KAZI ADI KAZI YER KAZI BA KANI KAZI TAR H

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KAZI ADI KAZI YER KAZI BA KANI KAZI TAR H"

Transkript

1 Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 7 Sayı: 34 Volume: 7 Issue: 34 Issn: ERKEN CUMHURYET DÖNEM ( ) ORTA ANADOLU BÖLGES TÜRK KAZILARI VE DEERLENDRLMES EARLY REPUBLIC PERIOD ( ) CENTRAL ANATOLINA REGION TURKISH EXCAVATION AND EVALUATION Latif GÖKALP Öz Cumhuriyetin ilanıyla birlikte müze, arkeoloji ve sanat ilerimizin artık tesadüflere bırakılmamaya balandıı bir dönem olmu, Türk tarihi ve kültürüyle ilgili sorular aratırılmaya balanmıtır. Atatürk, Türk arkeologların çalımalara katılmasını, kazıları yürütmesini istediinden bu alanda uzmanların yetiebilmesi için Avrupa ya örenciler gönderilmi ve TTK açılmıtır. Gerek yurt dıında gerekse mevcut sistemde yetien H. Z. Koay, R. O. Arık,. A. Kansu vb. Türk bilim insanları, Türk tarihi ve kültürüyle ilgili çeitli kazı ve aratırmalar yapmıtır yılları arasında Orta Anadolu Bölgesi nde yukarıda ismini zikrettiimiz bilim insanlarının bakanlıında Ahlatlıbel, Alacahöyük, Çankırıkapı, Etiyokuu, Göllüda, Karaolan, Karalar ve Pazarlı gibi kazılar gerçekletirilmi, Eskiçaın belirli zaman dilimleri hesaplanmı, höyük yerleimlerinde yaayan insanların günlük yaamı, dinsel törenleri vb. durumları gün yüzüne çıkartılmıtır. Anahtar Kelimeler: Erken Cumhuriyet Dönemi, Ahlatlıbel, Alacahöyük, Çankırıkapı, Etiyokuu, Göllüda, Karaolan, Karalar, Pazarlı, Kalkolitik Ça, Tunç Çaı, Demir Çaı, Klasik Dönem. Abstract With the proclamation of Republic, it has begun a period that our business of museum, archelogy, art is not left to chance. The questions about Turkish history and culture have begun to be explored. Seeing that Ataturk wanted the Turkish archelogists to participate in and carry out excavations, students were sent to Europe in order to be expert in this field and the Turkish History Society was established. Either in abroab or grown in the current system H. Z. Koay, R. O. Arık,. A. Kansu so on, Turkish scientist made several excavations and surveys about Turkish history and culture. In Central Anatolian Region under the chairmanships of scientist s name, we mentioned above, Ahlatlıbel, Alacahöyük, Çankırıkapı, Etiyokuu, Göllüda, Karaolan, Karalar and Pazarlı excavations were carried out between the years , a certain period of Antiquity was calculated; the daily lives of people living in residential mounds, the religious ceremonious and so on, were unearthed. Keywords: Early Republic Period, Ahlatlıbel, Alacahöyük, Çankırıkapı, Etiyokuu, Göllüda, Karaolan, Karalar, Pazarlı, Chalcolithic, Bronze Age, Iron Age, Classical Period. Giri Dünyanın en büyük açık hava müzelerinden biri olma özelliini taıyan Türkiye, çalar boyu birçok medeniyete ev sahiplii yapmıtır. Böylece meydana gelen kültür mozaii günümüzden binlerce yıl önce bu topraklara yerleen insanlar tarafından oluturulmaya balanmıtır. Türkiye nin bulunduu corafi konumun, buradaki medeniyetlerin oluumunda ve geliiminde çok büyük etkisi olmutur. Bu durum ise tarihin onlara tanıdıı çok büyük bir ans olarak nitelendirilebilir. Yurdun sahibi olmak, onu tanımakla mümkün olacaktı ve orada ömrünü tamamlamı uygarlıkların en eskisinden günümüze kadar süre gelen zincirin halkalarını, birbirine balantılı olarak, incelemek aratırmak gerekmekteydi. Bu çalımada; Erken Cumhuriyet Dönemi nde ( ) Orta Anadolu da gerçekletirilen Türk kazılarının hangileri olduu (Tablo:1) ve Uzman, Emniyet Genel Müdürlüü

2 Orta Anadolu Bölgesi nde younlama sebepleri ortaya konulmaya çalıılmı; kazıların hazırlık aamaları ve yürütülmesi, kazılarla hedeflenen amaçların neler olduu, kazılar sonucu ulaılan sonuçların yayınlarda nasıl yorumlandıı ve deerlendirildii aratırılmıtır. Bu çalımalar ııında dönem politikalarının arkeolojik çalımaları nasıl tetikleyip, yönlendirdii incelenerek, deerlendirilmitir yılları arasında yapılan kazılardan ele geçen buluntuların hafirleri tarafından yayınlandıkları görülmekle beraber bunların çok olmadıı dikkate deer bir konudur. Ayrıca ifade etme ihtiyacı duyulan bir dier konu ise yılları arasında yapılan kazı sonuçlarının özellikle Almanca, ngilizce ve Fransızca olarak yazılmı olmalarıdır. Türkçe yayınlarda Türk Tarih Kurumu nun çok büyük etkisi olmutur. Özellikle Belleten, Türk Tarih, Arkeologya ve Etnografya Dergisi ile Türk Tarih Kongrelerinin önemli katkıları göz ardı edilemez niteliktedir. No KAZI ADI KAZI YER KAZI BAKANI KAZI TARH 1 Ahlatlıbel Ankara H. Z. Koay - R. O. Arık Alacahöyük Çorum/Alaca H. Z. Koay - R. O. Arık Çankırıkapı Ankara R. O. Arık-H. Z. Koay Etiyokuu Ankara. Aziz Kansu Göllüda Nide/Göllüda R. O. Arık Karaolan Ankara R. O. Arık Karalar Ankara R. O. Arık Pazarlı Çorum H. Z. Koay - R. O. Arık 1937 Tablo 1: Orta Anadolu Bölgesi Türk kazıları (Sevin, 2003: 293 vd.) 1. Ahlatlıbel 1.1. Corafi konumu Ankara il merkezinin 14 km güneybatısında (Koay, 1934: 3; Yakar, 1985a: 194; Harmankaya, Eriim Tarihi: ) olup, Yalıncak Köyü nün güneygüneybatısında, bu köy ile Tapınar Köyü arasında yer almaktadır. Ankara dan Tapınar, Hacılar, Gavurkalesi, Haymana ya devam eden yolun üzerinde bulunmaktadır (Koay, 1934: 4; Bittel, : 38). Kale olarak tanımlanan kalıntılar; yumuak eimli tepelerle kaplı olan geni vadiye bakan bir sırtın üstünde; güneydoudan esen rüzgârlardan biraz korunabilecek bir yerde bulunmaktadır. 500 m kuzeybatısında bulunan kayanın altından çıkan Giyim Pınarı isimli pınar, büyük ihtimal bu yerde oturanların su ihtiyacını karılamak için kullanılmıtır (Koay, 1934: 6). Harmankaya ya göre burasının konumundan dolayı bir bey atosu olma ihtimali çok yüksektir. Bittel, Ahlatlıbel yerleim yerinin, iki tarafta küçük oyuklar vasıtasıyla korunan bir plato çıkıntısı üzerinde bulunduunu ifade etmektedir (Bittel, 1934: 61) Kazı çalımaları Ankara ve çevresinde eski zamana ait eserler, köklü medeniyet merkezleri üzerinde yapılan çalıma ve aratırmalar sırasında Mayıs Ahlatlıbel deki büyük küçük on be kadar tümülüsü andıran yııntılar dikkatleri çekmitir. Burada, bir aratırma yaptırılmasının faydalı olabileceine karar verilmitir (Koay, 1934: 3). Yapılan sondajda bulunan Roma devrine ait çanak kırıkları, paslanmı demir aletler devrin tespiti konusunda önemli birer örnek sayılabilir. Atatürk, ta ocaklarının çevresinde Ankara ya yakın alanlarda eski iskân yerleim yerlerinin bulunup bulunmadıının da aratırılmasını emretmitir. Söz konusu ocaklardan 200 m mesafede toprak üzerinde çanak çömlek kırıntıları elde edilmitir. Ayrıca ele geçen bir saksı parçasının Kalkolitik Devri ne ait olması ve yapılan birkaç sondaj ile topraın yüzünden itibaren Kalkolitik devre ait prehistorik bir yerleme yerinin üzerinde bulunulduunu kesin ortaya koymutur. Ele geçen bulgular Atatürk le paylaılmı ve O nun uygun görüü üzerine burada esaslı ve sistemli kazı çalımalarına balanmıtır

3 Mayıs ayının ilk haftasında Hamit Zübeyr Koay ın bakanlıında yirmi kadar içi ile 4 metre derinliinde bir sondaj çalıması yapılmıtır. Kazının ikinci aaması 28 Mayıs 1933 ten 23 Temmuz 1933 e kadar sürmütür (Koay, 1934: 4). Ahlatlıbel deki kale en yüksek yere ina edilmemitir. Kuvvetli kale dou ve güney tarafından kısmen zayıf ikinci bir dı duvarla çevrilmitir. Kazılarla bu dı duvarın da birinci tabakayı oluturan Kalkolitik Devir kalesi ile yaıt olduu anlaılmıtır. Ahlatlıbel prehistorik yerleiminin üstünde höyüün olumaması kazıların çok az masrafla ve kolay yapılmasını salamıtır. Prehistorik devir uzmanı K. Bittel in, Ahlatlıbel kazısına Anadolu da dorudan doruya prehistorik yerleme bölgesinde yapılan ilk hafriyat olarak bakması yerleme yerinin önemini ortaya koymaya yeterlidir (Koay, 1934: 6) Tabakalanma ve buluntular Kültür dolgusu en fazla 4 m kalınlıındadır. Koay, yerleme yerinde üç yapı evresinin olduu dile getirilmektedir (Koay, 1934: 12). Planı gösterilen üst yapının temellerinin, birkaç metre altında farklı yönlere yönelen temellerin varlıına ve kalenin batısındaki bir mekân içinde üç tabanın (Koay, 1934: 5) olmasına dayanılarak bu yorum yapılmaktadır. Yakar ise; Orthmann ın (Orthmann, 1963: 24-27) eserinde söylediklerinden yola çıkarak MÖ 3. bine ait bu yerleimin iki mimari safhasının olduunu kaydetmektedir (Yakar, 1985a: 195). Gülçin lgezdi Bertram ve Jan-K. Bertram son yıllarda bölgede yüzey aratırması yapmılardır. Gülçin lgezdi Bertram, Ahlatlıbel in bir lk Tunç Çaı yerlekesi olduunu rapor etmitir (lgezdi Bertram, G.; J. K. Bertram, 2010: 387). Yakar, mimari bulgular bölgenin sürekli bir ekilde yerleim olarak kullanılmadıını, esas yerleim süresinin TÇ IIB-TÇ IIIA arasını kapsayabileceini aktarmaktadır (Yakar, 1985a: 195). Yine Yakar, tamamıyla yerel bir hükümdarın yerleim yeri olan bu bölgenin TÇ III dönemine uzanan zengin metal el yapımı ileri de kapsayan bir maddi kültür oluturduunu, yerleimin TÇ II nin kapanı aamalarında kurulmu olabileceini ve çömlekçiliin çounluu ve metal bulguların tamamıyla TÇ II ye uzanacaından üphe duyduunu belirtmektedir (Yakar, 1985b: 33). Ahlatlıbel prehistorik yerleim yerinde asıl kazı kalede yapılmıtır. Ta duvarların üstünde ayrıca 3 4 metre yüksekliinde kerpiç veya toprak duvar bulunmaktadır (Koay, 1934: 6). Koay a göre, yapıların büyüklük ve salamlıı, içinde bulunan zengin eserler ve silahlar burada büyük rütbeli birinin kalabalık maiyetiyle yaadıını göstermektedir (Koay, 1934: 8). Bittel de burasının büyük olasılıkla, sıradan bir köy olmadıını, belki de belli bir siyasi güce sahip bir yer olduunu dile getirmektedir (Bittel, : 40). Ele geçen çanak çömlekler ve bulunan dier eserlere bakılınca burasının Aliar ın I. devrine denk gelen Kalkolitik Devrinde parlak günlerini yaamıtır. Yalnız yapılara bakarak da Ahlatlıbel de birbirinden az çok farklı üç devrin yaanmı olduu ifade edilmitir (Koay, 1934: 7-12). Ahlatlıbel de, Kalkolitik Devri çanak - çömleklerinin çok sayıda ele geçmesinden hareketle bu devirde burada youn olarak yerleildii kanaatine varılmıtır. Ahlatlıbel de Aliar ile yapılan karılatırmaya göre Kalkolitik Devirden sayılması gereken eserler de bulunmaktadır. Dorudan doruya Eski Hitit Devri olarak tanınan eserler Kalkolitik Devrin uzantısı gibi ifade edilmitir. Ahlatlıbel de bulunan çanak çömleklerin birçounun Yortan, Troia nın II. tabakasında ele geçen eserlerle ayrıca Aliar ve Hashöyük ile olan benzerlikleri dile getirilmitir (Koay, 1934: 12). Küçük çanaklar genel olarak büyük, orta ve küçük örnekler olmak üzere üç gruba ayrılmılardır. Bu çanaklar kazı alanının hemen her derinliinde ele geçmitir (Koay, 1934: 13-16). El yapımı; saman veya ot katkılı ince hamurlu; içi dıı kırmızı veya siyah; içi kırmızı dıı siyah ya da tersi ve alacalı yüzey renkli astarlı; açkılı çok sayıda parça ve tüm kap ele geçmitir. Ahlatlıbel deki çanak - çömleklerin odunla piirilmeyip samanla piirildikleri iyi pimemi olmalarından anlaılmaktadır (Koay, 1934: 20; Harmankaya, Eriim Tarihi: ). Bittel e göre çanak çömlekleri renk olarak parlak kırmızı ve parlak siyah olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür. Kırmızı eyalar Aliar 1 deki kulp ve kulp kabukları ile aynı hatta biraz kalın bir aız kenarı ile aynı küçük kase ve bardaklar yerden çıkan seramiklerle çok yakın

4 ilikilidir (Bittel, : 41). Kırmızı çanakları daha ziyade Orta Anadolu ya, siyah çanakları Batı Anadolu ya özgü olarak görenler vardır (Koay, 1934: 21; Bittel, : 46). Bazı kırmızı çanaklar Aliar II ile karılatırılınca bunların Eski Hitit Devri ne ait olduklarını ifade edilmitir. Genel kanaate göre bu çanaklar da Kalkolitik Dönem çanaklarının daha gelimi eklidir (Koay, 1934: 26). Orthmann, Etiyokuu nda ele geçen çok sayıda çanak çömlein Ahlatlıbel seramiine benzediini ifade etmektedir. Ayrıca Alacahöyük buluntularına benzeyen birçok parçadan da söz etmektedir (Orthmann, 1963: 24-27). Ahlatlıbel de çok sayıda emzikli, emziksiz testiler, kulpsuz, kulplu çanaklar, pithos ve zahire küpleri, ocak, muhtemelen sivri kapların oturtulmasına yarayan kaide, kırmızı küçük çanaklar, siyah çizgili çanaklar, siyah çizgi bezekli çömlekler, siyah çanakçıklar ele geçmitir (Koay, 1934: 28-54). Ayrıca yontma çakmak safhaları, cilalı topuz taları ve ezme, öütme taları (Koay, 1934: 55), küre eklinde cilâlı topuz taları, ta baltalar (Bittel, : 46) da bulunan ürünler arasındadır. Ta aıraklar, Ahlatlıbel de bulunan aırakları özellikle Aliar ın Kalkolitik Devri ve Troia aırakları ile karılatırılabilir (Schmidt, 1933: 48 51). Mühürler, pimi topraktan koni düme eklindedirler. çlerinde bazıları ilenmeden kalmıtır (Koay, 1934: 69). Aliar mühürleriyle ilikili olanları da vardır (Schmidt, 1933: 56; Bittel, : 46). Çeitli ekilde olanlar bulunmutur (Koay, 1934: 70). Kemik (Koay, 1934: 73) ve madeni eserler de ele geçen ürünler arasında yer almıtır. Alacahöyük ve Aliar da olduu gibi burada da arsenik-kalay ve bakırın üçlü alaımının kullanılmadıı iki farklı madenciliin birlikte bulunması ile yorumlanmıtır (Yakar, 1985b: 33; De Jesus, 1980: 125). Kamalar (Koay, 1934: 75), Aliar da ve Troia nın ikinci tabakasında yalnız bakırdan deil gümüten olanlar bile ele geçmitir (Schmidt, 1933: 56, 153, 155). Ayrıca bakır bilezikler, bakır halhal, bakır ineler, bakır bizler, hakkâk kalemi ve bakır kap parçaları bulunan bakır ürünler arasındadır. Altın ve kurun eserler de bulunmutur (Koay, 1934: 76-78). Birçok idol ve heykelcik (Koay, 1934: 79-87) de Ahlatlıbel de ele geçen eserler arasında yer almıtır. Ahlatlıbel kazısında ortaya çıkarılan iskeletlerin ayrı bir önemi vardır. Bulunan 18 adet mezar (Bittel, : 41); yerleme içi mezarlık geleneinin olduunu ortaya koymaktadır. Mezar tipi olarak küp mezar; ta sanduka/sandık mezar görülmektedir. Bu mezarlar genelde mekânların içlerinde; taban altında; köelerde ve mekân yanlarında bulunmutur. Saptanan 8 küp mezarın 7 adedi odaların içindedir. Ölülerin tümü hocker biçiminde gömülmütür. Balar batıya; bacakları douya doru çevrilmi olan iskeletler nedense çok bozuk durumda günümüze ulamıtır. 1, 2, 3, 8, 9, 10, 13, 18 numaralı iskeletlerde dizler çeneye geldii halde 12 numaralı iskelette but kemii vücut yönünde yalnız dizden aaısı arkaya doru kıvrık durumdadır. 1, 2, 4 a, 11, 13, 17 numaralı iskeletler küp içinde dierleri muntazam veya basit bir tarzda etrafı tala çevrilmi mezarlar içinde bulunmutur. Harmankaya; mezarları, yerleimin tarihlenmesine paralel bir ekilde lk Tunç Çaı II. evreye tarihlendirmektedir (Harmankaya, Eriim Tarihi: ). Koay, çalımasında ortaya çıkarılmı olan iskeletlerin duru ve konumlarını ayrıntılı olarak ele almıtır (Koay, 1934: ). 2. Alacahöyük 2.1. Corafi konumu Ankara nın 160 km dousunda (Arık, 1937a: 3), Çorum il merkezinin güneyinde (Harmankaya, Eriim Tarihi: ), Alaca lçesi nin batıkuzeybatısında, Alacahöyük Beldesi nde (Bayram, 2008: 23), Boazköy-Hattua ın 25 km kuzeydousunda (Arık, 1937b: 2-4) bulunmaktadır. Höyük, yaklaık m yüksekliinde, 310x275 m boyutlarında oval biçimli tepedir. Tepenin güney ve kuzeydousundaki yükseltiler ve bu tepeler arasındaki boyun kısmı ile çift höyük görünümündedir. Klâsik çalarda batı-dou ve kuzey-güney ticaret yollarının buradan geçtiini gösteren kayıtlar, izler çoktur. Alaca kasabası ile herhangi bir ilikisi olmadıı halde; li yıllarda Höyük Köyü ne giden tek karayolu Alaca kasabasından geçtii için höyüe Alacahöyük adının verildii bilinmektedir (Arık, 1937b: 5; Arık, 1937a: 3)

5 2.2. Kazı çalımaları W. G. Hamilton Anadolu da 1835 te yaptıı gezide Höyük ten geçmi; Sfenskli Kapıyı ayakta bulmu; kabartmalarını not etmitir. H. Barth 1858 de Üsküdar dan Trabzon a yaptıı büyük gezide ziyaret ederek 1859 da tanıtmıtır da H. G. Van Lennep Anadolu nun ortasındaki Höyükte aratırmalar yapmı; isfenskli kapı ile kabartmaların bir taslaını ortaya çıkarmıtır. G. Perrot 1861 de çalımaları sırasında Alacahöyük ü de ele almıtır. Kapının (prothyron un) ve onun sa ve solundaki dört köe kulenin ilk plânını, orthostates ların kabartmalarından birini açıa çıkaran yine G. Perrot olmutur. W. Ramsey de Wilson ile birlikte 1881 de Höyük ü ziyaret ederek incelemelerde bulunmutur. Ernest Chantre, 1893 te Alacahöyük e gelmitir. Chantre sfenkslerin arkasındaki dört köe dehlizi, onun gerisindeki ikinci kapıyı ve kapının yan söelerini gün yüzüne çıkarmıtır. Chantre kabartmalara bakarak - tıpkı Perrot gibi - buranın bir saraydan ziyade bir mabedin kapısı olabileceini düünmütür. Chantre 1894 te Höyük e yine urayarak çalımak istemise de bazı kabartmaları alıp götürmek istemesi halkı gücendirdiinden fazla kalamamıtır da Boazköy de çalıan H. Winckler - Makridi Heyeti, Alacahöyük te de çalımayı kararlatırmıtır. Bay Makridi 1907 de sfenksli kapıya gelmi; on be gün kadar çalımıtır (Arık, 1936: 26). H. H. Von der Osten de gezisinde Alacahöyük ü ziyaret etmitir (Arık, 1937b: 1-2; Harmankaya, Eriim Tarihi: ). Sistemli kazılara 1935 de Türk Tarih Kurumu adına Hamit Zübeyr Koay ve Remzi Ouz Arık tarafından balanmıtır dan sonra Hamit Zübeyr Koay, daha sonra Hamit Zübeyr Koay ve Mahmut Akok (Bayram, 2008: 23), son yıllarda da Mahmut Akok tarafından 1983 e kadar sürdürülmütür (Özgüç, 2002: 468). Höyükte 1997 yılından bu yana höyükte çalımaları Aykut Çınarolu yürütmektedir (A. Çınarolu, - Genç, E., 2000: 327 vd; A. Çınarlıolu - Genç, E., 2002: 427 vd.). Türk Tarih Kurumu, 1935 yazı baında yaptıı toplantıda, Alacahöyük te kazı yapmaya karar vermitir. Üyelerden Hamit Koay ve Arkeolog Remzi Ouz Arık ın yönetiminde bir ekip ie balamıtır. Kazı çalımaları 22 Austos 1935 ten 4 Kasım 1935 e kadar sürmütür (Arık, 1936: 26; Arık, 1937a, s. 3) da bulunan büyük Hitit mabedini tamamen açmak ve kral mezarlarını yeniden aratırmak 1938 yılı kazıların amaçlarını oluturmutur. Hemen hemen dört ay kazı yapıldıı halde mabedin ancak bazı depolarıyla iç avlusu kısmen açılabilmi, kazı alanının batısında ise istenilen tabakaya inilmitir. Bulunan Hitit mabedinin sfenksten itibaren açılan kısmı yüz metre uzunluundadır. Bu mikyas mabedin büyüklüü hakkında bir fikir vermektedir. Sütun kaidelerinin birçou yerinde olmakla beraber Frigyalılar mabette birçok tahribat yapmılardır. Mabedin dousunda bulunan kale duvarı mabetle aynı dönemdendir. Hitit devrine ait bakırdan ve 0,35 m yükseklikte ve bir Hitit kilerinde Hitit kaplarıyla birlikte sifonlu kazan ele geçirilmitir. Bunlardan baka yeni ve orijinal seramik tipleri ve mühürler ortaya çıkmıtır (Belleten, C. II, 1938: 491) Tabakalanma ve buluntular lk Tunç ve Hitit Çaı nda çok önemli bir kült ve sanat merkezi olan Alacahöyük te dört kültür katının ortaya çıkarıldıı bilinmektedir (Özgüç, 2002: 468; nan, 1948: 33-46; Arık, 1936: 27; Arık, 1938: 3; Arık, 1940: ; Koay, 1948: 173; Bayram, 2008: 23; Harmankaya, Eriim Tarihi: ). Alacahöyük te I. kültür katı, 1,40 m kalınlıktadır. Bu ça, çanak çömlekler ile sikkelerden elde edilen bilgilere göre, ilk mimari katları ve Hitit sonrasından itibaren (tahmini MÖ 11. yüzyıl) Osmanlılara kadar olan tarihi çaları (Hitit Sonrası-Frig-Frig sonrası) kapsamaktadır (Koay, 1938: 88). Geç Frig Çaı nda höyüün her tarafına yerleilmitir. Ele geçen seramik örneklerine bakıldıında, küçük evlerden meydana gelen bu katın MÖ 650 den daha eski olmadıı bildirilmitir (Özgüç, 2002: 468). Höyüün, ikinci kültür çaı yerleme katının tahmini olarak kalınlıı 4,50 m dir. Eski ve Hitit mparatorluk devletleri ile ilgili olan bu kat; üç esaslı mimari tabakayı - 2 den 4 e kadar - kapsamaktadır

6 Eski Hitit Çaı mimari katı - 4. Kat- altında 0,75-1,00 m kalınlıında olduu saptanan III. kültür katı, kısmen Aliar ve Ahlatlıbel (MÖ III. binin sonları) eserlerine denk geldii bidirilmitir. Bu kültür katında dört - 5, 6, 7 ve 8. katlar - yerleme katının yer aldıı bilinmektedir. Bu katların içinde 5-7. katlar içinde barındırdıkları mezarlar itibariyle ayrı bir önem arz etmektedirler (Koay, 1938: 69). Özgüç, bu mezarların Hitit kültürüne kaynaklık eden kültürlerin öncüsü olan yerli Hatti uygarlıının aydınlanmasında önemli ilev gördüklerini ifade etmitir (Özgüç, 2002: 469). 8. kattan sonra çanak çömlein deitii görülmektedir. Bu tabakada ortaya çıkarılan buluntular, Aliar Höyüün Kalkolitik yerleme katında da ele geçtiinden dolayı Alacahöyük ün IV. kültür katları da Kalkolitik döneme tarihlenmitir (Koay, 1938: 150). Alacahöyük ün birkaç kilometre kuzeyinde Toptepe adlı Prehistorik yeni bir höyük kefedilmi; burada çok önemli parçalar ele geçmitir. Heyete getirilen, sabun taının üstüne ilenen bir Hitit kabartmacıı vesilesiyle Yeniköy adlı köy ziyaret edilerek klâsik çalardan kalma, yapı ve yol yerleri meydana çıkarılmıtır (Arık, 1937b: 9-24; Arık, 1937a: 5). Asıl kazı çalımaları için seçilen sondaj alanı, höyüün kuzey ve güneyindeki tömeltilerin hemen hemen arasında olup, 18X20 ölçülerindedir (Arık, 1937b: 26-28). Kazı çalımaları 2,50 metreye kadar karmakarıık bir sahada sürmü ve Osmanlı, Bizans, Roma, Frig, son Hitit eserleri ele geçmitir (Arık, 1937b: 31). 2,50 m den 4 m ye kadar, Hitit Dönemi nin mimarlık çerçevesi balamıtır. 3,60 m ye kadar Hitit Dönemi nin boya nakılı çanak parçaları ortaya çıkarılmıtır. 2,50 den 4 metreye kadar toplanan çanak çömlekte tek renklilerin çounlukta olduu görülmektedir. Tip ve teknik olarak Aliar ile Kültepe de ele geçen Hitit kaplarıyla benzerlikleri dikkatleri çekmitir. Hititlerin ünlü Hükümdar mührü damgasının bazı çanak kırıkları üstünde yer aldıı görülmütür. Hematite den yapılıp Cylindres Sceaux lara benzeyen bir mühür; hem konu, hem de biçim olarak Ön Hitit ve Hitit dönemleri arasındaki zaman dilimini göstermesi bakımından önemlidir. 4,10 m ile 4,20 metrenin tümünde birçok mimarlık kalıntıları gün yüzüne çıkarılmı; bunlar 5,50 ye kadar devam etmitir. Hem kültür ve medeniyet eyası hem de seramik örnekleri bu yeni tabakanın 4 metre ile 2,50 metre arasındaki devrenin ilk ve eski bir safhası olduunu ortaya koymutur (Arık, 1937a: 5). Çanak çömlekler; zarif biçimleri, süssüz yüzleriyle, Ön Hitit = Proto Hittite geleneini sürdürmütür. Aızları enli ku gagasına benzemektedir. Arık, ithal edilmi kapların, Troia II nin yayvan ve perdahsız tabakları tekniine benzediini dile getirmektedir (Arık, 1937a: 6). 6-9,80 metreye kadar süren yeni katın çanak çömleini karakterlendiren en önemli özellik tek renkli olmalarıdır. Arık, bu çanak çömlei ikiye ayırmıtır. Birincisi yalnız elde yapılmı olup yüzleri perdahlı ve boya astarlıdır; piimden sonra renk kırmızı ve bazen siyah ya da alacalı kalmaktadır. Cidarlar genelde ince olup, hamur kumlu ve çöplüdür. Arık, bu kapların Ahlatlıbel, Aliar I (Arık, 1933: 49,. 39) kaplarıyla büyük bir benzerlie dikkat çekmektedir (Arık, 1937a: 6; Arık, 1937b: 47). Bundan baka kapların arasında Mynien denen kaplara benzemekle beraber gerçekte Troia II de çokça ele geçen bir çeit ithalât eyası da ortaya çıkarılmıtır. kinci gruba giren kaplar da tek renklidir. Büyük, yayvan, kulpsuz çanak biçimli kapların oranla çokluuyla ve sonra tırnak ucuyla çizilmi gibi görünen kertiklerden oluan bir süs ekliyle ayrılırlar. Sondaj, kazı alanında 10,20 metreyi bulmu ve orada sızan sular, yaan yamurlar, kazı çalımalarının sonlandırılmasına sebep olmutur. 5,50 m ile 8 metre arasında bulunan üç mezardan (Arık, 1936: 27) birincisi (B. M.) doudan batıya doru uzanmı ekildedir. 6,35 m de yapılmıtır (Arık, 1937b: 51). Uzunluu 5,25 m olup batıdan douya eimli olarak yapılmıtır (Arık, 1937a: 7). Mezarın tavanı dam eklinde yapılmıtır. Aaç direkler duvarların üzerine uzatılmı, onların üstü dal ve yaprakla, toprak ve kerpiçle, çakılla örtülmütür (Lloyd, 2007: 20; Yakar, 1985b: 33). Mezarın ayakucunda ve hemen üstünde, tekerlek plânlı autel foyer ler kefedilmi; bunlar kurban ve hediye

7 edilen eyleri barındırmıtır. Mezarın her tarafında hayvan iskeletleri ortaya çıkarılmıtır (Arık, 1937b: 45). B. M, mezarında birçok buluntu ele geçmitir. Bunların çounun örneksiz olduu kaydedilmitir. lk safta, altı güne kursu, üç kanca ortaya çıkarılmıtır. Ayrıca bunların yanında dört tane biz yahut mızrak ucu ve bir geyik heykelcii (Akurgal, 2008: 28) bulunmutur. Arık, bütün eyanın gümü, bakır belki de tunç olduunu kaydetmektedir (Arık, 1937b: 59). skelet uzun boylu bir adama ait olup hocker durumundadır. Ölü mezarın ortasında olup, gösünde birkaç gümü kap bulunmaktadır. Altından yapılmı birçok eya ölünün yanında görülmütür. Küçük ve enli gaga aızlı ibrik ile ampanya kadehi, bir taç veya çelenk eridi, bir topuz baı, bir iri toplu ine; yüzlerce gerdanlık tanesi, bir çift küpe vardır (Arık, 1937a: 8). R. M. Mezarı ise birincinin ayakucunda ortaya çıkarılmıtır. 6,75 6,90 metrede bulunmutur (Arık, 1937b: 66). Arık, mezarın biçimini, B. M dekinin aynı olduunu düünmektedir (Arık, 1937b: 69). Bu mezarda da kafanın üstü ve çevresi altından boncuk, küpe, birçok bakır toplu ine, bakırdan ve enli gaga aızlı toparlak gövdeli, memeciklerle süslü bir ibrik, bakırdan ve gümüten birer kâse, akikten haç biçimli bir put ve birkaç akik boncuk ele geçmitir (Arık, 1937b: 69-79). Üçüncü mezar T. M. olarak bilinmektedir. Kareye benzer bir ekildedir. Bunun da batıdan douya uzandıı görülmütür. Bu mezarda iki aamanın olduu düünülmektedir. Birinci aamada, iri hayvan iskeletleri altında ve arasında; bakırdan veya tunçtan basit be tane güne kursu bir tane de büyük güne kursu meydana çıkarılmıtır. Çevrelerinde iki güzel kama ele geçmitir. Altın kaplamalı bir gümü kupa, altından dier bir kupa param parça bir ekilde bulunmutur. lk iskelet bu eya arasında, güney duvarı altında ortaya çıkarılmıtır (Arık, 1937a: 9). Mezarın ikinci aaması ise tahmini olarak 7,40-7,50 m de balamaktadır. Arık, yüksek ihtimalle bu mezarın iki katlı olarak yapıldıını, belki de üst katın altındakinin bir çeit saçaı olduunu düünmektedir (Arık, 1937a: 10; Arık, 1937b: 97). Yakar, mezarlardaki Alacahöyük eserlerinin birkaç kategoriye ayrılabileceini ifade etmektedir (Yakar, 1985b: 33): Dini önem taıyan nesneler, silahlar, mücevherat ve altından yapılmı ev eyaları (Maxwell, Hyslop-K. R., 1971: 42) kültürel nesneler, güne diskleri, heykelcikler ve sistralar yerel pazarlar için üretilirken, bölgesel endüstriler tarafından üretilen birçok çeit hançer, uzun kılıçlar ve mızrak uçları, batıdaki ve güneydoudaki yerleimlere bolluk ve talebe göre ihraç edilmitir. 3. Çankırıkapı 3.1. Corafi konumu Ulus Meydanı ndan Ziraat Enstitüsü ne doru asfalt yoldan giderken metre ötede, solda, dou, batı ve kuzeyine tamamen hâkim ve üzerinde klasik eserler taıyan bir tepe bulunmaktadır. Ankara Kalesi ve mabedinin kuzeybatı yönünde yer almaktadır. Bu tepe doudan batıya doru uzanıp ve 250 metre çapına sahiptir (Dolunay, 1948: 212) Kazı çalımaları Harmankaya; 1926 yılında Çankırıkapı yakınındaki Demirkapı bölgesinde, Maarif Vekâleti adına yaptıı kazıda Th. Makridi nin, Bizans ve Roma tabakası altında, Frig Dönemi ne ait çanak çömlek parçaları elde ettiini dile getirmektedir (Harmankaya, Eriim Tarihi: ). Afet nan, Çankırıkapı kazı çalımalarının yılları arası devam ettiini kaydetmitir (nan, 1948: 34) de Ankara ve çevresinde tarihi aratırmalara balanmı tepenin çeitli yerlerinde yarmalar açılarak buranın kültür katları tesbit edilmitir. Remzi Ouz un idaresindeki heyet en eski tabakayı Frig devri olarak tesbit etmitir. Daha sonra 1938 ve 1939 yıllarında Hamit Zübeyr in bakanlıında DTCF arkeoloji örencisi bu tepede hafriyat usullerini görmek ve daha eski kültür tabakalarını aratırmak amacıyla iki mevsim çalımıtır yılı çalımaları TTK adına Ankara DTCF nin Arkeoloji örencisi tarafından 18 Temmuz 1938 den 31 Austos 1938 e kadar, Profesör H. H. Von der Osten in idaresi altında yapılmıtır (Belleten, C.II. 1938: 495). Bu çalımalar sonucunda Frig devrinden daha eski kültür tabakasına rastlanılmamıtır. Ancak büyük bir hamam olması

8 muhtemel bir yapı izi görülmütür. Hamit Zübeyr ve Necati Dolunay ın idaresindeki heyet bu tepede 1943 e kadar dört mevsim daha çalımıtır deki küçük yarmalardan baka 1938 den 1943 yılına kadar tepe üzerinde, yamaçlarında ve hamam binası içinde dördü büyük olmak üzere tam on tane yarma yapılmı ve böylelikle tepenin mahiyeti inceden inceye aratırılmıtır Tabakalanma ve buluntular nan ın tabakalanması Frigya Çaı, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuk, Osmanlı dönemi eklindedir (nan, 1948: 42). Çankırıkapı tepesi çeitli devirler görmütür. Bu tepenin ilk sakinleri Frigler olmutur. Helenistik ve Galat devirlerini de gören bu hâkim tepe Romalılar devrinde düzenlenmi ve üzerine büyük bir hamam ina edilmitir. Bu bina bir süre sonra Bizanslılar tarafından deitirilmi ve tamir görmütür. Bu hamam 9. yüzyılda terk edildikten sonra zamanla mezarlık ve daha sonraları süprüntülük olmutur (Dolunay, 1948: 213). lk yerleim olan Frig devri mimari buluntuları fikir verebilecek kadar çoktur. Çanak çömlek ve dier küçük buluntular Orta Anadolu Frig eyasıyla aynı üslup ve tekniktedir. Yalnız astarsız gri renk bir çanaın boyun kısmını çevreleyen kabartma bir süvari figürünü gösteren bir parça o güne kadar hiçbir hafriyat yerinde çıkmamıtır. Bu tepedeki Helenistik buluntuları birkaç parçaya özgü kalmıtır. Galat devri testileri hafriyatın önemli eserlerindendir. Roma ve Bizans mimari buluntuları ve küçük eyası burada en çok ele geçmitir. Çanak çömlek ve küçük buluntular da deiiktir. Bizans devri mimarisi de temeller üzerine bazen kum ve kireçten bazen de horasan harçla yapılmı duvarlardır. Nispeten daha geri bir yapı tarzıdır. Çanak çömlek ve küçük buluntular da çok deiiktir (Dolunay, 1948: 214). Selçuk ve Osmanlı devri buluntuları da çok karımıza çıkmaktadır. Klâsik hamam: B yarmasının geniletilmesiyle büyük bina kalıntıları ortaya çıkarılmıtır. Hamam doudan batıya doru uzanmakta ve bu yönde 250 metre ve kuzeyden güneye ise 132 metredir. Bu büyük hamam: Hizmet edenlere ait bölüm, oyun ve güre bölümü (Palaestra) ile esas yıkanma bölümü olmak üzere balıca üç büyük bölüme ayrılmıtır. Bina kalıntıları tamamen meydana çıkarılmıtır. Hamamın çok fazla tahrip edildii görülmektedir. Su dehlizleri bile yıkılmı ve içlerine ölüler gömülmütür. Mezarlar buradan çıkarılmı ta ve tulalardan yapılmıtır. Hem yarmalarda ele geçen hem de hamamın içinde rastlanan çeitli eya ve ürünler tamamıyla Orta Anadolu buluntularının aynıdır. Süvari figürlü Frig çanak parçası ve Athena heykeli bu buluntular arasında yer almaktadır (Dolunay, 1948: ) den fazla sikke hamamın çeitli kısımlarında bulunmu ve temizletilmitir. Necati Dolunay, hamamın içinde bulunan çeitli mermer heykel ve parçalarından özellikle yılan ba ve gövde parçalarının fazla olmasını söz konusu yerin aynı zamanda bir ifa merkezi olarak da kullanılmı olmasına balamaktadır. Necati Dolunay; buluntular hamamın 3. yüzyıldan 9. yüzyıla kadar kullanıldıını ifade ederken (Dolunay, 1948: 218), Afet nan ise bulunan yüzlerce sikkenin tanıklıına göre bu hamamın II. yüzyıldan IX. yüzyıla kadar kullanılmı olduunu söylemektedir (nan, 1948: 43). Bu hamam, Anadolu ya özgü bir üslup ve karakter göstermektedir (Belleten, C.II. 1938: 495). Çankırıkapı klâsik hamamı Roma da, Pompei de, Almanya da Trier de, Tuna yakınlarında Ostmark ın Carnuntum kasabasında ve Kuzey Afrika da Timgat, Cherchel, Lambaesisve Leptis Magna da olduu gibi bir oyun ve güre yeri olan simetrik hamam tiplerine aittir (Dolunay, 1948: 218). Hamamda ve birinci yarıkta, sikkeler de ortaya çıkmıtır. Bunlar arasında, Anadolu nun Roma ve Bizans devirlerinde kullanılan terra silligata ile bir grup altın para bulunmaktadır. Bundan baka, mühür taı parçaları ve mühür taından yapılmı yüzükler de elde edilmitir. Ayrıca, çok miktarda kuruni renkte Frig seramii de ele geçen buluntular arasındadır (Belleten, C.II. 1938: 495). 4. Etiyokuu 4.1. Corafi konumu Etiyokuu, Ankara il merkezinin 5 km kuzeyinde (Yakar, 1985a: 197), Keçiören Köyü nün güneydousunda, Solfasol Köyü nün batısında, Ankara-Çubuk Barajı karayolunun Çubuksuyu ile kesitii yerin yakınında yer almaktadır. Yeni yapılan ose bu istasyonu ikiye

9 bölmütür (Kansu, 1940: 5-6). Harmankaya ya göre dikkat ve ilgi çekici olan durum Etiyokuu nun TÇ buluntuları yerine, hemen yakınındaki Çubuksuyu nun kesitlerinden çıkarılan Paleolitik Ça bulguları ile ünlenmi olmasıdır (S. Harmankaya; Tanındı, O. 1997: (05/09/95). Buluntu yeri; günümüzde modern yerlemelerin arasında kalmıtır Kazı çalımaları yılında Ankara ve çevresinde meydana çıkarılan paleolitik endüstri belgeleri yalnız Ankara nın prehistoryasını deil belki bütün Anadolu nun ve özellikle Orta Anadolu nun uzak devirlerini de ilgilendirmektedir. nsanlıın ilk devirlerine ait olarak bütün Anadolu da o güne kadar bulunan Paleolitik Çaa ait prehistorik yontulmu ta aletleri bulu sayısı çok azdır (Kansu, 1940: 1) da tipik olarak 5 tane kazıcı alet eklinde paleolitik yontulmu çakmaktaı parçası ve birçok da tipik olmayan çakmaktaı parçaları ele geçmitir. 5 Nisan 1937 de Ankara dan Çubuk Barajı na giden ose ve Çubuksuyu kenarında bir gezinti esnasında paleolitik çakmaktaı aletleri bulunmutur. Bu çakmaktaı aletleri Çubuksuyu nun alt dördüncü zamana ait (Pleistosen) graviyelerinden (çakıl ve kum tabakaları) çıkarılmıtır. Bu graviyelerin üstünde de Kalkolitik Ça a ait prehistorik yerleim yeri ortaya çıkarılmıtır. Çubuksuyu graviyelerinde ortaya çıkarılan bu tipik ve alt paleolitik epoka ait Levolloiso Mousterien aletler Gavurkale deki gibi yüzeyde bulunmamılardır. Bunlar dorudan doruya çakıl ve kum tabakaları içinden çıkarılmıtır (Kansu, 1940: 2) Tabakalanma ve buluntular. Kılıç Kökten, Etiyokuu nun jeolojik katlardan olumu kesitlerinin sekiz seviye olduunu rapor etmitir. Bitkisel yani ilk yüzey ve Kalkolitik Ça iskân seviyesi olarak gösterilen ilk üst iki kat 1,80 m ve alt seviye olarak iaretlenen, fakat derinlii Levolloiso- Mousterien aletlerin bulunduu yere kadar tesbit edilen yataklarda 3,30 m kalınlıktadır. Tamamı 5,10 metre kalınlıı bulmutur. Aletlerin kalınca iki verimsiz jeolojik yatak arasında kaldıı, aletlerin Keçiören sırtlarından ve Solfasol Köyü çevrelerinde tesbit edilen sileks yumru tarlalarından veya açık bir istasyon çevresinden sürüklenip indirilmi olmalarının olası olduu da ifade edilmitir (Kökten, 1952: 183). Etiyokuu hafriyatı; Paleolitik eserler, Kalkolitik Ça eserleri, Klâsik (Roma-Bizans) eserleri olmak üzere üç bakımdan incelenebilir. Silexlerin meydana çıkarıldıı graviyenin kesiti yukarıdan (toprak tabakasından) aaı tablo 2 te gösterilmitir (Kansu, 1940: 3): Tabaka Derinlik (m) Graviye 0,30 Nebati toprak 1,50 Höyük topraı I. 0,60 nce çakıl ve kum II. 0,80 Kalın çakıl ve kum III. 0,30 nce kum, çakıl, balçık IV. 0,50 Kalın çakıl ve kum V. 1,10 nce çakıl ve kum (Levolloiso Mousterien piyesler) VI. Çok büyük çakıl ve kum Tablo 2: Etiyokuu Graviye Kesiti Alt paleolitik buluntuları: Çubuksuyu graviyelerinde ve yüzeyden 3 m den fazla bir derinlikte kum ve çakıl tabakaları içinden ortaya çıkarılan bu çakmak taı aletleri kronoloji bakımından alt paleolitik Levolloiso-Mousterien perioda aittirler. Bir el baltası yine piyesler arasında uç, çakı ve kazıyıcılar ile nukleuslar bulunmaktadır (Kansu, 1940: 4-5). Kalkolitik ça prehistorik yerleimi ve buluntuları: Bu prehistorik yer Çubuksuyu kenarında ve paleolitik aletlerin bulunduu graviyelerin üzerine dayanmaktadır. Burası da 5 Nisan 1937 de (nan, 1948: 45) meydana çıkarılmıtır. Afet nan da bu yerleme yerlerinde Kalkolitik Ça mimari katları ve çanak çömlei bulunduunu çalımasında dile getirmitir (nan, 1948: 38)

10 Etiyokuu kazısı yalnız Kalkolitik Ça istasyonu ile graviyenin bir kısmının sistematik aratırılmasına yönelik deildir. Roma-Bizans dönemine ait büyük bir sarayın (ato) önemli bir bölümü de aynı kazı devresinde ortaya çıkarılmıtır. Kazı heyeti, MÖ 3000 yıl öncesine dayanan yerleim yeriyle de ilgilenmitir. Höyük yaklaık olarak 1,5 m yüksekliinde; kuzey-güney yönünde 86 m, dou-batı yönünde 22,5 m geniliinde çok yayvan; oval biçimlidir (Kansu, 1940: 6; Harmankaya, Eriim Tarihi: ). Bu yerleim yerinde kazıya balandıı zaman bu alan üç ocaa ayrılmıtır. Yakar, bu alanların TÇ II-III yerleimini gösterdiini, bunların sık sık yeniden inaa edilen TÇ II yerleiminin kalıntılarını gözler önüne serdiini, kısa süreli bir terk ediliten sonra, alanın MÖ 3. Binin son dönemlerinde tekrardan yerleim yeri olarak kullanıldıını ifade etmektedir (Yakar, 1985a: 197). A Ocaı ose ile kum ocaı arasında kalan 22,70 X 27,40 çapında olan sınırlı parçadır. A Ocaının batısında ve höyüün büyük bir alanını kapladıı zannedilen B Ocaı, 85 X 48 çapındadır. A Ocaının ve osenin dousunda ekin tarlalarının bulunduu yerde uzanan C Ocaı ise 34 X 44 çapındadır. lk olarak kazıya A sahasında balanmıtır. Sırasıyla B ve C Ocaında çalıılmıtır. Etiyokuu yerleiminin dayandıı graviyenin ose üzerinde ölçülen temeli 174 m dir. Höyük topraından ose yüzüne kadar yükseklii tahmini 9 m olarak ölçülmütür. Yakar, mimari kalıntıların çok iyi korunmadıını, esas olarak çamur tulalardan yapılmı, dikdörtgen biçiminde serbest bir ekilde ayakta duran evlerden olutuunu, açıa çıkarılan yapıların bazıları en azından plan olarak dier Anadolu yapılarına örnein Noruntepe benzediini ortaya koymaktadır. Ayrıca çanak ekillerinin de Ankara bölgesinin TÇ II-III yerel repertuarlarından bize tanıdık olanlara - örnek: Karaolan benzediini de eklemektedir (Yakar, 1985a: 197). A Ocaı: Bu sahada ilk önce 5 X 10 m genilikte kazı çalımaları yapılmı, 0,30 cm derinlikte çanak, çömlek parçalarına ve ufak bir hayvan mezarına rastlanılmıtır. Birinci kültür tabakasında bir idol ortaya çıkarılmıtır. dol; Ahlatlıbel, Aliar ve Alacahöyük idolleriyle karılatırılmıtır. Bu tabakada Kalkolitik Ça ı karakterize eden aıraklar, çeitli tip ve renkte kâseler pimi topraktan fincanlar, çakmak taından yapılmı küçük testere bıçaklar ele geçmitir. Kalkolitik Ça mimarisini yasıtan tatan temeller de ortaya çıkarılmıtır. Burada hububatların saklandıı ve sonradan hayvan kemikleri, seramik parçaları, kül ile dolmu kuyuların aızlarına rastlanılmıtır (Kansu, 1940: 7-8). Bundan sonra II. ve III. tabakalar üzerinde çalıılmıtır. Böylece A Ocaının 3 iskân tabakasına ait bir kesit yapılmıtır. II. yerleme tabakasında Kalkolitik Ça a ait birçok seramik parçalarına, tam kâselere ve mesken olarak da iki tolosa rastlanılmıtır. III. tabakada büyük ve küçük odalı bir evin temelleri meydana çıkarılmıtır. Bu tabakada ikinci tabakada meydana çıkarılan kuyular temizlenmitir. Kuyulardan ve tabakaları örten höyük topraı içinde birçok domuz, koyun, geyik, öküz gibi hayvanların kemiklerine çok rastlanılmıtır. Kansu, bu kadar çok hayvan iskeleti bulunmasına ramen A, B ve C Ocaklarının hiçbirinde insan iskeletine rastlanılmadıını ifade etmektedir (Kansu, 1940: 11). Ocak A nın ikinci tabakasında farklı ebatlarda iki mesken yeri meydana çıkarılmıtır. B Ocaı: A Ocaından sonra çalımalar B Ocaına yöneltilmitir. Burada önce 5X20 çapında bir alan kazılmıtır. I ve II yerleme tabakası ortaya çıkarılmıtır. I. tabakada siyah tatan bir kırık balta bulunmutur. B ocaının bir bölümde tolos temelleri bulunmutur. Ocak B güzel kültür eyası vermitir (Kansu, 1940: 13-14). C Ocaı: Burası höyüü güneyden kuzeye doru yaran yeni asfalt osenin dousunda kalan alandır. Burada dou kuzeybatı - güney yönlerinde olmak üzere üç büyük sondaj yapılmıtır. 2 numaralı sondajdan büyük bir idol bulunmutur. Bu sondajlarda birçok seramik parçaları, bir mühür ve kâseler ele geçmitir. Ocak C de kuzey - güney yönündeki duvarlar bir dizi büyük talardan dou - batı yönündeki duvar ise iki dizi büyük talardan yapılmı olarak görülmütür (Kansu, 1940: 15-16). Etiyokuu Kalkolitik Ça prehistorik yerleimi, ortadan III ve kenarlara doru gidildikçe I iskân tabakasına inen bir prehistorik köydür. En aaı X yy sürmü olması muhtemel olan bu çada I. yani en yüzey iskân tabakasının daha sonra, II. tabakanın I den daha

11 eski ve III yani ilk iskân tabakasının da en eski bir iskân sahası olacaı anlaılmıtır. Bu ilk iskân tabakasının Neolitik Çala ilikili olabilecei de toplanılan bazı seramiklerin, aırakların, kemik ve çakmak taı aletlerinin ve keza pimi topraktan bazı objelerin iptidai karakterlerine dayanarak düünmek mümkündür. Etiyokuu Kalkolitik Ça Prehistorik köyünde balangıçtan sonlarına doru sosyal hayatta deiiklikler olmutur. lk tabaka ile ikinci tabaka sakinlerinin daha ziyade pasifik bir çiftçi - çoban hayatı geçirdikleri, son devir yani I. tabaka bireylerinin ise kendilerini savunmaya, mecbur bırakan bir dönemde yaadıkları düünülmütür. Demek ki Kalkolitik Ça ın buradaki son sakinleri taarruzla karı karıya kalmılardır. Güvenli bir ekilde yaamak için bir kale, bir sur yapmaya mecbur kalmılardır (Kansu, 1940: 17-20). 5. Göllüda 5.1. Corafi konumu Nide ye 70 km uzaklıkta, Gölcük Bucaı Kömürcük Köyü yakınlarında, Göllüda üzerinde yer almaktadır. Göllüda, güneyde Büyük Göllü Tepesi, douda Koyuncu Sırtı, Sarıkaya, kuzeyde Laleli, batıda Meydan Yaylası ile çevrili, doudan batıya 1700 m uzunlukta, kuzeyden güneye 100 m genilikte olup batı kısmında bir krater gölü bulunmaktadır. Yamur ve kar sularının getirdii yııntılarla etrafı dolarak göl küçülmütür. Dört tarafı yüksek ve çıkılması güç bir konuma sahiptir. Dou tarafta, surların altına isabet eden bölümün ise daha da sarp olduu göze çarpmaktadır (Harmankaya, Eriim Tarihi: ) Kazı çalımaları Hamit Koay, 28 Austos 1933 ten itibaren daın üstünde yaptıı küçük aratırmalarla Civan Ali denilen köylünün haber verdii aslanları çıkarmı ve verdii raporda Göllüda ın önemli bir Hitit merkezi önünde bulunulduunu, yapılacak kazanların önemli sonuçlar vereceini rapor etmitir. Asıl kazı ilerini yapacak heyet 17 Eylül 1934 tarihinde Ankara dan ayrılmıtır. Kazı heyeti: Remzi Ouz bakanlıında, Macit Rütü, Nuh Bey, Haydar Ocakçı, Usta Seyit ten olumutur. 25 Eylül 1934 sabahı erkenden daa tırmanılmı güney ve güneybatısından, Göllüda ın tepesine, Kartal Pınarı denilen yere çadır kurulmutur. Yalnız çalımayı düzene koymak deil, mevsimle, tabiatla, her türlü zorluk ve yoklukla da mücadele etmek gerekmitir (Arık, 1936: 3-4). Birtakım güçlüklerden dolayı kazılara, 1968 yılına kadar ara verilmitir yıllarında Burhan Tezcan kazıları sürdürmütür yıllarında W. Schirmer yönetiminde daha önceki yıllarda gün yüzüne çıkartılan yapı kalıntıları çevresinde topografik ve elektromanyetik çalımalar yapılmıtır (Harmankaya, Eriim Tarihi: ) Tabakalanma ve buluntular Harmankaya; kazılarda yüzeyde MÖ 1. binin son yarısına ait kalıntı, çanak çömlek ve dier buluntulara rastlanmadıı yerlemede MÖ 1. binin ilk yarısını kapsayan iki evreli tek tabakanın kazıldıını ifade etmektedir. Böylece bu yerleme yerinin yakılıp yıkıldıktan sonra yeniden iskân görmedii tahmin edilmektedir (Harmankaya, Eriim Tarihi: ). Göllüda; en yüksek tepesi askeri haritalara göre rakımlı olup kuzeybatıdan güneydouya uzanan bir krater olma özelliini taımaktadır. Volkanın azından baka bir ey olmayan göl, kuzeybatıda, 1900 ve 1860 metredir. Daın çevresini dolaıp savunmaya yarayan bütün yükseklikleri içine alan ve yedi - sekiz kilometrelik bir dairelik alan meydana getiren dı sur mevcuttur. Dı suru yer yer kuvvetlendiren kuleler bulunmu, bunlar dört geçidi beklemilerdir. Bunlardan birisi güneydedir. ç ehrin kapısı, aslanlar ve asıl kalabalık mahalleler bu yanda görülmektedir (Arık, 1936: 4). Gölün dousuna doru çıkarken iri kayalardan birinin üstünde iri bir lahit kapaı gibi yontulmu bir ta; kapaın hazırlanmı yerine devrilmitir. Yine douda, tam tepeye çıkınca

12 büyük ve dikdörtgen iç sura benzeyen bir duvar dizgesi bulunmutur. Heyet; çalımaların yeni olmasından dolayı bu örene Akropol demitir. 1 Dı sur ile Akropol arasında yer yer mahalleler bulunmutur. Güneydeki tepelerde daha çok mabedi hatırlatan yapılar görülmütür. Daın etekleri örenler, maaralar, inler, mezarlar, mahzenlerle kaplıdır. Buralarda yapılan çalımalarda mezarlar ve çok güzel, ince, kırmızı hamurdan bir Roma çanak parçası ele geçmitir. Güney eteklerinde, bir maara girii bulunmutur. Yontulmamı yassı, iri talarla ve çok özenilerek yapılan bu giri Mikena yı akla getirmi, her tarafını kum kapatmıtır. Giriten sonra dar bir koridor balamı, toloslu bir salona iletmitir. Bütün bu alanda, çanak ve çömlek kırıkları çok az olup hepsi Roma - Bizans devirlerini göstermitir. Osmanlı devrine ait bulunanların ise pek yeni kap kırıkları olduu anlaılmıtır. Daın çevresinde yapılan aratırmalarda; geni bir alanda, hele daın üstünde ve yakın çevresinde obsidian madeninin çok olması dikkatleri çekmitir. Anadolu nun eski tarihinde obsidian madeninin oynadıı rol pek büyüktür. Ve bu madenin Anadolu da, Nide alanlarındaki varlıı, yalnız Göllüda kazısı sayesinde ortaya çıkmıtır (Arık, 1936: 5-7). Öncelikle örenin kuzeyinde bulunan kuleler arasında, bir alanda çalımalar yaptırılmıtır. Akropol sanılan büyük yapıdaki asıl geçit, daha önce haber verilen aslanların kaidelerinden koparılıp alınmaları yüzünden altüst edilmitir. lkin girite çalıılmaya karar verilmitir. Giriler bütün tahriplere maruz kaldıından bir stratification a uygun gelmemilerdir. Ama buradaki örenin bünyesi bakımından çalımaya en uygun yerin burası olduu düünülmütür. Zaten Göllüda a gözleri çeken aslanlar ve kabartmalı yapılar burada ele geçtiinden sa tarafta yapacak aratırmalarla aslanların öteki eininin de hemen ortaya çıkarılması düünülmütür. Aslanları taımı bulunan yapının saında, meydanda hiçbir ey görünmemitir. Köylüler bu dikdörtgen yapıya örene, Kilise yeri; kamp kurulan yere de Kartal Pınarı demilerdir. Girite ve giriin dou yanında göçmü, daınık talar toplatılmıtır. Aslanların koparıldıı kaidenin saında bir yarma açtırılmıtır. Bu geni yarma 11,60 X 8,95 ölçüsü ile tamamıyla sa tarafa geçirilmi ve buraya Birinci ocak denilmitir. Bu alanda, daha meydandaki talar toplatılırken, bakir kum tabakasından 0,95 m yükseklikte ve etekte iri talar görülmütür. Kaldırılınca birisinin aslanba olduu anlaılmıtır. Alt çenesi ve boyun kökünün yarısı kırılmıtır. Dieri de fark edilmeyecek hale girmi bir kabartmadır (Arık, 1936: 8). 1,30 derinlikte bir boyalı, güzel Frig parçası çıkmıtır. Çanak çömlek parçası ile baka kültür eyasına rastlanılmamıtır. Daha sonra yangın izleri ve ardından Bizans dönemine ait çanak çömlek kırıkları ele geçmitir. Aslanların koparıldıı alanın saındaki talardan sola ve ileri doru bir yarma açtırılmıtır. Burası heyetin B harfi ile gösterdii taların saıdır. Bu ocakta da, kül tabakasına rastlanılmıtır. Tabanın solunda temel, duvarı yıkılmı bir kesit halinde görülmütür. Aslanlar koparılırken göçürülmütür. Aslanların yükseklii 1,70 m dir. Ele geçen yapı izleri ve dier buluntular sayesinde burasının Hitit göreneine göre yapılmı bir salam kapı complexe olduu anlaılmıtır. I. ve II. ocaklar arasında toprak çökmü gibi bir durumdadır. Bu çökük bölüm 3,80 m eninde bir giri oluturmutur. Buraya ise III. ocak adı verilmitir. Burada da yapı izlerine rastlanılmıtır. Giriteki kazıda kademeli tarzda yıkılmı veya döenmi bir zemin bulunmaktadır. Giriin ön solunda 0,60 X 1,00 ölçüsünde iri, yassı, ilenmi bir blok bulunmutur. Giriteki ve genel olarak temel duvarının önündeki toprak, bir rampa ile yükselmitir. Burada da Hititlerin mehur teknii görülmütür. Remzi Ouz a göre duvarın istili; Aliar ın kuzey ve güney kapılarının iki tarafındaki düzenlemeler göz önünde alınırsa Hitit üslubuna benzemektedir (Arık, 1936: 9-10). Remzi Ouz yaptıı bütün karılatırmalarla, eldeki eserin aslanların çaından eski olamayacaı sonucuna varmıtır. V. ocak adı verilen bir chantier kurulmutur. Burada yapılan çalımalarda 0,75 m de ele geçen bir kap parçası kalın, 1 Heyet tarafından söz konusu bu yerin, olasılıkla müstahkem bir saray olduu da düünülmütür

13 tornada yapılmı, kesiti pürüzlü ve kabadır; fakat o kadar deiiklie uramıtır ki, Bizans veya Roma çaından olan bu parçaya Neolitik Ça ii görünüü vermitir. Çalımalar ilerledikçe Bizans, Romen, Helenistik ve Frig parçaları ele geçmitir. Daha sonra heyetin; RR duvarı ve EE duvarı adını veridii yapılar üzerinde çalıılmıtır. Remzi Ouz; burada çıkan çanak çömlek parçalarının Aliar kazısında Frigya ve Post-Hittite denen çaların eseri eklinde yorumlamıtır (Arık, 1936: 11-12). Buradan sonra çalımalar daha güneye indirilmitir. K ile gösterilen alanda iri, kaba kerpiçlerden diziler vardır. RR duvarının diplerine giden ve o duvardan daha eski bir devreye ait baka bir yapının gerisi olarak kalan bu izler çok bulunmutur. Bu alanda L ile gösterilen kül tabakaları vardır. D ile gösterilen aaç çürükleri önemli belge niteliindedir. Buralarda bol miktarda nakılı ve nakısız çanak çömlek parçaları bulunmutur. Gerçekletirilen çalımalarla büyük bir kule meydana çıkmıtır. Buradaki mimarlık belgelerinin hangi çaa ait olduu kesin olarak tespit edilememitir. Burada bir kerpiçleri kullananların devri, bir onların yerine duvarları yapanların devri bir Frigya devri, bir Helenistik devri, bir Roma devri, bir Bizans devri, bir Osmanlı devri gelip geçmitir (Arık, 1936: 13). Post-Hitit ve Frig devri eserleri olan burada ele geçen ürünler; çok ince pembemsi bir hamurdan yapılmı olup kalın duvarlıdırlar. Frig parçalarından dümeli kulp cinsleri önemli ürünler arasında yer almıtır. Yine ele geçirilen bir güüm (veya testi) süsleme bakımından dikkat çekici olup, zarif bir kulp süslü bir boyundan aaı inmekte, geniçe karnının üstüne ilimektedir. Malatya Aslantepe de iki kazı mevsimi geçiren L. Delaporte un ele geçirdii çanakçömlek arasında Göllüda parçalarına benzeyenler çoktur. L. Delaporte bu seramii MÖ XII. yüzyılla VII. yüzyıl arasında sıralamaktadır (Arık, 1936: 14). 6. Karalar 6.1. Corafi konumu Karalar Köyüne, Ankara-stanbul karayolunun 50 km sinde yer alan Kazan Bucaı ndan douya ayrılan ve Ova Çayı üstünde kurulan Zir Köprüsünden hemen sonra solda bulunan 9 km lik bir yolla ulaılmaktadır (Saatçi, 1987: 30). Karalar, Ankara nın 60 kilometre kuzeybatısında (Arık, 1935: 133) merkez kazasına balı Bitik bucaının bir köyüdür. Bu eski bucak merkezi, bir alçak tepe üstündedir. Kızılca Hamam osesi denen yol Zir Köprüsünden kilometre ilerde de Emir Gazi ye varmadan sola (batıya) ince bir kol halinde ayrılır. Cemit Köyü nden 5 km daha batıda Abdüsselâm Tepeleri ile Hızır Daı nın güneybatı uzantıları arasındaki vadi kenarında Karalar Köyü yer almaktadır (Arık, 1934: ) Kazı çalımaları 1933 yılına kadar Karalar ile ilgili bilgi ve belgeler yok denecek kadar azdır. Karalar gezintiler sayesinde bulunmutur. Karalar kazısını gerçekletirecek küçük heyet, 22 Austos 1933 te Ankara dan ayrılmıtır. Nekropol ve çevresi, köy içi, dere kenarındaki yıma ile ikiz tepeler denilen çifte yımalar, kale ya da Asar Kaya olmak üzere Karalar da kazı alanı dört sahaya ayrılmı ve çalımalar buralarda gerçekletirtilmitir (Arık, 1934: ). Karalar kazı çalımaları üç ay sürmütür de Körte kardelerin yaptıı Gordion kazısından sonra tümülüsler tarihini aydınlatacak bu ikinci Türk kazısı olması bakımından önemlidir. lkini Makridi Bey, 1926 da Ankara Tümülüslerinde gerçekletirmitir (Arık, 1934: 166) Tabakalanma ve buluntular Öncelikle Nekropol ün çevresinde sondaj yapılmı fakat hiçbir ize rastlanılmamıtır. Nekropol de, aaı yukarı 50 m 2 alanda 20 mezar açılmıtır. Mezarın çevresine genellikle dikdörtgen biçiminde, oldukça kaba yontulmu adi ta bloklar dizilmi ve harç kullanılmamıtır. Mezarların çırılçıplak oldukları göze çarpmıtır. Arık; bu mezarların, Bizans devrine ve klâsik mimari parçalarını kullanan, yani o devirden sonra gelmi olan insanlara ait olduunu

14 dile getirmitir. Nekropol ün büyük bir çounlukla Osmanlı devrine ait olduu; ancak daha önceki dönemlerde de kullanılmı olabilecei düünülmütür (Arık, 1934: ). Köyün tam ortasında görünen bir duvar ve çevresinde çalıılmıtır. Sondaj 5X5 çapında bir alanda sürdürülmütür. 65 cm de tandırlar, talar; 1,37 m de iki küp ve çini tabak parçası ile dier bazı malzeme ele geçmitir. Ele geçen bu malzemeler Osmanlı devrinden kalmıtır. Çalımalarda yapı temelinin saf kaya üzerine kurulduunun anlaılmasıyla köyün bulunduu alanın höyük olmadıı Osmanlı devrinde üzerinde oturulduu bilgisine ulaılmıtır. A tümülüsü veya T. A. diye anılan yıma iki kuaklı, iki hafif taraçalı, basık, üstünde bodur bozkır aaçları bulunan yumurta biçimli bir tümsektir. Tümülüsün küçük çapı boyunca batıdan douya doru bir yarma açtırılmıtır. Çalımaların baında tümülüsü çerçeveleyen, üç tane ta kemere rastlanılmıtır cm den 1,50 cm ye kadar sık sık mezar ve iskelet çıkmıtır. çlerinde tek kültür eyası çıkmamıtır. Ara sıra Bizans ii çanak çömlek kırıntıları ele geçmitir. 2,10 m derinlie inilince düme veya kama kabzasındaki çivilere benzeyen bakır bir ey çıkmıtır (Arık, 1934: ). Yeni sahalar açılırken seramik parçaları; kömürler, iskeletler de ele geçmitir. 1,90-2 m geniliindeki C yarması da açılmıtır. Tümülüste üç yönde çalıılmıtır cm aaıda altın ve kıymetli talardan oluan hazine çıkmaya balamıtır. Altın çelenk parçaları, altın kalar içine oturtulmu yakut, zümrüt gibi kıymetli taların meydana getirdii gerdanlık; aynı yerde kama, hançer, kılıç parçalarıyla, kemiklerle komu ve karıık bir durumda ele geçmitir. Sonra yava yava ön kısmı çökmü bir beikleme tolos görülmütür. Tolos mor talarla krem renkli talardan olumutur. Taların üst aralarında harç kullanılmıtır. Çalımada kemikler, bir at baı iskeleti ile tunç fibula kemerin altında ele geçmitir. Yapının ön tarafı görünmütür. Batıya çifte tümülüslere doru baktıı tespit edilmitir. Mezarın dromos u ortaya çıkarılmıtır. Tümülüsü meydana getiren bütün tabakalar birbirine geçtiinden ve kırıldıından tam bir restitution imkânı olmamıtır. Tolosun eii de çok bozulmutur. çerde ucu ilemeli tore lu ve scotie li üst söe (kapının yerletirildii ana kasa, çerçeve) ortaya çıkarılmıtır. Dromos un ortasında ve sa krépis e dayalı olarak, yıkılmı ta toprak arasında bulunan iri, tek parça ta olmutur. Bu ta olasılıkla Dromos un üst kapaını oluturmaktadır. Altın çelengin önemli parçaları da burada ele geçmitir. Dromos un eik tarafından ve 3,50 m derinlikte, kötü gümüten bir Osmanlı pensi bulunmutur (Arık, 1934: ). Mezar; 2,70 X 2,25 boyutunda, yontma talarla döenmi ve birbirine kenetlerle tutturulmu bir zemin üstüne kurulu bir iki assises lik ve orthostates üzerine yükselen, her kemer taı birbirine kenetlendirilmi 3,25 metre yüksekliinde topraktan itibaren bir beikleme tolosu ile Dromos ve dı tarafından bunları çepeçevre örtüp asıl tümülüsü yapan toprak ve ta tabakalardan olumutur. A Tümülüsünde ele geçen eya, mimari kadar önemlidir. Bulunan altın süsleme parçaları büyük bir özellik göstermektedir. Tunç eya hemen hemen bir kamı kemiine mahsus gibidir. Körte kardelerin Gordion da, Hamit Zübeyr Koay ın Gazi fidanlıı nda (Koay, 1933: passim), Kurt Bittel in Boazköy de, Von der Osten in Aliar da benzerlerini ortaya çıkardıı Karalar fibulası, Anadolu nun Frig devrinden belki daha önceden bildii bir ekil ve eser olarak karımıza çıkmaktadır (Arık, 1934: 122). B tümülüsü (veya T B) dier C tümülüsü (veya T C) gibi köyün 20 dakika uzaında kuzeybatısında yer alan tepeler üstünde yer almaktadır. B tümülüsünde çalımalara balanmı, hiç çanak çömlek bulunamamıtır. Önce batı tarafındaki yarmada çalıılmıtır. Pek az, çanakçömlek ele geçmitir. Çalımalarda çanak çömlek parçaları ile kemikler ele geçmitir. Bu alanda, 2 m de güzel hamurdan Helenistik devre ait çanak-çömlek parçaları çıkmaya balamıtır. Çalımalarda birçok kemik, çanak-çömlek kırıkları ele geçmitir. Sonra ilenmi yapı talardan kurulmu bir odaya rastlanılmıtır. Talar iç tarafta hem isodome hem Appareil trapézoidal-â-décrohement düzeninde yerletirilmitir. Üst taraflarda düzensiz ve çok köeli

15 iri taların dizildii aralarının da ta kırıkları, çakıl talarıyla doldurulduu; bütün taların yapının içine gelen yüzlerin ilendii saptanmıtır (Arık, 1934: ). Tünel gibi delik temizlenirken ince altın tellerinin ufakları ortaya çıkmıtır. Çalımalar devam ederken profili büyük bir T baını andıran güzelce ilenmi bir masa ortaya çıkmıtır. Daha sonra kuzeyde küçük cephede bir kapı görünmütür. 1,45 metre yüksekliinde olup dıarıdan kapanmıtır. Masanın çevresinde yukarda ve A tümülüsünde de bulunan ince altın tel ufakları ele geçmitir (Arık, 1935: 135). Toprakların arasında tünelin azında bulunan çift katlı, arası altın yaldızlı yaprak ve çiçek süslemeleriyle süslenmi çok sayıda cam vazo kırıkları bulunmutur. Ele geçen parçaların eksik, düzensiz ve kırık oldukları görülmütür. Altın yaldızlarla örtülü, tunçtan çiviler ve tunçtan sarmaık yapraı biçimli ilenmi süs parçaları, yüzlerce küçük kemik parçaları, birçok da kömür parçası ele geçmitir. Demir bıçak veya hançer parçalarıyla dümeye benzeyen üstü yuvarlak ve kabarık eya mezarda ortaya çıkarılmıtır. Mezarın dibi 1,70 m de bulunmutur. T. B. nin kuzey eteinde görünen, yere gömülmü irili ufaklı talar sahası, kuzey yarması ile birlikte açtırılmıtır. Mezarın kapısından yaklaık olarak m uzakta çalımalara balanılmıtır. 8 m den balayıp 16 m genilii bulan bir yarmada kazılar sürdürülmütür. Yaklaık 1 m mermerden aslan baının dörtte üçü görünmütür. Kazı sürdükçe aslanın gövdesine ait ayak, sarı, gövde kemikleri; güzel bir klâsik yapının kanalitrav (architrave) parçaları ele geçmitir. Tümülüs mezarının kapısından yaklaık olarak 22,50 metre kuzeyde bir Krépis bulunmutur. Krépis bilhassa solda (dou yanında) beyaz mermerden bir Tropaion un ayrıntısı, daınık ve parçalanmı bulunmutur (Arık, 1934: ). Çalımalar sırasında Yunanca yazılmı bir kitabe bulunmutur (Arık, 1935: 135;140). Kitabe sekiz satırdır. Özenli yazılmıtır. Ortadaki büyük yarık ve sonucu olan eksiklerden baka üstünde özellikle satırların baladıı tarafta baya eksiklikler mevcuttur. B Tümülüsünde elde edilen bilgiler önem arz etmektedir. Arık, sadece Karalar için deil Galatya ve Galatlar ın tarihi (Arık, 1935: 134) için çok önemli olan bu kitabeden baka ele geçen dier eserlerin de deerinden bahsetmektedir. B tümülüsünde bulunan (Heroon) ve onun Auteli 2100 senenin sırrını vermilerdir. Kitabede (Diotaros) olması hemen kesinlikle söylenebilecek olan Galat Kralının MÖ 1. yüzyılda yaadıı gerçeini ortaya çıkarmıtır. T. C. diye isimlendirilmi tümülüsün verdii sonuçlar da çok önemlidir (Arık, 1935: ). 3 m den balayıp, 5,70 metre ve daha sonra 10,50 metreye kadar geniletilen bir yarma açtırılmıtır cm de yontulmu yapı talar yıını görülmütür. Tümülüse doru bu alanda çalııldıkça T B deki gibi düzensiz, büyük talarla örülmü bir çeit güven duvarı ortaya çıkarılmıtır (Arık, 1934: 134). Kazılar neticesinde burada da bir Autel olduu anlaılmıtır. Yeni Autelein önünü kazıp derinletirirken bir tarafı oyulmu, kenarları Scoties ve Tores larla ilenmi bir ta bulunmutur. Bu eserin çevresinde klâsik bir sütun kuralının parçasıyla birçok terrasigillata parçaları, mermer kırıkları, bir demir parçası ortaya çıkarılmıtır. Çanak-çömlek kırıklarının yanında tegula denen kiremit kırıkları bulunmutur. Autelin üst ayaklılarından balayarak üç aama daha meydana çıkarılmıtır. Autel den birkaç metre ilerleyince topraklar arasında A tümülüsündeki gibi küçük yassı altın bölükleri ele geçmitir. 4,60 m derinlikte iri kerpiç tabakasına rastlanılmıtır. 5,15 m derinlikte birçok kap parçası ele geçmitir. lerledikçe genileyerek talar, yapı taları, çürümü odun parçaları gibi izlere rastlanılmıtır. Derinletikçe kapıya benzer bir yer görünmü, sürekli hayvan kemikleri, sırmalar, kulplar, kemer rokaları bulunmutur. Autelin art kenarından metre uzaklıkta yer almaktadır (Arık, 1934: ). lk bulunan kerpiç tabakanın kapı gibi yerin asıl girii, olduu anlaılmıtır. Çalımalarda bu yerin dromos olduu ortaya çıkarılmıtır. Kapıdan 2,10 m uzakta vazolar ele geçmitir. Kubbenin çevresi açtırılmı ve bir dört köe üstüne oturulduu görülmütür. Daha büyük bir kubbe de bulunmutur. Bunun üst kapaı parçalanmıtır. Bir iki tane güzel altın süsleme parçası, bir kafatası, yanında kemikler, diler ortaya çıkmıtır. Bazı kerpiç parça

16 ları da bulunmutur. 1,70 m en, 2,10 m uzunluunda, içerde 1,55 m yüksekliinde bir dikdörtgen kasnak bir çeit orthosthates yer almaktadır. Ön Asya da o güne kadar ei görülmemi bu ilkel kubbenin bindirmeleri dou, kuzey ve güney köelerinde sıkımı, karıık bir hal almıtır. Dromos dan kubbeye girmek amacıyla kullanılan giri, antrenin yükseklii 1,25 m, uzunluu Dromosa uzanan uçları eikleri geçen yan assisesler boyunca 1 m, genilii 0,80 m dir. Bu giri, antreden girilince, kapaktan kasnaın tabanına kadar yükseldii 4,40 m, eni ve uzunluu 3,20 m olan bir kare alana varır. Bu kubbenin zemininde çepeçevre yine kalkerden yontma talarla mezarlar hazırlandıı, saptanmıtır. Giri, antreden girilince kare plinthe = kasnaın sa ve sol ortasında birer derince hücre bulunmaktadır. Birinci kubbenin bir mezar mı, yoksa asıl mezarları içinde bulunduran bu büyük kubbenin bir vestibüle mi olduu kesin ifade edilmemektedir (Arık, 1934: ). Yapılan çalımalar sonunda varılan sonuca göre burada en az dört mezar bulunmaktadır. Çok güzel altın süsleme parçaları bulunmutur. A tümlüsündeki gibi taç veya gerdanlık ele geçmitir. Toprak arasında bir demir zırhın birçok parçaları, deri parçaları ve ayakkabı altı (sandal?) bulunmutur (Arık, 1934: 144). Çürümü birçok aaç parçaları, üzerlerinde tunç veya bakırdan çiviler, minik vazo kırıkları ele geçirilmitir. Ortaya çıkarılan tüm bu eya altın süsleme, kemikler, mermerler, demirler, talar, kap parçaları, hep mor renge bulanmı bir ekilde bulunmutur. A. ve B. tümülüsleriyle C tümülüsünün ortak noktalardan birisi de bu özelliktir (Arık, 1934: 146). Kale, tek parça, muazzam bir kaya olup güneydoudan kuzeybatıya doru uzanmaktadır. Kuzeydousundaki tek kayaya Elekçi kayası, güneydousundaki meydanda kalan kısma Kızlar Sekisi denilmitir. Kızlar Sekisi ve Elekçi Kayası nın birer kule olduu tahmin edilmitir. Kalenin kuzeybatı köesindeki kule zannedilen yerin aaısında kayaya oyularak yapılmı bir merdiven inmitir. Kalenin baka önemli bir tarafı ise derin kuyudur. Tek parça kayaya oyulmu kuyunun kapısı 2 m yüksekliinde, 2,20 m gelitiinde bir Arc-en- Plein-cintre dir. Kalenin önü bir üçgen biçiminde yontulup hazırlanmıtır. Kuyu dıarıdan görülemeyecek kadar kapalıdır. Kuyunun azında sada profili yine Arc-en-Plein-cintre olan bir küçük hücre mevcuttur. Kalenin batı tarafında hafriyata ayrılan üçgen, hemen kuyunun azına kadar bir ta karmakarıık haldedir. Öncelikle üçgen alandaki ta yıınları temizletilmitir. Bu sırada güneybatı kulesinin dibinde bir yarma açtırılmıtır. Üçgen kısmın temizlenmesiyle beraber batanbaa her devre ait kültür eyası ile karıık bir durumda görülmütür. Bir grekoromen eski heykelciliin sol ayak ve kuralı; çatı kiremitleri; kalın tulalar, kiremitler, su kümeleri ele geçmitir. Adî, iri kap parçaları; minik vazolar gibi ürünler Bizans döneminden ileriye tarihlendirilememilerdir. Helenistik dönemin en güzel örnekleri de ortaya çıkarılmıtır. Kabartma üzüm salkımı parçaları olup bir kabın dıına süs gibi yapıtırılan bölümler; Frig devrinde görülen zarif kâse kulpları; kadeh kulpları; bir saz kamıı yapraı, ya da bir Lotus yapraı gibi cisim suretinde yontulmu ve bir kabın dıına süs olarak yapıtırılmı parçalar; pul-pul kabartma süsler taıyan; büyük zeytin dalı gibi kabartmalar bulunan parçalar bu dönemin bazı örnekleridir (Arık, 1934: ). Aırakların içinde Aliar ın ikinci Hitit devrinde tanınan, kesik koni biçimli, çukur yüzünde tek merkezli dairelerin kavislerinden çizilmi süsler bulunan iki tanesi özellikle önem arz etmektedir. Gerek bunlar, gerekse yine kinci Hitit devrini hatırlatacak surette sarı ince hamur üstüne dorudan doruya ilenmi ya da bir deveboynu kaydedilen belgelerin yanında yer alacak, Karaların kronolojisi üzerine önemle etkili olacak eserlerdir. Maden olarak pek çok eser ortaya çıkarılmıtır. Osmanlı dönemine ait çanlar, bakır kapların parçalanmı kısımları, çiviler, iri balı mıhlar, birçok bıçak ve dier parçalar sayılabilir. Bunların yanında bakır ve tunçtan 10 tane para da ele geçmitir. Paraların farklı dönemlerden kalmı oldukları tespit edilmitir (Arık, 1934: 152). Demirden küçük halkalarla ok uçları da vardır. Bu maden eya arasında bir Lotus yapraı da yer almıtır. Bu parça heyete skenderiye kıyılarına ait olabileceini

17 düündürtmütür. Bir tunç kabın yarısı da burada ele geçmitir. Karın ve boynuna bakılınca Frig devrini hatırlatmıtır. Bu alanda mimari yapıların da daınık olduu dikkatleri çekmitir. Çok sayıda kemik, kiremit ve kâse kırıkları, çakıl taları üzerine her yönde duvarlara rastlanılmıtır. Bunlara bakıldıında aynı döneme ait oldukları kestirilmitir. Bütün olasılıklara ve mevcut belgelere göre bunların Selçuk ve Bizans devrinden daha eski oldukları düünülmütür (Arık, 1934: 156). Kale deki kuyuda çalımalara balanmıtır. Daha sonra iklim artları kazı çalımalarına engel olmutur. Kuyunun azından son sahanlıa kadar 18,50 m derinlik meydana gelmitir. Ak ve parlak daneli mermerden yapılmı bir yüksek kadın kabartması parmakları, bir heykelin meme ve göbek kısmı; kayıların çaprazlama kavutuu omuz tarafı; bir sütun balıı parçası, kenger yapraı parçaları, kayaç renginde bir masa ayaı ele geçen malzemeler arasında yer almıtır. Tunç kapların üzerindeki motifler Frig izi taıdıklarını göstermitir. Kalenin batısında sondajlar yapılmıtır. Kuzeybatıdaki Elekçi Kayası ve kuzeydoudaki, Kızlar Sekisi nde çalımalar yapılmıtır. Burasının bir kule olduu da örenilmitir. Elekçi Kayası, Kızlar Sekisi nden aaı yukarı 50 m kadar daha batıda yer almaktadır. Yapılan çalımalarda üst tarafta (yani kale ve vadi tarafında), bir duvarın gelip kuleye dayandıı, bu duvarın, eski malzeme ile örüldüü, Bizans iine benzedii Remzi Ouz tarafından ifade edilmitir (Arık, 1934: ). 7. Karaolan 7.1. Corafi konumu Höyük, Ankara nın kilometre güneyinde (Belleten, C.II 1938: 491) ve Karaolan ismini taıyan köyün içinde yer almaktadır. Elma Daları nın eteinde bulunan söz konusu höyük ve Ankara yı bir yandan Konya ya, dier yandan Kayseri ye ve Aksaray - Ulukıla yoluyla Tarsus a balayan büyük yolun üstüne açılan vadinin azında bulunmaktadır. Ankara kuzeyindeki Bitik Höyüü ile Etiyokuu ndaki Kalkolitik Ça yerleimi, Ahlatlıbel deki dier Kalkolitik Ça karakolu, Gölbaı noktasına kadar ayrı ve yakın vadilerden ve Kepek Boazı ndan geçen ve oradan Mogan Gölü kıyısından dolaarak, yine ince vadiciklerden kolayca istifade eyleyen yollarla Karaolan a, güney yollarına balanmaktadırlar (Arık, 1939: 27). Höyüün kuzeybatısında ve kuzeyinde Mogan ve Emir Gölleri uzamaktadır. Su ihtiyacı söz konusu bu Mogan Gölü nden karılanmıtır. Höyük rakımlı yükseklii ile çok güzel havalı bir yerleim yeridir. Onun art arda medeniyetleri barındırması; büyük depremlerin tahribine ramen en az 5000 yıl iskân gördüü bilinmektedir. Karaolan Höyüü; yüzeyde metre uzunlukta ve metre genilikte, 20 metre yükseklikte (Yakar, 1985a: 194) olup güneydoudan kuzeybatıya doru uzamaktadır Kazı çalımaları TTK nın sistemli kazılarından önce höyük çok tahribe uramıtır. Karaolan ı kuranlar, buradaki kolay sökülen taları aldıından höyüün eteinde ve tepesinde çukurlar oluturmutur. Kaçak kazılar da höyüü yaralayan etkenler arasında yer almaktadır (Arık, 1939: 28). Afet nan, 1937 de Ankara nın çevresinde yapmı olduu incelemelerde Karaolan Höyüü nü tespit etmitir. Burada topladıı çanak çömleklerin ilk tipolojisi söz konusu höyükte art arda devam eden medeniyetlerin kalıntılarını barındıran bir yerleim yerinin bulunduunu kanıtlamıtır. Böylece TTK, 1937 sonbaharında höyükte kısa bir kazı yapmıtır. Bu çalımalarda Kalkolitik Ça dan Osmanlı dönemine kadar süren yerleme izleri tesbit edilmitir. Haziran 1938 de ise, Remzi Ouz Arık bakanlıında, Ömer Üçüncü, Herman üler ve Nuri Gökçe den oluan bir heyet, haziran baından ekim ortasına kadar kazı çalımalarını sürdürmütür. Hem nan (nan, 1948: 34) hem de Arık (Arık, 1948: 47), Karaolan kazılarının yılları arası ara verilmeden devam ettiini ifade etmilerdir Tabakalanma ve buluntular Harmankaya ya göre Karaolan ın tabakalanması daha çok batı yamaçta açılan açmada belirlenmitir. 5 tabaka saptanmıtır (Harmankaya, Eriim Tarihi: ): I. tabaka: Klasik Dönem, II. tabaka: Demir Çaı, III. tabaka: Hitit, IV. tabaka: MÖ

18 binyıldan 2. binyıla geçi, V; Va ve Vb tabakaları: TÇ II. Evre, Vc tabaka: Kalkolitik Ça a tarihlenmektedir (Arık, 1948: 47). W. Orthmann ın tabakalanması da aynıdır (Orthmann, 1963: 23). 9,4 m den sonra asıl TÇ tabakalarına girilmektedir. Yerin biçimine ve niteliine göre 0,75 metreden 1,00 metreye kadar derinlik karıık bir tabaka meydana getirmektedir. Arık a göre, bu tabakada Kalkolitik Ça, Hitit, Frig, Helenistik ve Romen, Bizans ve Osmanlı çanak kırıklarına rastlanılmıtır. Bu karıık tabakanın parçaları arasında Osmanlı ve Bizans çaı parçaları hiç yok denecek kadar az olup Helenistik ça eseri olarak da nadir bir iki parça ele geçmitir. Roma çaının az fakat pek özenilerek yapılmı bazı eserleri ithal edilmi olabilir. Arık a göre bu ürünler sıradan insanların kullandıı ürünler deildir (Arık, 1939: 29). nan ın tabakalanması da Arık ın yaptıı tabakalanma ile aynıdır. TTK nın 1937 den 1943 e kadar yaptıı arkeolojik çalımaları deerlendirirken ele geçen buluntulara göre: Kalkolitik Ça, Bakır Çaı, Hitit, Frig, Helenistik, Romen, Bizans ve Osmanlı olmak üzere bu katların varlıına iaret etmitir (nan, 1948: 36-42). Yakar a göre alt 4 seviye ile birlikte 5. seviye, TÇ II-III yerleimini göstermektedir. Vc, TÇ II olarak düünülür ve Vb-a-V MÖ 3. binin ikinci yarısına uzanır (Yakar, 1985a: 194). Roma Çaı ndan kalması muhtemel olan mimarlık belgeleri, pek az görülmütür. Klâsik çalara ait mimarlık belgelerinin olmayıının asıl sebebi, klâsik çalarda höyüün tam bir yerleim yeri olmaktan çıkmasıdır deki kazılar, höyüün güney ve kuzeyinde yapılmıtır. Bu kazılar yirmi gün devam etmitir. Açılan, küçük yarmalarda 4 m derinlie inilmi; çanak çömleklerle dier buluntular büyük bir dikkatle toplanıp incelenmitir deki kazı çalımaları ise özellikle kuzeyde, yapılmıtır. Kazı heyeti 43X43 m ölçülü bir alanda çalımıtır. Kaçak kazı çukuru tamamıyla temizlenmi ve yaklaık 20X20 ölçülü bir alanda derinleme kazısı yapılmıtır. Bundan baka, batıda 8,50 m kadar inen ve 10X10 m geniliinde bulunan bir profil meydana getirmek suretiyle stratigrafiyi iyice kontrol imkânı elde edilmitir. Yakar, Ankara nın dier bölgelerinde bulunanlardan çok farklı olmayan bulgular arasında, siyah üzerine beyaz boyalı porselen gruplarının bu bölgeye özgü olduunu, TÇ III zemin tabakasında bulunduu gibi orta periyotta da bulunduunu ifade etmektedir (Yakar, 1985a: 194). W. Orthmann, seramiin iç kısmının kırmızı ya da siyah kaplama ile dıının ise kırmızı veya açık kahverengi kilden yapıldıını, sadece birkaç biçiminin olduunu, Vb ve Va seramik katmanlarını farklı olmadıını, Vc katmanın oranla çeitli olduunu dile getirmitir. TÇ çanak çömlei son katmanlarda ise daha zengindir (Orthmann, 1963: 23). Bir metreye kadar ele geçen çanak çömlek parçaları içinde de mutlak denecek kadar çok olan Frig belgeleri bir metreden sonra yalnız Frig ilerine ait kalmakta ve yerine göre 1,40 1,60 2,00 m ye kadar inmektedir. Arık a göre bu durum höyüün mimarlık bünyesinde asıl son devreyi Frig tabakası meydana getirmektedir; klâsik ça orayı tekrar kullanma derecesinden ileri gitmemitir. Ele geçmi buluntular arasında ilk yeri çanak çömlek tutmutur. Bunları: tek renk = monochrome, nakılı = polychrome ve kabartmalı olarak üç gruba ayırmak mümkündür. Birinci gurupta yer alanlar ya esmer hamurdan ya da açık renk (kırmızı, pembe, sarı, krem renkli) hamurdan yapılmılardır (Arık, 1939: 30). Frig çömlekçisinin olaanüstü ustalıı, renk zevki bu tek renk kaplarda da mükemmel surette gözükmektedir. Esmer renklilerle açık renkliler Karaolan da eit çoklukta bulunmaktadır. Frig kaplarında kayıt edilecek önemli bir ey de, çounun vaktiyle tamir gördüünü bildiren birçok deliklerle donanmı oluudur. kinci grubu meydana getiren nakılı = polychrome çanak çömlek Karaolan da çok deildir. Renkler kırmızı, pembe, sepya, siyah, turuncudur. Nakılı kaplar ve parçalar arasında birkaçı dorudan doruya Ege an anesini nakleder. Arık, bunların pek az olmasını, ithalât eyası olduklarına balamaktadır (Arık, 1939: 31). Üçüncü grubu oluturan kapların, az ele geçtii dile getirilmitir. Bunlar açık renkli kaba hamurdan, kalın duvarlı küplerdir

19 Frig kapları arasında çizgi ile süslenmi olan bir grup daha ayırmak mümkündür. Hayvan baı eklinde yapılmı kulplara bakarak bir zoomorfik grubun da eklenmesi gerekmektedir. Bu üç veya dört gruptaki kapların kenarları olaanüstü deiik profiller göstermektedir. Frig kaplarını karakterlendiren nitelik burada, hemen bütün kenarların çok dirsekli moulures olmasıdır. Yuvarlak biçim, harikulade bir uyum ve simetri, buradaki Frig kaplarının hepsinde bulunan özelliklerdir. Dipler, Frig kaplarında kısa bir ayak haline gelmitir. Aız ise bu çaın testilerinde yonca yapraı biçimindedir. Frig seramiinin Karaolan Höyüü ndeki belgeleri, daha önceki devirden pek az miras aldıını göstermektedir. Bu miras az olmakla beraber vardır; ancak çabuk benimsenmitir. Meydana çıkan büyük ve tam bir ocak da dikkat çekicidir. Bunun da Frigler den alındıı tespit edilmitir. Aırak, askı, tartı, bilei ve parlatma taları, çekiç, topuz, çakmak taından bıçaklar ele geçen ürünler arasındadır. Yine pimemi iri aıraklar ile delikli ve ehram biçimli askı veya tartılar bulunmutur. Kabartma süslü küplerle birlikte bulunan el deirmenleri, Klâsik Ça dan faydalandıklarını kanıtlar niteliktedir. Frig buluntuları arasında demirden yapılmı enli, büyük bir ok ucu, büyük bir mızrak ucu yer almaktadır. Fildiinden çok güzel, uzun bir tı ile bazı kemik ineleri; boynuzdan yapılmı bir sap ile benzeri Aliar da, yine Frig tabakasında bulunan kemikten, dört köe olarak hazırlanmı ve bir ucuna dört gedik açılarak toptan bir kuleye benzetilmi eser de, önemli bir üründür (Arık, 1939: 32-33). Figürinler, ritüel eya arasında, ilk sırayı igal etmektedir. Frig katında ortaya çıkarılan, kırmızı ve çakıllı hamurdan bir insan figürünü tamamıyla Hitit anlayıına ve içiliine göre yapılmı ve eleri, Aliar da hep Hitit tabakasında çıkmı olduundan karımı bir eser olduu düünülmektedir. Dier iki hayvan figürini, tamamıyla Frig iine benzeyip ve heyete Çankırıkapı kazısında, Frig tabakalarında bulunan dört ayaklı, kalıptan çıkma hayvan figürinlerini hatırlatmıtır. Frig figürini olarak en iyi belgeyi pembemsi sarı hamurdan yapılıp üstüne sarı astar sürülmü ve iyice parlatılmı olan bir tavan oluturmutur. Eser, nadir bir Frig belgesi meydana getirmektedir. Eser ancak 0,08 m uzunluunda ve 0,03 metre çapındadır. 1,20 1,40 metre derinlikte ve kuzeydeki yarmada da çalıılmıtır. Kırmızı hamurdan, üstü krem renkli koyu bir astar ile kaplı minik bir çanak parçası üzerine basılan mührün dairevi olduu; ortada bir gül, üstte ay ve güne, yanlarda ve altta - çivi yazısını çok andıran - yedi küçük dal taıdıı görülmektedir. Arık, bunun Frig tabakasında bulunmasına ramen Hitit devrine ait olduuna kesin gözüyle bakmaktadır. Yine Frig katına ait olan (1,40 1,60 m) bir bakır yüzük kaidesi de bulunmutur (Arık, 1939: 34). Höyüün her tarafında Frig döneminin, yerleim izlerini görmek mümkündür. Çalımalarla temelleri salam kalmı, bir sıra evlerin tümü ile kuzeyde bir sur duvarı parçasının, iki tarafındaki kuleleri ve giri meydana çıkarılmıtır. Sur duvarı akropolün kuzeyinde, güneybatıdan kuzeydouya doru uzanmaktadır. Ele geçen ve 24,15 metre uzunluunda bulunan bu parçanın dou ve batısında birer kule uzanmaktadır. Ortaya doru, yaklaık 2,50 metre geniliinde giri bulunmaktadır. Hem duvar, hem de kuleler, iri ve düzensiz, yuvarlaa yakın talardan iki dizi ile yapılmıtır. Kulelerin büyüklüü 4,70 X 4,90 m dir. Kerpiç temel zeminini ve orthostates biçiminde koyma tarzını, burada, bütün Frig mimarisinde bulmak mümkündür. Kuzeyden güneye uzayan alanda açıa çıkarılan Frig yapıları, daima ayrı bir bölme halindedir. Bir veya iki girii bulunmaktadır. Duvarların temeli orthostates biçimli talarla, daima kerpiç bir zemin üzerine örülmütür. Buradaki evlerin tahıl kuyusu, ocak, fırın, hatta el yıkayacak yeri gibi bütün tekilatı kapsadıı; mutfaklarında, ocaın yanında, kapları koymak için, yassı ve ince talarla, kerpiç zemin üzerine bir çeit raf yaptıklarını görmek mümkündür. Frigler, kendilerinden önceki devirden ellerine salam geçen temelleri de kullanmılar; fakat kendi kullandıkları yeri, kendi tarzlarıyla yapmılardır. Böylece, bir iki devri birletiren birçok temel izlerine rastlanmıtır. Frigyalılardan önce burayı igal eden Hititlerin, yapılarının üst kısmını kerpiç yapmaları, ta olan temellerini kısmen salam kalması hususunda büyük yardım etmitir: Yıkılan kerpiçleri ta temelleri hemen örtmesi ve tahribe az imkân kalması

20 gibi. Arık, bununla beraber, mimaride Hitit Devri ile Frig Devri arasında bir geçi aaması kabul etmenin gerekliliine inanmaktadır (Arık, 1939: 35-36). Bütün bunlar Frig devrinde höyüün youn bir yerleim gördüünü kanıtlamaktadır yılı kazılarında Frig çaına ait olduu zannedilen iskelet, Akropol ortasındaki yarmada ve yaklaık 1,80 2,30 m de derinlikte ortaya çıkarılmıtır. Burası Frig devrine ait olan çifte kuyuların ve büyük sur duvarının batı kulesi alanıdır. Arık a göre söz konusu iskelet, deprem sonucu taların arasında kalarak ölen birine aittir. Çünkü arasında bulunduu duvarların çarpık çurpuk olması bu durumu kanıtlamaktadır. Bulunan iskeletten sonra toplanan çanak çömlek parçaları Frig ve Hitit devri olmak üzere karııktır. Fakat bu karııklık kazı heyeti tarafından daha çok Frig devri lehine yorumlanmıtır. Yukarıdan aaı üçüncü tabakayı ve höyüün, gerçekte, ikinci stratigrafik tabakasını oluturan Hitit tabakası, topraın niteliine göre ilkin 1,60 metreden 2,35 m derinlie kadar bir tabakada balamakta olup yapılan çalımalarla 7 m yi geçen bir derinlie kadar inmitir. Hitit tabakasını Frig devrinden, bir metreyi geçen kalınlıkta müthi bir yangın katı ayırmaktadır. Bu devreye ait buluntular pek bol, çeitli ve güzeldir. Çanak çömlein de mimarlık kalıntıları gibi, kısa bir geçi aaması geçirdii bilinmektedir. Fakat bu geçi safhası pek kısadır. Hitit çanak çömlekleri, olaanüstü bolluk ve biçimlerinde güzel bir çeitlilik ile karımıza çıkmaktadır. Çounlukla erguvanı, tipik Hitit parçaları meydana getirmektedir. Bununla beraber devetüyü renginde olanlarla esmer renkte olanlar ve sadece soluk pembe renkte bulunanlar da hayli toplu durmaktadır. Biçimlerin çok çeitli olduu göze çarpmakta olup enli gaga aızlı kaplar büyük çounluktadır. Süzgeçlilerin çok bulunduu ayrıca ifade edilebilir. ri kaplar arasında, biçim bakımından her devrede görülen genel tiplere rastlanabilir; fakat kenar, kulp, renk, daima Hitit özelliini ısrarla koruyabilmitir (Arık, 1939: 37-38). Hitit kapları arasında dier altı sınıf öyle ifade edilebir: lki; Troia II de yüzlerce bulunan ve flaring bowls denilen cinsten tabak ye kâselerdir. Troia ya nazaran azca, Alacahöyük e nazaran pek çok bulunmaktadır. kinci sınıf: nakılı polychrome kaplardır. Bunlar Karaolan da 1938 kazılarında yok denecek derecede az ele geçmitir. Üçüncü sınıf, genelde Kalkolitik Ça kabı olarak tanımlanan, kenardan fıkıran ve halka halinde yükselerek yahut kaba amut olarak uzanıp tekrar kenarın dibine yapıan kulplu, yayvan, dipleri hafifçe sivri olan ufak tabaklardır. Dördüncü sınıf esmer renkli veya parlak siyah renkli kaplardır. Bunların sayısı nispeten çoktur. Esmer riton ile pembe parlak siyah zemin üstüne çizilerek ve içleri beyaz bir madde ile doldurularak belirtilmi bir göz ve kaı taıyan riton parçası da ele geçen ürünler arasındadır. Tam olan riton azıcık alacalı esmer renktedir. Beinci bir sınıf olarak ayrılan kabartma süslü kaplardan ele çok az geçmitir. Fakat altıncı sınıf olarak, yine Hitit Çaı nda bir kısım kapları ayırmak mümkündür. Bunlar Troia V de bulunan ve içerisinde be kollu bir güne, bir gül veya sadece be enli ua nakedilmi olan tabaklardır. Karaolan da bunlar çok deildir. W. Lamb ın yönettii Kusura (Lamb, 1937: passim; Lamb, 1938: passim) kazısında da bunlardan ele geçmitir. Kusura I i kapayan, Kusura II yi açan bir belirti olarak ele alınmıtır (Arık, 1939: 39). Karaolan da pimi topraktan yapılmı aırakların çeitli, süslü ve güzel olduu görülmektedir. Tatan olanlar da ele geçmitir. Maden eya arasında toplu ineleri önemli bir yer tutmaktadır. Hepsi de bakır veya tunçtur. Bunlar arasında en güzeli üççatal balı olandır. Bu, Alacahöyük güne kurslarından bir kısmını taıyan üççatallı ayakları hatırlatmaktadır. Çuvaldız, keski, delgi gibi bakır veya tunçtan bazı eyada büyük bir özellik yoktur. Fakat iki orak biçimli bıçak ele geçen ürünler arasında yerlerini almılardır yılı kazılarında bulunan idollerin sayısı iki ya da üçü geçmemekte olup tam da deillerdir. Pimi topraktan konik iki mühür de ele geçmitir. Bu katta ortaya çıkarılan iskelet; Akropol un kuzeybatı yüzeyi yönünde, 3,60 3,90 metre derinlikte ele geçmitir. Söz konusu iskeletin yanında enli gaga aızlı kapların ve flaring bowls tipinde tabakların parçaları ele geçmitir. Arık, 1938 yılında yeni sayılabilecek Karaolan kazısı için bakir topraa varmaktan daha uzak olduklarını ve Hitit katını daha geniçe, Kalkolitik Çaını esasından incelemeye mecbur olduklarını ifade etmitir (Arık, 1939: 40-41)

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI ENVANTERİ ENV. NO. 58.01.0.02 ÇİMENYENİCE KÖYÜ, KÖROĞLU TEPELERİ, I39-a4 MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI İL SİVAS İLÇE HAFİK MAH.-KÖY VE MEVKİİ Çimenyenice Köyü GENEL

Detaylı

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Yrd. Doç. Dr. Yiğit H. Erbil, Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı

Detaylı

Ki!i, Yer, ve "eylerin Hayat Hikayeleri

Ki!i, Yer, ve eylerin Hayat Hikayeleri Ki!i, Yer, ve "eylerin Hayat Hikayeleri!nsanların hayatları ya"adıkları evlerin hayatları ile nasıl iç içe geçmistir? Evlerin içerisine bırakılan ipuçları, ev sakinleri hakkında ne tür bilgiler verebilir?

Detaylı

TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA ENVANTERİ ENV. NO. SİT ADI

TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA ENVANTERİ ENV. NO. SİT ADI TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI ENVANTERİ ENV. NO. ZARA ŞEHİTLİĞİ İL SİVAS İLÇE ZARA MAH.-KÖY VE MEVKİİ GENEL TANIM: Sivas ili, Zara ilçe merkezinde bulunan ve Milli Savunma Bakanlığı, Zara Askerlik

Detaylı

RESULOĞLU YERLEŞİMİ VE MEZARLIK ALANI 2013 YILI KAZI RAPORU

RESULOĞLU YERLEŞİMİ VE MEZARLIK ALANI 2013 YILI KAZI RAPORU RESULOĞLU YERLEŞİMİ VE MEZARLIK ALANI 2013 YILI KAZI RAPORU Resuloğlu yerleşimi ve mezarlık alanı Çorum / Uğurludağ sınırları içinde, Resuloğlu (Kaleboynu) Köyü nün kuş uçumu 900 m kuzeybatısındadır. Yerleşim

Detaylı

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 12. Babil Arkeolojisine giriş. Nabupolazar ve Nabukadnezar Dönemi Babil, İştar Kapısı Babil Kenti Kentin Geç Babil Dönemi plan şeması, 1.8 km. uzunluğunda şehrin

Detaylı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 Frigler Frigler Troya VII-a nın tahribinden (M.Ö. 1190) hemen sonra Anadolu ya Balkanlar üzerinden gelen Hint Avupa kökenli kavimlerden biridir.

Detaylı

2007-2010 İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları

2007-2010 İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları 2007-2010 İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları Menderes İlçesi: Menderes ilçesine bağlı Oğlananası Köyü ne yakın, köyün 3-4 km kuzeydoğusunda, Kısık mobilyacılar sitesinin arkasında yer alan büyük

Detaylı

Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED): Ekler

Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED): Ekler Teslim Edilen: Hazırlayan: IC-Astaldi JV AECOM Ankara, Türkiye Turkey AECOM-TR-R599-01-00 2 Ağustos 2013 Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi

Detaylı

STRATONIKEIA ANTİK KENTİ SU YAPILARI. Antik kent Muğla Milas yolu üzerindedir. Aşağıda görüldüğü gibi Helenistik kurulmuştur.

STRATONIKEIA ANTİK KENTİ SU YAPILARI. Antik kent Muğla Milas yolu üzerindedir. Aşağıda görüldüğü gibi Helenistik kurulmuştur. STRATONIKEIA ANTİK KENTİ SU YAPILARI Antik kent Muğla Milas yolu üzerindedir. Aşağıda görüldüğü gibi Helenistik kurulmuştur. 1 2 MİLAS MÜZE MÜDÜRÜ HALUK YALÇINKAYA TARAFINDAN YAZILMIŞ RAPOR Muğla, Yatağan

Detaylı

DASKYLEİON 2011 KAZI SEZONU ÇALIŞMALARI

DASKYLEİON 2011 KAZI SEZONU ÇALIŞMALARI DASKYLEİON 2011 KAZI SEZONU ÇALIŞMALARI Daskyleion da 2011 sezonu kazıları Hisartepe Höyüğü nün doğu yamacında, yerleşimin ana girişinin aşağısında, Hellenistik Dönem yolunun iki yakasında; Akropolis te

Detaylı

- 61 - Muhteşem Pullu

- 61 - Muhteşem Pullu Asaf Bey Çıkmazı Kabaltısı Sancak Mahallesindedir. Örtüsü sivri tonozludur. Sivri kemerle güneye ve ahşap-beton sundurmalı sivri kemerle kuzeye açılır. Üzerinde kesme ve moloz taşlardan yapılmış bir ev

Detaylı

TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA ENVANTERİ ENV. NO. SİT ADI

TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA ENVANTERİ ENV. NO. SİT ADI TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI ENVANTERİ ENV. NO. SICAK SU KAYNAĞI İL SİVAS İLÇE ŞARKIŞLA MAH.-KÖY VE MEVKİİ Alaman Köyü GENEL TANIM: Alaman Köyü ile Kale Köyü arasında, Alaman Köyü ne 300 m. uzaklıktadır.

Detaylı

2011 YILI RESULOĞLU KAZISI

2011 YILI RESULOĞLU KAZISI 2011 YILI RESULOĞLU KAZISI Çorum ili, Uğurludağ ilçesi, Resuloğlu köyü sınırları içerisinde alan Resuloğlu mezarlığı ve yerleşim alanında 2011 yılında gerçekleştirilen kazılar 18.07.2011-23.09.2011 tarihleri

Detaylı

ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö

ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö.2500-2000 Anadolu uzun bir duraklama sürecinden sonra Olgun Bronz Çağ da yeniden parlak bir dönem yaşar. Yazı henüz kullanılmamakla birlikte uygarlık üstün bir düzeye ulaşmıştır.

Detaylı

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Antik Yerleşimler......................... 4 0.2 Roma - Bizans Dönemi Kalıntıları...............

Detaylı

HİERAPOLİS, 06/08/14-21/08/14 ÇALIŞMALARI MERMER RESTORASYONU ÇALIŞMALARI

HİERAPOLİS, 06/08/14-21/08/14 ÇALIŞMALARI MERMER RESTORASYONU ÇALIŞMALARI HİERAPOLİS, 06/08/14-21/08/14 ÇALIŞMALARI MERMER RESTORASYONU ÇALIŞMALARI 1- Aziz Philippus Kilisesi ait mermerlerin üzerindeki restorasyon uygulamaları. Aziz Philippus Kilisesi nin mermer levhalarının

Detaylı

15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU

15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü 15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU 24-26 NİSAN 2006 ALANYA T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayın No : 3082

Detaylı

Th. Bossert, B. Alkım ve H. Çambel tarafından yapılan yüzey araştırmaları sırasında tespit edilmiştir.

Th. Bossert, B. Alkım ve H. Çambel tarafından yapılan yüzey araştırmaları sırasında tespit edilmiştir. KARATEPE Çambel, H., 1948, Karatepe. An Archaeological Introduction, Oriens I. pp.147-162 Çambel, H., 1949, Karatepe., Belleten XIII/49. s.21-34. Bossert, Th., Alkım, U.B., Çambel, H., 1950, Karatepe Kazıları

Detaylı

T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 1990 ULUDERE

T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 1990 ULUDERE T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 1990 ULUDERE Mir (Cencekir) Kalesi:...9 Geramon Kilisesi...40 Halmun (Elamun) Kilisesi...4 Beyaz Köprü...46 Köprü...47 AVRUPA KONSEYİ DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA ENVANTERİ

Detaylı

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE

Detaylı

BURGAZ KAZILARI 2008 YILI ÇALIŞMALARI

BURGAZ KAZILARI 2008 YILI ÇALIŞMALARI BURGAZ KAZILARI 2008 YILI ÇALIŞMALARI Numan Tuna, Nadire Atıcı, İlham Sakarya Burgaz örenyerindeki 2008 yılı kazı, belgeleme ve restorasyon-konservasyon çalışmaları Prof.Dr. Numan Tuna başkanlığındaki

Detaylı

Bu dönem hakkında en önemli bilgileri Uruk kentinden alıyoruz. Bu kentin bugünkü adı Warka'dır. Bağdat-Basra demiryolu üzerinde Hıdır istasyonu

Bu dönem hakkında en önemli bilgileri Uruk kentinden alıyoruz. Bu kentin bugünkü adı Warka'dır. Bağdat-Basra demiryolu üzerinde Hıdır istasyonu XI. BÖLÜM URUK ÇAĞI Uruk döneminin önemli bir karakteristiği de yerleşim miktarında görülen artış ve gelişimdir. İlk kez yerleşimler kent olarak adlandırılabilecek ölçüde büyümüştür. Dönemde daha karmaşık

Detaylı

2014 Yılı Akhisar Thyateira (Thyatira) Antik Kenti ve Hastane Höyüğü Kazıları

2014 Yılı Akhisar Thyateira (Thyatira) Antik Kenti ve Hastane Höyüğü Kazıları 2014 Yılı Akhisar Thyateira (Thyatira) Antik Kenti ve Hastane Höyüğü Kazıları Prof.Dr.Engin Akdeniz Adnan Menderes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Tepe Mezarlığı Hastane Höyüğü Akhisar

Detaylı

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU Kutsal alanlardaki Onur Anıtları, kente ya da kentin kutsal alanlarına maddi ve

Detaylı

Bayraklı Höyüğü - Smyrna

Bayraklı Höyüğü - Smyrna Bayraklı Höyüğü - Smyrna Meral AKURGAL Smyrna, İzmir Bayraklı daki höyük üzerinde yer alır. Antik dönemde batısı ve güneyi denizle çevrili küçük bir yarımadacıktır. Yüz ölçümü yaklaşık yüz dönüm olan Bayraklı

Detaylı

Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor?

Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor? ADIYAMAN Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor? Rivayete göre; Adıyaman şehrini doğu, batı ve güney yönlerinde derin vadiler çevirmiştir. Bu vadilerin yamaçları zengin meyve ağaçları ile kaplı olduğu gibi,

Detaylı

ORDU SIRA NO İLÇESİ ADI SİT TÜRÜ 1 FATSA GAGA GÖLÜ 1.VE 3. DERECE DOĞAL SİT ALANI 2 MERKEZ

ORDU SIRA NO İLÇESİ ADI SİT TÜRÜ 1 FATSA GAGA GÖLÜ 1.VE 3. DERECE DOĞAL SİT ALANI 2 MERKEZ ORDU DOĞAL SİT ALANLARI SIRA NO İLÇESİ ADI SİT TÜRÜ 1 FATSA GAGA GÖLÜ 1.VE 3. DERECE DOĞAL SİT ALANI 2 MERKEZ BAYADI KÖYÜ KURUL KAYALIKLARI 1. DERECE ARKEOLOJİK VE DOĞAL SİT ALANI, 3. DERECE DOĞAL SİT

Detaylı

MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: ).

MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: ). MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: 850-500). Ö n e m l i M e d merkezleri: Nush-i Jan, Godin II Safha, ve Baba Jan

Detaylı

Dr. İ. KILIÇ KÖKTEN 1) İ. KILIÇ KÖKTEN: 2) İ. KILIÇ KÖKTEN: 3) Franz HANCVAR Alexanre MONGAIT:

Dr. İ. KILIÇ KÖKTEN 1) İ. KILIÇ KÖKTEN: 2) İ. KILIÇ KÖKTEN: 3) Franz HANCVAR Alexanre MONGAIT: A N A D O L U ÜNYE'DE ESKİTAŞ DEVRİNE (PALEOLİTİK) AİT YENİ BULUNTULAR Dr. İ. KILIÇ KÖKTEN Prehistorya Kürsü Profesörü Türk Coğrafya Kurumu'nun Samsun'da yaptığı XV. Coğrafya Meslek Haftasına «Diptarihte

Detaylı

BEÇİN KALESİ KAZISI KALE ÇEŞMESİ SONUÇ RAPORU

BEÇİN KALESİ KAZISI KALE ÇEŞMESİ SONUÇ RAPORU BEÇİN KALESİ KAZISI KALE ÇEŞMESİ SONUÇ RAPORU Prof. Dr. Kadir PEKTAŞ* Muğla İli, Milas İlçesi, Beçin Kalesi nde 20.05.2013 tarihinde başlatılan kazı çalışmaları 24.12.2013 tarihinde tamamlanmıştır. Kazı

Detaylı

İnsanların var oluşundan yazının icadına kadar olan döneme denir. Tarih öncesi devirlerin birbirinden

İnsanların var oluşundan yazının icadına kadar olan döneme denir. Tarih öncesi devirlerin birbirinden Tarih Öncesi Devirlerde Anadolu Video Ders Anlatımı TARİH ÖNCESI DEVİRLERDE ANADOLU Türkiye tarih öncesi devirlerde üzerinde birçok medeniyet kurulan çok önemli bir yerleşim merkeziydi. Ülkemizin tarihi

Detaylı

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI İlk Özbekistan-Türkiye uluslararası arkeolojik çalışmalar

Detaylı

2006 YILI ALACA HÖYÜK KAZISI

2006 YILI ALACA HÖYÜK KAZISI 2006 YILI ALACA HÖYÜK KAZISI Aykut ÇINAROĞLU 1 Duygu ÇELİK Alaca Höyük te 2006 yılı kazı çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü nün olurları ile 26 Haziran

Detaylı

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS SELÇUKLU MİMARİSİ Selçuklular Orta Asya dan Anadolu ve Ön Asya ya yolculuklarında Afganistan, İran, Irak, Suriye topraklarındaki kültürlerden ve mimari yapılardan etkilenmiş, İslam dinini kabul ederek

Detaylı

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi SLFKEMÜZES NDEK HAÇ RÖLKERLER THE CROSS RELIQUARIES IN SILIFKE MUSEUM

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi SLFKEMÜZES NDEK HAÇ RÖLKERLER THE CROSS RELIQUARIES IN SILIFKE MUSEUM Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi TheJournal of International SocialResearch Cilt: 7 Sayı: 33 Volume: 7 Issue: 33 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 SLFKEMÜZES NDEK HAÇ RÖLKERLER THE CROSS

Detaylı

mekan Kasımpaşa Deniz Hastanesi İLKBAHAR 2014 SAYI: 302

mekan Kasımpaşa Deniz Hastanesi İLKBAHAR 2014 SAYI: 302 mekan İLKBAHAR 2014 SAYI: 302 40 41 Kasımpaşa Deniz Hastanesi YÜK. MİMAR BEYZA ŞENER mekan 42 43 BİNALAR DA İNSANLAR GİBİ DOĞAR BÜYÜR ÖMRÜNÜ TAMAMLAYINCA DA ÖLÜR VE YERİNİ YENİLERİ ALIR. Bu ya am bazen

Detaylı

Th. Bossert, B. Alkım ve H. Çambel tarafından yapılan yüzey araştırmaları sırasında tespit edilmiştir.

Th. Bossert, B. Alkım ve H. Çambel tarafından yapılan yüzey araştırmaları sırasında tespit edilmiştir. KARATEPE Çambel, H., 1948, Karatepe. An Archaeological Introduction, Oriens I. pp.147-162 Çambel, H., 1949, Karatepe., Belleten XIII/49. s.21-34. Bossert, Th., Alkım, U.B., Çambel, H., 1950, Karatepe Kazıları

Detaylı

TARĠH TÜRKLERDEN ÖNCE ANADOLU

TARĠH TÜRKLERDEN ÖNCE ANADOLU T.C. KÜLTÜR VE TURĠZM BAKANLIĞI TÜRKĠYE KÜLTÜR PORTALI PROJESĠ TARĠH TÜRKLERDEN ÖNCE ANADOLU 2009 ANKARA 2.1. Anadolu da Ġlk Yerleşmeler 2.1.1.Çatalhöyük Anahtar Kelimeler: Çatalhöyük Daha çok Anadolu

Detaylı

TEKSTL FNANSAL KRALAMA ANONM RKET ANA SÖZLEME TADL METNLER

TEKSTL FNANSAL KRALAMA ANONM RKET ANA SÖZLEME TADL METNLER TEKSTL FNANSAL KRALAMA ANONM RKET ANA SÖZLEME TADL METNLER AMAÇ VE KONU Madde 3/5 Kira alacaklarını iskonto ettirebilir. Bu alacakları teminata verebilir, temlik edebilir, Finansal Kiralama Kanunu ve bununla

Detaylı

Tarih Öncesi Çağlar - PREHĠSTORĠK DEVĠRLER

Tarih Öncesi Çağlar - PREHĠSTORĠK DEVĠRLER Tarih Öncesi Çağlar - PREHĠSTORĠK DEVĠRLER 1. TaĢ Çağı a) Eski Taş / Kaba Taş (Paleolitik Çağ) = (M.Ö. 2.000.000-10.000) b) Orta Taş / Yontma Taş (Mezolitik Çağ) = (M.Ö. 10.000-8.000) c) Yeni Taş / Cilalı

Detaylı

GEVALE KALESĠ KAZI ÇALIġMALARI

GEVALE KALESĠ KAZI ÇALIġMALARI GEVALE KALESĠ KAZI ÇALIġMALARI Konya da Osmanlı ordusunun kenti fethettikten sonra yıktırdığı kabul edilen Gevale Kalesi nin kalıntıları bulundu. Buluntular kentin bilinen tarihini değiģtirecek nitelikte.

Detaylı

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM Dr. Ayhan HELVACI *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik

Detaylı

PANAZTEPE- MENEMEN KAZISI

PANAZTEPE- MENEMEN KAZISI PANAZTEPE- MENEMEN KAZISI 1982 yılında Manisa Müzesine satılan bir grup eser bilim dünyasının dikkatini çekti. Bu eserler bir mezarlık soygununa işaret ediyordu. Soyulan mezarlar açıkça M.Ö. 2. binyılın

Detaylı

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER *

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER * ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER * Ara.Gör.Ilgım KILIÇ *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu

Detaylı

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması Giri Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması Taner Kavasolu Devlet Planlama Tekilatı Kalkınma Planlarımızda, ülke corafyasında ve kesimler arasında dengeli bir gelime salanması hedefi, ülke ekonomisi için

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI İÇİNDEKİLER Yunan Uygarlığı Hakkında Genel Bilgi Yunan Dönemi Kentleri Yunan Dönemi Şehir Yapısı Yunan Dönemi

Detaylı

2010 YILI ALACA HÖYÜK KAZISI

2010 YILI ALACA HÖYÜK KAZISI 2010 YILI ALACA HÖYÜK KAZISI *Aykut ÇINAROĞLU Duygu ÇELİK Alaca Höyük'te 2010 yılı kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün izinleri ile 23 Temmuz

Detaylı

An#t#n ad#: Diyarbak#r Kalesi. #ehir: Diyarbak#r, Türkiye

An#t#n ad#: Diyarbak#r Kalesi. #ehir: Diyarbak#r, Türkiye An#t#n ad#: Diyarbak#r Kalesi #ehir: Diyarbak#r, Türkiye #n#a tarihi: Harput Kap#: 297/910; Mardin Kap#: 297/910; Melik#ah Burcu: 464-485 / 1072-1092; Urfa Kap#: 579/1183; Ulu Beden: 605/1209; Yedi Karde#

Detaylı

PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu

PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu Ders 11: Philia Kültürü ve Anadolu Bağlantıları Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi

Detaylı

PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ. Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu

PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ. Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu 00052812/25 PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ Ders 10: Geç Kalkolitik Dönem Kissonerga Mosphilia & Lamba Lakkous Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı

Detaylı

2005 YILI ALACA HÖYÜK KAZISI

2005 YILI ALACA HÖYÜK KAZISI 2005 YILI ALACA HÖYÜK KAZISI Aykut ÇINAROĞLU * Duygu ÇELİK Alaca Höyük te 2005 yılı kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü nün izinleri ile 02.07.2005

Detaylı

Simetrik biçimde, merkezi kompozisyon düzeninde,

Simetrik biçimde, merkezi kompozisyon düzeninde, Deniz AYDA i»lijli ngiliz Sanat Tarihçisi, Eleştirmen ve Şair 5 jiliii olan Herber READ "Bir milletin sanatılljijijj nı ve du\;arlık derecesirii seramiği ile liül ölçün" demektedir. Çünkü seramiği yaratan

Detaylı

AĞILKAYA (PAĞAÇ) HÖYÜĞÜ

AĞILKAYA (PAĞAÇ) HÖYÜĞÜ AĞILKAYA (PAĞAÇ) HÖYÜĞÜ TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI ENVANTERİ ENV. NO. 58.00.3.02 ADI AĞILKAYA (PAĞAÇ) HÖYÜĞÜ HARİTA İL SİVAS İLÇE MERKEZ MAH.-KÖY VE MEVKİİ Ağılkaya Köyü, Çövenlik Mevkii GENEL

Detaylı

Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medresesidir.

Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medresesidir. Atatürk Müzesi Müze binası, eski Adana nın merkezi olan tarihi Tepebağ da, 19. yüzyılda yapılmış geleneksel Adana evlerindendir. İki katlı, cumbalı, kırma çatılı, kâgir bir yapıdır. Bu özellikleri nedeniyle

Detaylı

HARİTA OKUMA BİLGİSİ

HARİTA OKUMA BİLGİSİ HARİTA OKUMA BİLGİSİ 1. Harita üzerinde gösterilen işaretlerden hangisi uluslararası yol numarasıdır? a) O-3 b) E-80 c) D100 d) K2 2. Yeryüzünün tamamının veya bir parçasının kuşbakışı görünümünün matematiksel

Detaylı

3. YÜZEYSEL SULARDAN SU ALMA

3. YÜZEYSEL SULARDAN SU ALMA 3. YÜZEYSEL SULARDAN SU ALMA Akarsu veya göllerin yakınında bulunan beldeler, eer akarsuyun debisi veya göl yada rezervuarın kapasitesi senenin bütün mevsimlerinde gerekli miktarda suyu çekmeye yeterli

Detaylı

SVAS L MERKEZNDE BULUNAN LKÖRETM ÇAINDAK ÇOCUKLARIN AIZ D SALII DURUMU VE ALIKANLIKLARININ BELRLENMES

SVAS L MERKEZNDE BULUNAN LKÖRETM ÇAINDAK ÇOCUKLARIN AIZ D SALII DURUMU VE ALIKANLIKLARININ BELRLENMES SVAS L MERKEZNDE BULUNAN LKÖRETM ÇAINDAK ÇOCUKLARIN AIZ D SALII DURUMU VE ALIKANLIKLARININ BELRLENMES DETERMINING ORAL HEALTH CONDITION AND HABITS OF PRIMARY SCHOOL STUDENTS IN CENTRAL SVAS Ör.Gör. Dr.

Detaylı

ŞANLIURFA İLİ MERKEZ İLÇESİ NEOLİTİK ÇAĞ VE ÖNCESİ 2015 YILI YÜZEY ARAŞTIRMASI RAPORU

ŞANLIURFA İLİ MERKEZ İLÇESİ NEOLİTİK ÇAĞ VE ÖNCESİ 2015 YILI YÜZEY ARAŞTIRMASI RAPORU ŞANLIURFA İLİ MERKEZ İLÇESİ NEOLİTİK ÇAĞ VE ÖNCESİ 2015 YILI YÜZEY ARAŞTIRMASI RAPORU Şanlıurfa İli, Merkez İlçesi, Neolitik Çağ ve Öncesi adlı yüzey araştırması projesi, Türk Tarih Kurumu Başkanlığı ve

Detaylı

SERAMN ÖYKÜSÜ (5C 5E TÜRKÇE PROJES) HAZIRLAYANLAR:

SERAMN ÖYKÜSÜ (5C 5E TÜRKÇE PROJES) HAZIRLAYANLAR: SERAMN ÖYKÜSÜ (5C 5E TÜRKÇE PROJES) HAZIRLAYANLAR: CEM ERTUNÇ (5C) NSAN KOCA (5C) ILGIN KOLU (5C) EKN AKMAN (5C) ONAT DRGAR (5E) SÜHA YENERTÜRK (5E) BARKIN YILMAZ (5E) DANIMAN ÖRETMEN: AYIN DNÇ MART, 2011

Detaylı

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA

Detaylı

Uygarlığın Doğuşu ve İlk Çağ Uygarlıkları Video Flash Anlatımı 2.ÜNİTE: UYGARLIĞIN DOĞUŞU VE İLK UYGARLI

Uygarlığın Doğuşu ve İlk Çağ Uygarlıkları Video Flash Anlatımı 2.ÜNİTE: UYGARLIĞIN DOĞUŞU VE İLK UYGARLI Uygarlığın Doğuşu ve İlk Çağ Uygarlıkları Video Flash Anlatımı 2.ÜNİTE: UYGARLIĞIN DOĞUŞU VE İLK UYGARLI 1.KONU: TARİHÎ ÇAĞLARA GİRİŞ 2.KONU: İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI 1.K0NU TARİHİ ÇAĞLARA GİRİŞ İnsan, düşünebilme

Detaylı

MUGLA LETOON ANTİK KENTİ ÖZDİRENÇ UYGULAMALARI

MUGLA LETOON ANTİK KENTİ ÖZDİRENÇ UYGULAMALARI Özel Bölüm MUGLA LETOON ANTİK KENTİ ÖZDİRENÇ UYGULAMALARI İsmail Ergüder*, Ezel Babayiğit*, Doç. Dr. Sema Atik Korkmaz** * TKİ Kurumu Genel Müdürlüğü 06330, Ankara. ** Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler

Detaylı

ÇERK AKDENZ ÜNVERSTES JEOLOJ MÜHENDSL JEOLOJ MÜHENDSLNE GR. Baraj nedir? Barajlar ne ie yarar? Barajların yapılı maksatları? Baraj yapımı?

ÇERK AKDENZ ÜNVERSTES JEOLOJ MÜHENDSL JEOLOJ MÜHENDSLNE GR. Baraj nedir? Barajlar ne ie yarar? Barajların yapılı maksatları? Baraj yapımı? AKDENZ ÜNVERSTES JEOLOJ MÜHENDSL JEOLOJ MÜHENDSLNE GR 1 BARAJLAR ÇERK Baraj nedir? Barajlar ne ie yarar? Barajların yapılı maksatları? Baraj yapımı? Baraj çeitleri? Büyük Modern Barajlar Dünya'nın en yüksek

Detaylı

GÖKÇESU (MENGEN-BOLU) BELDESİ, KADILAR KÖYÜ SİCİL 112 RUHSAT NOLU KÖMÜR MADENİ SAHASI YER ALTI PATLAYICI MADDE DEPOSU NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU

GÖKÇESU (MENGEN-BOLU) BELDESİ, KADILAR KÖYÜ SİCİL 112 RUHSAT NOLU KÖMÜR MADENİ SAHASI YER ALTI PATLAYICI MADDE DEPOSU NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU GÖKÇESU (MENGEN-BOLU) BELDESİ, KADILAR KÖYÜ SİCİL 112 RUHSAT NOLU KÖMÜR MADENİ SAHASI YER ALTI PATLAYICI MADDE DEPOSU NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU Planlama Alanı : Bolu ili, Mengen ilçesi, Kadılar

Detaylı

T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 1990 SİLOPİ

T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 1990 SİLOPİ T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 990 SİLOPİ Yeşiltepe Höyüğü... Nuh Nebi Camii ve Medresesi... Şerif Camii...6 Görümlü Camii...7 Mart Şumuni Kilisesi...9 Dedeler Köyü Kilisesi...0 Han Kalıntısı... Tellioğlu Kasrı...

Detaylı

2500 YILLIK YERLEŞİM YERİ: AVŞAR AVŞAR DA ÖREN YERLERİ

2500 YILLIK YERLEŞİM YERİ: AVŞAR AVŞAR DA ÖREN YERLERİ 2500 YILLIK YERLEŞİM YERİ: AVŞAR AVŞAR DA ÖREN YERLERİ Avşar, Gerede Yazı ovasının en verimli ve düz alanına yerleşmiştir. Sulamanın en yapılabildiği araziler Avşar a aittir. Bu bakımdan çok eskilerden

Detaylı

Aphrodite nin Kenti Aphrodisias

Aphrodite nin Kenti Aphrodisias Aphrodite nin Kenti Aphrodisias Kenan Eren Yrd. Doç. Dr., Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Aphrodisias antik kenti ve Aphrodisias Müzesi, antik kentte son 50 yılda yoğunlaşan kazı

Detaylı

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI SASANİLER (226-651) Sasaniler daha sonra Emevi ve Abbasi Devletlerinin hüküm sürdüğü bölgenin doğudaki (çoğunlukla Irak) bölümüne hükmetmiştir.

Detaylı

Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ)

Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ) Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ) Oniki Havariler Kilisesi olarak da bilinen Kümbet Camii, Kars Kalesi nin güneye bakan yamacında bulunmaktadır. Üzerinde yapım tarihini veren

Detaylı

Frigler Frigler Troya VII-a nın tahribinden (M.Ö. 1190) hemen sonra Anadolu ya Balkanlar üzerinden gelen Hint Avupa kökenli kavimlerden biridir. Frig tarihini Frigler in yeterli sayıda yazılı belge bırakmamış

Detaylı

PORTER MODEL: ULUSLARARASI REKABET ÖZLEM ÖZ ODTÜ LETME BÖLÜMÜ

PORTER MODEL: ULUSLARARASI REKABET ÖZLEM ÖZ ODTÜ LETME BÖLÜMÜ : ULUSLARARASI REKABET ÖZLEM ÖZ ODTÜ LETME BÖLÜMÜ Genel Çerçeve Makroekonomik, Politik ve veyasal Çevre Rekabet Edebilirliliin Mikroekonomik Temelleri irket irket Stratejisi Stratejisi Mikroekonomik Mikroekonomik

Detaylı

ASSOS KAZISI 2015 YILI SONUÇ RAPORU. 2015 yılı çalışmaları kapsamında aşağıda listelenen alanlarda kazı çalışmaları gerçekleştirilmiştir (Resim 1).

ASSOS KAZISI 2015 YILI SONUÇ RAPORU. 2015 yılı çalışmaları kapsamında aşağıda listelenen alanlarda kazı çalışmaları gerçekleştirilmiştir (Resim 1). ASSOS KAZISI 2015 YILI SONUÇ RAPORU Çanakkale ili Ayvacık ilçesine bağlı Behram Köy'de bulunan Assos antik kentindeki 2015 yılı kazı çalışmaları 6 Temmuz'da başlamış ve 31 Ekim'de tamamlanmıştır. Kazı

Detaylı

2011 YILINDA DOĞU ANADOLU BÖLGESİN DE URARTU BARAJ, GÖLET ve SULAMA KANALLARININ ARAŞTIRILMASI ALİKÖSE KANALI

2011 YILINDA DOĞU ANADOLU BÖLGESİN DE URARTU BARAJ, GÖLET ve SULAMA KANALLARININ ARAŞTIRILMASI ALİKÖSE KANALI 2011 YILINDA DOĞU ANADOLU BÖLGESİN DE URARTU BARAJ, GÖLET ve SULAMA KANALLARININ ARAŞTIRILMASI Oktay BELLİ ALİKÖSE KANALI Aliköse Kanalı, Tuzluca İlçesi nin yaklaşık olarak 36 37 km. güneybatısında bulunmaktadır.

Detaylı

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI Fen Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Bölümü 4. Sınıf öğrencilerine yönelik olarak Arazi Uygulamaları VII dersi kapsamında Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ İran üzerinden geçerek Batı Anadolu'ya yerleşen Türk boyların dan bir bölümü 13. yüzyıl sonlarında

Detaylı

KENT TUŞPA AŞAĞI. 82 Actual Archaeology

KENT TUŞPA AŞAĞI. 82 Actual Archaeology TUŞPA AŞAĞI KENT Van Kalesi görkemli mezar yapıları, anıtsal savunma sistemi, kaya işçiliği ve yazıtları ile Urartu Krallığı nın özgün ve görkemli karakterini yansıtan en önemli yerleşmedir. Yaklaşık 200

Detaylı

03. En Muhtemel Sayı (EMS) Yöntemi (5 li EMS) 03.01. EMS Yönteminde Dilüsyon Kavramı

03. En Muhtemel Sayı (EMS) Yöntemi (5 li EMS) 03.01. EMS Yönteminde Dilüsyon Kavramı 03. En Muhtemel Sayı (EMS) Yöntemi (5 li EMS) En muhtemel sayı yöntemi, tüp dilüsyon yönteminin gelitirilmi eklidir. Bu yöntemde, materyalden FTS ile standart 1 : 9 oranında dilüsyon yapılır. Dilüsyonlardan

Detaylı

ŞANLIURFA YI GEZELİM

ŞANLIURFA YI GEZELİM ŞANLIURFA YI GEZELİM 3. Gün: URFA NIN KALBİNDEN GÜNEŞİN BATIŞINA GEZİ TÜRKİYE NİN GURURU ATATÜRK BARAJI Türkiye de ki elektrik üretimini artırmak ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi ndeki 9 ili kapsayan tarım

Detaylı

YEŞİLOVA HÖYÜĞÜ- İZMİR İN PREHİSTORİK YERLEŞİM ALANI

YEŞİLOVA HÖYÜĞÜ- İZMİR İN PREHİSTORİK YERLEŞİM ALANI YEŞİLOVA HÖYÜĞÜ- İZMİR İN PREHİSTORİK YERLEŞİM ALANI Yeşilova Höyüğü İzmir in Prehistorik Yerleşim Alanı içinde 2005 yılından beri kazısı süren bir yerleşim merkezidir. Kazı çalışmaları, Ege Üniversitesi,

Detaylı

görülen sanat görülmektedir? dallarını belirtiniz.

görülen sanat görülmektedir? dallarını belirtiniz. Karahanlılar Dönemine ait Kalyan Minaresi (Buhara) Selçuklular Döneminden kalma bir seramik tabak Selçuklulara ait "Varka ve Gülşah adlı minyatür Türkiye Selçuklu halısı, XIII. yüzyıl İlk dönemlere Türk

Detaylı

HASSUNA YERLEŞİMİNİN KONUMU

HASSUNA YERLEŞİMİNİN KONUMU VI. BÖLÜM HASSUNA YERLEŞİMİNİN KONUMU HASSUNA KENTİNİN STRATİGRAFİSİ Hassuna, Halaf ve Ubeyd Kültürüne geçiş için de önemli Bir merkezdir VI. Seviyeden İtibaren Halaf ve Ubeyd Seramikleri de mevcut. (VI-XV)

Detaylı

UYGARLIKLAR TARİHİ-I AYDAN DEMİRKUŞ. 1. Tüm öğrencilere Çalışma Kâğıdı dağıtılır.

UYGARLIKLAR TARİHİ-I AYDAN DEMİRKUŞ. 1. Tüm öğrencilere Çalışma Kâğıdı dağıtılır. ETKİNLİK 1 SESSİZ SİNEMAYLA TARİHÖNCESİ ANADOLU ETKİNLİK ADIMLARI 1. Tüm öğrencilere Çalışma Kâğıdı dağıtılır. 2. Etkinliğe başlamadan önce hazırlık olarak Çalışma Kâğıdı nın birinci maddesinde yer alan

Detaylı

IRROMETER NASIL ÇALIIR...

IRROMETER NASIL ÇALIIR... IRROMETER NASIL ÇALIIR... Irrometer bir tansiyometre prensibi ile görev yapar. Irrometer içi saf su dolu bir tüp, bir vakum göstergesi ve gözenekli porselen bir balık ihtiva eder. Kök bölgesi derinliine

Detaylı

TARİH 1.

TARİH 1. TARİH 1 16.02.2017 ARİF ÖZBEYLİ ERBAA ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ TARİHİ ÇAĞLARA GİRİŞ... VE,TARİH YAZIYLA BAŞLAR TARİHİ ÖNCESİ DEVİRLER Taş Devri (MÖ.600.000-5500) Kalkolitik Dönem (MÖ.5500-2500) Maden Devri

Detaylı

TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA ENVANTERİ ENV. NO. SİT ADI

TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA ENVANTERİ ENV. NO. SİT ADI TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI ENVANTERİ ENV. NO. KUŞAKLI HÖYÜĞÜ İL SİVAS İLÇE ALTINYAYLA MAH.-KÖY VE MEVKİİ Altınyayla Bucağı, Başören Köyü GENEL TANIM: Sivas ili, Altınyayla ilçesine bağlı Başören

Detaylı

ki Eksenli Scara Robotun Modellenmesi ve Statik, Dinamik, Titreim Analizleri - 2

ki Eksenli Scara Robotun Modellenmesi ve Statik, Dinamik, Titreim Analizleri - 2 ki Eksenli Scara Robotun Modellenmesi ve Statik, Dinamik, Titreim Analizleri - 2 Emre Armaan, (earmagan@su.sabanciuniv.edu) Ozan Ayhan, (ozana@su.sabanciuniv.edu) Selim Yannier, (selimy@su.sabanciuniv.edu)

Detaylı

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti HALFETİ İLÇEMİZ Halfeti Şanlıurfa merkez ilçesine 112 km mesafede olan ilçenin yüzölçümü 646 km² dir. İlçe; 3 belediye, 1 bucak, 36 köy ve 23 mezradan oluşmaktadır. Batısında Gaziantep iline bağlı Araban,

Detaylı

OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN KISA SÜREL BR E TM PROGRAMININ NCELENMES

OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN KISA SÜREL BR E TM PROGRAMININ NCELENMES Bu aratırma 005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN

Detaylı

Rumkale Gaziantep İli, Yavuzeli İlçesi, Kasaba köyünün yakınında bulunan Rumkale; Gaziantep şehir merkezinden 62 km. Yavuzeli nden ise 25 km. uzaklıkta, Merzimen Çayı nın Fırat Nehri ile birleştiği yerde,

Detaylı

ULAŞIM YOLLARINA İLİŞKİN TANIMLAR 1. GEÇKİ( GÜZERGAH) Karayolu, demiryolu gibi ulaşım yollarının yuvarlanma yüzeylerinin ortasından geçtiği

ULAŞIM YOLLARINA İLİŞKİN TANIMLAR 1. GEÇKİ( GÜZERGAH) Karayolu, demiryolu gibi ulaşım yollarının yuvarlanma yüzeylerinin ortasından geçtiği ULAŞIM YOLLARINA İLİŞKİN TANIMLAR 1. GEÇKİ( GÜZERGAH) Karayolu, demiryolu gibi ulaşım yollarının yuvarlanma yüzeylerinin ortasından geçtiği varsayılan eksen çizgilerinin topoğrafik harita ya da arazi üzerindeki

Detaylı

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu Sayfa No: 1 Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu Sayfa No: 2 Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi

Detaylı

SİVEREK'TE TARİHİ ESERLER VE CAMİLER

SİVEREK'TE TARİHİ ESERLER VE CAMİLER SİVEREK'TE TARİHİ ESERLER VE CAMİLER» Genel Bilgi» Ulu Camii» Gülabibey Camii» Sulu Camii» Haliliye Camii» Eski Hükümet Konağı ve Gazipaşa İlkokulu» Yeraltı Hamamı» Abdalağa Hamamı» Hanlar» Serap Çeşmesi...»

Detaylı

Dr. Gülin KARABAĞ * Çatlaklar ve motiflerle kaplı bir vazo olduğunuzu düşünün. Size garip gelebilir ama, deneyin.

Dr. Gülin KARABAĞ * Çatlaklar ve motiflerle kaplı bir vazo olduğunuzu düşünün. Size garip gelebilir ama, deneyin. HİTİTLER nasıl yaşıyordu? Dr. Gülin KARABAĞ * Çatlaklar ve motiflerle kaplı bir vazo olduğunuzu düşünün. Size garip gelebilir ama, deneyin. İpucu isterseniz, tahtada asılı duran resme bakın. Düşünün. Hayal

Detaylı

Bugünkü Teknolojiyle Bile İnşa Edilmesi Mümkün Olmayan 19 Akıl A lmaz Antik Yapı

Bugünkü Teknolojiyle Bile İnşa Edilmesi Mümkün Olmayan 19 Akıl A lmaz Antik Yapı Bugünkü Teknolojiyle Bile İnşa Edilmesi Mümkün Olmayan 19 Akıl A lmaz Antik Yapı Bugünkü Teknolojiyle Bile İnşa Edilmesi Mümkün Olmayan 19 Akıl Almaz Antik Yapı 19. Büyük Hipostil Salonu Mısır Karnak Tapınağı

Detaylı

Doğal ve doğal olmayan yapı ve tesisler, özel işaretler, çizgiler, renkler ve şekillerle gösterilmektedir.

Doğal ve doğal olmayan yapı ve tesisler, özel işaretler, çizgiler, renkler ve şekillerle gösterilmektedir. HARİTA NEDİR? Yeryüzünün tamamının veya bir parçasının kuşbakışı görünümünün, istenilen ölçeğe göre özel işaretler yardımı ile küçültülerek çizilmiş örneğidir. H A R İ T A Yeryüzü şekillerinin, yerleşim

Detaylı

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır.

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır. TÜLN OTBÇER Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır. Ankara Hacettepe Üniversitesi Mayıs, 2004 ! - " $ - "%%&%$ - "%' $ - "(%' $ - "( ) (* $+,( $ - ") (',( $ - "- %./$ 0 1*&/1(2, %("%. 3/1(4""3%(/1-( /32 $$

Detaylı

KÜLLÜOBA 2008 YILI KAZI ÇALIŞMALARINA AİT RAPOR Prof. Dr. Turan EFE

KÜLLÜOBA 2008 YILI KAZI ÇALIŞMALARINA AİT RAPOR Prof. Dr. Turan EFE kulluobakazisi.bilecik.edu.tr 1 KÜLLÜOBA 2008 YILI KAZI ÇALIŞMALARINA AİT RAPOR Prof. Dr. Turan EFE Bilecik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü I. Giriş Küllüoba, Eskişehir ilinin 35

Detaylı

ANKARA KECİSİNİN TANIMLAYICI ÖZELLİKLERİ. Prof. Dr. Okan ERTUĞRUL Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Genetik Anabilim Dalı

ANKARA KECİSİNİN TANIMLAYICI ÖZELLİKLERİ. Prof. Dr. Okan ERTUĞRUL Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Genetik Anabilim Dalı ANKARA KECİSİNİN TANIMLAYICI ÖZELLİKLERİ Prof. Dr. Okan ERTUĞRUL Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Genetik Anabilim Dalı ANKARA KEÇİSİ Ankara keçisi bazı araştırıcılara göre Capra prisca isimli yaban

Detaylı

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları PERVARİ İLÇESİ Siirt deki Kültür Varlıkları 185 3.6. PERVARİ İLÇESİ 3.6.1. PALAMUT KÖYÜ UMURLU MEZRASI HANI Han Umurlu Mezrasının hemen dışındadır. Yapı üzerinde kim tarafından ve ne zaman yaptırıldığını

Detaylı