Şekil 1. Pnömomediyastinum ve cildaltı amfizemi. Bilgisayarlı tomografi. Cerrahi gerektiği zamanlarda hasarın primer onarılması önerilmektedir. Dikiş

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Şekil 1. Pnömomediyastinum ve cildaltı amfizemi. Bilgisayarlı tomografi. Cerrahi gerektiği zamanlarda hasarın primer onarılması önerilmektedir. Dikiş"

Transkript

1 ÇOCUK GÖĞÜS HASTALIKLARINDA CERRAHI ACILLER Dr. Gürsu Kıyan TRAVMA Her yıl ABD de 15 yaş altı çocuklarda 14 milyon travma episodu yaşanmaktadır. Bunların 9 milyonu hastaneye başvurmakta ve i hastaneye yatırılmaktadır (1). Çocuklarda travma nedeniyle yılda 6500 ölüm gerçekleştiği bilinmektedir (2). Travma gelişmiş ülkelerde 1-14 yaş arası ölüm sıralamasında ilk sırada yer almaktadır. Göğüs travması çocuklarda ciddi bir mortalite ve morbidite nedenidir. Çocuklarda göğüs travması künt travmalar içerisinde %20 ila 30 arasında bir oranda yer almaktadır (3,4). Her ne kadar özellikle künt travmada çoğu zaman birden fazla boşluk travmatize olsa da, toraks travması çocuklarda mortalite açıısndan kafa travmasından sonra ikinci sırada yer almaktadır (5). Travmada genel mortalite oranı %2-3 civarında iken göğüs travmalı çocuklarda mortalite oranı %20 civarındadır.(6-8). Toraks travmaları künt ve delici olmak üzere ikiye ayrılır. Künt travmalı hastalar tüm hastaların büyük çoğunluğunu oluştururken delici travma hastaları azınlığı oluşturmaktadır. Yapılan bir çalışmada çocuk toraks travmalarında %36.5 oranında araç dışı trafik kazası, %31.7 oranında araç içi trafik kazası, %11.5 dövülme, %9 oranında ise yüksekten düşme saptanmıştır (7). %12 hasta ise delici yaralanmaya maruz kalmıştır. Künt travmada multisistem yaralanması olurken, delici yaralanmalarda genellikle tek boşluk etkilenmektedir. Travmayı künt ve delici dışında anatomik bölgelere göre de ayırabiliriz. Bu bölgelere havayolları (üst ve alt), göğüs duvarı ve diyafram, akciğer parenkimi ve kalp ile ana damarlar sayılabilir. Göğüs travmasında acil torakotomi endikasyonları; kalp ve ana damarlara delici yaralanma, masif intratorasik kanama, majör göğüs duvar defekti ile birlikte açık pnömotoraks, masif devam eden hava kaçağı, kardiyak tamponad, özofags perforasyonu,diyafram rüptürü olarak sayılabilir(9). Trakeobronşial yaralanma: Travmatik havayolu rüptürüne çocuk yaş grubunda çok nadir rastlanır. Trakeobronşiyal travma çocuklarda göğüs travması içinde %6 oranında yer almaktadır (4,6,10). Nadir olmakla birlikte bu tip travmanın mortalitesi yüksektir. Trakeobronşiyal rüptüre bağlı ölen hastaların yarısı travmadan sonraki ilk bir saat içinde kaybedilmektedir(11). Hasta hastaneye ulaşabilmiş ise hızla tanı konulmalı ve fiberoptik bronkoskop ile hem tanı konulmalı hem de bronkoskop eşliğinde bir endotrakeal tüp yırtığın distaline yerleştirilmelidir. Ana havayollarındaki bir yırtık mediastinal ve cildaltı amfizem oluşumuna, pnömomediyastinuma ve pnömotoraksa neden olur. Major bir yırtık varlığında acil cerrahi girişim gerekirken, minör yırtıklarda hasta stabil olduğu sürece konservatif izlem tercih edilebilir. Trakeobronşiyal travmada en sık rastlanılan radyolojik bulgu; pnömotoraks ve pnömomediastinumdur. Pnömomediatinum pnömotoraksa göre daha duyarlı bir bulgudur (Şekil 1). Oluşan pnömotoraks ve pnömomediyastinum için toraks tüpü takılması gerekebilir. Takılan toraks tüpünden hava gelmeye devam etmesi trakeobronşiyal hasar tanısı için şüphe uyandırıcıdır. Bu hastalarda konservatif izlem kararı almak için ise toraks tüpünden olan hava kaçağının durmuş olması gerekmektedir. Literatürde bildirilmiş tüm trakeobronşiyal künt travmaları derleyen bir yazıda en sık nedenin motorlu taşıt kazaları olduğunu ve mortalitenin 1950 öncesi %36 iken 1970 den itibaren %7 civarında olduğunu bildirilmiştir. Hasarın %76 hastada karinaya 2 cm. uzaklık içinde, %43 hastada ise sağ ana bronşun ilk 2 cm.sinde olduğu saptanmıştır. Sağ taraftaki hasarların mortalitesinin daha yüksek olduğu saptanmıştır (12). Trakeobronşiyal hasar yaratan bir travma aynı zamanda kalpte ve ana damarlarda da yaralanmalara neden olarak hızlı bir ölüme neden olabilir. Ayrıca böyle bir travma diğer boşluklarda da hasarlar oluşturarak mortaliteyi yükseltebilir.

2 Şekil 1. Pnömomediyastinum ve cildaltı amfizemi. Bilgisayarlı tomografi. Cerrahi gerektiği zamanlarda hasarın primer onarılması önerilmektedir. Dikiş materyeli olarak emilebilir materyel kullanılması, dikiş ile hava yollarında daralmaya veya kanlanma bozukluğuna neden olunmaması dikkat edilmesi gereken konulardır. Akciğer kontüzyonu: Hafif künt travmaların sonucunda göğüs duvarında ekimoz gibi hasarlar gelişebilirken daha ağır künt travmalarda ise kosta kırığı ve pulmoner kontüzyon gelişebilir. Çocuklarda kemik yapılar daha esnek olduğu için kostalarda kırık olmadan da kontüzyon gelişebilir. Nakayama nın yazısında majör göğüs travması geçiren çocukların sadece %48 inde kosta kırığı olduğu bildirilmiştir (6). Kontüzyon travma alanında veya karşıt bölgesinde yer alır. Kontüzyonda akciğer yırtılmaz ancak kapillerlerden sızan sıvı ve kan alveollere ve interstisyuma geçerler. Travma, lokal olarak küçük havayollarını ve parenkime zarar vererek hücre hasarı, küçük hava yolu hasarı ve atelektazilere neden olur. Bu da akut solunum yetersizliğine ve hipoksiye neden olur. Hücre ölümü ise inflamatuvar mediyatör salınımını uyararak tablonun ARDS ye dönüşmesine neden olabilir. Bu hastalarda solunum sesleri kontüzyon bölgesinde azalmıştır. Dinlemekle ral ve ronkusler duyulur. Kontüzyon direkt grafide bölgesi sınırları belirsiz daha çok periferde yerleşmiş opasiteler şeklinde gözükür. Bilgisayarlı tomografi kontüzyonu göstermede daha duyarlı olsa da başka bir neden yoksa BT çekmeye gerek yoktur. Radyolojik bulgular ilk 6 saat içinde hızla oluşur ve birkaç günde geriler. Bulguların gerilememesi halinde ARDS, pulmoner ödem, yağ embolisi veya aspirasyon gibi patolojileri düşünülmelidir. Travmaya bağlı olarak akciğerde laserasyonlar da gelişebilir. Yüzeyel yırtıklar pnömotoraksa neden olurken derin yırtıklar ise pnömotosele veya hematoma neden olurlar. Akciğer kontüzyonunda tedavi genel travma tedavisi ve solunum desteğidir. Hastalar hipoksemik iseler oksijen desteğine ihtiyaç duyarlar. Sıvı tedavisinde sıvı yüklenmesinden kaçınmak için hafif derecede sıvı kısıtlanmasında yarar vardır. Ağrı varlığında ağrı kesiciler vermekte yarar vardır. Ancak özelikle narkotik analjeziklerin solunum depresyonu yapığını unutmamak gerekir. Hastayı izlerken pnömoni ve ARDS gibi komplikasyonların gelişimi de yakından takip edilmelidir. Orta derecede kontüzyonda PEEP uygulaması ile fonksyonel rezidüel kapasitenin yüksek tutulması yararlı olabilir. Daha ileri olgularda PEEP düzeyi arttırılabilinir veya kontrollü mekanik ventilasyon desteği gerekebilir. Akciğer kontüzyonunda diüretik kullanımı önerilirken steroid kullanımı konusu tartışmalıdır.

3 Diyafram rüptürü: Künt travma sonrası diyafram yaralanması çocuklarda nadir görülen bir problemdir (13). Bu tip hasarın en sık neden motorlu taşıt kazalarıdır ve rüptür için muhtemel mekanizma karın bölgesine gelen darbede karın içi organların darbenin şiddetini diyaframlara doğru iletmeleridir. Diyafram rüptürü olan hastalarda göğüs ve karın ağrısı ile solunum sıkıntısı klinik olarak saptanan bulgulardır. Genellikle multisistem bir travma sözkonusudur. Radyolojik olarak rüptüre bağlı herniyasyon saptanabilimekle birlikte düz akciğer grafisinde bir patoloji saptanmaması da mümkündür (13-15). Tekrarlanan grafilerde rüptüre bağlı herniyazyon belirmeye başlayabilir. Ayrıca mekanik ventilasyon uygulanan hastalarda da herniyasyon gelişmemiş olabilir. Diyafram rüptürü olan hastalar ameliyat edilmelidirler. Ameliyat başka bir toraks patolojisi yok ise karından yaklaşılarak yapılmalıdır. Laparotomi ve diyafram tamirine alternatif olarak son yıllarda tamirin laparoskopik olarak yapılması da gündemdedir (16). Delici yaralanmalar: Delici yaralanmalarda mortalite künt travmaya benzer olmakla birlikte mortalite nedeni bu tipte bizzat toraks travmasının kendisidir. Özellikle ağır künt travmalarda çok boşluklu travma olasılığı yüksektir ve mortalite diğer boşlukların (özelikle intrakraniyal hasar) hasarı nedeniyle gelişebilmektedir. Delici travmada özellikle hızla tedavi şansı olduğu için tansiyon pnömotoraks varlığı gözden kaçmamalı ve varsa hızla bir iğne ile denaj sağlanmalıdır. Tansyon pnömotoraks bir yandan ventilasyonu azaltırken diğer yandan ise artmış basınç ile venöz dönüşü de azaltarak kardiyak debiyi azaltır (Şekil 2). Kanama durumunda ise en az iki intravenöz yol ile sıvı ve kan replasmanı sağlanmalıdır. Pnömotoraks ve hemotoraks varlığında ise hastalara tüp takılması gerekir. Takılan toraks tüpü hem plevral boşluğun boşaltılarak pnömotoraks veya hemotoraksın solunum dinamiğini olumsuz etkilemesi önlenir, hem de devam eden hava kaçağı veya kanama takip edilebilir. Şekil 2. Tansyon pnömotoraks. Direkt grafi Pnömotoraks ve Hemotoraks: Pnömotoraks ciddi bir solunum skınıtısı veya hipoksiye neden oluyorsa acilen bir iğne ile plevral boşluğa girilip hava aspire edilmelidir. Pnömotoraksın tedavisi toraks tüpü takılmasıdır. Orta klaviküler hattan ikinci interkostal aralıktan takılan ve apekse doğru ilerletilen bir toraks tüpü havanın drenajını sağlayacaktır. Tüp pektoral kası zedelememek için ön koltuk altı çizgiden de takılabilir. Hava kaçağı açısından takip edilmelidir. Hastanın klinik durumu göz önünde bulundurularak hafif derecede pnömotorakslar takip edilebilir. Ancak pnömotoraks hafif bile olsa hasta başka nedenlerle mekanik ventilasyon gerektiriyorsa toraks tüpü takmakta yarar vardır.

4 Pnömotoraks ayakta çekilen bir direkt akciğer grafisinde rahatlıkla saptanabilir (Şekil 3). Yatarak çekilen grafilerde o taraf akciğerinin daha radyolusen görülmesi, basalde hava görülmesi, çift diyafram çizgisi görülmesi gibi bulgular pnömotoraksı düşündürmelidir. Şekil 3. Pnömotoraks Hemotoraks varlığında ise yine toraks tüpü takılmalıdır. Tüp orta koltuk altı çizgiden 5. interkostal aralıktan takılabilir. Ucunun ise diyaframa doğru ilerletilmesinde yarar vardır. Plevral boşluktaki kanın boşaltılması hem solunum dinamiğini olumsuz etkilemeyecek hem de ileride ampiyem oluşumunu engelleyecektir. Ayrıca kanama takibi açısından da tüp drenaj miktarını takip etmek gereklidir. Gelen sıvının kan mı yoksa hemorajik bir sıvı mı olduğunu ayırt etmek için hematokritinin kontrol edilmesi yararlıdır. KAYNAKLAR 1. National Center for Health Statistics.Health,United States, and Injury Chartbook.Hyattsville, MD, Office of Statistics and Programming.Ten Leading Causes of Death,United States,1998,All Races,Both Sexes.National Center for Injury Prevention and Control,Centers for Disease Control and Prevention, Stafford PW, Harmon CM. Thoracic travma in children. Curr Opin Pediatr 1993; 5: Eichelberger MR,Randolph JG. Thoracic travma in children. Surg Clin North Am 1981; 61: Cooper A. Thoracic injuries. Semin Pediatr Surg 1995; 4: Nakayama DK, Ramenofsky FL, Rowe MI. Chest injuries in childhood. Ann Surg 1999; 210: Peclet MH, Newman KD, Eichelberger MR, et al. Thoracic trauma in children: An indicator of increased mortality. J Pediatr Surg 1990; 25: Cooper A, Barlow B, DiScala C, et al. Mortality of truncal injury: the pediatric perspective. J Pediatr Surg 1994; 29: Wesson DE: Thoracic injuries. In: O Neill JA, Rowe MI, Grosfeld JL, Fonkalsrud EW, Coan AG (eds) Pediatric Surgery Fifth edition Mosby-Year Book Inc. Missouri 1998: Hancock BJ, Wiseman NE: Tracheobronchial injuries in children. J Pediatr Surg 1991; 26:

5 11. Grant WJ, Meyers RL, Jaffe RL, et al. Tracheobronchial injuries after blunt chest trauma in children-hidden pathology. J Pediatr Surg 1998; 33: Kiser AC, O Brien SM, Detterbeck FC. Blunt tracheobronchial injuries: Treatment and outcomes. Ann Thorac Surg 2001; 71: Soundappan SVS, Holland AJA, Cass DT, et al. Blunt traumatic diapragmatic injuries in children. Injury 2005: 36, Brandt ML, Luks FI, Spigland NA, et al. Diaphragmatic in jury in children. J Trauma 1992; 32: Gelman R, Mirvis SE, Gens D. Diaphragmatic rupture due to blunt trauma. Am J Roentgenol 1991; 156: Lindsey I, Woods SDS, Nottle PD. Laparoscopic management of blunt diaphragmatic injury. Aust N Z J Surg 1997; 67: ÇOCUKLARDA YABANCI CİSİM ASPİRASYONU Yabancı cisim aspirasyonu (YCA) çocukluk yaş grubunun önemli morbidite ve mortalite nedenlerinden birisidir. Yabancı cisimin (YC) solunum sistemine aspire edilmesi yaşamı tehdit eden obstruksiyona yol açabilir. Amerika Birleşik Devletleri nden National Safety Council 1999 yılında 3468 kişinin besin veya başka maddeler aspire ederek öldüğünü bildirmiştir.(1) Literatürdeki YCA serileri incelendiğinde ise % 0 ila 1.5 arasında bir mortalite görülmektedir.(2-11) Oysa, YCA ya bağlı ölümlerin çoğunluğu aspirasyondan hemen sonra ortaya çıkar ve ölümlerin 2/3 si evde gerçekleşir (12). Türkiye de çocuklarda yabancı cisim aspirasyonları ile ilgili çeşitli çalışmalar olmasına rağmen, ülkedeki YCA sıklığı, morbidite ve mortalite oranlarına ilişkin genel bilgiler mevcut değildir (5,10,11,13-15). Yaş grubu açısından bakıldığında literatürde bir çok yazı YCA nın en sık olduğu yaş grubunu 1 ila 3 yaş arası olarak bildirmiştir (5,6,9-11,15-19). Yiyeceklerin çocukların ağızlarına büyük parçalar halinde verilmesi, uygunsuz şekilde hazırlanarak verilmesi ya da YCA için uygun objelerin çocukların etrafında bulunması 1-3 yaş grubu çocuklarda YCA yı kolaylaştırır. Bu yaş grubu çocuklar çevrelerindeki objeleri sıklıkla ağızlarına alırlar, ağızlarında yiyecek veya YC varken konuşurlar, koşarlar, gülerler veya ağlarlar. Bunun dışında anatomik olarak bu yaş grubundaki çocuklarda molar dişler gelişmemiştir ve larinksleri yüksektir. Tüm bu özellikler 1-3 yaş grubu çocukların sıkça olarak YC aspire etmelerine neden olmaktadır. Hemen hemen bütün serilerde erkek çocukların kız çocuklara göre daha fazla YC aspire ettikleri görülmektedir (2,5-8,10,11,15-18). Çocuklarda en sık aspire edilen maddeler yiyeceklerdir. Fındık, çekirdek, fıstık, küçük şekerler, ceviz, elma, havuç, sosis, üzüm ve diğer sert gıdalar çocuklarda en sık aspire edilen besin maddeleridir (2-6,8-11,13-15,20). Fasulye, mısır, çekirdek gibi YC ler ise zaman içinde su absorbe ederek şişerler ve parsiyel ya da tam obstruksiyona yol açabilirler. Yabancı cisimler solunum yolunda burundan akciğer parenkimine kadar her yere yerleşebilir. Bununla birlikte çoğu cisim larenks, trakea, sağ ve sol ana bronş gibi proksimal hava yollarında bulunur (2,5-7,10,11,13,21-26). Yabancı cisim daha fazla oranda sağ bronş sistemine aspire edilir (2,4-6,8,9,13,16-20). Bu durumun sağ ana bronşun daha dik ve daha geniş olması ile ilgili olduğu düşünülmekle birlikte çocukluk yaş grubunda sağ ana bronşun dik açısının belirgin olmadığı, yıllar içinde daha belirginleştiği bilinmektedir. KLİNİK BULGULAR Hastaların doktora başvurularındaki başlıca neden aspirasyon hikayesidir. Bazı hastalar tamamen semptomsuz olabilirken, bazı hastalar ise çok şiddetli solunum sıkıntısı ile başvurabilir.

6 Hastalar çoğu zaman öksürük, wheezing, stridor, nefes darlığı, siyanoz, retraksiyon, hemoptizi gibi nonspesifik solunum sistemi bulguları ile başvururlar. Tanının gecikmesindeki en önemli faktör YCA öyküsünün olmamasıdır (19,23,26). YCA yı takiben genellikle üç klinik faz oluşur. Birinci faz aspirasyondan hemen sonra ortaya çıkar. Öksürük, öğürme, boğulma, nefes alamama, stridor ve wheezing oluşabilir. Siyanotik bir epizod bu semptomlara eşlik edebilir. Bir çok hasta bu fazı takiben doktora başvurur. Bu ilk fazı takiben aspire edilen YC nin lokalizasyonuna, hava yolu obstruksiyonunun derecesine ve aspire edilen materyele karşı oluşan inflamatuar reaksiyonun derecesine göre aylarca sürebilen bir asemptomatik dönem olur. Üçüncü faz tekrar semptomların ortaya çıkması dönemidir. Bu fazda enfeksiyonlar, öksürük, balgam, ateş, wheezing nadiren hemoptizi gibi sorunlar ortaya çıkabilir. YC nin lokalizasyonu, semptomları ve fizik muayene bulgularını belirleyen önemli faktörlerdendir. Larenksteki bir YC öksürük, stridor, solunum sıkıntısı ve ses kısıklığına yol açabilir. Trakeadaki bir YC ise inspiratuvar veya ekspiratuvar seslere veya wheezing e neden olabilir. Bronşlardaki YC ler ise lokalizasyonuna uygun bölgede solunum seslerinde azalma, hiperrezonans ve wheezing e neden olurlar. Yabancı cisim şüphesi olan bir hastanın değerlendirmesinde detaylı bir hikaye alınması ve fizik muayene ilk basamaktır. Çocukla ilgilenen kişiler ve kardeşleri ani başlayan öksürük ve nefes alamama gibi semptomlar açısından sorgulanmalıdır (23). Ani başlayan nefes alamama, boğulma hissi YCA nın saptanmasında yüksek sensitivite ve spesifiteye sahiptir (21,23). Özellikle bir süredir asemptomatik olan hastalarda ebeveynler aspirasyon olayını unutabilirler ya da ne kadar önemli olduğunu anlamamış olabilirler. Tüm bu nedenler ile hastaların %20-40 ı ilk üç günden sonra tanı alır (17,19). Yapılan bir çalışmada organik YCA olan çocukların %73 ünde, inorganik YCA larının %86 sında YCA öyküsü olmasına rağmen hastaların %42 si üç günden sonra tanı almıştır (18). Fizik muayenede solunum sırasında akciğerlerin ekspansiyonunda asimetri olması, oskültasyon ile solunum seslerinin azalmış olması ya da yokluğu, wheezing varlığı saptanabilir. Daha az sayıda hastada kaba ronkuslar, siyanoz saptanabilir. Üst solunum yolu obstruksiyonunu düşündüren stridor, dispne ve ses değişikliği de YCA bulgusu olabilir (17,27). Fizik muayenenin tamamen normal olması yabancı cisim tanısını ekarte ettirmez. YCA olan hastaların % ında fizik muayene normal olabilir (23,25). YCA şüphesi olan çocuklarda oksijenizasyon mutlaka transkütanoz olarak monitorize edilmelidir. Tablo 1: Yabancı cisim aspirasyonu şüphesi olan çocuklarda tanısal değerlendirme Hikaye Hiçbir hikaye olmayabilir. Aspirasyona şahit olunmuş olabilir Ani başlayan nefes alamama, öksürük, siyanoz, hırıltı. Klinik / Fizik Muayene Fizik muayene normal olabilir. Akciğerlerin inspiriyum ve ekspiriyumda simetrik olmaması. Solunum seslerinde azalma, yokolma. Kaba ronkuslar, wheezing, stridor, ses değişikliği. Siyanoz, dispne Radyoloji Radyolojik bulgular normal olabilir.

7 Havalanma fazlalığı, amfizem. Atelektazi. Pnömoni. Opak yabancı cisimin kendisi görülebilir. Laringeal veya trakeal yabancı cisim lateral grafide hava sütunu içinde görülebilir. Aynı hemitoraksta hiperinflasyon ve atelektazi birlikteliği Atelektazi içinde aerasyon TANI YCA tanısında kullanılan kriterler Tablo 1. de özetlenmiştir. Radyoloji: Yabancı cisim aspirasyonu şüphesi olan bir çocuğun değerlendirilmesindeki bir sonraki basamak akciğer grafisinin çekilmesidir. Anormal bulgular var ise akciğer grafisi tanıda oldukça yardımcıdır. Bununla birlikte YCA olan çocukların %7-30 unda akciğer grafisi normal olabilir (17,25). Opak maddenin grafide görülmesi dışında en sık rastlanılan radyolojik bulgular havalanma fazlalığı (%41-64), atelektazi (%8-33) ve pnömonidir (%10-24) (15,17,21,24-26,27) (Şekil 1,2,3). Larengeal, trakeal bir YCA şüphesi var ise lateral boyun grafisi değerli bilgiler sağlar. Yüksek dozda çekilen bir boyun grafisi ile hava yolu kalibresi açıkça görülebilir. Şekil 1. Sol ana bronşa yabancı cisim aspire etmiş olan çocuğun AP akciğer grafisinde solda havalanma artışı izlenmektedir. Bir çok YC radyolusent olduğu için YC in doğru olarak lokalize edilebilmesi için özel teknikler gerekebilir. Çekilen akciğer grafisi normal olan çocuğun ekspiryum sonunda çekilecek filminde hapsolmuş hava belirgin hale geleceği için nefes tutmasını bilen hastalarda inspiriyum / ekspiriyum filmi çekilmesi tanı için yararlı olabilmektedir (16,19,28) (Şekil 2 a,b).

8 Şekil 2 a Sol ana bronşa aspirasyonu olan hastada inspiriyum sırasında çekilmiş grafide sağ ve sol hemitoraks havalanma farkı belirgin değil. Şekil 2 b. Sol ana bronşa aspirasyonu olan hastada ekspiriyum sırasında çekilmiş grafide sağ hemitoraksta sol hemitoraksa göre belirgin olarak havalanma artışı izlenmektedir. Büyük bir yabancı cisim hava yolunu tam olarak bloke edebilir ya da başlangıçta kısmi obstruksiyona yol açan bir yabancı cisim zamanında tanı ve tedavi almaz ise oluşan ödem ve granulasyon dokusu ile tam obstruksiyona yol açabilir. Bu durumda YC nin distalindeki akciğer alanına havanın giriş ve çıkışı olmaz. YC nin distalindeki havanın rezorbe olmasını takiben atelektazi gelişir (29).

9 Son zamanlarda çekilmiş olan akciğer tomografisinin özel programlarla işlenerek oluşturulan sanal bronkoskopi görüntüleri ile yabancı cisimler yüksek duyarlılıkta gösterilebilmektedir (30). TEDAVİ Akut hava yolu obstruksiyonuna yol açan bir YCA ya tanık olunduğunda hızla Heimlich manevrası uygulanmalıdır. Bu manevra bir yaşından büyük çocuklar için tavsiye edilir. Bir yaşından küçük çocuklar için ise göğüs ve sırta arka arkaya yapılan vuruşlar uygulanmalıdır. YCA şüphesi olan bir çocukta körlemesine parmak ile YC yi çıkarmaya çalışmak uygun değildir. Yapılan manuplasyon ile YC farenksi tamamen tıkayarak parsiyel bir obstruksiyonu tam bir obstruksiyon haline dönüştürebilir. Bronkoskopi YCA öntanısı alan her çocuğa tıbbi bir kontrendikasyon yoksa mümkün olan en kısa zamanda YC çıkarılması için rijid bronkoskopi uygulanmalıdır. Bronkoskopi öncesi direkt laringoskopi yapılması larenksteki bir cismin tanınması ve çıkarılması için yararlıdır. Ayrıca şüphe halinde nasal ve postnasal alan da değerlendirilmelidir. Trakeobronşiyat ağaç; YC nin kendisi, uzun süreli kalan YC ye bağlı granülasyon dokusu, havayolu içi lezyonlar, dıştan bası ve sekresyon açısından değerlendirilmelidir ve gerekirse biyopsi veya patolojik ve mikrobiyolojik tanı için sekresyon örneği alınmalıdır. Bronkoskopi sırasında gelişebilecek komplikasyonlar arasında YC nin tümüyle ya da bir parçasının çıkarılamaması, parçalanması, daha distal hava yollarına kaçması, trakeadan kanama, laserasyon ve pnömomediyastinum sayılabilir. Ayrıca bronkoskopi sırasında gelişebilecek hipoksi nedeniyle de nörolojik komplikasyonlar gelişebilir. Komplikasyon oranının, yabancı cismin trakeobronşiyal ağaçta kaldığı süre ile paralel olarak arttığı gösterilmiştir (7,20,25,31). UZUN DÖNEM TAKİP VE KOMPLİKASYONLAR YCA ile ilişkili komplikasyonların bir çoğu YCA nın erken dönemde tanı ve tedavi almaması ile ilişkilidir. Bir çok çalışmada YCA olan çocukların %20-45 inin üç günden sonra tanı aldığı gösterilmiştir (17,19,20). Tanı almamış ve erken dönemde tedavi edilmemiş yabancı cisim aspirasyonunda en sık başvuru semptomları öksürük, tekrarlayan pnömoni ve ateştir. Tekrarlayan pnömoni riski yabancı cisim aspirayonu tanısı ile tedavisi arasındaki süre arttıkça, özellikle 3 günden sonra belirgin artış göstermektedir. KORUNMA YCA en etkin tedavisi YCA nın önlenmesidir. Gelişimsel durum YCA riskini arttırır. Altı ayüç yaş arası çocuklar objeleri sıklıkla ağızlarına koyarlar ve bu durum YCA riskini arttırır. Üç yaşından küçük çocuklara özellikle aspire edilmesi kolay olan üzüm, sosis, havuç gibi besinler uygun şekilde hazırlanmadan verilmemelidir. Çocuğun uygun şekilde çiğnemesi, yutabilmesi ve konsantre olabilmesi için yemek sırasında minimum rahatsız edilmelidir. Çocuklar oyun süresince gözlenmeli, ağızlarında çeşitli objeler ya da yemek varken koşmalarına izin verilmemelidir (23). Ayrıca ilk 3 yaştaki çocukların ulaşabileceği yerlerde ağızlarına atıp aspire edebilecekleri cisimlerin olmaması, küçük parçalar içeren oyuncakların bu yaş grubu çocuklardan uzak tutulmaları alınabilecek diğer önlemlerdir.

10 KAYNAKLAR Tan HK, Brown K, McGill T, et al. Airway foreign bodies (FB): a 10-year review. Int J Pediatr Otorhinolaryngol. 2000; 56: Zaytoun GM, Rouadi PW, Baki DH. Endoscopic management of foreign bodies in the tracheobronchial tree: predictive factors for complications.otolaryngol Head Neck Surg. 2000; 123: Şenkaya I, Sağdıç K, Gebitekin C, et al. Management of foreign body aspiration in infancy and childhood. A life-threatening problem. Turk J Pediatr. 1997; 39: Paşaoğlu İ, Doğan R, Demirci M, et al. Bronchoscopic removal of foreign bodies in children: retrospective analysis of 822 cases. Thorac Cardiovasc Surg. 1991; 39: Mu L, He P, Sun D. Inhalation of foreign bodies in Chinese children: a review of 400 cases. Laryngoscope. 1991; 101: Metrangelo S, Monetti C, Meneghini L, et al. Eight years' experience with foreign-body aspiration in children: what is really important for a timely diagnosis? J Pediatr Surg. 1999; 34: Black RE, Johnson DG, Matlak ME. Bronchoscopic removal of aspirated foreign bodies in children. J Pediatr Surg. 1994; 29: Brkic F, Delibegovic-Dedic S, Hajdarovic D. Bronchoscopic removal of foreign bodies from children in Bosnia and Herzegovina: experience with 230 patients. Int J Pediatr Otorhinolaryngol. 2001; 60: Çiftçi AO, Bingöl-Koloğlu M, Şenocak ME, et al. Bronchoscopy for evaluation of foreign body aspiration in children. J Pediatr Surg 2003; 38: Kiyan G, Uygun I, Karadag B, et al. Foreign body aspiration in children. Kulak Burun Bogaz Ihtis Derg. 2004; 12 : Bressler KL, Green CG, Holinger LD. Foreign body aspiration. In Taussig LM, Landau LI Eds: Pediatric Respiratory Medicine, St Louis Missouri, 1999, Mosby, pp Emir H, Tekant G, Beşik C, et al. Bronchoscopic removal of tracheobroncheal foreign bodies: value of patient history and timing. Pediatr Surg Int. 2001;17: Aytac A, Yurdakul Y, İkizler C, et al. Inhalation of foreign bodies in children: Report of 500 cases. J Thorac Cardiovasc Surg. 1977; 74: Tokar B, Ozkan R, İlhan H. Tracheobronchial foreign bodies in children: Importance of accurate history and plain chest radiography in delayed presentation. Clin Radiol. 2004; 59: Silva AB, Muntz HR, Clary R. Utility of conventional radiography in the diagnosis and management of pediatric airway foreign bodies. Ann Otol Rhinol Laryngol. 1998; 107: Steen KH, Zimmermann T. Tracheobronchial aspiration of foreign bodies in children: a study of 94 cases. Laryngoscope. 1990; 100: Skoulakis CE, Doxas PG, Papadakis CE, et al. Bronchoscopy for foreign body removal in children. A review and analysis of 210 cases. Int J Pediatr Otorhinolaryngol. 2000; 53: Zerella JT, Dimler M, McGill LC, Pippus KJ. Foreign body aspiration in children: value of radiography and complications of bronchoscopy. J Pediatr Surg. 1998; 33: Karakoç F, Karadağ B, Akbenlioğlu C, et al. Foreign body aspiration: what is the outcome? Pediatr Pulmonol. 2002; 34: Barrios Fontoba JE, Gutierrez C, Lluna J, et al. Bronchial foreign body: should bronchoscopy be performed in all patients with a choking crisis? Pediatr Surg Int. 1997; 12: Blazer S, Naveh Y,Friedman A. Foreign body in the airway. A review of 200 cases. Am J Dis Child. 1980;134: Wagner MH. Foreign body aspiration. In M.Loughlin G, Eigen H. Eds: Respiratory Disease in Children. Diagnosis and Management. Baltimore, 1994, Williams and Wilkins, pp Black RE, Johnson DG, Matlak ME. Bronchoscopic removal of aspirated foreign bodies in children and adults. Chest 1999; 115: Mu L, He P, Sun D. The causes and complications of late diagnosis of foreign body aspiration in children. Report of 210 cases. Arch Otolaryngol Head Neck Surg. 1991; 117:

11 26- Baharloo F, Veyckemans F,Francis C, et al. Tracheobronchial foreign bodies. Presentation and management in children and adults. Chest 1999; 115: Cohen SR, Herbert WI, Lewis GB et al. Foreign bodies in the airway: Five-year retrospective study with special reference to management. Ann Otol Rhinol Laryngol. 1980; 89: Kim G, Brummitt WM, Humphry A, et al. Foreign body in the airway: A review of 202 cases. Laryngoscope. 1973; 83: Hollinger LD: Foreign bodies of the airway and esophagus in Holinger LD, Lusk RP, Green CG Eds: Pediatric Laryngoscopy and Bronchoesophagography, Phyladelphia, 1997, Lippincott Raven, pp Haliloğlu M, Çiftçi AO, Oto A, et al. CT virtual bronchoscopy in the evaluation of children with suspected foreign body aspiration. Eur J Radiol. 2003; 48: Yıldızeli B, Zonüzi F, Yüksel M, et al. Effects of intrabronchial foreign body retention. Pediatr Pulmonol. 2002; 33: ALT SOLUNUM YOLLARI DOĞUMSAL ANOMALİLERİ Akciğerin doğumsal anomalileri, primitif foregut (ilkel önbarsak) kaynaklı bronkopulmoner foregut malformasyonlar (BPFM) ve 6. aortik ark veya venöz radiks kaynaklı pulmoner vasküler malformasyonlar olarak belirtilebilir (1). BPFM ler her biri ayrı antiteler olarak değerlendirilmekle birlikte aralarındaki sınırlar her zaman belirgin olamamaktadır. Pulmoner sekestrasyon (PS) ile konjenital kistik adenomatoid malformasyonun (KKAM) bazı hastalarda ayırt edilememesi ve hibrid lezyon olarak adlandırılması (2-4), PS içinde KKAM odaklarının bulunması (5) veya bu iki patolojinin birbirinden izole olarak aynı kişide bulunması (6) farklı BPFM lerin ortak gelişimsel açıklamasını destekleyen olgulardır. BPFM ler; in utero ölüm veya doğum sonrası ciddi solunum sıkıntısından, ileri yaşlarda tekrarlayan akciğer infeksiyonlarına kadar farklı şekilde kendilerini gösterebilirler. Takeda ve ark ın akciğerin farklı doğumsal kistik hastalıklardan oluşan 26 hastalık serisinde 1 yaşın altındaki tüm hastaların solunum sıkıntısı ile, 1 yaşın üzerindeki 19 hastanın 13 ünün ise tekrarlayan akciğer enfeksiyonları ile başvurduğunu bildirmiştir. Bazı hastalarda ise bu kistik lezyonlar başka nedenlerle çekilen bir akciğer filminde rastlantısal olarak saptanabilirler. Son yıllarda fetal ultrasonografinin ilerlemesi ile birlikte bu hastalıkların bir çoğu intrauterin hayatta saptanabilmektedir. İntrauterin hayatta pulmoner kitleler özofagusa bası yaparak polihidramniyosa veya kalbe ve vena kavaya bası yaparak fetal hidropsa neden olabilmektedir. Prenatal tanının neden olduğu bir başka tartışma konusu da doğumdan sonra asemptomatik kalan hastalar için seçilecek tedavi yöntemidir. Laberge ve arkadaşları prenatal tanı alan asemptomatik doğumsal akciğer malformasyonlarını başta enfeksiyon ve malignite gelişimi olmak üzere komplikasyonları önlemek üzere doğumdan sonraki ilk aylarda eksize etmişlerdir (7). Bu yaklaşıma Davenport ta katılmaktadır (2). BRONKOJENİK KİST BK, ilk 16 haftada primitif trakeobronşiyal ağacın dallanması sırasında anormal bir tomurcuklanmanın komşu havayolundan ayrılması ile oluşur. Erken dönemde olan bir ayrışma ile gelişen kistler mediyastinumda, geç dönemde olan ayrışma ile gelişen kistler ise intraparenkimal yerleşir (8,9). Kistlerin %35-85 i mediyastende, %10-65 i ise parenkim içinde yerleşmiştir (9-12). Klinikte öksürük, dispne ve akciğer enfeksiyonlarına neden olurken ileri yaşlarda süpüratif bronşit, hemoptizi ve ağrı da semptomlara eklenmektedir (13). Kist normalde trakeobronşiyal ağaç ile ilişkisizdir, ancak enfekte olursa bu ilişki oluşur ve kist içinde hava veya hava sıvı seviyesi bulunur (Şekil 1,2). Kistin havayolları ile ilişkisi tek yönlü olursa hızla büyüyüp akut bir solunum sıkıntısına

12 veya pnömotoraksa neden olabilir. Kistin enfekte olması halinde ise pnömotosel veya akciğer absesinden ayırımı güçtür. Şekil 1 Bronkojenik kist Şekil 2 İçinde hava sıvı seviyesi bulunan bronkojenik kist Mediyastinal BK subkarinal, paratrakeal, hilar veya paraözofageal yerleşimli olabilir (11,14). Genellikle tektir ve akciğer grafisinde mediastende yuvarlak ve keskin kenarlı bir opasite şeklinde görülür. Mediyastinal BK ler daha cok hava yollarına bası yaparak hava hapsine, pnömoniye veya akciğer absesine neden olurlar. Hastalar klinik olarak ateş, öksürük, balgam çıkarılması ve hemoptizi şikayetleri ile başvurabilirler. Baryumlu özofagus grafisi mediyastinal yerleşimli kistlerde kistin basısını göstermek için yararlıdır.

13 Bronkojenik kistin tedavisi yerleşim yerine bakılmaksızın cerrahi eksizyondur (13). Opere olmayan hastalarda pnömotoraks, tekrarlayan enfeksiyonlar ve tümör gelişimi rastlanan komplikasyonlardır. Pulmoner bronkojenik kistlerin eksizyonu için genellikle lobektomi gerekmektedir, segmentektomi daha az sıklıkla uygulanmaktadır (13). Mediastinal bronkojenik kistlerin ise akciğer dokusuna dokunulmadan kistin enüklüasyonu mümkündür. Bazı merkezlerde bronkojenik kistler torakoskopik olarak da çıkarılmaktadır (15,16). PULMONER SEKESTRASYON (PS) KONJENİTAL KİSTİK ADENMATOİD MALFORMASYON (KKAM) KOMPLEKSİ PS ve KKAM farkı patolojiler olarak değerlendirilmekle birlikte gelişimsel olarak ortak bir özellikleri olduğu düsünülmektedir. Literatürde ELS ile tip II KKAM nin aynı kitlede (4,17-19) veya ELS ve KKAM nin aynı kişide ayrı ayrı olarak saptandığı (6,20,21) birçok olgu bildirilmiştir. Bazı serilerde ise PS ile KKAM ayırıcı tanısı yapılamamış ve arada bir form olarak hibrid formasyon tanısı konulmuştur (2, 3,7,22). Pulmoner Sekestrasyon: Pulmoner sekestrasyon (PS) kendine özgü kanlanması olan, fonksiyon görmeyen bir akciğer dokusudur. Trakeobronşiyal ağaç ile ilişkisi yoktur. Arteriyel kanlanması genellikle sistemik dolaşımdan kaynaklanır. Pryce PS yi morfolojik özelliklerine göre ELS ve İLS olmak üzere ikiye ayırmıştır (23). ELS intrauterin dönemde plevral gelişim tanımlandıktan sonra geliştiği için kendine ait plevrası mevcuttur. Buna karşın İLS lobun içinde bulunur ve ayrı bir plevrası yoktur. İntralobar pulmoner sekestrasyon İLS daha sık rastlanan tiptir ve hastalar enfeksiyon olmadığı sürece genellikle asemptomatiktir. İLS genellikle 2 yaştan sonra bulgu verir (24,25). İLS hastalarda öksürük, tekrarlayan pnömoniler, solunum sıkıntısı, hemoptizi, stridor gibi belirtilere neden olur (25,26). İLS nin tedavisi cerrahi rezeksiyondur. Kitle genellikle lobektomi şeklinde çıkarılmaktadır, daha az oranda segmental rezeksiyon da yeterli olmaktadır (25). Ekstralobar pulmoner sekestrasyon ELS İLS ye göre daha nadirdir ve %79 oranda sol tarafta bulunur (25). ELS li hastaların yarısından çoğunda ek doğumsal anomaliler görülür (25). ELS ayrı bir plevra ile sarılı olduğu için enfekte olma olasılığı çok düşüktür. Daha çok bası yaparak solunum sıkıntısı, yutma güçlüğü gibi semptomlara neden olabilmekte, prenatal tanı alabilmekte veya tamamen rastlantısal olarak saptanabilmektedir. Konjenital Kistik Adenomatoid Malformasyon: Konjenital kistik adenomatoid malformasyon ilk defa Ch in ve Tang tarafindan 1949 da tarif edilmiştir (27). KKAM, alveoler büyümenin baskılanması, terminal bronşiyollerde adenomatöz tipte aşırı bir gelişme ve kistik genişlemelerle karakterize bir yapıdır. Bu anormal gelişim muhtemelen gebeliğin ilk 6 haftasında olmaktadır. Bu kistlerin genellikle birbirleri ve trakeobronşiyal ağaçla ilişkileri olmakta ve kanlanması büyük çoğunlukla bronşiyal dolaşımdan sağlanmakla birlikte nadiren sistemik dolaşımdan da sağlanmaktadır. Stocker 1977 yılındaki klasik makalesinde KKAM yi 3 tipe ayırmıştır (28). Stocker son zamanlarda KKAM de iki tip daha tanımlamıştır (29). Daha sonra eklenen tip IV daha çok alveoler tip hücrelerle döşeli büyük bir kistik yapı iken, tip 0 trakeobronşiyal kaynaklıdır (30). Tip I en sık rastlanan tiptir ve ağırlıklı olarak büyük kistler (2 cm. üzeri) ve çevresinde küçük kistlerden oluşur. Tip II KKAM ise ikinci sık rastlanan tiptir. Bu tip 1 cm. den küçük çapta birçok kistlerden oluşur. Tip III KKAM ise çok sayıda ve çok küçük kistlerden oluşan solid bir yapıdır (31). Tip III KKAM bronşiyol benzeri yapılar ve alveolar duktuslar içerir ve antenatal ultrasondaki hiperekoik görüntüsü nedeniyle mikrokistik olarak adlandırılır. Son zamanlarda bazı yazarlar KKAM yi ağırlıklı komponentine göre kistik veya solid olarak ikiye ayırmaktadırlar (32).

14 KKAM genellikle tek lobu tutar, üst loblar az da olsa daha sık tutulurlar (33). Lezyonun taraf tercihi yoktur ve iki lobu tuttuğu zaman ise genellikle tek tarafta olurlar (33). En sık, tekrarlayan enfeksiyon ve kistin anı büyümesine bağlı akut solunum sıkıntısı ile kendini gösterir. Spontan pnömotoraksa da neden olabilecegi bilinmektedir. 159 vakalık bir seride olguların %62 sinin ilk bir ay içinde bulgu verdikleri gösterilmiştir (33). Doğum öncesi ve sonrası tanı alan KKAM olgularının karşılaştırıldığı bir çalışma 1 yaş altında en sık semptomun solunum sıkıntısı, 1 yaş üstündeki en sık semptomun ise tekrarlayan infeksiyonları olduğunu göstermiştir (34). Semptomatik hastalarda ortalama boyutun daha büyük olduğu görülmüştür. Tanı için en sık kullanılan görüntüleme yöntemi direkt akciğer grafisidir. Akciğer grafisinde tip I ve II de sınırları belirli, düzensiz şekilli multipl radyolusen alanlar görülür (Şekil 3). Bunlar ipsilateral hemidiyaframı aşağıya itmiş, mediyastinal şift yapmış olabilir. Yine bu kistlerin içinde hava sıvı seviyeleri oluşmuş olabilir. Tip III KKAM ise opak, yer kaplayan bir lezyon şeklinde görülür. Akciğer bilgisayarlı tomografisi, detayların ve ameliyat öncesi anatominin değerlendirilmesi için yararlıdır (Şekil 4). Teknolojinin gelişimi ile birlikte KKAM prenatal dönemde 12. ila 14. haftada tanınabilmektedir. En sık prenatal tanı alan BPFM KKAM dir (35,36). KKAM nin in utero olarak PS den ayırımı her zaman kolay olmamaktadır (35). KKAM prenatal dönemde polihidramniyos, fetal hidrops ve ölü doğuma neden olabilirken, bazı hastalarda ise kitlenin hamileliğin ilerlemesi ile birlikte regrese olduğu da saptanmıştır (37). Şekil 3 Sağ alt lobda tip I konjenital kistik adenomatoid malformasyon

15 Şekil 4 Sağ alt lobda tip I konjenital kistik adenomatoid malformasyon Tedavi kistin cerrahi eksizyondur. Eksizyon için genellikle lobektomi tercih edilir. Asemptomatik olgularda anormal mukosiliyer klirens nedeniyle tekrarlayan akciğer enfeksiyonları ve malign dejenerasyon riski nedeniyle cerrahi eksizyon endikasyonu konulmaktadır. Bronkojenik kistte de bildirilmiş olmakla birlikte KKAM nin tedavi olmaması halinde malign tümör gelişimi olgu sunumu olmaktan öte sıklıkta rastlanılan bir durumdur. Küçük çocuklarda plevropulmoner blastom gelişirken (38,39) daha büyük çocuklarda ve erişkinde bronşiyoalveoler karsinom (40,41) rastlanmaktadır. PPB nin var olan bir kistik hastalık zemininde gelişmediği, kistlerin zaten var olan PPB nin bir komponenti (42) veya prekürsörü (43) olabileceğini de iddia edilmiştir. KONJENİTAL LOBER AMFİZEM Konjenital lober amfizem (KLA) bir lobun veya segmentin aşırı derecede havalanması ile karakterize bir tablodur. Son zamanlarda bu patoloji için infantil lober amfizem terimi de önerilmektedir (44). KLA ilk defa 1932 de Nelson tarafindan tarif edilmiştir (45). KLA da histolojik olarak edinsel amfizemdeki doku hasarı yoktur, normal asinuslar ve aşırı genişlemiş alveolller mevcuttur (46). KLA gelişimi için klasik olarak beş farklı açıklama vardır (Tablo 1) (47). Nedenler arasında en sık bronş duvarındaki anormal kıkırdak yapısı nedeniyle olan intrensek bronşiyal obstrüksiyon görülmektedir (48). Tablo 1- Konjenital lober amfizeme neden olan durumlar İntrensek bronşiyal obstrüksiyon Ekstrensek bronşiyal obstrüksiyon Alveoler fibrozis Fokal pulmoner hipoplazi Fokal pulmoner alveoler hiperplazi veya polialveoler lob KLA erkeklerde kızlara göre üç kat daha fazla rastlanır (48,49). En sık (%42) sol üst lobda görülürken bunu sağ orta lob (%35) ve sağ üst lob (%21) takip etmektedir (48). Bilateral KLA oldukça nadirdir. En sık rastlanan ek anomaliler kardiyak anomalilerdir (50,51). Mani nin serisinde KLA %51.5 oranında ilk haftada %81.8 oranında ise ilk 6 ayda bulgu vermiştir (52). Aşırı derecede

16 havalanan ve ventilasyonu ile perfüzyonu ileri derecede azalmış olan lob yaptığı bası nedeniyle sağlıklı lobların da ventilasyonunu engellenmiştir. Hastalığın en sık bulgusu orta-ileri derecede var olan ve gittikçe artan solunum sıkıntısıdır. Takipne, dispne, öksürük, hırıltı, siyanoz ve tekrarlayan akciğer enfeksiyonları saptanan klinik belirtilerdir (52-54). Daha geç dönemde saptanan KLA da semptomlar genellikle daha hafiftir (53). Fizik muayenede ise tutulmuş lobda hiperrezonans, solunum seslerinde azalma ve nadiren ise wheezing ve ronkuslar saptanır. Akciğer grafisinde veya bilgisayarlı tomografide görülen bulgu, ileri derecede genişlemiş ve ipsilateral ve kontralateral diğer loblara bası yapan hiperlusan bir lobun varlığıdır. İleri derecede genişleyen lobda bronkovasküler yapılar birbirinden uzaklaşmış, tutulan lob karşı hemitoraksa doğru herniye olmuş ve mediyastinal şifte neden olmuştur (Şekil 5). Ayrıca ipsilateral tarafta diyafram deprese olmuştur. Doğumdan sonra akciğerdeki sıvının rezorpsiyonundaki gecikme yüzünden tutulmuş olan lob kısa bir süre icin opak görülebilir (55). Perfüzyon sintigrafisi etkilenen lobun perfüzyonunun azaldığını, ventilasyon sintigrafisi ise yine aynı lobda isotopun daha geç tutulduğunu ve daha gec atıldığını gösterir. Ekokardiyografide ek kalp veya damar anomalisi değerlendirilmelidir. Bronşa bası yapan bir damar anomalisinden şüphelenildigi zaman manyetik rezonans anjiografi ile damarsal yapılar gösterilebilir. Şekil 5. Sol üst lobda konjenital lober amfizem Tedavi amfizemli lobun cerrahi rezeksiyonudur. Ameliyat öncesinde bronş duvarındaki malaziyi ve dıştan basıyı değerlendirmek için bronkoskopi yapılmalıdır. Anestezi indüksiyonundan sonra pozitif basınçlı ventilasyon ile tutulan lobda akut büyüme gelişip akut mediastinal şift ve kardiovasküler kollaps oluşabilir. Liteatürdeki bazı serilerde hafif vakaların takip edildiğinde kendinden düzeldiği de bildirilmiştir (53,56). KAYNAKLAR

17 1. Clements BS, Warner J. Pulmonary sequestration and related congenital bronchopulmonaryvasculature malformations: Nomenculature and classification based on anatomical and embryological consideraions. Thorax. 1987; 42: Davenport M, Warne SA, Cacciaguerra S et al. Current outcome of antenally diagnosed cystic lung disease. J Pediatr Surg. 2004; 39: Roggin KK, Breuer CK, Carr SR et al. The unpredictable character of congenital cystic lung lesions. J Pediatr Surg. 2000; 35: Cass DL, Crombleholme TM, Howell LJ et al. Cystic lung lesiond with systemic arterial blood supply: A hybrid of congenital cystic adenomatoid malformation and bronchopulmonary sequestration. J Pediatr Surg. 1997; 32: Crombleholme TM, Coleman BG, Howell LJ et al. Elevated cystic adenomatoid malformation volume ratio (CVR) predicts outcome in prenatal diagnosis of cystic adenomatoid malformation of the lung. J Pediatr Surg. 2002; 37: McLean SE, Pfeifer JD, Siegel MJ et al. Congenital cystic adenomatoid malformation connected to an extralobar pulmonary sequestration in the contralateral chest: Common origin? J Pediatr Surg. 2004; 39: Laberge J-M, Bratu I, Flageole H. The management of asymptomatic congenital lung malformations. Ped Respir Reviews 5 (Suppl A). 2004; DiLorenzo M, Collin P, Vaillancourt R et al. Bronchogenic cysts. J Pediatr Surg. 1989; 24: St.Georges R, Deslauriers J, Duranceau A et al. Cliical spectrum of bronchogenic cysts of the mediastinum and ung in the adult. Ann Thorac Surg. 1991; 52: Reed JC, Sobonya RE. Morphologic analysis of foregut cysts in the thorax. Am J Roentgenol.1974; 120: Aktoğu S, Yüncü G, Halilçolar H et al. Bronchogenic cysts: Clinicopathological presentation and treatment. Eur Respir J.1996; 9: McAdams HP, Kirejczyk WM, Rosado-de-Christenson ML et al: Bronchogenic cyst: Imaging features with clinical and histopathological correlation. Radiology. 2000; 217: Ribet ME, Copin MC, Gosselin BH. Bronchogenic cysts of the lung. Ann Thorac Surg. 1996; 61: Nuchtern JG, Harberg FJ. Congenital lung cysts. Semin Pediatr Surg ; 3: Koontz CS, Oliva V, Gow KW, Wulkan ML. Video-assisted thorascopic surgical excision of cystic lung disease in children. J Pediatr Surg. 2005; 40: Martinod E, Pons F, Azorin J et al. Thoracoscopic excision of mediastinal bronchogenic cysts: Results in 20 cases. Ann Thorac Surg. 2000; 69: Stocker JT, Kagan-Hallet K. Extralobar pulmonary sequestration: Analysis of 15 cases. Am J Clin Pathol. 1979; 72: Conran RM, Stocker JT. Extralobar sequestration with frequently associated congenital cystic adenomatoid malormation, type 2: Report of 50 cases. Pediatr Dev Pathol. 1999;2: Dibden LJ, Fischer JD, Zuberbuhler PC. Pulmonary sequestration and congenital cystic adenomatoid malformation in an infant. J Pediatr Surg.1986; 21: Chandran H, Upadhyay V, Pease PW. Congenital cystic adenomatoid malformation and extralobar sequestration occuring independently in the ipsilateral hemithorax. Pediatr Surg Int. 2000; 16: Bailey PV, Tracy T Jr, Connors RH, demello D, Lewis JE, Weber TR. Congenital bronchopulmonary malformations. Diagnostic and therapeutic considerations. J Thorac Cardiovasc Surg. 1990; 99: Bratu I, Flageole H, Chen MF. The multiple facets of pulmonary sequestration J Pediatr Surg. 2001: 36: Pryce DM. Lower accessory pulmonary artery with intralobar sequestration of lung. A report of seen cases. J Pathol Bacteriol. 1946; 58: Stocker JT. Sequestrations of the lung. Semin Diagn Pathol. 1986; 3:

18 25. Savic B, Birtel FJ, Tholen W et al. Lung sequestration: Report of seven cases and review of 540 published cases. Thorax 1979 ; 34: Halkic N, Cuenoud PF, Corthesy ME Ksontini R, Boumghar M. Pulmonary sequestration: A review of 26 cases. Eur J Cardiothorac Surg. 1998; 14: Ch in KY, Tang MY. Congenital adenomatoid malformation of one lung with general anasarca. Arch Pathol.1949; 48: Stocker JT, Madewell JE, Drake RM. Congenital cystic adenomatoid malformation of the lung. Hum Pathol. 1977; 8: Stocker JT. Congenital and developmental diseases. In Dail OH, Hammar SP. Eds: Pulmonary Pathology, New York, 1994, Springer Verlag, pp Morotti RA, Cangiarella J, Gutierrez MC et al. Congenital cystic adenomatoid malformation of the lung (CCAM): Evaluation of the cellular components. Hum Pathol. 1999; 30: Evrard V, Ceulemans J, Coosemans W et al. Congenital parenchymatous malformations of the lung. World J Surg. 1999; 23: Oster AG, Fortune DW. Congenital cystic adenomatoid malformation of the lung Am J Clin Pathol. 1979; 70: Miller RK, Sieber WK, Yunis EJ. Congenital cystic adenomatoid malformation of the lung. A report of 17 cases and review of the literature. Pathol Ann. 1980; 15: Tawil M, Pilling DW. Congenital cystic adenomatoid malformation: Is there a difference between the antenatally and postnatally diagnosed cases? Pediatr Radiol. 2005; 35: Adzick NS, Harrison MR, Crombleholme TM et al. Fetal lung lesions: Management and outcome. Am J Obstet Gynecol. 1998; 179: Usui N, Kamata S, Sawai T et al. Outcome predictors for infants with cystic lung disease. J Pediatr Surg. 2004; 39: Revillon Y, Jan V, Plattner V et al. Congenital cystic adenomatoid malformation of the lung: Prenatal management and prognosis. J Pediatr Surg. 1993; 28: Federici S, Domenichelli V, Tani G et al. Pleuropulmonary blastoma in congenital cystic adenomatoid malformation: Report of a case. Eur J Pediatr Surg. 2001; 11: Picaud JC, Levrey H, Bouvier R et al. Bilateral cystic pleuropulmonary blastoma in early infancy. J Pediatr. 2000; 136: Granata C, Gambini C, Balducci T et al. Bronchioalveolar carcinoma arising in congenital cystic adenomatoid malformation in a child: A case report and review on malignancies originating in congenital cystic adenomatoid malformation. Pediatr Pulmonol. 1998; 25: Kaslovsky RA, Purdy S, Dangman BC et al. Bronchioalveolar carcinoma in a child with congenital cystic adenomatoid malformation. Chest.1997; 112: Murphy JJ, Blair GK, Fraser GC et al. Rhabdomyosarcoma arising within congenital pulmonary cysts: A report of three cases. J Pediatr Surg. 1992; 27: Priest JR, McDermott MB, Bhatia S et al. Pleuropulmonary blastoma: A clinicopathologic study of 50 cases. Cancer. 1997; 80: Kravitz RM. Congenital malformations of the lung. Ped Clin North Am. 1994; 41: Nelson RL. Congenital cyctic disease of the lung; report of case. J Pediatr. 1932; 1: Katzenstein AL, Askin FB: Surgical pathology of nonneoplastic lung diseases. In: Major Problems in Pathology, Philadelphia, 1990, Saunders, p de Lorimier AA: Respiratory problems related to the airway and lung. In O Neill JA, Rowe MI, Grsofeld JL, Fonkalsrud EW, Coran AG Eds: Pediatric Surgery, Missouri, 1998, Mosby- Year Book Inc., pp Cremin BJ, Movsowitz H. Lobar emphysema in infants. Br J Radiol. 1971; 44: Coran AG, Drnzowski R. Congenital cystic disease of the tracheobronchial tree in infants and children. Experience with 44 consecutive cases. Arch Surg. 1994; 129: Hendren WH, McKee DM. Lobar emphysema of infancy. J Pediatr Surg. 1966; 1: Murray CF. Collective review. Congenital lobar emphysema. Surg Gynecol Obstet. 1967; 124:

19 52. Mani H, Suarez E, Stocker JT. The morphologic spectrum of infantile lobar emphysema: A Study of 33 cases. Paediatr Respir Reviews 5 (Suppl A). 2004; Özçelik U, Göçmen A, Kiper N et al: Congenital lobar emphysema: Evaluation and long-term follow-up of thirty cases at a single center. Pediatr Pulmonol. 2003; 35: Karnak İ, Şenocak ME, Çiftçi AO et al. Congenital lobar emphysema: Diagnostic and therapeutic considerations. J Pediatr Surg. 1999; 34: Cleveland RH, Weber B. Retained fetal lung fluid in congenital lobar emphysema: A possible predictor of polyalveolar lobe. Pediatr Radiol. 1993; 23: Stigers KB, Woodring JH, Kanga JF. The clinical and imaging spectrum of findings in patients with congenital lobar emphysema. Pediatr Pulmonol. 1992; 14:

ÇOCUKLARDA YABANCI CİSİM ASPİRASYONLARI. Dr Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları

ÇOCUKLARDA YABANCI CİSİM ASPİRASYONLARI. Dr Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları ÇOCUKLARDA YABANCI CİSİM ASPİRASYONLARI Dr Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Yabancı cisim aspirasyonu (YCA) Epidemiyoloji YCA çocukluk yaş grubunun önemli morbidite ve mortalite

Detaylı

Yabancı Cisim Aspirasyonları. Dr. Arif KUT Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Kliniği

Yabancı Cisim Aspirasyonları. Dr. Arif KUT Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Kliniği Yabancı Cisim Aspirasyonları Dr. Arif KUT Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Kliniği Epidemiyoloji Klinik Tanı Yöntemleri Tedavi Korunma Yabancı cisim aspirasyonu (YCA)

Detaylı

Kötü prognostik faktörlere sahip bir. olgusunun neonatal lobektomi ile

Kötü prognostik faktörlere sahip bir. olgusunun neonatal lobektomi ile Kötü prognostik faktörlere sahip bir kistik adenomatoid malformasyon olgusunun neonatal lobektomi ile dramatik iyileşmesi Olguyu sunuma hazırlayan: Dr. Semir KÖSE Bilimsel arkaplan Fetal kistik adenomatoid

Detaylı

Yabancý cisim aspirasyonu (YCA) soluk alma sýrasýnda aðýz

Yabancý cisim aspirasyonu (YCA) soluk alma sýrasýnda aðýz Klinik Pediatri, 2003;2(2):47-51. Çocukluk Çaðýnda Yabancý Cisim Aspirasyonlarý Uz. Dr. Ýlker BÜYÜKYAVUZ* Yabancý cisim aspirasyonu (YCA) soluk alma sýrasýnda aðýz ya da burun yoluyla alýnan bir cismin

Detaylı

ÇOCUKLARDA YABANCI CİSİM ASPİRASYONLARI. Dr Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları

ÇOCUKLARDA YABANCI CİSİM ASPİRASYONLARI. Dr Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları ÇOCUKLARDA YABANCI CİSİM ASPİRASYONLARI Dr Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Yabancı cisim aspirasyonu (YCA) Epidemiyoloji YCA çocukluk yaş grubunun önemli morbidite ve mortalite

Detaylı

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı ÇOCUK GÖĞÜS G HASTALIKLARINDA CERRAHİ ACİLLER Dr.Gürsu Kıyan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Türk Toraks Derneği 9. yıllık kongresi Antalya 2006 Bronkoskopi gerektiren

Detaylı

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan PhD. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan PhD. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı ÇOCUK GÖĞÜS G HASTALIKLARINDA CERRAHİ ACİLLER Dr.Gürsu Kıyan PhD Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Türk Toraks Derneği 11. yıllık kongresi Antalya 2008 Bronkoskopi gerektiren

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Künt Toraks Travmaları Ülkemizde künt toraks travmaları trafik kazalarına ve yüksekten düşmelere bağlı daha sıklıkla ortaya çıkmaktadır. Travmaya

Detaylı

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Arş.Gör.Dr.Engin ŞENAY 02.02.2010 Pnömotoraks : Viseral ve parietal plevra yaprakları arasına hava girmesidir Künt Spontan Travmatik olabilir İyatrojenik

Detaylı

Konjenital akciğer malformasyonu olan hastaların klinik değerlendirmesi

Konjenital akciğer malformasyonu olan hastaların klinik değerlendirmesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 2017; 60: 1-6 Orijinal Makale Konjenital akciğer malformasyonu olan hastaların klinik değerlendirmesi Nagehan Emiralioğlu 1, Kısmet Çıkı 2, Gökçen Dilşa Tuğcu 2*,

Detaylı

Acil Serviste Göğüs Travmalı Çocuk Hastaların Geriye Dönük İncelenmesi

Acil Serviste Göğüs Travmalı Çocuk Hastaların Geriye Dönük İncelenmesi Kocatepe Tıp Dergisi Kocatepe Medical Journal 3: 63-68/ Mayıs 22 ÖZGÜN ARAŞTIRMA Acil Serviste Göğüs Travmalı Çocuk Hastaların Geriye Dönük İncelenmesi The Retrospective Analysis of Children with Thoracic

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Servisi Olgu Sunumu 25 Ocak 2017 Çarşamba

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Servisi Olgu Sunumu 25 Ocak 2017 Çarşamba Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Servisi Olgu Sunumu 25 Ocak 2017 Çarşamba Ar. Gör. Dr. Metin Gürkan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Servisi Olgu Sunumu

Detaylı

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Bronşektazi Giriş Subsegmental solunum yollarının anormal ve kalıcı dilatasyonu şeklinde tanımlanır Hastalık olmaktan çok çeşitli patolojik süreçlerin

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına

Detaylı

ASTIM BULGULARI İLE BAŞVURAN HASTA: SAĞ BRONŞ YABANCI CİSMİ

ASTIM BULGULARI İLE BAŞVURAN HASTA: SAĞ BRONŞ YABANCI CİSMİ ASTIM BULGULARI İLE BAŞVURAN HASTA: SAĞ BRONŞ YABANCI CİSMİ Murat Tutanç *, Ergün Kaya **, Hanifi Bayaroğulları ***, Vefik Arıca *, Fatmagül Başarslan *, Bülent Akçora **** * Mustafa Kemal Üniversitesi

Detaylı

Pnömotoraks. Akif Turna. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı. aturna@istanbul.edu.tr

Pnömotoraks. Akif Turna. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı. aturna@istanbul.edu.tr Pnömotoraks Akif Turna! Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı aturna@istanbul.edu.tr! Sunum Sırası Pnömotoraksın tanımı ve sınıflandırılması Tedavi (Konservatif ve Cerrahi tedavi) Bilateral

Detaylı

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir SİSTEMATİK DEĞERLENDİRME Yorumlama dıştan içe veya içten dışa doğru yapılmalı TORAKS DUVARI Kostalar Sternum Klavikula Torasik vertebralar

Detaylı

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI 2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM-V DERS PROGRAMI

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI 2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM-V DERS PROGRAMI DÖNEM-V DERS PROGRAMI TEORİK DERSLER: 1- Toraksın cerrahi anatomisi (Yrd.Doç.Dr.Rasih YAZKAN) 2- Göğüs cerrahisinde invaziv tanı yöntemleri (Yrd.Doç.Dr.Rasih YAZKAN) 3- VATS (Video yardımlı torakoskopik

Detaylı

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ TORAKS DEĞERLENDİRME ŞEKLİ 2 ( ID: 64)/OLGU Sİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ SONRASINDA GELİŞEN ORGANİZE PNÖMONİ (OP/ BOOP) Poster 3 ( ID: 66)/Akut Pulmoner Emboli: Spiral

Detaylı

Astım Hastalığı ile Karıştırılan Trakeobronkial Yabancı Cisim An Interesting Tracheobronchial Foreign Body Diagnosed As Asthma Göğüs Cerahisi

Astım Hastalığı ile Karıştırılan Trakeobronkial Yabancı Cisim An Interesting Tracheobronchial Foreign Body Diagnosed As Asthma Göğüs Cerahisi Astım Hastalığı ile Karıştırılan Trakeobronkial Yabancı Cisim An Interesting Tracheobronchial Foreign Body Diagnosed As Asthma Göğüs Cerahisi Başvuru: 19.05.2013 Kabul: 12.07.2013 Yayın: 06.08.2013 Murat

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı 5. Sınıf ders programı:

Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı 5. Sınıf ders programı: Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı 5. Sınıf ders programı: Amaç: Göğüs Cerrahisi stajı sonunda 5.sınıf öğrencileri, bir tıp fakültesi mezunu pratisyen hekimin bilmesi gereken konulara hakim olacak, gerekli

Detaylı

Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara

Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara Klinik Öykü: 4.5 yaşında erkek çocuk, kusma ve karın ağrısı atakları ile

Detaylı

Entübasyon sonrası trakeal rüptür: 5 olgu Gönül Sağıroğlu*, Tamer Sağıroğlu**, Burhan Meydan*, Çağatay Tezel*

Entübasyon sonrası trakeal rüptür: 5 olgu Gönül Sağıroğlu*, Tamer Sağıroğlu**, Burhan Meydan*, Çağatay Tezel* Entübasyon sonrası trakeal rüptür: 5 olgu Gönül Sağıroğlu*, Tamer Sağıroğlu**, Burhan Meydan*, Çağatay Tezel* * SB Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi-İstanbul

Detaylı

Asendan AORT ANEVRİZMASI

Asendan AORT ANEVRİZMASI Asendan AORT ANEVRİZMASI Aort anevrizması, aortanın normal çapından geniş bir çapa ulaşarak genişlemesidir. Aorta nın bütün bölümlerinde anevrizma gelişebilir. Genişlemiş olan bölümün patlayarak hayatı

Detaylı

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ TTD 10. Yıllık Kongresi Antalya 2007 Dr. S.Ş. Erkmen GÜLHAN Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Akciğer apsesi, parankim destrüksiyonu

Detaylı

TRAKEOBRONŞİAL YABANCI CİSİMLER

TRAKEOBRONŞİAL YABANCI CİSİMLER Öncel M, Metin B. Trakeobronşial Yabancı Cisimler Selçuk Pediatri 2013;1(2) TRAKEOBRONŞİAL YABANCI CİSİMLER 1 Murat Öncel, 2 Bayram Metin 1 Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi 2 Bozok Üniversitesi,

Detaylı

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık

Detaylı

Plevral aralıkta hava birikmesi. Akciğer kollapsı

Plevral aralıkta hava birikmesi. Akciğer kollapsı PNÖMOTORAKS Plevral aralıkta hava birikmesi Akciğer kollapsı PNÖMOTORAKS Spontan Edinsel Primer (Bleb rüptürü) Sekonder İatrojenik Travmatik Bleb: Sınırları belirgin olan intraplevral hava boşluklarıdır.

Detaylı

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler Anestezi Uygulama II 2017-2018 Bahar / Ders:9 Anestezi ve Emboliler Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI Emboli Nedir? Damarlarda dolaşan kan içerisine hava ya da yabancı cisim girişine bağlı olarak, dolaşımı engelleyen

Detaylı

FLEKSİBL FİBEROPTİK BRONKOSKOPİ

FLEKSİBL FİBEROPTİK BRONKOSKOPİ FLEKSİBL FİBEROPTİK BRONKOSKOPİ DOÇ. DR. ARİF DURAN ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI Bronkoskopi nedir? Solunum yollarının endoskopik olarak incelenmesi Bronkoskop çeşitleri

Detaylı

Konjenital Kistik Adenomatoid Malformasyon: Bir Vaka Sunumu

Konjenital Kistik Adenomatoid Malformasyon: Bir Vaka Sunumu doi:10.5222/j.child.2012.193 Vaka Sunumu Konjenital Kistik Adenomatoid Malformasyon: Bir Vaka Sunumu Şenol Bozdağ *, Şirin Güven *, Çiğdem Yanar Ayanoğlu *, Hülya Yavuz **, Müferret Ergüven * Konjenital

Detaylı

Çocuklarda yabanc cisim aspirasyonu

Çocuklarda yabanc cisim aspirasyonu Kulak Burun Bogaz Ihtis Derg 2004;12(5-6):128-133 KL N K ÇALIfiMA Çocuklarda yabanc cisim aspirasyonu Foreign body aspiration in children Dr. Gürsu KIYAN, 1 Dr. brahim UYGUN, 1 Dr. Bülent KARADA, 2 Dr.

Detaylı

Penetran Göz Yaralanmaları

Penetran Göz Yaralanmaları Penetran Göz Yaralanmaları Pelin Özyol Oküler yaralanmalar özellikle düşük sosyoekonomik düzeydeki bireylerde ve az gelişmiş ülkelerde olmak üzere genel olarak tüm dünyada önemli morbidite nedenidir. Yaralanmaların

Detaylı

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Nonkardiyojenik Akciğer Ödemi Şok Akciğeri Travmatik Yaş Akciğer Beyaz Akciğer Sendromu

Detaylı

PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ

PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ N Emiralioğlu, U Özçelik, G Tuğcu, E Yalçın, D Doğru, N Kiper Hacettepe Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Genel Bilgiler Primer

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Mediastenin Nadir Görülen Tümörleri Tüm mediastinal kitlelerin %10 dan azını meydana getiren bu lezyonlar mezenkimal veya epitelyal kökenli tümörlerden oluşmaktadır. Journal of linical and nalytical Medicine

Detaylı

DR. GÜLNUR GÖLLÜ BAHADIR ÇOCUK CERRAHİSİ AD

DR. GÜLNUR GÖLLÜ BAHADIR ÇOCUK CERRAHİSİ AD DR. GÜLNUR GÖLLÜ BAHADIR ÇOCUK CERRAHİSİ AD Çocuk travma hastaları ile erişkinler arasındaki farklılıklar Daha küçük ve kolay tıkanan hava yolu Hipovolemiye yatkınlık Hipotansiyon geç bulgu O 2 tüketimi

Detaylı

Pnömotoraks Tanım Akciğerler ile göğüs duvarı arasındaki plevral boşlukta hava birikmesine pnömotoraks denilmektedir.

Pnömotoraks Tanım Akciğerler ile göğüs duvarı arasındaki plevral boşlukta hava birikmesine pnömotoraks denilmektedir. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Pnömotoraks Tanım Akciğerler ile göğüs duvarı arasındaki plevral boşlukta hava birikmesine pnömotoraks denilmektedir. Primer spontan pnömotoraks

Detaylı

Prenatal konjenital kistik adenomatoid malformasyon tanısı alan bebeklerin postnatal izlemi

Prenatal konjenital kistik adenomatoid malformasyon tanısı alan bebeklerin postnatal izlemi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 2013; 56: 71-75 Orijinal Makale Prenatal konjenital kistik adenomatoid malformasyon tanısı alan bebeklerin postnatal izlemi Sevgi Köstel 1, Özge Sürmeli Onay 2,*,

Detaylı

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer

Detaylı

Solunum Sistemine Ait Tıbbi Terimler. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire

Solunum Sistemine Ait Tıbbi Terimler. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire Solunum Sistemine Ait Tıbbi Terimler Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire Solunum sistemi kan ile atmosfer havası arasında gaz değişimini oluşturabilecek şekilde özelleşmiş bir sistemdir. Solunum sistemindeki

Detaylı

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız Dr.Levent Alpay Süreyyapaşa Egitim vearaştırma Hastanesi Mart

Detaylı

TORAKS RADYOLOJİSİ. Prof Dr Nurhayat YILDIRIM

TORAKS RADYOLOJİSİ. Prof Dr Nurhayat YILDIRIM TORAKS RADYOLOJİSİ Prof Dr Nurhayat YILDIRIM PA AKCİĞER GRAFİSİNDE TEKNİK ÖZELLİKLER Film ayakta çekilmelidir. Göğüs ön duvarı film kasetine değmelidir. Işık kaynağı kişinin arkasında olmalıdır. Işık kaynağı

Detaylı

Bilateral Pnömotoraks ile Seyreden Sağ Ana Bronş Rüptürü: Olgu Sunumu

Bilateral Pnömotoraks ile Seyreden Sağ Ana Bronş Rüptürü: Olgu Sunumu Bilateral Pnömotoraks ile Seyreden Sağ Ana Bronş Rüptürü: Olgu Sunumu Rupture of Right Main Bronchus Pneumothorax: A Case Report Göğüs Cerahisi Characterized by Bilateral Başvuru: 06.01.2013 Kabul: 17.01.2013

Detaylı

Trakeobronşiyal Yabancı Cisim Aspirasyonları: 261 Olgunun Analizi

Trakeobronşiyal Yabancı Cisim Aspirasyonları: 261 Olgunun Analizi Trakeobronşiyal Yabancı Cisim Aspirasyonları: 261 Olgunun Analizi Erkan KISACIK, Erkmen GÜLHAN, Mehmet SIRMALI, Erkin SARICA, Hasan TÜRÜT, Sezgin KARASU, Suat GEZER, Sadi KAYA Atatürk Göğüs Hastalıkları

Detaylı

Bir Hastada Astım Hastalığı İle Karıştırılan Yabancı Cisim Aspirasyonunda Röntgen Grafisinin Önemi: Ne Umduk,Ne Bulduk?'

Bir Hastada Astım Hastalığı İle Karıştırılan Yabancı Cisim Aspirasyonunda Röntgen Grafisinin Önemi: Ne Umduk,Ne Bulduk?' Bir Hastada Astım Hastalığı İle Karıştırılan Yabancı Cisim Aspirasyonunda Röntgen Grafisinin Önemi: Ne Umduk,Ne Bulduk?' Serdar Sedat IŞIK 1,2 1 T.C.Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü

Detaylı

TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD.

TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD. TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD. Minai OA, Dasgupta A, Mehta AC 2000 Tarihçe Schieppati 1949, 1958 akciğer kanseri TBNA, subkarinal

Detaylı

Trakeobronşiyal Yabancı Cisimlerin Bronkoskopik Olarak Çıkartılması #

Trakeobronşiyal Yabancı Cisimlerin Bronkoskopik Olarak Çıkartılması # Trakeobronşiyal Yabancı Cisimlerin Bronkoskopik Olarak Çıkartılması # Refik ÜLKÜ*, Şevval EREN*, Serdar ONAT*, Cemal ÖZÇELİK*, M. Nesimi EREN** * Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Kliniği,

Detaylı

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik:

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik: Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Karsinoid Tümörler Giriş Ender görülen akciğer tümörleridirler Rezeksiyon uygulanan akciğer tümörlerinin %0,4- %3 ünü oluştururlar Benign-malign

Detaylı

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 01 Kasım 2010 Pazartesi

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 01 Kasım 2010 Pazartesi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Doç.Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Doç.Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı

Detaylı

Yalancı Pnömotoraks Pseudopneumothorax Göğüs Cerahisi

Yalancı Pnömotoraks Pseudopneumothorax Göğüs Cerahisi Yalancı Pnömotoraks Pseudopneumothorax Göğüs Cerahisi Başvuru: 29.04.2015 Kabul: 09.07.2015 Yayın: 06.08.2015 Ufuk Çobanoğlu 1, Fuat Sayır 1 1 Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Özet Abstract Pnömotoraks,

Detaylı

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Ani ölümün önemli bir nedenidir Sıklığı yaşla birlikte artar 50 yaş altında nadir rastlanır E>K Aile

Detaylı

Ölümcül Göğüs Hastalıkları 2 (Pnömotoraks, tansiyon pnomotoraks, masif hemotoraks,

Ölümcül Göğüs Hastalıkları 2 (Pnömotoraks, tansiyon pnomotoraks, masif hemotoraks, Ölümcül Göğüs Hastalıkları 2 (Pnömotoraks, tansiyon pnomotoraks, masif hemotoraks, yelken göğüs) Doç. Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD ELAZIĞ Genel bilgiler Toraks travması

Detaylı

Trikoryonik Triamniyotik Üçüz Gebelikte Monofetal Cantrell Pentalojisi

Trikoryonik Triamniyotik Üçüz Gebelikte Monofetal Cantrell Pentalojisi Trikoryonik Triamniyotik Üçüz Gebelikte Monofetal Cantrell Pentalojisi Dr.Pelin Höbek, Dr.Oğuz ASLAN, Dr.Ezgi ARGAN, Dr.Gülseren YÜCESOY Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi OLGU 28 yaşında, primigravid

Detaylı

Bilateral Senkron Akciğer Tümörlerinde Cerrahi. Adem GÜNGÖR Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi Mart 2013 Kapadokya

Bilateral Senkron Akciğer Tümörlerinde Cerrahi. Adem GÜNGÖR Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi Mart 2013 Kapadokya Bilateral Senkron Akciğer Tümörlerinde Cerrahi Adem GÜNGÖR Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi 14-17 Mart 2013 Kapadokya Multipl Primer Akciğer Kanseri (MPLC) Senkron tm( aynı zaman aralığında aynı organda

Detaylı

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Göğüs Cerrahisi Metastatik Akciğer Tümörleri Giriş İzole akciğer metastazlarına tedavi edilemez gözüyle bakılmamalıdır Tümör tipine

Detaylı

Astım hastalığı, kronik yani süreklilik gösteren ve ataklar halinde seyir gösteren bir hava yolu

Astım hastalığı, kronik yani süreklilik gösteren ve ataklar halinde seyir gösteren bir hava yolu Bölüm 21 Astımla Karışan Hastalıklar Dr. Alpaslan TANOĞLU ve Dr. Mustafa DİNÇ Astım hastalığı, kronik yani süreklilik gösteren ve ataklar halinde seyir gösteren bir hava yolu hastalığıdır. Hastalığın en

Detaylı

Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Hasta Bilgilendirme Formu

Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Hasta Bilgilendirme Formu Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Beyin-Omurilik Arteriovenöz Malformasyonları ve Merkezi Sinir Sisteminin Diğer Damarsal Bozuklukları Hasta Bilgilendirme Formu 5 AVM ler Ne Tip Sağlık Sorunlarına

Detaylı

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım Dr.Özlem Özdemir Kumbasar Bağışıklığı baskılanmış hastaların akciğer komplikasyonları sık görülen ve ciddi sonuçlara yol açan önemli sorunlardır.

Detaylı

Karın yaralanmaları ister penetran ister künt mekanizmaya bağlı olsun ciddi morbidite ve mortalite ile seyrederler.

Karın yaralanmaları ister penetran ister künt mekanizmaya bağlı olsun ciddi morbidite ve mortalite ile seyrederler. KARIN TRAVMALARI Karın yaralanmaları ister penetran ister künt mekanizmaya bağlı olsun ciddi morbidite ve mortalite ile seyrederler. Amaçlar Karnın anatomik sınırlarını, Penetran ve künt travmalar arasındaki

Detaylı

TRACHEOBRONCHIAL ASPJRATlON OF FOREIGN BODIES

TRACHEOBRONCHIAL ASPJRATlON OF FOREIGN BODIES Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, Cilt:l, Sayı :2, 998 YABANCI cisim ASpiRASYONLARı Nurgül BÖLÜKBAŞ* Neziha KARABULUT** ÖZET 996-998 yılları arasında Atatürk Üniversitesi Süleyman Demirel

Detaylı

AKCĠĞER GRAFĠSĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ UZM.DR.UMUT PAYZA KATİP ÇELEBİ ÜNV. ATATÜRK EAH ACİL TIP ANABİLİM DALI

AKCĠĞER GRAFĠSĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ UZM.DR.UMUT PAYZA KATİP ÇELEBİ ÜNV. ATATÜRK EAH ACİL TIP ANABİLİM DALI AKCĠĞER GRAFĠSĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ UZM.DR.UMUT PAYZA KATİP ÇELEBİ ÜNV. ATATÜRK EAH ACİL TIP ANABİLİM DALI ÖĞRENME HEDEFLERI PA AC grafisi çekim tekniği Teknik değerlendirme Radyolojik anatomi Radyolojik

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Akın Yıldızhan. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Akın Yıldızhan. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Künt Toraks Travmaları Yaşamın ilk dört dekatında birinci ölüm nedeni travmadır. Toraks travması ölümlerin %25 inde ana nedendir. Toraks travmalarının

Detaylı

Çocuklarda Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu (ARDS) ve Tedavisi. Tolga F. Köroğlu Dokuz Eylül Üniversitesi

Çocuklarda Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu (ARDS) ve Tedavisi. Tolga F. Köroğlu Dokuz Eylül Üniversitesi Çocuklarda Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu (ARDS) ve Tedavisi Tolga F. Köroğlu Dokuz Eylül Üniversitesi 1967: 18.07.2013 2 Tarihçe 1967 Acute Respiratory Distress in Adults 1971 Adult Respiratory Distress

Detaylı

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV Sunu planı NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON DOÇ. DR. HAKAN TOPAÇOĞLU İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Neden Endikasyonlar Kontrendikasyonlar Hasta seçilmesi Komplikasyonlar Solunum yetmezliği IMV

Detaylı

Ciddi Göğüs Travmaları Seda ÖZKAN Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı, Kayseri Göğüs Travmaları Travmaya bağlı ölümlerin %25 inde doğrudan sorumlu Travmaya bağlı diğer ölümlerin %25

Detaylı

Alt Solunum Yolu Enfeksiyonları Erken Komplikasyonları Akciğer absesi,pnömatosel ve Ampiyem. Dr.Fazilet Karakoç

Alt Solunum Yolu Enfeksiyonları Erken Komplikasyonları Akciğer absesi,pnömatosel ve Ampiyem. Dr.Fazilet Karakoç Alt Solunum Yolu Enfeksiyonları Erken Komplikasyonları Akciğer absesi,pnömatosel ve Ampiyem Dr.Fazilet Karakoç Çocuklarda Akciğer Absesine yatkınlık: Şiddetli enfeksiyonlar: Menenjit, Septisemi Osteomyelit,Septik

Detaylı

PELVİK TRAVMALARDA GÖZDEN KAÇMAMASI GEREKENLER

PELVİK TRAVMALARDA GÖZDEN KAÇMAMASI GEREKENLER MULTİPL TRAVMALI HASTALARDA PELVİK TRAVMALARDA GÖZDEN KAÇMAMASI GEREKENLER Uz. Dr. Hüseyin UZUNOSMANOĞLU KEÇİÖREN EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ GİRİŞ Multipl travma, birden çok büyük organ sistemini yada

Detaylı

İnvaziv Girişimler. Sunum Planı. SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar. SANTRAL VENÖZ KATETER İşlem öncesinde

İnvaziv Girişimler. Sunum Planı. SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar. SANTRAL VENÖZ KATETER İşlem öncesinde Sunum Planı İnvaziv Girişimler Santral Venöz Kateter Uygulamaları Kardiyak Pacemaker Arteriyel Kanülasyon SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar iv yol Uzun süreli iv yol ihtiyacı Hemodinamik monitorizasyon

Detaylı

Doç. Dr. Cuma Yıldırım

Doç. Dr. Cuma Yıldırım Toraks Bilgisayarlı Tomografilerin Acil Değerlendirilmesi erlendirilmesi Doç. Dr. Cuma Yıldırım Acil serviste ne zaman toraks BT istenmelidir? Acil hekimi toraks BT de öncelikle neleri değerlendirmelidir?

Detaylı

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM Nadirdir!!! Üst aerodijestif sistem malinitelerinin % 5-10 u, tüm malinitelerin ise %0.5 i hipofarinks kanserleridir. Kötü seyirlidir!!! İleri evrede başvurmaları ve

Detaylı

Konjenital Akciger Hastalıkları DR ATALAY ŞAHİN

Konjenital Akciger Hastalıkları DR ATALAY ŞAHİN Konjenital Akciger Hastalıkları DR ATALAY ŞAHİN Fazlalık, eksiklik veya yokluk şeklinde Bazıları hemen bulgu verirken diğerleri tesadüfen bulunabilir Genetik faktörlerin yanında embriyonik duraksamalar

Detaylı

Öksürük. Pınar Çelik

Öksürük. Pınar Çelik Öksürük Pınar Çelik Öksürük Öksürük, akciğerleri aspirasyondan koruyan, sekresyonların atılmasını sağlayan, istemli veya istemsiz refleks yolla oluşan, ani patlayıcı ekspirasyon manevrasıdır. Öksürük refleksinin

Detaylı

Klinik olarak huzursuzluk ve hipotansiyonun eşlik ettiği olgularda perikardial tamponad kuvvetle düşünülmelidir

Klinik olarak huzursuzluk ve hipotansiyonun eşlik ettiği olgularda perikardial tamponad kuvvetle düşünülmelidir Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Penetran Toraks Travmaları Göğüs Duvarı Yaralanmaları: Bıçak ya da düşük kalibreli silah yaralanmalarında göğüs

Detaylı

Konjenital Akciger Hastalıkları

Konjenital Akciger Hastalıkları Konjenital Akciger Hastalıkları DR ATALAY ŞAHİN Fazlalık, eksiklik veya yokluk şeklinde Bazıları hemen bulgu verirken diğerleri tesadüfen bulunabilir Genetik faktörlerin yanında embriyonik duraksamalar

Detaylı

KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI

KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI Dr. Ömer USLUKAYA DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ ANABİLİM DALI Karın travması Karın travmaları, baş, boyun ve toraks travmalarından sonra üçüncü en

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Olgu Sunumu 14 Nisan 2016 Perşembe

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Olgu Sunumu 14 Nisan 2016 Perşembe Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Olgu Sunumu 14 Nisan 2016 Perşembe Kıd. Ar. Gör. Dr. Mine Esin Şenuyar Doç. Dr. Zeynep Seda

Detaylı

Olgularla Akciğer Hastalıkları Copyright 2011 AVES Yayıncılık Ltd. Şti.

Olgularla Akciğer Hastalıkları Copyright 2011 AVES Yayıncılık Ltd. Şti. Olgularla Akciğer Hastalıkları Copyright 2011 AVES Yayıncılık Ltd. Şti. Adres: Kızılelma Cad. 5/3 34096 Fındıkzade-İstanbul Tel.: +90 212 589 00 53 Faks: +90 212 589 00 94 E-mail: info@avesyayincilik.com

Detaylı

PULMONER GÖRÜNTÜLEME. Radyografi planlanması 01.02.2012

PULMONER GÖRÜNTÜLEME. Radyografi planlanması 01.02.2012 PULMONER GÖRÜNTÜLEME Dr. Şükrü GÜRBÜZ F.Ü. HASTANESİ ACİL TIP A.D. Dispneli, göğüs ağrılı yada travmalı hastaları değerlendirmede göğüs görüntülemesi sıkca kullanılmaktadır. 1 2 Radyografi planlanması

Detaylı

Erken Evre Akciğer Kanserinde

Erken Evre Akciğer Kanserinde Erken Evre Akciğer Kanserinde Görüntüleme Dr. Figen Başaran aran Demirkazık Hacettepe Universitesi Radyoloji Anabilim Dalı Kasım 2005 Mayıs 2006 Müsinöz ve nonmüsinöz tipte bronkioloalveoler komponenti

Detaylı

Olgu Sunumu. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Özkan Saydam

Olgu Sunumu. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Özkan Saydam Olgu Sunumu Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Özkan Saydam 26 yaş erkek hasta Şikayet: Nefes darlığı, kanlı balgam Fizik Muayene: Stridor, inspiratuar ronküs

Detaylı

TRD KIŞ OKULU KURS 2, Gün G n 2. Sorular

TRD KIŞ OKULU KURS 2, Gün G n 2. Sorular TRD KIŞ OKULU KURS 2, Gün G n 2 Sorular Astma tanısıyla izlenen hastanın BT kesitlerinde her iki akciğerde periferal yerleşimli buzlu cam-konsolidasyon alanları saptanıyor. En olası tanınız hangisidir?

Detaylı

www.travma.org TORAKS TRAVMALARI Ulusal Travma ve Acil Cerrahi Derneği Travma ve Resüsitasyon Kursu (TRK)

www.travma.org TORAKS TRAVMALARI Ulusal Travma ve Acil Cerrahi Derneği Travma ve Resüsitasyon Kursu (TRK) TORAKS TRAVMALARI Amaçlar İlk muayene sırasında yaşamı kesin tehdit edici yaralanmaların saptanması ve tedavisi İkincil muayene sırasında gözlenen ve potansiyel olarak yaşamı tehdit edici yaralanmaların

Detaylı

Akciğer Grafisi Yorumlama UZ. DR. EMRE BÜLBÜL

Akciğer Grafisi Yorumlama UZ. DR. EMRE BÜLBÜL Akciğer Grafisi Yorumlama UZ. DR. EMRE BÜLBÜL Giriş Hasta gören her hekim göğüs röntgeninin tamamına hakim olmalıdır. Genç bir hekim kıdemli bir seviyeye gelmesinde akciğer grafisi yorumlama önemli bir

Detaylı

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı Olan Hasta Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı??? Yan ağrısı? Sırt ağrısı? Mide ağrısı? Karın ağrısı? Boğaz ağrısı? Omuz ağrısı? Meme ağrısı? Akut Göğüs Ağrısı Aniden başlar-tipik

Detaylı

PROGRESİF DİSPNE İLE SEYREDEN NADİR BİR AKCİĞER TÜMÖRÜ: PULMONER FİBROM A Rare Pulmonary Tumor Proceeding Progressive Dispne: Pulmonary Fibroma

PROGRESİF DİSPNE İLE SEYREDEN NADİR BİR AKCİĞER TÜMÖRÜ: PULMONER FİBROM A Rare Pulmonary Tumor Proceeding Progressive Dispne: Pulmonary Fibroma OLGU SUNUMU (Case Report) Hasdıraz L, Özkaya M, Oğuzkaya F PROGRESİF DİSPNE İLE SEYREDEN NADİR BİR AKCİĞER TÜMÖRÜ: PULMONER FİBROM A Rare Pulmonary Tumor Proceeding Progressive Dispne: Pulmonary Fibroma

Detaylı

AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR

AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR Pulmoner Vasküler Hastalıklar AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir AKCİĞER HASTALIKLARI VE YOĞUN BAKIM GÜNLERİ TANI VE TEDAVİDE

Detaylı

AKCİĞER KANSERİ AKCİĞER KANSERİNE NEDEN OLAN FAKTÖRLER

AKCİĞER KANSERİ AKCİĞER KANSERİNE NEDEN OLAN FAKTÖRLER AKCİĞER KANSERİ Akciğer kanseri; akciğerlerde anormal hücrelerin kontrolsüz olarak çoğalması sonucu ortaya çıkar. Kanser hücreleri akciğerlere, komşu dokulara veya vücudun diğer bölgelerine yayılabilir.

Detaylı

N.U.64 yaşında Bayan,evhanımı *Öksürük *2 ay önce kuru öksürük yakınması ile başvurduğu hastanede çekilen akciğer grafisi ile hastanemize gönderilmiş

N.U.64 yaşında Bayan,evhanımı *Öksürük *2 ay önce kuru öksürük yakınması ile başvurduğu hastanede çekilen akciğer grafisi ile hastanemize gönderilmiş N.U.64 yaşında Bayan,evhanımı *Öksürük *2 ay önce kuru öksürük yakınması ile başvurduğu hastanede çekilen akciğer grafisi ile hastanemize gönderilmiş ÖZ VE SOY GEÇMİŞ 7yıl önce kolon rezeksiyonu (adeno

Detaylı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik

Detaylı

Aspirasyona ilişkin ilk bilimsel deneyin John Hunter tarafından 1781 de bir sığır üzerinde yapıldığı bilinmektedir.

Aspirasyona ilişkin ilk bilimsel deneyin John Hunter tarafından 1781 de bir sığır üzerinde yapıldığı bilinmektedir. Trakeobronşial Yabancı Cisimler Dr Refik ÜLKÜ TARİHÇE Yazılı tarihte aspirasyona ilişkin ilk olgu MÖ 475 yılında üzüm çekirdeği aspirasyonu sonucu ölen Yunanlı şair Anacreon dur Aspirasyona ilişkin ilk

Detaylı

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir IIP (İdiopatik İnterstisyel Pnömoniler) 2002 yılında ATS-ERS bir sınıflama

Detaylı

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Sendromu Veno- Oklüzif Hastalık Engraftman Sendromu Hemşirelik İzlemi Vakamızda: KİT (+14)-

Detaylı

Birinci Basamakta Hasta Çocuğa Yaklaşım

Birinci Basamakta Hasta Çocuğa Yaklaşım Birinci Basamakta Hasta Çocuğa Yaklaşım 1 Çocuk Sağlığında Eşitsizlikler (DSÖ verileri 1999) Yılda 10 milyon çocuk 5. yaşlarını kutlayamadan ölmektedir 2020 e kadar aynı Geri kalmış-gelişmekte olan ülkelerde

Detaylı

Cerrahi yapılamayan konjenital kistik adenomatoid malformasyonlu olguların takibi. VKV Amerikan Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Bölümü, İstanbul

Cerrahi yapılamayan konjenital kistik adenomatoid malformasyonlu olguların takibi. VKV Amerikan Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Bölümü, İstanbul ZKTB OLGU SUNUMU Cerrahi yapılamayan konjenital kistik adenomatoid malformasyonlu olguların takibi Egemen EROĞLU 1, Pınar DAYANIKLI 2, Gülnihal ŞARMAN 2, Nüvit SARIMURAT 3 1 VKV Amerikan Hastanesi, Çocuk

Detaylı

Göğüs Duvarı Tümörünü Taklit Eden Trakeobronşiyal Pisi Pisi Otunun Ekspektorasyonu

Göğüs Duvarı Tümörünü Taklit Eden Trakeobronşiyal Pisi Pisi Otunun Ekspektorasyonu OLGU 24 OLGU Göğüs Duvarı Tümörünü Taklit Eden Trakeobronşiyal Pisi Pisi Otunun Ekspektorasyonu 161 Göğüs Duvarı Tümörünü Taklit Eden Trakeobronşiyal Pisi Pisi Otunun Ekspektorasyonu Yeliz Erol 1, Ayşe

Detaylı

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır.

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Doç. Dr. Onur POLAT Hasar Kontrol Cerrahisi 1992 yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Hasar Kontrol Cerrahisi İlk aşama; Kanama ve kirlenmenin

Detaylı

Yabancı Cisim Aspirasyonunda Bir Üniversite Deneyimi

Yabancı Cisim Aspirasyonunda Bir Üniversite Deneyimi Özgün Araştırma Yabancı Cisim Aspirasyonunda Bir Üniversite Deneyimi A University Experience in Foreign Body Aspiration Atakan Comba 1, Özlem Yüce 1, Ahmet Güzel 2, Mehmet Açıkgöz 2, Mithat Günaydın 3,

Detaylı

VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU. Dr.Serdar Onat

VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU. Dr.Serdar Onat VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU Dr.Serdar Onat VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU Vena Cava Superiorda kan akımının tıkanıklığa uğraması sonucu gelişen klinik tablodur. Acil olarak tanısal değerlendirme ve tedaviyi

Detaylı

Lokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı

Lokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı Lokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı Genel olarak; Tümör hacmi arttıkça Evre ilerledikçe Kombine

Detaylı