Uluslararası Af Örgütü. Türkiye: Đşkence Karşıtı Komite ye sunulan bilgilendirme raporu



Benzer belgeler
COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE. Nezir KÜNKÜL/TÜRKİYE (Başvuru no /00) KARAR STRAZBURG

uluslararası af örgütü

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BİLAL MÜŞTAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/233)

2 Kasım Sayın Bakan,

Türkiye. İfade, Örgütlenme ve Toplanma Özgürlüğü

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM

OHAL KAPSAMINDAKİ SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMALARDA AVUKATLARIN SAVUNMA HAKLARININ KISITLANMASI KONULU ARAMA KONFERANSI SONUÇ RAPORU

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

30 Temmuz 2008 tarihinde Mahkeme başvuru sahiplerinin 3 Eylül 2008 e dek İran a sınır dışı edilmemeleri hakkında 39 sayılı Kuralı yayınladı.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. KESHMIRI/TÜRKİYE (Başvuru no /08) KARAR STRAZBURG. 13 Nisan 2010

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. GEÇGEL ve ÇELİK/TÜRKİYE (Başvuru no. 8747/02 ve 34509/03) KARAR STRAZBURG.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR BASHKIM REXHEPI BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2017/5874)

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR S. R. BAŞVURUSU

Özet Rapor. Kürt Öz Yönetim Güçleri Tarafından Gerçekleştirilen Tutuklama Sayıları ve Zorla Kaybolma Vakalarındaki Artış. Pazartesi, Şubat 18, 2019

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU BİLANÇO 05 MAYIS 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ

HUKUK VE ADALET DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (Ortaokul 6, 7 veya 8. Sınıf)

Savcıların Mesleki Sorumluluk Standartları ile Temel Görev ve Hakları Beyannamesi*

ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler Dersin adı ve konusu 17

2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

Adli Yardım Temsilini Geliştirmek: Küresel Standartların Uygulanması

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

Alipour ve Hosseinzadgan / Türkiye. (6909/08, 12792/08 ve 28960/08) AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. HÜRRİYET YILMAZ/TÜRKİYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG

2016 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

A. Giriş. B. Olumlu Unsurlar

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

Türkiye Türk Hükümetine Memorandum

2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

1 ( TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR BURAK EDİŞ BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/11177)

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR

İÇİNDEKİLER. Giriş 1 SORUŞTURMA EVRESİ. 1. SORUŞTURMA KAVRAMI ve SORUŞTURMANIN AMACI 3 2. SORUŞTURMANIN YÜRÜTÜLMESİNDEN SORUMLU MERCİ

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

TÜRKİYE. İfade, Örgütlenme ve Gösteri Hakkı Özgürlüğü

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR

Nurcan YILMAZ ÖZEL ADİL YARGILANMA HAKKI KRİTERLERİNİN TÜRK İDARİ YARGILAMA HUKUKU AÇISINDAN MUHTEMEL VE GERÇEKLEŞEN ETKİLERİ

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÖZET...VII ABSTRACT...VIII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR LİSTESİ...XV GİRİŞ...1

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ KONUK - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 49523/99) KARAR STRAZBURG.

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

İNSAN HAKLARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI ARALIK AYI İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU ARALIK 2012

D.B. / Türkiye (33526/08) AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI. Aşağıdaki metin kararın resmi olmayan özetidir. Özet

CEZA USUL HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI)

ĐKĐNCĐ DAĐRE. MEHMET MANSUR DEMĐR v. TÜRKĐYE. (Başvuru No /07) KARAR STRASBOURG. 24 Temmuz 2012

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. YER VE GÜNGÖR/TÜRKİYE (Başvuru no /06 ve 48581/07) KARAR STRAZBURG.

OHAL Bilançosu, Hak İhlalleri Raporu

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

İKİNCİ BÖLÜM. Mübeyen POLAT / TÜRKĠYE DAVASI. (Başvuru no. 3143/12) KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR

Trans Olmak Suç Değildir!

SEYFULLAH TOSUN ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURUDA MASUMİYET KARİNESİ

10 Mart 2016 Perşembe Günü Saat 09:30'da Yapılan Mahkeme Toplantısında Görüşülen Dosyalar ve Sonuçları BİRİNCİ BÖLÜM

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE NİN SARAR / TÜRKİYE KARARI * ** (Başvuru no. 1947/09, Karar Tarihi: 27 Mart 2012)

II. ANAYASA MAHKEMESİNİN YETKİSİNİN KAPSAMI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARAR İNCELEMESİ MEHMET HÜSEYİN ÇİÇEK - TÜRKİYE DAVASI AHİM 3. DAİRE

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ABDURRAHİM DEMİR - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 41213/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

ı.t. TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR CANAN TOSUN BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2014/8891)

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

Türk Hükümetine Memorandum

10 Ocak 2013 BASIN AÇIKLAMASI

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

İNSAN HAKLARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI HAZİRAN-TEMMUZ-AĞUSTOS AYLARI İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Đclal KARAKOCA ve Hüseyin KARAKOCA v. TÜRKĐYE (Başvuru no /11)

İKİNCİ DAİRE KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR

Her türlü alıkonulma yerinin düzenli ziyaretler yolu ile denetlenerek kişilerin işkence ve kötü muameleye karşı etkin biçimde korunması amacını

İTİRAZ USULLERİ. BMMYK Kasım 2014

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru No /07) KARAR STRAZBURG. 24 Eylül 2013

Vergi Davalarında Gerekçe Değişimi, Savunma Hakkını Sınırlar

CEZA MUHAKEMESİNDE KATILAN

BİRİNCİ BÖLÜM ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU

2006 Yılı Türkiye Đnsan Hakları Đhlalleri Bilançosu

Av. Ülkercan Özbey İlhan Ankara Barosu CMK ve Gelincik Merkezi Üyesi

Adli Yadım Bürosu ADLİ YARDIM BÜROSU

ÇOCUK HAKLARI EVRENSELDİR TÜRKİYE DE ÇOCUKLARIN TERÖRLE MÜCADELE YASALARI ALTINDA ADİL OLMAYAN YARGILAMALARINA SON VERİN

Birleşmiş Milletler Avukatların Rolüne İlişkin Temel İlkeler Bildirgesi (Havana Kuralları)

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ERTÜRK/TÜRKİYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG. 12 Nisan 2005

Transkript:

Ekim 2010 Kamusal Belge Uluslararası Af Örgütü Türkiye: Đşkence Karşıtı Komite ye sunulan bilgilendirme raporu

2 Türkiye: BM İşkence Karşıtı Komite ye Bilgilendirme Raporu GİRİŞ Bu bilgilendirme raporu, Kasım 2010 da Türkiye nin, İşkence, Kötü Muamele ve Diğer Zalimane, Gayrı İnsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme yi (Sözleşme) uygulayıp uygulamadığı konusundaki periyodik raporuyla ilgili İşkence Karşıtı Komite ye (Komite) sunulmuştur. Bu bilgilendirme raporu, Komisyon un 2008 yılı Şubat ayında kabul ettiği bir dizi noktaya (CAT/C/TUR/Q/3) cevap niteliğinde olup, Türkiye nin Sözleşme uyarınca altına girdiği yükümlülükleri yerine getirip getirmediği ile ilgili Uluslararası Af Örgütü nün ek birtakım kaygılarını da özetlemektedir. Uluslararası Af Örgütü özel olarak savcılık önüne çıkmadan önceki yakalama-gözaltı süresinde ve cezaevleri gibi resmi gözaltı merkezlerinde yapılan işkence ve kötü muamele uygulamalarının yanı sıra, resmi gözaltı merkezleri dışında uygulanan işkence ve kötü muameleden de kaygı duymaktadır. Türkiye nin, İşkence Karşıtı Sözleşme Ek Protokol ü (OPCAT) onaylamayıp ulusal bağımsız insan hakları kurumları oluşturamaması ve ulusal yasalarda gözaltına alınan kişilerin haklarının yeterli derecede korunmuyor olması, gözaltına alınan kişilerin kötü muamele görme risklerini artırıyor. Gösterilere katıldıkları iddia edilen 18 yaşından küçük çocukların Terörle Mücadele Kanunu altında hem çocuk hem de yetişkinler için oluşturulan mahkemelerde adil olmayan şekilde yargılanmaları da işkence ve kötü muamele görmeme hakları da dâhil olmak üzere çocuk haklarının korunmasındaki eksikliklere dikkat çekmektedir. Kolluk kuvvetleri tarafından yapıldığı iddia edilen insan hakları ihlalleri konusunda, ivedi, tarafsız ve etkin soruşturma yürütülmemesi; yetkililerin ihlal iddialarıyla yargılandıkları davaların yürütülme biçimi; yetkililerle ilgili suçlamalarda adaletin nadiren tecelli ediyor oluşu, işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarına karşı güçlendirilen yasaların hâlâ işkence ve kötü muameleye karşı yeterince kuvvetli bir caydırıcı etki yapmıyor olmasına ve insan hakları ihlalleri konusunda cezasızlık kültürünün sürmesine neden olmaktadır. 2. MADDE 1. soruya cevaben, gözaltına alınan kişilerin, kötü muamele ve işkence uygulamalarına karşı önleme mekanizmalarına erişim imkânları: Resmi olmayan gözaltı: avukatlara erişim ve ailelerin ya da avukatların işkence ve kötü muamele konusunda bilgilendirilmeleri Uluslararası Af Örgütü ne, kişilerin gözaltına alındıkları kayıt altına alınmadan önce resmi olmayan bir şekilde özgürlüklerinden mahrum bırakıldıkları ve polis merkezlerinde savcılık önüne çıkmadan önce kayıtsız bir şekilde gözaltına tutulduklarıyla ilgili haberler ulaşmaya devam etmektedir. Bu uygulama kişileri yasal koruma imkânından yoksun bırakmaktadır. Kişiler bu süre zarfında avukatlarını ve ailelerini bilgilendirememekte ya da Uluslararası Af Örgütü Ekim 2010 Indeks: EUR 44/023/2010

Türkiye: BM İşkence Karşıtı Komite ye Bilgilendirme Raporu 3 bilgilendirilmelerini sağlayamamakta ve yasal yardım alamamaktadır. Yetkililerin resmi olmayan şekilde gözaltı merkezlerinde tutmuş olduğu ve tutmaya devam ettiği kişiler arasında çocuklar da vardır. Uluslararası Af Örgütü nün yaptığı araştırmalar, çocukların, yasaların gerektirdiği şekilde Çocuk Şubeleri yerine Emniyet Müdürlüğü nün Terörle Mücadele birimlerinde gözaltına alındıklarını ortaya koymaktadır. 1 Yetkililer, Diyarbakır ve Adana daki gösterilerle bağlantılı durumlarda sık sık çocukları saatler boyunca resmi olmayan şekilde alıkoymuş ve bu süre içinde onlara ailelerine haberdar etme ya da hukuki yardımdan yararlanma haklarından yararlandırmamışlardır. Uluslararası Af Örgütü ne, çocukların bu resmi olmayan gözaltı süreleri boyunca polis memurlarının kötü muamelesine maruz kaldıkları ve tehdit edildikleri yolunda çok sayıda iddia ulaşmıştır. Buna ek olarak, çocukların resmi olmayan bu gözaltı süreleri boyunca, polis memurları tarafından, çocukların yanında bulunması gereken yetişkinler olmadan ve yasal yardıma erişimleri olmadan polis memurları tarafından sorgulandıkları ve yasaların gerektirdiği şekilde savcılara ifade vermeden önce poliste bazı ifadeleri imzalamaya zorlandıkları da bildirilmektedir. 2 Çocukların terörle mücadele mevzuatı altında yargılanmalarına son veren yasa değişikliklerine rağmen, Uluslararası Af Örgütü ne, gösterilerle bağlantılı bir şekilde gözaltına alınan çocukların resmi olmayan gözaltı merkezlerinde tutuldukları ve kötü muameleye uğramaya devam ettikleri yolunda bilgiler de ulaşmaktadır. Etkili tıbbi yardıma erişimde engeller: Gözaltı süresince Gözaltına alınan kişinin tıbbi muayene ve yardıma erişiminin sağlanarak kötü muamele uygulamalarını ve cezasızlığı engellemeye yönelik önlemler, özgürlüğünden mahrum bırakılmış ya da gözaltına alınan kişilerin adli tıp muayeneleri sırasında polis memurlarının da kişilerin yanında bulunmaları nedeniyle etkili olamamaktadır. Aralarında çocuklar da olmak üzere gözaltına alınan kişiler, polis memurlarının mevcut olduğu ortamlarda tıbbi personele aldıkları yaraları ve bu yaraların boyutunu anlatmaktan çekinmektedirler. Uluslararası Af Örgütü, tıbbi personelin gözaltına alınan kişilerin aldıkları yaraları resmi muayene kayıtlarına işlemedikleri yolunda haberler de almaktadır. Bazı durumlarda, bir süre önce gözaltına alınmış kişiler, bağımsız doktorlarca muayene edildiklerinde, resmi adli tıp muayene kayıtlarına işlenmemiş yaraları belgelendirilebilmiştir. Tutukluluk ve Hükümlülük süresince Uluslararası Af Örgütü, hüküm giyen ve tutuklu yargılanmalarına karar verilen kişilerin, gerekli tıbbi yardımdan mahrum bırakıldıklarına dair de birçok kez bilgi edinmiştir. Gelen haberlerden bazıları, Diyarbakır E-tipi cezaevinde tutulan çocuklarla ilgilidir. Bu çocuklardan bazıları, Uluslararası Af Örgütü ne haftada ancak bir kez revire gidebildiklerini ve doktor muayenesinden sonra gerekli tedavinin yapılmadığını söylemektedirler. Cezaevinde sağlanması mümkün olmayan birtakım tedavi gereksinimleri olan tutuklu ve Indeks: EUR 44/023/2010 Uluslararası Af Örgütü Ekim 2010

4 Türkiye: BM İşkence Karşıtı Komite ye Bilgilendirme Raporu hükümlülerin durumları özellikle sorunlu bir hal arz etmeye devam etmektedir. Uluslararası Af Örgütü ne ulaşan bazı bilgiler, tutuklu veya hükümlünün tedavi için başka bir kuruma sevk edilip edilmemesine karar veren Adli Tıp Kurumu nun kararlarını ciddi şekilde geciktirdiği ve verdiği kararların bağımsız tıbbi raporlarla çeliştiğine işaret etmektedir. Adli Tıp Kurumu nun işleyişi ile ilgili Devlet Denetleme Kurulu tarafından hazırlanan bir raporda, bu kurumun işleyişinde yapısal ve örgütsel bir dizi sorun olduğu kaydedilmiş ve bu kurumun görevini yerine getirmesi için Adalet Bakanlığı ndan bağımsız hale getirilmesi, yeterli kaynaklarla donatılması gerektiği belirtilmiştir. 3 Uluslararası Af Örgütü, Devlet Denetleme Kurulu raporunun tamamının Komiteye sunulması ve kamuya açık hale getirilmesi gerektiğine inanmaktadır. Sınır dışı etme merkezlerinde tutulan yabancı uyruklu kişiler Uluslararası Af Örgütü, Yabancılar Misafirhaneleri olarak bilinen ve sınır dışı edilecek kişilerin tutulduğu gözaltı merkezlerindeki kişilerin, ulusal yasalarca özgürlüğünden yoksun bırakılan kişilere sağlanan koruma önlemlerinden yararlanamıyor olmasından kaygı duymaktadır. Bu kişilerin gözaltına alınmalarının gerekliliği, gözaltına alternatif tedbirlerin değerlendirilmesi konusunda izlenebilecek bir prosedür ve bu kişilerin gözaltına alınmalarının gerekliliğini ortaya koyan bir yazılı bildirim de bulunmamaktadır. Uygulamada gözaltına alınma gerekçelerine itiraz için başvurulacak bir prosedür ve gözaltıları denetleyen adli bir makam da mevcut değildir. 4 Türkiye makamları, bu kişilerin gözetim altında olduklarını ve bu nedenle gözaltına alınan kişilerin korunmasına yönelik önlemlere tabii olmadıklarında ısrar etmektedir. 5 Uluslararası Af Örgütü, bu tür yasal koruma mekanizmalarının olmamasının geri gönderme merkezlerinde yapıldığı iddia edilen kötü muamele uygulamalarının sürmesine neden olmasından kaygı duymaktadır. 6 4. soru: Ombudsmanlık kurumunun oluşturulması Uluslararası Af Örgütü Anayasa nın 74. Maddesinde yapılan değişiklikle Ombudsmanlık kurumunun oluşturulmasının yolunun açılmış olmasından memnuniyet duymaktadır. Ancak bu kurumun, İnsan Hakları Danışma Kurulu, polisle ilgili bağımsız şikâyet mekanizması, eşitlik ve ayrımcılık karşıtı komisyon gibi önerilen diğer bağımsız ulusal insan hakları kurumlarının yanı sıra nasıl bir işlev göreceği belirsizliğini korumaktadır. Uluslararası Af Örgütü, yukarıda belirtilen kurumların yasal zeminin hazırlanmasından bu yana çok az bir ilerleme kaydedilmiş olmasından ve devlet yetkililerin Meclis İnsan Hakları Danışma Kurulu ile ilgili yasa tasarısının hazırlanması sırasında Türkiye deki sivil toplum kuruluşlarına etkin bir şekilde danışılmış olmamasından üzüntü duymaktadır. Uluslararası Af Örgütü İnsan Hakları Danışma Kurulu yla ilgili yasa tasarısının mevcut halinin OPCAT in gerektirdiği şekilde bu kuruma tüm gözaltı merkezlerinde sınırsız ve önceden duyurulmamış denetim yapabilme hakkı tanınması koşulunu yerine getirmeyecek olmasından da kaygı duymaktadır. 3. MADDE Düzensiz yabancıların sınır dışı edilmesiyle ilgili 8. soruya cevaben: 2009 yılından bu yana BMMYK ya kayıtlı olan ve ülkelerinde işkence görme tehlikesi altında olan sığınmacı ve göçmenlerin Türkiye tarafından geri gönderilme vakaları ciddi şekilde azalmıştır. Uluslararası Af Örgütü Ekim 2010 Indeks: EUR 44/023/2010

Türkiye: BM İşkence Karşıtı Komite ye Bilgilendirme Raporu 5 Ancak, Türkiye ye düzensiz şekilde giren kişilerin ya da Türkiye deki statülerini resmileştiremeyen kişilerin ve BMMYK ya kayıt olamamış kişilerin geri gönderildikleri takdirde ne tür risklerle karşı karşıya kalacaklarının saptanmasına dair bir çalışma yapılmadan tehlikede olacakları ülkelere geri gönderilmeleri uygulaması sürmektedir. 7 Uluslararası Af Örgütü, geri gönderilmeme (non-refoulement) ilkesinin ihlal edilmesine karşı ulusal yasalarda etkili başvuru hakkı olmamasından da üzüntü duymaktadır. Sınır dışı edilme kararına karşı İdare Mahkemesine yapılan başvurular, mahkemeye başvuru üzerine sınır dışı edilme uygulamasının durdurulmasını gerektiren yasal bir düzenleme olmaması nedeniyle etkili olmamaktadır. 8 4. MADDE İşkence suçu işleyenlerin kovuşturulması ve mahkûm edilmesi ile ilgili 9. soruya cevaben: Uluslararası Af Örgütü kolluk kuvvetleri mensuplarının etkili bir şekilde soruşturulup kovuşturulmalarının, ilgili vakaların büyük çoğunluğunda gerçekleşmiyor olmasından kaygı duymaktadır. Bunun sonucunda ise cezasızlık birçok vakada tekrar etmektedir. Bu kaygı, Meclis İnsan Hakları Komisyonu nun İstanbul da 2003-2008 yılları arasındaki işkence iddialarının soruşturulması ve kovuşturulması ile ilgili bulguları üzerine ortaya çıkmıştır. 2009 yılı Ocak ayında yayınlanan rapor, işkence ve kötü muamele uygulamakla suçlanan 432 devlet görevlisi aleyhindeki 35 adli soruşturmanın hiçbirinin mahkûmiyet ile sonuçlanmamış olduğunu ortaya koymuştur. 9 12. MADDE Polis tarafından gözaltına alınan tüm kişilerin kayıtlarının tutulması ile ilgili 16. soruya cevaben: Uluslararası Af Örgütü, polisin gözaltı uygulamasının gerçeğe uygun bir şekilde kayıt altına alınmamasının gözaltına alınan kişilerin yasal yardıma ve aile üyelerine erişimlerini geciktiriyor ve bu şekilde işkence ve diğer kötü muamele riskini artırıyor olmasından kaygılıdır. Gözaltı merkezlerinde işkence ve kötü muamelenin gerçekleştiği iddia edilen zamanlara ilişkin kamera kayıtları, ya kameraların o sırada çalışmadığı iddia edilerek ya da olaydan sonra bu kayıtların imha edilmesi sonucunda erişilemez hale gelmektedir. Örneğin, 2007 yılı Aralık ayında İstanbul da gözaltında ölen Mustafa Kükçe nin vakasını inceleyen savcılar Kükçe nin gözaltına alınması ile ilgili resmi kayıtlara rastlamamış ve karakoldaki kameralar çalışmaz halde olduğundan gözaltı sırasındaki kayıtlara erişememişlerdir. Nijeryalı sığınmacı Festus Okey in 2007 yılı Ağustos ayında gözaltında ölmesi vakasında, polis önce hiçbir kamera kaydının olmadığını bildirmiş; ancak ardından İçişleri Bakanlığı müfettişlerine Festus Okey in gözaltına girerken ve çıkarkenki görüntülerini içeren kayıtları sunmuştur. Ancak, Festus Okey in gözaltındayken polis silahıyla vurulup öldüğü anların kaydı Indeks: EUR 44/023/2010 Uluslararası Af Örgütü Ekim 2010

6 Türkiye: BM İşkence Karşıtı Komite ye Bilgilendirme Raporu erişilebilir değildir. 2010 yılı Eylül ayı itibariyle, Festus Okey i kasten öldürmekle suçlanan polis memurunun davası, savunma avukatının Festus Okey in kimliğinin uygun şekilde teyit edilmediği başvurusu nedeniyle, Festus Okey in kimlik tespiti aşamasında tıkanmış bulunmaktadır. Vicdani Retçi Enver Aydemir e kötü muamelede bulunmakla suçlanan askeri yetkililerin davasında da, Aydemir in İstanbul daki Maltepe Askeri Cezaevi nde gözaltında olduğu 2009 yılı Aralık ayından kamera kayıtları mevcut değildir. Askeri yetkililer, ilk duruşmada mahkemeye, olay dönemine ilişkin kamera kayıtlarının askeri makamlar tarafından incelendiğini ve suçun işlediğine dair herhangi bir kayıt bulunmaması nedeniyle bantların imha edildiğini söylemişlerdir. Yukarıda birinci soru ile ilgili yorumlarda da belirtildiği gibi, Uluslararası Af Örgütü, yetkililerin, teröre destek olarak gördükleri gösteriler bağlamında gözaltına alınan çocukları ulusal yasaların gerektirdiği şekilde Emniyet Müdürlüklerinin Terörle Mücadele Şubelerinde yetişkinler için düzenlenmiş olan gözaltı merkezlerinde resmi olmayan şekilde tutulduklarını belgelemiştir. Resmi olmayan bu gözaltı merkezlerinde, çocuklar yasal olmayan şekilde tutulmakta ve ailelerini haberdar etme ya da ailelerinin haberdar edilmesi haklarından ve hukuki yardım alma haklarından mahrum bırakılmaktadırlar. Saatler sürebilen bu resmi olmayan gözaltı sürelerinde, çocukların kötü muameleye uğradıkları ve polis tarafından sorgulandıkları bildirilmektedir. Terörle mücadele sırasında insan haklar ve temel hakların korunması ve geliştirilmesi konusunda Özel Raportörün tavsiyelerinin uygulanması ile ilgili 18. soruya cevaben: İşkence ve diğer kötü muamele de dâhil olmak üzere insan hakları ihlalleri konusunda başlatılan soruşturmaların etkililiği, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu uyarınca oluşturulan ve savcılık gözetiminde bağımsız soruşturmalar yapılmasına izin veren adli kolluk kuvvetleri sisteminin uygulanmaması nedeniyle engellenmektedir. Bir başka engel de, soruşturmaların sık sık hak ihlalini gerçekleştiren kurumun kendi içindeki yetkililerce yürütülüyor olmasıdır. 2007 yılı Ekim ayında İstanbul da yasal bir sol derginin satışı sırasında polisle yaşanan ihtilaf üzerine polis tarafından vurulan ve kalıcı olarak felç olan 19 yaşındaki Ferhat Gerçek in vakasında, olayla ilgili soruşturmayı yürüten polis memuları, Ferhat Gerçek i vuran polis memuru ile aynı karakolda (Bahçelievler 75. yil Polis Merkezi) görev yapan polis memurlarıdır. Ferhat Gerçek in avukatı, olay sonrasında tutanak tutan polisler arasında, dergi satışı sırasındaki olayda görev alan polis memurlarının da olduğunu söylemiştir. Soruşturmanın bağımsızlığı ve kapsamlılığı ile ilgili bir başka kaygı da, en kritik delillerden olan Ferhat Gerçek in vurulduğu sırada giydiği t-shirtin polisler tarafından kaybedilmiş olmasıdır. Gerçek in avukatı, balistik testlerin ardından Ferhat Gerçek e isabet eden kurşunun polis silahından çıktığının ortaya konduğunu ancak kurşunun Ferhat Gerçek e isabet etmeden önce sert bir yüzeyden sektiğinin iddia edildiğini söylemektedir. Bu iddia Ferhat Gerçek in avukatı tarafından reddedilmektedir. İddianame, herhangi bir delil sunmadan kurşunların sektiği varsayılarak hazırlanmıştır. Delil olmadan böyle bir iddiada bulunulması ve olay yerinde süratle bir incelemenin düzenlenmemiş olması ateş açılma anıyla ilgili soruşturmanın kapsamlılığı konusunda kaygılara yol açmaktadır. Soruşturma ve dava sürecinde hiçbir polis memuru görevden alınmamıştır. Soruşturmada polis memurlarıyla mağdur sıfatıyla Uluslararası Af Örgütü Ekim 2010 Indeks: EUR 44/023/2010

Türkiye: BM İşkence Karşıtı Komite ye Bilgilendirme Raporu 7 görüşülürken, Ferhat Gerçek ile ise şüpheli olarak görüşülmüştür. Engin Çeber in 10 Ekim 2008 tarihinde polis gözaltısında ölmesinin ardından savcılığın başlattığı bağımsız soruşturma, olayla ilgili önceki soruşturma ile ciddi şekilde farklılıklar arz etmektedir. Engin Çeber, Ferhat Gerçek in polis tarafından vurulmasını protesto için düzenlenen bir gösteriye katıldığı için gözaltına alınmıştır. Dönüm noktası olarak görülebilecek bir kararla, 19 görevli Engin Çeber in ölümüyle ilgili işkence ve görevi ihmal suçlarından mahkûm olmuştur. 1 Haziran 2010 tarihinde açıklanan kararın ardından, dava Yargıtay da temyiz aşamasında beklemektedir. 10 Ferhat Gerçek davasındaki cezai kovuşturma, hem Ferhat Gerçek hem de suçlanan polis memurları aleyhinde devam etmektedir. Gerçek in, suçlu bulunması durumunda, Toplantı ve Gösteri Kanunu nu ihlal etmekten, görev başındaki memura mukavemet etmekten, memura hakaretten ve kamu malına zarar vermekten 15 yıl hapse mahkûm olması söz konusudur. Polis memurları ise suçlu bulunmaları halinde, zor kullanma yetkisini aşarak kasten yaralama suçundan dokuz buçuk yıl hapse mahkûm olmaları söz konusu olabilecektir. Ferhat Gerçek in vurulmasının ardından başlatılan soruşturmada gözlenen hataları devlet yetkililerinin hak ihlalleriyle suçlandığı diğer davalarda da gözlemek mümkündür. Festus Okey in ölümüyle ilgili soruşturmada da, Okey in giydiği kıyafetler polis tarafından kaybedilmiştir. İşkence ve diğer kötü muamele uygulamaları da dâhil olmak üzere insan hakları ihlallerinin ardından etkili olay yeri incelemelerinin yapılmadığı vakalar bildirilmeye devam etmektedir. Bu vakalara örnek bir durum, Ceylan Önkol adlı kız çocuğunun 2009 yılı Eylül ayında öldürülmesinin ardından yaşanmıştır. Bu vakada görülenler, soruşturmanın ilk aşamalarında yapılanların, cezasızlığı nihai bir hale getirdiğine işaret etmektedir. Ceylan Önkol, Türkiye nin güneydoğusunda Diyarbakır ın Lice ilçesindeki evinin yakınındaki bir patlamada ölmüştür. Görgü tanıklarının anlatımlarına göre, Ceylan Önkol, öldüğü sırada, evinin 200 metre kadar ilerisinde hayvanlarını otlatmaktadır. Görgü tanıkları, patlamadan hemen önce Tapantepe jandarma karakolunun olduğu yönden bir havan topu atışı sesi duyduklarını söylemektedirler. Patlamadan ve Ceylan Önkol un bedeninin bulunmasının ardından, yerel makamlara haber verilmiş ve olay yerinde incelemelerde bulunması için cumhuriyet savcısına haber verilmiştir. Resmi belgelerce de doğrulanan görgü tanıkları ifadelerine göre, cumhuriyet savcısı olay yerine patlamadan ancak üç gün sonra gelmiştir. Olay yerinde derhal ve etraflı bir inceleme yapılmamıştır. Adli makamlar güvenlik kaygıları nedeniyle olay yerine süratle gidemediklerini belirtmişlerdir. Biri ölüm nedeni ve diğeri de yetkililerin olay yerine zamanında gelmemiş olmalarıyla ilgili iki soruşturma 2010 yılı Eylül ayı itibariyle sürmektedir. İnsan hakları ihlali iddialarıyla ilgili cumhuriyet savcıları tarafından yürütülen cezai soruşturmaların bağımsızlığı, yetkililerin, bu soruşturmaların tamamlanmasından önce kamuoyuna yaptıkları açıklamalarla da tehlikeye atılmaktadır. 52 yaşındaki Resul İlçin, 2009 yılı Ekim ayında Şırnak ta polis tarafından gözaltına alındıktan sonra başına aldığı darbeler sonucu öldü. İlçin in ailesini temsil eden avukatının Uluslararası Af Örgütü ne verdiği bilgilere göre, Resul İlçin, Mehmet İlgin ile birlikte 21 Ekim Indeks: EUR 44/023/2010 Uluslararası Af Örgütü Ekim 2010

8 Türkiye: BM İşkence Karşıtı Komite ye Bilgilendirme Raporu tarihinde seyahat etmekte oldukları arabanın polis tarafından durdurulması ardından polis memurları tarafından İdil İlçe Emniyet Müdürlüğü ne getirildi. Olayların gelişimi Resul İlçin in ailesinin polis memurları aleyhinde yaptıkları şikâyet başvurusunda şöyle anlatılmaktadır: Söz konusu iki kişi İdil İlçe Emniyet Müdürlüğü ne götürülmeden önce, yolun kenarında bir saati aşkın bir süre polis memurları tarafından sorgulanmışlardır. Emniyet Müdürlüğü ne götürüldükten sonra, Mehmet İlgin binanın dışında sorgulanırken, Resul İlçin ise sorgulanmak üzere içeri götürülmüştür. Emniyet Müdürlüğü ne ulaştıktan 10-15 dakika sonra, polis memurları Mehmet İlgin e Resul İlçin in düştüğünü haber vermiştir. Mehmet İlgin, bunun üzerine Emniyet Müdürlüğü binasının içine girmiş ve Resul İlçin in bedeninin girişte yerde olduğunu görmüştür. Resul İlçin, sonrasında polis memurları tarafından önce İdil Devlet Hastanesine ardından da Cizre Devlet Hastanesine götürülmüş, İlçin in öldüğü burada kayda geçirilmiştir. Resmi otopsi raporunda, Resul İlçin in başında birden fazla yara olduğu ve vücudunun çeşitli yerlerinde de yaralar olduğu tespit edilmiştir. Ölümün ardından, Şırnak valisi yaptığı bir açıklamada, olayla ilgili soruşturmanın sonucunu beklemeden, Resul İlçin in kötü muamele nedeniyle değil, düşme sonucu öldüğünü belirtmiştir. 2010 yılı Haziran tarihinde, cumhuriyet savcısı olayla ilgili cezai soruşturmayı sona erdirdi ve isnat edilecek suç olmadığına karar verdi. Bu karar, Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan ve ölüm nedeninin kalp krizi olduğunu belirten adli tıp raporuna dayanıyordu. Resul İlçin in ailesini savunan avukatlar soruşturmanın kapatılmasını temyiz ettiler ve otopsi raporunun kötü muamelede bulunulmuş olduğunu belgelediğini ve İlçin in kalp sorunları bulunan bir kişi olmadığını savundular. Yerel idare mahkemesi buna rağmen 2010 yılı Temmuz ayında temyizi reddetti ve soruşturmanın sona erdirilmesine karar verdi. Birçok vakada, işkence ve kötü muameleye işaret eden tıbbi raporlar gibi tersi kesinlik kazanıncaya kadar geçerli olan delillere rağmen cezai soruşturma açılmamaktadır. Uluslararası Af Örgütü ne başvuran bazı kişiler kendilerine karşı açılacak davalardan çekindikleri için işkence ve diğer kötü muameleler konusunda başvuruda bulunmadıklarını söylemişlerdir. Gösteriler sırasında ya da gösterilerin ardından gözaltına alındıklarında çocuklara kötü muamelede bulunulduğunun iddia edildiği birçok vakada bu nedenden ötürü suç duyurusunda bulunulmamıştır. Bazı vakalarda ise işkence ve kötü muamelede bulundukları iddiasıyla kolluk kuvvetleri mensupları aleyhinde yapılan başvurular üzerine, başvuran kişilere karşı davalar açılmıştır. 11 Muammer Öz vakası, polis memurlarının tıbbi muayene sırasında gözaltına alınmış kişinin yanında durmaları, bağımsız tıbbi muayenelerde belgelenen yaralanmaların resmi tıbbi raporlarda kayıt altına alınmaması ve devlet yetkilileri aleyhinde kötü muamele suçlamasında bulunulmasının ardından karşı davaların açılması durumlarını örnekleyen bir davadır. Avukat Muammer Öz, 2007 yılı Temmuz ayında İstanbul un Moda semtinde polis memurları tarafından kötü muameleye tabii olmuştur. Öz, Uluslararası Af Örgütü ne yaptığı açıklamada, polis memurlarının kendisini cop ve yumruklarla dövdüğünü ve hiçbir şekilde ceza Uluslararası Af Örgütü Ekim 2010 Indeks: EUR 44/023/2010

Türkiye: BM İşkence Karşıtı Komite ye Bilgilendirme Raporu 9 almayacaklarını söylediklerini aktarmıştır. Polis memurlarının mevcut olduğu adli tıp muayenesi sırasında, Öz ün burnun kırılmış olduğu kaydedilmemiştir. Öz ün burnunun kırıldığı daha sonrasında yapılan bağımsız bir tıbbi raporla belgelenmiştir. Bunun üzerine, Muammer Öz İstanbul Barosunun yardımıyla suç duyurusunda bulunmuştur. İlk başta İstanbul valiliği polis memurları aleyhinde ne adli ne de idari soruşturma açılmasına izin vermemiştir. İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından yayınlanan bir duyuruda Muammer Öz ün polisten kaçmaya çalışırken düşüp yaralandığı belirtilmiştir. Bu duruma rağmen, nihayetinde polis memurları aleyhinde bir dava açılmıştır. Sonrasında Muammer Öz e karşı davalar açılarak kendisinin polise direndiği ve hakaret ettiği iddia edilmiştir. İki polis memuru yerel mahkeme tarafından Muammer Öz e kötü muamelede bulunmaktan suçlu bulunmuşlardır. Ancak 2010 yılı Eylül ayı itibariyle dava temyiz aşamasında Yargıtay da beklemektedir. Kendisine karşı gözaltına alınmaya direnmek suçlamasıyla açılan dava da 2010 yılı Eylül ayı itibariyle devam etmektedir. Uluslararası Af Örgütü, Ahmet Kaymaz ve oğlu Uğur Kaymaz ın 2004 yılı Kasım ayında Mardin Kızıltepe deki evlerinin önünde vurularak öldürülmeleri ardından başlatılan soruşturma ve kovuşturmada yaşanan ciddi sorunları belgelemiştir. Mardin Valisi Temel Koçaklar, olayın hemen ardında yaptığı açıklamada, Uğur Kaymaz ın 12 yaşında olmasına rağmen, öldürülen kişilerin Kürdistan İşçi Partisi (PKK) üyeleri olduğunu ve güvenlik güçleriyle girdikleri çatışmalarda öldürüldüklerini söylemiştir. Adli tıp raporları ise, baba ve oğlun kısa mesafeden defalarca ateş edilerek öldürüldüklerine işaret etmektedir. 12 Yargılanan dört polisle ilgili verilen beraat kararı 2009 yılı Haziran ayında Yargıtay da da onaylanmıştır. Hakkâri nin Şemdinli ilçesinde 2005 yılında bir kitapevinin bombalanması ve olay yerinde üç askeri istihbarat üyesinin yakalanması sonrası başlatılan kovuşturma 2010 yılı Eylül ayı itibariyle devam etmektedir. Uluslararası Af Örgütü, bu davada, terörle mücadele operasyonları sırasında Türk güvenlik güçlerinin işkenceye başvurduğu iddiaları da dâhil olmak üzere insan hakları ihlalleri açısından önemli sorunlara işaret etmektedir. Olay ayrıca, Türk yetkililerin, güvenlik güçleri tarafından yapıldığı iddia edilen hak ihlallerini etkili şekilde soruşturup soruşturmadığı konusunda da şüpheler uyandırmaktadır. Üst düzey hükümet, devlet ve askeri yetkililerin olayla ilgili yaptıkları açıklamalar davayı etkileme noktasına kadar varmış, bu sırada Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu nun iddianameyi hazırlayan savcıyı meslekten men etmesi, Türkiye de kovuşturmaların bağımsızlığına büyük bir saldırı teşkil etmiştir. 13 Bombalamanın arka planı hiçbir zaman tam olarak incelenmezken, olay yerinde yakalanan kişilerin mahkûmiyeti kararı bozulmuş ve dava, sanıkları derhal serbest bırakan ve görev başına dönmelerine izin veren askeri mahkemeye sevk edilmiştir. 14 Aşağıda, bir sonraki bölümde de (sözleşmenin 15. maddesiyle ilgili) belirtildiği gibi, işkence ve diğer kötü muamele uygulamaları sonucu elde edilen deliller terörle bağlantılı suçlara karışmakla suçlanan kişilerin yargılanmalarında kullanılmaya devam edilmekte ve işkence ile elde edilen bilgiler üzerinden mahkûm edilen kişilerin yeniden yargılanmaları gündeme gelmemektedir. Indeks: EUR 44/023/2010 Uluslararası Af Örgütü Ekim 2010

10 Türkiye: BM İşkence Karşıtı Komite ye Bilgilendirme Raporu 15. MADDE İşkence ile elde edilen bilgilerin delil olarak kullanılmaması ilkesinin uygulanmasıyla ilgili 20. soruya cevaben: Uygulamada işkence altında elde edilen bilgiler mahkemelerde delil olarak kabul edilmeye devam etmektedir. 2010 yılı Eylül ayı itibariyle Erdoğan Akhanlı, terörle mücadele mevzuatı altında tutuklu yargılanmayı beklemektedir. Mahkeme tarafından kabul edilen iddianame, işkence altında alındığı iddia edilen görgü tanığı ifadelerini de içermektedir. 15 Uluslararası Af Örgütü, özellikle de işkence gördüğünü belgeleyen ve ifadesini geri alan görgü tanığının ifadesinin iddianamenin odağını oluşturuyor olmasından ve bu ifade dışında güçlü ve mesnetli bir delilin bulunmuyor olmasından endişe etmektedir. Savunma avukatlarının Erdoğan Akhanlı nın serbest bırakılması için yaptıkları başvurular, Akhanlı aleyhindeki suç şüphesinin varlığını gösteren olgular bulunması nedeniyle reddedildi. Yukarıda 1. Soruya cevaben belirtildiği gibi, Uluslararası Af Örgütü, gösterilere katılımları ardından terörle mücadele mevzuatı altında yargılanan çocukların davalarında, polis memurlarının tehdit ve baskı ile elde ettikleri iddia edilen polis ifade tutanaklarının delil olarak kullanıldığını da belgelemiştir. Buna ek olarak, işkence altında alındığı iddia edilen deliller üzerinden mahkûm edilen kişilerin tekrar yargılanması da gündeme gelmemektedir. Uluslararası Af Örgütü, Mehmet Desde ve beraberindeki 9 kişinin davasında, bu kişilerin işkence altında alındığı iddia edilen ifadeler üzerinden terörle mücadele mevzuatı altında mahkûm edildiklerini de belgelemiştir. 16 16. MADDE Çocuk Adalet Sistemi ile bağlantılı Keyfi Gözaltı Çalışma Grubunun Türkiye ziyareti ardından yayımladığı rapordaki tavsiyelerin yerine getirilip getirilmediği ile ilgili 22. soruya cevaben: Uluslararası Af Örgütü, çocukların terörle mücadele mevzuatı kapsamında rutin bir şekilde gözaltına alınmaları uygulamasından kaygı duymaktadır. Uluslararası Af Örgütü ne bilgi veren çocuklar, uzun süren gözaltı-tutukluluk süreleri boyunca, gerekli tıbbi yardıma, eğitim ve sosyal aktivitelere erişimleri olmayan kötü koşullar altında tutulduklarını söylemişlerdir. Çocuklar, gözaltındayken kötü muameleye uğradıklarını da ifade etmişlerdir. 17 Uluslararası Af Örgütü, düzenlenen bir takım gösterilerle bağlantılı şekilde gözaltına alınan çocukların çoğunluğunun yapılan yasa değişikliği ardından (1. soruya bakınız) salıverilmelerini memnuniyetle karşılamaktadır. Ancak Uluslararası Af Örgütü, çocukların çocuk adalet sistemi bağlamında öncelikle diğer tedbirler değerlendirilmeden gözaltına alınıyor olmalarından kaygı duymaya devam etmektedir. Uluslararası Af Örgütü, duruşmaların yeterli sıklıkta yapılmıyor olması nedeniyle davaların uzuyor olması ve 2010 yılı Temmuz ayında yapılan değişikliklerin hakimler ve savcılar tarafından farklı şekilde yorumlanması nedeniyle, yasa değişikliği ardından salıverilmesi gereken çocukların bir kısmının halen tutuklu yargılanıyor olmalarından da kaygı duymaktadır. Türkiye makamlarının, uzun süre Uluslararası Af Örgütü Ekim 2010 Indeks: EUR 44/023/2010

Türkiye: BM İşkence Karşıtı Komite ye Bilgilendirme Raporu 11 tutuklu kalan çocukların rehabilitasyon programlarına alınması ve kovuşturma sırasında hakları ihlal edilen çocukların mağduriyetini gidermek için başka önlemler almıyor olması da Uluslararası Af Örgütü nde kaygı yaratmaktadır. Uluslararası Af Örgütü ayrıca, cezai suçlardan yargılanan çocukların yasalara göre Çocuk Mahkemeleri nde yargılanması gerekirken, bu mahkemelerin tüm vilayetlerde bulunmaması nedeniyle, bazı çocukların uygulamada yetişkinler için olan mahkemelerde yargılanıyor olmalarından da kaygı duymaktadır. 18 Uluslararası Af Örgütü, yabancı uyruklu kişilerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nin Sözleşmeye aykırı bulduğu şekilde gözaltına alınmalarına yol açan mevzuatın hala yürürlükte olmasından da kaygı duymaktadır. 2009 yılı Eylül Ayında Abdolkhani ve Karimnia vs. Türkiye davasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, göçmenlerin tutulduğu merkezlerdeki kişilerin özgürlüklerinden yoksun bırakılmalarının yasal olmadığına hükmetmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, başvuruculara gözaltına alınma nedenlerinin bildirilmediği ve hukuki yardıma erişimleri olmadığı için gözaltının yasal zeminine itiraz edemedikleri sonucuna da varmıştır. 19 İnsan hakları savunucularının ve hükümet dışı kuruluşların ve bu kişi ve kuruluşların büroları ve arşivlerinin korunması amacıyla alınan önlemler ile ilgili 24. soruya cevaben: Uluslararası Af Örgütü, insan hakları savunucuları ve öne çıkan belirli kişiler aleyhinde çok sayıda kovuşturma başlatılması uygulamasının sürdürülmesinden de kaygı duymaktadır. 2009 yılında İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana şubesi başkanı Ethem Açıkalın aleyhinde, insan hakları savunucusu olarak yürüttüğü çalışmaları nedeniyle yedi ayrı kovuşturma yürütülüyordu. Açıkalın, 2009 yılı Ekim ayında halkı kin ve düşmanlığa teşvik etmek ten suçlu bulundu ve 2008 yılında çocukların gözaltına alınması uygulamasını ve çocukları gözaltına alınan ailelerin yeşil kartlarının iptal edilmesini eleştirdiği için üç yıl hapse mahkûm edildi. Uluslararası Af Örgütü, lezbiyen, gey, biseksüel ve transseksüel (LGBT) bireylerin haklarını savunan örgütler üzerindeki süre giden baskıları belgelemiştir. Türkiye de kurulan tüm LGBT dernekleri aleyhinde kapatma davası açılmıştır. 20 Uluslararası Af Örgütü, insan hakları savunucularının kimliği belirsiz kişilerce şiddet tehditlerine maruz kalmasından da kaygı duymaktadır. Bu durumdaki bazı kişilere polis koruması sağlanırken, tehditlerin kaynağını tespit için yürütülen soruşturmaların çok azının kovuşturma aşamasına geliyor olması da Uluslararası Af Örgütü nde üzüntü yaratmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Dink vs. Türkiye davasında, Türkiye nin, gazeteci ve insan hakları savunucusu Hrant Dink in yaşamını korumak için makul önlemler almadığına hükmedip, yetkililerin Dink in 2007 yılı Ocak ayında öldürülmesini engelleyebilecek bilgiler üzerine zamanında harekete geçmediği sonucuna varmıştır. Mahkeme ayrıca, Türk makamlarının, cinayetin ardından etkili bir soruşturma yürütmeyerek yaşam hakkını bir kez daha ihlal ettiği sonucuna da varmıştır. Mahkeme özellikle, yetkililerin, güvenlik güçlerinin olaydaki rolünü incelemekte başarısız olduğunun altını çizmiştir. Mahkeme, Türkiye nin Hrant Dink aleyhinde Türk Ceza Kanununun 301. maddesi uyarınca Türklüğe hakaretten açılan Indeks: EUR 44/023/2010 Uluslararası Af Örgütü Ekim 2010

12 Türkiye: BM İşkence Karşıtı Komite ye Bilgilendirme Raporu davalar ile Dink in ifade özgürlüğünü de ihlal ettiği sonucuna da varmıştır. 21 İnsan Hakları Derneği Başkan Yardımcısı ve İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Muharrem Erbey 24 Aralık 2009 günü Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarafından gözaltına alınmıştır. Muharrem Erbey in, Kürdistan Topluluklar Birliği ne (KCK) üye olduğu iddiasıyla PKK ile bağlantılı olmaktan tutuklandığı anlaşılmaktadır. 22 Aynı gün, evi, işyeri ve İHD nin Diyarbakır Şubesi terörle mücadele polisleri tarafından aranmıştır. Uluslararası Af Örgütü, Erbey in insan hakları savunucusu olarak yürüttüğü çalışmalardan ötürü hedef haline geldiğinden kaygı duyduğunu ifade etmiş ve Erbey i muhtemel bir düşünce mahkûmu olarak gördüğünü belirtmiştir. Resmi kayıtlar cumhuriyet savcısı tarafından yapılan sorguda, Muharrem Erbey e İHD bünyesinde yürüttüğü çalışmalar konusunda sorular sorulduğunu ortaya koymaktadır. Dernek, Uluslararası Af Örgütü ne, İHD Diyarbakır Şubesi ne yapılan polis baskınında el konulan dosyalar arasında güvenlik güçleri tarafından haklarının ihlal edildiğini söyleyerek İHD ye başvuran kişilerle ilgili gizli bilgilerin de olduğunu bildirmiştir. Baskında el koyulan bilgisayar hard diskleri 2010 Ocak ayına kadar İHD ye iade edilmemiş bu da derneğin insan hakları alanındaki çalışmalarını engellemiştir. İHD Uluslararası Af Örgütü ne, 2010 Eylül ayı itibariyle bazı belge ve ekipmanların hala kendilerine iade edilmediğini de ifade etmiştir. Gözaltına alınan kişilerin tutukluluk sürelerinin uzunluğu ile ilgili 25. soruya cevaben: Uluslararası Af Örgütü, tutukluluk sürelerinin ve mahkeme sürecinin uzunluğu ile ilgili uzun süreden beri kaygı duymaktadır. 23 Örgüt, özellikle ağır ceza mahkemelerinde yargılanan kişilerin, tutuklu yargılanmalarının nedenleri etkili bir şekilde gözden geçirilmeden tutuklu bulundurulmaları uygulamasından kaygılanmaktadır. Tutuklu yargılama uygulamasının fiili bir ceza olarak kullanıldığını düşünenler bulunmaktadır. Uluslararası Af Örgütü, mahkemelerin terörle mücadele mevzuatı altında yargılanan (fakat uygulama bu mevzuat altında yargılananlarla sınırlı değildir) kişiler aleyhindeki delilleri bu kişilere ve avukatlarına açıklamama uygulamasından da kaygılanmaktadır. "Gizlilik kararı" olarak bilinen bu uygulamalar, avukatların gözaltına alınma gerekçelerine karşı çıkabilme olanaklarını sınırlamaktadır (bu savunma hakkının kısıtlanması anlamına da gelebilir). Bu tür "gizlilik kararları" savcılığın Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 153. maddesi uyarınca yaptıkları başvuru sonucunda hâkimler tarafından alınmaktadır. Karara neden olarak delil ve belgelerin açıklanmasının "soruşturmanın amacını tehlikeye atacağı" gerekçesi sunulmaktadır. DİĞER KONULAR Kolluk kuvvetlerinin aşırı güç kullanmaları ve kötü muamelede bulunmaları Uluslararası Af Örgütü, kolluk kuvvetlerinin protesto gösterileri sırasında gerçek mermi kullanımı da dâhil olmak üzere süregiden aşırı güç kullanmasından ve kötü muamele uygulamalarından kaygı duymaktadır. Örgüt, bu bağlamda, yetkililerin düzenin sağlanması için gerekli olduğunu ve göstericilerin polisin dağılma çağrısına uymadıkları için kullanıldığını söyleyerek meşrulaştırdığı kötü muamele uygulamalarına yaygın bir şekilde başvurulduğunu belgelemiştir. 24 Uluslararası Af Örgütü, kötü muamele uygulamalarının bu bağlamda, Uluslararası Af Örgütü Ekim 2010 Indeks: EUR 44/023/2010

Türkiye: BM İşkence Karşıtı Komite ye Bilgilendirme Raporu 13 yetkililerden tepki görmemiş olmasından üzüntü duymakta ve bu şekilde gerçekleştiği iddia edilen kötü muamele uygulamalarının etkili bir şekilde soruşturulması ihtimalinin zayıf olmasından kaygı duymaktadır. Uluslararası Af Örgütü, polis memurlarının zor kullanma yetkisini düzenleyen yasaların, kolluk kuvvetlerinin ateşli silah kullanımıyla ilgili uluslararası yasalara uymamasından kaygı duymaktadır. Uluslararası Af Örgütü, bu bağlamda, Polisin Vazife ve Salahiyetleri Kanunu nda 2007 yılı Haziran ayında yapılan değişikliklerin, polisin öldürücü silah kullanma yetkilerini artırmış olmasından da kaygılıdır. Söz konusu yasa, polis memurlarına dur uyarısına uymayarak kaçan şüphelileri vurma yetkisi tanınmaktadır. Yasada, silah kullanımının orantılı olması gerektiği vurgulanırken, öldürücü silah kulllanımında gereken orantılılık ilkesi, sıkı kurallarla belirlenmek yerine tasvir edilmiştir. Askeri cezaevlerinde vicdani retçilere kötü muamele uygulamaları Uluslararası Af Örgütü'ne, vicdani gerekçelerle zorunlu askerlik hizmetini yapmayı reddeden kişilerin tutuldukları askeri cezaevlerinde kötü muameleye uğradıklarına dair çok sayıda haber ulaşmıştır. Vicdani ret hakkının kabul edilmemesinin ve vicdani retçilerin defalarca kovuşturmaya uğratılıp hapsedilmelerinin yanı sıra, hemen hemen tüm vicdani retçiler, kötü muameleye tabi tutulduklarına dair güvenilir iddialarda bulunmuştur. Bir vicdani retçinin tutukluyken asker üniforması giymeyi ya da cezaevi kurallarına uymayı reddetmesi sıklıkla kötü muameleye uğramalarına neden olmaktadır. 25 DİPNOTLAR 1 15 Temmuz 2005 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 16.1 maddesi 2 15 Temmuz 2005 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 15.1 maddesi Bkz Uluslararası Af Örgütü, Çocuk hakları evrenseldir: Çocukların terörle mücadele kanunu altında adil olmayan yargılamalarına son verin, EUR 44/011/2010 pp12-13. http://www.amnesty.org/en/news-and-updates/report/turkey-must-stop-unfair-prosecutions-children-underanti-terrorism-laws-2010 3 Adli Tıp Kurumu Başkanlığı nın 2007, 2008 ve 2009 Yıllarına Ait Faaliyet ve İşlemlerinin Denetimi ile Adli Tıp Kurumu Hizmetlerinin Etkin ve Verimli Şekilde Yürütülmesinin ve Geliştirilmesinin Sağlanması Hakkında Hazırlanan 01/07/2010 tarih ve 2010/12 sayılı Denetleme Raporu Özeti. Şu adresten ulaşılabilir: http://www.tccb.gov.tr//kategori-ilk-icerik.asp?caid=366&categoryname=ddkraporlari 4 Bkz Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu'nun Türkiye ziyareti raporu A/HRC/4/40/Add.5 7, February 2007, paras. 86-90 5 Bkz Abdolkhani ve Karimnia vs. Turkey (Başvuru no. 30471/08), 22 Eylül 2009 tarihli karar 6 Bkz Uluslararası Af Örgütü, İki arada bir derede: Türkiye'deki mültecilere korunma sağlanmıyor, Index: EUR 44/001/2009, pp 24-26, Şu adresten ulaşılabilir: http://www.amnesty.org/en/library/info/eur44/001/2009/en 7 Bkz Uluslararası Af Örgütü, İki arada bir derede: Türkiye'deki mültecilere korunma sağlanmıyor, Index: Indeks: EUR 44/023/2010 Uluslararası Af Örgütü Ekim 2010

14 Türkiye: BM İşkence Karşıtı Komite ye Bilgilendirme Raporu EUR 44/001/2009, p.13-15, Şu adresten ulaşılabilir: http://www.amnesty.org/en/library/info/eur44/001/2009/en 8 Bkz Uluslararası Af Örgütü, İki arada bir derede: Türkiye'deki mültecilere korunma sağlanmıyor, Indeks: EUR 44/001/2009, p.19, Şu adresten ulaşılabilir: http://www.amnesty.org/en/library/info/eur44/001/2009/en 9 TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu, Karakollarda İnceleme Raporu 2008 Raporun tam metnine şu adresten ulaşılabilir: http://www.tbmm.gov.tr/komisyon/insanhaklari/belge/karakollarda_inceleme_raporu2008.pdf 10 Bkz Uluslararası Af Örgütü, Türk yetkililer eylemcinin ölümünden mahkûm oldular, 2 Haziran 2010. Şu adresten ulaşılabilir: http://www.amnesty.org/en/news-and-updates/turkish-officials-convicted-overactivists-death-2010-06-02 11 Bkz Uluslararası Af Örgütü, Çocuk hakları evrenseldir: Çocukların terörle mücadele kanunu altında adil olmayan yargılamalarına son verin, EUR 44/011/2010 pp11-12. http://www.amnesty.org/en/news-andupdates/report/turkey-must-stop-unfair-prosecutions-children-under-anti-terrorism-laws-2010 12 Bkz Uluslararası Af Örgütü, Türkiye : Yerleşik Cezasızlık Kültürü Sona Ermeli, Index EUR 44/008/2007, pp.16-22. Şu adresten ulaşılabilir: http://www.amnesty.org/en/library/asset/eur44/008/2007/en/40714f7e-d38d-11dd-a329-2f46302a8cc6/eur440082007en.pdf 13 Bkz Uluslararası Af Örgütü, Türkiye: İnsan haklarını ihlal eden devlet yetkilileri cezasız kalmasın Şemdinli bombalaması soruşturması ve davası üzerine bilgilendirme raporu, Index: EUR 44/006/2006. Şu adresten ulaşılabilir: http://www.amnesty.org/en/library/asset/eur44/006/2006/en/3bfcfa21-d436-11dd-8743-d305bea2b2c7/eur440062006en.pdf 14 Bkz Uluslararası Af Örgütü, Şemdinli bombalaması davasında olayın üstünün örtülmesi kaygısı, Indeks EUR 44/020/2007. Şu adresten ulaşılabilir: http://www.amnesty.org/en/library/asset/eur44/020/2007/en/ce2634f4-ad88-11dc-8aeeed0e803226be/eur440202007eng.pdf 15 25 Ağustos 2010 tarihli iddianame, İddianame no. 419/2010. 16 Bkz Uluslararası Af Örgütü, Geciken ve esirgenen adalet, Index: EUR 44/013/2006, pp. 23-28 Şu adresten ulaşılabilir: http://www.amnesty.org/en/library/asset/eur44/013/2006/en/e83c909f-d3fe-11dd- 8743-d305bea2b2c7/eur440132006en.pdf 17 Bkz Uluslararası Af Örgütü, Çocuk hakları evrenseldir: Çocukların terörle mücadele kanunu altında adil olmayan yargılamalarına son verin, EUR 44/011/2010 pp21-24. http://www.amnesty.org/en/newsand-updates/report/turkey-must-stop-unfair-prosecutions-children-under-anti-terrorism-laws-2010 18 Uluslararası Af Örgütü, Türkiye çocuk göstericilerin terörle mücadele mevzuatı altında yargılanmalarına son veriyor, 23 July 2010. Şu adresten ulaşılabilir: http://www.amnesty.org/en/news-and-updates/turkeyends-prosecution-child-demonstrators-under-anti-terror-laws-2010-07-23 19 Bkz Abdolkhani ve Karminia vs. Turkey (Başvuru no. 30471/08), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı, 22 Eylül 2009 20 Bkz Uluslararası Af Örgütü, Uluslararası Af Örgütü LGBT derneğine uygulanan baskıyı eleştirdi, Index: Uluslararası Af Örgütü Ekim 2010 Indeks: EUR 44/023/2010

Türkiye: BM İşkence Karşıtı Komite ye Bilgilendirme Raporu 15 EUR 44/003/2010. Şu adresten ulaşılabilir: http://www.amnesty.org/en/library/asset/eur44/003/2010/en/73cd6f61-9a2d-4fa2-a8d4-53ce87dd7e1d/eur440032010en.pdf 21 Bkz Dink vs. Turkey, (Başvuru no'ları. 2668/07, 6102/08, 30079/08, 7072/09, 7124/09), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 14 Eylül 2010 kararı. 22 Savcılar, KCK'nin Kürdistan İşçi Partisi (PKK) tarafından kentsel alanlardaki PKK yanlısı grupları bir araya getirip harekete geçirmek için kurulmuş bir örgüt olduğunu belirtiyor 23 Bkz Uluslararası Af Örgütü, Geciken ve esirgenen adalet: Terörle mücadele mevzuatı altında uzun süren ve adil olmayan yargılamalar, Index: EUR 44/013/2006. Şu adresten ulaşılabilir: http://www.amnesty.org/en/library/info/eur44/013/2006 24 Bkz Uluslararası Af Örgütü Türkiye: Polisin gösteriye müdahalesi üzerine bir kişi öldü çok sayıda kişi yaralandı, Index: PRE01/254/2008. Şu adresten ulaşılabilir: http://www.amnesty.org/en/for-media/pressreleases/turkey-one-dead-and-scores-injured-police-breakup-demonstrations-2008102. Ayrıca bkz Uluslararası Af Örgütü, Çocuk hakları evrenseldir: Çocukların terörle mücadele kanunu altında adil olmayan yargılamalarına son verin, EUR 44/011/2010 pp9-11. http://www.amnesty.org/en/news-andupdates/report/turkey-must-stop-unfair-prosecutions-children-under-anti-terrorism-laws-2010 25 Bkz Uluslararası Af Örgütü Türkiye: Vicdani ret kişilik bozukluğu değil bir insan hakkıdır, Index: EUR 44/013/2010. Şu adresten ulaşılabilir: http://www.amnesty.org/en/library/info/eur44/013/2010/en Indeks: EUR 44/023/2010 Uluslararası Af Örgütü Ekim 2010