EĞĠTĠM ÖĞRETĠM YILI KPSS DERS NOTLARI ÖĞRENME PSĠKOLOJĠSĠ ÖĞRENME ĠLE ĠLGĠLĠ TEMEL KAVRAMLAR

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "2010 2011 EĞĠTĠM ÖĞRETĠM YILI KPSS DERS NOTLARI ÖĞRENME PSĠKOLOJĠSĠ ÖĞRENME ĠLE ĠLGĠLĠ TEMEL KAVRAMLAR"

Transkript

1 EĞĠTĠM ÖĞRETĠM YILI KPSS DERS NOTLARI ÖĞRENME PSĠKOLOJĠSĠ ÖĞRENME ĠLE ĠLGĠLĠ TEMEL KAVRAMLAR DAVRANIġ: Organizmanın her türlü etkinliğine davranıģ adı verilir. Yani organizmanın dıģarıdan gözlenebilen ya da kendice hissedilebilen açık ya da örtük etkinliklerin tümüdür (yeme, içme, uyuma, yürüme, düģünme, hayal kurma gibi). DavranıĢ sadece eylemleri değil durumları da kapsayan geniģ bir kavramdır. Örn; bireyin konuģması da bir davranıģtır konuģmaması da. DavranıĢları; doğuģtan getirilen davranıģlar, geçici davranıģlar ve sonradan kazanılan davranıģlar olmak üzere üç grupta toplamak mümkündür: 1) DoğuĢtan getirilen davranıģlar: Bunlar; refleks ve içgüdüdür. Bunlar dıģındaki davranıģlar doğuģtan getirilmemiģtir ve öğrenme ihtimali yüksek olan davranıģlardır. REFLEKS: DoğuĢtan getirilen, belirli bir uyarıcıya karģı organizmanın gösterdiği oldukça hızlı, tutarlı ve basit davranıģlardır. Refleksler sonradan öğrenilmez, doğuģtan getirilmiģtir. Refleksler bilinçli ve iradeli davranıģlar değildir, istem dıģıdır. 1

2 Örn; Göz bebeğinin karanlıkta büyümesi, Ani gürültü karģısında irkilme, Diz kapağına vurulduğunda ayağın havaya kalkması, ÜĢüyen birinin titremesi, Tozlu ortamda hapģırma. Reflekslerin belirtilmesi gereken diğer bir özelliği de ertelenebilir; fakat engellenemez olmasıdır. Reflekslerin ortaya çıkmasını, organizma kendini zorladığında bir süre erteleyebilir; fakat engelleyemez. Organizma rahatladığı ilk anda refleks ortaya çıkacaktır. ĠÇGÜDÜ: DoğuĢtan getirilen, bir türün bütün üyelerine ait olan,.diğer türlerde görülmeyen ve olgunlaģma sonucu geliģen karmaģık davranıģ örüntüleridir. Yani bir davranıģı içgüdü olabilmesi için Ģu koģullar gerekir; DoğuĢtan getirilmelidir, Bir türün tüm üyelerinde bulunmalıdır, BaĢka türlerde olmamalıdır, KarmaĢık davranıģ örüntüsü olmalıdır, Bu dört Ģarttan biri meydana gelmezse o davranıģın içgüdü olmadığı söylenebilir. Refleks ile içgüdü arasında birtakım farklılıklar vardır. Örn; reflekslerin ertelenebilmesine karģın, içgüdüler ertelenemez. Refleksler basit davranıģlardır, içgüdüler karmaģıktır. Hayvan davranıģlarının çoğu içgüdüdür. Örn; arıların bal yapması, ipek böceğinin koza yapması, örümceğin ağ örmesi, kuģların göç etmesi gibi. Hayvan davranıģlarını içgüdüyle açıklamak kolay olurken, insan davranıģlarında içgüdünün 2

3 olmadığını söyleyebiliriz. Ġnsanlarda içgüdü yoktur; fakat içgüdüsel davranıģlar vardır. Buna en güzel örnek annelik davranıģıdır. Burada annelik bir içgüdü değil içgüdüsel bir davranıģtır. Yapılan bir araģtırmada üç hafta süreyle yeni doğmuģ bebeklerle bir arada kalan bayanların prolaktin denen annelik hormonu salgıladıkları görülmüģtür. Bu salgı bir erkeğe enjekte edildiğinde erkeğinde annelik davranıģları sergilediği görülmüģtür. Bu durumda gösteriyor ki annelik davranıģı biyokimyasal yani kimyasal maddelerin etkisiyle gösterilen bir davranıģ. 2) Geçici davranıģlar: Öğrenme ürünü olmayan; alkol, uyuģturucu, ilaç kullanımı sonucu ya da hastalık yorgunluk etkisiyle ortaya çıkan ve bunların etkisi ortadan katlıktan sonra kaybolan davranıģlardır. Geçici davranıģlar; bireyin sürekli göstermediği, belirli zamanlarda ve durumlarda ortaya çıkan davranıģlardır. Örn; yüksek ateģli bir çocuğun sayıklaması, alkollü birinin nara atması, sakatlanan birinin bir süre aksaması gibi. 3) Sonradan kazanılan davranıģlar: DoğuĢtan getirilmeyen, sonradan kazanılan, öğrenme ürünü olan davranıģlardır. Ġnsan davranıģlarının büyük bir bölümü bu yolla kazanılır. Bu tür davranıģlar daha çok okulda planlı bir eğitimle ya da geliģigüzel kültürlenme yoluyla kazanılır. Öğrenme psikolojisi daha çok bireyin bu tür davranıģları üzerinde durur. ÖĞRENME: Tekrar ya da yaģantı yoluyla organizmanın davranıģlarında meydana gelen oldukça kalıcı, izli/ sürekli değiģikliklerdir. Bir davranıģın öğrenme olabilmesi için Ģu sorulara cevap vermesi gerekir; DavranıĢ tekrar ya da yaģantı yoluyla mı oluģmuģtur? DavranıĢta değiģiklik meydana gelmiģ midir? 3

4 DeğiĢiklik oldukça kalıcı izlimidir? Bu sorulardan herhangi birisine hayır cevabı alınıyorsa, o davranıģ öğrenme ürünü değildir. Özelliklede tekrar ya da yaģantı sonucu mu oluģmuģ sorusu önemlidir. Çünkü bazı psikolojik rahatsızlıklar ve tiklerde de davranıģ değiģikliği ortaya çıkmaktadır ve bu davranıģ değiģiklikleri de oldukça kalıcıdır; fakat öğrenme ürünü değildir. Çünkü bireyin kendi isteğiyle meydana gelmemiģtir yani tekrar ya da yaģantı sonucu oluģmamıģtır. Öğrenme organizmanın çevreye uyumu için temel bir araçtır. Organizmanın çevreye uyum sağlayabilmesi için yalnızca doğuģtan getirdiği davranıģlar yetmez. Organizmanın sonradan öğrenme yoluyla birtakım davranıģları kazanması gerekir. Öğrenme sadece okul ve sınıf ortamında, planlı olarak meydana gelmez. Aynı zamanda okul dıģında, geliģi güzel yollarla plansız, programsız meydana gelebilir. Eğitimde bireyin istendik davranıģları öğrenmesi amaçlanır; ancak birey öğrenme yoluyla yalnızca doğruları ya da istendik davranıģları öğrenmeyebilir. Öğrenme sadece bilinçli olarak meydana gelmeyebilir. Birey istemeden, öğrenme amacı gütmeden de bazı Ģeyleri öğrenebilir (gizil öğrenme). Öğrenme yalnızca bilgi ve becerilerin öğrenilmesiyle sınırlı değildir. Bunların yanı sıra bazı korkularda öğrenilebilir. Bir davranıģın öğrenme ürünü olabilmesi için Ģu özelliklere sahip olması gerekir; 1) DavranıĢta gözlenebilir bir değiģme meydana gelmeli. 2) DavranıĢtaki değiģme nispeten kalıcı izli olmalı. 4

5 3) DavranıĢtaki değiģme yaģantı sonucu meydana gelmeli. 4) Kazanılan davranıģ farklı durumlarda kullanılabilmeli. 5) Önceki öğrenmelerden farklı olmalı. 6) DavranıĢ; sakatlık, hastalık, yorgunluk, ilaç, alkol, uyuģturucu kullanımı sonucu ortaya çıkmamalı. 7) Refleksif ve içgüdüsel davranıģlar olmamalı. 8) Büyüme, olgunlaģma sonucu ortaya çıkmamalı (yürüme, ayakta durma, değiģik sesler çıkarma gibi) KPSS: AĢağıdakilerden hangisi öğrenmenin en uygun tanımıdır? A) Bireyin içerisinde yaģadığı kültürün değerlerini kazanma süreci B) Bireyin çevresiyle etkileģiminde meydana gelen değiģme C) Yeni ve kalıcı bilgilerin edinilmesi için yararlanılan yöntem D) YaĢantılar yoluyla meydana gelen nispeten kalıcı davranıģ değiģikliği E) Ġstenilen davranıģ değiģikliğini oluģturmak amacıyla bireyin gösterdiği bilinçli çaba 2007 KPSS: AĢağıdakilerden hangisi öğrenme ürünü olan bir davranıģ değildir? A) Limon kelimesini duyan bir kiģinin ağzının sulanması B) Yoldan geçmekte olan bir yayanın klakson sesiyle irkilmesi C) Bir çocuğun salıncak kurup küçük kardeģini sallaması D) Bir kiģinin zehirli olduğunu düģünerek böceklerden korkması E) Acıkan birinin mutfağa yönelmesi 5

6 2009 KPSS: AĢağıdaki davranıģlardan hangisi öğrenme yoluyla kazanılmamıģtır? A) Bir köpeğin eve ilk kez gelen bir misafiri görünce huysuzlanması B) ĠĢine her zaman vaktinde giden bir kiģinin çalar saati bozulduğu için iģe geç kalması C) Bir oto tamircisinin motorun sesinden arızanın nerede olduğunu anlaması D) Bir annenin bebeğinin altını değiģtirmesi E) Bir bebeğin babasını görünce gülümsemesi UYARICI: Organizmanın duyu organlarını harekete geçiren ve organizmada bir tepkiye yol açan iç ya da dıģ durum değiģiklikleridir. Örn; acıkma, susama, kas hareketleri içsel uyarıcıdır; ısı, ıģık, ses dıģsal uyarıcıdır. Herhangi bir durumun uyarıcı niteliğine sahip olabilmesi için Ģu Ģartları yerine getirmesi gerekir; Organizmanın duyu organlarını harekete geçirmeli, Organizmada tepkiye yol açmalı, Ġçsel veya dıģsal durum değiģikliği meydana getirmeli, TEPKĠ: Organizmanın uyarıcıya karģı göstermiģ olduğu davranıģtır. Tepki uyarıcısına göre belirlenir. Çünkü bir durumda tepki olan bir davranıģ baģka bir açıdan bakıldığı zaman uyarıcı olabilir. Uyarıcı ile tepki arasındaki iliģki karģılıklıdır. Yani bir uyarıcıya karģı verilen tepki, aynı zamanda karģıdaki için uyarıcıdır. 6

7 Tepkiler fiziksel, fizyolojik veya psikolojik olabilir. Gülme fiziksel; terleme daha çok fizyolojik; hayal kurma daha çok psikolojiktir. KARġILIK: Organizmanın tepkisinin ortaya çıkardığı sonuçtur. KarĢılık iki türlü sonuç doğurur. Verilen karģılık, ya o davranıģın tekrar yapılma ihtimalini artırır ya da tekrar gösterilme ihtimalini azaltır. Eğer verilen karģılık davranıģın tekrar gösterilme ihtimalini artırıyorsa buna pekiģtirme denir. Örn; öğrencinin verdiği doğru cevaba karģılık öğretmenin öğrenciye aferin demesi. Yok, eğer verilen karģılık davranıģın tekrar gösterilme ihtimalini azaltıyorsa buna da ceza denir. Örn; öğrencinin verdiği yanlıģ cevaba karģılık öğretmenin öğrenciye bağırması. ÖĞRENMEYĠ ETKĠLEYEN FAKTÖRLER ÖĞRENENLE ĠLGĠLĠ FAKTÖRLER: Öğrenenin iyi bir öğrenme yapabilmesi için sahip olması gereken faktörlerdir. Bunlar; 1) TÜRE ÖZGÜ HAZIR OLUġ (DoğuĢtan donanım): Organizmanın öğrenilecek davranıģı öğrenebilmesi için gerekli biyolojik donanıma sahip olarak dünyaya gelmesidir. Bu kavram organizmanın genetik donanımıyla neyi öğrenip neyi öğrenemeyeceğini ifade eder. Öğrenme organizmanın genetik donanımıyla sınırlıdır. Örn; Bir papağana konuģmayı öğretebilirsiniz; fakat serçeye öğretemezsiniz. 7

8 Örn; Bir kuģ uçabilir; fakat insana uçmayı öğretemezsiniz. (Kaz uçar laz uçamaz) Örn; Bazı cins köpekleri av köpeği olarak eğitebilirsiniz; fakat bazılarını eğitemezsiniz KPSS: Bir papağana bazı kelimeleri söylemeyi öğretebilirsiniz; ancak ne kadar çabalarsanız çabalayın bir serçe-ye bir kelime bile öğretmeniz mümkün değildir. Öğrenme açısından papağanla serçe arasında görülen bu fark, aģağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir? A) Türe özgü hazır oluģ B) AĢırı uyarılma C) Güdülenme D) Dikkat bozukluğu E) Büyüme 2009 KPSS: Ġyi birer tenisçi olmaları için üç yaģındaki oğluyla altı yaģındaki kızını çalıģtırmaya baģlayan bir baba, kısa sürede altı yaģındaki kızının raketi kavramayı ve temel hareketleri yapmayı daha çabuk öğrendiğini fark eder. AĢağıdakilerden hangisi, çocukların raketi kavrama ve temel hareketleri yapmayı öğrenme hızları arasında gözlenen farklılıkların nedeni olamaz? A) OlgunlaĢma B) Türe özgü hazıroluģ C) YaĢantı farklılıkları D) Yetenek E) Güdülenme düzeyi 2) OLGUNLAġMA: Organizmanın bir davranıģı öğrenebilmesi için, gerek fiziksel gerek zihinsel olarak belirli bir olgunluğa yani geliģmiģlik düzeyine ulaģması gerekir. OlgunlaĢma, vücut organlarının kendilerinden beklenen görevi yapabilecek düzeye ulaģmasıdır. OlgunlaĢma; yaģ ve zekâ olarak ele alınabilir, 8

9 YaĢça olgunlaģma: Ġyi bir öğrenmenin olabilmesi için organizmanın o davranıģı öğrenebilecek gerekli yaģa gelmesi gerekir. Örn; çocuğun konuģmaya baģlaması için 2 yaģ civarına gelmesi gerekir. Zekâca olgunlaģma: Bazı kiģiler yaģ olarak olgunlaģsalar bile öğrenemeyebilirler. Çünkü zihinsel açıdan yeterli olgunluğa ulaģmamıģ olabilirler. Bireyin zihinsel olgunluğu zekâ seviyesiyle ilgilidir KPSS: Okula yeni baģlayan öğrencilerine okuma yazmayı öğretmek isteyen bir anaokulu öğretmeni bunda baģarılı olamaz. Ancak bu öğretmen, aynı grupla bir yıl sonra yapılan çalıģmalarda öğrencilerin büyük bir bölümünün okuma ve yazmayı öğrenebildiklerine tanık olur. Yukarıda verilen örnekten hareketle varılabilecek en uygun sonuç aģağıdakilerden hangisidir? A) Anaokulu öğretmeni öğrencilerin dikkatini çekmede baģarılı olamamıģtır. B) DavranıĢın ortaya çıkması için belli bir olgunluk düzeyine ulaģmak gerekir. C) Bireyin kapasitesinin üstünde davranıģlara zorlanması, baģarısını düģürür. D) Yeterince büyümeden yapılan çalıģmalar çocuğu yorar. E) Büyüme, olgunlaģma sonucunu doğurur. 3) GENEL UYARILMIġLIK HALĠ ve KAYGI: UyarılmıĢlık hali, bireyin dıģarıdan gelen uyarıcıları alma derecesidir. Birey dıģarıdan az sayıda uyarıcı alıyorsa genel anlamda uyarıcılara karģı kapalıdır uyarılmıģlık hali düģüktür (Örn; uyku hali). 9

10 Eğer çok sayıda uyarıcı alıyorsa genel anlamda uyarıcılara karģı açıktır ve uyarılmıģlık hakli yüksektir (Örn; panik hali). UyarılmıĢlık halinin düģük ya da yüksek olması öğrenmeyi olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle iyi bir öğrenmenin meydana gelebilmesi için uyarılmıģlık halinin orta düzeyde olması gerekir. Bunun için çalıģma ortamında ısının ve ıģığın uygun Ģekilde ayarlanması önemlidir. Örn; uzanarak, uykulu halde, isteksiz bir Ģekilde ders çalıģma uyarılmıģlık halini düģüreceği için öğrenme olumsuz yönde etkilenecektir. Yine; müzik dinleyerek, televizyon izleyerek, kalabalık ortamda ders çalıģma uyarılmıģlık halini artıracağı için öğrenme olumsuz yönde etkilenecektir. Kaygının öğrenmeye etkisi de uyarılmıģlık haliyle benzerdir. Kaygı, güçlü bir istek ya da dürtünün gerçekleģmeyecek gibi görüldüğü durumlarda ortaya çıkan tedirgin edici duygudur. Kaygının da çok yüksek ya da çok düģük olması öğrenmeyi olumsuz yönde etkilerken, orta düzeyde kaygı öğrenmeyi olumlu yönde etkileyecektir KPSS: AraĢtırma sonuçlarına göre, genel uyarılmıģlık düzeyi ile öğrenme hızı arasında çan eğrisi biçiminde bir iliģki bulunmaktadır. Bu iliģkinin anlamı aģağıdakilerden hangisidir? A) Genel uyarılmıģlık düzeyi arttıkça öğrenme hızı da artmaktadır. B) Genel uyarılmıģlık düzeyinin artması, öğrenme hızını bir noktaya kadar olumlu, bir noktadan sonra olumsuz etkilemektedir. C) Genel uyarılmıģlık düzeyi yüksek ya da düģük olduğunda öğrenme en yüksektir. D) Genel uyarılmıģlık düzeyi azaldıkça öğrenme hızı artmaktadır. E) En yüksek öğrenme hızına, genel uyarılmıģlık düzeyinin en yüksek olduğu noktada ulaģılmaktadır. 10

11 4) ESKĠ YAġANTILAR: Bireyin yeni öğrenmelerinde; eski yaģantılarının, ön bilgilerinin de etkisi olur. Eski yaģantılar yeni öğrenilecek konuyu kolaylaģtırabilir ya da zorlaģtırabilir. Yani eski öğrenilenlerin aktarılması olumlu ya da olumsuz yönde olabilir. Bireyin önceki öğrendikleri yeni öğreneceği davranıģların öğrenilmesini kolaylaģtırıyorsa buna olumlu aktarma (transfer) denir. Örn; ĠĢ yerinde daktilo kullanan bir memurun, bilgisayarı öğrenmekte zorluk çekmemesi. Örn; Küçüklüğünde traktör kullanmayı öğrenen birisinin otomobili rahatlıkla kullanabilmesi. Bireyin önceki öğrendikleri yeni öğreneceği davranıģın öğrenilmesini zorlaģtırıyorsa buna da olumsuz aktarma (transfer) denir. Örn; F klavye ile yazı yazmayı öğrenen birinin Q klavye ile yazı yazmakta zorlanması. Örn; Ġngilizceyi iyi bilen birinin Fransızca öğrenmek istediğinde, Ġngilizce dil yapısından dolayı Fransızca öğrenmede zorluk çekmesi KPSS: Bir öğrenci, matematik dersindeki öğrenme eksiklerini tamamlayarak baģarı düzeyini yükseltiyor. Bu öğrenci fizik dersindeki çabalarında bir değiģiklik yapmadığı hâlde, bu dersteki baģarısında da yükselme oluyor. Bu durum aģağıdakilerden hangisine örnektir? A) Zihinde canlandırma B) BiliĢsel öğrenme C) Bütün hâlinde öğrenme D) Olumlu aktarma E) PekiĢtirme 11

12 2008 KPSS: Seda Hanım yeni taģındığı evde mutfağının uygun olmaması nedeniyle, sağa doğru açılan buzdolabı kapağını sola doğru açılacak Ģekilde değiģtirtmiģtir. Ancak kapağı açması gerektiğinde, uzun bir süre dolap kapağını önce sağa doğru açmaya çalıģmıģtır. Seda Hanım ın uzun süre dolabın kapağını sağa doğru açmaya çalıģmasını en iyi açıklayan kavram aģağıdakilerden hangisidir? A) Sönme B) Ket vurma C) ÖğrenilmiĢ çaresizlik D) Olumsuz aktarma E) Öncelik etkisi 2009 KPSS: AĢağıdaki örneklerden hangisinde öğrenmenin aktarılması söz konusudur? A) Bilgisayarda iki parmakla yazmaya alıģık bir kiģinin, on parmakla yazmayı yeni baģlayan birine göre daha güç öğrenmesi B) Bir öğrencinin psikoloji öğretmenini sevdiği için psikolojiye ilgi duymaya baģlaması C) Sigara içen birinin, içmeyen birine göre kibriti daha kolay yakması D) Bir yabancı dili öğrenmede güçlük çeken birinin bir baģka yabancı dili öğrenirken de aynı ölçüde güçlük çekmesi E) Tiyatroya ilgi duyan bir gencin aynı zamanda sinemaya da ilgi duyması 5) GÜDÜ (Motivasyon): Güdü; organizmayı harekete geçiren, onu davranıģa yönelten güçtür. Güdüler; organizmanın içindeki ihtiyaçlarından doğar ve bu ihtiyaçların giderilmesi için organizmayı harekete geçirir. Ġhtiyaç ise organizmada herhangi bir eksikliğin hissedilmesidir. Bu eksikliğin farkında olmak 12

13 ve bunun giderilmesine yönelik bireyde oluģan iç gerilime ise dürtü denir. Dürtüler, güdüleri ortaya çıkarmaktadır. Organizmaya zorla bir Ģey öğretemeyiz. Bu yüzden organizmanın güdülenmiģ olması önemlidir. Örn; bir öğrencinin derslerde baģarılı olabilmesi için güdülenmiģ olması gerekir. Güdüler kendi içinde; birincil ve ikincil güdü olmak üzere ikiye ayrılır. Birincil güdüler fizyolojik kökenli gereksinimlere dayanır. Bunlar; açlık, susuzluk, uykusuzluk, cinsellik gibi. Ġkincil güdüler ise öğrenilmiģ gereksinimlere dayanır. Bunlar; bilme, anlama, tanıma, baģarma, kendini gerçekleģtirme gibi. Bir baģka sınıflamaya göre ise güdüler; içsel ve dıģsal olmak üzere ikiye ayrılır. Birey eğer dıģarıdan bir ödül almak için davranıģta bulunuyorsa bu dıģsal güdüdür (Örn; öğrencinin, öğretmeninin takdirini kazanmak için ders çalıģması). Yok, eğer kendi içinden geldiği için davranıģta bulunuyorsa buda içsel güdüdür (Örn; öğrenci merakını gidermek ders çalıģması). 6) DĠKKAT: Dikkat, bilincin belirli bir noktada toplanmasıdır. Yani uyarıcılar üzerinde bilinçli bir odaklanma sürecidir. Gündelik hayatta bireyin duyusal kaydına sınırsız sayıda uyarıcı gelir. Bu sınırsız sayıda uyarıcılardan sadece dikkat edilenler kısa süreli belleğe geçebilir. Öğrenmenin gerçekleģebilmesi için dikkatin öğrenilecek konuya toplanması gerekir. Bu nedenle öğretmenler, derslerde öğrencileri dikkatini artırmaya yönelik çalıģmalar yapmalıdır. 13

14 Dikkati etkileyen iki faktör vardır. Bunlar; uyarıcıyla ilgili faktörler ve bireyle ilgili faktörler. Uyarıcıyla ilgili faktörler: Uyarıcının; büyüklüğü, Ģiddeti, parlaklığı, hareketliliği Bireyle ilgili faktörler: Bireyin; ilgileri, ihtiyaçları, beklentileri, inançları ÖĞRENME YÖNTEMĠ ĠLE ĠLGĠLĠ FAKTÖRLER: Öğrenmenin nasıl gerçekleģtirildiği yani öğrenmede kullanılan strateji, yöntem ve teknikler öğrenmeyi etkiler. 1) ÖĞRENMEYE AYRILAN ZAMAN: Öğrenenin öğrenme için ayırdığı zaman da öğrenmeyi etkiler. Öğrenme için ayrılan zaman ve bu zamanın nasıl kullanılacağı önemlidir. Öğrenmeye ayrılan zamanda karģımıza; aralıklı ve toplu çalıģma yöntemleri çıkmaktadır. Her iki çalıma biçiminin de öğrenmede olumlu ve olumsuz yanları vardır. Ancak genel olarak aralıklı çalıģma toplu çalıģmaya göre öğrenmede daha etkilidir. Aralıklı çalıģma: Konuların belirli bir programa uyularak düzenli aralıklarla tekrar edilmesidir. Yani; konunun günü gününe çalıģılması, haftalık tekrarların yapılması ve derse sistematik bir Ģekilde çalıģılmasıdır. Örn; bir öğrencinin, her gün belirli bir süre düzenli bir Ģekilde ders çalıģması. Toplu çalıģma: Sınavdan önce yapılan sıkıģık ve yoğun çalıģmadır. Örn; bir öğrencinin, vize ve final sınavlarından bir gün önce yoğun bir çalıģma yapması. 14

15 Burada aralıklı çalıģmamı yoksa toplu çalıģmamı daha etkilidir tartıģması karģımıza çıkmaktadır. Eğer amacımız yüksek not almaksa ve öğrenilecek bilgilerin daha sonradan iģimize yaramayacağını düģünüyorsak toplu çalıģma daha etkili olur. Ancak amacımız yüksek not almaktan da ziyade bilgilerin kalıcılığını istiyorsak ve öğrenilecek konular sonradan iģimize yarayacaksa bu durumda da aralıklı çalıģma daha etkili olur KPSS: Bir hafta sonra gireceği sınava hazırlanan öğrencisine Her gün yarım saatini ayırıp çalıģman sınavdan bir gün önce 15 saat çalıģmandan daha yararlı olur. biçiminde öneride bulunan bir öğretmen, öğrenmeyle ilgili aģağıdaki etkenlerden hangisine vurgu yapmaktadır? A) Aralıklı ya da toplu öğrenme B) Parçalara bölerek ya da bütün hâlinde öğrenme C) Öncelik etkisi D) Genel uyarılmıģlık durumu E) Tekrar 2) KONUNUN YAPISI: Öğrenme içeriğini oluģturan konunun yapısına göre öğrenme yöntemleri; parçalara bölerek ve bütün halinde çalıģma olarak ikiye ayrılabilir. Bir öğrenme stratejisi olarak çoğu durumda bütün olarak öğrenmenin parçalara bölerek öğrenmeye göre daha üstün olduğu ileri sürülmektedir. Ancak hangi yöntemin daha yararlı olduğu konuya göre farklılık gösterir. 15

16 Eğer öğrenilecek konu kısa ise, birbiriyle çok bütünleģmiģ ise, parçalara bölündüğünde tekrara bütünleģtirmede zorluk çekilecek ise bu durumda bütün halinde çalıģmak yararlı olacaktır. Ancak öğrenilecek konunun çok ve uzun olduğu durumlarda parçalara bölerek öğrenme daha etkili olacaktır. Ele alınan konuya göre her iki yönteminde kendine göre etkililikleri vardır. Ancak burada tavsiye edilen; önce konunun bütünü hakkında bir fikir sahibi olmak, daha sonra konuyu parçalara bölerek çalıģmak ve son aģamada tekrar bütün olarak çalıģmak öğrenmede etkililiği artıracaktır. 3) ÖĞRENCĠNĠN AKTĠF KATILIMI: Etkili bir öğrenmenin gerçekleģebilmesi için öğrencilerin tüm duyu organlarıyla öğrenme sürecine aktif olarak katılmaları gerekir. Öğrenciyi aktif kılmak için bu doğrultuda yöntem ve teknikler belirlenmelidir. Öğrenci ders içinde dinleme, okuma, yazma, anlatma gibi durumlarda olabilir. Dinleme durumunda öğrenci pasiftir. Dinleme durumundan anlatma durumuna gidildikçe öğrencinin de aktivitesi artacağı için öğrenme daha etkili olacaktır. Dolayısıyla iyi bir öğrenmenin olabilmesi için öğrenci; önce dinlemeli, sonra okumalı, sonra yazmalı ve en sonunda anlatarak sürece aktif olarak katılmalıdır. 4) GERĠBĠLDĠRĠM: Geribildirim bir öğrenme yöntemi olmamakla birlikte; öğrenenin öğrenmesinin yeterli olup olmadığını bilmesi önemlidir. ĠĢte bu öğrenene geribildirim yoluyla verilmektedir. 16

17 Öğrenci yaptığı öğrenmenin yeterli olup olmadığını güdülenme ortadan kalmadan öğrenmelidir. Eğer öğrenci yaptığı öğrenmenin yeterliliği ve doğruluğu konusunda bir bilgi edinmezse motivasyonu düģer, öğrenmedeki eksikliklerini giderebilme olanağı azalır. Öğretimde kullanılan sınavlar verdikleri geribildirim nedeniyle sadece değerlendirme aracı olarak görülmez. Öğrenci sınavlarda yaptığı doğruları ve yanlıģları görme imkânı bulur ve bu süreçte yine öğrenme devam eder. Bu yüzden sınavlar aynı zamanda bir öğretim aracıdır. ÖĞRENME MALZEMESĠ ĠLE ĠLGĠLĠ FAKTÖRLER 1) TELAFFUZ EDĠLEBĠLĠRLĠK: Öğrenme malzemesinin sahip olması gereken özelliklerin baģında telaffuz edilebilmesi gelir. Öğrenme malzemesinin bazı özellikler taģıması öğrenmeyi kolaylaģtırır veya zorlaģtırır. Ġnsanda dil ve düģünce arasında yakın bir iliģki olduğundan öğrenme malzemesinin dile getirilebilmesi, telaffuz edilebilmesi önemlidir. Dile getirilemeyen, telaffuz edilemeyen öğrenme malzemesi öğretici tarafından öğretilemeyeceğinden, baģkalarına da aktarılamayacak ve öğretilemeyecektir. 2) ALGISAL AYIRT EDĠLEBĠLĠRLĠK: Algı; zihnin çevresel uyarıcıları tanıması, anlaması ve yorumlamasıdır. Ġnsan zihnine günlük hayatta çevreden çok sayıda uyarıcı gelir; fakat birey bu uyarıcıların hepsini algılayamaz. Öğrenmede de öğrenme malzemesinin diğer uyarıcılardan ayırt edilebilmesi önemlidir. Etraftaki uyarıcılardan ayırt edilemeyen uyarıcılar herhangi bir uyarıcı olarak görülür ve öğrenilmesi zor olur. Farklılıklar, zıtlıklar, büyüklük, hareketlilik, renklilik algısal ayırt edilebilirliği artırır. 17

18 Örn; mavi önlüklülerin bulunduğu bir sınıfta bir tane siyah önlüklü varsa bu kolay algılanır ve ayırt edilir. Örn; Bir kitapta önemli yerlerin büyük harfle yazılması. Örn; Öğretenin tahtaya yazı yazarken baģlıkları farklı renkli tebeģirle yazması. 3) ANLAMSAL ÇAĞRIġIM: Öğrenme malzemesinin öğrencinin zihninde çeģitli çağrıģımlar yapmasıdır. Bir kavram bir diğer kavramı, bir diğer kavramda bir baģka kavramı çağrıģtırdıkça hatırlanma olasılığı artacak ve öğrenme kolaylaģacaktır. KiĢiye bir Ģey ifade etmeyen, bir Ģey çağrıģtırmayan öğrenme malzemesinin öğrenilmesi de zor olacaktır. ÇağrıĢım, kiģinin geçmiģ yaģantıları ve öğrenmeleri çerçevesinde gerçekleģir. Bu yüzden bir kiģinin zihninde meydana gelen çağrıģımlar baģka bir kimsenin zihninde gerçekleģmeyebilir. Yani her kavram her insanda aynı Ģeyi çağrıģtırmaz. Bu yüzden anlamsal çağrıģım özneldir. Örn; okul dendiği zaman öğretmen, arkadaģ, ödev, kitap, sınıf gibi kavramlar çağrıģtırabilir. 4) KAVRAMSAL GRUPLANDIRMA: Öğrenilen konunun kavramsal benzerliklere göre gruplandırılması, örgütlenmesi, bütünleģtirilmesi öğrenmeyi kolaylaģtırır. Kavramsal gruplama bilginin zihinde somut ve görsel bir Ģekilde düzenlenmesini ve öğrenilmesini sağlar. 18

19 Birden çok bilgi veya kavram ile karģı karģıya kalındığında, bunların aralarındaki iliģkiye göre gruplandırılması öğrenmeyi artıracaktır. Böyle bir durumda eğer gruplama yapılamıyorsa bunların öğrenilmesi zor olacaktır. Örn; VARLIKLAR CANSIZLAR CANLILAR İnsanlar Hayvanlar Bitkiler ÖĞRENME KURAMLARI Öğrenme kuramları öğrenmenin NE olduğunu, NĠÇĠN o Ģekilde oluģtuğunu ve NASIL sorusunu yanıtlar. BaĢka bir ifadeyle öğrenme yaklaģımları; öğrenmenin hangi koģullar altında oluģacağını ya da oluģmayacağını betimlemekte ve açıklamaktadır. Hiçbir öğrenme kuramı bütün öğrenme türlerini ve öğrenmeye iliģkin tüm sorunları açıklamaya ve çözmeye yeterli değildir. BaĢlıca öğrenme kuramları; 19

20 1) DAVRANIġÇI- ÇAĞRIġIMCI KURAMLAR A) Klasik KoĢullanma (Tepkisel) Ġvan PAVLOV B) Edimsel KoĢullanma (Operant) Skinner C) BitiĢik Kuramlar Watson-Guthrie D) Bağ Kuramı Tharndike E) SĠSTEMATĠK DavranıĢ Kuramı HULL 2) BĠLĠġSEL KURAMLAR A) GESTALT KURAMI Wertheimer, Köhler, Kofka B) BĠLGĠYĠ ĠġLEME KURAMI Gagne C) YAPILANDIRMACI KURAM Piaget, Vgotsky 3) BĠLĠġSEL AĞIRLIKLI DAVRANIġÇI KURAMI A) ĠġARET KURAMI TOLMAN B) SOSYAL ÖĞRENME (Gözlem yoluyla öğrenme BANDURA 4) ĠNSANCIL (DUYUSAL) KURAMLAR A) MASLOW ĠHTĠYAÇLAR HĠYERARġĠSĠ B) ROGERS BENLĠK GELĠġĠM C) KOHLBERG AHLAK GELĠġĠMĠ 5) BEYĠN TEMELLĠ ÖĞRENME (Nöro-fizyolojik kuram) HEBB 20

21 1) DAVRANIġÇI YAKLAġIM Kuruculuğunu Watson un yaptığı davranıģçı kuramlar, öğrenmeyi uyarıcıtepki arasında bağın kurulması ve pekiģtirme yoluyla davranıģın değiģmesi Ģeklinde açıklar. DavranıĢçı yaklaģımın temel görüģleri; Ġnsanın öğrenmesi ile diğer canlıların öğrenmesi birbirine benzer. Yani bir fare nasıl öğreniyorsa insanda öyle öğrenir. Hayvanlar üzerinde yaptıkları çalıģmalarla, insan davranıģlarını açıklamaya çalıģmıģlardır. Bu nedenle organizma sözcüğünü kullanmıģlardır. Öğrenme, fiziksel konular gibi, gözlenebilir ve ölçülebilir konular üzerinde odaklanır. Ġnsan zihni doğuģtan boģ bir levhadır (John LOCKE), ĢekillenmemiĢ bir kil kütlesi gibidir. Yani doğuģtan insan zihninde hiçbir bilgi yoktur. Daha sonradan ne kadar iģlenirse o kadar çok iz kalır. Bu nedenle öğrenmede çevre önemlidir. DavranıĢçılara göre; zihinsel süreçler doğrudan gözlenemez ve ölçülemez. Zihin kara bir kutu gibidir. Sadece kutuya giren uyarıcı ile kutudan çıkan tepki ölçülebilir ve gözlenebilir. Bu nedenle öğrenmeyi uyarıcı-tepki bağıyla açıklamıģlardır. Bu nedenle davranıģçılara U-T kuramcıları da denilmektedir. DavranıĢçılar öğrenme yerine Ģartlanma, koģullanma kavramlarını kullanmıģlardır Organizmanın; gözlenebilen ve ölçülebilen davranıģları üzerinde durmuģlardır. 21

22 DavranıĢçılara göre, ancak organizmanın gözlenebilen davranıģlarında bir değiģiklik olduğunda öğrenmeden söz edilebilir. Öğrenmede pekiģtirecin ve tekrarın önemi üzerinde durmuģlardır. Önemli olan davranıģın niçin olduğu değil nasıl olduğudur KPSS: Bebeklerin kiģilikleri doğduklarında ĢekillenmemiĢ bir kil kütlesi gibidir. Geçirdikleri yaģantılar, kiģiliklerini bir heykeltıraģın kil kütlesini Ģekillendirmesine benzer biçimde Ģekillendirir. Yukarıdaki görüģü savunan yaklaģım aģağıdakilerden hangisidir? A) DavranıĢçı B) Psikoanalitik C) BiliĢsel D) Ekolojik E) Yapısalcı 2009 KPSS: Canlı organizmalar sürekli bir etkinlik içerisindedir. Ġnsan davranıģını anlamak için gözlenebilir davranıģlar incelenmelidir. Bir davranıģ ne kadar karmaģık görünürse görünsün, en küçük birimine kadar incelendiğinde bir uyarıcı tepki bağlantısı görülecektir. Bu düģünce aģağıdaki yaklaģımlardan hangisiyle doğrudan ilgilidir? A) DavranıĢçı yaklaģım B) Yapısalcılık C) Biyolojik yaklaģım D) Sosyal öğrenme E) Fenomenolojik yaklaģım 22

23 A) KLASĠK (TEPKĠSEL) KOġULLANMA (PAVLOV) BaĢlangıçta nötr olan bir uyarıcının geçirilen yaģantılar sonucu koģullu uyarıcı haline gelmesi durumudur. Klasik koģullanmada; organizma doğal bir uyarana gösterdiği doğal tepkiyi onun yerine geçen yapay bir uyarana göstermeye baģlar. Klasik koģullanmada geçen temel kavramlar; Uyarıcı: Organizmayı harekete geçiren iç ve dıģ olayların tümüdür. Tepki: Bir uyarıcının organizmada meydana getirdiği psikolojik ve fizyolojik değiģme Nötr uyarıcı: Organizma için bir anlam ifade etmeyen, organizmada herhangi bir tepkiye yol açmayan uyarıcıdır. Örn; günlük hayatta zil sesi köpek için nötr uyarıcıdır. ġartsız uyarıcı: Öğrenme olmaksızın organizmada tepkiye yol açan uyarıcıdır. ġartsız uyarıcılar doğal uyarıcıdır, doğuģtan getirilmiģtir, sonradan öğrenilmemiģtir. Örn; köpek için et Ģartsız bir uyarıcıdır. ġartsız tepki: Organizmanın Ģartsız uyarıcıya karģı göstermiģ olduğu doğal tepkidir. ġartsız tepki öğrenilmemiģtir, doğuģtan getirilmiģtir. Örn; köpeğin ete karģı akıtmıģ olduğu salya Ģatsız tepkidir. ġartlı uyarıcı: BaĢlangıçta organizmada herhangi bir tepkiye yol açmayan; ancak geçirilen yaģantılar sonucu, Ģartsız uyarıcıyla eģleģmesiyle birlikte organizma üzerinde tepkiye yol açan uyarıcılardır. ÖğrenilmiĢ, yapay uyarıcılardır. Örn; koģullanmadan sonra zil sesi Ģartlı uyarıcı haline gelmektedir. 23

24 ġartlı tepki: ġartlanma iģleminden sonra organizmanın Ģartlı uyarıcıya göstermiģ olduğu, öğrenilmiģ, yapay tepkidir. Örn; köpeğin zil sesine karģı akıttığı salya. PAVLOV UN klasik koģullanma deneyi; I. ADIM: ZĠL TEPKĠ YOK (Nötr Uyarıcı) II. ADIM: ZĠL ET SALYA (Nötr Uyarıcı) (ġartsız Uyarıcı) (ġartsız Tepki) Bu eģleģtirme defalarca tekrarlandıktan sonra: III. ADIM: ZĠL SALYA (ġartlı Uyarıcı) (ġartlı Tepki) Pavlov, birinci aģamada, zili çalmıģ ve köpeğin zile karģı herhangi bir tepki göstermediğini görmüģtür. Gündelik hayatta da köpeğin zile karģı bir tepkisinin bulunması gerekli değildir. Ġkinci aģamada zil sesinin ardından köpeğe et verilmiģtir. Köpeğin ete karģı SALYA salgıladığı görülmüģtür. Bu iģlem birkaç kez tekrar edildikten sonra, üçüncü aģamada zil sesi verilip et verilmediği halde, köpeğin SALYA salgıladığı görülmüģtür. Bu durum, köpeğin zil sesinden sonra et verildiğini öğrenmesi olarak yorumlanmaktadır. NOT: Klasik koģullanmada dikkat edilmesi gereken dört önemli nokta vardır: ġartsız tepki doğal bir davranıģtır. Örn: Ete karģı SALYA akıtma. Dolayısıyla sonradan öğrenilen davranıģlar klasik koģullanma da kullanılamazlar. 24

25 ġartsız uyarıcı ile Ģartsız tepki arasındaki bağ doğal bir bağdır. Yani hiçbir köpeğe ete karģı salya tepkisi vermesi ÖĞRETĠLMEMĠġTĠR. Klasik koģullanmada; Ģartsız uyarıcı (et) doğal bir uyarıcıdır. ġartsız uyarıcıya gösterilen tepki ise doğal bir tepkidir. Yani köpeğe ete karģı salya tepkisi verilmesi öğretilmemiģtir. Klasik koģullanmada; Ģartlı uyarıcı ile Ģartlı tepki arasındaki bağ ise yapay bir bağdır. Yani köpeğin zile karģı salya tepkisi vermesi öğretilmiģtir. ISLIK SESĠ Tepki Yok (NÖTR UYARICI) ISLIK SESĠ Elin Soğuk Suya Sokulması Kan damarlarının BüzüĢmesi (NÖTR UYARICI) (KOġULSUZ UYARICI) (KOġULSUZ TEPKĠ) Birkaç kez tekrarlandıktan sonra: ISLIK SESĠ (KOġULLU UYARICI) Kan damarlarının büzüģmesi (KOġULLU TEPKĠ) 25

26 NOT: Korkular ve fobilerde klasik koģullanma sonucu kazanılmaktadır. Örn; öğretmen görünce korkma, köpek görünce korkma, enjektör görünce korkma gibi. Öğretmen Tepki yok (NÖTR UYARICI) Öğretmen Öğretmenin cezalandırması Korkma (NÖTR UYARICI) (KOġULSUZ UYARICI) (KOġULSUZ TEPKĠ) Öğretmen (KOġULLU UYARICI) Korkma (KOġULLU TEPKĠ) NOT: Korku Ģartlanması kolay oluģan ama zor ortadan kaldırılabilen bir Ģartlanmadır. NOT: Duyusal davranıģlarda klasik koģullanma yoluyla oluģmaktadır. Örn; birini sevme, hoģlanma, nefret etme gibi. Örn; Okul Tepki yok (NÖTR UYARICI) Okul Sevecen, güler yüzlü öğretmen Sevinme (NÖTR UYARICI) (KOġULSUZ UYARICI) (KOġULSUZ TEPKĠ) Okul (KOġULLU UYARICI) Sevinme (KOġULLU TEPKĠ) 26

27 NOT: Yine bazı tepkisel davranıģlar klasik koģullanma yoluyla kazanılır. Örn; Kapı zili çaldığında kapıya yönelme Teneffüs zili çaldığında ayağa kalkma Kırmızı ıģıkta durma Bayrak görünce saygı duyma Otobüs görünce midenin bulanması Limon görünce ağzın sulanması Polis görünce heyecanlanma gibi Bu örneklerde olduğu gibi organizmanın, kendi baģına iken bir anlamı olmayan uyaran ile geçirilen bir yaģantıdan dolayı yüklediği anlama göre tepki vermesi yine klasik koģullanma yoluyla olur KPSS: Bir anne bebeğini sevmek üzere parmaklarını oyna-tarak yaklaģıp onun karnını gıdıklamıģ; bebek, gıdıklanmaya karģı gülme ve kasılma tepkisi vermiģtir. Bu olay birkaç kez tekrarlandıktan sonra bebek annesinin parmaklarını oynatarak kendisine yaklaģtığını görür görmez gülme ve kasılma tepkisi vermeye baģlamıģtır. Bebeğin annesinin parmaklarını oynattığını görünce gülme tepkisi vermesi aģağıdakilerden hangisinin sonucudur? A) KarĢıt tepki oluģturma B) Kavrama yoluyla öğrenme C) Olumlu pekiģtirme D) Duyarlılık kazanma E) Tepkisel koģullanma 27

28 2007 KPSS: Annesi tarafından banyo yaptırılırken birkaç kez gözüne sabun kaçan bir bebek, annesinin elinde ne zaman banyo havlusunu görse ağlamaya baģlamak-tadır. Banyo havlusu, koģullanma yoluyla öğrenme sürecinde yer alan aģağıdaki öğelerden hangisine karģılık gelmektedir? A) Nötr uyarıcı B) KoĢulsuz uyarıcı C) Ceza D) PekiĢtirici uyarıcı E) KoĢullu uyarıcı 2008 KPSS: Ali, araba kullanan babasını izlerken acı bir fren sesi duymuģ ardından arabaları öndeki araca çarpmıģtır. Bu olaydan sonra Ali ne zaman bir fren sesi duysa korku tepkisi vermeye baģlamıģtır. Ali nin fren sesi duyunca korku tepkisi vermeye baģlaması aģağıdakilerden hangisinin sonucudur? A) Fren sesi ve kaza bitiģikliği nedeniyle tepkisel koģullama B) Sonraki tekrarlarda fren sesini duyması nedeniyle edimsel koģullama C) Babasını o anda gözlediği için model alma yoluyla öğrenme D) Babasını izlemekle meģgul olsa da, kaza yapıldığı anda arabanın içinde olduğu için gizil öğrenme E) Kaza olayına tanık olduğu için gözlem yoluyla öğrenme 28

29 2008 KPSS: Hamileliği dolayısıyla midesi bulanan bir anne adayı, sabahları bir yandan midesi bulanırken bir yandan da televizyondaki bir sabah programını izlemektedir. Anne, doğum yaptıktan sonra, ekranda ne zaman aynı programın sunucusunu görse, yine midesinin bulandığını hissetmektedir. Yukarıdaki örnekte yer alan program sunucusu, aģağıdakilerden hangisinin iģlevini görmektedir? A) KoĢulsuz uyarıcı B) KoĢullu tepki C) PekiĢtirici uyarıcı D) KoĢullu uyarıcı E) Nötr uyarıcı 2009 KPSS: Üyesi olduğumuz elektronik posta haberleģme grubunun bir üyesi sürekli olarak bizi öfkelendiren iletiler yollarsa bir süre sonra, gelen posta kısmında bu üyenin ismini görünce öfkeleniriz. BaĢlangıçta bizde olumlu ya da olumsuz bir duygusal tepki uyandırmayan bu ismin bizi öfkelendirir hâle gelmesi, aģağıdaki süreçlerden hangisinin sonucudur? A) Öğrenmenin genellenmesi B) Tutum değiģmesi C) Sosyal karģılaģtırma D) Ġçgörü kazanma E) Tepkisel koģullanma 29

30 2009 KPSS: DiĢine dolgu yapılan bir birey, diģ oyma aleti diģine değdiğinde canı yandığı için kasılır, aletin çıkardığı ses karģısında ise böyle bir tepki vermez. Ancak diģ oyma aletinin çalıģmaya baģlamasının hemen ardından canı yandığı için birey bir süre sonra alet diģine değmeden, aletin sesini duyar duymaz kasılma tepkisi vermeye baģlar. Bu duruma iliģkin aģağıdaki ifadelerden hangisi yanlıģtır? A) Aletin sesi koģullu uyarıcı, bu ses duyulunca verilen kasılma tepkisi koģullu tepkidir. B) Alet diģe değdiğinde duyulan acı koģulsuz uyarıcı, bu acı karģısında verilen kasılma tepkisi koģulsuz tepkidir. C) Aletin sesi koģullanma gerçekleģmeden önce nötr, koģullanma gerçekleģtikten sonra koģullu uyarıcıdır. D) Aletin sesi koģulsuz uyarıcı, bu ses duyulunca verilen kasılma tepkisi koģullu tepkidir. E) Alet diģe değdiğinde duyulan acı koģulsuz, aletin sesi koģullu uyarıcıdır. KOġULLANMA ĠLKELERĠ Klasik koģullanmanın oluģmasının birinci ve zorunlu Ģartı; nötr uyarıcı ile koģulsuz uyarıcının eģleģmesidir. Bu Ģartın yanı sıra klasik koģullanmada bitiģiklik ve habercilik ilkelerine de uyulması gerekir. 1) BĠTĠġĠKLĠK: KoĢullu ve koģulsuz uyarıcının ard arda verilmesi durumudur. KoĢullu ve koģulsuz uyarıcıların verilme zamanı birbirine çok yakın, bitiģik olmalıdır. Bu iki uyarıcı arasındaki zamansal yakınlık koģullanmayı sağlamaktadır. 30

31 Bu yakınlık yaklaģık; 5 30 saniye arasında olmalıdır. Bu süre uzatılırsa koģullu uyarıcı (zil) ile koģulsuz uyarıcı (et) arasındaki bağ kurulamayacaktır ve koģullanma gerçekleģmeyecektir. 2) HABERCĠLĠK: Klasik koģullanmada koģullu uyarıcı, kendisinden sonra gelecek koģulsuz uyarıcının haber vericisi olmasıdır. KoĢullu uyarıcı, koģulsuz uyarıcının geleceğinin haber vericisi bir nitelik taģıdığı zaman öğrenme daha kolay ve çabuk olacaktır. Klasik koģullanmada zil sesi etin geleceğinin habercisidir. Olumlu habercilik (ileriye doğru koģullanma): KoĢullu uyarıcının kendisinden sonra gelecek koģulsuz uyarıcının habercisi niteliği taģımasıdır. Örneğin, zil sesi (koģullu uyarıcı), etin (koģulsuz uyarıcının) verileceğinin habercisidir. Ambulansın siren sesi tıbbi müdahale yapılacağının habercisidir. Saatin zil sesi uyanma zamanının geldiğinin habercisidir. Olumsuz habercilik (geriye doğru koģullanma): KoĢullu uyarıcının, artık koģulsuz uyarıcının verilmeyeceğine yani geride kaldığına iliģkin haberci olma niteliği taģımasıdır. Örneğin, Pavlov deneyinde köpeğe önce elektrik Ģoku verip ardından zil sesini verince Ģoku sona erdirmiģtir. Burada koģullu uyaran (zil sesi), koģulsuz uyaran (elektrik Ģokunun) artık verilmeyeceğinin, geride kaldığının habercisidir. Maçın bitiminde hakemin çaldığı düdük o maçın bitmiģ olduğu algısını oluģturur ve bu olumsuz habercilik iģlevini (geriye doğru koģullanma) yerine getirir. ÖRNEK: Teneffüsün baģlangıcında çalan zil sesi, teneffüs zamanının geldiğini haber verir. Böylece öğrenciler teneffüse çıkar (olumlu habercilik). Teneffüsün bitiminde çalan zil sesi teneffüs zamanının bittiğini haber verir. Böylece öğrenciler derse geri döner. 3) PEKĠġTĠRME: Klasik koģullanmada pekiģtireç tepkiye bağlı olarak verilmez. Tepkiden bağımsız olarak önce verilir ve tepkiye yol açar. Klasik koģullanmada önce köpeğe et (pekiģtireç) verilir, daha sonrada köpek ete karģı salya (tepki) akıtır. 31

32 4) GENELLEME: KoĢullu uyarıcıya benzer diğer uyarıcılara da koģullu tepkinin gösterilmesidir. Yani organizmanın benzer uyarıcılara karģı aynı tepkiyi göstermesidir. Genelleme, koģullanmıģ bir tepkinin bir uyarandan baģka uyarana aktarılmasıdır. Klasik koģullanma da zil sesine karģı salya akıtan köpeğin çıngırak sesini duyunca da salya akıtması. Örn: Zil sesine karģı salya salgılamayı öğrenmiģ olan köpeğin çıngırak sesine de salya salgılaması Örn: Bir köpek tarafından ısırılan bir çocuğun baģka köpekler gördüğünde veya köpeğe benzer hayvanlar gördüğünde korkup kaçması. Örn: Watson un (Rayner ile birlikte) yaptığı bir araģtırma Ģu Ģekildedir: Küçük Albert adı verilen bir çocuğa beyaz bir fare gösterilmiģ ve çocuk fareye yaklaģıp dokunduğunda arkasından hoģ olmayan bir gürültü oluģturulmuģtur. Çocuk öteki eliyle dokunmaya kalktığında da aynı Ģeyle karģılaģmıģtır. Birkaç denemeden sonra çocuğun beyaz fareden korktuğu görülmüģtür. Daha sonra beyaz bir tavģan gösterildiğinde, Albert in tavģandan da korktuğu gözlenmiģtir. Bu durum, Albert in Ģartlı uyarıcının bir ya da birkaç özelliğini taģıyan diğer uyarıcılara da aynı (Ģartlı tepkiyi) tepkiyi verdiğini göstermektedir. Buna UYARICI GENELLEMESĠ denir. NOT: Uyarıcı genellemesi ile tepki genellemesi birbiri ile karıģtırılmamalıdır. Uyarıcı genellemesinde bir uyarıcıya verilen bir tepki pekiģtirilir ve bundan sonra organizma benzer diğer uyarıcılara da aynı tepkiyi gösterir. Örneğin; zil sesine 32

33 koģullanan köpeğin benzer UYARICILARA DA aynı tepkiyi göstermesi. Tepki genellemesinde ise; bir davranıģın pekiģtirilmesi sadece o davranıģın yapılma sıklığını artırmakla kalmaz benzer davranıģların sıklığını da artırır. Örneğin; en yakın arkadaģının nikah törenini unutan bir doktorun acil hasta geldi ameliyata girmem gerekti diyerek zor durumdan kurtulması üzerine birkaç gün sonra üniversitedeki hocası ile olan görüģmesini unuttuğunda da zor durumdan kurtulmak için aynı yalanı söylemesi. Kısaca çeģitli uyarıcılara benzer tepkilerin gösterilmesi uyarıcı genellemesi; benzer uyarıcılara çeģitli tepkilerin gösterilmesi ise tepki genellemesidir. TEPKĠ ANALOJĠSĠ: Yeni bir durumla karģılaģan organizma, daha önce karģılaģtığı bu duruma benzediğini varsaydığı diğer durumlarda da daha önce ne tepki gösterdiyse yine o tepkiyi tekrarlayabilir. Bu duruma tepki analojisi adı verilir. Örneğin hayatında hiç motorlu taģıt görmemiģ bir Afrikalı çocuğun Ģehirde ilk defa motorlu bir taģıt görünce daha önce ormanda tehlikeli hayvanlar karģısında yaptığı gibi ağaca tırmanarak korunmaya çalıģması bir tepki analojisi durumudur. Örn: Matematik dersinde ödevini yapmayan çocuk öğretmenine, hasta olduğunu ve bu yüzden ödevini yapmadığını söyleyerek zayıf not almaktan kurtulmuģtur. Aynı çocuğun Ġngilizce dersinde de ödevini yapmadığında öğretmenine, hasta olduğu için ödevini yapamadığını söylemesi. 33

34 2007 KPSS: Evlerindeki köpeğe kuçu kuçu demeyi öğrenen Can, bir gün bahçelerine giren kuzuya da kuçu kuçu demiģtir. Can ın bu davranıģı aģağıdakilerden hangisine örnektir? A) Algısal değiģmezlik B) Uyarıcı genellemesi C) Ayırt etme D) Algı çarpıtması E) Öğrenmenin aktarılması 2008 KPSS: Babası tarafından sık sık cezalandırılan bir çocuğun bir süre sonra sadece babasından değil, yanına yaklaģan tüm erkeklerden korkması öğrenmeyle ilgili aģağıdaki kavramlardan hangisiyle açıklanabilir? A) Olumsuz aktarma B) Ġkinci derece koģullama (üst düzey) C) Ġleriye doğru ket vurma D) Genelleme E) Ġtici uyarıcı 2009 KPSS: Ders zili çaldığı hâlde sınıfa girmeyip bahçede oynamaya devam ettiği için öğretmeninden azar iģiten AyĢe, izleyen hafta sonunda gittiği sinemada filmin baģlayacağını belirten zilin sesini duyar duymaz annesinin elini tutarak salona doğru koģmaya baģlamıģtır. AyĢe nin sinemada zil sesini duyunca salona doğru koģması aģağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir? A) Olumsuz aktarma B) Tepkisel koģullanma C) Ayırt etmeyi öğrenme D) Öğrenmenin genellenmesi E) Ġkinci dereceden koģullanma 34

35 5) AYIRT ETME: Genellemenin tersidir. Ayırt etme, organizmanın iki uyarıcı arasındaki benzemeyen özellikleri fark etmesidir. Ayırt etmeyi öğretmede organizmaya bu farklılıklar gösterilmeye çalıģılır. Pavlov un araģtırmalarında köpeğin zil sesi ile çıngırak sesini birbirinden ayırt etmesi öğretilmiģtir. Her zil sesi pekiģtirilip, çıngırak sesine karģı herhangi bir pekiģtirme verilmediğinde organizma iki uyarıcıyı birbirinden ayırt edebilmektedir. NOT: Genelleme olmadan ayırt etmenin olması mümkün değildir Örn: HemĢirenin iğne yapmasından sonra hemģireden korkan çocuk bütün beyaz önlüklülerden korkmaya baģlamıģtır; ancak sonraları sadece hastanedeki beyaz önlüklülerden korkmaya baģlamıģtır. SÖNME: ÖğrenilmiĢ bir tepkinin pekiģtirilmemesi nedeniyle tepkinin kuvvetini kaybetmesine, ortadan kalkmasına sönme denir. Klasik koģullanmada koģulsuz uyarıcı (et) olmadan, koģullu uyarıcı (zil) tek baģına verildiğinde bir süre sonra koģullu tepkinin (salya) azaldığı ve ortadan kalktığı görülür. Yani koģullu uyarıcının (zil) tek baģına artık koģullu tepkiyi (salya) oluģturmamasıdır. Klasik koģullanmada pekiģtirme iģleminden yani koģulsuz uyarıcıdan yoksun bırakılan davranıģlar azalır ve kendiliğinden ortadan kalkar. Klasik koģullanma deneyinde et olmaksızın zil sesi uzun süre verilirse, köpeğin zile karģı akıttığı salya azalacak ve bir süre sonra ortadan kalkacaktır. Örn: Girdiği bir sınavda baģarısız olduğu için çocukta sınav kaygısı oluģmuģtur. Ancak çocuk daha sonraki girdiği sınavlarda baģarılı olursa sınavbaģarısızlık eģleģtirmesi ortadan kalkacak ve sınav kaygısı azalarak sönecektir. 35

36 Sönme ani olarak değil yavaģ yavaģ olur. Ayrıca öğrenilmiģ davranıģ ne kadar güçlüyse sönmede o kadar zor olacaktır. Burada sönmenin süresini o davranıģın daha önceden ne kadar pekiģtirildiği belirler. Eğer davranıģ daha önceden çok uzun süre pekiģtirildiyse sönmesi de uzun sürecektir. Bazı istenmeyen olumsuz davranıģlarda pekiģtirilmeyerek söndürülebilir. Burada davranıģa neden olan uyarıcı ortadan kaldırılarak davranıģ pekiģtirilmez. PekiĢtirecin ortadan kaldırılmasıyla birlikte önce, sönmesi istenen davranıģta bir artıģ görülecektir; ancak davranıģtan sonra pekiģtirecin verilmemeye devam etmesi üzerine, davranıģın zamanla söndüğü görülecektir. Kısaca sönme; DAVRANIġIN ORTADAN KALKMASIDIR. 6) KENDĠLĠĞĠNDEN GERĠ GELME: Sönmeden bir süre sonra Ģartlı uyarıcı ile (zil) tekrar karģılaģılan organizmanın çok olmasa bile bir miktar Ģartlı tepki verdiği gözlenmiģtir. Buna KENDĠLĠĞĠNDEN GERĠ GELME denir. Örn: Uzun süre zil sesi duymadığından dolayı salya akıtma davranıģı sönen bir köpek bir süre sonra zil sesine benzer bir uyaranla karģılaģtığında tekrar salya akıtabilir. Fakat bu tepki az ve kısa sürelidir. Örn: ġampuanla banyo yaptırılan çocuk gözleri yandığı için ağlamıģtır. Daha sonra annesi gözleri yakmayan Ģampuanla çocuğunu banyo yaptırmıģ ve çocuk ağlamamıģtır. Bir süre sonra çocuk Ģampuanı gördüğünde tekrar ağlamaya baģlamıģtır. Örn: Köpek tarafından ısırılan çocukta köpek korkusu oluģmuģtur. Bundan sonra çocuk, köpek ismini duyduğu anda korkmaya baģlamıģtır. Bu çocuk uzun süre 36

37 köpekle karģılaģmamasından dolayı köpek korkusu ortadan kalkmıģtır. Ancak yine bir gün, çocuk okula giderken sokakta gördüğü köpekten korkmuģtur. Kısaca kendiliğinden geri gelme; SÖNEN BĠR DAVRANIġIN TEKRAR ORTAYA ÇIKMASIDIR KPSS: Bir teknik direktör maçlarda sürekli olarak hakeme itiraz ettiği için oyundan atılarak takımı güç durumda bırakan bir oyuncusunun bu davranıģını her seferinde onu cezalandırarak engellemeye çalıģmıģ ve oyuncu artık hakeme itiraz etmez olmuģtur. Ancak, sezon sona erip oyuncuların tamamen dinlenerek geçirdikleri tatil dönemi bittikten sonraki ilk maçta bu oyuncu tekrar hakeme itiraz ettiği için oyundan atılmıģtır. Oyuncunun tatil dönüģü ilk maçta hakeme itiraz etmesi, aģağıdaki kavramlardan hangisiyle en iyi açıklanabilir? A) Kendiliğinden geri gelme B) Tepki genellemesi C) KarĢıt tepki oluģturma D) DuyarsızlaĢtırma E) Unutma 7) DERECELĠ (ÜST DÜZEY) KOġULLANMA: Organizma, klasik koģullanmadan sonra aynı sistem içinde yapılan çalıģmalarla baģka bir uyarıcıya karģıda koģullandırılabilir. Klasik koģullanma ile elde edilen sonuç sadece bir koģullu uyarıcı ile sınırlı kalmayabilir. Klasik koģullanmada organizma birden fazla koģullu uyarıcıya karģı koģullanabilir. Buna dereceli koģullanma denir. Klasik koģullanma deneyinde zil-et-salya koģullanmasında eğer zilden önce köpeğe çıngırak sesi 37

38 verilirse (çıngırak sesi-zil-et-salya) ve bu bir süre devam ederse, köpek çıngırak sesine karģıda salya akıtmaya baģlayacaktır. Burada nasıl zil etin geleceğinin habercisiyse çıngırak sesi de zilin geleceğinin habercisidir. Bu duruma ikincil Ģartlanma denir. Örn: Uçak görünce korkan birinin, hava alanı görünce de korkması. Örn: Biberon görünce sevinen çocuğun, mama önlüğünü görünce de sevinmesi. Örn: Gemi görünce midesi bulanan birinin, deniz örünce de midesinin bulanması KPSS: Kendisini ısıran bir köpekle her karģılaģtığında korku tepkisi veren bir çocuk, birkaç kez bu köpeği sahibiyle birlikte gördükten sonra köpek yanında olmasa bile sahibini görünce korku tepkisi vermeye baģlar. Çocuğun, köpeğin sahibinden de korkmaya baģlaması aģağıdaki süreçlerden hangisiyle açıklanabilir? A) Uyarıcı genellemesi B) Ġkinci dereceden koģullanma C) Tepki genellemesi D) Etki yayılması E) Psikolojik tepkisellik 8) ÖN KOġULLANMA (Duyusal ön Ģartlandırma): Ön koģullanma nötr olan ve genelleģtirilme özelliği bulunmayan iki uyarıcının önce birlikte uygulanması, sonrada birisinin koģulsuz uyarıcı ile birleģtirilmesi sonucu, her iki nötr uyarıcının da tepki yaratma gücü kazanmasıdır. 38

39 Örneğin; Tarak (1. nötr uyarıcı) ve Saç tokası (2. nötr uyarıcı) = Nötr olan ve aralarında genelleģtirilme özelliği bulunmayan bu iki uyarıcı bir süre birlikte kullanılır. Saç tokası takılırken batar ve ağrısı tedirgin eder. Yani Ģu Ģekilde; Saç tokası Batması Acı ve tedirgin olma (2. nötr uyarıcı) (koģulsuz uyarıcı) (koģulsuz tepki) Saç tokası (koģullu uyarıcı) Tedirgin olma (koģullu tepki) Daha önce saç tokasıyla tarağın birlikte kullanılmasından dolayı; Tarak (1.nötr uyarıcı) Tedirgin olma (koģullu tepki) ***Burada koģullu uyarıcının görevini üstlenir. Buna ÖN KOġULLANMA denir. 9) KARġIT KOġULLANMA: Bir tepkinin oluģmasına neden olan uyarıcılar değiģtirilerek karģı tepkinin oluģturulmasıdır. Örn: Sinirli ve suratı asık öğretmene karģı öğrencinin göstereceği tepki öğretmenden nefret ve dersi sevmeme olacaktır. Ancak öğretmen sevecen, güler yüzlü olursa öğrencinin tepkisi öğretmeni ve dersi sevme Ģeklinde değiģecektir. Örn: Kendisine saldırdığı için köpekten korkan çocuğa sevimli bir köpek gösterilirse köpek korkusu köpek sevgisine dönüģecektir. 39

40 2007 KPSS: Melek, ilköğretimin ilk yıllarında matematik derslerin-de baģarılı olamamıģ ve matematiğe karģı olumsuz bir tutum geliģtirmiģtir. Altıncı sınıfa baģladığında matematik öğretmenini çok seven ve onun yakın ilgisin-den mutlu olan Melek, matematik çalıģmaktan hoģlanmaya baģlamıģtır. Melek in matematikten hoģlanmaya baģlaması aģağıdakilerden hangisiyle en iyi açıklanabilir? A) Sosyal öğrenme B) ĠĢaret öğrenme C) Kendiliğinden geri gelme D) KarĢıt koģullanma E) Kavrama yoluyla öğrenme 10) ÖĞRENĠLMĠġ ÇARESĠZLĠK: Klasik koģullanmada organizma çaresizdir. Organizma ne yaparsa yapsın, ne kadar çaba harcarsa harcasın durumu değiģtiremeyeceğini öğrenerek pasifleģir ve bu pasifliğini tüm durumlara geneller. Sonuç ne olursa olsun kabul edilir. Organizma ödül almak içinde, cezadan kaçmak içinde davranıģta bulunmaz. Örn: Sürekli çalıģmasına rağmen sınavlarda baģarısız olan bir öğrenci, ben ne yaparsam yapayım sınavları geçemeyeceğim düģüncesiyle ders çalıģmayı bırakır. ÖğrenilmiĢ çaresizliğin baģlıca belirtileri; isteksizlik, pasiflik, depresyon, her türlü sonucu kabullenme, korku, ne olursa olsun düģüncesi gibi. Eğitim öğretim sürecinde öğrenilmiģ çaresizlik yaģayan çocuğa öğretmenin yapması gereken ona kolay hedefler belirlemek ve desteklemek olmalıdır. Öğrencinin o kolay hedefi baģarması sağlanarak ben de baģarabiliyorum duygusu geliģtirilmelidir. 40

41 2008 KPSS: Önceki yıl geliģim ve öğrenme psikolojisi derslerinde baģarısız olan ve bu yıl aynı derslerin iki ara sınavından da kötü not alan bir öğrenci, ne kadar çalıģırsa çalıģsın bu derslerde baģarılı olamayacağını düģünerek genel sınava çalıģmaktan vazgeçmiģtir. Öğrencinin genel sınava hazırlanmaktan vazgeçmesini en iyi açıklayan kavram aģağıdakilerden hangisidir? A) Genelleme B) Batıl davranıģ C) ÖğrenilmiĢ çaresizlik D) Kendini gerçekleģtiren kehanet E) Olumsuz aktarma 2009 KPSS: Tıp fakültesini iyi bir dereceyle bitiren Ali, birkaç kez girdiği Tıpta Uzmanlık Sınavında baģarısız olmuģtur. Ailesinin ısrarıyla bu yıl da sınava baģvurmasına rağmen Ali bu sınav uygulaması devam ettikçe hayalini kurduğu dâhiliye uzmanlığı eğitimini hiçbir zaman alamayacağını düģünmektedir. Ali nin bu düģüncesi aģağıdakilerden hangisinin göstergesi olabilir? A) ÖğrenilmiĢ çaresizlik B) DıĢsal denetim odağı C) Kendini gerçekleģtiren kehanet D) Mantığa bürünme E) Kolektif yeterlik inancının düģük olması 11) GÖLGELEME: Organizmaya iki koģullu uyarıcı birlikte verildiğinde bunlardan daha çok dikkat çeken uyarıcının etkisinin, diğerinin etkisini yok etmesidir. Örn: Hem köpekten hem de asansörden korkan birinin etkisiyle asansöre binmesi. 41

ÖĞRENME KURAMLARI. Davranışçı Kuram Bilişsel Kuram Duyuşsal Kuram

ÖĞRENME KURAMLARI. Davranışçı Kuram Bilişsel Kuram Duyuşsal Kuram ÖĞRENME KURAMLARI Davranışçı Kuram Bilişsel Kuram Duyuşsal Kuram DAVRANIġÇI KURAMLAR Davranışçı kuramlar, öğrenmenin uyarıcı ile davranış arasında bir bağ kurularak geliştiğini ve pekiştirme yoluyla davranış

Detaylı

Kendiliğinden ortaya çıkan bir davranıģın, çevredeki bir pekiģtireçle eģleģerek tekrarının artmasına edimsel koģullanma denir.

Kendiliğinden ortaya çıkan bir davranıģın, çevredeki bir pekiģtireçle eģleģerek tekrarının artmasına edimsel koģullanma denir. Kendiliğinden ortaya çıkan bir davranıģın, çevredeki bir pekiģtireçle eģleģerek tekrarının artmasına edimsel koģullanma denir. Tepkisel DavranıĢ Tepkisel davranıģlar tamamen kendinden önceki uyarıcılar

Detaylı

Eğitim: İstendik davranış değiştirme ya da oluşturma. Öğrenme: Bireyin kendi yaşantısı yoluyla davranışlarında meydana gelen değişmeye denir.

Eğitim: İstendik davranış değiştirme ya da oluşturma. Öğrenme: Bireyin kendi yaşantısı yoluyla davranışlarında meydana gelen değişmeye denir. Eğitim: İstendik davranış değiştirme ya da oluşturma sürecidir. Formal eğitim: Eğitimin kasıtlı olarak okullarda yapılanına denir. İnformal eğitim: Gelişi güzel bir biçimde bireyin içinde yaşadığı çevre

Detaylı

ĠNSAN NASIL ÖĞRENĠR?

ĠNSAN NASIL ÖĞRENĠR? ĠNSAN NASIL ÖĞRENĠR? Mustafa SÖZBİLİR Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi OFMAE Bölümü Kimya Eğitimi Anabilim Dalı sozbilir@atauni.edu.tr Ġnsan vs Hayvan İnsan altı varlıkların büyük

Detaylı

ÖĞRENME KLASİK VE EDİMSEL KOŞULLAMA

ÖĞRENME KLASİK VE EDİMSEL KOŞULLAMA ÖĞRENME KLASİK VE EDİMSEL KOŞULLAMA Öğrenmede Temel Kavramlar Öğrenme, deneyim yoluyla yeni ve kalıcı bilgi ya da davranış edinme süreci olarak tanımlanabilir. Yiyecek/acı gibi olayları beklemeyi ve bu

Detaylı

ÖĞRENME. Temel Kavramlar

ÖĞRENME. Temel Kavramlar ÖĞRENME Temel Kavramlar Öğrenme nedir? Davranışlarda göreli olarak kalıcı değişimlere yolaçan deneyimlerdir. Olgunlaşma sonucu davranışların değişmesi öğrenme sayılmaz. Davranışta kısa süreli ufak değişiklikler

Detaylı

TOPLUMSAL CĠNSĠYETLE ĠLGĠLĠ KURAMLAR. İlknur M. Gönenç

TOPLUMSAL CĠNSĠYETLE ĠLGĠLĠ KURAMLAR. İlknur M. Gönenç TOPLUMSAL CĠNSĠYETLE ĠLGĠLĠ KURAMLAR İlknur M. Gönenç Erkek diģi sorulmaz, muhabbetin dilinde, Hak kın yarattığı her Ģey yerli yerinde. Bizim nazarımızda, kadın erkek farkı yok, Noksanlıkla eksiklik, senin

Detaylı

TEMAKTĠK YAKLAġIMDA FĠZĠKSEL ÇEVRE. Yrd. Doç. Dr. ġermin METĠN Hasan Kalyoncu Üniversitesi

TEMAKTĠK YAKLAġIMDA FĠZĠKSEL ÇEVRE. Yrd. Doç. Dr. ġermin METĠN Hasan Kalyoncu Üniversitesi TEMAKTĠK YAKLAġIMDA FĠZĠKSEL ÇEVRE Yrd. Doç. Dr. ġermin METĠN Hasan Kalyoncu Üniversitesi ÇOCUK ÇEVRE ĠLIġKISI Ġnsanı saran her Ģey olarak tanımlanan çevre insanı etkilerken, insanda çevreyi etkilemektedir.

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRENME-ÖĞRETİM İLİŞKİSİ VE TEMEL KAVRAMLAR

EĞİTİM-ÖĞRENME-ÖĞRETİM İLİŞKİSİ VE TEMEL KAVRAMLAR EĞİTİM-ÖĞRENME-ÖĞRETİM İLİŞKİSİ VE TEMEL KAVRAMLAR EĞİTİM VE ÖĞRENME İLİŞKİSİ Eğitim: İstendik davranış değiştirme ya da oluşturma sürecidir. Öğrenme: Bireyin kendi yaşantısı yoluyla davranışlarında meydana

Detaylı

ĠNSAN NASIL ÖĞRENĠR? Ne biliyoruz? DüĢünelim TartıĢalım! Ġnsan öğrenir! Ġnsan vs Hayvan ÖĞRENME TEORĠLERĠ SOSYAL

ĠNSAN NASIL ÖĞRENĠR? Ne biliyoruz? DüĢünelim TartıĢalım! Ġnsan öğrenir! Ġnsan vs Hayvan ÖĞRENME TEORĠLERĠ SOSYAL ĠNSAN NASIL ÖĞRENĠR? Mustafa SÖZBİLİR Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi OFMAE Bölümü Kimya Eğitimi Anabilim Dalı sozbilir@atauni.edu.tr Ġnsan öğrenir! Biyolojik bir varlık olarak dünyaya

Detaylı

Davranışlarımızdan birçoğu öğrenilmiş davranışlardır.

Davranışlarımızdan birçoğu öğrenilmiş davranışlardır. 1 ÖĞRENME-TEMEL KAVRAMLAR-ÖĞRENMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Öğrenme Bütün canlılar yaşamlarını (kalım) devam ettirebilmek için çevrelerine uyum kurmak zorundadırlar. Yani çevreye uyum kurulduğu sürece yaşam

Detaylı

BİTİŞİKLİK KURAMI. Hzl: ELİF ŞİRİNGÜL ASLIHAN AKBAĞ

BİTİŞİKLİK KURAMI. Hzl: ELİF ŞİRİNGÜL ASLIHAN AKBAĞ BİTİŞİKLİK KURAMI Hzl: ELİF ŞİRİNGÜL ASLIHAN AKBAĞ JOHN BROADUS WATSON (1889-1958) Güney Carolina, Greenvilel'de yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Watson, katılık ölçüsünde dindar bir anne

Detaylı

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii YAZARLAR HAKKINDA... iv 1. ÜNİTE EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1 Giriş... 2 Eğitim Psikolojisi ve Öğretmen... 3 Eğitim Psikolojisi... 3 Bilim... 6 Psikoloji... 8 Davranış... 9 Eğitim...

Detaylı

boarding school lunchtime Dr. Abdullah ATLİ

boarding school lunchtime Dr. Abdullah ATLİ Fizyoloji ve psikoloji alanındaki çalışmaları ile psikofizyoloji ve deneysel psikoloji alanlarını derinden etkiledi. Bu nedenle her iki bilim dalının kurucularından sayılır. Pavlov laboratuvarda mide üzerine

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III ÜNİTE: 1. PSİKOLOJİ VE GELİŞİM PSİKOLOJİSİ15

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III ÜNİTE: 1. PSİKOLOJİ VE GELİŞİM PSİKOLOJİSİ15 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III ÜNİTE: 1. PSİKOLOJİ VE GELİŞİM PSİKOLOJİSİ15 Bilimin Anlamı ve Özellikleri...17 Psikoloji...18 Gelişim Psikolojisi...25 Öğrenme Psikolojisi...26 Psikolojide Araştırma Yöntemleri...26

Detaylı

Psikoloji biliminin konusu gözlenebilir davranışlardır.

Psikoloji biliminin konusu gözlenebilir davranışlardır. Davranışçı Yaklaşım Bu yaklaşıma göre; Psikoloji biliminin konusu gözlenebilir davranışlardır. Duygu, düşünce, güdü gibi özellikler gözlenip ölçülemediği için bilimsel olarak araştırılamaz ancak uyaranlar

Detaylı

ROBERT GAGNE ( ) ÖĞRENME KOġULLARI MODELĠ

ROBERT GAGNE ( ) ÖĞRENME KOġULLARI MODELĠ ROBERT GAGNE (1916-2002) ÖĞRENME KOġULLARI MODELĠ Gagne, 1960 lı yıllarda yeni davranıģçı ekolün temsilcilerinden biri olarak kabul edilirken, günümüzde daha çok biliģsel alanın bir temsilcisi olarak görülmektedir.

Detaylı

KPSS. Eğitim Bilimleri. ezberbozan. serisi. KPSS Ders Notları. özetlenmiş içerik pratik bilgiler kritik notlar ilgi çekici görseller

KPSS. Eğitim Bilimleri. ezberbozan. serisi. KPSS Ders Notları. özetlenmiş içerik pratik bilgiler kritik notlar ilgi çekici görseller KPSS Eğitim Bilimleri ezberbozan serisi özetlenmiş içerik pratik bilgiler kritik notlar ilgi çekici görseller EDİTÖR: Savaş Doğan KPSS DERS NTLARI ÖĞRENME PSİKLJİSİ ISBN 978-605-364-931-1 Kitap içeriğinin

Detaylı

Birey ve Çevre (1-Genel)

Birey ve Çevre (1-Genel) Birey ve Çevre (1-Genel) Prof. Dr. Turgut Göksu PA GBF Öğretim Üyesi tgoksu@hotmail.com Turgut Göksu 1 DAVRANIŞ NEDİR? İnsanların (ve hayvanların) gözlenebilen veya herhangi bir yolla ölçülebilen hareketlerine

Detaylı

OKULÖNCESĠNDE TEMATĠK YAKLAġIM ve ETKĠN ÖĞRENME. Prof. Dr. Nilüfer DARICA Hasan Kalyoncu Üniversitesi

OKULÖNCESĠNDE TEMATĠK YAKLAġIM ve ETKĠN ÖĞRENME. Prof. Dr. Nilüfer DARICA Hasan Kalyoncu Üniversitesi OKULÖNCESĠNDE TEMATĠK YAKLAġIM ve ETKĠN ÖĞRENME Prof. Dr. Nilüfer DARICA Hasan Kalyoncu Üniversitesi Uzun yıllar öğretimde en kabul edilir görüģ, bilginin hiç bozulmadan öğretenin zihninden öğrenenin zihnine

Detaylı

BÖLÜM 2 1.5. Organizma ve Çevre İlişkileri 1.5.1. Organizma, Davranış ve Zihinsel Süreçler. 1.5.2. Çevre. 1.5.3. Fizik Çevrenin Organizmayı Etkilemesi

BÖLÜM 2 1.5. Organizma ve Çevre İlişkileri 1.5.1. Organizma, Davranış ve Zihinsel Süreçler. 1.5.2. Çevre. 1.5.3. Fizik Çevrenin Organizmayı Etkilemesi BÖLÜM 2 1.5. Organizma ve Çevre İlişkileri 1.5.1. Organizma, Davranış ve Zihinsel Süreçler İnsan davranışının temelini oluşturan zihinsel süreçleri açıklamadan önce davranış terimini iyi anlamamız gerekir.

Detaylı

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ I. Öğrenme İle İlişkili Temel Kavramlar Temel Öğrenme Yaklaşımlarına Giriş

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ I. Öğrenme İle İlişkili Temel Kavramlar Temel Öğrenme Yaklaşımlarına Giriş HEDEFLER İÇİNDEKİLER ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ I Öğrenme İle İlişkili Temel Kavramlar Temel Öğrenme Yaklaşımlarına Giriş PSİKOLOJİ Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Öğrenme kavramını tanımlayabilecek, öğrenmenin

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım DAVRANIŞ 2

ADIM ADIM YGS LYS Adım DAVRANIŞ 2 ADIM ADIM YGS LYS 187. Adım DAVRANIŞ 2 SONRADAN KAZANILMIŞ DAVRANIŞLAR (ÖĞRENİLMİŞ DAVRANIŞLAR) Deneyim sonucu kazanılan davranışlardır. Bu davranışlar aynı türün farklı bireylerinde farklı sonuçlar doğurabilir.

Detaylı

Edimsel Koşullama ÖĞRENMEDE ÖDÜL VE CEZANIN ROLÜ. Doç.Dr.Hacer HARLAK

Edimsel Koşullama ÖĞRENMEDE ÖDÜL VE CEZANIN ROLÜ. Doç.Dr.Hacer HARLAK Edimsel Koşullama ÖĞRENMEDE ÖDÜL VE CEZANIN ROLÜ Edimsel Koşullama Davranış ile sonuç arasında bağlantı kurmayı öğrenmedir. Pekiştirilen (memnun edici sonuçlara yol açan) davranışlar güçlenir, cezalandırılan

Detaylı

DAVRANIŞI BİÇİMLENDİRME TEKNİKLERİ

DAVRANIŞI BİÇİMLENDİRME TEKNİKLERİ DAVRANIŞI BİÇİMLENDİRME TEKNİKLERİ Prof.Dr.Binnur YEġĠLYAPRAK Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi ( Türk PDR-DER BaĢkanı)2008 Davranışçı Yaklaşım Temel Önermesi:Çevre koģulları,uyarıcılar denetlenerek

Detaylı

ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ. soru KPSS 2017 EĞİTİM BİLİMLERİ. önce biz sorduk. Eğitimde

ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ. soru KPSS 2017 EĞİTİM BİLİMLERİ. önce biz sorduk. Eğitimde KPSS 2017 önce biz sorduk 80 Soruda 62 soru EĞİTİM BİLİMLERİ ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ konu anlatımlı pratik bilgiler sınavlara en yakın özgün sorular ve açıklamaları çıkmış sorular ve açıklamaları Eğitimde

Detaylı

GÜDÜLENME. Doç.Dr. Hacer HARLAK - Psikolojiye Giriş I

GÜDÜLENME. Doç.Dr. Hacer HARLAK - Psikolojiye Giriş I GÜDÜLENME Dersin konuları Güdülenme ile ilişkili kavramlar Güdülenme kuramları Biyolojik kuramlar İçgüdü Dürtü-azaltma Uyarılma Psikososyal Kuramlar Özendirici Bilişsel Biyopsikososyal kuram Maslow un

Detaylı

Öğrenme kuramları, kendi içinde davranıģçı ve biliģsel öğrenme kuramları olarak iki ana başlık altında incelenirler.

Öğrenme kuramları, kendi içinde davranıģçı ve biliģsel öğrenme kuramları olarak iki ana başlık altında incelenirler. ÖĞRENME KURAMLARI Yeni doğan bir bebeğin yaşamda var olmasını sağlayan şey, onun doğuştan getirdiği emme, tutma gibi refleksleridir. Çocuk büyüdükçe refleksler yavaşça kaybolacak, yerini istemli davranışlar

Detaylı

Eğitimin Psikolojik Temelleri

Eğitimin Psikolojik Temelleri Eğitimin Psikolojik Temelleri Eğitim sürecinin daima iki boyutu olmuştur. Bunlardan birincisi yukarıda değindiğimiz toplumsal ya da sosyal boyut, diğeri ise bireysel boyuttur. Eğitim ne kadar sosyal amaçlarla

Detaylı

UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ. UDA nın Kökenleri

UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ. UDA nın Kökenleri UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ UDA nın Kökenleri Bilişsel açıklamalar Wertheimer Algılanan şeyler arasındaki ilişkiler algılanan şeylerden daha önemlidir. Neyin görüldüğü ve duyulduğu görülen veya duyulan

Detaylı

Bana göre; öğrenemeyen öğrenci yoktur. Herkes öğrenebilir Tüm bilgiler okulda öğrenilebilir Hedeflenen başarı %70-%90 arasındadır.

Bana göre; öğrenemeyen öğrenci yoktur. Herkes öğrenebilir Tüm bilgiler okulda öğrenilebilir Hedeflenen başarı %70-%90 arasındadır. Bana göre; öğrenemeyen öğrenci yoktur. Herkes öğrenebilir Tüm bilgiler okulda öğrenilebilir Hedeflenen başarı %70-%90 arasındadır. Öğrenme bölümlere ayrılır Öğrenme gerçekleşmediyse ek süre ve ek öğrenme

Detaylı

Program Geliştirme ve Öğretim. Yard. Doç. Dr. Çiğdem HÜRSEN

Program Geliştirme ve Öğretim. Yard. Doç. Dr. Çiğdem HÜRSEN Program Geliştirme ve Öğretim Yard. Doç. Dr. Çiğdem HÜRSEN Temel Kavramlar Eğitim: Eğitim, bireyin doğumundan ölümüne kadar süre gelen bir süreçtir. Bu süreçte bireylere çeşitli bilgi, beceri, tutum ve

Detaylı

İNSAN NASIL ÖĞRENİR?

İNSAN NASIL ÖĞRENİR? İNSAN NASIL ÖĞRENİR? Mustafa SÖZBİLİR Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi OFMAE Bölümü Kimya Eğitimi Anabilim Dalı sozbilir@atauni.edu.tr İnsan öğrenir! Biyolojik bir varlık olarak dünyaya

Detaylı

2011-2012 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI PSİKOLOJİ DERSİ 10. SINIFLAR I. DÖNEM II. ORTAK YAZILI SINAVI

2011-2012 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI PSİKOLOJİ DERSİ 10. SINIFLAR I. DÖNEM II. ORTAK YAZILI SINAVI Adı: 2011-2012 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI A GRUBU AAA ADI SOYADI: SINIFI: NO: 08.01.2011 AAA Soyadı: PSİKOLOJİ DERSİ 10. SINIFLAR PUAN 2010 2011 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI.11.A SINIFI SOSYOLOJİ DERSİ 1.DÖNEM 2.YAZILI

Detaylı

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ GİRİŞ BÖLÜM I TEMEL KAVRAMLAR 1-10 Kaynakça. 7 OKUMA PARÇASI (Baba Emzirmesi). 8

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ GİRİŞ BÖLÜM I TEMEL KAVRAMLAR 1-10 Kaynakça. 7 OKUMA PARÇASI (Baba Emzirmesi). 8 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ iv GİRİŞ v BÖLÜM I TEMEL KAVRAMLAR 1-10 Kaynakça. 7 OKUMA PARÇASI (Baba Emzirmesi). 8 BÖLÜM II RUH SAĞLIĞI YERİNDE İNSAN 11-30 Ruh Sağlığı Yerinde İnsanın İki Temel Özelliği 1. Kendini

Detaylı

EDİMSEL KOŞULLANMA. Doç. Dr. Tülin ŞENER

EDİMSEL KOŞULLANMA. Doç. Dr. Tülin ŞENER EDİMSEL KOŞULLANMA Doç. Dr. Tülin ŞENER Skinner (1904-1990) Programlı öğretimin kurucusu olarak bilinir. Skinner in görüşlerine dayalı olarak geliştirilen davranışı biçimlendirme yaklaşımı otistik ve zihinsel

Detaylı

Toplumsal Cinsiyet Kalıp Yargıları ve Cinsiyet Ayrımcılığı. Ġlknur M. Gönenç

Toplumsal Cinsiyet Kalıp Yargıları ve Cinsiyet Ayrımcılığı. Ġlknur M. Gönenç Toplumsal Cinsiyet Kalıp Yargıları ve Cinsiyet Ayrımcılığı Ġlknur M. Gönenç BİR PRENSES HAYAL EDELİM. SİZCE HANGİ MESLEK? KALIP YARGILAR Kalıpyargılar bir gruba iliģkin bilgi, inanç ve beklentilerimizi

Detaylı

OLUMLU ÖĞRENME ORTAMI OLUġTURMA. Doç. Dr.Yücel Gelişli, Sınıf Yönetimi 1

OLUMLU ÖĞRENME ORTAMI OLUġTURMA. Doç. Dr.Yücel Gelişli, Sınıf Yönetimi 1 OLUMLU ÖĞRENME ORTAMI OLUġTURMA Doç. Dr.Yücel Gelişli, Sınıf Yönetimi 1 Eğitim; genel anlamda istendik davranıģ değiģtirme, oluģturma ya da bilgi ve becerilerin öğrenenlere kazandırılması sürecidir. Öğrenme

Detaylı

MODELLERDEN ÖĞRENME Enver CANER

MODELLERDEN ÖĞRENME Enver CANER MODELLERDEN ÖĞRENME Enver CANER 224-235 Kaynak II; Eğitim Psikolojisi Yazar;B.YEŞİLYAPRAK Hazırlayan;Enver CANER 2005-2006 Ders Sor.; Doç. Dr. Nasip DEMİRKUŞ, 1-Önce Soruları Tıklayın Yanıtlamaya Çalışın.

Detaylı

NEVġEHĠR ÜNĠVERSĠTESĠ BOLOGNA SÜRECĠ

NEVġEHĠR ÜNĠVERSĠTESĠ BOLOGNA SÜRECĠ NEVġEHĠR ÜNĠVERSĠTESĠ BOLOGNA SÜRECĠ ÖĞRENME ÇIKTILARI HAZIRLAMA VE ÖĞRENCĠ Ġġ YÜKÜ HESABI FUNDA NALBANTOĞLU YILMAZ Eğitim Öğretim Planlamacısı Ekim, 2011 GĠRĠġ Bologna Süreci kapsamında, yükseköğretim

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III Ünite:I Eğitim Psikolojisinde Bilimsel Araştırma Yöntem ve Teknikleri 13 Psikoloji ve Eğitim Psikolojisi 15 Eğitim Psikolojisi ve Bilim 17 Eğitim Psikolojisi ve Bilimsel Araştırma

Detaylı

Öğrenme, Örgütsel Öğrenme

Öğrenme, Örgütsel Öğrenme Öğrenme, Örgütsel Öğrenme Öğrenme: Kişide istediği sonuca ulaşmak amacıyla hareket etmesini engelleyecek çeşitli eksiklikleri tamamlamasını sağlayacak bir süreç Hayatın her sürecinde öğrenme İşyerinde

Detaylı

SINIFTA ÖĞRETĠM LĠDERLĠĞĠ

SINIFTA ÖĞRETĠM LĠDERLĠĞĠ SINIFTA ÖĞRETĠM LĠDERLĠĞĠ Doç. Dr. Yücel GELĠġLĠ G.Ü.MEF. EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ BÖLÜMÜ Öğretimde Liderlik 1 Liderlik kavramı Liderlik kavramı yöneticiyle eģ tutulan kavram olmakla beraber aralarında ciddi fark

Detaylı

GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ AKTS

GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ AKTS GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ AKTS Dersin Adı Psikolojiye Giriş Dersin Kodu OKÖ105 Dersin Türü Zorunlu Dersin Seviyesi Lisans Dersin AKTS kredisi 4 Haftalık Ders

Detaylı

ÖĞRENCİ TANIMA FORMU KİMLİK BİLGİLERİ I. ÇOCUĞUN ADI-SOYADI : DOĞUM YERĠ VE TARĠHĠ : CĠNSĠYETĠ : UYRUĞU : KAÇINCI ÇOCUK OLDUĞU : KAN GRUBU :

ÖĞRENCİ TANIMA FORMU KİMLİK BİLGİLERİ I. ÇOCUĞUN ADI-SOYADI : DOĞUM YERĠ VE TARĠHĠ : CĠNSĠYETĠ : UYRUĞU : KAÇINCI ÇOCUK OLDUĞU : KAN GRUBU : ÖĞRENCİ TANIMA FORMU KİMLİK BİLGİLERİ I. ÇOCUĞUN ADI-SOYADI : DOĞUM YERĠ VE TARĠHĠ : CĠNSĠYETĠ : UYRUĞU : KAÇINCI ÇOCUK OLDUĞU : KAN GRUBU : II. ANNENİN ADI-SOYADI : DOĞUM YERĠ VE TARĠHĠ : UYRUĞU : MEDENĠ

Detaylı

- 1 - Uyarı: Ġçdürtü, içgüdü, refleks, büyüme ve olgunlaģma sonucu meydana gelen davranış değişiklikleri öğrenme değildir.

- 1 - Uyarı: Ġçdürtü, içgüdü, refleks, büyüme ve olgunlaģma sonucu meydana gelen davranış değişiklikleri öğrenme değildir. [Bu dosyada yer alanlar 2011 KPSS Eğitim Bilimlerine yönelik bilgilerdir. Söz konusu bilgiler KMS-KPSS de çıkmış sorular dikkate alınarak hazırlanmıştır. KPSS de çıkan sorularda dikkate alınarak konunun

Detaylı

GAZİANTEP LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ

GAZİANTEP LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ GAZİANTEP LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ Konsantrasyon Sorunu Ders çalışmak yerine başka şeyler yapmak istiyorum, Kitabı elime alıyorum fakat kapağını bir türlü açamıyorum diyorsanız konsantrasyon sorununuz

Detaylı

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler 1 1. Gelişim ve Değişim Gelişim, organizmanın doğum öncesi dönemden başlayarak (döllenme) bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal yönden

Detaylı

MOTİVASYON. Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Bayraktar

MOTİVASYON. Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Bayraktar MOTİVASYON Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Bayraktar Güdü: Bilişsel, duyuşsal ve davranışsal değişkenleri organize ederek davranışın yönünü belirlemektedir. Motivasyon(güdülenme):Okuldaki öğrenci davranışlarının

Detaylı

Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre

Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre değişimlerdir. Öğrenmede değişen ne???? İnsan ve hayvan arasında

Detaylı

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR 1)ÖZELLİKLERİ 2)KARŞILAŞMA SIKLIĞI 3)TÜRKİYE VE DÜNYADA YAPILAN FAALİYETLER 4)EĞİTİMLERİ 5)AİLEYE VE ÖĞRETMENLERE ÖNERİLER ÖZELLİKLERİ MOTOR GELİŞİM ÖZELLİKLERİ ZİHİNSEL GELİŞİM

Detaylı

ÖĞRENMENIN DOĞASI Gülay ÇENGEL

ÖĞRENMENIN DOĞASI Gülay ÇENGEL ÖĞRENMENIN DOĞASI Gülay ÇENGEL 154-158 Kaynak II; Eğitim Psikolojisi Yazar;B.YEŞİLYAPRAK Hazırlayan; Gülay ÇENGEL 2005-2006 Ders Sor.; Doç. Dr. Nasip DEMİRKUŞ, 1-Önce Soruları Tıklayın Yanıtlamaya Çalışın.

Detaylı

M Sözbilir Bilim Etik Eğitim

M Sözbilir Bilim Etik Eğitim ĠNSAN NASIL ÖĞRENĠR? Mustafa SÖZBİLİR Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi OFMAE Bölümü Kimya Eğitimi Anabilim Dalı sozbilir@atauni.edu.tr Ġnsan öğrenir! Biyolojik bir varlık olarak dünyaya

Detaylı

ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ. Hata ve önerilerinizi lütfen bildiriniz! Mail: civelek.murat@gmail.com. Web Site: http://www.rehberlik.biz.

ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ. Hata ve önerilerinizi lütfen bildiriniz! Mail: civelek.murat@gmail.com. Web Site: http://www.rehberlik.biz. [Bu dosyada yer alanlar 2015 KPSS Eğitim Bilimlerine yönelik bilgilerdir. Söz konusu bilgiler KMS-KPSS de çıkmış sorular dikkate alınarak hazırlanmıştır. KPSS de çıkan sorular temele alınarak, konuların

Detaylı

EĞİTİM PSİKOLOJİSİ İÇİNDEKİLER 2.1.2016 EĞİTİM-ÖĞRENME İLİŞKİSİ ÖĞRETME KURAM VE YAKLAŞIMLARI TEMEL KAVRAMLAR A. DOĞUŞTAN GELEN DAVRANIŞLAR

EĞİTİM PSİKOLOJİSİ İÇİNDEKİLER 2.1.2016 EĞİTİM-ÖĞRENME İLİŞKİSİ ÖĞRETME KURAM VE YAKLAŞIMLARI TEMEL KAVRAMLAR A. DOĞUŞTAN GELEN DAVRANIŞLAR İÇİNDEKİLER *EĞİTİM-ÖĞRENME İLİŞKİSİ ve TEMEL KAVRAMLAR: Yaşantı, davranış vb. temel kavramlar, öğrenme ve öğretme ilişkisi, öğrenmeyi etkileyen faktörler vb. EĞİTİM PSİKOLOJİSİ *BİTİŞİKLİK KURAMLARI:

Detaylı

KLASİK (TEPKİSEL) KOŞULLANMA-(Pavlov) nötr(ilişkisiz) koşullu uyarıcı Nötr(ilişkisiz) Uyarıcı:

KLASİK (TEPKİSEL) KOŞULLANMA-(Pavlov) nötr(ilişkisiz) koşullu uyarıcı Nötr(ilişkisiz) Uyarıcı: KLASİK (TEPKİSEL) KOŞULLANMA-(Pavlov) Başlangıçta nötr(ilişkisiz) olan bir uyarıcının geçirilen yaşantılar sonucu koşullu uyarıcı haline gelmesi durumuna klasik(tepkisel) koşullanma denir. Nötr(ilişkisiz)

Detaylı

30 GÜNDE EĞİTİM BİLİMLERİ

30 GÜNDE EĞİTİM BİLİMLERİ KPSS KONU LÜĞÜ 30 DE EĞİTİM BİLİMLERİ PSİKOLOJİSİ ISBN: 978-605-2329-00-9 Bu kitabın basım, yayın ve satış hakları Kısayol Yayıncılık a aittir. Anılan kuruluşun izni alınmadan yayınların tümü ya da herhangi

Detaylı

KPSS KONU ANLATIMI. Web: http://www.rehberlik.biz.tr Mail: civelek.murat@gmail.com

KPSS KONU ANLATIMI. Web: http://www.rehberlik.biz.tr Mail: civelek.murat@gmail.com KPSS KONU ANLATIMI Web: http://www.rehberlik.biz.tr Mail: civelek.murat@gmail.com 2. ÜNİTE ÖĞRENMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER KPSS de bu bölümden her yıl ortalama 1-2 soru gelmektedir. Bu bölümdeki sorular

Detaylı

O Psiko-motor gelişim farklı değişikliklere uğrasa da bireyin tüm yaşamı boyunca devam eden bir süreçtir.

O Psiko-motor gelişim farklı değişikliklere uğrasa da bireyin tüm yaşamı boyunca devam eden bir süreçtir. PSİKOMOTOR GELİŞİM O Psiko-motor gelişim, fiziksel büyüme ve merkezi sinir sisteminin gelişimine paralel olarak organizmanın isteme bağlı hareketlilik kazanması olarak tanımlanır. O Psiko-motor gelişim

Detaylı

İÇİNDEKİLER. BÖLÜM 1 EĞİTİM PSİKOLOJİSİ: ÖĞRETİM İÇİN YAPILANMA Prof. Dr. Ayşen Bakioğlu - Dilek Pekince EĞİTİM ve PSİKOLOJİ... 3 İYİ ÖĞRETMEN...

İÇİNDEKİLER. BÖLÜM 1 EĞİTİM PSİKOLOJİSİ: ÖĞRETİM İÇİN YAPILANMA Prof. Dr. Ayşen Bakioğlu - Dilek Pekince EĞİTİM ve PSİKOLOJİ... 3 İYİ ÖĞRETMEN... İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 EĞİTİM PSİKOLOJİSİ: ÖĞRETİM İÇİN YAPILANMA Prof. Dr. Ayşen Bakioğlu - Dilek Pekince EĞİTİM ve PSİKOLOJİ... 3 İYİ ÖĞRETMEN... 6 Yansıtıcı Öğretmen... 8 İyi Öğretmenden Sahip Olması Beklenen

Detaylı

Ders İzlencesi Eğitim Yılı ve Güz Dönemi Program adı: ÇOCUK GELİŞİMİ PROGRAMI

Ders İzlencesi Eğitim Yılı ve Güz Dönemi Program adı: ÇOCUK GELİŞİMİ PROGRAMI Ders İzlencesi 2016 2017 Eğitim Yılı ve Güz Dönemi Program adı: ÇOCUK GELİŞİMİ PROGRAMI Dersin adı: Genel Psikoloji Dersi veren öğretim görevlisi: Gözde AKKAYA Dersin veriliş şekli: Yüz yüze Dersin genel

Detaylı

ÖĞRENMEDE DAVRANIŞSAL YAKLAŞIMLAR Sevim Çiftçi

ÖĞRENMEDE DAVRANIŞSAL YAKLAŞIMLAR Sevim Çiftçi ÖĞRENMEDE DAVRANIŞSAL YAKLAŞIMLAR Sevim Çiftçi 183-202 Kaynak II; Eğitim Psikolojisi Yazar;B.YEŞİLYAPRAK Hazırlayan; Sevim ÇİFTÇİ 2005-2006 Slaytları Yeniden Düzenleyen; Doç. Dr. Nasip DEMİRKUŞ Ders Sor.;

Detaylı

Bağımlılık-Bağımsızlık. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

Bağımlılık-Bağımsızlık. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Bağımlılık-Bağımsızlık Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Yemedim yedirdim, içmedim içirdim, saçımı süpürge ettim Peki iyi mi ettim? Bağımlılık Bağımsızlık Bağlılık Bağımsızlık Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya

Detaylı

ĠSHAKOL. Ġġ BAġVURU FORMU. Boya Sanayi A.ġ. En Son ÇekilmiĢ Fotoğrafınız. No:.. ÖNEMLĠ NOTLAR

ĠSHAKOL. Ġġ BAġVURU FORMU. Boya Sanayi A.ġ. En Son ÇekilmiĢ Fotoğrafınız. No:.. ÖNEMLĠ NOTLAR Ġġ BAġVURU FORMU ĠSHAKOL Boya Sanayi A.ġ. No:.. En Son ÇekilmiĢ Fotoğrafınız ÖNEMLĠ NOTLAR 1. BaĢvuru formunu kendi el yazınızla ve bütün soruları dikkatli ve eksiksiz olarak doldurup, imzalayınız. ĠĢ

Detaylı

: ARİF ÖZUTKU PSİKOLOJİK DANIŞMAN

: ARİF ÖZUTKU PSİKOLOJİK DANIŞMAN ,. Hazırlayan : ARİF ÖZUTKU PSİKOLOJİK DANIŞMAN Dünyada ergen olmaktan daha zor bir şey varsa o da ergenlik çağındaki bir gencin anne - babası olmaktır. ERGENLİK NEDİR? Ergenlik dönemi, biyolojik, psikolojik,

Detaylı

T.C ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü

T.C ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü T.C ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Ceza Ġnfaz Kurumlarında Madde Bağımlılığı Tedavi Hizmetleri Serap GÖRÜCÜ Psikolog YetiĢkin ĠyileĢtirme Bürosu Madde bağımlılığını kontrol altında

Detaylı

Güdülenme. Öğr.Gör. Dr. Şirin KARADENİZ

Güdülenme. Öğr.Gör. Dr. Şirin KARADENİZ Güdülenme Öğr.Gör. Dr. Şirin KARADENİZ Maslow un Gereksinimler Hiyerarşisi Güdülenme Nedir? Güdülenme kişinin davranışlarının ve beklentilerinin bütünüdür. Güdülenmişlik, isteklerin sonucunda oluşan davranışları

Detaylı

OKULLARDA GELİŞİMSEL ve ÖNLEYİCİ PDR-3. Prof. Dr. Serap NAZLI Ankara Üniversitesi

OKULLARDA GELİŞİMSEL ve ÖNLEYİCİ PDR-3. Prof. Dr. Serap NAZLI Ankara Üniversitesi OKULLARDA GELİŞİMSEL ve ÖNLEYİCİ PDR-3 Prof. Dr. Serap NAZLI Ankara Üniversitesi KGRP de 5 Ana Müdahale Doğrudan müdahaleler: 1. Psikolojik danıģma 2. Sınıf rehberliği Dolaylı müdahaleler: 3. Konsültasyon

Detaylı

SINIF YÖNETİMİ SINIFTA ÖĞRETĠMĠN YÖNETĠMĠ

SINIF YÖNETİMİ SINIFTA ÖĞRETĠMĠN YÖNETĠMĠ SINIF YÖNETİMİ SINIFTA ÖĞRETĠMĠN YÖNETĠMĠ SINIFIN ÖĞRETİM ORTAMI Sınıfın öğretime uygun hale getirilmesi önemlidir. Sınıf, amaçların gerçekleģtirilmesine hizmet etmelidir. Sınıf yönetiminin bir boyutunu

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Test 11 (Bitişiklik Kuramı)...94. Test 12 (Bilişsel - Davranışçı Kuramlar)...97. Test 13 (Bilişsel - Davranışçı Kuramlar)...

İÇİNDEKİLER. Test 11 (Bitişiklik Kuramı)...94. Test 12 (Bilişsel - Davranışçı Kuramlar)...97. Test 13 (Bilişsel - Davranışçı Kuramlar)... III İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ Test 1 (Psikolojiye Giriş)... 1 Test 2 (Gelişim Psikolojisine Giriş)... 3 Test 3 (Gelişim Psikolojisine Giriş)... 7 Test 4 (Bilişsel Gelişim)...11 Test 5 (Bilişsel Gelişim)...15

Detaylı

G Ü Ç L E N İ N! Technical Assistance for Supporting Social Inclusion through Sports Education

G Ü Ç L E N İ N! Technical Assistance for Supporting Social Inclusion through Sports Education Technical Assistance for Supporting Social Inclusion through Sports Education Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortak finanse edilmektedir. Spor Eğitimi Yoluyla Sosyal Katılımın

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III Bölüm I: Eğitim Psikolojisinde Bilimsel Araştırma Yöntem ve Teknikleri 13 1.1.Eğitim 16 1.2.Psikoloji 16 1.2.1.Psikolojinin Tarihçesi 18 1.2.1.1. 19.Yüzyıl Öncesi 18 1.2.1.2. 19.Yüzyıl

Detaylı

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii BÖLÜM I GELİŞİM 1. ÜNİTE GELİŞİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR, GELİŞİMİN TEMEL İLKELERİ VE GELİŞİMİ ETKİLEYEN ETMENLER... 1 GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR...

Detaylı

kpss eğitim bilimleri Türkiye nin En Çok Satan Ders Notları ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ Hakan Araz ogretiakademi

kpss eğitim bilimleri Türkiye nin En Çok Satan Ders Notları ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ Hakan Araz ogretiakademi ) ) 2014 kpss eğitim bilimleri Türkiye nin En Çok Satan Ders Notları ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ Hakan Araz ogretiyoruz serisi ogretiakademi ) ogretiakademi Hakan ARAZ Eğitim Bilimleri Öğrenme Psikolojisi ISBN

Detaylı

Öğrenmeye Bilişsel Yaklaşım

Öğrenmeye Bilişsel Yaklaşım Öğrenmeye Bilişsel Yaklaşım Öğrenmeye Bilişsel Yaklaşımlar Bireyin algılama, hatırlama ve düşünme gibi bilişsel süreçlerine ağırlık veren bir bakış açısı. Bilişsel öğrenme: Doğrudan gözlenemeyen zihinsel

Detaylı

Kişinin çevresiyle etkileşimi sırasında kişide ve çevrede oluşan gözlenebilir ve ölçülebilir değişikliklere davranış denir.

Kişinin çevresiyle etkileşimi sırasında kişide ve çevrede oluşan gözlenebilir ve ölçülebilir değişikliklere davranış denir. DAVRANIŞ PROBLEMLERİ VE ÇÖZÜMLERİ Özel Eğitim Öğretmeni Seyyar KILIÇ Davranış Nedir? Kişinin çevresiyle etkileşimi sırasında kişide ve çevrede oluşan gözlenebilir ve ölçülebilir değişikliklere davranış

Detaylı

ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ TARAMA-1 (UĞUR YILMAZER)

ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ TARAMA-1 (UĞUR YILMAZER) 1. Bir öğrenci öğretmenin bütün çabalarına rağmen matematik dersinden asla geçemeyeceğine inanmakta ve bu dersi öğrenmek için hiçbir etkinlikte bulunmamaktadır. Bu durum aşağıdakilerden hangisiyle ifade

Detaylı

YAŞAM ÖYKÜSÜ. Doğum yeri: Doğum Tarihi: 1. Aile Bilgileri Baba: Adı: YaĢı:

YAŞAM ÖYKÜSÜ. Doğum yeri: Doğum Tarihi: 1. Aile Bilgileri Baba: Adı: YaĢı: YAŞAM ÖYKÜSÜ ADI: TARĠH: Doğum yeri: Doğum Tarihi: 1. Aile Bilgileri Baba: Adı: YaĢı: Mesleği: Sağlığı: Eğer vefat etmiģse ölüm yaģı: O zaman siz kaç yaģındaydınız: Ölüm Nedeni: Anne: Adı: YaĢı: Mesleği:

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER

DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT Davranış Bilimleri I. Fizyobiyolojik Sistem A Biyolojik Yaklaşım II. Psikolojik Sistem B. Davranışçı Yaklaşım C. Gestalt

Detaylı

Değerlendirme. Psikolojiye Giriş. Haftalık okuma raporları. Arasınav (%30) Final (%35) Haftalık okuma raporları (%15) Kitap inceleme (%20)

Değerlendirme. Psikolojiye Giriş. Haftalık okuma raporları. Arasınav (%30) Final (%35) Haftalık okuma raporları (%15) Kitap inceleme (%20) Değerlendirme Arasınav (%30) Final (%35) Psikolojiye Giriş Temeller, Bölüm 2: Skinner Ders 4 Haftalık okuma raporları (%15) Kitap inceleme (%20) Deneye katılım 2 Değerlendirme Arasınav (%30) Final (%35)

Detaylı

KPSS KONU ANLATIMI. Web: http://www.rehberlik.biz.tr Mail: civelek.murat@gmail.com

KPSS KONU ANLATIMI. Web: http://www.rehberlik.biz.tr Mail: civelek.murat@gmail.com KPSS KONU ANLATIMI Web: http://www.rehberlik.biz.tr Mail: civelek.murat@gmail.com 3. ÜNİTE ÖĞRENME KURAMLARI BÖLÜM:1 DAVRANIŞÇI KURAMLAR KPSS de bu bölümden her yıl ortalama 5-8 arası soru gelmektedir.

Detaylı

GeliĢimsel Rehberlikte 5 Ana Müdahale. Prof. Dr. Serap NAZLI

GeliĢimsel Rehberlikte 5 Ana Müdahale. Prof. Dr. Serap NAZLI GeliĢimsel Rehberlikte 5 Ana Müdahale Prof. Dr. Serap NAZLI Okul psikolojik danışmanları okullarda hangi PDR etkinliklerini uygular? PDR etkinliklerinin genel amacı nedir? Doğrudan-Dolaylı Müdahaleler

Detaylı

REHBERLİK VE İLETİŞİM 2

REHBERLİK VE İLETİŞİM 2 REHBERLİK VE İLETİŞİM 2 Yrd. Doç Dr. M. İsmail Bağdatlı mismailbagdatli@yahoo.com İletişim, Davranış değişikliği meydana getirmek üzere düşünce, bilgi, duygu, tutum ve becerilerin paylaşılması sürecidir.

Detaylı

www.binnuryesilyaprak.com

www.binnuryesilyaprak.com ÇOCUKLA VE ERGENLE ĠLETĠġĠM (Anababa eğitim semineri) Prof. Dr. Binnur YEġĠLYAPRAK Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Onursal Başkanı

Detaylı

Sağlık Psikolojisi-Ders 1 Psikoloji-Sağlık Psikolojisi

Sağlık Psikolojisi-Ders 1 Psikoloji-Sağlık Psikolojisi Sağlık Psikolojisi-Ders 1 Psikoloji-Sağlık Psikolojisi Öğr. Gör. Hüseyin ARI 1 Psikoloji Psikoloji: Gerek birey düzeyinde gerekse toplum düzeyinde davranıģ, tutum ve düģünce yaklaģımlarını belirleyen ruhsal

Detaylı

AKDEM 2009 AĠLE EĞĠTĠM VE DANIġMANLIK BĠRĠMĠ. 1 OCAK- 30 Haziran FAALĠYETLERĠ

AKDEM 2009 AĠLE EĞĠTĠM VE DANIġMANLIK BĠRĠMĠ. 1 OCAK- 30 Haziran FAALĠYETLERĠ AKDEM 2009 AĠLE EĞĠTĠM VE DANIġMANLIK BĠRĠMĠ 1 OCAK- 30 Haziran FAALĠYETLERĠ 2009 1 Ocak-30 Haziran BAġVURU Başvuru Psikolog 1060 Hukuk 234 Eğitim 433 Psikiyatri 129 Toplam (BaĢvuru formu dolduran ) 1329

Detaylı

Wertheimer, Köhler ve Kofka tarafından geliştirilmiş bir yaklaşımdır. Gestalt psikolojisi, bilişsel süreçler içerisinde özellikle "algı" ve "algısal

Wertheimer, Köhler ve Kofka tarafından geliştirilmiş bir yaklaşımdır. Gestalt psikolojisi, bilişsel süreçler içerisinde özellikle algı ve algısal Gestalt Psikoloji Wertheimer, Köhler ve Kofka tarafından geliştirilmiş bir yaklaşımdır. Gestalt psikolojisi, bilişsel süreçler içerisinde özellikle "algı" ve "algısal örgütlenme" konularında yoğunlaşmış

Detaylı

BİTİŞİKLİK VE BAĞDAŞIMCILIK KURAMLARI. John Broadus Watson Edwin Ray Guthrie Edward Lee Thorndike

BİTİŞİKLİK VE BAĞDAŞIMCILIK KURAMLARI. John Broadus Watson Edwin Ray Guthrie Edward Lee Thorndike BİTİŞİKLİK VE BAĞDAŞIMCILIK KURAMLARI John Broadus Watson Edwin Ray Guthrie Edward Lee Thorndike Hedef ve Kazanımlar Watson ın psikoloji bilimine katkılarını kavrayabilme. Watson ın görüşlerini eğitim

Detaylı

KUPA TEKNĠK BĠLĠMLER MESLEK YÜKSEKOKULUNUN

KUPA TEKNĠK BĠLĠMLER MESLEK YÜKSEKOKULUNUN KUPA TEKNĠK BĠLĠMLER MESLEK YÜKSEKOKULUNUN 6.Spor ġenlikleri kapsamında gerçekleģtirilen Futbol Turnuvası Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulunun zaferi ile sona erdi. Yapılan maçlar sonucunda Ünye ĠĠBF

Detaylı

SOSYAL BİLGİLER DERSİ ( SINIFLAR) ÖĞRETİM PROGRAMI ÖMER MURAT PAMUK REHBER ÖĞRETMEN REHBER ÖĞRETMEN

SOSYAL BİLGİLER DERSİ ( SINIFLAR) ÖĞRETİM PROGRAMI ÖMER MURAT PAMUK REHBER ÖĞRETMEN REHBER ÖĞRETMEN SOSYAL BİLGİLER DERSİ (4.5.6.7 SINIFLAR) ÖĞRETİM PROGRAMI 1 DERS AKIŞI 1.ÜNİTE: SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİM PROGRAMININ GENEL YAPISI, ARADİSİPLİN, TEMATİK YAKLAŞIM 2. ÜNİTE: ÖĞRENME ALANLARI 3. ÜNİTE: BECERİLER

Detaylı

4 GİRİŞ BİLİŞ NEDİR?

4 GİRİŞ BİLİŞ NEDİR? Bilişsel Öğrenme 2 Öğrenme kuramları, araştırmacılar tarafından öğrenme olgusunu açıklamak üzere ortaya konulmuş açıklamalardır. Bir öğrenme kuramı, organizmanın davranışlarında meydana gelen ve hastalık,

Detaylı

SINIF REHBERLĠĞĠ PROGRAMI. Prof. Dr. Serap NAZLI

SINIF REHBERLĠĞĠ PROGRAMI. Prof. Dr. Serap NAZLI SINIF REHBERLĠĞĠ PROGRAMI Prof. Dr. Serap NAZLI Tam Öğrenme Modeli Tam öğrenme modeli, bütün öğrencilerin okullarda öğretileni öğrenebilecekleri varsayımına dayanır. Bloom işin başından beri olumlu öğrenme

Detaylı

Örnek öğrenmeler söyleyin? Niçin?

Örnek öğrenmeler söyleyin? Niçin? Örnek öğrenmeler söyleyin? Niçin? Öğrenmede değişen ne???? İnsanlar ve hayvanların öğrenmelerindeki farklar? Öğrenme??? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana

Detaylı

DĠL GELĠġĠMĠ. Öğr.Gör. Özlem ASLAN BAĞCI

DĠL GELĠġĠMĠ. Öğr.Gör. Özlem ASLAN BAĞCI DĠL GELĠġĠMĠ Öğr.Gör. Özlem ASLAN BAĞCI GiriĢ Dil ve konuģma bireylerin kendilerini ifade etme, iletiģim kurma ve sosyal hayatı paylaģmalarındaki en önemli araçlardandır. Birey doğumundan itibaren çevresinde

Detaylı

EDIMSEL KOŞULLANMA ELİF GÖKALP TAŞ EMEL DOKUR MERMERDAŞ

EDIMSEL KOŞULLANMA ELİF GÖKALP TAŞ EMEL DOKUR MERMERDAŞ EDIMSEL KOŞULLANMA ELİF GÖKALP TAŞ EMEL DOKUR MERMERDAŞ Camilerin etrafında güvercin ve kumruların toplanması, kuşların dindar olduğunu mu gösterir? Nasrettin Hoca, eşeğine nasıl okuma öğretti? EDİMSEL

Detaylı

Tam Öğrenme Kuramı -2-

Tam Öğrenme Kuramı -2- Tam Öğrenme Modeli Tam Öğrenme Kuramı Okulda öğrenme (Tam öğrenme) kuramı, başarıyı normal dağılım eğrisinden üçgen dağılıma götüren ya da okuldaki % 20 oranındaki beklendik başarıyı % 75 ile % 90'a hatta

Detaylı

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER A) BİYOLOJİK ETMENLER KALITIM İÇ SALGI BEZLERİ B) ÇEVRE A) BİYOLOJİK ETMENLER 1. KALITIM Anne ve babadan genler yoluyla bebeğe geçen özelliklerdir.

Detaylı