises and Hayek suggested that economic efficiency can only be achieved through the coordination of partial information of economic agents via market process. On the other hand, O.Lange suggested that economic efficiecy can also be achieved in market socialism via a central planning board, together with justice in income distribution. In this study, the effect of Austrian School of Economics-O.Lange debate on the invention of mechanism design theory and new aspects that it provided for this debate is discussed. Keywords: Mechanism design theory, Oskar Lange, Austrian School of Economics JEL Code: B13, B24, D79 1. GİRİŞ 1920 lerde L.von Mises in yayınlamış olduğu çalışmalarda sosyalizmde iktisadi hesaplamanın, yani iktisadi etkinliğin mümkün olmadığını ileri sürmesinin ardından, özellikle 1930 larda yoğun bir biçimde sürecek bir sosyalizmde iktisadi etkinlik tartışması başlamıştır (Eren, 1991a). Tartışmanın bu yıllarda yoğunlaşması, 1929 Buhranının etkisiyle kapitalizmde devlet müdahalesinin gerekli olduğu, sosyalizm ve merkezi planlamanın birlikteliğinin ön plana çıktığı bir dönem olmasından kaynaklanmaktadır. (Eren, 1991b). Bu tartışmada esas olarak iki taraf vardır. Walrasyan genel denge analizine dayalı olarak piyasa sosyalizmi ile iktisadi etkinliğin sağlanabileceğini savunan tarafta F.Taylor, H.D.Dickinson, A.Lerner, E.F.Durbin ve O.Lange yeralır. Diğer yanda ise sosyalizmde iktisadi etkinliğin mümkün olmadığını söyleyerek piyasa 256

sosyalizmini eleştiren Avusturya okulu iktisatçıları Mises, Hayek ve Marksist iktisatçı M.Dobb vardır (Eren, 1991b). Her ne kadar yukarıda ismi geçen iktisatçılar konu hakkında görüş bildirmişse de, tartışmanın ana eksenini O.Lange ve Avusturya Okulu oluşturduğundan, bu çalışmada özellikle bu iki görüş üzerinde durulacaktır. 2.OSKAR LANGE VE PİYASA SOSYALİZMİ Oskar Lange, piyasa sosyalizminde iktisadi etkinliğin sağlanabileceğini göstermek için, 1930 lardaki piyasa sosyalistlerinin genel olarak kullanmış olduğu Walrasgil genel denge analizine dayalı bir model geliştirmiştir. Lange nin Walrasgil yaklaşımı kullanmasının nedeni, sosyalist bir ekonomide de değerlerin kapitalist ekonomi ile aynı faktörler tarafından belirlendiğini düşünmesidir. Bu nedenle Marxist emek-değer teorisi yerine, neo-klasik iktisadın analiz araçlarının kullanılması daha uygundur (Eren, 1991a). Lange nin modelinde, Walras daki müzayede sürecindeki tellalın yerini, Merkezi Planlama Kurulu alır (Eren, 1991b). Yani, iktisadi ajanların sahip olduğu kısmi enformasyonun piyasa tarafından koordinasyonu yerine, bilginin merkezi olarak toplanması ve bir kurul tarafından ekonomideki koordinasyonun sağlanması sözkonusudur (Eren, 1991a, 2012). Lange nin önerdiği ekonomi modelinde, tüketim mallarında piyasa, emek dışındaki sermaye mallarında ise muhasebe fiyatları yol göstericidir. Tüketiciler çalışacakları işi seçmek ve gelirlerine bağlı olarak istedikleri malı tüketmek konusunda tam bir özgürlüğe sahiptirler. Tüketim malları ve emek için gerçek anlamda bir piyasa vardır ve fiyatları piyasada belirlenir. Tüketici tercihleri, üretimde ve kaynakların tahsisinde yol gösterici nitelik taşırlar. Sermaye malları ve emek dışı üretim araçlarında ise piyasa yoktur. Bunların fiyatları merkezi planlama kurulu tarafından deneme yanılma yoluyla belirlenir. Buna göre, üretimde kullanılan kaynakların miktarı hakkında elde bilgi mevcutsa, üretimin teknik koşullarından hareketle, ürünlerin muhasebe fiyatları hesaplanabilir. Bu nedenle, muhasebe fiyatları hesaplanabilen mallar için piyasaya 257

gerek yoktur. Lange muhasebe fiyatları yoluyla kaynak dağılımı sorununun çözülebileceğini öne sürer. Üretim tarafında ise kararlar iki tür özerk idareci tarafından verilir. İlk olarak fabrika yöneticisi, günlük, operasyonel işlemlerden sorumludur. Üretim için gerekli girdi ve çıktı miktarlarını serbestçe belirleyebilir. Endüstri yöneticisi ise büyük yatırımlardan sorumludur. Verilen üretim kararlarına göre, her fabrika ve endüstrinin toplam üretim faktörü talebi belirlenir. Üretim faktörleri talebi tüketim malları ve emek için piyasa fiyatının oluşumuna olanak tanırken, diğer mal ve hizmetlerin fiyatları merkezi planlama kurulu tarafından belirlenir. Merkezi planlama kurulunun belirlemiş olduğu fiyatlarda ürünlerin arz ve talebi yeni bir dengeye ulaşır. Talep ve arzın birbirinden farklı düzeylerde olması durumunda merkezi planlama kurulu fiyatları, arz ve talep düzeyini eşitleyecek biçimde ayarlar. Merkezi planlama kurulu Walrasgil tellalın işlevini yerine getirir ve sistem tüketici tercihlerine cevap verecek biçimde dengeye ulaşır. Yani, tam rekabette olduğu gibi, optimum kaynak tahsisi gerçekleşir ve iktisadi etkinlik sağlanır. Sonuç olarak Lange, özel mülkiyetin olmadığı bir toplumda da tam rekabet piyasa dengesinin mükemmel bir biçimde gerçekleşerek; iktisadi etkinlik ve adil gelir bölüşümünün sağlanabileceğini öne sürer. (Eren, 1991a). Kapitalizm ve sosyalizmde amaç tam rekabet piyasa dengesine ulaşmak ise, neden kapitalizm yerine sosyalizmin tercih edilmesi gerektiği sorusuna Lange, sosyalizmin şu üstünlüklerini öne sürerek yanıt verir: Sosyalizmde merkezi planlama kurulu doğru denge fiyatlarını piyasaya göre daha kısa zamanda bulur. Çünkü merkezi planlama kurulu, daha geniş ve daha fazla bilgiye sahiptir. Kapitalizmde firmalar ortalama maliyetin fiyata eşit olacağı noktada üretimde bulunurlar. Dışsallıklar göz önüne alınmaz. Sosyalizmde ise, endüstri yöneticileri sahip oldukları geniş bilgi sayesinde endüstri çapındaki dışsallıkları da hesaba katarak, firma düzeyinde değil, endüstri düzeyinde marjinal maliyetin fiyata eşit olduğu noktada üretimin gerçekleşmesini sağlarlar (Eren, 1991a). 258

3. AVUSTURYA OKULU NUN YAKLAŞIMI Avusturya Okulu, iktisadi etkinliğin ancak piyasa süreci aracılığı ile sağlanabileceğini savunur ve genel olarak piyasa sosyalizminin iktisadi etkinliği sağlayabileceği düşüncesine karşı çıkar. Lange nin modeline Avusturya Okuluna mensup iktisatçılar tarafından yöneltilen eleştiriler temel olarak piyasanın koordinasyonunu sağladığı kısmi bilginin merkezi olarak toplanmasının olanaksızlğı ve statik denge modelinin dinamik koşulları modellemekteki yetersizliği üzerine kuruludur. Avusturya Okulu nun Lange nin önerdiği piyasa sosyalizmi modeline getirmiş olduğu eleştirinin temelini piyasa ve bilgi ilişkisi oluşturur. Buna göre, piyasa sürekli olarak değişim içinde olan bir süreçtir. Ve bu süreç, planlanmayan, beklenmeyen değişmeleri de içerir. Merkezi otoritenin milyonlarca kişinin sahip olduğu zevk, teknoloji, kapasite gibi bilgileri elde etmesi olanaklı olmadığından, bu bilgiler tek elde toplanamaz ve iktisadi hesaplamalarda kullanılamaz. Piyasa süreci ise, bireylerin diğer bireylerin faaliyetlerine bakarak kendi faaliyetlerini ayarlamalarını sağlar ve böylece kısmi bilgiler arsındaki koordinasyonu gerçekleştirir (Eren, 1991a;2012) Bireylerin tepkileri, piyasa sürecinden elde edilen enformasyon ve öngörü üzerine kurulur. Piyasa ve dolayısıyla rekabet bilgi kalıbındaki sürekli değişmeleri yansıtır. Bu ise beklenti ve beklentilerin sürekli değişmesi anlamına gelmektedir. Yer ve zaman konusundaki bilgi ve bilgideki değişimlere hızlı uyum, Lange nin modelindeki merkezi planlama kurulu tarafından sağlanamaz. Merkezi otorite bütün bilgileri toplar ve sonra çözüme gider. Sorunun çözümü için daha çok bilgi ister. Halbuki piyasa sisteminde böyle bütün bir bilgiye gerek yoktur. Dolayısıyla merkezi bilgi yerine, kısmi bilgi çok daha önemlidir. Ademi-merkeziyetci haber alma etkinliğin ve dinamizmin temelidir. Enformasyon ve iletişim araçlarındaki teknik gelişmeler de piyasanın sağladığı bilgideki etkinliği sağlayamazlar (Eren, 1991a; 2012). Neo-klasik iktisat ve neo-klasik piyasa sosyalizminin bilgi ile ilgili varsayımları, onların dengeye ulaşmalarına olanak tanımış, hatta bunu garanti etmiştir. Avusturya okulunda varılan sonuç ise, dengesizlik, daha doğrusu koordinasyon sorunu olmuştur (Eren, 1991c). 259

Mises ve Hayek e göre beklentilerin oluşumu ve iktisadi sonuçları incelenmeden iktisadi sistemin analizi yapılamaz. Beklentilerin oluşumuna verilen değer nedeniyle, özellikle Mises te girişimcilere çok büyük önem verilir. Girişimci faaliyet, dengesizliği içeren piyasa mekanizmasının koordinasyonu altında istikrarı garanti eder (Eren, 1991c) Halbuki piyasa sosyalizminde girişimcinin işlevini gerçekten yerine getirebilecek bir karşılık yoktur. Girişimcilerin sosyalizmdeki işlevsel karşılığı olan endüstri yöneticileri arsında rekabet olmadığından, bilgi etkin bir biçimde kullanılamaz. Kapitalizmde iktisadi ajanlar, mülkiyet haklarının doğası gereği gerekli biçimde motive olurlar ve servetleri riske karşı duyarlıdır. Piyasa sosyalizminde ise yöneticileri ödüllendirecek bir mekanizma, belirsizlik analizi yoktur. Herşeyden önce başarıyı ödüllendiren, başarısızlığı cezalandıran selektif süreç yeralmaz. Dolayısıyla sistem değişime duyarlı değildir. Rekabetin yokluğu, tüketici tercihlerinin yansımasına engel olur (Eren, 1991a). Piyasa sosyalizminde etkinliğin sağlanamamasının bir diğer nedeni, sermaye piyasasının yapısı ile ilgilidir. Sosyalizmde devlet, en yüksek getirinin olduğu yere sermayeyi yönlendirse de, etkinlik gerçekleşemez. Çünkü en yüksek getiri ileriyi görmektir ve riskle iç içedir. Sermaye piyasasının yokluğunda bütün fiyatlar geleceği idraktan çok, bugünkü koşulları yansıtır. sermaye piyasası olsa da, üretim araçlarının toplumsal mülkiyeti nedeniyle, bireylerin ticaretini yaptıkları kendi mülkleri olmayacağından, pratikte belirsizliğe doğru biçime adapte olamayacak, enformasyona gerekli önemi vermeyecektir. Bir diğer deyişle, sermaye piyasası sistemin geri kalanı için yanlış veri sunacaktır (Eren, 1991a) Kısacası Avusturya Okulu na göre gerçek iktisadi etkinlik yalnız üretim araçlarının özel mülkiyetinde gerçekleşebilir. (Eren, 1991a) Avusturya Okulu nun ikinci ana eleştiri noktası, Lange nin modelinin statik denge analizine dayanmasıdır. Buna göre Lange nin çözümünün dayandığı neo-klasik denge analizi, statiktir ve dinamik koşullarda denge sağlamaz. Statik denge analizinde sorun çözülemez; denge analizinde somut dünyadaki belirsizlik, risk, değişim gibi olgular yeralmaz. Bugünkü koşullar üzerine inşa edilen fiyatlar ile elde edilen iktisadi hesaplama, gerçek iktisadi hesaplama değildir. Önemli olan değişime tepki yeteneğidir ve gerçek iktisadi etkinlik budur. Asıl olan dinamizm 260

içinde, dengeye ulaşmadan iktisadi etkinliğin sağlanmasıdır. Avusturya Okulu na göre neo-klasik denge analizi ancak bir başlangıç olabilir. (Eren,2012) 4. MEKANİZMA TASARIMI Oskar Lange nin asistanı olan Leo Hurwicz, piyasa sosyalistleri ve Avusturya Okulu arasında süren bu tartışmayı izlerken, tartışmada kritik rol oynayan ademimerkeziyetçilik,vb. terimlerin bilimsel bir kesinlikle tanımlanmadığını ve tarafların ileri sürdükleri argümanların eksik olduğunu farketmiştir. Bu bir ölçüde, oyun teorisi ve matematiksel programlama gibi teknik araçlar mevcut olmadığı için tarafların ikna edici sonuçlara ulaşamıyor olmalarından kaynaklanmıştır. Bunun üzerine Hurwicz, temel kavramları kesin ve net bir biçimde tanımlayabilmek için getirmek üzere yola çıktı ve 1960 ve 1972 yıllarında yayınlamış olduğu çalışmalarla birlikte Mekanizma Tasarımı Teorisi ortaya çıkmış oldu (Maskin, 2008). Mekanizma tasarımı teorisi piyasalar veya firmalar gibi ekonomik kaynakları tahsis eden çok çeşitli kurumları analiz etmek için bütünleşik bir analitik çerçeve sunmaktadır. Bir mekanizma, ekonomideki bireylerin sahip oldukları bilginin bir fonksiyonu olarak ekonomik kararların nasıl belirlendiğinin spesifikasyonudur. Mekanizma tasarımı teorisinin temel bakış açısı, iktisadi problemlerin formülasyonunda çıkar kısıtlarının da, kaynak kısıtları kadar önemli olduğudur. İktisadi ajanlar özel bilgiye sahip oldukları ve denetlenmesi zor eylemler gerçekleştirdikleri durumlarda, bilgiyi paylaşmaya ve gerekli çabayı sarfetmek için uygun çıkarlara sahip olmalıdırlar. Mekanizma tasarımı teorisi, bu çıkarların oluşturulma gereksiniminin ekonomik sistem üzerinde, geleneksel kıtlık kısıtlarından daha önemsiz olmayan kısıtlar getirebileceğini söyler. Bir mekanizmanın, her katılımcı için özel bilgisini sunmanın dominant mekanizma olması durumunda çıkar-uyumlu (incentive-compatible) olduğu söylenir. Ayrıca her ajan mekanizmaya katılmaya istekli olmalıdır. Mekanizma tasarımı teorisi genel olarak, kurumları işbirlikçi olmayan oyunlar olarak tanımlar ve farklı kurumları bu oyunların denge çıktıları temelinde kıyaslar. Mekanizma tasarımı teorisinin genel uygulanabilirliği, 1973 yılında ilk kez Gibbard tarafından İfşa Etme İlkesi nin (Revelation Principle) formüle edilmesi 261

ile olmuştur. Bu ilke, iktisadi ajanlar için rasyonel iletişim stratejilerinin bir dengesi olan herhangi bir koordinasyon mekanizmasının, çıkar-uyumlu bir Doğrudan İfşa Mekanizması (Direct Revelation Mechanism) ile simüle edilebileceğini söylemektedir. Bir doğrudan ifşa mekanizmasında tüm iktisadi ajanlar stratejilerini Walrasyan tellala benzer merkezi bir koordinatöre iletirler, tüm ajanların stratejilerini toplayan bu merkezi koordinatör ise, iktisadi ajanlara ne yapmaları gerektiğini söyler. Böylece piyasa sürecinde gerçekleşecek olan koordinasyon, merkezi bir otorite vasıtası ile gerçekleştirilmiş olur. Bir doğrudan ifşa mekanizması lineer bir denklemler sistemi ile temsil edilebildiğinden, böylece başlangıçtaki koordinasyon mekanizmasıyla ilgili problem bir lineer denklem sisteminin çözümüne indirgenmiş olmaktadır. 1970 lerin sonlarında birkaç araştırmacı bu prensibi yeniden yorumlamış ve problemin çözümü Bayesyen oyunlar çerçevesinde, Bayesyen Nash dengesi temelinde gerçekleştirilerek, MTT nin tüm temel sonuçları elde edilmiştir. Bundan sonra da mekanizma tasarımı problemleri Bayesyen biçimde formüle edilmiştir (Giocoli 2009). Her ne kadar mekanizma tasarımı teorisindeki ifşa etme ilkesi, O.Lange nin merkezi planlama kurulunun en azından teorik bağlamda uygulanabilir olduğu anlamına geliyor gibi görünse de, bu ilkenin iletişimin maliyetli olması gibi durumlarda geçerli olmaması, Lange nin merkezi planlama kurulunun gerçekçiliğini ortadan kaldırmaktadır (Mookherjee ve Tsumagariz, 2007). Maskin de 2007 deki Nobel konuşmasında, Hurwicz ve daha birçok iktisatçının yapmış olduğu yayınlarda aslında Hayek ve von Mises in haklı olduğu, piyasada alıcı ve satıcıların piyasa gücünün bulunmaması ve üretim ve tüketimde önemli dışsallıkların bulunmaması durumunda piyasanın en iyi mekanizma olduğu konusunda bir uzlaşının varolduğunu ileri sürmektedir. 5. SONUÇ Özellikle 1930 lu yıllarda yoğun olarak sürdürülen sosyalist hesaplama tartışmasında, sosyalizmde de piyasa ekonomisinin sağlamış olduğu iktisadi etkinliğin gerçekleşip gerçekleşemeyeceği üzerinde durulmuştur. Bu tartışmanın iki tarafını, sosyalizmde iktisadi etkinliğin kapitalizmde olduğu gibi sağlanabileceğini savunan piyasa sosyalistleri, özellikle de Oskar Lange ve buna şiddetle karşı çıkan Avusturya Okulu oluşturmuştur. 262

Walrasyan genel denge analizine dayalı Oskar Lange nin modelinde, Walrasyan tellalın yerini merkezi planlama kurulu almaktadır. Tüketim ve emek kararları piyasa aracılığı ile koordine edilirken, üretim kararları ise merkezi planlama kurulu tarafından tam rekabet piyasası kurallarına göre verilir. Böylece, piyasaya gerek duyulmaksızın tam piyasanın etkinliği sağlanmış, ayrıca piyasanın çözemediği negatif dışsallık gibi problemler de çözülmüş olur. Avusturya Okulu ise, O.Lange nin modeline öncelikle statik olduğu için karşı çıkar. Onlara göre piyasa süreci sürekli bir değişimi içermektedir ve statik denge modelleri bu süreci yeterince yansıtamaz. Ayrıca insanların zihinlerindeki bilgilerin tek bir merkezi otorite tarafından toplanması olanaksız olduğu ve böyle bir otoritenin beklenti, belirsizlik gibi faktörler nedeniyle bu kısmi bilgilerde ortaya çıkan değişimi takip etmesinin olanaksız olması nedeniyle, O.Lange nin merkezi planlama kurulunun piyasanın yerine geçemeyeceğini savunur. O.Lange nin asistanı olan Hurwicz, piyasa sosyalistleri ve Avusturya Okulu arasındaki bu tartışmada temel kavramların kesin ve net bir biçimde tanımlanmamış olduğunu görmüş ve bunun üzerine, temel kavramların tanımlarını netleştirmek ve tarafların argümanlarını daha ikna edici bir biçimde sunmasını sağlayacak matematiksel araçlar geliştirmek üzere çalışmaya başlamıştır. Bunun üzerine mekanizma tasarımı teorisi olarak adlandırılan alan ortaya çıkmıştır. Buna göre mekanizma tasarımı teorisi, çok uzun bir geçmişe sahip olan bu sonu gelmez tartışmada kavramların daha kesin bir biçimde tanımlanmasını sağlayarak, daha ikna edici argümanlar ileri sürme olanağı sunan analitik araçlar sağlamaktadır. KAYNAKLAR Eren.E., İktisadi Etkinlik Sorunu: O.Lange ve Avusturya Okulu, Piyasa, Özgürlük ve Eşitlik: Piyasa Sosyalizmi içinde. Bursa: Ezgi Kitabevi Yayınları, 1991a, ss.22-54. Eren.E., Sosyalizm, Piyasa ve İktisadi Etkinlik Sorunu, Piyasa, Özgürlük ve Eşitlik: Piyasa Sosyalizmi içinde. Bursa: Ezgi Kitabevi Yayınları, 1991b, ss.85-100. 263

Eren, E., Piyasa, Özgürlük ve Eşitlik: Piyasa Sosyalizmi, Piyasa, Özgürlük ve Eşitlik: Piyasa Sosyalizmi İçinde. Bursa: Ezgi Kitabevi Yayınları, 1991c, ss.101-125. Eren, E., Post-Keynesci İktisat ve Avusturya Okulu Yerleşik İktisat mı Oluyor? Algoritma Devrinin Düşündürdükleri, Mimeo, 2012. Giocoli,N. Three Alternative (?) Stories on the Late 20th-Century Rise of Game Theory, Studi e note di Economia, XIV:2, 2009, 187-210. Maskin, E.S., Mechanism Design: How to Implement Social Goals, Nobel Memorial Prize Lecture, 8 Aralık 2007, Stockholm. Mookherjee, D. ve Tsumagariz,M., Mechanism Design with Costly Communication: Implication for Decentralization,2007. http://adres.ens.fr/img/pdf/12032007.pdf [İndirilme Tarihi: 12.04.2012] 264