ÖRGÜT KURAMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÖRGÜT KURAMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI"

Transkript

1 ÖRGÜT KURAMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI 1. Varlık Bilimsel Varsayım Koşul Bağımlılık Kaynak Bağımlılık Örgütsel Ekoloji Yeni Kurumsal İşlem Maliyeti gerçekçilik gerçekçilik gerçekçilik Kurulmuş gerçekçilik gerçekçilik Gerçekçilik: insandan bağımsız bir sosyal gerçeklik vardır. Kurulmuş Gerçeklik: İnsanın dışında algılanan sosyal gerçekliğin aslında toplumsal olarak kurulduğunu ve kurumsallaşarak dışşallık kazandığını varsaymaktadır. 2. Bilgi Bilimsel Varsayım Koşul Bağımlılık Kaynak Bağımlılık Örgütsel Ekoloji Yeni Kurumsal İşlem Maliyeti Pozitivist pozitivist pozitivist Özneler arası pozitivist nesnellik Pozitivist: Bilginin somut, elde edilebilir ve aktarılabilir olduğunu varsayan pozitivist geleneği izlerler. Özneler arası nesnellik: Bilginin nesnel ve somut statüsünü kabul etmekle birlikte, bu nesnelliğin öznellikler arası nesnellik olduğunu varsayar. 3. İnsan Doğası Koşul Bağımlılık Kaynak Bağımlılık Örgütsel Ekoloji Yeni Kurumsal İşlem Maliyeti belirlenimci indirgemeci belirlenimci etkileşimci İndirgemeci Belirlenimci: insanların davranış ve eğilimlerinin çevresel oluşumlarca (yapı) belirlendiğini varsaymaktadır. İndirgemeci: insanların kendi doğaları gereği (sınırlı da olsa) ussal seçimler yapacaklarını varsaymaktadır, (indirgemeci ussal aktör) Etkileşimci: pratik eylem kuramı çerçevesinde, yapı ile eyleyen arasında karşılıklı etkileşim olduğunu varsayar, (kümelenme ve baskı neticesinde etkileme) 4. Yöntem Bilim Varsayımı Koşul Bağımlılık Kaynak Bağımlılık Örgütsel Ekoloji Yeni Kurumsal İşlem Maliyeti açıklamak açıklamak açıklamak Anlamak açıklamak Açıklamak: nomotetik (bilimsel kanunlar koyan) geleneği izlerler. Bu geleneğe uygun olarak, somut, nesnel ve insandan bağımsız sosyal geçekliği açıklayan genellenebilir yasaları gözlem yoluyla geliştirmeye çalışırlar. 1

2 Anlamak: nomotetik geleneği kısmen izlemekle birlikte temel olarak, sosyal geçekliğin toplumsal olarak nasıl kurulduğunu anlamaya çalışır. 5. Dayandığı Toplum Kuramı Koşul Bağımlılık Kaynak Bağımlılık Örgütsel Ekoloji Yeni Kurumsal İşlem Maliyeti Düzen (uzlaşma) Düzen (uzlaşma) Düzen (uzlaşma) Düzen (uzlaşma) Düzen (uzlaşma) Düzen (uzlaşma): toplumsal çatışma ve değişimden ya da baskın söylemleri sorgulamaktan çok, mevcut toplumsal düzeni kabul eden ya da baskın toplumsal söylemle uzlaşan bir görünüm sergilemektedir. 6. Örgütü Tanımlama Biçimi Koşul Bağımlılık Kaynak Bağımlılık Örgütsel Ekoloji Yeni Kurumsal İşlem Maliyeti Ussal-açık doğal-açık doğal-açık doğal-açık Ussal-açık ussal-açık: örgütleri çevreyle etkileşen, belirgin amaçlara ve biçimsel yapılara sahip ussal kollektiviteler olarak tanımlar, (örgüte tasarım veriyoruz) (koşul bağımlılıkta bu tasarım seçimi örgütün mekanik sistem veya organik sistem seçimi yapmasıdır) doğal-açık: örgütleri yine çevreyle etkileşen ancak farklı çıkarları barındıran, biçimsel olmayan yapılara sahip, ussal amaçları olsa bile bunları gerçekleştirmesi içinde bulundukları çevredeki diğer bir çok etmene bağlı doğal kollektiviteler olarak tanımlarlar, (örgüt çevreye göre şekilleniyor) 7. Çevreyi Tanımlama Biçimi Koşul Bağımlılık Kaynak Bağımlılık Örgütsel Ekoloji Yeni Kurumsal İşlem Maliyeti Teknik-ekonomik Ekonomik-politik Ekonomik çevrel Kurumsal çevre Ekonomik çevre2 çevre çevre Teknik-ekonomik çevre: bu çevrede örgütsel yapıyı biçimleyen teknolojik etmenler ve piyasa koşulları söz konusudur. Böylesi bir çevre örgüt için belirsizlik kaynağı oluşturmaktadır. Ekonomik-politik çevre: yine çevrenin ekonomik yanı vurgulanmakla birlikte, çevre örgütün kaynaklar açısından bağımlı olduğu diğer örgütlerden oluşan bir çevredir. Yine bir belirsizlik kaynağıdır ancak müdahale edilemez değildir. Bu çevrede örgütler kaynaklara ulaşabilmek için güç mücadelesi içindedirler. Çevrenin politik bir doğaya sahip olmasının nedeni de budur. Ekonomik çevre 1: çevre temelde, benzer ürünleri üreten ve bu nedenle benzer kaynaklar için rekabet eden birebirinden yalıtılmış örgütlerden oluşan ekonomik bir çevredir. Ancak, buna ek olarak çevre ebetteki politik dinamiklerin, teknolojik gelişmelerin ve hatta doğal felaketlerin yaşandığı ve örgütlerin müdahale etmeyi bile düşünemeyeceği bir çevredir. Ekonomik çevre 2: örgütün dışında bir çevre kavramı tanımlamaz. Analiz birimi, iktisadi işlemler olduğu için, üzerine konuştuğu çevre, neoklasik iktisadın varsaydığı piyasa koşullarından pek de farklı değildir. 2

3 Kurumsal çevre: çevre, sadece örgütleri verimli ve etkili çalışmaya yönlendiren teknik ve ekonomik bir çevre değil, örgütün kendisini meşrulaştırması gereken, yasal, sosyal ve kültürel, kısacası kurumsal bir çevredir. 8. Çevre-Örgüt İlişkisi Koşul Bağımlılık Kaynak Bağımlılık Örgütsel Ekoloji Yeni Kurumsal İşlem Maliyeti Örgüt çevreye Çevre örgütleri uyumlanır belirler Örgüt çevreye uyumlanır ve çevreyi etkiler Örgütler kurdukları çevre tarafından biçimlenir Çevreyi örgütten ayıran sınırların geçirgenliği - verimli sınırlar Örgüt çevreye uyumlanır: örgüt çevreyi etkileyemez, sadece çevredeki değişiklikleri saptayarak ona göre tasarımda değişiklikler yapar ve böylece çevreye uyumlanarak hayatta kalır. Örgüt çevreye uyumlanır ve çevreyi etkiler: çevrenin belirsizlik kaynağı olduğu kabul edilmekle birlikte, örgütlerin bu belirsizlik karşısında sadece kendilerini uyumlamakla yetinmeyecekleri vurgulanır. Koşul bağımlılık kuramı ile stratejik seçim görüşü arasında bir köprü kurularak, kaynak bağımlılığı kuramında örgütlerin, diğer örgütlerle bağlantılar kurarak veya alanı doğrudan değiştirerek çevreyi etkileyecekleri vurgulanır. Çevre örgütleri belirler: örgütlerin kaderi çevreleri tarafından tayin edilir. Örgütlerin hayatta kalmaları onların eylemleri sonucu değildir. Örgütler çevresel koşullar tarafından seçilebilirler ya da ayıklanabilirler. Örgütler kurdukları çevre tarafından biçimlenir: örgüt-çevre ilişkisi karşılıklı etkileşim biçimindedirler. Örgütler, hem içinde doğdukları ve tarihsel olarak oluşmuş kurumsal çevre tarafından biçimlenirler, hem de kendi eylemleri ve diğer örgütlerle etkileşimleriyle bu çevreyi yeniden üretirler ve değiştirirler. Çevreyi örgütten ayıran sınırların geçirgenliği -verimli sınırlar: örgüt-çevre arasında sınır bulanıktır. Örgütün sınırları işlem maliyetini enazlayan yönetişim mekanizması neyse oraya kadar uzanabilir. Örneğin, örgüt bir işlemi hiyerarşi mekanizması ile değil piyasa mekanizması ile yaptığında işlem maliyetini minimize edeceğini düşünüyorsa, o örgütün sınırları işlemi yaptığı piyasaya ya da diğer örgüte kadar uzanır. Burada analiz düzeyi örgüt ya da örgütler değil iktisadi işlemlerdir ve örgüt de bazı koşullarda işlem maliyetlerini enazlayan, piyasa ve klan gibi yönetişim mekanizmalarından sadece biridir. 9. Örgütsel Değişim Koşul Bağımlılık Kaynak Bağımlılık Örgütsel Ekoloji Yeni Kurumsal İşlem Maliyeti uyum uyum Seçilim uyum uyum Uyum: örgütlerin çevresel koşullar karşısında uyumlanabilme kapasitesine sahip olduklarını kabul ederler.

4 Seçilim: yapısal durağanlık nedeni ile örgütlerin uyumlanma kapasitelerinin sınırlı olduğunu ve uyumlanma yoluyla değişmelerinin zor olacağını iddia etmektedirler. Bunun yerine değişim, örgütlerin çevre tarafından seçilimi yoluyla örgütsel topluluk düzeyinde gerçekleşmektedir. 10. Analiz Düzeyi Koşul Bağımlılık Kaynak Bağımlılık Örgütsel Ekoloji Yeni Kurumsal İşlem Maliyeti Mikro (örgüt) Meso (örgütün Makro (örgüt Makro (örgütsel Mikro (iktisadi ilişkileri) topluluğu) alan) işlemler) Mikro (örgüt): büyük ölçüde örgütün çevreyle etkileşimi ışığında yapısal tasarımına odaklanır. Meso (örgütün ilişkileri): analiz düzeyini biraz yukarı çeker ancak örgütten kopmaz. Örgütün genellikle diğer örgütler olan ilişkisine odaklanır. (Meso: endüstriyel organizasyon yani, rakipler, tedarikçiler ve birbirleri ile kaynak etkileşiminde olanlar) Makro (örgüt topluluğu): benzer örgüt biçimine sahip ve genellikle belirli bir coğrafik bölgede yer alan örgüt topluluğudur. Makro (örgütsel alan): Ele alınan örgüt kümesinin niteliği ortak bir kurumsal çevreyi paylaşmalarıdır; adı da örgütsel alandır. Mikro (iktisadi işlemler): analiz düzeyi iktisadi işlemlerdir. 11. Temel Araştırma Sorusu Koşul Bağımlılık Kaynak Bağımlılık Örgütsel Ekoloji Yeni Kurumsal İşlem Maliyeti Örgütsel tararımın nedenleri ve sonuçları nelerdir? Örgütler kaynak bağımlılıklarını nasıl yönetir? Örgütler neden bu kadar çeşitlidir? Örgütler neden bu kadar birbirine benzer? Örgütler neden vardır? Örgütsel tararımın nedenleri ve sonuçları nelerdir?: bu kuram için en temel amaç, farklı bağlamsal koşullarda etkili ve verimli olan örgütsel tasarımları keşfetmektir. Örgütler kaynak bağımlılıklarını nasıl yönetir?: örgütlerin çevresel belirsizliği ve özellikle kaynak bağımlılıklarını nasıl etkili bir biçimde yönettikleri sorusudur. Örgütler neden bu kadar çeşitlidir?: evrim kuramını örgüt topluluklarına uyarlayarak, ekolojik koşullarda eşbiçimlilik süreci içinde örgütsel çeşitliliği açıklamaya odaklanırken bu süreçte seçilim ve belirli örgütsel biçimlerin hayatta kalma süreçlerini de çalışır. Örgütler neden bu kadar birbirine benzer?: belirli bir örgütsel alanın oluşumunun başlangıç aşamasında örgütsel biçimlerin çeşitliliği söz konusu iken zaman içinde bu örgütlerin nasıl eşbiçimli hale geldiklerine odaklanır. Örgütler neden vardır?: örgüt kuramcılarının varlık nedenlerini oluşturan ve bu nedenle sormaya gerek duymadıkları bu soruyu iktisat kökenli kuramcıların sorması aralarındaki kavganın temel 4

5 nedenidir. Cevap: belirli koşullarda piyasa mekanizması işlem maliyetini minimize etmede başarısız olduğu için örgüt vardır. Ayrıca örgütün başarısız olduğu yerde de klanın ve ağ düzeneğinin gündeme geldiği ileri sürülür. Bu yanıtlar, örgüt kuramcılarının varlıklarını dayandırdıkları örgütü evrensel bir kategorü olmaktan çıkarıp (evrensel olan iktisadi işletmelerdir) sadece belirli koşullarda var olan, ki o koşullar ortadan kaldırıldığında varlığına gerek duyulmayacak olan geçici indirgemektedir. 12. Temel Katkısı bir kategoriye Koşul Bağımlılık Kaynak Bağımlılık Örgütsel Ekoloji Yeni Kurumsal İşlem Maliyeti Farklı bağlamlarda etkili yapısal tasarımların belirlenmesi Örgütlerin kaynak bağımlılıklarını nasıl yönettiklerinin belirlenmesi Örgüt topluluklarında örgütsel formun evriminin açıklanması Örgütsel alan içinde örgütlerin nasıl eşbiçimli hale geldiklerinin anlaşılması Farklı türdeki işlemlerin maliyetlerini enazlayan yönetişim biçimlerinin belirlenmesi Farklı bağlamlarda etkili yapısal tasarımların belirlenmesi: bağlamsal koşulların örgütsel tasarım boyutlarını nasıl biçimlendirdiğini ortaya koyarak, farklı bağlamlara uyumlu ve bu nedenle etkili olan alternatif yapısal tasarımların neler olduğunu belirlemektedir. Örgütlerin kaynak bağımlılıklarını nasıl yönettiklerinin belirlenmesi: örgütlerin ne tür stratejiler izleyerek çevresel belirsizlikleri yönettiklerini ve kaynaklara ulaşabildiklerini anlamamıza katkı sağlamaktadır. Örgüt topluluklarında örgütsel formun evriminin açıklanması: kuşbakışı ve uzun uzun izlendiğinde, örgüt topluluklarında örgütsel biçimlerin hangi dinamiklerle evrildiğini, örgütlerin hayatta kalma şanslarının nasıl da topluluk dinamiklerinde belirlendiğini görmemizi sağlamaktadır. Örgütsel alan içinde örgütlerin nasıl eşbiçimli hale geldiklerinin anlaşılması: aynı örgütsel alandaki örgütlerin nasıl eşbiçimli hale geldiğini açıklaması yanı sıra, örgütsel olguların sadece ekonomik değil, temelde sosyolojik bir olgu olduğunu, örgütlerin davranışlarında kurumsal çevrenin nasıl da biçimlendirici rol oynadığını ve örgütsel yaşamda meşruiyet kavramının önemini anlamamızı sağlamaktadır. Farklı türdeki işlemlerin maliyetlerini enazlayan yönetişim biçimlerinin belirlenmesi: farklı özelliklere sahip işlemlerin maliyetlerini enazlayan piyasa, hiyerarşi (örgüt) ve klan yönetişim mekanizmalarını tanımamaktadır. 13. Araştırma Niyeti Koşul Bağımlılık Kaynak Bağımlılık Örgütsel Ekoloji Yeni Kurumsal İşlem Maliyeti Bilimci-yönetimci Bilimci-yönetimci bilimci bilimci Bilimci-yönetimci Bilimci: Bilim yapmak Yönetimci: örgütleri etkili ve verimli kılacak öneriler geliştirmek 5

6 14. Örgütsel Başarının Temel Kıstası (Öneri Ve Tavsiyeler) Koşul Bağımlılık Kaynak Bağımlılık Örgütsel Ekoloji Yeni Kurumsal İşlem Maliyeti Çevreye uyumlu yapısal tasarıma ulaşmak Örgütsel başarıyı çevre tayin eder Kaynak bağımlılığını optimum kılacak stratejileri uygulamak Çevrede yerleşik kurumlan benimseyerek örgütü meşrulaştırmak işlem maliyetlerini enazlayan yönetişim mekanizmasını kullanmak ve böylece daha verimli çalışmak Örgütsel başarıyı çevre tayin eder: her şeyin ellerinde olmadığı mesajı ile yöneticilerin daha gerçekçi olmalarını sağlar. Ancak yine de hangi koşullarda genelci veya öznelci stratejiler izlemeleri gerektiği konusunda da ipuçları verir. 15. Yöneticiye Biçtiği Rol Koşul Bağımlılık Kaynak Bağımlılık Örgütsel Ekoloji Yeni Kurumsal İşlem Maliyeti Değişen çevreye uyumlu yapıyı tasarlamak Yöneticinin rolünü önemsemez Örgütü sosyokültürel çevrede meşrulaştırmak Uygun kaynak edinme stratejilerini seçerek çevresel belirsizliği azaltmak İşlem maliyetlerini enazlayacak yönetişim mekanizmasını seçmek / u j a r t m u ( r û V o k e n d u fr r a a ı Değişen çevreye uyumlu yapıyı tasarlamak: değişen çevreye uyumlu yapıyı kuran tasarımcı rolü Uygun kaynak edinme stratejilerini seçerek çevresel belirsizliği azaltmak: uygun kaynak edinme stratejilerini seçen müzakereci rolü İşlem maliyetlerini enazlayacak yönetişim mekanizmasını seçmek: verimlilik uzmanı rolü

7 Ö R G Ü T K U R A M L A R IN A G ENEL BAKIŞ S a lih A R S L A N Ö rgüt K uram ı A lanının Doğuşu ve G elişim i (S.Sargut ve Ş.Ö zen) Örgüt kuramı alanının doğuşu ve gelişimi dört evrede incelenir. İlk evre; farklı disiplinlerde ve uygulamada yönetim ve örgüt üzerine çalışmaların yapddığı 1800 lerin sonu ile 1950 lilerin başını, ikinci evre; örgüt kuramının bir çalışma alanı olarak belirginleştiği ve koşul bağımlılık kuramı etrafında geçici uzlaşmanın sağlandığı 1950 Ierin başı ile 1970 lerin sonunu, üçüncü evre; örgüt kuramlarında çeşitlenmenin görüldüğü 1970 lerin sonu ile 1990 ların sonunu, dördüncü evre ise; çeşitlenmeyle birlikte bütünleşme çabalarının arttığı 1990 lardan günümüze kadar olan dönemi kapsar. Örgüt kuramı idari, sosyolojik ve psikolojik olmak üzere üç kökten beslenerek oluşmuştur. Örgüt kuramına ilk ciddi ve en önemli katkıyı M.Weber in yaptığı söylenebilir. Ondan önceki çalışmalar uygulamaya yöneliktir. Örgüt kuramları çalışma alanı başlıca koşul bağımlılık, kaynak bağımlılığı, örgütsel ekoloji, yeni kurumsal kuram ve işlem maliyeti kuramlarından oluşmaktadır. Bu kuramlar bilim felsefesi açısından nesnelcedir ve yeni kurumsal kuram hariç diğerleri doğa bilimlerinin yöntemlerini kullanarak ampirik araştırmalarla sosyal dünyayı açıklamaya çalışmaktadır. Yine yeni kurumsal kuram hariç diğer kuramlar, insanın dışında sosyal bir gerçeklik olduğunu söylemekte ve bilginin somut, elde edilebilir ve aktarılabilir olduğunu kabul ederek pozitivist bir çizgi takip etmektedirler. Yeni kurumsal kuram ise bu sosyal gerçekliğin toplumlar tarafından kurulduğunu ve kurumsallaştırılarak dışsallık kazandığım söylemekte ve bilginin nesnel ve somut yapısını kabul etmekle beraber, bu nesnelliğin öznellikler arası nesnellik olduğunu varsaymaktadır. Koşul bağımlılık ve işlem maliyeti kuramları; örgütleri çevreyle etkileşen, belirgin amaçlara ve biçimsel yapılara sahip rasyonel işbirlikleri olarak, kaynak bağımlılığı, örgütsel ekoloji ve yeni kurumsal kuram ise; örgütleri yine çevreyle etkileşen fakat farklı çıkarları barındıran, biçimsel olmayan yapılara sahip rasyonel amaçlarını gerçekleştirmede çevredeki bir çok etkene bağlı doğal işbirlikleri olarak tanımlamaktadır. Çevre denildiğinde Koşul bağımlılık için teknolojik ve ekonomik çevre, kaynak bağımlılığı için örgütün kaynak bakımından bağımlı olduğu örgütlerden oluşan çevre, örgütsel ekoloji için benzer ürünleri üreten ve bu yüzden benzer kaynaklar için rekabet eden ekonomik çevre, yeni kurumsal kuram için örgütün kendisini meşrulaştırması gereken yasal, sosyal ve kültürel çevre akla gelmekte, işlem maliyeti kuramı ise örgütün dışında bir çevre tanımlamamaktadır. Koşul bağımlılık kuramına göre örgüt çevreyi etkileyemez sadece çevreye uyum sağlar, kaynak bağımlılığına göre örgüt belirsizlik kaynağı olan çevreyi diğer örgütlerle birlikte etkileyebilir, örgütsel ekoloji kuramına göre örgütlerin hayatta kalması çevresel koşullara bağlıdır, yeni kurumsal kurama göre örgüt ve çevre etkileşim halindedir, işlem maliyeti kuramına göre ise örgüt-çevre arasındaki sınır muğlaktır.örgütsel ekoloji dışındaki diğer kuramlar örgütlerin çevreye uyum sağlayabileceğini söylerken, örgütsel ekoloji örgütlerin çevreye uyum kapasitelerinin sınırlı olduğunu, değişimin çevrenin örgütleri seçmesi/ayıklamast ile gerçekleştiğini söylemektedir. Her örgüt kuramı farklı temel sorunlar üzerine odaklanmaktadır. Koşul bağımlılık örgütsel tasarımın nedenleri ve sonuçları, kaynak bağımlılığı çevresel belirsizlik ve kaynak bağımlılığının yönetimi, örgütsel ekoloji örgütlerin niçin bu kadar çeşitli olduğu, yeni kurumsal kuram örgütlerin niçin bu kadar birbirine benzediği ve işlem maliyeti kuramı ise örgütlerin niçin var olduğu konularını açıklamaya çalışmaktadır. 1

8 Örgütsel başarı için koşul bağımlılık kuramı örgütün çevreye uyum göstermesini, kaynak bağımlılığı kuramı uygun kaynak sağlama stratejisi geliştirmeyi, örgütsel ekoloji bir çok şeyin ellerinde olmadığı için gerçekçi olunmasını, yeni kurumsal kuram örgütün meşruiyetini sağlamayı ve işlem maliyeti kuramı işlem maliyetlerini en aza indirecek yönetim uygulamalarını gerçekleştirmeyi önermektedir. D eğerlendirm e Kuramların ağırlıklı olarak örgüt-çevre ilişkisini açıklamaya çalıştığı söylenebilir. Burada önemli olan ve kuramlar arasındaki farklılığı meydana getiren, örgütlerin çevreyle ilişkisinin boyutu ve yönüdür. Bazı kuramlara göre örgüt çevreyle etkileşim halinde, bazılarına göre örgüt çevreye bağımlı, bazılarına göre ise örgütler çevreyi değiştirebilir. Bu yaklaşım farklılığı kuramcıların örgüte nereden baktıkları yani perspektifleri ile yakından ilişkilidir. Her perspektif örgütün ancak belirli bir yönüne ışık tutabilir ve açıklayabilir. Bu nedenle örgütün tamamına ilişkin bütüncül bir analiz ancak bütüncül bir perspektif geliştirmekle ya da mevcut perspektifleri birleştirmekle mümkün olabilir. Örgüt araştırmalarında temel iki yaklaşım mekanik ve organizmacı görüştür. Mekanik görüşün insanları rasyonel varlık olarak kabul etmesi ve başka yönde bir tercihte bulunmayacaklarını öngörmesi nedeni ile örgüt ilişkilerini açıklayamadığını söyleyebiliriz. Bu nedenle sınırlı rasyonalite kavramı ortaya çıkmıştır. Organizmam görüşün her şeyin tahmin edilemeyeceğine dair ifadesi önemlidir fakat organizmayı oluşturan her alt sistem arasında uzlaşmanın gerekliliğini ihmal etmesi bir eksikliktir. Çünkü sosyal sistemler organik sistemlerin aksine sistemin alt parçaları arasında asgari uzlaşmayı gerekli görmektedir. Organik sistemlerde ise bu durum beyin denilen komuta merkezi tarafından yerine getirilir. Bu nedenle alt parçalar arasında uzlaşma gerekliliği söz konusu değildir. Örgüt kuramları örgütlerin yapı ve işleyişlerini açıklamak isterler. Bu anlamda örgütlerin varlık nedenleri üzerinde dururlar. Bazı kuramcılar örgütleri belirli amaçlar etrafında toplanmış insan birliktelikleri olarak açıklarken, bazı kuramcılar amaçların zamanla varlığı devam ettirme amacına dönüşeceğini söyler. Böylelikle örgütler için amaç varlığı devam ettirmek olur. Bazı kuramcılara göre ise örgüt ortak amaçtan çok ortak menfaatlerin sonucunda oluşur. Örgütsel çalışma alanının temel sorunları olarak bütüncül perspektif ve dayandığı temeller konusundaki belirsizlik gösterilebilir. Farklı bakış açılarının örgütün bir boyutuna odaklanması ve diğer yönlerin gözden kaçırılması analizlerin eksik kalmasına sebep olmaktadır. Ayrıca dayandığı temellerin henüz tamamlanmamış olması bilimsel çalışmaların yoğunluk ve sınırlılıklarını olumsuz yönde etkilemektedir. Böylelikle bir bilim cemaati ve belirgin bir bilimsel çalışma alanı oluşamamaktadır. Kuramcıların örgütleri neden-sonuç ilişkisi içerisinde tek sebepli metedolojik bir yaklaşımla açıklamaya çalışmaları örgütleri var eden gerçek nedenleri tespit etmekte yetersiz kalmaktadır. Örgütler için kaynak bağımlılığı önemli olduğu kadar, kendini çevreye meşru kabul ettirme de bir o kadar önemli olabilir. Yine örgütlerin çevreye uyumu önemli olmakla beraber işlem maliyetlerinin düşürülmesi de bir o kadar önem arz edebilir. Sosyal bilimlerin gelişiminde metedolojik yaklaşımlara bakıldığında A.Comte deneyselgözlemlenebilir bilgiyi, L.Play coğrafyayı, K.Marks alt yapı olarak adlandırdığı ekonomi-teknolojiyi, M.Weber ise üst yapı olan dinin etkin faktör olduğunu düşünüyordu. Hâlbuki sosyal bir olayın gerçekleşmesinde tüm bu faktörler farklı derecelerde de olsa etken konumunda olabilir. P.Sorokin in sistemleştirdiği bağdaştırıcı metod klasik determinist yaklaşımın ve tek sebepli izahların aksine bağımlı- bağımsız değişkenlerin zaman ve şartlara göre yer değiştirebileceği, faktörlerin bir sosyal olayda hepsinin yada bir kısmının etken olarak bulunabileceği esasına dayanır. Örgüt çalışmalarının bu metedolojik yaklaşım üzerinde daha fazla durması bütüncül perspektif oluşturulması çabalarına katkı yapabilir. 2

9 KOŞUL BAĞIMLILIK KURAMI S a lih A R S L A N Koşul bağımlık kuramı örgüt çalışmaları alanında önemli bir dönüm noktası oluşturmuştur. Özellikle pozitivist ve nesnelci tavrı onun benimsenip yaygınlaşmasını artırmıştır. Özellikle örgütün iç ve dış dinamikleri arasındaki ilişkileri açıklama da öncü rol oynamıştır. Kuramın ortaya çıkmasında ve gelişmesinde ampirik araştırmaların rolü büyüktür. Kuram, en iyi örgüt yapısının ve yönetim modelinin ne olacağının koşullar tarafından belirleneceği, temel iddiasını taşımaktadır. Yöneticiler örgütlerini içerisinde bulundukları bağlama, yani koşul bağımlılık faktörlerine uyarlamaları gerekmektedir. Koşul bağımlılık faktörleri ise çevre, teknoloji, büyüklük ve strateji olarak belirlenmiştir. Yapısal unsurlar ise iş bölümü, uzmanlaşma, kontrol, otorite, iletişim ve yönetimdir. Örgüt araştırmacılarından Woodward örgütsel yapının oluşmasında teknolojiyi önemli faktör olarak görürken, Aston grubu büyüklüğü ve yapıyı belirleyici faktör olarak görmektedir. Aston grubunun çalışmalarında merkezleşme, uzmanlaşma, biçimselleşme ve standartlaşma olarak dört yapısal değişken belirlenmiştir. Büyük örgütlerin bu değişkenler açısından daha çok yapısal özellik gösterdikleri tespit edilmiştir. Chandler ise stratejiyi örgütün belirleyici faktörü olarak görmektedir. Bir diğer araştırmacı Thompson ise örgütsel yapı ve dinamiklerin teknoloji, amaçlar, çevresel baskılar ve eşgüdüm gibi belirleyicilere dayandığını belirtmektedir. Donaldson ise kuramın paradigmasında üç çekirdek öğenin yer aldığını ileri sürer. İlki koşul bağımlılık ile örgütsel yapı arasındaki ilişki, İkincisi koşul bağımlılığın örgütsel yapıyı belirlemesi, üçüncüsü ise örgüt yapısının değişkenleri ile koşul bağımlılık arasında uyum olduğudur. Kuramda yapının öne çıktığı görülmektedir. Yapının bütün biçimleri belirlediği ve bireylerin varlıklarının da bu yapı içerisinde düzenlendiği varsayılır. Bu yaklaşım bireyin özgür seçiminin olmadığı, yapının bireyin seçimini belirlediği anlamına gelmektedir. Kuramda öne çıkan diğer bir husus, örgütlerin çevreye gösterdikleri tepkisel uyum konusudur. Örgütsel çevre birçok araştırmacı tarafından çalışılmış bir konudur. Emery ve Trist çevreyi durgun, durgun kümelenmiş, karışık-tepkici ve çalkantılı çevre olarak dört tipe ayırır. Burns ve Stalker, mekanik ve organik örgüt tiplerinden yola çıkarak mekanik yapının durağan çevrelerde, organik yapının ise çalkantılı çevrelerde uygun olduğu tespitini yapmışlardır. Pfeffer ise koşul bağımlılıkları görev belirsizliği, teknoloji, yenilik, çevresel değişme, teknolojik değişme, ayrımlaşma, dikey bütünleşme, karşılıklı görev bağımlığı olarak tespit ettikten sonra bütün bu koşul bağımlılıkların yapıdan kaynaklanabileceği gibi çevreden de kaynaklanabileceğini belirtir. Thompson a göre çevre üç temel boyuttan oluşur. Bunlar örgütsel alan, örgütün görev çevresi ve örgütsel alan ve örgütün görev çevresinden kaynaklanan güç ve bağımlılık ilişkileridir. Duncan ise çevreyi bir boyutu durağan ve değişken diğer boyutu basit ve karmaşık olmak üzere iki açıdan tanımlayarak durağan-basit, durağankarmaşık, dinamik-basit ve dinamik-karmaşık olmak üzere dört çevre tipolojisi geliştirmiştir. Kuramda çevre ve yapı ilişkisinde eylem kavramı önemlidir. Donaldson ve Thompson gibi bazı yazarlara göre çevre örgütle ilgili her şeyin belirleyicisidir. Weick ve Giddens gibi yazarlara göre ise örgütler ve bireyler çevrelerini yeniden yaratmaktadırlar. Bireylerin seçimi örgütsel yapı ve çevre üzerinde belirleyici faktör olarak görülür. Giddens a göre yapı bireylerin uygulamalarını biçimlendirirken, bireylerde eylemleriyle yapıları kurmakta ya da yeniden üretmektedirler.

10 Kuram üç temel tavrı açısından eleştirilmektedir. İlki eyleyeni yok sayması, İkincisi değişime ilişkin bir açıklama getirmemesi, üçüncüsü ise sert bir kavram olan yapı ile yumuşak bir kavram olan kültürün ilişkilendirilememesidir. Ayrıca kuram önermelerdeki belirsizlik, kavramsal çerçevenin özensizliği ve koşul bağımlı ilişkilerdeki varsayımları açısından eleştirilerek kuramsal bir temelden yoksun olduğu vurgulanmıştır. D eğerlendirm e Koşul bağımlılık kuramında en dikkat çekici nokta örgütün koşullara uyum göstermesi gerektiğine olan vurgudur. Bu anlamda örgüt içerisinde bulunduğu bağlama yani bağımlılık faktörlerine göre yapılanacaktır. Bağımlılık faktörleri olarak teknoloji, çevre, büyüklük ve strateji belirlenmiştir. Faktörler üzerinde yapılan çalışma ve değerlendirmelere bakıldığında her bir faktör üzerinde genelde kavramsal birliktelik sağlanamadığı görülür. Çevre faktörü üzerinde en çok durulan konudur. Çevre farklı araştırmacılara göre; dinamik, durağan, dengesiz, kümelenmiş, durgun, tepkici, çalkantılı, basit, karmaşık, görev çevresi, çevresel belirsizlik, alt sistem çevresi gibi değişik tip ve sınıflandırmalarla ele alınmıştır.bu durum çevresel alanın sınırlarının tam net olarak belirlenemediğini göstermektedir. Teknoloji faktörü üzerinde en çok çalışılan diğer bir konudur. Farklı yazarlar teknoloji kavramından farklı şeyleri kastetmektedirler. Bazıları teknoloji ile üretim biçimini anlarken, bazıları kullanan kişilere göre teknolojileri sınıflandırmış, bazıları teknolojiyi girdi-çıktı ilişkisi üzerinden incelerken, bir kısım araştırmacı ise iş akışında kullanılan unsura göre teknolojiyi ele almıştır. Teknoloji gibi nesnel ve gözlemlenebilir bir unsur üzerinde bile tam bir kavramsal sınırlılık belirlenemediği görülmektedir. Böylelikle hangi tür teknolojinin ya da teknolojinin hangi boyutunun örgütsel yapıyı ne yönde etkilediği belirlenememektedir. Kullanılan teknolojinin mi, yoksa teknolojiyi kullanma biçimi ya da nerede kullanıldığının mı önemli olduğu tam açıklanmış değildir. Büyüklük faktörü ile örgüt yapısı arasında var olan ilişki de tam olarak üzerinde uzlaşılmış bir konu değildir. Kuram örgütler büyüdükçe standartlaşma, merkezileşme, denetim ve iletişim gibi yapısal unsurlarda değişimin meydana geleceğini ve örgütün giderek daha bürokratik ve mekanik bir hal alacağını söylemektedir. Hâlbuki günümüzde gelişen iletişim ve ulaşım imkânları nedeniyle ortaya çıkan farklı iş görme biçimleri örgütler büyüse de örgütsel yapıda çok önemli bir değişiklik yapma zorunluluğunu ortadan kaldırıyor. Bugün çalışan sayıları onbinlere varan şirketlerde merkezileşme, iletişim ve koordinasyon sorunları, denetim ve otorite gibi yapı faktörlerinde gözle görülür bir artışın saptanması ya da buna ihtiyaç duyulması zor görünüyor. Strateji faktörü de yine ilk iki faktör gibi üzerinde tam uzlaşılmış bir konu değildir. Strateji nedir, nasıl belirlenir ve nasıl uygulanır, anlık mıdır yoksa uzun süreli bir yaklaşım mıdır gibi sorular tam bir netliğe kavuşmadan değişen stratejilerin örgüt yapısını da değiştireceğini söyleyebilmek kolay değildir. Bu saptamalardan sonra koşul bağımlılık kuramının örgüt-yapı ve koşul bağımlılık faktörleri arasındaki ilişkiye tam olarak ışık tuttuğunu söylememiz zorlaşmaktadır. Özellikle hızla değişen günümüz iş dünyasında örgütlerin şartlara göre yapılanmalarını hızla uyumlaştırmaları zorunluluğu gerçekçi görünmemektedir. Bu açıdan örgütler değişen şartlara yapılarını uyumlaştırmaktan çok belki politika, strateji ya da taktiklerini uyumlaştırmak durumunda kalabilirler. Fakat bunlarla örgütsel yapı birbirlerinden apayrı unsurlardır. 2

11 KAYNAK BAĞIMLILIĞI YAKLAŞIMI S a l i h A R S L A N Durumsalcı yaklaşımın esas ilgisini örgütlerin içyapılarının şekillenmesi ve tasarımı teşkil etmekteydi. Kaynak bağımlılığı yaklaşımı durumsalcı yaklaşımdan farklı olarak dikkati iki iddiaya çekmek istiyordu. İlki; örgütsel eylemin sadece örgüt amaçlarına ve yöneticilere bağlı olmadığı, aynı zamanda çevrenin oluşturduğu baskı ve kısıtlara bağlı olduğudur. Diğeri ise; örgütlerin kendi bünyeleri içinde de gücün önemli bir rol oynadığı ve bu nedenle karar alma süreçlerinin siyasi nitelik taşıdığıdır. Kaynak bağımlılığı yaklaşımı üç temel konu üzerine inşa edilmiştir. İlki; açık sistem yaklaşımıdır. Örgütlerin çevreyle etkileşim halinde oldukları ve çevrenin belirsiz olma durumunu ifade eder. İkincisi; kaynakların kıt olduğu bir ortamda ihtiyacı başka örgütlerden temin edebilmektir. Üçüncüsü; gerek örgütler arası gerek ise örgüt içi güç mücadeleleridir. Örgütlerin esas kaygısı varlıklarını devam ettirebilmektir. Bu nedenle ihtiyaç duyduğu kaynağın temininde istikrar ve güvenli bir ortam ararlar. Fakat kaynakların temin edildiği çevre istikrarlı olmayabilir ve örgüt için bir belirsizlik oluşturabilir. Bu anlamda örgütlerin fiilen temasta oldukları çevre yakın çevreleridir. Örgütlerin kaynak temin ettikleri çevre tek başına bir bağımlılık ilişkisi oluşturmayabilir. Önemli olan kaynak temini için kurulan ilişkilerin bağımlılık derecesi ve kaynağın örgüt için ne kadar hayati olduğudur. Yaklaşım için çevre dışarıda nesnel olarak vardır fakat çevrenin olduğu gibi kavranması zordur. Her örgüt çevresini algılamalarına göre değerlendirir ve hareketlerine yön verir. Örgüt çevreyi ne kadar doğru ve gerçeğe uygun algılıyorsa ve ona göre hareket ediyorsa başarı ihtimali o kadar artar. Yaklaşıma göre örgütler çevreyle iki farklı şekilde ilişki kurarlar. Biri çevreye uyum gösterme iken diğeri çevreyi kendine uymaya çalışmaktır. Burada çevreye bağımlılığın asgariye indirilmesi ve çevrenin örgüte bağımlılığının derecesinin artırılması amacı söz konusudur. Bu amaç üç farklı şekilde gerçekleştirilebilir. İlki; bağımlılıkların yapısını değiştirmek, İkincisi; örgütler arası eşgüdümü artırma, üçüncüsü; çevrenin şekillenmesinde siyaseti ve kamu kuruluşlarım etkilemektir. Bağımlılıkları değiştirmenin de dört şekli vardır. Birincisi; geriye ve ileriye doğru dikey büyüme, İkincisi; yatay bütünleşme, üçüncüsü; ortak şirket kurma veya çevresel unsurların şirkette temsil edilmesi, dördüncüsü; ülke veya yerel düzeyde siyaseti etkileme gayretleriyle, siyasi bir aktör haline gelmektir. Yaklaşım yöneticinin rolüne ve etkisine kısmi bir yer verir. Yöneticinin kararları kaynak temininin sağlanmasında önemlidir fakat yönetici hem örgüt içi kısıtlamalar hem de tercihleri noktasında çevreye bağımlı olduğu için sınırlı imkânlar dâhilinde hareket edebilir. Bu durumda yöneticinin sonuçlar üzerindeki etkisi azalmış olur.

12 Yaklaşım analiz birimi olarak örgütü temel alır. Fakat bazı görüşler şirketleri yönetenlerin aynı sosyal sınıfa mensup odlularını ve bu nedenle sınıf temelli izahların yapılması gerektiğini iddia etmektedirler. Kaynak bağımlılığı yaklaşım ile diğer örgütsel kuramları birleştirmeyi amaçlayan çalışmalar vardır. Kurumsal yaklaşımda örgütlerin çevre karşısındaki edilgen durumuna kaynak bağımlılığı yaklaşımı eklenerek son verilebileceği söylenmektedir. Bazı yazarlara göre ise asil-vekil, işlem maliyetleri ve kaynak bağımlılığı yaklaşımlarını birlikte kullanmak daha iyi açıklama yapmaya yarayabilir. Kaynak bağımlılığı kuramı örgütün çevreye bağımlılığı ve bunun için ne yaptığı teması üzerine kuruludur. Bu ise örgütü bir güç ilişkisinin yönetilmesi zorunluluğuna götürmektedir. Bu güç ilişkilerinin yönetilmesinde örgüte aktif rol biçen yaklaşım çevrenin şekillendirilme ihtimalinden bahsetmektedir. Bu değerlendirme örgüt sayılarının ve çevresel unsurların oldukça fazla ve karmaşık olduğu bir çevrede zor bir ihtimaldir. Kuramın örgütü politik bir yapıya benzeterek hem örgüt içi hem de örgütler arası güç ilişkilerinin yönetimini vurgulaması önemlidir. Fakat güç ilişkilerinde daha makro kurumlan ihmal etmesi ise zayıf yönünü oluşturur. Yaklaşımın bir diğer eksikliği sosyal ve kültürel değişkenleri hiç dikkate almaması ve fazlasıyla nesnel kalmasıdır. Kaynak bağımlılığı yaklaşımı kaynakların temininde çevreye bağımlılık ve bu bağımlılığı yönetilmesi konusunda strateji yaklaşımlarıyla birbirlerine yaklaşmaktadır. Fakat stratejilerin mi örgütsel yapıyı belirlediği yoksa örgütsel yapının mı stratejileri belirlediği noktasında fazlasıyla soru işareti vardır. Bu anlamda yaklaşımın birçok örgütsel durumu ya da eylemi açıklama yetersizliğinden dolayı yardımcı kuram olarak değerlendirmeye başlayanlar olmuştur. Diğer kuramlarla birlikte örgütsel olayları açıklamada kullanılmaya başlanmış ve hatta kuramın öncü teorisyenleri dahi kuramın tek başına örgütsel yapıların oluşumunu açıklamada yetersiz kaldığını kabul etmişlerdir. Son zamanlarda yaklaşımın tek başına bir kuramsal konu olarak ele alındığı çalışmaların sayısında gözle görülür bir azalış gözlenmektedir. Bir diğer belki de üzerinde tartışılması gereken nokta kuramın temel sorununu teşkil eden kaynakların kıtlığı konusudur. Kaynaklar gerçekten bahsedildiği kadar kıt mıdır ve örgütlerin günümüzdeki en önemli sorunları kaynaklara ulaşma güçlüğü müdür?

13 ÖRGÜTSEL EKOLOJİ S a l i h A R S L A N Yaklaşım örgüt odaklı anlayış ve araştırma programlarına temel bir eleştiri olarak ortaya çıkmıştır. Örgütlerdeki çeşitliliği ve değişimi, örgütlerin çevrede meydana gelen değişikliklere kısa vadede uyum sağlama çabalarının bir sonucu olarak gören anlayışı yetersiz bulmakta, örgüt-çevre ilişkisine çevresel ayıklanma veya doğal seçilim açısından bakmaktadır. Bu bağlamda yaklaşımın temelini iki ana biyolojik kuram beslemektedir. Biri; türlerin çevreye adapte olması yaklaşımı ile Lamark çı evrim kuramı, diğeri ise; türlerin hayatlarını devam ettirebilmek için önce çeşitlendikleri ve daha sonra çevreye uyum sağlayanların hayatlarını devam ettirdiklerini iddia eden Darwin ci evrim kuramıdır. Örgütlerin içinde yapılandıkları ekolojik bağlamı çeşitlenme, seçme, tutunma ve rekabet süreçleri ile açıklayan yaklaşım çok sayıda örgütsel ve çevresel etkenin örgütlerin çevresel koşullara yeterince hızlı tepki vermelerini zorlaştırdığını, çevresel değişimin kestirilemez olduğunu ve kararların-sonuçların rastlantısal olduğunu varsaymaktadır. Yaklaşımın analiz birimi örgütler değil örgüt topluluklarıdır ve buna popülasyon adı verilir. Örgüt topluluklarını belirlemek ve birbirinden ayırmak için örgütsel biçim veya örgütsel form kavramları kullanılır. Aynı örgütsel biçime sahip örgütler maddi ve toplumsal çevreye aynı şekilde bağımlıdırlar ve çevrede meydana gelen değişiklikler aynı biçime sahip örgütler üzerinde benzer etkiler oluşturur. İlk dönem çalışmalarda örgüt topluluklarındaki yaş ve büyüklük gibi özelliklerin ve değişimlerin örgütlerin doğum veya kuruluş ve ölüm veya kapanma oranlarıyla ilişkilerini inceleyen yaklaşım daha sonra örgütler arası rekabet ve bir örgütsel biçimin meşruiyet kazanması konularına eğilen yoğunluk bağımlılığı, kesim genişliği ve kaynak bölünmesi gibi yaklaşımlarla alanını genişletmiştir. Örgütlerin hayatlarına ait süreçleri inceleyen örgütlerin demografisi konusu, örgütlerin kuruluşları, kapanışları, değişimleri, birleşmeleri, dağılmaları üzerine odaklanır. Örgütlerin hayatları incelendiğinde temel değişkenlerin demografik (büyüklük ve yaş), ekolojik (popülasyon yoğunluğu) ve çevresel (kurumsal, politik, yasal) olduğu görülür. Bir popülasyon içerisinde yeni bir form oluşuyorsa örgütsel doğumun meydana geldiği kabul edilir. Bir popülasyona yeni giren örgütün o popülasyonun özelliklerini tam olarak bilememesi durumuna yeniliğin zafiyeti ismi verilir. Örgütlerin popülasyonda yaşama ihtimallerinin meşruiyetlerini sağladıkları sürece devam edeceği varsayılır. Örgütsel ekoloji yaklaşımı neden bu kadar çok çeşit örgüt var sorusunun cevabım bulmaya çalışır. Örgütsel çeşitliliği sağlayan iki değişken vardır. Biri örgüt topluluklarının sayısı diğeri ise her bir örgüt topluluğunu oluşturan örgütlerin sayısıdır. Örgüt doğumlarını ve ölümlerini belirleyen örgütler arası ekolojik süreçler ve daha genel sosyal, siyasi ve iktisadi etkilerdir. Örgütlerin esas ve ikincil olmak üzere iki tür özellik yapıları vardır. Örgütler esas özelliklerini değiştirme konusunda isteksizdirler ve değişim bir dirençle karşılaşır. Bu direnç hem örgüt

14 içinden hem de örgüt dışından kaynaklanır. İkincil özellikler ise daha kolay değiştirilebilir ve örgüt ölüm riskini esas özelliklerin değiştirilmesindeki kadar artırmaz. Bu bağlamda esas özellikler örgütsel biçimlerin sınırlarını çizen ve belirginleştiren unsurlardır. Örgütsel biçimlerin tanımlanmasında ve örgüt topluluklarının ayrıştırılmasında örgütsel kimlik kavramı da kullanılmaktadır. Örgütsel kimlik en kısa ifadesiyle örgütlerin dışarıdan nasıl göründükleriyle ilgilidir. Örgütsel değişimi ifade etmede kullanılan yapısal durağanlık kavramı, örgütlerin çevreye kıyasla durağan oldukları, bunun nedeninin ise çeşitli çevresel ve örgütsel kısıtlar olduğunu ifade eder. Bu kavram örgütsel güvenilirlik ve hesap verebilirlik kavramlarıyla geliştirilmiştir. Örgütsel güvenilirlikten kastedilen, örgütlerin ürettikleri arasında farkların az olması yani standart üretim yapabilmedir. Örgütsel hesap verebilmeden kasıt ise örgütlerin yaptıkları ve sonuçları konusunda akılcı ve ikna edici açıklama ve gerekçe sunabilmesidir. Yoğunluk bağımlılığı yaklaşımı, bir zaman noktasında popülasyon içerisindeki örgütlerin sayısını ifade eder ve evrimi sosyolojik süreçler olarak rekabet ve meşruiyet kazanma etkileri üzerine temellendirir. Örgüt sayısındaki artış örgütün bilinirliliğini artırır ve bilişsel bir meşruiyet zamanla ortaya çıkar yaklaşımı kurumsal kuramdan alınma bir varsayımdır. Yoğunluğun giderek artması ise aynı kaynak tabanından beslenen örgütler arasında rekabeti de artırır. Kesim genişliği yaklaşımı, örgütleri genelci ve özelci örgütler olmak üzere ikiye ayırır. Genelci örgütlerin daha genel bir alandan beslendikleri ve daha çeşitli üretim yaptıklarını, özelci örgütlerin ise daha dar bir çevreden beslendiklerini ve daha az çeşit üretim yaptıklarını fakat bu durumun farklı ortam ve şartlara göre her iki örgüt tipine avantaj ve dezavantaj sağlayabileceğini ifade eder. Kaynak bölünmesi yaklaşımı, popülasyon içerisindeki kaynak tabanının fiilen kullanımı ve bu taban için örgütlerin nasıl rekabet ettiklerini açıklamaya çalışan bir yaklaşımdır. Merkezde olan genelci örgütlerin kaynağın büyük bir kesimini kullandıklarını söyler ve bunu da ölçek ekonomisi ile izah eder. Örgütsel ekoloji yaklaşımı örgütlerin hayatlarını canlıların hayatlarından esinlenerek açıklamaya çalışan ve evrensel yasalar arayan bir yaklaşım olması nedeniyle eleştiriye oldukça açık görünmektedir. Çevrenin örgütler üzerindeki etkisi büyüktür fakat örgütlerin tek varlık ve yokluk nedeni olarak gösterilmesi içsel dinamiklerin tamamen yok sayılması anlamına gelir. Büyüklük ve yaş ile örgütsel ölüm oranları arasında kurulan ilişki çoğunlukla varsayımsaldır ve uzun tarihsel süreçler incelenerek yapılan analizlere dayanmamaktadır. İddiaların aksine örnekler mevcut olduğu için yaklaşım bu yönüyle de eleştirilmiştir. Yaklaşım dışsal kurumların etkilerinin içsel olduğunu iddia etmesi ile de eleştirilmiş hatta kapalı sistemci yaklaşım sergilemekle itham edilmiştir. 2

15 KURUMSAL KURAM S a lih A R S L A N Kuramın kökleri 1970 li yılların öncelerine uzanmakla beraber yönetim ve organizasyon alanında 1970 lerin sonlarından itibaren ilgi görmeye başlamıştır. Kurumsal kurama göre, örgütlerin varlığını devam ettirebilmeleri sadece etkili ve verimli olmalarına bağlı değildir, kurumsal çevre içinde ne derece kabul gördükleri de önemlidir. Bu nedenle örgütler teknik gerekliliklerinin ötesinde faaliyette bulundukları sosyal çevre içerisinde meşru görülmelerini sağlayacak düzenleme ve faaliyetlerde bulunurlar. Bu durum örgütleri çevrelerine uyumlu bir yapılanmaya götürerek birbirilerine benzemelerini sağlar. Bu bağlamda kurumsal kuramcılar örgütlerin nasıl birbirlerinden farklılaştıklarından daha çok nasıl birbirlerine benzeştikleri sorusuyla ilgilenir. Ekonomi, siyaset ve sosyoloji alanında 1960 lı yıllara kadar yapılan kurumsalcı çalışmaların yönetim ve örgüt alanındaki kurumsalcı çalışmaların altyapısını oluşturduğunu söyleyebiliriz. Weber, onun takipçisi Parsons, Parsons un öğrencisi Merton ve Merton un öğrencisi Selznick erken kurumsalcı çalışmaların öncüleridir. Weber; sosyal olaylar açıklanırken bireylerin öznel anlam dünyalarının anlaşılması gerektiğini, çünkü bireylerin çeşitli durumlara anlamlar yüklediklerini ve bu anlamlara göre hareket ettiklerini söylemekle beraber geleneklerin, yasaların veya benzeri kural sistemleri gibi kültürel unsurların sosyal yapıları tanımladığını ve sosyal davranışı şekillendirdiğini belirtmiştir. Parson da Weber gibi sosyal eylemi açıklarken öznel ve nesnel yaklaşımları birleştirmeye çalışmıştır. Parsons a göre kurallara dayalı yapılar sosyal aktörlerden bağımsız olarak toplumda vardır ve bireyler bu kurallara uyarlar. Uymadıkları takdirde çevre tarafından tepki göreceğini düşünürler. Bu nedenle ister toplumsal, ister örgütsel ya da sosyo-psikolojik her sosyal sistem varlığını devam ettirebilmek için uyum, amaca ulaşma, bütünleşme ve meşruiyet işlevlerini gerçekleştirmelidirler. Parsons örgüt yapısını üç bölümde ele alır. Örgütün en altına teknik sistemi, onun üstüne yönetsel sistemi ve en üste ise kurumsal sistemi yerleştirir. Merton ise Parsons dan ayrı olarak her şeyi kapsayan büyük bir kuram yerine sınırlı durumlara uygulanabilecek orta büyüklükte kurumlar oluşturulmasını savunur. Merton bürokrasi de kurallara bağlı kalmanın kendi başına bir amaç haline gelebildiğini ve bürokratların kurallara körü körüne bağlı kalmaları nedeniyle bürokratik yapının bozuk işlev gösterdiğini belirtmektedir. Selznick e göre örgütler görünürde formet olarak akılcı yapılar şeklinde tasarlanmalarına rağmen pratikte formel olmayan unsurlardan ve işin insana dayalı sosyal yapısından etkilenmektedir. Örgütün içinde bulunduğu kurumsal çevreden gelen baskılar, örgütlerin resmi ve sosyal yapısını etkileyerek verimlilik ve etkinlik odaklı akılcı anlayıştan sapmasına neden olmaktadır. Selznick e göre örgütsel olgular görünenin ötesinde anomaliler taşır ve kendiliğinden oluşan doğal süreçleri izler. Erken-kurumsalcı çalışmalar örgütün uygulamalarının içinde bulunduğu politik ve sosyal çevre içerisinde nasıl şekillendiği ile ilgilenmekteyken, yeni kurumsalcı çalışmalar ise belirli bir alandaki örgütlerin ortak kurumsal mekanizmaları ve meşruluğa dayalı benzer uygulamaları ile ilgilenmektedir. Yeni kurumsalcı kuramın en temel farklılığı, Berger ve Luckman ın bilgi sosyolojisi anlayışını çalışmaların temeline yerleştirmeleridir. Berger ve Kuckman a göre sosval gerçeklik sosyal etkileşim süreciyle oluşturulmuş bir insan inşasıdır. Gerçekliğin inşası, nesnel olarak insanların eylemleri ve etkileşimleri ve öznel olarak da anlamlı bir biçimde tecrübe edilen ve paylaşılan bir gerçeğin devamlı olarak oluşturulması sürecidir. Günlük gerçek toplumsal olarak kurulmuş bir sistemdir. Toplumsal eylemlerin tekrarlanması ve bunlara farklı kişilerce benzer anlamlar yüklenmesi sürecine kurumsallaşma denilmektedir. Yeni kurumsal kuram, dışarıda bulunan verili bir gerçeklik anlayışı

16 yerine gerçekliğin toplumsal olarak inşası anlayışını ve dolayısı ile karşılıklı olarak etkileşim sürecinde gerçekliğin toplumsal olarak tanımlanması yaklaşımını benimsemiştir. Böylece örgütlerdeki yapı, uygulama, plan ve programların kurumsallaşmasının kendiliğinden değil toplumda karşılıklı olarak verilen anlamlar yolu ile kanıksanmaya bağlı olarak oluştuğu kabul edilir. Kurumların bilişsel yönünü vurgulayan yeni kurumsal yaklaşım bu yönüyle kurumların normatif yönünü vurgulayan erken-kurumsal çalışmalardan ayrılmaktadır. Yeni kurumsal kuram da Meyer ve Rowan ile Zucker in çalışmaları öncü yer tutar. Daha sonra ise Scott ve Meyer ile DiMaggio ve Powel in çalışmaları kuramı belirli bir olgunluğa taşımıştır. Meyer ve Rowan ister bilişsel ister normatif süreçler olsun makro çevrede oluşmuş kurumsallaşmış kuralların örgütsel yapıları nasıl biçimlendirdiğine odaklanırken, Zucker tek bir örgütsel davranış örüntüsüne uymanın veya onu benimsemenin altındaki sürecin mantığına ve doğasına odaklanmaktadır. Meyer ve Rowan in yaklaşımı, sistem düzeyindeki sosyal olguların örgüt düzeyinde yeniden üretimi ya da kopyalanması sürecine odaklandığı için kurum olarak çevre yaklaşımı diye adlandırılır. Zucker in yaklaşımı ise, örgüt düzeyindeki yeni kültürel unsurlara ilişkin anlamların üretilmesi sürecine odaklandığı için kurum olarak örgüt yaklaşımı diye adlandırılır. Bu noktada kurumsallaşma hem nitelik hem de bir süreç ise Meyer ve Rowan niteliği, Zucker ise süreci vurgulamaktadır. Meyer ve Rowan; modem toplumlarda formel örgütsel yapıların yüksek derecede kurumsallaşmış bir bağlamda ortaya çıktığını belirtmektedir. Çalışmalarındaki bulgulara göre, örgütlerdeki yeni uygulamalar verimlilik kaygısından ziyade örgütsel meşruiyeti artırmaya yöneliktir. Kurumsallaşmış ürün, hizmet, teknik, program ve politikalar efsane türü işlev gösterir. Örgütler meşruiyet kazanmak, kaynaklara ulaşmak ve varlığını devam ettirebilmek için efsane işlevi gören bu kurallara uymak zorundadır. Çoğu örgüt bunları dış çevreye göstermek ya da bilinmesini sağlamak için törensel olarak bünyesine dâhil eder. Bunlar çoğu zaman örgütlerin verimlilik faaliyetleri ile ters düşse de kurumsal çevre ile ters düşmemek ve meşruiyeti korumak için kurumsal çevreye uyum tercih edilir. Böylece örgütler sürecin sonunda çevrelerindeki kuramlarla benzeşerek eşbiçimli hale gelirler. Bu eşbiçimlilik temelde iki tür soruna neden olur. Birincisi; verimlilik kaygısının örgütte çelişki ve uyumsuzluğa yol açması, İkincisi ise; efsaneleşmiş ve törensel hale gelmiş kuralların örgütün farklı çevrelerinden kaynaklandığı için çelişmesidir. Bu sorunun çözümü ise teknik faaliyetler ile yapıları birbirinden ayırma ya da güven yaratma ile gerçekleştirilir. Ayırma, örgütün teknik faaliyetlerde verimliliği esas alıp kurumsallaşmış yapısını muhafaza ederek meşruiyetini devam ettirmeye çalışmasına denir. Güven yaratma ise, örgütlerin verimliliği tam olarak saptayamasalar bile iyi niyetli oldukları ve ellerinden geleni yaptıkları ve güvenilir oldukları izlenimini oluşturmalarıdır. Zucker, bireylerin nezdinde kültürel kalıcılığın nasıl gerçekleştiğini incelediği çalışmasında, kültürel kalıcılığın ancak bir eylemin nesnel yani herkes tarafından benzer şekilde anlaşılan ve tekrar edilen bir hal alması ve de varlığı sorgulanmayacak kadar dışsal bir gerçeklik kazanmış olması ile sağlanabileceğini ortaya koymuştur. Toplumsal bilgi kurumsallaştığında dışsal bir gerçeklik kazanmakta ve bir gerçek olarak başkalarına aktarılmaktadır. Böylece kültürel olarak kalıcı hale gelmektedir. Ona göre bir edim ne kadar dışsallaşmış ve nesnelleşmiş ise o kadar kurumsallaşmış demektir. DiMaggio ve Powel in çalışmaları ise örgütsel yapıların verimlilik ve rekabetten dolayı değil örgütsel alanların yapılanma biçimlerinden dolayı değiştiği tezi üzerine kuruludur. Örgütsel alan, bir bütün olarak fark edilir bir kurumsal yaşamı oluşturan örgütleri kapsar. Çalışmaya göre; örgütler çevresel belirsizlik ve karşılaştıkları zorunluluklar nedeniyle homojen hale gelmekte ve bu noktada devlet ve meslekler bir örgütsel alandaki örgütlerin birbirine benzemesine neden olmaktadır. Örgütsel alanın

17 içinde ana tedarikçiler, tüketiciler, düzenleyici kuruluşlar ve benzer ürün ve hizmetleri üreten diğer örgütler bulunmaktadır. Scott ve Meyer ise çalışmalarında toplumsal sektör kavramını yeni bir analiz birimi olarak kullanmışlardır. Bu kavram benzer hizmet veya ürün üreten ve benzer işlevler gösteren örgütlerin etkileşim halinde oldukları ve içinde rakipler, tedarikçiler, müşteriler ve ikame malları da üreten örgütlerin dâhil olduğu geniş bir alanı ifade etmektedir. Ayrıca daha önceki çalışmalarda ele alınan teknik ve kurumsal çevre ayrımı bu çalışmada yumuşatılmış, bir örgütün hem teknik hem de kurumsal çevre tarafından şekillendirilebileceği, iki çevrenin birbirlerinin zıttı şeklinde algılanılmadan kabul edilmesi gerektiği ve örgüt yapısının teknik faaliyetlerden ayrılması zorunluluğunun her zaman gerekmeyebileceği belirtilmiştir. Kurumsal kuramın özünü oluşturan bazı temel kavramlar vardır. Bunlar kurum, kurumsallaşma, eşbiçimlilik ve meşruiyet olarak sıralanabilir. Kurum; kendisine özgü bir nitelik kazanmış olan kalıplaşmış bir toplumsal anlayışı ifade etmektedir. Kurumsallaşma ise bu niteliğin kazanılma sürecidir. Kurumsal kurama göre, kurumsallaşma, yeni örgütsel biçimlerin, yönetim uygulamalarının ve örgütsel alanların ortaya çıkması, benimsenmesi ve kalıcı hale gelmesidir. Tolbert ve Zucker e göre kurumsallaşma üç aşamada gerçekleşir. İlki örgütlerin yasalar, pazar ve teknolojideki değişimlere göre geliştirdiği uygulamaların kalıplaşmış davranışlara dönüştüğü alışma aşamasıdır. İkincisi kalıplaşmaya başlayan davranışlar üzerinde herkesçe paylaşılan anlamların oluştuğu nesnelleşme aşamasıdır. Üçüncüsü ise davranışların dışsallık kazanarak artık kendi başlarına bir gerçeklik elde ettikleri çökelme aşamasıdır. Örgütsel meşruiyet; bir örgütün faaliyetlerinin sosyal olarak inşa edilmiş olan normlar, değerler, inançlar ve tanımlar sistemi içerisinde arzu edilir, uygun ve kabul edilirliğine ilişkin genel algı ve varsayımdır. Eşbiçimlik ise; örgüt yapılarının birbirine benzer hale gelmesini ifade eder ve zorlayıcı, öykünmeci ve normatif olmak üzere üç değişik biçimde gerçekleşir. Zorlayıcı eşbiçimlilik, örgütlerin bağımlı oldukları diğer örgütlerden ve içinde yaşadıkları toplumun beklentilerinden kaynaklanan formel ya da infonnel baskılar sonucu oluşan biçimlenmedir. Öykünmeci eşbiçimlilik, çevredeki belirsizliğe karşı gösterilen standart tepkilerden kaynaklanmaktadır. Karmaşık ve belirsiz çevresel ortamda örgütler başka örgütleri rol model alabilirler ve zamanla yapısal olarak onlara benzerler. Normatif eşbiçimlilik ise, belirli meslek gruplarının profesyonelleşmesi ve çeşitli normları belirlemeleri ile bunların örgütlerde yaygınlaşmasından kaynaklanmaktadır. Zucker, normatif ve öykünmeci eşbiçimlilik mekanizmalarını kabul ederken, zorlayıcı eşbiçimlilik mekanizmasını kurum olgusuna ters düştüğü için kabul etmemektedir. Ona göre, bir kurum zorla benimsetiliyorsa kurum değildir, kurum tanımı gereği kanıksandığı, normal ya da doğru bulunduğu için benimsenir. Kuramın ilk dönemlerinde, kurumlar oluştuktan sonra değişmelerinin çok güç olduğu fikri hâkimken sonradan kurumsallaşmanın döngüsel bir yapıya sahip olduğu düşünülmeye başlandı. Zucker, kurumsallaşmış sistemlerin, kendi doğasında inşa ve çözülme dengesi içerisinde bir değişim yaşadığını söylemektedir. Ona göre sosyal sistemler içsel olarak değişir, fakat bir bütün olarak istikrarlıdırlar. Oliver e göre; kurumsal değişim için kurumsal yapıda öncelikle çözülme olması gerekir. Çözülme, kurumsallaşmış bir örgütsel uygulamanın meşruiyetinin aşınması veya kesintiye uğramasıdır. Kurumsal değişim kanıksanmış iş yapma biçimlerinde, örgütsel form ve yapılarda, endüstri standartlarında ve kurumsal mantıklarda gerçekleşebilir. Greenwood vd. ne göre kurumsal değişim şu şekilde gerçekleşir. Önce sosyal, teknolojik ve yasal değişimler gibi hızlandırıcı olayların etkisiyle kurumsal çözülme meydana gelir. Sonra uygun teknik çözümler ve yenilikler ortaya çıkar. Çözümler ve yenilikler haklı bulunur ve meşrulaştırılır. Bu uygulamalar dışsal bir gerçeklik kazanarak nesnelleşir ve yaygınlaşır. En son bilişsel bir meşruiyet kazanarak yeniden kurumsallaşma sağlanır. Thornton ve Occasio ise kurumsal değişimi dörtlü bir mekanizmayla açıklamıştır. Bunlar kurumsal

18 girişimci, yapısal örtüşme, olay sıralaması ve çelişen kurumsal mantıklardır. Kurumsal girişimciler, kaynakları kendi çıkarları içim kullanarak kurumlan üreten, değiştiren ve varlıklarını sağlamlaştıran aktörleri tanımlamaktadır. Yapısal örtüşme, daha önceden örgüte uzak bireysel roller, örgütsel yapılar ve fonksiyonların örgütlere dayatılmasıyla oluşan durumu ifade etmektedir. Olay sıralaması, benzersiz sıralı olayların meydana gelmesiyle kültürel sembollerin ve ekonomik yapıların anlamlarının değişmesini veya yıkılması sürecidir. Çelişen kurumsal mantık ise, birbiriyle rekabet halindeki kurumsal mantıkların kurumsal değişime neden olmasını ifade eder. Kurumsal mantık, sosyal eylemi kategorize eden ve ona bir anlam yükleyen dünya görüşü olarak tanımlanırken, her bir kurumun merkezi bir kurumsal mantığının bulunduğunu fakat bununla beraber merkezi mantıkla çelişen, çatışan çoklu mantıkların bir arada bulunabileceği belirtilmektedir. Kuramın temel tezleri özetlenecek olunursa; 1- Örgütler sadece teknik unsurlardan oluşan bir çevrede değil, uzun zaman içinde oluşmuş, kurumsallaşmış kuralları ve yapıları içeren makro bir çevrede yaşarlar. 2- Çevresel unsurlar, sadece yasal ya da ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel sistemler içerir. 3- Örgütlerin yapıları ve uygulamaları sadece, içsel teknik faaliyetlerin ve dışsal ekonomik ilişkilerin işlevsel bir biçimde tasarımlanması sonucunda değil, makro çevredeki kurumsal kalıpları yansıtacak biçimde oluşur. 4- Örgütlerin hayatta kalabilmesi için sadece teknik anlamda verimli çalışması değil, kendisini bulunduğu çevrede meşru kılması gerekmektedir. 5- Örgütlerin belirsizlikten kaçınma, bağımlılık ya da mesleki nedenlerle kurumsallaşmış yapı ve uygulamaları benimsemeleri, aynı örgütsel alanda bulunan örgütleri kurumsal çevreleriyle ve birbirleriyle eşbiçimli hale getirir. 6- Kurumların kendi içinde çelişik olması veya teknik gerekliliklerle çelişmesi nedeniyle, örgütte gevşek bağlanmış bir yapı söz konusudur. Kuramın ihmal ettiği ya da eksik bıraktığı yönlere dair Zucker in eleştirileri şöyledir; 1- Kurumsal çevrenin örgütün dışında kendi içinde farklılaşmayan, her örgütü aynı ölçüde etkileyen yeknesak bir çevre olarak değerlendirmenin gerçekçi olmadığı 2- Kurumsal çevreye uyum karşılığında örgütlerin, meşruiyet dâhil, kaynaklara ulaştığı vurgusunun, yeni kurumsal kuramı kaynak bağımlılığı kuramının bir versiyonu haline getirebileceği 3- Örgütsel alan kavramının sektörle ya da popülasyonla özdeşleştirilmesinin hatalı olduğu 4- Kurumsal baskıların gerisindeki aktörlerin gücünün ve çıkarlarının az çalışıldığı 5- Bazı örgütlerin teknik bazı örgütlerin de kurumsal çevrenin etkisinde olduğunu varsaymanın sakıncalı olduğu, iç içe geçmiş olan bu iki çevrenin tüm örgütleri bir ölçüde etkileyebildiği 6- Dışsal kurumsal baskılara boyun eğen aşırı sosyalleşmiş insan varsayımının hatalı olduğu, insanların çoklu sosyal gerçeklikler arasında seçim yaptığının göz ardı edildiği

19 DiMaggio; kuramların doğma, yeniden üretilme ve çözülme süreçlerini açıklayabilmesi için, kurumsal kuramın açık biçimde çıkara dönük, amaçlı ve çatışmacı davranışı analize katması gerektiğini, aksi takdirde kendisini şu konularda sınırlayacağını iddia etmektedir. 1- Örgütsel yaşamın dışsallaşmış ve özneler arası hale gelmiş, hiçbir aktör tarafından sorgulanmayacak yanlarını incelemek 2- Yüksek düzeyde kurumsallaşmış veya geleneksel otoriteye dayalı olarak yönetilen örgütler üzerinde çalışmak 3- Kurumsallaşmış bir örgütsel formun varlığı halinde ancak örgütsel değişimi açıklayabilmek 4- Sadece uzun dönemli ve istikrarlı değişimleri açıklamak 5- Sadece farklı ancak kendi içinde homojen kurumsal yapılar arasındaki farkı açıklamak DiMaggio nun bu eleştirilerine karşı Scott; kurumsal kuramın amaçlı ve çıkara dönük davranışı inkâr etmediğini, sadece insanların ve grupların çıkarlarının verili alınamayacağını söylemektedir. Meyer ve Scott; toplumları, örgütleri kuran inşa eden kurumsallaşmış çevrenin kökenini gerçek insanlarda aramanın kurumsal analizden taviz anlamına geleceğini, kurumsal çevrenin aktörlerin eylemlerine dayandırılmayacak kadar uzun dönemli ve kapsamlı olduğunu, kurumsal girişimci kavramının kuramın reddettiği rasyonel insan kavramını çağrıştırdığını belirtmektedirler. Örgütsel yapıdaki değişimin sadece zorlayıcı, öykünmeci ve normatif yolla değil, ayrıca örgütsel doğum sürecinde, çevreyle bütünleşme yoluyla veya kültür yoluyla da olabileceği değişik çalışmalar aracılığıyla ortaya çıkarılmıştır. Turuncu kitap 1991 yılında DiMaggio ve Powel ın editörlüğünde yayınlanmış ve kurumsal kuramın ayırıcı özellikleri şu üç noktada belirtilmiştir. 1-Sektör, ulus ve uluslar arası düzeyde örgüt yapı ve süreçlerini incelemek 2- Kuramları bireysel tercihlerden bağımsız tarihsel ve kültürel bağlama yerleşik kolektif çıktılar olarak almak ve insan davranışını, rasyonel seçim dâhil, meşru eylemi biçimleyen bu kuramların bir yansıması olarak tanımlamak 3- Kurumsallaşmış düzenlemelerin, seçenekleri dahi sınırlaması nedeniyle sürekliliğinin söz konusu olduğunu, ancak makro düzeydeki değişimlere tepki olarak dramatik bir biçimde değişebileceğini kabul etmek Scott son çalışmasında, kurumu, sosyal davranışa anlam ve istikrar kazandıran, bilişsel, normatif ve düzenleyici yapı ve faaliyetler olarak tanımlamıştır. Bilişsel boyutta meşruiyetin temeli ortak mantıksal çerçeveyi taklit etmek iken, normatif boyutta ahlaken doğru ve uygun olan, düzenleyici boyutta ise meşruiyetin temeli yasalardır. Bilişsel, normatif ve düzenleyici boyutların kültürel alana, sosyal yapılara ve rutinlere yerleşik olduğunu belirtmektedir.

20 Sorular 1- Örgütsel meşrulaştırma süreci nasıl gerçekleşir? 2- Örgütler ne kadar eşbiçimsel hale gelir, bunun sınırı var mıdır varsa nedir? 3- Örgütsel değişimde bireylerin rolü var mıdır, varsa sınırlılıkları nelerdir? 4- Kuram yapı-eyleyen problemine nasıl yaklaşır? 5- Örgütsel alan neleri kapsar ve örgütsel yapı bakımından önemi nedir? 6- Kuramın diğer örgüt kuramlarının kavramlarını kullanması kurama zarar verir mi? 7- Örgütler teknik çevre (verimlilik) ve kurumsal çevreden (meşruiyet) gelen ve birbiriyle çelişen taleplere nasıl cevap verirler? 8- Günlük yaşamda öznel olarak yaratılan anlamlar nasıl nesnel olgulara dönüşür? 9- Kurum olarak çevre yaklaşımı ile kurum olarak örgüt yaklaşımı arasındaki temel farklılık nedir? 10- Kuram açısından efsane, sembol ve törenselliğin önemi nedir?

ÖRGÜT KURAMI (İŞL302U)

ÖRGÜT KURAMI (İŞL302U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ÖRGÜT KURAMI (İŞL302U) KISA ÖZET-2013-

Detaylı

SOSYOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF

SOSYOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. SİYASET SOSYOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF

Detaylı

BİR ÖRGÜT OLARAK OKUL

BİR ÖRGÜT OLARAK OKUL BİR ÖRGÜT OLARAK OKUL (Bu bölüm büyük ölçüde Ziya Bursalıoğlu nun Okul Yönetiminde Yeni Yapı ve Davranış kitabının Bir Örgüt Olarak Okul bölümünden alınmıştır). ÖRGÜT BOYUTLARI Örgütün dört boyutu (Bursalıoğlu,

Detaylı

RAYLI SİSTEMLER İŞLETMECİLİĞİ UZAKTAN EĞİTİM PROGRAMI İŞLETME YÖNETİMİ

RAYLI SİSTEMLER İŞLETMECİLİĞİ UZAKTAN EĞİTİM PROGRAMI İŞLETME YÖNETİMİ RAYLI SİSTEMLER İŞLETMECİLİĞİ UZAKTAN EĞİTİM PROGRAMI İŞLETME YÖNETİMİ SİSTEM YAKLAŞIMI Modern Yönetim Yaklaşımları Modern Yönetim teorisi her iki teorinin de incelemede yetersiz kaldığı örgütlerin biçimsel

Detaylı

ARAŞTIRMA YAKLAŞIM - DESEN ve YÖNTEMLERİ

ARAŞTIRMA YAKLAŞIM - DESEN ve YÖNTEMLERİ ARAŞTIRMA YAKLAŞIMLARI ARAŞTIRMA YAKLAŞIM - DESEN ve YÖNTEMLERİ NİCEL NİTEL KARMA Mustafa SÖZBİLİR 2 Nicel, Nitel ve Karma Araştırma Nicel Araştırma Nitel Araştırma Nicel araştırma Nitel araştırma NİCEL:

Detaylı

Yönetimin Genel Özellikleri

Yönetimin Genel Özellikleri Yönetimin Genel Özellikleri Amaç Grup Beşeri (Temel öğe İnsan) İşbirliği İşbölümü ve Uzmanlaşma Koordinasyon (Uyum) Yetki Evrensel (Kāramacı güden Kāramacı gütmeyen) Basamaksal (Hiyerarşi) ş Yönetici Kārı

Detaylı

ÇALIŞAN BAĞLILIĞINA İTEN UNSURLAR NEDİR VE NEDEN ÖNEMLİDİR?

ÇALIŞAN BAĞLILIĞINA İTEN UNSURLAR NEDİR VE NEDEN ÖNEMLİDİR? ÇALIŞAN BAĞLILIĞINA İTEN UNSURLAR NEDİR VE NEDEN ÖNEMLİDİR? Dale Carnegie Akademi Beyaz Kağıt Copyright 2012 Dale Carnegie & Associates, Inc. All rights reserved. driveengagement_101512_wp İNSANIN ÖNEMİ

Detaylı

ARAŞTIRMA ve BİLİMSEL ARAŞTIRMA TÜRLERİ

ARAŞTIRMA ve BİLİMSEL ARAŞTIRMA TÜRLERİ ARAŞTIRMA ve BİLİMSEL ARAŞTIRMA TÜRLERİ Bilimsel Araştırma Problemlere güvenilir çözümler aramak amacıyla planlı ve sistemli olarak, verilerin toplanması, analizi, yorumlanarak değerlendirilmesi ve rapor

Detaylı

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ (SOS110U)

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ (SOS110U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ (SOS110U) KISA ÖZET-2013

Detaylı

İş kazalarında yaşamını yitiren binlerce işçinin anısına...

İş kazalarında yaşamını yitiren binlerce işçinin anısına... GÜVENLİK KÜLTÜRÜ İş kazalarında yaşamını yitiren binlerce işçinin anısına... KÜLTÜR Geçmiş davranışlar Kültür Gelecekteki davranışlar (Bozkurt, V. (2005), Değişen Dünyada Sosyoloji, 3, Aktüel Yayınları,

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi 26 Haziran 2015 İÇİNDEKİLER Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı.........

Detaylı

Okullarda bulunan kütüphanelerin fiziki koşulları nelerdir? Sorusuna tarama yöntemi kullanarak yanıt aranabilir. Araştırmacı, okul kütüphanelerindeki

Okullarda bulunan kütüphanelerin fiziki koşulları nelerdir? Sorusuna tarama yöntemi kullanarak yanıt aranabilir. Araştırmacı, okul kütüphanelerindeki 4.HAFTA Betimleyici bir araştırma yöntemidir. Bir konuya ilişkin katılımcıların görüşlerinin ya da ilgi, beceri, yetenek, tutum vb. özelliklerinin belirlendiği genellikle diğer araştırmalara göre daha

Detaylı

9.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

9.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI Güzel Sanatlarda Edebiyatın Yeri KAZANIMLAR. Bilim ile güzel sanatların farklılığını belirler.. İnsan etkinliklerinin güzel sanatlar içindeki yerini belirler.. Güzel sanatların

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi 19 Mart 2014 İÇİNDEKİLER Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı.........

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi 2 Temmuz 2012 İÇİNDEKİLER Dönem Revizyonu......... 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı.........

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi 22 Şubat 2016 İÇİNDEKİLER Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı.........

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Türkiye, Rusya ve Kafkasya İlişkileri SPRI 408 2 3 + 0 3 4

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Türkiye, Rusya ve Kafkasya İlişkileri SPRI 408 2 3 + 0 3 4 DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Türkiye, Rusya ve Kafkasya İlişkileri SPRI 08 2 3 + 0 3 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Fransızca Lisans Seçmeli Dersin

Detaylı

Risk Tanımı Fırsat - Tehdit Risk Yönetimi Risk Yönetme Süreci Risklerin Tespit Edilmesi Risklerin Değerlendirilmesi Risklere Cevap Verilmesi

Risk Tanımı Fırsat - Tehdit Risk Yönetimi Risk Yönetme Süreci Risklerin Tespit Edilmesi Risklerin Değerlendirilmesi Risklere Cevap Verilmesi Nedir Faydaları Başarı Tanımlar Görev Risk Yönetimi Nedir Risk Tanımı Fırsat - Tehdit Risk Yönetimi Risk Yönetme Süreci Risklerin Tespit Edilmesi Risklerin Değerlendirilmesi Risklere Cevap Verilmesi Risk

Detaylı

ÜNİTE:1. Sosyal Politikaya İlişkin Genel Bilgiler ve Sosyal Politikanın. Araçları ÜNİTE:2. Sosyal Politikanın Tarihsel Gelişimi ÜNİTE:3

ÜNİTE:1. Sosyal Politikaya İlişkin Genel Bilgiler ve Sosyal Politikanın. Araçları ÜNİTE:2. Sosyal Politikanın Tarihsel Gelişimi ÜNİTE:3 ÜNİTE:1 Sosyal Politikaya İlişkin Genel Bilgiler ve Sosyal Politikanın Araçları ÜNİTE:2 Sosyal Politikanın Tarihsel Gelişimi ÜNİTE:3 İstihdam, İşsizlik, Ücretler ve Çalışma Koşulları ÜNİTE:4 Gelir Dağılımı

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş.

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. 14 Ağustos 2015 İÇİNDEKİLER Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı......... 6 Çekinceler..........

Detaylı

Örgüt Kuramı & Yönetim Fonksiyonları. Doç. Dr. Serkan ADA

Örgüt Kuramı & Yönetim Fonksiyonları. Doç. Dr. Serkan ADA Örgüt Kuramı & Yönetim Fonksiyonları Doç. Dr. Serkan ADA Yönetim nedir? Örgüt nedir? Örgütün özellikleri Yönetim düzeyleri Yönetim fonksiyonları Yönetim şekilleri Yönetici rolleri Yöneticilerin sahip olması

Detaylı

MALZEMELERİN GERİ DÖNÜŞÜMÜ. Prof.Dr. Kenan YILDIZ

MALZEMELERİN GERİ DÖNÜŞÜMÜ. Prof.Dr. Kenan YILDIZ MALZEMELERİN GERİ DÖNÜŞÜMÜ Prof.Dr. Kenan YILDIZ Çevre ve Maliyeti Çevrenin ekonomiye maliyete konusunda üç temel durumdan bahsetmek mümkündür. Bunlar; 1) çevrenin ekonomiye maliyeti yoktur 2) çevrenin

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi 20 Mart 2009 ĐÇĐNDEKĐLER Ara Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı.........

Detaylı

ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI

ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI Gülnaz Gültekin*, Orhan Sevindik**, Elvan Tokmak*** * Gazi Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Matbaa Öğretmenliği Bölümü, Ankara ** Ankara Ü., Eğitim Bil. Ens.,

Detaylı

İşletmelerin rekabet avantajlarını koruyabilmeleri için sürekli olarak inovasyon yapmaları gerekir. Bunun için de ürettikleri ürünleri ve sundukları

İşletmelerin rekabet avantajlarını koruyabilmeleri için sürekli olarak inovasyon yapmaları gerekir. Bunun için de ürettikleri ürünleri ve sundukları İNOVASYON SÜRECİ İşletmelerin rekabet avantajlarını koruyabilmeleri için sürekli olarak inovasyon yapmaları gerekir. Bunun için de ürettikleri ürünleri ve sundukları hizmetleri daha iyi, daha yararlı,

Detaylı

Bilgi Kavramıyla Anlaşılan şey Nedir?

Bilgi Kavramıyla Anlaşılan şey Nedir? Bilgi Kavramıyla Anlaşılan şey Nedir? Bilgi edinme insanın en temel güdülerinden birisidir. İnsan bu özelliği sayesinde diğer canlılardan ayrılır. İnsan yalnızca varlığın sürdürebilme gereksinimiyle yaşamaz.

Detaylı

MİLLİ GÜVENLİK BİLGİSİ SORULARI

MİLLİ GÜVENLİK BİLGİSİ SORULARI 1. Devletin anayasal düzeninin, milli varlığının, bütünlüğünün, milletlerarası alanda siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik dâhil bütün menfaatlerinin ve ahdi hukukunun her türlü dış ve iç tehditlere karşı

Detaylı

Yönetim Süreçleri. Planlama Örgütleme Emir verme Eşgüdümleme Kontrol etme

Yönetim Süreçleri. Planlama Örgütleme Emir verme Eşgüdümleme Kontrol etme YÖNETİM SÜREÇLERİ Yönetim Süreçleri Planlama Örgütleme Emir verme Eşgüdümleme Kontrol etme Henry Fayol, yönetim süreçlerini bilimsel biçimde sınıflandıran il yönetim bilimcidir. Luther Gulick (POSDCoRB)

Detaylı

ULUSLARARASI İŞLETMECİLİK

ULUSLARARASI İŞLETMECİLİK DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI İŞLETMECİLİK KISA ÖZET

Detaylı

AR& GE BÜLTEN ARAŞTIRMA VE MESLEKLERİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ HAZİRAN. Turizm Sektörü Genel Değerlendirmesi ve Sektörde Çalışanların İş Tatmini

AR& GE BÜLTEN ARAŞTIRMA VE MESLEKLERİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ HAZİRAN. Turizm Sektörü Genel Değerlendirmesi ve Sektörde Çalışanların İş Tatmini Turizm Sektörü Genel Değerlendirmesi ve Sektörde Çalışanların İş Tatmini Nesrin YARDIMCI SARIÇAY Ülkemizde, yaz sezonunun gelmesi ile birlikte turizm sektöründe hareketlilik de hızla arttı. 1990 lı yıllarda

Detaylı

İNSAN KIYMETLERİ YÖNETİMİ 4

İNSAN KIYMETLERİ YÖNETİMİ 4 İNSAN KIYMETLERİ YÖNETİMİ 4 İKY PLANLANMASI 1)Giriş 2)İK planlanması 3)İK değerlendirilmesi 4)İK ihtiyacının belirlenmesi 2 İnsanların ihtiyaçları artmakta ve ihtiyaçlar giderek çeşitlenmektedir. İhtiyaçlardaki

Detaylı

16.12.2014 KALİTE ÇEMBERLERİ NEDİR?

16.12.2014 KALİTE ÇEMBERLERİ NEDİR? KALİTE ÇEMBERLERİ NEDİR? İŞ İLE DOĞRUDAN İÇ İÇE OLAN ELEMANLARIN PROBLEMLERİN ÇÖZÜMÜ İÇİN HANGİ DEĞİŞİKLİKLERİN YAPILACAĞI VE BU DEĞİŞİKLİKLERİN NASIL APILMASI GEREKTİĞİ KONUSUNDA EN SAĞLIKLI BİLGİYE SAHİP

Detaylı

İŞLETME YÖNETİMİ VE MATRİS ORGANİZASYON (Vb).

İŞLETME YÖNETİMİ VE MATRİS ORGANİZASYON (Vb). İŞLETME YÖNETİMİ VE MATRİS ORGANİZASYON (Vb). Dr. Erdoğan TAŞKIN (*) Gereksinmeler sonsuz, oysa kaynaklar sınırlıdır. İşletmeler, çeşitli gereksinmeleri karşılamak amacıyla, sınırlı kaynakları kullanarak

Detaylı

Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği

Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER Projenin Malta, Portekiz ve Türkiye de cinsiyet ayrımcılığı problemlerini çözme amacıyla ilgili

Detaylı

ANADOLU EFES BĠRACILIK VE MALT SANAYĠ A.ġ. Kurumsal Yönetim Komitesi Yönetmeliği

ANADOLU EFES BĠRACILIK VE MALT SANAYĠ A.ġ. Kurumsal Yönetim Komitesi Yönetmeliği ANADOLU EFES BĠRACILIK VE MALT SANAYĠ A.ġ. Kurumsal Yönetim Komitesi Yönetmeliği ANADOLU EFES BĠRACILIK VE MALT SANAYĠ A.ġ. KURUMSAL YÖNETĠM KOMĠTESĠ YÖNETMELĠĞĠ I- GENEL HÜKÜMLER Kapsam 1.1. Bu yönetmelik,

Detaylı

DURUMSALLIK YAKLAŞIMI

DURUMSALLIK YAKLAŞIMI 1960 lı yıllarda ortaya çıkan ancak 1980 li yıllara doğru kabul gören bir yönetim teorisidir. Prof. Dr. Fatih YÜKSEL Durumsallık yaklaşımının temel savunusu; her yerde ve her koşulda genel geçerli bir

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Emisyon Ticaret Sistemi ve Örnek Uygulamaları Ankara, 18.01.2016 Küresel Karbon Bütçesi Küresel ortalama sıcaklıklarda bugün itibariyle

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. İktisata Giriş I İKT 101 1 3 3 4

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. İktisata Giriş I İKT 101 1 3 3 4 DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS İktisata Giriş I İKT 101 1 3 3 4 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe/ İngilizce Lisans Yüz Yüze / Zorunlu

Detaylı

Çocuk, Ergen ve Genç Yetişkinler İçin Kariyer Rehberliği Programları Dizisi

Çocuk, Ergen ve Genç Yetişkinler İçin Kariyer Rehberliği Programları Dizisi Editörden Önsöz Çocuk, Ergen ve Genç Yetişkinler için Kariyer Rehberliği Programları Dizisi, kariyer rehberliği uygulamaları yapması gereken psikolojik danışmanlar için hazırlanmış sınıf / grup rehberliği

Detaylı

MALİ ANALİZ KISA ÖZET KOLAYAOF

MALİ ANALİZ KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. MALİ ANALİZ KISA ÖZET KOLAYAOF 2 Kolayaof.com

Detaylı

Kişilik Gelişimi. S.Freud E.Erikson

Kişilik Gelişimi. S.Freud E.Erikson Kişilik Gelişimi S.Freud E.Erikson Kişilik Bireyi diğer bireylerden ayırt eden, tutarlı olarak sergilenen, bireye özgü özellikler bütünüdür. Kişilik gelişimi, bireyin sosyal ve fiziksel çevresi içinde

Detaylı

EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Hazırlayan Doç. Dr. Adnan BOYACI İÇİNDEKİLER GİRİŞ EĞİTİM ÖĞRENME DAVRANIŞ FORMAL VE İNFORMAL EĞİTİM ÖRGÜN VE YAYGIN EĞİTİM KÜLTÜR KÜLTÜRLENME Giriş Öğrenmemi engelleyen

Detaylı

Bilgi Edinme Amaçlı Okuma (İngilizce) (KAM 331) Ders Detayları

Bilgi Edinme Amaçlı Okuma (İngilizce) (KAM 331) Ders Detayları Bilgi Edinme Amaçlı Okuma (İngilizce) (KAM 331) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Bilgi Edinme Amaçlı Okuma (İngilizce) KAM 331 Bahar 4 0 0

Detaylı

İşletme türleri nelerdir? Nasıl Sınıflandırılır?

İşletme türleri nelerdir? Nasıl Sınıflandırılır? İşletme türleri nelerdir? Nasıl Sınıflandırılır? KONUYA BAŞLARKEN Yaşadığınız çevredeki işletmeleri dikkate alarak hukuki bakımından sınıflandırmaya çalışınız. İşletmelerin genellikle ortaklık şeklinde

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Mustafa Fedai ÇAVUŞ. Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölüm Başkanı 02/12/2011 OSMANİYE

Yrd. Doç. Dr. Mustafa Fedai ÇAVUŞ. Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölüm Başkanı 02/12/2011 OSMANİYE Yrd. Doç. Dr. Mustafa Fedai ÇAVUŞ Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölüm Başkanı 02/12/2011 OSMANİYE Devlet adamlarından biri Konfüçyüs e sordu; İnsanları nasıl

Detaylı

ISL 201 Pazarlama İlkeleri. Doç. Dr. Hayrettin ZENGİN

ISL 201 Pazarlama İlkeleri. Doç. Dr. Hayrettin ZENGİN ISL 201 Pazarlama İlkeleri Doç. Dr. Hayrettin ZENGİN Pazar Alıcılarla satıcıların serbest bir biçimde karşılaştıkları, kâr amaçlı ya da kâr amaçsız her türlü mal ve hizmetin alıcı ve satıcılar arasında

Detaylı

2016 Ocak SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 25 Ocak 2016

2016 Ocak SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 25 Ocak 2016 2016 Ocak SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 25 Ocak 2016 Ocak ayı inşaat ve hizmet sektörü güven endeksleri TÜİK tarafından 25 Ocak 2016 tarihinde yayımlandı. İnşaat sektörü güven endeksi 2015 yılı Aralık ayında

Detaylı

MATEMATİK DERSİNİN İLKÖĞRETİM PROGRAMLARI VE LİSELERE GİRİŞ SINAVLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

MATEMATİK DERSİNİN İLKÖĞRETİM PROGRAMLARI VE LİSELERE GİRİŞ SINAVLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ MATEMATİK DERSİNİN İLKÖĞRETİM PROGRAMLARI VE LİSELERE GİRİŞ SINAVLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ Ahmet ÇOBAN Cumhuriyet Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İlköğretim Bölümü, SİVAS ÖZET: Bu araştırma, Matematik

Detaylı

... OKULU 7/... SINIFI SOSYAL BİLGİLER DERSİ YILLIK BEP ÇALIŞMA PROGRAMI. İletişimi olumsuz etkileyen davranışlara örnekler verir

... OKULU 7/... SINIFI SOSYAL BİLGİLER DERSİ YILLIK BEP ÇALIŞMA PROGRAMI. İletişimi olumsuz etkileyen davranışlara örnekler verir 1.... OKULU 7/... SINIFI SOSYAL BİLGİLER DERSİ YILLIK BEP ÇALIŞMA PROGRAMI İletişimi, olumlu olumsuz etkileyen tutum ve davranışları fark ederek kendi tutum ve davranışlarıyla karşılaştırır. KISA DÖNEMLİ

Detaylı

Stratejik Planlama ve Performans Yönetimi, Finlandiya Örneği. AB Eşleştirme Projesi, Ankara 5. Eğitim Haftası Klaus Halla 29.11.

Stratejik Planlama ve Performans Yönetimi, Finlandiya Örneği. AB Eşleştirme Projesi, Ankara 5. Eğitim Haftası Klaus Halla 29.11. Stratejik Planlama ve Performans Yönetimi, Finlandiya Örneği AB Eşleştirme Projesi, Ankara 5. Eğitim Haftası Klaus Halla 29.11.2011 Sosyal İşler ve Sağlık Bakanlığı nda planlama ve uygulama düzeyleri Stratejik

Detaylı

Günlük Yorum. IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı. Piyasalarda Bugün Ne Oldu? BRENT PETROL EURUSD ALTIN GBPUSD USDTRY

Günlük Yorum. IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı. Piyasalarda Bugün Ne Oldu? BRENT PETROL EURUSD ALTIN GBPUSD USDTRY Günlük Yorum IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Piyasalarda Bugün Ne Oldu? BRENT PETROL EURUSD ALTIN GBPUSD USDTRY Euro Bölgesi nde negatif enflasyon Euro Bölgesi enflasyon oranı yüzde 2 lik hedefin

Detaylı

GAZİ ÜNİVERSİTESİ KAMU YÖNETİMİ BÖLÜMÜ 2007 2010 STRATEJİK PLANI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ KAMU YÖNETİMİ BÖLÜMÜ 2007 2010 STRATEJİK PLANI GAZİ ÜNİVERSİTESİ KAMU YÖNETİMİ BÖLÜMÜ 2007 2010 STRATEJİK PLANI 1. GİRİŞ 1982 yılında kurulan Kamu Yönetimi Bölümümüzün 2007 2010 yılları stratejik plan ve hedeflerini ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada;

Detaylı

STRATEJİK TEKNOLOJİ VE ÜRÜN YÖNETİMİ MENTORLUĞU ALAN EĞİTİMİ ŞİRKETLER İÇİN İHTİYAÇ ANALİZİNDE KULLANILABİLECEK ARAÇLAR

STRATEJİK TEKNOLOJİ VE ÜRÜN YÖNETİMİ MENTORLUĞU ALAN EĞİTİMİ ŞİRKETLER İÇİN İHTİYAÇ ANALİZİNDE KULLANILABİLECEK ARAÇLAR STRATEJİK TEKNOLOJİ VE ÜRÜN YÖNETİMİ MENTORLUĞU ALAN EĞİTİMİ ŞİRKETLER İÇİN İHTİYAÇ ANALİZİNDE KULLANILABİLECEK ARAÇLAR Yrd. Doç. Dr. Mine TAYKURT DADAY İNOVASYON KARNESİ EĞİTİM KAPSAMI Şirketler için

Detaylı

YÖNETİMİN GÖZDEN GEÇİRME TOPLANTILARI

YÖNETİMİN GÖZDEN GEÇİRME TOPLANTILARI BRC Gıda standardında geçen gerekliliklerin bir kısmına yönelik olarak açıklayıcı klavuzlar BRC tarafından yayınlandı. Bu klavuzlardan biri olan bu dokümanın Türkçe çevirisi sayın DİLA YÜCESOY tarafından

Detaylı

Yard. Doç. Dr. Necmettin ÖZEL Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğr. Grv. İbrahim KARAGÖZ Abant İzzet Baysal Üniversitesi

Yard. Doç. Dr. Necmettin ÖZEL Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğr. Grv. İbrahim KARAGÖZ Abant İzzet Baysal Üniversitesi MESLEK YÜKSEKOKULLARININ KENDİ ALANLARINDA GEREKSİNİM DUYULAN BECERİYİ SAĞLAMA VE İŞ ÖRGÜTLERİNİN DE BUNDAN YARARLANMA YETERLİKLERİ: BOLU MESLEK YÜKSEKOKULU STAJYER ÖĞRENCİLER ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA Yard.

Detaylı

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı YÖNETİM Sistem Yaklaşımı Prof.Dr.A.Barış BARAZ 1 Modern Yönetim Yaklaşımı Yönetim biliminin geçirdiği aşamalar: v İlk dönem (bilimsel yönetim öncesi dönem). v Klasik Yönetim dönemi (bilimsel yönetim, yönetim

Detaylı

SWOT Analizi. İş Sağlığı ve Güvenliği Konularında. SWOT Analizi. Uygulamaları. Nurdoğan İNCİ Öğretim Görevlisi Elektrik Mühendisi

SWOT Analizi. İş Sağlığı ve Güvenliği Konularında. SWOT Analizi. Uygulamaları. Nurdoğan İNCİ Öğretim Görevlisi Elektrik Mühendisi İş Sağlığı ve Güvenliği Konularında SWOT Analizi Uygulamaları Nurdoğan İNCİ Öğretim Görevlisi Elektrik Mühendisi 1 Amaç; iç ve dış etkenleri dikkate alarak, varolan güçlü yönler ve fırsatlardan en üst

Detaylı

Önkoşul: YOK Eşkoşul: YOK. PSY 541 Gelişimsel Psikopatoloji (3+0+0) 3 Credits / 6 AKTS

Önkoşul: YOK Eşkoşul: YOK. PSY 541 Gelişimsel Psikopatoloji (3+0+0) 3 Credits / 6 AKTS PSY 501 İleri Düzey Araştırma Yöntemleri ve İstatistik (2+2+0) 3 Kredi / 7 AKTS İleri regresyon yöntemlerinin derinlemesine kavranması. Basit doğrusal regresyon, çoklu doğrusal regresyon, etkileşimler,

Detaylı

ULUSAL DEPREM STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI (UDSEP- 2023) İZLEME VE DEĞERLENDİRME KURULU ÇALIŞMA ESAS VE USULLERİ YÖNERGESİ

ULUSAL DEPREM STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI (UDSEP- 2023) İZLEME VE DEĞERLENDİRME KURULU ÇALIŞMA ESAS VE USULLERİ YÖNERGESİ ULUSAL DEPREM STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI (UDSEP- 2023) İZLEME VE DEĞERLENDİRME KURULU ÇALIŞMA ESAS VE USULLERİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam MADDE 1 (1) Bu Yönerge,

Detaylı

GÜNÜMÜZ İŞLETMELERİNİN YÖNETİMİ

GÜNÜMÜZ İŞLETMELERİNİN YÖNETİMİ Prof.Dr. Esin CAN Yrd.Doç.Dr. Pınar BÜYÜKBALCI Yrd.Doç.Dr. Yasemin BAL Dr. Esin ERTEMSİR GÜNÜMÜZ İŞLETMELERİNİN YÖNETİMİ Beta Yayın No : 2871 İşletme - Ekonomi Dizisi : 571 1. Baskı - Mart 2013 - İSTANBUL

Detaylı

Amaç; Her düzeydeki çalışanın sağlıklı iletişim kurmasını sağlayacak temel bilgileri vermek.

Amaç; Her düzeydeki çalışanın sağlıklı iletişim kurmasını sağlayacak temel bilgileri vermek. 1.TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ Toplam kalite yönetiminin felsefesi ve temel ilkelerini tanıtmak. Yönetim ve yönetimin fonksiyonları Değişim Yönetim anlayışında değişim TKY'nin tanımı Kalite kavramı TKY'nin tarihçesi

Detaylı

Matematiksel Beceriler (Ortaöğretim Matematik Dersi Öğretim Programı)

Matematiksel Beceriler (Ortaöğretim Matematik Dersi Öğretim Programı) Matematiksel Beceriler (Ortaöğretim Matematik Dersi Öğretim Programı) 1. Matematiksel Modelleme ve Problem Çözme Matematiksel modelleme, hayatın her alanındaki problemlerin doğasındaki ilişkileri çok daha

Detaylı

SERMAYE PİYASALARININ GELİŞMESİ EKONOMİLERDEKİ KRİZLERİN BAŞ ETKENİ OLABİLİR Mİ?

SERMAYE PİYASALARININ GELİŞMESİ EKONOMİLERDEKİ KRİZLERİN BAŞ ETKENİ OLABİLİR Mİ? SERMAYE PİYASALARININ GELİŞMESİ EKONOMİLERDEKİ KRİZLERİN BAŞ ETKENİ OLABİLİR Mİ? SERMAYE PİYASALARININ GELİŞMESİ EKONOMİLERDEKİ KRİZLERİN BAŞ ETKENİ OLABİLİR Mİ? Sermaye piyasası, ekonomide finansal sistemi

Detaylı

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Ders Tanıtım Formu Dersin Adı Öğretim Dili Turizm Coğrafyası Türkçe Dersin Verildiği Düzey Ön Lisans (X ) Lisans ( ) Yüksek Lisans( ) Doktora( ) Eğitim Öğretim Sistemi Örgün Öğretim (X) Uzaktan Öğretim(

Detaylı

TURİZMDE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ YÖNETİMİ DERSİ AKADEMİK UZMAN TOLGA AKAGÜN

TURİZMDE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ YÖNETİMİ DERSİ AKADEMİK UZMAN TOLGA AKAGÜN TURİZMDE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ YÖNETİMİ DERSİ AKADEMİK UZMAN TOLGA AKAGÜN Manuel Sistemler Manuel sistemler, örgütler için gerekli olan bilgilerin kaydedilmesi, işlenmesi, depolanması maksadıyla kullanılan

Detaylı

Avansas Pro ile her zaman kazanın

Avansas Pro ile her zaman kazanın Avansas Pro ile her zaman kazanın Değerli İş Ortağımız; Avansas Pro olarak ofis malzemeleri tedariği konusunda Türkiye ye yepyeni bir soluk getiriyoruz. Birlikte çalıştığımız farklı ölçekteki şirketlerin

Detaylı

Avrupa da UEA Üyesi Ülkelerin Mesken Elektrik Fiyatlarının Vergisel Açıdan İncelenmesi

Avrupa da UEA Üyesi Ülkelerin Mesken Elektrik Fiyatlarının Vergisel Açıdan İncelenmesi Avrupa da UEA Üyesi Ülkelerin Mesken Elektrik Fiyatlarının Vergisel Açıdan İncelenmesi Esra AKGÜL* *Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, ETK Uzman Yardımcısı, Ankara/TÜRKİYE (Aralık 214) ÖZET Çalışmada,

Detaylı

Yönetim. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

Yönetim. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu Yönetim Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu İnsan doğaya uyumlu bir canlı mı? Hominidae (büyük maymunlar) orangutan, şempanze (98.4 benzer DNA), goril, gibbon, insan İnsan primatlar içinde

Detaylı

T.C. MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı

T.C. MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı T.C. MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı İÇ KONTROL SİSTEMİ Bu broşür; iç kontrolle ilgili farkındalık sağlamak, iç kontrolün ne

Detaylı

Nicel araştırmalar altında yer alan deneysel olmayan araştırmaların bir alt sınıfında yer alır. Nedensel karşılaştırma, ortaya çıkmış ya da daha

Nicel araştırmalar altında yer alan deneysel olmayan araştırmaların bir alt sınıfında yer alır. Nedensel karşılaştırma, ortaya çıkmış ya da daha 5.HAFTA Nicel araştırmalar altında yer alan deneysel olmayan araştırmaların bir alt sınıfında yer alır. Nedensel karşılaştırma, ortaya çıkmış ya da daha önceden gerçekleşmiş bir durumun ya da olayın nedenlerini,

Detaylı

BOSSA DIŞ GİYİM İŞLETMESİNDE FASON İPLİK İMALATI TERMİN SÜRELERİNE ALTI SIGMA ARAÇLARI İLE İSTATİSTİKSEL YAKLAŞIM

BOSSA DIŞ GİYİM İŞLETMESİNDE FASON İPLİK İMALATI TERMİN SÜRELERİNE ALTI SIGMA ARAÇLARI İLE İSTATİSTİKSEL YAKLAŞIM 1 BOSSA DIŞ GİYİM İŞLETMESİNDE FASON İPLİK İMALATI TERMİN SÜRELERİNE ALTI SIGMA ARAÇLARI İLE İSTATİSTİKSEL YAKLAŞIM İbrahim ÖRGERİN ÖZET Bu çalışmada, BOSSA Dış Giyim İşletmeleri nde fason iplik imalatı

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ORTADOĞU SİYASETİ SPRI 402 2 3 + 0 3 4

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ORTADOĞU SİYASETİ SPRI 402 2 3 + 0 3 4 DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ORTADOĞU SİYASETİ SPRI 02 2 3 + 0 3 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Fransızca Lisans Seçmeli Dersin Koordinatörü Dersi Verenler

Detaylı

FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ

FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ Sütlüce YERLEŞKESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ PSİKolojİ Bölümü (İngİlİzce Desteklİ) Sosyolojİ Bölümü İstanbul Ticaret Üniversitesi, toplumun değişim ve dönüşüm süreçlerini takip edebilen, özgüveni yüksek ve

Detaylı

Su Ekonomisi ve Doğal Kaynak Değerlemesi. Doç. Dr. Serkan GÜRLÜK Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

Su Ekonomisi ve Doğal Kaynak Değerlemesi. Doç. Dr. Serkan GÜRLÜK Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Su Ekonomisi ve Doğal Kaynak Değerlemesi Doç. Dr. Serkan GÜRLÜK Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü serkan@uludag.edu.tr Suyun Toplam Ekonomik Değeri İçme suyu ve fiyatlaması, tarımsal

Detaylı

8. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı

8. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı 8. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından düzenlenen Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansının sekizincisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip

Detaylı

İç Denetim Yöneticisi (CAE) Direktör

İç Denetim Yöneticisi (CAE) Direktör Yöneticisi (CAE) Direktör İç Denetim Müdürü Kıdemli Yöneticisi Ekibi Elemanları Yeni İç Denetçi (1 yıldan kısa zamandır) Öz- Değerlendirme CAE Tecrübeli Yeni Ekibi Elemanları Uluslararası Mesleki Uygulama

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Önsöz. III

İÇİNDEKİLER. Önsöz. III İÇİNDEKİLER Önsöz. III Bölüm I: Sınıf Yönetimine Genel Bakış 11 Okul Yönetimi 11 Başarılı Öğretmen Performansının Etkenleri 13 Öğretmen Rolüne Hazırlık 13 Sınıf Yönetimi 14 Konu Bilgisi ve Akademik Hazırlık

Detaylı

Bölüm 7. Temel Stratejiler ve Alt Grupları. Temel Stratejiler 01.12.2013. Büyüme Stratejileri

Bölüm 7. Temel Stratejiler ve Alt Grupları. Temel Stratejiler 01.12.2013. Büyüme Stratejileri Bölüm 7 ve Alt Grupları İşletmenin veya çeşitli iş birimlerinin yaşamlarını sürdürebilmesi ve rekabet üstünlüğü sağlayabilmesi için gelecekte yapması veya yapmaması gerekli olan iş ve faaliyetlerle ilgilidirler.

Detaylı

Malzeme Gereksinim Planlaması (MRP)

Malzeme Gereksinim Planlaması (MRP) Malzeme Gereksinim Planlaması (MRP) Son ürün talebi bağımsız ve oldukça kararlıdır. Fakat aynı anda birden fazla değişik ürün üretilmesi söz konusu olabilir. Bu nedenle ihtiyaç duyulan malzeme miktarları

Detaylı

Özürlülerle Birlikte Bir Tiyatro Oyunu Hazırlanması

Özürlülerle Birlikte Bir Tiyatro Oyunu Hazırlanması Özürlülerle Birlikte Bir Tiyatro Oyunu Hazırlanması Amaç ve İçerik Projenin temel amacı sosyal dışlanmayı kırmaktır. Zira özürlüler günlük yaşamda karşılaştıkları dezavantajlar nedeniyle toplumdan uzaklaşmakta,

Detaylı

ANAYASA YARGISINDA MAHKEME KAVRAMI

ANAYASA YARGISINDA MAHKEME KAVRAMI Dr. Kemal BAŞLAR Uluslararası Hukuk Öğretim Üyesi ANAYASA YARGISINDA MAHKEME KAVRAMI Ankara - 2005 Anayasa Yargısında Mahkeme Kavramı ISBN:975-6349-17-4 YAZAR Dr. Kemal BAŞLAR kbaslar@yahoo.com 1. Baskı

Detaylı

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI. 2013 Yılı Sunulan Hizmeti Değerlendirme Anket Raporu

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI. 2013 Yılı Sunulan Hizmeti Değerlendirme Anket Raporu T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI 2013 Yılı Sunulan Hizmeti Değerlendirme Anket Raporu OCAK 2014 1.1 Araştırmanın Amacı Araştırmada, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geliştirme

Detaylı

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı, 2013 0

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı, 2013 0 Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı, 2013 0 ZEYTİNYAĞI SEKTÖRÜN TANIMI SITC NO : 421.4 ARMONİZE NO : 1509 Türkiye bulunduğu coğrafi konum ve sahip olduğu Akdeniz iklimi özellikleriyle, İtalya, İspanya,

Detaylı

http://acikogretimx.com

http://acikogretimx.com 2009 S 3204-1. Belirli ekonomik sorunların çozumüne veya bu sorunların ortaya çıkmasını önlemeye dönük politikaların oluşturulma sürecine ne ad verilir? ikıiso GiRiş 5. şağıdakilerden hangisi ekonomik

Detaylı

CEB. Bankası. Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası

CEB. Bankası. Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası Ankara, 29-30 Mart 2005 CEB Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası Krzysztof Ners, Başkan Yardımc mcısı, Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası Neler müzakere m edilecek a) Ticari olmayan müzakereler. Ortak bir hedef

Detaylı

MALİYET YÖNETİMİ (MUH302U)

MALİYET YÖNETİMİ (MUH302U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. MALİYET YÖNETİMİ (MUH302U) KISA ÖZET-2013

Detaylı

Kısmen insan davranışlarını veya sezgilerini gösteren, akılcı yargıya varabilen, beklenmedik durumları önceden sezerek ona göre davranabilen bir

Kısmen insan davranışlarını veya sezgilerini gösteren, akılcı yargıya varabilen, beklenmedik durumları önceden sezerek ona göre davranabilen bir DÜŞÜNEN MAKİNELER Kısmen insan davranışlarını veya sezgilerini gösteren, akılcı yargıya varabilen, beklenmedik durumları önceden sezerek ona göre davranabilen bir makine yapmak, insanlık tarihi kadar eski

Detaylı

Reklam Kampanyası (PR 402) Ders Detayları

Reklam Kampanyası (PR 402) Ders Detayları Reklam Kampanyası (PR 402) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Uygulama Saati Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Reklam Kampanyası PR 402 Bahar 3 0 0 3 8 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2012, No: 39

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2012, No: 39 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2012, No: 39 i Bu sayıda; Ağustos Ayı TİM İhracat Verileri,, Suriye ye Yılın İlk Sekiz Ayında Yapılan İhracat, Temmuz Ayı TÜİK Dış Ticaret Verileri;

Detaylı

İnsan Kaynakları İSTANBUL SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI ISTANBUL CHAMBER OF CERTIFIED PUBLIC ACCOUNTANTS

İnsan Kaynakları İSTANBUL SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI ISTANBUL CHAMBER OF CERTIFIED PUBLIC ACCOUNTANTS İnsan Kaynakları 2013-2016 YILLARI FAALİYET RAPORU İSMMMO da İnsan Kaynakları Yönetimi; kurum için en etkili iş gücünü bulmak, geliştirmek ve bunun sürekliliğini sağlamak amacıyla ortaya konan faaliyetler

Detaylı

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku (KAM 427) Ders Detayları

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku (KAM 427) Ders Detayları İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku (KAM 427) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku KAM 427 Her İkisi 3 0 0 3 6 Ön Koşul Ders(ler)i

Detaylı

2014 DÖRDÜNCÜ ÇEYREK İSTANBUL OFİS RAPORU BASIN KİTİ BASIN BÜLTENİ

2014 DÖRDÜNCÜ ÇEYREK İSTANBUL OFİS RAPORU BASIN KİTİ BASIN BÜLTENİ 2014 DÖRDÜNCÜ ÇEYREK İSTANBUL OFİS RAPORU BASIN KİTİ BASIN BÜLTENİ İLETİŞİM BİLGİLERİ Propin Property Investment Consultancy Büyükdere Caddesi, Gökfiliz İş Merkezi No 8/22 K 9 Mecidiyeköy, İstanbul T +90

Detaylı

ÜNİTE DAVRANIŞ BİLİMLERİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER DAVRANIŞ BİLİMLERİ VE DİĞER SOSYAL BİLİMLERLE İLİŞKİSİ. Doç.Dr.Hasan TUTAR

ÜNİTE DAVRANIŞ BİLİMLERİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER DAVRANIŞ BİLİMLERİ VE DİĞER SOSYAL BİLİMLERLE İLİŞKİSİ. Doç.Dr.Hasan TUTAR HEDEFLER İÇİNDEKİLER DAVRANIŞ BİLİMLERİ VE DİĞER SOSYAL BİLİMLERLE İLİŞKİSİ Davranış ve Davranış Bilimleri Davranış Bilimlerinin Özellikleri Davranış Bilimlerinin Diğer Disiplinlerle İlişkisi DAVRANIŞ

Detaylı

ÜNİTE. ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ Prof.Dr. Atılhan NAKTİYOK İÇİNDEKİLER HEDEFLER ÖRGÜTSEL DAVRANIŞA GİRİŞ

ÜNİTE. ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ Prof.Dr. Atılhan NAKTİYOK İÇİNDEKİLER HEDEFLER ÖRGÜTSEL DAVRANIŞA GİRİŞ İÇİNDEKİLER ÖRGÜTSEL DAVRANIŞA GİRİŞ Örgüt Kavramı Örgütsel Davranış ve Önemi Örgütsel Davranışın Gelişimi Örgütler ve Yöneticiler Örgütsel Davranışı Etkileyen Güncel Konular ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ Prof.Dr.

Detaylı

6. Kamu Maliyesi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası. Tablo 6.1. Merkezi Yönetim ve Genel Devlet Bütçe Dengesi (GSYİH'nin Yüzdesi Olarak)

6. Kamu Maliyesi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası. Tablo 6.1. Merkezi Yönetim ve Genel Devlet Bütçe Dengesi (GSYİH'nin Yüzdesi Olarak) 6. Kamu Maliyesi Merkezi Yönetim bütçe açığı, 214 yılının ilk üç çeyreği itibarıyla geçen yılın aynı dönemine göre bir miktar artış göstermiş ve bu gelişmede faiz dışı harcamalarda gözlenen yüksek artış

Detaylı

SEKÜLER TREND 0341110029 BARıŞ ÖLMEZ. İNSANDA SEKÜLER DEĞİŞİM Türkiye de Seküler Değişim

SEKÜLER TREND 0341110029 BARıŞ ÖLMEZ. İNSANDA SEKÜLER DEĞİŞİM Türkiye de Seküler Değişim SEKÜLER TREND 0341110029 BARıŞ ÖLMEZ İNSANDA SEKÜLER DEĞİŞİM Türkiye de Seküler Değişim İnsanın fiziksel boyutlarında (antropometrik ölçülerinde) kuşaklar arasında ya da uzun bir zaman diliminde değişmelerin

Detaylı

Yaz Stajı - 1 (AVM399) Ders Detayları

Yaz Stajı - 1 (AVM399) Ders Detayları Yaz Stajı - 1 (AVM399) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Yaz Stajı - 1 AVM399 Güz 0 0 0 0 3 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin Türü Dersin

Detaylı

EKİM 2015. www.perspektifs.com info@perspektifs.com twitter.com/perspektifsa

EKİM 2015. www.perspektifs.com info@perspektifs.com twitter.com/perspektifsa EKİ 1 www.perspektifs.com info@perspektifs.com twitter.com/perspektifsa PERSPEKTİF STRATEJİ ARAŞTIRA ANALİZ 1 PERSPEKTİF STRATEJİ ARAŞTIRA ANALİZ 2O1 Perspektif Strateji Araştırma; doğru, nitelikli bilginin

Detaylı

TMO İÇ KONTROL SİSTEMİ BİLGİLENDİRME SUNUMU. Dr. Serkan YENAL İç Kontrol Şube Müdürü

TMO İÇ KONTROL SİSTEMİ BİLGİLENDİRME SUNUMU. Dr. Serkan YENAL İç Kontrol Şube Müdürü TMO İÇ KONTROL SİSTEMİ BİLGİLENDİRME SUNUMU Dr. Serkan YENAL İç Kontrol Şube Müdürü İÇ KONTROL SİSTEMİ 2 KİT LERDE YAŞANAN SORUNLAR İş süreçlerinin belirsizliği Sistem Eksikliği İş yükünün Birimler ve

Detaylı

DERS KODU DERS ADI İÇERİK BİLİM DALI T+U+KR AKTS

DERS KODU DERS ADI İÇERİK BİLİM DALI T+U+KR AKTS DERS KODU DERS ADI İÇERİK BİLİM DALI T+U+KR AKTS 345034200000533 345034200000503 Değer Temelli Endüstriyel, satış ve finans kavramları, pazarlama ve finans kavramları PAZARLAMA 3+0+3 6 arasındaki ilişkiler,

Detaylı