Akciğer Spesimenlerinin Değerlendirilmesinde Standardize Edilmiş Protokoller ve Makroskopi ve Mikroskopi Kılavuzu. Pulmoner Patoloji Çalışma Grubu

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Akciğer Spesimenlerinin Değerlendirilmesinde Standardize Edilmiş Protokoller ve Makroskopi ve Mikroskopi Kılavuzu. Pulmoner Patoloji Çalışma Grubu"

Transkript

1 Akciğer Spesimenlerinin Değerlendirilmesinde Standardize Edilmiş Protokoller ve Makroskopi ve Mikroskopi Kılavuzu Pulmoner Patoloji Çalışma Grubu 2012

2 GENEL BİLGİLER I. AKCİĞER SPESİMEN TÜRLERİ VE ÖRNEKLEMEDE DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR IA. Akciğer Biyopsileri Akciğerin non-neoplastik hastalıklarına genellikle bronkoalveoler lavaj, transbronşial biyopsi ve açık akciğer biyopsileri ile tanı konulmaktadır. Akciğer tümörleri; ince iğne aspirasyon, endobronşial veya transbronşial biyopsi ile örneklenmeye çalışılsa da sonunda hasta için mediastinal evreleme ve açık veya video yardımlı akciğer cerrahisi planlanır. Açık akciğer biyopsisi, genellikle difüz pulmoner hastalığın da yer aldığı geniş bir ayırıcı tanı spektrumunu gerektiren hastalarda gerçekleştirilir. Akciğer biyopsi türleri beş ana başlık altında toplanabilir: - Fiberoptik bronkoskopik biyopsi - Transbronşial biyopsi - Mediastinoskopik biyopsi - Bilgisayarlı tomografi eşliğinde akciğer iğne biyopsisi - Açık veya video yardımlı akciğer biyopsisi Biyopsi örnekleri küçük doku fragmanlarından oluşurlar. Patoloji laboratuvarına gönderilen doku fragmanlarının sayısının, biyopsi alınma şeklinin (iğne veya forseps) ve biyopsi örneklerinin bir dokuyu mu yoksa trombüs veya yabancı cisim gibi başka bir materyali mi yansıtıp yansıtmadıklarının ortaya konulabilmesi için makroskopik tarif yapılmalıdır. Bu nedenle doku fragmanlarının sayısı adet olarak mümkün olduğunca belirtilmeli, tarifte çok sayıda veya sayısız gibi betimlemelerden kaçınılmalıdır. Az sayıda doku fragmanı gönderilmişse tüm doku fragmanlarının boyutunu belirtmekte yarar vardır. Ancak çok sayıda doku fragmanı gönderilmişse en büyük doku fragmanının boyutunun ölçülmesi yeterli olacaktır. Çok küçük doku örnekleri, gönderilen şişelerin kapaklarına veya kenarlarına yapışabileceğinden şişeler bu tür küçük biyopsi örnekleri açısından dikkatle aranmalıdır. Doku fragmanları renk ve kıvam yönünden tarif edilmelidir. Küçük biyopsi örnekleri daha küçük parçalara bölünmemeli ve boyanmamalıdır. Doku takibi sırasında çok küçük biyopsi örnekleri kaybolabileceğinden bu tür dokuların küçük kağıtlara yerleştirilerek örneklenmesi yararlı olacaktır. Hastada immün yetmezlik varsa veya klinisyen infeksiyondan şüpheleniyor ise bronş biyopsilerinden bir takım organizmalar için özel boyalar istenmelidir: Örneğin; bakteri için Gram, mikobakteri için Ziehl-Neelsen ve mantar için methenamine silver boyaları gibi.

3 IB. Anatomik ve Anatomik Olmayan Akciğer Rezeksiyon Türleri - Segmentektomi - Wedge rezeksiyon - Precision koter eksizyonu/ Nodüllektomi - Bül rezeksiyonu (Büllektomi) - Sleeve (koruyucu) rezeksiyonlar - Vasküler rezeksiyonlar - Lobektomi /Bilobektomi - Pnömonektomi - Genişletilmiş rezeksiyonlar Wedge Rezeksiyon: Wedge rezeksiyon tanı ve tedavi amaçlı, şüphelenilen fokal alanları örneklemek için uygulanan bir rezeksiyon türüdür. Genellikle metastatik lezyonlar ve primer akciğer tümör nodülü gibi neoplastik veya granülomatöz infeksiyon, mantar infeksiyonu, romatoid nodül veya kalsifiye hidatik kist nodülü gibi non-neoplastik olduğu düşünülen kitleler veya interstisyel akciğer hastalıkları tanılarının konulabilmesi için yapılır. Kitle olarak prezente olan lezyonlarda, rezeksiyonun genişletilmesi veya sonlandırılmasına karar verebilmek için genellikle frozen çalışılır. Tedavi amaçlı uygulanan wedge rezeksiyonlar ise komplet rezeksiyon olasılığı bulunan durumlarda gerçekleştirilir: Örneğin: metastatik lezyon olarak üç nodül bulunmakta ise üçünün de eksize edilmesi gibi. Primer soliter akciğer tümöründe, hastanın durumu lobektomi veya pnömonektomi gibi daha geniş bir rezeksiyonun yapılmasına uygun değilse bu soliter lezyonu eksize edebilmek için wedge rezeksiyon gerçekleştirilir. Wedge rezeksiyon materyalinde parankimal cerrahi sınırların tümör invazyonu açısından değerlendirilmesi oldukça önem taşır. Frozena gönderilen materyalde de lezyonun parankimal cerrahi sınıra uzaklığı belirtilmelidir. Lezyon malign ise güvenli parankimal cerrahi sınır uzaklığı 2 cm olmalıdır. Precision Koter Eksizyonu/ Nodüllektomi: Wedge rezeksiyon yapılmasına uygun olmayan durumlarda, parankimal cerrahi sınıra malign lezyonlarda 2 cm, benign lezyonlarda ise 1 cm güvenlik sınırı bırakacak şekilde, lezyonun koter ya da lazer ile eksize edildiği bir rezeksiyon türüdür. Wedge rezeksiyonun uygun olmadığı durumlara özellikle çok sayıda metastatik lezyon veya nodül varlığı ve bir lobun santrali veya santraline yakın yerleşim gösteren lezyonlar örnek gösterilebilir. Bu rezeksiyon türünde de wedge rezeksiyonda olduğu gibi en önemli nokta, lezyonun parankimal cerrahi

4 sınıra ulaşıp ulaşmadığının değerlendirilmesidir. Bu nedenle parankimal cerrahi sınır doku boyası ile boyanmalı ve lezyonun parankimal cerrahi sınıra uzaklığı belirtilmelidir. Bül Rezeksiyonu (Büllektomi): Bül 1 cm, bleb < 1 cm, koryonik villuslara benzeyen, plevra ile döşeli kistik boşluklardır. Büllektomi, pulmoner fonksiyonu arttırmak için şiddetli amfizemi olan hastalarda yapılabilir. Büllöz akciğerlerde ölü boşluk ventilasyonu daha fazla olduğu için dokunun kanserojenlere maruz kalma süresi artmaktadır. Bu nedenle büllöz akciğerlerde malignite riski normal akciğerlere göre daha yüksektir. Büllöz akciğerlerde kesit yüzü kirli beyaz renkte, solid özellikte, sert kıvamlı alanların palpe edilerek araştırılması ve bu alanlardan örnekleme yapılması gerekir. Sleeve (Koruyucu) Rezeksiyon Türleri: Sleeve (koruyucu) rezeksiyon, preoperatif endoskopik bulgulara göre önceden planlanır veya frozenda incelenen bronş güdüğünün tümör içermesi nedeniyle yapılır. Sleeve rezeksiyon materyallerinde birden fazla cerrahi sınır bulunur. Bu nedenle herbir cerrahi sınır konumu (proksimal veya distal gibi) belirtilerek, ayrı kaşelerde örneklenmelidir. Sleeve rezeksiyon türleri beş ana başlık altında toplanabilir: - Sleeve pnömonektomi - Sleeve lobektomi - Bronşial/Trakeal sleeve rezeksiyon - Karinal sleeve rezeksiyon - Sleeve segmentektomi Ana bronş proksimali, trakea distali veya karinayı invaze eden tümörlerde komplet rezeksiyon sağlamak amacıyla yapılır. Tümör bronş cerrahi sınırına mm uzaklıkta olmalıdır. Operasyon sırasında tümör ile bronş cerrahi sınırı arasında tahmini olarak belirlenen uzaklık mm nin üzerinde ise bronş cerrahi sınırı hakkında bilgi edinmek amacıyla frozen çalışılmasına gerek duyulmaz. Ancak tümör, bronş cerrahi sınırına belirtilen bu uzaklıktan daha yakın ise bronş güdüğünden frozen çalışılır ve frozen sonucuna göre olası cerrahi tedavi seçeneklerinden hasta için en uygun olanı belirlenir. Frozen kesitte bronş güdüğünde invazyon saptandığı taktirde, hastanın solunum fonksiyonu da uygun ise daha geniş rezeksiyon (örneğin: lobektomi yerine pnömonektomi, segmentektomi yerine lobektomi gibi) gerçekleştirilir. Hastanın solunum fonksiyonu uygun değilse veya daha geniş rezeksiyona rağmen tümör içermeyen bronş cerrahi sınırı elde edilemiyorsa bronkoplasti veya sleeve rezeksiyon uygulanır. Bronkoplasti veya sleeve rezeksiyon yine hastanın koşullarına uygun olarak seçilen cerrahi yöntemlerdir. İleri yaş (postoperatif komplikasyon riski yüksek, yaşam

5 beklentisi daha az) ve solunum fonksiyon testlerinin sınırlı olduğu durumlarda, bronş cerrahi sınırına ait frozen materyalinde; tümör epitele sınırlı (değişik derecelerde displazi) ve/veya yüzeyel olarak stromada (mikroinvaziv karsinom) bulunuyor ancak stromanın dah a derinlerinde yer almıyor ve/veya stromada yaygın olarak izlenmiyorsa, öncelikli olarak daha sınırlı bir rezeksiyon olan bronkoplasti tercih edilir. Bronş cerrahi sınırına ait frozen materyalinde tümörün epitele sınırlı olduğu, hastanın daha genç ve solunum fonksiyon testlerinin daha iyi olduğu durumlarda bile bronkoplasti tercih edilen bir rezeksiyon türü olabilir. Bronş cerrahi sınırına ait ilk incelenen frozen materyalinin tümör içermesi üzerine, genellikle kama şeklinde olan, ana bronşun bir duvarını içeren bronş cerrahi sınırına ait ikinci bir frozen materyali gönderilir. Bu frozen materyalinde de cerrahi sınır tümör içeriyorsa, komplet rezeksiyonun sağlanabilmesi için sleeve rezeksiyon (sleeve lobektomi veya sleeve pnömonektomi) gerçekleştirilir. Ancak frozen materyalinde bronş güdüğü tümör içermiyorsa daha geniş rezeksiyona gerek duyulmaz, bronkoplasti uygulanır. Sonuç olarak bronş güdüğünün frozenda incelenmesi, bronkoplasti veya sleeve rezeksiyon gibi daha sınırlı veya daha geniş bir cerrahi girişimi yönlendirme açısından oldukça önem taşımaktadır. Bu nedenle frozenda incelenen bronş güdüğüne ait materyalde öncelikle tümörün olup olmadığı, varsa yaygınlığı bildirilmelidir. Göğüs cerrahının patologdan beklentisi doğrultusunda bronş güdüğünde tümör yaygınlığını değerlendirirken dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır: A. Tümörün epitele sınırlı (değişik derecelerde displazi) olup olmadığı B. Stromada yaygın olmayan invazyon (mikroinvazyon) C. Stromada yaygın invazyon ve/veya peribronşial dokuda infiltrasyon Frozenda, bronş cerrahi sınırı için alacağı yanıta göre cerrah ya bronkoplasti seçeneğini deneyecek ya da bronkoplastiden uzaklaşarak, daha geniş bir rezeksiyon olan sleeve rezeksiyon seçeneğini uygulamaya geçecektir. A veya B şıkkında, cerrah bronkoplasti ile tümör içermeyen bronş cerrahi sınırı elde edebileceğini düşünebilir ve bu nedenle bronkoplastiyi deneyebilir. Ancak C şıkkı artık bronkoplastiden daha geniş bir rezeksiyona geçilmesi gerektiğini (sleeve lobektomi veya sleeve pnömonektomi) göstermektedir. Sleeve pnömonektomi materyalinde proksimal cerrahi sınır (trakeaya ait cerrahi sınır) ve distal cerrahi sınır (sol ya da sağ ana bronş) olmak üzere iki cerrahi sınır bulunur. Sleeve pnömonektomi, ana bronş proksimaline kadar uzanan veya karina ya da distal trakeayı invaze eden tümörlerde gerçekleştirilir. Sleeve lobektomi materyalinde ise proksimal cerrahi sınır (ana bronş) ve distal cerrahi sınır (sağ akciğerde genellikle ara bronş, sol akciğerde ise alt lob bronşu) olmak üzere iki cerrahi

6 sınır bulunur. Sleeve lobektomi lob bronşunun daha proksimaline taşan yani ana bronşu ya da ara bronşu invaze eden tümörler nedeniyle yapılır. Bronşial sleeve rezeksiyon genellikle karsinoid tümörler ve tükrük bezi tipi karsinomlar gibi düşük veya intermediate gradeli tümörlerde uygulanır. Bu rezeksiyon türünde akciğer parankimi korunur, sadece bir halka şeklinde bronş segmenti çıkartılır. Bu nedenle proksimal ve distal cerrahi sınır olmak üzere iki cerrahi sınır örneklenmelidir. Trakeal sleeve rezeksiyon trakeada yerleşim gösteren tükrük bezi tipi karsinomlar başta olmak üzere daha düşük gradeli tümörler nedeniyle yapılır ve proksimal ve distal cerrahi sınır olmak üzere iki cerrahi sınır örneklenir. Karinal sleeve rezeksiyon karinada yerleşim gösteren tümörler nedeniyle yapılır ve bu rezeksiyon türünde sağ ana bronş, sol ana bronş ve trakeaya ait cerrahi sınır olmak üzere üç cerrahi sınır örneklenir. Sleeve segmentektomi solunum kapasitesi oldukça sınırlı olan veya küçük boyutta tümör bulunduran hastalarda uygulanan nadir bir cerrahi girişimdir. Bu uygulama en çok alt lob apikal segment veya lingula yerleşimli tümörler için kullanılır. Bu rezeksiyon türünde de proksimal ve distal cerrahi sınır olmak üzere iki cerrahi sınır örneklenir. Vasküler Rezeksiyonlar: Vasküler rezeksiyon, pulmoner arter veya vena kava superiorda yerleşim gösteren tümörler için uygulanır. Vasküler rezeksiyon türleri üç ana başlık altında toplanabilir: - Anjioplasti - Vasküler sleeve rezeksiyon - Bronkovasküler sleeve lobektomi Anjioplasti, vasküler duvarın bir kısmının rezeke edildiği, bronkoplastide olduğu gibi daha sınırlı tümör invazyonlarında tercih edilen bir uygulamadır. Bu tür tümörlerde, vasküler duvardan alınan örneğin frozenda değerlendirilmesi sık tercih edilen bir durum değildir. Bu nedenle vasküler duvar örneği %10 luk formol içeren bir kaba konularak parafin takibe gönderilir. Vasküler sleeve rezeksiyonda bronşial sleeve rezeksiyonda olduğu gibi halka şeklinde bir vasküler segment çıkartılır; proksimal ve distal cerrahi sınır olmak üzere iki cerrahi sınır örneklenir. Bronkovasküler sleeve lobektomi genellikle elektif koşullarda sol üst lobda lokalize tümörler için yapılır. İntraoperatif frozen, bu tür cerrahi sınırların incelenmesinde sık kullanılan bir yöntem değildir. Sol pulmoner arter, sol ana bronşun üstünden geçerek fissüre ulaşır. Sol pulmoner arter ve sol ana bronşun bu yakın anatomik komşuluğundan dolayı üst

7 lob bronşunu aşan tümörler, hem sol pulmoner arter hem de sol ana bronşu invaze ederler. Bu nedenle bu tür rezeksiyon materyalinde; bronşial sleeve rezeksiyon materyalinde olduğu gibi proksimal ve distal cerrahi sınır olmak üzere iki bronş cerrahi sınırı ve vasküler sleeve rezeksiyonda olduğu gibi proksimal ve distal cerrahi sınır olmak üzere iki vasküler cerrahi sınır olacak şekilde toplam dört cerrahi sınır örneklenir. Vasküler ve bronkovasküler sleeve rezeksiyonlar sık uygulanan rezeksiyon yöntemleri olmadıkları için proksimal ve distal bronşial ve vasküler cerrahi sınırlar, cerrah tarafından herbir cerrahi sınır ayrı gösterilecek şekilde işaretlenmeli ve işaretleme ile ilgili bilgi istem kağıdında detaylı olarak belirtilmelidir. Lobektomi/Pnömonektomi: Lobektomi veya pnömonektomi genellikle malign tümörleri rezeke etmek amacıyla uygulanmaktadır. Ancak bronşiektazi, akciğer absesi, intralober sekestrasyon, konjenital kistik adenomatoid malformasyon, lober amfizem ve bir lezyona bağlı bir lobda geri dönüşümü olmayan değişiklikler gibi benign lezyonlarda da gerçekleştirilebilir. Lobektomi/Pnömonektomi Materyalinin 24 Saatlik %10 luk Formol Tesbiti İçin Hazırlık Aşamaları: Lobektomi veya pnömonektomi operasyonu sonlandıktan hemen sonra rezeksiyon materyali ameliyathanede kan pıhtısı ve fibrin gibi maddelerden çeşme suyu ile yıkanarak arındırılır ve %10 luk formol solüsyonu içeren geniş bir kaba konulur. Patoloji laboratuvarına gönderilen materyaller genellikle ayrı kaplarda lobektomi/pnömonektomi, lenf nodülü (LN) istasyon numaraları belirtilerek N1, N2, skalen veya supraklaviküler LN diseksiyon materyalleri içerirler. Lobektomi materyali ile birlikte segmentektomi/wedge rezeksiyon materyali de gönderilebilir. Öncelikle istem kağıdında belirtilen materyaller ile kaplarda bulunan materyaller karşılaştırılmalı ve istem kağıdında belirtilen tüm materyallerin patoloji laboratuvarına ulaşıp ulaşmadıkları kontrol edilmelidir. Bu sağlama yapıldıktan sonra materyallerin yeteri kadar çeşme suyu ile yıkanıp bazı maddelerden arındırılıp arındırılmadıkları kontrol edilmelidir. Örneklemeden bir gün önce materyallerin formol tesbitinde kalabilmeleri için gerekli hazırlıklar yapılır. Rezeksiyon materyalinin lobektomi veya pnömonektomi olup olmadığı, lateralitesi ve lobektomi ise hangi loba ait olduğu belirtilmelidir. Rezeksiyon materyali, üzerinde herhangi bir işlem yapılmadan önce tartılır ve ağırlığı kaydedilir. Sağ akciğerin normal ağırlığının erkeklerde 680 gr, kadınlarda 480 gr; sol akciğerin normal ağırlığının ise erkeklerde 600 gr, kadınlarda 420 gr olduğu bildirilmektedir. Lobektomi açılmadan önce materyalin üç boyutu

8 ölçülüp kaydedilir. Pnömonektomilerde; materyal sağ pnömonektomi ise üst, orta ve alt lobların, sol pnömonektomi ise üst, alt loblar ve lingulanın üç boyutu ölçülerek kaydedilir. Lobektomi/Pnömonektomi üzerindeki bronşun boyutları ölçülüp kaydedilir ve yaklaşık 3 veya 5 mm derinlikte bir halka olarak çıkartılan bronş, cerrahi sınır olan yüze yatırılarak örneklenir. Bu noktada özellikle dikkat edilmesi gereken rezeksiyon türlerinden biri sleeve (koruyucu) rezeksiyonlardır. Sleeve rezeksiyon yapılmışsa rezeksiyon türü mutlaka istem kağıdında belirtilmelidir. Rezeksiyon üzerinde bronş cerrahi sınırlarına oryante olunamıyor veya proksimal ve distal cerrahi sınırları gösteren bir işaret bulunmuyorsa, bu noktada mutlaka cerraha danışılmalı ve gerekirse örnekleme için cerrahtan yardım talep edilmelidir. Sleeve rezeksiyon materyallerinde bronşa ait birden fazla cerrahi sınır bulunduğu için herbir cerrahi sınır konumu (proksimal ve distal) belirtilerek ayrı kaşelerde örneklenmelidir. Sleeve lobektomi materyalinde proksimal cerrahi sınır (ana bronş) ve distal cerrahi sınır (sağ akciğerde genellikle ara bronş, sol akciğerde ise alt lob bronşu) olmak üzere iki cerrahi sınır, sleeve pnömonektomi materyalinde ise proksimal cerrahi sınır (trakeaya ait cerrahi sınır) ve distal cerrahi sınır (sol veya sağ ana bronş) olmak üzere iki cerrahi sınır bulunduğu için herbir cerrahi sınır konumu (proksimal ve distal) belirtilerek ayrı kaşelerde örneklenmelidir. Bronş cerrahi sınırında makroskopik olarak bir lezyon saptandığında, bronş ile lezyon ilişkisi mümkün olduğunca bozulmadan bronş cerrahi sınırın örneklenmesine özen gösterilmelidir. Bronş rezeksiyon sınırındaki lezyon frajil olabilir ve bu nedenle parçalara ayrılabilir, bu durum tarif edilmeli ve parçalara ayrılmış olan lezyon da yine bir kaşede örneklenmelidir. Bronş rezeksiyon sınırı frozenda örneklenerek incelenebilir. Örneklenen bronş güdüğünün cerrahi sınır olan yüzü frozenda işaretlenmelidir. Örneğin cerrahi sınır olan yüz küçük bir kağıt parçasının yüzeyine denk gelecek şekilde konabilir veya doku boyası ile boyanabilir. Bu tür işaretlemeler, bu dokuları örnekleyecek olan patologlar tarafından bilinmeli ve bronş rezeksiyon sınırı buna göre takibe alınmalıdır. Bronş rezeksiyon sınırı, frozenda örneklenmesinin yanı sıra frozenda örneklenmeden ayrı bir kapta da gönderilebilir. Bronş rezeksiyon sınırı sadece frozen artığı olarak gönderilmişse, raporda bildirilmesi gereken bronş cerrahi sınırı frozenda örneklenen cerrahi sınır olmalıdır. Ancak frozen artığına ek olarak ayrı bir kapta gönderilen bir bronş güdüğü bulunuyor ise bu durumda raporda bildirilmesi gereken bronş rezeksiyon sınırı ayrı bir kapta gönderilen bronş cerrahi sınırı olmalıdır. Hilusta cerrah tarafından genellikle sütür ile işaretlenmiş olan vasküler cerrahi sınırlar ayrı bir kaşede örneklenmelidir. Pnömonektomilerde sol veya sağ pulmoner arter invazyonu evrelemede önem taşımaktadır. Ekstraperikardial sol/sağ pulmoner arter invazyonu T3, intraperikardial sol/sağ pulmoner arter invazyonu ise T4 olarak evrelendirilmektedir. Bu

9 nedenle pulmoner arterler cerrah tarafından işaretlenmeli (örneğin doku boyası ile boyanarak) ve patolog tarafından ayrı bir kaşede örneklenmelidir. Hilustan diseke edilen LN sayısı, en büyüğünün boyutu, kapsül özellikleri (kapsül veya ekstrakapsüler tümör yayılımı) ve kesit yüzü not edilir. Hilustan diseke edilen LN ler uzun eksenleri boyunca kesilir ve herbirinin yarısı örneklenip aynı kaşe içine konulur. LN lerin uzun çapı 1 cm den büyükse herbirinden birden fazla kesit alınmasında yarar vardır. LN lerin kesit yüzü nekrotik, gri-beyaz renkte, solid özellikte düzensiz alanlar içeriyorsa bunların metastatik olma olasılığı oldukça yüksektir. Bu nedenle metastatik olma olasılığı yüksek alanların en uzun ekseni içerecek ve makroskopik olarak kapsüler/ekstrakapsüler yayılım şüphesi bulunduran alanları gösterecek şekilde örnekleme yapılmalıdır. Makroskopik olarak metastatik olduğu düşünülen LN lerin kapsül ile ilişkilerinin gösterilmesi prognoz ve adjuvan tedaviyi yönlendirme açısından önem taşımaktadır. Lobektomi materyali üzerinde lober bronşlar arasında yer alan ve interlober LN olarak bilinen 11 numaralı LN bulunur. Bu nedenle lobektomi materyali yanı sıra 10 numaralı LN ayrı bir kapta gönderilir. Pnömonektomi materyalinde hilustan diseke edilen LN ise 10 numaralı (hiler veya ana bronş çevresi) LN dir. Lobektomi/Pnömonektomi materyalinin daha iyi tesbit olabilmesi için %10 luk formol solüsyonuna konulmadan önce bronştan girilerek, en distalde yer alan hava yollarını da içerecek şekilde tüm bronş sistemi makasla açılmaya çalışılır. Bronşiektazinin en önemli etyolojik nedeninin yabancı cisim aspirasyonu olduğu bilinmektedir. Bundan dolayı bronşiektazi nedeniyle yapılmış operasyonlarda, tüm bronş sistemi yabancı cisim açısından dikkatle aranmalıdır. Lobektomi/Pnömonektomi materyalinde kolaylıkla palpe edilen bir kitleye rastlandığında bu kitlenin en uzun çapı ve diğer çapları ölçülüp kaydedilir. Formol solüsyonunda daha iyi tesbit olabilmesi için materyalin oryantasyonunu bozmayacak şekilde kitleye kesiler atılır. Tümör boyutu (T faktörü) prognostik açıdan önemli faktörlerden biri olduğu için tümör uzun çapı makroskopik olarak iyi değerlendirilmeli ve ölçüm mümkün olduğunca net yapılmalıdır. Akciğer kanserlerine ait patoloji spesimenlerinin raporlanmasında en güncel TNM evreleme sistemi olan 7. edisyonda, pt için belirtilmesi gereken tümör boyutunun tesbit olmamış rezeksiyon materyallerinden ölçülmesinin daha doğru ve güvenilir olacağı bildirilmiştir. Bu durum tümör boyutunun taze dokudan ölçülmesi gerekliliğini doğurmaktadır. Bu nedenle operasyon sonrası rezeksiyon materyalleri formol solüsyonunda tesbite bırakılmadan önce cerrah ve patolog işbirliği sonucunda alınacak kararlar doğrultusunda tümör boyutunun en doğru şekilde ölçülmesini sağalayacak koşulların

10 düzenlenmesi gerekebilir. Kitle pnömonektomi materyalinde bulunuyor ise hangi lobda yerleşim gösterdiği belirtilmelidir. Herbir kapta yeterli miktarda formol solüsyonunun bulunup bulunmadığı kontrol edildikten sonra, yeterli miktarda formol solüsyonu içermeyen kaplara, materyallerin bir miktar üstünü aşacak şekilde formol solüsyonu eklenir. Lobektomi/Pnömonektomi materyali, ayrı kaşelerde örneklenen bronşial ve vasküler cerrahi sınırlar, hilustan diseke edilen LN ler ve ayrı kaplarda kodlanarak gönderilen N1 veya N2 LN ler 24 saatlik formol tesbitine bırakılır. Lobektomi/Pnömonektomi Materyalinin 24 Saatlik %10 luk Formol Tesbitinden Sonra Örneklenmesi: Ertesi gün, yaklaşık 24 saatlik formol tesbitinde kalmış materyallerden örnekler alınır. Öncelikle gönderilen rezeksiyon materyaline oryantasyon sağlanmalıdır. Rezeksiyon materyaline net olarak oryante olunamıyor ise materyalin bütünlüğü bozulmadan bu konuda cerrahtan yardım talep edilmelidir. Lobektomi yanı sıra segmentektomi/wedge rezeksiyon da gönderilen durumda, segmentektomi veya wedge rezeksiyonunun cerrahi sınırları belirtilerek örneklenmelidir. Bir gün önce saptanan lezyona, birbirine paralel olacak şekilde yaklaşık 3 mm kalınlıkta kesiler yapılır. Lezyonun kesit yüzü tarif edilir ve bronş ve plevraya en yakın uzaklıkları belirtilir. Lezyonun, bronş cerrahi sınır ve plevraya (viseral, parietal veya mediastinal plevra) en yakın veya invaze olduğu alanlar; lezyonun bronş cerrahi sınırına en yakın veya invaze olduğu alanlar ve lezyonun viseral, parietal veya mediastinal plevraya en yakın veya invaze olduğu alanlar şeklinde kodlanarak örneklenir. Örnekleme sırasında viseral plevra invazyonunun mikroskopik olarak değerlendirilmesinde yardımcı olan elastik boyası, lezyonun viseral plevraya en yakın veya invaze olduğu alanları gösteren bloğundan istenmelidir. Nekroz bulundurmayan alanlar içerecek şekilde geriye kalan lezyondan en az 5 adet kadar örnek alınıp, lezyondan alınan örnekler şeklinde belirtilerek ayrı bir kaşeye konulur. Lezyon 2 cm kadar küçük bir boyutta ise total örnekleme yapılabilir. Bronkioloalveoler karsinom şüphesi olan durumlarda lezyon total veya totale yakın örneklenmelidir. Akciğer parankimine, birbirine paralel olacak şekilde yaklaşık 3 veya 5 mm kesiler yapılır. Parankim; tariflenen ana kitleye benzer bir lezyon/multipl lezyon veya tamamıyla farklı bir lezyon/multipl lezyon veya non-neoplastik lezyonlar yönünden incelenir ve bu lezyonların kesit yüzleri tarif edilir. Multipl tümör varlığı cerrah tarafından ameliyat esnasında fark edilmiş ise bu durum patoloğa bidirilmelidir. Patolog tarafından lezyon sayısı, lezyonların boyutları, lezyonların birbirlerine olan uzaklıkları, özellikle ana kitleye olan uzaklıkları, herbir lezyonun bronş cerrahi sınır ve plevra ile ilişkileri belirtilmelidir.

11 Lobektomi materyalinde lezyon dışı akciğer parankiminden bir örnek, pnömonektomi materyalinde ise lezyon dışı akciğer parankiminden herbir loba denk gelecek şekilde birer örnek alınabilir. Lezyon dışı akciğer parankimi; obstrüktif pnömoni, atelektazi, amfizem, konsolidasyon, bronşiektazi, fibrozis veya bül gibi değişiklikler yönünden incelenmeli ve bu alanlardan örnekleme yapılmalıdır. Rezeksiyon materyalinde bir kitle saptanmadığı taktirde tüm bronş sistemi kitle oluşturacak bir lezyon açısından dikkatle incelenmelidir. Tüm bronş sisteminde de kitle oluşturan bir lezyona rastlanmazsa, bronşlar mukozal değişiklikler yönünden değerlendirilmeli ve şüpheli olabilecek tüm mukozal alanlar örneklenmelidir. Kemoterapi veya radyoterapi alan hastalarda makroskopik olarak tümörün ortadan kalkabileceği, akciğer parankiminde fibrozis gibi değişikliklerin bulunabileceği unutulmamalıdır. Bu tür durumlarda patoloji istem kağıdı dikkatle okunmalı ve hastanın kemoterapi veya radyoterapi alıp almadığı öğrenilmelidir. Daha detaylı klinik bilgi edinebilmek için gerekirse cerrahla iletişim kurulmalı ve makroskopik tarif ve örnekleme bu doğrultuda yapılmalıdır. Ayrıca tümörün tamamının frozenda örneklenmiş olabileceği, bu nedenle gönderilen rezeksiyon materyalinde tümörün bulunmayacağı akılda tutulması gereken olasılıklardan biridir. Rezeksiyon materyalinde bir kitleye rastlanmıyor, ancak lökoplakiye benzer plaklar hatta nodüler veya polipoid görünüm kazanmış gri-beyaz renkte bronş mukoza düzensizlikleri izleniyorsa, bu odakların karsinoma in situ morfolojisine denk gelebilecek alanlar olabileceği düşünülmeli ve bu alanlardan çok sayıda örnek alınmalıdır. Bu tür makroskopik görünüm sergileyen bir bronşial lezyonda boyut vermek mümkün olmayabilir ancak lezyonun dağılımı ve yaygınlığı hakkında bilgi vermeye çalışılmalıdır. Radyolojik ve klinik olarak karsinom şüphesi olan veya bronkoskopik biyopsi sonucu skuamöz displazi/karsinoma in situ/yassı hücreli karsinom tanısı almış bir hastanın rezeksiyon materyalinde bronş veya akciğer parankimi içersinde bir kitleye rastlanmıyor veya makroskopik olarak bronşlarda mukozal düzensizlik izlenmiyorsa, tüm bronş sisteminin total veya totale yakın örneklenmesinde yarar vardır. Hilus çevresindeki yumuşak dokular ayrı bir kaşede örneklenmeli ve bu alanlarda tümör tespit edildiği taktirde bu durum mediastinal yağ dokusu invazyonu olarak değerlendirilmelidir. Makroskopik olarak lokalize nodül olarak izlenen ve mikroskopik olarak bu nodülü aşarak yanıltıcı bir şekilde infiltratif bir görünüme yol açan tükrük bezi tipi karsinomlarından biri olan adenoid kistik karsinomda peribronşial yumuşak dokunun bu nedenle örneklenmesi büyük önem taşımaktadır. İnterlober fissür/fissürler genellikle patologlar tarafından göz ardı edilen bölgelerden biridir ve fissür invazyonu gözlense bile raporlarda belirtilmemektedir. Fissür invazyonu patolog

12 tarafından belirtilmesi gereken önemli makroskopik bulgulardan biri olmalıdır çünkü prognozu ve adjuvan tedaviyi etkileyen faktörlerden biri olarak değerlendirilmektedir. Fissür invazyonu, pnömonektominin yanı sıra lobektomiye wedge rezeksiyon eklenmiş materyallerde de belirtilmelidir. Fissür invazyonu saptanmış ve pnömonektomiyi tolere edebilecek bir hastada pnömonektomi gerçekleştirilir. Hastanın solunum kapasitesi azalmış ve sınırlı bir alanda tümör bulunuyor ise pnömonektomi yerine lobektomi ve wedge rezeksiyon uygulanabilir. Cerrah, daha sonra hastaya neden pnömonektomi yaptığını bilmek istemektedir. Bu nedenle interlober fissür/fissürler tümör invazyonu yönünden dikkatle incelenmeli, şüpheli alanlar örneklenmelidir. İnterlober fissür invazyonu tespit edildiğinde raporda belirtilmelidir. Rezeksiyon materyali üzerinde viseral plevranın yanı sıra parietal veya mediastinal plevra da bulunuyor ise bu dokuların boyutları ölçülüp kaydedilir. Parietal plevra ve mediastinal plevra yağ dokusundan zengindir. Mediastinal plevra yağ dokusu olarak genellikle ayrı bir kap içinde gönderilir. Lezyon, mediastinal plevraya yakın bir lokalizasyonda ise mediastinal plevranın bulunduğu yağ dokusu dikkatli bir şekilde lezyon açısından araştırılmalı ve bu alanlardan örnekler alınmalıdır. Anatomik olarak mediastinal plevra patolog tarafından net olarak ayırt edilemiyorsa bu konuda cerrahtan yardım istenebilir. Normal bir plevral yüzey parlak ve pürüzsüzdür. Plevra mat ve düzensiz bir yüzeye sahipse tümör implantı veya adezyonu, plevrada çekinti izleniyorsa tümör invazyonu ve plevra ince, beyaz retiküler bir patern sergiliyorsa tümörün lenfatik yayılımı ilk akla gelebilecek makroskopik nedenler arasında yer alır. Bu nedenle plevral yüzey herhangi bir lezyon varlığı açısından dikkatle incelenmelidir. Plevra üzerinde herhangi bir lezyon saptandığı taktirde lezyonun; boyut, kesit yüzü ve sınırları hakkında detaylı bilgi verilmeli ve bu alanlardan örnekleme yapılmalıdır. Santral yerleşimli bir tümörde, tümör büyürken N1 olarak bilinen LN leri içine alabilir ve bu nedenle doğrudan invazyon yoluyla LN metastazı yapabilir. Makroskopik olarak yeterli N1 LN diseksiyonu yapılmaz, başka bir deyişle 10, 11, 12, 13 ve 14 numaralı hiler ve intrapulmoner LN ler dikkatli bir şekilde aranmaz ve diseke edilmezse, N evrelemesine göre N1 den N0 evresine geçiş önlenemez ve tümör evresi evre II hatta evre IIIA dan evre I e inebilir. 10 veya 11 numaralı LN ler ayrı bir kapta gönderildiği veya hilus üzerinde daha kolay tespit edilebilir oldukları için örneklenmeleri daha olası N1 LN lerdir. Ancak 12, 13 ve 14 numaralı LN ler için aynı durum söz konusu değildir çünkü sözü edilen LN ler gönderilen rezeksiyon materyali içinde intrapulmoner LN ler olduklarından, cerrah tarafından diseke edilme olasılığı bulunmayan, sadece patolog tarafından diseke edilmeleri mümkün olan

13 LN lerdir. Patolog ne kadar özenle 12, 13 ve 14 numaralı LN leri arayıp örneklerse, tümörün N evrelemesi açısından değerlendirilmesi de o kadar doğru yapılmış olur. Böylelikle dünya ölçeğinde daha az sayıda olan evre II olguların sayısında artış gözlenebileceği gibi evre II olguların kemoterapiden yararlanma şansları da bu oranda artmış olur. Prognoz açısından en önemli LN ler olarak değerlendirilen ve mediastinal LN ler olarak bilinen N2 LN ler, üzerlerinde istasyon numaraları belirtilerek ayrı kaplarda gönderilirler. LN lerin uzun çapı 1 cm den büyükse herbirinden birden fazla kesit alınmasında yarar vardır. Bu LN lerde de N1 LN lerde olduğu gibi metastatik olma olasılığı yüksek alanların en uzun ekseni içerecek ve makroskopik olarak kapsüler/ekstrakapsüler yayılım şüphesi bulunduran alanları gösterecek şekilde örnekleme yapılmalıdır. N2 LN ler genellikle frajil oldukları için cerrah tarafından bir bütünlük içinde çıkarılamazlar ve bu nedenle parçalar halinde gönderilirler. Bu durum gönderilen LN sayısının belirlenmesinde sorun yaşanmasına neden olmaktadır. Genel olarak, parçalanarak çıkartılan LN ler için sayı belirtmeye gerek yoktur. Superior mediastinal LN ler genellikle parçalanarak çıkartılan LN lerdendir. 7 numaralı subkarinal LN parçalanarak çıkartılmış olsa bile genellikle tek olduğu için sayısal olarak bir adet kabul edilebilir. Yüzeyel oldukları için bir bütün halinde çıkartılabilen LN ler genellikle 8 numaralı paraözofajial, 9 numaralı pulmoner ligament ve sol 5 numaralı aortikopulmoner pencere ve 6 numaralı paraaortik LN lerdir. Bilindiği gibi 3 numaralı superior mediastinal LN 3A (pretrakeal) ve 3P (retrotrakeal) olarak isimlendirilmektedir. Cerrah tarafından sadece 3 numaralı LN olarak kodlanarak gönderilmiş ise bu genellikle anterior mediastinal LN anlamına gelmektedir. Superior mediastinal LN metastazı olduğunda olgu inoperabl kabul edildiğinden, bu LN ler histolojik olarak çok sık incelenen LN ler arasında yer almamaktadır. Ancak bu LN lerde kapsül invazyonu lokal nüks insidansında artışa neden olmaktadır. Lokal nüksü olan olgulara radyoterapi verildiğinden, LN lerde kapsül invazyonunun histolojik olarak değerlendirilmesi tedavi açısından önem kazanmaktadır. Diafragma, mediastinal plevra veya parietal perikard gibi yapılar ayrı bir kapta kodlanarak gönderilirler. Bu noktada önemli olan, gönderilen bu yapılarda invazyon olup olmadığının, varsa invazyonun derinliğinin belirtilmesidir. IC. ptnm Evreleme Sisteminde Yapılan Değişiklikler ve Bu Değişikliklerin Yeni ptnm Sınıflamasına Yansımaları: Tümör Boyutu: Formol tesbiti sonrası 3 cm den büyük tümörlerin %20 sinin ortalama 1 cm den fazla küçüldüğü, bu durumun T2 den T1 e evre migrasyonu olarak isimlendirilen evre değişikliğine yol açtığı gösterilmiştir. Bu nedenle pt için belirtilmesi gereken tümör

14 boyutunun tesbit olmamış rezeksiyonlardan ölçülmesinin daha doğru ve güvenilir olacağı öne sürülmüştür. En güncel TNM evreleme sistemi olan 7. edisyonda önceki TNM sınıflamalarında 3 cm olarak belirtilen tek tümör boyutuna ek olarak 2, 5 ve 7 cm olmak üzere üç farklı tümör boyutu eklenmiştir. 3 cm olan T1 kategorisi, 2 cm olan tümörler için T1a veya T1b olarak, > 3 cm ancak 7 cm olan T2 kategorisi ise 5 veya 7 cm olan tümörler için T2a veya T2b olarak tanımlanmıştır. T3 kategorisi boyut olarak >7 cm olan tümörleri tanımlamaktadır. Diğer T Faktörleri: T faktörü olarak iki evreyi birbirinden ayıran veya evre atlanmasına neden olan etkenler bulunmaktadır. Bunlardan biri tümör yaygınlığıdır. Buna göre T1 ve T2a (>3 cm, 5 cm) olarak evrelendirilen tümörler lob bronşundan daha proksimale invazyon göstermezlerken (ana bronşta invazyonun olmaması), T2a ( 5 cm) olarak evrelendirilen tümörler karinadan en az 2 cm uzaklıkta, ana bronş tutulumu gösterirler. T3 olarak evrelendirilen tümörler ise ana bronşa invaze, karinaya 2 cm den yakın ancak karina tutulumu göstermeyen tümörlerdir. T1 ve T2a (>3 cm, 5 cm) olarak evrelendirilen tümörler viseral plevra invazyonu göstermezlerken, T2a ( 5 cm) olarak evrelendirilen tümörler viseral plevraya invazedirler. Bu nedenle tümör ile bronş rezeksiyon sınır ilişkisi ve tümör ile viseral plevra ilişkisi net olarak değerlendirilmeli, tümörün bronş rezeksiyon sınırına ve viseral plevraya olan uzaklığı net olarak ölçülmelidir. Kısmi atelektazi veya obstrüktif pnömoni varlığı T2, total atelektazi veya obstrüktif pnömoni varlığı ise T3 olarak evrelendirilmektedir. Bu nedenle atelektazinin kısmi veya total olup olmadığı belirtilmelidir. Pnömonektomilerde; ekstraperikardial sol/sağ pulmoner arter invazyonu T3, intraperikardial sol/sağ pulmoner arter invazyonu ise T4 olarak evrelendirilmektedir. Herhangi bir büyüklükteki tümör; göğüs duvarı, diafragma, frenik sinir, mediastinal plevra veya parietal perikard gibi yapılardan herhangi birine doğrudan invazyon gösteriyorsa T3, herhangi bir büyüklükteki tümör; mediasten, kalp, büyük damarlar, trakea, reküren larengial sinir, özofagus, vertebra cismi veya karina gibi yapılardan herhangi birine invazyon gösteriyor ise T4 olarak evrelendirilmektedir. Multipl Tümör: Akciğer kanseri, tek akciğer veya bilateral akciğerde multipl tümör nodülü olarak prezente olabilir. Bu tür durumlarda öncelikle tümörler saptanmalı ve bunlar doğru bir şekilde tanımlamalıdır. İkinci aşama tümörlerin lokalizasyonu, birbirlerine olan ve en büyük tümör nodülüne olan uzaklıklarının belirlenmesidir. Üçüncü aşama tümörlerin histolojik olarak

15 değerlendirilmeleri ve benzer veya farklı histolojik özelliklerinin olup olmadıklarının belirtilmesidir. En son aşama ise bu tümörlerin senkron primer tümörleri mi yoksa intrapulmoner metastazları mı yansıtıp yansıtmadıklarının ortaya konmasıdır. Multipl tümör; radyolojik olarak, ameliyat sırasında veya makroskopik/mikroskopik olarak fark edilebilir. Akciğer dokusu rezeksiyon materyallerinde genellikle kollabe olduğu için küçük tümörler (özellikle baskın bronkioloalveoler komponenti olan adenokarsinomlar) patologlar tarafından radyolog veya cerrahlara göre daha zor fark edilebilir. Multipl tümör varlığı cerrah tarafından ameliyat esnasında fark edilmiş ise bu durum patoloğa bildirilmelidir. Patolog tarafından nodül sayısı, nodüllerin boyutları, nodüllerin birbirlerine olan uzaklıkları, özellikle en büyük nodüle olan uzaklıkları, herbir nodülün plevra ve bronş cerrahi sınır ile ilişkileri belirtilmelidir. Multipl tümör nodülü patolog tarafından fark edildiğinde bu durum cerraha bildirilmelidir. Bilgisayarlı tomografi kesitlerin yeniden gözden geçirilmesi, böylelikle tespit edilen patolojilerin klinik ve/veya radyolojik olarak korelasyonu sağlanmalıdır. Farklı histolojik tipte multipl senkron tümör tespit edildiğinde, tümör evresi en yüksek T kategorisine göre değerlendirilmelidir. Ayrıca T kategorisi yazıldıktan sonra parentez içinde multipl tümörü veya tümör sayısını gösteren rakam belirtilmelidir: Örneğin T3(m) veya T3(4) gibi. Bir önceki TNM evreleme sistemi olan 6. edisyonda; aynı histolojik görünüme sahip, aynı lobda lokalize multipl tümör T4 ve evre IIIB, ipsilateral veya kontralateral olup olmadığından bağımsız olarak aynı histolojik görünüme sahip, farklı loblarda lokalize multipl tümör ise M1 ve evre IV olarak sınıflandırılmaktaydı. Ancak yeni TNM evreleme sistemi olan 7. edisyonda bu durum; aynı lobda lokalize multipl tümör için T3, farklı ipsilateral lobda lokalize multipl tümör için T4 ve kontralateral lobda lokalize tümör nodül(leri) için M1a olarak değiştirilmiştir. Multipl tümörün mikroskopik olarak incelenmesi ve tümörlerin benzer veya farklı histolojik görünüme sahip olup olmadıklarının ortaya konması gerekmektedir. Yassı hücreli, küçük hücreli veya büyük hücreli karsinomlar göreceli olarak üniform histolojik görünüm sergilediklerinden bu tümör tiplerinde multipl tümörün histolojik olarak değerlendirilmesi büyük bir sorun yaratmaz. Ancak adenokarsinomlar histolojik açıdan belirgin heterojenite gösteren tümörlerdir. Bu nedenle mikst tipte bir adenokarsinomda izlenen tüm histolojik paternlerin yaklaşık oranlarının patoloji raporunda bildirilmesi önerisinde bulunulmuştur. Plevra İnvazyonu: Yeni TNM evreleme sistemi olan 7. edisyonda viseral plevra invazyonu, tümörün viseral plevra elastik tabakasını geçerek, bu tabakanın ilerisine infiltrasyonu olarak

16 tanımlanmaktadır. Bir önceki TNM evreleme sistemi olan 6. edisyona göre bir tümör <3 cm olsa bile viseral plevra invazyonu T evreleme faktörünü T1 den T2 ye çıkartarak, tümör evresinin evre IA dan evre IB ye yükselmesine neden olmaktaydı. 7. edisyonda viseral plevra invazyonunun değerlendirilmesinde elastik boyaların kullanımını da içeren Hammar sınıflamasının modifiye edilmiş versiyonunun kullanılması önerisinde bulunulmuştur. Buna göre subplevral akciğer parankiminde yerleşim gösteren veya elastik tabakayı aşmadan, plevranın bağ dokusuna yüzeyel olarak invazyon gösteren tümörler PL0, elastik tabayı aşıp, viseral plevra invazyonu yapan tümörler PL1, viseral plevra yüzeyine invazyon gösteren tümörler PL2 ve parietal plevra veya göğüs duvarına invazyon gösteren tümörler ise PL3 olarak sınıflandırılmaktadır. PL1 veya PL2 viseral plevra invazyonu olarak değerlendirilmekte ve T2 faktörüne karşılık gelmektedir. PL3 ise parietal plevra invazyonunu göstermekte ve T3 faktörüne karşılık gelmektedir. Viseral plevra invazyonu gösteren, T2 faktörüne ulaşmış ve 5 cm olan bir tümör T2a, >5 cm, 7 cm olan bir tümör T2b ve >7 cm olan bir tümör ise T3 olarak kategorize edilmektedir. Viseral plevra invazyonu hematoksilen ve eozin boyalı kesitlerde aşikar olarak izlenebiliyorsa tümörün elastik boya ile değerlendirilmesine gerek yoktur. Ayrıca mikroskop kondenserinin alçaltılmasıyla hematoksilen ve eozin boyalı kesitlerde elastik tabakanın görülebileceği bildirilmektedir. Viseral plevranın elastik tabakası akciğer parankimine yakın, plevranın yüzeyine yakın veya daha ortada olacak şekilde anatomik varyasyonlar gösterebilir. Plevra inflamasyonu ve/veya fibrozis nedeniyle elastik tabakanın genellikle duplikasyon şeklinde değişikliğe uğramasına bağlı olarak elastik boyaların değerlendirilmesinde zorluklar yaşanabilir. Bu tür durumlarda tümörün bir alt kategoriye göre değerlendirilmesi önerilmektedir. Viseral plevra invazyonu göstermeksizin diğer ipsilateral loba lokal olarak invazyon gösteren bir tümör 6. edisyonda T2 olarak kategorize edilmektedir. İnterlober fissür invazyonu gösteren tümörler ile ilgili kısıtlı bilgi bulunduğundan, tümörlerin hangi T faktörüne (T2 veya T3) göre değerlendirilmeleri gerektiği net olarak ortaya konmamıştır. Ana tümör kitlesi ile ilişkisi olmaksızın, ipsilateral parietal ve/veya viseral plevrada tümör nodüllerinin varlığı T4 olarak sınıflandırılmaktadır. Tümör doğrudan yayılım şeklinde parietal perikard tutulumu gösterirse T3, viseral perikard tutulumu gösterirse T4 olarak sınıflandırılmaktadır. M Faktörü: TNM evreleme sistemi 7. edisyonda M1 kategorisi M1a ve M1b olarak iki gruba ayrılmıştır. Akciğer ve/veya plevra dışındaki uzak metastazlar M1b olarak sınıflandırılmaktadır. M1a

17 kategorisi; a) kontralateral lobta aynı histolojik görünüme sahip nodül(ler), b) plevral nodüller içeren tümör, c) malign plevral veya perikardial efüzyon gibi durumları içermektedir. MİKROSKOPİ 1. Histolojik tiplendirmede en güncel Dünya Sağlık Örgütü sınıflaması kullanılmalı ve kullanılan sistem yılı belirtilmelidir. 2. Derecelendirme için Dünya Sağlık Örgütü sınıflaması kullanılmalıdır. 3. Evrelemede en güncel TNM evreleme sistemi kullanılmalı ve kullanılan sistem yılı belirtilmelidir. 4. Viseral plevra invazyonu, lenfovasküler invazyon, perinöral invazyon, cerrahi sınırlar (bronş rezeksiyon sınırı, vasküler cerrahi sınır), interlober fissür(ler), tümörün doğrudan yayılım gösterdiği anatomik yapılar, kısmi/total atelektazi veya obstrüktif pnömoni varlığı, tedavi etkisi ve N1 ve N2 lenf nodüllerinin durumu raporda belirtilmelidir (Tablo 1 ve 2). 5. İmmünhistokimyasal boyama uygulandıysa, herbir antikor ayrı ayrı belirtilmelidir.

18 Tablo 1. Akciğer Rezeksiyon Materyalinde Makroskopi Kontrol Listesi I. Akciğer Rezeksiyonu Spesimen Türü - Majör hava yolu rezeksiyonu - Wedge rezeksiyon - Segmentektomi - Lobektomi/Bilobektomi - Pnömonektomi - Genişletilmiş rezeksiyon - Diğer - Belirtilmemiş Lateralite (Taraf) - Sağ - Sol Spesimen Ağırlığı Spesimen Boyutları Spesimen Dış Yüzü - Viseral plevra - Parietal plevra - Yapışık dokular (Göğüs duvarı, kosta vs) Tümör Lokalizasyonu - Üst lob - Orta lob - Alt lob - Diğer - Belirlenemeyen - İnterlober fissür invazyonu var/yok Tümör Boyutu - Tesbitli dokuda boyut - Taze dokuda boyut - Tümörün uzun çapı: cm - Tümörün diğer çapları: x cm - Belirlenemeyen (bakınız yorum) Tümörün Cerrahi Sınırlara Uzaklıkları - Tümörün bronş cerrahi sınıra uzaklığı - Tümörün plevraya (viseral, parietal, mediastinal plevra) uzaklığı - Tümörün diğer cerrahi sınırlara uzaklıkları Tümör Fokalitesi - Ünifokal - Aynı lob içinde satellit tümör nodül(leri) - İpsilateral farklı lob içinde satellit tümör nodül(leri) (lokalizasyonları belirtiniz) - Belirlenemeyen Tümörün Makroskopik Özellikleri Renk, şekil, kıvam, sınırları, kavitasyon, nekroz, hemoraji Non-neoplastik Akciğer Dokusunun Makroskopik Özellikleri Obstrüktif pnömoni, atelektazi, amfizem, konsolidasyon, bronşiektazi, fibrozis veya bül gibi değişiklikler II. Lenf Nodülleri N1 Lenf Nodülleri (İntrapulmoner Lenf Nodülleri) - Pnömonektomide 10 numaralı (hiler) LN, lobektomide 11 numaralı (interlober) LN ile 12, 13 ve 14 numaralı LN ler - En büyük metastatik N1 LN uzun çapı N2 Lenf Nodülleri (Mediastinal Lenf Nodülleri) Üzerinde numaraları belirtilerek cerrah tarafından ayrı kaplarda gönderilen LN ler III. Ana Rezeksiyon ile Birlikte Gönderilen Diğer Rezeksiyonlar

19 Tablo 2. Akciğer Rezeksiyon Materyalinde Mikroskopi Kontrol Listesi Histolojik Tip Histolojik Derece (Grade) - Gradelemeye uygun olmayan - GX: Gradelemesi değerlendirilemeyen - G1: İyi diferansiye - G2: Orta diferansiye - G3: Az diferansiye - G4: Andiferansiye - Diğer (belirtiniz) Viseral Pevra İnvazyonu (Elastik Boya ile Modifiye Hammar Sınıflaması) - Yok: PL0 - Var: PL1 veya PL2 - Belirlenemeyen Cerrahi Sınırlar - Değerlendirilemeyen - İnvaziv karsinom negatif cerrahi sınırlar İnvaziv karsinomun en yakın cerrahi sınıra uzaklığı Cerrahi sınırı belirtiniz - Bronş rezeksiyon sınırında skuamöz karsinoma in situ - İnvaziv karsinom pozitif cerrahi sınır(lar) Bronş rezeksiyon sınırı Vasküler cerrahi sınır Parankim cerrahi sınırı Parietal plevra cerrahi sınırı Göğüs duvarı cerrahi sınırı Rezeksiyon üzerinde bulunan diğer dokulara ait cerrahi sınırlar (belirtiniz) Tümörün Doğrudan Yayılımı - Doğrudan yayılım yok - Bronş duvarına sınırlı invaziv komponent içeren yüzeyel yayılım gösteren tümör - Karinadan en az 2 cm uzaklıkta ana bronş tutulumu gösteren tümör - Parietal plevra - Göğüs duvarı (superior sulkus tümörleri dahil) - Diafragma - Mediastinal plevra - Frenik sinir - Parietal perikard - Ana bronşa invaze, karinaya 2 cm den yakın, karina invazyonu göstermeyen tümör - Mediasten - Kalp - Büyük damarlar - Trakea - Özofagus - Vertebra cismi - Karina - Diğer (belirtiniz) Tedavi Etkisi - Belirlenemeyen - Rezidüel canlı tümörün %10 undan fazla - Rezidüel canlı tümörün %10 undan az Tümörle İlişkili Atelektazi veya Obstrüktif Pnömoni - Akciğerin tamamında görülmeyen, hiler bölgeye uzanan - Akciğerin tamamını tutan Lenfovasküler İnvazyon - Yok - Var - Belirlenemeyen Perinöral İnvazyon - Yok - Var - Belirlenemeyen Lenf Nodülleri - Diseke edildiği bölge - Metastatik LN - En büyük metastatik LN - Ekstranodal yayılım (Var/Yok) Ek Patolojik Bulgular - Ek patolojik bulgu yok - Metaplazi (tipini belirtiniz) - İnflamasyon (tipini belirtiniz) - Diğer (belirtiniz) Ek Tetkikler Histokimya, İmmünhistokimya Evre (ptnm) ICD SNOMED Yorum

20 KAYNAKLAR - Chien Chun-Ru, Yang Su-Tso, Chen Chih-Yi, et al. Impact of the New Lung Cancer Staging System for a predominantly advanced-disease patient population. J Thorac Oncol 2010;5: Travis WD. Reporting lung cancer pathology specimens. Impact of the anticipated 7th editiontnm classiffication based on recommendations of the IASLC Staging Committee. Histopathology 2009;54:3-11. Goldstraw P. The 7th edition of TNM in lung cancer: what now?. J Thorac Oncol 2009;4: Goldstraw P, Crowley JJ. IASLC International Staging Project. The International Association for the Study of Lung Cancer International Staging Project on Lung Cancer. J Thorac Oncol 2006;1: Rami-Porta R, Ball D, Crowley JJ, et al. The IASLC Lung Cancer Staging Project: proposals for the revision of the T descriptors in the forthcoming (seventh) edition of the TNM classiffication for lung cancer. J Thorac Oncol 2007;2: Rusch VR, Crowley JJ, Giroux DJ, et al. The IASLC Lung Cancer Staging Project: proposals for revision of the N descriptors in the forthcoming (seventh) edition of the TNM classiffication for lung cancer. J Thorac Oncol 2007;2: Postmus PE, Brambilla E, Chansky K, et al. The IASLC Lung Cancer Staging Project: proposals for revision of the M descriptors in the forthcoming (seventh) edition of the TNM classiffication for lung cancer. J Thorac Oncol 2007;2: Groome PA, Bolejack V, Crowley JJ, et al. The IASLC Lung Cancer Staging Project: validation of the proposals for revision of the T, N and M descriptors and consequent stage groupings in the forthcoming (seventh) TNM classiffication for lung cancer. J Thorac Oncol 2007;2: Goldstraw P, Crowley JJ, Chansky K, et al. The IASLC Lung Cancer Staging Project: proposals for revision of the stage groupings in the forthcoming (seventh) edition of the TNM classiffication for lung cancer. J Thorac Oncol 2007;2: Valliéres E, Shepherd FA, Crowley J, et al. The IASLC Lung Cancer Staging Project proposals regarding the relevance of TNM in the pathologic staging of small cell lung cancer in the forthcoming (seventh) edition of the TNM classification for lung cancer. J T horac Oncol 2009;4: Travis WD, Giroux DJ, Chansky K, et al. The IASLC Lung Cancer Staging Project proposals for the inclusion of broncho-pulmonary carcinoid tumors in the forthcoming (seventh) edition of the TNM classification for lung cancer. J Thorac Oncol 2008;3: Sculier JP, Chansky K, Crowley JJ, et al. The impact of additional prognostic factors on survival and their relationship with the anatomical extent of disease expressed by the 6th

21 edition of the TNM classification of malignant tumors and the proposals for the 7th edition. J Thorac Oncol 2008;3: Yoshida J, Nagai K, Asamura H, et al. Visceral pleura invasion impact on non-small cell lung cancer patient survival: its implications for the forthcoming TNM staging based on a large-scale nation-wide database. J Thorac Oncol 2009;4: Travis WD, Brambilla E, Rami-Porta R, et al. Visceral pleural invasion: pathologic criteria and use of elastic stains. Proposal for the 7th edition of the TNM classification for lung cancer. J Thorac Oncol 2008;3:

22 Akciğer Rezeksiyon Materyalinde Makroskopi Kontrol Listesi I. Akciğer Rezeksiyonu Spesimen Türü - Majör hava yolu rezeksiyonu - Wedge rezeksiyon - Segmentektomi - Lobektomi/Bilobektomi - Pnömonektomi - Genişletilmiş rezeksiyon - Diğer - Belirtilmemiş Lateralite (Taraf) - Sağ - Sol Spesimen Ağırlığı Spesimen Boyutları Spesimen Dış Yüzü - Viseral plevra - Parietal plevra - Yapışık dokular (Göğüs duvarı, kosta vs) Tümör Lokalizasyonu - Üst lob - Orta lob - Alt lob - Diğer - Belirlenemeyen - İnterlober fissür invazyonu var/yok Tümör Boyutu - Tesbitli dokuda boyut - Taze dokuda boyut - Tümörün uzun çapı: cm - Tümörün diğer çapları: x cm - Belirlenemeyen (bakınız yorum) Tümörün Cerrahi Sınırlara Uzaklıkları - Tümörün bronş cerrahi sınıra uzaklığı - Tümörün plevraya (viseral, parietal, mediastinal plevra) uzaklığı - Tümörün diğer cerrahi sınırlara uzaklıkları Tümör Fokalitesi - Ünifokal - Aynı lob içinde satellit tümör nodül(leri) - İpsilateral farklı lob içinde satellit tümör nodül(leri) (lokalizasyonları belirtiniz) - Belirlenemeyen Tümörün Makroskopik Özellikleri Renk, şekil, kıvam, sınırları, kavitasyon, nekroz, hemoraji Non-neoplastik Akciğer Dokusunun Makroskopik Özellikleri Obstrüktif pnömoni, atelektazi, amfizem, konsolidasyon, bronşiektazi, fibrozis veya bül gibi değişiklikler II. Lenf Nodülleri N1 Lenf Nodülleri (İntrapulmoner Lenf Nodülleri) - Pnömonektomide 10 numaralı (hiler) LN, lobektomide 11 numaralı (interlober) LN ile 12, 13 ve 14 numaralı LN ler - En büyük metastatik N1 LN uzun çapı N2 Lenf Nodülleri (Mediastinal Lenf Nodülleri) Üzerinde numaraları belirtilerek cerrah tarafından ayrı kaplarda gönderilen LN ler III. Ana Rezeksiyon ile Birlikte Gönderilen Diğer Rezeksiyonlar

Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi

Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi Dr. Kutsal Turhan, Akciğer ve Plevra Maligniteleri Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi kutsal.turhan@gmail.com Dr. Tuncay Göksel Akciğer ve Plevra Maligniteleri Çalışma

Detaylı

Akciğer Kanserinde TNM Evrelemesi

Akciğer Kanserinde TNM Evrelemesi DERLEME DOI:0.4274/nts.208.00 Nucl Med Semin 208;4:-5 Akciğer Kanserinde TNM Evrelemesi TNM Staging of Lung Cancer Gürsel Çok Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, İzmir, Türkiye

Detaylı

Küçük Hücrelidışı Akciğer Kanseri- Yeni Evreleme

Küçük Hücrelidışı Akciğer Kanseri- Yeni Evreleme Küçük Hücrelidışı Akciğer Kanseri- Yeni Evreleme Dr.Alper Çelikten Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1. Göğüs Cerrahisi Kliniği Akciğer ve Plevral Tümörlerin

Detaylı

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi Lokal ileri evre akciğer kanserli olgularda cerrahi tedavi, akciğer rezeksiyonu ile birlikte invaze olduğu organ ve dokuların rezeksiyonunu

Detaylı

MELANOMA PATOLOJİSİ KLİNİSYEN PATOLOGTAN NE BEKLEMELİDİR?

MELANOMA PATOLOJİSİ KLİNİSYEN PATOLOGTAN NE BEKLEMELİDİR? MELANOMA PATOLOJİSİ KLİNİSYEN PATOLOGTAN NE BEKLEMELİDİR? Dr. Nebil BAL Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Adana Arş ve Uyg Mrk 1 Malign Melanoma Deri Mukozal 2 Malign Melanoma Biyopsi

Detaylı

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer

Detaylı

Dr. A. Nimet Karadayı. Hastanesi, Patoloji Kliniği

Dr. A. Nimet Karadayı. Hastanesi, Patoloji Kliniği Dr. A. Nimet Karadayı Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Patoloji Kliniği MEME TÜMÖRLERİNDE PATOLOJİ RAPORLARINDA STANDARDİZASYON Amaç, hasta

Detaylı

Bilateral Senkron Akciğer Tümörlerinde Cerrahi. Adem GÜNGÖR Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi Mart 2013 Kapadokya

Bilateral Senkron Akciğer Tümörlerinde Cerrahi. Adem GÜNGÖR Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi Mart 2013 Kapadokya Bilateral Senkron Akciğer Tümörlerinde Cerrahi Adem GÜNGÖR Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi 14-17 Mart 2013 Kapadokya Multipl Primer Akciğer Kanseri (MPLC) Senkron tm( aynı zaman aralığında aynı organda

Detaylı

Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi

Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi Derleme Review 39 Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi The 8 th Edition of the TNM Classification for Lung Cancer Dr. Murat KIYIK SBÜ, Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma

Detaylı

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Akciğer karsinomlarının gelişiminde preinvaziv epitelyal lezyonlar; Akciğer karsinomlarının gelişiminde

Detaylı

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 01 Kasım 2010 Pazartesi

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 01 Kasım 2010 Pazartesi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Doç.Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Doç.Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı

Detaylı

IASLC Akciğer Kanseri Evrelendirme Projesi: Küçük hücreli dışı akciğer kanserinde TNM Sınıflandırmasının Yedinci Düzenlemesi için öneriler

IASLC Akciğer Kanseri Evrelendirme Projesi: Küçük hücreli dışı akciğer kanserinde TNM Sınıflandırmasının Yedinci Düzenlemesi için öneriler Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi Turkish Journal of Thoracic and Cardiovascular Surgery IASLC Akciğer Kanseri Evrelendirme Projesi: Küçük hücreli dışı akciğer kanserinde TNM Sınıflandırmasının Yedinci

Detaylı

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız Dr.Levent Alpay Süreyyapaşa Egitim vearaştırma Hastanesi Mart

Detaylı

International Association for the Study of Lung Cancer

International Association for the Study of Lung Cancer International Association for the Study of Lung Cancer Staging Manual in Thoracic Oncology 7th edition Doç. Dr. Reha Baran Contributorler Editorial komite Uluslararası evreleme komitesi Çalışmaya katılan

Detaylı

KOLON VE İNCE BAĞIRSAĞIN NONTÜMÖRAL REZEKSİYON MATERYALLERİNDE TANIYA YAKLAŞIM. Dr. Armağan GÜNAL GATA Tıbbi Patoloji AD - Ankara

KOLON VE İNCE BAĞIRSAĞIN NONTÜMÖRAL REZEKSİYON MATERYALLERİNDE TANIYA YAKLAŞIM. Dr. Armağan GÜNAL GATA Tıbbi Patoloji AD - Ankara KOLON VE İNCE BAĞIRSAĞIN NONTÜMÖRAL REZEKSİYON MATERYALLERİNDE TANIYA YAKLAŞIM Dr. Armağan GÜNAL GATA Tıbbi Patoloji AD - Ankara Konuşmanın başlığı üzerine GİS patolojisinde Kolon ve ince bağırsağın Nontümöral

Detaylı

AKCİĞER KANSERLERİNDE CERRAHİ TEDAVİ. Dr.Serdar Onat

AKCİĞER KANSERLERİNDE CERRAHİ TEDAVİ. Dr.Serdar Onat AKCİĞER KANSERLERİNDE CERRAHİ TEDAVİ Dr.Serdar Onat 1950 li yıllarda küresel epidemi olarak başlamış. Erkek ve kadınlarda kanser nedenli ölümlerin en sık sebebi Akciğer Kanseri Yıllık 1.2 milyon yeni olgu

Detaylı

Akciğer Kanseri. Prof. Dr. Pınar Çelik

Akciğer Kanseri. Prof. Dr. Pınar Çelik Akciğer Kanseri Prof. Dr. Pınar Çelik Epidemiyoloji Tüm kanserlerin %12.7 sini, kanser ölümlerinin %18.2 sini akciğer kanseri oluşturmaktadır. Erkeklerde en sık, kadınlarda 4. sıklıkta görülen kanserdir.

Detaylı

Dr. Aydın Şanlı Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahi A.D izmir

Dr. Aydın Şanlı Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahi A.D izmir Dr. Aydın Şanlı Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahi A.D izmir Akciğer tümörleri içinde nöroendokrin tümörler histokimyasal ve immünolojik paternleri benzer özellikte olup, klinik davranışları

Detaylı

Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi

Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri TÜRKİYEDE SIK KARŞILAŞILAN HASTALIKLAR II Sindirim Sistemi Hastalıkları Akciğer Kanserine Güncel Yaklaşım Sempozyum Dizisi No:58 Kasım 2007;

Detaylı

Polipte Kanser. Dr.Cem Terzi. Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi

Polipte Kanser. Dr.Cem Terzi. Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi Polipte Kanser Dr.Cem Terzi Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi Polip ve polipoid karsinoma POLİP Epitelyal yüzeyden kaynaklanan çıkıntı HİSTOLOJİK POLİP TİPLERİ

Detaylı

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz Olgu Sunumu Olgu: 60y, E 2 ayda 5 kilo zayıflama ve karın ağrısı şikayeti ile başvurmuş. (Kasım 2009) Ailede kanser öyküsü yok. BATIN USG: *Karaciğerde en büyüğü VIII. segmentte 61.2x53.1 mm boyutunda

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına

Detaylı

Dr Şükrü DİLEGE VKV Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Amerikan Hastanesi Göğüs Cerrahisi Bölümü

Dr Şükrü DİLEGE VKV Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Amerikan Hastanesi Göğüs Cerrahisi Bölümü Dr Şükrü DİLEGE VKV Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Amerikan Hastanesi Göğüs Cerrahisi Bölümü KHDAK nin en tartışmalı grubu Evre IIIA-N2 N2 ALT GRUPLARI ALTGRUPLAR TANIM SIKLIK IIIA-1 IIIA-2 IIIA-3 IIIA-4

Detaylı

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Göğüs Cerrahisi Metastatik Akciğer Tümörleri Giriş İzole akciğer metastazlarına tedavi edilemez gözüyle bakılmamalıdır Tümör tipine

Detaylı

AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ. Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi

AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ. Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi Nöroendokrin tümörlerde 2004 WHO sınıflaması Tümör Tipi Tipik Karsinoid Atipik Karsinoid Büyük Hücreli nöroendokrin

Detaylı

Mide Rezeksiyon Materyallerine Yaklaşım, Evreleme ve Raporlama

Mide Rezeksiyon Materyallerine Yaklaşım, Evreleme ve Raporlama Mide Rezeksiyon Materyallerine Yaklaşım, Evreleme ve Raporlama Banu Bilezikçi Güven Hastanesi Patoloji Bölümü, Ankara 25. Ulusal Patoloji Kongresi 6. Sitopatoloji Kongresi 14-17 Ekim 2015, Bursa 2014

Detaylı

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik:

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik: Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Karsinoid Tümörler Giriş Ender görülen akciğer tümörleridirler Rezeksiyon uygulanan akciğer tümörlerinin %0,4- %3 ünü oluştururlar Benign-malign

Detaylı

MEME KANSERİNİ NASIL RAPORLAYALIM. Serpil Dizbay Sak Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji ABD

MEME KANSERİNİ NASIL RAPORLAYALIM. Serpil Dizbay Sak Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji ABD MEME KANSERİNİ NASIL RAPORLAYALIM Serpil Dizbay Sak Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji ABD Rehber ve Protokoller NHSBPS http://www.cancerscreening.nhs.uk/breastscreen /publications/nhsbsp58-low-resolution.pdf

Detaylı

Olgu Sunumu. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Özkan Saydam

Olgu Sunumu. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Özkan Saydam Olgu Sunumu Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Özkan Saydam 26 yaş erkek hasta Şikayet: Nefes darlığı, kanlı balgam Fizik Muayene: Stridor, inspiratuar ronküs

Detaylı

N.U.64 yaşında Bayan,evhanımı *Öksürük *2 ay önce kuru öksürük yakınması ile başvurduğu hastanede çekilen akciğer grafisi ile hastanemize gönderilmiş

N.U.64 yaşında Bayan,evhanımı *Öksürük *2 ay önce kuru öksürük yakınması ile başvurduğu hastanede çekilen akciğer grafisi ile hastanemize gönderilmiş N.U.64 yaşında Bayan,evhanımı *Öksürük *2 ay önce kuru öksürük yakınması ile başvurduğu hastanede çekilen akciğer grafisi ile hastanemize gönderilmiş ÖZ VE SOY GEÇMİŞ 7yıl önce kolon rezeksiyonu (adeno

Detaylı

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ Doç. Dr. Tuncay Göksel Ege Ü.T.F. Göğüs Hast. A.D. SONUÇ Konuşması Yöntemi Toraks Derneği Akciğer ve Plevra Maligniteleri Rehberi 2006 + Kurs Konuşmaları Prognozu

Detaylı

TÜKRÜK BEZLERİ (CAP PROTOKOLÜ )

TÜKRÜK BEZLERİ (CAP PROTOKOLÜ ) TÜKRÜK BEZLERİ (CAP PROTOKOLÜ ) Prof.Dr.Fulya Çakalağaoğlu İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Patoloji Kliniği 10.11.2012 TÜKRÜK BEZLERİ (CAP- 2012 HAZİRAN A GÖRE

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Soliter Pulmoner Nodül Tanım: Genel bir tanımı olmasa da 3 cm den küçük, akciğer parankimi ile çevrili, beraberinde herhangi patolojinin eşlik

Detaylı

Akciğer Kanserinde 7. TNM Evrelemesinden 8. ye Doğru

Akciğer Kanserinde 7. TNM Evrelemesinden 8. ye Doğru doi 10.5578/tt.6982 Geliş Tarihi/Received: 02.01.2014 Kabul Ediliş Tarihi/Accepted: 05.01.2014 DERLEME REVIEW Akciğer Kanserinde 7. TNM Evrelemesinden 8. ye Doğru Deniz KÖKSAL 1 Seha AKDUMAN 2 1 Hacettepe

Detaylı

AKCİĞER KANSERİ EVRELEMESİNDE BRONKOSKOPİ. Dr. Serdar Erturan İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı

AKCİĞER KANSERİ EVRELEMESİNDE BRONKOSKOPİ. Dr. Serdar Erturan İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı AKCİĞER KANSERİ EVRELEMESİNDE BRONKOSKOPİ Dr. Serdar Erturan İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Bronkoskopi, akciğer kanseri tanısında en önemli tanı yöntemidir. Santral tümörler

Detaylı

Erkek ve kadınlarda kanser nedenli ölümlerin en sık sebebi

Erkek ve kadınlarda kanser nedenli ölümlerin en sık sebebi AKCİĞER KANSERLERİNDE CERRAHİ TEDAVİ Dr.Serdar Onat 1950 li yıllarda küresel epidemi olarak başlamış. Erkek ve kadınlarda kanser nedenli ölümlerin en sık sebebi Akciğer Kanseri Türkiyede yüzbinde 11.5

Detaylı

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU Ezgi Işıl Turhan 1, Nesrin Uğraş 1, Ömer Yerci 1, Seçil Ak 2, Berrin Tunca 2, Ersin Öztürk

Detaylı

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ TTD 10. Yıllık Kongresi Antalya 2007 Dr. S.Ş. Erkmen GÜLHAN Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Akciğer apsesi, parankim destrüksiyonu

Detaylı

TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD.

TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD. TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD. Minai OA, Dasgupta A, Mehta AC 2000 Tarihçe Schieppati 1949, 1958 akciğer kanseri TBNA, subkarinal

Detaylı

Erken Evre Mide Kanserine Yaklaşım

Erken Evre Mide Kanserine Yaklaşım Erken Evre Mide Kanserine Yaklaşım Cerrahi İlkeler ve Türkiye de Durum Dr. Dursun Buğra Mide Tümörleri Sempozyumu 17-18 Aralık 2004, İstanbul TNM Sınıflaması 2002 T Tümör Tis Karsinoma in situ (lamina

Detaylı

Akciğerin Primer Adenoid Kistik Karsinomu

Akciğerin Primer Adenoid Kistik Karsinomu OLGU 13 OLGU Akciğerin Primer Adenoid Kistik Karsinomu 95 Akciğerin Primer Adenoid Kistik Karsinomu Nilgün Yılmaz Demirci, Zeynep Işıkdoğan, Ahmet Selim Yurdakul Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs

Detaylı

Pnömonektomi ve Modifikasyonları Akif Turna

Pnömonektomi ve Modifikasyonları Akif Turna Pnömonektomi ve Modifikasyonları Akif Turna 18 Ocak 12 Çarşamba Pnömonektomi Pnömonektomi Her ne kadar yapılma oranı giderek oranı azalıyor olsa da her zaman yapılmaya devam edilecek bir işlemdir. 18 Ocak

Detaylı

AKCİĞER KANSERİNDE TEDAVİ

AKCİĞER KANSERİNDE TEDAVİ AKCİĞER KANSERİNDE TEDAVİ Dr. Ufuk YILMAZ İzmir, Dr. Suat Seren GHC SUAM SBU-ASYOD Göğüs Hastalıkları Asistan Buluşmaları, 1.7.2018/İstanbul Akciğer Kanseri KHDAK (%85) KHAK (%15) SKUAMÖZ HÜCRELİ NONSKUAMÖZ

Detaylı

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ Prof. Dr. Şahsine Tolunay Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı 17.10.2015 OLGU 43 yaşında kadın 2 çocuğu var Sol memede ağrı ve kitle yakınması mevcut

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Mediastenin Nadir Görülen Tümörleri Tüm mediastinal kitlelerin %10 dan azını meydana getiren bu lezyonlar mezenkimal veya epitelyal kökenli tümörlerden oluşmaktadır. Journal of linical and nalytical Medicine

Detaylı

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği Tiroid kanserleri bütün kanserler içinde yaklaşık % 1 oranında görülmekte olup, özellikle kadınlarda

Detaylı

Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım. Dr.

Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım. Dr. Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım Dr. Alper CEYLAN Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı Tiroid

Detaylı

Akci er Kanserinde Yeni Evreleme Sistemi

Akci er Kanserinde Yeni Evreleme Sistemi DERLEME REVIEW AKC ER VE PLEVRA MAL GN TELER LUNG AND PLEURAL MALIGNANCIES Akci er Kanserinde Yeni Evreleme Sistemi The New Lung Cancer Staging System Ahmet Selim Yurdakul Gazi Üniversitesi T p Fakültesi,

Detaylı

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi okült (gizli, saklı, bilinmeyen, anlaşılmaz) okült + kanser primeri bilinmeyen

Detaylı

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Tanı ve Tedavi

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Tanı ve Tedavi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Tanı ve Tedavi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Tanı ve Tedavi Doç.Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Tanı ve Tedavi Doç.Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı

Detaylı

Metastatik Karaciğer Tümörlerinin Cerrahi Tedavisi

Metastatik Karaciğer Tümörlerinin Cerrahi Tedavisi Metastatik Karaciğer Tümörlerinin Cerrahi Tedavisi Prof. Dr. Orhan Bilge İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Karaciğer Safra Yolları Cerrahisi Birimi Kolorektal Kanser 950 000 hasta / yıl Kanser ölümlerinin

Detaylı

Evre III KHDAK nde Radyoterapi

Evre III KHDAK nde Radyoterapi Evre III KHDAK nde Radyoterapi Dr. Deniz Yalman Ege Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi A.D. 20. UKK, 2013, Antalya Evre III Alt Grupları IIIA 0 : N2 tutulumu yok (T3N1, T4N0-1) IIIA 1 : Rezeksiyon spesimeninde

Detaylı

Küçük Hücreli Akciğer Kanserinde Cerrahinin Yeri Var mı? Dr.Ali Kılıçgün Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi

Küçük Hücreli Akciğer Kanserinde Cerrahinin Yeri Var mı? Dr.Ali Kılıçgün Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Küçük Hücreli Akciğer Kanserinde Cerrahinin Yeri Var mı? Dr.Ali Kılıçgün Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Küçük hücreli akciğer kanseri Tüm akciğer kanserlerinin %15-20 sini oluşturur Genellikle

Detaylı

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz? Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz? Prof. Dr. Banu Bilezikçi Ankara Güven Hastanesi, Patoloji Bölümü Ankara Meme Hastalıkları Derneğinin III. Toplantısı 24 Kasım

Detaylı

Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri

Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri Akciğer kanserinin tanısında anamnez, fizik muayene, tam kan sayımı ve rutin biyokimya testlerinden sonra; Noninvaziv (akciger filmi, toraks BT, PET, balgam sitolojisi),

Detaylı

Akciğer Kanserinde 7.TNM Evrelemesi

Akciğer Kanserinde 7.TNM Evrelemesi Muhammet Sayan, Abdullah İrfan Taştepe Giriş Gelişmiş ülkelerde akciğer kanserine bağlı ölümler kalp hastalıklardan sonra ikinci sırada gelmektedir[1]. Diğer organ kanserlerinde olduğu gibi akciğer kanserlerinde

Detaylı

Erken Evre Akciğer Kanserinde

Erken Evre Akciğer Kanserinde Erken Evre Akciğer Kanserinde Görüntüleme Dr. Figen Başaran aran Demirkazık Hacettepe Universitesi Radyoloji Anabilim Dalı Kasım 2005 Mayıs 2006 Müsinöz ve nonmüsinöz tipte bronkioloalveoler komponenti

Detaylı

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ TORAKS DEĞERLENDİRME ŞEKLİ 2 ( ID: 64)/OLGU Sİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ SONRASINDA GELİŞEN ORGANİZE PNÖMONİ (OP/ BOOP) Poster 3 ( ID: 66)/Akut Pulmoner Emboli: Spiral

Detaylı

GERM HÜCRELİ TÜMÖRLER İnteraktif Olgu Sunumu Dr BENGÜ DEMİRAĞ

GERM HÜCRELİ TÜMÖRLER İnteraktif Olgu Sunumu Dr BENGÜ DEMİRAĞ GERM HÜCRELİ TÜMÖRLER İnteraktif Olgu Sunumu Dr BENGÜ DEMİRAĞ Haziran 1999 erkek Başvuru Ekim 2014 2 aydır sağ testiste şişlik. Bitlis. Karın ağrısı ve şişlik ile Ankara ya sevk. Ankara da Üroloji AD da

Detaylı

Tarama,Tanı, Evreleme

Tarama,Tanı, Evreleme AKCİĞER KANSERİ Tarama,Tanı, Evreleme Prof.Dr.Mustafa YAMAN Sık Görülen Kanserler İnsidans 5 Yıllık Yaşam Exitus Akciğer 171,600 %14 158,900 Kolon %63 Meme 485,000 %85 137,300 Prostat %93 ACS, 1999 Akciğer

Detaylı

Endobronşiyal Brakiterapi

Endobronşiyal Brakiterapi Endobronşiyal Brakiterapi Doç. Dr. Tuncay Göksel Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Brakiterapi Braki: Kısa mesafe (Yunanca) Radyoaktif kaynakların doğrudan tümör içine veya

Detaylı

Özofagus ve özofagogastrik bileşke karsinomlarında mikroskopik alt tipler ve prognostik faktörler

Özofagus ve özofagogastrik bileşke karsinomlarında mikroskopik alt tipler ve prognostik faktörler Özofagus ve özofagogastrik bileşke karsinomlarında mikroskopik alt tipler ve prognostik faktörler Dr. Banu Bilezikçi Ankara Güven Hastanesi 22. Ulusal Patoloji Kongresi 7-11 Kasım 2012, Antalya Bu konuşmada

Detaylı

PET-CT nin Toraks Malignitelerinin Tanı ve Tedavi Yönetimindeki Yeri

PET-CT nin Toraks Malignitelerinin Tanı ve Tedavi Yönetimindeki Yeri PET-CT nin Toraks Malignitelerinin Tanı ve Tedavi Yönetimindeki Yeri DR. TEVFİK FİKRET ÇERMİK SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, TIP FAKÜLTESİ, NÜKLEER TIP ANABİLİM DALI, İSTANBUL SUAM, NÜKLEER TIP KLİNİĞİ

Detaylı

Olgu Sunumları 6 Kasım m 2009 15:30-17:00 17:00

Olgu Sunumları 6 Kasım m 2009 15:30-17:00 17:00 Olgu Sunumları 6 Kasım m 2009 15:30-17:00 17:00 OLGU I 67 yaşı şında erkek hasta Çiftçi, i, Acıpayam T. Onkoloji polikliniği i başvuru tarihi: 21 Temmuz 2008 Yakınmas nması: : nefes darlığı ığı,, sol kolda

Detaylı

KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE TANI VE EPİDEMİYOLOJİ. İNT. DR. BURCU TURAN Nisan 2014

KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE TANI VE EPİDEMİYOLOJİ. İNT. DR. BURCU TURAN Nisan 2014 KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE TANI VE EPİDEMİYOLOJİ İNT. DR. BURCU TURAN Nisan 2014 EPİDEMİYOLOJİ Akciğer kanseri, günümüzde, kadınlarda ve erkeklerde en sık görülen ve en fazla ölüme yol açan

Detaylı

Olgu sunumu. Dr. Fatma Şen İstanbul Üniversitesi, Onkoloji Enstitüsü Tıbbi Onkoloji Bilim dalı

Olgu sunumu. Dr. Fatma Şen İstanbul Üniversitesi, Onkoloji Enstitüsü Tıbbi Onkoloji Bilim dalı Olgu sunumu Dr. Fatma Şen İstanbul Üniversitesi, Onkoloji Enstitüsü Tıbbi Onkoloji Bilim dalı F.B.K 61 yaşında K, Ardahan lı, uzun yıllardır İstanbul da yaşıyor, evli, ev hanımı Şikayet ve Hikaye: Beş

Detaylı

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU Op.Dr.Hakan YETİMALAR Doç.Dr.İncim BEZİRCİOĞLU Dr. Gonca Gül GÜLBAŞ TANRISEVER İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştıma Hastanesi GİRİŞ

Detaylı

TAKD olgu sunumları- 21 Kasım Dr Şebnem Batur Dr Büge ÖZ İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji AD

TAKD olgu sunumları- 21 Kasım Dr Şebnem Batur Dr Büge ÖZ İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji AD TAKD olgu sunumları- 21 Kasım 2012 Dr Şebnem Batur Dr Büge ÖZ İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji AD Konuşma akışı; ALK mutasyonu değerlendirmedeki sorunlar ROS-1 mutasyonu Avrupa pulmoner patoloji çalışma

Detaylı

NEOADJUVAN TEDAVİ SONRASI CERRAHİ İLE PATOLOJİK DOWNSTAGE (T0N0-T1-2N0) OLDUĞU TESPİT EDİLEN HASTALARDA BEKLENİLMEYEN OLDUKÇA İYİ SAĞKALIM

NEOADJUVAN TEDAVİ SONRASI CERRAHİ İLE PATOLOJİK DOWNSTAGE (T0N0-T1-2N0) OLDUĞU TESPİT EDİLEN HASTALARDA BEKLENİLMEYEN OLDUKÇA İYİ SAĞKALIM NEOADJUVAN TEDAVİ SONRASI CERRAHİ İLE PATOLOJİK DOWNSTAGE (T0N0-T1-2N0) OLDUĞU TESPİT EDİLEN HASTALARDA BEKLENİLMEYEN OLDUKÇA İYİ SAĞKALIM Cengiz Gebitekin 1, Alper Toker 2, Hüseyin Melek 1, Suat Erus

Detaylı

Akciğer kanserinde radyolojik bulgular, değerlendirme. Dr. Canan Akman İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı

Akciğer kanserinde radyolojik bulgular, değerlendirme. Dr. Canan Akman İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Akciğer kanserinde radyolojik bulgular, değerlendirme Dr. Canan Akman İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Radyolojik bulgular, ipuçları Göğüs duvarı invazyonu, mediasten invazyonu Nodal

Detaylı

Plevral aralıkta hava birikmesi. Akciğer kollapsı

Plevral aralıkta hava birikmesi. Akciğer kollapsı PNÖMOTORAKS Plevral aralıkta hava birikmesi Akciğer kollapsı PNÖMOTORAKS Spontan Edinsel Primer (Bleb rüptürü) Sekonder İatrojenik Travmatik Bleb: Sınırları belirgin olan intraplevral hava boşluklarıdır.

Detaylı

GÖREV ANALİZİ 2. YAZILMA ÖĞRENİM HEDEFİ. Mesane ve üreterin normal ve patolojik özelliklerini belirler

GÖREV ANALİZİ 2. YAZILMA ÖĞRENİM HEDEFİ. Mesane ve üreterin normal ve patolojik özelliklerini belirler GÖREV Mesane ve üreter hastalıklarınd a GÖREV ANALİZİ 1. YAZILMA DÜZEYİ ulaştırılmasında kritik danışmanlık. GÖREV ANALİZİ 2. YAZILMA DÜZEYİ Mesane ve üreterin normal ve Makroskopik inceleme ve örnekleme.

Detaylı

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği İnsidental kanser Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği Tanım Preoperatif tanı yöntemleriyle saptanamayan, ancak benign hastalıklar nedeniyle

Detaylı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik

Detaylı

Abstract. Özet. Giriş. Olgu Sunumu. Başvuru: Kabul: Yayın:

Abstract. Özet. Giriş. Olgu Sunumu. Başvuru: Kabul: Yayın: Akciğer Mezenkimal Kistik Hamartom: İlginç Radyolojisi Nedeniyle By reason of interesting radyology: Pulmonary Mesenchymal Cystic Hamartoma Göğüs Hastalıkları Başvuru: 25.02.2016 Kabul: 11.05.2016 Yayın:

Detaylı

PLEVRANIN KARSİNOM METASTAZ OLGU SERİSİ. Doç. Dr. Sibel Perçinel Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

PLEVRANIN KARSİNOM METASTAZ OLGU SERİSİ. Doç. Dr. Sibel Perçinel Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı PLEVRANIN KARSİNOM METASTAZ OLGU SERİSİ Doç. Dr. Sibel Perçinel Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Olgu 1 65/E Sağ akciğer üst lob anterior segmentte, lateral plevral yüzeye uzanan,

Detaylı

TNM evrelemesinde yenilikler ve patoloğun rolü

TNM evrelemesinde yenilikler ve patoloğun rolü TNM evrelemesinde yenilikler ve patoloğun rolü Dr. Şennur İlvan İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji AD 21. Ulusal Patoloji Kongresi 16-20 Kasım 2011, İzmir TNM Nedir? Sınıflama nasıl yapılır? Dikkat

Detaylı

MEME PATOLOJİSİ Slayt Semineri Oturum Başkanları: Dr. Osman ZEKİOĞLU - Dr. Gülnur GÜLER

MEME PATOLOJİSİ Slayt Semineri Oturum Başkanları: Dr. Osman ZEKİOĞLU - Dr. Gülnur GÜLER MEME PATOLOJİSİ Slayt Semineri Oturum Başkanları: Dr. Osman ZEKİOĞLU - Dr. Gülnur GÜLER OLGU SUNUMU Dr Tülin Öztürk İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı 25. Ulusal Patoloji Kongresi 14-17

Detaylı

Akciğer Grafisi Yorumlama UZ. DR. EMRE BÜLBÜL

Akciğer Grafisi Yorumlama UZ. DR. EMRE BÜLBÜL Akciğer Grafisi Yorumlama UZ. DR. EMRE BÜLBÜL Giriş Hasta gören her hekim göğüs röntgeninin tamamına hakim olmalıdır. Genç bir hekim kıdemli bir seviyeye gelmesinde akciğer grafisi yorumlama önemli bir

Detaylı

Nod-pozitif Meme Kanserinde Lenf Nodu Oranı Nüks ve Mortaliteyi Belirleyen Bağımsız Bir Prognostik Faktördür

Nod-pozitif Meme Kanserinde Lenf Nodu Oranı Nüks ve Mortaliteyi Belirleyen Bağımsız Bir Prognostik Faktördür Nod-pozitif Meme Kanserinde Lenf Nodu Oranı Nüks ve Mortaliteyi Belirleyen Bağımsız Bir Prognostik Faktördür Dr. Fatma Paksoy Türköz 1, Dr. Mustafa Solak 2, Dr. Özge Keskin 2, Dr. Mehmet Ali Şendur 3,

Detaylı

ADENOKARSİNOMLARDA HİSTOLOJİK ALT TİPLER. Prof. Dr. Ali VERAL Ege ÜTF Patoloji A.D. 21. Ulusal Patoloji Kongresi İzmir

ADENOKARSİNOMLARDA HİSTOLOJİK ALT TİPLER. Prof. Dr. Ali VERAL Ege ÜTF Patoloji A.D. 21. Ulusal Patoloji Kongresi İzmir ADENOKARSİNOMLARDA HİSTOLOJİK ALT TİPLER Prof. Dr. Ali VERAL Ege ÜTF Patoloji A.D. 21. Ulusal Patoloji Kongresi 17.11.2011 İzmir Adenokarsinom WHO 1967 1981 Bronkojenik o Asiner o Papiller Bronkiolo-alveoler

Detaylı

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu 29 yaşında erkek aktif şikayeti yok Dış merkezde yapılan üriner sistem ultrasonografisinde insidental olarak sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması üzerine hasta polikliniğimize

Detaylı

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir IIP (İdiopatik İnterstisyel Pnömoniler) 2002 yılında ATS-ERS bir sınıflama

Detaylı

Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu

Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu Saime Ramadan 1, Burcu Saka 2, Gülbanu Erkan Canoğlu 3, Mustafa Öncel 4 Başkent Üniversitesi

Detaylı

M.B. 57 yaşında erkek Şikayet: Öksürük balgam halsizlik Öykü: 2002 yılında tüberküloz Bilinen başka hastalık, ameliyat öyküsü yok.

M.B. 57 yaşında erkek Şikayet: Öksürük balgam halsizlik Öykü: 2002 yılında tüberküloz Bilinen başka hastalık, ameliyat öyküsü yok. 02.11.2017 M.B. 57 yaşında erkek Şikayet: Öksürük balgam halsizlik Öykü: 2002 yılında tüberküloz Bilinen başka hastalık, ameliyat öyküsü yok. 02.11.2017 02.11.2017 Wbc 10800 Hct 34 % Albumin 3.2 g/dlt

Detaylı

Proflaktik santral disekisyon: Yeni bir tartışma alanı. Ashok R. Shaha, MD. Çeviren: Dr. Yalın İşcan*, Dr. Yasemin Giles* * İÜTF Genel Cerrahi ABD

Proflaktik santral disekisyon: Yeni bir tartışma alanı. Ashok R. Shaha, MD. Çeviren: Dr. Yalın İşcan*, Dr. Yasemin Giles* * İÜTF Genel Cerrahi ABD Proflaktik santral disekisyon: Yeni bir tartışma alanı Ashok R. Shaha, MD Çeviren: Dr. Yalın İşcan*, Dr. Yasemin Giles* * İÜTF Genel Cerrahi ABD SURGERY dergisinin Aralık sayısı American Society of Endocrine

Detaylı

Konvasiyonel Akciğer Grafisi

Konvasiyonel Akciğer Grafisi Konvasiyonel Akciğer Grafisi Prof. Dr. Macit Arıyürek Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı İki yönlü akciğer grafisi: 1. Posteroanterior (PA) veya arka ön grafi 2. Sol yan akciğer grafisi İnspiryum

Detaylı

DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği

DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği Lauren Sınıflaması İntestinal tip Diffüz tip Dünya Sağlık

Detaylı

10. ULUSAL RADYASYON ONKOLOJİSİ KONGRESİ 19-23 Nisan 2012, Antalya

10. ULUSAL RADYASYON ONKOLOJİSİ KONGRESİ 19-23 Nisan 2012, Antalya 10. ULUSAL RADYASYON ONKOLOJİSİ KONGRESİ 19-23 Nisan 2012, Antalya Meme Kanserlerinde Lokal Kontrole Etki Eden Prognostik Faktörler Patolojik Faktörler Prof Dr Tülay CANDA Dokuz Eylül Üniv.Tıp Fak. Meme

Detaylı

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır. GİRİŞ: Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır. Foliküler adenomlar iyi sınırlı tek lezyon şeklinde olup, genellikle adenomu normal tiroid dokusundan ayıran kapsülleri vardır. Sıklıkla

Detaylı

Akciğer Kanseri. Akın Yıldızhan, Fatih Hikmet Candaş

Akciğer Kanseri. Akın Yıldızhan, Fatih Hikmet Candaş Akın Yıldızhan, Fatih Hikmet Candaş Giriş Uluslararası kanser araştırma kurumunun (IARC) 2010 yılı raporlarına göre, akciğer kanseri dünya genelinde en sık tanı alan ve en sık ölüme neden kanser türüdür.

Detaylı

ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI

ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI TİROİD NODÜLÜNDE AMELİYAT ENDİKASYONLARI Tüm tiroid nodülleri ameliyat endikasyonudur Nodülün hızlı büyümesi (6 ayda çapın > %20) İİAB gerektirmeksizin ameliyat

Detaylı

Akciğer Karsinomlu Olgularda İntraoperatif Plevra Yıkama Sıvısında Malign Hücre Saptanmasının Sağkalıma Etkisi #

Akciğer Karsinomlu Olgularda İntraoperatif Plevra Yıkama Sıvısında Malign Hücre Saptanmasının Sağkalıma Etkisi # Akciğer Karsinomlu Olgularda İntraoperatif Plevra Yıkama Sıvısında Malign Hücre Saptanmasının Sağkalıma Etkisi # Şaban ÜNSAL*, Alpaslan ÇAKAN*, İbrahim TAYLAN*, Mehmet AŞKIN*, Teoman BUDUNELİ*, Sülün ERMETE**

Detaylı

Moleküler Test ve Histolojik Tanının Rolü. Akciğer kanserinin tedavi ve yönetiminin etkin

Moleküler Test ve Histolojik Tanının Rolü. Akciğer kanserinin tedavi ve yönetiminin etkin AKCİĞER KANSERİNİN YÖNETİMİ Moleküler Test ve Histolojik Tanının Rolü. Akciğer kanserinin tedavi ve yönetiminin etkin olabilmesi için erken dönemde net bir histolojik tanı konulması kritik öneme sahiptir.

Detaylı

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni Dr. Koray TOPGÜL Medical Park Samsun Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü/ SAMSUN 35 yaşında erkek hasta, İlk kez 2007

Detaylı

DİFERANSİYE TİROİD KANSERİ

DİFERANSİYE TİROİD KANSERİ DİFERANSİYE TİROİD KANSERİ RİSK GRUPLARINA GÖRE TEDAVİ-TAKİP Dr.Nuri ÇAKIR Gazi Ü Tıp Fak Endokrinoloji ve Metabolizma B.D 35.Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıKongresi 15-19 Mayıs 2013-Antalya

Detaylı

Yasemin Giles* (Senyurek), Fatih Tunca*, Harika Boztepe**, Faruk Alagöl**, Tarık Terzioglu*, MD, Serdar Tezelman*

Yasemin Giles* (Senyurek), Fatih Tunca*, Harika Boztepe**, Faruk Alagöl**, Tarık Terzioglu*, MD, Serdar Tezelman* PRİMER OLARAK SANTRAL LENF DİSEKSİYONU YAPILMAMIŞ OLAN PAPİLLER TİROİD KANSERLİ HASTALARDA UZUN DÖNEM SONUÇLAR: RUTİN DİSEKSİYONDAN BEKLENEN İYİLEŞME Yasemin Giles* (Senyurek), Fatih Tunca*, Harika Boztepe**,

Detaylı

İNTERAKTİF VAKA TARTIŞMASI

İNTERAKTİF VAKA TARTIŞMASI İNTERAKTİF VAKA TARTIŞMASI Olgu 1: Yaşlı mide kanserli olgu OLGU 1: 77 yaşında, erkek hasta, 2 yıl önce antrum lokalizasyonunda mide kanseri tanısıyla opere edildi subtotal gastrektomi- D1 lenfadenektomi

Detaylı

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Kolon tümörlü olguların %40-50 sinde karaciğer metastazı gelişir ; % 15-25 senkron (primer tm ile /

Detaylı

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim Murat Özdemir, Özer Makay, Tevfik Demir*, Berk Göktepe, Kamil Erözkan, Barış Bingül**, Yeşim Ertan**, Hüsnü Buğdaycı***, Gökhan İçöz, Mahir Akyıldız

Detaylı