KRİTİK HASTADA ENTERAL VE KOMBİNE ENTERAL-PARENTERAL NÜTRİSYON TEDAVİSİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KRİTİK HASTADA ENTERAL VE KOMBİNE ENTERAL-PARENTERAL NÜTRİSYON TEDAVİSİ"

Transkript

1 T.C. SB GÖZTEPE EĞİTİM HASTANESİ ANESTEZİYOLOJİ ve REANİMASYON KLİNİĞİ A KLİNİK ŞEFİ DOÇ.DR. MELEK ÇELİK KRİTİK HASTADA ENTERAL VE KOMBİNE ENTERAL-PARENTERAL NÜTRİSYON TEDAVİSİ (Uzmanlık Tezi) Dr.Zeynep Gülsün AYDOĞAN İSTANBUL 2008

2 ÖNSÖZ Uzmanlık eğitimim süresince bilgi ve deneyimlerinden yararlandığım, desteğini hep hissettiğim değerli hocam Doç.Dr. Melek Çelik e, Hastanemize bilimsel bir çalışma ortamı sunan Sayın Başhekimimiz Prof.Dr. Hamit Okur a, Bilgi ve tecrübelerini bizden hiçbir zaman esirgemeyen Klinik Şef Yardımcımız Uzm. Dr.Aydemir Yalman a, Tezimin her aşamasında ve ihtisasım süresince bilgisi, sabrı ve hoşgörüsüyle her zaman yanımda olan sevgili Uzm. Dr.Nursen Koltka ve Uzm. Dr.Esra Sağıroğlu na, Tecrübesi ve deneyimleriyle uzmanlık eğitimime katkılarından dolayı, eğitim sürecimde bilgi ve tecrübelerinden faydalandığım diğer uzman büyüklerime, Yoğun çalışma temposunda beraber zevkle çalıştığım, dostluk ve yardımlarını esirgemeyen tüm asistan arkadaşlarıma, Bu yorucu maratonda tecrübeleriyle yanımda olan anestezi teknisyenlerine ve yoğun bakım ekibine, Beni bugünlere getiren aileme ve biricik oğluma Sonsuz Teşekkürler 2

3 İÇİNDEKİLER KISALTMALAR TABLO ve ŞEKİL LİSTESİ 6 GİRİŞ. 7 GENEL BİLGİLER.. 9 MATERYAL ve METOD. 26 BULGULAR.. 29 TARTIŞMA SONUÇ ÖZET SUMMARY KAYNAKLAR

4 KISALTMALAR EN: PN: TPN: ALT(SGPT): AST(SGOT): BUN: CRP: TEE: BEE: REE: AEE: DEE: ATP: ET: VA: VKİ: RQ: MAC: TSF: AMA: TTR: RBP: PEG: PEJ: LCT: MCT: NPC: Enteral Nütrisyon Parenteral Nütrisyon Total Parenteral Nütrisyon Alanin Amino Transferaz Aspartat Amino Transferaz Blood Urea Nitrogen = Kan Üre Azotu Serum Reaktif Protein Toplam Enerji Tüketimi Bazal Enerji Tüketimi İstirahat Enerji Tüketimi Aktiviteye Bağlı Enerji Tüketimi Diyete Bağlı Enerji Tüketimi Adenozin Tri Fosfat Enerji Tüketimi Vücut Ağırlığı Vücut Kitle İndeksi Respiratory quotient = Solunum Katsayısı Middle Arm Circle = Üst Orta Kol Çevresi Triceps Skin Fold = Triseps Deri Kıvrımı Arm Muscle Area = Kol Kas Alanı Transtretin = Prealbumin Retinol Bağlayıcı Protein Perkütan Endoskopik Gastrostomi Perkütan Endoskopik Jejunostomi Long Chain Triacylglycerol = Uzun Zincirli Yağ Asidi Medium Chain Triacylglycerol = Orta Zincirli Yağ Asidi Non-protein Kalori 4

5 KOAH: GKA: GPA: Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı Günlük Kalori Alımı Günlük Protein Alımı 5

6 TABLO ve ŞEKİL LİSTESİ Sayfa Tablo 1: Schofield eşitliği Tablo 2: Starvasyon ve streste metabolik değişimler Tablo 3: Kullanılan beslenme solüsyonlarının içeriği Tablo 4: Olguların demografik verilerinin karşılaştırılması.. 29 Tablo 5: Grupların günlük kalori alımı ve günlük protein alımı değerlerinin karşılaştırılması. 29 Tablo 6: Grupların total protein değerlerinin karşılaştırılması. 30 Tablo 7: Grupların albumin değerlerinin karşılaştırılması 31 Tablo 8: Grupların globulin değerlerinin karşılaştırılması 32 Tablo 9: Grupların prealbumin değerlerinin karşılaştırılması.. 33 Tablo 10: Grupların glukoz değerlerinin karşılaştırılması. 33 Tablo 11: Grupların insülin gereksiniminin karşılaştırılması Tablo 12: Grupların lipid profili, karaciğer enzimleri, BUN, kreatinin ve elektrolit değerlerinin karşılaştırılması Tablo 13: Grupların CRP değerlerinin karşılaştırılması 37 Tablo 14: Grupların MAC değerlerinin karşılaştırılması Tablo 15: Grupların TSF değerlerinin karşılaştırılması 38 Şekil 1: Total protein değerlerinin gruplara göre dağılımı 30 Şekil 2: Albumin değerlerinin gruplara göre dağılımı Şekil 3: Globulin değerlerinin gruplara göre dağılımı Şekil 4: Prealbumin değerlerinin gruplara göre dağılımı.. 33 Şekil 5: MAC değerlerinin gruplara göre dağılımı. 38 Şekil 6: TSF değerlerinin gruplara göre dağılımı

7 GİRİŞ Nütrisyon desteği, yoğun bakım tedavisinin önemli bir parçasıdır. Nütrisyonun immünolojik fonksiyona, yara iyileşmesine yardımcı olduğu, mortalite ve morbidite oranını etkilediği saptanmıştır. Doğal beslenme yolumuz olan oral alım, yoğun bakım hastalarında çeşitli nedenlerle genellikle mümkün olmamaktadır. Bu da klinisyenleri farklı nütrisyon yolu bulmaya yöneltmiştir. Sonuçta enteral ve parenteral nütrisyon tipleri geliştirilmiştir(1). Yoğun bakım hastaları protein-enerji malnütrisyonuna girmeye oldukça yatkın bir hasta grubudur ve bu durum nozokomiyal infeksiyon ve multipl organ yetmezliği gibi komplikasyonlara yol açarak hem yoğun bakımda kalış süresinin uzamasına, hem de morbidite ve mortalitede artışa neden olmaktadır. Son yıllarda, araştırmacılar tarafından yoğun bakım hastalarında erken enteral nütrisyon önemle vurgulanmaktadır. Enteral nütrisyon; fizyolojik bir yol olması, barsak fonksiyon ve bütünlüğünü koruması, daha az komplikasyonların görülmesi ve maliyetinin düşük olması gibi sebeplerle tercih edilmekte ve önerilmektedir(2). Protein ve enerji malnütrisyonu; yoğun bakımlarda karşılaştığımız önemli sorunlardan biri olarak hastaların yaklaşık %40'ında karşımıza çıkmaktadır. Pratikte antropometrik ölçümler, laboratuar ölçümleri (albumin, 24 saatlik idrarda azot ve azot dengesi), indirekt kalorimetri testleri beslenme durumunun değerlendirilmesinde yardımcı olabilmekte ise de bu ölçümlerin genel olarak beslenmedeki değişikliklere karşı duyarsız oldukları bilinmektedir(3). Bu nedenle yoğunlaşan araştırmalarda malnütrisyonda değişiklik gösteren 4 plazma protein düzeyiyle ilgili olarak albuminin düşük, transferrinin orta derecede, prealbumin ve retinol bağlayıcı proteininse yüksek derecede duyarlı olduğu gösterilmiştir. Erişkinlerde albuminin yarılanma ömrü yaklaşık olarak 20 gün, transferrinin yarılanma ömrü yaklaşık olarak 9 gün, prealbumin ve retinol bağlayıcı proteinin ise yaklaşık olarak 2 gün ve 12 saattir. Sonuç olarak beslenme yetersizliğinde yarılanma sürelerinin kısa olması sebebiyle ilk değişecek parametrelerin prealbumin ve retinol bağlayıcı protein olabileceği açıktır(3). 7

8 Tedavileri süresince nütrisyon desteği altında olan kritik hastalarda, prealbumin, albumin, globulin, glukoz, BUN, kreatinin, lipid profili, ALT, AST, elektrolit (sodyum, potasyum, klor, kalsiyum, magnezyum, fosfor), CRP serum düzeyleri, orta kol çevresi, triseps deri kıvrımı kalınlığı, kol kas alanı, hastanın kan glukoz değerlerine göre insülin infüzyonu ihtiyacı değerlendirilerek enteral ve kombine enteral-parenteral nütrisyonun etkilerinin karşılaştırılması planlandı. 8

9 GENEL BİLGİLER Nütrisyon desteği, yoğun bakım tedavisinin rutin bir parçası olmuştur ve yoğun bakım hastalarında beslenme yetersizliklerinden korunulması ve tedavi edilmesinde hayati bir role sahiptir. Klinik nütrisyonun bugünkü bilimsel düzeye erişmesi, tarihin ilk çağlarından başlayarak bir dizi düşünce, araştırma ve teknolojik gelişmelerin adım adım ortaya atılması ve uygulamaya konulması sonucu, uzun bir süreç içinde olabilmiştir. Tarihsel gelişim gözden geçirildiğinde, pek çok bilim adamının bu ilerlemede payının olduğu, her bir gelişmenin daha sonrakilere temel oluşturacak önemde olduğunu görmekteyiz(4). Beslenme kalitesi ile prognoz arasındaki ilişkiyi ilk vurgulayan Hippokrates olmuştur. M.Ö. V.yy da Hippokrates beslenmenin önemine değinmiş ve iyi beslenmenin hastalarda iyileşmeyi kolaylaştırdığını belirtmiştir. Yeme ve içme gibi doğal beslenmenin dışında nütrisyon desteği girişimlerinin ilk defa rektal yoldan denendiğini görmekteyiz. Rektal yolla, su, glukoz ve aminoasit içeren solüsyonların II. Dünya Savaşına kadar devam ettiği görülmektedir(2). W. His, 1925 yılında yayınlanan bir yazısında besin maddelerinin özofagusa verilmesinin ilk kez 1598 de Capivacceus tarafından uygulandığından bahsetmektedir(5) de ünlü fizyolojist Claude Bernard ın hayvanlara şeker eriyikleri infüze etmesine rastlıyoruz(6) ların sonuna doğru yayınlanan çeşitli çalışmalarda komplikasyonların engellenmesinde nüstriyonel desteğin faydasının görünmesiyle hasta bakımında nütrisyonun rolü genel tıbbın bir parçası olmuştur. O dönemlerde parenteral yoldan verilen nütrisyon vurgulanıyordu. O zamandan beri parenteral nütrisyonu enteral nütrisyonla karşılaştıran bir takım çalışmalarda enteral yolla beslemenin parenteral yola göre daha az komplikasyona yol açtığı öne sürülmektedir(7) li yıllarda büyük sağlık kuruluşlarında klinik nütrisyonun, nütrisyon ekiplerince uygulanması fikri ortaya atılmıştır. Böylece hastanın nütrisyon durumunun değerlendirilmesi, gereksinimlerinin saptanması, parenteral ya da enteral nütrisyonun uygulanması, uygulanma sırasında hastanın izlenmesi ve oluşabilecek komplikasyonların erken süreçte belirlenerek tedaviye geçilmesi konusunda uzmanlaşmış multidisipliner ekipler tarafından yürütülmeye başlanmıştır(4). 9

10 Enerji Metabolizması ve Gereksinimi Yaşamın sürdürülebilmesi, beslenme ile alınan substansların okside olmaları sonucu açığa çıkan enerjinin kullanımından sağlanır. Bu enerjinin %40-50 si ısıya dönüşerek kayba uğrarken diğer kısmı enerji gerektiren hücresel reaksiyonlar, vital organların çalışması gibi internal iş veya fiziksel aktivite gibi eksternal iş için değerlendirilir. Tüm bu faaliyetlerde harcanan enerjiye toplam enerji tüketimi (TEE) adı verilir. Bazal enerji tüketimi (BEE), yaklaşık 12 saat gıda almayan, optimal koşullarda, fiziksel ve psişik aktivitede bulunmayan bireyin harcadığı enerji olarak tanımlanır. Yatak istirahatindeki bir kişinin harcadığı enerji miktarı ise istirahat enerji tüketimidir (REE) ve bazal enerji tüketiminin yaklaşık %10 fazlası olarak kabul edilir. Sağlıklı bireylerde TEE esas olarak REE (REE: TEE nin yaklaşık % 60 ı) ve aktiviteye bağlı enerji tüketiminden (AEE: TEE nin yaklaşık % 30 u) oluşur. Ek olarak, diyete bağlı enerji tüketimi (DEE), TEE nin % 10 udur. REE asıl olarak yağsız vücut kitlesinin metabolizmasının bir ürünüdür ve bu nedenle vücut ağırlığı, boy, cinsiyet, yaş gibi yağsız vücut kitlesi ile ilişkili değişkenlere bağımlıdır. Yaralanma ve infeksiyon REE ni, hipotalamusa nöral ve sitokin uyarılar yoluyla ve katekolamin ve nörotransmiter salınımında yol açtığı değişikliklerle arttırır. Olguların çoğunda bu artış ılımlıdır ve hareketsizlikle büyük oranda dengelenir. AEE, fiziksel aktivitenin düzeyine bağlı olarak hayli değişkendir. Ayrıca, fiziksel kapasiteye de bağlıdır(8,9). Enerji tüketimi: 1- İstirahat enerji tüketimi 2- Fiziksel aktiviteye bağlı enerji tüketimi 3- Nutriyentlerin oluşturduğu termogenezis 4- Stres faktörlerine bağlı enerji tüketimi Enerji tüketimi, direkt olarak metabolik aktivite ile paralellik gösterir. Metabolik aktivite; yaş, cinsiyet, vücut yüzeyi, vücut ağırlığı, boy, ırk, çevresel faktörler, uyku ve uyanıklık, fiziksel aktivite, besinler, hormonal ve psişik faktörlerin etkisi ile değişir. Normal bir şahsın günlük enerji tüketimi 25-10

11 30 kcal/kg dır. Ancak hastalık durumlarında bu değerden büyük sapmalar ortaya çıkar(4). Vücudun ihtiyacı olan enerji, makronütriyentlerin okside olması ile açığa çıkan enerjiden sağlanır. Eksojen nütriyentlerden açığa çıkan enerji, hücresel düzeyde yüksek enerji fosfatların (ATP) yapımına harcanır. ATP şeklinde depolanan enerji daha sonra internal iş için kullanılır. Nütriyentlerin sunumu ile birlikte metabolize olmaları ve ATP sentezine katılmaları da enerji harcamasını gerektirir. Bu harcama, nütriyentlere bağlı termogenezis kavramı ile ifade edilir ve total enerji gereksiniminin saptanmasında göz önüne alınmalıdır. Bolus enteral nütrisyon uygulamalarında diyete bağlı termogenezis sonucu TEE %8-10 oranında artmakta ve 3-6 saat devam etmektedir. Kontinü uygulamalarda ise artış oranı %4-8 ile sınırlı kalmaktadır. Enerji gereksinimine uygun kaloride kontinü parenteral nütrisyonda TEE nde anlamlı bir artış olmadığı gösterilmiştir. Bu nedenle kontinü nütrisyon tekniklerinin, nütriyentlerin daha fazla yakıt olarak kullanılması, daha az depolanması, depolanma için ayrılan enerji miktarını azaltması nedeniyle daha efektif olduğu belirtilmektedir. Enerji gereksiniminden daha fazla miktarda nütriyent sunumu ise lipogenezin hızlanması ile TEE nde %25 lere varan artışlara yol açmaktadır(10). Ampirik Formüller Yardımıyla Enerji Tüketimi Hesaplanması: Harris-Benedict Eşitliği: BEE (erkeklerde) = [ 13.7 x VA(kg) ] + [ 5 x boy(cm) ] - [ 6.8 x yaş(yıl) ] BEE (bayanlarda) = [ 9.6 x VA(kg) ] + [ 1.8 x boy(cm) ] - [ 4.7 x yaş(yıl) ] Bu denklemden elde edilen sonuç, bazal enerji tüketimini vermektedir. Bunun % 10 fazlası REE olarak kabul edilir(4). Schofield Eşitliği: Harris-Benedict formülünde olduğu gibi cinsiyet, yaş ve vücut ağırlığı göz önüne alınmış ancak boy faktörü hesaba katılmamıştır (Tablo 1) (4). 11

12 Tablo 1: Schofield eşitliği Yaş Erkek Kadın BEE = 17.6 x VA BEE = 13.3 x VA BEE = 15.0 x VA BEE = 14.8 x VA BEE = 11.4 x VA BEE = 8.1 x VA BEE = 11.7 x VA BEE = 9.0 x VA Temel besin maddelerinin oksidasyonları sonucu sağladıkları enerjiye kalorik değerleri adı verilir. Kalorik değerler yaklaşık olarak karbonhidratlar ve proteinlerde 4, yağlarda ise 9 kcal/gr dır(10). Kritik hastaların toplam enerji alımları dinlenme halindeki enerji tüketimlerinin 1.2 katı olduğu zaman, hastaların beslenme durumları normal şartlarda tutulabilmiştir. Malnütrisyonlu hastalara REE nin 1.5 katı enerji alımı sağlanarak, malnütrisyon durumu tersine çevirilebilmiştir(11). Malnütrisyon Malnütrisyon geniş bir terimdir ve sadece protein-enerji malnütrisyonunu (aşırı ve yetersiz nütrisyonla beraber) değil, mikronütrientler gibi öteki besinlerin eksikliğini de içerir(12). Hasta ya yoğun bakıma ilk geldiğinde malnütrisyonludur veya kritik hastalığa karşı oluşan metabolik yanıt sonucu malnütrisyon gelişebilir(13). Malnütrisyonlu veya bu riski taşıyan hastalarda nütrisyonel desteğin uygun kullanılması komplikasyonların artmasını önleyebilir, klinik, fonksiyonel, finansal yararlar sağlayabilir ve bazı durumlarda hayat kurtarıcı olabilir(14). Yetersiz beslenmenin sonuçları: Nütrisyon desteğinin yeterince sağlanamadığı durumlarda ortaya çıkan sonuçlar, hastanın prognozunda da önemli rol oynarlar. Bunlar: Yağ ve kas dokusu kitlesinin azalması ile ağırlık kaybı İmmün cevapta bozulma, infeksiyon riskinin artması 12

13 Hipoalbuminemi, kan onkotik basıncının düşmesi sonucu ödemler Yara iyileşmesinde gecikme Cerrahi insizyon, sütür ve anastomozlarda komplikasyonlar Gastrointestinal bozukluklar Kas güçsüzlüğü Kardiyak debi, miyokardiyal kontraktilite ve kompliyans azalması Metabolik asidoz Respiratuar fonksiyon bozuklukları Ventilatör desteğindeki hastalarda spontan solunuma geçişte güçlükler İyileşme ve hastanede kalış süresinin uzaması Eğer kritik bir hastalık veya metabolik stres yoksa vücut starvasyona uyum sağlar. Fakat sepsiste olduğu gibi hipermetabolizma ile seyreden kritik hastalıklarda ise enerji sağlamak ve artan protein sentezini desteklemek için protein katabolizması aşırı değerlere yükselir. Yetersiz kalori alımı ile birlikte enerji, aşırı protein yıkımı ve glikoneojenez yoluyla sağlanır. Enerji ve metabolik substrat ihtiyacının temin edilmesi için kas ve visseral protein depoları harcanır(15) (Tablo 2). 13

14 Tablo 2. Starvasyon ve streste metabolik değişimler Starvasyon Stres Mediatör aktivasyonu _ + İstirahat enerji tüketimi _ ++ Proteoliz Lipoliz Hepatik protein sentezi Aminoasit oksidasyonu Glukoz ütilizasyonu ++ + Keton prodüksiyonu Malnütrisyon gelişme hızı Nütrisyon, anamnez ve fizik muayenenin yapılması, hastalığın durumu, laboratuar testleri ve sıvı dengesi ile değerlendirilmektedir. Nütrisyon değerlendirmesinde kullanılan teknikler: 1. Antropometri Vücut ağırlığı Vücut kitle indeksi Üst orta kol çevresi, triseps deri kıvrım kalınlığı 14

15 2. Fonksiyonel testler El dinamometresi Direkt kas stimülasyonu Solunum fonksiyonu İmmün fonksiyon 3. Laboratuar parametreleri Albumin Transtretin (prealbumin) Transferrin Retinol bağlayıcı protein Kreatinin Nitrojen dengesi Diğer testler ( karaciğer fonksiyon testleri, kreatinin, üre ve elektrolit düzeyleri, kalsiyum, fosfat ve magnesyum, CRP) 4. Biyoelektriksel impedans spektroskopi 5. Gıda alımı Antropometri: Bu ölçüm nutrisyonel durumdaki değişimlerle ilgili anatomik değişiklikleri göstermektedir: Vücut ağırlığı: 3 aylık bir süredeki istemsiz kilo kaybı % 5 den az ise hafif, % 10 dan fazla ise şiddetli bir nutrisyonel değişimin göstergesi olarak değerlendirilir(16,17). 15

16 Vücut Kitle İndeksi(VKİ): Aşağıdaki formüle göre ifade edilir. VKİ = Ağırlık (kg) /Boy² (m²) : normal >30 : obez : malnütrisyon olabilir <18 : malnütrisyon VKİ nin 22 den düşük olması malnütrisyona işaret etmektedir(16,17). Üst orta kol çevresi (MAC), triseps deri kıvrım kalınlığı (TSF): MAC, bir cetvel kullanılarak akromion ile olekranon çıkıntısının orta noktasından ölçülebilmektedir. Düşük ölçüm değerleri mortalite, morbidite ve nütrisyonel desteğe verilen yanıtla iyi bir korelasyon gösterir. MAC ölçümü sonucu elde edilen değer; doku, kemik, kas, sıvı ve yağ kitlesinin toplamını yansıtmaktadır. Fakat TSF ölçümü ile beraber kullanıldığında sadece kas ve yağ kitlesinin ölçüm değerlerini yansıtmaktadır. TSF ve MAC değerleri sıvı dengesindeki değişimlerden etkilenebilmektedir(17). Kol kas alanı (AMA), Heymsfield tarafından düzenlenen aşağıdaki denklemle hesaplanabilmektedir: MAC Erkekler için AMA = TSF MAC Kadınlar için AMA = TSF Laboratuar paramatreleri: Serum albumin düzeyi cerrahi riskin iyi bir göstergesi ve hastalık şiddetinin iyi bir yansıması olsa da, yaygın inancın tersine malnütrisyonu yansıtmamaktadır. Albumin 18 günlük uzun bir metabolik yarı ömüre sahiptir. 3 gr/dl den az olan serum albumin seviyesi, hospitalize edilmiş hastalarda artmış 16

17 morbidite ve mortalite ile uyumludur. Transtretin (prealbumin) 2 günlük bir yarı ömre sahiptir. Aynı zamanda inflamatuar durumdan da etkilendiği için CRP nin plazmadaki seviyesini transtretin (TTR) ile beraber ölçmek zorunludur. CRP sabit kaldığı zaman TTR plazma konsantrasyonlarının düşmesi, nütrisyonel durumdaki bozulma ile ilgilidir. Transferrin in yarı ömrü 8 gündür fakat yakın dönemdeki besin alımını daha doğru olarak yansıtmaktadır. Nutrisyonun değerlendirilmesinde yararlı olabilmesi, serum demir durumuna bağlıdır. Retinol bağlayıcı protein; ½ günlük bir yarı ömüre sahiptir. Fakat retinol bağlayıcı protein (RBP) ölçümü çok pahalıdır ve RBP nin plazma konsantrasyonu böbrek fonksiyonundan ve A vitamini durumundan çok etkilenir. 5 mg/dl den düşük değerlerin kötü prognozu gösterdiği bildirilmiştir. Kreatinin in üriner atılımı kas kitlesini yansıtır. Nitrojen dengesi klinik uygulamalarda, alımını daima olduğundan fazla gösteren, idrar, feçes, deri ve yaralardan olan kayıpları ise olduğundan az gösteren, daha çok araştırmalarda kullanılan metodlardan biridir. Diğer testler: Karaciğer enzim testleri, üre, kreatinin ve elektrolit düzeyleri rutin olarak ölçülmelidir. İnflamatuar yanıtın değerlendirilmesinde ise C-reaktif protein kullanışlıdır(18,19). Enteral ve Parenteral Nütrisyonda Kullanılan Substratlar Enerji: Hastalara enerji sağlanmasına ilişkin iki önemli konu alınan total enerji miktarı ve bu enerjiyi sağlayan değişik substratların birbirlerine oranlarıdır. Majör enerji açığının önlenmesi için bir hastaya verilecek olan total kalori miktarı tüketilen enerji ile orantılı olarak belirlenmelidir. Enerji tüketimi en hassas olarak direkt veya indirekt kalorimetre ile ölçülebilir. Sağlıklı bireylerde enerji ihtiyacı yaş, cins, vücut ağırlığı ve fiziksel aktivite gibi faktörler tarafından belirlenir. Hastalarda ise malnütrisyonun derecesi (beraberindeki starvasyon) ve immobilizasyon enerji tüketimini azaltarak, travma veya sepsis ile artmış olan enerji tüketimini 17

18 dengeler(20). Nütrisyon desteği; vücut fonksiyonlarının korunması ve geliştirilmesi, kayıpların önlenmesi (özellikle bazı vücut kompartımanlarında) veya kaybı olan kişilerde normal vücut ağırlığının ve bileşiminin düzeltilmesi için yapılır. Enteral beslenmenin parenteral beslenmeye göre barsak mukozası ve burada bulunan lenfoid dokuyu beslemenin yanı sıra, sınırlı kalori alımı ve besin öğelerinin tam ve daha dengeli sağlanması gibi avantajları vardır(21). Karbonhidratlar: Vücudun hemen hemen tüm hücrelerinde kullanılabilen glukoz evrensel bir enerji kaynağıdır. Diğer karbonhidratlar ve glukoz türevleri hücrenin yapısal bileşenleri olarak önemli rol oynarlarken, glukoz dolaşımdaki majör karbonhidrat yakıtını temsil eder. Glukoz, merkezi ve periferik sinir sistemi, kan hücreleri ve iyileşmekte olan dokuların temel maddesi dahil vücudun birçok hücresi tarafından kullanılabilir. İstirahat durumundaki hastalarda beyin glukoz tüketimi enerji tüketiminin önemli bir komponentini oluşturur (total enerji tüketiminin yaklaşık %20 si). Kan glukoz düzeyi kristalize insülin kullanılarak regüle edilmelidir. Metabolik stres durumunda glukoz oksidasyonunun maksimal hızı azalır (3-4 gr/kg/gün). Bu miktarın üzerinde glukoz verilmesi lipogenezi arttırıp karaciğer steatozuna yol açar. Bununla birlikte vücutta yaşamı glukoza bağımlı olan hücreler olduğu da göz önünde bulundurulmalıdır. Santral sinir sistemi günde gr glukoza ihtiyaç duyar. Bu, total enerji tüketiminin % 25 idir. Ayrıca böbrekler, kan hücreleri, lenfoid doku, kemik iliği ve hasarlı dokular da günde 40 gr glukoz tüketir. Bu nedenle erişkin bir kritik yoğun bakım hastasında günlük glukoz alımı gramın altında olmamalıdır(22). Glukozun maksimum infüzyon hızı 5mg/kg/dk olmalıdır. İskandinav ülkelerinde bir çalışma, 14 gün boyunca yalnızca gr/gün glukoz alan hasta grubunda mortalitenin TPN uygulanan hastaların 10 katı olduğunu göstermiştir(23). Lipid: Günlük total kalorinin % u yağlardan sağlanır. Yağ oksidasyonunun maksimum hızı mg/kg/dk kadar olabilir(24). Enerji alımını KH ve lipidler arasında dengelemenin yanında, alınan yağ bileşiminin yağ asidi modeli ve antioksidan içeriğine göre düşünülmesi önemlidir(25). 18

19 Protein: Günlük total kalorinin % si protein veya aminoasitlerden sağlanır. Tedaviye günde gr/kg/gün dozunda başlanır. Metabolik stres altındaki hastalarda protein metabolizması çeşitli farklılıklar gösterir. Bu hastalarda protein dozu gr/kg/gün kadar verilebilir. Kan üre azotu 100 mg/dl düzeyini aşarsa veya klinik ensefalopati oluşturan kan amonyak düzeyi oluşursa protein dozu azaltılır(26). NÜTRİSYON UYGULAMA YOLLARI ENTERAL NÜTRİSYON En sık tercih edilen yoldur. Enteral yolun etkinliğini araştıran çalışmalarda, enteral nütrisyonun vücuda, enerji ve protein sağlamadan öte; barsak bütünlüğünün korunması, bariyer ve immun fonksiyonların sürdürülmesi ve bakteriyel translokasyonun önlenebilmesi nedeniyle infeksiyöz komplikasyonların azaldığı gösterilmiştir. Mevcut bilgiler barsakların fonksiyonel olduğu ve hastanın durumu stabil olduğunda mümkün olduğunca erken dönemde enteral nütrisyona başlanması gerektiğini göstermektedir(4,27). Enteral nütrisyonun parenteral nütrisyona göre avantajları: Barsak villuslarında trofik etki oluşturur. Barsak motilitesini koruyarak oral beslenmeye geçişi kolaylaştırır. Barsaklardan bakteriyel translokasyonu önler. Parenteral nütrisyon ile oluşan infeksiyöz komplikasyonlardan kaçınılmasını sağlar. Parenteral nütrisyona göre daha ekonomiktir. Nütrisyon sırasında barsakların bypass edilmesi sonucu mukozal bariyerde yapısal ve fonksiyonel olumsuz değişikler oluşur. Bu değişiklikler enteral nütrisyon ile düzeltilebilir. Enteral nütrisyonun yararlı etkileri; epitel hücrelerinin besin öğeleri ile direkt teması sonucu hücre metabolizmalarının stimüle olması, mukozal kan akımında artma, Ig A sekresyonunda artma, gastrin ve enteroglukagon gibi enterotrofik hormonların salınımında artma gibi faktörlerden kaynaklanmaktadır. 19

20 Deneysel çalışmalar barsak permeabilitesindeki artışın bakteri ve toksinlerin barsak lümeninden kan dolaşımına geçtiğini gösterdiğinden, barsaklarda mukozal atrofiyi önlemek yoğun bakım hastalarında oldukça önemlidir(28). Enteral Nütrisyon Endikasyonları, Kontrendikasyonları ve Zamanlama Kanıta Dayalı Endikasyonlar Etyolojisi ne olursa olsun yemek yemeyen bir hastada gerçek malnütrisyon Önceden iyi beslenmiş ama 7 günden daha uzun süre oral alımı mümkün olmayan hasta Yedi günden daha uzun süre yetersiz gıda alımı Aktüel Endikasyonlar Şiddetli metabolik stress altında olan ve 5-7 gün veya daha uzun süre gıda alımı mümkün olmayan hasta Şiddetli travma ve yanıklar; bu grupta erken enteral nütrisyonun faydalı olduğuna dair yayınlar artmaktadır Barsak mukozasının desteklenmesi, atrofinin önlenmesi, incebarsak rezeksiyonu sonrası kompansatuar hipertrofinin stimülasyonu Sindirim kanalını açık tutarak oral alıma hazırlık yapmak Kesin Kontrendikasyonlar Non-fonksiyone barsak: anatomik bütünlüğün bozulması, obstrüksiyon, barsak iskemisi Jeneralize peritonit Ağır şok Rölatif Kontrendikasyonlar Kısa süreli açlık (kritik hastalar dışında) Enteral nütrisyon sırasında batın distansiyonu Lokalize peritonit, intraabdominal abse, şiddetli pankreatit Terminal dönemdeki hastalar 20

21 Aspirasyon riski olan komadaki hastalar (gastrik yol kullanıldığında) Kısa barsak sendromu (30 cm'den daha kısa) Zamanlama Erken enteral nütrisyon (24-48 saat içinde): Şiddetli travma, yanıklar, hiperkatabolizma mevcudiyeti Standart enteral nütrisyon (7 gün sonra): Gıda alımı olmayan orta derecedeki metabolik stresli hastalar(29) Enteral Nütrisyonun Verilme Yolları Nazoenterik yol Enteral nütrisyon uygulanması için gastrik motilitenin yeterli olması gerekir. Nazoenterik yol 4 haftadan kısa sürecek uygulamalar için kullanılabilir. Postpilorik nütrisyon amaçlanıyorsa stileli tüplerin endoskopi ile yerleştirilmesi önerilmektedir(30). Perkütan Yol Perkütan endoskopik gastrostomi (PEG) 4-6 haftadan daha uzun süre enteral nütrisyon uygulanan hastalarda tercih edilmesi gereken bir yöntemdir. Eğer aspirasyon riski yüksek ise ve postpilorik beslenme gerekli ise perkütan endoskopik jejunostomi (PEJ) yapılabilir. Enteral Nütrisyonun Komplikasyonları Enteral nütrisyonun komplikasyonları a) Gastro-intestinal, b) Mekanik, c) Metabolik ve İnfeksiyöz, olarak 3 gruba ayrılabilir. Bulantı, kusma, abdominal distansiyon, kramplar ve ishal intoleransın göstergeleridir. Bulantı ve kusma sık sık enteral nütrisyonun başarısına engel olur ve enteral nütrisyonda ishalin insidans aralığı %20 den %70 e kadardır(31,32). 21

22 - Enteral yol sağlandıktan sonra hastanın nütrisyonel gereksinimine ve hastalık özelliklerine göre uygun formül seçilmelidir. PARENTERAL NÜTRİSYON Besin maddelerinin intravenöz olarak verilmesi parenteral nütrisyon olarak adlandırılır. Enteral yola ulaşılamadığında veya kullanılamadığında, ayrıca tek başına enteral yol ile nütrisyonel gereksinimler tam olarak karşılanamadığında destek amacıyla parenteral nütrisyon kullanılır. Parenteral nütrisyon ya periferik venler ya da santral venler yolu ile uygulanır. Verilecek solüsyonun ozmolaritesi 800 mosm/l'den fazla ise mutlaka santral venler kullanılmalıdır(33). Enteral yol daha fizyolojiktir. Fakat nütrisyon hedeflerine parenteral yol ile daha kolay ulaşılır. Teknik olarak santral venöz kateteri olan her yoğun bakım hastasına TPN uygulanabilir. TPN solüsyonuna katılan her besin öğesinin dozu hastanın klinik durumundaki değişimlere uygun olup olmadığını belirlemek için hergün değerlendirilmelidir. Bir TPN formülünde 7 temel komponent vardır: 1- Enerji kaynağı, 2- Protein kaynağı, 3- Esansiyel yağ asitleri, 4- Vitaminler, 5- Major elektrolitler, 6- Eser elementler, 7- Su. Enerji: TPN solüsyonlarının çoğunda primer enerji kaynağı glukozdur. Erişkinlerde glukoneogenezin maksimal supresyonu ve glukoz oksidasyonu için önerilen glukoz dozu 2-5 mg/kg/dk'dır ve total kalorilerin %30-70'i glukozdan sağlanır. Bu da genellikle litrede g glukoz (solüsyonundaki son konsantrasyon %15-25) içeren bir TPN formülü ile sağlanır(34). 22

23 Yağlar da TPN'de total kalorilerin %15-30'unu sağlayan diğer bir enerji kaynağıdır. Günlük dozu 1 g/kg'ı geçmemelidir. Trigliserid düzeyi yüksek olduğunda sadece esansiyel yağ asit ihtiyacı karşılanacak kadar yağ infüzyonu yapılmalıdır(35,36). Protein: Protein sentezinde kullanılmak üzere PN'da azot kaynağı olarak proteinler sadece amino-asit şeklinde verilebilirler. Aminoasit solüsyonları genellikle %3-15 konsantrasyondadırlar. Dipeptitler solüsyonlarda daha stabildir. Bu nedenle mevcut aminoasit solüsyonlarından daha yüksek konsantrasyonda verilebilirler. Bu, özellikle sıvı kısıtlaması yapılan hastalarda avantaj oluşturur(4,37). Esansiyel yağ asitleri: Yağ intoleransı varsa total kalorinin en az %2-4'ü esansiyel yağ asiti ihtiyacını karşılayacak şekilde verilmelidir. Elektrolitler: TPN solüsyonudaki elektrolit kompozisyonu hastanın ihtiyacına göre bireyselleştirilmelidir. Vitaminler: Diğer besinlerin uygun ve etkili kullanımı için vitaminlerin TPN formüllerine eklenmesi çok önemlidir. Eser elementler: Çok küçük miktarlara gereksinim duyulmasına rağmen metabolik ihtiyaçlar arttığında (yanık, sepsis) veya kayıplar çoğaldığında (diyare) hemen eksiklikleri gelişebilir. Su: TPN ile sağlanan su miktarı ilaçlar, kolloid/kristaloidler, kan ürünleri ve diğer intravenöz sıvıların volümü gözönünde bulundurularak hesaplanmalıdır. TPN'nin Uygulanımı Glukoz intoleransı veya glukoz intoleransı için predispozan faktörü (sepsis, kortikosteroidler, pankreatit) olmayan hastalarda TPN'ye ml/saat hızında başlanıp hedeflenen hıza çıkabilmek için 6 saatte bir doz arttımı yapılabilir. Glukoz intoleransı olanlarda doz artımları kan şekeri bakılması, insülin uygulanması ve glukoz infüzyonuna adaptasyon oluşabilmesi için yeterli süre kalacak şekilde yapılmalıdır. TPN kesilirken de yine 4-6 saat süreyle infüzyon ml/saat hızında uygulandıktan sonra kesilmeli, yüksek dozların uygulanımı sırasında TPN aniden kesilmemelidir(4). 23

24 Parenteral Nütrisyon Komplikasyonları 1-Mekanik, 2-İnfektif, 3-Metabolik, olarak 3 gruba ayrılabilir. Mekanik komplikasyonlar kateterin yerleştirilmesi (pnömotoraks, hemotoraks, hidrotoraks, şilotoraks, venöz perforasyon, perikard tamponadı, trakea delinmesi, hava embolisi, arter veya sinir yaralanması), kateterin tıkanması veya tromboembolizm nedeniyle oluşabilir. İnfektif komplikasyonların nedenleri de; hastaya bağlı faktörler (immunosüpresyon, infeksiyona eğilim, kronik hastalıklar), verilen sıvının hipertonik olması, kateterin uzun süre kalması, hazırlama veya infüzyon sırasında kontaminasyon olarak sıralanabilir. Parenteral nütrisyona ait metabolik komplikasyonlar 3 bölüme ayrılabilir. Bunlar: 1-Eksiklik durumları, 2-Akut metabolik komplikasyonlar, 3-Kronik metabolik komplikasyonlar 1-Eksiklik durumları içinde K, Mg, P, Ca gibi elektrolitler, Fe, Zn, Cu, Se gibi eser elementler, Bl, B2, B6, B12, C, folik asit, A, E vitaminleri ve esansiyel yağ asitlerinin eksiklikleri görülebilir. 2-Akut metabolik komplikasyonlar içinde sıvı ve elektrolit dengesizlikleri, hiper ve hipoglisemi, hiperkalsiüri ve hipertrigliseridemi gibi komplikasyonlar bulunur. 3-Kronik metabolik komplikasyonlar da karaciğer steatozu, kolestatik karaciğer hastalığı, kolelitiyazis ve akalküloz kolesistit ve kemik hastalıklarıdır. Kombine Enteral-Parenteral Nutrition: Enteral-parenteral beslenme kombinasyonu, kritik hastalarda beslenme miktarını optimize etmek için sık kullanılan bir stratejidir; ancak bu kombinasyonun klinik sonuçları henüz geniş çapta değerlendirilmemiştir. 24

25 Geçtiğimiz yıllarda, araştırmalar parenteral nütrisyona karşı enteral nütrisyonun kullanımına ve hastanın klinik durumuna göre en iyi enteral ve parenteral nütrisyon bileşimine odaklanmıştır(38). Yoğun bakım ünitesinde yatış sürecinde tüm enerji ihtiyacının sağlanmasında, herhangi kombine nütrisyonun kullanımı veya enteral ve parenteral nütrisyonun kombine olarak kullanımına ait sorular ve düşünceler farklılık gösterir(39). Şu ana kadar, tek başına enteral nütrisyonu enteral ve parenteral nütrisyonun kombinasyonuyla karşılaştıran sadece bir tane randomize prospektif klinik çalışma yapılmıştır. Bu çalışma sonuçlar açısından neticesiz olmuştur, fakat hastanede kalış süresine etkisi ispat edilmiştir. Yoğun bakım ünitesinde yatış süresince tüm enerji ihtiyacının sağlanmasında, herhangi bir Nütrisyon yönteminin kullanımı veya enteral ve parenteral nütrisyonun kombine olarak kullanımına ait sorular ve düşünceler farklılık gösterir(39). 25

26 MATERYAL VE METOD Bu araştırma Sağlık Bakanlığı Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Reanimasyon Kliniğinde tarihleri arasında gerçekleştirildi. Çalışmaya yoğun bakım tedavisine alındığında ventilatör desteği gereksinimi olan, yaş arası, 30 hasta dahil edildi. Hikâyesinde hepatik ve renal yetersizlik, diabetes mellitus, hipermetabolik hastalık (hipertiroidizm), malnütrisyon olan hastalar çalışma dışı bırakıldı. Şiddetli abdominal distansiyon, diyare, gastrik reflünün 1000 ml/gün den fazla olması durumunda enteral nütrisyon; hesaplanan bazal enerji ihtiyacının %75 ine ulaşılamaması, kan şekerinin insülin tedavisine rağmen 250 mg/dl nin üzerinde olması, serum trigliserid düzeylerinin 350 mg/dl ye ulaşması durumunda parenteral nütrisyon sonlandırıldı ve hastalar çalışmadan çıkarıldı. Beslenme periyodu sırasında sepsis gelişen ve çalışmanın 5. gününe kadar beslenmeyi tolere edemeyen hastalar da çalışmadan çıkarıldı. Hastaların, yoğun bakımda nütrisyon desteğine alınmadan önce hemodinamik yönden stabil olmaları sağlandı. Hemodinamik stabilite sağlanmasından sonra nütrisyon desteğine başlandı ve 14 gün süresince beslenmelerine devam edildi. Tüm hastalara enteral nütrisyon yapılabilmesi için enteral beslenme tüpü (Compat 1x SOFT Y NOVARTİS) mideye yerleştirilerek direkt batın grafisi ile yeri doğrulandı. Parenteral nütrisyon uygulanacak hastalara ise subklavian venden üç yollu santral ven kateteri (Certofix Trio V 730, BRAUN) yerleştirildi ve kateter ucunun vena cava süperiorun sağ atriyuma açıldığı yerde olduğu akciğer grafisi ile doğrulandı. Çalışmaya dahil edilen hastalar yoğun bakıma alındıklarında demografik verileri kaydedilerek randomize olarak iki gruba ayrıldı: Grup I: Enteral nütrisyon grubu (n=15) Grup II: Kombine enteral-parenteral nütrisyon grubu (n=15) 26

27 Hastaların gereksinimi olan bazal kalori miktarı HARRIS-BENEDICT eşitliği ile hesaplandı. Nütrisyon solüsyonlarının seçiminde benzer oranda karbonhidrat, yağ ve protein içermelerine dikkat edildi. Kullanılan nütrisyon solüsyonların içeriği Tablo 3 da gösterilmiştir. Tablo 3. Kullanılan beslenme solüsyonlarının içeriği. Glukoz Enerji Aminoasit Enerji Yağ Enerji Total Parenteral Bes. Solüsyonu NuTRIflex Lipid plus, 1250 ml (BRAUN) 165 gr % gr %15 50 gr %37.5 Total Enteral Bes. Solüsyonu Ensure plus 250 ml (ABBOTT) 50 gr %53 16 gr %25 13 gr %11 Grup I deki hastalara devamlı infüzyon şeklinde (Flexiflo Enteral Pump Set ile) 20 ml/saat enteral beslenme solüsyonu Ensure Plus başlandı. 4 er saatlik aralarla rezidü miktarı, saatlik verilen enteral beslenme solüsyonunun %50 sinden az ise infüzyon hızı 40, 60, 80 ml/saat olacak şekilde arttırıldı. Hasta enteral beslenme solüsyonunu tolere etmediyse aynı miktar verilmeye devam edildi. Bu hastalarda gastrik reflüyü azaltmak ve peristaltizmi artırmak için metokloropamid kullanıldı. Grup II deki hastalara hesaplanan günlük kalori gereksiniminin %50 si enteral beslenme solüsyonu Ensure Plus ile devamlı infüzyon şeklinde (Flexiflo Enteral Pump Set ile) 20 ml/saat olarak başlandı. 4 saat sonra rezidü miktarı saatlik verilen enteral beslenme solüsyonunun %50 sinden az ise infüzyon hızı 40 ml/saat olacak şekilde arttırıldı. Günlük kalori gereksiniminin %50 si ise, NuTRIflex Lipid plus solüsyonu ile 20 ml/saat olarak başlandı. Tüm hastalara yoğun bakımda izlendikleri süre içinde gerekli olan günlük bazal sıvı gereksinimi Holliday ve Segar tarafından önerilen vücut ağırlığını temel alan yaklaşıma göre hesaplandı. Günlük 27

28 sıvı gereksinimi, verilen beslenme solüsyonlarından eksik kalan miktar kadarı intravenöz %0.9 NaCl solüsyon ile, vital fonksiyon parametreleri (ortalama arteriyel basınç, nabız, saatlik idrar miktarı, santral venöz basınç) kriter alınarak tamamlanmaya çalışıldı. Yoğun bakımda hemodinamik yönden stabilizasyon sağlanan tüm hastalardan, 1., 7. ve 14. günlerde prealbumin, albumin, globulin, glukoz, BUN, kreatinin, trigliserid, kolesterol, ALT, AST, elektrolit (sodyum, potasyum, klor, kalsiyum, magnesyum, fosfor), CRP serum düzeylerinin saptanması için santral venöz kateterden venöz kan örnekleri alındı. 1., 7. ve 14. günlerde; olguların, sol kol fleksiyonda iken bir cetvel kullanılarak akromion ile olekranon çıkıntısının orta noktasından orta kol kas çevresi (MAC), aynı noktadan bir kaliper yardımıyla triseps deri kıvrım kalınlığı (TSF) ölçülerek ve kol kas alanı hesaplanarak (AMA) kaydedildi. 1., 7. ve 14. günlerde olguların günlük kalori ve protein alımları ve insülin gereksinimleri kaydedildi. Alınan venöz kan örneklerinde; CRP Beckman coulter cihazı ile nefelometrik yöntemle, prealbumin Roche Diagnostics Modular cihazı ile immüntürbidimetrik yöntemle, diğer biyokimyasal parametreler ise Olympus AU 2700 cihazı ile spektrofotometrik yöntemle ölçüldü. İstatiksel İncelemeler: İstatistiksel analizler GraphPad Prisma V.3 paket programı ile yapıldı. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel metotların (ortalama, standart sapma) yanı sıra çoklu grupların tekrarlayan ölçümlerinde Friedman testi, alt grup karşılaştırmalarında Dunn s çoklu karşılaştırma testi, ikili grupların karşılaştırmasında Mann-Whitney-U testi, nitel verilerin karşılaştırmalarında ki-kare testi kullanıldı. Sonuçlar, anlamlılık p<0,05 düzeyinde değerlendirildi. 28

29 BULGULAR Çalışmaya dâhil edilen 30 olgunun demografik verileri arasında istatistiksel farklılık gözlenmedi (Tablo 4). Tablo 4: Olguların demografik verilerinin karşılaştırılması Enteral Grup Enteral+Parenteral Grup p Yaş (yıl) 45,13 ± 17,7 41,93 ± 20 0,604 Cinsiyet Erkek 7 (%46,7) 8 (%53,3) Kadın 8 (%53,3) 7 (%46,7) 0,715 Kilo (kg) 73,53 ± 14,25 67,67 ± 14,48 0,26 Boy (cm) 168,93 ± 9,33 167,4 ± 9,54 0,707 VKİ (kg/m²) 25,58 ± 3,51 23,95 ± 3,69 0,3 Günlük Kalori Alımı ve Günlük Protein Alımı: Enteral ve Enteral-Parenteral grupların günlük kalori alımı (GKA) ve günlük protein alımı (GKP) ortalamaları benzerdi (Tablo 5 ). Tablo 5: Grupların günlük kalori alımı ve günlük protein alımı değerlerinin karşılaştırılması Enteral Grup Enteral+Parenteral Grup p GKA (kcal/gün) 1843,33 ± 351, ± 353,05 0,223 GPA (gr/gün) 110,87 ± 20,92 101,87 ± 21,81 0,223 Total Protein Değerleri: Enteral ve Enteral-Parenteral gruplar arasında 1.gün, 7.gün, 14.gün total protein düzeyleri açısından fark yoktu. Grup içi karşılaştırmalara bakıldığında hem Enteral hem de Enteral-Parenteral grubunda 14.gün total protein düzeyleri 1. güne göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulundu (Tablo 6, Şekil 1). 29

30 Tablo 6: Grupların total protein değerlerinin karşılaştırılması Total Protein (gr/dl) Enteral Grup Enteral+Parenteral Grup p 1.Gün 5,19 ± 1,27 4,95 ± 1,1 0,589 7.Gün 5,41 ± 1,12 5,27 ± 0,58 0,95 14.Gün 5,95 ± 0,92 5,61 ± 0,71 0,262 p 0,017 0,031 Total Protein (gr/dl) Enteral Grup Enteral+Parenteral Grup 6,00 5,00 4,00 3,00 2,00 1,00 0,00 1.Gün 7.Gün 14.Gün Şekil 1: Total protein değerlerinin gruplara göre dağılımı Albumin Değerleri: Enteral ve Enteral-Parenteral gruplarının 1.gün, 7.gün, 14.gün albumin düzeyleri benzerdi. Grup içi karşılaştırmalarda albumin düzeyleri açısından farklılık bulunmadı (Tablo 7, Şekil 2). 30

31 Tablo 7: Grupların albumin değerlerinin karşılaştırılması Albumin (gr/dl) Enteral Grup Enteral+Parenteral Grup p 1.Gün 2,89 ± 0,76 2,65 ± 0,74 0,36 7.Gün 2,62 ± 0,56 2,62 ± 0,45 0, Gün 2,75 ± 0,55 2,5 ± 0,38 0,189 p 0,067 0,799 Albumin Değerleri (gr/dl) Enteral Grup Enteral+Parenteral Grup 3,00 2,80 2,60 2,40 2,20 2,00 1.Gün 7.Gün 14.Gün Şekil 2: Albumin değerlerinin gruplara göre dağılımı Globulin Değerleri: Enteral ve Enteral-Parenteral grupların 1.gün, 7.gün, 14.gün globulin ortalamaları arasında istatistiksel farklılık gözlenmedi. Grup içi karşılaştırmalara bakıldığında Enteral grubun 14. gün globulin düzeyleri 1. ve 7. güne göre; Enteral-Parenteral grubun 14. gün globulin düzeyleri ise 1. güne göre anlamlı derecede yüksekti (Tablo 8, Şekil 3). 31

32 Tablo 8: Grupların globulin değerlerinin karşılaştırılması Globulin (gr/dl) Enteral Grup Enteral+Parenteral Grup p 1.Gün 2,45 ± 0,65 2,34 ± 0,55 0,533 7.Gün 2,92 ± 0,71 2,67 ± 0,48 0, Gün 3,2 ± 0,53 3,11 ± 0,51 0,867 p 0,0001 0,0001 Globulin Değerleri (gr/dl) Enteral Grup Enteral+Parenteral Grup 3,50 3,00 2,50 2,00 1,50 1,00 0,50 0,00 1.Gün 7.Gün 14.Gün Şekil 3: Globulin değerlerinin gruplara göre dağılımı Prealbumin Değerleri: Enteral ve Enteral-Parenteral gruplarının 1.gün, 7.gün, 14.gün prealbumin düzeyleri benzerdi. Grup içi karşılaştırmalarda prealbumin düzeyleri açısından farklılık bulunmadı (Tablo 9, Şekil 4). 32

33 Tablo 9: Grupların prealbumin değerlerinin karşılaştırılması Prealbumin (mg/dl) Enteral Grup Enteral+Parenteral Grup P 1.Gün 26,73 ± 4,89 26,93 ± 4,89 0,967 7.Gün 26,4 ± 4,05 27,47 ± 4,91 0,56 14.Gün 26,67 ± 3,94 27,07 ± 3,59 0,677 p 0,854 0,793 Prealbumin Değerleri (mg/dl) Enteral Grup Enteral+Parenteral Grup 28,00 27,50 27,00 26,50 26,00 25,50 25,00 24,50 24,00 1.Gün 7.Gün 14.Gün Şekil 4: Prealbumin değerlerinin gruplara göre dağılımı Glukoz Değerleri: Gruplar arasında 1.gün, 7.gün, 14.gün glukoz ortalamaları arasında fark gözlenmedi (Tablo 10). Tablo 10: Grupların glukoz değerlerinin karşılaştırılması Glukoz (gr/dl) Enteral Grup Enteral+Parenteral Grup P 1.Gün 136,87 ± 69,63 111,73 ± 32,85 0,407 7.Gün 152 ± 75,9 118,53 ± 29 0, Gün 121,6 ± 24,27 144,27 ± 87,41 0,95 p 0,819 0,888 33

34 İnsülin Gereksinimi: Enteral ve Enteral-Parenteral Nütrisyon alan grupların 1.gün, 7.gün, 14.gün insülin gereksinimleri arasında fark gözlenmedi (Tablo 11). Tablo 11: Grupların insülin gereksiniminin karşılaştırılması Enteral Grup Enteral + Parenteral Grup (n) (%) (n) (%) 1.Gün 7.Gün 14.Gün İnfüzyon (-) 10 66, ,3 χ²:0,159 İnfüzyon (+) 5 33,3 4 26,7 p=0,690 İnfüzyon (-) 8 53, ,7 χ²:0,556 İnfüzyon (+) 7 46,7 5 33,3 p=0,456 İnfüzyon (-) 10 66, ,7 χ²:0 İnfüzyon (+) 5 33,3 5 33,3 p=1 Trigliserid Değerleri: Enteral ve Enteral-Parenteral nütrisyon gruplarının 1.gün, 7.gün, 14.gün trigliserid ortalamaları benzerdi. Grup içi karşılaştırmalarda her iki grupta da 7. gün trigliserid düzeyleri 1. güne göre anlamlı derecede yüksekti. 14. gün trigliserid düzeyleri ise 1. gün ile istatistiksel olarak farksızdı (Tablo 12). Kolesterol Değerleri: Enteral ve Enteral-Parenteral grupların 1.gün, 7.gün, 14.gün kolesterol ortalamaları arasında istatistiksel farklılık gözlenmedi. Grup içi karşılaştırmalarda her iki grupta da kolesterol düzeylerinde istatistiksel değişim gözlenmedi (Tablo 12). SGOT - SGPT Değerleri: Enteral ve Enteral-Parenteral gruplarının 1.gün, 7.gün, 14.gün SGOT-SGPT düzeyleri benzerdi. Grup 34

35 içi karşılaştırmalarda SGOT ve SGPT düzeyleri açısından farklılık bulunmadı (Tablo 12). BUN Değerleri: Enteral ve Enteral-Parenteral gruplarının 1. ve 14. gün BUN değerleri benzerdi. Enteral grubun 7. gün BUN değerleri Enteral-Parenteral grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksekti (Tablo 16). Grup içi karşılaştırmalara bakıldığında Enteral grubunda 7. ve 14. gün BUN değerleri 1. güne göre anlamlı derecede yüksek bulundu. Enteral-Parenteral grubunda 1., 7. ve 14. gün BUN değerlerinde anlamlı değişiklik gözlenmedi (Tablo 12). Kreatinin Değerleri: Enteral ve Enteral-Parenteral nütrisyon alan grupların 1.gün, 7.gün, 14.gün kreatinin değerleri benzerdi (Tablo 12). Grup içi karşılaştırmalarda her iki grupta da anlamlı değişiklik gözlenmedi (Tablo 12). Sodyum, Potasyum, Klor Değerleri: Enteral ve Enteral-Parenteral gruplar arasında 1. gün, 7. gün ve 14. gün sodyum, potasyum ve klor değerleri açısından fark yoktu (Tablo 12). Grup içi karşılaştırmalara bakıldığında; Enteral grubun 7. gün sodyum değerleri 14. güne göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksekti. Sodyum düzeyleri için diğer dönemlerde, potasyum ve klor düzeyleri için grup içi dönemlerde farklılık bulunmadı (Tablo 12). Magnezyum, Kalsiyum ve Fosfor Değerleri: Enteral ve Enteral-Parenteral grupların 1. gün, 7. gün ve 14.gün magnezyum ve kalsiyum değerleri, 7. ve 14. gün fosfor değerleri benzerdi. Enteral grubun 1. gün fosfor düzeyleri Enteral-Parenteral gruba göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksekti (Tablo 12). Grup içi karşılaştırmalarda; Enteral grubun 7. ve 14. gün magnezyum düzeyi 1. günden, Enteral grubun 14. gün kalsiyum düzeyleri 1. günden ve Enteral-Parenteral grubun 14. gün fosfor düzeyleri 1. günden istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksekti, diğer dönemlerde farklılık yoktu (Tablo 12). 35

36 Tablo 12: Grupların lipid profili, karaciğer enzimleri, BUN, kreatinin ve elektrolit değerlerinin karşılaştırılması 1. Gün 7. Gün 14. Gün p Trigliserid Kolesterol SGOT SGPT BUN Kreatinin Sodyum Potasyum Klor Magnezyum Kalsiyum Fosfor Grup I 134,2 ± 90,67 198,73 ± ,87 ± 96,62 0,031 Grup II 170,93 ± 125,38 234,6 ± 193,19 225,6 ± 122,52 0,008 p 0,407 0,618 0,418 Grup I 137,07 ± 57,9 151,2 ± 65,26 157,33 ± 43,39 0,247 Grup II 126,07 ± 50,96 131,53 ± 59,36 129,53 ± 44,19 0,983 p 0,724 0,407 0,106 Grup I 55,13 ± 52,41 81,6 ± 80,56 61,47 ± 32,97 0,148 Grup II 57,87 ± 54,54 200,2 ± 594,99 48,73 ± 22,03 0,888 p 0,967 0,468 0,158 Grup I 46,47 ± 49,46 82,33 ± 114,38 66,27 ± 62,58 0,085 Grup II 46,73 ± 44,42 119,93 ± 318,69 53,27 ± 29,09 0,155 p 0,999 0,481 0,693 Grup I 51,27 ± 50,19 63,53 ± 27,14 65,2 ± 26,18 0,006 Grup II 36,93 ± 13,78 43,6 ± 14,49 59,13 ± 30,45 0,138 p 0,533 0,031 0,383 Grup I 1,19 ± 1,01 1,26 ± 1,01 1,06 ± 0,75 0,265 Grup II 0,8 ± 0,32 0,81 ± 0,28 0,87 ± 0,51 0,998 p 0,181 0,296 0,44 Grup I 148,8 ± 27,95 151,13 ± 27,88 142,27 ± 3,45 0,022 Grup II 142,87 ± 3,81 143,47 ± 3,85 146,6 ± 14,14 0,687 p 0,999 0,617 0,851 Grup I 3,93 ± 0,7 4,07 ± 0,7 3,74 ± 0,41 0,374 Grup II 3,36 ± 0,46 3,63 ± 0,56 3,63 ± 0,63 0,244 p 0,082 0,114 0,63 Grup I 107,73 ± 8, ± 4,63 105,4 ± 4,7 0,813 Grup II 106,73 ± 4,96 107,33 ± 6,3 110,87 ± 14,16 0,692 p 0,74 0,559 0,349 Grup I 1,81 ± 0,35 2,08 ± 0,39 2,26 ± 0,24 0,002 Grup II 1,89 ± 0,41 2,05 ± 0,35 2,21 ± 0,75 0,451 p 0,491 0,835 0,114 Grup I 7,87 ± 0,96 8,11 ± 0,81 8,53 ± 0,79 0,017 Grup II 7,75 ± 0,65 8,07 ± 0,56 8,15 ± 0,52 0,510 p 0,787 0,983 0,235 Grup I 3,5 ± 0,91 3,33 ± 1,23 3,52 ± 0,91 0,799 Grup II 2,29 ± 1,21 3,01 ± 1,4 3,41 ± 1,33 0,026 p 0,004 0,418 0,506 36

37 CRP Değerleri: Enteral ve Enteral-Parenteral grupların 1.gün, 7.gün, 14.gün CRP ortalamaları benzerdi. Grup içi karşılaştırmalara bakıldığında; hem Enteral hem de Enteral-Parenteral grubunun 14. gün CRP değerleri 1. ve 7. gün CRP değerlerine göre istatistiksel olarak anlamlı derecede düşüktü (Tablo 13). Tablo 13: Grupların CRP değerlerinin karşılaştırılması CRP (mg/dl) Enteral Grup Enteral+Parenteral Grup p 1.Gün 5,87 ± 5,17 4,05 ± 3,16 0,431 7.Gün 3,51 ± 3,15 2,9 ± 1,48 0, Gün 2,02 ± 1,49 1,68 ± 1,12 0,662 p 0,002 0,0001 Antropometrik Ölçümler: Enteral grup ve Enteral-Parenteral grup arasında 1. gün, 7. gün ve 14. gün MAC ve TSF ölçümleri açısından farklılık yoktu. Grup içi karşılaştırmalarda; hiçbir olguda MAC ve TSF ölçümlerinde istatistiksel olarak anlamlı değişim bulunmadı (Tablo 14, Tablo 15, Şekil 5, Şekil 6). Tablo 14: Grupların MAC değerlerinin karşılaştırılması MAC (cm) Enteral Grup Enteral+Parenteral Grup p 1.Gün 29,07 ± 4,98 28,33 ± 4,88 0,693 7.Gün 28,07 ± 4,33 28 ± 4,64 0,95 14.Gün 27,8 ± 3,88 28,47 ± 4,61 0,573 p 0,171 0,249 37

38 Orta Kol Çevresi (cm) Enteral Grup Enteral+Parenteral Grup 30,00 29,00 28,00 27,00 26,00 25,00 1.Gün 7.Gün 14.Gün Şekil 5: MAC değerlerinin gruplara göre dağılımı Tablo 15: Grupların TSF değerlerinin karşılaştırılması TSF (mm) Enteral Grup Enteral+Parenteral Grup p 1.Gün 20,07 ± 7,69 18,47 ± 8,06 0,48 7.Gün 18,87 ± 7,93 17,27 ± 6,75 0, Gün 18,4 ± 8,2 16,2 ± 6,68 0,603 p 0,069 0,111 Triceps Deri Kıvrımı (mm) Enteral Grup Enteral+Parenteral Grup 25,00 20,00 15,00 10,00 5,00 0,00 1.Gün 7.Gün 14.Gün Şekil 6: TSF değerlerinin gruplara göre dağılımı 38

39 TARTIŞMA Yoğun bakım hastalarında metabolizma perioperatif kondisyondan farklıdır. Ağır malnutrisyonlu yoğun bakım hastaları için nütrisyonel destek, artık standart tedavi olarak kabul edilmektedir. Güncel öneriler gastrointestinal traktusun fonksiyonel olduğu durumlarda enteral nütrisyona mümkün olan en kısa sürede başlanılmasını önermektedir. Son dönemde yapılan çalışmalar enteral nütrisyonun yoğun bakım hastalarında tek başına tüm nütrisyonel ihtiyacı karşılamadığını, yetersiz enerji ve protein alımına yol açabildiğini göstermiştir. Erken başlanan yüksek doz enteral nütrisyon ise yüksek komplikasyon riskiyle bağlantılıdır. Nihai sonuç henüz bulunmamıştır ve bu konudaki araştırmalar devam etmektedir. Yoğun bakım hastaları için en doğrusu aşırı yüklemeden veya hedeflenen enerji alımına ulaşamamaktan kaçınmak için enteral nütrisyon ve parenteral nütrisyonun dengeli bir şekilde birlikte kullanılmasıdır(40). Klinik nütrisyon kılavuzlarında hastanın yoğun bakıma kabulünden sonraki ilk saat içinde erken nütrisyon desteğine başlanması önerilmektedir. Hastalarda komplikasyon riskinin artmaması ve yatış süresinin uzamaması için kcal/kg/gün kalori hedefine ulaşılmalıdır. Erken enteral nütrisyon yoğun bakımda ilk basamak tedavi olmalıdır, ancak bu hedefe ulaşılamıyorsa, kombine enteral parenteral nütrisyon desteğine başlanmalıdır(41). Gelecekte karar verme sürecine katılmak için bulguya dayalı kılavuzları takip etmek ve hastaların yeterliliklerini göz önüne almak, nutrisyonel destek ekibi tarafından ihtiyaç olarak sayılacaktır. Nütrisyonel destekte hastaların optimum nütrisyonel alımı Richard Griffiths in(42) son makalelerinden birinin başlığından alınan şu tavsiyeye uyarak sağlanmalıdır: Yeteri kadar ver fakat akıllıca bir yol seç (43). Enteral nütrisyonun parenteral nütrisyona göre üstün olduğu kanaatinin yaygınlığına rağmen, çok sayıda araştırma ve bulguya dayalı datalar, bunun yanlış olabileceğini öne sürmektedir. Enteral nütrisyon, enerji alımı hedeflerine ulaşamadan başarısızlığa uğrayabilir ve komplikasyon riski önemli derecede yüksek olabilir. Önceki inanışların aksine yoğun bakımda yapılan yeni çalışmaların metaanalizleri, parenteral nütrisyonun artan mortaliteyle bir ilgisinin olmadığını, hatta sağkalım 39

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu Travma ve cerrahiye ilk yanıt Total vücut enerji harcaması artar Üriner nitrojen atılımı azalır Hastanın ilk resüsitasyonundan sonra Artmış

Detaylı

Travma Hastalarında Beslenme

Travma Hastalarında Beslenme Doç. Dr. Onur POLAT Travma Hastalarında Beslenme Normal ve sağlıklı organizma travma veya strese maruz kaldığında kendisini korumaya yönelik bazı fizyolojik mekanizmaları harekete geçirir. Genel amaç organ

Detaylı

HASTANIN ÖNCELİKLİ OLARAK NUTRİSYON DURUMUNU BELİRLEMEK GEREKLİDİR:

HASTANIN ÖNCELİKLİ OLARAK NUTRİSYON DURUMUNU BELİRLEMEK GEREKLİDİR: NÜTRİSYONEL VE METABOLİK DESTEK: Malnütrisyon: Gıda tüketiminin metabolik hızı karşılamayamaması durumunda endojen enerji kaynaklarının yıkımı ile ortaya çıkan bir klinik durumdur ve iki şekilde olabilir.

Detaylı

Eser Elementler ve Vitaminler

Eser Elementler ve Vitaminler Doç. Dr. Onur POLAT Eser Elementler ve Vitaminler Esansiyel eser elementin temel özellikleri diyetten kesilmesi veya yetersiz alımıyla yapısal ve biyokimyasal değişikliklerin olması ve bu değişikliklerin

Detaylı

NÜTRİSYONEL BESLENME Uzm.DR FİLİZ APUCU

NÜTRİSYONEL BESLENME Uzm.DR FİLİZ APUCU NÜTRİSYONEL BESLENME Uzm.DR FİLİZ APUCU SUNUM PLANI Hangi hastalara beslenme desteği verilmeli? Beslenme durumu nasıl değerlendirilmeli? Enerji ihtiyacı nasıl hesaplanmalı? Kalori? Protein? Hangi yol tercih

Detaylı

Yeni Nütrisyonel Kılavuzların Karşılaştırılması. Diyetisyen Merve DAYANIK

Yeni Nütrisyonel Kılavuzların Karşılaştırılması. Diyetisyen Merve DAYANIK Yeni Nütrisyonel Kılavuzların Karşılaştırılması Diyetisyen Merve DAYANIK Sunum Planı Nütrisyonel Kılavuzlar Nütrisyonel Kılavuzların Değerlendirilmesi Nütrisyonel Kılavuzların Karşılaştırılması; Nütrisyon

Detaylı

Yoğun Bakım Hastasının Beslenmesinde Tartışmalı Konular. Dr.Bilgin CÖMERT GATA Đç Hastalıkları YBÜ

Yoğun Bakım Hastasının Beslenmesinde Tartışmalı Konular. Dr.Bilgin CÖMERT GATA Đç Hastalıkları YBÜ Yoğun Bakım Hastasının Beslenmesinde Tartışmalı Konular Enteral mi, Parenteral mi? Dr.Bilgin CÖMERT GATA Đç Hastalıkları YBÜ Đlave Sorular Beslenme desteği gerekli mi? Ne zaman başlanmalı? Ne kadar süre

Detaylı

YOĞUN BAKIM HASTALARINDA BESLENME

YOĞUN BAKIM HASTALARINDA BESLENME SUNUM PLANI YOĞUN BAKIM HASTALARINDA BESLENME Uzm. Dyt. Yalçın MİRZA Erciyes Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Nütrisyon Ünitesi Sorumlusu Hangi hastalara beslenme desteği verilmeli? Beslenme

Detaylı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak

Detaylı

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar Diyet denilince aklımıza aç kalmak gelir. Bu nedenle biz buna ''sağlıklı beslenme programı'' diyoruz. Aç kalmadan ve bütün besin öğelerinden dengeli biçimde alarak zayıflamayı ve bu kiloda kalmayı amaçlıyoruz.

Detaylı

Nöroloji Yoğun Bakım Hastasında Nutrisyon Desteği. Doç.Dr.Ethem Murat Arsava Hacettepe Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı

Nöroloji Yoğun Bakım Hastasında Nutrisyon Desteği. Doç.Dr.Ethem Murat Arsava Hacettepe Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı Nöroloji Yoğun Bakım Hastasında Nutrisyon Desteği Doç.Dr.Ethem Murat Arsava Hacettepe Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı Nörolojik Yoğun Bakımda Nutrisyon Nörolojik hasta grubuna ait çalışma sayısı sınırlı

Detaylı

27/04/16. Sunu Planı YANIKLI NON-SEPTİK HASTADA VOLÜM REPLASMANI. Patofizyoloji. Patofizyoloji. Yanık tipleri Patofizyoloji Volüm Replasmanı

27/04/16. Sunu Planı YANIKLI NON-SEPTİK HASTADA VOLÜM REPLASMANI. Patofizyoloji. Patofizyoloji. Yanık tipleri Patofizyoloji Volüm Replasmanı Sunu Planı YANIKLI NON-SEPTİK HASTADA VOLÜM REPLASMANI Selim TURHANOĞLU Mustafa Kemal Üniversitesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Yanık tipleri Volüm Replasmanı Hesaplanması Uygulanması Takibi

Detaylı

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ BESLENME ÜNİTESİ BESLENME DEĞERLENDİRME KILAVUZU

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ BESLENME ÜNİTESİ BESLENME DEĞERLENDİRME KILAVUZU ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ BESLENME ÜNİTESİ BESLENME DEĞERLENDİRME KILAVUZU KLK-HAB-BES İlk yayın Tarihi : 15 Mart 2006 Revizyon No : 04 Revizyon Tarihi : 03 Ağustos 2012 İçindekiler A) Malnütrisyon

Detaylı

Vücut kitle indeksi. Bel- Kalça oranı Triseps deri kalınlığı. Orta kol kas bölgesi

Vücut kitle indeksi. Bel- Kalça oranı Triseps deri kalınlığı. Orta kol kas bölgesi Beslenme Desteğine Başlama Kriterleri Klasik Önceden var olan ciddi malnütrisyon Oral olarak, gereksinimin < %50 karşılanması > 5-7 günden fazla yemede gecikme olmasının beklenmesi Erken enteral nütrisyon

Detaylı

YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNDE. Dr Burcu TÜRKÖZ 28.11.2013

YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNDE. Dr Burcu TÜRKÖZ 28.11.2013 YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNDE BESLENME Dr Burcu TÜRKÖZ 28.11.2013 1 Vücut fonksiyonlarının optimal şekilde sürdürülmesi için yeterli ve dengeli nütrisyon gerekli Yetersiz destek => MALNÜTRİSYON Aşırı nütrisyon

Detaylı

Beslenme desteğinde hangi içerik kime, ne zaman, hangi yolla uygulansın?

Beslenme desteğinde hangi içerik kime, ne zaman, hangi yolla uygulansın? Beslenme desteğinde hangi içerik kime, ne zaman, hangi yolla uygulansın? Dr. Beste Atasoy Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı & Sağlık Bakanlığı-Marmara Üniversitesi Pendik

Detaylı

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX! Özel Formülasyon DAHA İYİ Yumurta Verimi Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Detaylı

Parenteral Nutrisyon Ne Zaman?

Parenteral Nutrisyon Ne Zaman? Parenteral Nutrisyon Ne Zaman? Dr. Levent Döşemeci Kemerburgaz Üni. Tıp Fak. Medicalpark Hastanesi Anestezi ve Yoğun Bakım AD Ortak Görüş Enteral yol tercih edilmeli Barsak bariyer fonk.nın korunması -

Detaylı

Kronik Böbrek Hastalarında Beslenme Belirteci Olarak Albüminin Rolü

Kronik Böbrek Hastalarında Beslenme Belirteci Olarak Albüminin Rolü Kronik Böbrek Hastalarında Beslenme Belirteci Olarak Albüminin Rolü Dr. Soner Duman Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Bornova, İzmir Tanım Yetersiz, aşırı veya dengesiz alınan

Detaylı

Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması

Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması Halil Yazıcı 1, Abdullah Özkök 1, Yaşar Çalışkan 1, Ayşegül Telci 2, Alaattin Yıldız 1 ¹İstanbul

Detaylı

Beslenme Bozuklukları II. İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Beslenme ve Metabolizma BD Prof. Dr.

Beslenme Bozuklukları II. İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Beslenme ve Metabolizma BD Prof. Dr. Beslenme Bozuklukları II İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Beslenme ve Metabolizma BD Prof. Dr. Gülden Gökçay Amaç Beslenme durumunun değerlendirilmesi Antropometri Hafif orta

Detaylı

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER Siren SEZER, Şebnem KARAKAN, Nurhan ÖZDEMİR ACAR. Başkent Üniversitesi Nefroloji Bilim

Detaylı

VÜCUT KOMPOSİZYONU 1

VÜCUT KOMPOSİZYONU 1 1 VÜCUT KOMPOSİZYONU VÜCUT KOMPOSİZYONU Vücuttaki tüm doku, hücre, molekül ve atom bileşenlerinin miktarını ifade eder Tıp, beslenme, egzersiz bilimleri, büyüme ve gelişme, yaşlanma, fiziksel iş kapasitesi,

Detaylı

Nütrisyonel tarama metodları

Nütrisyonel tarama metodları Nütrisyonel tarama metodları Doç Dr Sema Basat Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi 02.11.2013 Özellikle hastanede yatan hastada malnütrisyon TANIMLANMIYOR TEDAVİ EDİLMİYOR. NEDEN? TARAMA, DEĞERLENDİRME,

Detaylı

PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA SIVI KONTROLÜ

PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA SIVI KONTROLÜ PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA SIVI KONTROLÜ LALE AKKAYA Periton Diyaliz Hemşiresi CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA HASTANESİ 25. ULUSAL BÖBREK HASTALIKLARI DİYALİZ VE TRANSPLANTASYON HEMŞİRELİĞİ

Detaylı

YOĞUN BAKIM EKİBİNDE HEMŞİRE VE HASTA BAKIMI BURCU AYDINOĞLU HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ

YOĞUN BAKIM EKİBİNDE HEMŞİRE VE HASTA BAKIMI BURCU AYDINOĞLU HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ YOĞUN BAKIM EKİBİNDE HEMŞİRE VE HASTA BAKIMI BURCU AYDINOĞLU HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ 2007 Yoğun Bakım Üniteleri Hasta bakımının en karmaşık Masraflı Teknoloji ile içiçe Birden fazla organı ilgilendiren

Detaylı

DAHA İYİ ÖZEL FORMÜLASYON. Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık

DAHA İYİ ÖZEL FORMÜLASYON. Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık ÖZEL FORMÜLASYON DAHA İYİ Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALİYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA İÇİN AGRALYX

Detaylı

Periton diyaliz hastalarında başarıya ulaşmak için ortaya çıkmış DİYALİZ YETERLİLİĞİ Kompleks bir değerlendirme ve analizi gerektirmektedir.

Periton diyaliz hastalarında başarıya ulaşmak için ortaya çıkmış DİYALİZ YETERLİLİĞİ Kompleks bir değerlendirme ve analizi gerektirmektedir. Periton diyaliz hastalarında başarıya ulaşmak için ortaya çıkmış DİYALİZ YETERLİLİĞİ Kompleks bir değerlendirme ve analizi gerektirmektedir. S.K. Cinsiyeti: Kadın Doğum Tarihi:16.03.1965 Medeni Durumu:

Detaylı

EVDE BAKIM GEREKTİREN PEDİATRİK HASTALARDA BESLENME DESTEĞİ

EVDE BAKIM GEREKTİREN PEDİATRİK HASTALARDA BESLENME DESTEĞİ EVDE BAKIM GEREKTİREN PEDİATRİK HASTALARDA BESLENME DESTEĞİ Dr. Mehmet GÜNDÜZ Ankara Çocuk Sağlığı Hastalıkları Hematoloji Onkoloji Eğitim Araştırma Hastanesi Çocuk Beslenme&Metabolizma Ünitesi Sağlık

Detaylı

BESLENME DURUMUNUN SAPTANMASI

BESLENME DURUMUNUN SAPTANMASI BESLENME DURUMUNUN SAPTANMASI Bireyin beslenme durumunun saptanması, besin ögeleri gereksinmesinin ne ölçüde karşılandığının bir göstergesidir. Besin ögeleri alımı ile besin ögeleri gereksinmesi arasındaki

Detaylı

NÜTRİSYONEL VE METABOLİK DESTEK. Dr. Metehan GÜMÜŞ Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı

NÜTRİSYONEL VE METABOLİK DESTEK. Dr. Metehan GÜMÜŞ Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı NÜTRİSYONEL VE METABOLİK DESTEK Dr. Metehan GÜMÜŞ Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Malnütrisyon: Gıda tüketiminin metabolik hızı karşılamayamaması durumunda endojen enerji kaynaklarının

Detaylı

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA SODYUM ATILIMI, BÖBREK HASARI VE EKOKARDİYOGRAFİK PARAMETRELERİN İLİŞKİSİ

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA SODYUM ATILIMI, BÖBREK HASARI VE EKOKARDİYOGRAFİK PARAMETRELERİN İLİŞKİSİ RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA SODYUM ATILIMI, BÖBREK HASARI VE EKOKARDİYOGRAFİK PARAMETRELERİN İLİŞKİSİ Emre Tutal 1, Bahar Gürlek Demirci 1, Siren Sezer 1, Saliha Uyanık 2, Özlem Özdemir 3, Turan Çolak

Detaylı

HASTAM YETERİNCE BESLENİYOR MU? HASTAM YETERİNCE BESLENİYOR MU?

HASTAM YETERİNCE BESLENİYOR MU? HASTAM YETERİNCE BESLENİYOR MU? HASTAM YETERİNCE BESLENİYOR MU? HASTAM YETERİNCE BESLENİYOR MU? NUTRİSYON BESLENME; Vücudun büyüme, gelişme, yenilenmesi ve çalışması için gerekli olan enerji ve besin öğelerinin her birinin yeterli miktarda

Detaylı

ENTERAL BESLENME KILAVUZLARI. Dr. Mesci&Uzunlulu

ENTERAL BESLENME KILAVUZLARI. Dr. Mesci&Uzunlulu ENTERAL BESLENME KILAVUZLARI Dr. Mesci&Uzunlulu KAYNAKLAR Klinik Enteral Parenteral Beslenme Derneği (KEPAN) Amerikan Parenteral ve Enteral Nütrisyon (ASPEN) Avrupa Parenteral ve Enteral Nütrisyon (ESPEN)

Detaylı

PERİTON DİYALİZİ YAPAN HASTALARDA İKODEXTRİN KULLANIMININ METABOLİK SENDROM VE DİĞER KARDİOVASKÜLER RİSK FAKTÖRLERİ İLE İLİŞKİSİ

PERİTON DİYALİZİ YAPAN HASTALARDA İKODEXTRİN KULLANIMININ METABOLİK SENDROM VE DİĞER KARDİOVASKÜLER RİSK FAKTÖRLERİ İLE İLİŞKİSİ PERİTON DİYALİZİ YAPAN HASTALARDA İKODEXTRİN KULLANIMININ METABOLİK SENDROM VE DİĞER KARDİOVASKÜLER RİSK FAKTÖRLERİ İLE İLİŞKİSİ Şebnem KARAKAN, Siren SEZER, F.Nurhan ÖZDEMİR ACAR Başkent Üniversitesi

Detaylı

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER Varlık Erol, Cengiz Aydın, Levent Uğurlu, Emre Turgut, Hülya Yalçın*, Fatma Demet İnce* T.C.S.B. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi,

Detaylı

DEHİDRE KÖPEKLERDE BİKARBONATLI SODYUM KLORÜR SOLÜSYONUNUN HEMATOLOJİK VE BİYOKİMYASAL PARAMETRELERE ETKİSİ

DEHİDRE KÖPEKLERDE BİKARBONATLI SODYUM KLORÜR SOLÜSYONUNUN HEMATOLOJİK VE BİYOKİMYASAL PARAMETRELERE ETKİSİ T.C. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI VİH-YL 2007 0002 DEHİDRE KÖPEKLERDE BİKARBONATLI SODYUM KLORÜR SOLÜSYONUNUN HEMATOLOJİK VE BİYOKİMYASAL PARAMETRELERE

Detaylı

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans

Detaylı

17.02.2015. ENTERAL BESLENME (Gavaj) 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği ENTERAL BESLENME ( GAVAJ ) Enteral Beslenme. 36.Hafta ( 01 05 / 06 / 2015 )

17.02.2015. ENTERAL BESLENME (Gavaj) 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği ENTERAL BESLENME ( GAVAJ ) Enteral Beslenme. 36.Hafta ( 01 05 / 06 / 2015 ) 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği 36.Hafta ( 01 05 / 06 / 2015 ) ENTERAL BESLENME ( GAVAJ ) Slayt No : 48 4 ENTERAL BESLENME (Gavaj) Besin ve sıvıları ağız yoluyla yeterli alamayan veya hiç alamayan

Detaylı

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Magnezyum (Mg ++ ) MAGNEZYUM, KLOR VE METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Dr Ali Erhan NOKAY AÜTF Acil Tıp AD 2009 Büyük kısmı intraselüler yerleşimlidir Normal serum düzeyi: 1.5-2,5 meq/l Hücre içinde meydana gelen

Detaylı

İŞTAH HORMONU GHRELİNİN BÖBREK TRANSPLANTASYONU SONRASI VÜCUT KİTLE İNDEKSİ VE OKSİDATİF STRES ÜZERİNE ETKİLERİ

İŞTAH HORMONU GHRELİNİN BÖBREK TRANSPLANTASYONU SONRASI VÜCUT KİTLE İNDEKSİ VE OKSİDATİF STRES ÜZERİNE ETKİLERİ İŞTAH HORMONU GHRELİNİN BÖBREK TRANSPLANTASYONU SONRASI VÜCUT KİTLE İNDEKSİ VE OKSİDATİF STRES ÜZERİNE ETKİLERİ Yaşar Çalışkan 1, Abdullah Özkök 1, Gonca Karahan 2, Çiğdem Kekik 2, Halil Yazıcı 1, Aydın

Detaylı

KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ HASTALARINDA KONİSİTE İNDEKS ÖLÇÜMLERİNİN LİPİD PROFİLİ İLE İLİŞKİSİ

KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ HASTALARINDA KONİSİTE İNDEKS ÖLÇÜMLERİNİN LİPİD PROFİLİ İLE İLİŞKİSİ KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ HASTALARINDA KONİSİTE İNDEKS ÖLÇÜMLERİNİN LİPİD PROFİLİ İLE İLİŞKİSİ Siren SEZER, Şebnem KARAKAN, Nurhan ÖZDEMİR ACAR. Başkent Üniversitesi Nefroloji Bilim Dalı GİRİŞ Dislipidemi

Detaylı

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki Nimet Aktaş*, Mustafa Güllülü, Abdülmecit Yıldız, Ayşegül Oruç, Cuma Bülent

Detaylı

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr. Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi Dr. Aslı KANTAR GİRİŞ GENEL BİLGİLER Akut böbrek hasarı (ABH) yenidoğan yoğun bakım

Detaylı

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. 1 BESLENME BİLİMİ 2 Yaşamımız süresince yaklaşık 60 ton besin tüketiyoruz. Besinler sağlığımız ve canlılığımızın devamını sağlar. Sağlıklı bir

Detaylı

DİYABETES MELLİTUS. Uz. Fzt. Nazmi ŞEKERC

DİYABETES MELLİTUS. Uz. Fzt. Nazmi ŞEKERC DİYABETES MELLİTUS Uz. Fzt. Nazmi ŞEKERC İ NORMAL FİZYOLOJİ İnsan vücudu enerji olarak GLUKOZ kullanır Alınan her besin vücudumuzda glukoza parçalanır ve kana verilir Kandaki glukozun enerji kaynağı olarak

Detaylı

Revizyon Açıklaması - İşleyiş değişikli nedeni ile tamamen revize edilmiştir.

Revizyon Açıklaması - İşleyiş değişikli nedeni ile tamamen revize edilmiştir. Yürürlük i: 02.11.2012 NÜTRİSYON DESTEK TALİMATI Revizyon i: Sayfa: 1/5 Revizyon Açıklaması - İşleyiş değişikli nedeni ile tamamen revize edilmiştir. Madde No KAPSAM: Tüm hastane Hazırlayan Dilek MERCAN

Detaylı

Diyaliz Hastalarında Parenteral Beslenme. Dr. Murat H. Sipahioğlu Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

Diyaliz Hastalarında Parenteral Beslenme. Dr. Murat H. Sipahioğlu Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Diyaliz Hastalarında Parenteral Beslenme Dr. Murat H. Sipahioğlu Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Protein-Enerji Kaybı (Protein-Energy Wasting, PEW) Diyaliz hastalarında PEW insidansı

Detaylı

Diyaliz Hastasında. Edilmelidir?

Diyaliz Hastasında. Edilmelidir? Diyaliz Hastasında Malnutrisyon Nasıl l Teşhis Edilmelidir? Dr. Dede Şit 10. Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Kongresi 24 Mayıs 2008 Antalya drdede75@hotmail.com Diyaliz hastalarında Malnutrisyonun

Detaylı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Çalışan açısından, yüksekte güvenle çalışabilirliği belirleyen etkenler:

Detaylı

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır. ŞİŞMANLIK (OBEZİTE) Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır. Yağ dokusunun oranı; Yetişkin erkeklerde % 12 15, Yetişkin kadınlarda %20 27 arasındadır. Bu oranların

Detaylı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak

Detaylı

15. Ulusal Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Kongresi Nisan 2013, Antalya. Obezite: Gerçekten iyi bir gösterge mi? Dr.

15. Ulusal Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Kongresi Nisan 2013, Antalya. Obezite: Gerçekten iyi bir gösterge mi? Dr. 15. Ulusal Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Kongresi 24-28 Nisan 2013, Antalya Obezite: Gerçekten iyi bir gösterge mi? Dr. Sedat Üstündağ Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji BD, Edirne Obezite:

Detaylı

YOĞUN BAKIMDA BESLENME

YOĞUN BAKIMDA BESLENME YOĞUN BAKIMDA BESLENME Uzm Dr Özlem Yazıcıoğlu Moçin TTD Yoğun Bakım m Kursu 06.02.09 Beslenmenin Başlanmas lanması Beslenme desteği i klinik sonucu iyileştirir mi? Hangi hastalara beslenme desteği verilmelidir?

Detaylı

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK Beslenme İle İlgili Temel Kavramlar Beslenme: İnsanın büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması, Yaşam kalitesini artırması için

Detaylı

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite Düzenli fiziksel aktivite ile kazanılmak istenen yaşam kalitesi artışı özellikle yaşlı nüfusta önemli görülmektedir. Bu kısımda yaşlılar için egzersiz programı oluşturulurken nelere dikkat edilmesi gerektiği

Detaylı

PARENTERAL BESLENME. Prof. Dr. A. Emin KÜREKÇİ Gülhane Askeri Tıp Fakültesi Çocuk Hematolojisi Bilim Dalı

PARENTERAL BESLENME. Prof. Dr. A. Emin KÜREKÇİ Gülhane Askeri Tıp Fakültesi Çocuk Hematolojisi Bilim Dalı PARENTERAL BESLENME Prof. Dr. A. Emin KÜREKÇİ Gülhane Askeri Tıp Fakültesi Çocuk Hematolojisi Bilim Dalı HASTALARDA GELİŞEN METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER 1 1. Hastalığın kendisi 2. Anti-neoplastik tedavi ve

Detaylı

Algoritmalarla Diyabette Beslenme Tedavisi

Algoritmalarla Diyabette Beslenme Tedavisi Algoritmalarla Diyabette Beslenme Tedavisi TEMD Diyabet Tanı ve Tedavi Rehberi TIBBİ BESLENME TEDAVİ ALGORİTMASI Tip 1 Diyabetli Tip 2 Diyabetli Gestasyonel Diyabetli Diyabetik Gebe Prediyabet

Detaylı

Araş.Gör.İnci Türkoğlu Araş.Gör.Neslihan Ülger Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Araş.Gör.İnci Türkoğlu Araş.Gör.Neslihan Ülger Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Araş.Gör.İnci Türkoğlu Araş.Gör.Neslihan Ülger Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Genel Bilgiler Hasta Adı: Cinsiyet: B.Y. Kadın Yaş: 40 Eğitim: Meslek: Lise

Detaylı

MYOLOGIA CRUSH SENDROMU. Dr. Nüket Göçmen Mas

MYOLOGIA CRUSH SENDROMU. Dr. Nüket Göçmen Mas MYOLOGIA CRUSH SENDROMU Dr. Nüket Göçmen Mas Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi AD Kas hücresi ve kas dokusu Kısalma özelliğini taşıyan hücreye kas hücresi denir. Bunların oluşturduğu dokuya

Detaylı

Hücre metabolizmasının devamlılığını sağlayabilecek enerjinin sunulması. Starvasyon Metabolik stres. + İstirahat enerji tüketimi + +++ ++ ++ + +++

Hücre metabolizmasının devamlılığını sağlayabilecek enerjinin sunulması. Starvasyon Metabolik stres. + İstirahat enerji tüketimi + +++ ++ ++ + +++ DR. AYNUR AKIN ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON ANABİLİM DALI Malnütrisyon Nütrisyon durumunun değerlendirilmesi Enerji gereksiniminin hesaplanması Enerji gereksiniminin

Detaylı

BALIKLARDA SİNDİRİM VE SİNDİRİM ENZİMLERİ. İlyas KUTLU Kimyager Su Ürünleri Sağlığı Bölümü. vücudun biyokimyasal süreçlerinin etkin bir şekilde

BALIKLARDA SİNDİRİM VE SİNDİRİM ENZİMLERİ. İlyas KUTLU Kimyager Su Ürünleri Sağlığı Bölümü. vücudun biyokimyasal süreçlerinin etkin bir şekilde BALIKLARDA SİNDİRİM VE SİNDİRİM ENZİMLERİ İlyas KUTLU Kimyager Su Ürünleri Sağlığı Bölümü Proteinler, yağlar ve karbohidratlar balıklar amino asitlerin dengeli bir karışımına gereksinim tarafından enerji

Detaylı

METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS

METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS Aerobik Antrenmanlar Sonucu Kasta Oluşan Adaptasyonlar Miyoglobin Miktarında oluşan Değişiklikler Hayvan deneylerinden elde edilen sonuçlar dayanıklılık antrenmanları

Detaylı

NÜTRİSYON TEDAVİSİNDE KOMPLİKASYONLAR VE MONİTORİZASYON. Prof. Dr. Mehmet UYAR Ege Üniversitesi Yoğun Bakım Bilim Dalı

NÜTRİSYON TEDAVİSİNDE KOMPLİKASYONLAR VE MONİTORİZASYON. Prof. Dr. Mehmet UYAR Ege Üniversitesi Yoğun Bakım Bilim Dalı NÜTRİSYON TEDAVİSİNDE KOMPLİKASYONLAR VE MONİTORİZASYON Prof. Dr. Mehmet UYAR Ege Üniversitesi Yoğun Bakım Bilim Dalı İzmir Ankara Doktor Diyetisyen Eczacı Hemşire NÜTRİSYON TEDAVİSİNDE KOMPLİKASYONLAR

Detaylı

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır.

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır. POTASYUM K+; Potasyum yaşam için gerekli önemli bir mineraldir. Hücre içinde bol miktarda bulunur. Hücre içindeki kimyasal ortamın ana elementidrir. Hergün besinlerle alınır ve idrarla atılır. Potasyum

Detaylı

Yatan hastalarda güncel diyabet tedavisi

Yatan hastalarda güncel diyabet tedavisi Yatan hastalarda güncel diyabet tedavisi Doç. Dr. Mehmet Uzunlulu Medeniyet Üniversitesi Göztepe EAH İç Hastalıkları Kliniği Diyabet hastası neden yatar? Kontrolsüz diyabet HbA1c: %16 Metformin DPP-4 inhibitörü

Detaylı

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması 20 24 Mayıs 2009 tarihleri arasında Antalya da düzenlenen 45. Ulusal Diyabet Kongresinde

Detaylı

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Arter Kan Gazı Değerlendirmesi Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Asit-Baz Dengesine Farklı Yaklaşımlar Seifter JL: N Engl

Detaylı

ECMO TAKİP. Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Perfüzyonist Birol AK

ECMO TAKİP. Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Perfüzyonist Birol AK ECMO TAKİP Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Perfüzyonist Birol AK ECMO NEDİR Kardiyak yetmezliği olan hastalarda gereken desteğin sağlanmasında konvansiyonel tedavi yöntemlerinin

Detaylı

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ Sami Uzun 1, Serhat Karadag 1, Meltem Gursu 1, Metin Yegen 2, İdris Kurtulus 3, Zeki Aydin 4, Ahmet

Detaylı

Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan kat daha yüksektir.*

Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan kat daha yüksektir.* GİRİŞ Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan 10-20 kat daha yüksektir.* Çok sayıda çalışmada hemodiyaliz dozu ile morbidite ve mortalite arasında anlamlı ilişki saptanmıştır.

Detaylı

HAZIRLAYAN HEMŞİRE: ESENGÜL ŞİŞMAN TÜRK BÖBREK VAKFI TEKİRDAĞ DİYALİZ MERKEZİ

HAZIRLAYAN HEMŞİRE: ESENGÜL ŞİŞMAN TÜRK BÖBREK VAKFI TEKİRDAĞ DİYALİZ MERKEZİ HAZIRLAYAN HEMŞİRE: ESENGÜL ŞİŞMAN TÜRK BÖBREK VAKFI TEKİRDAĞ DİYALİZ MERKEZİ RESİRKÜLASYON NEDİR? Diyaliz esnasında, diyaliz olmuş kanın periferik kapiller dolaşıma ulaşmadan arter iğnesinden geçen

Detaylı

DEMİR İÇEREN İLAÇLARLA ZEHİRLENME UZM.DR. SEVGİ YUMRUTEPE MALATYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 22.O4.2018

DEMİR İÇEREN İLAÇLARLA ZEHİRLENME UZM.DR. SEVGİ YUMRUTEPE MALATYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 22.O4.2018 DEMİR İÇEREN İLAÇLARLA ZEHİRLENME UZM.DR. SEVGİ YUMRUTEPE MALATYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 22.O4.2018 GİRİŞ Demir ilaçları anemi tedavisinde (özellikle gebelerde ve çocuklarda) En sık 6 yaş altı çocuklarda

Detaylı

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MÜFREDATI

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MÜFREDATI I. YARIYILI T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2016-2017 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MÜFREDATI B 601 Temel Biyokimya I Zorunlu 3 0 3 4 B

Detaylı

I. YARIYIL TEMEL BİYOKİMYA I (B 601 TEORİK 3, 3 KREDİ)

I. YARIYIL TEMEL BİYOKİMYA I (B 601 TEORİK 3, 3 KREDİ) T.C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL TEMEL BİYOKİMYA I (B 601 TEORİK 3, 3

Detaylı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden

Detaylı

ÇALIŞMANIN AMACI: Türkiye de erişkinlerde ( 20 yaş) metabolik sendrom sıklığını tespit etmektir.

ÇALIŞMANIN AMACI: Türkiye de erişkinlerde ( 20 yaş) metabolik sendrom sıklığını tespit etmektir. ÇALIŞMANIN AMACI: Türkiye de erişkinlerde ( 20 yaş) metabolik sendrom sıklığını tespit etmektir. Metabolik Sendrom Araştırma Grubu Prof.Dr. Ömer Kozan Dokuz Eylül Üniv. Tıp Fak. Kardiyoloji ABD, İzmir

Detaylı

YOĞUN BAKIM HASTALARINDA MALNÜTRİSYON

YOĞUN BAKIM HASTALARINDA MALNÜTRİSYON YOĞUN BAKIM HASTALARINDA MALNÜTRİSYON İnsan vücudunun tüm fonksiyonlarını etkileyebilen ve aynı zamanda klinikte çoğu kez üzerinde durulmayan önemli bir faktör kişinin beslenme durumudur. Yetersiz besin

Detaylı

Akut böbrek hasarının (ABH) önlenmesi: hangi sıvıyı tercih edelim? Doç.Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

Akut böbrek hasarının (ABH) önlenmesi: hangi sıvıyı tercih edelim? Doç.Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Akut böbrek hasarının (ABH) önlenmesi: hangi sıvıyı tercih edelim? Doç.Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı ABH nın önlenmesi neden önemli >2 kreatinin tayini yapılmış, 9210 yoğun

Detaylı

MALNÜTRİSYON TARAMA TESTİ ( NRS2002)

MALNÜTRİSYON TARAMA TESTİ ( NRS2002) MALNÜTRİSYON TARAMA TESTİ ( NRS2002) NUTRİSYON DESTEK TEDAVİSİ NEDİR Sağlıklı yaşamanın temel kuralı besinlerin dengeli ve yeterli ölçüde alınması ve vücutta uygun şekilde kullanılmasıdır.hastalık döneminde,

Detaylı

HİPERKALSEMİ. Meral BAKAR Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Gündüz Tedavi Ünitesi

HİPERKALSEMİ. Meral BAKAR Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Gündüz Tedavi Ünitesi HİPERKALSEMİ Meral BAKAR Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Gündüz Tedavi Ünitesi Tanım: Hiperkalsemi serum kalsiyum düzeyinin normalden (9-11 mg/dl) yüksek olduğunda meydana gelen

Detaylı

İnfeksiyonlu Hastada Antidiyabetik Tedavi İlkeleri

İnfeksiyonlu Hastada Antidiyabetik Tedavi İlkeleri İnfeksiyonlu Hastada Antidiyabetik Tedavi İlkeleri Doç. Dr. Mehmet Uzunlulu İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe EAH, İç Hastalıkları Kliniği Sunum akışı Kılavuzlar ışığında; Glisemik tanımlamalar ve

Detaylı

ÜRÜN BİLGİSİ. 1. ÜRÜN ADI İNSUFOR 500 mg Film Tablet. 2. BİLEŞİM Etkin madde: Metformin hidroklorür

ÜRÜN BİLGİSİ. 1. ÜRÜN ADI İNSUFOR 500 mg Film Tablet. 2. BİLEŞİM Etkin madde: Metformin hidroklorür ÜRÜN BİLGİSİ 1. ÜRÜN ADI İNSUFOR 500 mg Film Tablet 2. BİLEŞİM Etkin madde: Metformin hidroklorür 500 mg 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR İNSUFOR, tip 2 diabetes mellitus tedavisinde, özellikle fazla kilolu

Detaylı

Doç. Dr. Halil Coşkun. Dr. Hüseyin Kazim Bektaşoğlu

Doç. Dr. Halil Coşkun. Dr. Hüseyin Kazim Bektaşoğlu Doç. Dr. Halil Coşkun Dr. Hüseyin Kazim Bektaşoğlu GİRİŞ 2010 verilerine göre dünyada erişkinlerde (20-79 yaş) diabet prevalansı %6,4 (285 milyon). 2030 da bu oranın %7,7 ye (439 milyon) yükseleceği öngörülüyor.

Detaylı

KANSER HASTASINDA BESLENME. Özgür TANRIVERDİ. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı. 28.05.

KANSER HASTASINDA BESLENME. Özgür TANRIVERDİ. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı. 28.05. KANSER HASTASINDA ve özelinde TERMİNAL DÖNEMDE BESLENME Özgür TANRIVERDİ Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı 28.05.2016, Adana KLİNİK ÖNEM Klinik pratikte göz ardı edilmeyecek

Detaylı

Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu

Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu Türk Pediatrik Hematoloji Derneği Hemofili/Hemostaz/Tromboz Alt Çalışma grubu tarafından 25 Eylül 2010 tarihinde düzenlenen

Detaylı

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Hastalıkların tedavisinde kat edilen yol, bulaşıcı hastalıklarla başarılı mücadele, yaşam koşullarında düzelme gibi

Detaylı

GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ

GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ Doğuma Hazırlık Doğum Öncesi Eğitim Fetal Aktivitenin İzlenmesi Göğüs Bakımı Emzirmeye

Detaylı

YENİ DİYABET CHECK UP

YENİ DİYABET CHECK UP YENİ DİYABET CHECK UP Toplumda giderek artan sıklıkta görülmeye başlanan ve başlangıç yaşı genç yaşlara doğru kayan şeker hastalığının erken teşhisi için bir Check Up programı hazırladık. Diyabet Check

Detaylı

Gerçek şilöz asit: yüksek trigliserid oranlarına sahip sıvı.

Gerçek şilöz asit: yüksek trigliserid oranlarına sahip sıvı. GİRİŞ Süt rengi Şilus un peritoneal kaviyete ekstravazasyonudur. Oldukça nadir görülen bir durumdur. Asit sıvısındaki trigliserid seviyesi 110 mg/dl nin üzerindedir. Lenfatik sistemin devamlılığında sorun

Detaylı

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA CIVCIV IÇIN OVOLYX!

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA CIVCIV IÇIN OVOLYX! Özel Formülasyon DAHA İYİ Yumurta verimi Kabuk kalitesi Civciv kalitesi Döllülük Çıkım oranı Karaciğer sağlığı Bağırsak sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA

Detaylı

Üriner Sistem Taş Hastalığında Metabolik Değerlendirmede Kullandığım Algoritmler

Üriner Sistem Taş Hastalığında Metabolik Değerlendirmede Kullandığım Algoritmler Üriner Sistem Taş Hastalığında Metabolik Değerlendirmede Kullandığım Algoritmler Hikaye: aşağıdaki özellikler sorulmalıdır. Diyet ve sıvı alımı ( et, süt, sodyum, potasyum, askorbik asit ) İlaç alımı :

Detaylı

ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ. Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi

ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ. Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi 1 Verim Arzının Zaman İçinde Değişimi Verim Arzının dış görünümü olan iş verimi işin tekrarlanması

Detaylı

¹GÜTF İç Hastalıkları ABD, ²GÜTF Endokrinoloji Bilim Dalı, ³HÜTF Geriatri Bilim Dalı ⁴GÜTF Biyokimya Bilim Dalı

¹GÜTF İç Hastalıkları ABD, ²GÜTF Endokrinoloji Bilim Dalı, ³HÜTF Geriatri Bilim Dalı ⁴GÜTF Biyokimya Bilim Dalı Dr. Derda GÖKÇE¹, Prof. Dr. İlhan YETKİN², Prof. Dr. Mustafa CANKURTARAN³, Doç. Dr. Özlem GÜLBAHAR⁴, Uzm. Dr. Rana Tuna DOĞRUL³, Uzm. Dr. Cemal KIZILARSLANOĞLU³, Uzm. Dr. Muhittin YALÇIN² ¹GÜTF İç Hastalıkları

Detaylı

Uzm.Dr. KÜBRANUR ÜNAL ANKARA POLATLI DEVLET HASTANESİ TBD BİYOKİMYA GÜNLERİ, SİVAS KASIM

Uzm.Dr. KÜBRANUR ÜNAL ANKARA POLATLI DEVLET HASTANESİ TBD BİYOKİMYA GÜNLERİ, SİVAS KASIM Uzm.Dr. KÜBRANUR ÜNAL ANKARA POLATLI DEVLET HASTANESİ SUNUM AKIŞI Giriş ve Amaç Materyal Metod Bulgular Tartışma Sonuç GİRİŞ ve AMAÇ Ramazan ayı Müslümanların güneşin doğuşu ve batışı arasında geçen sürede

Detaylı

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın

Detaylı

Kronik böbrek yetmezliğine sahip olan her hasta böbrek nakli için aday olabilmektedir.

Kronik böbrek yetmezliğine sahip olan her hasta böbrek nakli için aday olabilmektedir. Kimler Böbrek Naklinden Yarar Sağlayabilir? Böbrek nakli kimlere yapılabilir? Kronik böbrek yetmezliğine sahip olan her hasta böbrek nakli için aday olabilmektedir. İlerlemiş böbrek yetmezliğinin en sık

Detaylı

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi 03.05.2016 OLGU 38 yaşında evli kadın hasta İki haftadır olan bulantı, kusma, kaşıntı, halsizlik, ciltte ve gözlerde

Detaylı

AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİNDE İLK 1000 GÜNDE BESLENME DR.GÖNÜL KAYA

AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİNDE İLK 1000 GÜNDE BESLENME DR.GÖNÜL KAYA AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİNDE İLK 1000 GÜNDE BESLENME DR.GÖNÜL KAYA AİLE SAĞLIĞI BİRİMİNDE EKİP Aile Hekimi Aile Sağlığı Elemanı Sözleşmeli Hemşire-Ebe BÜTÜNCÜL YAKLAŞIM AİLE SAĞLIĞI BİRİMİNDE HİZMETLER Kayıtlı

Detaylı

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 KRONİK HASTALIK ANEMİSİ IX. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GİRİŞ VE TANIM Kronik

Detaylı