ROBOTLAR ALEMİNDEN HABERLER

Transkript

1 ` RobotOkulu Dergisi e- r o b o t t e k n o l o j i l e r i d e r g i s i e k i m - k a s ı m ` 0 9 s a y ı ROBOTLAR ALEMİNDEN HABERLER YANGIN ROBOTLARI EJDERSIKLET LRRY SPIDER-BOT HRBOT HONDA U3-X DENIZALTI ROBOTLARI AY A GIDIYORUZ GÖMLEK KATLAYAN ROBOT FORKLIFT + TALON = CANAVAR ÇIFTÇI-BOTLAR

2 ROBOTLAR ALEMİNDEN HABERLER SPIDER-BOT Şimdiye kadar birçok örümcek-robot görüdük. Fakat gördüğümüz bu robotların tümü yerde yürüyordu. Artık gerçek bir örümcek gibi duvarlara ağ fırlatıp havada ilerleyebilen bir robotumuz da var. İsrail in Ben Gurion Üniversitesinde yapılan bu robot şimdilik pek hızlı hareket edemiyor. Fakat bu tip hareket eden robotların ilklerinden olması onu önemli kılıyor. Robot 4 bacağından fırlatabildiği ağlarını tavana birer birer yapıştırıyor ve aldığı pozisyonu, ilerleyeceği yolu hesaplayarak her seferinde iplerden birini çözüp geri çekiyor ve hesapladığı yeni noktaya fırlatıyor. Robotun üzerinde 28 adet motor mevcut. Bu sayede 4 bacağını istediği yöne hareket ettiriyor, fırlattığı yapışma bacaklarını yaylı mekanizma ile geriyor ve tetikliyor, bu yapışma bacakları gerektiği zaman kendi kendine yapıştığı yerden ayrılıyor ve bacağın içine geri sarılıyor. Robotun çözmesi gereken en önemli konulardan biri her yere yapışabilecek bir bacağa sahip olmak. Çünkü şu anda sadece mıknatıs ile metal yüzeylere yapışabiliyor. Araştırmacılar yapışan bacakların ucunu değiştirerek ormanlık alanda ya da bina yüzeylerinde de çalışabilecek yapışma aparatları tasarlıyorlar. Aslında gerçek hayatta da kullanılan az sayıda örümcek tipinde araç var. Bunların en bilineni ise John-Deere firmasını ormanlık alanda kullanılmak üzere geliştirmiş olduğu bir iş makinası, forest machine yani Orman Makinası. Tekerleklerin kifayetsiz kaldığı, paletlerin ise zorlandığı sık ormanlık alanlarda örümcek gibi ayaklara sahip bir dozer çok iş görebiliyor. Videosunu aşağıdaki adresten izleyebilirsiniz. ekim - kasım 09

3 Aşağıda ise bu mantıkla yapılmış bir sanat eseri görbilirsiniz. Beko-loader olarak isimlerndirilen traktör-dozer karışımı iş makinasına tekerlek yerine kepçe takılmış. Bu tip araçların tasarımı çok zor değil. Gördüğünüz gibi zaten üretilen Makine parçalarıının birleştirilmesi ile yapılabiliyor. Zor olan şey bu araçların dengesi ve kontrolü. video: HRBOT Tüm robotlar da gerçek hayatta olacak değil, bazıları da sanal alemde varlık gösterebiliyor. İsimleri robot olsa da aslında bunlar birer yapay zeka programı. Örneğin internette sohbet edebileceğiniz, ya da soru sorabileceğiniz çeşitli robot yazılımlar mevcut. Hrbot ismi Human Resources Robot tan geliyor. Yani İnsan Kaynakları Robotu. Adından da anlaşıldığı gibi, şirketlerin insan kaynakları bölümlerinde kullanılmak üzere geliştirilmiş bir yazılım. Bu yazılımı geliştiren Botego ve HiperaktİK firmaları HRbot un işe alım sürecinde bazen günde yüzlerce mülakat yaması gereken İK cıların işini kolaylaştıracağını ve daha sağlıklı karar vermelerine yardımcı olacağını düşünüyor. ekim - kasım

4 Robotun yazılım dışındaki görünen kısmı aslında bir ekranda çıkan yazılardan ibaret. Robot işe başvuran kişiye çeşitli sorular soruyor, ve kişinin yine yazarak verdiği cevaplara göre bir işe alma görüşmesi yapıyor. Sorulan sorular 3000 adet alternatif içinde, katılımcının verdiği cevaplara göre seçiliyor. Hatta cevapların içinde bazı çelişkiler olursa bunları yakalayabiliyor. 15 ile 45 dk arası süren görüşmeden sonra Hrbot sonucu değerlendirilmek üzere bir rapor hazırlıyor ve İK bölümüne gönderiyor. DENIZALTI ROBOTLARI Son günlerde, nedendir bilinmez, denizin gerek üzerinde, gerekse içinde insansız olarak giden robotlara ilgi artmış durumda. Bunu genel olarak dünya çapında deniz ve okyanuslara artan ilgi ile bağlantılandırabiliriz. Dünyamızın keşfesilmemiş en büyük yeri deniz dipleri. Artık büyük şirketler buralarda özellikle yeni enerji kaynakları, petrol yatakları, madenler v.b. bulma maksadıyla daha büyük araştırmalar yapmak istiyorlar. Sonuç olarak da insan için tehlikeli ve zor bu alanlarda Robotları çalıştırmak en akıllıca çözüm olarak duruyor. Tabi öncelikle robotları çalışma ortamının zorluklarına ve şirketlerin ihtiyaçlarına göre tasarlanıp geliştirlmesi gerekiyor. Denizaltı insansız araçlar, ya da ingilizce kısaltması ile UUV (Unmanned Underwater Vehicle) ler birçok farklı tipte tasarlanabiliyor. Bunların arasında yengeç gibi yürüyen, balık gibi ya da kaplumbağa gibi yüzen ya da doğrudan denizaltı gibi pervane ile hareket eden tipleri ve daha fazlasını bulmak mümkün. Suyun altında olmanın bir avantajı da bu, birçok farklı hareket mekanizması kullanılabiliyor. Robotunuz gerektiğinde yerçekimsiz ortamda gibi denizin altında uçabiliyor, gerekince yere inip yürüyebiliyor. Boston Dynamics firması gerçek bir balığa en fazla benzeyen robotlardan birini yapmış. Model olarak kullandığı balık, denizlerdeki en kıvrak ve hızlı balıklardan biri olan Ton Balığı. Bu robot için MIT üniversitesinde de senelerdir birçok farklı model ton balığı üretildi. Ortaya çıkan bu en son modeldeki amaç ise üretimi ve kullanımıdaha kolay, daha az parçadan oluşan, daha ucuz ve daha gerçekçi bir robot yapmak. Bu balıkların en önemli müşterileri ise her zaman olduğu gibi askeriye. Büyük nükleer denizaltıları casusuluk amacıyla kullanmak çok pahalıya maloluyor. Onun yerine bu tip robot balıkları çeşitli sensörlerle, hatta belki de silahlarla donatıp düşman sahilllerinde dolaştırmak hem daha güvenli hem de daha ucuz. Deniz robotlarında farklı bir yaklaşım da Glider denilen tipte, herhangi bir iticisi olmayan, fakat denizin içinde aşağı-yukarı hareket ederek ileleyen araçlar. Aynı motorsuz olarak uçabilen planörler gibi. ekim - kasım 09

5 Daha önce bu tipte bir araç yapılıp atlas okyanusunu geçmek üzere denize salınmıştı, fakat başarısız oldu ve kayboldu. Ama bu acı tecrübeden yılmayan araştırmacılar aldıkları dersler ile daha gelişmiş bir Glider tasarladılar ve bu sefer okyanusu geçmeye kararlılar. Wood s Hole Okyanus Enstitüsündeki araştırmacılar aslında 1980 lerden beri Glider denilen bu tipteki araçlar üzerinde çalışıyorlar. Daha öncekiler de yine okyanusta aşağı-yukarı hareket etme prensibine dayalıydı, fakat bu seferki araç diğerlerinden farklı olarak hareket için hiç elektrik ya da motor kullanmıyor. Tamamen okaynusun üst ve alt katmanları arasındaki sıcaklıkfarkını kullanarak hareket ediyor, yani tamamen yeşil bir araç. Bunu nasıl yaptığına gelirsek, ki bizi en çok meraklandıran konu bu; aracın içinde sıcaklık değişimi ile genleşip büzülen bir Wax (balmumu kıvamında malzeme) mevcut. Bu malzeme okyanus yüzeyindeki sıcak sularda güneşin de ısıtması ile genleşiyor, ve aracın iç tarafındaki bir miktar yağı dış taraftaki depolara pompalıyor. Böylece aracın özgül ağırlığı değişiyor ve batmaya başlıyor. Batarken de yanlarda ve arkada bulunan kanatçıklar sayesinde araç aynı havada süzülen bir kuş gibi ileri doğru hareket ediyor. Daha sonra diplerde daha soğuk sulara gelince Wzx büzüşerek yağı tekrar iç bölüme çekiyor ve bu sefer araç Günümüzde okyanus araştırmaları için milyonlarda dolar harcanarak binlerce istasyondan oluşan izleme sistemleri kuruluyor. Bu istasyonlar birbirinden yaklaşık 300 er km ara ile okyanusun çeşitli yerlerine sabitleniyor ve suyun durumu ve akıntılar ile ilgili birçok veri toplanmasında kullanılıyorlar. Fakat bu kadar yatırım ve istasyon bile Okyanus ölçeklerinde çok az kalıyor. Bu sebeple Glider lar istasyonların arasındaki boşluğu doldurup daha sağlıklı ve verimli bilgi toplanmasında kullanılacaklar. Glider lar iletişim için uyduları kullanılıyor. Ayrıca üzerindeki sensörlerin çalışması için de enerji gerekiyor. Bu yüzden aslında tamamen elektrik enerjisinden bağımsız da değiller. 6 ayda bir haberleşme ve sensörler için gerekli enerjiyi depolamak, pillerini şarj etmek için istasyon tarafından müdahale edilmesi gerekiyor. Glider lar çok uzun mesafeleri kendi başlarına dolaştıkları için aslında ilginç sayılabilecek araçlar. Hatta onlarla ilgili küçük hikayeler bile yazılmış. Glider ın sayfasından seyahati ile ilgili güncel bilgileri ve aktardığı verileri takip edebilirsiniz. Teknoloji geliştirmenin önemli enstrümanlarından biri de yarışma düzenlemek olduğu için, tabiki deniz robotları için de bir yarışma var. Amerika daki bu yarışmaya birçok üniversite ve kolejden katılım oluyor. İsterseniz siz de ekibinizi kurup yarışmaya katılabilirsiniz suyun içinde yükselmeye başlıyor. Yükselirken de yine ( kanatları sayesinde ileri doğru hareket ediyor. Bu sayede news/12th-annual-international-autonomous-underwaterve- Glider denizin içinde bir aşağı bir yukarı zikzaklar çizerek hicle- competition/ ilerliyor. sensörler: ekim - kasım r1.pdf

6 AY A GIDIYORUZ Yarışmaların bilimsel ilerlemede önemli bir yeri olduğundan bahsetmiştik. Bunu çok iyi anlatan örneklerden biri de X-Price (X-Ödülü) adındaki Amerika kaynaklı bir vakfın düzenlediği yarışmalar. Daha önce uzaya çıkıp geri gelen ve 3 kişi taşıyabilen özel (yani devletin olmayan) bir araca 10 milyon dolar vereceklerini ilan etmişlerdi, ve bu gerçekleşti. Yarışma sayesinde Uzay Turizmi adında yeni bir turizm, ya da uzay yolculuğu ortaya çıktı. X-Price vakfının birçok farklı alan yanında bir de Google ile birlikte yürüttüğü Ay a gitme yarışı Google Lunar X- Price var ye kadar, devlet harici imkanlarla Ay a gidip en az 500 metre ilerleyerek oradan video ve foroğraflar gönderen robotu yapan ilk ekibe 20 ile 30 milyok dolar arası bir ödül vadediliyor. Bu ödül oraya gidecek olan robotun yapacağı işlere göre azalıp çoğalabiliyor. Tabiki bu ödülü kazanabilmek için birkaç milyon dolarlık yatırım Eğer yok, ben o kadar açılamam, daha yakındaki yarışmalara katılayım diyorsanız, Google Lunar X- price ekibi bunu da düşünmüş ve Lego Mindstorm lar ile katılabileceğiniz bir MoonBot (ay robotu) yarışması düzenlemiş. Yarışmanın sponsorları arasında Wired dergisi ve National Instruments adında bir teknoloji firması da var. Hatta bu yarışmaya katılmak için bir Lego Mindstorm setiniz olmasına da gerek yok. Sadece 18 yaşından büyük bir takım kaptanı olması gerekiyor. Takımınızla birlikte bir robot tasarlayıp detaylarını gönderiyorsunuz. Onlar da projenizi inceleyip kaya değer bulurlarsa robotunuzu yapmanız için size gerekli malzemeleri ve Lego ları gönderiyorlar. automaton/a-new-contest-for-legolunarrobotshttp:// GÖMLEK KATLAYAN ROBOT Annelerimzin bize öğretmekte en fazla zorlandıkları şey eşyalarımızı katlayıp dolaba koymak olmalı. Gömleğimizi çıkartıp odanın bir köşesine fırlatmak varken katlamakla neden uğraşalım. Böyle düşünen gençler için annelerin de çok seveceğiş bir çalışma; Gömlek katlayan robot. Bazı işleri birine tarif ederken sadece anlatmak yetmez, göstererek tarif etmeniz gerekir. Gömlek ya da t-shirt katlamak da bu işlerden biri. ekim - kasım 09

7 Amerika lı ve Japon araştırmacıların ortak projesindeki asıl amaç robotlara komut vermede söz ya da yazılım haricindebir yöntem kullanmak, grafik anlatım. Özellikle göstererk iş tarifi yapılmasının daha kolay ve güvenilir olduğu durumlarda bu tip grafik anlatımın çok faydalı olduğunu belirtiliyor. Bunun için önce katlanacak objenin fotoğrafı çekiliyor. Bu fotoğraf grafik yazılımına aktarılıyor ve burada kullanısı basit sürükle-bırak yöntemiyle objeti nasıl katlayacağını gösteriyor. Daha sonra Daha sonra bu komutlar robota aktarılıyor. Robot aynı zamanda tavandaki kamera tarafından da gözlenip yönlendirilerek grafik yöntemi ile anlatıldığı şekilde önündeki objeyi katlıyor. Bu projedeki önemli kısım robotun kendisinden ziyade robotun çalışıma şekli. Bazı durumlarda robotların tamamen otonom olması, her kararı kendi başına vermesi gerçek hayattaki uygulamalarda sıkıntı oluşturuyor. Hatta bu durumu sadece soğuk bulduğu için robotlardan uzak duranlar bile var. Robota yapacağı şeyleri kolay ve doğru olarak öğretebilmek, evdeki bir köpek gibi eğitebilmek ise bu engelleri aşmanın ve robotları evlere sokabilmenin en önemli unsurlarından. key1= &key2= &coll=guide&dl=guide&cfid= &cftoken= ekim - kasım

8 FORKLIFT + TALON = CANAVAR Transformers filminde arabaların, kamyonların, dozerlerin nasıl robota dönüştüğünü seyretmişsinizdir. İleride bu filmdeki gibi şekil değiştirmese de, kendi aracınızı robota dönüştürebileceğiniz müjdesini verebiliriz. Amerika lı QinetiQ ve Bobcat firmaları, özellikle forklift gibi araçlara kısa sürede takılabilecek bir robot kit geliştirdi. Qinetiq firması savunma sistemleri üreten bir teknoloji firması. En tanınan robotları Amerikan ordusunun Irak ve Afganistanda mayın tarama ve imha için kullandığı Talon Robotlar. Bobcat ise 50 yıldan fazla süredir forklift, dozer gibi inşaat makinaları üreten bir firma. Bu iki firma güçlerini birleştirmiş, böylece sivil amaçlar için de üretilen yüksek adetli ve düşük maliyetli bir platform olarak Bobcat in 17 farklı tipteki forkliftine uygun ve Talon dan elde edilen robotik tecrübeye sahip bir sistem geliştirmişler. Bu sistem 15 dakika içinde bir forklifte yerleştirilebiliyor. Kullanıcı Talon larda olduğu gibi, farklı bir mekandan forklifti yönetebiliyor. Forklifte takılan sistemde 7 kamera, ortamın sesini kullanıcıya aktaran bri mikrofon, ters dönme uyarı sistemi, acil durum durdurma düğmeleri, uyarı lambaları ve robotik sinyalizasyon bağlantıları mevcut. Bu tip makinaların robotlaştırılması aslında daha önce de yapılan bir uygulama. Fakat bu seferki teknoloji üniversal olması bakımından önemli. Yani piyasadan kolayca alabileceğiniz herhangi bir Bobcat forklifte kolayca takabiliyorsunuz. Ayrıca bu makinaların piyasada bulunan 37 çeşit ek aparatını da rahatça kullanabiliyorsunuz. Kendi robotunuza özel bir tasarım ve üretime gerek kalmıyor. Bu yeni sistem sayesinde mayın temizleme robotunun maliyeti oldukça azalmış, kabiliyetleri de artmış durumda. Sanıyoruz ki bu kitlerin sivil hayatta da başka araçlara ve makinalara da uygulandığını yakın zamanda göreceğiz. kit ekim - kasım 09

9 ÇIFTÇI-BOTLAR insansız araçlar ille de askeriyede ya da polislerde olacak değil. Artık çiftçilerinde insansız robotları olabilir. Hem de onların yerine meyveleri toplayıp ağaçlara su veren robotlar. Tarım endüstridi giderek sanayileşiyor. Artık daha büyük tarlalar, daha verimli olarak işleniyor, büyük şirketlerin elinde binlerçe kişinin çalıştığı fabrikalara dönüşüyor. Bu dönüşümün bir meyvesi de tabiki sanayi fabrikalarında olduğu gibi robot kullanımı. Tarım robotları ya da agro-botlar (İngilizce Agricultural Robots dan geliyor) artık üniversite ve araştırma kuruluşlarının çalıştığı ciddi konulardan. Bu robotların kullanımı ile tarlanın tümünü değil, sadece hasarlı ve dayanıksız bölgeleri ya da ağaçları bulup ilaçlamak, ürünlerin gelişimini izleyip hastalıklı bitkilere ilaç vermek mümkün olacak. Şimdilik yeni ve ilginç teknolojiler olsa da ileride bu tip robotların çiftçiler için sadece üzerinde insan olmayan yeni bir traktör gibi olacağı düşünülüyor. İşte 3 adet farklı çalışma. MIT nin tasarladığı bu küçük robot, boyu gibi küçük işler yapabiliyor. Bir bahçede gezip küçük bitkileri suluyor ve gördüğü meyveleri topluyor. Aslında bir laboratuar projesi olan bu robot henüz gerçek hayata dayanacak kadar gelişmiş değil. Şimdilik sulayacağı bitkileri diplerindeki işaretleri algılayarak anlıyor. Carnegie Mellon Üniversitesinin projesi de elma tarlalarında ağaçlara çarpmandan dolaşıp ürünün durumunu izleyen bir robot. Bu projenin önemli bir yönü de Forklift+Talon makalesinde anlatıldığı gibi, yeni robotlar yapmak yerine mevcut bazı makinaları ya da araçları sensörler ve çeşitli sistemlerle donatıp birer robot haline getirmek. Bu sayede robotların maliyetleri de önemli ölçüde azalıyor. Vision Robotics firmasının bu projesi uygulamaya en yakın olanlarından biri. Şarap üreticilerinin finanse ettiği projede traktörün arkasına takılmış bir sistem kamera ile üzümleri tarıyor, 3 boyutlu bir model oluşturuyor ve robot kolun üzüm salkımını keseceği noktayı belirliyor. Şarap üreticileri robot sayesinde işçi maliyetlerinin yarıya indiğini belirtiyor. Bu proje 2009 un Mart ayından beri üzüm bağlarında çalışıyor. İkinci bir robot da şu sıralarda sahaya çıkmak üzere. ekim - kasım

10 HONDA U3-X Segway benim için yeterince ilginç değil, ya da fazla büyük diyorsanız işte size yeni bir araç. Honda nuın geliştirdiği U3-X kendi kendini dengeleyen bir tek tekerli bisiklet, yani unicycle. Artık sirklerde tek teker üzerinde gezen akrobatların papucu dama atıldı diyebiliriz. Bu aracı yapılma amacı ofis, ev ya da kaldırım gibi düzgün tabanlı mekanlarda kişisel bir ulaşım aracı olması. Araç aynı Segway gibi kullanıcının vücudunu gitmek istediği yere doğru eğmesi ile yönleniyor. Tasarımında özellikle küçük olmasına, herhangi bir insanın bacaklarının arasına sığabilecek kadar ince ve taşınabilecek kadar hafif olmasına dikkat edilmiş. İki büyük yuvarlaktan oluşan gövdenin üst yuvarlağının ortasına sürücünün oturacağı yer saklanmış. Ayrıca taşıma yeri de burada. Aracın asıl önemli noktası olan hareket mekanizması ise alt yuvarlakta. Altta normal tek tekerli bisikletler gibi büyükçe bir teker var, fakat bu teker aslında büyük çapa paralel eksenleri bulunan birçok küçük tekerlekten oluşuyor. Honda bu sisteme HOT (Honda Omni Traction sürüş sistemi) adını vermiş. Daha önce dergimizde de bahsettiğimiz Omnidirectional Tekerleklere (her yön tekeri) benziyor. İleri ve geri hareket büyük çapın dönmesi ile sağlanırken, sağa ve sola hareket küçük tekerleklerin dönmesi ile sağlanıyor. Bu sayede araç ileri,geri, yan, çapraz her şekilde ilerleyerek dengesini koruyabiliyor. Aşağıdaki bağlantılardan aracın videolarını da seyredebilirsiniz ekim - kasım 09

11 YANGIN ROBOTLARI Önceki sayılarımızda da birçok itfaiye robotundan bahsetmiştik. İşe bu senenin itfayecileri. Birincisi Segway in bildiğimiz RMP 400 (Robot Mobility Platform) üzerine yerleştirilmiş bir su tabancası. Tabi bu su tabancası aslında su topu olarak adlandırılan güçlü tiplerden. Bu tip su topları yangın söndürmenin yanında protestocu kalabalıkları dağıtmak için panzerlerin üzerinde de kullanılıyor. Bu yüzden su atma kapasitesi oldukça yüksek; saniyede 38 litre. Tabi bu kadar suyu bir saniyede atan bir robotun oldukça büyük bir su deposu olması gerekiyor. Resimlerde gösterilmemiş, fakat normal kullanımda robota arkadan kalın bir hortumla su bağlı olduğunu düşünüyoruz. RMP 400 platfomu üzerinde 180kg yük taşıyabiliyor. Zaten su topu çalışırken aracın geri tepmemesi ya da geri doğru kaymaması için oldukça ağır olması gerekli. Araç ayrıca diğer mobil robotlara göre oldukça da hızlı, saatte 29 km hız yapabiliyor. Bu robotun eksik yönü ise otonom olmaması. Yani uzaktan bir kullanıcı tarafından kontrol ediliyor. Tabi bu durumda tam bir robot olduğunu söyleyemeyiz. Bu robotun fiyatının $ civarında olması bekleniyor. İşte size ikince itfaiye robotumuz. RobotOkulu danışmanlığı ve teknik desteği ile Hava Harp Okulu nda yapılan bu araca tam bir robot diyebiliriz. Robot 5 metre uzaklıkta yanan bir alevi kendi algılayıp alarm durumuna geçiyor ve ateşe belli bir mesafeye kadar yaklaşıp kendisi söndürüyor. Ateşi söndürme şekli de kendine özgü. Hiç su kullanmayan ve su taşımayan bu robotun üzerinde bir yangın topu ve bu topu fırlatmaya yarayan bir mekanizma mevcut. Yangın topları genelde 1,5 kg civarında ağırlığı olan ve ateşin içine atılınca kendi kendine patlayarak içindeki kimyasalı ortama yayan ve ateşi çok hızlı bir şekilde söndüren malzemeler. Robot işte bu topları algıladığı alevin içine fırlatıyor (soldaki resim) ve zarar görmemek için geri kaçarken top patlıyor (sağdaki resim). Bu proje Hava Harp okulundan ödül aldı, fakat melesef askeri gizlilik sebepleriyle tüm görüntüleri yayınlayamıyoruz. html ekim - kasım

12 EJDERSIKLET LRRY Ağzından alevler saçarak sokaklarda ilerleyen bu ejderha aslında hurda araba ve motorsiklet parçaları kullanılarak 4 haftada yapılmış bir araç. Ön bacakları bir krank mekanizması ile ileri doğru adım atabiliyor. Arkada ise iki adet boşta dönen tekerlek var. Yani ilerlemeyi öndeki iki bacak sağlıyor. Çizgi romanlardan ya da bilim-kurgu filmlerinden fırlamış gibi bir görüntüsü olması için gidonun üzerine yerleştirilen kafa va ağzından fışkılarn alevler de dikkate değer. Resimleri sizi aldatmasın, Lrry nin arkanızdan geldiğini görürseniz koşarak kaçmanıza gerek yok, yürüyerek uzaklaşsanız bile size yetişemez. Malesef bu muhteşem görünüşlü ejderhanın tek eksiği hız. Ayrıca üzerindeki şöförün de pek rahat olduğu söylenemez. Araç ilerlerken sürücüyü fazlaca sarsıyor. Geliştirilmesi gereken konular olmakla beraber fikir ve uygulama gayet güzel. Bacaklara daha kontrollü hareket verilebilirse belki de bu bacaklı motorsiklet iki nala koşabilir. Ücretsizdir, basılabilir, çoğaltılabilir, dağıtılabilir. RobotOkulu tarafından hazırlanan bu derginin tüm hakkı okuyucularına aittir. haber göndermek, soru sormak veya diğer istekleriniz için bize yazın. robot@robotokulu.com robotokulu@yahoo.com ekim - kasım 09

13 ROBOTOKULU.COM dan ekim - kasım