ÖĞRENME. Organizmada istendik davranış değişiklikleri meydana getirmek.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÖĞRENME. Organizmada istendik davranış değişiklikleri meydana getirmek."

Transkript

1 Hazırlayan: Sinan YILDIRIM ÖĞRENME Tanımı ve nitelikleri Öğrenme yaşam boyu sürer ve yalnızca yeni bir beceride ya da akademik bir konuda uzmanlaşmayı değil, duygusal gelişmeyi, toplumsal etkileşimi ve hatta kişilik gelişmesini de kapsar. Neden korkmak, neyi sevmek gerektiğini, nasıl nazik ya da içten olduğunu öğreniriz (Atkinson ve diğ., 1996). Organizmada istendik davranış değişiklikleri meydana getirmek. Öğrenme yaşantı ya da tekrar yoluyla davranışta ve potansiyel davranışta kalıcı değişikliklere yol açan süreçtir. Davranışta, çevre ile yaşantılar (ve tekrarlar) sonucunda meydana gelen ve göreli olarak kalıcı olan değişikliklerdir. Örneğin, odadan çıkarken ışıkları söndürmeyi öğrenmek, düşünmeden kızakla kaymayı öğrenmek, (Morris, 1996). Öğrenmeyi çağrışımlı öğrenme ve bilişsel (zihinsel) öğrenme olarak ikiye ayırabiliriz. Çağrışımlı öğrenmenin iki türü ise klasik koşullama ve edimsel koşullamadır. ÇAĞRIŞIMLI ÖĞRENME a. KLASİK KOŞULLAMA Klasik koşulllama sindirim süreçlerini incelemekte olan Rus fizyoloğu İvan Pavlov tarafından neredeyse kazayla keşfedilmiştir. Ağızlarına yiyecek konulan köpeklerin salya salgılamaları nedeniyle, Pavlov köpeklere yiyecek verildiğinde oluşan salya miktarını ölçmek için deneklerin salgı bezlerine tüpler yerleştirilmiştir. Ancak Pavlov, köpeklerin ağızlarına daha yiyecek konmadan önce salgı salgıladıklarını fark etmiştir: Sadece yiyeceğin görüntüsü bile hayvanların ağızlarını sulandırmak için yeterli olmuştur. Aslında deneycinin ayak seslerini duyduklarında bile köpeklerin ağzının sulandığını gözlenmiştir. Bu durum Pavlov un merakını uyandırmıştır. Daha yiyecekle temas etmeden önce bile köpeklerin salya salgılamasına neden olan nedir? Köpekler deneycinin ayak seslerine tepki olarak salya salgılamayı nasıl öğrenmiştir? Pavlov bu sorulara yanıt bulabilmek için köpeklere ortamda yiyecek yokken salya salgılamayı öğretmeyi denemiştir. Pavlov deneyin yapıldığı odaya yiyecek getirilmesinden hemen önce bir çıngırağın çalındığı bir deney düzenlemiştir. Normalde, çıngırak sesi köpeğin 1

2 ağzını sulandırmasına rağmen, yiyecek almadan önce defalarca çıngırak sesini duyan Pavlov un köpekleri, çıngırak çalar çalmaz salya salgılamaya başlamışlardır. Köpekler, sanki yiyeceğin gelmekte olduğunun çıngırak tarafından haber verildiğini öğrenmiş gibiydiler ve artık yiyecek tarafından izlenmese bile bu ipucunun varlığında ağızları sulanmaktaydı. Köpekler normalde salyalamayı ortaya çıkarmayan yeni bir uyarıcıya (tepki) olarak salya salgılamaya koşullanmışlardır (Pavlov, 1927). Klasik koşullanmanın bileşenleri Genel olarak ele alındığında, klasik koşullama bir uyarıcı tarafından uyandırılan bir tepkinin, daha önce nötr olan farklı bir uyarıcıyla eşleştirilmesini içermektedir. Pavlov un deneyleri klasik koşullamanın dört temel bileşenini göstermektedir. Pavlov köpeğin zil sesine salgılama davranışına koşullu tepki (conditioned response) adını vermiştir. Köpek, zil sesiyle yiyecek arasında bir ilişki kurmuş, diğer bir deyişle zil sesine koşullanmıştır. Et verildiği zaman köpek doğal olarak salgılamada bulunur. Pavlov buna doğal koşulsuz tepki (Unconditioned response) adını verir. Aynı düşünce çerçevesinde et doğal uyarıcıdır, çünkü et uyarıcısına salgısal tepkide bulunmak için köpeğin herhangi bir eğitimden geçmesine gerek yoktur. Bir koşullanma süreci sonucunda zil sesi, et gibi salgılama davranışını ortaya çıkardığından, zil sesine de (conditioned) koşullu uyarıcı adı verilir. Şekil 4.2 de şematik olarak bu ilişkiler belirtilmiştir. Koşullanmadan önce Koşullu uyarıcı (zil sesi) Ya hiç tepki yoktur ya da ilgisiz bir tepki vardır. Doğal uyarıcı (yiyecek) Koşullama süresinde Koşullu uyarıcı (zil sesi) Doğal tepki (salgılama) Doğal uyarıcı (yiyecek) doğal tepki (salgılama) Koşullanmadan sonra Koşullu uyarıcı (zil sesi) koşullu tepki (salgılama) Şekil 4.2 Klasik koşullanmanın çizimle gösterilmesi. Koşullu uyarıcıyla koşulsuz tepki arasındaki ilişki deneme başlamadan önce vardır ve öğrenilmesine gerek yoktur. Koşullu uyarıcıyla koşullu tepki arasındaki ilişki ise öğrenilmiş bir ilişkidir. Bu öğrenme, koşullu ve koşulsuz uyarıcıların bir süre çiftleştirilmesi ve daha sonra bunu koşulsuz tepkinin izlemesiyle 2

3 ortaya çıkar. Koşullu tepki, koşulsuz tepkiye benzemekle beraber, ikisi arasında bazı küçük farklar vardır. Kazanma ve sönme Doğal uyarıcıyla koşullu uyarıcının beraber verildiği her bir tekrara deneme ve organizmanın her iki uyarıcı arasındaki ilişkiyi öğrendiği devreye kazanma adı verilir. Doğal uyarıcıyla koşullu uyarıcı arasındaki zaman ilişkisi birbirinden farklı üç durum gösterebilir. Pavlov un deneyini göz önünde tutarak üç farklı durumu şöyle anlatabiliriz: 1. Zil sesi ve et aynı zamanda verilir ve köpek salgılamaya başlayıncaya kadar zil sesi devam eder. Buna eş zamanlı koşullama adı verilir. 2. Zil sesi verilir ve bir süre sonra et verilir. Salgılama başlayınca zil sesi durdurulur, buna gecikmeli koşullama adı verilir. 3. Zil sesi verilir, fakat et verilmeden önce durur. Daha sonra et verilir. Buna iz koşullaması adı verilir. Doğal uyarıcı (Pavlov deneyinde et) ile koşullu uyarıcının (zil sesi) tekrar tekrar beraber verilmesi ikisi arasındaki bağı kuvvetlendirir, teknik terimiyle, pekiştir. Pekiştirme denemeleri sonucu koşullu tepkinin (salgılamanın) kuvveti artar. Doğal uyarıcı (et) verilmeden yalnız koşullu uyarıcı (zil sesi) verilerek deneme yapılırsa, koşullu tepki (salgılama) kuvvetinden kaybetmeye başlar ve bir süre sonra artık ortaya çıkmaz; bu olaya sönme adı verilir. Genelleme ve Ayırt etme Genelleme: belirli bir uyarıcıya koşullanan tepki, ilk uyarıcıya benzer diğer uyarıcılara verildiğinde de ortaya çıkar. Köpekle yapılan deneyde, orijinal zil sesinden farklı seslere de koşullu tepkide bulunur. Ayırt etme: Genellemenin bir anlamda karşıtıdır ve aynı zamanda onu tamamlayan süreçtir. Genelleme benzerliklere yapılan tepkidir. Ayırt etmeyse farklılıklara yapılan bir tepkidir. Seçici pekiştirme ve söndürme yöntemleriyle ayırt etme tepkisi ortaya çıkarılır. Örneğin, köpeğe do sesinden sonra et verilir, ancak sol sesinden sonra et verilmez. Bir süre sonra köpek sesleri ayırt eder ve sadece do sesine salya salgılar, sol sesine ise salya salgılamaz. Klasik koşullama örnekleri Otonom sinir sistemi üzerine deneyler yapılmış ve hemen hemen her otomatik fizyolojik işlevin koşullanabileceği gösterilmiştir. Örneğin, soğuk suya el sokulursa kan damarlarında büzüşme olur. sol kol suya sokulurken zil sesi verilirse, birkaç denemeden sonra yalnız zil sesine tepki olarak damarlarda büzüşme gözlenmiştir. 3

4 Hava üflenen göz, refleks olarak kırpıştırılır. Hava üflemeyle belirli tondaki ses birçok kez birlikte verildikten sonra, yalnız sesle de göz kırpması ortaya çıkar. Fobilerin klasik koşullama yoluyla nasıl geliştirilebileceklerini görmek için, John Watson ve Rosalie Rayner (Watson ve Rayner, 1920) Küçük Albert olarak adlandırılan 11 aylık bir erkek çocuğa zararsız beyaz bir deney faresinden korkması öğretilmiştir. Önce Albert e beyaz bir fare göstermişler. Başlangıçta çocuk herhangi bir korku tepkisi göstermemiş ve ona doğru emekleyerek oynamaya çalışmıştır. Ancak, Albert hayvana her yaklaştığında, deneyciler çelik çubukları birbirine vurarak oldukça şiddetli bir gürültü çıkarmışlardır. Şiddetli gürültüden tüm çocuklar gibi Albert te korkmuştur. Bu yaşantının birkaç kez tekrarından sonra Albert fareyi gördüğünde ağlamaya başlamış ve korku içinde ondan hemen uzaklaşmaya çalışmıştır. Yıllar sonra Joseph Wolpe ismindeki bir psikiyatrist Jones un yönteminin bazı kaygı türlerinin tedavisinde kullanmak için uyarlamıştır (Wolpe, 1973, 1982). Wolpe gerçekçi olmayan korku ve kaygıların koşullanma ya da öğrenme yoluyla kazanıldıkları için, yine koşullanma yoluyla ortadan kaldırılabileceğini öne sürmüştür. Wolpe aynı anda hem korkmanın hem de gevşemiş olmanın mümkün olmadığına ve bu yüzdende, eğer insanlara korkutucu, kaygı verici durumlarda gevşemeleri öğretilebilirse kaygılarının ortadan kalkacağını belirtmiştir. Wolpe un, bu temelde geliştirmiş olduğu duyarsızlaştırma terapisi, kişiye derin kas gevşetme tekniklerinden birinin öğretilmesiyle başlamaktadır. Daha sonra terapist kişiye, değişen derecelerde korku ve kaygı uyandıran durumların bir listesini oluşturması için yardım eder. Bundan sonraki adımda, kişide kaygı oluşturan durumların bir listesini oluşturması için yardım eder. Sonrasında, kişide kaygı oluşturan durumlar 0 ile 100 arasında derecelenir. Örneğin yükseklik korkusu olan kişilerde bir gökdelenin tepesinde ayakta durmak yukarılarda bir yerlere yerleştirilirken, bir merdivenin basamağında durmak daha aşağılarda yer alabilir. Bir sonraki aşamada, terapi gören kişilerin derin bir gevşeme içine girerken, listedeki en az kaygı uyandırıcı durumu hayal etmeye çalışırlar. Bu kişiler, hayal ettikleri durumda gevşemiş olarak kalabilmeyi başardıklarında, onlardan bir üst basamaktaki durumu hayal etmeleri ve gevşemeleri istenir. Bu süreç, listedeki en korkutucu durumu hayal ettiklerinde bile kaygının yaşanmadığı ana kadar devam eder. 4

5 b. EDİMSEL KOŞULLAMA Çocuklar ya cezadan kurtulmak ya da anne babalarından bazı ödüller kazanmak için oyuncaklarını toplarlar. Yiyecek içecek elde etmek, eğlenmek ya da para kazanmak için makinalara para atar, düğmelere basar ya da kolları çekeriz. Bu ve benzeri davranışlar edimsel davranış olarak sınıflandırılır. Edimsel davranışlar, istenilen bazı şeyleri elde etmek ya da hoşlanılmayan bazı şeylerden kaçınmak amacıyla yapılan ve çevrede bir şekilde değişiklik yaratan öğrenilmiş davranışlardır; bu davranışlar biyolojik öneme sahip uyarıcılar tarafından tetiklenen otomatik refleksler değildir. Bu tür öğrenmeler araçsal ya da edimsel koşullama olarak adlandırılır. Thorndike ın koşullama deneyleri Edward Lee Thorndike kedilerin nasıl öğrendiklerini belirlemek amacıyla bulmaca kutusu adını verdiği basit bir tahta kafes kullanmıştır (Thorndike, 1989). Şekil 5.3 te görüldüğü gibi Thorndike aç bir kediyi bulmaca kutusunun içine; yiyeceği de kutunun dışına, kedinin görüp koklayabileceği bir mesafeye koymuştur. Kedi, yiyeceğe ulaşabilmek için kafesin kapağındaki sürgüyü nasıl açacağını keşfetmek zorundadır. Thorndike bu keşfin süresini ölçmüştür. Başlangıçta kedilerin kapağı nasıl açacaklarını keşfetmeleri oldukça uzun zaman almıştır. Kedi ikinci kez bulmaca kutusuna konulduğunda kapağı açmak için harcadığı zaman azalmış, bu süre her seferinde biraz daha kısalarak sonunda kedi kutudan hemen kaçmayı başarmıştır. Thorndike pekiştireçlerin önemini etki yasasıyla ortaya koymuştur: Hayvanın doyumunu izleyen ya da doyum sırasında bulunulan davranışlar, diğer koşullar eşit olmak koşuluyla, gelecekte daha yüksek bir tekrarlama olasılığına sahip olacaktır (Thorndike, 1911). 5

6 Skinner deneyleri Skinner Harvard Üniversitesi psikoloji profesörlerindendir. Resim 4.3 te görülen Skinner kutusu adında bir kutu geliştirmiştir. Resimde görülebileceği gibi kutunun ön kısmında bir yiyecek kabı ve kabın üstünde bir delik vardır. Bu delik bir hortumun ucudur ve hortum kutunun dışındaki bir yiyecek kabına bağlanmıştır. Deliğin üstünde üzerine basılabilecek bir manivela vardır. Kutunun yine ön kısmında yukarıda bir ufak ampul vardır ve deneycinin denetimindedir. Fareyi kutuya yalnız başına koyduğunuzda fare tipik olarak sağa sola bakar, gezer her şeyi koklar, bu arada manivelaya basar. Kutuda belirli bir süre bırakıldığında o sürede manivelaya kendiliğinden ne kadar basacağı saptanır. Manivelaya kendiliğinden basma sayısına temel sayı denir. Bu süreden sonra deneyci, farenin manivelaya her basışında yiyecek kutusuna bir yiyecek tanesi düşecek şekilde düzeni ayarlar. Manivelaya her basışında yiyecek hortumdan düşer. Fare bunu yedikten sonra manivelaya yine basar. Bir süre yiyecek verilmeye devam edilir. Farenin manivelaya basma sayısında artma gözlenir. Edimsel koşullanmanın bileşenleri Farenin manivelaya basma sayısındaki artış, manivelaya basma davranışının yiyecekle pekiştirilmesiyle açıklanır. Belirli bir süreden sonra yiyecek kesilir ve fare manivelaya basınca kaba yiyecek düşmez. Farenin manivelaya basma sayısı da azalarak ilk baştaki temel sayıya yaklaşır. Farenin manivelaya basma sayısındaki azalma, pekiştirmenin (yiyeceğin) kesilmesiyle açıklanır ve davranış azalmasına sönme adı verilir. Bir davranışın gelecekte tekrarlanma olasılığını azaltan sonuçlar ise ceza olarak adlandırılır. 6

7 Pekiştirme türleri Pozitif ve negatif pekiştirme Yiyecek ya da hoş bir müzik parçası gibi pozitif pekiştireçler ortama ödüllendirici bir şeyler katarlar. Buna karşılık, negatif pekiştireçler de ortamdan nahoş bir şeyler çıkartılır; Bu durumda pekiştirme, uyarıcının ortamdan çıkartılmasıdır. Pozitif ve negatif pekiştirecin her ikisinde de gösterilen davranışın miktarında artma beklenir. Buna hayvanın su ve yiyecek elde etmesi gibi pozitif pekiştireç ya da elektirik şokundan kaçınmak gibi negatif pekiştireçle pedala basma davranışının artışı örnek olabilir. Hem pozitif hem de negatif pekiştirme yeni davranışların öğrenilmesine ya da var olan davranışların güçlendirilmesine neden olmaktadır. Ceza Cezada çevreye hoş olamayan bir şeyler eklenir ve bunun sonucunda davranışı zayıflatma eğilimindedir. 1. Tür ceza ve 2. Tür ceza olmak üzere ikiye ayrılır. 1. Tür ceza: Davranışın tekrarlanmaması için organizmaya hoş olmayan bir uyarıcının verilmesi. Örn. Aşırı hız nedeniyle 2. Tür ceza: Davranışın tekrarlanmaması amacıyla içinde bulunulan durumdan hoşa giden uyarıcının kaldırılması. Örn. Ehliyete el koyma Cezanın etkili olması için; Cezanın etkili olması için etkin şekilde kullanılması gerekir. Öncelikle ceza anında uygulanmalıdır. Çocuklar yaptıklarının yanlış olduğunu anlamaları için yanlış davranışlarından sonra hemen cezalandırılmalıdır. Eğer ceza kötü davranıştan çok sonra gelirse, çocuklar ne için cezalandırıldıklarını anlamayabilirler. Ceza zalimce olmamalı, ancak yeterli etkiye sahip olmalıdır. Etkili ceza kesin ve tutarlı olmalıdır. İstenmeyen davranış bazen yapıldığında ceza verilip bazen ceza verilmiyorsa istenmeyen davranışın tekrarlanma olasılığı artar. Cezanın doğru zamanlarda kullanılması gerekir. Her durumda ceza etkili değildir. Uzun vadede ceza etkili değildir. Ceza hoş olmayan duygular içerdiği için cezalandırılan davranışın yerine öğretmek istediğimiz davranışın kazanılmasını engelleyebilir. Örneğin okumayı yeni öğrenen 7

8 bir çocuklar her yanlış heceledikleri sözcük için öğretmenlerinde azar işitirlerse, korkabilir, heyecanlanabilirler. Bu da öğrenmeyi geciktirebilir. Ceza diğer bireylere acı vermenin kabul edilebilir bir durum olduğu mesajını taşıyabilir ve böylece de istenmeyen saldırgan davranışların öğrenilmesine yol açabilir. Labaratuvar çalışmalarında cezalandırılan maymunların diğer maymunlara saldırma eğiliminde olduklarını bulunmuştur. Eğer istenmeyen bir davranışı bastırmak için cezanın kullanılması gerekliyse, daha tercih edilebilir bir davranış ortaya çıktığında ceza sona erdirilmelidir. Buna ek olarak pozitif pekiştirme (övgü, ödül vb) istenilen davranışı pekiştirmek için kullanılmalıdır. Klasik ve edimsel koşullanmanın karşılaştırılması Klasik Koşullanma Önce uyarıcı, sonra tepki vardır. Refleks davranışlara yöneliktir. Organizma pasiftir. Öğrenme istem dışıdır. Edimsel Koşullanma Önce tepki, sonra uyarıcı vardır. Bilinçli davranışlara yöneliktir. Organizma aktiftir. Öğrenme bilinçlidir. c. BİLİŞSEL (ZİHİNSEL) ÖĞRENME Bilişsel yaklaşım bireyin algılama, hatırlama ve düşünme gibi bilişsel süreçlerine ağırlık verir. Klasik ve edimsel koşullanma yaklaşımları öğrenmenin temelinde çağrışım ilişkilerinin yattığını kabul eder. Bilişsel yaklaşım taraftarı psikologlar bu yaklaşımı yetersiz bulur. Onlara göre öğrenmenin temelinde organizmanın algılaması, hatırlaması, düşünmesi, bir başka deyişle bilişsel süreç ve yapıları yatar. Öğrenme deneyine konan organizma neyin neyle ilişkili olduğunu algılar, anlar ve daha sonra test edildiğinde, daha önce algılamış olduğu ilişkileri hatırlar ve ona göre davranır. Demek oluyor ki, organizma mekanik bir şekilde değil, çevreyi ve kendi davranışını bir algılama ve anlama sürecinden geçtikten sonra gösterir. Bilişsel psikologlar, bu tür öğrenmeyi yalnız insanlara özgü bir süreç olarak görmezler, zihinsel süreçlerin hayvanların öğrenmesinin de altında yattığını kabul ederler. Görüşlerini hayvanlar ve insanlar üzerinde yapılmış deneylere dayanarak savunurlar. Aşağıda bu tür öğrenme deneylerinden örnekler verilmiştir. 8

9 Kavrama deneyleri Alman psikolog Köhler 1925 te şempanzelerle bir dizi deney yapmıştır. Sultan adında bir şempanzenin elinin ulaşamayacağı uzaklığa yiyecek konulmuştur. Sultanın yiyeceğe ulaşabilmesi için önce elinin yetişebileceği kısa sopayı alması, sopa aracılığıyla daha uzun sopaya ulaşıp kendisine çekmesi gerekmektedir. Bu da yeterli değildir. Sopalar öyle yapılmıştır ki, biri diğerinin ucuna takılabilir ve ancak iki sopa birleşiminden ortaya çıkan yeni uzunlukla yiyeceğe ulaşılabilir. Sultan bu deneyde sağa sola bakmış, durmuş, kaşınmış, yeniden sopalara yönelmiş ve çözüme adım adım yaklaşmıştır. Sultan ın ikinci deneyi ulaşamayacağı bir yükseklikte asılı duran muza ulaşmasıdır. İçinde üç boş sandık bulunan odanın tavanından muz sarkmaktadır. Sultan zıplar, kaşınır, odada gezer, sonra bir köşede oturur. Bir süre sonra, Ha şimdi anladım! dercesine kalkar, sandıkları üst üste kor, üstüne çıkar ve muza ulaşır. Yukarıdaki her iki deneyde de, hayvanın içinde bulunduğu ortamı algılaması, o ortamda bulunan nesnelerin birbiriyle ilişkisini kavraması gerekir. Algılama ve kavramayı gerektiren araştırmalar, şempanze gibi evrim merdiveninde yüksek basamaklarda bulunan hayvanlarda gözlendiği gibi, fare ve güvercin gibi daha düşük düzeydeki hayvanlarda da gözlenmiştir. Bilişsel (zihinsel) yapılar Amerika da davranışçılığın en yüksek zirvesine ulaştığı, davranışçı yaklaşımı kabul etmenin bilimsel psikolojinin temel gereklerinden biri olarak görüldüğü zamanlarda, Edward C. Tolman, tek başına bilişsel yaklaşımı savunmuştur. Diğer psikologlar gibi o da fareler üzerinde deney yapmışsa da Tolman ın amacı, farelerin mekanik koşullanma yoluyla değil, 9

10 zihinsel süreçler yoluyla öğrendiğini kanıtlamaktı. Tolman öğrenme deneyindeki farenin, öğrenme durumunda yer alan birimlerin zihinsel resimleriyle bir bilişsel harita geliştirdiğini öne sürmüş ve tezini gizil öğrenme üzerine yaptığı araştırmalarla desteklemiştir. Gizil öğrenme, öğrenme sürecinin deney yapılırken kendini göstermediği, fakat daha sonraki bir anda öğrenilen davranışın ortaya çıktığı durumlara verilen bir addır. Gizil öğrenme türünden araştırmalarda hayvana bir süre hiçbir pekiştireç verilmez. Daha sonra uygun pekiştireç verilmeye başlanınca birdenbire istenilen doğru davranışı yapan hayvan, bir süre önce kendisinde bir gizil öğrenme sürecinin yer almış olduğunu gösterir. Şekil 4.8 aşağıda anlatacağımız araştırmada kullanılan labirentin şematik yapısını göstermektedir. Üç grup fare alınmış ve birinci gruptaki farelere labirentin çıkış kapısını bulduklarında yiyecek (pekiştireç) verilmiştir. İkinci ve üçüncü grup farelere, labirentin çıkış kapısını buldukları halde, ilk on gün hiçbir pekiştireç verilmemiştir. 11 nci günde 2 nci grup fareye, ilk gruptaki gibi pekiştireç verilmeye başlanmış, fakat 3 ncü grup fareye hiçbir pekiştireç verilmemiştir. Araştırmaya 7 gün devam edilerek son verilmiştir. Araştırma sonuçları için şekil 4.8 i incelediğimizde: Şekil 4.8 Kesik siyah çizgiyle belirtilen fareler, 1 nci gün pekiştirilmeye başlanınca, gri çizgiyle belirtilen ve sürekli pekiştirilen fareler kadar, hatta onlardan biraz daha iyi şekilde yiyecek kutusunu bulma davranışı göstermeye başlamışlardır. Grafiğin altında bu araştırmada kullanılan labirentin çizimi bulunmaktadır. 10

11 Her 3 grup fare ilk günlerde bir miktar öğrenme göstermişlerdir, çünkü daha az hatayla labirentin çıkış noktasına ulaşmaya başlamışlardır. Pekiştirilen grup diğer iki gruptan daha süratli öğrenmiştir. 11 nci günde 2 nci gruptaki fareler pekiştirilmeye başlanınca, ilk gruptaki fareler düzeyinde bir başarı göstermeye başlamışlardır. Bu gruptaki farelerin 11 nci gündeki ani başarısını şöyle açıklayabiliriz: Fareler, pekiştirmenin verilmediği süre içinde bir şeyler öğrenmeye devam ettiler. Tolman a göre ise farenin esas öğrendiği labirentin bilişsel şemasıdır. Bir başka deyişle, öğrenme gizil olarak devam eder, daha sonra pekiştirme verilince, gizil öğrenme ortaya çıkar ve davranışta gözlenebilir. Daha önce öğrendiği bilişsel şemayı uygulamak için hiçbir sebep görmeyen fare, kendisine pekiştirme verilmeye başlanınca, gizil bilişsel şemalarını, yiyecek elde etmek için davranışa dönüştürür. Bugün modern psikolojide egemen olan görüş: Koşullanma türü öğrenme ve bilişsel süreçler yoluyla öğrenme, iki farklı öğrenme türünü ifade eder. Bu iki farklı öğrenme türü birbirlerini tamamlayıcı bir rol oynarlar. Davranışımızın öyle yönleri vardır ki, hiçbir bilişsel süreci gerektirmeden otomatik olarak koşullama ortaya çıkar; diğer yandan, davranışımızın öyle yönleri vardır ki, bizim tam bilinçli olarak farkında olmamızı ve dikkat etmemizi gerektirir. HATIRLAMA ve UNUTMA İnsanların belleği olmasaydı, belirli bir deneyimden öğrendikleri davranış ve görüşleri saklayamazlardı. Her defasında aynı davranışları yeniden öğrenmek zorunda kalırlardı. Belleğin olmadığı yerde öğrenimden ve öğrenilen şeylerin birikiminden söz edilemez. Bellek sayesinde insanoğlu dil ve kültürü geliştirebilmiş ve böylece son derece karmaşık modern toplumlar oluşturulabilmiştir. Belleğin belirgin özelikleri Belleğin iki temel boyutta belirgin özellikleri vardır. Birinci boyut belleğin aşamalarını ifade eder. Kodlama, depolama ve ara bul geri getir aşamaları. İkinci boyut belleğin türlerini ifade eder: kısa süreli ve uzun süreli bellek. Belleğin üç aşaması İlkokul birinci sınıfta alfabeyi öğrenmeye çalışan bir öğrenciyi düşünelim. Öğretmen tahtaya A harfini yazar ve diyelim ki Ali den okumasını ister. Ali A harfini doğru olarak söyler. Ali nin A harfini söylemesi, onun belleği sayesinde mümkün olmuştur. Bu olayda üç aşama yer alır. 11

12 Birinci aşama kodlama aşamasıdır. Ali, öğretmen harfi gösterdiği zaman belleğinde bu harfi diğer harflerden farklı olabilecek şekilde kodlamıştır. Kodlamadan sonra Ali geçen süre içinde kodladığı bilgiyi bir yerde depolamıştır. Bu aşamaya depolama aşaması denir. Öğretmen yeniden sorduğu zaman Ali depolamış olduğu bilgiyi bulmuş ve geri getirmiştir. Bu aşamaya ara-bul geri getir aşaması denir. Ali, öğretmen harfi söylemesini istediği zaman cevap veremezse, onun belleği üç aşamadan birinde aksamış olabilir. Ya açık seçik harfi görememiş ve diğer harflerden ayırt edecek şekilde kodlayamamış, ya depolama aşamasında bir aksaklık olmuş ve kodlanan harf daha önce Ali nin bildiği diğer bilgiler arasında kaybolup gitmiş ya da iyi depolanmış olduğu halde ara-bul-geriye getir aşamasında depolanmış bilgiyi bulup çıkarmak olanağı olmamıştır. Şekil 5.1 şematik olarak bu aşamaları gösterir. İki tür bellek Birçok araştırmacı en azından iki tür bellek olduğunu belirtmektedir. En azından diyoruz, çünkü bazı psikologlar üç tür bellek olduğunu savunmaktadır. Burada kısa ve uzun süreli bellekten söz edeceğiz. Her iki belleğin kendine özgü kodlama, depolama ve ara-bulgeriye getir aşamaları vardır. Kısa süreli bellek birkaç dakikayı geçmeyen hatırlama durumlarında görülür. Kısa süreli belleğin kapasitesi sınırlıdır, 7 ± 2 birimdir. Bu kapasiteye ulaştıktan sonra kısa süreli belleğe giren her yeni birim, bellekte önceden bulunan diğer bir birimi dışarı atar ve onun yerini alır. Kısa süreli bellek kodlama aşamasında görsel ve işitsel kodu kullanır. Uzun süreli bellek saatler, günler, aylar ve yılları kapsayan hatıralarla ilgilidir. Kapasitesi sınırsız kabul edilebilir. Kısa süreli bellek biyofizik, uzun süreli bellek ise biyokimyasal bir süreçtir. Bir bilginin uzun süreli belleğe girmesi protein senteziyle gerçekleşir. Uzun süreli bellekte bilgi temel anlamına göre kodlanır. Hatırlanması gereken yeni birimler ne kadar anlamlı ise ve birimler arasında ne kadar iyi ilişkiler kurulmuşsa, o kadar iyi hatırlanır. 12

13 Birimler arasında ilişki yoksa belleyenin yeni bilgileri anlamlı bir biçimde hatırlama düzeyini yükseltir. Öğrenilecek bilginin anlamı ne kadar ayrıntılı olarak işlenirse, birim bellekte o kadar iyi kalır. Uzun süreli bellekteki unutmaların çoğu ara-bul-geri getir ipuçlarının ortadan yok olması nedeniyledir. Bir başka deyişle bilgi bellektedir, fakat o bilgiyi geri getirecek ipuçları ortadan kaybolmuştur. Öğrenme sırasında bilgi iyi örgütlenmişse ve öğrenmenin içinde yer aldığı bağlam ile hatırlanma anındaki bağlam birbirine benzerse hatırlamak daha kolay olur. Unutma ve hatırlamanın nedenleri nelerdir? Müdahale: Bilgi başka bir bilgi tarafından sıkıştırıldığında ya da karıştırıldığında yaşanır. Müdahalenin önemli bir biçimi insanlar yeni edinilen bir bilgiyi zihinsel provaya (tekrar) sokmaktan sakındığı zaman meydana gelir. Geriye ket vurma: İlk önce öğrenilen bilginin yenisinin gelmesiyle birlikte kaybolduğu, çünkü yeni ve benzer bir bilgiyle karıştığı durumlarda meydana gelir. Örneğin geçen akşam ne yendiği hemen unutulur, çünkü yemeğe ilişkin anılar daha önce yenen ve o yemeği diğerlerinden ayıran çarpıcı özelliklere sahip olan anısının müdahalesiyle bellekte bir süre gizlenmekte yani unutulmaktadır. İleri ket vurma: Bazen halihazırda öğrenilmiş bir bilgi (mevcut bilgi) daha sonra öğrenileceklerin belleğe alınmasını engeller. Tipik örnek İngiltere ye giden bir sürücünün oradaki aracı soldan kullanmayı öğrenmesi zordur. Araba kullanmayı bilmeyen birinin ise öğrenmesi daha kolaydır. Kolaylaştırma: Bir önceki öğrenmenin insanların benzer şeyleri öğrenmelerine yardımcı olduğu söylenmektedir. Bu duruma ileriye etkili kolaylaştırma adı verilmektedir. İspanyolca öğrenen biri, İtalyanca yı daha kolay öğrenebilir. İngilizce konuşan öğrenciler Latince dersinin kendi anadillerinin ayrıntılarını öğrenmelerini kolaylaştırdığını söylemektedir. Öncelik ve sonralık etkileri: İnsanlara öğrenmeleri gereken kelimelerden oluşan bir liste verildiğinde ve hemen ardından bu öğrenme kontrol edildiğinde ilk ve son sıradaki kelimelerin orta sıradakilerden daha kolay öğrendikleri gözlenmiştir. İlk sıradakileri öğrenmenin öncelik etkisi, son sıradakinin akılda kalmasının ise sonralık etkisi olarak adlandırılır. Otomatiklik: Bilgiler ve yetenekler uzun süreli hafızada var olurlar, fakat geçen zaman ya da harcanan zihinsel efor zamanla unutulmuş ya da üstü örtülmüş bu bilgi ve yetenekleri yeniden ve hızlı bir giriş yapmayı gerektirebilir. Buna iyi bir örnek okumaktır. Çocuk bir 13

14 sayfadaki tüm heceleri seslendirebilir, fakat çok bunu yavaş ve emek vererek yaparsa kavrama yeteneğini kaybeder ve zevk için okuma olasılığını yitirebilir. Uzun süreli bellek bu süreçte yeterli değildir. Otomatiklik belirli bir seviyede hız ve tekrar gerektirir. beyinle ilgili çalışmalar beynin, insan yeteneklerini geliştirdiğinde daha iyi çalıştığını ve kapasitesini arttırdığını göstermektedir. Otomatiklik, uzun süreli bellekte bilgi ve beceriyi kurmak için gerekli olan düzeyin ötesinde uygulamalar yapmayı gerektirir (Moors & De Houwer, 2006). Futbolcu 10 dakikalık kısa bir yönergenin sonunda topa nasıl vuracağını bilir, fakat oyuncu bu yetiye binlerce denemeden ve idmandan sonra ulaşır. Hangi çalışma stratejileri öğrenmeye yardımcı olur Uygulama sınavları: Özelliklede sınavdaki sorular çoktan seçmeli veya boşluk doldurmalı sorulardan ziyade, kurgulanması gereken cevapları gerektiriyorsa sınavı alan kişilerin içeriği yüksek seviyede işlemelerine neden olmaktadır, bu şekilde anlamayı ve hafızayı güçlendirmektedir. Not alma: Çünkü kişi ne yazacağı hakkında kararlar verirken ana fikirler için zihinsel işlem geliştirmek zorundadır. Altını çizme: Az miktarda yarar sağladığı bulunmuştur. Bu konuyla ilgili problem öğrencilerin hangi konunun önemli olduğuna karar vermekte başarısız olmaları ya da çok fazla şeyin altını çizmeleridir. En önemli tek bir cümlenin altını çizmek daha etkilidir. Özetleme: Özet çıkaran kişinin neyin önemli olup olmadığını ciddi bir şekilde göz önünde bulundurmasını gerektirir. Öğrenilenleri yazma: Öğrencilere öğrendiklerinin içeriğini yazarak açıklatmak hatırlamalarında yardımcı olur. Taslak çıkarma ve kavram haritası yapma: Çalışılan materyalin iskeletsel formda sunulmasıdır. Bu stratejiler taslak çıkarma, ağ kurma ve kavram haritası çıkarmayı gerektirir. Taslak çıkarma, hiyerarşik biçimde materyalin ana noktalarını gösterir, her detayın üst kademedeki kategorilerin altında olması şeklinde organize edilir. Ağ kurma ve kavram haritası çıkarmada, öğrenciler ana fikirleri tanımlarlar ve sonrada aralarındaki bağlantıyı diyagram ile gösterirler. 14

15 PQ4R yöntemi: Açılımı ön izleme, soru, okuma, materyale yansıtma, ezbere alma ve gözden geçirmedir. Daha ileri yaştaki çocuklarda daha etkilidir. Öğrenmeyi kolaylaştıran stratejiler Edgar Dale in yaşantı konisi 1. Öğrenme işlemine katılan duyu organlarımızın sayısı ne kadar fazla ise o kadar iyi öğrenir ve o kadar geç unuturuz. 2. En iyi öğrendiklerimiz, kendi kendimize, yaparak, yaşayarak öğrendiklerimizdir. Doğrudan doğruya edinilen maksatlı yaşantılar. 3. Öğrendiğimiz şeylerin çoğunu gözlerimiz yardımıyla öğreniriz. 4. En iyi öğretim somuttan soyuta ve basitten karmaşığa doğru giden öğretimdir. Motor beceri ve sporsal beceri Beceri, bireyin amaca uygun biçimde bir iş ya da görevi ustalıkla yapabilmesidir. Yetenek, bireyin beceriyi gerçekleştirmesinde üst sınır, başarı potansiyeli ya da kapasite olarak tanımlanabilir. 15

16 Motor öğrenme, bir hareketin öğrenilmesiyle ilişkili olarak performanstaki gelişimdir. Motor beceri iki şekilde kavramsallaştırılabilir. İlkinde beceriler görev olarak ele alınabilir, voleybol, bilardo ya da tavuk kesmek gibi. Böyle bir yaklaşımda beceriler bazı boyutlarda ya da belirli özelliklere göre sınıflandırılabilir. İkinci olarak motor beceriler hareketin ortaya konulmasındaki yetkinlik çerçevesinde kavramsallaştırılabilir. Örneğin, Michael Jordan ın basketbol şutu atması gibi. Görevin düzenleniş biçimine göre beceriler sınıflandırılabilir. Tablo 1.1 Kesintili Seri Devamlı beceri boyutu Kesintili beceriler Seri beceriler Devamlı beceriler Kesin başlangıç ve bitiş Birbiriyle bağlı bağımsız hareketler Dart atmak Çivi çakmak İp çekmek Top yakalamak Jimnastik programı Kürek çekmek Otururken ayağa kalkmak Diş fırçalamak Buz pateni Kesin bir başlangıç veya bitişin olması Çevresel yordanabilirliğin düzeyine göre becerilerin sınıflandırılması Motor becerileri sınıflandırmanın bir diğer yolu performans sırasında çevrenin ne dereceye kadar sabit ve yordanabilir olduğu göz önüne alır. Açık beceri hareket sırasında değişken ve yordanamayan bir çevrede yapılan beceridir. Örnek olarak, trafikte araba kullanmak ve güreşte rakibe hamle yapmak Kapalı beceri değişmeyen ve yordanabilir bir ortamda yapılan bir beceridir. Örnek olarak jimnastik rutinlerinde denge tahtasında performans göstermek koşmak vb. Tablo 1.3 Açık Kapalı beceri boyutu Kapalı beceriler Açık beceriler Yordanabilir çevre Yarı yordanabilir çevre Yordanamayan çevre Jimnastik İp üstünde yürümek Futbol oynamak Daktilo kullanmak Araba kullanmak Güreş Sebze kesmek Karşıdan karşıya geçmek Kelebek yakalamak 16

17 Kaynaklar Atkinson, R.L., Atkinson, R.C., Smith, E.e., Bem, D.J., Nolen-Hoeksema, S. (1996). Psikolojiye giriş. (11 nci basım) (Çev. Yavuz Alogan). Ankara: Arkadaş Yayınları. Cüceloğlu, D. (2002). İnsan ve davranışı. (11 nci basım). İstanbul: Remzi kitabevi. Morris, C.G. (2002). Psikolojiyi anlamak (Psikolojiye giriş). (3. Basım) İstanbul: Türk Psikoloji Derneği Yayınları. Schmidt, R.A., Wrisberg, C.A. (2012). Motor öğrenme ve performans. (Çev. Ed. Ziya Koruç). Ankara: Anı Yayıncılık. Slavin, R.E. (2013). Eğitim Psikolojisi: Kuram ve Uygulama. (Çev. Galip Yüksel). (10 ncu basım). Ankara: Nobel Yayıncılık. 17

ÖĞRENME. Temel Kavramlar

ÖĞRENME. Temel Kavramlar ÖĞRENME Temel Kavramlar Öğrenme nedir? Davranışlarda göreli olarak kalıcı değişimlere yolaçan deneyimlerdir. Olgunlaşma sonucu davranışların değişmesi öğrenme sayılmaz. Davranışta kısa süreli ufak değişiklikler

Detaylı

ÖĞRENME KLASİK VE EDİMSEL KOŞULLAMA

ÖĞRENME KLASİK VE EDİMSEL KOŞULLAMA ÖĞRENME KLASİK VE EDİMSEL KOŞULLAMA Öğrenmede Temel Kavramlar Öğrenme, deneyim yoluyla yeni ve kalıcı bilgi ya da davranış edinme süreci olarak tanımlanabilir. Yiyecek/acı gibi olayları beklemeyi ve bu

Detaylı

Öğrenmeye Bilişsel Yaklaşım

Öğrenmeye Bilişsel Yaklaşım Öğrenmeye Bilişsel Yaklaşım Öğrenmeye Bilişsel Yaklaşımlar Bireyin algılama, hatırlama ve düşünme gibi bilişsel süreçlerine ağırlık veren bir bakış açısı. Bilişsel öğrenme: Doğrudan gözlenemeyen zihinsel

Detaylı

Öğrenme, Örgütsel Öğrenme

Öğrenme, Örgütsel Öğrenme Öğrenme, Örgütsel Öğrenme Öğrenme: Kişide istediği sonuca ulaşmak amacıyla hareket etmesini engelleyecek çeşitli eksiklikleri tamamlamasını sağlayacak bir süreç Hayatın her sürecinde öğrenme İşyerinde

Detaylı

Edimsel Koşullama ÖĞRENMEDE ÖDÜL VE CEZANIN ROLÜ. Doç.Dr.Hacer HARLAK

Edimsel Koşullama ÖĞRENMEDE ÖDÜL VE CEZANIN ROLÜ. Doç.Dr.Hacer HARLAK Edimsel Koşullama ÖĞRENMEDE ÖDÜL VE CEZANIN ROLÜ Edimsel Koşullama Davranış ile sonuç arasında bağlantı kurmayı öğrenmedir. Pekiştirilen (memnun edici sonuçlara yol açan) davranışlar güçlenir, cezalandırılan

Detaylı

GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ AKTS

GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ AKTS GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ AKTS Dersin Adı Psikolojiye Giriş Dersin Kodu OKÖ105 Dersin Türü Zorunlu Dersin Seviyesi Lisans Dersin AKTS kredisi 4 Haftalık Ders

Detaylı

Değerlendirme. Psikolojiye Giriş. Haftalık okuma raporları. Arasınav (%30) Final (%35) Haftalık okuma raporları (%15) Kitap inceleme (%20)

Değerlendirme. Psikolojiye Giriş. Haftalık okuma raporları. Arasınav (%30) Final (%35) Haftalık okuma raporları (%15) Kitap inceleme (%20) Değerlendirme Arasınav (%30) Final (%35) Psikolojiye Giriş Temeller, Bölüm 2: Skinner Ders 4 Haftalık okuma raporları (%15) Kitap inceleme (%20) Deneye katılım 2 Değerlendirme Arasınav (%30) Final (%35)

Detaylı

ÖĞRENME. Temel Kavramlar. Doç.Dr.Hacer HARLAK

ÖĞRENME. Temel Kavramlar. Doç.Dr.Hacer HARLAK ÖĞRENME Temel Kavramlar Öğrenme nedir? Davranışlarda göreli olarak kalıcı değişimlere yolaçan deneyimlerdir. Olgunlaşma sonucu davranışların değişmesi öğrenme sayılmaz. Davranışta kısa süreli ufak değişiklikler

Detaylı

BELLEK. 1- KISA SÜRELİ BELLEK: Kısa süreli bellek de iki aşamalıdır. -Duyumlarla elde edilen bilgilerin - Çok kısa süreli bellekten gelen

BELLEK. 1- KISA SÜRELİ BELLEK: Kısa süreli bellek de iki aşamalıdır. -Duyumlarla elde edilen bilgilerin - Çok kısa süreli bellekten gelen BELLEK Geçmiş yaşantıları ve bilgileri akılda tutma ve hatırlama gücüne Bellek diyoruz. Bellek öğrenilen bilgileri depolar, istenildiği zaman kullanılmasına olanak sağlar. Bellek, insanların dil,kültür

Detaylı

EDİMSEL KOŞULLANMA. Doç. Dr. Tülin ŞENER

EDİMSEL KOŞULLANMA. Doç. Dr. Tülin ŞENER EDİMSEL KOŞULLANMA Doç. Dr. Tülin ŞENER Skinner (1904-1990) Programlı öğretimin kurucusu olarak bilinir. Skinner in görüşlerine dayalı olarak geliştirilen davranışı biçimlendirme yaklaşımı otistik ve zihinsel

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III ÜNİTE: 1. PSİKOLOJİ VE GELİŞİM PSİKOLOJİSİ15

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III ÜNİTE: 1. PSİKOLOJİ VE GELİŞİM PSİKOLOJİSİ15 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III ÜNİTE: 1. PSİKOLOJİ VE GELİŞİM PSİKOLOJİSİ15 Bilimin Anlamı ve Özellikleri...17 Psikoloji...18 Gelişim Psikolojisi...25 Öğrenme Psikolojisi...26 Psikolojide Araştırma Yöntemleri...26

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım DAVRANIŞ 2

ADIM ADIM YGS LYS Adım DAVRANIŞ 2 ADIM ADIM YGS LYS 187. Adım DAVRANIŞ 2 SONRADAN KAZANILMIŞ DAVRANIŞLAR (ÖĞRENİLMİŞ DAVRANIŞLAR) Deneyim sonucu kazanılan davranışlardır. Bu davranışlar aynı türün farklı bireylerinde farklı sonuçlar doğurabilir.

Detaylı

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii YAZARLAR HAKKINDA... iv 1. ÜNİTE EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1 Giriş... 2 Eğitim Psikolojisi ve Öğretmen... 3 Eğitim Psikolojisi... 3 Bilim... 6 Psikoloji... 8 Davranış... 9 Eğitim...

Detaylı

ÖĞRENMEDE DAVRANIŞSAL YAKLAŞIMLAR Sevim Çiftçi

ÖĞRENMEDE DAVRANIŞSAL YAKLAŞIMLAR Sevim Çiftçi ÖĞRENMEDE DAVRANIŞSAL YAKLAŞIMLAR Sevim Çiftçi 183-202 Kaynak II; Eğitim Psikolojisi Yazar;B.YEŞİLYAPRAK Hazırlayan; Sevim ÇİFTÇİ 2005-2006 Slaytları Yeniden Düzenleyen; Doç. Dr. Nasip DEMİRKUŞ Ders Sor.;

Detaylı

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN cerdogan@yildiz.edu.tr Sınıf Nedir? Ders yapılır Yaşanır Zaman geçirilir Oyun oynanır Sınıf, bireysel ya da grupla öğrenme yaşantılarının gerçekleştiği

Detaylı

BİTİŞİKLİK KURAMI. Hzl: ELİF ŞİRİNGÜL ASLIHAN AKBAĞ

BİTİŞİKLİK KURAMI. Hzl: ELİF ŞİRİNGÜL ASLIHAN AKBAĞ BİTİŞİKLİK KURAMI Hzl: ELİF ŞİRİNGÜL ASLIHAN AKBAĞ JOHN BROADUS WATSON (1889-1958) Güney Carolina, Greenvilel'de yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Watson, katılık ölçüsünde dindar bir anne

Detaylı

ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ TARAMA-1 (UĞUR YILMAZER)

ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ TARAMA-1 (UĞUR YILMAZER) 1. Bir öğrenci öğretmenin bütün çabalarına rağmen matematik dersinden asla geçemeyeceğine inanmakta ve bu dersi öğrenmek için hiçbir etkinlikte bulunmamaktadır. Bu durum aşağıdakilerden hangisiyle ifade

Detaylı

KENDİNİ GELİŞTİRME ve KENDİ KENDİNE (ÖZ) YÖNETİM

KENDİNİ GELİŞTİRME ve KENDİ KENDİNE (ÖZ) YÖNETİM KENDİNİ GELİŞTİRME ve KENDİ KENDİNE (ÖZ) YÖNETİM 1. ÖĞRENME VE KİŞİSEL ÖĞRENME GEREKLERİ Öğrenme, bir değişim aracı, ya da değişimin sonucunda varılan bir olgudur. İnsanın öğrenmesini tanımlamak zordur;

Detaylı

Hatırlama ve Unutma. Doç.Dr.Hacer HARLAK-PSİ154-PSİ162

Hatırlama ve Unutma. Doç.Dr.Hacer HARLAK-PSİ154-PSİ162 Hatırlama ve Unutma Üç aşamalı bellek modeli Enformasyonu belleğe kodlama (kaydetme) Enformasyonu bellekten geri getirme konularından sözdeceğiz. Duyu Belleği Kısa süreli bellek Uzun süreli bellek Bellek

Detaylı

ÖĞRENME KURAMLARI. Davranışçı Kuram Bilişsel Kuram Duyuşsal Kuram

ÖĞRENME KURAMLARI. Davranışçı Kuram Bilişsel Kuram Duyuşsal Kuram ÖĞRENME KURAMLARI Davranışçı Kuram Bilişsel Kuram Duyuşsal Kuram DAVRANIġÇI KURAMLAR Davranışçı kuramlar, öğrenmenin uyarıcı ile davranış arasında bir bağ kurularak geliştiğini ve pekiştirme yoluyla davranış

Detaylı

EDIMSEL KOŞULLANMA ELİF GÖKALP TAŞ EMEL DOKUR MERMERDAŞ

EDIMSEL KOŞULLANMA ELİF GÖKALP TAŞ EMEL DOKUR MERMERDAŞ EDIMSEL KOŞULLANMA ELİF GÖKALP TAŞ EMEL DOKUR MERMERDAŞ Camilerin etrafında güvercin ve kumruların toplanması, kuşların dindar olduğunu mu gösterir? Nasrettin Hoca, eşeğine nasıl okuma öğretti? EDİMSEL

Detaylı

1.Giriş İÇİNDEKİLER. Önsöz... xxv Teşekkür... xxvii Çeviri Eser İçin Önsöz... xxix İkinci Baskı İçin Önsöz... xxx.

1.Giriş İÇİNDEKİLER. Önsöz... xxv Teşekkür... xxvii Çeviri Eser İçin Önsöz... xxix İkinci Baskı İçin Önsöz... xxx. Öğrenme ve Bellek İÇİNDEKİLER Önsöz... xxv Teşekkür... xxvii Çeviri Eser İçin Önsöz... xxix İkinci Baskı İçin Önsöz... xxx 1.Giriş Öğrenme Çalışmalarının Kökenleri... 4 Epistemoloji Felsefesi... 4 Evrim...

Detaylı

İçindekiler KISIM 1 BÖLÜM 1 KISIM 2 BÖLÜM 3 BÖLÜM 2

İçindekiler KISIM 1 BÖLÜM 1 KISIM 2 BÖLÜM 3 BÖLÜM 2 İçindekiler KISIM 1 İNSAN ÖĞRENMESİNE GİRİŞ BÖLÜM 1 Öğrenme Yaklaşımları 1 Öğrenmenin Önemi 2 Öğrenmeyi Tanımlama 4 Öğrenmenin Ne Zaman Oluştuğunu Belirlemek 4 Araştırma, İlkeler ve Kuramlar 5 Zaman İçinde

Detaylı

UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ. UDA nın Kökenleri

UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ. UDA nın Kökenleri UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ UDA nın Kökenleri Bilişsel açıklamalar Wertheimer Algılanan şeyler arasındaki ilişkiler algılanan şeylerden daha önemlidir. Neyin görüldüğü ve duyulduğu görülen veya duyulan

Detaylı

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii BÖLÜM I GELİŞİM 1. ÜNİTE GELİŞİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR, GELİŞİMİN TEMEL İLKELERİ VE GELİŞİMİ ETKİLEYEN ETMENLER... 1 GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR...

Detaylı

Psikoloji biliminin konusu gözlenebilir davranışlardır.

Psikoloji biliminin konusu gözlenebilir davranışlardır. Davranışçı Yaklaşım Bu yaklaşıma göre; Psikoloji biliminin konusu gözlenebilir davranışlardır. Duygu, düşünce, güdü gibi özellikler gözlenip ölçülemediği için bilimsel olarak araştırılamaz ancak uyaranlar

Detaylı

Wertheimer, Köhler ve Kofka tarafından geliştirilmiş bir yaklaşımdır. Gestalt psikolojisi, bilişsel süreçler içerisinde özellikle "algı" ve "algısal

Wertheimer, Köhler ve Kofka tarafından geliştirilmiş bir yaklaşımdır. Gestalt psikolojisi, bilişsel süreçler içerisinde özellikle algı ve algısal Gestalt Psikoloji Wertheimer, Köhler ve Kofka tarafından geliştirilmiş bir yaklaşımdır. Gestalt psikolojisi, bilişsel süreçler içerisinde özellikle "algı" ve "algısal örgütlenme" konularında yoğunlaşmış

Detaylı

Eğitimin Psikolojik Temelleri

Eğitimin Psikolojik Temelleri Eğitimin Psikolojik Temelleri Eğitim sürecinin daima iki boyutu olmuştur. Bunlardan birincisi yukarıda değindiğimiz toplumsal ya da sosyal boyut, diğeri ise bireysel boyuttur. Eğitim ne kadar sosyal amaçlarla

Detaylı

BİLİŞSEL AÇIDAN ÇOCUK GELİŞİMİNİN BASAMAKLARI

BİLİŞSEL AÇIDAN ÇOCUK GELİŞİMİNİN BASAMAKLARI BİLİŞSEL AÇIDAN ÇOCUK GELİŞİMİNİN BASAMAKLARI REYHAN SAĞLAM ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ÖĞRETMENİ BILIŞ NE DEMEKTIR? Biliş; düşünme, öğrenme ve hatırlama süreçlerine denir. Bilişsel gelişim neleri kapsar?

Detaylı

Hedef Davranışlar. Eğitim Programının birinci boyutudur. Öğrencilere kazandırılması planlanan niteliklerdir (davranışlar).

Hedef Davranışlar. Eğitim Programının birinci boyutudur. Öğrencilere kazandırılması planlanan niteliklerdir (davranışlar). Hedef Davranışlar Eğitim Programının birinci boyutudur. Öğrencilere kazandırılması planlanan niteliklerdir (davranışlar). Bu nitelikler bilişsel, duyuşsal ve psikomotordur. 2 aşamada ele alınmaktadır.

Detaylı

OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI Okulöncesi eğitim çevresini merak eden, öğrenmeye ve düşünmeye güdülenmiş çocuğun bu özelliklerini yönetme, teşvik etme ve geliştirme gibi çok önemli bir görevi üstlenmiştir.

Detaylı

4 GİRİŞ BİLİŞ NEDİR?

4 GİRİŞ BİLİŞ NEDİR? Bilişsel Öğrenme 2 Öğrenme kuramları, araştırmacılar tarafından öğrenme olgusunu açıklamak üzere ortaya konulmuş açıklamalardır. Bir öğrenme kuramı, organizmanın davranışlarında meydana gelen ve hastalık,

Detaylı

Beyin Temelli ve Basamaklı Öğrenme S

Beyin Temelli ve Basamaklı Öğrenme S Beyin Temelli ve Basamaklı Öğrenme S.240-247 Kaynak II; Eğitimde Program Geliştirme Yazar;Ö.DEMİREL Hazırlayan; Abdurrahman İNAN 2005-2006 Ders Sor.; Doç. Dr. Nasip DEMİRKUŞ, 1-Önce Soruları Tıklayın Yanıtlamaya

Detaylı

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR 1)ÖZELLİKLERİ 2)KARŞILAŞMA SIKLIĞI 3)TÜRKİYE VE DÜNYADA YAPILAN FAALİYETLER 4)EĞİTİMLERİ 5)AİLEYE VE ÖĞRETMENLERE ÖNERİLER ÖZELLİKLERİ MOTOR GELİŞİM ÖZELLİKLERİ ZİHİNSEL GELİŞİM

Detaylı

Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme İLETİŞİM

Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme İLETİŞİM Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme İLETİŞİM Yrd.Doç.Dr. Gülçin Tan Şişman Eğitim Programları ve Öğretim İletişim "Ne kadar çok bilirsen bil, söylediklerin karsındakinin anlayacagı kadardır."

Detaylı

ADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ ÖĞRENME VE BAŞARI

ADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ ÖĞRENME VE BAŞARI ADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ ÖĞRENME VE BAŞARI Anlamlı ve kalıcı öğrenme ancak bireyin(kişinin) kendi isteği, çabası ve bilinçli bir şekilde bilgileri işlemesi ile

Detaylı

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler 1 1. Gelişim ve Değişim Gelişim, organizmanın doğum öncesi dönemden başlayarak (döllenme) bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal yönden

Detaylı

Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı

Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı Eğitim Teknoloji ve İletişim Yrd.Doç.Dr. Levent DURDU BÖTE @ KOÜ Önceki Ders Tanışma ve Genel Bilgilendirme Değerlendirme Ölçütleri, Devamsızlık Limitleri Ders

Detaylı

Tam Öğrenme Kuramı -2-

Tam Öğrenme Kuramı -2- Tam Öğrenme Modeli Tam Öğrenme Kuramı Okulda öğrenme (Tam öğrenme) kuramı, başarıyı normal dağılım eğrisinden üçgen dağılıma götüren ya da okuldaki % 20 oranındaki beklendik başarıyı % 75 ile % 90'a hatta

Detaylı

Eğitim bilimlerinde birbiri ile karışan kavramlar.

Eğitim bilimlerinde birbiri ile karışan kavramlar. Eğitim bilimlerinde birbiri ile karışan kavramlar. Kaçma Koşullanması - Kaçınma Koşullanması Farkı Kaçma koşullanması kaçınma koşullanması arasındaki farkı bilmek KPSS denemelerinde ve sınavda arkadaşlara

Detaylı

Davranışçı Yaklaşımlar Kuramı - 1. Yönetici tarafından yazıldı Salı, 07 Temmuz :30 - Son Güncelleme Pazar, 26 Eylül :26

Davranışçı Yaklaşımlar Kuramı - 1. Yönetici tarafından yazıldı Salı, 07 Temmuz :30 - Son Güncelleme Pazar, 26 Eylül :26 Davranışçı Yaklaşımlar Kuramı Öğrenme ile ilgili ilk deneysel araştırmalar 20. yüzyılın başında Pavlov un Rusya da Watson ve Thorndike ın Amerika da yaptıkları insan ve hayvanların laboratuarda belli bir

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRENME-ÖĞRETİM İLİŞKİSİ VE TEMEL KAVRAMLAR

EĞİTİM-ÖĞRENME-ÖĞRETİM İLİŞKİSİ VE TEMEL KAVRAMLAR EĞİTİM-ÖĞRENME-ÖĞRETİM İLİŞKİSİ VE TEMEL KAVRAMLAR EĞİTİM VE ÖĞRENME İLİŞKİSİ Eğitim: İstendik davranış değiştirme ya da oluşturma sürecidir. Öğrenme: Bireyin kendi yaşantısı yoluyla davranışlarında meydana

Detaylı

Otizm Spektrum Bozukluğu. Özellikleri

Otizm Spektrum Bozukluğu. Özellikleri Otizm Spektrum Bozukluğu Özellikleri Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocukların büyük bir bölümünde duyusal uyaranlara karşı abnormal tepki (örn. aşırı hassasiyet ya da tepkisizlik) gözlemlenmektedir. Yaygın

Detaylı

ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL TASARIMI

ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL TASARIMI ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL TASARIMI Öğretim Teknolojisinin Kavramsal Çerçevesi Dr. Erinç Erçağ Kaynak: Editör: Prof. Dr. Hüseyin Uzunboylu - Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı Eğitim Doğumdan

Detaylı

KPSS/1-EB-CÖ/ Bir öğretim programında hedefler ve kazanımlara yer verilmesinin en önemli amacı aşağıdakilerden hangisidir?

KPSS/1-EB-CÖ/ Bir öğretim programında hedefler ve kazanımlara yer verilmesinin en önemli amacı aşağıdakilerden hangisidir? 82. Belgin öğretmen öğrencilerinden, Nasıl bir okul düşlerdiniz? sorusuna karşılık olarak özgün ve yaratıcı fikir, öneri ve değerlendirmeleri açıkça ve akıllarına ilk geldiği şekilde söylemelerini ister.

Detaylı

BAĞLAŞIMCILIK. HAZIRLAYAN: Mustafa GÜNENDİ

BAĞLAŞIMCILIK. HAZIRLAYAN: Mustafa GÜNENDİ BAĞLAŞIMCILIK HAZIRLAYAN: Mustafa GÜNENDİ Edward Lee Thorndike (1874-1949) Thorndike ilk yazılarında, öğrenmenin temelinin, duyusal uyarıcılar ile harekete geçiriciler arasında kurulan bir bağ olduğunu

Detaylı

AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME

AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME 2 AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME Aktif öğrenme, bireyin öğrenme sürecine aktif olarak katılımını sağlama yaklaşımıdır. Bu yöntemle öğrenciler pasif alıcı konumundan çıkıp yaparak yaşayarak

Detaylı

ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ II

ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ II Öğretme ve Öğrenme ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ II Dr. Mesut Saçkes Öğrenme bireyin çevresiyle etkileşerek geçirdiği yaşantılar sonucu davranışlarında oluşan kalıcı değişmelerdir. Öğretme öğrenmenin sağlanmasına

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III Ünite:I Eğitim Psikolojisinde Bilimsel Araştırma Yöntem ve Teknikleri 13 Psikoloji ve Eğitim Psikolojisi 15 Eğitim Psikolojisi ve Bilim 17 Eğitim Psikolojisi ve Bilimsel Araştırma

Detaylı

İÇİNDEKİLER. BİRİNCİ BÖLÜM Seval FER, İlker CIRIK. İKİNCİ BÖLÜM Sertel ALTUN, Esma ÇOLAK

İÇİNDEKİLER. BİRİNCİ BÖLÜM Seval FER, İlker CIRIK. İKİNCİ BÖLÜM Sertel ALTUN, Esma ÇOLAK İÇİNDEKİLER SUNUŞ /iii İÇİNDEKİLER /v ÖĞRENME ÖĞRETME KURAM ve YAKLAŞIMLARINA GİRİŞ / vi BİRİNCİ BÖLÜM Seval FER, İlker CIRIK TEMEL KAVRAMLAR Yasa, İlke, Kuram, Strateji, Model, Yöntem, Teknik, Taktik,

Detaylı

Bilgiyi İşleme Kuramı

Bilgiyi İşleme Kuramı Bilgiyi İşleme Kuramı Ünite İçeriği 2 Bilişsel Öğrenme Nedir? Bilgi İşlem Kuramı Kısa Süreli Bellek Uzun Süreli Bellek Anısal Bellek Anlamsal Bellek İşlemsel Bellek Bilgiyi Uzun Süreli Bellekten Geri Getirme

Detaylı

DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE. 1 Dersin Adı: Psikolojiye Giriş I. 2 Dersin Kodu: PSY Dersin Türü: Zorunlu. 4 Dersin Seviyesi: Lisans

DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE. 1 Dersin Adı: Psikolojiye Giriş I. 2 Dersin Kodu: PSY Dersin Türü: Zorunlu. 4 Dersin Seviyesi: Lisans DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE Dersin Adı: Psikolojiye Giriş I 2 Dersin Kodu: PSY 07 3 Dersin Türü: Zorunlu 4 Dersin Seviyesi: Lisans 5 Dersin Verildiği Yıl: 6 Dersin Verildiği Yarıyıl: Güz 7 Dersin AKTS Kredisi:

Detaylı

Dr. Yeşim BULCA : Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi

Dr. Yeşim BULCA : Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Dr. Yeşim BULCA : Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Hareket Eğitiminin Amacı Çocuğun spor faaliyetlerinde veya aktiviteler sırasında hareket etme niteliğini artırmak Çocuğun hareket ederken

Detaylı

ĠNSAN NASIL ÖĞRENĠR?

ĠNSAN NASIL ÖĞRENĠR? ĠNSAN NASIL ÖĞRENĠR? Mustafa SÖZBİLİR Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi OFMAE Bölümü Kimya Eğitimi Anabilim Dalı sozbilir@atauni.edu.tr Ġnsan vs Hayvan İnsan altı varlıkların büyük

Detaylı

BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÖĞRETİM. TemplatesWise.com

BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÖĞRETİM. TemplatesWise.com BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÖĞRETİM 1 TemplatesWise.com Konular Eğitim Öğretim Bilgisayarın Eğitimde Kullanma Amaçları Bilgisayar Destekli Eğitim Bilgisayar Destekli Öğretim Bilgisayar Destekli Öğretimin Kuramsal

Detaylı

ALIŞTIRMA-UYGULAMA YAZILIMLARI

ALIŞTIRMA-UYGULAMA YAZILIMLARI ALIŞTIRMA-UYGULAMA YAZILIMLARI Öğretim Aşamaları Bilginin Sunulması Öğrencinin Yönlendirilmesi Öğretici Programlar Uygulama Alıştırma- Uygulama Yazılımları Değerlendirme 2 Alıştırma-Uygulama Yazılımları

Detaylı

DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE. 1 Dersin Adı: Psikolojiye Giriş. 2 Dersin Kodu: PSİ 1071. 3 Dersin Türü: Zorunlu. 4 Dersin Seviyesi: Lisans

DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE. 1 Dersin Adı: Psikolojiye Giriş. 2 Dersin Kodu: PSİ 1071. 3 Dersin Türü: Zorunlu. 4 Dersin Seviyesi: Lisans DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE Dersin Adı: Psikolojiye Giriş 2 Dersin Kodu: PSİ 07 3 Dersin Türü: Zorunlu 4 Dersin Seviyesi: Lisans 5 Dersin Verildiği Yıl: 6 Dersin Verildiği Yarıyıl: Güz 7 Dersin AKTS Kredisi:

Detaylı

elif bengü Bölüm 4 İLETİŞİM VE EĞİTİM

elif bengü Bölüm 4 İLETİŞİM VE EĞİTİM Bölüm 4 İLETİŞİM VE EĞİTİM İletişim Nedir? Birey veya bireylerin karşılıklı bilgi, duygu ve düşüncelerini paylaşma süreci iki birim arasındaki mesaj alış-verişi Öğretim Teknolojisinde İletişim Çağdaş eğitim

Detaylı

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ. PSİ154-PSİ162 Psikolojiye Giriş II

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ. PSİ154-PSİ162 Psikolojiye Giriş II PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ Psikolojik bozukluklar nasıl iyileştirilir? Tedavi için uygun kişi kimdir? En mantıklı tedavi yaklaşımı hangisidir? Bir terapi biçimi diğerlerinden daha iyi midir? Herhangi

Detaylı

Öğretim Tasarımı ve Eğitim Teknolojisi. Yrd.Doç.Dr. Gülçin TAN ŞİŞMAN

Öğretim Tasarımı ve Eğitim Teknolojisi. Yrd.Doç.Dr. Gülçin TAN ŞİŞMAN Öğretim Tasarımı ve Eğitim Teknolojisi Yrd.Doç.Dr. Gülçin TAN ŞİŞMAN Öğrenme - Eğitim Teknolojisi Yaşantı ürünü Kalıcı izli Davranış değişikliği Nasıl Öğretirim? Öğrenme ile ilgili sorunların analizi ve

Detaylı

İNSAN NASIL ÖĞRENİR?

İNSAN NASIL ÖĞRENİR? İNSAN NASIL ÖĞRENİR? Mustafa SÖZBİLİR Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi OFMAE Bölümü Kimya Eğitimi Anabilim Dalı sozbilir@atauni.edu.tr İnsan öğrenir! Biyolojik bir varlık olarak dünyaya

Detaylı

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ VELİ BÜLTENİ MAYIS -2012 ÇOCUK VE KİTAP "EĞİTİM YAŞAM İÇİNDİR" 2 ÇOCUK VE KİTAP Önceleri çocuk için kitap bir oyuncaktır.

Detaylı

Prof. Dr. Serap NAZLI. BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ-Testler

Prof. Dr. Serap NAZLI. BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ-Testler Prof. Dr. Serap NAZLI BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ-Testler PDR de bireyi tanımanın amacı öğrencinin kendisini tanımasına yardımcı olmaktır. NEDEN???? Bireyin hangi yönleri???? Bireylerin Tanınması Gereken

Detaylı

Web adresi. Psikolojiye Giriş. Diğer hayvanlar da aynı türde bir dile sahip midir? Dil (devam) Şimdinin Bilinci, Geçmişin Bilinci Ders 7

Web adresi. Psikolojiye Giriş. Diğer hayvanlar da aynı türde bir dile sahip midir? Dil (devam) Şimdinin Bilinci, Geçmişin Bilinci Ders 7 Psikolojiye Giriş Web adresi Şimdinin Bilinci, Geçmişin Bilinci Ders 7 2 Dil (devam) Diğer hayvanlar da aynı türde bir dile sahip midir? (eğer değilerse, bunu öğrenebilirler mi?) 3 4 İnsan dışı iletişim

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER

DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT Davranış Bilimleri I. Fizyobiyolojik Sistem A Biyolojik Yaklaşım II. Psikolojik Sistem B. Davranışçı Yaklaşım C. Gestalt

Detaylı

Dr. Halise Kader ZENGİN

Dr. Halise Kader ZENGİN Bilişsel öğrenme kuramları, insanın dünyayı anlamada kullandığı zihinsel süreçleri inceleyen kuramlardır. Kuramcılar, gözlenilebilen davranışlara ek olarak öğrenenin kafasının içinde olup bitenlerle, yani

Detaylı

Psikoloji davranışın ve zihinsel süreçlerin bilimsel çalışmasıdır. Sadece insanların

Psikoloji davranışın ve zihinsel süreçlerin bilimsel çalışmasıdır. Sadece insanların TEMEL PSİKOLOJİ DERSİ KONU ÖZETLERİ 1. Bölüm: Psikolojiye Giriş Psikoloji davranışın ve zihinsel süreçlerin bilimsel çalışmasıdır. Sadece insanların ne yaptıklarını değil, aynı zamanda onların düşüncelerini,

Detaylı

*Öğrenme, öğrencilerin fikri katılımını ve uygulamasını gerektirir. *Kendi başına açıklama ve gösterim, Uzun süreli öğrenmeyi sağlamaz.

*Öğrenme, öğrencilerin fikri katılımını ve uygulamasını gerektirir. *Kendi başına açıklama ve gösterim, Uzun süreli öğrenmeyi sağlamaz. *Öğrenme, öğrencilerin fikri katılımını ve uygulamasını gerektirir. *Kendi başına açıklama ve gösterim, Uzun süreli öğrenmeyi sağlamaz. Aktif öğrenme bunu sağlamaktadır. 2 ÖĞRENME NEDEN AKTİF OLMALIDIR?

Detaylı

OKUL ÖNCESİNDE OYUN VE HAREKET ETKİNLİĞİ

OKUL ÖNCESİNDE OYUN VE HAREKET ETKİNLİĞİ OKUL ÖNCESİNDE OYUN VE HAREKET ETKİNLİĞİ Oyun bir çocuğun en önemli işidir. Çocuklar oyun ortamında kendilerini serbestçe ifade edip, yaşantılarını yansıtırlar ve dış dünyaya farketmeden hazırlık yaparlar.

Detaylı

Uzaktan Eğitim. Doç.Dr. Ali Haydar ŞAR

Uzaktan Eğitim. Doç.Dr. Ali Haydar ŞAR Uzaktan Eğitim Doç.Dr. Ali Haydar ŞAR Kurucuları: Max wertheimer, Wolfgang,Köhler, Kurt Koffka ve Kurt Lewin Gestalt kuramına göre bütün,parçaların toplamından daha fazladır ve birey, bütünü parçalarına

Detaylı

ÖZÜR GRUBUNUN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ. bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumunu

ÖZÜR GRUBUNUN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ. bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumunu ÖZÜR GRUBUNUN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ Tanımı Görme yetersizliği, görme gücünün kısmen ya da tamamen yetersizliğinden dolayı bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumunu

Detaylı

K. Ç. Tanı Süreci: ABA Programı: /Algiozelegitim

K. Ç. Tanı Süreci: ABA Programı: /Algiozelegitim K. Ç. Tanı Süreci: Nisan 2013 doğumlu K. Ç. ın yerinde sallanması, 1,5 yaşına geldiğinde etrafı ile iletişimi kesmesi, eve gelen misafirlerle hiç etkileşime geçmemesi ailenin çocuğunda bir farklılık olduğunu

Detaylı

Eğitim Durumlarının Düzenlenmesi

Eğitim Durumlarının Düzenlenmesi Eğitim Durumlarının Düzenlenmesi Program geliştirme sürecinin üçüncü öğesi öğrenme öğretme süreci dir. Eğitim durumları olarak da bilinen bu öğe nasıl? sorusuna yanıt arar. Eğitim durumları, öğrencilere

Detaylı

Öğrenme ve Öğretim İlkeleri

Öğrenme ve Öğretim İlkeleri Öğrenme ve Öğretim İlkeleri Konular Konu alanı bilgisi Pedagojik bilgi ve beceri Öğretmen deneyimi Sağlıklı öğretmen öğrenci etkileşim ve iletişimi İşbirliği ortamı Hazır bulunuşluk Öğretim etkinliklerini

Detaylı

BİLİŞSEL SÜREÇLER Abdurrahman İNAN

BİLİŞSEL SÜREÇLER Abdurrahman İNAN BİLİŞSEL SÜREÇLER Abdurrahman İNAN 289-295 Kaynak II; Eğitim Psikolojisi Yazar;B.YEŞİLYAPRAK Hazırlayan;Abdurrahman İNAN 2005-2006 Ders Sor.; Doç. Dr. Nasip DEMİRKUŞ, 1-Önce Soruları Tıklayın Yanıtlamaya

Detaylı

Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre

Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre değişimlerdir. Öğrenmede değişen ne???? İnsan ve hayvan arasında

Detaylı

MERSİN HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ ÇEKÜSH ŞUBESİ ÇOCUK GELİŞİMCİ DAMLA ATAMER

MERSİN HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ ÇEKÜSH ŞUBESİ ÇOCUK GELİŞİMCİ DAMLA ATAMER MERSİN HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ ÇEKÜSH ŞUBESİ ÇOCUK GELİŞİMCİ DAMLA ATAMER BEBEKLİK DÖNEMİNDE (0 3 YAŞ) ERKEN TANI İÇİN KRİTİK DÖNEMLER Bebeklik dönemi, gelişimin en hızlı ilerlediği dönemdir. Çevrelerine

Detaylı

YETENEK ÖLÇÜMÜ VE YÖNLENDİRME. Y. Doç.Dr. R. Sürhat MÜNİROĞLU

YETENEK ÖLÇÜMÜ VE YÖNLENDİRME. Y. Doç.Dr. R. Sürhat MÜNİROĞLU YETENEK ÖLÇÜMÜ VE YÖNLENDİRME Y. Doç.Dr. R. Sürhat MÜNİROĞLU Giriş Parklarda, sokak aralarında oyun oynayan çocuklar içerisinden hangi çocuklar sporcu olacak? Hangi çocuklar ay-yıldızlı formayı giyecek?

Detaylı

Yabancı Dil Ööğreniminde Güçlü Hafıza Teknikleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Yabancı Dil Ööğreniminde Güçlü Hafıza Teknikleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Yabancı dil öğreniminde kelime ve anlamını ezberleme oldukça önemli bir yere sahiptir. En sık kelime ezberleme yöntemi ise tekrardır. Yani sık sık kelimenin ve anlamının tekrar edilmesidir. Bu kelimelerin

Detaylı

MEV KOLEJİ ÖZEL BASINKÖY OKULLARI OKUL BAŞARISINI GELİŞTİREN VERİMLİ ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ

MEV KOLEJİ ÖZEL BASINKÖY OKULLARI OKUL BAŞARISINI GELİŞTİREN VERİMLİ ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ MEV KOLEJİ ÖZEL BASINKÖY OKULLARI OKUL BAŞARISINI GELİŞTİREN VERİMLİ ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ Rehberlik Servisi Ekim 2018 Değerli Veliler, Öğrenciler çoğu zaman ders çalışmaya başlamakta güçlük çektiklerinden,

Detaylı

SINIF REHBERLĠĞĠ PROGRAMI. Prof. Dr. Serap NAZLI

SINIF REHBERLĠĞĠ PROGRAMI. Prof. Dr. Serap NAZLI SINIF REHBERLĠĞĠ PROGRAMI Prof. Dr. Serap NAZLI Tam Öğrenme Modeli Tam öğrenme modeli, bütün öğrencilerin okullarda öğretileni öğrenebilecekleri varsayımına dayanır. Bloom işin başından beri olumlu öğrenme

Detaylı

2014

2014 2014 DİKKAT EKSİKLİĞİ BOZUKLUĞU (DEB) ve MentalUP İçerik DEB e Klinik İlgi DEB Nedir? DEB in Belirtileri DEB in Zihinsel Sürece Etkileri DEB in Psikososyal Tedavisi MentalUP tan Faydalanma MentalUP İçeriği

Detaylı

boarding school lunchtime Dr. Abdullah ATLİ

boarding school lunchtime Dr. Abdullah ATLİ Fizyoloji ve psikoloji alanındaki çalışmaları ile psikofizyoloji ve deneysel psikoloji alanlarını derinden etkiledi. Bu nedenle her iki bilim dalının kurucularından sayılır. Pavlov laboratuvarda mide üzerine

Detaylı

Etoloji(Davranış Bilimi) :Doğal koşullarda hayvan davranışını inceleyen bilim dalına denir.

Etoloji(Davranış Bilimi) :Doğal koşullarda hayvan davranışını inceleyen bilim dalına denir. Etoloji(Davranış Bilimi) :Doğal koşullarda hayvan davranışını inceleyen bilim dalına denir. Uyarı: İç ya da dış ortamda meydana gelen ve canlıda tepki oluşturabilecek fiziksel, kimyasal ve biyolojik değişikliklerdir.

Detaylı

30 GÜNDE EĞİTİM BİLİMLERİ

30 GÜNDE EĞİTİM BİLİMLERİ KPSS KONU LÜĞÜ 30 DE EĞİTİM BİLİMLERİ PSİKOLOJİSİ ISBN: 978-605-2329-00-9 Bu kitabın basım, yayın ve satış hakları Kısayol Yayıncılık a aittir. Anılan kuruluşun izni alınmadan yayınların tümü ya da herhangi

Detaylı

Medeniyet Okulları REHBERLİK SERVİSİ SUNAR..

Medeniyet Okulları REHBERLİK SERVİSİ SUNAR.. Medeniyet Okulları REHBERLİK SERVİSİ SUNAR.. ÖĞRENCİLERDE PERFORMANS, MOTİVASYON VE BAŞARI GELİŞTİRME TEKNİKLERİ Skeçler, Testler, Video çekimleri Başarıya Ulaşmak İçin HEDEF BELİRLEMEK PLAN OLUŞTURMAK

Detaylı

Ses Temelli Cümle Yöntemi. 1 Hazırlayan: Doç. Dr. Berrin Baydık

Ses Temelli Cümle Yöntemi. 1 Hazırlayan: Doç. Dr. Berrin Baydık Ses Temelli Cümle Yöntemi 1 Hazırlayan: Doç. Dr. Berrin Baydık Sesbilgisel okuma Sesbilgisel okuma ya da sesten giderek okuma bilinmeyen sözcüklerin okunması için okuyucunun harf ya da yazıbirimleri sesbirim

Detaylı

TANIM. Aşağıdaki gelişim alanlarının bir kaçında ağır ve yaygın yetersizlik ile karekterize edilir;

TANIM. Aşağıdaki gelişim alanlarının bir kaçında ağır ve yaygın yetersizlik ile karekterize edilir; OTİZM TANIM Aşağıdaki gelişim alanlarının bir kaçında ağır ve yaygın yetersizlik ile karekterize edilir; Sosyal etkileşim becerileri, İletişim becerileri Basma kalıp ilgiler, aktiviteler ya da davranışların

Detaylı

Prof. Dr. Acar Baltas, Psikolog / @acarbaltas

Prof. Dr. Acar Baltas, Psikolog / @acarbaltas ÖĞRENMENİN NÖRO BİLİMSEL TEMELLERİ VE GÜNLÜK HAYATIMIZDAKİ YERİ Prof. Dr. Acar Baltaş Psikolog 4 Kasım 2014 NE KONUŞACAĞIZ? Beyni tanıyalım Öğrenme nerede ve nasıl gerçekleşir? Ha\za ve unutma İşlevsel

Detaylı

5. MESLEKİ REHBERLİK. Abdullah ATLİ

5. MESLEKİ REHBERLİK. Abdullah ATLİ 5. MESLEKİ REHBERLİK Abdullah ATLİ Meslek seçimi neden önemlidir? İnsan, yaşamı boyunca çeşitli seçimler yapar. Mesleğini, yiyeceğini, giyeceğini, evini, eşini, arkadaşlarını vb. seçer. Meslek seçimi,

Detaylı

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler.

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler. 0212 542 80 29 Uz. Psk. SEMRA EVRİM 0533 552 94 82 DUYGUSAL ZEKA Son yıllarda yapılan pek çok çalışma zeka tanımının genişletilmesi ve klasik olarak kabul edilen IQ yani entelektüel zekanın yanı sıra EQ

Detaylı

ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ ÖZELLİKLERİ

ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ ÖZELLİKLERİ ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ ÖZELLİKLERİ Demografik ve Sosyal Özellikler Cinsiyet: Erkeklerde kızlara göre daha sıklıkla görülmektedir. Etnik özellikler: Bazı etnik gruplara ait çocukların zihinsel yetersizlik

Detaylı

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I HEDEFLER İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Gelişim Psikolojisinin Alanı Gelişim Psikolojisinin Temel Kavramları Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişimin Temel İlkeleri Fiziksel Gelişim Alanı PSİKOLOJİ Bu

Detaylı

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri Dil Gelişimi Yaş gruplarına göre g temel dil gelişimi imi bilgileri Çocuklarda Dil ve İletişim im Doğumdan umdan itibaren çocukların çevresiyle iletişim im kurma çabaları hem sözel s hem de sözel olmayan

Detaylı

Gazoz kapağıyla uzay gemisi yapıp, marsa gitmek için insanları nasıl ikna edersiniz?

Gazoz kapağıyla uzay gemisi yapıp, marsa gitmek için insanları nasıl ikna edersiniz? 1 Gazoz kapağıyla uzay gemisi yapıp, marsa gitmek için insanları nasıl ikna edersiniz? Eklemleme Stratejileri 2 Eklemleme stratejileri; eski ve yeni bilgiler arasında ilişkiler kurmayı sağlar. Eklemleme

Detaylı

Öğrenme (Learning) Prof. Dr. Güler Bahadır Dr.Nilüfer Alçalar İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı

Öğrenme (Learning) Prof. Dr. Güler Bahadır Dr.Nilüfer Alçalar İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğrenme (Learning) Prof. Dr. Güler Bahadır Dr.Nilüfer Alçalar İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Amaç Öğrenme sürecini kavramak 2 Öğrenciler; Öğrenim Hedefleri: Öğrenmeyi tanımlayabilmeli

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III Bölüm I: Eğitim Psikolojisinde Bilimsel Araştırma Yöntem ve Teknikleri 13 1.1.Eğitim 16 1.2.Psikoloji 16 1.2.1.Psikolojinin Tarihçesi 18 1.2.1.1. 19.Yüzyıl Öncesi 18 1.2.1.2. 19.Yüzyıl

Detaylı

KOD 1 DAVRANIŞ MR (48-72 AY) xxxxxxx DAVRANIŞ VE UYUM RAPORU. "Sorun, sorun olmadan çözümlenmelidir."

KOD 1 DAVRANIŞ MR (48-72 AY) xxxxxxx DAVRANIŞ VE UYUM RAPORU. Sorun, sorun olmadan çözümlenmelidir. KOD 1 DAVRANIŞ MR (48-72 AY) DAVRANIŞ VE UYUM RAPORU "Sorun, sorun olmadan çözümlenmelidir." KİŞİSEL BİLGİLER Doğum Tarihi Cinsiyet Okulun Adı Sınıf İl İlçe Uygulama Tarihi Formu Dolduran 8.6.2011 ERKEK

Detaylı

BĠLĠŞSEL GELĠŞĠM. Jean Piaget ve Jerome Bruner. Dr. Halise Kader ZENGĠN

BĠLĠŞSEL GELĠŞĠM. Jean Piaget ve Jerome Bruner. Dr. Halise Kader ZENGĠN BĠLĠŞSEL GELĠŞĠM Jean Piaget ve Jerome Bruner Biliş ne demektir? Biliş; düşünme, öğrenme ve hatırlama süreçlerine denir. Bilişsel gelişim neleri kapsar? Bireydeki akıl yürütme, düşünme, bellek ve dildeki

Detaylı