ADANA İLİNDE YILI ARASINDAKİ KAYDEDİLEN ÖLÜM SERTİFİKALARININ DOĞRULUĞU VE DOĞRULUĞU ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ADANA İLİNDE YILI ARASINDAKİ KAYDEDİLEN ÖLÜM SERTİFİKALARININ DOĞRULUĞU VE DOĞRULUĞU ETKİLEYEN FAKTÖRLER"

Transkript

1 TC ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOİSTATİSTİK ANABİLİM DALI ADANA İLİNDE YILI ARASINDAKİ KAYDEDİLEN ÖLÜM SERTİFİKALARININ DOĞRULUĞU VE DOĞRULUĞU ETKİLEYEN FAKTÖRLER Feyziye TÜREMEZ Yüksek Lisans Tezi Tez Yöneticisi Prof. Dr. Z.Nazan ALPARSLAN Adana

2 KABUL VE ONAY SAYFASI Çukurova Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Biyoistatistik Anabilim Dalı Yüksek Lisans Programı Çerçevesinde yürütülmüş olan Adana İlinde Yılı Arasındaki Kaydedilen Ölüm Sertifikalarının Doğruluğu ve Doğruluğu Etkileyen Faktörler adlı bu çalışma, aşağıdaki jüri tarafından Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir. Tez Savunma Tarihi: Başkan Prof. Dr. Z. Nazan ALPARSLAN Üye Prof. Dr. Refik BURGUT Üye Doç. Dr Gülşah SEYDAOĞLU Yukarıdaki tez, Yönetim Kurulunun... tarih ve... sayılı kararı ile kabul edilmiştir. Enstitü Müdürü II

3 Teşekkür Tezimin hazırlanmasında yardımcı olan değerli Hocam Prof.Dr. Z.Nazan Alparslan a, hazırlık aşamasından tezin yazımına kadar her konuda yardım ve desteğini esirgemeyen Doç.Dr.Gülşah Seydaoğlu na, eğitimim süresince bana emek harcayan hocam Prof. Dr. Refik Burgut a ve çalışmada kullandığım verileri sağlayan İl Sağlık Müdürlüğü Bilgi İşlem ve İstatistik Şubesine teşekkür ederim. III

4 İçindekiler KABUL VE ONAY SAYFASI II Teşekkür III İçindekiler IV Tablolar VI Şekiller VII Özet VIII Abstract IIX 1.GİRİŞ ve AMAÇ 1 2.GENEL BİLGİLER Tarihçe Ölüm Verileri Neden Önemlidir Ölüm Raporları Uluslar Arası Ölüm Raporu Raporu Doldurmadan Önce Hekimin Yapması Gereken İncelemeler Mümkün Olamayacak Nedensel Durumlar Raporun Doldurulması Perinatal Ölümler Perinatal Ölümler İçin Ölüm Raporu Ölümlerle İlgili Hız Ve Oranlar Hastalık Ve Ölüm Nedenlerinin Sınıflandırılması Doğru Sınıflandırma Yapabilmek İçin Gerekli Koşullar Adana İlinin Sosyal Ve Demografik Yapısı Tarihsel Gelişim Nüfus Büyüklüğü ve Nüfus Artış Hızı Yaş Yapısı Bebek Ölümleri GEREÇ VE YÖNTEM BULGULAR Genel Özellikler Cinsiyet Dağılımı Yaş Dağılımı Yaşa ve Cinsiyete Göre Ölümler 32 IV

5 4.5. Ölüm Nedenleri TARTIŞMA Ölümlerin Yaş ve Cinsiyete Göre Dağılımı Bebek ve Çocuk Ölümleri Verilerin DIE verileri ile karşılaştırılması Ölüm Nedenleri Formlara Yazılması Uygun Olmayan Ölüm Nedenleri SONUÇLAR VE ÖNERİLER 53 KAYNAKLAR 55 EKLER 62 ÖZGEÇMİŞ 69 V

6 Tablolar Tablo 1. Toplam ölümlerin özellikleri ( ) 25 Tablo 2. Ölümlerin yıllara göre cinsiyet dağılımı 27 Tablo 3. Ölümlerin yaş grupları itibari ile yıllara göre değişimi 28 Tablo 4. Yıllara göre bebek, çocuk ve diğer yaş ölümleri ile toplam ölüm içindeki yüzdeleri 29 Tablo yaş bebek ve çocuk ölümlerinin yıllara göre dağılımının yüzde değişimi 30 Tablo 6.Yıllara göre Türkiye ve Adana verileri çocuk ölümlerinin toplam ölümler içindeki payı 31 Tablo 7. SM ve DİE verilerine göre yaşa ve cinsiyete özel ölüm hızı 32 Tablo 8. SM ve DİE verilerinin yaş grubu ve cinsiyete göre karşılaştırılması -I 33 Tablo 9. SM ve DİE verilerinin yaş grubu ve cinsiyete göre karşılaştırılması -II 33 Tablo 10. Yıllara göre 50 başlıklı nedene göre ölümlerin DİE verileri ile karşılaştırılması-i 35 Tablo 11. Yıllara göre seçilmiş 50 nedene göre ölümlerin DİE verileri ile karşılaştırılması-ii 36 Tablo 12. Yaş gruplarına göre en sık görülen ilk sekiz ölüm nedeni I 37 Tablo 13. Yaş gruplarına göre en sık görülen ilk sekiz ölüm nedeni II 38 Tablo 14. Çocuk Ölümlerinde en sık görülen ilk 3 neden 39 Tablo 15. Adana İli beş yaş altı en sık görülen ilk sekiz ölüm nedenin yıllara göre Değişimi 40 Tablo 16. Adana İli beş yaş üstü en sık görülen ilk sekiz ölüm nedenin yıllara göre Değişimi 42 Tablo 17. Temel Ölüm Nedeni Olamayacak Tanılar 44 VI

7 Şekiller Şekil 1. Cinsiyet dağılımının yıllara göre değişimi 27 Şekil 2. Bebek ve çocuk ölümlerinin yıl içi yüzde dağılımı 29 Şekil yılı 0-1 yaş bebek ölümlerinin toplam ölümler içindeki payı ( Türkiye (T) ve Adana (A) verileri) 31 Şekil 4. DİE ve SM tarafından bildirilen ölüm sayıları ve aralarındaki farkın yıllara göre değişimi 34 Şekil 5. DIE Türkiye toplamı 2002 yılı verilerine göre beş yaş altı çocuk ölümlerinin başlıca ölüm nedenine göre oranı 41 Şekil 6. Beş yaş üstü ölümlerinin başlıca ölüm nedenine göre oranı 43 VII

8 Özet Adana İlinde Yılı Arasındaki Kaydedilen Ölüm Sertifikalarının Doğruluğu ve Doğruluğu Etkileyen Faktörler Bu çalışmada Adana ilinde toplanan ölüm sertifikalarının değerlendirilmesi, kodlamaların geçerliliğinin araştırılması, DİE verileri ile karşılaştırılması ve kalite kontrolünün yapılması, sorunlara yol açan faktörlerin saptanması amaçlanmıştır. Çalışmada yılları arasında toplanan ve bilgisayar ortamına ölüm sebebi kodlanmamış olarak girilen ölüm sertifikası 150 başlıklı hastalık kodlamasına göre kodlandı yıllarında kodlanarak girilmiş olan ölüm sertifikası ile birleştirilerek toplam form değerlendirildi ve DİE verileriyle karşılaştırıldı. Tüm ölümlerin %58,1 i erkek, %41,9 u kadındır. Ölümler yaş gruplarına göre sıralandığında ilk sırada yaş grubu ölümler (%32,4), ikinci sırada yaş grubu ölümler (%27,5), üçüncü sırada ise 80 ve üzeri yaşlardaki ölümlerin (%12,8) olduğu saptanmıştır yılında %14,5 olan 0 yaş grubu ölüm oranının yıllar içinde azalarak 2004 yılında %10,2 ye düştüğü gözlenmiştir. Ölüm sebeplerine göre yapılan sınıflamada (%21,1) formda uygun olmayan ölüm sebebi (semptom, son veya ara neden gibi) veya okunaksız açıklamalar yazıldığı saptanmıştır. Bu uygunsuz formların %24.4 ünde solunum yetmezliği, %16,2 sinde kardiak arrest, %13,9 unda sepsis, %11,1 inde beyin kanaması, %7,9 unda böbrek yetmezliği gibi temel neden olamayacak açıklamalar yazmaktadır. Bunların dışında kalan nedenler içinde en sık ölüm nedeni kalp hastalıklarına bağlı ölüm (%30,6) olarak görülmektedir. Fakat bu sınıflamada da şüpheler vardır, ölüm nedeni olarak yalnızca kalp yetmezliği yazılmış olan formlarda(%11,4 ) kalp hastalığının temel nedenin mı yoksa son neden mi olduğu belli değildir. Bilgisayar teknolojisinin yaygınlaştığı, hekim sayısının arttığı ülkemizde hala ölümler ve hastalıklar ile ilgili tutulan kayıtlarda önemli eksiklik ve yanlışlıklar olduğu görülmektedir. Bu konuda ülke çapında hekim eğitimi seferberliği oluşturulmasında biyoistatistik uzmanlarının görev ve sorumluluğunun fazla olduğu inancındayız Anahtar Kelimeler: Ölüm Sertifikaları, Ölüm nedenleri, Doğruluk, Adana VIII

9 Abstract The Magnitude Of And Factors Relating To The Accuracy Of Death Certificates Of Adana Between This study aims at the evaluation of death certificates in Adana region for the period Certificates for the period (total of 47655) which had been stored without any classification with respect to causes were classified (with 150 headings) and merged with the certificates for the years 2003 and The total were compared with the death data of Turkish Statistical Institute. Of all deaths 58,1% were males. It was found that 32,4% were of age group, 27,5% were and 12,8% were 80 and over group. The infant deaths made up for the 14,5% in 1995, but this rate decreased to 10,2% in Of all death records, (21.1%) had either unsuitable or misdefined or missing causes of death. Of these unsuitable records the cause of death was given as respiratory arrest in 24,4%, cardiac arrest in 16,2%, sepsis in 13,9% apoplexy in 11,1% and renal failure in 7,9%. The most frequent cause of death was found to be cardiac illnesses (30,6%), but this finding does not seem to guarantee that the cardiac illness is the main cause of death because 11,4% of the records declare cardiac failure as the cause of death and it cannot be decided whether this pertains to a main or last cause. Although the use of computer technology and its tools bring many conveniences in recording and storing data, there still seems to be many mistakes in storing death certificate data. Awareness of the problem and the educational needs for the growing number of physicians should be seriously considered and biostatisticians should play their role properly during the entire process. Key Words: Death certificates, Causes of death, Accuracy, Adana IX

10 1.GİRİŞ ve AMAÇ Ölüm verileri; sağlık hizmetlerinin planlanması, hizmet kalitesinin değerlendirilmesi, beklenen yaşam süresi, bölgelerin yada ülkelerin mortalite göstergelerinin karşılaştırılması gibi pek çok alanda güvenilir bilgi sunar. Ölümün önlenmesi açısından, bir noktada olaylar zincirinin kırılması yada bir tedavi uygulanması gereklidir. En etkili toplumsal sağlık hedefi, ortaya çıkan nedeni önlemektir. Bu amaçla, ölüme doğrudan yol açan olayları başlatan hastalık veya yaralanma veya ölümcül yaralanmaya neden olan kaza veya şiddet vakaları, ölümün altta yatan nedeni olarak kabul edilir. Altıncı On Yıllık Uluslar Arası Revizyon Konferansı nda, birincil çizelge oluşturma için ölüm nedeninin altta yatan ölüm nedeni olarak belirlenmesi konusunda fikir birliğine varılmıştır. Dünya Sağlık Örgütünün 1967 yılında gerçekleşen 20. toplantısında ölüm nedenleri, ölüm nedenleri tıbbi raporuna ölüme katkıda bulunmuş ya da ölümle sonuçlanmış tüm hastalıklar, morbid durumlar ya da yaralanmalar ve bu tür yaralanmaları meydana getiren kaza veya şiddet durumları olarak girecek şekilde tanımlanmıştır. Tanımlamanın amacı, ilgili tüm bilgilerin kaydedilmesini garantilemek ve raporu hazırlayan kişinin girdi için bazı durumları seçerken, diğerlerinin reddetmemesini sağlamaktır. Tanım, kalp yetmezliği ya da solunum yetmezliği gibi ölüm semptomlarını ve şekillerini içermez. Kurallar, ölümün altta yatan nedeni kavramına dayanır 2. Mortalite istatistikleri, sağlık bilgilerinin ana kaynaklarından biridir ve gelişmiş ülkelerde en çok kullanılan sağlık verilerindendir. Bu amaçla pek çok ülkede hekimler, hangi morbid durumların doğrudan ölüme götürdüğünü ve bu nedeni ortaya çıkaran tüm önceki durumları belirtecek şekilde ölüm raporunu düzenlemek ve imzalamak ile sorumlu tutulmuşlardır. Ölüm sertifikalarının amacı, farklı bölgelerde yada ülkelerde, farklı zamanlarda toplanan mortalite verilerinin sistematik olarak kaydedilmesine, yorumlanmasına ve 1

11 karşılaştırılmasına olanak sağlamaktır. Ülkemizde defin işlemleri ile ilgili işlemler 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanununun (UHK) Ölülerin defni, mezardan çıkarılması ve nakli başlıklı onuncu babı ile belirlenmiştir. Bu kanun uyarınca, Hastane ve diğer resmi sağlık kurumlarında defin ruhsatı o kurum müdür veya baştabibi tarafından verilir ve usulüne uygun olarak resmi tabiplerce onaylanır (UHK 218). Hekim bulunmayan yerlerde ölülerin muayeneleri sağlık memurları ve bu iş için yetiştirilmiş memurlarca yapılır ve defin ruhsatı bunlar tarafından verilir. Bunların da bulunmadığı yerlerde Jandarma Karakol Komutanları ya da köy muhtarları tarafından verilir (UHK 219). Her belediye ve belediye olmayan yerlerde defin ruhsatı verenler bu iş için bir kayıt defteri tutarlar. Bu deftere ölenin ismi, adresi, ölüm tarihi, belli ise ölüme yol açan hastalık ve defin ruhsatını verenin adı yazılır. Bu bilgi her ay sonunda toplanarak öbür ayın 15'ine kadar en yakın hükümet tabipliği veya sağlık müdürlüğüne bildirilir. Sağlık kurumlarınca da yerel nüfus idarelerine ihbar olunur (UHK 220). Sağlık müdürlükleri tarafından toplanan bu ölüm kayıtları tarihine kadar Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE), tarihi itibariyle de Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) adıyla görev yapan kurum tarafından değerlendirilmekte ve yayınlanmaktadır.(bu tezin verilerinin toplandığı dönemde kurumun adı DİE olduğundan tezde değerlendirme mercii DİE olarak alınmıştır.) Yurdumuzda ayrıca tarihinde yürürlüğe giren 1587 sayılı Nüfus Kanununca da ölüm ve doğumlar il ve ilçe Nüfus İdareleri ne bildirilmekte ve bu bilgiler DİE ne aktarılmaktadır sayılı nüfus kanunu tarihinde yapılan değişikliklerle tekrar düzenlenmiş ancak bildirim konusundaki yöntem yönünden bir değişiklik yapılmamıştır. Bildirimlerin iki taraftan yapılmasının sakıncaları çeşitli zamanlarda çok tartışılmış bir konudur ve 1980 lerden itibaren nüfus sisteminin merkezileştirilmesi için çözüm üretilmeye çalışılmıştır. Merkezileştirmeyi amaçlayan ve MERNİS adı ile anılan bu proje son dönemde hız kazanmış olup, eksiklikleri giderilerek tüm yurtta hayata geçirilmeye çalışılmaktadır. Fakat bu sertifikaların geçerliliği ve güvenilirliği her zaman soru işareti oluşturmakta ve bu nedenle hemen hemen hiçbir yayında ya da ders kitaplarında ülkemize dair mortalite verileri kullanılamamaktadır. Bununla birlikte ülkemizde ölüm sertifikalarının kalitesinin kötü olduğuna dair çalışmalar da yok denecek kadar azdır. 2

12 Bu çalışmada Adana ilinde toplanan ölüm sertifikalarının değerlendirilmesi, kodlamaların geçerliliğinin araştırılması, DİE verileri ile karşılaştırılması ve kalite kontrolünün yapılması, sorunlara yol açan faktörlerin saptanması amaçlanmıştır. 3

13 2.GENEL BİLGİLER 2.1. Tarihçe Ölümlerle ilgili kayıtların tutulmasının tarihçesi, doğum kayıtları kadar eski olup yaklaşık 800 yıldır yılında John Graunt adlı bir işadamı yayınladığı kitapta Londra da 1603 yılından itibaren din adamlarınca tutulan ölümlerin kayıtlarını incelemiş ve ilk defa ölüm ve doğurganlık hakkında bazı sonuçlara varmıştır. Graunt kitabında ölüm nedenlerine ilişkin bazı incelemeler de yaparak, ölüm nedenlerini akut ve kronik olarak iki büyük grupta toplamış ve ölümlerdeki kırsal-kentsel farklılığa işaret etmiştir 2. Bu çalışma ilk kez hayat tablosu yöntemlerinin kullanılmış olması ve yaşam boyunca belirli yaşlarda ölme ve hayatta kalma olasılıklarının hesap edilmiş olması bakımından da dikkat çekicidir. 19. Yüzyıl başlarından itibaren, sosyal reformlara paralel olarak, İngiltere de doğum ve ölümleri sürekli olarak kaydetmek için Ulusal Kayıt Ofisi kurul ve bu kuruluşun sorumlusu olan William Farr adlı hekim, maden işçileri ve diğer mesleklerde çalışanların ölümlerinin boyutlarını, ölüm nedeni ile medeni durum ve yerleşim yerleri arasındaki ilişkileri inceleyen çalışmalar yapmıştır 3. Ülkemizde ölüm kayıtlarını da içeren hayati istatistiklerin tutulmasına Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde başlanmıştır yılında Dahiliye Nezareti içinde Nüfus Umumiyi Müdüriyeti kurulmuş, 1889 yılında Sicilli Nüfus Ahali İdarei Umumiyesi adı ile genel müdürlüğe çevrilmiştir. Bu kuruluş nüfus hizmetlerini yürütmek ve ilgili istatistikleri tutmakla görevlendirilmiştir. Cumhuriyet döneminde 1930 yılında da İçişleri Bakanlığı ve Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü yeniden düzenlenmiş fakat temelde görevleri aynı kalmıştır 3. Ölüm olayları ile ilgili istatistiki bilgiler Devlet İstatistik Enstitüsünce derlenmeye 1931 yılında başlanmış ve 1949 yılına kadar nüfusu en fazla olan 25 il 4

14 merkezi yılları arasında bütün il merkezleri, 1957 yılından itibaren ise bütün il ve ilçe merkezleri kapsam içine alınarak yayınlanmıştır Ölüm Verileri Neden Önemlidir Bir insanın doğumundan ölümüne dek sağlığı ile ilişkili çok çeşitli kayıtlar tutulabilir. Bu kayıtların en önemlilerinden olan ölüm, doğum, evlenme kayıtları gibi hayati olayların kayıtlarının tutulması; toplumun genel sağlık düzeyinin değerlendirilmesi için en temel ve değerli kaynaklardır ve hemen tüm ülkelerde, yasal işlemler için zorunludur 3. Hayati olayların kayıtları içinde yer alan ölüm kayıtları kuşkusuz çok büyük bir önem taşır. Ölümlerle ilgili tutulan kayıtlar bir bölgenin ya da ülkenin sağlık düzeyini belirlemede kullanılan Bebek Ölüm Hızı, Ana Ölüm Hızı, Yaşa Özel Ölüm Hızı, 50 ve Yukarı Yaşlarda Ölenlerin Tüm Ölenlere Oranı gibi bazı ölçütlerin hesaplanmasında kullanılır. Önemli sağlık göstergeleri olan ölüm istatistiklerinin, aynı zamanda sağlık hizmetlerinin planlanmasında ve yeniden düzenlenmesinde kullanılan verilerin en önemlisi olması nedeniyle bir bölgede olan ölümler hakkında zamanında, doğru, tam ve kapsamlı veri elde etmek zorunluluğu vardır Ölüm Raporları Ölüm kayıtları, sadece bir toplumda belirli bir sürede meydana gelen ölüm sayısını değil, ölümlerin yaş, cins, meslek gibi özelliklerini ve ölümün tıbbi nedenini de bildirir. Böylece kaba ölüm hızı yanında yaş, cins, meslek ve nedene özel ölüm hızları da elde edilerek ölüm bakımından yüksek risk taşıyan gruplar ile en çok ölüme yol açan nedenler bulunur 3. Ülkemizde il ve ilçe merkezlerinde meydana gelen ölüm olaylarına ilişkin bilgiler, kanun gereği defin ruhsatı vermekle yükümlü görevliler tarafından doldurulan ölüm istatistik formları na işlenir. 5

15 Ölüm verilerinde iki temel bilgi vardır: 1- Ölen kişinin yaşı, cinsiyeti, eğitim düzeyi, mesleği, oturduğu yer gibi demografik özellikleri; Bu bilgiler yardımıyla bölgede, ölenlerin kişisel özellikleri incelenir. 2- Ölen kişinin ölüm nedeni; Bu önemli veri yardımıyla bireylerin hangi hastalık ya da durumlardan öldükleri analiz edilir Uluslar Arası Ölüm Raporu Yirminci Dünya Sağlık Örgütü Konferansı 1967 yılında gerçekleştirilmiş ve bu konferansta, ölüm nedenleri; ölüm nedenleri tıbbi raporuna ölüme katkıda bulunmuş ya da ölümle sonuçlanmış tüm hastalıklar, morbid durumlar ya da yaralanmalar ve bu tür yaralanmaları meydana getiren kaza ve ya şiddet durumları olarak girecek şekilde tanımlanmıştır. Tanımlamanın amacı, ilgili tüm bilgilerin kaydedilmesini garantilemek ve raporu hazırlayan kişinin girdi için bazı durumları seçerken, diğerlerini reddetmemesini sağlamaktır. Dünya Sağlık Örgütü, ölümlerin bu tanıma uygun olarak kaydedilmesini sağlamak için Uluslar Arası Ölüm Raporu nu hazırlamıştır. Bu raporun ölüm nedenleriyle ilgili bölümü iki kısımdan oluşur; Birinci bölüme kişiyi ölüme götüren hastalık ya da durumlar, ikinci bölüme ise kişinin ölümüne neden olmayan fakat kişide mevcut olup ileride onun ölümüne sebep olabilecek önemli hastalıklar yazılır 5. Ölüme tek hastalık ya da durum neden olmuşsa ölüm raporunu yazmak kolaydır. Ancak günümüzde kronik ve dejeneratif hastalıklar giderek artmakta ve bir kişide birden fazla hastalık bulunabilmektedir. Çoğu kez ölüm olayı birbirini doğuran hastalık ya da durumlardan meydana gelmekte, bu da raporun yazımını karmaşık hale getirmektedir. Böyle durumlarda ölüm raporuna kişinin ölümüne neden olan son durumun yazılması, ölümü meydana getiren son hastalık ya da durumu ortaya çıkaran diğer hastalık ya da durumların saf dışı bırakılarak, ölüm nedenleriyle savaşta yanlış hedeflere öncelik verilmesine neden olabilmektedir. Kişilerin zamansız ve gereksiz ölümlerden korunabilmesi, ölümü meydana getiren olaylar zincirinin bir yerden koparılmasıyla mümkün olabileceğinden, olaylar zincirinin bilinmesi elzemdir. Buradan yola çıkan Dünya Sağlık Örgütü 1948 yılında hastalıkların ve ölüm nedenlerinin sınıflandırılmasının altıncı düzenlemesini yaparken raporda ölüm olayıyla ilgili zincirin 6

16 belirtilmesini ve ölüm nedeni olarak ölümü ilk başlatan hastalık ya da durumun gösterilmesini karalaştırmış, ölüm olayını başlatan bu ilk hastalık ya da durumu temel ölüm nedeni olarak adlandırmış ve kişiyi ölüme götüren olaylar zincirini başlatan ilk hastalık, kaza ya da şiddet durumu olarak tanımlamıştır 2. Dünya Sağlık Örgütü nün düzenlediği ve ölüm istatistiklerinin karşılaştırılabilir olması açısından her ülkede kullanılmasını önerdiği Uluslar Arası Ölüm Raporu nda (Ek1) ölüm nedenleri ile ilgili olan iki kısımdan ilkinde temel Ölüm Nedeni yanında kişiyi ölüme götüren, varsa ara ve son nedenlerin de belirtileceği üç satır yer alır. Raporun bu kısmına yazılacak nedenler şöyle tanımlanır: Son neden: Ölüm raporunun birinci kısmında son neden kısmına yazılan hastayı öldüren son nedendir. Ara neden: Kendinden önceki halka olan, temel neden tarafından ortaya çıkarılan ve kendisinden sonraki halka olan son nedeni ortaya çıkaran nedendir. Temel neden: Ölüm raporunun birinci kısmında temel neden satırına yazılan, ara nedeni ortaya çıkararak ölüm olayını başlatan ilk hastalık ya da durumdur 2. Ölüm istatistiklerinde kullanılması gereken ölüm nedeni işte bu temel nedendir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen Uluslar Arası Ölüm Raporu resmi olarak ülkemizde henüz kullanılmadığından ülkemizde kullanılan Ölüm Fişi nin üçüncü bölümündeki b maddesine ve Ölüm İstatistik Formu nun (Ek2) ı maddesine temel neden yazılmalıdır Raporu Doldurmadan Önce Hekimin Yapması Gereken İncelemeler Ülkemizde hekimin doldurduğu raporu denetleyecek bir kişi ya da kurum bulunmadığından hekimin rapora yazdığı ölüm nedeni doğrudan ölüm istatistiklerine girmektedir. Bu yüzden raporu dolduran hekim verilerin güvenilirliği açısından en doğru bilgiyi elde edebilmek için kişinin ölümü ile ilgili çok yönlü bir araştırma yaptıktan sonra raporu yazmalı ve kendi kendinin denetleyicisi olarak yeniden kontrol ederek ilgili yerlere iletmelidir. Ölüm raporunu doldurmadan önce hekimin yapacağı incelemeler şöyle özetlenebilir 5. 7

17 Ölüm Nedeninin Araştırılması Hastanede meydana gelen ölümlerde ölüm nedenini saptamak kolay ise de evde olan ölümlerde ölüm nedeni kişinin aile fertlerine sorularak öğrenildiğinden çoğu kez ölüm nedeni hakkında alınan bilgiler yetersiz olmaktadır. Bu durumda hekim, ölüm nedenini doğru olarak saptayabilmek için çaba göstermelidir. Ölen kişinin herhangi bir sağlık kuruluşuna başvurup başvurmadığı araştırılmalı, başvurmuş ise sağlık karnesi, reçete, tetkik sonuçları gibi belgeler ve gerekirse sağlık kuruluşu kayıtları incelenmelidir. Sağlık kuruluşuna başvurmamış ise aile fertlerine çeşitli sorular sorularak esas neden öğrenilmeye çalışılmalıdır. Olaylar Zincirinin Araştırılması ve Temel Nedenin Saptanması Uluslar Arası Ölüm Raporu nda ölüm olayını meydana getiren olaylar zincirinin belirtilmesi son derece önemli olduğundan hekim, ölümü meydana getiren kaç neden olduğunu, birden çok hastalık ya da durum söz konusu ise bunlar arasındaki nedensel ilişkileri inceleyerek hangisinin temel neden olduğunu belirlemeli ve bu nedeni raporun ı maddesine yazmalıdır. Ameliyatlarda Ölüm Nedeninin Saptanması Ölüm nedeni olarak bir ameliyat gösteriliyorsa temel neden olarak ameliyatın ismi değil ameliyat hangi hastalık için yapılıyorsa o hastalığın adı yazılmalıdır. Örneğin apendektomi ameliyatı sırasında meydana gelen bir ölümde ölüm nedeni olarak apendektomi değil apandisit yazılmalıdır. Travmalarda Ölüm Nedeninin Saptanması Travmalarda temel neden olarak travmadan oluşan hastalık ya da durum değil, travmaya neden olan durum yazılmalıdır. Örneğin kişi silahlı saldırı sonucu iç kanamadan ölmüşse temel neden olarak iç kanama değil silahlı saldırı yazılmalıdır. 8

18 Yaşlılık (Senilite) Senilite, temel neden olarak ölüm raporuna yazılabilirse de ölen kişinin önemli bir hastalığı olduğunun bilinmesi durumunda o hastalığın temel neden olarak yazılması tercih edilmelidir. Birden Çok Organda Habis Ur Olduğunda Ölüm Nedeninin Saptanması Birden çok organda habis ur olması durumunda, hangi organdaki ur primer ise temel neden olarak yazılır. Sekonder ya da metastaz tanımlanan urlar temel neden olarak yazılmamalı, lenf düğümleri habis urları primer olarak belirtilmedikçe, sekonder olarak kabul edilmelidir. Semptomlar, İyi Tanımlanamayan ve Önemsiz Durumlar Üremi, perikardit, serebrovasküler olay, solunum yetmezliği, solunum arresti, bursit, peritonit ve benzeri semptom ya da iyi tanımlanamayan durumlar, önemsiz hastalıklar ile genel ve açık olmayan terimlerle tanımlanan durumlar temel neden olarak gösterilmez. Hastalığın Erken ve Geç Dönemleri ve Sonraki Etkileri yazılmalıdır. Rapora temel neden olarak bir hastalığın erken devresi değil geç devresi Tıbbi Bakım Süresince Yapılan Bazı Hatalar Tıbbi işlem sırasında yapılan bir hata ya da ortaya çıkan bir kaza sonucu meydana gelen ölümlerde yapılan bu hata ya da kaza temel neden olarak yazılmalıdır. 9

19 Mümkün Olamayacak Nedensel Durumlar Aşağıda mümkün olamayacak nedensel ilişkilere birkaç örnek verilmiştir.ölüm raporunu dolduracak hekim bu örnekleri dikkatle incelemelidir. Kolit, enterit ve diyare, diğer mikrobakterilere bağlı hastalıklar, erizipel, tetanoz, septisemi ve piyemi, gazlı gangren, Vincent anjini ve mikozlar enfektif ya da parazitif bir hastalık dışında herhangi bir nedene bağlanabilir. Bu hastalıklar dışında başka bir enfektif ya da parazitik bir hastalığa bağlı olarak gösterilmelidir, başka bir nedene bağlı olarak gösterilemez. Başka bir hastalığa bağlı olarak belirtilen herhangi bir habis ur. Kişinin herhangi bir hastalığına (immatürelik dahil) bağlı olarak belirtilen konjenital anomali. Hemokromatozis, pankreas hastalıkları ve pankreas urları dışında herhangi bir hastalığa bağlı olarak belirtilen diabet. Başka bir hastalığa bağlı olarak belirtilen hemofili, AIDS ya da influenza. Streptokoksik boğaz ağrısı, kızıl, Streptokoksik septisemi ve akut tonsillit dışında bir hastalığa bağlı olarak belirtilen ateş ya da romatizmal kalp hastalığı. Serebral embolizm dışında, sindirim sisteminin herhangi bir hastalığına ya da endokardite bağlı olduğu belirtilen merkezi sinir sisteminin iltihapsız bir hastalığı. Herhangi bir ura bağlı olarak belirtilen kronik iskemik kalp hastalığı. Herhangi bir ura bağlı olarak belirtilen arteriyosklerotik herhangi bir hastalık. Karsinoid tümör, endokrin ya da renal urlar dışında herhangi bir ura bağlı olarak belirtilen hipertansif durum. Bir hastalığın kendisinden sonra başlayan bir hastalığa bağlı olduğunun belirtilmesi. Yukarıda verilen örnekler elbette ki tüm mümkün olamayacak durumları kapsamaz. Bu durumlara hekimin kendisi karar vermelidir 2. 10

20 Bazı hastalıklar yalnız bir cinsiyette bulunacağı için, ölüm nedeniyle cinsiyet arasında uyuşmazlık olup olmadığı hekim tarafından denetlenmelidir. Bu denetleme yapılmadan doldurulan raporlar bilgi kayıplarına neden olabilir. Çünkü, rapora yazılan ölüm nedeniyle cinsiyet arasında uyumsuzluk olduğunda, ölüm nedeni diğer bilinmeyen ve belirtilmeyen nedenler sınıfına konmaktadır Raporun Doldurulması Ölüm raporunda her satıra tek bir neden yazılması ve yazılan bu nedenlerin en alt satırdan en üst satıra doğru nedensel bir ilişki sırasında olması en doğrusudur 2. Örneğin: Son Neden: Beyin kanaması Ara Neden: Hipertansiyon Temel Neden: Arteriyoskleroz Kişinin ölümüne tek hastalık ya da durum neden olabildiği gibi birden fazla hastalık ya da durum da neden olabilir. Ölüme Bir Hastalık ya da Durum Neden Olmuşsa Ölüme tek bir hastalık ya da durum neden olmuş ve bu tek nedeni ortaya çıkaran başka bir hastalık ya da durum yoksa bu tek neden temel neden satırına yazılır, ara neden ve son neden satırları boş bırakılır. Örneğin; elektrik çarpması sonucu ölen bir kişinin ölüm raporuna: Son Neden: - Ara Neden: - Temel Neden: Elektrik çarpması yazılır. Ölüme Birden Çok Hastalık ya da Durum Sebep Olmuşsa Ölüme birden çok hastalık ya da durum neden olmuşsa, hekim bunlar arasındaki neden-sonuç ilişkisine ve kronolojik sıralamaya göre nedenler zincirini incelemelidir. 11

21 a-) Ölüm Olayını Ortaya Çıkaran İki Hastalık ya da Durum Varsa: Kişinin öldüğü son hastalık ya da durum son neden satırına yazılır, ara neden satırı boş bırakılır. Son nedeni ortaya çıkaran hastalık ya da durum temel neden satırına yazılır. Örneğin: Akciğer tüberkülozu olduğu bilinen bir hasta geçirdiği trafik kazası sonucu beyin kanamasından ölmüşse; beyin kanaması son neden, trafik kazası ise temel nedendir. Bu durumda ölümü etkilememiş olan Akciğer Tüberkülozu raporun ikinci kısmına yazılır. I- Son Neden: Beyin kanaması Ara Neden: - Temel Neden: Trafik kazası b-) Ölüm Olayını Ortaya Çıkaran Üç Hastalık ya da Durum Varsa: Kişiyi öldüren hastalık ya da durum son neden satırına, son nedeni ortaya çıkaran hastalık ya da durum ara neden satırına, ara nedeni ortaya çıkaran hastalık ya da durum ise temel neden satırına yazılır. Örneğin: Pankreas korsinomuna bağlı safra kanalı obstrüksiyonu sonucunda karaciğer yetmezliğinden ölen bir kişinin ölüm raporu: I- Son Neden: Karaciğer yetmezliği Ara Neden: Safra kanalı obstrüksiyonu Temel Neden. Pankreas korsinomu c-) Ölüm Olayını Ortaya Çıkaran Üçten Fazla Olay ya da Durum Varsa: Ölüm olayını ilk başlatan hastalık ya da durum temel neden satırına, kişinin öldüğü son hastalık ya da durum son neden satırına yazılarak geriye kalanlar kendi aralarında neden-sonuç ilişkilerine göre ara neden satırına yazılır. Örneğin: Evde düşme sonucu femur boynu kırığı nedeniyle hareketsiz kalan ve bu nedenle gelişen hipostatik pnömoniden ölen hastanın raporu şöyle doldurulabilir. Son Neden: Hipostatik pnömoni Ara Neden: Femur boynu kırığı 12

22 Temel Neden: Evde düşme Rapora ölüm nedenleri yazılırken şu noktalara da dikkat edilmelidir.: - Hastalığın akut ya da kronik olduğu belirtilmeli - Hastalığın etiyolojisi belirtilmeli - Hastalığın birlikte olduğu durumlar belirtilmeli - Hastalığın bulunduğu anatomik yer belirtilmeli - Kazalarda ya da travmalarda kazanın oluş şekli açıkça belirtilmeli Perinatal Ölümler Perinatal ölümlerde iki ayrı kişi söz konusudur; anne ve bebek. Bu sebeple hastalıkların uluslararası sınıflandırılmasının dokuzuncu düzenlemesi için toplanan konferansta perinatal ölümler için ayrı bir ölüm raporu düzenlenmesinin daha uygun olacağı ilke olarak kabul edilmiştir. Perinatal ölümlerde bazı durumlarda ölüme anne ve bebekten yalnız biri, bazı durumlarda her ikisi birden katkıda bulunduklarından ölümün kime atfedileceği bilinememektedir. Dünya Sağlık Örgütü nce perinatal ölümlerde kullanılmak üzere hazırlanan yeni ölüm raporunun gerekli yasal ve bürokratik düzenlemeleri yapıldıktan sonra tüm ülkelerce kullanılması ve bu işlemler yapılıncaya kadar halen kullanılan ölüm raporlarının kullanılmasına devam edilmesi önerilmiştir Perinatal Ölümler İçin Ölüm Raporu Yeni geliştirilen ve kullanılması önerilen bu raporun ölüm nedenleriyle ilgili bölümü 5 kısımdan oluşmaktadır. a. Fetus ya da bebekte bulunan temel hastalıklar b. Fetus ya da bebekte bulunan diğer hastalıklar c. Fetus ya da bebeği etkileyen anneye ait temel hastalıklar d. Fetus ya da bebeği etkileyen anneye ait diğer hastalıklar e. Diğer ilgili durumlar 4. 13

23 Kısım a ve b Fetus ya da bebekte bulunan en önemli hastalık a kısmına, varsa diğer hastalıklar b kısmına yazılır. Burada en önemli hastalık fetus ya da bebeğin ölümüne en büyük katkıyı yapan hastalık olarak tanımlanmıştır. Kalp yetmezliği, asfiksi, anoksi gibi ölüm şekilleri bilinen tek neden değilse a kısmına yazılmamalıdır. Kısım c ve d Fetus ya da bebeğe ters etki yaptığı kanısında olunan ve annede bulunan tüm hastalık ya da durumlar c ve d kısımlarına yazılır. Yine en önemli hastalık c kısmına, varsa diğer hastalıklar e kısmına yazılır. Kısım e Bu kısımda; ölüme yardımcı olan, fakat fetus, bebek ya da annede bulunmayan diğer durum ve koşullar belirtilir. Buna bir örnek olarak doğumun sağlık personelinin yardımı olmadan yapılmış olması gösterilebilir. Örnekler: Daha önceki gebelikleri haftalarda kendiliğinden düşükle sonuçlanan bir kadın 24 haftalık gebe iken erken doğum eylemi nedeniyle hastaneye kabul edilmiş, normal doğumla 700 gr ağırlığında bir bebek doğurmuş ve bebek o gün ölmüştür. Bebeğe yapılan otopside bulunan en önemli durum pulmoner immatüreliktir. Rapor şöyle doldurulur: a. Pulmoner immatürelik b. c. Nedeni bilinmeyen erken eylem d. Habitüel düşük e. Diyabetli olduğu bilinen bir kadın gebeliğinin ilk haftalarında bazı sorunları nedeniyle kontrole alınmıştır. Gebeliğin 32 haftasında megaloblastik anemi geliştirmiş, 38 haftada indüksiyonla eylem başlatılmış ve kadın 3200 gr ağırlığında bir bebek doğurmuştur. Bebekte hipoglisemi gelişmiş ve ikinci günde ölmüştür.otopside truncus arteriosus saptanmıştır.rapor şöyle doldurulur: 14

24 a. Truncus arteriosus b. Hipoglisemi c. Diyabet d. Megaloblastik anemi e. - Dört yıl önce sağlıklı bir bebek doğuran 30 yaşında bir kadın tekrar gebe kalmış ve bu gebeliği hidramniyoz dışında normal seyretmiştir. Gebeliğin 36 haftasında çekilen filmde bebeğin anensefali olduğu saptanmış, eylem başlatılmış ve 1500 gr ağırlığında anensefalik bir fetus doğmuştur.rapor şöyle doldurulur: a. Anensefali b. c. Hidramniyoz d. e. Yirmi altı yaşında primigravida bir kadın gebeliğinin 10 haftasından itibaren antenatal bakıma alınmıştır haftalık iken fetuste klinik olarak gelişme geriliği saptanmış ve bu 34 haftada kesinleşmiştir. Semptomsuz bakteriüri dışında bu gelişme geriliğine sebep olabilecek herhangi bir olay olmamıştır. Kadın sezaryenle 1600 gr ağırlığında canlı bir erkek bebek doğurmuştur.plasenta 300 gr ağırlığında ve enfekte olarak değerlendirilmiştir.tedaviye başlandıktan sonra bebekte respiratuvar distress sendromu gelişmiş ve üçüncü gün aniden ölmüştür.otopside pulmoner hyalen membran ve masif intraventirüler kanama saptanmıştır.rapor şöyle doldurulur: a. İntraventriküler kanama b. Respiratuvar distress sendromu, fetal gelişme geriliği c. Plasenta yetmezliği d. Gebelikte bakteriüri, sezaryen 15

25 2.5 Ölümlerle İlgili Hız Ve Oranlar Kaba Ölüm Hızı: Bir bölgede bir yıl içinde görülen toplam ölüm sayısının, o bölgenin yıl ortası nüfusuna oranıdır. Bu ölçüt bölgedeki ölümler hakkında kabaca bir bilgi verse de, bir bölgede ölenlerin hepsi o bölge halkından olmayabileceğinden ve nüfusun yaş cinsiyet dağılımları bölgelere göre değişeceğinden, Kaba Ölüm Hızı (KÖH) ile bölgeler ve ülkeler arası karşılaştırma yapmak doğru değildir. Bu tür karşılaştırmalarda Standartlaştırılmış Ölüm Hızı kullanılır. Yaşa Özel Ölüm Hızı: Bir bölgede bir yıl içinde incelenen yaşta (yaş grubunda) ölen sayısının, bu yaş (yaş grubu) yıl ortası nüfusuna oranıdır. Cinsiyete Özel Ölüm Hızı: Bir bölgede bir yıl içinde incelenen cinsiyette ölen sayısının bu cinsiyet yıl ortası nüfusuna oranıdır. Yaşa Ve Cinsiyete Özel Ölüm Hızı: Bir bölgede bir yıl içinde incelenen yaş ve cinsiyette ölen sayısının bu yaş ve cinsiyet yıl ortası nüfusuna oranıdır. Ana Ölüm Hızı: Anne ölümü, kadının gebeliğe ya da doğuma bağlı bir nedenden ölmesidir. Bu hız sağlık düzeyini gösteren önemli ölçütlerden biridir. Anne ölüm sayısının canlı doğum sayısına oranlanmasıyla hesaplanır. 16

26 Bebek Ölüm Hızı: Bir yıl içinde bir yaşına girmeden ölen bebek sayısının o yılda canlı doğan bebek sayısına oranıdır. Bebek Ölüm Hızı bir bölgede Ana Çocuk Sağlığı hizmetlerinin iyi yürütülüp yürütülmediğini göstermek için kullanılan ve tüm ülkelerce benimsenmiş en iyi ölçüdür. Bebek ölümlerini zaman dilimlerine ayırmak daha kapsamlı ve anlamlı analize olanak sağlar. Çünkü, neonatal dönemdeki ölümlerin büyük bir bölümü doğuştan anomaliler, doğum travmaları, prematürelik, düşük doğum ağırlığı gibi önlenmesi ve tedavisi gerçekten güç ya da olanaksız hastalık/durumlara bağlıdır. Postneonatal dönemdeki ölümler ise genelde iyi bakım, iyi beslenme, bağışıklama, etkin ve zamanında tedavi hizmetleri ile önlenebilmektedir. Sağlık örgütünün bebek ölümlerini düşürmedeki başarısı daha çok postneonatal dönemdeki ölümleri azaltmakla görülür. Bebek ölümleri şu şekilde sınıflandırılabilir. Erken Neonatal Ölüm Hızı: Bir yıl içinde 0-6 günlükken ölen bebek sayısının o yıldaki canlı doğumlara oranıdır. Perinatal ölümler, ölü doğumları ve ilk yedi gün içinde olan bebek ölümlerini kapsar. Sıklığı ölü ya da canlı 1000 doğuma oranlanarak ifade edilir. Toplumda sağlık hizmetlerinin niteliğini gösteren en duyarlı ölçüttür. Ülkemizde bebek ölümlerinin yarısından fazlasının yenidoğan döneminde görülmesi ve yüksek ölü doğum hızı, perinatal ölümlerin de yüksek oranlarda olduğunu düşündürmektedir. Geç Neonatal Ölüm Hızı: Bir yıl içinde 7-28 günlükken ölen bebek sayısının o yıldaki canlı doğumlara oranıdır. Yenidoğan Ölümleri; Bir yılda canlı doğup doğumdan sonra ilk dört hafta içinde ölenlerin, o yıl canlı doğanlara oranıdır. İsveç, Japonya gibi ülkelerde binde 6 gibi düşük olan bu değer, gelişmekte olan ülkelerde katıdır. 17

27 Neonatal Ölüm Hızı: oranıdır. Bir yıl içinde günlükken ölen bebek sayısının o yıldaki canlı doğumlara Ölü Doğum Hızı: 28 haftadan sonra olan fetus ölümleri ölü doğum olarak tanımlanır. Ölü Doğum Hızı; bir yıl içinde ölü doğan bebek sayısının o yılda olan canlı doğumlara oranıdır. Perinatal Ölüm Hızı: Ölü doğan bebek sayısı ile 0-6 günlükken ölen bebek sayısının toplamının toplam canlı doğum sayısına oranıdır. Doğduktan kısa bir süre sonra ölen bebeklerin yanlışlıkla ölü doğum kaydedilmesi erken neonatal ölüm hızının gerçeğinden düşük, ölü doğum hızının ise gerçeğinden yüksek bulunmasına neden olur. Perinatal Ölüm Hızı, bu iki hızın toplamı olduğundan bu tür karışıklıklardan etkilenmez. Orantılı Ölüm Hızı: Orantılı ölüm hızı yaşa ve/veya ölüm nedenine göre hesaplanabilir. Yaşa Göre Orantılı Ölüm Hızı: Herhangi bir yaş ya da yaş grubunda görülen ölümlerin toplam ölümlere oranıdır. Yaşa göre orantılı ölüm hızı istenilen her yaş ya da yaş grubu için hesaplanabilir Ancak genelde ölüm riski yönünden anlamlı olan 0-1, 15 yaş ve altı ve yaş grupları için hesaplanır. Ölüm Nedenine Göre Orantılı Ölüm Hızı: Belirli bir ölüm nedeninin toplam ölümlere göre yüzdesidir 3. 18

28 2.6. Hastalık Ve Ölüm Nedenlerinin Sınıflandırılması Herhangi bir olayın sayısal olarak incelenmesinin kolaylaştırılması için sınıflama işlemine sık sık başvurulur. Binlerce hastalığın tek tek incelenmesi hem çok güç hem de istatistiksel açıdan yararsız olduğundan hastalıkların belirli biçimlerde sınıflandırılarak incelenmesi zorunluluğu vardır. Hastalıkların sınıflandırılması bölge veya ülke düzeyinde yapılabilir, ancak bu durumda bölgeler ya da ülkeler arası karşılaştırmalar yapılamaz. Hastalıkların sınıflandırılmasında asıl amaç uluslar arası karşılaştırma olanağı sağlayacak standart sınıflandırma yapabilmektir. Bunu göz önünde bulunduran Dünya Sağlık Örgütü, hastalık, travma ve ölüm nedenlerinin tüm uluslarca aynı biçimde yapılmasını sağlamak amacıyla 17 Başlıklı, 50 Başlıklı, 150 ve 999 Başlıklı Uluslar arası hastalık Sınıflamaları gibi değişik adlar altında sınıflamalar yapmış ve ülkelerden bu sınıflandırmalardan herhangi birini ya da bir kaçını kullanmalarını önermiştir 5. Dünya Sağlık Örgütü ilk sınıflandırmayı 1946 yılında yapmış ve 1955, 1965, 1975 ve 1989 yıllarında yeniden gözden geçirerek güncellemiştir. Dünya Sağlık Örgütü 1989 düzenlemesinin 1993 yılından itibaren yürürlüğe konmasını önermiştir, ancak bir düzenden diğerine geçmek belirli bir hazırlık aşaması gerektirdiğinden ülkemizde hala 1965 düzenlemesi kullanılmaktadır Doğru Sınıflandırma Yapabilmek İçin Gerekli Koşullar Hastalık, travma ve ölüm nedenleri hakkında doğru ve güvenilir verilere sahip olabilmek için doğru sınıflama, doğru sınıflama için doğru kodlama, doğru kodlama için açık ve kapsamlı bir tanı(teşhis) gerekir 5. Bu nedenle hekimler hastalıklara tanı koyarken şu noktaları göz önünde bulundurmalıdır. 1.Tanıda hastalığın akut ya da kronik olduğu belirtilmelidir. Bazı hastalıklarda hastalığın akut ya da kronik olmasına göre değişik sınıflama yapılır.akut ya da kronik olduğu belirlenemeyen durumlar belirtilmeyen olarak dikkate alınır ve bazen akut, 19

29 bazen kronik olarak sınıflandırılır. Bu durum yanlış veri almaya ve bölgedeki durumun yanlış olarak değerlendirilmesine neden olur. Örnek: 150 Başlıklı A listesine göre bronşit A89, kronik bronşit A93, bronşit A93 olarak sınıflandırılır. Görüldüğü gibi yalnız bronşit yazılması, gerçekte akut olsa bile, kronik bronşit gibi işlem görmektedir. Bu durum, bölgede kronik bronşit vakalarının sayısal olarak artmış gibi görünmesine ve bölge hakkında yanlış kanıya varılmasına neden olur. 2.Tanıda hastalığın etiyolojisi belirtilmelidir. Aynı hastalık değişik etiyolojiye göre değişik biçimlerde sınıflandırılır. Bu nedenle biliniyorsa etiyoloji mutlaka belirtilmelidir. Örnek: 150 Başlıklı A listesine göre: TONSİLİT, akut A 89 Pnömokoksik, A 89 Stafilokosik, A 89 Sterptokoksik, A 17 olarak sınıflandırılır. Örnekten görüleceği gibi Tonsilit Streptokoksik ise ve hekim tarafından böyle belirtilmemişse A89 olarak kodlanacak ve yanlış sınıflandırma yapılmış olacaktır. 3. Tanıda hastalığın birlikte bulunduğu durumlar belirtilmelidir. Tanı olarak gösterilen hastalık sağlığa ilişkin diğer özel durumlarla birlikte bulunabilir. Böyle bir durumda bunun açıklanması gerekebilir. Örnek: 150 Başlıklı A listesine göre: Sistopiyelit A107 Sistopiyelit (Gebelikte) A117 olarak sınıflandırılabilir. Gebe kadında görülen sistopiyelit açıkça belirtilmezse A107 olarak işlem görür ve hatalı bir sınıflama yapılır. 20

30 4. Tanının kesin olup olmadığı belirtilmelidir. Yapılacak araştırmalarda ya da alınacak önlemlerde yol göstermesi bakımından önemlidir. 5. Tanı açık ve kapsamlı bir biçimde belirtilmelidir. Malignancy, Tüberküloz, Kitle, Travma vb. tam anlam vermeyen tanılardan sakınılmalıdır. Tanı, yukarıda açıklanmaya çalışılan noktalar ışığı altında yeri, oluş biçimi, niteliği ve diğer ilgili özellikleri ile birlikte tam olarak yazılmalıdır. Örneğin:Motorlu taşıt aracı kazasına bağlı; sol humerus kırığı, sağ bacakta kontüzyon, sağ önkolda değişik büyüklükte açık enfekte olmayan yaralar gibi. 6. Tanı okunaklı ve uluslar arası sınıflandırmadaki terimlere göre yazılmalıdır. Tanı çok okunaklı ve özenle yazılmalıdır. Kullanılan terimlerin uluslar arası sınıflandırmadakilere göre yazılması (özellikle başkası tarafından kodlama yapılıyor ise) zaman kazanma ve doğruluk sağlama bakımından önemlidir Adana İlinin Sosyal Ve Demografik Yapısı Tarihsel Gelişim Türkiye nin Akdeniz bölgesinde yer alan Adana ili 13,915 m 2 lik yüz ölçümü ile Türkiye nin %1,8 ini oluşturur. İlin idari bölünüşü tarih ve 4200 sayılı kanunla değişerek, ile bağlı olan Osmaniye, Bahçe, Düziçi ve Kadirli ilçeleri adana ilinen ayrılarak aynı tarih ve sayılı kanunla Osmaniye iline bağlanmıştır. İlde 1955 yılında ortalama 5,7 kişi olarak saptanan hane halkı büyüklüğü, yıllar içinde yavaş bir azalma göstererek 2000 yılında ortalama 4,7 kişi olmuştur Nüfus Büyüklüğü ve Nüfus Artış Hızı Adana ilinin 2000 yılındaki nüfusu , dönemindeki yıllık nüfus artış hızı 17,7 dir 7. Büyükşehir i oluşturan ilçe merkezlerinden Seyhan İlçe merkezinin nüfusu , Yüreğir İlçe merkezinin nüfusu ise dır. 21

31 Büyükşehir dışında kalan ilçeler içinde şehir nüfusu en fazla olan ilçe Ceyhan ( ), en az olan ise Feke dir (( ). İlde bulunan toplam 583 köyden 349 unun nüfusu 500 ün altında olup, köylerin çoğunluğu oldukça düşük bir nüfusa sahiptir yılları arasında Türkiye nüfusu yaklaşık beş kat artış gösterirken, Adana ili nüfusu yaklaşık sekiz kat artarak 2000 yılında e ulaşmış, bu yıllar arasında ilde en düşük yıllık nüfus artış hızı %8 ile döneminde, en yüksek nüfus artış hızı ise %42,4 ile döneminde görülmüştür. Böylece 1927 yılında ülke nüfusu içinde %1,7 paya sahip olan Adana ili nüfusu 2000 yılında yaklaşık %2,7 lik paya sahip olmuştur. Adana da kilometrekareye düşen kişi sayısı 1927 yılında yaklaşık 14 kişi iken 2000 yılında 133 kişiye yükselmiştir Yaş Yapısı Genel nüfus sayımı 2000 yılı sonuçlarına göre il nüfusunun yaş yapısı ilçelere göre değişim göstermektedir. Buna göre il genelinde erkek nüfusun yarısı 23 yaşından, kadın nüfusun yarısı 24 yaşından gençtir. Köylerde ise erkek ve kadın nüfusun yarısı 24 yaşından gençtir Bebek Ölümleri Toplumun gelişmişlik düzeyini gösteren önemli ölçütlerden biri bebek ölüm hızıdır yılında yapılan genel nüfus sayımı sonuçlarına göre Adana da doğan her 1000 bebekten 44 ü bir yaşını doldurmadan ölmektedir. Büyükşehirde erkek bebeklerde ölüm hızı 47, kız bebeklerde 41 iken, ilçe merkezlerinde her iki cinsiyet için 39, köylerde ise erkek bebeklerde 49, kız bebeklerde 45 olarak belirlenmiştir 7. 22

32 3. GEREÇ VE YÖNTEM Nüfusu olan Adana İlinde gerçekleşen ölüm olaylarına ilişkin kayıtlar sağlık görevlilerince toplanır ve doldurulan ölüm raporları İl Sağlık Müdürlüğü Bilgi İşlem ve İstatistik Şubesinde bilgisayar ortamına girildikten sonra Devlet İstatistik Enstitüsü(DİE)ne gönderilir. Bu çalışmada İl Sağlık Müdürlüğü Bilgi İşlem ve İstatistik Şubesi tarafından yılları arasında düzenli olarak toplanan ölüm sertifikalarının bilgisayar ortamına girilmiş verileri kullanılmıştır. Sertifikaların orjinalleri DİE ne gönderildiği için incelenememiştir. Çalışmada yılları arasında Adana il ve ilçelerinde ikamet eden kişilere ait ölüm sertifikaları değerlendirilmeye alınmıştır. İl merkezinde belediye hekimlerinin, ilçe merkezlerinde sağlık ocağı hekimlerinin doldurarak il sağlık müdürlüğüne gönderdiği ölüm sertifikaları Sağlık Müdürlüğü Bilgi İşlem ve İstatistik Şubesindeki bir memur tarafından bilgisayara aktarılmaktadır. Ölüm formları 2002 yılına kadar hekimin yazdığı ölüm sebebi kodlanmadan string değişken olarak kaydedilmiştir yılından sonra aynı memur, bu ifadeleri bir program aracılığı ile 150 başlıklı nedene göre kodlayarak bilgisayar ortamına kodlar olarak kaydetmeye başlamıştır. Bu ortamda hekimin koyduğu ölüm nedeni string değişken olarak kaydedilmemektedir. Bu nedenle yılı verilerindeki hekimin saptadığı ölüm sebeplerinin doğruluğu analiz edilememiştir yılları arasında toplanan ve bilgisayar ortamına ölüm sebebi kodlanmamış olarak girilmiş olan ölüm sertifikası 50 başlıklı ve 150 başlıklı hastalık kodlamasına göre, bu konuda eğitim almış biyoistatistik uzmanı bir hekim tarafından kodlanmıştır yıllarında kodlanarak girilmiş ölüm sertifikası ile birleştirilerek toplam form değerlendirilmiştir. Osmaniye ilçesi 1996 yılı ekim ayından sonra il olarak Adana ilinden ayrıldığı için bu ile ait formlar değerlendirilmemiştir. 23

33 İstatistik Analizi Verilerin analizinde Epi-6 ve SPSS istatistik programları kullanılmıştır. Bölge karşılaştırmaları yapılırken Kolmogorov-Smirnov test tekniği uygulanmıştır. Bebek ve çocuk (0-4) yaş ölümlerinin yıllara göre dağılımının yüzde değişimini göstermek için trend analizi uygulanmış ve bu analizde, her yaş grubundan 1995 yılı referans alınarak her yıl için hesaplamalar yapılmıştır. Eğilimin hesaplanmasında aşağıdaki formül kullanılmıştır: (Eğilimi bulunacak dönem yüzdesi/ Referans dönem yüzdesi)*100 Karşılaştırma yapabilmek için DİE tarafından yayınlanan ölüm verilerinden verilerine ulaşılabilmiş, verileri yayınlanmadığı için bu yıllar için karşılaştırma yapılamamıştır. Yaş grupları, DİE sınıflamasına uygun olarak sınıflandırılmıştır. Sertifikalarda belirtilen ölüm sebeplerinin uygun olup olmadığı aşağıdaki sınıflamaya göre yapılmıştır. Temel Ölüm Nedeni Olamayacak Tanılar Ölüm Nedeni Olamayacak Tanılar Dissemine intravasküler koagülasyon Dolaşım solunum yetmezliği Düşük kardiak debi Dolaşım yetmezliği Hemorajik şok Kardiak arrest Hepatik koma Kardiak yetmezlik Hidrosefali Kardiopulmoner arrest Hiperpotasemi Kardiopulmoner yetmezlik Hipovolemik şok Kardiojenik şok GİS kanaması Low kardiak output İntraserebral hemoraji Solunum yetmezliği Kardiojenik şok Solunum yetmezliğine bağlı Üremik koma kardiopulmoner arrest Masif hemoraji Multi organ yetmezliği Serebral hipoksi Subaraknoid kanama 24

34 4. BULGULAR 4.1 Genel Özellikler Adana İlinin çalışma dönemi ( ) ölümleri genel özellikleri tablo 1 de verilmiştir. Tablo 1. Toplam ölümlerin özellikleri ( ) CINSİYET YAŞ GRUPLARI MEDENİ HALİ OGRENIM DURUMU MESLEK MEYDANA GELDİĞİ YER Ölüm Sayısı Yüzde (n=60735) Erkek ,1 Kadın ,9 Bilinmeyen 48 0, , , , , , ,8 Bilinmeyen 134 0,2 Hiç Evlenmedi ,7 Evli ,3 Eşi Öldü ,4 Boşandı 867 1,4 Bilinmeyen ,1 OYD ,3 OY ,8 İlk ,3 Orta ,2 Lise ,6 Yuksek 867 1,4 Bilinmeyen ,5 Ev Kadını ,5 Emekli ,2 Öğrenci 799 1,3 İrat Sahibi 738 1,2 Diğer ,8 Bilinmeyen ,9 İl Merkezi ,3 İlçe Merkezi ,3 Bucak/Köy ,7 Bİlinmeyen 407 0,7 25

35 Tüm ölümlerin %58,1 i erkek, %41,9 u kadındır, cinsiyet bilgisi olmayan form sayısı sadece 48 dir.yaş gruplarına göre ölümler incelendiğinde ilk sırada yer alan yaş grubu ölümlerin sayısının (%32,4), ikinci sıradaki yaş grubundaki ölümlerin sayısının (%27,5), üçüncü sıradaki 80 ve üzeri yaşlardaki ölümlerin ise 7755 (%12,8) olduğu görülmektedir. 0 yaş grubu ölümleri 6160 tır (%10,1). Yaş bilgisi olmayan form sayısı 134(%0,2), medeni durum bilgisi olmayan 3733(%5,8), öğrenim durumu bilgisi olmayan 3919(%6,1) meslek bilgisi olmayan 4192 dir(%6,6). Vakaların sadece 3853 üne(%6,0) otopsi yapılmıştır Cinsiyet Dağılımı Ölümlerin yıllara göre cinsiyet dağılımı tablo 2 ve şekil 1 de verilmiştir. Ölümlerin yıllar içindeki dağılımı incelendiğinde kadın ve erkeklerde ölüm oranlarında bir değişiklik gözlenmemiştir. Adana ölüm oranları cinsiyet dağılımı yönünden ülke geneli ile de benzerdir. 26

36 Tablo 2. Ölümlerin yıllara göre cinsiyet dağılımı Adana Türkiye Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam YIL n(%) n(%) n(%) n(%) n(%) n(%) (59,4) 2206(40,6) 5440(9,0) 4036(57,2) 2791(42,7) (12,2) (59,0) 2806(41,0) 6852(11,3) 4183(57,5) 2871(42,5) (11,8) (58,8) 2185(41,2) 5297(8,7) 3744(57,5) 2578(42,4) (12,1) (58,3) 2434(41,7) 5837(9,6) 4035(57,2) 2897(42,8) (12,6) (58,3) 2382(41,7) 5708(9,4) 3970(56,3) 2908(43,7) (13,3) (59,2) 2311(40,8) 5664(9,3) 4105(56,4) 2895(43,5) (12,5) (57,6) 2624(42,4) 6190(10,2) 4110(56,7) 2922(43,2) (12,6) (57,4) 2825(42,6) 6629(10,9) 4092(56,3) 2975(43,7) (12,6) 2003* 3685(56,6) 2824(43,4) 6509(10,7) * 3730(56,9) 2831(43,1) 6561(10,8) Toplam 35259(58,1) 25428(41,9) 60687(100,0) (56,9) (43,1) (100,0) * Bu yıllara ait DİE tarafında yayınlanış veri bulunmamaktadır Yüzde E K Şekil 1. Cinsiyet dağılımının yıllara göre değişimi 27

37 4.3. Yaş Dağılımı Ölümlerin yaş gruplarına göre dağılımı Tablo 3 te verilmiştir. Tablo 3. Ölümlerin yaş grupları itibariyle yıllara göre değişimi Yaş grupları 1995 n % 1996 n % 1997 n % 1998 n % 1999 n % 2000 n % 2001 n % 2002 n % 2003 n % 2004 n % Toplam n % ,5 12,4 11,1 10,3 10,0 10,8 10,5 8,8 6,7 7,5 10, ,4 3,2 3,1 2,9 2,8 2,3 2,1 2,0 2,4 1,7 2, ,8 2,8 2,4 2,6 2,2 2,0 1,8 1,8 1,6 1,9 2, ,3 4,2 3,9 3,6 3,1 3,0 2,9 2,5 2,6 2,5 3, ,1 4,3 4,0 4,3 3,8 2,8 3,0 3,2 3,2 2,7 3, ,4 5,6 6,1 6,0 5,2 5,7 5,4 4,6 4,8 4,9 5, ,9 10,1 11,0 10,3 10,9 11,4 12,4 11,5 10,6 10,2 10, ,1 16,9 17,0 17,1 17,2 16,2 16,1 16,5 16,6 17,5 16, ,7 22,0 23,1 23,8 24,0 24,2 24,0 24,7 25,1 24,8 23, ,8 18,5 18,4 19,1 20,8 21,5 21,9 24,3 26,3 26,4 21,6 Yıllara göre yaş gruplarının dağılımına bakıldığında 1995 yılında %14,5 olan 0 yaş grubu ölüm oranının yıllar içinde azalarak 2004 yılında %10,2 ye düştüğü gözlenmiştir. Bebek ve beş yaş altı çocuk ölümlerinin dağılımının incelenmesi demografik açıdan önemlidir. Adana ilinin neonatal dönem (0-6 gün), postneonatal dönem (7-28 gün), 1-11 ay ve1-4 yaş ölümleri tablo 4 ve şekil 2 de verilmiştir. 28

38 Tablo 4. Yıllara göre bebek, çocuk ve diğer yaş ölümleri ile toplam ölüm içindeki yüzdeleri 0-6 gün n (%) 7-28 gün n (%) 1-11 ay n (%) 1-4 yaş n (%) Diğer yaşlar n (%) 1995 (n=5449) 382(7,0) 90(1,7) 312(5,7) 238(4,4) 4427(81,2) 1996(n= 6863) 370(5,4) 133(1,9) 344(5,0) 216(3,1) 5800(84,5) 1997 (n=5301) 276(5,2) 106(2,0) 205(3,9) 163(3,1) 4551(85,9) 1998 (n=5847) 298(5,1) 81(1,4) 224(3,8) 171(2,9) 5073(86,8) 1999 (n=5714) 282(4,9) 66(1,2) 222(3,9) 160(2,8) 4984(87,2) 2000 (n=5668) 263(4,6) 113(2,0) 234(4,1) 132(2,3) 4926(86,9) 2001 (n=6193) 272(4,4) 116(1,9) 259(4,2) 133(2,1) 5413(87,4) 2002(n=6630) 260(3,9) 97(1,5) 228(3,4) 133(2,0) 5912(89,2) 2003(n=6509) 229(3,5) 59(0,9) 149(2,3) 153(2,4) 5919(90,9) 2004 (n=6561) 255(3,9) 71(1,1) 164(2,5) 112(1,7) 5959(90,8) Toplam (n=60735) 2887(4,8) 932(1,5) 2341(3,9) 1611(2,7) 52964(87,2) gün 7-28 gün 1-11 ay 1-4 yaş Şekil 2. Bebek ve çocuk ölümlerinin yıl içi yüzde dağılımı 29

39 On yıllık veriler incelendiğinde tüm ölüm içinde %4,8 ini 0-6 günlük, %1,5 ini 7-28 günlük, %3,9 unu 1-11 aylık bebekler, %2,7 sini 1-4 yaş grubu çocukların oluşturduğu görülmektedir(tablo 4). Beş yaş üzeri ölenlerin sayısı tür (%87,2). Yıllara göre incelendiğinde beş yaş altı ölümlerinin toplam ölümler içinde azalma gösterdiği izlenmektedir (şekil 2). Her yaş grubunda 1995 yılı referans alınarak her yıl için hesaplanmış yüzde değişimler Tablo 5 tedir. Tablo Yaş Bebek ve çocuk ölümlerinin yıllara göre dağılımının yüzde değişimi 0-6 gün 7-28 gün 1-11 ay 1-4yaş Diğer 1995 Ref. Ref. Ref. Ref. Ref ,14 111,76 87,72 70,45 104, ,29 117,65 68,42 70,45 105, ,86 82,35 66,67 65,91 106, ,59 68,42 63,64 107, ,71 117,65 71,93 52,27 107, ,86 111,76 73,68 47,73 107, ,71 88,24 59,65 45,45 109, ,00 52,94 40,35 54,55 111, ,71 64,71 43,86 38,64 111,82 χ 2 1,012 0,112 0,048 0, ,123 p 0,030 0,737 0,010 0,035 0,001 Şekil 2 de görülen bebek ve çocuk ölümlerindeki azalmayı destekleyen bu tablonun eğilim analizinde de 0-6 gün, 1-11 ay ve 1-4 yaş ölümlerindeki düzgün azalma ve buna bağlantılı olarak 5 yaş üstü ölümlerindeki artma istatistiksel olarak anlamlıdır. Yıllar itibariyle Adana ili ve Türkiye için çocuk ölümlerinin toplam içindeki payı Tablo 6 ve Şekil 3 te verilmektedir. 30

40 Tablo 6. Yıllara göre Türkiye ve Adana verileri çocuk ölümlerinin toplam ölümler içindeki payı. Türkiye Adana Toplam 0-1 yaş 5 yaş altı Toplam 0-1 yaş 5 yaş altı n n % n % n n % n % , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,8 2003* , ,1 2004* , ,2 *Bu yıllara ait DİE tarafından yayınlanmış veri yoktur yılları arasında Türkiye geneli ve Adana ilinin ölümlerinin 0-1 yaş ve 5 yaş altı dağılımı yüzdeleri arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildir. ( 0-1 yaş için p = 0,86, 5 yaş altı için p= 0,99 ) 1-6 gün 7-29 gün 1-11 ay Toplam 0-1 yaş ,67 1,73 11,82 3,35 7,01 5,73 1,65 14,39 4,86 8,92 2,77 1,28 4,64 4,13 1,99 10,76 4,72 8,53 2,66 1,15 4,39 4,18 1,89 10,46 4,39 0,96 7,48 2,14 3,92 3, T 1995-A 2000-T 2000-A 2001-T 2001-A 2002-T 2002-A 1,46 8,82 Şekil yılı 0-1 yaş bebek ölümlerinin toplam ölümler içindeki payı ( Türkiye (T) ve Adana (A) verileri) Nüfus sayımının yapıldığı 2000 yılında 0-1 yaş çocuklardaki ölüm oranlarının Türkiye geneli ile karşılaştırıldığında daha yüksek olduğu fakat yıllar içinde azalma 31

41 gösterdiği izlenmektedir (şekil 3). Benzer şekilde beş yaş altı çocuk ölümlerinde özellikle son yıllarda azalma olduğu görülmektedir (tablo 6) Yaşa ve Cinsiyete Göre Ölümler Sağlık müdürlüğünden ve DİE den elde edilen 2000 yılı Adana ili ölüm verileri ile elde edilen kaba ölüm hızlarının yaş grupları ve cinsiyete göre karşılaştırılması Tablo 7 de görülmektedir. Tablo 7. SM ve DİE verilerine göre yaşa ve cinsiyete özel ölüm hızı Yaş grupları Erkek Kadın Toplam Olum Sayısı SM/DİE (Fark %) 0 388/465 (16,5) /131 (35,1) /106 (34,9) /150 (30) /143 (27,2) /283 (20,1) /556 (19,0) /737 (16,8) /944 (15,7) /590 (12,5) Toplam 3351/4105 (18,3) Nufus (2000) Olum oranı (binde) SM/DİE Olum Sayısı SM/DİE (Fark %) ,85/32,18 222/305 (27,2) ,43/2,21 47/71 (33,8) ,43/0,66 46/81 (43,2) ,75/1,07 66/85 (22,3) ,96/1,32 55/91 (39,5) ,39/3,00 98/126 (22,2) ,03/8,69 197/245 (19,5) ,25/24,35 306/387 (20,9) ,52/55,24 575/708 (18,7) ,5/121,78 699/796 (12,1) ,83/5, /2895 (20,1) Nufus (2000) Olum oranı (binde) SM/DİE Olum Sayısı SM/DİE (Fark %) ,09/22,10 610/770 (20,7) ,85/1,28 132/202 (34,6) ,31/0,54 115/187 (38,5) ,44/0,57 171/235 (27,2) ,47/0,78 159/234 (32,0) ,01/1,30 324/409 (20,7) ,19/3,96 647/801 (19,2) ,49/12,00 919/1124 (18,2) ,58/33, /1652 (17,0) ,4/100, /1386 (12,3) ,28/4, /7000 (19,1) Nufus (2000) Olum oranı (binde) SM/DİE ,59/27, ,15/1, ,37/0, ,59/0, ,71/1, ,7/2, ,14/6, ,7/17, ,11/43, ,28/108, ,05/5,01 Adana il ve ilçe merkezine dair DIE ve Sağlık müdürlüğünce bildirilen ölüm sayılarının yaşa ve cinsiyete göre karşılaştırılması ve elde edilen farklar tablo 8 ve 9 da görülmektedir. 32

42 Tablo 8. SM ve DİE verilerinin yaş grubu ve cinsiyete göre karşılaştırılması I( ) Yaş SM DIE Fark SM DIE Fark SM DIE Fark SM DIE Fark grupları Bilinmeyen p 0,01 0,240 0,001 0,001 Cinsiyet Erkek Kadın Toplam Tablo 9. SM ve DİE verilerinin yaş grubu ve cinsiyete göre karşılaştırılması II( ) Yaş SM DIE Fark SM DIE Fark SM DIE Fark SM DIE Fark grupları Bilinmeye n p 0,001 0,011 0,001 0,008 Cinsiyet Erkek Kadın Toplam

43 Yıllar itibariyle bakıldığında Sağlık Müdürlüğü bildirimi ölümlerin 1996 yılı hariç her yılda DİE rakamlarından daha düşük olduğu gözlenmektedir. DİE ve SM verileri arasındaki farkın yıllara göre değişimi şekil 4 de görülmektedir. SM DIE Fark Şekil 4. DİE ve SM tarafından bildirilen ölüm sayıları ve aralarındaki farkın yıllara göre değişimi Yaş ve cinsiyet dağılımı göz ardı edilerek yıllara göre iki kaynak arasındaki fark incelendiğinde DİE verilerinin Sağlık Müdürlüğü verilerinden fazla olduğu gözlenmektedir Ölüm Nedenleri 50 başlıklı ölüm nedeni sınıflamasına göre Sağlık Müdürlüğü verileri ile DİE verilerinin yıllara göre karşılaştırılması tablo 10 ve tablo 11 de verilmiştir. 34

44 Tablo 10. Yıllara göre 50 başlıklı nedene göre ölümlerin DİE verileri ile karşılaştırılması-i Ölüm nedeni SM DİE SM DİE SM DİE SM DİE SM DİE 1. Kolera 2.Tifo Basilli dizanteri ve amoebiasis Enterit ve diyareli diğer hastalıklar Solunum sistemi tüberkülozu Geç etkileri dahil diğer tbc şekilleri Veba 8. Difteri 9. Boğmaca Streptokoklu anjin ve kızıl Meningokok enfeksiyonları Akut poliyomiyelit, 13. Çiçek Kızamık 15. Tifüs rickettsia hastalık Sıtma Frengi ve sekelleri Bütün diğer enf ve parazit hast Habis urlar Selim, tabiatı belirtilmeyen urlar Şeker hastalığı Vitaminsizlikler, beslenme yetmez Anemiler Menenjit Akut romatizma Kronik romatizmal kalp hastalığı Hipertansiyon İskemik kalp hastalığı Kalp hastalığının diğer şekilleri Serebro-vasküler hastalık Grip Pnömoni Bronşit, anfizem ve astma Mide ülseri Apandisit Bağırsak tıkanması ve fıtık Karaciğer sirozu Nefrit ve nefroz Prostat hiperplazisi Düşük Gebelik, doğurma Doğuştan gelme anomaliler Doğum travmatizması, Perinatal mortalitenin diğer sebepleri Semptomlar, iyi tanımlanmayan hal Bütün diğer hastalıklar Motorlu taşıt kazaları Bütün diğer kazalar İntihar ve yaralama Bütün diğer dış sebepler Toplam

45 Tablo 11. Yıllara göre seçilmiş 50 nedene göre ölümlerin DİE verileri ile karşılaştırılması-ii Ölüm nedeni SM DİE SM DİE SM DİE SM DİE SM DİE 1. Kolera Tifo Basilli dizanteri ve amoebiasis Enterit ve diyareli diğer hastalıklar Solunum sistemi tüberkülozu Geç etkileri dahil diğer tbc şekilleri Veba 8. Difteri 9. Boğmaca Streptokoklu anjin ve kızıl Meningokok enfeksiyonları Akut poliyomiyelit Çiçek Kızamık Tifüs ve diğer rickettsia hastalıkları Sıtma Frengi ve sekelleri Bütün diğer enf ve parazit hast Habis urlar Selim, tabiatı belirtilmeyen urlar Şeker hastalığı Vitaminsizlikler ve beslenme yetmez Anemiler Menenjit Akut romatizma Kronik romatizmal kalp hastalığı Hipertansiyon İskemik kalp hastalığı Kalp hastalığının diğer şekilleri Serebro-vasküler hastalık Grip Pnömoni Bronşit, anfizem ve astma Mide ülseri Apandisit Bağırsak tıkanması ve fıtık Karaciğer sirozu Nefrit ve nefroz Prostat hiperplazisi Düşük Gebelik, doğurma Doğuştan gelme anomaliler Doğum travmatizması, Perinatal mortalitenin diğer sebepleri Semptomlar, iyi tanımlanmayan hal Bütün diğer hastalıklar Motorlu taşıt kazaları Bütün diğer kazalar İntihar ve yaralama Bütün diğer dış sebepler Toplam

46 Ölüm nedenlerinin diğer yaş gruplarına göre dağılımı Tablo 12 ve 13 te verilmiştir. Tablo 12. Yaş gruplarına göre en sık görülen ilk sekiz ölüm nedeni I O Yaş 1-14 Yaş Yaş Yaş Hastalık % Hastalık % Hastalık % Hastalık % Perinatal morbidite ve mortalitenin diğer sebepleri Semptom.iyi tanımlanmayan hal. Doğum travması ve güç doğum 29,0 Semptomlar,iyi tanımlanamayan haller 26,8 Diğer Pnömoni şekilleri 11,5 Motorlu taşıt kazaları 26,9 Semptomlar,iyi tanımlanamayan haller 7,8 Kalbin diğer hastalıkları 7,6 Motorlu taşıt kazaları 23,4 Semptomlar,iyi tanımlanamayan haller 9,1 Kalbin diğer hastalıkları 8,2 İskemik kalp hastalığı 21,9 19,7 12,2 Diğer Pnömoni şekilleri Kalbin diğer hastalıkları Doğuştan gelme bütün diğer anomaliler Kan ve kan yapıcı organların diğer hastalıkları Enterit ve diyareli diğer hast. 8,3 Kalbin diğer hastalıkları 3,9 Kaza ya da bilerek olduğu bilinmeyen travma 3,3 Kaza sonucu suda boğulma 2,2 Serebrovasküler hastalık 6,1 Ateşli silah mermilerinin sebep olduğu kazalar 5,5 İskemik kalp hastalığı 4,0 Serebrovasküler hastalık 3,3 Kaza ya da bilerek olduğu bilinmeyen travma 2,0 Lösemi 2,9 Tasnif edilmeyen habis urlar 6,3 Serebrovasküler hastalık 4,9 Trakea bronş ve akc. habis urları 4,3 Tasnif edilmeyen habis urlar 8,0 6,7 4,4 4,3 Şeker Hastalığı 2,6 4,2 Bronşit, Amfizem,astım 2,0 37

47 Tablo 13 Yaş gruplarına göre en sık görülen ilk sekiz ölüm nedeni II Yaş 80+ yaş Toplam Hastalık % Hastalık % Hastalık % Kalbin diğer Hast. 26,3 Kalbin diğer Hast. 31,2 Semptomlar,iyi tanımlanamayan haller 22,1 Semptomlar,iyi tanımlanamayan haller Serebro-vasküler hastalık 20,8 Semptomlar,iyi tanımlanamayan haller 19,0 Kalbin diğer Hast. 19,8 11,0 Yaşlılık 15,4 İskemik kalp hastalığı 8,8 İskemik kalp hastalığı 10,6 İskemik kalp hastalığı 10,9 Serebro-vasküler hastalık 7,5 Trakea bronş ve akc. habis urları 3,3 Serebro-vasküler hastalık 7,8 Trakea bronş ve akc. habis urları 3,4 Yaşlılık 3,1 Arter, arteriol ve kapiller hastalıkları 2,3 Perinatal morbidite ve mortalitenin diğer sebepleri Şeker Hastalığı 2,7 Hipertansiyon 1,7 Yaşlılık 3,1 3,1 Tasnif edilmeyen habis u 2,6 Bronşit, Amfizem,astım 1,3 Tasnif edilmeyen habis urlar 2,8 Bu bulgulara göre 0 yaş grubunda ilk üç sırada yer alan ölüm nedenleri; Perinatal morbidite ve mortalitenin diğer sebepleri (%29), Semptomlar ve İyi Tanımlanamayan Haller (%26,8), Doğum travması ve güç doğum (%11,5), 1-14 yaş grubunda, Semptomlar,iyi tanımlanamayan haller (%26,9), Diğer pnömoni şekilleri(%7,8), Motorlu taşıt kazaları (%7,6),15-44 yaş grubunda; Semptomlar ve iyi tanımlanamayan haller (%23,4), Kalbin diğer hastalıkları (%9,1), Motorlu taşıt kazaları (8,2), yaş grubunda; Semptomlar ve İyi Tanımlanamayan Haller (%21,9), Kalbin diğer hastalıkları (%19,7), İskemik kalp hastalığı (%12,2), yaş grubunda; Kalbin diğer hastalıkları (%26,3), Semptomlar ve İyi Tanımlanamayan Haller (%20,8), Serebro vasküler hastalık (%11) 80 yaş ve üstünde ise; Kalbin diğer hastalıkları (%31,2), Semptomlar ve İyi Tanımlanamayan Haller (%19), yaşlılık (%15,4) olarak saptanmıştır. 38

48 Çocuklarda ölüm nedeni olarak gelişmiş ülkelerde 1 yaşından sonra kazalar ve neoplazmalar ön planda yer alırken, gelişmekte olan ülkelerde enfeksiyon hastalıkları ön plandadır.adana İli Sağlık müdürlüğündeki kayıtlardan elde edilen verilere göre her iki yaş grubunda da semptom ya da iyi tanımlanmamış ölümlerin ilk sırada yer aldığı gözlenmektedir (Tablo14). Tablo 14. Çocuk Ölümlerinde en sık görülen ilk 3 neden 0-11 ay 1-5 yaş Gelişmiş Ülkeler Gelişmekte Olan Adana (SM) Ülkeler Perinatal nedenler Enfeksiyonlar Semptomlar, iyi tanımlanmayan haller Doğumsal anomaliler Perinatal nedenler Perinatal nedenler Ani bebek ölümü Prematüre Doğum travması sendromu doğumla ilgili nedenler Kazalar Pnömoni Semptomlar, iyi tanımlanmayan haller Doğumsal İshal Pnömoni anomaliler Neoplazmalar Kızamık Kalbin diğer hastalıkları, 39

49 Beş yaş altı en sık görülen ölüm nedenlerinin yıllara göre değişimi tablo 15 de görülmektedir ile 2002 yılları arasında en sık görülen ölüm nedenleri arasında semptomlar ve iyi tanımlanmayan haller birinci sırada yer alırken yıllarında bu gruba giren ölüm nedeni izlenmemektedir. Bu durumun, İl Sağlık Müdürlüğünce toplanan ölüm raporlarındaki ölüm nedenleri 2003 yılına kadar kodlanmadan girilirken, 2003 yılından itibaren150 başlıklı ölüm nedenleri listesine göre kodlanarak girilmesinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Bu yıllarda diğer aşırı artış gösteren grup ise doğum travması grubudur. DIE Türkiye toplamı 2002 yılı verilerine göre beş yaş altı çocuk ölümlerinin başlıca ölüm nedenine göre oranları şekil 5 te görülmektedir. Tablo 15. Adana İli beş yaş altı en sık görülen ilk sekiz ölüm nedenin yıllara göre değişimi Toplam Semptomlar iyi tanımlanmayan 32,8 26,7 31,7 34,8 33,8 33,3 33,8 34, ,4 Perinatal mortalitenin diğer 22,1 25,9 29,9 27,6 27,5 32,6 30,8 31,2 1,4 6,1 24,3 sebepleri Pnomoni 9,0 12,4 7,2 8,0 8,5 9,7 8,3 8,1 8,0 7,5 8,9 Doğuştan gelen anomaliler 8,2 8,0 6,9 4,9 3,7 3,5 3,8 4,7 2,0 2,3 5,2 Doğum travması 8,2 5,7 5,5 4,7 5,3 3,5 4,2 4,0 37,3 39,2 10,4 Enterit-ishal 4,4 1,8 2,0 1,2 2,1 2,0 1,7 1,9 1,7 1,7 2,1 Kalp hastalığının diğer şekilleri 3,2 2,9 1,5 3,6 5,3 4,7 4,6 4,2 10,0 9,5 4,6 Diğer 1,7 3,1 1,3 1,8 1,8 1,8 3,7 2,9 25,9 24,9 5,8 Kazalar 1,6 3,8 4,8 2,6 2,7 1,0 1,4 2,1 3,4 3,2 2,8 40

50 % 1,52 % 10,86 % 1,98 % 5,38 % 5,51 % 33,20 % 9,81 % 12,41 % 19,33 Perinatal mortalitenin diğer nedenleri Doğuştan gelme anomaliler Meningokok enfeksiyonları Doğum travmatizması, güç doğum ve diğer anoksi ve hipoksi halleri Pnömoni Kalp hastalıkları Semptomlar ve iyi tanımlanmayan haller Enterit ve diyareli diğer hastalıklar E Bütün diğer hastalıklar ve kazalar Şekil 5. DIE Türkiye toplamı 2002 yılı verilerine göre beş yaş altı çocuk ölümlerinin başlıca ölüm nedenine göre oranı Beş yaş üstü en sık görülen ölüm nedenlerinin yıllara göre değişimi tablo 16 da görülmektedir ile 2002 yılları arasında en sık görülen ölüm nedenleri arasında semptomlar ve iyi tanımlanmayan haller birinci sırada yer alırken yıllarında bu gruba giren ölüm oranı çok düşmüştür. Bu grup değerlendirilmediğinde yılları arasında Kalp hastalığının diğer şekilleri birinci sırada yer almaktadır. Fakat bu oran yıllarında birden bire çok artmış görünmektedir. Bunun aksi olarak iskemik kalp hastalığı (kod 28) yılları arasında çok düşmektedir. Bu yıllarda Serebro-vasküler hastalık ve bütün diğer hastalıklar oranı diğer yıllara oranla bariz şekilde değişim göstermektedir. 41

51 Tablo 16. Adana İli beş yaş üstü en sık görülen ilk sekiz ölüm nedenin yıllara göre değişimi Toplam Semptomlar iyi 31,0 23,3 27,4 31,7 30,8 26,0 26,0 26, ,4 tanımlanamayan hal Kalbin diğer 21,1 21,4 16,3 15,2 15,3 13,3 16,3 17,7 36,4 40,9 22,0 hastalıkları Habis urlar 11,1 12,9 13,1 12,0 11,7 13,4 14,6 14,8 15,3 13,5 13,3 Kazalar 9,5 10,6 9,6 9,2 7,7 7,6 6,6 5,3 7,0 6,3 7,8 İskemik KH 7,2 9,4 10,9 13,0 16,2 17,5 14,9 13,5,3,6 10,1 Psikoz ihtiyarlık 5,2 4,1 4,8 3,2 2,1 3,9 4,3 4,7 2,2 1,4 3,5 Serebro vasküler 4,6 6,5 6,4 5,5 6,8 8,2 6,6 7,4 15,6 14,7 8,5 HT 2,4 2,4 2,3 1,7 1,2 1,1 1,4 1,3 1,9 1,9 1,7 DM 1,8 1,8 2,4 2,0 1,9 2,2 2,3 2,4 2,4 2,2 2,1 Bronşit amfizem 1,4 1,9 2,0 2,5 1,9 2,0 2,3 2,7 1,5 0,6 1,9 DİĞER 4,8 5,8 4,7 4,3 4,5 4,9 4,7 4,0 17,2 17,9 7,6 Türkiye 2002 DİE verilerine göre 5 ve daha yukarı yaşlarda gerçekleşen ölümlerin en önemli nedeni %39,5 ile kalp hastalıklarıdır. Diğer ölüm nedenlerinden lenf ve hematopoiyetik dokuların urları dahil habis urlar ikinci sırada, semptomlar ve iyi tanımlanmayan haller ise üçüncü sırada yer almaktadır. (şekil 6). 42

52 % 22,45 % 1,48 % 1,98 % 39,54 % 9,17 % 9,55 % 15,83 Kalp hastalıkları Lenf ve hematopoiyetik (kan yapıcı) dokuların urları dahil habis urlar Semptomlar ve iyi tanımlanmayan haller Serebro-vasküler hastalık Şeker hastalığı Hipertansiyon Bütün diğer hastalıklar ve kazalar Şekil 6. Beş yaş üstü ölümlerinin başlıca ölüm nedenine göre oranı 43

53 4.6.Temel Ölüm Nedeni Olamayacak Tanılar Ölüm sebeplerine göre yapılan sınıflamada 13483(%21,1) formda uygun olmayan ölüm sebebi (semptom, son veya ara neden gibi) veya okunaksız açıklamalar yazıldığı saptanmıştır. Bu uygunsuz formların %24,4 ünde solunum yetmezliği, %16,2 sinde kardiak arrest, %13,9 unda sepsis, %11,1 inde beyin kanaması, %7,9 unda böbrek yetmezliği gibi temel neden olamayacak açıklamalar vardır. Bunların dışında kalan nedenler içinde en sık ölüm nedeni kalp hastalıklarına bağlı ölüm (%30,6) olarak görülmektedir. Fakat bu sınıflamada da şüpheler vardır, ölüm nedeni olarak yalnızca kalp yetmezliği yazılmış %11,4 formda kalp hastalığının temel neden mi yoksa son neden mi olduğu belli değildir (Tablo 17). Tablo 17. Temel Ölüm Nedeni Olamayacak Tanılar (n=13483) n % Düşük kardiak debi 14 0,1 Multi organ yetmezliği Masif hemoraji 85 0,6 Kardiak yetmezlik 128 0,9 Doğal ölüm Üremik koma Kc yetmezliği 151 1,1 Hepatik koma 171 1,3 Yok-belli değil 196 1,5 Akciğer ödemi 206 1,5 GİS kanaması 248 1,8 Kardiak şok Otopsi 632 4,7 Böbrek yet ,6 Subaraknoid kanama ,1 Sepsis-ateş ,9 Kardiak arrest ,2 Solunum-Dolaşım yetmezliği ,4 Diğer

54 5. TARTIŞMA Ölümün önlenmesi açısından, bir noktada olaylar zincirinin kırılması ya da bir tedavi uygulanması gereklidir. En etkili toplumsal sağlık hedefi, ortaya çıkan nedeni önlemektir. Bu amaçla, ölüme doğrudan yol açan olayları başlatan hastalık veya yaralanma veya ölümcül yaralanmaya neden olan kaza veya şiddet vakaları, ölümün altta yatan nedeni olarak kabul edilir. Altıncı On Yıllık Uluslar Arası Revizyon Konferansı nda, birincil çizelge oluşturma için ölüm nedeninin altta yatan ölüm nedeni olarak belirlenmesi konusunda fikir birliğine varılmıştır. Dünya Sağlık Örgütünün 1967 yılında gerçekleşen 20. toplantısında ölüm nedenlerini, ölüm nedenleri tıbbi raporuna ölüme katkıda bulunmuş ya da ölümle sonuçlanmış tüm hastalıklar, morbid durumlar ya da yaralanmalar ve bu tür yaralanmaları meydana getiren kaza veya şiddet durumları olarak girecek şekilde tanımlamıştır. Tanımlamanın amacı, ilgili tüm bilgilerin kaydedilmesini garantilemek ve raporu hazırlayan kişinin girdi için bazı durumları seçerken, diğerlerinin reddetmemesini sağlamaktır. Tanım, kalp yetmezliği ya da solunum yetmezliği gibi ölüm semptomlarını ve şekillerini içermez. Kurallar, ölümün altta yatan nedeni kavramına dayanır. 5.1 Ölümlerin Yaş ve Cinsiyete Göre Dağılımı Tüm ölümlerin %58,1 i erkek, %41,9 u kadındır, cinsiyet bilgisi olmayan form sayısı sadece 48 dir.yaş gruplarına göre ölümler incelendiğinde ilk sırada yer alan 65- yaş üstü ölümlerin (%45,2), ikinci sıradaki yaş grubundaki ölümlerin (%27,5), üçüncü sıradaki yaş grubundaki ölümlerin 7399 (%12,2) olduğu tespit edilmiştir. 0 yaş grubu ölümleri 6160 dır (10,1). Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde 1998 yılında yapılan bir araştırmada ise bu rakamlar sırasıyla 70 yaş üstü için %24,44, yaş grubu için %19,42, yaş grubu için ise %15,08 dir.aynı çalışmada 0 yaş grubu ölümlerinin payı %10,52 olarak tespit edilmiştir 6. Bursa İli Nilüfer ilçesinde 2003 yılında yapılan bir başka çalışmada sırasıyla 65 yaş ve üstü(%45,4), yaş (%41,4) ve 5-24 yaş (%10,1) en fazla ölümün görüldüğü yaşlar olarak tespit edilmiştir

55 Ölümlerin yaş gruplarına göre dağılımı ile ilgili elde edilen sonuçlar Bursa ilinde yapılan çalışmaya benzer, Cerrahpaşa çalışmasından farklıdır. Buna sebep olarak, Bursa çalışmasında kullanılan verilerin Belediye ölüm kayıt defterinden, Cerrahpaşa çalışmasındaki verilerin 3. basamak sağlık kuruluşu olan üniversite hastanesinden elde edilmiş ve tanıların hastanede konulmuş olması düşünülebilir. On yıllık veriler incelendiğinde beş yaş altı ölümlerin toplam %12,9 olduğu gözlenmiştir. Sağlık düzeyi iyi olan toplumlarda beş yaş altı ölümlerin %5 ten az olmasının beklendiği düşünüldüğünde bu oranın oldukça yüksek olduğu aşikardır. 5.2 Bebek ve Çocuk Ölümleri Sağlık düzeyini gösteren ölçütlerin en önemlilerinden biri bebek ölüm hızıdır gün ölümleri olarak tanımlanan neonatal bebek ölümlerinin genellikle prematürelik ve doğuştan anomalilik gibi önlemeyen nedenlere, günlük postneonatal bebek ölümlerinin çoğunlukla önlenebilir nedenlere bağlı olduğu bilinir. Gelişmiş ülkelerde postneonatal bebek ölüm hızları oldukça düşüktür. Sağlık düzeyi iyi toplumlarda beş yaş altı ölümleri % 5 den az, buna karşılık 50 yaş ve üzeri ölümleri % 90 dan fazla olmalıdır 9. Gelişmiş ülkelere göre yüksek bebek ölüm hızına sahip olan ülkemizdeki bebek ölümlerinin büyük bir kısmı, bir ayını doldurmadan ölen bebeklerin ölümleridir. On yıllık veriler incelendiğinde tüm ölümlerin 2887 sini (%4,8) 0-6 günlük, 932 sini (%1,5) 7-28 günlük bebeklerin oluşturduğu saptanmıştır. Ayrıca, 1-11 aylık bebek ölümlerinin payının(%3.9) 1-4 yaş grubundaki ölümlerin (%2.7) payından daha fazla olduğu görülmektedir. Son on yıllık değişim dikkate alındığında bebek ölümlerinin toplam ölümler içindeki oranının belirgin bir şekilde azaldığı gözlenmektedir. Nüfus sayımının yapıldığı 2000 yılında 0-1 yaş çocuklardaki ölüm oranlarının Türkiye geneli ile karşılaştırıldığında daha yüksek olduğu fakat bebek ölümlülüğünün yıllar içinde azalma gösterdiği izlenmektedir. Benzer şekilde beş yaş altı çocuk ölümlerinde özellikle son yıllarda azalma olduğu görülmektedir. Yıllara göre yaş gruplarının dağılımına bakıldığında 1995 yılında %14,5 olan 0- yaş grubu ölüm oranının yıllar içinde azalarak 2004 yılında %10,2 ye düşmektedir. 46

56 2000 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre Adana İli için1990 yılında 67 olan bebek ölüm hızının 2000 yılında 44 e düşmüştür gün, 1-11 ay ve 1-4 yaş ölümlerindeki yüzde değişimi belirlemek için yapılan trend analizinde 0-6 gün, 1-11 ay ve 1-4 yaş ölümlerinde düzgün azalma ve buna bağlantılı olarak 5 yaş üstü ölümlerindeki artma istatistiksel olarak da anlamlı bulunmuştur. Türkiye de 1960 larda yaklaşık bin canlı doğumda 200 olan bebek ölüm hızı Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitüsü(HUNEE) tarafından yürütülen Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 2003 yılı sonuçlarına göre 28,7 ye kadar gerilemiştir 12. Bu çalışmada bebek ve çocuk ölümleri ile ilgili elde edilen bulgular Türkiye geneli ile karşılaştırıldığında daha yüksek olsa da son on yılda görülen azalma Türkiye geneli sonuçları ile benzerdir. 5.3 Verilerin DIE verileri ile karşılaştırılması Sağlık müdürlüğünden alınan ölüm kayıtlarına ilişkin veriler ile DİE nin bu konuda yayınladığı Adana verileri arasındaki farklar(tablo 8 ve Tablo 9) yüzde değişim olarak hesaplandığında 1995 te %20,4, 1996 da %2,9, 1997 de %16,3, 1998 de %15,8, 1999 da %17,0, 2000 de %19,1, 2001 de %12,0 ve 2002 de %6,2 dir İl sağlık müdürlükleri bu verileri il ve ilçelerde defin ruhsatı vermekle yükümlü belediye hekimlikleri, sağlık ocakları ve hastanelerden almakta ve formlardaki verileri bilgisayar ortamına aktardıktan sonra DİE ye göndermektedir. Ayrıca ülkenizde 1587 sayılı Nüfus Yasası gereği doğum ve ölümler İl ve İlçe Nüfus müdürlüklerine bildirilmekte ve bu bilgiler DİE ye aktarılmaktadır. Bu şekilde yapılan dual bildirimlerin ve yurt dışında meydana gelen ölümlerin konsolosluklar aracılıyla bildirimlerinin Adana İli Sağlık Müdürlüğü ile DİE kayıtları arasındaki bu farkı açıklayabileceği düşünülmektedir. Sağlık Müdürlüğü nün 2002 yılı sonuçları incelendiğinde kodlanan ölüm formlarında yazılı ölüm nedenlerinden ilk beş sırada yer alanlar sırasıyla: Semptomlar- İyi Tanımlanamayan Haller (%31,4), Kalp Hastalığının Diğer Şekilleri(%16,3),Lenf ve Hematopoiyetik Dokuların Urları dahil Habis Urlar(%12,4), Kan Yetersizliğine Bağlı (iskemik) Kalp Hastalığı(%12,1) ve Diğer Nedenler(%5,3) iken, Devlet İstatistik Enstitüsü yayınlarında bu sıralama Kalp Hastalığının Diğer Şekilleri(%18,4), Bütün 47

57 Diğer Hastalıklar(%16,6), Lenf ve Hematopoiyetik Dokuların Urları Dahil Habis Urlar (%12,7), Diğer Nedenler (%12,2), Serebro Vasküler Hastalıklar (%11,7)dır. Hacettepe Hastanesi nde 1987 yılında yapılan çalışmada; hasta dosyalarında yazılan ölüm nedenleri ile Devlet İstatistik Enstitüsüne gönderilen fişlerde yazılan ölüm nedenleri arasındaki uyumluluğu saptamak amacıyla önce hastane arşivinde ölenlere ilişkin dosyalar bulunarak incelenmiş daha sonra hastane imamlığındaki kayıtlar yardımıyla Devlet İstatistik Enstitüsüne gönderilen fişlerde yazan ölüm nedenleri bulunmuş ve karşılaştırılmıştır. Yapılan sıralamada birbirinden oldukça farklı sonuçlar bulunmuştur. Bu sonuçlara göre hasta dosyalarında yazılı nedenlerden en sık görülen beş neden sırasıyla Kanser(%14,3), Serebro-Vasküler Olay(%11,6), Böbrek Yetmezliği(%9,3), Koroner Arter Hastalığı(%8,0) ve Travma-Yaralanma(%5,3) olarak yer alırken, Devlet İstatistik Enstitüsüne fişlerde yazılan ölüm nedenlerinde sırasıyla Kardiak Arrest(%25,3), Kalp Yetmezliği(%20,3), Kanser(%9,3), Serebro-Vasküler Olay(%6,5) ve Böbrek Yetmezliği(%6,3) bildirilmektedir 8. Benzer bir çalışma yıllarında Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yapılmıştır. Bu araştırma kapsamındaki toplam 744 ölümden 655 i (%89,4) hem DİE belgelerinde, hem de hastane arşivinde bulunmuş, DİE belgelerinde yer alan 698 ölümden 33 ünün dosyaları arşivde bulunamazken. DİE belgelerinde rastlanmayan 46 ölüme ait dosyaya ise arşivde ortaya çıkmıştır. DİE ye bildirilen ölüm nedenleri ile gerçek ölüm nedenlerinin karşılaştırılması amacıyla yapılan form taramasında; temel nedenin doğru yazıldığı %31,7, hem temel neden hem de ara veya son nedenin doğru yazıldığı %2,3, temel nedene yaklaşık bir hastalığın yazıldığı %3,2, ara veya son nedenin yazıldığı %16,8, ara veya son nedene yaklaşık bir hastalığın yazıldığı %4,5, ölüm nedeni olarak kabul edilmeyen bir durumun yazıldığı %24,4, tamamen farklı bir tanının yazıldığı %15,8 form bulunmaktadır. Anlaşılmayan, okunmayan formların oranı ise %1,4 tür 10. Tüm bu çalışmalardan çıkan ortak sonuç; DİE ye bildirilen ölüm formlarındaki ölüm nedenleri ile gerçek ölüm nedenleri arasında tutarsızlık olduğu ve yıllar içinde bu alanda olumlu bir gelişme olmadığı yönündedir.ölüm istatistiklerinin ülkenin sağlık düzeyini gösteren önemli ölçütlerden olması ve ölümün önlenmesine yönelik çalışmalar için doğru ve güvenilir verilerin elzem olması göz önüne alındığında bu durumun alanda ciddi sorunlara yol açacak bir eksiklik olduğu anlaşılacaktır. 48

58 5.4 Ölüm Nedenleri Ölümün önlenmesine yönelik çalışmalarda en etkili toplumsal sağlık hedefi, ortaya çıkan nedeni önlemektir. Bu amaçla, ölüme doğrudan yol açan olayları başlatan hastalık veya yaralanma (a) veya ölümcül yaralanmaya neden olan kaza veya şiddet vakaları (b), ölümün altta yatan nedeni olarak kabul edilir. Çocuklarda ölüm nedeni olarak gelişmiş ülkelerde 1 yaşından sonra kazalar ve neoplazmalar ön planda yer alırken, gelişmekte olan ülkelerde enfeksiyon hastalıkları ön plandadır. Sağlık müdürlüğündeki kayıtlardan elde edilen verilere göre her iki yaş grubunda da semptom ya da iyi tanımlanmamış ölümlerin ilk sırada yer aldığı gözlenmektedir. Beş yaş üstünde en sık görülen ölüm nedenleri arasında 1995 ile 2002 yıllarında Semptomlar-İyi Tanımlanmayan Haller birinci sırada yer alırken yıllarında bu gruba giren ölüm oranı çok düşmüştür. Bu grup değerlendirilmediğinde yılları arasında Kalp Hastalığının Diğer Şekilleri birinci sırada yer almaktadır. Fakat bu oran yıllarında birden bire çok artmış görünmektedir. Bunun aksi olarak İskemik Kalp Hastalığı (A28) yılları arasında çok düşmektedir. Bu yıllarda Serebro-Vasküler Hastalık ve bütün diğer hastalıklar oranı diğer yıllara oranla bariz şekilde değişim göstermektedir. Ölüm nedenleri sıralamasında yıllar içinde gözlenen bu değişimin olası nedeninin İl Sağlık Müdürlüğü nce toplanan ölüm raporlarındaki ölüm nedenlerinin 2003 yılına kadar kodlanmadan girilirken, 2003 yılından itibaren 150 başlıklı ölüm nedenler listesine göre kodlanarak girilmiş olduğu düşünülmektedir. Türkiye 2002 DİE verilerine göre 5 ve daha yukarı yaşlarda gerçekleşen ölümlerin en önemli nedeni %39,5 ile Kalp Hastalıklarıdır. Diğer ölüm nedenlerinden Lenf ve Hematopoiyetik Dokuların Urları Dahil Habis Urlar ikinci sırada, Semptomlar-İyi Tanımlanmayan Haller ise üçüncü sırada yer almaktadır. Ölüm nedenlerinin yaş gruplarına göre dağılımı incelendiğinde ölüm nedenleri; 0-yaşda Perinatal Morbidite ve Mortalitenin Diğer Sebepleri (%29), Semptomlar-İyi Tanımlanamayan Haller (%26,8), Doğum Travması ve Güç Doğum (%11,5); 1-14 yaş grubunda; Semptomlar-İyi Tanımlanamayan Haller (%26,9), Diğer Pnömoni 49

59 Şekilleri(%7,8), Motorlu Taşıt Kazaları (%7,6); yaş grubunda; Semptomlar-İyi Tanımlanamayan Haller (%23,4), Kalbin Diğer Hastalıkları (%9,1), Motorlu Taşıt Kazaları (8,2); yaş grubunda; Semptomlar-İyi Tanımlanamayan Haller (%21,9), Kalbin Diğer Hastalıkları (%19,7), İskemik Kalp Hastalığı (%12,2); yaş grubunda; Kalbin Diğer Hastalıkları (%26,3), Semptomlar-İyi Tanımlanamayan Haller (%20,8), Serebro Vasküler Hastalık (%11,0); 80 yaş ve üstünde ise; Kalbin Diğer Hastalıkları (%31,2), Semptomlar-İyi Tanımlanamayan Haller (%19,0), Yaşlılık (%15,4) olarak saptanmıştır. Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde 1998 yılında yapılan araştırmada 0 yaş grubunda Kardio-Pulmoner Arrest birinci, Sepsis ise ikinci sırada ; 5-9 ve yaş gruplarında ise Kardio-Pulmoner Arrest birinci, Kronik Böbrek Yetmezliği ikinci yer almaktadır. Kanser nedeni ile ölümlerin birinci sırada olduğu yaş grubunda, Kardio-Pulmoner Arrest ikinci sıradadır. Diğer yaş gruplarında ise Kardio-Pulmoner Arrest birinci, Kanser ikinci sırada yer almaktadır 6. Bursa İli Nilüfer İlçesinde 2003 yılında Meydana Gelen Ölümlerin İncelenmesi çalışmasında en sık görülen üç ölüm nedeni Diğer Kalp Hastalıkları (%15,5), Semptomlar ve İyi Tanımlanamayan Durumlar (%13,7) ve Taşıt Kazalarıdır (%12,3) 11. Bursa ilinde yapılan çalışmada ölüm nedenleriyle ilgili bulgular bizim çalışmamızla benzerlik gösterirken, Cerrahpaşa çalışmasında farklı sonuçlara ulaşılmıştır. Bu duruma sebep olarak, Bursa çalışmasında kullanılan verilerin Belediye ölüm kayıt defterinden, Cerrahpaşa çalışmasındaki verilerin 3. basamak sağlık kuruluşu olan üniversite hastanesinden alınmış olması ve tanıların hastanede konulmuş olması gösterilebilir. Ölüm istatistikleri, ölümün önlenmesine yönelik çalışmalarda belirleyici olması açısından oldukça önemli istatistiklerdir. Bu yönüyle ölüm sebeplerinin doğru ve net yazılması bu çalışmalar için özel bir öneme sahiptir. Semptomlar ve iyi tanımlanamayan hallerin tüm yaş grupları içinde ilk sekiz neden arasında yer alması, elde edilen verilerin güvenilirliği konusunda şüpheye neden olmasının yanı sıra bu konuda yapılabilecek çalışmaları da sınırlandırmaktadır. 50

60 5.5 Formlara Yazılması Uygun Olmayan Ölüm Nedenleri Günümüzde, hastalık ve ölümlerde neden sonuç ilişkisinin oldukça karmaşık olduğu bilinmektedir. Örneğin trafik kazası sonrası ölen bir kişinin ölümüne katkıda bulunan nedenler arasında; sürücünün yetersiz eğitimi, emniyet kemeri takmaması, yoldan kaynaklanan sorunların yanı sıra kaza sırasında ve sonrasında sunulan hizmetlerdeki aksamalar, gecikmeler sayılabilir. Benzeri neden ve sonuç ilişkisi bütün ölüm ve hastalıklarda görülebilir. Bu açıdan bakıldığında ölüm nedenini yazarken zorluklarla karşılaşılması doğaldır. Önemli olan temel yanlışların yapılmamasıdır. Bu yanlışlardan biri, ölüm nedeni olamayacak tanıların ölüm nedeni olarak değerlendirilmesi, diğeri ölümün temel nedeni yerine son nedenin yazılmasıdır. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar, %21,1 oranında formun uygun olmayan ölüm sebebi (semptom, son veya ara neden gibi) veya okunaksız açıklamalar ile doldurulduğunu saptanmıştır. Bu uygunsuz formların %24,4 ünde Solunum Yetmezliği, %16,2 sinde Kardiak Arrest, %13,9 unda Sepsis, %11,1 inde Beyin Kanaması, %7,9 unda Böbrek Yetmezliği gibi temel neden olamayacak açıklamalar vardır. Bunların dışında kalan nedenler içinde en sık ölüm nedeni kalp hastalıklarına bağlı ölüm (%30,6) olarak görülmektedir. Fakat bu sınıflamada da şüpheler vardır, ölüm nedeni olarak yalnızca Kalp Yetmezliği yazılmış %11,4 formda kalp hastalığının temel neden mi son neden mi olduğu belli değildir yılından sonra toplanmış verilerde bu durumu değerlendirme olanağı olmamıştır. Fakat şüpheli raporların Semptomlar-İyi Tanımlanmamış Haller yerine Bütün Diğer Hastalıklar (kod 46) oranının çok yüksek çıkması bu uygun olmayan formların bu kod ile kodlandığını göstermektedir. Ayrıca bu yıllara ait kalp hastalıklarındaki oranın çok daha yüksek bulunması da kardiak arrest gibi temel neden sayılamayacak raporların kalp hastalığı sınıfına konduğunu düşündürmektedir. Bursa İli Nilüfer İlçesinde 2003 yılında meydana gelen ölümlerin incelendiği çalışmada Nilüfer Belediyesi ölüm kayıt defterinde yer alan 555 ölüm olgusu incelenmiş ve kayıt defterinde yer alan ölüm nedenleri; 1989 düzenlemesine göre (ICD- 10) Kısa Genel Ölüm Listesine uygunluk açısından değerlendirilmiştir. Bu çalışmada incelenen ölüm nedenlerinin ICD-10 Kısa Genel Ölüm Listesine göre değerlendirilmesinde; %66,1 inin uyumlu %33,9 unun uyumlu olmadığı görülmüştür

61 Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde Bildirilen Ölüm Nedenlerinin Güvenirliliğini saptamak amacıyla yapılan ve yıllarında görülen ölümlere ait hasta dosyalarının ve DİE ye gönderilen ölüm formlarının geriye dönük incelendiği bir çalışmada; hem DİE ye gönderilen hem de arşiv dosyalarında bulunan 655 olguya ait kayıtların yaklaşık üçte birinde ölüm nedenlerinin doğru olarak bildirildiği, %24,4 ünde ise ölüm nedeni olarak kabul edilmeyen tanımlar yazıldığı saptanmıştır 10. Tüm bu çalışmalardan elde edilen sonuçlar bu çalışmadaki sonuçlarla paraleldir ve gerçek ölüm nedenlerinin ölüm formlarına doğru olarak yazılmamasının ortak bir sorun olduğunu düşündürmektedir. 52

62 6. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Bu çalışmanın sonuçları aşağıdaki şekilde maddeleştirilebilir: 1. Çalışmanın kapsadığı zaman aralığında Adana İlinde meydana gelen ölümlerin %58.1 i erkek, %41,9 u kadın, Türkiye genelinde meydana gelen ölümlerin %56,9 u erkek %43,1 i kadındır 2. En fazla ölümün gözlendiği yaş grupları, 65 yaş üstü (%45,2), yaş grubu (%27,5) ve yaş grubudur (%12,2). 3. Tüm ölenlerin % 4,8 i 0-6 günlük, %1,5 i 7,28 günlükken ölen bebeklerdir. Ayrıca 1-11 aylık bebek ölümlerinin payı (%3,9) 1-4 yaş çocuk ölümlerinin payından (%2,7) fazladır. 4. Yıllara göre yaş gruplarının dağılımına bakıldığında, 1995 yılında %14,5 olan 0 yaş grubu ölüm oranının 2004 yılında %10,2 ye gerilediği gözlenmiştir. 5. En sık görülen ölüm nedenleri arasında yıllarında Semptomlar-İyi Tanımlanamayan Haller birinci sırada yer alırken, yıllarında formların bilgisayara ortamına kodlanarak aktarılmasıyla bu gruba giren ölüm oranı oldukça düşmüştür. 6. Tüm formların % 21,1 i uygun olmayan ölüm sebebi veya okunaksız açıklamalar ile doldurulmuştur. Bu uygunsuz formların %24,4 ünde solunum yetmezliği, %16,2 sinde kardiak arrest, %13,9 unda sepsis gibi temel neden olamayacak tanılar yazmaktadır. 7. Sağlık Müdürlüğü verileri ile DİE verileri arasında 1995 te %20,4, 1996 da %2,9, 1997 de %16,3, 1998 de %15,8, 1999 da %17,0, 2000 de %19,1, 2001 de %12,0 ve 2002 de %6,2 fark saptanmıştır. Özetle; hem ülkelerin sağlık ve gelişmişlik düzeyi belirlenirken, hem de ölüm olaylarının azaltılması çalışmalarında doğru ve güvenilir ölüm verilerine gereksinim vardır. Bununla birlikte bir çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de ölüm verilerinin güvenilirliği, tutarlılığı ve yararlılığı istenen düzeyde değildir. Ölüm verilerinin kaynağında oluşan önemli hatalardan biri, ölümü bildirmekle yükümlü olan sağlık personelinin(hekimlerin) ölüm nedeni olarak "ölümün son nedeni"ni görme eğilimidir. 53

63 Sorunun çözümü için, 1- Hekimler başta olmak üzere sağlık bilgi sistemi içinde görev alan tüm çalışanlar eğitilmelidir. Tıp eğitiminde ölüm verilerinin önemi, ölümün temel, ara ve son nedeni gibi kavramlar üzerinde önemle durulmalıdır. 2- Ölüm notlarının belirli bir standartta olması, ölüm nedenlerini doğru ve güvenilir bir biçimde belirleyebilmek açısından son derece önemlidir. Uygun olmayan bildirimleri önlemek için; ölümün temel, ara ve son nedenine ilişkin bilgileri, ölüm zamanını, kimlik bilgilerini, yapılan girişimleri ve bunları yapanların isimlerini içeren ölenle ilgili diğer bilgilerin girişine de olanak sağlayacak esneklikte olan, basılı bir form geliştirilebilir. Bu formun Sağlık Bakanlığı ve Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından ortaklaşa geliştirilmesi ve kullanılması uygun olacaktır. 3- Tüm kişisel durum bilgilerini elektronik ortama aktarmayı, bu bilgilerde meydana gelen her türlü değişikliği ülkenin her tarafından dağılmış 923 merkezden alıp güncellemeyi ve bir ağ üzerinden güvenle paylaşmayı amaçlayan bir proje olan MERNİS Sistemi nin uygulamaya konmasının bu alanda sağlayacağı kolaylıklar açısından son derece gerekli olduğu düşünülmektedir. 4- Ölüm formlarının kodlanmasında Bilgi işlem merkezlerinde uzman hekimlerin ya da sağlık personelinin çalıştırılması son derece önem taşımaktadır. 5- Bilgisayar veri tabanında ara neden temel neden gibi değişkenlerin kodlanmadan hekimin belirttiği şekilde girilmesi ve kodlamanın ayrı bir sütunda yer alması sağlanmalıdır. Bu durum kontrollerin yapılabilmesine olanak sağlayacaktır. Sonuç olarak: Bilgisayar teknolojisinin yaygınlaştığı, hekim sayısının arttığı, öğretim elemanları sayısının yeterli olduğu ülkemizde hala ölümler ve hastalıklar ile ilgili tutulan kayıtlarda önemli eksiklik ve yanlışlıklar olduğu görülmektedir.bu konuda ülke çapında hekim eğitimi seferberliği oluşturulmasında biyoistatistik uzmanlarının görev ve sorumluluğunun fazla olduğu inancındayız 54

64 KAYNAKLAR 1. Alparslan Z N. Karataş Sağlık Eğitim ve Araştırma Bölgesinde Doğum ve Ölümlerin Saptanması ve Nüfusa Bldirimlerinin Sayısal Yeterliliği Üzerine Bir Çalışma, Bİyoistatistik Doktora Tezi, Adana Sümbüloğlu V, Gören A, Sümbüloğlu K, Ölüm Raporu Yazım Klavuzu, T.C. Sağlık Projesi Genel Koordinatörlüğü, Ankara Tezcan S,Epidemiyoloji Tıbbi Araştırmaların Yöntem Bilimi, Hacettepe Halk Sağlığı Vakfı Yayın No 92/1 Ankara 1992 p: T.C Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü. Ölüm İstatistikleri İl ve İlçe Merkezlerinde. Ankara Sümbüloğlu K, Sağlık Alanına Özel İstatistiksel Yöntemler. 4. Basım. Özdemir Yayıncılık. Ankara 2000 p: Vehid S, Köksal SN, Kaypmaz A, Sipahioğlu F, Özbal AN. Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde 1998 Yılında Meydana Gelen Ölümlerin Dağılımının İncelenmesi. Cerrahpaşa J Med 2000;31 (1): T.C Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü. Genel Nüfus Sayımı, Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri, Adana Akbulut B, Hacettepe Hastanesinden Devlet İstatistik Enstitüsü ne Gönderilen Ölüm Raporlarında Yazılı Ölüm Nedenlerinin Gerçekliği. Bilim Uzmanlığı Tezi. Ankara Tezcan S. Sağlık Ölçütleri, Halk Sağlığı Temel Bilgiler. Güneş Kitabevi, 1995 Ankara. P:

65 10. Etiler N, Çolak B, Demirbaş İ. Kocaeli Üniversitesi Hastanesinde Bildirilen Ölüm Nedenlerinin Güvenilirliği. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2005;22(2): Osman E, Çetin S R. Bursa İli Nilüfer İlçesinde 2003 Yılında Meydana Gelen Ölümlerin İncelenmesi. TAF Medicine Bulletin, 2006:5 (4). 12. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması Ön Rapor, Ankara. Haziran Lakkireddy DR, Gowda MS, Murray CW,Basarakodu KR, Vacek JL. Death Certificate Completion: How Well ArePhysicians Trained and Are CardiovascularCauses Overstated? AmJ Med 2004;117: Mackenbuch JI, Kunst AE, Lautenbach H, Oei YB, Bijlsma F. Competing Causes of Death: A Death Certificate Study. J Clin Epidemiol 1997;50: İnandı T, Vançelik S, Akşit B. Bir Hastanede Tutulan Ölüm Notları STED Zingmonda DS,Ettner SL, Liu H, Linking hospital discharge and death records accuracy and sources of bias Journal of Clinical Epidemiology 2004;57: Fox CS, Evans JC, Larson MG, Jones, O Donnell CJ, Sorlie PD, Manolio TA, Kannel WB, Levy D. A Comparison of Death Certificate Out-of-Hospital Coronary Heart Disease Death With Physician-Adjudicated Sudden Cardiac Death. Am J Cardiol 2005;95: Fujino Y, Tamakoshi A, Iso H, Inaba Y, Kubo T, Ide R, Ikeda A, Yoshimura T. A nationwide cohort study of educational background and major causes of death among the elderly population in Japan Preventive Medicine 2005;40:

66 19. McGiffin DC, Brown R, Kirklin JK, Naftel DC, Bourge RC, Pritzker MR, Kasper EK, Stevens T, Clemson BS,. Smith AL Hill JA, and Rodeheffer RJ. The Case for Selective Re-Issuance of Medical Certificates toallow Pilots Who Have Received a Heart Transplant to Resume Flying. Heart Lung Transplant 2005;24: Smıth GS, Veazıe MA, Benjamın AL. The Use of Sentinel Injury Deaths to Evaluate the Quality of MultipleSource Reporting for Occupational Injuries. Ann Epidemiol 2005;15: Gupta RC, Wang B, Estimation of Standardized Mortality RatioWith Missing Death Certificates.mathematıcal and computermodellıng. Diabetes Research and Clinical Practice 2004; 65: Ergin A, Muntner P, Sherwin R, Chir B, He J, Secular Trends in Cardiovascular Disease Mortality, Incidence, and Case Fatality Rates in Adults in the United States.Am J Med. 2004;117: Sharon H., Geıss SS, Tıerney E, Benjamın SM, Engelgau M, And Brancatı F. Review of the Performance of Methods to Identify Diabetes Cases among Vital Statistics, Administrative, and Survey Data Ann Epidemiol 2004;14: Chen F, Florkowski CM, Dever M., Beaven DW. Death Certification and New Zealand Health Information Service (NZHIS) statistics for diabetes mellitus: an under-recognised health problem Diabetes Research and Clinical Practice 2004;63: Partonena T, Haukka J, Viilo K, Hakko H, Pirkola S, Isometsa E, Lo nnqvist J, Sa rkioja T, Va isa nen E, Ra sa nen P. Cyclic time patterns of death from suicide in northern Finland. Journal of Affective Disorders 2004;78:

67 26. Valleron AJ, Pavillon G, Carrat F, A systematic analysis of all ICD10-coded death certificates in France, 2000, with a mention of influenza as cause of death. International Congress Series 2004;1263: Rea TD, Pearce RM, Raghunathan TE, Lemaitre RN, Sotoodehnia N, Jouven X, and Siscovick DS. Incidence of Out-of-Hospital Cardiac Arrest. Am J Cardiol. 2004;93: Lahti R.A, Penttila A. Cause of death query in validation of death certification by expert panel; effects on mortality statistics in Finland Forensic Science International 2003; 131: Lu TH, Janes CR, Lee MC, Chou MC, Shih TP, High-frequency death certifiers in Taiwan:a sociocultural product. Social Science & Medicine 2002;55: Jansson B, Ahmed N. Epilepsy and injury mortality in Sweden the importance of changes in coding practice. Seizure 2002;11: Roger VL, Killian J, Henkel M, Weston SA, Goraya TY, Yawn BP, Kottke TE, Frye RL, Jacobsen SJ. Coronary disease surveillance in Olmsted County objectives and methodology Journal of Clinical Epidemiology 2002;55: Lahti RA, Vuori E. Fatal alcohol poisoning: medico-legal practices and mortality statistics. Forensic Science International 2002;126: Lu TH, Shih TP, Lee MC, Chou MC, Lin CK. Diversity in death certification: A case vignette approach. Journal of Clinical Epidemiology 2001;54: Dominitz JA, Maynard C, Boyko EJ. Assessment of Vital Status in Department of Veterans Affairs National Databases: Comparison with State Death Certificates Ann Epidemiol 2001;11:

68 35. Richards G, Reyward-Smith VJ, Sönksen PH, Carey S, Weng C. Data mining for indicators of early mortality in a database of clinical records. Artificial intelligence in medicine 2001;22: Lu TH, Shau WY, Shih TP, Lee MC, Chou MC, Lin CK. Factors associated with errors in death certificate completion: A national study in Taiwan. Journal of Clinical Epidemiology 2001;54: Will JC, İcor FV, Stevenson J. Recording of diabetes on death certificates: Has it improved? Journal of Clinical Epidemiology 2001;54: R.A. Lahti, A. Penttila. The validity of death certificates: routine validation of death certification and its effects on mortality statistics. Forensic Science International 2001;115: Coady SA, Sorlie PD, Cooper LS, Folsom AR, Rosamond WD, Conwill DE. Validation of death certificate diagnosis for coronary heart disease: the Atherosclerosis Risk in Communities (ARIC) Study. Journal of Clinical Epidemiology 2001;54: Doody MM, Hayes HM, Bilgrad R, Comparability of National Death Index Plus and Standard Procedures for Determining Causes of Death in Epidemiologic Studies. Ann Epidemiol 2001;11: Ermenc B. Comparison of the clinical and post mortem diagnoses of the causes of death Forensic Science International 2000;114: Panting-Kemp A, Geller SE, Nguyen T, Simonson L, Nuwayhid B, and Castro L. Maternal deaths in an urban perinatal network, Am J Obstet Gynecol 2000;183: Buehler JW, Prager K, Hogue CJR. The Role of Linked Birth and Infant Death 59

69 Certificates in Maternal and Child Health Epidemiology in the United States. Am J Prev Med 2000;19(1Supl): Sidenius KE, Munch EP, Madsen F{, P. LANGE}, Viskumk K, and Petersen USS, Accuracy of recorded asthma deaths in Denmark in a 12-months period in 1994/95 Respiratory Medicine 2000;94: Jones L, Martin DO, Larson MG, Levy D. CHD was overrepresented as an underlying cause of death on death certificates. Ann Intern Med 1998;129: Ederer F, Geisser MS, Mongin SJ, Church TR,Mandel JS. Colorectal Cancer Deaths as Determined by Expert Committee and from Death Certificate: A Comparison The Minnesota Study. J Clin Epidemiol 1999;52: Iribarren C, Crow RS, Hannan PJ, Jacobs Jr, Luepker RV. Validation of Death Certificate Diagnosis of Out-of-Hospital Sudden Cardiac Death. Am J Cardiol 1998;82: Lahti RA, Sarna S, Penttila A. Exploitation of autopsy in determining natural cause of death: Trends in Finland with special reference to the diagnostics of ischemic heart diseases and cerebrovascular diseases in middle-aged males, Forensic Science International 1998;91: Holmes DR, Kip KE, Kelsey SF, Detre KM, Rosen AD. Cause of Death Analysis in the NHLBI PTCA Registry: Results and Considerations for Evaluating Long-Term Survival After Coronary Interventions. JACC 1997;30: Lu TH, Chou MC, Lee MC. Regional mortality from motor vehicle traffic injury: relationships among place-of-occurrence, place-of-death, and place-ofresidence Accident Analysis and Prevention 2000;32:

70 51. Zheng ZJ, Croft JB, Giles WH, Mensah GA. Sudden Cardiac Death in the United States, 1989 to Circulation 2001;104: Clark DE, Ahmada S. Is the number of traffic fatalities in American hospitals decreasing? Accident Analysis and Prevention 2005;37: Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması Ankara

71 Ek-1 EKLER 62

72 Ek-2 63

73 64

Halk Sağlığı-Ders 8 Sağlık Düzeyinin Ölçülmesi ve Epidemiyoloji

Halk Sağlığı-Ders 8 Sağlık Düzeyinin Ölçülmesi ve Epidemiyoloji Halk Sağlığı-Ders 8 Sağlık Düzeyinin Ölçülmesi ve Epidemiyoloji Öğr. Gör. Hüseyin ARI 1 İstanbul Arel Üniversitesi M.Y.O Sağlık Kurumları İşletmeciliği Epidemiyoloji; hastalık ve sağlıkla ilgili olayların

Detaylı

ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞININ ÖNEMİ. Sağlık; bireyin beden, ruh ve sosyal açıdan tam bir iyilik durumunda olmasıdır.

ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞININ ÖNEMİ. Sağlık; bireyin beden, ruh ve sosyal açıdan tam bir iyilik durumunda olmasıdır. ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞININ ÖNEMİ Sağlık; bireyin beden, ruh ve sosyal açıdan tam bir iyilik durumunda olmasıdır. Anne-çocuk sağlığı hizmetlerinin amacı; özelde anne ve çocukların, genelde ise toplumun sağlıklı

Detaylı

07.11.2014. Ana Sağlığını Etkileyen Faktörler ve Alınacak Önlemler

07.11.2014. Ana Sağlığını Etkileyen Faktörler ve Alınacak Önlemler 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı 2. Hafta ( 22 26 / 09 / 2014 ) 1.) KADIN ve ANASAĞLIĞINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER ve ALINACAK ÖNLEMLER 2.) KADIN ve ANA SAĞLIĞI İLE İLGİLİ ÖLÇÜTLER Slayt No: 2

Detaylı

ÖLÜM RAPORU YAZIM KILAVUZU

ÖLÜM RAPORU YAZIM KILAVUZU ÖLÜM RAPORU YAZIM KILAVUZU Doç. Dr. Vildan SÜMBÜLOĞLU Doç. Dr. Ali GÖREN Prof. Dr. Kadir SÜMBÜLOĞLU Değiştirilmiş 2. Baskı ANKARA-1995 ii Değiştirilmiş 2. Basım: 6000 adet, Ankara, 1995. Doç. Dr. Vildan

Detaylı

SAĞLIK DÜZEYİ GÖSTERGELERİ

SAĞLIK DÜZEYİ GÖSTERGELERİ SAĞLIK DÜZEYİ GÖSTERGELERİ HIZ:Bir toplum veya grubun belirli bir birimi içinde gözlenen hastalık veya olay sıklığını belirtir.hızın hesap edilmesinde kullanılan pay ve paydadaki sayılar aynı bölgeden

Detaylı

Türkiye de Çocuk Sağlığının Durumu

Türkiye de Çocuk Sağlığının Durumu Türkiye de Çocuk Sağlığının Durumu Doç. Dr. Günay Saka Mayıs 2011 5 Mayıs 2011 1 1 261 673 5 Mayıs 2011 2 Amaç: Bu ders sonunda; Türkiye de çocuk sağlığının durumu hakkında bilgi sahibi olacaklardır. 5

Detaylı

KANSER İSTATİSTİKLERİ

KANSER İSTATİSTİKLERİ 1 KANSER İSTATİSTİKLERİ Kanser, günümüzün en önemli sağlık sorunlarından biridir. Sık görülmesi ve öldürücülüğünün yüksek olması nedeniyle de bir halk sağlığı sorunudur. Tanı olanaklarının gelişmesi ve

Detaylı

Ölülerin muayenesi ve defin ruhsatlarının verilmesi, fert. toplum ve çevre sağlığının açısından önem arz etmektedir.

Ölülerin muayenesi ve defin ruhsatlarının verilmesi, fert. toplum ve çevre sağlığının açısından önem arz etmektedir. Ölü Defin Ruhsatları Hakkında Genelge Tarihi:01.05.2000 Sayısı:5852-2000/41 T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü SAYI : B100TSH0100005/5852 KONU : Ölü Defin Ruhsatları ANKARA 01.05.2000

Detaylı

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ Dersin Kodu HEM 00352 Dersin Adı AFETLERDE HEMŞİRELİK BAKIMI VE İLK YARDIM Yıl III Yarı Yıl Bahar 1- Afetlerde hemşirelik bakımı ve ilk yardıma giriş 2- Hasta ve yaralının muayenesi ve değerlendirilmesi

Detaylı

TÜRKİYE DE SAĞLIK SEKTÖRÜNÜN GENEL GÖRÜNÜMÜ

TÜRKİYE DE SAĞLIK SEKTÖRÜNÜN GENEL GÖRÜNÜMÜ SAKARYA ÜNİVERSİTESİ İşletme Fakültesi Sağlık Yönetimi Bölümü SAĞLIK POLİTİKASI VE PLANLAMASI TÜRKİYE DE SAĞLIK SEKTÖRÜNÜN GENEL GÖRÜNÜMÜ Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT Bölüm Hedefi *Bu derste; Türkiye de genel

Detaylı

TEŞHİS İLİŞKİLİ GRUPLAR VERİLERİNİN İSTATİSTİKSEL ANALİZİ

TEŞHİS İLİŞKİLİ GRUPLAR VERİLERİNİN İSTATİSTİKSEL ANALİZİ TEŞHİS İLİŞKİLİ GRUPLAR VERİLERİNİN İSTATİSTİKSEL ANALİZİ Bilindiği üzere, Teşhis İlişkili Gruplar (İngilizce DRG) hastaların klinik ve maliyet verilerinin kullanılarak gruplandırılmasını ve benzer hastalıkların

Detaylı

DÜŞÜKLER VE ÖLÜ DOĞUMLAR 6

DÜŞÜKLER VE ÖLÜ DOĞUMLAR 6 DÜŞÜKLER VE ÖLÜ DOĞUMLAR 6 Sabahat Tezcan ve Alanur Çavlin Bozbeyoğlu Bu bölümde isteyerek düşükler, kendiliğinden düşükler ve ölü doğumlara ilişkin bulgular sunulmaktadır. Ölü doğumlar ve kendiliğinden

Detaylı

ÖLÜM BELGESİNİN DOLDURULMASI ARALIK 2013

ÖLÜM BELGESİNİN DOLDURULMASI ARALIK 2013 İZMİR HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ İZMİR HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ İSTATİSTİK VE BİLGİ İŞLEM ŞUBESİ ÖLÜM BİLDİRİM SİSTEMİ İL KOORDİNATÖRLÜĞÜ ÖLÜM BELGESİNİN DOLDURULMASI ARALIK 2013 ÖLÜM BİLDİRİMLERİNİN ÖLÜM YERİNE

Detaylı

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr. Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi Dr. Aslı KANTAR GİRİŞ GENEL BİLGİLER Akut böbrek hasarı (ABH) yenidoğan yoğun bakım

Detaylı

Ölüm Kaydı Bildirim Sistemi

Ölüm Kaydı Bildirim Sistemi Ölüm Kaydı Bildirim Sistemi Öğrenim Hedefleri Bu dersin sonunda aile hekiminin; Birinci basamakta Ölüm Kaydı bildirimlerinin güncellenmesinin amacını, Ölüm Kaydı Bildirim sisteminde dikkat edilmesi gereken

Detaylı

Türkiye Ulusal Anne Ölümleri Çalışması. Ulusal Toplantısı. 8 Aralık 2006 Ankara

Türkiye Ulusal Anne Ölümleri Çalışması. Ulusal Toplantısı. 8 Aralık 2006 Ankara Türkiye Ulusal Anne Ölümleri Çalışması Ulusal Toplantısı 8 Aralık 2006 Ankara Türkiye Ulusal Anne Ölümleri Çalışması Ulusal Toplantısı 8 Aralık 2006 Ankara Araştırma Sonuçları Doç Dr. İsmet Koç Kavramlar

Detaylı

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE ANNE ÖLÜMLERİ

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE ANNE ÖLÜMLERİ DÜNYADA VE TÜRKİYE DE ANNE ÖLÜMLERİ Dr. İbrahim PADIR İstanbul, 2015 Kavramlar ve Tanımlar Gebeliğe bağlı ölüm, bir kadının gebelik süresince, doğumda ya da gebeliğin sonlanmasından sonraki 42 gün içinde

Detaylı

Mevsimlik Tarım İşçilerinin ve Ailelerinin İhtiyaçlarının Belirlenmesi Araştırması 2011 Harran Üniversitesi-UNFPA

Mevsimlik Tarım İşçilerinin ve Ailelerinin İhtiyaçlarının Belirlenmesi Araştırması 2011 Harran Üniversitesi-UNFPA Mevsimlik Tarım İşçilerinin ve Ailelerinin İhtiyaçlarının Belirlenmesi Araştırması 211 Harran Üniversitesi-UNFPA Hizmet için kanıt oluşturan sonuçlar açısından Hizmetleri planlama ve uygulama açısından

Detaylı

Sağlık Bakanlığından:

Sağlık Bakanlığından: 19 Ocak 2013 Sayı : 28533 RESMÎ GAZETE Sayfa : 41 Sağlık Bakanlığından: MEZARLIK YERLERİNİN İNŞAASI İLE CENAZE NAKİL VE DEFİN İŞLEMLERİ HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK MADDE

Detaylı

TR63 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ DEMOGRAFİK GÖSTERGELER

TR63 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ DEMOGRAFİK GÖSTERGELER g TR63 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ DEMOGRAFİK GÖSTERGELER TABLOLAR Tablo 1. TR63 Bölgesi Doğum Sayısının Yaş Gruplarına Göre Dağılımı (2011)... 1 Tablo 2. Ölümlerin Yaş Gruplarına Göre Dağılımı (2011)...

Detaylı

ÇOCUK SAĞLIĞINA GİRİŞ ve Çocuk sağlığını değerlendirmede kullanılan ölçütler. Doç. Dr. Günay SAKA 5 Mayıs 2011

ÇOCUK SAĞLIĞINA GİRİŞ ve Çocuk sağlığını değerlendirmede kullanılan ölçütler. Doç. Dr. Günay SAKA 5 Mayıs 2011 ÇOCUK SAĞLIĞINA GİRİŞ ve Çocuk sağlığını değerlendirmede kullanılan ölçütler Doç. Dr. Günay SAKA 5 Mayıs 2011 1 Amaç : Bu oturumun sonunda katılımcılar çocuk sağlığının önemini ve çocukluk dönemlerine

Detaylı

Hemşireliğin Kayıtlara Yansıyan Yüzü

Hemşireliğin Kayıtlara Yansıyan Yüzü Hemşireliğin Kayıtlara Yansıyan Yüzü Yaşam başlangıcından ölümüne kadar, sağlık ve hastalık durumunu anlama, uygun girişimleri planlayarak sorunu çözme sorumluluğuna sahip olan hemşirelik; insanı ele alan

Detaylı

ACİLİYET NEDİR, FARKINDA MISINIZ? TODUP- E4 GRUP: TRİAJ

ACİLİYET NEDİR, FARKINDA MISINIZ? TODUP- E4 GRUP: TRİAJ ACİLİYET NEDİR, FARKINDA MISINIZ? TODUP- E4 GRUP: TRİAJ ACİL SERVİS NEDİR? Acil servis, insanların yaşamını tehdit eden veya kısa zaman içinde müdahale edilemezse tamiri mümkün olmayan ve/veya zor olan

Detaylı

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması Tuncay Güçlü S.B. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Biyokimya Bölümü 16-18 Ekim 2014, Malatya GİRİŞ Kronik

Detaylı

SAĞLIK ALANINDA KULLANILAN EPİDEMİYOLOJİK ÖLÇÜTLER

SAĞLIK ALANINDA KULLANILAN EPİDEMİYOLOJİK ÖLÇÜTLER SAĞLIK ALANINDA KULLANILAN EPİDEMİYOLOJİK ÖLÇÜTLER HÜTF Halk Sağlığı AD Epidemiyoloji Konferans Serisi: 10 Dr.A.Tülay Bağcı Bosi MSc,PhD,MSc Bu yansı seti sadece HÜTF Halk Sağlığı Anabilim Dalı Epidemiyoloji

Detaylı

TABLOLAR VE ŞEKİLLER LİSTESİ

TABLOLAR VE ŞEKİLLER LİSTESİ TABLOLAR VE ŞEKİLLER LİSTESİ BÖLÜM 1 GİRİŞ Tablo 1.1 Hanehalkı ve kişi görüşmelerinin sonuçları...15 BÖLÜM 2 HANEHALKI NÜFUSU VE KONUT ÖZELLİKLERİ Tablo 2.1 Yaş, yerleşim yeri ve cinsiyete göre hanehalkı

Detaylı

TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ SAĞLIK SEKTÖRÜ

TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ SAĞLIK SEKTÖRÜ TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ SAĞLIK SEKTÖRÜ 2011 İÇİNDEKİLER 1. SAĞLIK SEKTÖRÜ... 3 1.1. Sağlık Personeli Durumu... 3 1.2. Ölüme Neden Olan Hastalıklar, Bebek - Çocuk Ölümleri ve Toplam Doğurganlık...

Detaylı

Sonuçlar, Yaşanan Güçlükler, Çözüm Önerileri

Sonuçlar, Yaşanan Güçlükler, Çözüm Önerileri Türkiye Ulusal Anne Ölümleri Çalışması Ulusal Toplantı 8 Aralık 2006 Ankara Sonuçlar, Yaşanan Güçlükler, Çözüm Önerileri Prof.Dr. Sabahat Tezcan Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Müdürü 1

Detaylı

S A H A A R A Ş T I R M A S I

S A H A A R A Ş T I R M A S I S A H A A R A Ş T I R M A S I GEREÇ VE YÖNTEM Saha Araştırması Plan ve Uygulaması Bu araştırma, Sağlık Bakanlığı Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı ve Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından

Detaylı

Hastanede gerçekleşen doğal ölümlerde, ölüm belgesinin tamamını doldurmakla yükümlüdür.

Hastanede gerçekleşen doğal ölümlerde, ölüm belgesinin tamamını doldurmakla yükümlüdür. DEVLET / ÜNİVERSİTE HASTANESİ HEKİMLERİ Hastanede gerçekleşen doğal ölümlerde, ölüm belgesinin tamamını doldurmakla yükümlüdür. Hastane dışında gerçekleşen doğal ölümlerde ölümün gerçekleştiği yere giden

Detaylı

AŞILANMA VE ÇOCUK SAĞLIĞI 11

AŞILANMA VE ÇOCUK SAĞLIĞI 11 AŞILANMA VE ÇOCUK SAĞLIĞI 11 Sabahat Tezcan ve Elif Kurtuluş Yiğit Bu bölümde 12-23 aylık çocukların aşılanması, beş yaş altı çocuklarda akut solunum yolu enfeksiyonunun varlığı ve evlenmiş kadınların

Detaylı

1. Amaç: Bu talimat, UÜ-SK ya başvuran çocuk hastalara detaylı tıbbi değerlendirme yapılmasına yönelik bir sistem oluşturmayı amaçlamaktadır.

1. Amaç: Bu talimat, UÜ-SK ya başvuran çocuk hastalara detaylı tıbbi değerlendirme yapılmasına yönelik bir sistem oluşturmayı amaçlamaktadır. 1 / 5 1. Amaç: Bu talimat, UÜ-SK ya başvuran çocuk a detaylı tıbbi değerlendirme yapılmasına yönelik bir sistem oluşturmayı amaçlamaktadır. 2. Kapsam: Bu talimat çocuk ın değerlendirilmesine ilişkin faaliyetleri

Detaylı

UÜ-SK AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI HİZMET KAPSAMI

UÜ-SK AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI HİZMET KAPSAMI Rev. No : 03 Rev.Tarihi : 28 Şubat 2012 1 / 5 1 HİZMET KAPSAMI: Aile Hekimliği Anabilim Dalı yaş, cinsiyet, yakınma, hastalık ayrımı yapmaksızın, yaşamın bütün evrelerinde ve süreklilik içinde, sağlığın

Detaylı

YILLARI ARASINDA GÜMÜŞHANE İLİNDE GERÇEKLEŞEN ÖLÜMLERİN EPİDEMİYOLOJİK YÖNDEN İNCELENMESİ *

YILLARI ARASINDA GÜMÜŞHANE İLİNDE GERÇEKLEŞEN ÖLÜMLERİN EPİDEMİYOLOJİK YÖNDEN İNCELENMESİ * 2000-2009 YILLARI ARASINDA GÜMÜŞHANE İLİNDE GERÇEKLEŞEN ÖLÜMLERİN EPİDEMİYOLOJİK YÖNDEN İNCELENMESİ * ÖZET Turgut ŞAHİNÖZ 1 Saime ŞAHİNÖZ 1 Hasan Hüseyin EKER 1 Bu araştırma; Gümüşhane İlinde 10 yıl içerisinde

Detaylı

KİMLER DOMUZ GRİBİ AŞISI

KİMLER DOMUZ GRİBİ AŞISI KİMLER DOMUZ GRİBİ AŞISI OLMALI? AĞIR HASTALIK İÇİN TIBBİ RİSK GRUBUNDA MISINIZ? (1) HAYIR EVET AĞIR HASTALIK İÇİN SOSYO-EKONOMİK RİSK GRUBUNDA MISINIZ? (2) GEBE MİSİNİZ? 6 AYDAN KÜÇÜK MÜSÜNÜZ? HAYIR EVET

Detaylı

Prof. Dr. Murat ÜNALACAK Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı

Prof. Dr. Murat ÜNALACAK Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Prof. Dr. Murat ÜNALACAK Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı TANIM Bilimsel makale, özgün araştırma sonuçlarını tanımlayan, yazılmış ve basılmış rapordur Kabul edilebilir

Detaylı

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ NDE YAPTIRILAN DOĞUMLARIN İNCELENMESİ

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ NDE YAPTIRILAN DOĞUMLARIN İNCELENMESİ TAF Preventive Medicine Bulletin, 2006: 5 (6) ARAŞTIRMA RESEARCH ARTICLE BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ NDE YAPTIRILAN DOĞUMLARIN İNCELENMESİ Atilla Senih MAYDA*, Türker ACEHAN**, Suat ALTIN**, Mehmet ARICAN**,

Detaylı

İstatistik Formları(Form 056) Hakkında Genelge Tarihi:04.01.2001 Sayısı:163-2001/5

İstatistik Formları(Form 056) Hakkında Genelge Tarihi:04.01.2001 Sayısı:163-2001/5 İstatistik Formları(Form 056) Hakkında Genelge Tarihi:04.01.2001 Sayısı:163-2001/5 T.C SAĞLIK BAKANLIĞI Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü SAYI :B100THG0730000/ 163 04-01-2001 KONU : İstatistik Formları...

Detaylı

DOĞURGANLIĞI BELİRLEYEN DİĞER ARA DEĞİŞKENLER 7

DOĞURGANLIĞI BELİRLEYEN DİĞER ARA DEĞİŞKENLER 7 DOĞURGANLIĞI BELİRLEYEN DİĞER ARA DEĞİŞKENLER 7 Banu Akadlı Ergöçmen ve Mehmet Ali Eryurt Bu bölümde gebeliği önleyici yöntem kullanımı dışında kadının gebe kalma riskini etkileyen temel faktörler incelenmektedir.

Detaylı

Đstatistik Birimi Çalışma Prosedürü

Đstatistik Birimi Çalışma Prosedürü T.C. Süleyman Demirel Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Doküman Adı Đstatistik Birimi Çalışma Prosedürü Doküman Numarası IDR/203/PR-009 ISO 9001:2008 KYS Kriter No 8.4. Yayın Tarihi Revizyon

Detaylı

ICD-10 KODLAMA SĐSTEMĐNE AĐT HEKĐMLERĐN BĐLGĐ DÜZEYLERĐNE YÖNELĐK AMPĐRĐK BĐR ÇALIŞMA

ICD-10 KODLAMA SĐSTEMĐNE AĐT HEKĐMLERĐN BĐLGĐ DÜZEYLERĐNE YÖNELĐK AMPĐRĐK BĐR ÇALIŞMA MYO-ÖS 2010- Ulusal Meslek Yüksekokulları Öğrenci Sempozyumu 21-22 EKĐM 2010-DÜZCE ICD-10 KODLAMA SĐSTEMĐNE AĐT HEKĐMLERĐN BĐLGĐ DÜZEYLERĐNE YÖNELĐK AMPĐRĐK BĐR ÇALIŞMA Nergis DEMĐRKAN 1 Levent EKER 1

Detaylı

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ VERİ ANALİZİ, İZLEME VE DEĞERLENDİRME DAİRE BAŞKANLIĞI TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ

Detaylı

VIII. BÖLÜM- DOĞUM. 8. Doğum

VIII. BÖLÜM- DOĞUM. 8. Doğum VIII. BÖLÜM- DOĞUM 8. Doğum Türk Medeni Kanunu nda kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başladığı ve ölümle son bulduğu kabul edilmiştir. Dolayısıyla kültürel öğrenme süreci doğumla başlar.

Detaylı

BİYOİSTATİSTİK Sağlık Alanına Özel İstatistiksel Yöntemler Dr. Öğr. Üyesi Aslı SUNER KARAKÜLAH

BİYOİSTATİSTİK Sağlık Alanına Özel İstatistiksel Yöntemler Dr. Öğr. Üyesi Aslı SUNER KARAKÜLAH BİYOİSTATİSTİK Sağlık Alanına Özel İstatistiksel Yöntemler Dr. Öğr. Üyesi Aslı SUNER KARAKÜLAH Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Biyoistatistik ve Tıbbi Bilişim AD. Web: www.biyoistatistik.med.ege.edu.tr

Detaylı

TIBBİ DOKÜMANLARDA İSTATİSTİK VE RAPORLAMA

TIBBİ DOKÜMANLARDA İSTATİSTİK VE RAPORLAMA TIBBİ DOKÜMANLARDA İSTATİSTİK VE RAPORLAMA DERS NOTU Ögr.Gör. Emin KAYA Giriş Hastanelerde kullanılan istatistiksel dokümanlar, yıllık ve aylık olarak düzenlenen belgeler ve sağlık kuruluşlarında hazırlanan

Detaylı

Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2014 Haber Bülteni

Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2014 Haber Bülteni Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2014 Haber Bülteni Haber Bülteni Yayın Tarihi: 09.09.2015 Bilgi İçin: Dr. Berrak BORA BAŞARA berrak.basara@saglik.gov.tr/ 0312 585 68 17 Cemil GÜLER cemil.guler@saglik.gov.tr/

Detaylı

SAĞLIK ÖLÇÜTLERİ. Doç. Dr. Zeliha Öcek EÜTF Halk Sağlığı AD

SAĞLIK ÖLÇÜTLERİ. Doç. Dr. Zeliha Öcek EÜTF Halk Sağlığı AD SAĞLIK ÖLÇÜTLERİ Doç. Dr. Zeliha Öcek EÜTF Halk Sağlığı AD 1 8 Ağustos 2001 de Bayer kolestrol düzeyini düşeren bir ilaç olan cerivastatin i ABD ve Avrupa daki 52 ölümle ilişkili bulunması nedeniyle piyasadan

Detaylı

GÜVENLİ ANNELİK. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı 2016

GÜVENLİ ANNELİK. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı 2016 GÜVENLİ ANNELİK Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı 2016 Bu sunum; Arş. Gör. Dr. Tuğçe Şanver, Arş. Gör. Dr. Can Keskin ve Prof. Dr. Şevkat Bahar Özvarış tarafından hazırlanmıştır.

Detaylı

BEBEK ve ÇOCUK ÖLÜMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: TÜRKİYE NÜFUS ve SAĞLIK ARAŞTIRMASI, 1993 ve 1998

BEBEK ve ÇOCUK ÖLÜMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: TÜRKİYE NÜFUS ve SAĞLIK ARAŞTIRMASI, 1993 ve 1998 ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ MECMUASI Cilt 57, Sayı 1, 2004 1-12 BEBEK ve ÇOCUK ÖLÜMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: TÜRKİYE NÜFUS ve SAĞLIK ARAŞTIRMASI, 1993 ve 1998 Şepnem Taşkın* Nazlı Atak** ÖZET Bu

Detaylı

doğrudur? Veya test, sağlıklı dediği zaman hangi olasılıkla doğrudur? Bu soruların yanıtları

doğrudur? Veya test, sağlıklı dediği zaman hangi olasılıkla doğrudur? Bu soruların yanıtları DÖNEM III HALK SAĞLIĞI-ADLİ TIP-BİYOİSTATİSTİK-TIP TARİHİ VE ETİK Ders Kurulu Başkanı : Prof. Dr. Günay SAKA TANI TESTLERİ (30.04.2014 Çrş. Y. ÇELİK) Duyarlılık (Sensitivity) ve Belirleyicilik (Specificity)

Detaylı

SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU

SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi 2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU Dersin adı Üreme Sağlığı Anabilim dalı Sorumlu öğretim üyesi E-posta adresi Halk Sağlığı Prof.Dr.Haldun SÜMER

Detaylı

Dünyada ve Türkiye de çocuk sağlığının durumu ( ) Prof. Dr. Betül Ulukol Sosyal Pediatri Bilim Dalı

Dünyada ve Türkiye de çocuk sağlığının durumu ( ) Prof. Dr. Betül Ulukol Sosyal Pediatri Bilim Dalı Dünyada ve Türkiye de çocuk sağlığının durumu (2017-2018) Prof. Dr. Betül Ulukol Sosyal Pediatri Bilim Dalı Sağlık Yalnızca hastalık ve sakatlığın olmayışı değil fiziksel, bilişsel, psikososyal tam bir

Detaylı

BURSA İLİ NİLÜFER İLÇESİNDE 2003 YILINDA MEYDANA GELEN ÖLÜMLERİN İNCELENMESİ

BURSA İLİ NİLÜFER İLÇESİNDE 2003 YILINDA MEYDANA GELEN ÖLÜMLERİN İNCELENMESİ ARAŞTIRMA RESEARCH ARTICLE BURSA İLİ NİLÜFER İLÇESİNDE 2003 YILINDA MEYDANA GELEN ÖLÜMLERİN İNCELENMESİ Erdinç OSMAN, Rukiye ÇETİN SEÇKİN Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD., Bursa ÖZET

Detaylı

VERİLERLE TÜRKİYE ve DÜNYADA DİYABET. YARD.DOÇ.DR. GÜLHAN COŞANSU İstanbul Üniversitesi Diyabet Hemşireliği Derneği

VERİLERLE TÜRKİYE ve DÜNYADA DİYABET. YARD.DOÇ.DR. GÜLHAN COŞANSU İstanbul Üniversitesi Diyabet Hemşireliği Derneği VERİLERLE TÜRKİYE ve DÜNYADA DİYABET YARD.DOÇ.DR. GÜLHAN COŞANSU İstanbul Üniversitesi Diyabet Hemşireliği Derneği 21.Yüzyılın sağlık krizi: DİYABET Diyabet yaşadığımız yüzyılın en önemli sağlık sorunlarından

Detaylı

Türkiye de Anne ve Çocukların Durumu. Dr. Mehmet Rifat KÖSE

Türkiye de Anne ve Çocukların Durumu. Dr. Mehmet Rifat KÖSE Türkiye de Anne ve Çocukların Durumu Dr. Mehmet Rifat KÖSE Değerlendirme Notu 214 Yılı Canlı doğum sayısındaki belirsizlikler devam etmektedir. Hastanede doğum yapan gebe sayısı 1.326.151 dir. Sağlık personeli

Detaylı

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 213 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 2. Bölge Toplantısı TNSA-213 Sonuçları Doç. Dr. Alanur Çavlin Dr. Pelin Seçkiner 5 Şubat 215 Swiss Otel Büyük Efes, İzmir Sunuş Planı Hanehalkı nüfusunun ve kadınların

Detaylı

Op.Dr. Uğur DADALI Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi Sağlık Kurulu Başkanı

Op.Dr. Uğur DADALI Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi Sağlık Kurulu Başkanı MESLEK HASTALIĞI SAĞLIK KURULU DOSYASI HAZIRLANMASI MEVZUAT VE GEREKLİLİKLER Op.Dr. Uğur DADALI Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi Sağlık Kurulu Başkanı İLGİLİ MEVZUAT SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK

Detaylı

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 213 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması Ulusal Toplantı TNSA-213 Sonuçları Doç. Dr. A. Sinan Türkyılmaz Doç. Dr. Alanur Çavlin 2 Aralık 214, Rixos Grand Ankara Oteli, Ankara Sunuş Planı Hanehalkı nüfusunun

Detaylı

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI Gülseren PEHLİVAN, Nur CANPOLAT, Şennur ERKUT, Ayşe KESER, Salim ÇALIŞKAN, Lale SEVER İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı

Detaylı

BÖLÜM 5 DENETİM KANITLARI, DENETİM PROSEDÜRLERİ VE ÇALIŞMA KAĞITLARI Öğr. Gör. Mehmet KÖRPİ

BÖLÜM 5 DENETİM KANITLARI, DENETİM PROSEDÜRLERİ VE ÇALIŞMA KAĞITLARI Öğr. Gör. Mehmet KÖRPİ BÖLÜM 5 DENETİM KANITLARI, DENETİM PROSEDÜRLERİ VE ÇALIŞMA KAĞITLARI Öğr. Gör. Mehmet KÖRPİ KANIT KAVRAMI Denetçinin görüşüne etki edebilecek, denetçi tarafından toplanan bilgi ve veri denetim kanıtı olarak

Detaylı

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE KADIN SAĞLIĞININ DURUMU. Doç. Dr. Günay SAKA DÜTF HSAD Mayıs 2011

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE KADIN SAĞLIĞININ DURUMU. Doç. Dr. Günay SAKA DÜTF HSAD Mayıs 2011 DÜNYADA VE TÜRKİYE DE KADIN SAĞLIĞININ DURUMU Doç. Dr. Günay SAKA DÜTF HSAD Mayıs 2011 1 Amaç: Bu dersin sonunda öğrenciler dünyada ve Türkiye de kadın sağlığının durumu konusunda bilgi kazanacaklardır.

Detaylı

DOĞUMSAL KALP HASTALIĞI OLAN YENİDOĞANLARDA ERKEN DÖNEM PROGNOZ

DOĞUMSAL KALP HASTALIĞI OLAN YENİDOĞANLARDA ERKEN DÖNEM PROGNOZ DOĞUMSAL KALP HASTALIĞI OLAN YENİDOĞANLARDA ERKEN DÖNEM PROGNOZ Müşerref KASAP, Özge ALTUN KÖROĞLU, Fırat ERGİN, Demet Terek, Mehmet YALAZ, Reşit Ertürk LEVENT, Yüksel ATAY, Nilgün KÜLTÜRSAY Ege Üniversitesi

Detaylı

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI 2009 KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI HEKİM ADAYI SAĞLIK OCAĞI ÇALIŞMA DOSYASI ADI SOYADI : NUMARASI : EĞİTİM TARİHLERİ : ÇALIŞTIĞI SAĞLIK OCAĞI : DANIŞMAN OCAK HEKİMİ : DANIŞMAN

Detaylı

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Hastalıkların tedavisinde kat edilen yol, bulaşıcı hastalıklarla başarılı mücadele, yaşam koşullarında düzelme gibi

Detaylı

SAĞLIK ĠġLERĠ PROSEDÜRÜ

SAĞLIK ĠġLERĠ PROSEDÜRÜ Hazırlayan Kontrol Onay Yürürlük Tarihi 10.08.2010 Sağlık İşleri Müdürü Başkan Yardımcısı Sayfa 1 /4 1. AMAÇ Bu prosedürün amacı; Kartal Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğünün faaliyet alanında, yetki,

Detaylı

Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader

Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader OLGU 1 İkinci çocuğuna hamile 35 yaşında kadın gebeliğinin 6. haftasında beş yaşındaki kız çocuğunun rubella infeksiyonu geçirdiğini öğreniyor. Küçük

Detaylı

TÜRKİYEDE OTURAN YABANCILARIN NÜFUS KAYITLARININ TUTULMASI HAKKINDA YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

TÜRKİYEDE OTURAN YABANCILARIN NÜFUS KAYITLARININ TUTULMASI HAKKINDA YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar TÜRKİYEDE OTURAN YABANCILARIN NÜFUS KAYITLARININ TUTULMASI HAKKINDA YÖNETMELİK Bakanlar Kurulu Kararı : 27/9/2006,11057 Dayandığı Kanunun Tarihi : 25/04/2006, No:5490 Yayımlandığı Resmî Gazete : 20 Ekim

Detaylı

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KARŞILAŞTIRMA ÖLÇÜTLERİ

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KARŞILAŞTIRMA ÖLÇÜTLERİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KARŞILAŞTIRMA ÖLÇÜTLERİ Kaza, Olay, Meslek Hastalığı Araştırma ve İstatistiksel Kayıt Oluşturulması Bir işyerindeki meydana gelen iş kazaları, meslek hastalıkları ve olayların analizleri

Detaylı

Türkiye de Kanser İstatistikleri Kanser, Türkiye'de 1982 yılında 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu'nun 57. Maddesi gereğince "bildirimi zorunlu

Türkiye de Kanser İstatistikleri Kanser, Türkiye'de 1982 yılında 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu'nun 57. Maddesi gereğince bildirimi zorunlu 6 Türkiye de Kanser İstatistikleri Kanser, Türkiye'de 1982 yılında 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu'nun 57. Maddesi gereğince "bildirimi zorunlu hastalıklar listesi"ne alınmış olmasına rağmen ülkemizde

Detaylı

VERİ KALİTESİ EK D. İsmet Koç

VERİ KALİTESİ EK D. İsmet Koç VERİ KALİTESİ EK D İsmet Koç Bu bölümün amacı, TNSA-2003 veri kalitesinin bir ön değerlendirmesini yapmaktır. Bu amaçla, yaş bildirim hataları, cevaplayıcılardan kaynaklanan hatırlama hataları ve veri

Detaylı

GEBELERİN BİTKİSEL ÜRÜN TÜKETİM VE SIKLIĞININ DEĞERLENDİRİLMESİ

GEBELERİN BİTKİSEL ÜRÜN TÜKETİM VE SIKLIĞININ DEĞERLENDİRİLMESİ GEBELERİN BİTKİSEL ÜRÜN TÜKETİM VE SIKLIĞININ DEĞERLENDİRİLMESİ Arş. Gör. Muteber Gizem KESER Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü Sunum Akışı TÜİK Doğum Verileri Çalışmanın Tanım

Detaylı

EK-4 KURUM VERİMLİLİK GÖSTERGELERİ

EK-4 KURUM VERİMLİLİK GÖSTERGELERİ EK-4 KURUM VERİMLİLİK GÖSTERGELERİ Özellikle rekabetin artmakta olduğu hastane sektöründe hastaların ihtiyaçlarını miktar, kalite ve hizmet olarak en iyi düzeyde karşılayabilmek, hastanenin gerçek amaçlarına

Detaylı

Gebelerde Toxoplasma gondii Seropozitifliğinin Değerlendirilmesinde İstenen Testlerin Önerilen Tanı Algoritmasına Uygunluğunun Değerlendirilmesi

Gebelerde Toxoplasma gondii Seropozitifliğinin Değerlendirilmesinde İstenen Testlerin Önerilen Tanı Algoritmasına Uygunluğunun Değerlendirilmesi Gebelerde Toxoplasma gondii Seropozitifliğinin Değerlendirilmesinde İstenen Testlerin Önerilen Tanı Algoritmasına Uygunluğunun Değerlendirilmesi Dr.Hilal GÜREL Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Detaylı

USS RAPORLARI KILAVUZU İÇİNDEKİLER

USS RAPORLARI KILAVUZU İÇİNDEKİLER USS RAPORLARI KILAVUZU İÇİNDEKİLER A. VERİ AKIŞ SAYILARI: 1. Veri Akış Sayıları 2. Veri Akış Sayıları TSIM 3. SağlıkNet Online TSIM Veri Gönderimi Karşılaştırma Ulusal Sağlık Sistemi (Sağlık.Net Online)

Detaylı

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı 1 Ameliyat Yapılmadan İlgilendiği Konular: Sıvı ve Elektrolit tedavisi Şok Yanık tedavisi 2 Travma Hastaları Kesici karın travmaları: Karın bölgesini içine alan kurşunlanma,

Detaylı

TNSA-2003 BÖLGE TOPLANTISI-IV KUZEYDOĞU ANADOLU DA ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞI

TNSA-2003 BÖLGE TOPLANTISI-IV KUZEYDOĞU ANADOLU DA ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞI TNSA-2003 BÖLGE TOPLANTISI-IV KUZEYDOĞU ANADOLU DA ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞI Prof. Dr. Sabahat Tezcan H.Ü. Nüfus Etütleri Enstitüsü Müdürü 16 Haziran 2005 - KARS Bebek ve Çocuk Ölümlülüğü 0-4 Yaş Dönemindeki

Detaylı

İNDİKATÖR ADI ACİL SERVİSE 24 SAAT İÇERİSİNDE AYNI ŞİKAYETLE TEKRAR BAŞVURAN HASTA SAYISI VE ORANI İNDİKATÖR KARTI

İNDİKATÖR ADI ACİL SERVİSE 24 SAAT İÇERİSİNDE AYNI ŞİKAYETLE TEKRAR BAŞVURAN HASTA SAYISI VE ORANI İNDİKATÖR KARTI Sayfa No 1/17 ACİL SERVİSE 24 SAAT İÇERİSİNDE AYNI ŞİKAYETLE TEKRAR BAŞVURAN HASTA SAYISI VE ORANI İNDİKATÖR KARTI Acil servise 24 saat içinde aynı şikâyetle tekrar başvuran hasta sayısı ve oranının tespiti

Detaylı

ADLİ OLGUYA YAKLAŞIM. Yrd. Doç.Dr. Mahmut AŞIRDİZER CBÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı

ADLİ OLGUYA YAKLAŞIM. Yrd. Doç.Dr. Mahmut AŞIRDİZER CBÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı ADLİ OLGUYA YAKLAŞIM Yrd. Doç.Dr. Mahmut AŞIRDİZER CBÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Kanunları bilmemek mazeret sayılmaz (TCK. 44) Hekimlik tüm meslekler arasında insan ile en yakın ilişkisi

Detaylı

GELİR VE YAŞAM KOŞULLARI ARAŞTIRMASI. Son Güncelleme

GELİR VE YAŞAM KOŞULLARI ARAŞTIRMASI. Son Güncelleme TÜRKİYE ŞEKER SANAYİİ İŞÇİLERİ SENDİKASI GENEL MERKEZİ GELİR VE YAŞAM KOŞULLARI ARAŞTIRMASI 2008 Son Güncelleme 29/07/2010 Şeker-İş Sendikası Genel Merkezi AR-GE(Araştırma Geliştirme) Birimi Karanfil Sokak,

Detaylı

İçindekiler SAĞLIK HUKUKU-PART5-SAYFA SAYISI :6. Adli tıp 2-6

İçindekiler SAĞLIK HUKUKU-PART5-SAYFA SAYISI :6. Adli tıp 2-6 www.salthukuk.com facebook.com/salthukuk twitter.com/salt_hukuk 1 İçindekiler SAĞLIK HUKUKU-PART5-SAYFA SAYISI :6 Konular sayfa Adli tıp 2-6 16/01/2015 tarihinde Sağlık Hukuku dersi işlenmemiştir. 1 www.salthukuk.com

Detaylı

TOPLUMU TANIMA TOPLUMUN TANIMI TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ

TOPLUMU TANIMA TOPLUMUN TANIMI TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ TOPLUMU TANIMA TOPLUMUN TANIMI Toplum; sosyal gereksinimlerini karşılamak için etkileşen ve ortak bir kültürü paylaşan çok sayıdaki insanın oluşturduğu bir birlikteliktir. 1. Toplumdaki kişiler demografik

Detaylı

AYAKTAN HASTA DEĞERLENDİRME PROSEDÜRÜ

AYAKTAN HASTA DEĞERLENDİRME PROSEDÜRÜ REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No 24.03.2014 CureMed te tanımlanmış anamnez modüller eklendi. 01 FTR Tedavi Formu prosedüre tanımlandı. Hazırlayan: Onaylayan: Onaylayan: Hasta Değerlendirme

Detaylı

BİR İLDEKİ BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK ÇALIŞANLARININ İŞ KAZASI GEÇİRME DURUMLARI VE İLİŞKİLİ FAKTÖRLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

BİR İLDEKİ BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK ÇALIŞANLARININ İŞ KAZASI GEÇİRME DURUMLARI VE İLİŞKİLİ FAKTÖRLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ BİR İLDEKİ BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK ÇALIŞANLARININ İŞ KAZASI GEÇİRME DURUMLARI VE İLİŞKİLİ FAKTÖRLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ Ferhat Coşkun 1, Tuba Duygu Yılmaz 1, Ahmet Öner Kurt 2, Serdar Deniz 3, Muhsin Akbaba

Detaylı

KOCAELİÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI

KOCAELİÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI KOCAELİÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI HEKİM ADAYI İLÇE SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA DOSYASI ADI SOYADI : NUMARASI : EĞİTİM TARİHLERİ : ÇALIŞTIĞI İLÇE SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ : DANIŞMAN ASİSTAN

Detaylı

BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ

BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ NECLA TÜLEK, METİN ÖZSOY, SAMİ KıNıKLı Ankara Eğitim Ve Araştırma HASTANESİ İnfeksiyon Hastalıkları Ve Klinik Mikrobiyoloji GİRİŞ Mevsimsel influenza

Detaylı

Türkiye de Toplum Kökenli Enfeksiyon Hastalıklarında Neredeyiz?

Türkiye de Toplum Kökenli Enfeksiyon Hastalıklarında Neredeyiz? Türkiye de Toplum Kökenli Enfeksiyon Hastalıklarında Neredeyiz? İzmir İl Sağlık Müdürü Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Uz. Dr. Bediha TÜRKYILMAZ Toplum Kökenli Enfeksiyonlar Toplum kökenli enfeksiyon; önemli

Detaylı

TABLO DÜZENLEME. Biyoistatistik (Ders 5: Tablo Düzenleme) TABLO DÜZENLEME KURALLARI

TABLO DÜZENLEME. Biyoistatistik (Ders 5: Tablo Düzenleme) TABLO DÜZENLEME KURALLARI TABLO DÜZENLEME Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatistik Anabilim Dalı uerkorkmaz@sakarya.edu.tr Tabloların Genel Amacı Elde edilen bulguların yazı metnine başvurmadan, açık kolay anlaşılır bir

Detaylı

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Nonkardiyojenik Akciğer Ödemi Şok Akciğeri Travmatik Yaş Akciğer Beyaz Akciğer Sendromu

Detaylı

ICD KODLARINA GÖRE DAHİLİ BRANŞLARDA YATIŞI YAPILAN HASTALAR ÜZERİNE TANIMLAYICI BİR ARAŞTIRMA (VAN BÖLGE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ÖRNEĞİ)

ICD KODLARINA GÖRE DAHİLİ BRANŞLARDA YATIŞI YAPILAN HASTALAR ÜZERİNE TANIMLAYICI BİR ARAŞTIRMA (VAN BÖLGE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ÖRNEĞİ) Tanımlayıcı Çalışma ICD KODLARINA GÖRE DAHİLİ BRANŞLARDA YATIŞI YAPILAN HASTALAR ÜZERİNE TANIMLAYICI BİR ARAŞTIRMA (VAN BÖLGE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ÖRNEĞİ) Osman YILMAZ* Özet Amaç:1 yıl boyunca

Detaylı

Halk Sağlığı-Ders 6 Aşırı Doğurganlığın Kontrolü ve İlaçla Koruma

Halk Sağlığı-Ders 6 Aşırı Doğurganlığın Kontrolü ve İlaçla Koruma Halk Sağlığı-Ders 6 Aşırı Doğurganlığın Kontrolü ve İlaçla Koruma Öğr. Gör. Hüseyin ARI 1 Aşırı Doğurganlık Sosyoekonomik koşullar, beslenme ve çevre sağlığı uygun olmayan toplumlarda aşırı doğurganlık

Detaylı

ERKEN TANI HİZMETLERİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

ERKEN TANI HİZMETLERİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL ERKEN TANI HİZMETLERİ Prof. Dr. Ayfer TEZEL ERKEN TANI Hastalıkların, klinik bulgu ve belirtileri ortaya çıkmadan tespit edilmesine erken tanı denir. ERKEN TANI Herhangi hastalığa ait belirtilerin henüz

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2017-2018 EĞİTİM YILI DÖNEM IV ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJ EĞİTİM PROGRAMI Eğitim Başkoordinatörü: Doç. Dr. Erkan Melih Şahin Dönem Koordinatörü:

Detaylı

BİYOİSTATİSTİK Tablo Hazırlama Dr. Öğr. Üyesi Aslı SUNER KARAKÜLAH

BİYOİSTATİSTİK Tablo Hazırlama Dr. Öğr. Üyesi Aslı SUNER KARAKÜLAH BİYOİSTATİSTİK Tablo Hazırlama Dr. Öğr. Üyesi Aslı SUNER KARAKÜLAH Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Biyoistatistik ve Tıbbi Bilişim AD. Web: www.biyoistatistik.med.ege.edu.tr Bir çalışmada elde edilen

Detaylı

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş )

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş ) Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; ülkelerin kalkınmasında, ülkenin dünyadaki etki alanını genişletmesinde potansiyel bir güç olarak önemli bir faktördür. Nüfusun potansiyel gücü, nüfus miktarı

Detaylı

TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ. NÜFUS ve KENTLEŞME

TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ. NÜFUS ve KENTLEŞME TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ NÜFUS ve KENTLEŞME 211 İÇİNDEKİLER 1.NÜFUS... 1 1.1. Nüfus Büyüklüğü, Nüfus Yoğunluğu ve Nüfus Artış Hızı... 3 1.2. Yaş ve Cinsiyet Dağılım Özellikleri... 8 1.2.1. Nüfusun

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Verem Savaşı Dairesi Başkanlığı. Sayı : B.10.0.VSD.0.00.00.06-010/ Konu : Doğrudan Gözetimli Tedavi

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Verem Savaşı Dairesi Başkanlığı. Sayı : B.10.0.VSD.0.00.00.06-010/ Konu : Doğrudan Gözetimli Tedavi T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Verem Savaşı Dairesi Başkanlığı Sayı : B.10.0.VSD.0.00.00.06-010/ Konu : Doğrudan Gözetimli Tedavi.VALİLİĞİNE (İl Sağlık Müdürlüğü) GENELGE 2009/51 İlgi: 2006/78 tarih ve 857 sayılı

Detaylı

raşitizm okul çağı çocuk ve gençlerde diş çürükleri büyüme ve gelişme geriliği zayıflık ve şişmanlık demir yetersizliği anemisi

raşitizm okul çağı çocuk ve gençlerde diş çürükleri büyüme ve gelişme geriliği zayıflık ve şişmanlık demir yetersizliği anemisi büyüme ve gelişme geriliği diş çürükleri zayıflık ve şişmanlık okul çağı çocuk ve gençlerde demir yetersizliği anemisi 0-5 Yaş Grubu Çocuklarda iyot yetersizliği hastalıkları vitamin yetersizlikleri raşitizm

Detaylı

The Fetal Medicine Foundation

The Fetal Medicine Foundation Erken Term Dönemde İntrauterin Büyüme Geriliği Olan Fetuslarda Neonatal Asidozu Öngörmede Orta Serebral Arter Tepe Akım Hızı ve Serebroplasental Oranın Kullanımı Rauf Melekoğlu Ayşe Gülçin Baştemur Sevil

Detaylı

T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER

T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER PSH 501 - Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliği Temelleri

Detaylı

TÜRKİYE DE DOĞUM ve DOĞUM SONU HİZMETLERDEN YARARLANMA. Prof. Dr. Ayşe Akın Doç. Dr. Şevkat Bahar Özvarış

TÜRKİYE DE DOĞUM ve DOĞUM SONU HİZMETLERDEN YARARLANMA. Prof. Dr. Ayşe Akın Doç. Dr. Şevkat Bahar Özvarış TÜRKİYE DE DOĞUM ve DOĞUM SONU HİZMETLERDEN YARARLANMA Prof. Dr. Ayşe Akın Doç. Dr. Şevkat Bahar Özvarış I. GİRİŞ Doğumun sağlıklı koşullarda ve bir sağlık personelinin yardımıyla yaptırılmasının ve doğum

Detaylı