YÖNETiMDE ÖZENDiRM'E VE "LiBERMAN TARTISMASılı

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "YÖNETiMDE ÖZENDiRM'E VE "LiBERMAN TARTISMASılı"

Transkript

1 YÖNETiMDE ÖZENDiRM'E VE "LiBERMAN TARTISMASılı Kurthan FiŞEK * i - ÖRGÜTÜN AMAÇLARıYLA BIREYIN ÇI.KARINI UZLAŞTıRAN TEMEL ARAÇ: ÖZENDIRME, Örgüt - içi ve örgütsel davranışın sınıflı toplumlardaki biçim ve içeriğini açıklamaya yönelen tüm düşünsel çabaların ortak özelliği, bir bakıma da yanılgısı, çıkar - özdeşliğinin «doğal», anlaşmazlık ve çatışmanınsa «hastalıklı" sayılmasıdır. Gerçekten de, ataerkil yönetimin'«baba yetkesine dayalı zorla YIŞ!ı», bilimsel yönetimin «bilime dayalı' zorwılu» ve insan ilişkilerinin «seve. cen yöneticinin çabasıyla gerekli» işbirliği anlayışlarına. bakarak, tarihteki bütün yönetim ideolojuerinin, ama gizli, ama açık, işçi - işveren işbirliğinin doğal kaçınılmazlığını savunduklarını, bu yüzden de örgütün amaçlanyla ör. güt üyesinin çıkarları arasında var olan temeldeki çelişmeyi sürgit gözden kaçırdıklarını söyleyebiliriz. ı Bu çerçeve içinde işçi - işveren işbirliği yine sağlanamıyor ve bireyin çıkarları örgü:tün amaçlarına ters düşüyorsa, bunun nedenleri, örgüt üyesinin tembellik ve anlayışsızlığı.(bilimsel yönetim) ya da şe. vecen yöneticinin hıristiyanlığın evamir-i aşeresini yeterince özümleyememiş (insan ilişkileri) olmasıdır. Çıkış noktaları yanlış olan bütün çözümler gibi, bunlar da birşey çözemezler. Örgüt - içi ve örgütsel i davranışın biçim ve içeriğini doğru kavramanın yöntemsel ön koşulu, sınıflı toplumlarda bireysel ve örgütsel çıkarların "özdeş» ôlmadıklarının baştan varsayılması, bir, başka deyişle, amaç ve çıbr aynlığırun kural, özdeşhk ve uyumun da istisna oldup.nun çıkış paktası alınmasıdır. Durum böyle olunca, örgütsel butünlüğün ve eylem birliğinin sağlanması, herşeyden önce, örgütün amaçlarıyla bireyin çıkarlarının birbirlerine yakınlaştırılmalarına bağıanmaktadır. İşte, bu yakınlaşmayı sağlayan araca "özendirme» adını veriyor, kavramı da "örgüt,üyesinin örgüt amaçları doğ~ltusunda çalışmaya isteklendirilmesi» diye tanımlıyoruz. Doç,. Dr. Kurthan Fişek, SBF. ü/ıretim üyesidir. i Ayrıntılı anlatım için bkz. Kurthan Fişek,.On the Social Heritage of Administı:ative ldeology., Turkish Publle Admln1stratlon Annual, TODA!E Yayınları, no. 2, Ankara, 1975.

2 32 AMME İDARESI DERGISI Toplumların bugünkü ekonomik gelişkinlik düzeyinde, insanlar, yemek, giyinrnek ve.barınmak için çalışırlar. Çalışmanın amaç ya da törel bir ge-, reksinme olmayıp yeme, giyinme ve barınınanın bir aracı olarak görev yaptığı tüm toplumlarda, insan, emek katkısına göre, ama az, ama çok, bu temel gereksinmelerini karşılayacak belli bir ödeme göriir. Toplumun gelişkinlik düzeyine göre değişik biçimler alan bu ödemeler, örnekse, köleci aşamada boğaz tokluğu, feodali'tede aynı ödeme ve kapitalizmde ücrettir. Bu açıdan bakıldığında, günümüz koşullarındaki temel özendirme aracının ücret olduğunu söyleyeblhrlz_ Ama, belli bir işe belli bir ücret ödeniyorsa, insan, daha çok çalışmaya, daha fazla üretmeye ve daha verimli olmaya Dasıl isteklendirilecektir? Bu temel soruyu yanıtlamak için, yönetim biliminin ana kaynaklarından giderek, özendirmeyi «maddi» (material) ve «manevi» (moral) diye ikiye ayırabiliriz. Maddi özendirmenin bugün bilekuhanılan ilk biçimi bilimsel yönetim ( taylorculuk) akımının ortaya attığı «parça - ba şı ücret", manevi özendirmenin gerçekçi olmasa bile en ateşli sözcüsü de insan ilişkileri (davranışçılık) yaklaşımıdır. Taylorculara göre, her işi yapmanınen iyi tek yolu vardır; bu varsayımdan çıkılarak, iş en küçük parçalarına ayrılmakta, gereksii hareketler ayıklanmakta, her hareketi yapmak için gereken süreye zorunlu dinlenme süreleri eklenerek «standard iş bitirme süresi» hesaplanmakta, norm - aşımları da parça - başı ücret ödemeleriyle ödüllendirilmektedir. Öte yandan,' insan ilişkileri akımına göre, bireyin, yiyecek, giyecek ve barınak dışında, törel - ruhsal gereksinmeleri de vardır; yaptığı işten hoşnutluk, övgü, saygınlık, benlik doyumu ve kendi yazgısını denetleme gibi biçimler alabilen bu ruhsal -'törel gereksinınelerin karşılanması ölçüsünde, birey, daha ~ok ve daha istekli çalışacaktır. Görüldüğü gibi, bilimsel yönetim manevi özendirmeye; insan ilişkileri de maddi özendirmeye, son tahlilde, kapalıdır; oysa, örgütsel gerçek, iki özendirme biçiminin yanyana var olma1annı ve koşullara göre delişebuen duyarlı bir denge tutmalannı gerektlnnektedir. Maddi ve manevi özendiricilerin. hangi noktada denge tutacaklanysa, doğrudan doğruya, ülkenin ve işyerinin ekonomik gelişkinlik düzeyine,. üretim teknolojisine, benimsenegeimiş iş görme yöntem ve alışkanlıklarına vb. bağlıdır. ılginçtir, maddi ve manevi özendirkiler arasındaki bu organik bağlantı yönetim biliminin klasik kaynaklarında yeralmamıştır; bu nedenle, sorunu yerli yerine oturtabilmek için başka bir kaynağa, sosyalist ülkelerin bu konudaki edimsel ve düşünsel çabalarına başvurmak gereği doğ: maktadır. Konu bakımından en kullanışlı kaynak, kuşkusuz, yönetim bilimi kaynaklarına hemen hiç yansımayan Liberman Tartışması'dır. Ama, önce, Liberman tartışmasının başvurma çerçevesini çizmek gerekecektir. II;""" LİBERMAN TARTıŞMASıNıN BAŞVURMA ÇERÇEVESİ VE DÜŞÜNSEL ÖNCt1LLERİ 1917 Sovyet Devrimi'nin en ivedi günlük sorunlarındarr biri, savaşla çökmüş ekonomisinde yeniden kuruluş çalışmalarını başlatmak ve yılgın kitleleri bv çabanın yanına çekmekti. Örgütsel düzeyde neyin nasıl yapıla

3 YÖNETİMiDE ÖZENDİRME 33 cağı konusundaki çıkış noktası, Marx'ın «erneğe göre gelir» ilkesine ilişkin yorumu oldu: 2 Üreticinin hakkı kat'tığı emeğe orantılırur; eşitlik, bu kat kının aynı ölçüte, yani emeğe dayandırılmasından' gelir. Herhangi bir kişi, bedensel ya da düşünsel bakımdan, bir başka sından üstün olabilir, aynı süre içinde daha çok emek harcaya bilir, daha uzun süre çalışabilir. Gelirde emek katkısının esas alınması, o emeğin süre ya da yoğunluğunun ölçülebilmesine bağlıdır; yoksa, emek, ölçüt olma niteliğini yitirir. Böylece, hak eşitliği, emeğin eşit olmadığı durumlarda, eşitsizlik hakkı ola rak belirmektedir." Emek hakkı, bu nedenle, insanların yetenekçe doğuştan farklı olduklarını ve üretici yeteneğin doğal bir ayrıcalık olaı;ak belirdiğini zımnen varsayar, bütün haklar gibi içeriği bakımından bir eşitsizlik hakkı olarak karşımıza çıkar. EşItlik, hakkın özdeş ölçütlere dayandınlmasıyla anlam kazanır. Bu alıntıdan da anlaşılacağı gibi, emek katkısındaki eşitsizliğin bugünden yarına kalkması beklenmemekte, insan işbölümünün köleleştirici egemenliğinden kurtulana, kol emeğiyle kafa emeği arasındaki çelişki kalkana ve çalışma yaşamın ayrılmaz amacı durumuna gelene kadar, «erneğe göre gelir» ilkesinin sosyalist bölüşümü belirlemesi öngörülmektedir. 3 Anılan il ke nasıl gerçeklik bulacaktır? Özetle, sosyalist bölüşüm likesinln örgütsel gerçekleşme blçlml demel ücret» denllen düzenlemedlr. Buna göre, salt eş.it liğe uyarak tüm çalışanlar için tek bir temel ücret göstergesi sap'tanmakta; sonra da, emek eşitsizliklerini düzenlemek için, görülecek işler bilgi, dene yim ve eğitim' ölçütlerine göre tanımlanıp sınıflanrurılarak, her işe, karma şıklığına göre artan bir katsayı tanınmaktarur. Göstergeyle katsayının çar pımı sonucu elde edilen temel ücret, emeğin ni'teliğindeki farkları gelire yansitmakla kalmaz, aynı zamanda, işçileri daha yüksek bilgi, eğitim ve deneyim düzeylerine çıkmak için özendirir. İki yönde özendirici etki yapan "temel ücret" sisteminin işleyişi hakkında bilgi vermek bakımından, sosya list ülkelerde, katsayı taban ve tavanı arasındaki oranın 1: 6-8 olduğunu söyleyebiliriz. 4 Ancak, temel ücret, çalıştırma bakımından yetersiz kalan bir özendiri cidir; şöyle ki, işçi, kendisine verilen somut görevi yap'tıktan sonra, daha çok çalışmaya isteksiz olabilir devriminin hemen sonrasında, eğitim, bilgi ve deneyiminin ücret karşılığının üstünde çaba harcaması ve emek verimliliğini artırması için işçiyi özendirmede; taylorcti ilkel özendiricilere, yani parça - başı ve kademeli parça - başı ücret sistemlerine başvurulmuştur, Taylorcu yöntemler konusunda Lenin şöyle yazıyor: 5 Karl Marx,.Gotha Programının Eleştirisi-, Basic Wrltlngs on PolItics and Phllosophy (ed. Lewis Feuer), Doubleday, New York,.1959, s, 118 U9. 'a,k., s, 119. Korkut Boratav, 50syallst Planlamada Çellşn:ıeler, SBF Yayınları, Ankara 1973, s. 121, n55. 'V. i. Lenin,.Sovyet Yönetiminin lvedi Sorunları» (Pravda, 28,4.1918), AdmlnlstratloD (ed. Albert Lepawsky),Knopf, New York, 1952, s :

4 34 AMME İDARESİ nergisi Yönetimin başansı, günlükörgütlenmede gösterilecek başanya bağlıdır... Taylorcu sistemin tüm bilimsel ve ilerici önerilerini denemeli, nasıl çalışılacağını' öğrenmeli ve öğretmeliyiz... Kapitalizmin bu konudaki son sözü olan Taylor SistemL, bir yandan kapitalist sömürünün acımasızlığını, diğer yan dan yüzeysel ve gereksiz hareketlerin tasfiyesi, iş görmenin en doğru yol ve yöntemlerinin saptanması, en iyi kayıt ve denetim sistemlerinin geliştirilmesi vb. çaba4ınnı birleştirmiştir. Bireysel verimliliği ölçerek yüksek verimliliği ödilllendinneyi' amaçla yan bu uygulama, son tahlilde, iş normlarının saptanmasına ve işçilerin norm - aşımlanna özendirilmelerine dayanmaktadır. Ancak, görünüşte çok kestirme ve kullanışlı olan parça - başı ücret sisteminin, işletme ve ülke düzeyinde sayısız sakıncasının olduau kısa sürede görülmüştür. Örnekse, üretim, normlan çok düşük ya da çok yüksek tutulduklannda, herkes bu normlan aşmakta ya da hiç kimse yanlanna bile yaklaşamamakta, dolayı' sıyla parça - başı ücretin özendiriciliği ortadan kalkmaktadır. Aynı. şekilde yetenekli ve çok çalışkan işçilerin parça- başı gelirleri yer yer temel ücret lerini bile aşabilmekte, buysa ücretin tabanıyla tavanı arasında saklı 'tutul mak istenen oranı bozmaktadır. Yine örnekse, parça başı ücret sisfemi, üretimin niteliğinin zaranna niceliğinin artınıması eğilimlerini körükleyebilmektedir. Taylorcu yöntemlerin sosyalist ekonomiler üstündeki sakınca lannı Boratav şöyle özetliyor: «Bu durumda, parça başına ücret sistemi, aslında temel ücretlere... ait olan meslek seçimi ve işe girmeyi belirleyen parametrik görevi fiilen devralmış olacaktır».". Özendinnede temel ücretin ana, parça. başı ücretin de yardımcı yön tem olması gerekirken, zaman içinde, taylorculuğun kapitalist özü su yüzüne çıkmış ve sosyalist ekonominin işleyişi bakımından önemli bazı sapmalar belirmiştir. Sosyalist toplumun kuruluş döneminde gereksenen «yeni insan» tipinin şekillenmesini geciktiren, Nepman'lann devlet kesimindeki karşılıklan olarak gördükleri yüksek ödemelerle. düz işçilerden soyutlanmış usta -işçilerde kişileşen ve parça - başı ücret gelirlerini artınrken üretimin niteliğini sürgit düşüren bu sapmalar, ister istemez, «özendirme» sorununu biçim ve içerik bakımından yeniden gündeme sokmuştur. Stalin bu konuda şöyle yazıyor: 7. Tembellik, tutuculuk, düşünsel miskinlik ve eski iş görme alışkanlıklanna kölece bağlılık karşısındaki en etkili panzehir devrimci heyecandır... Bu olmadan ilerleme olmaz. Ama, bunun bir de sakıncası vardır: sağduyu ve sonuca dönük çabay. la birleştirilmedikçe, pratikte, devrimci IM - ebeliğine dönüşme sakıncası... Devrinİd düşçülüğjin panzerdri, Amerikan atılımcılığıyla bütünleşmiş pratik çalışmadır. Durdurulmaz bir güç plan 6 Baratav,.,.e., s J. V. Stalin. _Leninizmin Temelleri_ (Sverdloff üniversitesinde konuşma, Nisan ı!l24), Le DIııIsm, AlIen and Unwin Ltd., London, 1928, s

5 YÖNETİMDE ÖZENDİRME 35 bu sonuca dönük atılımcılık, ilerlemeyi engelleyen tüm ö~eleri basit s~duyuyla süpürüp atar, en önemsiz işleri bile anında ve en kısa yoldan sonuca götürür... Ama, Amefikalılann bu pratik ve sonuca dönük tutumu, devrimci heyecanla bütünleşmedikçe, yozlaşır ve dar - kafalı, ilkesiz bir tüccarlığa dönüşür... Devrimci' heyecanla kestirmeci s~duyunun birleştirilmeleri zorunludur. Bu açıklamayı izleyen dönemde, bir yandan parça -başı ücret gibi maddi özendiriciler saklı. tutulurken, di~er yandan «yedi insan» yaratı:;na çabalarının parçası olarak manevi özendiricilere artan ölçüde bel bağlandığını görüyoruz. Stakhanov ve Matrosov gibi öncü işçilerde kişileşen ve çalışma: ya karşı yeni bir tutumun oluşturulmasım amaçlayan bu manevi özendirme çabası, üç ana kolda gelişmiş ve sonunda maddi özendirmeyle organik bütünleşmeye girerek yönetim biliminin duragan özendirme anlayışım bir üst düzeyde yenilemiştir. Manevi' özendirme yönündeki ilk adım, 1919 yılında Moskova demiryolu işçilerince başlatılan ve tatil günlerinde ücretsiz çalış- mayı öngören subbotnlk denemesi, ikinci çaba da aydınların ve genç işçilerin geri kalmış bölgelerde ücretsiz ve gönüllü çalışmalanyla nitelenen iş so ferberiiklerldlr. Bu çabaların zamanla törenselleştiklerini görüyoruz. Varlık ve. etkinliğini bugü.ıi de koruyan üçüncü çaba, üretim sürecine getirdi~ basit ve yaratıcı bir yenilikle emek verimliliğini büyiik ölçüde artıran ve «sosyalist emek kalıramam» yapılan bas~t bir maden işçisinin adıyla andı ğımız Stakhanovcu harekettir yılında başlatılan ve bireylerin övgü, saygınlık, tanınma gibi ruhsal - törel gereksinmelerini karşılayarak kitle bi I.lnc:inin yükseltilmesinl amaçlayan bu özgül yöntem, 1936 yılında oluşturu lan ve maddi özendirmenin tek kaynağı olan «işletme fonu» (direktör fonu) uygulamasıyla organik ilişkiye girmiştir. Stakhanovculukla parça- başı ücret sisteminin oluşturduklan bu bütün içinde, S'takhanovcu öncü işçiler hem emek kalıramam, hem de yiiksek gelirli kişiler durumuna gelmekte; Stakhanovcu hareketin kendisi de piyasa kategorilerine dayanan. maddi özendlriellerle ruhsal- törel delerlere dayanan manevi özendlrieller arasında ku.rulan özgül bir ilişki biç1ml olarak karşımıza çıkmaktadır. a. Stakhanovculuğun giderek dayandığı özendirme anlayışına göre, maddi özendirmenin tek kaynağı işletme yöneticisinin denet1mindeki işletme fonudur; bu fonun hac mı verimlilik, girdi kullanımı, çıktı ya da karlilik gibi başan göstergelerince belirlenmekte, başan göstergelerinin gerçekleşmesine katkılan ölçüsünde de işçilere bu fondan özendirici ödemeler yapılmaktadır. Koşullar maddi özendiricilerin ön plana çıkanlmasım gerektiriyorsa, ücretle başan göstergesi bütünleşecek, yani çıktı, verimlilik ya da karlılığın artmasma ba~lı olarak o artış ölçüsünde işçinin ücreti de artacaktır; yok, savaş gibi koşullar manevi özendiricilere öncelik tanınmasım gerektiriyorsa, o zaman, kişinin geliriyle başan göstergeleri arasındaki ilişki kopanlmaksızın zayıf' layacak, örnekse çıktı artışı onu gerçekleştirenlerin gelirlerine yansımayabilecektir. Bu sonuncu durumda, işçi, gelirini artırmak için qeğil, siyasal - top Ayrıntılı anlatım için bkz. Boratav, a.ı.e., s

6 36 AMME İDARESİ DERGİSİ lumsal bildiıci öyle buyurduiu için çalışmakta ve başan göstergelerini geliştirmeye yönelmektedir. «Uberman Tartışması» başladıtpnda, geçirilmiş bir savaşın etkisiyle, hem merkezci denetim fazla, hem de Stakhanovculuiun «manevi,. boyutu ön plandaydı. Bu bakımdan, tartışmaları izlerken, «tepki» öğesirıe sürgit pay bırakmak zorunludur. iii - ÖZENDtRMEDE ıki AYRI BAKıŞ AÇısı: LİBERMAN VE SUK.HAREVSKU MODELLERİ 9..Uberman Tartışması», esas itibariyle, Kharkov Devlet Üniversitesi Mü hendislik Ekonomisi Kürsüsü yöneticisi ve Ukrayna EKonomi Enstitüsü damşmanı Evsei Grigorievich Uberman'ın 1962 yılında Pravda'da çıkan "Plan, Kar ve Prim» adlı yazısıyla başlayan LO ve Sovyetler Birli~'ndeki işletme reformlarına ulaşan bir düşünce sürecidir. Bazı ba'tılı kaynaklarda,, kapitalizme dönüş» olarak yorumlanan, ama, aslında, planlama mekaniz masına maliyet muhasebesi ve özendirme boyutlarının eklenıiıesini amaçla. yan tartışmalar sırasında, maddi ve manevi özendirmeye ilişkin iki ana model belirmiştir. Bunlardan ilki, yerinden yönetim ve maddi özençlirmeye ağırlık tanınmasını öngören Uberman Modell; ikincisi de, SSCB Bakanlar Kurulu Emek ve Ücret Devlet Komit.esi üyesi B. Sukharevskii'nirı adıyla anılan ve SSCB Bilimler Akademisi Ekonomik Muhasebe ve Maddi Özen dirme Kurulu'nun Eylül 1962 tarihli toplantısına tartışma bildirisi olarak sunulan Sukharevıldl Modell'dir. Uberman Modeli nasıl ka'tı merkez. ci planlamaya ve manevi özendirme önceli~e bir tepkiyse, Sukharevsıpi Modeli de merkezci denetimle yerinden yönetim arasında ilkirıden yana denge arayan bir uzlaştıncı olarak karşımı.:za çıkrpaktadır. Soruna, sanırız, Liberman Modeli'nirı anlatımıyla girmek uygun olacaktır. Uberman tartışmalarının çağdaş yönetim bilimirıe en büyük katkısı, kuşkusuz, özendirmenirı, ilk kez bireysellikten kurtarılıp, önce <İşletme düzeyine, sonra da ülke ekonomisine yansıyan «.toplu» (collective) bir çaba olarak değerlendirilmesidir. Tek tek işçileri kendi kişisel verimiiliklerirıaen öteye örgüt verimliliğini de artırmaya özendiren ve son tahlilde kişlsel çı kadarla ortak çıkarlar arasında organik batiar kuran bu sistemin daha iyi anlaşılması için, kısaca, Uberman'ın eski özendirme biçimlerini hangi nok talarda eleştirdiğini görmek gerekir. 9 Libennan'la başlayıp Sovyetler BirHAi'ndeki reformlanyla 'son bulan tartışmaların temel belge ve yazıları, Myron E. Sharpe tarafından, iki cilt olarak derlenmiştir. The u berdwl DIaCWıııLOıı (IASP Press, New York, 19(6) ve Refonu of SOVIe$ Ecouomle Mauasemeııt (IASP Press, New York. 19(6) adlı bu iki yapıt, izleyen çözümlemelerde yeri geldikçe, sırasıyla, LD ve HEM diye anılacaktır. ' LO Liberman, bu konudaki ilk yazısını 1948 yılında yazmış, ayrıca 1955 ve 1956 yıllarında da yayınlar yapmıştır. Ancak, Uberman'ın yazdıklarının ilgi çekmesi ve tartışmalara konu ol. maya başlaması 1962 yılına raslar.

7 YÖNETİMDE ÖZBNDİRME 37. Liberman'ın eski özendirme biçimleri konusundaki eleştirilerini üçe ayı. rabiliriz. Bir kere, maddi özendirme, örgüt amaçlarını gerçekleştirmede en etkili güçtür, ama, bu gücünü etkili biçimde seferber edememektedir. LI Bu nun yapısal bazı nedenleri vardır. Örnekse, her işyerinde ve akla gelebilecek her konuda sayısız prim ve özendirme sistemi uygulanmakta, tekdüz& likten yoksun bu bütün içinde işçi gelirleri verlmliukten hapjdsiz olarak artabilmektedir. Ayın kişinin aynı iş için birkaç ayn kaynaktan birkaç ödeme görmesine bile yol açabilen bu durum, maddi özendirmeyi asıl amacından, yani toplumsal üretimin etkinlik ve verimliliğinin artırılması amacından giderek uzaklaştırmıştır. Eski özendirme biçimlerine yöneltilen ikinci eleştiri, özendirmenin ana kaynağı. durumundaki işletme fonunun kullam' ımyla ilgilidir. Buna göre, işletme fonu, yıl sonu kesin hesaplan alındıktan sonra ve ancak ertesi yılın ikinci çeyreğinde oluşmaktadır; yapılan somut işle o işten sağlanan geliri süre bakımından birbirlerinden soyutlayan bu uygulama, üretim maliyetini düşürmek için gösteruen çabayla bu düşüşten sağlanan kazanç arasındaki nedensellik ilişkisinin işçilerce doğru ve anında algılanmasım güçleştirmiş, böylece işletme fonunu etkili bir özendirici olmaktan çıkarmıştır. ıı Liberman'ın üçüncü eleştirisi, taylorculuktan esinlenilerek benimsenen parça - başı ve kademeli parça- başı ücret sistemlerinin işleyişiyle ilgilidir. Liberman konuya iki açıdan yaklaşıyor; Bir kere, bireysel parça - başı. ücret sisteml son derece karmaşık ve zaman- yltlrticl hesap ve kayııt IşlemJerine dayanmak~. Şöyle ki, önce üretim normlan sap,tanmakta, sonra da dakika normları beceri ve ustalıaa göre farklılaşan daki ka başına temel ücretle çarpılarak tek tek her işçiye yapılacak ödemeler belirlenmektedir. Bu işlemin hafta, ay ve ürünler için 'tekrarlandığım dü şünürsek, sistemin özellikle büyük çapta işletmelerde ne kadar karmaşık (ve kanşık) bir görünüm alacağı kolayca anlaşılır. 13 Öte yandan, parça- başı ücret, sosyalist bölüşüm Ukesine en Uygun tek düzedleme değildir. Buna göre, parça başı ücret, üretimin henüz tam uzmanlaşmadığı dönemlerde etkili olabilir, ama, ekonomik gelişmenin belli bir aşamasından sonra, örgütsel geçerliğini hızla yitirir. Örnekse, eşgüdümlü takım çalışmasırnn. esas olduğu «konveyör» sistemlerinde, paı;ça başı ücret gibi bireysel özendiriciler takım çalışmasını bozar, firenın artmasına ya da bitmemiş parçaların yığılmasına, kişisel çıktı kayıtlannın tutulmasında güçlüldere yol açar. Aynca, parça başı ücret, çıktı normlannın belli aralıklarla gözden geçirilerek yükseltilmelerini gerektireceği için, telmo1ojlnin geuştlrumesl ve yeni teknude. rin üretım süreclne uygulanması çabalanna da set çeker. 14 Liberman tartış malarında yer alaniann genellikle benimsedikleri bu eleştiriler, üretimin nitelik ve niceliğinin inancalandığı sanayi kollannda, ister istemez, «bireysel parça başı ücret» ilkesinin yadsınmasını gerektiriyordu. Onun yerini alabilecek sis'tem konusunda Liberman şöyle bir öneri getiriyor: ıs LI E. G. Liberman. Economic Levers for FulfilJlng the Plan for Soviet.Industry., Kommuıılat, no. 1 (der. Myron E. Sharpe. ID, a.g.e., s. 53). ıı E. G. Libennan Cost Accounting and Material Encouragement of IndustriaI Personne)., Voprosy Ektmomlkl, no. 6 (LD. a.g.e., s. 9). il Libennan,.Economİc Levers. a.g.m., s. 57. l< a.k., s ıs a.k., s

8 38 AMME ıdaresi DERGİSİ Toplu parça - başı. ücret sisteminin zararlan konusunda geliştirilen tüm «kuramlar» ne derse desin..., günlük deneyimler,,toplu ödemenin, işçilerce emeklerinin ürününe duyulan maddi ilgiyi artırdığını göstermiştir... Bireysel parça - başı ücret sisteml. çok yerde çalışmanın toplu niteliaine ters düşmektedir. Yalnızca toplu ödeme biçimlerinin deaii, «çalışılan süreye göre ödeme» ilkesinin de bazı sanayi kollannda 'benimsenmesi ıçın zaman gelmiştir... üretimde makineleşme ve otomasyon ne' ka dar artarsa, işçiye, belli bir ücretin yanında, takım üyesi ola rak, toplu primden pay ödenmesi de... o kadar gerekli olur. Çalışılan süreye göre prim, parça- başı ücret gibi, emeain nite. lik ve niceliaine göre gelir ilkesine uygundur. Liberman'ın eski özendirme sisteminde algıladıaı aksaklıklar, özetle, (1) sayısal çokluktan gelen etkisizlik, (2) özendiricinin bak edilmesiyle alınması arasındaki zaman boşluaıı ve (3) üretimin toplumsal nitefi~yle özendinnenin bireysel içeriai arasındaki çelişkiydi. Hem ~u aksaklıklan giderecek, hem de işletmelerin amaçlanyla işçilerin çıkarlarını «eşdoğrul'tulu» kılacak yeni bir sistemin arayışına giren Libennan'ın karşılaştıaı temel sorun, örgütsel lşleyişl delişık yönlerlyle YıUısıtacak ortak bir paydanın buıunnıasıydl Kısacası, «kişisel maddi çıkar, toplumun rum üyelerinin maddi gereksinmelerini en iyi biçimde karşılamanın tek yolu olan toplumsal üretimin hizmetine koşulmalı..., maddi özendirme ilkesi de kişi ve kamu çıkarlannın bir bileşimi olmalıydı». '16 Özendinne modelinde bütün bu sorunlann çözünıü olarak «kar» ölçütünü alan Libennan, anılan ölçütlin amaca uygunluaıınu şöyle anlatıyor: 17 Kdr, çıktının niteliai de dahil, örgütsel işleyişin tüm yönlerini genelleştinnektedir... Kdr, verimliliain genel ve özendirici bir göstergesi, işletmenin işleyişini deaerlendiren bir araçtır... I(hlılıAı belirleyen temel etkenler..., bir yandan taıı;.ı kapasite çalışma ve üretim hacmında artış..., di~er yandan da üretim maliye'tinde düşüştür. Önerilen sistem, işletmeyi, en düşük maliyetle üretim yapmaya..., emek verimliliaini artınp ısrafı önleyecek kaynaklan bulup çıkarmaya özendirmektedir... Çalışmanın değerlendirilmesi, artık, plan hedeflerine göre deail, karlılık derecesine göre yapılacaktır... Maddi ödüllerin erişi1en çık tı düzeyine göre verildiai sistemlerde, işletmeler, mallannın niteliaini ve yapım teknolojisini geliştinnek için istek duymazlar. Başvunna çerçevesi böylece belirlenen Libennancı maddi özendinne modeli, son tahlilde, altı temel ilkeye dayanmaktadır. İlk Ilke, temel ücret tabanlanyla prim tavanlannın tek merkezden ve tekdüze olarak belir 16 Uberman, -Cost Accounting», a.g.m., s Birinci paragraf için bkz. E. G. Uber:ınan, -Are We FIirting 'With Capitalism?», sovlet LIfe, July 1965 (LD, a.g.e., s. 3(9); ikinci paragraf için bkz. E. G. Uberman, -Planning Production' and Standards of Long-Term Operation., Voproııy Eko:ııomUd. 1962, no. 8 (H). a.g.e., S )..

9 YÖNETİMDE ÖZBNDİRME 39 lenmesi,18 ama, ödemelerin işletme karlarından yapılması koşuluyla, maddi özendiricilerin nasıl, ne zaman, nerede, kime ve ne ölçüde uygulanacağı konusunda son sözün işletmelere bırakılmasıdır. 19 İldnci Uke, plan hedeflerini gerçekleştiren işletmelere prim ödenmesi, ama, prim 'tutarmın, çıktı hedeflerine göre değil, uzun dönemli normlann gerçekleşme derecesine göre belirlenmesidir. 20 Bu ilkeye göre, prim ödemeleri kftrlılık normu üstünden yapıldığı için, işletmeler, «kolay plan» almak ya da kaynaklannı az göster mek ya da nitelik zaranna niceliği yükseltmek ya da üretim n;ıaliyetini umursamamak gibi davranış biçimlerinden kaçmacak, işletmenin kftrlılığı ne kadar artarsa prim fonlarınm' da o ölçüde büyüyeceği bilincine varacak lardır. üçüncü ilke, tüm maddi özendiricilerin tek bir fonda toplanması ve prim ödemelerinin yalnızca bu fondan yapılmasıdır. 21 Uberman'a göre, bu maddi özendirme fonu, «işletmenin kftrh işleyişinin ürünü, onun ür~timdeki maddi başansının ifadesi» 22 olmaktadır. Yine bu ilke çerçevesinde, işçi ler, maddi yaşama düzeylerinin yükselmesi için özendirme fonunun geniş. lemesi gerektiğini daha kolay algılayacaklar, bireysel çabadan çok toplu ça banm önem taşıdığını kavrayarak takım çalışması yoluyla bireysel- toplum sal çıkar bütünleşmesine katkı yapacaklaraır. 23 Dördüncü Uke, özendirici lerin kullanımında, önceliğin maliyet düşüıiicü buıuşlara ve teknolojik ilerlemeye tanınmasıdır. Özendirmenin bu alanlara yöneltilmesi, aynca, nitelik yerine niceliği ödüllendiren eski uygulamanın aşılmasını da kolaylaştı racaktır. Bu ilkenin etkili olabilmesi, prim ödemelerinin gecikmesiz yapıla rak 24 «yüksek başanya yüksek gelir» anlayışının yaygınlaştınlmasına bağ lıdır. 25 Beşinci Dke, maddı özendirmeye esas alınan normlann sık sık değiş'tirilmemesi ve en az bir yıl süreyle yüıiirlükte bırakılmasıdır. 26 Bu ilkeye göre, işçiler, maliyet düşüıiicü her biiluştan sonra çıktı normlannm yük. seltilmeyeceğini bilerek, yeni teknolojiyi benimsemeye' yatkın ve bu yönde özel çaba harcamaya istekli olacaklardır. Altıncı Dke,. maddi özendirme normlannın açık ve aynntıb biçimde belirlenmesidir. Özendirme biçimlerini tekdüze kılan ve «eşit işe eşit ücret» uygulamasının gerçekleşmesini sağla. yan bu ilkeye göre, işçi, belli bir anda belli bir iş karşılığında ne a1aca~ bilecek ve onun gereklerini yerine getirecektir. B. Özendirmede SukharevskH Moden z7 Sukharevskii modeli, özendirmede devletin etki ve denetimini ön plana 18 Libennan,.Planning Production and Standards., a.g.m., s, Libernıan..Cost Accounting., a.g.m., s. 8. 'lll ajı:., s a.k., s, 17. ne. G. Liberman,.Planning Industrial Production and Matenal Stimuli for its Development», KommUDlst, 1956, no. 10 (LD, a.g.e., s. 41). >3 Liberman, ceconomic Levers., a.g.m., s. 54. u E. G. Libennan,.Once Again on the Plan, Profits and Bonuses., Pravda, September lo, 1964 (LD, a.g.e., s. 216). :ıs a.k., S. ııs. 26 Libennan, ccost Accounting., a.g.m., s. 8. n Aynca yollarna yoksa, bu bölfunun saptarna ve bulgulan için bb. B, Sukharevskii, «On Improving the Fonns and Methods of Material Incentives., Voprosy :EkonomUd, l1q. 11 (LD, a.g.e., s ).

10 40 AMME tuarest DERGtSt çıkarmış, kişisel ve toplumsal çıkarlan bütünleştirmede işletme yerine devlete öncülük görevi vermiştir. Model, bu yönüyle, Libermancı yaklaşımı ta mamlamakta ve. 1%5 reformlannda iz süren bir düşünsel çaba olarak be 1irmektedir. Sukharevskii'nin Libermancı özendirme modeline karşı çıkışını üç ana başlılta ayırabiliriz. Bunlardan ilki, ücret -kar ilişkisi konusundadır. Suk harevskii'ye göre, tek tek her işçinin maddi çıkanyla işletme verimliliği arasında ilişki kurmanın en etkili yolu kuşkusuz işçinin gelirini işletmenin karlılık derecesine bağlamaktır, ama, o zaman, şöyle bir çelişkiyle karşıla şılacaktır: ücret üretını maliyetinin aynlmaz öğesi oldupı içln, diğer her şeyaynı bldığında, ücretler arıtıpıda karlar düşecektir.28 Bu görünür çelişkinin tek çözümü, emeğin verimliliği artıp birim.başına çıktının maliye. ti düşmedikçe, işçiye ücret artışı verilmemesidir; çıktı, kflr ve ücret hacmı ancak o zaman birlikte artabtıir. Bu açıdan bakıldığında, maddi özendirme kaynaklannın işletmelerce saptanması, ama, merkezden en sıkı biçimde denetlenmesi, işçi, işletme ve ülke ekonomisi arasında çıkar birliği sa~lamanın tek yolu ~larak belirmektedir. Sukharevskii'nin ikinci savı, işletme kar l~ndan maddi özendirici olarak yararlamlsa bile, ücretln yine de temel özendirme aracı olarak kalacaiıdır; şöyle ki, kflrlılık belki üretim etkinliğini daha iyi yansıtmakta, ama, bu durum, merkezden belirlenecek temel göstergelerin ücretlere esas olmasım önlememektedir. 29 Sukharevskii' ye göre, ücretlerin tek merkezden belirlenmesi zonınlulu~ iki nedene da yanır. Bir kere, para ve mal arzı arasındaki planlı ilişkinin saklı tutularak ulusal gelirin nasıl kullamldı~n denetlenebilmesi, herşeyden önce, dev letin temel ücretleri denetleyip belirlemesine bağlıdır. İkinci olarak, temel ücretlerin, çalışma nonnlanmn ve özendirici kullanımına ilişkin temel ilke lerin devletçe s~p'tanması, «eşit 'İşe eşit ücret» ilkesini gerçekleştirebilmenin ön koşurı.ldur; yoksa, kişi, işletıne ve toplum çıkarlan arasnıda bir kopuklu~ meydana gelmesi önlenemeyecektir. Üçüncü eleştirisini Liber man'ın merkezci planlamayla maddi özendirme arasında kurdu~ ilişkinin niteliğine yönelten Sukharevskii'ye göre, işletme başansını de~erlendirmede kullanılabilecek üç temel gösterge, (1) plamn çıktı hedeflerine ulaşılıp ula şılmadıiı, (2) ulaşılmışsa, çıktı, verimlilik ya da kar artışıyla maliyet dü şüşünün ne oranda oldu~, (3) eldeki kaynaklara ya da benzeri kuruluşla. nn başanlanna göre işletmenin' nasıl sonuç aldığıdır. Somut çıktı nonnlannın aşılmasına dayanan yürürlükteki maddi özendirme sisteminin sayısız aksaklığı olabilir, ama, bu durum, hem maddi özendiricilerin plan hedeflerinden soyutlanmasım, hem de her norm - aşımına özendirici ödeme yapıl. masını gerektirmez. Planlı zararla çalışmak wnındaki işletmeleri cezalan dırmayan ya da ürünündeki dönemsel fiyat dalgalanmalan yüzünden yüksek karla çalışır durumdaki işletıneleri ödüllendirmeyen bir maddi özendirme sistemi kurulmalı, bu sistem de çıktı, maliyet, verimlilik ya da karlılık gibi göstergelerdeki yıllık gelişme hızına dayandınlmalıdır. 28 B. Sukharevsldi. «The Enterprise and Materia! Stimu!ation». Ek.onomlclıeskala gazeta, 1965, no. 49 (RSEM, a.i"-"., s. 214).,. a.k., s. 216.

11 YÖNETİMiDE özenuirme 41 Sukharevsk1i modelini örgütsel gerçekliğe dönüştürürken üç noktaya dyikkat etmek gerekir. Bir kere, işçilere yapılacak prim ödemelerinde, işletmenin kendisi değil, özdeş ya da benzeri koşullarda çalışan işletmeler esas alınmalıdır. Herhangi. bir işle'tmenin benzerlerinden soyutlanması, hem «eşit işe eşit ucreb ilkesinin gerçekleşmesini raslantıya bırakacak, hem de başanlı işletmelerin deneyimlerinden yararlanabilme olanaklannı ortadan kaldıracaktır. Bu gibi sakıncalan önlemek için, maddi özendirme sistemi merkezci planla ilişkili olmalı, ama, özendiricilerin. tutari, bir yandan işletmenin kendi içindeki gelişmesine, diğer yandan benzeri kuruluşların başan derecesine bağlanmalıdır.. İkinci olarak, maddi özendirme, uzun - dönemli normlara dayandınlmak zorundadır. Örnekse, özendirici hacmını, (1) kaynakların kullanım derecesi, (2) yeni teknolojinin ve ileri - teknikli kuruluşların çalışma yöntemlerinin benimsenme derecesi, (3) işletmen'in karlılık derecesine göre meydana gelen gelir artışı belirleyebilir. Bu ölçütlerden han gisi benimsenirse benimsensin, özendirmenin etkinliği, son tahlilde, bir yan dan uzun - dönemli normlann saptanmasına, diğer yandan da özendiricilerin bireysellikten kurtarılıp «toplu» kılını;nasına bağlıdır. Üçüncü olarak, iyi bir maddi özendirme sistemi, «emeğe göre gelir,. ilkesiyle «değer yasasına göre gelir» gerçeği arasındaki çelişkiyi kaldırmalıdır. Sukharevskii bu k0 nuda şöyle yazıyor: 30 Yürürlükteki sistemin ana sakıncası, işletmelerce hazırlanan maliyet planlannın son derece öznel oluşudur... Gerek planlar, gerekse maddi özendiriciler her işletmenin özel koşul lannı yansıtmakta, ama, bu İşletmelerin ürünleri, piyasada, her işkolunun ortalama göstergelerine göre saptanan fiyatlar üs'tün den satılmaktadır. Maddi özendirme sistemimizin çelişki ve güçsüzlüğü, değer yasası mekanizmasını yeterince kullanama masından ve küme ölçütlerine değil de bireysel göstergelere da yandığı için sıradan ya da geri işletmeleri en iyi ve başanlı iş letmelere yetişebilmek için isteklendirememesinden doğınakta dır... İşletmeler, ancak bu yapıldığında, kümesel işleyiş göstergelerini ve ellerindeki olanaklan geliştirmeye, alt göstergelerden. özendiricilerin yüksek tutulduğu üst göstergelere geçmeye istek leneceklerdir. Bu özellikleri taşıyan bir maddi özendirme sisteminde kar ölçütünün yeri ne olacaktır? Sukharevskii'ye göre, kar ölçütünün, maliyet düşüşü ya da çıktı ve verimlilik artışı gibi ölçütlere belli bir üstünlüğü vardır. Bir kere, kar, örgütsel işleyişin nitel ve nicel gös'tergelerindeki değişmeleri aynı aı:ıda yansıtabilmektedir. ıkinci olarak, kar hacmı, hem fiyatlardan etkilenmekte, hem de emek harcamalannın belli bir dönemdeki durumunu sergilemektedir. Üçüncü olarak, malın niteliği yükseldiğinde, o malın fiyatıyla birlikte işletmenin karlan da -artmaktadır. Bu durumda, kar, toplumsal ernek harcama. Ianndan tasarrufun da kapsayıcı bir göstergesi olarak karşımıza çıkınakta dır. Ancak, özendirici hacmını belirleyen tek gösterge olarak karhlı~ alın 30 Sukharevskü..On Improving Form, and Methods>, a.g.m., s

12 42 AMME İDARESI DERGISI ması, planlı zararla işleyen ya da mallarının niteliği gereği karlan dalgala nan işletmelerin (ve buradaki işçilerin) zarar görmelerine yol açacaktır; bu durumda, maddi özendirmenin yaygınlaştınlması zorunlu olsa bile, böyle bir çaba merkezden denetlenmeli, işçilere yapılacak özendirici ödemelerde kişisel çabayla örgütsel başanyı bıreştırme yollan aranmalıdır. Görillduğü gibi, Sukharevskii'nin eleştiri olarak başlattı~ düşünsel çaba, merkezci planlama ve sıkı denetim önceliğinden giderek,. oldukça farklı bir özendirme modeline ulaşmıştır. Sukharevskii, «ideal» bir özendirme sistemi nin dayanmak zorunda olduğu ilkeleri yedi ana başlığa ayınyor. 31 Blrlncl ilke, maddi özendirme sisteminin iki aşamalı: bir çabayla kurulac~dır. Fi yat sisteminin işleyişini esas alan ilk aşamaeta «kar» ölçütü yaygın biçimde kullanılmalı, ikinci aşamadaysa uygulama sonuçlan emeğe ve değere göre gelir ilkeleri arasındaki çelişkinin yok edilmesine yönelmelidir. İkinci ilke, maddi özendiricilerin, plan hedeflerinin gerçekleşip gerçekleşmediğini, bir önceki döneme göre gelişmenin ne olduğunu ve diğer işletmelere ~öre ne durumda buıunulduğunu yansıtmasıdır. Ulaşılan gelişkinlik düzeyine göre ay n göstergelerin uygulanmasını öngören bu ilke, öznel kaygılardan arındınl dığında, hem işletmenin daha yüksek çıktı hedeflerine yönelmesini, hem de kişi ve toplum çıkarlan arasında özdeşlik kurulmasını sağlayacaktır. Üçüncü ilke, maddi özendirme ölçütlerinin, bireysellikten kurtanlıp «toplu» duruma getiriirneleri ve özdeş koşullarda çalışan işletme ya da işletme kümeleri için tekdüzelik göstermeleridir. Yine bu ilkeye, göre işletme kaynaklannm ençok. laştıncı biçimde kullanılması, özendirme norrnlannın uzun dönemli (en az 2-3 yıl) olmalanna bağlıdır. Dördüncü ilke, maddi özendirmede ilke birliği nin sağlanması, ama, değişik sanayi kollannm özelliklerini hesaba katan bir esneklik payının bırakılmasıdır. Bu ilkeye göre, örnekse, ham nıadde sıkın tısı çekmeyen ve pazan geniş olan sanayilerde «üretim hacmı», nitel ve nice] bakımıardan çıktının benzeştiği işkollarında «karlılıb, başkalarında da «maliyet düşüşü" maddi özendirmeye esas alınabilir. Beşinci ilke, yönetim, mühendislik ve büro personeline yapılacak özendirme ödemelerinde, işin ni teliğine göre farklı göstergelerin uygulanmasıdır. Altıncı llke, kol işçilerine ücret fonundan, büro vb. personeline de özel bir fondan prim verilmesidir. Bu ilkeye uyulmadıgında, aynı fondan ayn ölçütlere göre ödeme y~pılması gerekir ki, bu durum, hem kanşıklığa yol açabilir, hem de özendirmenin etkinliğini azaltır. Yedinci ilke, özendiricilerin kullanımında, yeni teknikler uygulayan birimlere öncelik ve ayncalık tanınmasıdır. Bu ilke, hem yeni teknolojinin benimsenme olasılığını artıracak, hem de alışma döneminde tek tek işçilerin uğrayabilecekleri zararlan en azda tutacaktır. C. İki Model Üstüne Görüş ve Eleştlrller Liberman 'tartışmalan sırasında, çok sayıda bilim adamı, işletmelerin işleyişi, maddi özendirmenin kuram ve uygulaması, karlılığın sosyalist ekonomilerdeki yeri vb. konularında görüş açıklamışlardı. Bu farklı görüşlerin ~L Aynnt.\ı anlatım için bkz. a.lt., s

13 YÖNETİMıDE ÖZBNiDİRME 43 uyumlu bir bütün içinae ayrıntılı olarak ele alınmaian elbette güçtür. Bu nedenle, Liberman ve Sukharevskii modelleri esas alınarak geliştirilen göruş ve eleştirileri, (1) plan, kar ve özendirme arasındaki ilişki, (2) eski sistemin eleştirisi, (3) ekonomik ve yönetsel yönetim başlıklanna ayırarak in celemeyi uygun bulduk. Plan, kar ve maddi özendirme konusundaki tutumlar, son tahlilde, Libennan- Sukharevskii tartışmasındaki 'temel göruşlere indirgenebilir. Örnekse, merkezci planlama ve sıkı denetimin gerekliliğini savunan KasıtskU ve Kosiachenko gibi yazarlar, tartışmalannı, sosyalist ekonomilerin «planlı» niteliğine dayandınnışlardır. Onlara göre, plan hedeflerinin gerçekleştirilmesi özendirici kullanımının ön koşulu,lı ücretlerin tek merkezden denetlenmesi de emek verimliliğiyle ücretler arasında plan hedeflerine en uygun dengenin sağlanmasıpın vazgeçilmez aracıdır. 33 Bu koşullara uyulmayıp işletme özerkhği alabildiğine genişletildiğinde, belki işletmenin çıkarlan gelişecek, ama, bu gelişme, sağlıklı ve. toplum çıkarlanna uygun olmayacak'tır. Buna karşılık, özendirici kullanımında karlılığın esas alınması gerektiğini savunan lar, tartışmalannı dört ana noktaya dayandırmaktadırlar. Bir kere, üretici çalışmanın sonuçlanna işçilerce duyulan ilgiyi artırmanın en etkili aracı,' ürünün nitelik, nicelik, maliyet ve pazarianabilirliğini dile getiren «Mr» ölçütüdür. 34 İkinci olarak; işletmenin karlan, maddi özendirmenin ana kaynağı durumuna getirilmelidir; ancak, bu ölçütün anlamlı olmadığı sanal'i dal lannda başka ölçü'tiere başvurulabilir. 3s üçüncü olarak, maddı öz~ndirme fonunun hacmıvla çıktı, malivet ve verimlilik gibi başan göstergelerinin gelişmelerince belirlenen karlılık arasında doro.ı - orantı bulunmalı, özendirme ödemeleri tek bir fondan yapılmalıdır. 36 Son olarak, yetersizli/ti görulen yürurlükteki maddi özendirme düzeni aşıımalı, sosyalist kalkınmanın kilit - taşlan olan planlama ve maddi özendirme arasında en uygun bileşim saitlanmabdır. 'J'I Kurulu maddt özendirme düzeninin vetersizlilti, aslında. herkesin birlestilti bir noktadır; bu bakımdan, yetersizliitin giderilmesi konusundaki temel göruşleri kısaca derlemek uygun olacaktır. Tartışmacılann birleştikleri nokta, buyrııkçu nitelikteki köhnemiş yönetim tekniklerinin bırakılarak, yerlerine, işçi, işletme ve toplum çıkarlannı uyumlu kılan etkili maddi özendiricilerin geliştirilmesi gerektiğidir. Bir kere, maddi özendirme yoluyla denetim, tek tek her işçinin çalışma ve çıkannı örgütün işleyiş ve çıkanyla eşdoğrultuya getirecek biçimde örgütlenmelidir. 38 II I. KasıtskB, -The Main Question: erlterla for Premiwns and Indices Planned for Enterprl ses-, Vonrosv Ekonomıkı. 1962, no" 11 (LD, a.g.e., s. 137). II G. Kosiachenko, -The Plan and Cost Accounting., FInanSY SSSR, 1964, no. ıı (LD, a.g.e., s. 237). )4 L. Kassirov, «Materlal Stimuli and Produetion., Pravda, January 22, 1965 (l,d, a.g.e., S. 285). :ıs L. Gatovskii, «The Role of Profit in asocialist Economy-, Kommunlst, no. 18 (LD, a.g.e., s. 104., 36 V. S. Nemehinov. «The Plan Targer and Materlal Ineentive-, Pravda. September 21, 1962 (LD, a.g.e., s ). 31 a.k., s & V. Trapeznikov, «For Flexible Economic Management of Enterprlses., Pravda, August 17, 164 (LD, a.g.e., s. 194).

14 44 AMME İDARESI DERGISİ Toplum çıkarının da en etkili ve hızh biçimde gelişmesini sajtlayacak olan bu yol, hem örgütsel işleyişi tüm yönleriyle yansı'tan bir ayna olmalı, hem de işçi, işletme ve toplum çıkarlarını uzlaştırmalıdır; bu,açıdan bakıldığın da, tek yol, örgütsel işleyişin nitelik ve nicelijtini yansıtan «karlılıb olarak karşımıza çıkmaktadır. İkinci olarak, etkili ekonomik yönetim tekniklerinin yönetsel yönetim tekniklerine en büyük üstünlüjtü,maddi özendiricilerin gü. cünü kolayca seferber ederken, şu 'temel ilkeye gerçeklik vermesidir: toplum Için iyi olan işletme Için de lyidlr. 39 Oysa, yönetsel yönetirnde aslolan, maliyetin düşürülmesi ya da çıktının artırılması dejtil, «kolay plan:. elde edilmesidir. Üçüncü olarak, etkili maddi özendiricilere dayalı bir sistem, üretsel çabanın sonuçlarına işçilerce duyulan ilgiyi artırmak1a kalmayacak, karlıhlta yansıdı~ı ölçüde üretimin nitelik ve niceliğini de olumlu yönde et kileyecektir. 40 Dördüncü olarak, etkili bir maddi özendirme sistemipin ku rulması, önce toplum açısından en yararlı ve gerekli ekonomik başarı gös 'tergelerinin belirlenerek işletmelere benimsettirilmesi, sonra da personelin maddi çıkarlarıyla göstergeler arasında somut bajtlar kurulmasına baltlf dır. 4ı Bunun olabilmesi.için, buyurmacı yönetim tekniklerinin yerine etkili ekonomik yönetim tekniklerinin geliştirilmesi gerekir. Son olarak, böyle bir maddi özendirme sisteminin örgütsel gerçeklik kazanması, yaygın bir maliyet muhasebesi sisteminin örgütlenmesine ba~dır. 4:z İşletme kaynaklarının en iyi biçimde kullanılarak denetlenmesini sağlayan bu sistem, kişi, Işletme ve toplum çıkarlan arasında özdeşllk yaratan temel araçtır. Eldeki kaynaklar en etkili ve yaygın biçimde kullanılmadıkça, «toplum için iyi olan birey ve işletme için de iyidir» ilkesi örgütsel gerçeklijte dönüştürülemez. İşte, Liberman'ın 1955 yılında yayınlanan bir yazısı, kartopu gibi büyü yerek, 1965 yılında, Sovyet toplumunu önemli bir yönetsel reformun eşi~e, yönetim biliminin en ilginç. ve tartışmalı konularından olan özendirmeyi de köklü bir anlayış değişiklijtinin öncesine getiriyordu. Bu çerçeve içinde, reformlarının kapsam ve içeriğini açıklamak, Sovyetler Birli~ Bakanlar Kurulu Başkanı Aleksei Kosigin'in payına düştü. LV - SOVYETLER BİRLİ(WNDE REFORMLARlNIN KAPSAM VE tçertgt bestla'nın 28 Eylül 1965 tarihli sayısında devlet sanayi kuruluşlarının yeniden -örgütlenme ilkelerini açıklayan Aleksei Kosigin, yürürlükteki maddi özendirme sistemini iki ayrı düzeyde, işçi ve işletme açılarından eleştirmişti. Birkere, sistem, plan uygulamalarında öncelikle norm - aşımlarını ve fizik çıktıyı ödüllendiriyor, işletmeleri de ister istemez kaynaklaonı sakla 39 L. LeonCev,.The Plan and Method,; of Economk Management., Ptavda, Septembcr 7, 1964 (LD, B.g.e., s. 2(9).. ıcı A. Zverev,.Against Oversimplification in Solving Complex Problems», Voprosy Ekonomild, 1962, no. 11 (LD, B.g.e., s, 141). "R. Belousov,.The Chief Thing is Economic Effectiveness», Ptavda, November 13, 1964 (LD, B.g.e., s. 221).

15 YÖNETİMDh ÖZENDİRME 45 maya, düşük üretim hedefleri istemeye ve böylece ülke ekonomisine fazla katkı yapmadanyüksek ödeme görmenin yollannı aramaya zorluyordu. 43 Yine bu sistem içinde, çıktının niteliğine -bakılmaksızın niceli~ artınlması esas olmuş, emek verimliliğiyle ücretler arasında tutturulması gereken denge bozulmuştu. İkinci olarak, işletmenin başarı ve karlılıipylatek tek işçilerin maddi çıkarları arasında doğru - orantı yoktu; bir başka deyişle; eski maddi özendirme sistemi, işçilerin toplu çalışmanın, sonuçlarına duyacakları ilgiyi köreitmekle kalmıyor, onları ülke ekonomisinin yararlarına ters düşecek biçimlerde çalışmaya da zorluyordu. 44 Bir maddi özendirme sistemi ku rarken nelerden kaçınılması gerektiğini gösteren bu eleştiriler, aynı zamanda, ne yapdması gerektjtine de ışık tutmuştu. Bir kere, temel ücretlerin merkezden saptanması' ve ücret fonlarının merkezci planlarla denetlenmesi gibi uygulamalardan cayılması için zaman henüz çok erkendi; ülke ekonomisinin sağlıklı gelişmesi açısından, üretilen tüketim mallarının hacmıyla nüfusun alım- gücü arasındaki planlı ilişkinin korımması gerekiyordu. 43 Bu nedenle, kurulacak yeni sistemde, ücretlerln yine merkezden saptanması zorunluydu; ancak, işçilerin toplu çalışmaya il gilerini artırmak için, bölüşüm konularında işletme özerkli@ni genişletmek uygun olacaktı. Bu amaçla, kardan oluşturulacak fondan, yalııızca' kişisel başarı ödüııendirilmemeli, İşçileri hizmette sürekliliğe özendirmek için her yıl sonunda o yıl kesiksiz hizmet görenlere toplu prim ödemesi yapılma1ıydı. 4ô İşte, her işletme, bu amaçlara uygun olarak, merkezci denetimle yerin den yetki arasında en uygun dengeyi sağlamak için, tek kaynağı işletmenin karlan olan bır maddi özendlnne fonu kuracaktı. Kuruluş ve işleyişinde bel li ve kesin kurallara dayandırılması gereken bu fon, ilk olarak, işletmelerin e!deki tüm kaynaklarını kullanmalarını ve daha yüksek.plan hedefleri iste-. melerini sağlamak için, fizik çıktıda norm - aşırnlarından çok karlılık gibi göstergelerin geliştirilmesindeki başarı derecelerinl ödüllendirmede. kullaml malıydl. İkinci olarak, maddi özendirme fonunun hacmım belirleyen normlar açık ve bugünden yarına de~işmeyecek nitelikte olmalıydı; aynı şekilde, fo nun hacmı, Işletmenin satış gelirleri ya da planda gösterilen karlılık hedeflerlnce belirlenecekti. Üçüncü olarak, toplam üretimde yeni ürünlerin pa yının artmasına ya da malın niteliğindeki gelişmeden doğan fiyat yükselmelerine bağlı olarak, maddi özendirme fonu da büyümeliydi. Son olarak, maddi özendirme fonunun hacmım belirleyen normlar, sanayi dalına göre farklılaştınlmalıydı. 47. Kosigin'in bu sunuşundan bir gün sonra yayınlanan SSCB Komünist Partisi bildirisi ek olarak manevi -özendinneyl, bir hafta sonra (4 Ekim "V. Belkin ve i. Berman,.The Independence of the Enterprise and Economic Stimul;', Izves1la, December 4, 1964 (LD, a.g.e., s ). "A. K Kosigin..On Improving Industrial Management, Perfecting Planning, ana Enhancing Incentives in Industrial Preduction», I_tla, September (RSEM, a.g.e., s. 26).. a.k., s. 13., 11:., s. IS,.. a.k., s. 26., 11:., s

16 46 AMME İDARESİ DERGİSl 1965) Bakanlar Kurulu karan olarak yayınlanan..sosyalist Devİet üretim İşletmesi Yönetmeliği» de devlet sanayi kuruluşlarımn hak, ödev, yetki ve sorumluluklannı kesin işleyiş kurallarına dayandırmıştır. SBKP bildirisi, maddi ve manevi özendirme arasındaki ilişkiyi şöyle betimliyordu: 48 Sanayi kuruluşiarınıri yönetiminde görülen en önemli aksaklık, yönetsel yöntemlerin uzun süre ekonomik yöntemlerı: yeğ tutulmuş olınasıdır... Üretimdeki her hamlenin yaygınlaş tınlması ve geniş çapta benimsenebilmesi için..., sosyalist ya rışma anlayışının yerleştirilmesi gerekir... Toplumsal. emeğin verimliliğini artırmak iç!n kullanılan özendiriciler ı ekonomiyi ileriye götürmenin en güçlü araçlarıdır... Bir yandan maddlo özendiriciler uygulanırken, diğer yandan parti yığınların bilinç düzeyini yükseltmek ve çalışmaya karşı doğru tutumu yaymak içın çaba gösterecektir. Yeni bir toplumun kuruluş çabalanmiı etkili olabilmesinin ön koşulu, bütün işçilerin çalışmalarında bilinçli, atılımcı ve yaratıcı olmaları, kamu mallarını kendi mal-.. lanymış gibi en az ısrafla kullanmayı öğrenmeleridir. Çalışma nın bu gibi manevi özendiricilerini her yoldan. geliştirmek ve kitle yaratıcılığının koşullarını yaratmak partinin görevidir. «Sosyalist Devlet üretim İşletmesi Yönetmeliği»,49 bu genel çerçeve için de, daha önce belirlenen nesnel yasaları hukuk diliyle ifade etmektedir. Örnekse, yönetmeliğin 14 ncü maddesi, işletmenin karlılığını inanca1amak ve plan uygulaması sırasında işçilerin maddi: çıkarlarını kollamak için, iş. letme karlarından oluşturulacak bir fonun kurulup kullanılmasını öngörmüştür. Aynı şekilde, yönetmeliğin 34 ve 35 nci maddeleri, işletmeye, (1) bireysel ve toplu çalışmanın amaç ve sonuç bakımından eşdoğrultuya getirilmesi, (2) emek. verimliliğiyle ücretler arasında doğru ve sağlıklı bir artış ilişkisinin kurulup korunması göreviili vermektedir. Bu amaçlarla, işlet me, yönetmeliğin 81 nci maddesine göre, (1) değişik işçi kümeleri için parça - başı, süre ve iş ücretlerinin düzeyini belirleyecek, (2) belli normlara göre işçilere ödenecek özendirme primlerinin koşul ve göstergelerini saptaya cak, (3) belli aralıklarla eski normları gözden geçirip yeni çıktı, maliyet, verimlilik ve kar göstergeleri geliştirecektir... Kurulan yeni maddi özendirme modelinin itici gücü..kar» ölçütüdür. Sovyetler Birliği Maliye Bakanı Garbuzov bu konuda şöyle diyor:.. Satılan malın yalnızca hacmını değil, çeşitlilik ve niteliğini de yansıtan kar, bir ku ruluşun işleyişinin sonuçlarını tam ve doğru olarak göstermektedir... Mad di.özendirme ve üretimin geliştirilmesi için gereken kaynaklar kardan ya 4s CPsu Central Committee,.On Improving the Management of Industry, Perleeting Plan. ning, and Strengtbening tbe Economic StimuIation of Industrial Production.., PravCIa, October ı, 1965 (RSEM, a.g.e., s )... Tam metin için bkz..statute on the Socialisı State Production Enterprise... EknıIomlcheskala gazeta, no. 42 (RSEM. a.g.e., S ).

17 YÖNETİMDE ÖZENDİRME 47 ratılacaktır.» 50 Bu çerçeve içinde girişilecek tüm eylemlerin amacı, 'toplumsal üretimi daha yüksek etkinlik ve verimlilik düzeylerine ulaştırmaktır. 51 Kısacası, tek tek her işçinin maddi yaşama düzeyinin yükseltilmesi, ekonominin sağlıklı bir gelişme çizgisine girerek kişi, işletme ve ülke çıkarlarının özdeş kılınmasına, bu yoldan da toplumsal emek verimliliğinin artırılmasına bağlıdır. Ancak, yeni özendirme sistemini kurarken, temel ücretlerin «emeğe göre gelir» ilkesinin ana gerçekleşme biçimi olarak kalacağı unu 'tulmamalıdır; toplumsal üretimin nitelik, nicelik ve karlılığı arttıkça, temel ücret tabanının merkezden yükseltilmesi yoluyla, kitlelerin maddi ve kültürel gereksinmelerinin de artan ölçüde karşılanması sağlanacaktır. 52 Bu saptamalar akla şöyle bir soru getiriyor: özendirme - verimlilik ilişkisinin ilke, amaç, yapı ve gerçekleşme biçimi nedir? reformlarınca öngöriilen özendirme '.hlodeli, işçileri ve işletmeyi daha yüksek plan hedefleri istemeye, bu amaçla da işletmenin denetimindeki araç, işgücü ve para kaynaklarını en yaygın ve etkili biçimde kullanmaya yöneltme~ düşüncesiyle kurulımıştur. 53 Işçi ve işletmeyi bir Hkte isteklendiren bu model iki etki biçimine dayanmaktadır. Bir kere, toplu çalışmanın sonuçlarına işçilerce duyulan ilginin artırılması asıldır; bu konuda uygulayıcıların karşılaştıklan temel sorun, ücret ve özendirme için gerekli fonlann hangi kaynaklardan sağlanacağıdır. Burada bir çelişkiyle karşılaşıyoruz: bir yandan işçinin işe ilgisini artırmak için maddi özendiri cilere başvurularak ücret artışlan hızlandınlacak, diğer yandan ücretlerin artırılması için çıktı, verimlilik ya da kar artışları şart koşulacaktır. Bir yazara göre, bu çelişkillin çözülmesi, aynı anda, hem manevi özendiriciler le kitlelerin çalışmaya karşı doğru ve bilinçli tutumunun geliştirilmesine, hem de maddi özendirmede kullanılacak yeni işletme -içi kaynaklann oluşturulmasına bağlıdır. 54 İkinci olarak, işletme, yürürlükteki kar bölüşüm biçimlerini yeni ilkelere dayandırınalı, belli oranlara uyarak karlarını iki ayn fona, yatırım ve özendirme fonlarına yöneltmelidir. ss Bu yapıldığında, üretimde etkinlik ve verimliliğinin artmasına bağlı olarak işletmenin yatırım ve özenı;iirmeye ayıracağı fonlarda artacak, işçinin kendi kişisel çaba sından çok toplu çalışmanın sonuçlanyla ilgilenmesi sağlanacaktır. Bu iki yönlü etki tek tek her işçinin maddi çıkarını nasıl şekillendirmektedir? şimdi, kısaca, bu sorunun yanıtı üstünde duralım. 56 İşçilerin maddi çıkan, son' tahlilde, temel ücretlerin tek merkezden sistemli biçimde yükseltilmesiyle geliştirilecek, ama, işletme karlarından oluşan fondan yapılan ek ödemelerle desteklenecektir. Bu son durumda, «emeğe -göre gelir» ilkesi, eski so \(. Garbuzov,.Finances and Economic Stimuli., Ekonomıcheskala gazeta, 1965, no. 41 (RSEM, a.g.e., s ). sı A. Volkov, ca Mighty Stimulus for the Development of Production», Pravda, November (KSEM. a.g.e., s. 1(6).!il a.k.. s l N. K. Baibakov Tasks of Economic Planning in the New Condİtions., Pravda, October 29, 1965 (RSEM, a.g.e., s. 99). 54 Volkov, a.g.m., s Balbakov, a.gm., s. 99..!6 Volkov, a.g.e., s

18 48 AMME İDARESl DERG1Sİ bireysel niteliğini aşmakta ve işletmenin ~nel karlılık durumuyla bütünleşen «toplumsal» bir içeri~e kavuşmaktadır; bir başka deyişle, işçi gelfrl, artık, bireysel delil, toplumsal emejln sonucudur. Eme~ ve üretimin örgütlenmesine yeni boyutlar getiren bu maddiözendirme sisteminde aslolan, bilimsel örgütlenmenin, bir yandan üretimin etkinlik ve verimliliğini artıncı tedbi.rlerin aynlmaz parçası kılınması, di~er yandan işçi gelirlerinin yükseltilmesinin ön koşulu durumuna getirilmesidir. Bu sistemde, özendiriciler ne kadar etkili olursa işletmenin tam kapasite çalışması o kadar kolaylaşacak, bireyin yerini de bekleyişlerini giderek toplu çalışmaya ba~ layan «takım üyesi» alacaktır. I>eW.şik görüşlerin birlikte verdijderi görüntüyü ve beliren özendirme modelinin sosyalist ekonomi içinde yerini, bir bakıma «sonuç ve değerlendirme» olarak, yine Gatovskii'den izleyebiliriz: 57 Tüm ekonomik yasıalar, geniş halk yığınlannı harekete geçiren güdüleri şartlandırmakıa, ama..., di~er yönüyle de, halkın eylem, çıkar ve güdüleri aracılığıyla gerçeklik bulına:k:tadır... Maddi çıkarların yönü ve gücüyle üretim üstündeki özendirici ve hızlandıncı etkileri, yani maddi çıkarlann sosyalizmin ekonomik yasalanna uygunluk derecesi, bu açıdan önemli etkiler oluşturmaktadır... Bu nesnel yasalann işleyişi kitlelerin maddi çıkarlanna ters düşmemekte, aksine, tüm halkın çıkarlarını şartlandırmakta, bu çıkarlarca ifade edilip gerçekleştirilmekte ve onlann nesnel doyumuna yönelmektedir... Bu temel yasa, ortak çıkarlann sürekliliğini inancalayacak biçimde, nesnel bir zorunluluk olarak, topiumsal üretimin gelişinıi.ı:ie ve maddi yararlann bölüşümüne yön vermektedir... Giderek, ortak çıkarlan geliştirmenin tek yolunun, maliyet muhasebesi ve özendirme olduğunu, bunların da son tahlilde işçi ve küme emeğini harekete ~iren özendiricilerde somutlaştıklannı söyleyebiliriz. Görülüyor ki, halkın çıkarlan boşlukta asılı de~dir; bu çıkarlar, zorunlu olarak, bir yandan işletmeniıl çıkar ve özendiricileri, di~er yandan da tek tek her işçinin kişisel ilgi ve maddı çıkanyla yapısal ilişki, içindedir... Ama, bu çıkar birliği kendiliğinden oluşmaz, planlı biçimde gerçekleştirilip geliştiri Hr. Bu birliğin sağlanması, yaygın bir ekonomik özendirme sisteminin kurulmasına bağlıdır; ekonomik özendirmeyse şu çok bilinen ilkeye dayanır: toplum için iyi olan, işletme için ekonomik bakımdan kazançlı, işçiler için de tek tek ya da 'toplu olarak maddi bakımdan özendiricidir... Bu ilkenin gerçeklik bulabilmesi için, bireysel üreticiyle ortak çıkarlar arasında yapısal ilişki kuran ve duruma göre değişebilen bağlantı halka lannı bulup çıkarmalıyız... Üreticiyi harekete geçirmek için ge liştirilen ekonomik özendiriciler aracılığıyla çalışan ortak mad dı çıkarlar, ancak o zaman, ekonomik gelişmenin en güçlü araç ve yaptınmı durumuna gelecektir... Öte yandan, reformun ba 57 Anlatım için bkz. L. Gatovskii Unity of Plan and Cost Accounting., KommuııIııt, 1965, no. 15 (RSEM,.e., s.' 70 91).

19 YÖNETİMOO ö2iend1rme 49 şarıya ulaşması, kitlesel heyecan, çeşitli... kuruluşların örgütleyici çalışmalan ve manevı özenditmenin etki ve yaygınlı~a bağlıdır. Reform, ekonomik planda, işletme yönetiminin demokratik temellerinin sağlamlaştınlması için gerekli maddi koşulları yaratmıştır. Bu temeller... aynı zamanda, işçilerde, çalıştıklan yerin efendisi oldukları bilincini geliştirecektir.

TEKSTİL VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ

TEKSTİL VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ 53 TEKSTİL VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ İKİNCİ BÖLÜM 1. Sektörde mevcut istihdam imkanları geliştirilecektir. 1.1 Kadın istihdamı / Kadın istihdamını geliştirmeye yönelik aktif işgücü politikaları uygulanacaktır.

Detaylı

Sirküler Rapor Mevzuat 07.07.2015/130-2 VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

Sirküler Rapor Mevzuat 07.07.2015/130-2 VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI ÖZET : 1.7.2015-31.12.2015 tarihinden arasında geçerli olmak üzere uygulanacak Gelir Vergisinden istisna

Detaylı

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Maliye Bakanlığı Hazine Müsteşarlığı SGK KOSGEB. Maliye Bakanlığı SGK KOSGEB İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Maliye Bakanlığı Hazine Müsteşarlığı SGK KOSGEB. Maliye Bakanlığı SGK KOSGEB İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ TEKSTİL VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ 1. Sektörde mevcut istihdam imkanları geliştirilecektir. 1.1 Kadın istihdamı ÇSGB () Kadın istihdamını geliştirmeye yönelik aktif işgücü politikaları uygulanacaktır. İlk

Detaylı

Ücret Sistemleri. Performansa Dayalı Ücret Sistemleri

Ücret Sistemleri. Performansa Dayalı Ücret Sistemleri Ücret Sistemleri Performansa Dayalı Ücret Sistemleri En genel tanımı ile performansa dayalı ücret sistemleri, ücret ile performans arasında ilişki kurarak oluşturulan ücret sistemlerini içerir. İki tip

Detaylı

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDEN İSTİSNA SINIRI

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDEN İSTİSNA SINIRI VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDEN İSTİSNA SINIRI Özet: 01.01.2015 30.06.2015 ile 01.07.2015 31.12.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere uygulanacak

Detaylı

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI Sirküler Rapor 09.01.2013/31-1 VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI ÖZET : 1.1.2013-30.6.2013 ile 1.7.2013-31.12.2013 tarihleri arasında

Detaylı

11. BÖLÜM. Ücret Yönetimi

11. BÖLÜM. Ücret Yönetimi 11. BÖLÜM Ücret Yönetimi Ücret Ücret, çalışanlara çalışmaları karşılığı yapılan tüm ödemelerin (ödülleri) toplamıdır. İşgörenin aldığı ücret geliri, çoğunlukla çalışmasının ana nedenidir. İşveren açısından

Detaylı

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT Sirküler Rapor 05.07.2013/148-1 1.7.2013 TARİHİNDEN İTİBAREN VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI ÖZET : 1.7.2013-31.12.2013 tarihleri

Detaylı

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I İŞLETME BİRİMİ VE İŞLETMEYİ TANIYALIM YONT 101- İŞLETMEYE GİRİŞ I 1 İŞLETME VE İLİŞKİLİ KAVRAMLAR ÖRGÜT KAVRAMI: Örgüt bir grup insanın faaliyetlerini bilinçli bir şekilde, ortak

Detaylı

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Bu ders kapsamında Eğitim Bilimleri ve Öğretmen Yetiştirme Alanında kullanılan nicel ve nitel araştırma

Detaylı

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ Enerji, modern kişisel yaşamın, üretim ve iletişim süreçlerinin en önemli aktörlerinden biri. Enerjinin tüketimi küresel düzeyde hızla artmaya devam ederken üç ana ihtiyaç baş gösteriyor:

Detaylı

PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK? BAĞIMSIZ DENETİM YÖNETMELİĞİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRME

PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK? BAĞIMSIZ DENETİM YÖNETMELİĞİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRME PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK? BAĞIMSIZ DENETİM YÖNETMELİĞİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRME GİRİŞ Ayşenur ALTINAY 1 Bir ülkenin gelişmesi ve büyümesi, o ülkede yaşayanların oluşturduğu örgütlerin başarısına bağlıdır. Örgütlerin

Detaylı

SAĞLIK SEKTÖRÜNÜN MEVCUT DURUMU

SAĞLIK SEKTÖRÜNÜN MEVCUT DURUMU EK-22 SAĞLIK SEKTÖRÜNÜN MEVCUT DURUMU 1. Yasal Düzenlemeler, Amaçlar, İlke ve Politikalar Türkiye de sağlık hizmetleri çok çeşitli mevzuatlara dayalı olarak çeşitli kuruluşlar tarafından ayrı ayrı verilmektedir.

Detaylı

EĞİTİM VE ÖĞRETİM 2020 BİLGİ NOTU

EĞİTİM VE ÖĞRETİM 2020 BİLGİ NOTU EĞİTİM VE ÖĞRETİM 2020 BİLGİ NOTU Sosyal, Bölgesel ve Yenilikçi Politikalar Başkanlığı (ŞUBAT 2014) Ankara 0 Avrupa 2020 Stratejisi ve Eğitim de İşbirliğinin Artan Önemi Bilimsel ve teknolojik ilerlemeler

Detaylı

İÇİNDEKİLER KAPİTALİST ÜRETİM TARZI 41 I TEKEL-ÖNCESİ KAPİTALİZM 42

İÇİNDEKİLER KAPİTALİST ÜRETİM TARZI 41 I TEKEL-ÖNCESİ KAPİTALİZM 42 İÇİNDEKİLER 15 Ekonomi Politiğin Konusu 16 Toplum Yaşamının Temeli Olan Maddi Malların Üretimi 17 Üretici Güçler ve Üretim İlişkileri 23 Toplumun Gelişmesinin Ekonomik Yasaları 26 Ekonomi Politiğin Tanımı

Detaylı

Tarımın Anayasası Çıktı

Tarımın Anayasası Çıktı Tarımın Anayasası Çıktı Günnur BİNİCİ ALTINTAŞ Tarım sektörünün anayasası olan 5488 sayılı Tarım Kanunu iki yıllık yoğun bir çalışmanın ardından 18.04.2006 tarihinde kabul edildi. Resmi Gazete de 25.04.2006

Detaylı

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI Sirküler Rapor 09.07.2010 / 90-1 VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI ÖZET : 01.07.2010 tarihinden geçerli olmak üzere uygulanacak Gelir

Detaylı

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Maliye Bakanlığı Hazine Müsteşarlığı ASPB SGK KOSGEB. Maliye Bakanlığı SGK KOSGEB

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Maliye Bakanlığı Hazine Müsteşarlığı ASPB SGK KOSGEB. Maliye Bakanlığı SGK KOSGEB TEKSTİL VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ 1. Sektörde mevcut istihdam imkanları geliştirilecektir. 1.1 Kadın istihdamı (İstihdam Hizmetleri Dairesi Başkanlığı) Hazine Müsteşarlığı ASPB Kadın istihdamını geliştirmeye

Detaylı

KAYITDIŞI ĐSTĐHDAMLA MÜCADELE

KAYITDIŞI ĐSTĐHDAMLA MÜCADELE Türkiye Đşçi Sendikaları Konfederasyonu KAYITDIŞI ĐSTĐHDAMLA MÜCADELE Ankara Amaç Türkiye de kayıt dışı istihdam önemli bir sorun olarak gündemdedir. Ülkede son verilere göre istihdam edilenlerin yüzde

Detaylı

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? Dünyada mal ve hizmet hareketlerinin uluslararası dolaşımına ve üretimin uluslararasılaşmasına imkan veren düzenlemeler (Dünya Ticaret Örgütü, Uluslararası

Detaylı

FİNANSAL YÖNETİM. Finansal Planlama Nedir?

FİNANSAL YÖNETİM. Finansal Planlama Nedir? FİNANSAL YÖNETİM FİNANSAL PLANLAMA Yrd.Doç.Dr. Serkan ÇANKAYA Finansal analiz işletmenin geçmişe dönük verilerine dayanmaktaydı ancak finansal planlama ise geleceğe yönelik hareket biçimini belirlemeyi

Detaylı

25.03.2010. Açık Sistem Öğeleri

25.03.2010. Açık Sistem Öğeleri Eğitim insanların mükemmelleştirilmesidir (Kant). İyi yaşama imkanı sunan etkinliklerin tümüdür (Spencer). Fizik ik ve sosyal faktörlarin insan üzerinde meydana getirdiği tesirlerdir (Durkheim). Bireyin

Detaylı

Partilerin 1 Kasım 2015 Seçim Beyannamelerinde Mahalli İdareler: Adalet ve Kalkınma Partisi

Partilerin 1 Kasım 2015 Seçim Beyannamelerinde Mahalli İdareler: Adalet ve Kalkınma Partisi www.mevzuattakip.com.tr Partilerin 1 Kasım 2015 Seçim Beyannamelerinde Mahalli İdareler: Adalet ve Kalkınma Partisi 1 Kasım 2015 seçimleri için partiler seçim beyannamelerini açıkladılar. Adalet ve Kalkınma

Detaylı

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar TARIM SEKTÖRÜ 1. Tarım sektöründe istihdam şartları iyileştirilecektir. 1.1 Tarıma yönelik destekler ihtisaslaşmayı ve istihdamı korumayı teşvik edecek biçimde tasarlanacaktır. Hayvancılık (Tarım Reformu

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM: KALKINMA VE AZGELİŞMİŞLİK...

BİRİNCİ BÖLÜM: KALKINMA VE AZGELİŞMİŞLİK... İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM: KALKINMA VE AZGELİŞMİŞLİK... 1 Kalkınma Ekonomisine Olan Güncel İlgi... 1 Kalkınma Kavramı ve Terminolojisi... 1 Büyüme ve Kalkınma... 1 Kalkınma Terminolojisi... 2 Dünyada Gelir

Detaylı

Üretim/İşlemler Yönetimi 4. Yrd. Doç. Dr. Mert TOPOYAN

Üretim/İşlemler Yönetimi 4. Yrd. Doç. Dr. Mert TOPOYAN Üretim/İşlemler Yönetimi 4 Verimlilik En genel anlamıyla bir sistem içerisindeki kaynakların ne derece iyi kullanıldığının bir ölçüsüdür. Üretim yönetimi açısından ise daha açık ifadesi ile üretimde harcanan

Detaylı

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar TARIM SEKTÖRÜ 1. Tarım sektöründe istihdam şartları iyileştirilecektir. 1.1 Tarıma yönelik destekler ihtisaslaşmayı ve istihdamı korumayı teşvik edecek biçimde tasarlanacaktır. Hayvancılık Hazine Müstaşarlığı

Detaylı

Konuşmamda sizlere birkaç gün önce açıklanan İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı hakkında bilgi vereceğim.

Konuşmamda sizlere birkaç gün önce açıklanan İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı hakkında bilgi vereceğim. 4 Ekim 2009 Tarihinde, DPT Müsteşar Yardımcısı Erhan USTA nın Euro50 Group Seminerinde İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planına İlişkin Konuşma Metni Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Detaylı

ETKENLİK

ETKENLİK ETKENLİK 1 Endüstriyel işletmeler açısından üzerinde duracağımız etkenlik, işletmelerin başarısında temel bir göstergedir. Verimlilik kavramı ile zaman zaman eşanlamlı kullanılsa da etkenlik, gerçekte,

Detaylı

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

Detaylı

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı Gülşah Özcanalp Göktekin Uzman Sosyolog / İş ve Meslek Danışmanı Liderlik Enstitüsü Eğitim ve İstihdam Hizmetleri Çalışma Evrensel Bir Haktır İnsan

Detaylı

SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİMİ

SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİMİ SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİMİ YÖNETİM TARİHÇESİ VE TEORİLERİ-1 Yrd. Doç. Dr. Perihan ŞENEL TEKİN Yönetim, Belirli bir takım amaçlara ulaşmak için başta insanlar olmak üzere parasal kaynakları, donanımı, demirbaşları,

Detaylı

EĞİTİMİN EKONOMİKTEMELLERİ. 6. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

EĞİTİMİN EKONOMİKTEMELLERİ. 6. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL EĞİTİMİN EKONOMİKTEMELLERİ 6. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ EĞİTİM VE EKONOMİ İNSAN SERMAYESİ KURAMI EĞİTİM VE EKONOMİK BÜYÜME EĞİTİM

Detaylı

Toplam Erkek Kadin 20 35.9. Ermenistan Azerbaycan Gürcistan Kazakistan Kırgızistan Moldova Cumhuriyeti. Rusya Federasyonu

Toplam Erkek Kadin 20 35.9. Ermenistan Azerbaycan Gürcistan Kazakistan Kırgızistan Moldova Cumhuriyeti. Rusya Federasyonu Doğu Avrupa, Orta Asya ve Türkiye de İnsana Yakışır İstihdamın Geliştirilmesi Alena Nesporova Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktör Yardımcısı Uluslararası Çalışma Ofisi, Cenevre Sunumun yapısı Kriz öncesi

Detaylı

Karl Heinrich MARX Doç. Dr. Yasemin Esen

Karl Heinrich MARX Doç. Dr. Yasemin Esen Karl Heinrich MARX 1818-1883 Eserleri Kutsal Aile (1845) Felsefenin Sefaleti (1847) Komünist Manifesto (1848) Fransa'da Sınıf Kavgaları (1850) Ekonominin Eleştirisi (1859) Kapital (Das Kapital-1867-1894).

Detaylı

ÇEVRESEL TARIM POLİTİKASI

ÇEVRESEL TARIM POLİTİKASI ÇEVRESEL TARIM POLİTİKASI Prof. Dr. Emine Olhan A.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü olhan@agri.ankara.edu.tr TARIMA MÜDAHALE ŞEKİLLERİ 1.Doğrudan Gelire Yönelik Müdahaleler a. Fark ödeme sistemi

Detaylı

KANUN NO: 5746 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME FAALİYETLERİNİN DESTEKLENMESİ HAKKINDA KANUN (*) Kabul Tarihi: 28 Şubat 2008

KANUN NO: 5746 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME FAALİYETLERİNİN DESTEKLENMESİ HAKKINDA KANUN (*) Kabul Tarihi: 28 Şubat 2008 KANUN NO: 5746 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME FAALİYETLERİNİN DESTEKLENMESİ HAKKINDA KANUN (*) Kabul Tarihi: 28 Şubat 2008 Resmi Gazete ile Neşir ve İlânı: 12 Mart 2008 - Sayı: 26814 (*) Bu Kanun, 12.3.2008 tarih

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ HAYAT BOYU ÖĞRENME İÇİN KİLİT YETKİNLİKLER

AVRUPA BİRLİĞİ HAYAT BOYU ÖĞRENME İÇİN KİLİT YETKİNLİKLER AVRUPA BİRLİĞİ HAYAT BOYU ÖĞRENME İÇİN KİLİT YETKİNLİKLER Özgül ÜNLÜ HBÖ- HAREKETE GEÇME ZAMANI BU KONU NİÇİN ÇOK ACİLDİR? Bilgi tabanlı toplumlar ve ekonomiler bireylerin hızla yeni beceriler edinmelerini

Detaylı

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT Sirküler Rapor 01.07.2014/148-1 1 TEMMUZ 2014 TARİHİNDEN İTİBAREN GEÇERLİ VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI ÖZET : 1.7.2014-31.12.2014

Detaylı

KAPASİTE KAVRAMI ve KAPASİTE ÇEŞİTLERİ

KAPASİTE KAVRAMI ve KAPASİTE ÇEŞİTLERİ KAPASİTE KAVRAMI ve KAPASİTE ÇEŞİTLERİ Bir işletme için kapasite değerlemesinin önemi büyüktür. Daha başlangıçta kurulacak işletmenin üretim kapasitesinin çok iyi hesaplanması gerekir ve elde edilen verilere

Detaylı

VERGĐDEN ĐSTĐSNA KIDEM TAZMĐNATI, ÇOCUK VE AĐLE YARDIMI ĐLE ÖZEL SĐGORTALILARA YAPILAN ÖDEMELERDE ĐSTĐSNA SINIRI

VERGĐDEN ĐSTĐSNA KIDEM TAZMĐNATI, ÇOCUK VE AĐLE YARDIMI ĐLE ÖZEL SĐGORTALILARA YAPILAN ÖDEMELERDE ĐSTĐSNA SINIRI 14.01.2008/27 VERGĐDEN ĐSTĐSNA KIDEM TAZMĐNATI, ÇOCUK VE AĐLE YARDIMI ĐLE ÖZEL SĐGORTALILARA YAPILAN ÖDEMELERDE ĐSTĐSNA SINIRI ÖZET : 2008 yılında uygulanacak kıdem tazminatı, çocuk yardımı tutarları ve

Detaylı

İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı ve kapsamı; İstanbul

Detaylı

ETKENLİK

ETKENLİK ETKENLİK 1 Endüstriyel işletmeler açısından üzerinde duracağımız etkenlik, işletmelerin başarısında temel bir göstergedir. Verimlilik kavramı ile zaman zaman eşanlamlı kullanılsa da etkenlik, gerçekte,

Detaylı

Sirküler Rapor 15.01.2014/33-1 2014 YILINDA VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

Sirküler Rapor 15.01.2014/33-1 2014 YILINDA VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI Sirküler Rapor 15.01.2014/33-1 2014 YILINDA VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI ÖZET : 1.1.2014-31.12.2014 tarihleri arasında geçerli

Detaylı

Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Bütçesinin Gelir, Gider ve Muhasebesine İlişkin Yönetmelik

Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Bütçesinin Gelir, Gider ve Muhasebesine İlişkin Yönetmelik Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Bütçesinin Gelir, Gider ve Muhasebesine İlişkin Yönetmelik Resmi Gazete :20.09.2002 tarih ve 24882 sayılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığından

Detaylı

ÜRÜN TASARIMI VE ÜRETİM SÜRECİ SEÇİMİ

ÜRÜN TASARIMI VE ÜRETİM SÜRECİ SEÇİMİ ÜRÜN TASARIMI VE ÜRETİM SÜRECİ SEÇİMİ ÜRÜN GELİŞTİRME VE TASARIM SÜRECİ Genel olarak, farklı ve yeni bir kavramı pazardaki müşteriye sunmak için gerekli tüm faaliyetler ürün geliştirme sürecine dâhil olmaktadır.

Detaylı

ViZYON BELİRLEME ÇALIŞMASI. Hazırlayan: Mustafa YILMAZ- Uzman (PKB)

ViZYON BELİRLEME ÇALIŞMASI. Hazırlayan: Mustafa YILMAZ- Uzman (PKB) ViZYON BELİRLEME ÇALIŞMASI Hazırlayan: Mustafa YILMAZ- Uzman (PKB) Strateji seçimi İş konuşmak için bir kamp yerini seçen iki rakip firma yöneticisinin karşısına bir ayı çıkar. Yöneticilerden biri hemen

Detaylı

Üretimde iş bölümünün ortaya çıkması, üretilen ürün miktarının artmasına neden olmuştur.

Üretimde iş bölümünün ortaya çıkması, üretilen ürün miktarının artmasına neden olmuştur. Fabrika Sistemi Üretimde işbölümünün ortaya çıkması sonucunda, üretim parçalara ayrılmış, üretim sürecinin farklı aşamalarında farklı zanaatkarların (işçilerin) yer almaları, üretimde aletlerin yerine

Detaylı

HALKLA İLİŞKİLERİN AMAÇLARI

HALKLA İLİŞKİLERİN AMAÇLARI HALKLA İLİŞKİLERİN AMAÇLARI Genel olarak belirli bir amaç için çalışan kişiler topluluğu olarak tanımlayabileceğimiz organizasyonun, halkla ilişkiler açısından hedefi, ürün veya hizmetini kullanacak kişilerin

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014 ORTA VADELİ PROGRAM (2015-201) 8 Ekim 2014 DÜNYA EKONOMİSİ 2 2005 2006 200 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 T 2015 T Küresel Büyüme (%) Küresel büyüme oranı kriz öncesi seviyelerin altında seyretmektedir.

Detaylı

İŞLETME POLİTİKASI (Stratejik Yönetim Süreci)

İŞLETME POLİTİKASI (Stratejik Yönetim Süreci) İŞLETME POLİTİKASI (Stratejik Yönetim Süreci) İşletmenin uzun dönemde yaşamını devam ettirmesine ve sürdürülebilir rekabet üstünlüğü sağlamasına yönelik bilgi toplama, analiz, seçim, karar ve uygulama

Detaylı

İKİNCİ BÖLÜM ENDÜSTRİ DEVRİMİ, SOSYAL SORUN VE SOSYAL POLİTİKA İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM SOSYAL POLİTİKA BİLİMİNİN KONUSU, KAPSAMI VE TEMEL YAKLAŞIMI

İKİNCİ BÖLÜM ENDÜSTRİ DEVRİMİ, SOSYAL SORUN VE SOSYAL POLİTİKA İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM SOSYAL POLİTİKA BİLİMİNİN KONUSU, KAPSAMI VE TEMEL YAKLAŞIMI İKİNCİ BÖLÜM İÇİNDEKİLER Sayfa No ÖNSÖZ GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYAL POLİTİKA BİLİMİNİN KONUSU, KAPSAMI VE TEMEL YAKLAŞIMI I. EKONOMİ, TOPLUM BİLİMİ VE SOSYAL POLİTİKA...7 A. EKONOMİ BİLİMİ...7 B. TOPLUM

Detaylı

Stratejik Performans Yönetimi ve Dengeli Sonuç Kartı (Balanced Scorecard-BSC)

Stratejik Performans Yönetimi ve Dengeli Sonuç Kartı (Balanced Scorecard-BSC) Stratejik Performans Yönetimi ve Dengeli Sonuç Kartı (Balanced Scorecard-BSC) Kontrol Fonksiyonu Gerçekleştirilmek istenen amaçlara ne ölçüde ulaşıldığını belirlemek, planlanan amaçlar (standartlar), ile

Detaylı

PROJE YAPIM VE YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ 09071067 ŞEYMA GÜLDOĞAN

PROJE YAPIM VE YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ 09071067 ŞEYMA GÜLDOĞAN PROJE YAPIM VE YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ 09071067 ŞEYMA GÜLDOĞAN İnsan kaynakları bir organizasyondaki tüm çalışanları ifade eder. Diğer bir deyişle organizasyondaki yöneticiler, danışmanlar,

Detaylı

DENEME SINAVI A GRUBU / İŞLETME. 1. İşletmenin yapısal özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

DENEME SINAVI A GRUBU / İŞLETME. 1. İşletmenin yapısal özelliklerini şöyle sıralayabiliriz: DENEME SINAVI A GRUBU / İŞLETME 1 1. İşletmenin yapısal özelliklerini şöyle sıralayabiliriz: 3 İşletme bir ekonomik kuruluştur. 3 İşletme bağımsız bir kuruluştur. 3 İşletme sosyal bir kuruluştur. 3 İşletme

Detaylı

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI Sirküler Rapor Mevzuat 11.07.2016/86-1 VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI ÖZET : 1.7.2016-31.12.2016 tarihleri arasında geçerli olmak

Detaylı

YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI

YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI Sistem yaklaşımı veya sistem analizi diye adlandırılan bu yaklaşım biyolog olan Ludwig Van Bertalanffy tarafından ortaya atılan ve modern yönetim teorisinin felsefe temelini

Detaylı

NEOKLASİK YÖNETİM KURAMLARI III (Takas ve Uyum Kuramlarının Eğitim Yönetimine Yansımaları)

NEOKLASİK YÖNETİM KURAMLARI III (Takas ve Uyum Kuramlarının Eğitim Yönetimine Yansımaları) Ünite 6 NEOKLASİK YÖNETİM KURAMLARI III (Takas ve Uyum Kuramlarının Eğitim Yönetimine Yansımaları) Doç. Dr. Cevat ELMA Bu ünitede gücün (erkin) yöneticiler tarafından bir etkileme aracı olarak nasıl kullanıldığına

Detaylı

T.C. YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ MİSYON, VİZYON, DEĞERLER

T.C. YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ MİSYON, VİZYON, DEĞERLER T.C. YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ MİSYON, VİZYON, DEĞERLER MİSYON Eğitim, sağlık hizmeti ve araştırmada yenilik ve mükemmelliği teşvik ederek, ulus ve ötesinde, sağlığı korumak ve geliştirmektir.

Detaylı

DENEME SINAVI A GRUBU / İŞLETME

DENEME SINAVI A GRUBU / İŞLETME DENEME SINAVI A GRUBU / İŞLETME 2 1. Bütünün kendisini oluşturan parçaların tek başlarına yaratabilecekleri değerlerin toplamından daha fazla bir değer yaratması durumuna sinerji denir. Sinerji ile işletmelerin

Detaylı

KAYISI ARAŞTIRMA İSTASYONU MÜDÜRLÜĞÜ EK 3.4 KALİTE YÖNETİM / İÇ KONTROL BİRİMİ

KAYISI ARAŞTIRMA İSTASYONU MÜDÜRLÜĞÜ EK 3.4 KALİTE YÖNETİM / İÇ KONTROL BİRİMİ KAYISI ARAŞTIRMA İSTASYONU MÜDÜRLÜĞÜ EK 3.4 KALİTE YÖNETİM / İÇ KONTROL BİRİMİ Kalite Yöneticisi Dök.No KAİM.İKS.FRM.081 Sayfa No 1/ 3 İŞİN KISA TANIMI: Kayısı Araştırma İstasyonu Müdürlüğü üst yönetimi

Detaylı

2 3 4 5 6 2006 2007 2008 2009 2010 Antalya, Isparta, Burdur 3.996.228 4.537.170 4.742.685 5.210.194 7.465.360 Manisa, Afyon, Kütahya, Uşak 4.711.300 4.924.994 6.127.161 6.408.674 7.107.187 Adana, Mersin

Detaylı

Bölüm 6 - İşletme Performansı

Bölüm 6 - İşletme Performansı Bölüm 6 - İşletme Performansı Performans Kavramı Performans, genel anlamda amaçlı ve planlanmış bir etkinlik sonucunda elde edileni, nicel ya da nitel olarak belirleyen bir kavramdır. Performans Kavramı

Detaylı

Yeni ilkokullar. - reformla ilgili kısa rehber. Yeni ilkokullar - reformla ilgili kısa rehber 1

Yeni ilkokullar. - reformla ilgili kısa rehber. Yeni ilkokullar - reformla ilgili kısa rehber 1 Yeni ilkokullar - reformla ilgili kısa rehber Yeni ilkokullar - reformla ilgili kısa rehber 1 Yeni ilkokullar - reformla ilgili kısa rehber İlkokullarda profesyonel yenilikler Danimarka'da gerçekten çok

Detaylı

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2 Öğretmenlik Meslek Etiği Sunu-2 Tanım: Etik Etik; İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan

Detaylı

Örgütsel Yenilik Süreci

Örgütsel Yenilik Süreci Örgütsel Yenilik Süreci TEKNOLOJİ VE İNOVASYON YÖNETİMİ -Hafta 5 Örgütsel Yenilikçilik Süreci-Planlaması Dr. Hakan ÇERÇİOĞLU 1 2 1 Örgütsel Yeniliğin Özellikleri Örgütsel bağlamda yenilik, örgütü ve üyelerini

Detaylı

8.0 PLANLAMA UYGULAMA ARAÇLARI

8.0 PLANLAMA UYGULAMA ARAÇLARI 8.0 PLANLAMA UYGULAMA ARAÇLARI 8.1 EKONOMİK VE MALİ YÖNLER 364 8.1 EKONOMİK VE MALİ YÖNLER 8.1 EKONOMİK VE MALİ YÖNLER 365 8.1 EKONOMİK VE MALİ YÖNLER 8.1.1 Giriş Kent gelişiminin planlaması farklı ülkelerde

Detaylı

Türkiye Ekonomisinde Temel Sorunlar ve CHP nin Ekonomi Politikaları Eylül 2012

Türkiye Ekonomisinde Temel Sorunlar ve CHP nin Ekonomi Politikaları Eylül 2012 Türkiye Ekonomisinde Temel Sorunlar ve CHP nin Ekonomi Politikaları Eylül 2012 Faik Öztrak Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tekirdağ Milletvekili 1 2003-2012 Bir Başarı Hikayesi Var mı?

Detaylı

KONAKLAMA IŞLETMELERİNDE STRATEJİK YÖNETİM. Pazarlama Yönetmeni ve Eğitmen

KONAKLAMA IŞLETMELERİNDE STRATEJİK YÖNETİM. Pazarlama Yönetmeni ve Eğitmen KONAKLAMA IŞLETMELERİNDE STRATEJİK YÖNETİM SEVGİ ÖÇVER Pazarlama Yönetmeni ve Eğitmen 1 Stratejik yönetim, uzun vadeli planlamalar ve kararlar ile konaklama isletmelerinin en üst düzeyde etkin ve verimli

Detaylı

Bilgi Toplumunda Sürekli Eğitim ve Yenilikçi Eğitimci Eğitimi

Bilgi Toplumunda Sürekli Eğitim ve Yenilikçi Eğitimci Eğitimi Bilgi Toplumunda Sürekli Eğitim ve Yenilikçi Eğitimci Eğitimi Bilgi toplumunda, bilgi ve iletişim teknolojilerinin yarattığı hız ve etkileşim ağı içinde, rekabet ve kalite anlayışının değiştiği bir kültür

Detaylı

Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği

Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği + Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Mekanizması: Geliştirici İzleme Projesi Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği + Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Mekanizması Geliştirici İzleme Projesi Bu çalışma; Adana Ankara

Detaylı

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI 09.01.2017/15-1 VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI ÖZET : 1.1.2017-30.06.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere uygulanacak gelir

Detaylı

İşletmecilik ve Yönetimle İlgili Temel Kavramlar. Ekonomi, işletmeler ve ihtiyaçlar. İhtiyaç kavramını nasıl tanımlayabiliriz?

İşletmecilik ve Yönetimle İlgili Temel Kavramlar. Ekonomi, işletmeler ve ihtiyaçlar. İhtiyaç kavramını nasıl tanımlayabiliriz? İşletmecilik ve Yönetimle İlgili Temel Kavramlar Ekonomi, işletmeler ve ihtiyaçlar İhtiyaç kavramını nasıl tanımlayabiliriz? Karşılandığında haz, karşılanmadığında acı ve hüzün veren; karşılandıkça şiddetini

Detaylı

EKONOMİK SÜREÇ İÇİNDE DEVLETİN FONKSİYONLARI KAMU HİZMETLERİ DIŞSALLIKLAR KAMU HARCAMALARININ ARTIŞINA YÖNELİK GÖRÜŞLER

EKONOMİK SÜREÇ İÇİNDE DEVLETİN FONKSİYONLARI KAMU HİZMETLERİ DIŞSALLIKLAR KAMU HARCAMALARININ ARTIŞINA YÖNELİK GÖRÜŞLER 4.bölüm EKONOMİK SÜREÇ İÇİNDE DEVLETİN FONKSİYONLARI KAMU HİZMETLERİ DIŞSALLIKLAR KAMU HARCAMALARININ ARTIŞINA YÖNELİK GÖRÜŞLER EKONOMİK SÜREÇ İÇİNDE DEVLETİN FONKSİYONLARI 1.Kaynak Dağılımında Etkinlik:

Detaylı

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI 10.07.2017/92-1 VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI ÖZET : 1 Temmuz.2017 tarihinden itibaren, Gelir Vergisinden istisna edilecek kıdem

Detaylı

SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİMİ II

SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİMİ II SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİMİ II KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKAT Burada ilk 4 sayfa gösterilmektedir. Özetin tamamı için sipariş veriniz www.kolayaof.com 2 Kolayaof.com 0 362 2338723 Sayfa 2 İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE-

Detaylı

TARIM POLİTİKASI. Prof. Dr. Emine Olhan. A.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

TARIM POLİTİKASI. Prof. Dr. Emine Olhan. A.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü TARIM POLİTİKASI Prof. Dr. Emine Olhan A.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü olhan@agri.ankara.edu.tr Tarım Politikasının Hedef Kitlesi Üretici: Gelir ve refahın artmasını ister Tüketici:Gıda güvencesini

Detaylı

ULUSAL PNÖMOKONYOZ ÖNLEME EYLEM PLANI

ULUSAL PNÖMOKONYOZ ÖNLEME EYLEM PLANI ULUSAL PNÖMOKONYOZ ÖNLEME EYLEM PLANI 1. Sorunun öneminin saptanması Pnömokonyoz ülkemizde en sık görülen mesleki akciğer hastalıklarından biri olup, önlenebilir meslek hastalıklarının başında gelmektedir.

Detaylı

1. ÖRNEKLEME VE ARAŞTIRMA PROBLEMİNE UYGUN ÖRNEKLEME YAPMA

1. ÖRNEKLEME VE ARAŞTIRMA PROBLEMİNE UYGUN ÖRNEKLEME YAPMA 1. ÖRNEKLEME VE ARAŞTIRMA PROBLEMİNE UYGUN ÖRNEKLEME YAPMA Araştırmacı kişi ya da kurumlar birinci el veri elde etye yönelik araştırma yapmaya karar verdiklerinde çoğu zaman araştırma yapacağı grubun tüm

Detaylı

T.C. YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ MİSYON, DEĞERLER, VİZYON

T.C. YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ MİSYON, DEĞERLER, VİZYON T.C. YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ MİSYON, DEĞERLER, VİZYON MİSYON Eğitim, sağlık hizmeti ve araştırmada yenilik ve mükemmelliği teşvik ederek, ulus ve ötesinde, sağlığı korumak ve geliştirmektir.

Detaylı

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ T.C. Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi vturker@marmara.edu.tr 2.DERS İnsan Kaynakları Yönetiminin günümüz organizasyonları için önemi 21. YÜZYILDA REKABETİN DİNAMİKLERİ KÜRESELLEŞME

Detaylı

SAĞLIK HİZMETLERİ ARZI. Gülbiye Yenimahalleli Yaşar

SAĞLIK HİZMETLERİ ARZI. Gülbiye Yenimahalleli Yaşar SAĞLIK HİZMETLERİ ARZI Gülbiye Yenimahalleli Yaşar Sağlık Hizmetleri Arzı Her düzeyde sağlık hizmeti sunan kişi ve kurumların toplamıdır. I, II, III. Basamakta yer alan sağlık ocağı, sağlık evi, dispanser,

Detaylı

ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ VE MOTİVASYON ELİF SANDAL ÖNAL

ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ VE MOTİVASYON ELİF SANDAL ÖNAL ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ VE MOTİVASYON ELİF SANDAL ÖNAL ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ VE MOTİVASYON Bireylerin günlük hayatlarının yaklaşık üçte birini geçirdikleri işyerleri, kişi için önemli bir ortamdır. İşyerlerinde

Detaylı

TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM

TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM Uzman Melisa KORKMAZ TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM Eğitimde Genel Görünüm Günümüz küresel rekabet ortamında bilgi ve bilgi teknolojileri giderek önem kazanmakta, ülkeler her geçen gün hızla gelişen teknoloji

Detaylı

İşletme bütçesi nedir? Bir işletmenin, gelecekteki belli bir dönemine ait faaliyetlerinin tüm yönlerini kapsayan bir yönetim planlamasıdır.

İşletme bütçesi nedir? Bir işletmenin, gelecekteki belli bir dönemine ait faaliyetlerinin tüm yönlerini kapsayan bir yönetim planlamasıdır. İŞLETME BÜTÇELERİ İşletme bütçesi nedir? Bir işletmenin, gelecekteki belli bir dönemine ait faaliyetlerinin tüm yönlerini kapsayan bir yönetim planlamasıdır. 2 İşletme bütçesi-2 Bir başka ifade ile; önceden

Detaylı

Ekonomi II. 24.Ekonomik Büyüme ve Ekonomik Kalkınma. Doç.Dr.Tufan BAL

Ekonomi II. 24.Ekonomik Büyüme ve Ekonomik Kalkınma. Doç.Dr.Tufan BAL Ekonomi II 24.Ekonomik Büyüme ve Ekonomik Kalkınma Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 24.Ekonomik Büyüme ve Kalkınma

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI AVRUPA BİRLİĞİ ve KADIN Avrupa Birliği Bakanlığı Sunum İçeriği AB nin kadın-erkek eşitliği ile ilgili temel ilkeleri AB nin kadın istihdamı hedefi AB de toplumsal cinsiyete duyarlı

Detaylı

KARİYER YÖNETİMİ. Ö ğr. G ör. Sultan TÜRKME N KESKİN

KARİYER YÖNETİMİ. Ö ğr. G ör. Sultan TÜRKME N KESKİN KARİYER YÖNETİMİ Ö ğr. G ör. Sultan TÜRKME N KESKİN Kariyer, meslekte ilerleme, yükselme ve başarılı olma Kariyer, bir kişinin tüm çalışma yaşamı boyunca çalıştığı işle ilgili ileriye dönük planlar yapmasıdır.

Detaylı

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR III. Sınıf Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Risk Gruplarına Yönelik Sosyal Politikalar Dersi Notları-VI Doç. Dr. Şenay GÖKBAYRAK İçerik Engellilere

Detaylı

GRAFİK 1 : ÜRETİM ENDEKSİNDEKİ GELİŞMELER (Yıllık Ortalama) (1997=100) Endeks 160,0 140,0 120,0 100,0 80,0 60,0 40,0 20,0. İmalat Sanayii

GRAFİK 1 : ÜRETİM ENDEKSİNDEKİ GELİŞMELER (Yıllık Ortalama) (1997=100) Endeks 160,0 140,0 120,0 100,0 80,0 60,0 40,0 20,0. İmalat Sanayii TÜTÜN ÜRÜNLERİ İMALAT SANAYİİ Hazırlayan Ömür GENÇ ESAM Müdür Yardımcısı 78 1. SEKTÖRÜN TANIMI Tütün ürünleri imalatı ISIC Revize 3 sınıflandırmasına göre, imalat sanayii alt ayrımında 16 no lu gruplandırma

Detaylı

CAL 2302 ENDÜSTRİ SOSYOLOJİSİ. 9. Hafta: Post-Endüstriyel Toplumlarda Emek

CAL 2302 ENDÜSTRİ SOSYOLOJİSİ. 9. Hafta: Post-Endüstriyel Toplumlarda Emek CAL 2302 ENDÜSTRİ SOSYOLOJİSİ 9. Hafta: Post-Endüstriyel Toplumlarda Emek UYARI Bu bir dinleyici notudur ve lütfen ders notu olarak değerlendirmeyiniz. Bu slaytlar ilgili ders kitabındaki, 173-220arası

Detaylı

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: TAKIM ÇALIŞMASI Doç. Dr. Cevat ELMA

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: TAKIM ÇALIŞMASI Doç. Dr. Cevat ELMA Ünite 7 ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: TAKIM ÇALIŞMASI Doç. Dr. Cevat ELMA TAKIM ÇALIŞMASI Takım çalışması, belirli sayıda işgörenin, belirli amaçlarla ve belirli sürelerle bir araya gelip sorunların

Detaylı

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2 Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3 Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4 Zygmunt Bauman: Modernlik ve Postmodernlik ÜNİTE:5 Tüketim Toplumu, Simülasyon

Detaylı

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNDE TEMEL KAVRAMLAR İnsan Kaynakları Yönetimi (İKY) İKY Gelişimi İKY Amaçları İKY Kapsamı İKY Özellikleri SYS BANKASI ÖRNEĞİ 1995 yılında kurulmuş bir

Detaylı

Yönetim Kavramı. Yönetim, ortak amacın başarılması amacıyla insan kaynağının ve maddi varlıkların işe koşulması etkinliğidir.

Yönetim Kavramı. Yönetim, ortak amacın başarılması amacıyla insan kaynağının ve maddi varlıkların işe koşulması etkinliğidir. YÖNETİM SÜRECİ Yönetim Kavramı Yönetim, ortak amacın başarılması amacıyla insan kaynağının ve maddi varlıkların işe koşulması etkinliğidir. Yönetsel etkinlikler birbirini izleyen bir dizi alt süreçlerden

Detaylı

KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE ( ) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman)

KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE ( ) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman) KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE (1987-2007) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman) NE YAPILDI? ÖZET - Bu çalışmada, işgücü verimliliği

Detaylı

ELEKTRONİK İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ (ELECTRONIC HUMAN RESOURCES MANAGEMENT) E- İKY / E- HRM (I)

ELEKTRONİK İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ (ELECTRONIC HUMAN RESOURCES MANAGEMENT) E- İKY / E- HRM (I) ELEKTRONİK İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ (ELECTRONIC HUMAN RESOURCES MANAGEMENT) E- İKY / E- HRM (I) Günümüzde bilişim ve iletişim teknolojilerindeki hızına erişilemez gelişme ve ilerlemelerin sonucunda özellikle

Detaylı

Genel Muhasebe - I. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe ve Finansman Anabilim Dalı

Genel Muhasebe - I. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe ve Finansman Anabilim Dalı Genel Muhasebe - I Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe ve Finansman Anabilim Dalı MUHASEBENİN TANIMI VE NİTELİĞİ İşletmeler, insan gereksinmelerini karşılamak için mal

Detaylı