TÜRK DÜNYASINDA TIRNAKLA İCRA EDİLEN YAYLI BİR ÇALGI: KILKOPUZ
|
|
- Murat Özgür Baydar
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi / Journal of Turkish World Studies, XIV/1 (Yaz 2014), s TÜRK DÜNYASINDA TIRNAKLA İCRA EDİLEN YAYLI BİR ÇALGI: KILKOPUZ A Stringed Instrument Played Using Fingernail of Turkish World: Kılkopuz * Atakan DELİGÖZ ** ÖZ Telli çalgıların bir alt kolunu teşkil eden yaylı çalgılar, kendi içerisinde icra tekniği bakımından farklı iki alt gruptan oluşmaktadır. Bu gruplardan biri parmak ucu, diğeri ise tırnak yüzeyi kullanılarak icra edilmektedir. Tırnak tekniği ile icra edilen çalgı grubuna tırnak yaylıları ismi verilmektedir. Türk kültürü içerisinde bu çalgı grubundan birçok örnek bulunmaktadır. Bu makalede, Türk Dünyası tırnak yaylılarından olan ve yaygın olarak Kazakistan da icra edilen kılkopuz çalgısı hakkında tarihsel, sosyal, yapısal ve icrasal bilgiler yer almaktadır. Anahtar kelimeler; Çalgı, tırnak yaylıları, kılkopuz, Türk Dünyası çalgıları. ABSTRACT Forming sub-groups of stringed instrument bowed instruments, execution technique in itself consists of two subgroups differ. One of these groups fingertip, while the other is played using the fingernail surface. The nail bowed instruments are called with played the fingernail. In Turkish culture, there are many examples of this musical instrument group. This article is located information historical, social, structural and playing shape of kılkopuz that the Turkish world of nail bowed instruments and in Kazakhstan widely played. Key Words; Musical instrument, bowed instruments played using fingernail, kılkopuz, musical instruments of Turkish world. * Bu makale, Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü tarafından yapılan ve Prof. Dr. Yüksel Sayan ın yürütücüsü olduğu 11-TDAE-001 numaralı bilimsel araştırma projesi kapsamında hazırlanmıştır. ** Araş. Gör. Ege Üniversitesi D.T.M. Konservatuarı Çalgı Yapım Bölümü, İzmir, atakan_deligoz@hotmail.com
2 142 ATAKAN DELİGÖZ Telli çalgı grubu içerisinde yer alan yaylı çalgılar, tarihsel gelişim süreci içerisinde çok farklı formlar ve adlar alarak dünyaya yayılmışlardır. Müzik aletleri içerisinde önemli bir yeri teşkil eden bu çalgı grubunun en temel özelliği; icrasının yay ile (arşe) yapılıyor olmasıdır. Yaylı çalgılar kendi içerisinde icra tekniği bakımından iki farklı grup bulunmaktadır. Birinci grubun icrasında, teller parmağın uç kısmıyla ses tahtasına (tuşe) doğru itilerek, sıkıştırılmakta ve sesler elde edilmektedir. İkinci grupta ise diğerinden farklı olarak çalgının tellerine yandan veya alttan tırnakla dokunularak icra gerçekleştirilmektedir. İkinci grup çalgıların sap üzerindeki tel yüksekliği (tuşe ve tel arasındaki mesafe) 1 cm civarından başlayıp, 4-5 cm.ye ulaşabilmektedir. Bu mesafe icracıya tellere yandan ve alttan tırnakla dokunabilme imkânı sağlamaktadır. Tırnak tekniği olarak isimlendirebileceğimiz bu icra tarzından insan sesine yakın, mistik ve farklı bir tını elde edilebilmektedir. Bu teknikte icra edilen çalgılar tırnak yaylıları olarak ifade edilmekte ve böylece bütün yaylı çalgılar içerisindeki özel ve farklı konumları belirtilebilmektedir 1. Köklü bir müzik kültürüne sahip olan Türk dünyası içerisinde çok sayıda yaylı çalgı bulunmaktadır. Geniş bir coğrafyaya yayılan bu çalgılar içerisinde, tırnak yaylıları önemli bir yer tutmaktadır. Türk dünyası tırnak yaylıları ve bunların yayılma alanlarına bakıldığında; ikili (Altay), ııkh-ııh (Hakasya), igil (Tuva), bızaançı (Tuva), kılkopuz-kobız (Kazakistan ve Karakalpakistan Özerk Cumhuriyeti), kauş (Gagauz Özerk Bölgesi), klasik kemençe- İstanbul kemençesi (Türkiye), tırnak kemane (Türkiye) ve heğit-eğit (Türkiye) gibi çalgıların olduğu görülmektedir. Tırnak yaylıları grubunda yer alan kılkopuz 2 iki telli bir çalgıdır. Bu çalgı yaygın olarak Kazakistan da icra edilmektedir (Resim 1-4). Ayrıca Kazaklara etnik köken ve kültür olarak çok yakın olan Karakalpaklar tarafından da kullanılmaktadır. Kazaklar bu çalgı için kobız, kobuz 3, kupuz, kubız 4, kumız 5 ve kılkobız 6 terimleri kullanırken, Karakalpaklar 1 Yaygın olarak kullanılmayan Tırnak yaylıları tabiri, yaylı çalgılar içerisinde icrasında tırnak kullanılan bu çalgı grubunu kısa, öz ve doğru olarak ifade eden bir terimdir. Bu terim Veyis Yeğin tarafından kullanılmıştır. Veyis Yeğin, Yaylı Çalgılar İçerisinde Tırnak Kemanenin Serüveni, Motif- Halk Müziğinde Çalgılar Uluslar arası Sempozyumu Bildirileri, Kocaeli Aralık 2007, s Kopuz kelimesi Türk toplulukları arasında farklı çalgı türlerini ifade eden genel bir terimdir. Türkler eskiden beri dilli (ağız kopuzu gibi) ve telli (yaylı ve mızraplı çalgılar) grupta yer alan birçok müzik aletini ifade etmek için bu kelimeyi kullanmışlardır. Mahmut. R. Gazimihal, Ülkelerde Kopuz ve Tezeneli Sazlarımız, Ankara 1975, s ; Bolat Sarıbayev, Kazahskie Muzikalnıe İnstrumentı, Alma-Ata, 1978, s ; İrfan Gürdal, Kopuz ve Türk Dünyası Halk Çalgıları, Türkler Ansiklopedisi, Ankara 2002, C.19, s.105. Yaylı çalgıların ortaya çıkmasıyla beraber, çalgıları birbirinden ayırt etmek zorlaşmış ve kopuz ismine belirleyici ekler konularak bu sorun giderilmeye çalışılmıştır. Demir kopuz, dil kopuz, serme kopuz ve kılkopuz gibi. Kılkopuz un önündeki kıl eki de, çalgının yayını ve yayla icra edildiğini belirtmek amacıyla konulmuştur. Bolat Sarıbayev, age, s W. Radloff, Sibiryadan, C. 2, Çev. Ahmet Temir, İstanbul, 1994, s Ahmet Caferoğlu, Cihan Edebiyatında Türk Kopuzu, Ülkü Mecmuası, Ankara 1936, S: 45, s. 203.
3 Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, XIV/1, Yaz kobuz 7 veya kobız 8 demektedir. Anadolu da kopuz terimi yaygın olarak kullanıldığından ve kabul gördüğünden dolayı, bu çalgı Kazakçadaki kılkobızın karşılığı olan kılkopuz terimiyle ifade edilmektedir 9. Kılkopuz geçmişte yaygın olarak Kazakların baksı-bakşı dedikleri saz çalıp dua eden, ayin, büyücülük ve falcılık yapan şamanları ile Karakalpakların Jırav dedikleri saz çalıp destan okuyan ozanları tarafından icra edilmiştir 10. Karakalpak jıravları bu çalgı ile kahramanlık destanları söylerken 11, Kazak şamanları kılkopuzdan çıkan mistik sesi ata ruhlarıyla bağlantı kurmak, iyi ruhları çağırıp kötü ruhları kovmak, insanları nazardan korumak, hastaları tedavi etmek, cin çıkartmak, büyü yapmak ve yağmur yağdırmak gibi değişik törenlerde kullanmışlardır 12. Kazak halkı arasında kılkopuz sesinin insanı sıkıntı, üzüntü, dert ve kederden kurtaran, ayrıca ölümden de koruyan bir güce sahip olduğu inancı bulunmaktadır. Bu inanç dolayısıyla kılkopuza büyük saygı duyulmaktadır. 13 Kılkopuz hakkındaki ilk bilgiler, iki değişik kaynaktan edinilmektedir. Bunlardan birisi sözlü kültür içerisinde yer alan efsaneler, diğeri ise XVIII. asırda Rusların araştırmacılara yaptırdıkları folklor çalışmalarıdır. Efsanelerde çalgının ne zaman, nasıl ve kim tarafından yapıldığı mevzuu yer alırken, yazılı folklor çalışmalarında ise çalgının o dönemki fiziki yapısı, icra şekli, kimler tarafından çalındığı ve çalınan ezgileri hakkında bilgiler bulunmaktadır. Kazak, Karakalpak ve Kırgız halkları tarafından yüzyıllardır anlatıla gelen ve XVIII ile XIX. yüzyıllarda yazıya aktarılmış olan efsanelere göre, çalgı ilk olarak VIII- IX. yüzyıllarda yaşa- 5 Mehmet Aça, Kültür - Medeniyet Kahramanları ve Türk Müzik Aletlerinin Ortaya Çıkışı Hakkında Teşekkül Eden Bazı Efsaneler, Milli Folklor Uluslar Arası Halkbilimi Dergisi, Ankara 2000, S. Bahar 45, s Bolat Sarıbayev, age, s V. Vertkov, Atlas Musikalnıh İstrumentov Narodov SSR, Moskova 1963, s Pınar Dönmez Fedakâr, Karakalpak Efsaneleri, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, İzmir 2008, s Kılkopuz ismi geçmişte Anadolu da Karadeniz kemençesinin bir çeşidi için de kullanılmaktaydı (Mahmut R. Gazimihal, Asya ve Anadolu Kaynaklarında Iklığ, Ankara 1958, s. 63). Ancak bugün Karadeniz kemençesi sadece kendi ismi ile bilinmekte ve başka isimle anılmamaktadır. Bundan dolayı günümüzde kılkopuz denildiğinde, Kazakların kullandığı yaylı çalgı akla gelmektedir. 10 Baksı ve jırav için bkz. Karl Reichl, Türk Boylarının Destanları, Çev. Metin Ekici, Ankara 2002, s ; Metin Ergun, Kopuz Sarını Kazak Âşık Tarzı Şiir Geleneği Akın ve Cıravlar, Ankara 2002, s Karl Reichl, age, s Bahaeddin Ögel, Türk Kültür Tarihine Giriş, C.9, Ankara 1987, s. 5-7; B.E. Ospanov - N.M.Adamkulov, Kazak Halkının Muzıkalıh Asbabtarı, Almatı 2010, s ; Metin Ergun, age, s ; Bibigül Ospanaliyeva, Dombra ve Kopuzun Efsanesi, Musiki Dergisi 13 Musabek Jarkınbekov, Hayat Jırını (Şiirini) Terennüm Eden Ulu Atamaz, Kazakistan da Dede Korkut, Yay. Hazırlayan Abdimalik Nisanbayev, Ankara 2000, s. 98.
4 144 ATAKAN DELİGÖZ dığına inanılan Korkut Ata (Dede Korkut) 14 tarafından yapılmıştır 15. Bu anlatmalar halen Kazak ve Karakalpak kültürü içerisinde yaygın olarak yer almakta ve bunlar içerisinde kılkopuzun nasıl yapıldığını anlatan birçok efsane bulunmaktadır. Bu efsaneler içerisinde anlatılan kılkopuz çalgısı genellikle kobız kobuz, kumız ve kopuz isimleriyle ifade edilmektedir. Dede Korkut un kılkopuzu nasıl ve hangi malzemeleri kullanarak yaptığını anlatan birçok Kazak efsanesinden biri şöyledir: Korkut küçüklüğünden kavrama yetisi yüksek ve hafızası kuvvetli bir çocuk olarak büyür. O dönemde kullanılan müzik aletlerin hepsini çalar. Fakat bununla yetinmeyen Korkut, kendi elleriyle insanların, hayvanların ve kâinattaki varlıkların sesini çıkarabilen bir müzik aleti yapmak ister. Aleti nasıl yapacağını çok düşünür, kesip getirdiği bir çam ağacının gövdesine tasarladığı şekli vermeye başlar. Fakat bundan sonra ne yapacağını bilemeyip çok zorlanır. Günler hep böyle çam ağacına şekil vermekle ve nasıl bir alet yapacağını düşünmekle geçer. Bir gün artık iyice yorulan Korkut otururken bir anlık uykuya dalar. Rüyasında bir melek ona: Ey, Korkut! Yapmakta olduğun kopuz altı yaşındaki erkek devenin kemiği kadar olmuş. Fakat onun deve derisinden gövdesi, erkek keçinin boynuzundan oyularak yapılmış tiyeği (teli yüksek tutmak için altına konulan eşiği), beş yaşındaki aygırın kuyruk kıllarından örülmüş işegi (telleri) eksiktir. Bunları sağlarsan, aletin kuş gibi ötmeye dünden hazırdır. Diyerek kopuzu nasıl tamamlayacağı hakkında bilgi verir. Korkut uyanır uyanmaz meleğin anlattıklarının hepsini uygulayarak, kopuzu yapar. Çam ağacının gövdesinden, Kesip de yaptığım kopuzum. Üyenkinin gövdesinden, Oyarak yaptığım kopuzum. Jelmaya nın (Deve) derisinden, şanak yaptığım kopuzum. Asi tekenin boynuzundan, tiyek (eşik) yaptığım kopuzum. Beş yaşındaki aygırın kuyruğundan, işek (tel) yaptığım kopuzum. Kulaklarını ayarlayayım, olmazsa bu dediklerim. Tekrar yere vurup seni parçalayacağım. Diyerek kopuzu eline alır, kendi elleriyle yaptığı bu müzik aletinin tellerinden güzel nağmeler dökülmeye başlar. Böylece uçan kuş, koşan hayvan, esen rüzgâr durup kopuzun sesine kulak verirler 16. Kılkopuz hakkında bilgi veren Karakalpak efsanelerinden biri ise şöyledir: Korkut Ata halkın düşüncelerini ve dertlerini dile getirecek çalgı yapmak ister. Bunun nasıl olacağını uzun yıllar düşünür ve birçok denemeler yapar. Fakat istediği gibi bir çalgı yapamaz. Bir gün aklına kopuz yapmak fikri gelir ve bunun içi birçok ağacı yontarak 14 Korkut Ata Orta Asya da Korkut Baksı olarak ta bilinmekte ve kopuzlu âşıkların piri ve en büyüğü olarak kabul edilmektedir. Korkut Ata, Anadolu ve Azerbaycan da Dede Korkut ismiyle anılmaktadır. Bkz. Abdulkadir İnan, Makaleler, Ankara 1968, s Musabek Jarkınbekov, age, s Musabek Jarkınbekov, age, s ; Mehmet Aça, agm, s ; Kazak Muzıkası, Kazakistan Cumhuriyeti Milli Eğitim ve İlim bakanlığı, Medeniyet İletişim ve Spor Bakanlığı, Muhtar Avezov Edebiyat ve Sanat Enstitüsü, Almatı 2005 C.1, s. 472.; Bibigül Ospanaliyeva, Kazakistanın Jambıl Bölgesi Efsaneleri, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, İzmir 2011, s
5 Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, XIV/1, Yaz yorgun düşer. Bu sırada şeytanlar yorgun düşen Korkut Ata nın halini görür ve kopuzu kendilerine göstermesini isterler, ama Korkut Ata kopuzu göstermez. Bu olaydan sonra Korkut Ata şeytanların neden kopuzu görmek istediklerini merek eder ve sebebini anlamak içi onları takip eder. Korkut Ata orman kıyısına gelip duran şeytanların kendi aralarındaki konuşmalarını gizlice dinleye başlar. Şeytanlardan biri: Korkut Ata çok ilginç bir çalgı yapmaya başlamıştı, fakat bu işten bir sonuç çıkaramadı. Eğer o kopuzu domuzun sürtündüğü yabani iğde ağacından yontsa, tahta bir kâse yapsa, kâseyi devenin baş derisiyle kaplasa, sonra kişneyen atın kuyruğundan aldığı telleri taksa, ondan sonra da çölde ya da dağda yetişen kötü kokulu ince uzun bitkinin özünden sürse, bir de kurutulmuş kabaktan bir köprü yapsa dünyada bulunmayan bir çalgı yapmış olurdu. Der. Bu sözleri duyan Korkut Ata, şeytanların söylediklerini uygular ve kopuzu yapar. Bu yeni çalgıdan çeşitli nağmeler çıkaran Korkut Ata kopuzun piri olur 17. Bu efsanelerden yanı sıra kılkopuz hakkında detaylı ve önemli bilgiler veren yazılı kaynaklar bulunmaktadır. Bu konuda Rusların yaptırdığı folklor çalışmaları önem arz etmektedir. Ruslar 1768 yılında Sen Petersburg Akademisi nde Sibirya halklarının yaşamını araştırmak için ekipler kurmuş ve Tatar, Başkurt, Kazak, Kalmak, Mari, Umdur, Yakut, Morduva, Hantı, Mansi, Evenki ve Karakas gibi halkların geleneklerini araştırmışlardır. Kurulan ekipleri Pierre Simon Pallas ve G. Melin isimli araştırmacılar yönetmişlerdir. Pallas 1769 yılında Ural Dağları nda Kazak halkının yaşadığı yere gelerek baksıları ve kılkopuzu ilk kez burada görmüştür. Semey Bölgesi nde ikinci kez yine bu çalgıya rastlamıştır. Pallas kılkopuzun yaylı bir müzik aleti olduğunu, at kılından tellerinin bulunduğunu ve sesinin kuğu çığlığına, görüntüsünün ise kuğuya 18 benzediğini ifade etmiştir 19. Diğer araştırmacı Melin ise, Astırahan Bölgesi nde kılkopuzu görmüş ve yanındaki ressam İvan Borisev e resmini yaptırmıştır. Melin bu çalgının içi boş bir çanağa benzediğini, bu çanağın üzerinin ince bir deri ile kaplandığını, bunun üzerinde ise ağaçtan eğri sapı olduğunu, burguluğunun kalbe benzediğini ve üzerinde gümüş paralar ile metallerin olduğunu söylemiştir. Yine çanağın alt tarafının dize dayanacak şekilde uzun ağaçtan yapıldığını, at kılından iki tane telinin bulunduğunu ve yayla ses çıkarınca si bemol tonunu verdiğini ifade etmiştir. Ayrıca baksının kılkopuzu çalarken ara sıra salladığını ve böylece burguluktaki metallerin ses çıkardığını belirtmiştir. Daha sonra ekip bir araya gelince Pallas, Melin in yaptırdığı o resmi görmüş ve kendi araştırmasında tespit ettiği çalgı ile aynı olduğunu fark etmiştir Metin Ergun, age, s. 115; Pınar Dönmez Fedakâr, age, s Karakalpaklardaki bu efsaneye çok yakın bir efsanede Kazaklarda mevcuttur. Bunun için bakınız: Mehmet Aça, age, s Pek çok araştırmacı kılkopuzun sesi ve görüntüsünü kuğuya benzetmiştir. Kazak müziğinin gelişimi ile ilgili önemli veriler veren arkeolog Alkey Margulan, büyülü bir müzik aleti olan kılkopuzun Kazakların eski totemlerinden biri olan kuğu (akku) kültüyle bağlantılı olduğunu ifade etmiştir. Bolat Sarıbayev, age, s Bolat Sarıbayev, age, s.113; Ayrıca bkz. B.E. Ospanov-N.M. Adamkulov age,s Bolat Sarıbayev, age, s.113; B.E. Ospanov - N.M.Adamkulov, age, s
6 146 ATAKAN DELİGÖZ Kılkopuz çalgısı geçmişte genellikle baksılar tarafından ayinlerde kullanılmıştır. Bu çalgı ile baksılar kendilerine özgü melodiler icra etmişler ve bu melodileri sadece kendisinden sonra gelecek baksıya vermişlerdir. Bu gelenek yüzyıllar boyu sürmüştür. Baksılar kendi ezgilerinin başkaları tarafından kullanılmasını istemediklerinden dolayı, ezgilerin yazılmasına da karşı çıkmışlardır. Ancak araştırmacı P. Tihov 1900 lerde birkaç kayıt yapmayı başarabilmiştir. Yapılan kayıtlar ezgilerin ahenk içinde akortlanmış iki telde çalındığını göstermiştir. P. Tihov, bu melodilerin doğaçlama olmadığını ve aynı ezginin varyantlarıyla tekrar edildiğini görmüştür. Araştırmacı, bu melodilerin erken döneme ait olduğunu belirterek, kılkopuzun Şamanizm de önemli bir yeri olduğunu ve bundan dolayı kökeninin çok eskilere dayandığını vurgulamıştır 21. Yüzyıllar boyunca kılkopuzu ayinlerde kullanan ve onun yardımıyla yer altı ve yerüstüne metafizik yolculuklar yapan şaman baksılar, bu çalgıyı kutsal saymışlardır. Bundan dolayı onun düğün ve eğlencelerde kullanılmasına karşı çıkmışlardır. XVIII. Asırda Rusya da Şamanizm in yasaklanması ve bu inanca sahip insanların baskı altına alınması sonucu, şaman baksıların sayasında azalma olmuştur. Bu durum kılkopuzun daha az icra edilmesine ve icra sahasının değişerek destan okuyan kişiler tarafından da kullanılmasına yol açmıştır 22. Kazak bilim adamlarından Şokan Velihanov, XIX. asrın ortalarına doğru bu çalgının icrasının neredeyse tamamen ortadan kalktığını belirtmiştir. 23 Etnograf S. Rıbakov da 1880 li yıllarda aynı şeyi vurgulamıştır. B. Sarıbayev ise benzer bir görüşle çalgının azalmasını Rusya daki aydın kesimin Şamanizm le mücadele etmesine ve Ekim Devrimi nden (1917) sonra baksıların tamamen ortadan kaybolmasına bağlamıştır 24. Sovyet döneminde, ülke içerisinde birçok yere orkestraların kurulması (1934), kılkopuzun yeniden yaygın olarak icra edilmesinde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Kazakistan da kurulan orkestranın müdürü olan Ahmet Cubanov, uzun aramaları sonucu iki tane kılkopuz icracısı bularak, bunları kendi kurduğu halk çalgıları topluluğuna almış ve böylece çalgı yeniden bilinir ve tanınır hale gelmiştir 25. Ayrıca daha sonra kurulan konservatuarlarda da eğitimi verilmeye başlanan kılkopuz, giderek yaygınlaşmıştır. Çalgı bir yandan geleneksel yapısını muhafaza ederken, diğer yandan orkestradaki kullanım sahasını geniş- 21 Bolat Sarıbayev, age, s.113; B.E. Oslpanov-N.M.Adamkulov, age, s.98. Kılkopuzun geçmişinin Şamanizm e dayandığını Bahaeddin Ögel de vurgulamış ve konu hakkında şunları ifade etmiştir: Baksılar tarafından tedavi, fal, sihir ve dualarda kullanılan kılkopuzların kutlu ağaçlardan yapılması, yayının ve tellerinin yürük atın kuyruğundan olması gibi etmenler, onun eski Türk dini olan Şamanizm le ilgili olduğunu göstermektedir. Bahaeddin Ögel, age, s B.E. Ospanov - N.M.Adamkulov, age, s Kılkopuzun Şamanizm ile ilişkili olduğu ve baksılar tarafından Şamanist ayinlerde kullanıldığı bilinmektedir. Oysaki Kazaklar ile çok yakın bir kültürel bağa sahip olan Karakalpaklarda bu çalgı daha ziyade jıravlar tarafından destan anlatmak için kullanılmıştır. Karakalpaklardaki bu değişim muhtemelen 18. asırda yaşanan bu gelişmelerden sonra olmuş olabilir. 23 B.E. Ospanov - N.M.Adamkulov, age, s Bolat Sarıbayev, age, s B.E. Oslpanov - N.M.Adamkulov, age, s ; Özgür Çelik; Türk Dünyası'nda Üç Yaylı Çalgı: Kılkobız, Kamança, ve Kabak Kemane, İzmir 2010, s. 33.
7 Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, XIV/1, Yaz letmek amacıyla, yirminci asrın ortalarına doğru fiziki olarak geliştirilmeye başlanmıştır. Telinde ve gövdesinde yapılan birçok değişiklikler sonucu, prima kopuz diye nitelendirilen ve batı yaylılarından kemanın karşılığı olan çalgı meydana getirilmiştir. Aynı asrın ikinci yarısında ise alto kopuz, bas kopuz ve kontrbas kopuz gibi değişik yaylı kopuz çeşitleri de yapılmıştır. Böylece kılkopuzdan geliştirilen ve ses sahaları genişletilen yeni çalgılar, orkestralarda yaygın olarak kullanılmışlardır. Bunun yanı sıra geleneksel kılkopuzlar da orkestra içerisinde bazı eserlerde icra edilerek, yaşatılmaya çalışılmıştır. Günümüzde ise bu çalgıyı yaygınlaştırmak amacıyla, Kazakistan konservatuarlarında eğitimi verilmeye devam etmektedir. Sonuç olarak bakıldığında, geçmiş dönemlerde şaman baksıların çalgısı olan ve farklı amaçlarla değişik ayin ve törenlerde kullanılan kılkopuz, XX. yüzyılda geçirmiş olduğu değişimler sonucu orkestra içerisinde kullanılan ve geleneksel Kazak küylerinin 26 (ezgi, sözsüz çalgısal müzik) icra edildiği bir müzik aleti haline gelmiştir. Kılkopuz fiziki yapı itibariyle geleneksel olarak önden büyük bir kepçeye, yandan ise kavisli bir yaya benzemektedir. Çalgı 60 ile76 cm arasında bir uzunluğa ve 13 ile 21 cm arasında bir genişliğe sahiptir. Ebatları yapan ustaya veya mevcut malzemeye göre değişebilmektedir 27. Bundan dolayı her kılkopuzun tel boyu da farklı olabilmektedir. Bunun sebebi çalgının geçmişten günümüze kadar çoğunlukla solo icra ediliyor olmasıdır. Kılkopuzun gövdesi üç ana bölümden meydana gelmektedir. Bunlar; ses kutusu (gövde), sap (kol veya boyun) ve burguluktur (baş veya kafa) 28 (Çizim1). Bu üç bölüm geleneksel olarak tek parça (yekpare) ağaçtan işlenerek yapılmaktadır. Çalgının yapımında çoğunlukla karaağaç, kayın 29 ve çam ağacı 30 tercih edilmektedir. Bunların yanı sıra ıhlamur, meşe, ceviz, erik, elma ve dut gibi ağaçlarda kullanılabilmektedir Küy, Kazak Türklerinin çok eski zamanlardan günümüze kadar getirdikleri sözsüz müzik türüdür. Küylerde söz yoktur, sadece musiki vardır. Metin Ergun, age, s.119, Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü, Kültür Bakanlığı, Ankara 1991, s Kılkopuz ile ilgili kaynaklarda çalgının boyu genellikle cm, eni ise cm olarak verilmesine karşın, 2011 tarihinde Kazakistan ın Almatı şehrinde yaptığımız saha çalışmasında farklı ebatlarda kılkopuzlara rastlanmış ve yukarıdaki ölçüler bu bilgiler doğrultusunda verilmiştir. 28 Türk kültüründe çalgılara bir canlı, özellikle bir insanmış gibi bakılması ve davranılması eski bir gelenektir. Çalgıların her bölümünün insan uzuvları ile ifade edilmesi, bunu açıkça göstermektedir. Çağlar boyunca çalgıların ses kutusunun altındaki ağaç veya metal çubuğa ayak, ses kutusuna gövde, ses tablasına (kapak) göğüs veya döş, sapına kol veya boyun, burguluğuna baş veya kafa, burgularına ise kulak denilmiştir. Bu tabirler hem Orta Asya Türk topluluklarında, hem de Anadolu da yaygın olarak kullanılmaktadır. Ayrıntılı bilgi için bkz. Mahmut R. Gazimihal age, Ankara 1958, s ; Bahaeddin Ögel, age, s ; Özgür Çelik; age, s Bu bilgiler 2011 yılında Kazakistan ın Almatı şehrinde yapılan alan araştırmasında, Abay Üniversitesinde çalgı yapım hocası olan Jolauşı Turdogulov (1950 doğumlu) ve Kurmangazi Orkestrası çalgı yapım ve bakım ustası Abdurrahman Nurlan Abdullahoğlu ndan alınmıştır.
8 148 ATAKAN DELİGÖZ Çalgının ses kutusu, altlı üstlü iki çanaktan oluşmaktadır. Alt çanak genellikle dar ve uzun, üst çanak ise daha geniş bir yapıya sahiptir (Çizim1). Üst çanak çoğunlukla dairevi formlarda yapılmaktadır. Ses kutusunun alt ve üst çanaklarının içi oyularak boşaltılmaktadır. Üstteki çanağın üzeri açık bırakılırken, alttaki çanağın üzeri çoğunlukla deve derisi ile örtülmektedir (Resim1,2,3,4). Bu amaçla at, buzağı ve keçi derisi de kullanılmaktadır 32. Kılkopuzun ses kutusunun üzerinde öne doğru eğimli olan sapı bulunmaktadır (Resim2- Çizim1). Sapın üzerinde ise burguluk bölümü yer almaktadır. Bu bölüm üzerinde karşılıklı olarak biri sağa, diğeri sola bakan iki burgusu 33 vardır. Çalgının deri göğsü üzerinde yer alan ve telleri taşıyan eşiği 34 vardır. Eşik alt çanak üzerinde yer almakla beraber, orta eksenden uzak ve ses kutusunun kenarına doğru yaklaştırılmıştır (Resim 1,2). Bunun sebebi; tellerin eşik vasıtasıyla göğüsteki deriye yaptığı basıncı azaltmak ve derinin çökmesini engellemektir. Bazı eşiklerin bir ayağının diğerinden uzun yapılması da yine bu amaçladır. Kılkopuzun telleri ve yayında atkuyruğundan elde edilen kıllar kullanılmaktadır. İnce tel (tiz ses veren) 50 ile 60 adet, kalın tel ise (pest ses veren) 60 ile 70 adet burulmamış kılın 30 Bahaeddin Ögel çam ağacının kılkopuzun yapımında yaygın olarak kullanılmasını, bu ağacın kutlu ve Kuzey Türk Kültür çevresini kaplayan yaygın bitki örtüsü olmasına bağlamaktadır. Bahaeddin Ögel, age, s Bibigül Ospanaliyeva, agm. 32 Kılkopuzun ses kutusunun alt bölümünün üzeri yaygın olarak deve derisiyle kaplanmıştır. Bunun yanı sıra farklı derilerinde kullanıldığı örnekler mevcuttur. Kazakistan da 2011 tarihinde yaptığımız alan araştırmalarında, konu hakkında görüştüğümüz Abay Üniversitesi çalgı yapım hocası Jolauşı Turdogulov (1950 doğumlu) ve Kurmangazi Orkestrası çalgı yapım ustası Abdurrahman Nurlan Abdullahoğlu (1962 doğumlu), kılkopuz yapımında deve derisi kullanıldığı bilgisini vermişlerdir. Kurkmangazi Konservatuvarı kılkopuz hocası Kosbasarov Bazarhan (1948 doğumlu) ise deve derisinin yanı sıra keçi derisinin de kullanıldığını belirtmiştir. Ayrıca kaynaklarda buzağı derisi ve at derisinin de kullanıldığı yazılmaktadır. Konu hakkında geniş bilgi için bkz.: Abdulkadir İnan, age, s. 137; Bahaeddin Ögel, age, s ; Bolat Sarıbayev, age, s. 113; V. Vertkov, age, s Z. S. Jakişeva, Kazaktın Desturli Muzıkalık Asbabtarı, Almatı 2009, s ; Kazak Muzıkası, age, s. 472; Ö. Çelik, age, s ; Ensiklopedi Slovari Sıpravoçniki, Moskova 1974, s. 847; B.E. Ospanov,- N.M.Adamkulov, age, s Kazakların inanışına göre Kılkopuzun iki burgusundan birisi güneşi, diğeri ayı temsil etmektedir. Bibigül Ospanaliyeva, agm. 34 Eşik, eşek veya köprü olarak isimlendirilen bu parça, telli çalgılarda tellerin belli bir yüksekliğe kaldırılması ve rahatlıkla salınması (hareket etmesi) için kullanılmaktadır. Bu salınım sırasında elde edilen titreşimler eşik aracılığıyla ses kutusuna iletilmektedir. Ses kutusu ise, içine gelen titreşimleri güçlendirerek, sesin şiddetinin artmasını sağlamaktadır. Eşiğe batıda köprü, Kazakistan da ise tiek denilmekte ve eskiden boynuzdan, günümüzde ise değişik ağaçlardan yapılmaktadır. Konu hakkında bkz. Rıza Yalgın, Cenupta Türkmen Çalgıları, Adana 1940, s. 36; Atilla Okan, Türk Halk Çalgıları Terminolojisi, Ege Üniversitesi Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İzmir 2001, s. 6. Kazakların inanışına göre telleri taşıyan eşiğin alt kısmı yeri, üstü de göğü temsil etmektedir. Bibigül Ospanaliyeva, agm.
9 Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, XIV/1, Yaz birleşiminden oluşturulmaktadır. Çalgının yaklaşık 70 cm civarında olan kavisli yayına ise 200 adet kıl takılmaktadır. Bu kıllar beş yaşında ve en güçlü kişneyen genç aygırın kuyruğundan, güz aylarında kesilmektedir. 35. Bazı kılkopuzların ses kutusunun içerisinde ve burguluğunun ön yüzünde metal parçaları, ziller ve aynalar bulunmaktadır. Baksılar icra esnasında kılkopuzu ileri geri sallayarak bu nesnelerden ses çıkartmakta ve bunu sihir, büyü ve insanları etkilemek amacıyla yapmaktadır 36. Ayrıca bu amaçla, baykuş tüyü ve bozkurt dişi gibi nesnelerinde kullanıldığı örnekler mevcuttur (Resim 2,4). Kılkopuz geleneksel bir çalgı olmakla beraber, fiziki olarak kalıplaşmış tek bir form sergilemez. Bu çalgının ses kutusu, burguluğu ve burgularında değişik formlar görmek mümkündür (Çizim 2). Bu form değişikliklerinin hangi dönemlerde ve hangi sırayla oldukları kesin olarak bilinmemektedir. Ancak arkeolog ve etnograf olan Alkey Margulan, bu çalgının en eski hallerinin bugün bildiğimiz formundan farklı olduğunu belirtmektedir. Ona göre kılkopuzun ses kutusu ilk dönemlerde iki çanaklı değil, bir çanaklı idi. Bu çanak dairevi bir yapıya sahipti. Üzerinde derisi yoktu. Kılkopuz ve şerterin ilkel türleri yapı olarak hemen hemen birbirinin aynı idi. Bunlar sesinden ayırt edilebilirdi ve şerter icracısı onu göğsünde tutup çimdikle çalar, kılkopuz icracısı ise onu dizinde tutar ve yayla çalardı 37. Kılkopuzun icrası günümüzde genellikle tırnak yüzeyi ile (tırnak tekniği) yapılmaktadır. Ancak çalgının icrasında geçmişte farklı tekniklerde kullanılmıştır. İcrada tırnak yüzeyinin yanı sıra, parmak ucu ve parmak iç yüzeylerinin de kullanıldığı bilinmektedir 38. Farklı 35 Türklerin eski dinleri Şamanizm idi. Bu dini anlayışa göre doğaya ve doğadaki varlıklara büyük değer veriyorlardı. Çoğu zaman doğadaki nesnelere ve varlıklara doğaüstü güçler atfediyor ve onları kutlu sayıyorlardı. Türklerin bu düşünce ve inanışları geleneksel bir hal almış ve yüzyıllar boyu süregelmiştir. Bu inanç çalgılar üzerinde de etkili olmuş, şaman baksılar kutsal gördükleri kılkopuzu büyücülük ve tedavi gibi değişik törenlerde kullanmışlardır. Bu çalgının gücünü artırmak içinde, onu yaptıkları malzemeleri de kutsal nesnelerden seçmişlerdir. Onun ağacını kutlu ağaçlardan olan kayın ve çam ağacının kökünden, derisini Nartüyü diye isimlendirilen en genç devenin derisinden, kıllarını kutlu at diye gördükleri genç ve aygır atın kuyruğundan ve kulaklarını yani burgularını ise tobılgı veya ırgay olarak adlandırılan dikenli çalıdan yapmışlardır. Benzer gelenekler Anadolu ya gelen Türklerde de görülmektedir. Ali Rıza Yalgın Cenupta Türkmen Çalgıları isimli çalışmasında benzer geleneklerin Güneydoğu Anadolu da da devam ettiğini tespit etmiştir. Konu hakkında daha geniş bilgi için bkz. Bahaeddin Ögel; age, s ; Rıza Yalgın, age, s. 36; Özgür Çelik; age, s Kılkopuzun burguluğunda ve ses kutusunda yer alan metal zil, ayna ve bunun gibi nesneler baksı ve kamların kopuzlarında bulunmaktadır. Halk ozanlarının kopuzlarında bu nesnelerin yerine çeşitli süslemeler yapılmaktadır. Böylece baksı ve halk ozanlarının kopuzlarını birbirinden ayırmak mümkün olmaktadır. Bolat Sarıbayev, age, s Bolat Sarıbayev, age, s Kılkopuz günümüzde tırnak tekniği ile icra edilmektedir. Bu tekniğin ne zamandan beri kullanıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Geçmişte çalgı tırnak tekniğinin yanı sıra, tellerin üzerine parmağın yastık bölümü (yumuşak etli bölümü) ve uç kısmıyla hafif bastırılarak ta icra edilmiştir. Bu konuda Bolat Sarıbayev, kılkopuzun en iyi icracılarından olan J.
10 150 ATAKAN DELİGÖZ tekniklerin bir arada kullanılması, çalgıdan değişik tonların elde edilmesi ve böylece sesin zenginleştirilmesi bakımından önemlidir. Bu çalgı ile doğadaki birçok sesi taklit eden baksılar, ondan kuş, kurt, at gibi hayvanların seslerini de çıkarmışlardır. Bu sesleri çıkarırken üç farklı icra tekniğinden yararlanmışlardır. Zamanla kılkopuzda diğer teknikler terk edilmiş ve genellikle tırnak tekniği kullanılmıştır 39. Çalgının icra tekniğinde farklılık olduğu gibi, çalınış biçiminde de farklılıklar olmuştur. Eskiden yere oturularak icra edilen kılkopuz (Resim 4), 20. yüzyılda orkestrada kullanılmasıyla birlikte sandalyeye oturularak çalınmaya başlanmıştır. İcracı çalgıyı dizinin üzerine veya iki bacağının arasına koyarak icrasını gerçekleştirmeye başlamıştır (Resim 2,3). Kılkopuzun akordu dörtlü veya beşli aralıkta yapılmaktadır. Kalın tel re notasına akortlanırken, ince tel sol veya la notasına akortlanmaktadır. İnce tel ile ezgiler çalınmakta, kalın tel ile bu ezgiye dem (esere karar sesi ile eşlik etmek) tutulmaktadır. SONUÇ VE ÖNERİLER Telli çalgıların bir alt grubunu oluşturan yaylılar, dünya üzerinde değişik coğrafyalara yayılmış ve yaygın kullanılan müzik aletlerindendir. Bu çalgı grubunun temel özelliği icrasının yay ile yapılıyor olmasıdır. Yaylı çalgı denildiğinde genellikle bu özellik akla gelmektedir. Oysaki yaylı çalgılar kendi içerisinde icrasal ve yapısal farklılıklar göstermektedir. Bu grupta yer alan çalgıların iki değişik icra biçimi bulunmaktadır. İcra biçimlerinden biri; çalgı telinin üzerine parmak ucu ile basarak onu tuşe yüzeyine sıkıştırmak suretiyle gerçekleştirilir ve sesler böylece elde edilir. Diğer icra biçiminde ise çalgı teline yandan veya alttan tırnak yüzeyleri ile dokunulur ve sesler elde edilir. Bu iki icra biçimi yaylı çalgının tonunu, tınısını, fiziki yapısını ve grubunu belirlemektedir. Bu çalışma ile yaylı çalgıların iki farklı teknikle icra edildikleri ve bundan dolayı iki ayrı gruptan oluştukları gösterilmeye çalışılmıştır. Ayrıca bu gruplardan birini teşkil eden tırnak yaylılarının bu özelliği ile gün yüzüne çıkması ve tanıtımı sağlanmıştır. Bu kapsamda Türk kültürü içerisinde farklı coğrafyalarda yer alan tırnak yaylılarının varlığı da vurgulanmıştır. Bunlar içerisinde yer alan kılkopuz çalgısı değişik yönleriyle kapsamlı olarak ele alınmıştır. Bu çalgının formsal, yapısal ve icrasal değişiklikleri saptanmaya çalışılmıştır. Böylece Türk Dünyası tırnak yaylıları hakkında genel bir fikrin oluşması sağlanarak, aralarındaki yapısal ve kültürel ilişkilerin daha iyi anla- Kalambaev in bu üç tekniği de beraber kullandığını ifade etmektedir. Konu hakkında bkz. Bolat Sarıbayev, age, s Orta Asya da Altay, Hakasya ve Tuva gibi yerlerde tırnak yaylıları üç farklı teknikte (tırnak, parmak ucu, parmak içi) icra edilmektedir. Geçmişte kılkopuz da böyle çalınıyor iken, günümüzde genellikle tırnak yüzeyi ile icrası yapılmaktadır. Bunun sebebi; geçmişte doğadaki sesleri taklit etmek için bu üç icra tekniğini kullanarak ayin yapan baksıların giderek azalması, böylece çalgının kullanım alanın değişmesi ve orkestra içerisinde icra edilirken, farklı seslere ihtiyaç duyulmaması olabilir.
11 Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, XIV/1, Yaz şılması sağlanmıştır. Ayrıca bunun ileride yapılacak benzer çalışmalarda, araştırmacılara yol gösterecek bir kaynak olacağı düşünülmüştür. KAYNAKÇA AÇA Mehmet, Kültür - Medeniyet Kahramanları ve Türk Müzik Aletlerinin Ortaya Çıkışı Hakkında Teşekkül Eden Bazı Efsaneler, Milli Folklor Uluslar Arası Halkbilimi Dergisi, Bahar 45, CAFEROĞLU Ahmet, Cihan Edebiyatında Türk Kopuzu, Ülkü Mecmuası, S: 45, ÇELİK Özgür, Türk Dünyası'nda Üç Yaylı Çalgı: Kılkobız, Kamança, ve Kabak Kemane, İzmir DÖNMEZ FEDAKÂR Pınar, Karakalpak Efsaneleri, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, İzmir ERGUN Metin, Kopuz Sarını Kazak Âşık Tarzı Şiir Geleneği Akın ve Cıravlar, T.C. Kültür Bakanlığı, Ankara Ensiklopedi Slovari Sıpravoçniki, Moskova GAZİMİHAL M. Ragıp, Asya ve Anadolu Kaynaklarında Iklığı, Ses ve Tel Yayınları Organografya Araştırmaları, Doğuş Ltd. Şirketi Matbaası, Ankara GAZİMİHAL M. Ragıp, Ülkelerde Kopuz ve Tezeneli Sazlarımız, Kültür Bakanlığı Milli Folklor Araştırma Dairesi Yayınları:15, Ankara GÜRDAL İrfan, Kopuz ve Türk Dünyası Halk Çalgıları, Türkler Ansiklopedisi, C.19, Ankara İNAN Abdulkadir, Makaleler, Ankara JAKİŞEVA Z. S., Kazaktın Desturli Muzıkalık Asbabtarı, Almatı JARKINBEKOV Musabek, Hayat Jırını (Şiirini) Terennüm Eden Ulu Atamaz, Kazakistan da Dede Korkut, Yayına Hazırlayan Abdimalik Nisanbayev, Ankara Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü, Kültür Bakanlığı/1371, Kaynak Eserler/54, Ankara Kazak Muzıkası, C.1, Kazakistan Cumhuriyeti Milli Eğitim ve İlim bakanlığı, Medeniyet İletişim ve Spor Bakanlığı, Muhtar Avezov Edebiyat ve Sanat Enstitüsü, Almatı OKAN Atilla, Türk Halk Çalgıları Terminolojisi, Ege Üniversitesi Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İzmir OSPANOV B.E. ADAMKULOV N.M., Kazak Halkının Muzıkalıh Asbabtarı, Almatı OSPANALİYEVA Bibigül, Kazakistanın Jambıl Bölgesi Efsaneleri, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, İzmir OSPANALİYEVA Bibigül, Dombra ve Kopuzun Efsanesi, Musiki Dergisi (internet dergisi), ÖGEL Bahaeddin, Türk Kültür Tarihine Giriş, C.9, Kültür Bakanlığı Yayınları/638, Ankara REİCHL Karl, Türk Boylarının Destanları, Çeviren- Metin Ekici, Ankara RADLOFW. F, Sibiryadan, C. 2, Çev. Ahmet Temir, İstanbul SARIBAYEV Bolat, Kazahskie Muzikalnıe İnstrumentı, Alma-Ata VERTKOV V., Atlas Musikalnıh İstrumentov Narodov SSR, Moskova YALGIN Rıza, Cenupta Türkmen Çalgıları, Adana 1940 YEĞİN Veyis, Yaylı Çalgılar İçerisinde Tırnak Kemanenin Serüveni, Motif- Halk Müziğinde Çalgılar Uluslar arası Sempozyumu Bildirileri, Kocaeli Aralık 2007,
12 152 ATAKAN DELİGÖZ SÖZLÜ KAYNAKLAR TURDOGULOV Jolauşı, 1950 Almatı (Kazakistan) doğumlu, Abay Üniversitesinde çalgı yapım hocası. ABDULLAHOĞLU Abdurrahman Nurlan, 1962 Almatı (Kazakistan) doğumlu, Kurmangazi Orkestrası çalgı yapım ve bakım ustası. KOSBASAROV Bazarhan, 1948 Almatı (Kazakistan) doğumlu, Kurkmangazi Konservatuvarı nda kılkopuz hocası. Resim 1. Farklı formlarda iki kılkopuzun ön ve arka görünüşleri ile yayı (Almatı-Kazakistan) Resim 2. Kazakistan da kılkopuzun tırnakla icrası (Sarıbayev den)
13 Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, XIV/1, Yaz Resim 3. Kurmangazi Konservatuarı kılkopuz icracısı Janel Majibaeva (Almatı-Kazakistan) Resim 4. Kılkopuzun Geçmişteki İcra Biçimi (Jakişeva dan)
14 154 ATAKAN DELİGÖZ Çizim 1. Kılkopuzun bölümleri Çizim 2. Değişik Formlarda Kılkopuzlar
Çalgı Müziği. Çalgı Çeşitleri
Çalgı Müziği Çalgı Çeşitleri Çalgı Müziği Müzik aletleri ile yapılan müziğe çalgı müziği denir. Çalgı müziği, tek veya birden fazla çalgının bir araya gelmesiyle yapılır. Bütün müzik aletleri, çeşitlerine
DetaylıKEMAN IN YAPIMI ASLINDA KEMAN BİR REZONANS KUTUSUDUR. BİR KOL, DÖRT TEL VE TELLERİ TUTAN PARÇALARDAN MEYDANA GELMİŞ, BASİT YAPILI BİR ÇALGIDIR. YAYLI
KEMAN 8\F KEMAN IN YAPIMI ASLINDA KEMAN BİR REZONANS KUTUSUDUR. BİR KOL, DÖRT TEL VE TELLERİ TUTAN PARÇALARDAN MEYDANA GELMİŞ, BASİT YAPILI BİR ÇALGIDIR. YAYLI SAZLARIN KRALI SAYILAN BU HARİKULADE SESLİ
DetaylıTÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1
TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1 Çeşitli Türk topluluklarının mitolojileriyle ilgili malzemelerin bir çoğunu bilim adamları, misyonerler, seyyahlar ya da bazı yabancı araştırmacılar tarafından derlenmiştir.
DetaylıII. ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR KONGRESİ ÖZEL BÖLÜMÜ
II. ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR KONGRESİ ÖZEL BÖLÜMÜ II. ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR KONGRESİ NİN ARDINDAN Pınar FEDAKÂR* Dünyadaki siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel gelişmelerin çok hızla
DetaylıDÜZENLEME Ders Notu - 1
DÜZENLEME Ders Notu - 1 Doç. Server ACİM Aralık 2011 - MALATYA İçindekiler 1 Giriş 2 2 Gerekli Temel Bilgiler 2 3 Yaylı Çalgılar Ailesi 2 3.1 Keman........................................ 2 3.1.1 Viyola.....................................
DetaylıŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2
DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 ŞAMANİZM Şamanizmin tanımında bilim adamlarının farklı görüşlere sahip olduğu görülmektedir. Kimi bilim adamı şamanizmi bir din olarak kabul etse de, kimisi bir kült olarak kabul
DetaylıHİTİT ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ TÜRK HALK MÜZİĞİ 1 FİNAL DERS NOTU
HİTİT ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ TÜRK HALK MÜZİĞİ 1 FİNAL DERS NOTU Yrd. Doç. Dr. Ömer Can SATIR Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Müzik Bölümü Öğretim
DetaylıDEVLET KONSERVATUVARI HAZIRLIK SINIFI
2016 Yılı Girişli Öğrencilerin 5 Yıllık Müfredatı DEVLET KONSERVATUVARI HAZIRLIK SINIFI KODU DERS ADI DÖNEM T U K AÇIKLAMA KHZ101 KHZ103 KHZ105 KHZ107 TÜRK SANAT MÜZİĞİ NAZARİYAT VE SOLFEJİ TÜRK HALK MÜZİĞİ
Detaylı-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.
İçindekiler 1 Efsane Nedir? 2 Efsanenin Genel Özellikleri 3 Efsanelerin Oluşumu 4 Oluşumuyla İlgili Kuramlar 5 Efsanelerin Sınıflandırılması 6 Efsanelerde Konu ve Amaç 7 Efsanelerde Yapı, Dil ve Anlatım
DetaylıYARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1
YARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Yaratılış Mitleri Orta Asya ve Sibirya da yaşayan Türk toplulukları arasında yaygın olarak anlatılan efsaneler yaratılış mitlerini oluşturmaktadır. Daha çok Altay
DetaylıHİTİT ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ TÜRK HALK MÜZİĞİ 1 FİNAL DERS NOTU
HİTİT ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ TÜRK HALK MÜZİĞİ 1 FİNAL DERS NOTU Yrd. Doç. Dr. Ömer Can SATIR Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Müzik Bölümü Öğretim
DetaylıBATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ
BATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ İÇERİK Müzikoloji nedir? Müzik tarihinin Müzikoloji içindeki yeri Müzik tarihinin temel kavramları Etimoloji (Müzik kelimesinin kökeni) Kültürel evrim
DetaylıVİYOLONSEL ÖĞRETİMİ METODU
Makamsal Ezgiler ve Okul Şarkılarıyla Desteklenmiş VİYOLONSEL ÖĞRETİMİ METODU 1-1- E. Erdem KAYA Sanat ve Dil Araştırmaları Enstitüsü www.sada.org.tr Tüm Hakları Yazara Aittir ISBN: 978-605-63945-0-8 2
DetaylıTürk Mitolojisi ve Türklerde Totemizm DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1
Türk Mitolojisi ve Türklerde Totemizm DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Totemizm Totemizm totem, mana ve tabu fikirlerine dayanır. Bir klanın n bütün b n fertlerinin kutsal saydıklar kları yaratıklar ve şeyler olan
DetaylıMÜZİK KÜLTÜRÜ Editörler
MÜZİK KÜLTÜRÜ Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY Yazarlar Doç. Dr. Ahmet Serkan Ece - Doç. Dr. Alaattin Canbay Doç. Dr. Ebru Temiz - Doç. Dr. Esra Dalkıran Doç. Dr. M. Kayhan Kurtuldu - Doç. Dr.
DetaylıKazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak
Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Hanlığı ve Kazakistan konulu bu toplantıda Kısaca Kazak
DetaylıHİTİT ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ TÜRK HALK MÜZİĞİ 1
HİTİT ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ TÜRK HALK MÜZİĞİ 1 Yrd. Doç. Dr. Ömer Can SATIR MÜZİĞİ TANIMLAMAK Müzik nedir sorusuna verilecek her yanıt, insanın müzikle girdiği
DetaylıTÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ
TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı Sözlü Dönem Yazılı Dönem İslamî Dönem Türk Edebiyatı Geçiş Dönemi Divan Edebiyatı Halk Edebiyatı Batı etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı Tanzimat
DetaylıAğız Kopuzundan Çene Arpına; Türk Enstürmanının İzinde
Ağız Kopuzundan Çene Arpına; Türk Enstürmanının İzinde Makalenin Dergiye Ulaşma Tarihi: 10.10.2015 Yayın Kabul Tarihi: 12.12.2015 Dr. Yılmaz YEŞİL Ağız Kopuzundan Çene Arpına; Türk Enstürmanının İzinde
DetaylıTEKE BÖLGESİNDE KABAK KEMANE VE YÖRÜK KEMENESİ
TEKE BÖLGESİNDE KABAK KEMANE VE YÖRÜK KEMENESİ Kadir Verim* 1 Abstract KABAK KEMANE AND YÖRÜK KEMENESİ IN THE TEKE REGION During the ages a variety of civilisations have inhabited in Anatolia and therefore
DetaylıFOLKLOR (ÖRNEK: 2000: 15)
FOLKLOR Folklor, bir ülke ya da belirli bir bölge halkına ilişkin maddi ve manevi alandaki kültürel ürünleri konu edinen, bunları kendine özgü yöntemleriyle derleyen, sınıflandıran, çözümleyen, yorumlayan
DetaylıİÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...5
İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...5 GİRİŞ G.1. Tarihçe, Dil, Kültür ve Sosyo-Politik Yapı...9 G.1.1. Amerikan Yerlileri...9 G.1.1.1. Tarihçe...9 G.1.1.2. Kuzey Amerikan Yerlilerinin Dilleri ve Kültür Bölgeleri...16
DetaylıDarüşşafaka Eğitim Kurumları Hafta Sonu Cumartesi Etkinlikleri Eğitim Öğretim Yılı
Darüşşafaka Eğitim Kurumları Hafta Sonu Cumartesi Etkinlikleri 2018 2019 Eğitim Öğretim Yılı KEMAN Orkestraların olmazsa olmazı keman çalgısı, insan ses grubunun sopranosu (ince kadın sesi) olarak düşünülebilir.
DetaylıAbant İzzet Baysal Üniversitesi, Kültür Merkezi Mavi Salon. Prof. Dr. Mustafa ALİŞARLI Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü
ÇALIŞTAY PROGRAMI ÇALIŞTAY PROGRAMI 15 EYLÜL 2017 CUMA Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Kültür Merkezi Mavi Salon 09.00 KAYIT 09.30 AÇILIŞ VE PROTOKOL KONUŞMALARI Yrd. Doç. Dr. Azize AKTAŞ YASA AİBÜ Bolu
DetaylıORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş
ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders Dr. İsmail BAYTAK Orta Asya Tarihine Giriş Türk Adının Anlamı: Türklerin Tarih Sahnesine Çıkışı Türk adından ilk olarak Çin Yıllıklarında bahsedilmektedir. Çin kaynaklarında
DetaylıDERSLER VE AKTS KREDİLERİ
DERSLER VE AKTS KREDİLERİ 1. Yarıyıl Ders Listesi TDP-101 TOPLUMSAL DUYARLILIK PROJESİ I Zorunlu 1+0 1 1 YDBI-101 İNGİLİZCE Zorunlu 2+0 2 2 TDE-155 KLASİK TÜRK EDEBİYATI TEMEL BİLGİLER-I Zorunlu 2+0 2
DetaylıTürk dünyası, bilişim alanında ortak terimler kullanmalı
TBD Türk Dünyası Ortak Bilişim Terimleri Çalışma Grubu Başkan Yardımcısı Belgin Tezcan Aksu: Türk dünyası, bilişim alanında ortak terimler kullanmalı TBD Türk Dünyası Ortak Bilişim Terimleri Çalışma Grubu,
DetaylıÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu :Üniversite Derece Alan Üniversite Yıl Türk Lisans. Halk Atatürk Üniversitesi 1970. Türk Halk Hacettepe Üniversitesi 1971
Resim ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Prof. Dr. Ensar ASLAN İletişim Bilgileri :Ahi Evran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Adres Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanlığı Telefon : Mail : 2. Doğum Tarihi : 3. Unvanı
DetaylıTürklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı
Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı III. ÜNİTE TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI VE İLK TÜRK DEVLETLERİ ( BAŞLANGIÇTAN X. YÜZYILA KADAR ) A- TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI I-Türk Adının Anlamı
DetaylıYaylı Çalgılar. Tuşlu (Klavyeli) Çalgılar. Mızraplı (Tezeneli) Çalgılar
Yaylı Çalgılar Tuşlu (Klavyeli) Çalgılar Üflemeli Çalgılar Mızraplı (Tezeneli) Çalgılar Vurmalı Çalgılar Yaylı Çalgılar Kabak Kemane Kemençe Üflemeli Çalgılar Kaval Zurna Mey Sipsi Tulum Çifte Çığırtma
DetaylıÇOKSESLİ SAZ ESERLERİ II
04.03.2019 ÇOKSESLİ SAZ ESERLERİ II (Türk Müziği Sazları ve Orkestrası İçin) (Tolga Karaca) I ÇOKSESLİ SAZ ESERLERİ II (Türk Müziği Sazları ve Orkestrası İçin) (Tolga Karaca) II (Çoksesli Saz Eserleri
DetaylıDERS PLANI DEĞİŞİKLİK SEBEBİNİ İLGİLİ SÜTUNDA İŞARETLEYİNİZ "X" 1.YARIYIL 1.YARIYIL 2.YARIYIL 2.YARIYIL. Kodu Adı Z/S T+U AKTS Birleşti
2011-2012 DERS PLANI DEĞİŞİKLİK SEBEBİNİ İLGİLİ SÜTUNDA İŞARETLEYİNİZ "X" YENİ DERS PLANI** 1.YARIYIL 1.YARIYIL Birleşti ATA 101 ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ I Z 2+0 2 X X X X ATA 101 ile ATA 102
DetaylıANKARA KECİSİNİN TANIMLAYICI ÖZELLİKLERİ. Prof. Dr. Okan ERTUĞRUL Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Genetik Anabilim Dalı
ANKARA KECİSİNİN TANIMLAYICI ÖZELLİKLERİ Prof. Dr. Okan ERTUĞRUL Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Genetik Anabilim Dalı ANKARA KEÇİSİ Ankara keçisi bazı araştırıcılara göre Capra prisca isimli yaban
DetaylıTürkiye de Ahmet Baytursınoğlu Üzerinde Yapılan Araştırmalar
Türkiye de Ahmet Baytursınoğlu Üzerinde Yapılan Araştırmalar Gülnar KOKYBASSOVA Kazak Türklerinin önemli şahsiyetlerinden Ahmet Baytursınoğlu Kazakistan da Ahmettanuv şılar tarafından çeşitli yönleriyle
DetaylıORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI BURSA ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ
ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI BURSA ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ EĞİMLİ ARAZİLERDE TERASLAMA TEKNİĞİ BUROR HENDEKLİ TERAS BUROR ÇUKURLU SEKİ TERAS (BUROR : Bursa Orman Terası) 2009 Arazi Yetenek Sınıfları ve Bu
DetaylıTÜRKİYE DEKİ ÜNİVERSİTELERDE OKUYAN TÜRK ASILLI ÖĞRENCİLERİN OKUMA ALIŞKANLIKLARINA YÖNELİK ANKET ÇALIŞMASI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
TÜRKİYE DEKİ ÜNİVERSİTELERDE OKUYAN TÜRK ASILLI ÖĞRENCİLERİN OKUMA ALIŞKANLIKLARINA YÖNELİK ANKET ÇALIŞMASI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME Türkana HÜSEYNOVA Bu anket; Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan,
DetaylıEĞİTİM ÖĞRETİM YILI. İLKOKULU 3. SINIF MÜZİK DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI
10-14 EKİM 3-7 EKİM 26-30 EYLÜL 19-23 EYLÜL - 3. SINIF DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI 1 1 Hayvanları Koruma Günü İSTİKLAL MARŞI MIZ A.5. İstiklal Marşını anlamına uygun dinler İstiklâl Marşı CD si
DetaylıEBRU YAPIMINDA KULLANILAN MALZEMELER VE EBRU TEKNİKLERİ Asiye Yaman
EBRU YAPIMINDA KULLANILAN MALZEMELER VE EBRU TEKNİKLERİ Asiye Yaman Tekne Su yüzeyinde yapılan bir sanat olan ebrûda kullanılan malzemelerden ilki içine kıvam arttırıcılı suyu koyacağımız ebru teknesidir.
DetaylıYAZI TÜRLERİ ŞENDA SOLMAZ KONUSUNU YAŞAMDAN ALAN YAZI TÜRLERİ OLAY YAZILARI
YAZI TÜRLERİ ŞENDA SOLMAZ KONUSUNU YAŞAMDAN ALAN YAZI TÜRLERİ OLAY YAZILARI 1- MAKALE Herhangi bir konuda öne sürülen bilgi görüş ve düşünceleri kanıtlamaya yönelik yazı türüdür. Yazan öne sürdüğü görüş
DetaylıBÖCEK ORKESTRASININ MUHTEŞEM SINIFI
Göknil Genç BÖCEK ORKESTRASININ MUHTEŞEM SINIFI 1 Çeviren: Saadet Özen ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Öykü 5. basım Resimleyen: Mustafa Delioğlu Göknil Genç BÖCEK ORKESTRASININ MUHTEŞEM SINIFI 1 Resimleyen: Mustafa
DetaylıCANLILARIN SINIFLANDIRILMASI
CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI Dünyamızda o kadar çok canlı türü var ki bu canlıları tek tek incelemek olanaksızdır. Bu yüzden bilim insanları canlıları benzerlik ve farklılıklarına göre sınıflandırmışlardır.
DetaylıMÜZİK KÜLTÜRÜ Editörler
MÜZİK KÜLTÜRÜ Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY Yazarlar Doç. Dr. Ahmet Serkan Ece - Doç. Dr. Alaattin Canbay Doç. Dr. Ebru Temiz - Doç. Dr. Esra Dalkıran Doç. Dr. M. Kayhan Kurtuldu - Doç. Dr.
DetaylıANA DİL Mİ, ANA DİLİ Mİ? IS IT PARENT LANGUAGE OR OR MOTHER TONGUE?
ANA DİL Mİ, ANA DİLİ Mİ? Prof. Dr. Mukim SAĞIR ÖZET Bu makalede ana dil ve ana dili terimlerinin kullanımları üzerinde durulacaktır. Aralarında nüans olan bu iki terimin Türkçe ve Türk Dili öğretiminde
DetaylıDiyalog İçin Halk Bilimi Projesi Ankara Etkinlik Haftası Çerçevesinde BALKANLAR VE TÜRKİYEDE HALK KÜLTÜRÜ KONFERANSI
Bu proje AB tarafından desteklenmektedir. Diyalog İçin Halk Bilimi Projesi Ankara Etkinlik Haftası Çerçevesinde BALKANLAR VE TÜRKİYEDE HALK KÜLTÜRÜ KONFERANSI Türkiye & AB Sivil Toplum Diyaloğu II Kültür
DetaylıDr. Mikail CENGİZ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Ahmet Yesevi Üniversitesi Türkoloji Fakültesi
Ö Z G E Ç M İ Ş Dr. Mikail CENGİZ Adı Soyadı: Mikail CENGİZ Unvanı: Dr. Öğr. Üyesi Yabancı Diller: İngilizce, Rusça E-posta: mikail@hacettepe.edu.tr Telefon: +90 312 780 71 49 ÖĞRENİM DURUMU: Derece Alan
DetaylıTürk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri
Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı SOSYAL BİLİMLERDE ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ TDE729 1 3 + 0 6 Sosyal bilimlerle ilişkili
DetaylıDr. Mikail CENGİZ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Ahmet Yesevi Üniversitesi Türkoloji Fakültesi
Ö Z G E Ç M İ Ş Dr. Mikail CENGİZ Adı Soyadı: Mikail CENGİZ Unvanı: Araştırma Görevlisi Dr. Yabancı Diller: İngilizce, Rusça E-posta: mikail@hacettepe.edu.tr Telefon: +90 312 780 71 49 ÖĞRENİM DURUMU:
DetaylıMİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR
MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ
DetaylıBilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar.
1- Canlının tanımını yapınız. Organizmaya sahip varlıklara canlı denir. 2-Bilim adamları canlıları niçin sınıflandırmıştır? Canlıların çeşitliliği, incelenmesini zorlaştırır. Bu sebeple bilim adamları
DetaylıAralık 2013 December 2013 Yıl 6, Sayı XVI, ss Year 6, Issue XVI, pp DOI No:
Tarih Okulu Dergisi (TOD) Journal of History School (JOHS) Aralık 2013 December 2013 Yıl 6, Sayı XVI, ss. 789-793. Year 6, Issue XVI, pp. 789-793. DOI No: http://dx.doi.org/10.14225/joh384 Bolat E. KUMEKOV,
DetaylıANKARA KEÇİSİ. Yayılma Alanı : Ankara ili başta olmak üzere, İç Anadolu bölgesi ile Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinin bazı illeri
ANKARA KEÇİSİ Yayılma Alanı : Ankara ili başta olmak üzere, İç Anadolu bölgesi ile Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinin bazı illeri Verim Yönü : Tiftik ve et Genel Tanımı : Vücut küçük yapılı, ince ve
DetaylıKuzey Hendeği nden Türk Sanat Müziği ezgileri yükseldi
Kuzey Hendeği nden Türk Sanat Müziği ezgileri yükseldi Bodrum Belediyesi Türk Musikisi Derneği Klasik Müzik Korosu tarafından Bodrum Kalesi Kuzey Hendeği nde Bestekar Erol Sayan Özel Konseri düzenlendi.
DetaylıKIBRIS HALK TÜRKÜLERININ BAZI
Cavanşir GULIYEV KIBRIS HALK TÜRKÜLERININ BAZI ARMONILEŞTIRME ÖZELLIKLERI Prof.Dr. Cavanşir GULIYEV - KKTC Yakın Doğu Üniversitesinin Sahne Sanatları Fakültesinin öğretim üyesi. Türkünün armonileştirmesi
DetaylıPROF. DR. AHMET BURAN IN TÜRKLÜK BİLİMİ TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ ADLI ESERİ ÜZERİNE
A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 55, ERZURUM 2016, 629-635 PROF. DR. AHMET BURAN IN TÜRKLÜK BİLİMİ TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ ADLI ESERİ ÜZERİNE Semra ALYILMAZ 1. Prof. Dr. Ahmet BURAN ın Öz
DetaylıİSTEK ÖZEL KEMAL ATATÜRK ANAOKULU MARTILAR SINIFI. İnsanlar Duygularını İfade Etmek İçin Geçmişten Günümüze Müzikten ve Danstan Yararlanmışlardır.
İSTEK ÖZEL KEMAL ATATÜRK ANAOKULU MARTILAR SINIFI İnsanlar Duygularını İfade Etmek İçin Geçmişten Günümüze Müzikten ve Danstan Yararlanmışlardır. Anafikri İle İlgili Neler Biliyoruz? Zeynep A. : Biz dans
DetaylıDENİZLERDE BÖLGESEL SU ÇEKİLMESİNİN METEOROLOJİK ANALİZİ
Mahmut KAYHAN Meteoroloji Mühendisi mkayhan@meteoroloji.gov.tr DENİZLERDE BÖLGESEL SU ÇEKİLMESİNİN METEOROLOJİK ANALİZİ Türkiye'de özellikle ilkbahar ve sonbaharda Marmara bölgesinde deniz sularının çekilmesi
Detaylı20 Mart Vızıltı. Mercanlar Sınıfından Merhaba;
Mercanlar Sınıfından Merhaba; 20 Mart Vızıltı Bu hafta konumuz ormanlar idi. Orman nedir? Ormanların önemi ve faydaları nelerdir? Ormanları koruma konusunda üzerimize düşen görevler nelerdir? gibi sorular
Detaylı9. SINIF ÜNİTE DEĞERLENDİRME SINAVLARI LİSTESİ / DİL VE ANLATIM
SINAVLARI LİSTESİ / DİL VE ANLATIM İletişim Dil - Kültür İlişkisi İnsan, İletişim ve Dil Dillerin Sınıflandırılması Türk Dilinin Tarihi Gelişimi ve Türkiye Türkçesi Türkçenin Ses Özellikleri Telaffuz (Söyleyiş)
DetaylıKonserin sonunda TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Fırat Pultaş ve orkestra şefi Prof. Rinat
33 Konserin sonunda TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Fırat Pultaş ve orkestra şefi Prof. Rinat Halitov'a Vali Yardımcısı Yüksel Ayhan ile Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Ali Çelik ve Prof. Dr. Süheyla
DetaylıBİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA
BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDA İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere bağlı olarak bitki ve hayvan topluluklarını barındıran
Detaylı1 İSMAİL GASPIRALI HER YIL BİR BÜYÜK TÜRK BİLGİ ŞÖLENLERİ. Mehmet Saray
Mehmet Saray 1942'de Afyon'un Dinar kazasında doğdu. Orta öğrenimini Çivril ve Isparta'da yapan Saray, 1961-1966 arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nü bitirdi. 1968-1978 yılları
DetaylıBATI MÜZİK ÇALGILARI ÜFLEMELİ ÇALGILAR
BATI MÜZİK ÇALGILARI ÜFLEMELİ ÇALGILAR FAGOT Fagot, ahşap nefesli çalgıdır. Fagot, çift kamışlı ve tek parçalı bir enstrüman olan Curtal'dan, 16. yüzyıl'da Avrupa'da türemiştir. Ses aralığı 3,5 oktav olan
DetaylıEĞİTİM ÖĞRETİM YILI. İLKOKULU 4. SINIF MÜZİK DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI
EKİM 7-2 EKİM (5. Hafta) EKİM 0-4 EKİM (4. Hafta) FARKLI MÜZİK TÜRLERİ EKİM 03-07 EKİM (3.Hafta) DİNLEME- SÖYLEME- ÇALMA EYLÜL 26-30 EYLÜL (2. Hafta) EYLÜL 9-23 EYLÜL (. Hafta) İSTİKLÂL MARŞI MIZI DOĞRU
DetaylıGerçek yaşam, minik minik değişiklikleri hayata geçirmeyi başardığınızda yaşanmaya başlanır. - Leo Tolstoy
Gerçek yaşam, minik minik değişiklikleri hayata geçirmeyi başardığınızda yaşanmaya başlanır. - Leo Tolstoy YENİ BİR YIL YENİ BİR SİZ Kendimizde dahil, birçok kişi, yeni bir yıla birçok yeni kararla başlar.
DetaylıDik İzdüşüm Teorisi. Prof. Dr. Muammer Nalbant. Muammer Nalbant
Dik İzdüşüm Teorisi Prof. Dr. Muammer Nalbant Muammer Nalbant 2017 1 Dik İzdüşüm Terminolojisi Bakış Noktası- 3 boyutlu uzayda bakılan nesneden sonsuz uzaktaki herhangi bir yer. Bakış Hattı- gözlemcinin
DetaylıEŞ POTANSİYEL VE ELEKTRİK ALAN ÇİZGİLERİ. 1. Zıt yükle yüklenmiş iki iletkenin oluşturduğu eş potansiyel çizgileri araştırıp bulmak.
EŞ POTANSİYEL VE ELEKTRİK ALAN ÇİZGİLERİ AMAÇ: 1. Zıt yükle yüklenmiş iki iletkenin oluşturduğu eş potansiyel çizgileri araştırıp bulmak. 2. Bu eş potansiyel çizgileri kullanarak elektrik alan çizgilerinin
DetaylıÇelikle Çay Üretimi. Ayhan Haznedar -Ziraat Mühendisi
Çelikle Çay Üretimi Ayhan Haznedar -Ziraat Mühendisi Nitelikleri, kalitesi ve diğer özellikleri belirlenen çay klonlarının hızlı, yoğun ve ucuz bir şekilde üretilmesi için en uygun yöntemdir. Çelik alınacak
DetaylıT.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA
Sayı : 10476336-100-E.531 29/01/2019 Konu : Ders İçerikleri-Çağdaş Türk Lehçerleri ve Edebiyatları Bölümü İLGİLİ MAKAMA Bu belge 5070 Elektronik İmza Kanununa uygun olarak imzalanmış olup, Fakültemiz Çağdaş
DetaylıÖZGEÇMİŞ. : Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. : :
ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Feridun TEKİN Adres Telefon E-posta : Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü : 310 54 84 : feridun.tekin@giresun.edu.tr 2. Doğum Tarihi : 30.05. 1964 3. Unvanı :
DetaylıMUSİQİ DÜNYASI 4 (73), 2017 PEŞREVLERDE TESLİM
Ata Bahri ÇAĞLAYAN 1 PEŞREVLERDE TESLİM GİRİŞ: Önde giden manasına gelen Peşrev kelimesi taksimden sonra icra edilmektedir (Ezgi, 1953). Tarihi kaynaklardan anlaşıldığı kadarıyla Peşrev biçimi Farabi ye
DetaylıÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ
ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı: Bahar GÜDEK Doğum Tarihi: 30 Ekim 1977 Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Güzel Sanatlar Fakültesi Erciyes Üniversitesi 1996-2000 Müzik
DetaylıMuson Yağmurlarını Atlatmak Kelsey, Dylan, and Trevor Bölüm 1 Fen Bilimleri
Muson Yağmurlarını Atlatmak Kelsey, Dylan, and Trevor Bölüm 1 Fen Bilimleri Hedefimiz Arizona, Phoenix te yaşayan sizleri büyük Phoneix bölgesindeki musonların olası riskleri hakkında bilgilendirmek. Bir
DetaylıMÜZİK ALETLERİ 40 BİN YIL ÖNCESİNE DAYANIR
MÜZİK ALETLERİ 40 BİN YIL ÖNCESİNE DAYANIR Dünyanın en eski flütü 40 bin yıl önceye uzanıyor. Hititler in flüt, gitar, lir, arp, tef, çalpara, davul ve gayda kullandığını gösteren taş kabartmalar var.
DetaylıİÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2
İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 ÖNSÖZ DİL NEDİR? / İsmet EMRE 1.Dil Nedir?... 1 2.Dilin Özellikleri.... 4 3.Günlük Dil ile Edebî Dil Arasındaki Benzerlik ve Farklılıklar... 5 3.1. Benzerlikler... 5 3.2. Farklılıklar...
DetaylıİÇİNDEKİLER BÖLÜM I BÖLÜM II. vii GİRİŞ / 1 ÇOCUK VE KİTAPLARI / 17
İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ / 1 1. Çocuk Edebiyatının Tanımı, Niteliği ve Önemi / 1 Tanımı / 1 Niteliği / 3 Önemi / 5 / 8 Çocuk ve Kitapları / 8 Çocuk Edebiyatı ve Kitapları / 9 Çocuk ve Kitap / 12 Boş Zamanları
DetaylıÜNİTE:1. Dil Nedir? ÜNİTE:2. Dil Kültür İlişkisi ÜNİTE:3. Türk Dilinin Gelişimi ve Tarihsel Dönemleri ÜNİTE:4. Ses Bilgisi ÜNİTE:5
ÜNİTE:1 Dil Nedir? ÜNİTE:2 Dil Kültür İlişkisi ÜNİTE:3 Türk Dilinin Gelişimi ve Tarihsel Dönemleri ÜNİTE:4 Ses Bilgisi ÜNİTE:5 1 Yapı Bilgisi: Biçim Bilgisi ve Söz Dizimi ÜNİTE:6 Türkçenin Söz Varlığı
DetaylıYANIT S ANIT S YF ARI
YANIT SAYFALARI R IM DOSTLUK Dostum arı Bana her sabah Paylaşarak üretmenin Güzelliğini, Dostum karınca Dayanışmanın Ne güçlükleri Aşabileceğini, Dostum baykuş Bilgeliği, Dostum bülbül Neşeyi, sevinci,
DetaylıNecdet Yaşar 1953 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni bitirdi.
Necdet Yaşar Müzik Yaşamı Necdet Yaşar 1953 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni bitirdi. Müziğe bağlama çalarak başladı. Mesut Cemil'in tambur çalışını dinledikten sonra, 20 yaşında tanbura
DetaylıBODRUM BELEDİYESİNDEN ZEKİ MÜREN E BÜYÜK VEFA
BODRUM BELEDİYESİNDEN ZEKİ MÜREN E BÜYÜK VEFA Türk Sanat müziğinin unutulmaz sesi, sanat güneşimiz Zeki Müren anısına Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon tarafından düzenlenen ses yarışmasını Berna
DetaylıHALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1
HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Sözlü Kompozisyon Teorisi DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2 KONULAR Sözlü Kompozisyon Teorisi Teorinin ortaya çıkışı ve kavramsal yapının oluşumu Milman Parry ve Sözlü Kompozisyon
DetaylıT.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü
T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü *BEL5BEH3M* Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanlığı Sayı :70677404/105.04/E.80966 13/09/2017 Konu :2017-2018 Güz Dönemi
DetaylıDerece Alan Üniversite Yıl Lisans Geleneksel Türk El Atatürk Üniversitesi 2000. Doktora Eğitim Bilimleri Ahmet Yesevi Üniversitesi 2008
ÖZ GEÇMiŞ 1. Adı Soyadı : Ömer Zaimoğlu 2. Doğum Tarihi : 22 Ocak 1977 3. Unvanı : Yrd. Doç. Dr 4. Öğrenim Durumu : Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Geleneksel Türk El Atatürk Üniversitesi 2000 Sanatları
DetaylıARGUVAN ÖRNEKLEMİNDE DEDE SAZI NIN ORGANOLOJİSİ VE İCRA ÖZELLİKLERİ
ARGUVAN ÖRNEKLEMİNDE DEDE SAZI NIN ORGANOLOJİSİ VE İCRA ÖZELLİKLERİ Sinan HAŞHAŞ*, Ünal İMİK **, Can AYDOĞDU*** Özet: Malatya/Arguvan ilçesi, türküleri ve uzun havalarıyla kendine has geliştirdiği çeşitli
DetaylıMİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1
MİT VE DİN İLİŞKİSİ (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Mit ve Din Mitolojiler genel olarak dinsel, ruhani ve evrenin ya da halkların oluşumu gibi yaratılış veya türeyiş gibi temaları içerirler.
DetaylıRuhumdaki. Müzigin Ezgileri. Stj. Av. İrem TÜFEKCİ. 2013/2 Hukuk Gündemi 101
Ruhumdaki Müzigin Ezgileri Stj. Av. İrem TÜFEKCİ 2013/2 Hukuk Gündemi 101 Ruh halinize göre mi müzik dinlersiniz, müzik mi ruh halinizi değiştirir? Hangi tür olursa olsun o anki duygusal duruma eşlik etmekte
DetaylıİSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DEVLET KONSERVATUVARI MÜZİK BÖLÜMÜ PROGRAMLARI ÖZEL YETENEK GİRİŞ SINAVI YÖNERGESİ
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DEVLET KONSERVATUVARI MÜZİK BÖLÜMÜ PROGRAMLARI ÖZEL YETENEK GİRİŞ SINAVI YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönergenin amacı; İstanbul Üniversitesi
DetaylıLisans Türk Dili ve Edebiyatı Ege Üniversitesi 06/2006. Doktora Türk Halk Bilimi Ege Üniversitesi 12/2012
1. Adı Soyadı: Şerife Seher EROL 2. Doğum Tarihi: 05.05.1983, Silifke, MERSİN 3. Unvanı: Yrd. Doç. Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Ege Üniversitesi 06/2006
DetaylıDünya üzerindeki herhangi bir yerde Güneş in tam tepe noktasında olduğu an saat 12.00 kabul edilir. Buna göre ayarlanan saate yerel saat denir.
Mart 30, 2013 Yerel Saat Dünya üzerindeki herhangi bir yerde Güneş in tam tepe noktasında olduğu an saat 12.00 kabul edilir. Buna göre ayarlanan saate yerel saat denir. Yerel saat doğuda ileri, badda geridir.
DetaylıMEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)
T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) MÜZİK ALETLERİ YAPIMI ALANI ANKARA 2007 ÖĞRENME FAALİYETİ -31 AMAÇ MÜZİK ALETLERİ YAPIMI Bu faaliyette verilecek
DetaylıKAVAK VE HIZLI GELİŞEN TÜRLER
KAVAK VE HIZLI GELİŞEN TÜRLER Populus nigra Dr. Süleyman GÜLCÜ - 2008 1 KAVAK FİDANI ÜRETİMİ VE FİDANLIK TEKNİĞİ Kavak fidanı yetiştirilmesinde en önemli konuların başında, kaliteli kavak fidanı yetiştirilmesine
DetaylıTÜRK DÜNYASINI TANIYALIM
TÜRK DÜNYASINI TANIYALIM Türk Dünyası, Türk milletine mensup bireylerin yaşamlarını sürdürdüğü ve kültürlerini yaşattığı coğrafi mekânın tümünü ifade eder. Bu coğrafi mekân içerisinde Türkiye, Malkar Özerk,
DetaylıORTA DOĞU VE KAFKASYA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
Merkez Müdürünün Mesajı Orta Doğu ve Kafkasya Uygulama ve Araştırma Merkezi bağlı bulunduğu İstanbul Aydın Üniversitesi ve içinde bulunduğu ülke olan Türkiye Cumhuriyeti ile Orta Doğu ve Kafkasya ülkeleri
DetaylıCOĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA
COĞRAFİ KONUM COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA Yeryüzünün belli bir bölümünü FİZİKİ coğrafya BEŞERİ ve gösterir. EKONOMİK -Doğa olaylarını -Kıtalar coğrafya konu alır. -Ülkeler -İnsanlar ve -Klimatoloji
DetaylıTablo 2: Doktora Programı Ortak Zorunlu-Seçmeli Dersler TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI DOKTORA PROGRAMI GÜZ YARIYILI
Tablo 2: Doktora Programı Ortak Zorunlu-Seçmeli Dersler TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI DOKTORA PROGRAMI GÜZ YARIYILI Ortak Zorunlu-Seçmeli Dersler Eski Türk Edebiyatı Bilim Dalı TDE 601 Divan Şiiri
DetaylıTAŞELİ YÖRESİ TAHTACILARI VE MENGİ BAĞLAMASI (FİNFİNİ)
TAŞELİ YÖRESİ TAHTACILARI VE MENGİ BAĞLAMASI (FİNFİNİ) TAŞELİ EINVIRONS TAHTACI GROUP AND MENGİ BAGLAMA (FINFINI) ТУРКМЕНЫ ТАХТАДЖЫ" ПОСЕЛЕНИЯ "ТАШЭЛИ" И САЗ "МЕНГИ ("ФИНФИНИ") Ali DAĞISTAN * Özet Mersin
DetaylıTürkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de
DetaylıBilal ELÇİ tarafından düzenlenmiştir.
SES BU ÜNİTEDE BİLMENİZ GEREKENLER 1. Bir ses dalgasının belli bir frekans ve genliği olduğunu 2. Sesin titreşimler sonucu oluştuğunu 3. Ses yüksekliğinin sesin ince veya kalın olması anlamına geldiğini
DetaylıTürk Kültüründe Geçmişten Günümüze Davul
İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ Cilt / Vol: 6, Sayı/Issue: 8, 2017 Sayfa: 11-18 Received/Geliş: Accepted/Kabul: [16-11-2017] [27-12-2017] Türk Kültüründe Geçmişten Günümüze Davul Serkan
DetaylıFEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ. Tel: 04543101000 GENEL BİLGİLER. Lisans Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, Arapça Öğretmenliği, 1990
FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ E-mail: gungorelda@hotmail.com RESİM ADI SOYADI Yrd. Doç. Dr. Ahmet Güngör Tel: 04543101000 Dahili: 1585 Kişisel web sayfası linki:gungorname.com GENEL BİLGİLER Doğum Yeri Alaca/
Detaylı