KRİZİN TÜRKİYE EKONOMİSİNE YANSIMALARI VE GELECEĞE İLİŞKİN DÜŞÜNCELER

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KRİZİN TÜRKİYE EKONOMİSİNE YANSIMALARI VE GELECEĞE İLİŞKİN DÜŞÜNCELER"

Transkript

1 Ekonomik Yaklaşım, Cilt : 21, Sayı : 75, ss KRİZİN TÜRKİYE EKONOMİSİNE YANSIMALARI VE GELECEĞE İLİŞKİN DÜŞÜNCELER Aziz KONUKMAN 1 Rahmi Aşkın TÜRELİ 2 Özet Küresel ekonomik krizin Türkiye ekonomisine olan etkilerinin sağlıklı olarak incelenebilmesi için öncelikle kriz-öncesi ekonomik yapının özet bir analizi yapılmış ve ekonominin zaten kriz-öncesinde de ciddi sorunlarla karşı-karşıya olduğu; ama uluslararası likiditenin bol olduğu bir konjonktürde IMF programları çerçevesinde yapılan uygulamaların Türkiye ekonomisinin bu sorunlarının göz ardı edilmesine neden olduğu sonucuna varılmıştır yılının Eylül ayından itibaren öncü göstergeler ve ihracat verilerinde gözlenen hızlı daralmanın hem yurtiçi hem dış-talep kaynaklı olduğu görülmektedir. Türkiye nin, dış ticaretinin önemli bir kısmını gerçekleştirdiği ülke ekonomilerinde daralma öngörüleri ışığında, bir taraftan kamu harcamalarını arttırırken, diğer taraftan özel tüketim harcamalarının uyarılmasıyla yurtiçi talebin artmasını sağlayacak politikalar izlenmesinin, krizden çıkışı hızlandırmak açısından uygun bir çözüm olduğu kanısındayız. Bunun; kamu-açığı, borç stoku ve borç servis oranı gibi göstergelerde bozulmalara neden olması ve dolayısıyla enflasyon ve/veya nominal faizlerde yukarı istikamette bir baskı yaratması gibi olumsuzluklar doğurması kaçınılmaz olabilir. Bu gibi sorunların, zaten Türkiye nin ihtiyaç duyduğu kapsamlı ve dengeli bir kalkınma ve sanayileşme stratejisi nin uygulanması ve dolayısıyla gerekli yapısal değişikliklerin de gerçekleştirilmesi sayesinde orta/uzun vadede ve kalıcı olarak çözülmesi gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: Ekonomik Kriz, Sanayileşme, Teknoloji, Makroekonomik Politika, Sanayileşme Politikası, Türkiye Ekonomisi JEL Sınıflaması: E 20, E 66, O 25 1 Prof. Dr. Gazi Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü 2 Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı

2 78 Aziz KONUKMAN Rahmi Aşkın TÜRELİ THE REFLECTIONS OF ECONOMIC CRISIS ON THE TURKISH ECONOMY AND THE FUTURE PROSPECTS Abstract In order to properly analyze the economic effects of the global crisis on Turkey, it is necessary to touch on the nature and the salient features of the economic structure of the Turkish economy, that had already been facing some serious problems prior to the economic crisis. Problems, which however, have been largely disguised by IMF supported policies that were being implemented in an environment of high global-liquidity. Export/import and growth data indicate as is also true with other countries except PRC, in Turkey too that, the rapid contraction following September 2008 stemmed from the severe declines in aggregate demand in domestic and export markets. Since contractions --albeit at a much lesser rate-- are forecast for 2009 in Turkey s main export-markets, it is reasonable to attempt to trigger an upturn by increasing government expenditures and in particular social-overhead investments on the one hand and by stimulating consumption expenditures on the other. Though this will inevitably result in increases in the public deficit, the domestic debt service ratio and so is likely to jack-up inflationary expectations and/or the nominal interest rates, such undesirable consequences can be effectively addressed in the medium/long run by designing auspicious development and industrialization strategies and by implementing the policies these would call-for. Key Words: Economic Crisis, Industrialization, Technology, Macroeconomic Policy, Industrial Policy, Turkish Economy JEL Classification: E 20, E 66, O 25 GİRİŞ Türkiye ekonomisinin son 25 yıllık dönemi incelendiğinde, iktisadi faaliyetlerin önemli ölçüde dalgalanmalar gösterdiği ve hızlı büyüme dönemlerinin finansal ve reel sektörlerde ortaya çıkan krizler ile ciddi biçimde kesintiye uğradığı görülmektedir. Söz konusu krizleri, kaynakları ve ortaya çıkış biçimleri itibariyle birbirinden farklılaştıran özellikler bulunmakla birlikte, Türkiye ekonomisinin yapısal sorunlarının tüm döneme damgasını vurduğu belirtilmelidir. Ekonominin dalgalanmalarında, düşük yurtiçi tasarruf hacmi, 1980 li yıllarda sermaye birikiminde yaşanan zayıflama gibi nedenlerin yanında, 1989 yılında sermaye hareketlerinin kontrolsüz bir biçimde serbestleştirilmesi sonucunda ekonominin artan ölçüde dış kaynaklara bağımlı bir yapıya dönüşmesinin yarattığı istikrarsızlık

3 Krizin Türkiye Ekonomisine Yansımaları ve Geleceğe İlişkin Düşünceler 79 önemli rol oynamıştır. Diğer bir ifadeyle, ekonomik dengelerin zayıf olduğu bir ortamda sermaye hareketlerinin serbest bırakılması, Türkiye ekonomisini bugün de içinde olduğumuz kısa vadeli sermaye hareketlerinin belirleyiciliğinde oluşan yüksek reel faiz ve düşük kur döngüsüne sokmuştur. Bunun sonucunda ortaya çıkan tablo ise, makroekonomik istikrarın sürekli kılınamaması, cari işlemler açıklarındaki artışlar, ülkenin iç ve dış borçlarının hızla yükselmesi ve istihdam yaratamayan bir büyüme sürecinin oluşması olmuştur. Böyle bir ortamda ortaya çıkan ve küresel düzeyde etkili olan finansal kriz ve bunun reel ekonomilere yansıması sonucunda dünya ekonomisinin 2009 yılında ciddi bir biçimde daralması beklenmektedir. Krizin şiddeti ve süresi konusunda değişik düşünceler dile getirilmekle birlikte, dünya ekonomisindeki canlanmanın 2010 ve izleyen dönemde yavaş bir seyir izleyeceği, üzerinde uzlaşılan hususlardan birini oluşturmaktadır. Bununla birlikte, dünya ekonomisinde yaşanan daralmanın tüm ülkelerde aynı biçimde etki göstermeyeceği ve özellikle Çin, Hindistan gibi daha dinamik ekonomilerin büyümeye devam edeceği uluslararası kuruluşların tahminlerinde ortaya konulmaktadır. Bu noktada, ülkelerin küresel krizden etkilenme derecelerinin bir taraftan mevcut ekonomik yapılarına, diğer taraftan da krizden çıkmak için uygulayacakları politikalara bağlı olarak değişeceği söylenebilir. Bu çerçevede, önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisinde hangi politikaların uygulamaya konulacağı, ekonomik dengelerin zayıflığı ve yapısal sorunların varlığının ışığında önemli bir konu haline gelmektedir. Bu kapsamda, gerek maliye, para ve döviz politikası gibi makroekonomik politikalar setinde yapılacak değişikliklerin ve gerekse mevcut ekonomik modelin temel unsurlarının yeniden kurgulanması büyük önem arz etmektedir yılının Eylül ayından itibaren öncü göstergeler ve ihracat verilerinde gözlenen hızlı daralmanın, hem yurtiçi hem dış-talep kaynaklı olduğu görülmektedir. Türkiye nin dış ticaretinin önemli bir kısmını gerçekleştirdiği ülke ekonomilerinde daralma öngörüleri ışığında, Türkiye ekonomisindeki canlanmanın yurtiçi talep kaynaklı olması uygun gözükmektedir. Bu çerçevede, kısa dönemde kamunun genişletici bir politika izleyerek bir taraftan kamu harcamalarını artırırken, diğer taraftan özel tüketim harcamalarını uyarması, krizden çıkışı hızlandırmak açısından uygun bir çözüm olarak gözükmektedir. Orta - uzun vadede ise Türkiye nin yeniden kapsamlı ve dengeli bir kalkınma/ sanayileşme stratejisini uygulamaya koyması gerekmektedir. Türkiye ekonomisinin makroekonomik dengelerinin analizi ışığında küresel krizin ekonomimize olan etkilerinin incelenmesi ve ekonomideki yapısal sorunların

4 80 Aziz KONUKMAN Rahmi Aşkın TÜRELİ aşılması perspektifinde yeni bir kalkınma stratejisinin oluşturulması bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Çalışmanın ilk bölümünde Türkiye ekonomisinin makroekonomik dengeleri dönemi için analiz edilerek ekonomik yapıdaki sorunlar ve kırılganlıklar ortaya konulmaya çalışılmıştır. Çalışmada 1998 yılının başlangıç olarak alınması TÜİK tarafından yeni milli gelir serisinin 1998 yılının öncesine götürülmemesi nedeniyle ortaya çıkacak veri problemlerinden kaçınılması amacıyladır. Diğer bir deyişle, milli gelir serilerinde 1998 yılında ortaya çıkan kırılma çalışmanın geriye götürülmesini engellemiştir. İkinci bölümde, küresel krizin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileri incelenmiş olup alınan önlemlerin yeterliliği ve bu çerçevede kısa vadede krizden çıkış stratejilerinin neler olması gerektiği tartışılmıştır. Son bölümde ise geleceğe yönelik yeni bir kalkınma stratejisinin oluşturulması gerekliliğinden hareketle uygulanabileceğini düşündüğümüz politika önerilerine yer verilmiştir. 1. TÜRKİYE EKONOMİSİNİN MAKROEKONOMİK DENGELERİ 1.1. Kaynak-Harcama Dengesi 15 ŞEKİL 1: BÜYÜME - DIŞ KAYNAK İLİŞKİSİ (1998 Fiyatlarıyla, Yüzde Değişme) T GSMHG DIŞ KAYNAK TOPLAM KAYNAK Kaynak: DPT, Yıllık Programlar

5 Krizin Türkiye Ekonomisine Yansımaları ve Geleceğe İlişkin Düşünceler döneminde, kriz yılı olan 2001 hariç tutulmak üzere ekonomideki toplam kaynak büyümesi yurtiçi kaynak büyümesinin üzerinde gerçekleşmiştir. Diğer bir ifadeyle, toplam yurtiçi talebin toplam yurtiçi üretim seviyesini aşmasıyla ekonomiye dış kaynak girişi olmuş 3 ve ekonomi daha yüksek üretim ve milli gelir seviyelerine ulaşmıştır. Ekonomiye dış kaynak girişi, cari işlemler dengesi açıkları olarak ifade edilmekte olup, ekonominin reel olarak genişlediği dönemlerde ithalattaki hızlı artışın etkisiyle dış ticaret ve buna bağlı olarak da cari işlemler açıkları yükselmektedir. Bununla birlikte küresel krizin Türkiye ekonomisini etkilemeye başladığı 2008 yılında ekonomiden dış kaynak çıkışı olduğu görülmektedir yılında da ekonomiden dış kaynak çıkışının devam etmesi beklenmektedir. Talep unsurlarının GSYH büyümesine katkıları açısından bakıldığında, döneminde ekonomide yurtiçi talebe dayalı bir büyüme yapısının hâkim olduğu görülmektedir. Kriz yılı olan 2001 hariç tutulduğunda toplam yurtiçi talepteki artış GSYH büyümesini aşarken, net mal ve hizmet ihracatının GSYH büyümesine katkısı negatif olarak gerçekleşmiştir. Bu durumun temel nedeni, ele alınan dönemde mal ve hizmet ihracatında sağlanan yüksek oranlı artışlara rağmen, yurtiçi talepteki hızlı artışın etkisiyle mal ve hizmet ithalatındaki artışın daha yüksek oranlarda gerçekleşmesi olmuştur. Net mal ve hizmet ihracatının büyümeye katkısı 1999 yılından bu yana, 2001 yılı hariç negatif olurken, 2008 yılında toplam yurtiçi talebin daralmasına paralel olarak pozitife dönmüştür. Net mal ve hizmet ihracatının büyümeye katkısının 2009 yılında da pozitif olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Bununla birlikte, 2001 yılında mal ve hizmet ihracatının büyümeye katkısının pozitif 6,5 puan olmasına karşılık, 2008 yılında pozitif 1,7 olarak gerçekleşmesinde, 2009 yılında da pozitif 1,8 olarak gerçekleşeceği tahmininde, mal ve hizmet ithalatındaki daralmanın yanında mal ve hizmet ihracatının da daralması etkili olmuştur. Diğer bir ifadeyle, 2001 yılındaki kriz Türkiye ekonomisine özgü bir kriz olma özelliklerini taşırken, 2008 yılında başlayan kriz küresel bir kriz niteliğindedir. 3 Dış kaynak terimi, ödemeler bilançosunun cari işlemler dengesini göstermektedir. Bu kapsamda, mal ve hizmet ihracatı, mal ve hizmet ithalatı, net faktör gelirleri ve net dış alem cari transferlerinin toplanmasıyla elde edilmektedir. Dış kaynağın eksi işaretli olması ekonomiye dış kaynak girişindeki artışı ifade etmektedir.

6 82 Aziz KONUKMAN Rahmi Aşkın TÜRELİ 15 ŞEKİL 2: GSYH BÜYÜMESİNE KATKILAR (Yüzde) T TOPLAM TÜKETIM SABIT SERMAYE YATIRIMI STOK DEGISMESI NET MAL VE HIZMET IHRACATI GSYIH Kaynak: TÜİK, Ulusal Hesaplar İstatistikleri 1.2. Yatırım-Tasarruf Dengesi Türkiye ekonomisinin en önemli yapısal özelliklerinden biri yurtiçi tasarrufların seviyesinin düşüklüğüdür. Bunun sonucunda ekonomideki büyüme dış tasarruflara bağımlı bir yapı içerisinde gelişmektedir. Konu milli gelir muhasebesi açısından ele alındığında, toplam yurtiçi tasarrufların yatırımları finanse etmekte yetersiz kalmasının neticesinde ekonomiye dış tasarruf girişinin olduğu söylenebilir (Şekil 3). Gelişmekte olan ülkeler için ürettiğinden daha fazlasını tüketme imkânı veren bu yöntem, kısa dönemde büyüme hızını artırıcı yönde bir etkide bulunsa da, orta-uzun dönemde dışarıya kaynak transferini artırmak suretiyle ekonomide kullanılabilecek kaynakları azaltıcı yönde bir etki yapmaktadır.

7 Krizin Türkiye Ekonomisine Yansımaları ve Geleceğe İlişkin Düşünceler ŞEKİL 3: TASARRUF - YATIRIM DENGESİ (1998 Fiyatlarıyla, GSMHG İçindeki Yüzde Pay) T KAMU TAS. ÖZEL TAS. DIŞ TAS. TOP. YAT. Kaynak: DPT, Yıllık Programlar Bu çalışmada, tasarruf yatırım dengelerinin milli gelire oranı hesaplanırken Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) büyüklüğü yerine Gayri Safi Milli Harcanabilir Gelir (GSMHG) kullanılmıştır. Bilindiği üzere, TÜİK tarafından 2008 yılından itibaren hesaplanmaya başlanan ve 1998 yılına kadar geri götürülen yeni milli gelir serisinde sadece GSYH hesaplanmakta olup, diğer milli gelir büyüklükleri hesaplanmamaktadır. Bununla birlikte, GSYH bir ülkede yerleşiklerin kullanabileceği gelirler toplamını göstermemekte olup, buna dayalı olarak harcanabilir gelirleri ve tasarrufları hesaplamak mümkün olmamaktadır. Bu çerçevede, çalışmamızda Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından makro dengelerin hazırlanmasında kullanılmak üzere üretilen GSMHG kavramı kullanılmıştır (DPT, 2009: 21-22). DPT tarafından hazırlanan Ekonominin Genel Dengesi tabloları cari fiyatlarla ve 1998 yılı fiyatlarıyla olmak üzere çalışmanın ekinde yer almaktadır. (Ek 1, Ek 2) Diğer taraftan, çalışmamızda, tasarruf yatırım dengeleri incelenirken cari fiyatların yerine 1998 yılı fiyatları kullanılmıştır. Bu durumun başlıca sebebi, ekonominin temel yapısını fiyat hareketlerinden arındırarak incelemek olup, tasarruf yatırım dengelerinin oluşturulmasında tasarrufların artık bir kalem olarak hesaplandığı düşünüldüğünde sabit fiyatlarla yapılacak bir analizin ekonomik yapının daha net ortaya konulmasına yardımcı olacağı açıktır.

8 84 Aziz KONUKMAN Rahmi Aşkın TÜRELİ 15 ŞEKİL 4: TASARRUF-YATIRIM DENGESİ (1998 Fiyatlarıyla, GSMHG İçindeki Yüzde Pay) T KAMU TASARRUF YATIRIM FARKI ÖZEL TASARRUF YATIRIM FARKI DIŞ TASARRUF Kaynak: DPT, Yıllık Programlar Türkiye ekonomisine kamu-özel sektör ayırımında bakıldığında, ele alınan dönemin genel özelliği kamunun tasarruf açığı verirken, özel kesimin tasarruf fazlası vermesi olmuştur. Bununla birlikte, 2001 krizini izleyen dönemde uygulamaya konulan faiz dışı fazla politikasının da etkisiyle kamu tasarruf yatırım farkı azalırken özel kesim tasarruf yatırım farkı hızlı bir azalış trendine girmiştir. Bunun sonucunda, kamu kesimi açığı 2006 yılında fazlaya dönerken, özel kesim de 2005 yılından itibaren açık vermeye başlamıştır. Özel kesim fazlasındaki azalışın kamu kesimi açıklarındaki azalıştan daha fazla olması neticesinde de dış tasarruflar artmıştır. Bununla birlikte, kamu kesimi dengesinin 2007 yılından itibaren yeniden bozulma eğilimine girdiği, özel kesim açıklarının da azalmaya başladığı görülmektedir.

9 Krizin Türkiye Ekonomisine Yansımaları ve Geleceğe İlişkin Düşünceler 85 Tablo 1: Yatırım-Tasarruf Dengesi (1998 Fiyatlarıyla, GSMHG İçindeki Pay) Toplam Yat. Kamu Yat. Özel Yat. Yurtiçi Tas. Kamu Tas. Özel Tas. Dış Tas ,2 5,2 17,0 24,1-1,4 25,5-1, ,8 5,0 15,7 20,9-3,9 24,8-0, ,8 5,5 17,3 21,2-2,8 24,0 1, ,0 4,0 12,0 20,1-6,6 26,6-4, ,4 4,8 14,6 21,3-3,9 25,1-1, ,7 3,9 16,8 18,8-2,9 21,6 1, ,0 3,3 18,7 18,3 0,5 17,8 3, ,1 4,3 19,8 19,5 4,6 14,9 4, ,6 3,9 21,7 20,9 6,3 14,5 4, ,1 4,3 21,8 20,6 4,8 15,8 5, ,2 4,6 20,6 21,4 4,1 17,3 3,9 2009T 20,5 5,1 15,4 18,1 0,1 18,0 2,4 Ort ( ) 21,9 5,2 16,7 22,1-2,7 24,8-0,2 Ort ( ) 22,0 4,4 17,6 20,6-0,5 21,1 1,4 Ort ( ) 23,0 4,1 18,9 19,9 1,6 18,3 3,1 Ort ( ) 22,9 4,9 18,0 19,7 2,1 17,6 3,1 Kaynak: DPT, Yıllık Programlar 2001 krizini izleyen dönemde kamu dengelerinde sağlanan düzelmede, kamu tasarruflarındaki iyileşme büyük ölçüde etkili olurken, kamu yatırımlarının milli gelir içindeki payında gözlenen gerilemenin de payı bulunmaktadır. Kamu tasarruflarının milli gelir içindeki payı döneminde yıllık ortalama negatif yüzde 2,7 seviyesinde gerçekleşirken, 2001 yılında negatif yüzde 6,6 oranı ile en düşük seviyesine gerilemiştir den itibaren iyileşme eğilimine giren kamu tasarruflarının milli gelir içindeki payı 2004 yılından itibaren pozitife dönmüştür. Kamu yatırımlarının milli gelir içindeki payı ise döneminde ortalama yüzde 5,2 olan seviyesinden döneminde yüzde 4,1 e gerilemiştir döneminde ekonomide sağlanan yüksek oranlı büyüme hızlarına rağmen sabit fiyatlarla kamu sabit sermaye yatırımları 2000 yılındaki seviyesine ancak 2007 yılında ulaşabilmiştir. Kamu sabit sermaye yatırımlarının yöneldiği sektörler itibariyle bakıldığında, sosyal altyapı sektörlerinin milli gelir içindeki payının önemli ölçüde değişmediği, fiziki altyapı sektörlerine ayrılan payın yıllar itibariyle dalgalanmalar

10 86 Aziz KONUKMAN Rahmi Aşkın TÜRELİ göstermekle birlikte 2001 krizi öncesi döneminin gerisinde kaldığı, imalat sanayi ve diğer sektörlere ayrılan kaynakların milli gelir içindeki payının ise düzenli biçimde azaldığı gözlenmektedir. Bununla birlikte, gerek ekonominin fiziki ve sosyal altyapı yatırımlarının yenilenmesinin ve genişletilmesinin taşıdığı büyük önem, gerekse üretim yapısının geliştirilmesi ve teknolojik yeniliklerin uygulamaya konulmasında kamu kesiminin oynayabileceği önemli roller düşünüldüğünde kamu sabit sermaye yatırımlarındaki azalmanın orta-uzun dönemde ekonominin büyüme potansiyellerini olumsuz yönde etkilediği düşünülmektedir. (Türeli, 2010: ). Öte yandan, döneminde kamu tasarruf açığının azalmasının toplam yurtiçi tasarrufları artırması sonucunda dış tasarruflara olan ihtiyacı azaltması beklenirken, bu dönemde özel kesimin tasarruf açığı vermeye başladığı gözlenmektedir. Özel kesim tasarruf yatırım dengesinde gözlenen kötüleşme büyük ölçüde özel kesim tasarruflarındaki azalmadan kaynaklanırken, özel yatırımlardaki artışın da payı bulunmaktadır. Nitekim özel tasarrufların milli gelir içindeki payı döneminde yıllık ortalama yüzde 24,8 olan seviyesinden döneminde yüzde 18,3 e gerilemiştir. Aynı dönemler itibariyle özel yatırımların milli gelir içindeki payı ise döneminde ortalama yüzde 16,7 olan seviyesinden döneminde yüzde 18,9 a yükselmiştir. Özel tasarruflarda son yıllarda gözlenen gerilemenin nedenlerinin ortaya konması, ekonomik faaliyetlerin özel kesim ile kamu kesimi arasındaki karşılıklı etkileşim çerçevesinde incelenmesini gerektirmektedir. Bu çerçevede ekonominin genel dengesine bakıldığında, 2001 krizini izleyen dönemde kamu harcanabilir gelirinin milli gelir içindeki payının artarken, özel harcanabilir gelirin milli gelir içindeki payının azaldığı gözlenmektedir. Nitekim 2000 yılında yüzde 94,2 olan özel harcanabilir gelirin milli gelir içindeki payı 2006 yılında ise yüzde 86,1 ile ele alınan dönemin en düşük seviyesine gerilemiştir. Burada vurgulanması gereken önemli bir husus, Tablo 2 de de görüleceği üzere, özel harcanabilir gelirin milli gelir içindeki payı azalırken, özel tüketim harcamalarının payının armaya devam etmesi ve bunun sonucunda özel tasarrufların payının gerilemesidir.

11 Krizin Türkiye Ekonomisine Yansımaları ve Geleceğe İlişkin Düşünceler 87 Tablo 2: Kamu ve Özel Harcanabilir Gelirleri (1998 Fiyatlarıyla, GSMHG İçindeki Pay) Kamu Harcanabilir Geliri Kamu Tüketimi Kamu Tasarrufu Özel Harcanabilir Gelir Özel Tüketim Özel Tasarruf ,0 8,4-1,4 93,0 67,5 25, ,0 8,9-3,9 95,0 70,2 24, ,8 8,6-2,8 94,2 70,2 24, ,5 9,1-6,6 97,5 70,8 26, ,1 9,0-3,9 94,9 69,7 25, ,6 8,5-2,9 94,4 72,8 21, ,3 7,8 0,5 91,7 73,9 17, ,9 7,3 4,6 88,1 73,2 14, ,9 7,5 6,3 86,1 71,6 14, ,4 7,6 4,8 87,6 71,8 15, ,9 7,8 4,1 88,1 70,9 17,3 2009T 8,8 8,6 0,1 91,2 73,3 18,0 Kaynak: DPT, Yıllık Programlar Kamu kesimi dengelerine bakıldığında, 2001 krizini izleyen dönemde kamu harcanabilir gelirinin milli gelir içindeki payının arttığı gözlenmekte olup, bu artışın hem vergi gelirlerindeki yükselmeden hem de cari transfer harcamalarındaki gerilemeden kaynaklandığı görülmektedir. Bununla birlikte, söz konusu dönemde vergi gelirlerinin milli gelir içindeki payındaki yükselmenin dolaylı vergilerden kaynaklandığı, dolaysız vergilerin milli gelir içindeki payının ise azaldığı belirtilmelidir. Nitekim 1998 yılında yüzde 6,7 olan, 2001 yılında ise yüzde 7,6 ya yükselen dolaysız vergilerin milli gelir içindeki payının 2008 yılında yüzde 5,8 e gerilediği gözlenmiştir. Bu durum, özel tasarruflardaki azalışın hanehalklarının ve şirketlerin tasarruf davranışını etkileme gücüne sahip bir faktör olan gelir ve servet unsurları üzerinden alınan dolaysız vergilerdeki bir artış sonucu ortaya çıkmadığına işaret etmektedir.

12 88 Aziz KONUKMAN Rahmi Aşkın TÜRELİ ŞEKİL 5: KAMU HARCANABİLİR GELİRİNİN BİLEŞENLERİ (GSMHG İçindeki Yüzde Pay) T Vasıtasız Ver. Vasıtalı Ver. Cari Transferler Kamu Harc. Gel. Kaynak: DPT, Ekonomik ve Sosyal Göstergeler, Yıllık Programlar Maliye Bakanlığı, Kamu Hesapları Bültenleri Bu çerçevede, özel kesim tasarruflarındaki azalmada kamunun cari transfer harcamalarındaki azalmanın rol oynadığı düşünülmektedir. Nitekim, 1998 yılında yüzde 11,4 olan cari transferlerin milli gelir içindeki payı dönem içinde yükselme eğilimine girerek 2001 yılında yüzde 20,2 ile en yüksek seviyesine ulaşmış, izleyen yıllarda ise azalma eğilimine girerek 2008 yılında yüzde 8,6 seviyesine gerilemiştir. Kamunun cari transfer harcamalarındaki azalmada özellikle iç borç faiz ödemelerindeki gerileme etkili olmuştur. Nitekim bütçe dengesi verilerine göre, 1998 yılında yüzde 10,5 olarak gerçekleşen iç borç faiz ödemelerinin milli gelir içindeki payı 2001 yılında yüzde 21,2 oranı ile en yüksek seviyesine çıkmış, izleyen dönemde ise azalma eğilimine girerek 2006 yılında yüzde 6,7 seviyesine gerilemiştir. Bu çerçevede, bütçe iç borçlarının alacaklılarının dağılımı içinde marjinal tasarruf oranı yüksek olan üst gelir gruplarının payının yüksek olduğu düşünüldüğünde, iç borç faiz ödemelerindeki gerilemenin özel harcanabilir gelirlerde ve dolayısıyla özel tasarruflarda bir azalmaya neden olduğu düşünülmektedir (Türeli, 2010: 139) Diğer taraftan, hanehalklarının gelirleri azalırken tüketimlerini borçlanma yolu ile finanse etmeye devam etmeleri neticesinde tasarruflarının azaldığı görülmektedir. Nitekim Merkez Bankası Finansal İstikrar Raporlarında açıklandığı

13 Krizin Türkiye Ekonomisine Yansımaları ve Geleceğe İlişkin Düşünceler 89 üzere döneminde hanehalklarının borçlarında ve faiz ödemelerinde çok hızlı bir artış gözlenmiştir. Finansal İstikrar Raporlarında açıklanan rakamların bu çalışma kapsamında tarafımızdan yapılan hesaplamalarla yeni milli gelir serisine göre düzeltilmesiyle elde edilen sonuçlar Tablo 3 de sunulmuştur. Buna göre, ülkemizde hanehalkı borçlarının hanehalkı harcanabilir geliri içindeki payı 2003 yılında yüzde 5,8 olan seviyesinden 2008 yılında yüzde 23,6 ya yükselmiştir. Benzer şekilde, hanehalkı yükümlülüklerinin milli gelir (GSYH) içindeki payı 2003 yılında yüzde 3,0 olan seviyesinden 2008 yılında yüzde 13,6 ya yükselmiştir. Tablo 3: Hanehalkı Yükümlülükleri (Yüzde) Hanehalkı Borcu / Hanehalkı Harcanabilir Geliri Faiz Ödemeleri / Hanehalkı Harcanabilir Geliri Hanehalkı Yükümlülükleri / GSYH ,8 1,7 3, ,8 2,5 5, ,1 2,9 7, ,0 3,0 10, ,3 3,3 12, ,6 3,6 13,6 Kaynak: Merkez Bankası, Finansal İstikrar Raporları Not: Hanehalkı yükümlülükleri, bankalar ve tüketici finansman şirketlerince kullandırılan krediler (TGA dahil) ve kredi kartı bakiyeleri (TGA dahil) ile TOKİ nin vadeli konut satışları karşılığı borçlardan oluşmaktadır. Bu konuda ortaya atılan görüşlerden biri, temelini Ricardo Denkliği teoreminden almakta olup, kamu tasarruf düzeylerindeki değişmenin özel tasarruflarda aynı miktarda ve ters yönlü bir değişme ile denkleştirileceğini ileri sürmektedir (Loayza ve diğ., 2000: 174). Özcan ve diğ. (2002: 22) Türkiye üzerine yaptıkları çalışmalarından elde ettikleri sonuçlarda, Ricardo Denkliği teoremine önemli ölçüde uymamakla birlikte, kamu kesimi tasarruflarındaki bir artışın özel kesim tasarruflarında azalma meydana getirdiğini belirtmektedirler. Bunun yanında, ülkeye gelen sermaye hareketlerindeki serbesti ve dışarıdan yapılan borçlanmada herhangi bir kısıtlamaya sahip olunmaması, dış tasarrufları adeta dışsal olarak belirlenen bir değişkene dönüştürmektedir (Özcan ve diğ., 2002: 22). Diğer bir ifadeyle, Merkez Bankası tarafından fiyat istikrarını sağlamak amacına yönelik olarak kullanılan para politikası tedbirleri, ülkeye sermaye girişini teşvik ederek dış tasarrufları artırıcı bir rol oynamaktadır. Bu kapsamda, dış

14 90 Aziz KONUKMAN Rahmi Aşkın TÜRELİ tasarrufların dışlama (crowding-out) etkisi yarattığı ve özel kesim tasarruflarında ve dolayısıyla yurtiçi tasarruflarda azalmaya neden olduğu düşünülmektedir. Türkiye ekonomisinin dış kaynağa olan bağımlılığı Merkez Bankası tarafından uygulanmakta olan Enflasyon Hedeflemesi rejiminin gerekleri ile birleşince reel faiz oranlarının yüksek seviyelerde belirlenmesine neden olmaktadır. Yüksek reel faizler ise ülkeye sermeye girişini hızlandırarak döviz kurlarını aşağıya çekmektedir. Bu durum ise Türkiye ekonomisini bugün de içinde olduğumuz kısa vadeli sermaye hareketlerinin belirleyiciliğinde oluşan yüksek reel faiz ve düşük kur döngüsüne sokmuştur. Tablo 4 de nominal faiz oranları ile Türk lirasının aşınma oranları kullanılarak ülkeye gelen kısa vadeli sermayenin (sıcak paranın) elde ettiği getiri hesaplanmıştır. 4 Tablo 4: Sıcak Paranın Yurtiçi Getirisi (Yüzde) Nominal Faiz Oranı TL Aşınma Oranı Getiri ,2 96,1 0, ,8 23,0 34, ,0-0,6 45, ,7-4,9 32, ,9-5,7 23, ,2 6,5 11, ,8-8,9 30, ,3-0,7 19,8 Kaynak: Merkez Bankası veri tabanı 2001 krizini izleyen dönemde ekonomide yüksek oranlı büyüme hızlarının gerçekleştirilmesinde özel kesim sabit sermaye yatırımlarındaki hızlı artışın da önemli bir payı bulunmaktadır. Özel kesim sabit sermaye yatırımlarının dağılımında imalat sanayi alt sektörünün payının yüzde 45 ler seviyesinde olduğu düşünüldüğünde özellikle 2004 yılından itibaren ticarete konu olan sektörlerin yatırımlarında hızlı bir artış gözlenmiştir. Bununla birlikte, özel sektör yatırımlarının yarısına yakını hala dış ticarete konu olmayan sektörlere yönelmektedir. Özel kesim yatırımlarının ticarete konu olan malları üreten 4 Nominal faiz oranı olarak Devlet İç Borçlanma Senetlerinin yıllık oratlama fazia oranı alınmıştır. Sıcak paranın yurtiçi getirisi ise aşağıdaki formül kullanılarak hesaplanmıştır. Getiri = ( (1+ nominal faiz oranı / 1+ TL aşınma oranı ) -1 ) * 100

15 Krizin Türkiye Ekonomisine Yansımaları ve Geleceğe İlişkin Düşünceler 91 sektörlerin aleyhine bir bileşim içinde gelişmesi, sermaye hareketlerindeki artış neticesinde yerli paranın yabancı paralar karşısında reel olarak değer kazanmasının, göreli fiyatları ticarete konu olmayan mallar lehine değiştirmesi yoluyla ortaya çıkmaktadır. Böylece, özel kesim yatırımları ticarete konu olmayan sektörlere yönelmektedir (Yentürk, 2003: 138). Buna ilaveten, kamunun kaynak yetersizliği nedeniyle altyapı yatırımlarını gereği gibi yerine getirememesi neticesinde özel kesimin artan biçimde bu alanlara girmesi de özel kesim yatırımlarının ticarete konu olmayan sektörlere yönelmesine neden olmaktadır (Yentürk, 2003: 137) ŞEKİL 6: ÖZEL KESİM SABİT SERMAYE YATIRIMLARI (1998 Fiyatlarıyla, GSYH İçindeki Yüzde Pay) T ticarete konu sektörler ticarete konu olmayan sektörler Kaynak: DPT, Yıllık Programlar 2001 krizini izleyen dönemde kamu kesimi açığının milli gelir içindeki payının azalmasına ve 2006 yılında fazlaya dönmesine rağmen, özel kesim açıklarının oluşması neticesinde dış tasarrufların milli gelir içindeki payı yükselmeye devam etmiştir. Nitekim 2000 yılında yüzde 1,6 olarak gerçekleşen dış tasarrufların milli gelir içindeki payı, döneminde hızlı bir artış eğilimine girerek 2007 yılında yüzde 5,5 e yükselmiştir. Bu durumun en önemli nedeni, yurtiçi üretimin ve ihracatın ithalata olan yüksek orandaki bağımlılığıdır. Uygulanmakta olan yanlış makroekonomik politikalar sonucunda ekonomide oluşan yüksek reel faiz ve düşük kur olgusu da ekonomi içinde oluşan bu dengesizliği destekleyici yönde bir etki yapmaktadır.

16 92 Aziz KONUKMAN Rahmi Aşkın TÜRELİ 1.3. İmalat Sanayinin Teknoloji Yapısı Ekonominin lokomotif sektörü olan ve hizmetler ve tarım sektörü üzerinde oluşturduğu etkilerle büyümenin temel kaynağını oluşturan imalat sanayi alt sektörlerinin teknolojik yapıları temelinde incelenmesi suretiyle sanayi sektörünün içinde bulunduğu durumun ortaya konulması, Türkiye nin önümüzdeki dönemde nasıl bir Sanayileşme Stratejisi izlemesi gerektiğinin çerçevesinin oluşturulmasına önemli bir katkıda bulunacaktır. İktisat yazınında bu amaçla kullanılan birçok sınıflandırma bulunmaktadır. OECD tarafından kullanılan Bilim, Teknoloji ve Sanayi Sınıflandırması imalat sanayi sektörlerini teknoloji temeline göre yüksek, orta-yüksek, orta-düşük ve düşük olarak 4 grupta incelemektedir 5 (OECD, Science, Technolgy and Industry Scoreboard, 2001). (İmalat sanayi sektörlerinin teknoloji yoğunluğuna göre alt sektörler itibariyle sınıflaması için bakınız. Ek 3). Tablo 5: Türkiye de İmalat Sanayinin Üretim ve İhracat Yapısı (Yüzde Pay) Üretim İhracat Yüksek 5,9 5,1 4,1 7,8 6,2 3,1 Orta-Yüksek 22,5 18,2 24,8 20,4 24,3 30,9 Orta-Düşük 30,4 26,7 32,1 20,5 22,8 37,7 Düşük 41,2 50,0 39,0 51,3 46,8 28,3 Kaynak: TÜİK, OECD, DPT Türkiye deki imalat sanayinin üretim ve ihracat yapısına bakıldığında düşük teknolojili ve orta-düşük teknolojili ürünlerin ağırlıkta olduğu, yüksek teknolojili ürünlerin payının ise çok düşük seviyelerde olduğu görülmektedir (Tablo 5). İmalat sanayi üretimi içinde en yüksek payın düşük teknolojili malları üreten sektörlerde olduğu gözlenmektedir. Nitekim 2000 yılında yüzde 41,2 olan düşük teknolojili sektörlerin toplam içindeki payı 2002 de 50 ye çıkmış, 2008 yılında ise 5 Çalışmamızda kullandığımız imalat sanayi verisi TÜİK tarafından üretilmekte olup, imalat sanayinin alt sektörleri OECD nin 2001 tarihli Bilim, Teknoloji ve Sanayi Sınıflandırmasına göre düşük teknolojili, orta-düşük teknolojili, orta-yüksek teknolojili ve yüksek teknolojili sektörler olmak üzere 4 grup halinde Devlet Planlama Teşkilatı tarafından toplulaştırılmıştır. Doğal kaynağa dayalı, düşük teknolojili, orta teknolojili ve yüksek teknolojili ürünler ayrımına dayalı sınıflandırma da yapılabilir. Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı (UNIDO) tarafından kullanılan bu sınıflandırmaya dayalı sanayi politikaları için bk. Konukman ve diğerleri (2009).

17 Krizin Türkiye Ekonomisine Yansımaları ve Geleceğe İlişkin Düşünceler 93 yüzde 39 a gerilemiştir. Üretimde en yüksek ikinci payı orta-düşük teknolojili sektörler almakta olup, 2000 yılında yüzde 30,4 olan pay 2008 yılında yüzde 32,1 e çıkmıştır. Orta-yüksek teknolojili ürünleri üreten sektörlerin payı ise 2000 yılında yüzde 22,5 olan seviyesinden 2008 yılında yüzde 24,8 e yükselirken, yüksek teknolojili ürünleri üreten sektörlerin payı aynı yıllar itibariyle yüzde 5,9 dan yüzde 4,1 e gerilemiştir. ŞEKİL 7: TÜRKİYE'DE İMALAT SANAYİ ÜRETİMİNİN YAPISI YÜZDE Yüksek Orta-Yüksek Orta-Düşük Düşük Kaynak: TÜİK, OECD, DPT İmalat sanayi ihracatına baktığımız zaman, düşük teknolojili malları üreten sektörlerin payının yıllar itibariyle hızlı bir azalma gösterirken, orta teknolojili sektörlerin paylarının arttığı görülmektedir. Nitekim yüksek teknolojili malları üreten sektörlerin 2000 yılında yüzde 51,3 olan payı 2008 yılında yüzde 28,3 e gerilemiştir. Buna karşılık, orta-düşük ve orta yüksek teknolojili sektörlerin payları 2000 yılında sırasıyla yüzde 20,5 ve yüzde 20,4 olan seviyelerinden 2008 yılında yüzde 37,7 ve yüzde 30,9 a yükselmiştir. Yüksek teknolojili sektörlere baktığımız zaman ise 2000 yılında yüzde 8 olan payın 2008 yılında yüzde 3 e gerilediği gözlenmiştir.

18 94 Aziz KONUKMAN Rahmi Aşkın TÜRELİ ŞEKİL 8: TÜRKİYE'DE İMALAT SANAYİ İHRACATININ YAPISI YÜZDE Yüksek Orta-Yüksek Orta-Düşük Düşük Kaynak: TÜİK, OECD, DPT Türkiye nin imalat sanayi üretimi ve ihracatı arasında ortaya çıkan bu uyumsuzluk, diğer bir deyişle ihracat yapısında teknoloji yoğunluğu artarken, üretimde aynı dönüşümün gözlenmemekte oluşu, ihracatın ithal girdi bileşiminde önemli bir artışa işaret etmektedir Dış Denge Cari işlemler açığının milli gelire oranı döneminde ekonominin orta-uzun dönem trendleri ile uyumsuz bir çerçevede hızlı bir biçimde artmıştır. Şekil 9 dan da görüleceği üzere, 2004 yılında en yüksek seviyesine ulaşan büyüme hızı 2005 ve 2006 yıllarında 2004 yılına göre yavaşlarken, cari işlemler dengesindeki kötüleşme devam etmiş ve cari işlemler açığının milli gelire oranı daha önceki yıllarda karşılaşılmamış düzeylere tırmanmıştır. Nitekim döneminde gerçekleştirilen yüzde 7 büyüme hızı ve yüzde 2,2 cari işlemler açığı/milli gelir oranına karşılık, döneminde büyüme hızı yüzde 6,7 ye gerilemiş, cari işlemler açığı/milli gelir oranı ise yüzde 5,5 ye yükselmiştir.

19 Krizin Türkiye Ekonomisine Yansımaları ve Geleceğe İlişkin Düşünceler ŞEKİL 9: BÜYÜME - CARİ İŞLEMLER DENGESİ İLİŞKİSİ 8 YÜZDE T -8 GSYH Büyüme Hızı Cari İşlemler Dengesi / GSYH Kaynak: TÜİK, Merkez Bankası Son yıllarda cari işlemler açığında gözlenen artışta, özellikle 2004 yılından itibaren dünya petrol ve enerji fiyatları ile dünya emtia ve temel metal fiyatlarındaki yüksek oranlı artışların payı bulunmaktadır. Bununla birlikte, Türkiye ekonomisinin üretim ve ihracat yapısının ara malı ithalatına olan yüksek oranlı bağımlılığı önemli bir etken olup, ekonominin genişlediği dönemlerde ithalatın hızla artması neticesinde cari işlemler dengesi kötüleşmektedir. Artan ithalat büyümeyi hızlandırmakta, büyüme ise yeniden ithalatı uyararak cari açığı artırıcı yönde bir etki yapmaktadır. Cari işlemler dengesindeki bozulmada özellikle 2004 yılından itibaren dünya petrol ve enerji fiyatları ile emtia ve temel metal fiyatlarındaki yüksek oranlı artışların da payı bulunmaktadır. Bununla birlikte, enerji fiyat etkisinden arındırıldığında dahi cari açığın milli gelir içindeki payının 2004 yılından itibaren yüzde 3 lerin üzerine çıkarak önceki yıllarla kıyaslanamayacak ölçüde yüksek düzeylerde gerçekleştiği gözlenmektedir (Şekil 10). Bu çerçevede, cari işlemler açığındaki bozulmanın sadece enerji fiyatlarındaki artıştan kaynaklanmadığı görülmektedir 6. 6 İlgili veriler TÜİK tarafından yayımlanan dış ticaret istatistikleri ve dış ticaret endekslerinde yer almaktadır. Enerji ithalatı 27. fasıl kapsamındaki enerji çeşitlerini kapsamaktadır. Enerji fiyat etkisinden arındırılmış cari açık ise 2002 yılı enerji fiyatının izleyen yıllarda sabit tutulması ile hesaplanmıştır.

20 96 Aziz KONUKMAN Rahmi Aşkın TÜRELİ ŞEKİL 10: ENERJİ FİYATLARININ CARİ AÇIK ÜZERİNDEKİ ETKİSİ (GSYİH (GSYH YE İÇİNDEKİ ORANLAR, PAYLAR, YÜZDE) ) Cari Açık / GSYİH GSYH Enerji Fiyat Etkisinden Arındırılmış Cari Açık /GSYİH / GSYH Enerji Hariç Cari Açık / GSYİH GSYH Kaynak: TÜİK, Merkez Bankası, DPT Ekonominin kısa vadeli sermaye hareketlerine olan bağımlılığı sonucunda ortaya çıkan yüksel reel faiz ve aşırı değerli ulusal para, ekonomideki kullanılabilen fonları yatırımlara yöneltmek yerine tüketimi artırıcı yönde bir etkiye neden olmakta ve bunun sonucunda ithalat artmaktadır (Yeldan, 2003: 136). Söz konusu durumun sektörel karşılığı ise, sermaye hareketlerindeki artış neticesinde yerli paranın yabancı paralar karşısında reel olarak değer kazanmasının, dış ticarete konu olan ve olmayan malların göreli fiyatlarını dış ticarete konu olmayan malların lehine değiştirmesi yoluyla ortaya çıkmaktadır. Böylece, dış ticarete konu olan sektörlerin ürünlerine yönelik talep artışı, değerli kur nedeniyle büyük ölçüde ithalatı artırıcı yönde bir etki yapmaktadır. Türkiye ekonomisinin son yıllardaki performansı açısından dikkat çekici olan bir nokta, ihracat artışında sağlanan önemli başarılara rağmen cari işlemler açığındaki kötüleşmenin devam etmesidir. Bununla birlikte, konuya Türkiye nin toplam ihracatının yarısından fazlasının kapsamında yapıldığı dahilde işleme rejimi çerçevesinde bakıldığında, ihracatımızın yüksek ithalat bağımlılığı açık bir biçimde ortaya çıkmaktadır. Söz konusu rejim çerçevesinde Türkiye nin ihraç ettiği ürünlerin içindeki ithal girdi payının özellikle 2001 krizini izleyen dönemde düzenli bir artış eğilimi içinde olduğu gözlenmektedir. Nitekim 1998 yılında 57 birim olan

21 Krizin Türkiye Ekonomisine Yansımaları ve Geleceğe İlişkin Düşünceler 97 Türkiye'nin ihraç ettiği her 100 birimlik ihraç ürününde kullanılan ithal girdi payı, 2002 yılında 62 birim olarak gerçekleşmiş, izleyen yıllarda da artış eğilimine girerek 2006 yılında 67 birime yükselmiştir yılında ise yüzde 65 olmuştur. Diğer bir ifadeyle, ihracatı yapılan bir ürünün toplam katma değerinin ancak yüzde 35 i ülke içinde kalmaktadır. Ülkemiz ihracatı içinde yüksek paya sahip olan imalat sanayi altsektörleri itibariyle bakıldığında, durumun daha vahim bir tablo arz ettiği gözlenmektedir. Nitekim 2008 yılı itibariyle ithal girdi kullanımı elektronikte yüzde 78, demir çelikte yüzde 74, demir dışı metallerde ise yüzde 70 seviyesinde gerçekleşmiştir. 7 Diğer taraftan, cari işlemler açığının finansmanının önemli ölçüde kısa vadeli sermaye hareketleri ile karşılanması sonucunda artan döviz arzı, yerli parayı aşırı değerli hale getirerek ithalatı cazip kılmaktadır. Şekil 11 de reel kur ile ihracat ve ithalat artışları arasındaki ilişki gösterilmektedir. Buna göre, reel kur endeksi ile ithalat arasında olduğu gözlenen ilişkinin reel kur ve ihracat arasında olmadığı, ihracatın büyük ölçüde reel kurdaki değişmelerden bağımsız olarak hareket ettiği gözlenmektedir. Bununla birlikte, ihracat ve ithalatın özellikle 2001 krizini izleyen dönemde aynı yönde ve birbirine yakın artış oranlarıyla hareket etmesi, ihracatın TL nin aşırı değerlenmesine bağlı olarak kaybettiği pozisyonu ithal girdi kullanarak kısmen telafi ettiğini göstermektedir. 30 ŞEKİL 11: REEL KUR - DIŞ TİCARET İLİŞKİSİ 20 YÜZDE DEĞİŞME T Reel Kur Reel İhracat Reel İthalat Kaynak: Merkez Bankası, TÜİK, DPT 7 Dış Ticaret Müsteşarlığı verilerinden hareketle dahilde işleme rejimi kapsamında yapılan ara girdi ithalatının yine aynı kapsamda yapılan ihracata oranı olarak hesaplanmıştır.

22 98 Aziz KONUKMAN Rahmi Aşkın TÜRELİ Bu noktada, ithalat davranışının açıklanmasında reel kurdan çok reel gelirin önemli olduğu belirtilmelidir. Nitekim Dünya Bankası nın Türkiye ülke raporunda ithalatın reel kura olan uzun dönem fiyat esnekliği oldukça düşük olarak hesaplanmıştır. Söz konusu rapora göre, Türkiye nin ithalatının yaklaşık yüzde 55 ini oluşturan petrol dışı ara malları ithalatının reel döviz kurundaki değişmelere olan esnekliği 0,3 iken, yatırım mallarında bu oran 0,1 dir. Petrol dışı aramalı ithalatının reel gelire olan esnekliği ise 1,7 olarak hesaplanmıştır. İhracatın reel kura olan fiyat esnekliği ise -0,2 düzeyindedir. Söz konusu hesaplamalar çerçevesinde yapılan analize göre, reel efektif döviz kuru yüzde 10 oranında değer kaybettiğinde cari işlemler açığının milli gelire (GSYH) oranında yalnızca yüzde yarım oranında bir azalma olduğu tahmin edilmektedir. Buna karşılık, döviz kurundaki yüzde 10 oranında değer kaybının Türkiye nin dış borçlarının milli gelire olan oranını 3 puan yükseltmesi beklenmektedir (World Bank, 2008: 22-23). Söz konusu analizin de gösterdiği üzere, sadece döviz kuru artışına dayalı politikalarla Türkiye nin cari işlemler açığının kontrol edilmesi mümkün gözükmemektedir. Tablo 6: Cari İşlemler Dengesinin Finansmanı (Milyar Dolar) Cari İşlemler Dengesi -0,6-7,5-14,4-22,1-32,1-38,2-41,7 Sermaye ve Finans Dengesi (Rezerv Hariç) 7,6 7,1 14,2 37,3 38,2 44,7 35,3 -Kamu Kesimi 8,9 1,3 3,0 1,0 2,9-7,8-2,9 -Özel Kesim -1,4 5,8 11,1 36,3 35,2 52,5 38,2 - Bankalar (net) -3,2 2,1 0,6 8,7-3,1-1,5-1,3 - Bankacılık Dışı Özel Kesim (net) 1,9 3,7 10,6 27,6 38,3 54,0 39,5 Net Hata ve Noksan -0,8 4,5 1,1 2,6 0,0 1,6 5,3 Rezerv Değişimi ( - artışı gösterir) -6,2-4,0-0,8-17,8-6,1-8,0 1,1 Kaynak: Merkez Bankası Ödemeler dengesinin sermaye ve finans dengesi (rezerv hariç) hesabına bakıldığında, döneminde sermaye girişlerinin cari işlemler dengesi açıklarının üzerinde gerçekleştiği gözlenmektedir. Cari işlemler açığının üzerinde bir sermaye girişi sonucunda ise rezervlerde ciddi bir artış olmuştur yılında ise cari işlemler açığının altında bir sermaye girişi olurken, aradaki fark kısmen rezervlerdeki azalıştan, büyük ölçüde ise net hata ve noksan kalemindeki yüksek oranlı artıştan kaynaklanmıştır. Kullanıcıya göre sermaye girişlerine (doğrudan yatırımlar hariç) bakıldığında, 2003 yılından itibaren kamu kesiminin net

23 Krizin Türkiye Ekonomisine Yansımaları ve Geleceğe İlişkin Düşünceler 99 borçlanmasının azaldığı, 2007 yılından itibaren de kamu kesiminin net dış borç ödeyicisi konumuna döndüğü gözlenmektedir. Buna karşılık, 2003 sonrasında özel kesimin hızla borçlandığı, bu borçlanmanın da büyük ölçüde bankacılık dışı reel kesimden kaynaklandığı gözlenmiştir. Nitekim 2007 ve 2008 yıllarında bankacılık dışı reel kesimin borçlanması doğrudan yatırımlar hariç tutulduğunda sermaye girişlerinin üzerinde gerçekleşmiştir. Cari açığın finansmanı açısından son yıllarda kaydedilen olumlu bir gelişme, sermaye hareketleri içinde doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının payının artması olmuştur. Bununla birlikte, vurgulanması gereken önemli bir nokta, özellikle 2005 sonrasında doğrudan yabancı sermaye yatırımlarında gözlenen artışların, yabancı sermayenin ülkemizin sermaye stokuna katkıda bulunan yeni yatırımlar (yeşil saha yatırımları) yapmasından değil, kamu iktisadi teşebbüslerinin özelleştirilme yöntemiyle blok olarak veya kısmen yabancı sermayeye satılmasından kaynaklanmasıdır. Nitekim Hazine Müsteşarlığı tarafından yayımlanan Uluslararası Doğrudan Yatırımlar 2006 Yılı Raporuna göre, 2006 yılında doğrudan yabancı yatırımlar bir önceki yıla göre 2 kat artış göstererek 20,2 milyar dolara ulaşmıştır. Bu tutarın 15,4 milyar dolarlık kısmı birleşme ve satın alma (özelleştirme dahil) yoluyla ödemeler dengesine doğrudan yabancı yatırım olarak yansıyan miktar olup, 2,9 milyar dolarlık kısmı yurtdışındaki yerleşiklerin Türkiye'deki gayrimenkul alımlarına aittir. Bu veriler ışığında bakıldığında, yeşil alan yatırımlarının ülkemize gelen doğrudan yabancı sermaye yatırımları içindeki payının yüzde 10 lar düzeyinde olduğu görülmektedir. Uluslararası Doğrudan Yatırımlar 2007 Yılı Raporuna göre ise, 2007 yılında doğrudan yabancı yatırımlar bir önceki yıla göre yüzde 9 oranında artış göstererek 22 milyar dolara ulaşmıştır. Bu tutarın 16,9 milyar dolarlık kısmı birleşme ve satın alma (özelleştirme dahil) yoluyla ödemeler dengesine doğrudan yabancı yatırım olarak yansıyan miktar olup, 2,9 milyar dolarlık kısmı yurtdışındaki yerleşiklerin Türkiye'deki gayrimenkul alımlarına aittir. Bu veriler ışığında bakıldığında, yeşil alan yatırımlarının ülkemize gelen doğrudan yabancı sermaye yatırımları içindeki payının yüzde 10 lar düzeyinde olduğu görülmektedir. Vurgulanması gereken diğer önemli bir nokta ise, doğrudan yabancı yatırım girişlerinin ağırlıklı olarak bankacılık ve finans ile taşımacılık, depo ve haberleşme sektörlerinde yoğunlaşmış olmasıdır. Bu tür girişler kısa dönemde döviz dengesine olumlu bir katkı yapmakta birlikte, ileride oluşacak kâr transferleri nedeni ile uzun dönemde ekonomi üzerinde olumsuz etkiler oluşturabilmektedir. Nitekim 1998 yılında 600 milyon dolar olan yurtdışına kar transferleri, 2004 yılından itibaren hızlı bir artış trendine girerek 2008 yılında 3,3 milyar dolara ulaşmıştır. Aynı dönemler itibariyle dış borç faiz ödemelerinde de ciddi artış eğilimi gözlenmiş olup, 1998

24 100 Aziz KONUKMAN Rahmi Aşkın TÜRELİ yılında 4,8 milyar dolar olan dış borç faiz ödemeleri 2008 yılında 11,8 milyar dolara yükselmiştir. 12,0 ŞEKİL 12: DIŞ ALEM FAKTÖR GİDERLERİ (Milyar Dolar) 10,0 8,0 6,0 4,0 2,0 0, Faiz Ödemeleri Yurtdışına Kar Transferleri Kaynak: Merkez Bankası Bunun neticesinde, bir taraftan ülkenin dış borçları artmaya devam ederken, diğer taraftan dış borçlanma içinde özel kesimin payı hızla yükselmektedir. Nitekim 1998 yılında 96 milyar dolar olan Türkiye nin dış borç stoku 2008 yılında 278 milyar dolara yükselmiştir. Diğer taraftan 1998 yılında yüzde 45 olan özel sektör dış borçlarının toplam dış borçlar içindeki payı 2001 kriziyle birlikte azalma eğilimine girerek 2003 yılında yüzde 34 e gerilemiş, 2004 yılından itibaren ise yeniden yükselmeye başlayarak 2008 yılında yüzde 67 seviyesine ulaşmıştır.

25 Krizin Türkiye Ekonomisine Yansımaları ve Geleceğe İlişkin Düşünceler ŞEKİL 13: DIŞ BORÇ STOKU 250 MİLYAR DOLAR KAMU TCMB ÖZEL Kaynak: Merkez Bankası Bunun neticesinde, bir taraftan ülkenin dış borçları artmaya devam ederken, diğer taraftan dış borçlanma içinde özel kesimin payı hızla yükselmektedir. Nitekim, 2000 yılında yüzde 47 olan özel sektör dış borçlarının toplam dış borçlar içindeki payı 2001 kriziyle birlikte azalma eğilimine girerek 2003 yılında yüzde 35 e gerilemiştir yılından itibaren ise yeniden yükselmeye başlayarak 2006 yılında yüzde 59 seviyesine ulaşmıştır. Ekonominin tasarruf-yatırım dengelerine bakıldığında, son yıllarda karşımıza çıkan özel kesim tasarruf yatırım fazlasındaki azalış ve fazlanın 2004 yılından itibaren açığa dönmesi, ödemeler dengesindeki net sermaye girişleri içinde özel kesimin payının hızla artması ile birlikte değerlendirildiğinde, ciddi bir probleme işaret etmektedir. Özellikle bankacılık dışı özel kesimin net sermaye girişleri payının 2004 yılından bu yana hızla artmış olması ve 2007 yılında 54 milyar dolara ulaşması, reel kesimi döviz kurlarında ortaya çıkabilecek dalgalanmalara ve/ veya düzeltme hareketlerine aşırı duyarlı bir konuma taşımaktadır İstihdam Ülkemizde işsizlik oranının yüzde 10 lar gibi yüksek bir düzeyde seyretmesinin temel nedeni, genel olarak ekonomimizin istihdam yaratma kapasitesinin düşük olması olarak belirtilebilir. Bununla birlikte, özellikle son

26 102 Aziz KONUKMAN Rahmi Aşkın TÜRELİ yıllarda uygulamaya konulan makroekonomik politikaların da ekonominin istihdam yaratma kapasitesini sınırladığı ifade edilmelidir. Bu gelişmeler sonucunda, döneminde ekonomide sağlanan yüksek oranlı büyüme oranlarına rağmen istihdam düzeylerinde artış oranları sınırlı kalmış ve istihdamsız büyüme olarak adlandırılan bir kavram yazına girmiştir. Nitekim 2001 krizini izleyen dönemde ulaşılan yüksek büyüme hızlarına rağmen, 1999 yılında 22 milyon kişi olarak gerçekleşen toplam istihdam seviyesinin ancak 2005 yılında yakalanabildiği gözlenmektedir. ŞEKİL 14: BÜYÜME -İSTİHDAM İLİŞKİSİ YÜZDE DEĞİŞME T GSYH Büyüme Hızı İstihdam Artışı Kaynak: TÜİK, Ulusal Hesaplar, Hanehalkı İşgücü İstatistikleri Ekonomik büyüme ile istihdamdaki değişme arasındaki ilişkiye esneklik katsayıları açısından bakıldığında, söz konusu durum daha çarpıcı bir biçimde ortaya çıkmaktadır. Esneklik katsayısı, milli gelirdeki yüzde 1 lik bir değişmenin istihdamda yüzde kaçlık bir değişmeye neden olacağını göstermekte olup, Tablo 7 de dönemler itibariyle ve geometrik ortalamaları alınarak gösterilmiştir. Hanehalkı İşgücü Anketlerinin başladığı yıl olan 1988 yılından itibaren bakıldığında istihdamın büyüme esnekliğinin döneminde yüzde 0,38 olan seviyesinden, döneminde 0,14 e gerilediği görülmektedir 8. 8 İstihdamsız büyüme olgusuna gerek uluslararası planda gerek Türkiye ekonomisinde 2001 krizini izleyen dönemde sıklıkla işaret edilmesi çalışmada bu konunun ayrıntılı olarak incelenmesini gerekli kılmıştır. Bu kapsamda, dönemi için ve dönemleri için ayrı ayrı olmak üzere

27 Krizin Türkiye Ekonomisine Yansımaları ve Geleceğe İlişkin Düşünceler 103 Tablo 7: İstihdamın Büyüme Esneklikleri Toplam 0,38 0,09 0,14 0,25 Tarım -0,42-1,30-1,66-1,19 Sanayi 0,49 0,37 0,39 0,43 Hizmetler 0,76 0,46 0,47 0,55 Sanayi+Hizmetler 0,68 0,47 0,48 0,54 Kaynak: TÜİK, Ulusal Hesaplar, Hanehalkı işgücü İstatistikleri, kendi hesaplamalarımız Büyüme ile istihdam arasındaki ilişkinin zayıflamasında tarım kesiminin önemli bir payı bulunmaktadır. Burada belirtilmesi gereken önemli bir husus, tarım sektörünün toplam istihdam içindeki payının yıllar itibariyle azalma eğiliminde olmasıdır. Diğer taraftan, tarım kesiminde üretim ve katma değer artışının, gerek hava koşullarına olan bağlılığı ve gerekse bazı ürünlerin yapısından kaynaklanan nedenlerle yıllar itibariyle dalgalanmalar göstermesi de istihdam ile büyüme arasındaki ilişkiyi bozmaktadır. Bu çerçevede, tarım dışı sektörler itibariyle bakıldığında esneklik katsayısının ekonominin geneline göre yükseldiği ve döneminde 0,54 olarak gerçekleştiği gözlenmektedir. Bununla birlikte, alt dönemler itibariyle bakıldığında büyüme ile istihdam arasındaki ilişkinin sanayi ve hizmetler sektörlerinde de zayıfladığı görülmektedir. Nitekim, sanayi ve hizmetler sektörleri toplamında esneklik katsayısı döneminde 0,68 iken, döneminde 0,48 e gerilemiştir. Büyüme ve istihdam ilişkisinin son yıllarda giderek zayıflamasının başlıca nedenleri; ekonomide 1989 yılında sermaye hareketlerinin kontrolsüz bir biçimde serbestleştirilmesinin neticesinde ortaya çıkan kısa vadeli sermaye hareketlerine aşırı bağımlı yapının ve bunun neden olduğu makroekonomik istikrarsızlıkların, ekonominin genel yatırım performansını zayıflatması; tarım kesimi istihdamında yıllar itibariyle gözlenen düzenli azalışın, özellikle 2000 li yılların başında uygulamaya konulan tarımsal desteklerin aşamalı olarak azaltılması ve tarımsal destekleme araçlarının değiştirilmesi gibi politikaların sonucunda hızlanması; Türk TÜİK tarafından yayımlanan Hanehalkı İşgücü serilerinde yer alan istihdamdaki yüzde değişmeler kullanılmıştır. GSYH serisi için ise dönemi için eski milli gelir serisi, dönemi için ise yeni milli gelir serisi kullanılmıştır. Bu durum, ülkemizde istatistik üretimi ile sorumlu temel kuruluş olan TÜİK in, belli alanlarda seri değişikliği yaptıktan sonra serileri eski yıllara götürmemesi ve bu konularda kamuoyunda oluşan talepleri serilerin yüzde değişmeler kullanılarak kullanıcılar tarafından geriye götürülmesi tavsiyesi ile uyumludur.

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi 2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi Kıvanç

Detaylı

Artış. Ocak-Haziran Oranı (Yüzde) Ocak-Haziran 2014

Artış. Ocak-Haziran Oranı (Yüzde) Ocak-Haziran 2014 6. Kamu Maliyesi 214 yılının ilk yarısı itibarıyla bütçe performansı, özellikle faiz dışı harcamalarda gözlenen yüksek artışın ve yılın ikinci çeyreğinde belirginleşen iç talebe dayalı vergilerdeki yavaşlamanın

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( ) ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME (2014-2016) I- Dünya Ekonomisine İlişkin Öngörüler Orta Vadeli Program ın (OVP) global makroekonomik çerçevesi oluşturulurken, 2014-2016 döneminde; küresel büyümenin

Detaylı

Grafik-4.1: Cari Açığın GSYH ye Oranı (%)

Grafik-4.1: Cari Açığın GSYH ye Oranı (%) 4. Cari Denge 211 yılında GSYH nin yüzde 9 una kadar ulaşan cari açık, devam eden dönemde uygulanan makroihtiyati tedbirler ve kredilerdeki yavaşlama neticesinde azalma eğilimine girmiştir (Grafik-4.1).

Detaylı

13.02.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ

13.02.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ 13.02.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ Aralık ayı cari işlemler açığı piyasa beklentisi olan -7,5 Milyar doların üzerinde -8,322 milyar dolar olarak geldi. 2013 yılı cari işlemler açığı bir önceki yıla göre

Detaylı

2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ. Zafer YÜKSELER. (19 Haziran 2017)

2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ. Zafer YÜKSELER. (19 Haziran 2017) 2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ Zafer YÜKSELER (19 Haziran 2017) TÜİK, 2017 yılı ilk çeyreğine ilişkin GSYH büyüme hızını yüzde 5 olarak açıklamıştır. Büyüme hızı, piyasa beklentileri olan

Detaylı

Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi

Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi 2015 YILI

Detaylı

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler AB inin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Sayfa No Nüfus (Bin Kişi) 1 Nüfus Artış Hızı (%) 2 Cari Fiyatlarla GSYİH (Milyar $) 3 Kişi Başına GSYİH ($) 4 Satınalma Gücü Paritesine Göre Kişi Başına GSYİH

Detaylı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU ENFLASYON AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU % TÜFE ÜFE Ocak 2011 2012 2011 2012 Yıllık 4,90 10,61 10,80 11,13 Yıllık Ort. 8,28 6,95 8,89 11,11 Aylık 0,41 0,56 2,36 0,38 Yeni

Detaylı

MAKROEKONOMİK GELİŞMELER 2011

MAKROEKONOMİK GELİŞMELER 2011 KKTC DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ MAKROEKONOMİK GELİŞMELER 2011 EKONOMİ VE ENERJİ BAKANLIĞI İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 1 KKTC EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER... 2 1. BÜYÜME HIZI VE GSYİH NIN BİLEŞİMİ... 2 2. EKONOMİNİN

Detaylı

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ OCAK 2018

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ OCAK 2018 Busiad Hazırlayan:Doç.Dr.Metin 05.02.2018 1 ENFLASYON Aralık 2017 itibariyle tüketici fiyatlarının, %0,69 olarak gerçekleştiği ve %12,98 olan yıllık enflasyonun %11,92 düzeyine düştüğü görülmüş-tü. Ocak

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014 ORTA VADELİ PROGRAM (2015-201) 8 Ekim 2014 DÜNYA EKONOMİSİ 2 2005 2006 200 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 T 2015 T Küresel Büyüme (%) Küresel büyüme oranı kriz öncesi seviyelerin altında seyretmektedir.

Detaylı

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde 1 16-31 Temmuz 2012 SAYI: 41 MÜSİAD Araştırmalar ve Yayın Komisyonu İşsizlikte Belirgin Düşüş 2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

Detaylı

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ M A R M A R A Ü N İ V E R S İ T E S İ İ K T İ S A T F A K Ü L T E S İ A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ CARİ İŞLEMLER DENGESİ DIŞ TİCARET DENGESİ BORÇLANMA GÖSTERGELERİ VE CARİ İŞLEMLER DENGESİ NET ULUSLARARASI

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015) TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015) Hane Halkı İşgücü İstatistikleri 2014 te Türkiye de toplam işsizlik %10,1, tarım dışı işsizlik ise %12 olarak gerçekleşti. Genç nüfusta ise işsizlik

Detaylı

Türkiye ekonomisi 2012 yılında net ihracatın ve kamu sektörünün katkısıyla %2.2 büyüdü.

Türkiye ekonomisi 2012 yılında net ihracatın ve kamu sektörünün katkısıyla %2.2 büyüdü. 28-I 28-II 28-III 28-IV 28 29-I 29-II 29-III 29-IV 29 21-I 21-II 21-III 21-IV 21 211-I 211-II 211-III 211-IV 211 212-I 212-II 212-III 212-IV 211 213T* Türkiye ekonomisi 212 yılında net ihracatın ve kamu

Detaylı

12.03.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ

12.03.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ 12.03.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ Ocak ayı cari işlemler açığı piyasa beklentisi olan -5,2 Milyar doların altında -4,88 milyar dolar olarak geldi. Ocak ayında dış ticaret açığı geçen yılın aynı ayına göre

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE MART 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MAYIS 2018

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MAYIS 2018 BUSİAD Hazırlayan:Doç.Dr.Metin 05.06.2018 1 ENFLASYON Nisan 2018 itibariyle tüketici fiyatlarının, %1,87 olarak gerçekleştiği ve %10,23 olan yıllık enflasyonun %10,85 düzeyine düştüğü görül müştü. Mayıs

Detaylı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU BÜYÜME 2011 yılı dördüncü döneme ilişkin hesaplanan gayri safi yurtiçi hasıla değeri bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 40 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ 1 Bu Ay 1. Büyümede Duraksama... 2 2. İthalat Düşüyor... 2 3. Sanayi Üretiminde Duraklama... 3 4. İşsizlik Artıyor... 4

Detaylı

MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMA SONUÇLARI

MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMA SONUÇLARI KKTC DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMA SONUÇLARI 25.0 150 22.5 135 20.0 120 17.5 105 15.0 90 12.5 75 10.0 60 7.5 45 5.0 30 2.5 15 0.0 0 1 3 5 7 9 11 1 3 5 7 9 11 1 3 5 7 9 11 1 3 5 7

Detaylı

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Aralık 2011, No:16

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Aralık 2011, No:16 EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Aralık 2011, No:16 Bu sayıda; 2011 yılı III. Çeyrek Büyüme Verileri Değerlendirilmiştir. i Hükümetin yılsonu büyüme tahmini şimdiden rafa kalktı 2011

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2011 Yılı Nisan Ayı Ödemeler Dengesi Göstergeleri Merkez Bankası tarafından tarihinde yayımlanan 2011 yılı Nisan ayına ilişkin Ödemeler Dengesi bültenine göre; 2010 yılı

Detaylı

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ Sayı : DPÖ 0.00.28-07/ Konu: 2006-2007 Yıllarında KKTC nde Ekonomik Gelişmeler Lefkoşa, 6 Aralık 2007 BASIN BİLDİRİSİ 2006-2007 YILLARINDAKİ EKONOMİK

Detaylı

T.C. KALKINMA BAKANLIĞI İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ GELİŞMELERİN MAKRO ANALİZİ

T.C. KALKINMA BAKANLIĞI İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ GELİŞMELERİN MAKRO ANALİZİ T.C. KALKINMA BAKANLIĞI İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ GELİŞMELERİN MAKRO ANALİZİ EKONOMİK MODELLER VE STRATEJİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar Dairesi Mayıs 2014 Tem.05 Oca.06 Tem.06

Detaylı

2016 Ocak Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Erdem BAŞÇI Başkan. 26 Ocak 2016 Ankara

2016 Ocak Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Erdem BAŞÇI Başkan. 26 Ocak 2016 Ankara 21 Ocak Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı Erdem BAŞÇI Başkan 2 Ocak 21 Ankara 21 Ocak Enflasyon Raporu: Ana Bölümler Genel Değerlendirme Uluslararası Ekonomik Gelişmeler Enflasyon Gelişmeleri Arz

Detaylı

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler AB inin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Sayfa No Nüfus (Bin Kişi) 1 Nüfus Artış Hızı (%) 2 Cari Fiyatlarla GSYİH (Milyar $) 3 Kişi Başına GSYİH ($) 4 Satınalma Gücü Paritesine Göre Kişi Başına GSYİH

Detaylı

Türkiye Ekonomisinde Dönüşüm

Türkiye Ekonomisinde Dönüşüm T.C. KALKINMA BAKANLIĞI Türkiye Ekonomisinde Dönüşüm Erhan USTA Müsteşar Yardımcısı 29 Şubat 2012 3. İzmir Ulusal Ekonomi Kongresi 1970 li Yıllar : Dünya 1971 yılında Bretton Woods sisteminin çöküşü Gelişmekte

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE HAZİRAN 2016 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI 24 Şubat 2016 Ankara Özet: Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi

Detaylı

tepav Mart2011 N201139 POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

tepav Mart2011 N201139 POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı POLİTİKANOTU Mart2011 N201139 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Sarp Kalkan 1 Politika Analisti, Ekonomi Etütleri Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Cari açık, uzun yıllardan

Detaylı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI 23 Aralık 2015 Ankara Özet: Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle yıllık kredi büyüme

Detaylı

BASIN DUYURUSU 30 Nisan 2015

BASIN DUYURUSU 30 Nisan 2015 Sayı: 2015-34 BASIN DUYURUSU 30 Nisan 2015 PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ Toplantı Tarihi: 22 Nisan 2015 Enflasyon Gelişmeleri 1. Mart ayında tüketici fiyatları yüzde 1,19 oranında artmış ve yıllık

Detaylı

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AYLIK EKONOMİK GÖSTERGELER EKİM 2015 Hazine Müsteşarlığı Matbaası Ankara, 22 Ekim 2015 İÇİNDEKİLER TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELER i I. ÜRETİM I.1.1.

Detaylı

Büyüme Değerlendirmesi : Çeyrek

Büyüme Değerlendirmesi : Çeyrek Büyüme Değerlendirmesi : 2014 3. Çeyrek 10 Aralık 2014 STOKLARDAKİ AZALIŞ BÜYÜMEYİ DÜŞÜRDÜ Seyfettin Gürsel, Zümrüt İmamoğlu ve Ayşenur Acar Yönetici özeti TÜİK'in bugün açıkladığı rakamlara göre Gayri

Detaylı

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu 11 1 13 1 * GSMH (milyar dolar) 1.9..79 1.86 1.3 1.83 1.578 1.61

Detaylı

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 yılına iyi başlayan ülkemiz halı ihracatı, yılın ilk dört ayının sonunda bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla % 23,1 oranında artarak

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA BİLGİ NOTU 1. ÇEYREK: OCAK-MART, Türkiye İstatistik Kurumu 12/06/ tarihinde yılı 1. Çeyrek: Ocak-Mart Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) haber bültenini yayınladı. yılı birinci

Detaylı

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR SORULAR 1- Genişletici maliye politikası uygulanması sonucunda faiz oranının yükselmesine bağlı olarak özel yatırım harcamalarının azalması durumuna ne ad verilir? A) Dışlama etkisi B) Para yanılsaması

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER

TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER 27 EKİM 2017 BÜYÜME VE MİLLİ GELİR Kişi Başına GSYH, cari fiyatlarla 2013 yılında 12.480 dolar, 2014 yılında 12.112 dolar, 2015 yılında 11.019 dolar, 2016 yılında

Detaylı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI 25 Mayıs 2016 Ankara Özet: Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi

Detaylı

Sayı: 2010 27 31 Mayıs 2010. PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ Toplantı Tarihi: 18 Mayıs 2010

Sayı: 2010 27 31 Mayıs 2010. PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ Toplantı Tarihi: 18 Mayıs 2010 Sayı: 2010 27 31 Mayıs 2010 PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ Toplantı Tarihi: 18 Mayıs 2010 Enflasyon Gelişmeleri 1. Nisan ayında tüketici fiyat endeksi yüzde 0,60 oranında yükselmiş ve yıllık enflasyon

Detaylı

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ M A R M A R A Ü N İ V E R S İ T E S İ İ K T İ S A T F A K Ü L T E S İ A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ DÜNYA FAİZ ORANLARI EURO/DOLAR PARİTESİ TÜRKİYE EKONOMİSİ NDE BÜYÜME ÖDEMELER DENGESİ DIŞ TİCARET ENFLASYON

Detaylı

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5.50 Altın (USD) 1,225 Ekim 18 EUR/TRY 6.24 Petrol (Brent) 76.2 BİST - 100 90,201 Gösterge Faiz 24.4 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 5.21% -11.0% 25.2% 10.8%

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2011 Yılı Ocak Ayı Ödemeler Dengesi Göstergeleri Merkez Bankası tarafından 11/03/2011 tarihinde açıklanan, 2011 yılı Ocak ayı Ödemeler Dengesi bültenine göre; 2010 yılında

Detaylı

Özel sektör Dış Borçları: Yeni bir kırılganlık kaynağı mı?

Özel sektör Dış Borçları: Yeni bir kırılganlık kaynağı mı? 24 Ocak 2008 Özel Not Özel sektör Dış Borçları: Yeni bir kırılganlık kaynağı mı? - Şirket dış borçlanmaları artıyor -Artan DTH lar bir güvence olabilir mi? krizi sonrasında uygulanan sıkı maliye politikası

Detaylı

11.12.2013 CARİ İŞLEMLER DENGESİ

11.12.2013 CARİ İŞLEMLER DENGESİ 11.12.2013 CARİ İŞLEMLER DENGESİ Ekim ayı cari işlemler açığı piyasa beklentisi 2,9 Milyar dolar eksiyken, veri beklentilere paralel 2,89 milyar dolar açık olarak geldi. Ocak-Ekim arasındaki 2013 cari

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE EYLÜL 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ MART 2018 Hazırlayan: Yağmur Özcan Uluslararası

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAM

ORTA VADELİ PROGRAM T.C. KALKINMA BAKANLIĞI 2016-2018 ORTA VADELİ PROGRAM TEMEL MAKROEKONOMİK VE MALİ HEDEFLER 11 Ocak 2016 T.C. KALKINMA BAKANLIĞI 2016-2018 ORTA VADELİ PROGRAM TEMEL MAKROEKONOMİK VE MALİ HEDEFLER 11 Ocak

Detaylı

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti TEPAV Değerlendirme Notu Şubat 2011 Cari işlemler açığında neler oluyor? Ekonomide gözlemlenen

Detaylı

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

AB Krizi ve TCMB Para Politikası AB Krizi ve TCMB Para Politikası Erdem Başçı Başkan 28 Haziran 2012 Stratejik Düşünce Enstitüsü, Ankara Sunum Planı I. Küresel Ekonomik Gelişmeler II. Yeni Politika Çerçevesi III. Dengelenme IV. Büyüme

Detaylı

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: 2016-25. 31 Mayıs 2016. Toplantı Tarihi: 24 Mayıs 2016

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: 2016-25. 31 Mayıs 2016. Toplantı Tarihi: 24 Mayıs 2016 Sayı: 2016-25 BASIN DUYURUSU 31 Mayıs 2016 PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ Toplantı Tarihi: 24 Mayıs 2016 Enflasyon Gelişmeleri 1. Nisan ayında tüketici fiyatları yüzde 0,78 oranında artmış ve yıllık

Detaylı

Araştırma Genel Müdürlüğü Çalışma Tebliğ

Araştırma Genel Müdürlüğü Çalışma Tebliğ Araştırma Genel Müdürlüğü Çalışma Tebliğ No:12 2002 YILININ İLK YARISINDA STOK BİRİKİMİNİN GSYİH BÜYÜMESİNE KATKISI Kasım 2002 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2002 YILININ İLK YARISINDA STOK BİRİKİMİNİN

Detaylı

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU Hazırlayan: Sıla Özsümer Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı Türkiye Düzenli Ekonomi Notu ve Raporun İçeriği Hakkında

Detaylı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU ENFLASYON AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU % TÜFE ÜFE Şubat 2011 2012 2011 2012 Yıllık 4,16 10,43 10,87 9,15 Yıllık Ort. 7,76 7,48 9,23 10,96 Aylık 0,73 0,56 1,72-0,09 2012

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAM 2016-2018 (TASLAK)

ORTA VADELİ PROGRAM 2016-2018 (TASLAK) KKTC BAŞBAKANLIK DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ ORTA VADELİ PROGRAM 2016-2018 (TASLAK) İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 1 1. DÜNYA VE KKTC EKONOMİSİNDE GELİŞMELER... 2 1.1 DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER... 2 1.1.1 Büyüme...

Detaylı

GSYH (Milyar TL, Cari Fiyatlarla) GSYH (Milyar $, Cari Fiyatlarla)

GSYH (Milyar TL, Cari Fiyatlarla) GSYH (Milyar $, Cari Fiyatlarla) TÜRKİYE NİN GÖSTERGELERİ > > HABER Hazırlayan: Alaattin AKTAŞ ala.aktas@gmail.com PROJEKSİYON OVP: 2011-2013 dönemini kapsayan orta program nihayet açıklandı. Program 2011-2013 dönemini kapsıyor, ancak

Detaylı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU BÜYÜME 2012 yılı ikinci çeyreğe ilişkin hesaplanan gayri safi yurtiçi hasıla değeri bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ... İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ... 1-20 1.1. Temel Makro Ekonomik Göstergelere Göre Türkiye nin Mevcut Durumu ve Dünyadaki Yeri... 1 1.2. Ekonominin Artıları Eksileri; Temel

Detaylı

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AYLIK EKONOMİK GÖSTERGELER KASIM 2016 Hazine Müsteşarlığı Matbaası Ankara, 30 Kasım 2016 İÇİNDEKİLER TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELER i I. ÜRETİM I.1.1.

Detaylı

Tüketici güveni yılın en düşük seviyesinde

Tüketici güveni yılın en düşük seviyesinde GÖSTERGELER PROJEKSİYON SANAYİ ÜRETİMİ: Sanayi üretimi Ağustos ayında yıllık bazda artarken, aylık bazda ise geriledi. TÜİK in sanayi üretim endeksi sonuçlarına göre takvim etkisinden arındırılmış endeks,

Detaylı

2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ TÜRKİYE EKONOMİ KURUMU TARTIŞMA METNİ 2003/6 http://www.tek.org.tr 2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ Zafer Yükseler Aralık, 2003

Detaylı

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU Bu rapor Cigna Finans Emeklilik ve Hayat A.Ş. Para Piyasası Likit Kamu

Detaylı

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Finansal Piyasa Dinamikleri Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Neleri İşleyeceğiz? Finansal Sistemin Resmi Makro Göstergeler ve Yorumlanması Para ve Maliye Politikaları Merkez Bankası ve Piyasalar Finansal Piyasalardaki

Detaylı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU ENFLASYON EGE BÖLGESİ SANAYİ ODASI AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU % TÜFE ÜFE Ekim 2011 2012 2011 2012 Yıllık 7,66 7,80 12,58 2,57 Yıllık Ort. 5,93 9,53 10,26 7,80 Aylık

Detaylı

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter 2013 yılı, dünya ekonomisi için finansal krizin etkilerinin para politikaları açısından

Detaylı

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ 2010 YILI DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ 2010 yılı Ocak-Mart döneminde, Türkiye deri ve deri ürünleri ihracatı % 13,7 artışla 247,8 milyon dolara yükselmiştir. Aynı dönemde

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE TEMMUZ 2016 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası 1 16-31 Ekim 2011 Sayı: 23 MÜSİAD Araştırmalar ve Yayın Komisyonu GÜNCEL EKO-YORUM: MERKEZ BANKASI GÜCÜNÜ BİR KEZ DAHA GÖSTERDİ Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), 26 Ekim tarihinde yayınladığı

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 44 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: 2015-65. 28 Ekim 2015. Toplantı Tarihi: 21 Ekim 2015

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: 2015-65. 28 Ekim 2015. Toplantı Tarihi: 21 Ekim 2015 Sayı: 2015-65 BASIN DUYURUSU 28 Ekim 2015 PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ Toplantı Tarihi: 21 Ekim 2015 Enflasyon Gelişmeleri 1. Eylül ayında tüketici fiyatları yüzde 0,89 oranında artmış ve yıllık

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE HAZİRAN 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

2015 MAYIS ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

2015 MAYIS ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ MAYIS ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ 14 Temmuz Özel Sektörün Yurt Dışından Sağladığı Kredi Borcuna ilişkin yılı Mayıs verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından

Detaylı

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013 Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program 22 Kasım 201 Büyüme Tahminleri (%) 4, 4,1 Küresel Büyüme Tahminleri (%) 4,1,2,0 ABD Büyüme Tahminleri (%) 2,,,,,,1,6,6 2,8 2,6 2,4 2,2

Detaylı

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MART 2018

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MART 2018 BUSİAD Hazırlayan:Doç.Dr.Metin 05.04.2018 1 ENFLASYON Şubat 2018 itibariyle tüketici fiyatlarının, %0,73 olarak gerçekleştiği ve %10,35 olan yıllık enflasyonun %10,26 düzeyine düştüğü görül müştü. Mart

Detaylı

EKONOMİK GÖSTERGELER

EKONOMİK GÖSTERGELER EKONOMİK GÖSTERGELER 1. özel SEKTÖRÜN YURTDIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİLER 2. HANE HALKI İŞGÜCÜ İSTATİSTİKLERİ 3. KISA VADELİ DIŞ BORÇLARIN GELİŞİMİ 4. SANAYİ ÜRETİM ENDEKSİ Dr. Adem KORKMAZ 1. ÖZEL SEKTÖRÜN

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE TEMMUZ 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni 17 Ağustos 2015, Sayı: 23 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül

Detaylı

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 4,56 Altın (USD) 1.250 Haziran 18 EUR/TRY 5,31 Petrol (Brent) 79,4 BİST - 100 96.520 Gösterge Faiz 19,2 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7,36% 5,1% 15,4% 10,1%

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE ARALIK 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

2010 OCAK HAZİRAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 OCAK HAZİRAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 OCAK HAZİRAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 yılına iyi başlayan ülkemiz halı ihracatı, yılın ilk yarısının sonunda bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla % 19,7 oranında artarak

Detaylı

Büyümeyi Sürdürmek: Yurtiçi Tasarrufların Önemi

Büyümeyi Sürdürmek: Yurtiçi Tasarrufların Önemi Büyümeyi Sürdürmek: Yurtiçi Tasarrufların Önemi Eser Pirgan Matur Ekonomik Modeller ve Stratejik Araştırmalar Dairesi Kalkınma Bakanlığı 24 Ekim 2014 03.11.2014 1 Sunum Planı Yurtiçi Tasarrufların Kalkınma

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE MART 2016 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU ENFLASYON % TÜFE ÜFE Mayıs 2011 2012 2011 2012 Yıllık 7,17 8,28 9,63 8,06 Yıllık Ort. 6,64 8,68 9,21 10,57 Aylık 2,42-0,21 0,15 0,53 2012

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE EYLÜL 2016 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 5 Eylül 2006

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 5 Eylül 2006 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Eylül 2 ÖZET Ağustos ayında yıllık enflasyon, yüzde 1,2 olarak gerçekleşmiş ve önceki raporlarımızdaki öngörülerimizle tutarlı bir seyir izlemiştir. Aylık tüketici fiyat

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE NİSAN 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 4.04 Altın (USD) 1,313 Nisan 18 EUR/TRY 4.90 Petrol (Brent) 75.9 BİST - 100 104,283 Gösterge Faiz 14.4 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7.26% 9.9% 10.8% 10.8%

Detaylı

2015 EKİM ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

2015 EKİM ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ EKİM ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ 17 Aralık Özel Sektörün Yurt Dışından Sağladığı Kredi Borcuna ilişkin Ekim verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından

Detaylı

HAFTALIK RAPOR 17 Eylül 2018

HAFTALIK RAPOR 17 Eylül 2018 29Q4 21Q1 21Q2 21Q3 21Q4 211Q1 211Q2 211Q3 211Q4 212Q1 212Q2 212Q3 212Q4 213Q1 213Q2 213Q3 213Q4 214Q1 214Q2 214Q3 214Q4 21Q1 21Q2 21Q3 21Q4 216Q1 216Q2 216Q3 216Q4 217Q1 217Q2 217Q3 217Q4 218Q1 218Q2

Detaylı

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Makro İktisat II Örnek Sorular 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Tüketim harcamaları = 85 İhracat = 6 İthalat = 4 Hükümet harcamaları = 14 Dolaylı vergiler = 12

Detaylı

MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMA SONUÇLARI

MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMA SONUÇLARI KKTC DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMA SONUÇLARI BAŞBAKANLIK KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMASONUÇLARI GERÇEKLEŞME DÖNEMİ: 2009-2012 TAHMİN DÖNEMİ: 2013-2016

Detaylı

BASIN DUYURUSU 2 Ekim 2014

BASIN DUYURUSU 2 Ekim 2014 Sayı: 2014-68 BASIN DUYURUSU 2 Ekim 2014 PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ Toplantı Tarihi: 25 Eylül 2014 Enflasyon Gelişmeleri 1. Ağustos ayında tüketici fiyatları yüzde 0,09 oranında artmış ve yıllık

Detaylı

UDY Akışları Önündeki Risk Faktörleri

UDY Akışları Önündeki Risk Faktörleri ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIMLAR DEĞERLENDİRME RAPORU Ağustos 2011 TÜRKİYE YE ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIM GİRİŞLERİ 2011 YILI İLK YARISINDA 6,2 MİLYAR DOLAR OLDU 2011 yılının ilk yarısında, Türkiye ye

Detaylı

Grafik-6.1: Konut Fiyat Endekslerinde Büyüme (Türkiye ve İstanbul)

Grafik-6.1: Konut Fiyat Endekslerinde Büyüme (Türkiye ve İstanbul) 6. Konut Piyasası 16 yılında Türkiye ekonomisinde görülen yavaşlama konut piyasası gelişmelerinde de görülmektedir. Konut fiyat gelişmelerine bakıldığında, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından

Detaylı

Sayı: 2012-35 / 13 Aralık 2012 EKONOMİ NOTLARI. Akım Verilerle Tüketici Kredileri Defne Mutluer Kurul

Sayı: 2012-35 / 13 Aralık 2012 EKONOMİ NOTLARI. Akım Verilerle Tüketici Kredileri Defne Mutluer Kurul Sayı: 212-3 / 13 Aralık 212 EKONOMİ NOTLARI Akım Verilerle Tüketici Kredileri Defne Mutluer Kurul Özet: Akım kredi verileri, kredilerin dönemsel dinamiklerini daha net ortaya koyabilmektedir. Bu doğrultuda,

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE KASIM 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı