NAZAL KİTLELER SALİH BAKIR KBB NOTLARI
|
|
- Iskender Özcan
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 NAZAL KİTLELER 298
2 299
3 KONJENİTAL BURUN KİTLELERİ Bu grupta en sık rastlanan patolojiler; dermoid, gliom ve ensefaloseldir. NAZAL GLİOM Gerçek bir tümör olmayıp ekstradural bölgede glial doku birikimidir. Gliomların, %60 ı ekstranazal, %30 u intranazal olup %10 u her iki komponentide içerir. Ekstranazal gliomlar pürüzsüz, baskı ile içe gitmeyen (nonkompresibl), genellikle nazomaksiller sütür boyunca görülen kitlelerdir. Üstteki deri renksiz veya telenjektazik olabilir ancak kitleye tutunmaz. İntranazal büyük gliomlar septal deviasyona yol açarlar veya antrakoanal polip gibi ön veya arka nares ten protrüde olabilirler. Pembe-kırmızı polipoid kitlelerdir. Geniş gliomlarda nazal iskelette genişleme ve hipertelorizm mümkündür. Gliomların %15 i duramater ile fibroglial bağlantılar gösterir. Bu intranazal gliomlarda daha sıktır. Eksternal gliomların tedavisinde dermoid kistteki gibi tam eksizyon en uygun yöntemdir. Endoskopik ya da eksternal etmoidektomi yaklaşımı yapılır. ENSEFALOSEL Kranyal defektin her zaman bulunduğu, meninks ve beynin ekstrakranyal herniasyonudur. Konjenital veya akkiz olabilir. Meninksler (ensefalosel), beyin ve meninksler (ensefalomeningosel), veya hatta ventrikülle ilişkili (ensefalomeningosistosel) olabilir. Ensefalosellerin sadece %20 si kraniumdadır (%80 lumbosakral bölgede). Kraniumdaki ensefalosellerinde %75 i oksipital, %15 i nazal bölgededir. Nazal ensefalosel, sinsipital ve bazal ensefalosel olmak üzere ikiye ayrılır: Sinsipital nazal ensefaloselde frontal ve etmoid kemik arasında defekt vardır, nazal bölgede eksternal kitle mevcuttur (nazofrontal, nazoetmoid, nazoorbital). Bazal ensefalosel daha seyrek olup herniasyon orbital çatıdan, kribriform plate den veya foramen ovaleden olabilir. Tanıda BT ve MRI çok önemlidir. Yaşamın ilk aylarında cerrahi müdahale yapılmalıdır. Çünkü menenjit riski vardır ayrıca kitlenin büyümesiyle yüz kemiklerine bası yapması sonucu oluşacak kozmetik deformitelerin önlenmesi için cerrahi gereklidir. Tedavide kitle eksizyonu + dural defekt onarımı yapılır. NAZAL DERMOİD Nazal dermoid terimi; burun sırtında epitelle döşeli, kısa traktustan, nazal dorsumun cildini geçip septumun içinden kribriform plate i geçerek kafa tabanına duraya uzanabilen traktusu 300
4 olan anomalileri ifade eder. Traktus boyunca oluşabilen dilatasyonlar dermoid kist olarak tanımlanır. Bazı dermoid kistler, burun sırtında, septumda veya intrakranial bölgede traktus olmadan izole kitle olarak karşımıza çıkabilirler. Bu kistler kıl, kıl follikülleri, ter ve yağ bezleri gibi deri eklerini (mezodermal yapılar) içerebilirler. Glabella ile kolumella arasında bir yerde olabilir. Dermoid kistlerin %60 ı ekstranazal (nazal dorsumda), %30 intranazal ve %10 da kombine olarak görülür. Fistülöz traktusla beraber bir nazal kitle olduğunda teşhis açıktır. Ancak sadece nazal ya da septal kitle olduğu zaman ayırıcı tanı, hemanjiom, gliom ya da ensefalosel ile yapılmalıdır. Teşhiste BT çok önemlidir. İntrakranial uzanımı olmayan nazal dermoidlerde en iyi yaklaşım vertikal nazal dorsum insizyonu ile yaklaşımdır. Bazen eksternal rinoplasti yaklaşımıda kullanılabilir. Hastada menenjit veya intrakranial uzanım varsa tedavi mümkün olduğunca erken yapılmalıdır. İntrakranial uzanımı olmayan vakalarda, kistin zamanla genişleyip progresif deformiteye yol açma ihtimali olduğu için çocuk 2-3 yaşına gelene kadar tedavi edilmelidir. Konjenital nazal kitleler ekstranazal olduğunda genelde karışmazlar. Dermoid kist genellikle nasal bölgede orta hatta, subkutan, dışa açılımı olmayan bir şişlik veya içinde kıl folikülü olan veya pürülan sekresyon çıkan fistül şeklindedir. İntranazal gliomla ensefaloselin karışma ihtimali daha yüksektir. İkiside polipoid yapıda ama sertlik ve sıkıştırılabilme özellikleri farklıdır. Kabaca şunlar ayırıcı tanıda dikkat edilmelidir: Nazal gliom ve dermoid kistler kompresibl değildirler ve bası ile küçülmezler. Ensefalosel yumuşak ve kompresibl dır. Ensefalosel transillüminasyon gösterebilir; Nazal gliom ve dermoid kistlerde yoktur. Ensefalosel meninkslerin kafa tabanından herniasyonuyla oluşan kitlelerdir; dolayısıyla her zaman serebrospinal sıvı ile ilişkilidir. Gliom, ensefaloselin aksine subaraknoid boşluk ve intrakranial bölgeyle bağlantısı yoktur. Bu nedenle ensefaloselde pulsasyon olur, hasta ıkındığında veya ağladığında veya jügüler vene bası yapıldığında kitle şişer (Pozitif Furstenberg belirtisi). Nazal gliom ve dermoid kistlerde pulsasyon yoktur, ağlama ve ıkınma ile ve jügüler kompresyonla değişmez. (Negatif Furstenberg). Konjenital nazal kitlelerin ayırıcı tanısında klinikle beraber radyoloji yeterli olur. Preoperatif biopsi yapılmamalıdır. BT (ve bazen MRI) teşhiste en faydalı yöntemlerdir. Ensefaloselde radyografilerde her zaman kranial kemik defekti vardır ve BT ile kemik defekt görülür. Gliomda beklenmez. Dermoid kistlerin traktusu bazen kribriform plate i delerek kemik defekti yapar ve intrakranial uzanabilir. 301
5 BENİGN NAZAL KİTLELER ANTRAKOANAL POLİP Unilateral polipoid kitle şeklindedir. Çocuk ve gençlerde sıktır, hemen her zaman tek taraflıdır, alerji, enfeksiyon öyküsü yoktur. Hemen her zaman maksiller antrum mukozasından köken alır, nadiren diğer sinüslerden (sfenoid, etmoid) nazofarinksten, gelişir. orofarinkse Sıklıkla doğru sarkar. büyüyerek Medikal tedaviden fayda görmez, cerrahi yapılır. Klasik tedavi; Antrakoanal polip ESC dir. Antrumdan çıkarılamayan parçalar için mini caldwell-luc gerekir, aksi halde tekrarlar. NAZAL POLİP Hemen her zaman bilateral olan burunda soluk renkli, üzüm salkımı gibi kitlelerle seyreden nonneoplastik kitlelerdir. En sık etmoid sinüsten kaynaklanır. Tek taraflı olduğunda diğer ayırıcı tanılar düşünülmelidir. Fizyopatoloji: Nazal polipler, sinusler veya nazal mukozanın kronik inflamasyona bağlı lokalize nonneoplastik büyümeleridir. Nazal poliplerin oluşumunu açıklamaya yönelik birçok teori mevcut ise de etyoloji halen çok açık değildir. Zeminde yatan temel patoloji enflamasyon sürecidir (mukozal ödem). Polip içerisinde eozinofil inflamatuar yoğun olarak hücreler bulunur, (özelikle sağlıklı mukozanın 10 katı fazla) ve ödemli stroma bulunur. Oluşan her mukozal ödem atağında dahada büyürler. Çoğu etmoid sinüslerden (zayıf kanlanma nedeniyle ödeme daha duyarlı olabilir deniyor) köken alır ve orta meaya lokalizedir. Osteomeatal kompleksi obstrükte ettiginden diğer sinüslerinde enfeksiyona katılmasına yol Nazal polip ve aynı hastanın koronal BT görüntüsü açar. Maksiller sinüs ikinci sıklıkla tutulur. Diğer sinüslerde daha seyrek görülür ama bazen tüm sinüsler polip ile dolu olabilir. 302
6 Etiyoloji: İdiopatiktir, aile ve alerji öyküsü sadece %40 hastada vardır. Basit allerjik rinitler nadiren polip oluşumuna neden olabilir. Aspirin hipersensitivitesi olanlarda, astımlılarda, kistik fibrozislilerde, fungal sinüzitlilerde daha sık görülür. Klinik: Burun içerisinde yumuşak, soluk, üzüm benzeri selim huylu kitlelerdir. Hassas değildirler, kolay kanamazlar. Erken dönemde asemptomatik olmakla birlikte arttıkça obstrüksiyona, sinüslerin havalanmasını engelleyip akut ve kronik sinüzite, anosmiye yol açabilirler. Semptomatik polipler burun tıkanıklığı (%100), postnazal drenaj (%65), horlama (%25), hapşırma ve rinore (%60) ile prezante olurlar. Hiposmi, anosmi ve tat kaybı (%75) polip için ipucudur. Mukozadaki konjesyon ve aşırı mukus üretimi sonucu postnazal akıntı meydana gelir ve bu akıntı hastayı çok rahatsız eder. Mukus içindeki yoğun eozinofil nedeniyle, akıntının rengi sarı-yeşildir. Ancak enfeksiyon da varsa renk koyu yeşil hal alır. Ağrıdan ziyade burun çevresinde, dolgunluk ve basınç hissi vardır. Masif polipozis veya tek ve büyük polipler (nazal kavite veya nazofarenks obstrüksiyonu yapabilen antrokoanal polip) obstrüktif sleep apne semptomlarına ve kronik ağız solunumuna yol açabilir. Epistaksis, anterior nazal septum irritasyonu olmadıkça genellikle benign multipl poliplerde görülmeyip, diğer nazal kavite lezyonlarını (özellikle malign lezyonları) düşündürür. Tanı: Nazal poliplerin tanısı genelde kolaydır. Anamnez ve FM ile tanı konabilir. Polip görüntüsü, kültür ve biyopsi işlemlerine ihtiyaç bırakmaz. Laboratuar testleri veya deri testleri nazal polip için diagnostik değildir, ancak altta yatan bir alerjik hastalığı ortaya koyabilir (artmış IgE gibi..) yani rutinde gerek yoktur. BT ile yaygınlık, ayırıcı tanı ve cerrahi öncesi planlama değerlendirilir. Koronal ve aksiyel (optik sinirin posterior etmoid-sfenoid sinüs ilişkisi) planda çekilmiş bir BT olmadan cerrahi yapılmaz. Tümör veya fungal enfeksiyon şüphesi varsa MR gerekir. Tedavi: Topikal ya da sistemik steroidler ile polipleri temizlemeye yönelik cerrahi prosedürler uygulanmaktadır. Nazal poliplerde başlangıç tedavisi masif olmayan polipoziste topikal, masif polipoziste sistemik kortikosteroid (KS) tedavisidir. Hafif ve orta şiddetli olgularda sadece lokal steroid ajanlar ile çok büyük olmayan polipler gerileyebilir ve uzun süreli tedavi olarak kullanılabilmektedir. Topikal KS, Nazal polipleri tamamen yok edemez, ancak boyutlarda azalma ve semptomlarda (tıkanıklık, rinore, kaşıntı) azalma sağlar. Öncelikle 4-6 hafta topikal tedavi başlanır, düzelme gözlenirse devam edilir, yoksa sistemik KS e geçilir. Masif polipozis olgularında ise doğrudan sistemik KS ile başlanmalıdır. Sistemik KS tedavisi yan etkilerinden dolayı çok uzun tutulmaz (7-10 gün). Hem hafif hem de ağır nazal polip olgularında bu tedavilerden sonra kontrol BT çekilmelidir. Düzelme görülmüşse topikal tedavi ile devam edilir, yoksa cerrahi gerekir. Cerrahi tedavi sonrası altta yatan infeksiyona ve allerjiye yönelik tedavi devam etmelidir. Çünkü poliplerin sadece cerrahi olarak çıkartılması, hangi teknik kullanılırsa kullanılsın yetersiz 303
7 kalmakta ve postoperatif nükslerle sık karşılaşılmaktadır. Cerrahi sonrası topikal steroid kullanımı, nüksleri azaltmada en etkili yöntemdir. Steroidler 6 ay kullanılabilir. Ancak yeni çalışmalarda yapılmaktadır. Nazal polipleri fungal enfeksiyonla (AFS) ilişkilendiren bir grup, oral ve topikal antifungaller tedavisi artık popüler olmuştur. Hangi cerrahi teknik kullanılırsa kullanılsın garantisi yoktur. Küratif bir tedavi değildir, ancak bazı olgular cerrahiden sonra bir daha tekrarlamayabilir. cerrahisinde mikrodebrider (shaver) kullanımı oldukça yaygınlaşmıştır. Ayırıcı Tanı: Hemen her zaman çift taraflıdır. Nadirende olsa polipler tek taraflı olduğunda ayırıcı tanıda başka patolojiler akla gelmelidir. Nazal polip, çocukluk çağında pek görülmez. 16 yaşından küçük bir çocukta görülüyorsa kistik fibrozis ihtimali nedeniyle ter testi mümkünse genetik testler istenmelidir. ve Sinüsteki minör tükrük bezlerinin duktusunun tıkanmasıyla gelişen kronik kistik lezyonlardır. En sık frontal sinüste (%60), sonra etmoidde (%25) görülür. Çok yavaş büyürler, ortalama 10 yılda bulgu verir, bu süreçte büyüdükçe kemik destrüksiyonu yapar ve sinüs dışına Çevreye özellikle orbitaya NAZAL POLİPTE AYIRICI TANIDA DÜŞÜNÜLMESİ GEREKEN PATOLOJİLER Antrokoanal polip: Maksiller antrum mukozasından köken alıp NF e doğru sarkar. Çocuk ve gençlerde sık, hemen her zaman tek taraflı, alerji öyküsü yoktur, medikal tedaviden fayda görmez, cerrahi yapılır. İnverted papillom: Lateral nazal duvardan köken alır, daha sert ve frajil, kolay kanar, septumdan da gelişebilir. Ensefalosel: Ikınmak ve ağlamakla büyür, pulsasyon alınabilir. Anjiofibrom: MUKOSEL taşarlar. bir inhibe ettiğini gösteren çalışmalar vardır. Endoskopik sinüs cerrahisi ile nazal polip polip Makrolid antibiyotik olan roksitromisinin poliplerin büyümesini Nazal polip Nazal kullanmaktadır. Adolesan erkeklerde görülür. Posterior koana yada NF ten köken alırlar. Kırmızımsı soluk mavi renktedir, basınca polip gibi ve başka çukurlaşmazlar, serttirler, kanama öyküsü sıktır. Karsinomlar, sarkomlar benign tümörler bası yaparlar. Enfekte olursa piyosele dönüşür. BT ile tanı konur, tedavi cerrahi drenajdır. 304
8 BENİGN NAZAL TÜMÖRLER Nazal kavite ve paranazal sinüslerde benign tümörler çok nadir görülürler. Görülenlerin büyük kısmını da inverted papillom oluşturur. Benign olmasına rağmen lokal agresiftir, malign dönüşüm potansiyeli vardır. İnverted papillom dışında, papillom, hemangiom, fibroosseöz lezyonlar (fibröz displazi, ossifiye fibrom) ve osteom a rastlanabilir. Paranazal sinüslerde osteom ve fibroosseöz lezyonlar (fibröz displazi, ossifying fibrom) görülebilir. İNVERTED PAPİLLOM İnverted papillom, tek taraflı polipoid görünümlü kitlelerdir. Ancak daha vasküler, daha sert, daha az saydam görünümü ile polipten kolay ayırt edilir. IP etyolojisi hala belirsizdir, yakın zamanda bir çalışmada HPV ile ilişki gösterilmiştir. Ancak alerji yada nazal polipozisle ilişkisi yoktur. Klinik: 50 yaş civarı erkeklerde sıktır. Lateral nazal duvardan (özellikle orta konka ve orta meadan) gelişir. Unilateraldir, nadiren bilateral olabilir. Burunda ekzofitik olarak gelişen diğer papillom tiplerinden farklı olarak inverted papillomda epitelin dışarı doğru değilde alttaki stromaya doğru invajine olduğu görülür. Rekürrense eğilimi ve maligniteyle ilişkisi, nadir görülen bu benign tümöre olan ilgiyi artırmaktadır. %5-10 malignleşebilir (epidermoid veya adeno karsinom). Burun tıkanıklığı en sık semptomdur. Poliplere göre daha vasküler olduğu için kolay kanamakla beraber epistaksis şikayeti az görülür. Benign olmasına rağmen lokal agresiftir. Kemik destruksiyonu yapar (sıklıkla maksilla medial duvarda, orbita tabanıda tutulabilir, L.paprisea tutulabilir). Tanı: Biopsi ile konur. Histolojik olarak epitelin alttaki stromaya invazyonu tipiktir. BT de maksilla medial duvarda destrüksiyon yapan unilateral nazal kitle görülür. Tedavi: Tümör dokusu bırakmadan geniş rezeksiyondur. İnverted papillom cerrahisinde klasik geleneksel cerrahi; lateral rinotomi yada fasial degloving yöntemi ile medial maksillektomidir. Ancak son yıllarda tümör çok ileri evre değilse (maksilla lateraline, infratemporal fossaya İnverted papillom cerrahisi sonrasında RT önerilmemesi klasik bir bilgidir (malignite dönüşüm potansiyeli ve RT nin etkisiz yada etkisinin az olduğu düşüncesiyle). Ancak nüks olgularda ve malignleşen olgularda verildiği ve başarılı sonuçlar alındığı bildirilmiştir. ve intrakranial uzanmamışsa) endoskopik başlanmakta gerekirse açığa geçilmektedir. Prognoz: Uygun geniş rezeksiyon yapılamazsa rekürrens riski çok yüksektir (%30-70). Rekürrenslerin çoğu ilk 2 yılda çıkar. 305
9 OSTEOM En sık frontal sinüste görülür. yoktur. Çok büyürse Genelde asemptomatiktir ve tedaviye gerek obstrüksiyon ve sinüzite yol açabilir. Sol frontal sinüste osteom ve eksternal yaklaşım FİBROOSSEÖZ LEZYONLAR Semptomatik olgular endoskopik veya osteoplastik flep yaklaşımı ile tedavi edilir. Fibröz displazi ve ossifiye fibrom vardır. Bunlar sinüsten ziyade kemikte gelişir. Fibröz displazide en sık maksiller kemik tutulur. Maksillada büyüme yapar. Kızlarda sıktır. Yüzde asimetri gelişir. Puberte dönemi bitince durur, bu nedenle tedavide konservatif olunmalıdır. Ancak şekil veya fonksiyon bozukluğuna yol açarsa cerrahi düşünülür. Ossifiye fibrom mandibulada sık görülür. MALİGN NAZAL TÜMÖRLER NAZAL KAVİTE MALİGN TÜMÖRLERİ Nazal kavitede malign tümörler çok nadirdir. Erişkinlerde sıktır. Çoğu epidermoid karsinomdur. Bunun dışında adeno karsinom, adenokistik karsinom, lenfoma, estesinöroblastom, malign melanom, rabdomyosarkom, osteosarkom, kondrosarkom, fibrosarkom a rastlanabilir. En sık şikayetler, burun tıkanıklığı ve kanamadır. Kitlenin büyüklüğüne göre endoskopik, lateral rinotomi veya parsiyel-total maksillektomi gerekir. Sonrasında RT verilir. Çoğu epidermoid karsinom olmakla birlikte nazal kavitede rastlanabilecek diğer çok nadir görülen malign tümörlerin özellikleri kısaca şunlardır: Minör tükrük bezi tümörlerinden gelişenler: Adeno karsinom, adenokistik karsinom Lenfoma: Tedavide RT/KT uygulanır. Malign melanoma: En sık septum sonra konkalardaki melanositlerden gelişir, geniş cerrahi rezeksiyon gerektirir ancak prognoz kötüdür. 306
10 Estesinöroblastoma: Olfaktör epitelden gelişir, nazal kavite üst kısmında kırmızı polipoid kitle görülür, burun tıkanıklığı, kanama, anosmi/hiposmi yapar, intrakranial uzanım ve LN metastazı sıktır, cerrahi ve RT ye rağmen prognoz kötüdür. PARANAZAL SİNÜS MALİGN TÜMÖRLERİ Çok nadirdir. Erişkinlerde sıktır. En sık maksiller sinüste epidermoid karsinom görülür; nazal kavite ve diğer sinüslerden malignite gelişimi daha nadirdir. En sık rastlanan şikayetler burun tıkanıklığı ve kanamadır. Tüm nazal kavite ve paranazal sinüs malign tümörleri içinde en sık görülen (%70) maksiller karsinomdur. Malign tümörler bunun dışında %20 nazal kavite, %9 etmoid sinüs, %1 diğer sinüslerden gelişir. Çoğu epidermoid karsinomdur. Olguların çoğu geç evrede gelirler çünkü hastalığa özgü bir semptomu olmadığı için sinüzit düşünülerek hastalar farkına varmazlar. Tanı biyopsi ile konur. Tedavide sıklıkla, hastaların çoğu ileri evrede (T3, T4) olduğu için radikal cerrahi (radikal maksillektomi ve orbital ekzenterasyon) yapılır. Bazı olgularda kraniofasial rezeksiyon gerekebilir. Erken evrede gelenlerde parsiyel maksillektomi yeterlidir. LAP nadirdir ama varsa boyun diseksiyonu yapılır. Postoperatif RT verilir. SİNONAZAL TÜMÖRLERDE CERRAHİ YAKLAŞIMLAR Maksilla için ileri evre olmayanlarda medial maksillektomi yeterlidir. Orbitaya, maksillanın lateral duvarına yayılmışsa ileri evredir ve total (radikal) maksillektomi gerekir. Ön kranial fossaya ve kribriform plate ilerlemiş tümörlerde radikal maksillektomi tek başına yetmez, beyin cerrahları ile beraber kraniofasiyal rezeksiyon gerekir. Etmoide endoskopik yaklaşım yetersiz kaldığında eksternal etmoidektomi uygulanır. Maksiller karsinomun evrelemesinde Ohngren hattı kullanılır. Gözün medial kantusundan mandibula köşesine (angulus mandibula) çekilen ve maksiller antrumu anterointerior ve posterosuperior kısımlara ayıran hayali bir çizgidir. Hastalığın evrelemesinde bu hat önemlidir. Bunun önünde kalan tümörler daha benign (erken evre), arkasındakiler daha malign (ileri evre) karakterdedir. Bu cerrahilerde en sık lateral rinotomi insizyonu kullanılır. Medial maksillektomi için yeterlidir. Yetmediği durumlarda daha genişletilmiş olanı Weber-Ferguson insizyonudur. Yaygın tümörlerde endikedir, maksiller sinüs nazal kavite, etmoid ve sfenoid sinüse rahat ulaşılır. 307
11 Degloving yaklaşımı, fasial insizyon yapmadan minimal postoperatif morbidite ile her iki maksiller sinüs ve nazal kaviteye ulaşmayı sağlar. Bu bölgeye sınırlı tümörlerde kullanılabilir. KAYNAKLAR 1. Çelik O. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi. Asya tıp Kitabevi, 2. Baskı, Koç C. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi. Güneş Kitabevleri, 2. Baskı, Lee KJ. Essential otolaryngology Head Neck Surgery. Güneş Kitabevleri, 8. Baskı, Ünlü H. Nazal polipler ve tedavisi. Umur basımevi, 2. Baskı, İstanbul,
NAZAL OBSTRÜKSİYON DR H HAKAN COŞKUN
NAZAL OBSTRÜKSİYON DR H HAKAN COŞKUN BURUN ANATOMİSİ BURUN FİZYOLOJİSİ Burun fonksiyonları Nefes alma Normal nefes alma yolu nazal solunum Yenidoğanlar mutlak burun solunumu yapar (bilateral koanal atrezi
DetaylıTRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 5. Sorular
TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 5 Sorular Soru 1 T1 ve T2 ağırlıklı spin eko sekanslarda hiperintens görülen hematom kavitesinin evresini belirtiniz? a) Akut dönem b) Hiperakut dönem c) Subakut erken dönem d)
DetaylıBurun yıkama ve sağlığı
Burun yıkama ve sağlığı Yayınlanmış bir çok klinik çalışmada günlük yapılan nazal yıkmanın burnumuzla ilgili yaşam kalitesini arttırdığı ve sinüslerimizden kaynaklanan semptomları azalttığı gösterilmiştir.
DetaylıBurun ve Paranazal Sinüs Tümörleri. MALİGN TÜMÖRLER Prof Dr Harun Cansız
Burun ve Paranazal Sinüs Tümörleri MALİGN TÜMÖRLER Prof Dr Harun Cansız PNST Malign Tm Tüm malignitelerin % 1 i, Erkek kadın oranı 2/1, Beş ve yedinci dekatlarda fazla Lenfatik drenaj Burun derisi submandibuler
DetaylıKANITLARIN KATEGORİSİ
EPOS 2007 AMAÇLAR VE HEDEFLER Rinosinüzit, topluma büyük bir mali yük oluşturan, önemli ve gittikçe artan bir sağlık sorunudur. Bu el kitabı, rinosinüzitin tanısı ve tedavisi hakkında kanıta dayalı öneriler
DetaylıRinosinüzitler Editör / Prof. Dr. Atilla Tekat 30 Yazar kat l m yla 16.5 x 23.5 cm, X+182 Sayfa 163 Resim, 9 fiekil, 16 Tablo ISBN 978-975-8882-29-8
Deomed Medikal Yay nc l k Rinosinüzitler Editör / Prof. Dr. Atilla Tekat 30 Yazar kat l m yla 16.5 x 23.5 cm, X+182 Sayfa 163 Resim, 9 fiekil, 16 Tablo ISBN 978-975-8882-29-8 Türk Kulak Burun Bo az ve
DetaylıBİLDİRİ. 3 (Bildiri ID: 60)/Travmatik orbital leptomeningeal kist Poster Bildiri
BAŞ-BOYUN RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 ( ID: 30)/İnfantil Subglottik Hemanjioma: Tedavi Öncesi Ve Sonrası Bilgisayarlı Tomografi Bulguları 3 ( ID: 60)/Travmatik orbital leptomeningeal kist Poster
DetaylıRadyolüsent Görüntü Veren Odontojenik Tümörler Dr.Zuhal Tuğsel
Radyolüsent GörüntG ntü Veren Odontojenik TümörlerT Dr.Zuhal Tuğsel Ameloblastoma Odontojenik epitelden kökenli yavaş büyüyen, iyi huylu bir tümördür. Herhangi bir yaşta görülür, literatürde sözü edilen
DetaylıGöğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi
Mediastenin Nadir Görülen Tümörleri Tüm mediastinal kitlelerin %10 dan azını meydana getiren bu lezyonlar mezenkimal veya epitelyal kökenli tümörlerden oluşmaktadır. Journal of linical and nalytical Medicine
DetaylıÜRÜN BİLGİSİ. ETACİD, erişkinler, 12 yaş ve üzerindeki adolesanlarda mevsimsel alerjik rinitin profilaksisinde endikedir.
ÜRÜN BİLGİSİ 1. ÜRÜN ADI ETACİD % 0,05 Nazal Sprey 2. BİLEŞİM Etkin madde: Mometazon furoat 50 mikrogram/püskürtme 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR ETACİD erişkinler, adolesanlar ve 6-11 yaş arasındaki çocuklarda
DetaylıNazal Polipler Editör / Prof. Dr. Fikret leri 23 Yazar kat l m yla 16.5 x 23.5 cm, X+142 Sayfa 54 Resim, 9 fiekil, 1 Tablo ISBN 978-975-8882-23-6
Deomed Medikal Yay nc l k Nazal Polipler Editör / Prof. Dr. Fikret leri 23 Yazar kat l m yla 16.5 x 23.5 cm, X+142 Sayfa 54 Resim, 9 fiekil, 1 Tablo ISBN 978-975-8882-23-6 Türk Kulak Burun Bo az ve Bafl
DetaylıSİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI
SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI Yardım edin sinüslerim beni öldürüyor! Bunu daha önce hiç söylediniz mi?. Eğer cevabınız hayır ise siz çok şanslısınız demektir. Çünkü her yıl milyonlarca lira sinüs problemleri
DetaylıH 1 KBB 7002 KULAK BURUN BOĞAZ ONKOLOJİ KONSEYİ
KBB 21 KULAK BURUN BOĞAZ VE BAŞ BOYUN CERRAHİSİ Dr. Mustafa KAZKAYASI / 1 Dr. Nuray Bayar MULUK / 2 Dr. Rahmi KILIÇ / 3 KOD DERS ADI ÖÜ T P KREDİ AKTS KBB 7001 MAKALE VE SEMİNER SAATİ K.B.B. A.D. de tıpta
DetaylıPEDİATRİK YAŞ GRUBUNDA EPİFORA VE ENDOSKOPİK DAKRİYOSİSTORİNOSTOMİ
PEDİATRİK YAŞ GRUBUNDA EPİFORA VE ENDOSKOPİK DAKRİYOSİSTORİNOSTOMİ Dr. Fulya YAYLACIOĞLU TUNCAY Doç. Dr. Onur KONUK GÜTF GÖZ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI İÇERİK NAZOLAKRİMAL SİSTEM -ANATOMİSİ -EMBRİYOLOJİSİ
DetaylıDr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir
Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir SİSTEMATİK DEĞERLENDİRME Yorumlama dıştan içe veya içten dışa doğru yapılmalı TORAKS DUVARI Kostalar Sternum Klavikula Torasik vertebralar
DetaylıParanazal Sinüslerde İnverted Papillom Zemininde Gelişmiş Bilateral Yassı Hücreli Karsinomun Bilateral Lateral Rinotomi Yaklaşımı ile Tedavisi
Olgu Sunumu / Case Report doi:10.5505/sakaryamj.2015.44366 Paranazal Sinüslerde İnverted Papillom Zemininde Gelişmiş Bilateral Yassı Hücreli Karsinomun Bilateral Lateral Rinotomi Yaklaşımı ile Tedavisi
DetaylıKAFA TABANI TÜMÖRLERİ
KAFA TABANI TÜMÖRLERİ Dr. Yusuf Öner GAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ RADYOLOJİ A.D. ANKARA GİRİŞ Kafa tabanı tm nadir olmaları, derin ve önemli nörovasküler yapılara yakın yerleşimleri, alışılagelmiş anatomik
DetaylıANTRAL EKTOPİK DİŞ ECTOPIC TOOTH IN MAXILLARY SINUS ANTRUM Rinoloji
ANTRAL EKTOPİK DİŞ ECTOPIC TOOTH IN MAXILLARY SINUS ANTRUM Rinoloji Başvuru: 07.11.2015 Kabul: 18.12.2015 Yayın: 18.12.2015 Özlem Çelebi Erdivanlı1, Kadir Çağdaş Kazıkdaş2, Zerrin Özergin Coşkun1, Abdulkadir
DetaylıTanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak
Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Göğüs Cerrahisi Metastatik Akciğer Tümörleri Giriş İzole akciğer metastazlarına tedavi edilemez gözüyle bakılmamalıdır Tümör tipine
DetaylıLokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı
Lokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı Genel olarak; Tümör hacmi arttıkça Evre ilerledikçe Kombine
DetaylıEpidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm
BAZAL HÜCRELİ KARSİNOM Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm Nadiren met. yapar fakat tedavisiz bırakıldığında invazif davranış göstermesi,lokal invazyon,
Detaylı28.02.2015. Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon
Granülom / Granülomatoz reaksiyon Non-enfektif granülomatozlar: Sinir sistemi tutulumu ve görüntüleme Küçük nodül Bağışıklık sisteminin, elimine edemediği yabancı patojenlere karşı geliştirdiği ve izole
Detaylıİki taraflı frontal sinüs kaynaklı inverted papillom
BEHBUT CEVANŞİR KULAK BURUN BOĞAZ HASTALIKLARI.. VE BAŞ BOYUN CERRAHİSİ DERNEĞİ Kulak Burun Bogaz Ihtis Derg 2014;24(6):349-353 Olgu Sunumu / Case Report doi: 10.5606/kbbihtisas.2014.01328 349 İki taraflı
DetaylıORBİTA ORBİTA KİTLELERİ 1- LAKRİMAL BEZ KİTLELERİ: - Lenfoid prolefilasyonlar - Epitel kökenli iyi ya da kötü huylu tümörler
ORBİTA ORBİTA ANATOMİSİ Orbita bulbus okuli, ekstraoküler kaslar, optik siniri içeren yağ ve bağ dokusundan zengin kavitedir.sık rastlanan orbita hastalıkları, tanı ve tedavi yöntemlerinden kısaca bahsedecek
DetaylıBöbrek kistleri olan hastaya yaklaşım
Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik
DetaylıBURUN, SİNÜS, NAZOFARİNKS TÜMÖRLERİ
BURUN, SİNÜS, NAZOFARİNKS TÜMÖRLERİ Burun ve paranazal sinüs tümörleri oldukça nadir görülen tümörlerdir. Sinonazal traktusun malign tümörleri, tüm malign tümörlerin %0,2 ila 0,8 i ve baş- boyun malignitelerinin
DetaylıKocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Polikliniği Olgu Sunumu 2 Aralık 2016 Cuma İnt. Dr.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Polikliniği Olgu Sunumu 2 Aralık 2016 Cuma İnt. Dr. Şeniz Şengül GENEL ÇOCUK POLİKLİNİĞİ OLGU SUNUMU Int.Dr.Şeniz Şengül
DetaylıDr. Murat DAŞ Çanakkale Onsekiz Mart Ünivetsitesi Acil Tıp AD.
Dr. Murat DAŞ Çanakkale Onsekiz Mart Ünivetsitesi Acil Tıp AD. Giriş-Amaç Travma 40 yaş altındaki populasyonda ölüm sebepleri arasında üst sıralardadır. Genel vücut travması olan hastalarda, kranial yaralanma
DetaylıERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY
ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ Dr. Derin KÖSEBAY OVER KANSERİ Over kanseri tanısı koyulduktan sonra ortalama 5 yıllık yaşam oranı %35 civarındadır. Evre I olgularında 5 yıllık yaşam
DetaylıSternum korpusunda (en çok)
GÖĞÜS DUVARI TÜMÖRLERİ PROF. DR. REFİK ÜLKÜ D.Ü Tıp Fak Göğüs Cerrahisi Tüm primer tümörler arasında %1-1.5 Malign primer göğüs duvarı tümörleri, tüm kanser hastaları arasında %0.04 Göğüs duvarı malign
DetaylıPolipte Kanser. Dr.Cem Terzi. Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi
Polipte Kanser Dr.Cem Terzi Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi Polip ve polipoid karsinoma POLİP Epitelyal yüzeyden kaynaklanan çıkıntı HİSTOLOJİK POLİP TİPLERİ
DetaylıPatogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar
Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Bronşektazi Giriş Subsegmental solunum yollarının anormal ve kalıcı dilatasyonu şeklinde tanımlanır Hastalık olmaktan çok çeşitli patolojik süreçlerin
DetaylıAkciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ
Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ Doç. Dr. Tuncay Göksel Ege Ü.T.F. Göğüs Hast. A.D. SONUÇ Konuşması Yöntemi Toraks Derneği Akciğer ve Plevra Maligniteleri Rehberi 2006 + Kurs Konuşmaları Prognozu
DetaylıRADYOLOJİ RADYODİAGNOSTİK ANABİLİM DALI-DÜTF- DİYARBAKIR
NÖRORADYOLOJİ NÖRORADYOLOJİDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ ve GİRİŞİMSEL RADYOLOJİ RADYODİAGNOSTİK ANABİLİM DALI-DÜTF- DİYARBAKIR Dr. Faysal EKİCİ İNCELEME YÖNTEMLERİ DİREKT GRAFİLER BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ MANYETİK
DetaylıEPİSTAKSİS. Dr. Selçuk SEVİNÇ
EPİSTAKSİS Dr. Selçuk SEVİNÇ 1 Epistaksis ( burun kanaması ) genellikle kendiliğinden veya müdahale ile duran bir kanama olmasına rağmen bazen de hayatı tehdit edici boyutlara erişebilir. 2 Hayat boyu
DetaylıHİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM
HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM Nadirdir!!! Üst aerodijestif sistem malinitelerinin % 5-10 u, tüm malinitelerin ise %0.5 i hipofarinks kanserleridir. Kötü seyirlidir!!! İleri evrede başvurmaları ve
DetaylıİNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir
İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir AMAÇ Radyolojik olarak algoritm Tanı ve bulgular Tedavi sonrası takip İnvazif Asperjilloz Akciğer
DetaylıEPİSTAKSİS SALİH BAKIR KBB NOTLARI
EPİSTAKSİS 238 EPİSTAKSİS YAPAN SEBEBLER Epistaksis (burun kanaması) lokal ve sistemik faktörler olmak üzere 2 grupta değerlendirilir: LOKAL FAKTÖRLER Travma: Epistaksisin en sık görülen sebebi travmadır.
DetaylıPediatrik Göz Tümörleri Prof. Dr. Halit Pazarlı
İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri Herkes İçin Çocuk Kanserlerinde Tanı Sempozyum Dizisi No: 49 Mayıs 2006; s.49-54 Pediatrik Göz Tümörleri Prof. Dr. Halit Pazarlı Pediatrik
DetaylıEPİSTAKSİS DR.NERMİN ERDAŞ KARAKAYA 1. KBB KLİNİĞİ DR.NERMİN ERDAŞ KARAKAYA 04.10.2011 ACİL TIP KLİNİĞİ ROTASYON SUNUMU
EPİSTAKSİS 1. KBB KLİNİĞİ hekiminin sık karşılaştığı durumlardan Epistaksis kulak-burun-boğaz ve acil biridir. Olguların %10 undan azı bu sorun için hekime gelmekte ve bunlarında sadece onda biri hastaneye
DetaylıGöğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine
Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına
DetaylıBeyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi. (Nöro-Onkolojik Cerrahi)
Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi (Nöro-Onkolojik Cerrahi) BR.HLİ.018 Sinir sisteminin (Beyin, omurilik ve sinirlerin) tümörleri, sinir dokusunda bulunan çeşitli hücrelerden kaynaklanan ya
DetaylıGastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM
Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans
DetaylıSkolyoz. Prof. Dr. Önder Aydıngöz
Skolyoz Prof. Dr. Önder Aydıngöz Skolyoz Tanım Omurganın lateral eğriliğine skolyoz adı verilir. Ayakta çekilen grafilerde bu eğriliğin 10 o nin üzerinde olması skolyoz olarak kabul edilir. Bu derecenin
DetaylıKocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Onkoloji Bilim Dalı. 14 Temmuz 2017 Cuma
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Onkoloji Bilim Dalı 14 Temmuz 2017 Cuma Arş. Gör. Ayşenur Bostan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve
DetaylıBAŞ-BOYUN TÜMÖRLERİ-II. Suprahyoid-infrahyoid bölge. Dr. Nezahat Erdoğan. İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi. peritonsiller. visse ral.
pfb peritonsiller visse ral Retrofa ringeal karotit parotis bukkal tehlikeli temporal BAŞ-BOYUN Suprahyoid-infrahyoid bölge TÜMÖRLERİ-II submental submandibuler Posterior üçgen prevertebral Dr. Nezahat
DetaylıKaraciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD
Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Kolon tümörlü olguların %40-50 sinde karaciğer metastazı gelişir ; % 15-25 senkron (primer tm ile /
DetaylıLokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi
Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi Lokal ileri evre akciğer kanserli olgularda cerrahi tedavi, akciğer rezeksiyonu ile birlikte invaze olduğu organ ve dokuların rezeksiyonunu
DetaylıPediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı
Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı Dr. Zeynep Yazıcı Uludağ Üniversitesi, Tıp Fak., Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Bursa Primer karaciğer kitleleri Tüm pediatrik solid tm lerin %1-4 ü ~%65 i
DetaylıTÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİ DERNEĞİ ANALKANS
TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİ Sİ DERNEĞİ ANALKANS ER TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHĠSĠ DERNEĞĠ ANAL KANSER NEDİR? Vücudumuzdaki normal hücrelerin çoğalması sırasındaki kontrol mekanizmalarının değişmesi (genetik
DetaylıAdrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul
Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul Öğrenme hedefleri Adrenal bez kitlelerinin BT ile değerlendirilmesinde temel prensip ve bulguları öğrenmek
DetaylıKOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın
KOLOREKTAL POLİPLER Prof. Dr. Mustafa Taşkın -Polip,mukozal örtülerden lümene doğru gelişen oluşumlara verilen genel isimdir. -Makroskopik ve radyolojik görünümü tanımlar. -Sindirim sisteminde en çok kolonda
DetaylıBİRİNCİL KEMİK KANSERİ
BİRİNCİL KEMİK KANSERİ KONDROSARKOM (KS) PROF. DR. LEVENT ERALP Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı İÇİNDEKİLER Kondrosarkom Nedir? KS dan kimler etkilenir? Bulgular nelerdir? KS tipleri nelerdir? Risk faktörleri
DetaylıMaksiller Sinüs Piyoseli: İki Olgu Sunumu
KBB ve BBC Dergisi, 13 (1): 29 33, 2005 Maksiller Sinüs Piyoseli: İki Olgu Sunumu Maxillary Sinus Pyocele: Report of Two Cases Dr. M. Volkan AKDOĞAN*, Dr. Özcan ÇAKMAK*, Dr. Erkan TARHAN*, Dr. Nihal USLU
DetaylıBurun tıkanıklığınızın sebebi sinüzit olabilir!
On5yirmi5.com Burun tıkanıklığınızın sebebi sinüzit olabilir! Mevsim değişimlerinde geniz akıntısı, burnunuzda tıkanıklılık ve bağ ağrılarınızdan şikayetiniz varsa, üst solunum yolu enfeksiyonlarınız 10
DetaylıDr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi
Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi 1 Öğrenme hedefleri Metastazların genel özellikleri Görüntüleme Teknikleri Tedavi sonrası metastaz takibi Ayırıcı tanı 2 Metastatik Hastalık Total
DetaylıSinonazal İnverted Papillom; Tedavi Yöntemleri ve Klinik Sonuçları
ORİJİNAL ARAŞTIRMA Sinonazal İnverted Papillom; Tedavi Yöntemleri ve Klinik Sonuçları İ.Gürkan KESKİN, a Kadri İLA, a Mete İŞERİ, a Ömer AYDIN, a Murat ÖZTÜRK a a Kulak Burun Boğaz Hastalıkları AD, Kocaeli
Detaylı(ANEVRİZMA) Dr. Dağıstan ALTUĞ
ANEURYSM (ANEVRİZMA) Arteriyel sistemindeki lokalize bir bölgeye kan birikmesi sonucu şişmesine Anevrizma denir Gerçek Anevrizma : Anevrizma kesesinde Arteriyel duvarların üç katmanını kapsayan Anevrizma
DetaylıGazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı
Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı Aydın Aytekin Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı Rafiye Çiftçiler Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları
DetaylıENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ
Prof. Dr. Feridun ŞAKLAR ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ BAŞARI ORANLARI Kök kanal tedavisindeki başarı oranlarının belirlenmesi için bu güne kadar çok sayıda çalışma yapılmıştır.
DetaylıYakup Yegin, Mustafa Çelik, Kamil Hakan Kaya, Burak Olgun, Selçuk Güneş, Ayşe Pelin Yiğider, Mustafa Suphi Elbistanlı, Fatma Tülin Kayhan
Dev Frontal Mukoselde Tedavi Yaklaşımımız; Üç Olgu Sunumu Olgu Sunumu/Case Report Management of Giant Frontal Mucocele; Report of three cases Yakup Yegin, Mustafa Çelik, Kamil Hakan Kaya, Burak Olgun,
DetaylıPRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ
PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ N Emiralioğlu, U Özçelik, G Tuğcu, E Yalçın, D Doğru, N Kiper Hacettepe Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Genel Bilgiler Primer
Detaylı6 Pratik Dermatoloji Notları
AİLE HEKİMLERİ İÇİN 6 Pratik Dermatoloji Notları En Sık Görülen Dermatolojik Hastalıklar İçindekiler Siğil Skuamöz Hücreli Karsinom Bazal Hücreli Karsinom Melanom Lipom Nörofibromatözis 2 Siğil 3 Siğil
DetaylıOP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL
OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL - Rutine giren tiroid incelemeleri Yüksek rezolüsyonlu ultrasonografi - Tiroid nodülü sıklığı -Yaklaşım Algoritmaları
DetaylıNocardia Enfeksiyonları. Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
Nocardia Enfeksiyonları Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Nocardia Enfeksiyonları Nocardia insanlarda ve hayvanlarda lokalize veya dissemine enfeksiyonlardan sorumlu olabilen
DetaylıKANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI
KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI AMAÇ Kanser ön ya da kesin tanılı hastalarda radyolojik algoritmayı belirlemek ÖĞRENİM HEDEFLERİ Kanser riski olan hastalara doğru radyolojik tetkik
DetaylıELİN YUMUŞAK DOKU TÜMÖRLERİ
ELİN YUMUŞAK DOKU TÜMÖRLERİ Çoğunlukla selim karakterde olan bu tümörlerin sadece % 1-2 si habistir. Sinovial kistler, tendon kılıfının dev hücreli tümörü, lipom, enkondrom sık görülen selim oluşumlardır.
DetaylıMAKSİLLER SİNÜS KİTLELERİNE YAKLAŞIM
Bidder Tıp Bilimleri Dergisi 20 Cilt 3 Sayı: 2-7 MAKSİLLER SİNÜS KİTLELERİNE YAKLAŞIM THE APPROACH TO MAXILLARY SINUS MASSES İbrahim ÇUKUROVA, Aytekin YAZ, Murat GÜMÜŞSOY, Gül Caner MERCAN, Orhan Gazi
DetaylıTİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı
TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı Tiroidit terimi tiroidde inflamasyon ile karakterize olan farklı hastalıkları kapsamaktadır
DetaylıKOLANJİOKARSİNOMA. Sunum Planı. Safra Kanalı Kanseri-Kolanjiokarsinoma- Sunum Planı. Sunum Planı. Kolanjiokarsinoma- Lokalizasyon
KOLANJİOKARSİNOMA Prof.Dr.Ömer ŞENTÜRK Safra Kanalı Kanseri-Kolanjiokarsinoma- Safra kanalı epitelinden köken alır (en sık adenokarsinom) Anatomik olarak 3 gruba ayrılır icca (intrahepatik) pcca (perihiler)
DetaylıERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU
ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU Op.Dr.Hakan YETİMALAR Doç.Dr.İncim BEZİRCİOĞLU Dr. Gonca Gül GÜLBAŞ TANRISEVER İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştıma Hastanesi GİRİŞ
DetaylıGöğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Journal of Clinical and Analytical Medicine
Journal of Clinical and Analytical Medicine Yetişkinde Gergin Omurilik Sendromu ve Eşlik Eden Toraks Deformitesi Gergin omurilik, klinik bir durumdur ve zemininde sebep olarak omuriliğin gerilmesi sonucu
DetaylıEpilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;
Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak
DetaylıMEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ
MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ Prof. Dr. Şahsine Tolunay Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı 17.10.2015 OLGU 43 yaşında kadın 2 çocuğu var Sol memede ağrı ve kitle yakınması mevcut
DetaylıBaş ve Boyun Patolojisi Slayt Semineri
Baş ve Boyun Patolojisi Slayt Semineri LEYLA CİNEL Marmara Ü Tıp F Tıbbi Patoloji AD 27. Ulusal Patoloji Kongresi Antalya 17 Kasım 2017 - 54 yaşında, erkek hasta - 2015 yılı, 4. ayda - Çift görme, görmede
DetaylıYaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011
Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını
DetaylıDÖNEM III KULAK BURUN BOĞAZ HASTALIKLARI
DÖNEM III KULAK BURUN BOĞAZ HASTALIKLARI Konu: KBB hastalıklarında tanı ve muayene yöntemleri Amaç: Bu dersin sonunda dönem 3 öğrencileri KBB hastalıklarında tanı ve muayene yöntemlerini KBB hastalıklarında
DetaylıSpondilolistezis. Prof. Dr. Önder Aydıngöz
Spondilolistezis Prof. Dr. Önder Aydıngöz Spondilolistezis Bir vertebra cisminin alttaki üzerinde öne doğru yer değiştirmesidir. Spondilolizis Pars interartikülaristeki lizise verilen isimdir. Spondilolistezis
DetaylıGöğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine
Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Soliter Pulmoner Nodül Tanım: Genel bir tanımı olmasa da 3 cm den küçük, akciğer parankimi ile çevrili, beraberinde herhangi patolojinin eşlik
DetaylıEOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA
EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA 1. vaka S.P ERKEK 1982 DOĞUMLU YUTMA GÜÇLÜĞÜ ŞİKAYETİ MEVCUT DIŞ MERKEZDE YAPILAN ÖGD SONUCU SQUAMOZ HÜCRELİ CA TANISI ALMIŞ TEKRARLANAN
Detaylıher hakki saklidir onderyaman.com
Orşit Orşit, testis içinde ağırlıklı lökositik eksuda ve dışında seminifer tübüllerde tübüler skleroza neden olan testisin inflamatuar lezyonudur. İnflamasyon ağrı ve şişliğe neden olur. Seminifer tübüllerdeki
Detaylı21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi
21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi MANİSA HABER Soğuklarla birlikte sinüzit vakalarında artış yaşanıyor Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ercan Pınar, havaların
DetaylıNF-2 VAKALARINDA İNTRAKRANİAL TÜMÖR YÖNETİMİ. Doç.Dr. Kadir Tufan Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi A.D.
NF-2 VAKALARINDA İNTRAKRANİAL TÜMÖR YÖNETİMİ Doç.Dr. Kadir Tufan Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi A.D. SUNUM PLANI NF-2 ile ilgili genel bilgi Gamma Knife Radyocerrahisi ile
DetaylıDeri Kanserleri Erken Tanı ve Korunma
4. Ankara Aile Hekimliği Kongresi 08-09 Ekim 2016, Ankara Deri Kanserleri Erken Tanı ve Korunma Prof. Dr. Gonca Elçin Hacettepe Üniveristesi Deri ve Zührevi Hastalıklar AD. Sunum Planı BCC ve SCC Melanom
DetaylıSolunum sistemi farmakolojisi. Prof. Dr. Öner Süzer
Solunum sistemi farmakolojisi Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 2 1 3 Havayolu, damar ve salgı bezlerinin regülasyonu Hava yollarının aferent lifleri İrritan reseptörler ve C lifleri, eksojen kimyasallara,
Detaylı4. SINIF GENEL CERRAHİ STAJ PROGRAMI
4. SINIF GENEL CERRAHİ STAJ PROGRAMI (Grup 1) Amaç: Cerrahinin genel prensipleri ile ilgili temel bilgilerin verilmesi ve çeşitli cerrahi hastalıkların özeliklerinin, uygulamalı olarak cerrahi hastaya
DetaylıPROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ
PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ PROSTAT BÜYÜMESİ Prostat her erkekte doğumdan itibaren bulunan, idrar torbasının hemen altında yer alan bir organdır. Yaklaşık 20 gr ağırlığındadır ve idrar torbasındaki idrarı
DetaylıALLERJİK RİNİT ve EŞLİK EDEN HASTALIKLAR
ALLERJİK RİNİT ve EŞLİK EDEN HASTALIKLAR Dr. İpek Türktaş Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara Çocuklarda: %8.6-15.4 Erişkinde: %20 AKINTI KAŞINTI Allerjik Selam Allerjik Rinit Bulguları AKSIRMA ATAKLARI
DetaylıMAKSİLLOFASİAL TRAVMALAR
MAKSİLLOFASİAL TRAVMALAR 309 MAKSİLLOFASİAL TRAVMALAR NAZAL TRAVMA Nazal fraktür, en sık görülen yüz kırığı çeşididir, çünkü burun konumu itibariyle dışarıdan gelecek olan darbelere çok müsaittir. Kırık,
DetaylıAkciğer Karsinomlarının Histopatolojisi
Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Akciğer karsinomlarının gelişiminde preinvaziv epitelyal lezyonlar; Akciğer karsinomlarının gelişiminde
DetaylıMUKOZAL MELANOM. Dr. Fatma AYDIN Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı
MUKOZAL MELANOM Dr. Fatma AYDIN Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı SUNUM PLANI Mukozal melanomların genel özellikleri (klinik/patoloji/evreleme/prognoz/tedavi)
DetaylıAORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015
AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Ani ölümün önemli bir nedenidir Sıklığı yaşla birlikte artar 50 yaş altında nadir rastlanır E>K Aile
DetaylıGlial tümör olguları Hipotalamik pilositik astrositom
Glial tümör olguları Hipotalamik pilositik astrositom Doç. Dr. G. Burça Aydın Hacettepe Üniversitesi burcaaydin@yahoo.com burca@hacettepe.edu.tr Haziran 2005 1y, K Kusma, bilinç kaybı, kasılma BT ve MRG
DetaylıProf.Dr.. Mustafa TAŞKIN. Genel Cerrahi A.B.D.
Prof.Dr.. Mustafa TAŞKIN İ.Ü.. Cerrahpaşa a Tıp T p Fakültesi Genel Cerrahi A.B.D. Polip:Epitelyal yüzeyden doğan bir çıkıntı anlamındad ndadır Kolon Polipleri 1. Neoplastik:adenomatöz poliplerdir. a)tubüler
DetaylıNörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Hasta Bilgilendirme Formu
Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Beyin-Omurilik Arteriovenöz Malformasyonları ve Merkezi Sinir Sisteminin Diğer Damarsal Bozuklukları Hasta Bilgilendirme Formu 5 AVM ler Ne Tip Sağlık Sorunlarına
DetaylıSes Kısıklığı Nedenleri:
Sesin oluşumunda temel olarak üç sistem rol oynamaktadır. Bu sistemlerden birincisi jeneratör sistemdir. Jeneratör sistem basınçlı hava çıkışını sağlayan akciğerler tarafından oluşturulur. İkincisi vibratuar
DetaylıXVII. ULUSAL KANSER KONGRESİ
XVII. ULUSAL KANSER KONGRESİ İnteraktif Olgu Sunumu KEMİK TÜMÖRLERİ . 17 yaşında bayan hasta. 2.5 yıldır sol bacakda yürürken ağrı Enfeksiyon ve dolaşım bozukluğu tedavisi uygulanmış. Son 6 aydır ağrı
DetaylıBasit Guatr. Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER
Basit Guatr Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER Amaç Basit (nontoksik) diffüz ve nodüler guatrı öğrenmek, tanı ve takip prensiplerini irdelemek. Öğrenim hedefleri 1.Tanım 2.Epidemiyoloji 3.Etiyoloji ve patogenez
DetaylıNazal Septumda Dev Pleomorfik Adenom: Bir Vaka Sunumu Huge Pleomorphic Adenoma in the Nasal Septum ; A Case Report Kulak, Burun, Boğaz Hastalıkları
Nazal Septumda Dev Pleomorfik Adenom: Bir Vaka Sunumu Huge Pleomorphic Adenoma in the Nasal Septum ; A Case Report Kulak, Burun, Boğaz Hastalıkları Başvuru: 02.08.2013 Kabul: 29.11.2013 Yayın: 23.01.2014
DetaylıNEOPLAZİ D R. Y A S E M İ N S E Z G İ N. yasemin sezgin
NEOPLAZİ D R. Y A S E M İ N S E Z G İ N yasemin sezgin Neoplazi Yeni bir doku oluşmasını ifade eder. Oluşan bu kitleye neoplazm denir. Aslen şişlik anlamına gelen tümör deyimi de neoplazm anlamında kullanılmaktadır.
Detaylı