1.GİRİŞ 1.1.Kuramsal Yaklaşımlar ve Kapsam

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "1.GİRİŞ 1.1.Kuramsal Yaklaşımlar ve Kapsam"

Transkript

1 1 1.GİRİŞ 1.1.Kuramsal Yaklaşımlar ve Kapsam Bir ülkenin sosyal ve ekonomik açıdan istenen uygarlık düzeyine ulaşabilmesi; bedensel ve zihinsel açıdan güçlü, sağlıklı ve yetenekli bireylerin varlığına bağlıdır. Bu olgu, teknolojik gelişme yanında insan faktörünün yerini ve önemini açıkça ortaya koymaktadır. Çünkü toplumsal kalkınmada insan gücü temel unsur olarak kabul edilmektedir. İnsan gücünün fiziksel ve mental fonksiyonlar bakımından en üst düzeyde tutulabilmesi, insanın beslenme durumu ile yakından ilgilidir. Bunu sağlamak için bireylerin önce, aile içinden başlayarak yeterli ve dengeli beslenmeleri, bunun yanında da olumlu beslenme alışkanlıklarını kazanmaları gerekir (Sabbağ, 2003, s.1). Ancak bireylerin beslenme ile olan ilişkileri yalnız biyolojik dürtülerle ve açlık duygusuna direkt tepkiler şeklinde açıklanamaz. İnsanların besin seçim ve tüketim kalıplarının fizyolojik olması yanında sosyal ve psikolojik arzuların doyumuna, gelenek göreneklerine, alışkanlıklarına, eğitimlerine ve ekonomik imkânlarına da bağlıdır (Kılıç ve Şanlıer, 2007, s. 31). Beslenme şekli insan sağlığının en önemli ve değiştirilebilir yaşam biçimi belirleyicisidir. Bireylerin yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmesi, doğru beslenme alışkanlıklarını kazanması; protein enerji malnütrisyonunun, vitamin-mineral yetersizliklerinin önlenmesi, kronik hastalıkların azalması vb. beslenme ile ilgili sağlık sorunlarının en aza indirilmesinde rol oynayan koruyucu etmenlerden biridir (Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü [TCSBTSHGM], 2004, s. 5). Bu tür hastalıkların beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi ile önlenebilme imkânı varken, artan bir şekilde hayat kalitesini düşürmekte, ölümlere sebep olmakta, toplumun sağlık giderlerini arttırmaktadır (World Health Organisation [WHO], 2003, s. 2). Bu nedenle beslenme durumunun saptanması bireyin ve toplumun sağlığının geliştirilmesinin temel taşıdır. Ayrıca beslenme durumunun saptanması ile elde edilen veriler, ulusal besin ve beslenme politikalarının geliştirilmesi (besin güvencesi, besin güvenliği, sağlıklı beslenme ve yaşam biçimi) ile önceliklerin belirlenmesi, besine dayalı

2 2 rehberlerin hazırlanması gibi birçok aktivitenin planlanması, uygulanması ve yeniden değerlendirilmesi olanağını sağlar (Pekcan, 2008, s.7). Araştırmacılar, beslenmedeki değişikliklere ayak uydurmak ve uygun politikalar geliştirmek, tek bir besin veya besin öğesi ölçümleri ile ilgili oluşan problemlerden uzaklaşmak için diyet kalitesinin ölçülmesine ihtiyaç duyulduğunu belirtmektedir (Stookey ve diğerleri, 2000). Diyet kalitesi; besin çeşitliliğinin ve diyet örüntülerinin tümünü yansıtmaktadır (Coulston, 2001, s. 417; Kim ve diğerleri, 2003, s. 3476; Newby ve diğerleri, 2003, s.941). Diyet Kalite İndeksi (DKİ), beslenmeye bağlı kronik hastalıklar için risk teşkil eden genel beslenme alışkanlıklarının saptanmasında kullanılan bir indekstir. Diyet kalitesini değerlendirilmek, toplumun besin tüketim alışkanlıklarını saptamak ve diyet-hastalık ilişkilerini belirlemek için geleneksel yöntemlere alternatif olarak kullanılır(kim ve diğerleri, 2003, s. 3476). Toplam diyet kalitesi, diyetteki besinlerin bileşenlerinı veya yapıtaşlarını ayırarak, basit bir puanlama sistemi ile değerlendirilir (Coulston, 2001, s. 417; Kim ve diğerleri, 2003, s. 3476; Newby ve diğerleri, 2003, s.941) Amaç ve Varsayım Bu araştırma, Lefkoşa da farklı bölgelerde oturan farklı yaş grubundaki bireylerin besin tüketim örüntülerinin incelenmesi, sigara, alkol tüketim durumlarının saptanması, besin çeşitliliğinin belirlenmesi ve besin öğeleri tüketim önerileri çerçevesinde DKİ nin saptanması amacıyla planlanıp yürütülmüştür. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet inde (K.K.T.C.) daha önce beslenme durumunu değerlendiren herhangi bir çalışma kaydına rastlanmamıştır. DKİ ile yapılan bu çalışma K.K.T.C de yapılan ilk beslenme araştırması olacak ve veri tabanını oluşturacaktır.

3 3 2. GENEL BİLGİLER 2.1. Optimal Beslenme Optimal beslenmede; minumum hastalık riski, maksimum iyi hal/sağlık dolayısıyla maksimum sağlıklı yaşam hedeflenmektedir. Optimal beslenmede diyetin öncelikli görevi, metabolik gereksinimleri karşılayan ve vücudun çalışması için gerekli enerji ve besin öğelerini yeterli miktarda sağlamaktır. Ancak diyet, tüketiciye formda olma ve keyif alma duygularını da vermelidir. Formda olmak, optimal sağlık ve kendini iyi hissetme duygusudur. O halde diyetin kabul edilen tartışılmaz beslenme etkisi yanında, yararlı fizyolojik ve psikolojik etkileri de vardır (Yücecan, 2008, s. 7). 2.2 Beslenme ve Hastalıklar Arasındaki İlişki Sanayileşme ve kentselleşmenin artması, ülkelerin ekonomilerinin gelişmesi, marketlerin küreselleşmesi, son 1000 yıldır beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzında birçok değişimler meydana getirmiştir. Yaşam standartlarının gelişmesiyle besine ulaşabilirlik dolayısıyla çeşitlilik artmıştır. Bununla birlikte uygun olmayan beslenme alışkanlıkları, artan sigara kullanımı ve azalan fiziksel aktivite, kronik hastalıkların görülmesinde artışa neden olmuştur. Beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzındaki bu değişimler kronik hastalıkların; obezite, diyabet, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, ivme ve bazı kanser türlerinin oluşmasına sebep olmuştur. Hem gelişmekte olan ülkelerde hem de gelişmiş ülkelerde hayat kalitesini düşürüp, en önemli ölüm sebebi olmaktadır. Kronik hastalıkların en önemli değişebilir göstergesi beslenmedir. Beslenme alışkanlıkları sadece şu an ki sağlığı değil, ileriki yıllarda, kalp-damar hastalıkları, diyabet, kanser gibi hastalıkların gelişip gelişmeyeceğini gösterebilir (WHO, 2003, s.1 3 ) Beslenmeye Bağlı Hastalıkların İnsidansı ve Prevelansı Dünyadaki birçok ülkede yetersiz ve dengesiz beslenmeye bağlı hastalıkların (kalp-damar hastalıkları, diyabet, osteoporoz, obezite ve kanser gibi) görülme oranının arttığı belirtilmektedir (Aktaran: Pekcan, 2001, s.45). Diyete bağlı kronik hastalıklar; ölümlerin % 60 ının, hastalıkların % 46 sının temel nedenidir ve 2020 yılında gelişmekte olan ülkelerde görülen

4 4 toplam ölümlerin % 71 inin iskemik kalp hastalıkları, % 75 inin inme, % 70 inin diyabet nedeniyle olacağı öngörülmektedir (WHO, 2002, s. 903). Dünyada yetişkin bireylerin 1 milyarı hafif şişman, 300 milyonu klinik olarak şişmandır. Beden Kütle İndeksi (BKİ) nin >21 kg/m² olması; diyabet (% 58), iskemik kalp hastalıkları (% 21) ve bazı kanser türlerine (% 8 42) neden olmaktadır (Yücecan, 2008 s.8). Yetersiz ve dengesiz bir diyet ve sedanter yaşam Amerika da ki toplam ölümlerin % 14 ünün nedenini oluşturmaktadır. Ayrıca, her yıl ölümlerin 2/3 ünün koroner kalp hastalıkları, diyabet, obezite, kanser nedeniyle olduğu belirtilmektedir (Variyam ve diğerleri, 1998, s.1). Türkiye de tüm ölümlerin ilk sırasında % 43 oranında kalp damar hastalıkları yer almaktadır. Bireylerin % 9 unun kolesterol, % 17 sinin trigliserit değerleri yüksek, yüksek olması istenen yüksek dansiteli lipoprotein (HDL) değerleri ise genellikle düşüktür (Aktaran: Pekcan, 2001, 45-57). Kanser ise Türkiye de ikinci sırada yer alan ölüm nedenidir. Tüm ölümlerin % 11 ini kanser türleri oluşturmaktadır. Beslenme alışkanlıklarına bağlı nedenlerle meme, kolon, mide kanserleri sık görülmektedir. Diyabet toplumun % 3,5 inde görülmekte ve son 5 yılda erkeklerde % 25, kadınlarda % 14 oranında artış göstermektedir. Osteoporoz prevelansı Türkiye de kadınlarda % 9, erkeklerde % 0,6 olup, menopozda kırık oranı ise % 16,7 olarak belirlenmiştir (Aktaran: Pekcan, 2001, s.45 57) Türkiye Sağlık ve Nüfus Araştırması na göre kadınların % 33,4 ü hafif şişman, % 18,8 i obezdir (Türkiye İstatistik Yıllığı, 1997). Tüm popülasyonlarda 1970 lerden 2000 yılına kadar fazla kilolu olanların oranı % 48 den % 65 e, obez bireylerin oranı da % 15 den % 35 e yükselmiştir (Briefel ve Johnson, 2004, s. 401). Çocukluktan itibaren yetersiz ve dengesiz beslenme, fiziksel aktivite azlığı sorunun temel nedenlerindendir (Ulusal Gıda ve Beslenme Stratejisi Raporu, 2003, s ). K.K.T.C. Başbakanlık Devlet İstatistik verilerine göre yılları arasında kalp hastalıkları birinci, kanser ise ikinci sırada yer alan ölüm nedenidir verilerine göre ise ölüm nedenlerinin birinci sırasında kanser, ikinci sırasında kardiyovasküler (KVH) hastalıklar yer almaktadır (K.K.T.C. Başbakanlık İstatistiği, 2002).

5 Beslenmeye Bağlı Hastalıkların Azaltılmasına Yönelik Önlemler Dünyada kronik hastalıklarla başa çıkmak için medikal tedaviler yerine koruyucu halk sağlığının geliştirilmesi daha az maliyetli ve daha etkili bir yoldur. Modern beslenme ve fiziksel aktivite alışkanlıkları bulaşıcı hastalık gibi bir ülkeden diğerine taşınabilir (WHO, 2003, s.1 3). Yüksek yağ, doymuş yağ ve sodyum tüketimi yanında düşük kalsiyum ve düşük posa (yetersiz meyve-sebze ve tam tahıl tüketimi) alımı bazı kronik hastalıkların riskini arttırmaktadır. Diyet, koroner kalp hastalığı, bazı kanserler ve felç gibi ölümle sonuçlanabilecek hastalık risklerinin başında gelmektedir. Yaşam biçiminde az bir değişiklik ve özellikle fiziksel aktivitenin artırılması tip 2 diyabet vakalarını % 60 oranında önlemektedir. Prematür koroner kalp hastalıklarının % 80 inin nedenini; sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam ve sigara kullanımı oluşturmaktadır. Meme, kolon, endometrium, böbrek ve özafagus kanserinin nedeninin 1/5 1/3 oranında sağlıksız vücut ağırlığı ve hareketsiz yaşam olduğu belirtilmektedir (Yücecan, 2008, s.7). Optimal beslenme, normal vücut ağırlığı ve fiziksel aktivite ile kanser olgularının 1/3 ü önlenebilmektedir. Hareketsiz yaşam; kardiovasküler hastalık ve inmelerden ölümleri iki katına çıkardığı gibi kardiovasküler hastalık, tip 2 diyabet ve şişmanlık oluşum riskini de iki kat artırmaktadır. Diş çürükleri ile beslenme arasında sıkı bir ilişki vardır. Diş çürükleri beslenmeyi olumsuz etkilediği gibi, hatalı beslenme de diş çürüklerine ve ağız sağlığının bozulmasına yol açmaktadır (Yücecan, 2008, s.12). Beslenme sorunlarının en iyi ve erken göstergesi kişinin enerji ve besin öğelerini alım düzeyinin; yani besin tüketiminin saptanmasıdır. Besin öğesi yetersizliği ilerledikçe depolar boşalır, besin öğesinin kandaki ve dokulardaki düzeyleri düşer ve işlevsel bozukluklar ile klinik belirtiler daha sonra ortaya çıkar (Pekcan, 2008, s. 8) Beslenme Durumunun Saptanması Bireyin beslenme durumunun saptanması, besin öğeleri gereksinmesinin ne ölçüde karşılandığının bir göstergesidir. Besin öğeleri alımı ile besin öğeleri gereksinmesi arasındaki dengenin sağlanması optimal sağlık için önem taşımaktadır. Besin öğesi alımı bireyin her zamanki besin tüketimine

6 6 dayalıdır. Ekonomik durum, yeme alışkanlıkları, duygusal durum, iklim, kültürel yapı, çeşitli hastalıklar ve iştah, besin öğeleri alımını etkilemektedir. Besin öğesi gereksinmesi ise, iyilik halinin sürdürülmesi, büyüme ve gelişme, gebelik ve emziklilik, stres, enfeksiyonlar, kronik veya akut hastalıklar, ateş, vb. etmenlerle belirlenmektedir (Baysal ve diğerleri, 2008, s.65). Bireyin veya toplumun beslenme durumunun saptanmasının amacı; beslenme durumunun tanımlanması, mevcut sorunların nedenlerinin saptanması, çözüm yollarının bulunmasıdır. Eğer bir müdahale yapıldıysa, etkinliğinin değerlendirilmesidir Beslenme Durumunun Saptanmasında Kullanılan Yöntemler Beslenme durumunun saptanmasında kullanılan yöntemler şunlardır: Besin tüketiminin (alımının) saptanması Antropometrik ölçümler Biyokimyasal ve biyofizik testler (fonksiyonel testler) Klinik belirtiler ve sağlık öyküsü Psikososyal veriler (Pekcan, 2008, s.7 9). Beslenme alışkanlıklarını değerlendirmek; Zamana göre insanların beslenme rehberlerine ne derece uyduklarını gözlemlemek, Toplumun alışkanlıklarını gözlemlemek, Beslenme alışkanlıkları ile sağlık durumları arasındaki bağlantıyı kurmak açısından önemlidir (Mc.Naughton ve diğerleri, 2008, s.86) Beslenme Rehberleri Bilimsel veriler ışığında, kronik hastalık riskini azaltmaya ve sağlığı geliştirmeye yönelik olarak hazırlanan rehberler ulusal beslenme politikalarının, beslenme eğitimlerinin ve beslenme bilgi programlarının temelini oluşturmaktadır. Birleşik Devletler İnsan ve Sağlık Servisi (HHS) ile Birleşik Devletler Tarım Bakanlığı (USDA) 1980 yılında Amerikalılar için beslenme rehberini geliştirmiş ve 1985, 1990, 1995, 2000 yıllarında rehberi tekrar gözden

7 7 geçirerek yayınlamıştır (Dietary Guidelines Advisory Committee, 2002 s ). Aralık 1992 yılında Roma da Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Gıda Tarım Örgütü (FAO) katılımıyla düzenlenen Uluslararası Beslenme Konferansı nda tüm dünyada yeterli ve dengeli beslenme ile besin tüketimini iyileştirmeye yönelik stratejilerin kullanılmasını sağlamak ve desteklemek temel amaç olmuştur. Bu konferanstan sonra üye ülkeler Ulusal Gıda ve Beslenme Eylem Planı hazırlamaya başlamışlar ve böylece toplumların beslenme düzeyini iyileştirerek, geliştirerek toplumu pek çok hastalıktan korumayı yaşam kalitesini artırmayı hedeflemişlerdir. Bu stratejilerden birisi de bireylerin ve toplumun beslenme düzeylerini ve besin tüketim örüntülerini iyileştirmek için beslenme rehberlerinin hazırlanması ve kullanılmasıdır. Beslenme rehberleri topluma yeterli ve dengeli beslenme konusunda bilgi vermek ve beslenme ile ilgili tüm koşulları açıklamak amacıyla oluşturulmuş bir dizi öneriyi içerir, toplumun beslenme ile ilgili hedeflerine ulaşmasının pratik yolunu gösterir, sağlıklı yaşam biçiminin gelişmesini sağlar. Bu rehberler geleneksel beslenme alışkanlıklarını göz önünde bulundurur ve hangi bakış açılarının değiştirilmesi gerektiğine dikkat çeker. Rehberler toplumun yaşadığı ekolojik çevreyi, sosyo-ekonomik ve kültürel etmenler ile biyolojik ve fiziksel çevreyi de dikkate alır. Ulusal Beslenme Konferansından sonra 2003 yılında Türkiye de de Türkiye ye Özgü Beslenme Rehberi oluşturulmuştur (TCSBTSHGM, 2004, s.5). Waijers bir makalesinde literatürde diyet kalitesini değerlendiren 20 değişik indeksin bulunduğunu bildirerek bunların içinden 4 tanesine dikkati çekmiştir. Bu indeksler; Patterson ve arkadaşlarının 1994 yılında oluşturduğu DKİ. Trichopolou ve arkadaşlarının 1995 yılında oluşturduğu Akdeniz Diyet Skoru (MDS). Kennedy ve arkadaşlarının 1997 yılında oluşturduğu Sağlıklı Yeme İndeksi (HEI). Hujgbergts ve arkadaşlarının 1997 yılında oluşturduğu Sağlıklı Diyet Göstergesi (HDI) dir (Waijers ve diğerleri, 2007 s.67-68).

8 8 Diyet kalitesini saptamak için; Besin çeşitliliğine, Sebze, meyve ve tahıl grubunun porsiyon ölçülerinin yeterliliğine, Protein, demir, kalsiyum, vitamin C ve posa miktarının yeterliliğine, Yağ, sodyum, kolestrol, basit şekerlerin fazla tüketilip tüketilmediğine, Karbonhidrat, protein, yağ tüketimi arasındaki dengeye, Çoklu doymamış yağ asitleri (ÇDYA), doymuş yağ asitleri (DYA), tekli doymamış yağ asitleri (TDYA) arasındaki dengeye odaklanmak gerekir Diyet Kalitesini Saptama Kriterleri Besin Çeşitliliği Besinler, içerdikleri besin öğeleri ve besin öğesi olmayan kimyasallar açısından farklıdır. Hiçbir besin yeterli ve dengeli beslenme için gerekli olan 50 ayrı türdeki besin öğelerinin hepsini içermez. Bazı besinler bazı besin öğelerinden zengin iken, bazıları çok az miktarda besin öğesi içermektedir. Birkaç tür besinle yetinmek bazı besin öğelerinin yetersiz alımına neden olabilir (TCSBTSHGM, 2004, s ). Besin çeşitliliği; belirli bir dönemde tüketilen farklı besin veya besin gruplarının sayısı olarak tanımlanmaktadır (Fanelli ve diğerleri, 1985, s ). Bu belirli dönem bir gün veya üç gün aralığındadır ancak yedi gün de sık olarak kullanılmaktadır (Ruel, 2002, s. 8 12). Amerikalılar için 1980 yılından beri hazırlanan beslenme rehberlerinin son dört basımında farklı çeşitlerdeki besinlerden tüketin önerisi yer almaktadır. Ayrıca 2000 yılında yayınlanan beslenme rehberinde besin çeşitliliğinin total diyet kalitesini etkileyen önemli bir faktör olduğu ve mikrobesin öğesi yetersizliğinin de engellenmesini sağladığı da belirtilmektedir (Dixon ve diğerleri, 2001 s. 461; Foote ve diğerleri, 2004, s.1779; Ponce ve diğerleri, 2006, s. 2921). Besin çeşitliliğinin hesaplanması basit olmasından dolayı tek tek besin ve besin gruplarının sayımı ile veya beslenme rehberine uygun olan farklı besin gruplarının porsiyon sayıları dikkate alınarak da yapılabilinir. Besin çeşitliliği gelişmekte olan ülkelerde

9 9 besin yeterliliğinin ölçümü için kolay uygulanabilir ve ucuz bir yöntemdir (Torheim ve diğerleri, 2003, s ) Sebze ve Meyve Grubu Bileşimlerinin önemli kısmı sudur. Bu nedenle günlük enerji, yağ ve protein gereksinmesine çok az katkıda bulunurlar. Bunun yanında folik asit, A vitaminin ön öğesi olan beta- karoten, E, C, B2 vitamini, kalsiyum, potasyum, demir, magnezyum, posa ve diğer antioksidan özelliğe sahip bileşiklerden zengindirler. Büyüme ve gelişmeye yardım ederler, hücre yenilenmesine ve doku onarımını sağlarlar. Deri ve göz sağlığı için temel öğeler içerirler. Diş ve diş eti sağlığını korurlar, kan yapımında görev alan öğelerden zengindirler. Hastalıklara karşı direncin oluşumunda etkindirler. Doygunluk hissi sağlarlar. Dengesiz beslenmeye bağlı şişmanlık ve kronik hastalıkların (kalp damar hastalıkları, hipertansiyon ve bazı kanser türleri) oluşma riskini azaltırlar. Bağırsak sağlığı için, çeşitli renk ve türlerde sebze ve meyve tüketilmelidir. Farklı sebzeler ve meyveler farklı besin öğeleri içerdikleri için gün içerisinde tüketilen sebzelerin ve meyvelerin çeşitlendirilmesi gerekir. Günde en az 5 porsiyon sebze ya da meyve tüketilmelidir. Günlük alınan sebze ve meyvenin en az iki porsiyonu yeşil yapraklı sebzeler veya portakal limon gibi turunçgiller veya domates olmalıdır (TCSBTSHGM, 2004, s.23) Tahıl Grubu Tahıl ve tahıl ürünleri vitaminler, mineraller, karbonhidratlar (nişasta, posa) ve diğer besin öğelerini içermeleri nedeniyle sağlık açısından önemli besinlerdir. Vücuda enerji sağlarlar. Tahıllar, protein de içerir. Bu proteinin kalitesi düşük olmakla birlikte kuru baklagiller ya da et, süt, yumurta gibi besinlerle bir arada tüketildiklerinde protein kalitesi arttırılabilir. Tahıllar, ayrıca bir miktar yağ da içerirler. Tahıl tanelerinin yağı vitamin E den zengindir. Tahıllarda A vitamini aktivitesi gösteren öğelerle, C vitamini hemen hemen yoktur. Tahıllar B12 dışındaki B grubu vitaminlerinden zengin, özellikle B1 vitaminin (tiamin) en iyi kaynağıdır. Bu vitaminler tahıl tanelerinin çoğunlukla kabuk ve özünde bulunur. Tam tahıl ürünleri günde 6 porsiyon

10 10 tüketilebilir. Ağır işte çalışan ve enerji gereksinimi fazla olanlar bu gruptan daha fazla tüketebilirler ( TCSBTSHGM, 2004, s.27) Protein Proteinler sindirim kanalında yapıtaşları olan amino asitlere ayrılarak kana geçerler ve kanla karaciğere taşınırlar. Burada tekrar belirli düzen içinde birleşerek vücut proteinlerini yaparlar. Proteinler hücrelerin esas yapısını oluşturur (Toprak, 2002, s. 14). Eğer vücut, proteini yetersiz alırsa, hücreler yaşam için gerekli fonksiyonlarını sürdüremezler (Vernon, 2000, s.49 50). Vücut proteinlerinin oluşumu için kaynak, yiyeceklerin içinde bulunan proteinlerdir. Vücudun, dışarıdan protein alınması zorunludur. Proteinler büyüme, gelişme ve yaşamın sürdürülmesinde, enzimler ve bazı hormonların yapımında, sıvı ve asit-baz dengesinin sağlanmasında, proteinlerin taşınmasında, yaraların ve yanıkların iyileşmesi, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve antikor yapımında görevlidirler. Günlük protein gereksinmesi 1g/kg kadardır. Normalde günlük alınan enerjinin % si proteinden karşılanmalıdır (Baysal, 2008, s ) Demir Yetişkin bir birey vücudunda ortalama 3-4 g kadar demir vardır. Bunun 2/3 ü kandadır. Geri kalan kısmı hücre çekirdeğinde, sitokrom enzimlerinin ve kasların (myoglobinin) bileşiminde bulunur. Akciğerlerden dokulara oksijen, dokulardan akciğerlere karbondioksit taşır. Bunu hemoglobinin bileşimindeki demir ile yapar. Oksidatif metabolizma için gerekli proteinlerin ve enzimlerin bileşiminde bulunur. Böylece enerji metabolizmasında görev alır. Hücresel bağışıklığın sağlanmasında etkindir. Demirin bir kısmı kemik iliği ve karaciğerde ferritin olarak depo edilir. Yetersizliğinde kan hücrelerinin sayısında azalma, hemoglobin miktarında düşme vb. belirtilerle karakterize olan mikrositik hipokromik anemi (demir yetersizliği anemisi) oluşur (Baysal, 2008 s.127; Sencer ve Orhan, 2005, s. 99). Özellikle karaciğer, dalak gibi organ etleri ve kırmızı etler, yumurta, pekmez, kuru meyveler, kuru baklagiller, yağlı tohumlar ve yeşil yapraklı sebzeler en zengin kaynaklarıdır. Hayvansal kaynaklarda özellikle etlerde bulunan demir, hem demir olduğu

11 11 için emilim % 25 30, bitkisel kaynaklarda hem olmayan demir şeklinde olduğu için emilim % 5 10 civarındadır. Karışık bir diyetle beslenildiğinde bu oran %10 15 kadardır. Bu nedenle yeterli ve dengeli bir diyetle beslenen kadınlar için günlük gereksinim 18 mg, erkekler için 10 mg dır. Ayrıca demirden zengin kaynaklarla birlikte C vitamini alınırsa, demirin emilimi 2 3 kat daha artar (Baysal, 2008 s.128, Toprak ve diğerleri, 2002, s. 15) Kalsiyum Kalsiyum vücutta en çok bulunan mineraldir. Toplam vücut ağırlığının % 1,5-2 sini oluşturur. Vücuttaki kalsiyumun % 99 u kemik ve dişlerin yapısındadır. Kemik yapısının ayrılmaz parçasıdır. Kemik ve dişlerin gelişimi ve sağlığının korunmasında, kanın pıhtılaşmasında (K vitamini ile birlikte), enzimlerin aktivasyonunda, kasların kontraksiyonunda, nörotransmitterlerin salınımında, kalp ritminin düzenlenmesinde görevlidir. Büyüme çağlarında kalsiyumun yetersiz alımı optimal kemik kitlesi ve dansitesine ulaşabilmeyi engeller. Yaşam boyu yeterli kalsiyum alınmazsa osteoporoz, yaşlılıkta osteomalasia denilen kemik kaybı hastalıkları, kanda kalsiyum düzeyi düşük ise kas spazmları ve bacak krampları birlikte görülür. Yetersizlik belirtilerini önlemek için kalsiyumun yanı sıra yeterli D vitamini, düzenli egzersiz önerilmektedir (Atalay, 2003, s.71; Baysal, 2008, s.117; Orhan ve Sencer, 2005, s.86). En iyi kaynakları, süt ve türevleri, yeşil yapraklı sebzeler, et, yağlı tohumlar, kuru baklagiller, kurutulmuş meyveler, yumurta ve pekmezdir. Yetişkin bir birey için günlük gereksinim mg arasındadır (Baysal, 2008 s.118; Sencer, 2005 s.86) Vitamin C Doğada çok bulunan ancak çabuk kayba uğrayan bir vitamindir. Isı, ışık, metaller, oksidasyon vb. vitamin kaybını hızlandırır. Dokuları birbirine tutan dokular arası protein olan kollejen sentezinde, demirin indirgenip vücutta kullanımını artırmada, enfeksiyonlardan ve bakteri toksinlerinden korunmada, steroid hormonlarının sentezinde, kılcal damarların kuvvetli olmasında, nitratların nitrozaminlare dönüşümünü engelleyerek kanserojen maddelerin oluşumunu engellemede, antioksidan yararı nedeniyle uzun

12 12 yaşamı desteklemede, tiamin, riboflavin, folik asit, pantotenik asit, A, E vitaminleri ve kalsiyumun vücutta kullanılmasında görevlidir. Yetersizliğinde, yorgunluk, iştah azalması, yaraların iyileşmesinde gecikme, büyümede duraklama, anemi, enfeksiyonlara karşı direnç azlığı, diş etlerinde şişme, kanama, diş kaybı, kemiklerde kırılmalar, eklemlerde ağrı, depresyon, ciltte halka görünümlü kırmızılıklar, en son aşamada skorbüt hastalığı görülür. Günlük kalsiyum gereksinimi 60 mg. ve üzerinde alınması önerilir (Baysal, 2008, s.235; Sencer ve Orhan, 2005, s.157). Vitamin C nin iyi kaynakları yeşil ve kırmızı biber, maydanoz, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve turunçgillerdir (Toprak, 2002, s. 24) Posa Posa, ince bağırsakta hacim oluşturarak sindirim enzimlerinin ve bunların etkilediği öğelerin seyrelmelerine yardımcı olan besin öğesidir. Enerji yoğunluğu düşük ve su çekici özelliği yüksektir. Mide içeriğinin vizkositesini arttırarak midenin boşalmasını geciktirir ve bireyin yeme isteğini azaltır. Diyet posası; bitki hücre duvarını oluşturan lignin, nişasta olmayan polisakkaritler, sindirilmeyen oligosakkaritler ve dirençli nişastadan oluşmaktadır (Baysal, 2008, s.345). Diyetin posa kapsamı ile bazı hastalıkların oluşum sıklığı arasında bazı ilişkiler olduğu ileri sürülmüştür. Özellikle batı toplumlarında gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde diyetin saflaştırılmasına bağlı olarak hastalık oranlarının arttığı, saflaştırılmamış yüksek posa içeren diyetle beslenen Afrika toplumlarında ise bazı hastalıklarının (diyabet, kolon kanser, obezite, gastrointestinal anomalilikler) oranının daha az olduğu hatta kolon divertikül hastalıklarına hiç rastlanmadığı saptanmıştır. 20 yaş üstü yetişkinler için günlük g posa alımı önerilmektedir (Baysal, 2008 s. 359; Köksal ve diğerleri, 1978, s ) Sodyum Vücut sıvılarının osmotik basıncı ve asit-baz dengesi için gereklidir. Vücutta fazla sodyum birikimi ödemlere yol açar ve fazla sodyum alımının kan basıncını arttırdığı bilinmektedir. Sodyum gereksinmesi büyüme için gerekli sodyum, terleme, idrar ve salgılarla atılan sodyum ile hesaplanır

13 13 (Baysal, 2008, s.114). Sodyum gereksinmesi büyüme için gerekli sodyum, terleme, idrar ve salgılarla atılan sodyum ile vücuda alınan potasyum miktarı esas alınarak hesaplanır. Normal diyetlerde günlük alınan sodyum miktarı 3-7 g dır (Baysal, 2008, s.115). 400 mg sodyum 1g tuza eşdeğerdir. Günlük en fazla 6 g tuz (2400 mg sodyum) alımı önerilmektedir (Stookey ve diğerleri, 2000, s. 811) Kolesterol Hücrelerde ve vücut sıvılarında bulunur. Kolesterol, yiyeceklerle alınan kolesterol ve vücutta sentezlenen kolesterol olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Tereyağı, kırmızı et, karaciğer, yumurta sarısı, yağlı süt iyi kolesterol kaynağıdırlar (Baysal, 2008, s.45). Kardiyovasküler hastalık riskinin azaltılmasında kolestrol ve doymuş yağ alımının sınırlandırılması son derece önemlidir (Baysal ve diğerleri, 2008, s.255). Amerikan Ulusal Kolestrol Eğitim Programı (National Cholesterol Education Program-NCEP) ile normal ağırlığa veya lipid düzeyine sahip olan 2 yaşın üstündeki herkese, günlük kalorinin % 30 veya altında bir yağ tüketimi önerilmektedir. Aynı programda kalp hastalıklarının azaltılması ve kolestrolün düşürülebilinmesi için günlük tüketilmesi gereken doymuş yağ oranı <% 7 ve kolestrol 200 mg olarak belirtilmiştir (National Cholesterol Education Program, 2002, s. 3260). Diyet yağları ve koroner kalp hastalığı riski arasında ilişki vardır. Doymuş yağ ve kolestrol içeriği yüksek diyetler koroner kalp hastalığı risk faktörlerini artırmakta; n-3 yağ asitlerinden zengin diyetler ise azaltmaktadır (Ascherio ve diğerleri, 1996, s.313) Yağlar Diyette yağın bulunması önemlidir, çünkü yağ, lezzet ve enerji vermekte, yağda çözünen vitaminlerin (A,D,E,K) vücuda alınmasını sağlamakta, deri altı yağ tabakası vücut ısısının kaybını önlemektedir. Yağ, organları çevreleyerek dış etkenlerden korumakta, mide boşalmasını geciktirerek, tokluk hissi sağlamaktadır. Konsantre enerji kaynağı olarak karbonhidrat ve proteinlerin yaklaşık iki katı fazla enerji vermektedir (Ersoy, 2001, s.28). FAO ve WHO nun önerilerine uygun olarak günlük enerji

14 14 tüketiminin en az % sinin yağlardan gelmesi gerekir (Amerika Diyetisyenler Derneği [ADA], Beslenme Rehberi, 2002, s.53). Yağ asitleri, yağların esas formudur, bileşimlerindeki karbon sayısı ve karbonlar arasında çift bağın bulunup bulunmamasına göre DYA, ÇDYA, TDYA şeklinde sınıflandırılmaktadır (Baysal, 2008 s. 38). DYA daki hidrokarbon zincirinde bulunan karbonlar arasındaki bağ tektir ve bütün karbon atomları hidrojenle doyurulmuştur (Aksoy, 2000, s.116). Hayvansal kaynaklı besinlerden kırmızı et, tavuk, tereyağı, yağlı süt ile hindistan cevizi yağı doymuş yağlardan zengindir (ADA Beslenme Rehberi, 2002, s ). DYA den yüksek yiyecekler kan kolestrolünü yükseltmeye eğilimlidirler (Dietary Guidelines Advisory Comittee, 2002, s.67). Amerikan Kalp Birliği nin önerilerine göre günlük DYA alımı enerjinin %10 unu geçmemelidir (Iestra ve diğerleri, 2009, s. 924). ÇDYA nin memeli türlerinde iki ana ailesi mevcuttur. n-6 ve n-3 yağ asitleri. N-6 ve n-3 yağ asitleri, yağ asidi molekülünün metil grubuna çift bağ yakınlığına göre tanımlanır (Ziboh 2000, s ). Yapılan çalışmalarda ÇDYA nin düşük dansiteli lipoprotein (LDL) ve HDL kolestrolü düşürücü etkisi gözlenmiştir (Baysal ve diğerleri, 2008, s. 256). ÇDYA nin DYA ile yer değiştirdiğinde kolestrol düşürücü etkisini gösteren birçok çalışma olduğu bildirilmektedir (Hu ve diğerleri, 2001, s.5-19). ÇDYA den n 6 grubu tromboz oluşumunu hızlandırırken, n 3 grubu antitrombotik etkiye sahiptir. Bu nedenle diyette n-6 nın n-3 e oranı 7,1 ve altında olmalıdır (Baysal ve diğerleri, 2008, s. 256). DYA ile TDYA, n 9 (molekülde tek çift bağ bulunan) insan vücudunda sentez edilirler. Hiç yağ yenmese bile bu tip yağ asitleri karbonhidrat ve protein metabolizması ile oluşan asetil CoA dan sentez edilebilirler (Baysal, 2008, s. 40). Zeytinyağı tüketimi fazla olan geleneksel Akdeniz diyeti tüketen toplumlarda, koroner kalp hastalıklarına bağlı mortalitenin oldukça az olduğu gözlenir. Metabolik çalışmalarda diyabetli bireylerde, karbonhidratların yerine TDYA nin alımı HDL yi yükseltirken LDL yi etkilemez. Bu değişim aynı zamanda glikoz toleransını ve insülin duyarlılığını geliştirir (Hu ve diğerleri, 2001, s. 5 19).

15 Karbonhidratlar Karbonhidratlar şeker, nişasta olarak tanımladığımız yiyecek maddeleridir. Yapılarında değişik oranda olmak üzere, karbon, hidrojen ve oksijen vardır. Hayvansal karbonhidratlar genellikle glikojen yapısında bulunur. Vücudumuzun en önemli enerji kaynaklarıdır. Günlük enerjinin % 55-60'ı karbonhidratlardan sağlanır. Gruplandırma, biyokimyasal yapılarına göre yapılmaktadır. Çünkü yapılarına göre işlevleri ve özellikleri farklılıklar göstermektedir (Akşit, 1989, s.15). Karbonhidratların sınıflandırılması Tablo 2,1 de belirtilmektedir. Tablo 2.1 Karbonhidratların sınıflandırılması Şekerler Oligosakkaritler Polisakkaritler 1. Monosakkaritler 2. Disakkaritler 3. Şeker alkolleri 1. Maltooligosakkaritler 2. Frukto oligosakkaritler, galakto oligosakkaritler 1. Nişasta 2. Nişasta olmayan polisakkaritler Sağlıklı bir diyet için önerilen karbonhidrat miktarı enerjinin % arasında değişmektedir. Şekerler ve nişastalar vücuda glukoz şeklinde enerji sağlarlar. Glukoz kırmızı kan hücrelerine enerji sağlayan tek kaynaktır. Beyin, merkezi sinir sistemi, plasenta ve fetüs için tercih edilen enerji şeklidir (Dietary Guidelines for Americans, 2005, s.35). Yüksek karbonhidratlı diyet tüketen bireylerde koroner kalp hastalıkları prevelansının da daha düşük olduğu belirlenmiştir (Grundy ve diğerleri, 2002, s ). Karbonhidratlar için önerilen enerji ve besin öğesi alım miktarı (RDA) en az 130 gram (g) olarak belirtilmiştir. Belirli besin öğesi içermeden enerjiye önemli derecede katkıda bulunan basit şekerden zengin bir diyetle beslenmenin, diyetin besin öğesi kalitesini olumsuz yönde etkilediği kabul edilmektedir. Bu nedenle basit şekerler diyette elzem kabul

16 16 edilmemektedirler. Basit şekerlerden gelen enerji oranı için önerilen miktar, diş çürükleri gelişimi ile sukroz arasındaki ilişki temel alınarak, diyetin % 0 10 arasıdır (WHO, 2003, s.105) Diyet Kalite İndeksinin Tanımı DKİ, kronik hastalıklarla bağlantılı beslenme riskini yansıtan genel beslenme ölçüm aracıdır (Seymour ve diğerleri, 2003, s. 980) DKİ, beslenme rehberlerinde verilen önerilere uyumu değerlendirmek amacı ile geliştirilmiştir (Boynton ve diğerleri, 2007, s ). Son zamanlarda yapılan tüm inceleme ve gözleme dayalı çalışmalarda gösterilmiştir ki, beslenmenin sağlıkla olan ilişkisinin incelenmesi için önce beslenme alışkanlıklarının irdelenmesi o doğrultuda hareket edilmesi gereklidir (Kant ve Graubard, 2005, s ). İnsanlar besin öğesi tüketmezler, besin tüketirler. Bu ifade besinleri belirli alışkanlıklar çerçevesinde tükettiğimizi gösterir. Bu alışkanlıklar bizim kültürel ve etnik mirasımızın sonucu ve birçok çevresel faktörlerin, besine ulaşabilirlik, satın alma ve hazırlayabilmemizin sonucudur. Beslenme şekli tüketilen birçok besinin toplamıdır. Besleyici ve besleyici olmayanlar da buna dâhildir. Diyet değişkenlerinin birbirleri arasındaki korelasyon tek besin öğesinin etkisini ayrıştırmayı zorlaştırır (Kant ve diğerleri, 2000, s ). Kronik hastalık riski ile diyet arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalar tek bir besin öğesi, besin veya besin grubu üzerine odaklanmaktadır. Ancak diyetin kompleks yapısı ve herhangi bir besinin tek başına tüketilemeyeceği düşünüldüğünde bu yaklaşım yetersiz kalmaktadır (Weinstein ve diğerleri, 2004, s ). Yeme alışkanlıkları ile besin öğesi gereksinmelerinin karşılaştırılabilinmesi için, besin öğelerinin yeterliliği veya besin örüntüsü gibi analiz yöntemleri vardır. Besinsel alımları, besin öğesi yeterlilik oranı formu ve ortalama yeterlilik oranı ile değerlendirilebilinir. Besin öğesine bağlı metodlar, bireylerin beslenme modellerini karakterize etmek için kullanılabilse de, uluslararası düzeyde toplumların diyetsel özelliklerini özetleyen bir araç olarak kullanılamazlar (Dubois ve diğerleri, 2000, s.357).

17 17 Amerika da de yapılan Ulusal Besin Tüketim araştırmasında elde edilen besin tüketim bilgileri doğrultusunda, 1994 te DKİ kavramı ve indeks içeriği geliştirilmiştir ( Patterson ve diğerleri, 1994, s.57). Toplam diyet kalitesinin ölçümü, diyet-hastalık ilişkilerinin ortaya çıkarılmasında alternatif bir metod olarak önerilmiştir. Diyet kalitesinin ölçülmesi sağlığın korunması ve hastalıkların önlenmesi üzerinde en önemli etkisi olduğu düşünülen besin öğeleri üzerinde odaklanmayı gerektirmektedir (Newby ve diğerleri, 2003, s ). Total diyet kalitesi ile kanser, obezite, kalp hastalıkları gibi bazı kronik hastalıkların oluşum riski arasında ilişki olduğunu gösteren çalışmalar vardır (Huijbregts ve diğerleri, 1997, s.13 17; Mc Cullough, 2000, s ). Diyet kalitesinin araştırılması toplumların beslenme politikalarını oluşturmasına olanak sağlamıştır (Mc. Cabe- Sellers ve diğerleri, 2007, s. 697). DKİ nin kullanımı ile beslenmenin kronik hastalıklarla olan ilişkisi daha ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir (Kim ve diğerleri, 2003, s ). Waijers ve arkadaşları (Waijers ve diğerleri, 2005, s.79), 1994 yılında Patterson ve arkadaşları tarafından DKİ nin oluşturulduğunu, 2000 yılında Dubois ve arkadaşları, 2003 yılında ise Seymour ve arkadaşlarının DKİ ile ilgili çalışmalar yaptığını, 1999 yılında Haines ve arkadaşları tarafından Diyet Kalite İndeksi- Güncelleştirilmiş (DKİ-G) in oluşturulduğunu bildirmişlerdir. Aynı araştırmacılar 2003 yılında Newby ve arkadaşları tarafından DKİ-G ile ilgili çalışmaların yürütüldüğünü ifade etmişlerdir. Son olarak 2003 yılında Kim ve arkadaşları (Kim ve diğerleri, 2003, s. 3476), Diyet Kalite İndeksi Uluslararası (DKİ-U) nı oluşturmuş ve bununla ilgili çalışmalar yapmışlardır. Literatürde hamile ve çocuklara yönelik de DKİ ler mevcuttur yılında Bodnar ve arkadaşları (Bodnar ve diğerleri, 2002, s.801) hamilelere yönelik, 2008 yılında da Kranz ve arkadaşları (Kranz ve diğerleri, 2008; s.26) çocuklara yönelik DKİ leri oluşturmuşlardır Diyet Kalite İndeksi DKİ, Ulusal Bilim Akademisinin 8 beslenme önerisi ve genel sağlıklı beslenme önerileri temel alınarak oluşan bir indekstir (Popkin ve diğerleri, 1996, s ).

18 18 Orjinal DKİ, 8 diyet değişkenini içerir (Total yağ, doymuş yağ, kolestrol, sebze ve meyve, tahıl ve kurubaklagiller, protein, sodyum ve kalsiyum). Bunların toplamı toplam diyet kalite puanını verir. Puanlar 0 16 arasında değişmektedir. 0 en yüksek diyet kalitesini 16 en düşük diyet kalitesini gösterir. Önerilen hedef puanı karşılandığında: 0, % 30 a yakınını karşılandığında: 1, % 30 dan daha fazla değişiklik gösterirse 2 puan verilir. DKİ nin toplam puanlaması 4 ve altında olduğunda daha sağlıklı beslenme şeklini, 10 ve üzerinde olduğunda sağlıksız beslenme şeklini temsil eder (Popkin ve diğerleri, 1996, s ). Düşük indeks puanları, diyet kalitesini belirleyen önemli ölçütlerin (posa, vitamin C) tüketiminin fazla olduğuyla ilişkilendirilmiştir ( Patterson ve diğerleri, 1994, s.57-64). Total yağ alımı enerjinin % 30 unun altında, kolestrol alımı 300 mg/gün ün altında, doymuş yağ alımı enerjinin % 10 unun altında olmalıdır. Günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketimi, günde 6 porsiyon üzerinde ekmek, tahıl ve kuru baklagil tüketimi önerilmektedir. Ölçülü protein alımını sağlamak ve ölçülü kalsiyum alımını sağlamak temel beslenme prensipleridir (Boynton ve diğerleri, 2007, s ) Diyet Kalite İndeksi- Güncelleştirilmiş Orjinal indekste gösterilmeyen diyet kalitesi göstergeleri sonradan eklenerek Diyet Kalite İndeksi- Güncelleştirilmiş (DKİ-G) elde edilmiştir. DKİ- G de çeşitlilik (besin çeşitliliği), yeterlilik (gerekli besin öğelerinin yeterli alımı) ve orantı (makro besin öğelerinin enerjiden gelen oranlarının dengeli olması) bileşenleri, Amerikan Beslenme Rehberinde bulunduğu şekliyle yansıtılmıştır. DKİ-G beslenme ile ilişkili 10 bileşeni içerirmektedir. Dört bileşen orjinaliyle aynı (toplam yağ, doymuş yağ, kolestrol ve kalsiyum), ikisi (sebze ve meyve) ayrı ayrı değerlendirilmektedir. DKİ-G puanları her bileşen için 0 ile 10 arasında değişmektedir. Toplam puan 100 dür (Newby ve diğerleri, 2003, s ). DKİ-G bireyden çok toplumdaki beslenme değişikliklerini yansıtmak için oluşturulmuş (Haines ve diğerleri, 1999, s ) ve halk sağlığını geliştirmek için kullanılmıştır (Troyer, 2001, s. 6 7).

19 te 3202 katılımcı arasında yapılan bir çalışmada, 24 saatlik besin tüketimi sonucunda yüksek DKİ-G puanları düşük yağ tüketimi, yüksek sebze meyve tüketimi ve yüksek demir kalsiyum tüketimi ile bağlantılı bulunmuştur. (Newby ve diğerleri, 2003, s ). DKİ-G, meyve, sebze ve tahıl tüketimini USDA nın beslenme rehberinde önerilen düzeylerle kıyaslamak, önerilen yağ asidi kompozisyonunun alımını ölçmek (total yağ, doymuş yağ ve kolestrol), yağ, sodyum ve şeker tüketimini değerlendirmek amacı ile oluşturulmuştur (Shannon ve diğerleri, 2007, s ) Diyet Kalite İndeksi-Uluslararası En son olarak 2003 yılında Diyet Kalite İndeksi-Uluslararası (DKİ-U) oluşturulmuştur. DKİ-U, diyet kalitesini değerlendiren geniş kapsamlı bir ölçüttür. Diyet kalitesini uluslararası düzeyde kıyaslama olanağını sağlamaktadır (Kim ve diğerleri, 2003, ). DKİ-U değerlendirilirken 4 ana bileşen oluşturulmuştur. Bunlar: çeşitlilik, yeterlilik, denge ve genel denge olarak tanımlanmaktadır. Çeşitlilik bileşenine bakıldığında iki unsurla ölçülür; Genel çeşitlilik veya protein kaynağı içeren çeşitlilik. Bu yönde hem çok yönlü tüketim hem de tüm besin gruplarının tüketimi ölçülmektedir. Besin gruplarının her birinin bir çeşit olarak sayılabilmesi için o besin grubundan en az yarım porsiyon tüketmek gerekmektedir. Tüm besin gruplarından (et, süt/baklagil, tahıl, meyve ve sebze) günde en az bir porsiyon tüketilmesi çeşitliliği maksimum puanı (15 puan) tanımlamaktadır. Herhangi bir grup eksik tüketildiğinde en yüksek puan olan 15 den 3 puan çıkarılarak hesaplanır. Protein kaynaklı (et, kümes hayvanları, balık, süt ürünleri, bakliyat ve yumurta) besinlerin çeşitliliğin değerlendirilmesinin önemi, bireylerin beslenme şeklinde benzer içerikli besinlerin ayrı ayrı bulunmasını sağlamanın yanı sıra beslenmeyi monotonluktan uzaklaştırmaktır. Günlük protein tüketimi 3 farklı kaynaktan olursa, en yüksek puan (5 puan) verilir. 2 farklı protein kaynağı tüketilirse 3 puan, 1 protein kaynağı tüketilirse 1 puan, protein kaynağı tüketilmezse 0 puan verilmektedir.

20 20 Yeterlilik bileşeni malnütrisyon ve besin öğesi yetersizliklerinden oluşabilecek hastalıkların önlenmesi amacıyla gerekli besin ve besin öğelerinin vücuda alınıp alınmadığını hesaplamaktadır (Tur ve diğerleri, 2005, s.1268). Bu bölümde sekiz besin ve besin öğesi vardır. Enerjinin proteinden gelen toplam oranının % 10 ve üzerinde olması proteini yeterli kılar. Demir, kalsiyum, vitamin C, DRI önerisini % 100 karşılarsa 5 tam puan % karşılarsa 2,5 puan ve % 50 nin altını karşılarsa 0 puan verilir. Meyve, sebze, tahıl ve posa tüketilen porsiyon miktarına göre hesaplanmaktadır. Denge bileşeni, kronik hastalıklarla bağlantılı besin ve besin öğesi tüketiminin kısıtlamasıyla ilgilidir. Yağ, doğmuş yağ, kolesterol, sodyum ve boş kalori belli miktarlarda vücut fonksiyonu için gereklidir, fakat aşırı tüketilmeleri kronik hastalıklara neden olmaktadır. Bu alt bileşenlerin toplam puanlaması 0-30 arasında değişir. Her birinin kendi içerisindeki puanlamaları 0-6 arasındadır. En yüksek aşamada tüketim kronik hastalıklara yol açar. Hedef tüketim düzeyi 6 puan, hedefin biraz üzerinde tüketim 3 puan, hedefin çok üzerinde tüketim 0 puan olarak değerlendirilmektedir. Diğer aşamalarından farklı olarak yağ tüketiminin önemini vurgulamak için daha kesin sınırlar konulmuştur. Tüm enerji tüketiminin yağdan gelen oranı % 20 ise, en yüksek puan verilir; % 30 ve üzerine en düşük puan verilir. Doğmuş yağların tüketiminde de durum yukarıdaki gibidir. Sodyum ve kolesterol tüketimi, tüketim seviyesine göre değerlendirilir. DKİ-U nun değerlendirmelerinden biri olan besin içeriği düşük olan yiyeceklerin tüketimi boş kalorili yiyecekler olarak adlandırılır. Enerjisi yüksek, besin içeriği düşük olan besinler tarafından sağlanan enerji miktarını değerlendirir. Boş enerji kaynakları vücuda enerji vermeleri yanı sıra besin öğesi sağlamazlar. Şeker, boş kalori yiyecekler olarak değerlendirilir. Boş kalorili yiyecekler günlük enerji tüketiminin % 10 ve üzerini oluşturuyorsa, en düşük puan verilir. Son bileşen olan genel denge bileşeni, enerjiye katkıda bulunan, karbonhidrat, protein, yağ oranını (K:P:Y), ÇDYA,TDYA ve DYA oranını (Ç:T:D) ve bu oranların dengeli bir şekilde olup olmadığını değerlendirir.

21 21 Literatüre bakıldığı zaman total enerji alımına katkı sağlayan makro besin öğeleri arasındaki dengenin önemini vurgulayan istikrarlı bulgular vardır. Yağ asitleri için de benzer öneriler bulunmaktadır. DYA tüketiminde artış özellikle kalp damar hastalıklarında kronikleşmeye yol açabildiği gibi ÇDYA ve TDYA tüketimindeki artışın koruyucu unsur olduğu görülmektedir. Fakat yağ asitlerinin aşırı tüketimi istenilmeyen bir durum olduğundan, yağ asitlerinin alımında bir denge sağlamak sağlıklı beslenme için çok önemlidir. Dengeli enerji kaynakları ve yağ asidi kompozisyonu total DKİ-U tarafından 4 ve 6 puan olarak değerlendirilir (Kim ve diğerleri, 2003, s ) Diyet Kalite İndeksi-Hamilelik Hamilelik dönemindeki bireyin beslenme durumu doğumun gerçekleşmesinde önemli bir etkendir. Hamileler için DKİ, bu döneme yönelik beslenme önerilerinin karşılanıp karşılanmadığını gözlemlemek amacıyla oluşturulmuştur. Diyet Kalite İndeksi Hamilelik (DKİ-H), hamileliğin 2. trimestırında yürütülmelidir. DKİ-H, 8 beslenme bileşenini incelenmektedir; Tahıl, sebze ve meyve, folat, demir ve kalsiyum, enerjinin yağdan gelen oranı ve öğün sayısı DKİ-H puanlarını oluşturmaktadır. Her incelenen bileşen 10 puan üzerinden değerlendirilir. Toplam puan 0 80 arasındadır. DKİ-H, hamileler için beslenme kalitelerinin ölçülebilmesi için kullanışlı bir araçtır (Bodnar ve diğerleri, 2002, s.801) Diyet Kalite İndeksi-Güncellenmiş Çocuk Altı yaşından küçük çocuklar için Diyet Kalite İndeksi Güncellenmiş Çocuk (DKİ-GÇ) kullanılır. DKİ-GÇ verileri için ulusal beslenme önerileri (DRI gibi), makro besin öğeleri ve demir için besin rehberi piramidi önerileri kullanılmıştır. DKİ-GÇ puanları 0 90 arasındadır. DKİ-GÇ da ekstra şeker, meyve, sebze, % 100 meyve suyu, süt ürünleri, demir, ve enerji dengesi (günlük enerji alımı içerisinde televizyon önünde geçirdiği zaman) ele alınıp değerlendirilir (Kranz ve diğerleri, 2008, s.26).

22 22 3. GEREÇ VE YÖNTEM 3.1. Araştırmanın Yapılacağı Yer ve Özellikleri Bu araştırma KKTC de bulunan Abdiçavuş Mahallesi, Aydemet mahallesi, Ayyıldız mahallesi, Beyköy ve Göçmenköy bölgesinde, yerleşik bulunan yaş arasında değişen rasgele seçilen 189 erkek ve kadın birey üzerinde Haziran Eylül 2009 tarihleri arasında yapılmıştır Verilerin Toplanması Araştırmadan elde edilen tüm bilgiler (yaş, cinsiyet, eğitim durumu, medeni durum, sigara kullanımı, alkol kullanımı, hastalık durumu, ilaç kullanımı) Ek. 1 de hazırlanmış anket formundaki sorular yardımıyla bireylerin kendilerine doğrudan sorularak yapılmıştır. Beslenme durumunun değerlendirilmesi için 24 saatlik bireysel besin tüketim yöntemi kullanılmıştır. Bu verilerden bireylerin diyet örüntüleri ve besin çeşitliliği belirlenerek, diyet örüntüleri çerçevesinde bireylerin diyet kalite indeksleri ortaya çıkarılmıştır Verilerin Değerlendirilmesi Antropometrik Ölçümler Vücut Ağırlığı: Vücut ağırlığı, beslenme durumunun göstergesi olarak sıklıkla kullanılmaktadır. Ağırlık; vücuttaki yağ, protein, su ve kemiklerin toplamıdır. Bireylerin vücut ağırlığı elle taşınabilir 0,1 kg a duyarlı Tanita baskül ile hafif giysili ve ayakkabısız olarak ölçülmüştür (Baysal ve diğerleri, 2008 s.94; Pekcan, 1995 s.17-38). Boy Uzunluğu: Boy uzunluğu ölçümünde, ayaklar yan yana ve baş frankfort düzlemde (göz üçgeni ve kulak kepçesi üstü aynı hizada) iken ölçüm yapılmıştır. Boy uzunluğu ölçümü için esnemeyen metre kullanılmıştır (Baysal ve diğerleri, 2008 s.103; Pekcan, 1995 s.17-38). BKİ: BKİ, bireylerin beslenme durumunun boy ve ağırlık yardımıyla anlaşılmasında kullanılan bir parametredir. Ağırlık (kg) / boy² (m²) formülü ile hesaplanır. BKİ lerine göre bireyler aşağıdaki kriterlere göre değerlendirilmiştir (Baysal ve diğerleri, 2008 s.101; Pekcan, 1995 s.17-38).

23 23 Tablo 2.4 Vücut ağırlığı durumunun BKİ ye göre değerlendirilmesi BKI (kg/m2) Vücut Ağırlığının Durumu < 18.5 Zayıf Normal Hafif şişman derece obez derece obez > derece obez Bel çevresi (cm): Bel çevresi ölçümü en alt kaburga kemiği ile kristailiyak arası bulunarak orta noktadan geçen çevre, mezura ile ölçülmüştür (Baysal ve diğerleri, 2008 s.108) Beslenme Durumunun Değerlendirilmesi Çalışmamızda, beslenme durumunu değerlendirme yöntemlerinden biri olan DKİ-U kullanılmıştır. DKİ-U, 2003 yılında Kim ve arkadaşları tarafından geliştirilmiştir ve diyet kalitesini uluslararası düzeyde kıyaslama olanağı sağlamaktadır. DKİ-U nun değerlendirilmesi için 24 saatlik bireysel besin tüketim yöntemi kullanılmıştır. 24 saatlik bireysel besin tüketim yöntemi bireylerin gün boyunca aldığı besinlerin tür ve miktarlarının saptanıp, enerji ve besin öğeleri miktarlarının belirlenmesi temeline dayanmaktadır. DKİ, RDA nın günlük besin ve besin öğeleri tüketim önerileri doğrultusunda geliştirilmiş bir diyet kalitesi ölçüm aracıdır (Haines ve diğerleri, 1999, s. 697; Waijers ve diğerleri, 2005, s. 219;). Bu indeks hesaplanırken, Türkiye ye özgü beslenme rehberi önerilerinde yer alan porsiyon ölçülerinden yararlanılmıştır. DKİ-U hesaplanırken çeşitlilik, yeterlilik, denge (oran) ve genel denge (oran) şeklinde dört ana bileşene ayrılmıştır. Bu dört bileşene ait bilgiler Ek. 2 de gösterilmiştir. Çeşitlilik ana bileşeninde araştırmaya katılan bireylerin beslenme örüntüleri çerçevesinde tükettikleri besin çeşitliliği genel çeşitlilik ve protein grubu çeşitliliği olarak iki alt bileşen halinde değerlendirilmiştir. Genel

24 24 çeşitlilikte besin grupları et, tavuk, balık, yumurta/ süt ürünleri ve kuru baklagiller/ tahıl/ sebze/ meyve olarak beş gruba ayrılmışdır. Tüm grupların hepsinden tüketilmişse 15 puan, bir tanesinden eksik tüketilmişse 12 puan, 3 gruptan eksik tüketilmişse 6 puan, 4 veya daha az grup tüketilmişse 3 puan, hiçbir grup tüketilmemişse 0 puan verilmiştir. Protein çeşitliliği alt bileşeninde çeşitlilik et/ tavuk/ balık/ süt ürünleri/ kuru baklagiller ve yumurta olarak 5 gruba ayrılmıştır. 3 grup ve üzerinde tüketilmişse 5 puan, 2 grup tüketilmişse 3 puan, 1 grup tüketilmişse 1 puan ve hiçbir gruptan tüketilmemişse 0 puan verilmiştir. Yeterlilik bileşeninde, 24 saatlik besin tüketiminin değerlendirilmesi sonucunda elde edilen veriler besin öğeleri için günlük önerilen alım düzeyleri RDA ile karşılaştırılmıştır. Sonuçlar % 0 ile % 100 arasında puanlanmıştır. % 100 tüketilmişse 5 puan, % arasında tüketilmişse 2,5 puan ve % 50 nin altında tüketilmişse 0 puan verilmiştir. Denge bileşeninde kronik hastalıkların gelişimine katkıda bulunan besinlerin ve besin öğelerinin kısıtlanması üzerinde durulmuştur. Yağdan gelen enerji oranına, doymuş yağa, boş kalorili yiyeceklere, kolestrol ve sodyum alım seviyelerine bakılmıştır. Besin tüketimi ile elde edilen değerler önerilen düzeyde ve altında ise 6 puan verilmiş, kabul edilebilir sınırlardaysa 3 puan, önerilen düzey ve üzerinde ise 0 puan verilmiştir. Genel denge bileşeni, enerji kaynaklarının oranını ve yağ asitleri arasındaki oranı incelemektedir. Makro besin öğeleri yüzdelik oranları istenilen düzeyde ise 6 puan, kabul edilebilir aralıklarda ise 4 puan, kabul edilebilir aralığa yakın aralıklarda ise 2 puan, bunların dışındaysa 0 puan verilmiştir. Yağ asidi oranlarına bakıldığında ÇDYA nın DYA ya oranı 1-1,5 ve TDYA nın DYA ya oranı 1-1,5 ise 4 puan verilmiştir. ÇDYA nın DYA ya oranı 0,8-1,7 ve TDYA nın DYA ya oranı 0,8-1,7 ise 2 puan verilmiştir. Bunlardan farklıysa 0 puan verilmiştir. DKİ-U puan sınıflaması 45 den 75 e kadar 5 er puan artarak sınıflansada, Kim ve arkadaşları (Kim ve diğerleri, 2003, s ), 60 ın altındaki puanları zayıf diyet kalitesi 60 ın üzerindeki puanları ise iyi diyet kalitesi olarak tanımlamaktadır. Bu nedenle çalışmamızda DKİ-U puan aralığı olarak 0-60 ve kullanılmıştır.

25 Verilerin İstatistiksel Değerlendirilmesi Veri toplama aracı olarak kullanılan ankete verilen yanıtlar bilgisayar ortamına aktarılarak SPSS yardımıyla çözümlenmiştir. Bireylerden elde edilen verilerin aritmetik ortalama ( ), standart sapma (S), değerleri saptanmıştır. Uygulanan anket formunda sayımla belirtilen veriler sayı ve yüzde olarak değerlendirilmiştir. Çözümlemelerde frekans ve yüzde dağılımları, iki değişkenin karşılaştırılmasında veri setinin niteleğine göre parametrik testler olan Student t testi ya da Ki kare analizi ikiden fazla değişkenin olduğu karşılaştırmalarda tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık p=0.05 ile tanımlandı.

26 26 4. BULGULAR Araştırmaya katılan bireylerin yaş, cinsiyet, eğitim durumu ve medeni durumlarına göre dağılımları Tablo 4,1 de verilmiştir. Elde edilen verilere göre ankete katılan bireylerin % 48,1 i erkek ve % 51,9 u kadındır. Genel yaş ortalaması ise erkeklerde 38,2 ± 13,2, kadınlarda 35,4 ± 11,1 dir. Araştırmaya katılan bireylerin % 72 sinin evli, % 28 inin bekar olduğu gözlenmiştir. Tablo 4.1. Bireylerin yaş, cinsiyet, eğitim ve medeni durumlarına göre dağılımı. n % Yaş grupları yaş arası 81,0 42, yaş arası 82,0 43, yaş arası 26,0 13,7 Cinsiyet Erkek 91,0 48,1 Kadın 98,0 51,9 Eğitim Durumu Okur-Yazar 2,0 1,1 İlkokul Mezunu 2,0 1,1 Ortaokul ve Dengi 47,0 24,9 Lise ve Dengi 26,0 13,8 Üniversite ve Dengi 74,0 39,2 Lisans Üstü 31,0 16,4 Medeni Durum Evli 136,0 72,0 Bekar 53,0 28,0 Tablo 4,2 de bireylerin BKİ sınıflaması, alkol kullanımı ve sigara kullanımına göre dağılımları verilmiştir. Araştırmaya katılan bireylerin % 45 i normal BKİ değerlerine sahipken % 39,7 sinin birinci derece obez oldukları gözlenmiştir. Bireylerin cinsiyetlerine göre alkol ve sigara kullanım durumlarına bakıldığında % 66,7 sinin hiç sigara içmediği, % 6,9 unun içip

27 27 bıraktığı ve % 26,5 inin halen içtiği saptanmıştır. Bireylerin % 71,4 ünün alkol içmediği % 28,6 sının alkol kullandığı bulunmuştur. Tablo 4.2. Bireylerin BKİ, alkol ve sigara kullanımlarına göre dağılımı. Erkek ( n:91) Cinsiyet Kadın (n:98) Toplam (n: 189) n % n % n % BKİ < ,0 0,0 3,0 3,1 3,0 1, ,0 34,1 54,0 55,1 85,0 45, ,0 52,7 27,0 27,6 75,0 39, ,0 8,8 7,0 7,1 15,0 7, ,0 4,4 5,0 5,1 9,0 4,8 > ,0 0,0 2,0 2,0 2,0 1,1 Alkol Kullanma Durumu Kullananlar Kullanmayanlar Sigara İçme Durumu Hiç İçmeyenler İçip Bırakanlar İçenler 34,0 37,4 20,0 20,4 54,0 28,6 57,0 62,6 78,0 79,6 135,0 71,4 53,0 58,2 73,0 74,5 126,0 66,7 5,0 5,5 8,0 8,2 13,0 6,9 33,0 36,3 17,0 17,3 50,0 26,5 Tablo 4,3 te araştırmaya katılan bireylerin sağlık bilgileri yer almaktadır. Araştırmaya katılan bireylerin % 66,7 si sağlıklı olduğunu bildirmiştir. Araştırma grubunun bildirimine göre varlığı sıklıkla bildirilen hastalıkların sırası ile diyabet, kalp-damar hastalığı, hipertansiyon, hiperkolestrolemi, tiroid, şişmanlık, gastrit, osteoporoz olduğu görülmektedir. Tablo 4,4 ve Tablo 4,5 e bakıldığında erkeklerde en fazla diyabet, kadınlarda ise en fazla kalp- damar hastalığı olduğu bildirilmiştir.

28 28 Tablo 4.3. Bireylerin sağlık durumlarına göre dağılımı. Sağlık Durumu n % Sağlıklı 138,0 65,7 Diyabet 16,0 7,6 Kalp Damar Hastalığı 13,0 6,2 Hipertansiyon 10,0 4,8 Hiperkolesterolemi 6,0 2,9 Troid 6,0 2,9 Şişmanlık 4,0 1,9 Gastrit 3,0 1,4 Osteoporoz 2,0 1,0 Kanser 1,0 0,5 Anemi 1,0 0,5 Karaciğer Yağlanması 1,0 0,5 Hipotansiyon 1,0 0,5 Spastik Kolon 1,0 0,5 Böbrek, Astım, Alerji 7,0 3,0 Tablo 4.4. Erkek bireylerin yaş gruplarına göre sağlık durumlarının dağılımı yaş (n: 39) Yaş Grupları yaş (n : 36) yaş (n : 16) Toplam Erkek (n : 91) n % n % n % n % Sağlık Sorunu Yok 38,0 97,4 26,0 72,2 6,0 37,5 70,0 76,9 Var 1,0 2,6 10,0 27,8 10,0 62,5 21,0 23,1 Tanısı Konulmuş Hastalık Kalp Damar Hastalığı 0,0 0,0 3,0 25,0 2,0 22,2 5,0 17,2 Hipertansiyon 0,0 0,0 2,0 16,7 3,0 33,3 5,0 17,2 Hiperkolesterolemi 1,0 100,0 1,0 8,3 2,0 22,2 4,0 13,8 Diyabet 0,0 0,0 8,0 66,7 2,0 22,2 10,0 34,5 Şişmanlık 0,0 0,0 1,0 8,3 1,0 11,1 2,0 6,9 Osteoporoz 0,0 0,0 1,0 8,3 0,0 0,0 1,0 0,0 Tiroid 0,0 0,0 1,0 8,3 0,0 0,0 1,0 0,0 Böbrek, Astım, Alerji 0,0 0,0 1,0 8,3 1,0 11,1 2,0 6,9

29 29 Tablo 4.5. Kadın bireylerin yaş gruplarına göre sağlık durumlarının dağılımı. Yaş Grupları yaş (n: 42) yaş (n : 46) yaş (n : 20) Toplam Kadın (n : 98) n % n % n % n % Sağlık Sorunu Yok 37,0 88,1 29,0 63,0 2,0 20,0 68,0 69,4 Var 5,0 11,9 17,0 37,0 8,0 80,0 30,0 30,6 Tanısı Konulmuş Hastalık Kalp damar 3,0 60,0 2,0 10,5 3,0 37,5 8,0 27,6 Hipertansiyon 1,0 20,0 2,0 10,5 2,0 25,0 5,0 17,2 Kolesterol 0,0 0,0 1,0 5,3 1,0 12,5 2,0 6,9 Diyabet 0,0 0,0 6,0 31,6 0,0 0,0 6,0 20,7 Şişmanlık 0,0 0,0 2,0 10,5 0,0 0,0 2,0 6,9 Osteoporoz 0,0 0,0 1,0 5,3 0,0 0,0 1,0 3,4 Gastrit 0,0 0,0 2,0 10,5 1,0 12,5 3,0 10,3 Kanser 0,0 0,0 1,0 5,3 0,0 0,0 1,0 3,4 Tiroid 0,0 0,0 4,0 21,1 1,0 12,5 5,0 17,2 Anemi 1,0 20,0 0,0 0,0 0,0 0,0 1,0 3,4 Karaciğer yağlanması 0,0 0,0 1,0 5,3 0,0 0,0 1,0 3,4 Hipotansiyon 0,0 0,0 1,0 5,3 0,0 0,0 1,0 3,4 Spastik kolon 0,0 0,0 0,0 0,0 1,0 12,5 1,0 3,4 Böbrek, Astım, Alerji 0,0 0,0 5,0 26,3 0,0 0,0 5,0 17,2 Tablo 4,6 da erkek bireylerin yaş gruplarına göre sigara ve alkol kullanma durumları verilmiştir. Elde edilen verilere göre yaş grubu erkeklerin % 76,9 unun; yaş grubu erkeklerin % 44,4 ünün ve yaş grubu erkeklerin % 43,8 inin hiç sigara içmediği saptanmıştır yaş grubu erkeklerin % 23,1 inin; yaş grubu erkeklerin % 50 sinin ve yaş grubu erkeklerin % 37,5 inin sigara içtiği saptanmıştır. Alkol kullanma durumunu belirlemek için yapılan çalışmada elde edilen verilere göre yaş grubu erkeklerin % 30,8 inin, yaş grubu erkeklerin % 41,7 sinin, yaş grubu erkeklerin % 43,8 inin alkol kullandığı saptanmıştır. Aynı yaş grubundaki erkeklerde alkol kullanmama oranının sırası ile % 69,2, % 58,3 ve % 56,3 olduğu görülmektedir yaş grubu erkeklerin % 60 ı ve yaş grubu erkeklerin % 42,9 unun günlük K>4, E>5 kadeh alkol tükettiği saptanmıştır.

30 30 Tablo 4.6. Erkek bireylerin yaş gruplarına göre sigara ve alkol kullanma durumlarının dağılımı yaş (n : 39) Yaş Grupları yaş (n : 36) yaş (n : 16) Toplam Erkek (n: 91) Sigara ve Alkol Kullanım Durumu n % n % n % n % Sigara İçme Durumu Hiç İçmeyenler 30,0 76,9 16,0 44,4 7,0 43,8 53,0 58,2 İçip Bırakanlar 0,0 0,0 2,0 5,6 3,0 18,8 5,0 5,5 İçenler 9,0 23,1 18,0 50,0 6,0 37,5 33,0 36,3 Sigara Miktarı (Adet) 1-4 0,0 0,0 2,0 11,1 1,0 16,7 3,0 9, ,0 22,2 4,0 22,2 0,0 0,0 6,0 18, ,0 77,8 9,0 50,0 4,0 66,7 20,0 60,6 20 ve Üzeri 0,0 0,0 3,0 16,7 1,0 16,7 4,0 12,1 Alkol Kullanma Durumu Kullananlar 12,0 30,8 15,0 41,7 7,0 43,8 34,0 37,4 Kullanmayanlar 27,0 69,2 21,0 58,3 9,0 56,3 57,0 62,6 Günlük Alkol Miktarı (Kadeh) K>4, E>5 9,0 75,0 6,0 40,0 3,0 42,9 18,0 52,9 K<4, E<5 3,0 25,0 9,0 60,0 4,0 57,1 16,0 47,1 Haftalık Alkol Miktarı (Kadeh) K<1-7, E<1-14 8,0 66,7 11,0 73,3 5,0 71,4 24,0 70,6 K<7-14, E< ,0 25,0 3,0 20,0 0,0 0,0 6,0 17,6 K<21-28, E< ,0 8,3 1,0 6,7 2,0 28,6 4,0 11,8 Tablo 4,7 de kadınların yaş gruplarına göre sigara ve alkol kullanma durumlarının dağılımları görülmektedir. Elde edilen verilere göre yaş grubu kadınların % 81 inin; yaş grubu kadınların % 67,4 ünün ve yaş grubu kadınların % 80 inin hiç sigara içmediği gözlenmiştir yaş grubu kadınların % 9,5 inin ; yaş grubu kadınların % 26,1 inin ve yaş grubu kadınların % 10 unun sigara içtiği saptanmıştır. Elde edilen verilere göre yaş grubu kadınların % 26,2 si, yaş grubu kadınların % 15,2 si alkol kullanırken, aynı yaş grubunda alkol kullanmama oranı sırası % 73,8 vei % 84,8 olarak saptanmıştır yaş grubu kadınların % 20 si alkol kullanırken, % 80 i ise alkol kullanmamaktadır.

31 31 Tablo 4.7. Kadın bireylerin yaş gruplarına göre sigara ve alkol kullanma durumlarının dağılımı yaş (n:42) Yaş Grupları yaş (n:46) yaş (n:10) Toplam Kadın (n :98) Sigara ve Alkol Kullanım Durumu n % n % n % n % Sigara İçme Durumu Hiç içmeyenler 34,0 81,0 31,0 67,4 8,0 80,0 73,0 74,5 İçip bırakanlar 4,0 9,5 3,0 6,5 1,0 10,0 8,0 8,2 İçenler 4,0 9,5 12,0 26,1 1,0 10,0 17,0 17,3 Sigara Miktarı (Adet) 1-4 2,0 40,0 2,0 16,7 0,0 0,0 4,0 22, ,0 20,0 6,0 50,0 0,0 0,0 7,0 38, ,0 0,0 3,0 25,0 0,0 0,0 3,0 16,7 20 ve üzeri 2,0 40,0 1,0 8,3 1,0 100,0 4,0 22,2 Alkol Kullanma Durumu Kullananlar 11,0 26,2 7,0 15,2 2,0 20,0 20,0 20,4 Kullanmayanlar 31,0 73,8 39,0 84,8 8,0 80,0 78,0 79,6 Günlük Alkol Miktarı (Kadeh) K>4, E>5 1,0 9,1 4,0 57,1 0,0 0,0 5,0 25,0 K<4, E<5 10,0 90,9 3,0 42,9 2,0 100,0 15,0 75,0 Haftalık Alkol Miktarı (Kadeh) K<1-7, E< ,0 90,9 6,0 85,7 2,0 100,0 18,0 90,0 K<7-14, E< ,0 9,1 0,0 0,0 0,0 0,0 1,0 5,0 K<21-28, E< ,0 0,0 1,0 14,3 0,0 0,0 1,0 5,0 Bireylerin yaş ve cinsiyetlerine göre antropometrik ölçüm değerleri Tablo 4.8 de verilmiştir. Erkeklerin bel çevresi ortalaması yaş grubunda 90,9±13,7 cm, yaş grubunda 96,2±13,5 cm ve yaş grubunda 94,9±15,2 cm dir. Kadınların bel çevresi ortalaması yaş grubunda 81,1±17,0 cm; yaş grubunda 88,7±18 cm, yaş grubunda 93,2±13,1 cm dir. Verilere göre erkeklerin ve kadınların yaş gruplarına göre bel çevresi uzunlukları arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark bulunmamaktadır (p>0.05). Aynı şekilde, erkeklerin ve kadınların yaş gruplarına göre BKİ, vücut ağırlığı, boy uzunluğu değerlerinde istatistiksel açıdan anlamlı farklılıklar saptanmamıştır (p>0.05).

32 32 Tablo 4.8. Erkek bireylerin yaş gruplarına göre antropometrik ölçümlerinin karşılaştırılması yaş (n : 39) Yaş grupları yaş (n : 36) yaş (n : 16) Toplam Erkek (n: 91) Antropometrik Ölçümler S S S S p Vücut Ağırlığı (kg) 76,4 12,5 80,1 11,9 77,7 13,5 78,1 12,4 0,4 Boy Uzunluğu (cm) 170,8 8,0 171,7 7,7 170,0 4,5 171,0 7,4 0,7 Bel Çevresi (cm) 90,9 13,7 96,2 13,5 94,9 15,2 93,7 14,0 0,2 BKİ (kg/m²) 26,1 3,1 27,1 3,6 26,9 4,3 26,6 3,5 0,4 Tablo 4.9. Kadın bireylerin yaş gruplarına göre antropometrik ölçümlerinin karşılaştırılması yaş (n:42) Yaş Grupları yaş (n:46) yaş (n:10) Toplam Kadın (n: 98) Antropometrik Ölçümler S S S S p Vücut Ağırlığı (kg) 62,6 15,1 69,6 17,3 71,1 12,9 66,7 16,2 0,1 Boy Uzunluğu (cm) 162,1 6,4 162,2 5,0 161,7 7,6 162,1 5,8 1,0 Bel Çevresi (cm) 81,1 17,0 88,7 18,1 93,2 13,1 85,9 17,6 0,1 BKİ (kg/m²) 23,6 4,2 26,5 6,7 27,1 3,7 25,3 5,6 0,1 Erkek ve kadın bireylerin yaş gruplarına göre BKİ nin dağılımı Tablo 4.10 ve 4.11 de verilmiştir. Araştırmaya katılan erkek bireylerin BKİ sı, % 34.1 inde normal (BKİ= kg/m²), % 65,9 unda ise normal değerlerin üzerindedir (BKİ>24.99 kg/m²). Kadın bireylerin % 55.1 i normal, % 44,9 u normalin üzerinde BKİ değerlerine sahiptir. Yaş gruplarına göre bakıldığında, yaş grubu erkeklerin % 35,9 u, yaş grubu erkeklerin % 27,8 i ve yaş grubu erkeklerin % 43,8 i normal BKİ ya sahipken, kadınlarda yaş gruplarına göre normal BKİ ya sahip olma oranı sırası ile % 50,1, % 44,7, % 83,3 olarak bulunmuştur yaş grubu kadınların % 43,2 sinin, yaş grubu kadınların % 44,7 sinin ve yaş

33 33 grubu kadınların % 13,3 ünün normalin üzerinde BKİ değerlerine sahip oldukları saptanmıştır. Tablo Erkek bireylerin yaş gruplarına göre BKİ değerlerinin dağılımı. Yaş Grupları yaş (n : 39) yaş (n : 36) yaş (n : 16) Toplam Erkek (n: 91) BKİ Grupları(kg/m²) n % n % n % n % < ,0 35,9 10,0 27,8 7,0 43, 8 31,0 34, ,0 53,8 21,0 53,8 6,0 37, 5 48,0 52, ,0 7,7 3,0 8,3 2,0 12, 5 8,0 8, ,0 2,6 2,0 5,6 1,0 6,3 4,0 4,4 > ,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 Tablo Kadın bireylerin yaş gruplarına göre BKİ değerlerinin dağılımı yaş (n:42) Yaş Grupları yaş (n:46) yaş (n:10) Toplam Kadın (n:98) BKİ Grupları (kg/m²) n % n % n % n % < , , , , , , , , ,7 4 8, , ,3 4 8, ,10 > ,3 0, ,04 Elde edilen verilere göre erkek ve kadın bireylerin BKİ değerleri arasında anlamlı bir fark olmadığı gözlenmiştir (Tablo 4.12, p>0,05). Tablo Bireylerin cinsiyetlerine göre BKİ değerlerinin karşılaştırılması. BKİ (kg/m²) Cinsiyet S P Erkek (n:91) 27,9 0,7 Kadın (n:98) 26,0 1,0 0,09

34 34 Tablo 4,13 de bireylerin cinsiyetlerine göre günlük enerji ve makro besin öğesi tüketimlerinin RDA ya göre değerlendirilmesi görülmektedir. Erkek ve kadın bireylerin enerji, protein, yağ, karbonhidrat, posa, vitamin C, kalsiyum, demir tüketimlerinin RDA yı karşılama oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0.05). Tablo Bireylerin cinsiyetlerine göre enerji ve besin öğeleri tüketiminin RDA yı karşılama oranları. RDA yı Karşılama Oranı (%) Enerji ve Besin Öğeleri Toplam (n:189) Erkek (n=91) Kadın (n=98) p Enerji 70,1 67,7 72,4 0,1 Protein 139,4 137,3 141,3 0,3 Yağ 237,2 227,9 245,9 0,3 Karbonhidrat 138,2 135,3 140,8 1,0 Posa 62,7 63,0 62,5 0,4 Vitamin C 104,3 100,4 108,0 0,6 Kalsiyum 86,2 90,0 82,7 0,3 Demir 89,0 82,2 95,2 0,4 Erkek bireylerin günlük ortalama enerji tüketim durumları RDA nın % 67,7±25,1 ini, kadın bireylerin enerji tüketimi ise RDA nın % 72,4±24,7 sini karşılamaktadır. Aynı şekilde erkek bireylerin protein tüketimi RDA nın % 137,3±66,7 sini karşılarken kadın bireylerde bu oran % 141,3±48,4 olarak saptanmıştır. Yağ tüketiminde erkek bireyler RDA nın % 227,9±98,1 ini, kadın bireyler ise RDA nın % 245,8±97,8 ini karşılamaktadır. Karbonhidrat tüketimine bakıldığında ise erkek bireyler RDA nın % 135,3±53,1 ini, kadın bireyler RDA nın % 140,8±60,2 sini, posa tüketiminde erkek bireyler RDA nın % 63±78,1 inin, kadınlar ise % 62,5±30,7 sini karşılamaktadır.

35 35 Erkek bireylerin günlük ortalama kalsiyum tüketimi RDA nın % 90±41,5 ini, kadın bireylerin tüketimi ise RDA nın % 82,7±40,7 sini karşılamaktadır. Demir tüketiminde ise erkek bireyler RDA nın % 82,2±46,2 sini, kadın bireyler % 95,2±46,2 sini karşılamaktadır. Tablo 4,14 de araştırma kapsamına alınan bireylerin yaş ve cinsiyetlerine göre besin tüketim miktarlarına ilişkin ortalama ve standart sapma değerleri verilmiştir yaş grubundaki erkeklerin ortalama 64,4±71,9 g, kadınların ortalama 38,9±41,7 g; yaş grubu erkeklerin ortalama 53,6±56,3 g, kadınların ortalama 44,3±47,6 g; yaş grubu erkeklerin ortalama 50,1±46,3 g, kadınların ortalama 39,7±43,5 g kırmızı et tükettiği saptanmıştır. Bireylerin yaş gruplarına göre kırmızı et tüketimlerindeki farklar istatistiksel olarak anlamlı bulunurken (p<0.05), peynir, et ürünleri ve sakatat, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller ve yağlı tohumlular, süt-yoğurt tüketimleri arasındaki farklar istatistiksel olarak anlamsız bulunmuştur (p>0.05) yaş arasında olan erkeklerin kırmızı et tüketiminin daha fazla olduğu saptanmıştır. Araştırmaya katılan yaş grubu erkeklerin ortalama 119,4±71,3 g, yaş grubu erkeklerin ortalama 128,5±60,4 g, yaş grubu erkeklerin ortalama 131,1±59,4 g ekmek tükettiği belirlenmiştir. Aynı yaş grubundaki kadınlar için bu değerlerin sırası ile 92,3±75,0 g, 98,4±147,6 g, 62,1±51,7 g olduğu görülmüştür yaş grubu kadınların ortalama 16,0±10,7; yaş grubu kadınların ortalama 18,8±13,5; yaş grubu kadınların ortalama 12,2±6,4 toplam yağ tükettiği belirlenmiştir. Aynı yaş grubundaki erkekler için bu değerler sırası ile 26,3±15,9 g, 17,3±11,2 g, 18,5±14,0 g dır. Yaş gruplarına göre erkek ve kadın bireylerin, ekmek ve toplam yağ tüketimlerindeki farklılıklar istatistiksel olarak anlamlı (p<0.05) bulunurken, tahıl ürünleri, sıvıyağ, margarin, tereyağı, kek-pasta bisküvi, şeker-tatlı tüketimleri arasındaki farklılıklar istatistiksel olarak anlamsız bulunmuştur (p>0.05).

36 36 Tablo Bireylerin cinsiyet ve yaş gruplarına göre ortalama besin tüketim miktarları (g/gün). Besin Erkek (n:39) Besin Tüketimi (g/gün) Yaş Grupları/Cinsiyet yaş yaş yaş Toplam Kadın (n:42) Erkek (n:36) Kadın (n:46) Erkek (n:16) Kadın (n:10) Erkek (n:91) Kadın (n:98) Süt-Yoğurt 184,3 191,3 210,4 278,7 242,3 226,9 204,8 235,9 S 156,4 147,0 179,3 168,7 215,1 182,2 176,0 164,8 Peynir 56,0 53,3 63,1 58,9 41,2 34,1 56,2 54,0 S 55,9 40,5 51,5 44,8 35,6 30,6 51,2 42,0 Kırmızı Et 64,4 38,9 53,6 44,3 50,1 39,7 57,6 41,5 S 71,9 41,7 56,3 47,6 46,3 43,5 61,7 44,4 Et Ürünleri 6,2 6,1 10,7 5,4 15,1 1,2 9,5 5,3 ve Sakatat S 19,4 23,0 18,6 14,1 44,2 3,8 25,1 17,9 Tavuk 38,2 37,4 50,6 17,3 21,0 10,0 40,1 25,2 S 71,1 69,9 90,5 35,5 45,8 31,6 76,0 53,5 Balık 6,2 4,2 18,2 13,5 27,8 31,0 14,7 11,3 S 22,4 27,2 48,3 37,4 60,0 65,4 42,3 37,7 Yumurta 18,1 20,2 18,3 17,9 15,8 12,6 17,8 18,4 S 27,8 22,7 30,0 30,8 29,2 11,8 28,7 26,0 Kuru Baklagiller 9,8 9,7 38,8 13,3 25,3 9,6 24,0 11,4 S 25,1 24,7 115,1 31,6 53,3 20,4 77,9 27,6 Y.Y. Sebze 25,3 41,1 43,2 50,4 46,3 85,6 36,1 50,0 S 42,9 64,4 77,4 74,5 89,4 71,2 67,3 70,5

37 (Devam) Bireylerin cinsiyet ve yaş gruplarına göre ortalama besin tüketim miktarları (g/gün). Besin Tüketimi (g/gün) Yaş Grupları/Cinsiyet yaş yaş yaş Toplam Besin Erkek (n:39) Kadın (n:42) Erkek (n:36) Kadın (n:46) Erkek (n:16) Kadın (n:10) Erkek (n:91) Kadın (n:98) Diğer Sebzeler 25,4 32,1 28,3 23,5 45,9 26,9 30,1 27,5 S 50,6 49,2 67,1 48,3 113,0 57,2 70,8 49,3 Patates 158,7 153,2 173,9 206,8 148,5 209,0 162,9 183,8 S 87,6 92,0 113,6 113,9 109,4 112,9 101,7 107,1 Toplam Sebze 209,4 226,4 245,5 276,2 240,6 321,5 229,2 259,5 S 115,3 132,6 149,3 156,4 138,7 170,3 133,4 149,9 Turunçgiller 9,5 7,3 6,9 7,7 8,8 7,4 8,3 7,5 S 13,3 13,9 8,7 7,8 6,7 5,0 10,6 10,6 Diğer Meyveler 155,4 154,8 214,3 229,1 296,8 295,4 203,5 204,0 S 205,6 169,6 247,2 211,0 246,1 127,0 233,0 191,1 Toplam Meyve 164,9 162,2 221,2 236,8 305,6 302,8 211,9 211,6 S 207,9 168,4 246,5 211,2 247,8 127,6 233,8 190,8 Toplam Sebze-Meyve 374,3 388,5 466,7 513,0 546,2 624,3 441,0 471,0 S 241,4 222,6 291,4 288,5 325,3 228,2 281,8 265,7 Ekmek 119,4 92,3 128,5 98,4 131,1 62,1 125,1 92,1 S 71,3 75,0 60,4 147,6 59,4 51,7 64,7 113,3 Tahıl Ürünleri 142,5 139,1 109,7 90,5 81,6 109,3 118,8 113,3 S 108,7 130,3 108,6 86,6 89,8 75,4 107,0 108,2

38 (Devam) Bireylerin cinsiyet ve yaş gruplarına göre ortalama besin tüketim miktarları (g/gün). Besin Erkek (n:39) Besin Tüketimi (g/gün) Yaş Grupları/Cinsiyet yaş yaş yaş Toplam Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek (n:42) (n:36) (n:46) (n:16) (n:10) (n:91) Kadın (n:98) Kek- Pasta-Bisküvi 29,5 15,6 25,9 14,0 11,8 11,6 25,0 14,5 S 57,0 28,6 92,2 46,1 23,7 20,9 69,4 37,1 Sıvı Yağ 13,6 6,9 9,1 11,8 11,8 5,1 11,5 9,0 S 12,8 8,1 8,7 9,3 9,7 5,9 10,9 8,8 Margarin 11,4 8,0 6,5 6,3 6,2 7,1 8,5 7,1 S 10,8 6,9 7,9 6,9 6,6 6,2 9,3 6,8 Tereyağı 1,4 1,0 1,7 0,7 0,5 0,0 1,3 0,8 S 3,1 3,8 4,1 2,0 1,4 0,0 3,3 2,8 Toplam Yağ 26,3 16,0 17,3 18,8 18,5 12,2 21,4 16,9 S 15,9 10,7 11,2 13,5 14,0 6,4 14,4 11,9 Şeker, Tatlı 20,3 11,6 12,4 7,3 11,4 24,8 15,6 10,9 S 30,7 25,3 17,4 14,6 22,2 47,2 24,8 24,5

39 39 Tablo 4.15 de araştırmaya katılan erkek ve kadın bireylerin yaş gruplarına göre DKİ-U bileşenlerinin ortalama puanları gösterilmiştir. Araştırma kapsamında, bireylerin yaş gruplarına göre besin çeşitliliği, protein çeşitliliği, sebze, meyve tüketim porsiyonları, demir, vitamin C, kalsiyum, kolestrol, toplam yağ, doymuş yağ, posa tüketimleri karbonhidrat, protein, yağ miktarlarının enerjiden gelen oranları ile ilişkili olarak aldıkları puan arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamaktadır (p>0,05). Araştırmaya katılan yaş grubu kadınların 5 puan üzerinden değerlendirilen tahıl bileşeni puan ortalaması 2,5±2,0, yaş grubu kadınlarda bu değer 1,7±1,7, yaş grubu kadınlarda ise 1,3±1,3 puandır yaş grubu kadınlarda 6 puan üzerinden değerlendirilen sodyum puanı 4,0±2,4, yaş grubu kadınlarda 3,6±2,4 puan, yaş grubu kadınlarda 5,1±1,4 puan olarak saptanmıştır. Yaş gruplarına göre ortalama tahıl ve sodyum puanları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Erkek bireylerin ortalama toplam DKİ-U puanı 53,5 ve kadın bireylerin ortalama DKİ-U puanı 52,8 bulunmuştur. Bireylerin yaş gruplarına göre toplam DKİ-U puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0.05).

40 40 Tablo Bireylerin cinsiyet ve yaş gruplarına göre DKİ-U bileşenlerinin ortalama puanları. DKİ-U Bileşenlerinin Puanı Yaş Grupları/Cinsiyet DKİ-U Bileşenleri yaş yaş yaş Toplam Erkek (n:39) Kadın (n:42) Toplam (n: 81) Erkek (n:36) Kadın (n:46) Toplam (n: 82) Erkek (n:16) Kadın (n:10) Toplam (26) Erkek (91) Kadın (98) Besin Çeşitliği 13,1 13,9 13,5 14,3 14,0 14,1 14,3 15,0 14,5 13,7 14,1 S 2,2 1,6 2,0 1,3 1,6 1,5 1,7 0,0 1,4 1,9 1,5 Protein 3,8 4,0 3,9 3,7 3,7 3,7 4,3 3,4 3,9 3,8 3,8 Çeşitliliği S 1,3 1,2 1,2 1,0 1,2 1,1 3,2 0,8 2,5 1,7 1,2 Sebze 1,1 1,2 1,1 1,7 1,7 1,7 1,4 2,5 1,8 1,4 1,6 S 1,5 1,4 1,4 1,9 1,9 1,9 1,6 2,0 1,8 1,7 1,7 Meyve 1,6 1,7 1,6 1,9 2,7 2,3 3,1 3,8 3,4 2,0 2,3 S 1,9 2,0 1,9 2,2 2,2 2,2 1,9 1,3 1,7 2,1 2,1 Tahıl 2,9 2,5 2,7 2,8 1,7 2,2 2,3 1,3 1,9 2,8 2,0 S 2,0 2,0 2,0 1,7 1,7 1,7 1,4 1,3 1,5 1,8 1,8 Protein 4,9 5,0 4,9 5,0 5,0 5,0 4,8 4,8 4,8 4,9 5,0 S 0,6 0,0 0,4 0,0 0,0 0,0 0,6 0,8 0,7 0,4 0,3 Demir 3,1 1,4 2,3 3,6 1,7 2,6 3,9 3,8 3,8 3,5 1,8 S 1,7 1,4 1,8 1,6 1,3 1,7 1,3 1,3 1,3 1,6 1,5 Kalsiyum 1,9 1,7 1,8 2,1 2,3 2,2 1,7 1,8 1,7 1,9 2,0 S 1,4 1,3 1,3 1,7 1,5 1,6 1,8 1,2 1,5 1,6 1,4 Vitamin C 2,2 2,2 2,2 2,9 3,0 3,0 2,8 3,5 3,1 2,6 2,7 S 1,8 1,9 1,9 1,8 2,0 1,9 1,5 1,3 1,5 1,8 1,9 Posa 2,6 2,8 2,7 2,8 2,7 2,7 3,4 3,3 3,4 2,8 2,8 S 1,6 1,6 1,6 1,7 1,7 1,7 1,3 1,2 1,2 1,6 1,6 Toplam Yağ 0,5 0,6 0,6 0,6 0,6 0,6 1,1 1,8 1,4 0,7 0,7 S 1,2 1,4 1,3 1,4 1,5 1,4 1,5 2,5 1,9 1,3 1,6 DYA 0,9 1,1 1,0 1,3 1,0 1,2 2,3 1,5 2,0 1,3 1,1 S 1,8 1,9 1,8 1,8 2,0 1,9 2,6 2,1 2,4 2,0 2,0

41 41 Tablo (Devam) Bireylerin cinsiyet ve yaş gruplarına göre DKİ-U bileşenlerinin ortalama puanları. DKİ-U Bileşenlerinin Puanı Yaş Grupları/Cinsiyet DKİ-U Bileşenleri yaş yaş yaş Toplam Erkek (n:39) Kadın (n:42) Toplam (n: 81) Erkek (n:36) Kadın (n:46)) Toplam (n: 82) Erkek (n:16) Kadın (n:10) Toplam (26) Erkek (n:91) Kadın (n:98) Kolestrol 4,8 4,9 4,9 4,8 5,0 4,9 5,1 5,7 5,3 4,9 5,0 S 2,3 2,0 2,2 1,9 2,1 2,0 2,1 0,9 1,8 2,1 2,0 Sodyum 2,3 4,0 3,2 3,3 3,6 3,5 3,8 5,1 4,3 3,0 3,9 S 2,3 2,4 2,5 2,5 2,4 2,4 2,6 1,4 2,3 2,5 2,4 Boş Kalori 2,8 3,2 3,0 3,3 3,4 3,3 2,8 2,1 2,5 3,0 3,2 S 2,1 1,9 2,0 1,9 1,9 1,9 2,6 2,0 2,4 2,1 1,9 K:P:Y 0,4 0,3 0,3 0,4 0,4 0,4 0,8 0,4 0,6 0,5 0,3 S 1,2 0,8 1,0 1,4 1,2 1,3 1,4 1,3 1,4 1,3 1,1 Ç:T:D 0,8 0,5 0,6 0,6 0,5 0,5 1,1 0,2 0,8 0,7 0,5 S 1,3 1,2 1,3 1,0 1,2 1,1 1,8 0,6 1,5 1,3 1,1 TOPLAM 49,8 51,0 50,4 55,2 53,0 53,9 59,0 59,7 59,3 53,5 52,8 DKİ-U S 9,3 6,8 8,1 9,7 10,4 10,1 9,7 9,1 9,3 10,1 9,2

42 42 Tablo 4.16 da bireylerin cinsiyetlerine göre DKİ-U bileşenlerinin puanlama kriterlerine göre dağılımı görülmektedir. Elde edilen verilere göre, araştırmaya katılan bireylerin % 66,7 sinin 5 çeşit besin tükettikleri (Şekil 4,1), % 43,9 unun proteini kaynağı olarak 3 çeşit ve üzeri besin tükettiği saptanmıştır (Şekil 4,2). Tablo Bireylerin cinsiyetlerine göre DKİ-U bileşenlerinin puanlama kriterlerine dağılımı. DKİ-U Bileşenleri Besin Çeşitliği Protein Çeşitliliği Sebze Meyve Tahıl Protein Demir Kalsiyum Vitamin C Posa Puanlama Kriterleri Erkek (n:91) Cinsiyet Kadın (n:98) Toplam (n:189) n % n % n % 2 Çeşit (6 puan) 1,0 1,1 0,0 0,0 1,0 0,5 3 Çeşit (9 puan) 4,0 4,4 2,0 2,0 6,0 3,2 4 Çeşit (12 puan) 27,0 29,7 27,0 27,6 54,0 28,6 5 Çeşit (15 puan) 59,0 64,8 69,0 70,4 128,0 67,7 1 çeşit (1 puan ) 5,0 5,5 5,0 5,1 10,0 5,3 2 çeşit (3 puan) 48,0 52,7 48,0 49,0 96,0 50,8 3 çeşit (5 puan) 38,0 41,8 45,0 45,9 83,0 43,9 1,4 porsiyon ve altı (0 puan) 50,0 54,9 49,0 50,0 99,0 52,4 1,5-2,99 porsiyon arası (2,5 puan) 32,0 35,2 37,0 37,8 69,0 36,5 3-5 porsiyon (5 puan) 9,0 9,9 12,0 12,2 21,0 11,1 0,99 porsiyon ve altı (0 puan) 43,0 47,3 38,0 38,8 81,0 42,9 1-1,99 porsiyon arası (2,5 puan) 23,0 25,3 28,0 28,6 51,0 27,0 2-4 porsiyon (5 puan) 25,0 27,5 32,0 32,7 57,0 30,2 2,99 porsiyon ve altı (0 puan) 18,0 19,8 37,0 37,8 55,0 29,1 3 ve 5,99 porsiyon arası (2,5 puan) 45,0 49,5 43,0 43,9 88,0 46, porsiyon (5 puan) 28,0 30,8 18,0 18,4 46,0 24,3 Enerjinin %5-%9,99 arası (2,5 puan) 3,0 3,3 1,0 1,0 4,0 2,1 Enerjinin %10 ve üzeri (5 puan) 88,0 96,7 97,0 99,0 185,0 97,9 RDA nın <%50 (0 puan) 8,0 8,8 34,0 34,7 42,0 22,2 RDA nın %50-<%100 (2,5 puan) 40,0 44,0 57,0 58,2 97,0 51,3 RDA nın %100 ve üzeri (5 puan) 43,0 47,3 7,0 7,1 50,0 26,5 RDA nın <%50 ve altı (0 puan) 31,0 34,1 28,0 28,6 59,0 31,2 RDA nın %50-<%100 (2,5 puan) 50,0 54,9 63,0 64,3 113,0 59,8 RDA nın %100 ve üzeri (5 puan) 10,0 11,0 7,0 7,1 17,0 9,0 RDA nın <%50 ve altı (0 puan) 21,0 23,1 25,0 25,5 46,0 24,3 RDA nın %50-<%100 (2,5 puan) 45,0 49,5 39,0 39,8 84,0 44,4 RDA nın %100 ve üzeri (5 puan) 25,0 27,5 34,0 34,7 59,0 31, (0 puan) 13,0 14,3 15,0 15,3 28,0 14, g (2,5 puan) 53,0 58,2 57,0 58,2 110,0 58, g (5 puan) 25,0 27,5 26,0 26,5 51,0 27,0

43 43 Tablo (Devam) Bireylerin cinsiyetlerine göre DKİ-U bileşenlerinin puanlama kriterlerine dağılımı. DKİ-U Bileşenleri Toplam Yağ Doymuş Yağ Kolestrol Sodyum Boş Kalori K:P:Y Ç:T:D Erkek (n:91) Cinsiyet Kadın (n:98) Toplam (n:189) Puanlama Kriterleri n % n % n % Enerjinin >%30 (0 puan) 72,0 79,1 79,0 80,6 151,0 79,9 Enerjinin >%20-%30 (2,5 puan) 18,0 19,8 14,0 14,3 32,0 16,9 Enerjinin %20 (5 puan) 1,0 1,1 5,0 5,1 6,0 3,2 Enerjinin >%10 (0 puan) 60,0 65,9 70,0 71,4 130,0 68,8 Enerjinin >%7-%10 (2,5 puan) 22,0 24,2 19,0 19,4 41,0 21,7 Enerjinin %7 (5 puan) 9,0 9,9 9,0 9,2 18,0 9,5 >400 mg (0 puan) 12,0 13,2 10,0 10,2 22,0 11,6 > mg (2,5 puan) 10,0 11,0 13,0 13,3 23,0 12,2 300mg (5 puan) 69,0 75,8 75,0 76,5 144,0 76,2 >3400 mg (0 puan) 31,0 34,1 20,0 20,4 51,0 27,0 > mg (2,5 puan) 30,0 33,0 28,0 28,6 58,0 30,7 2400mg (5 puan) 30,0 33,0 50,0 51,0 80,0 42,3 Enerjinin >%10 (0 puan) 22,0 24,2 17,0 17,3 39,0 20,6 Enerjinin >%3-%10 (3 puan) 47,0 51,6 58,0 59,2 105,0 55,6 Enerjinin %3 (6 puan) 22,0 24,2 23,0 23,5 45,0 23,8 Diğer (0 puan) 79,0 86,8 87,0 88,8 166,0 87, :8-17:12-30 (2 puan) 5,0 5,5 6,0 6,1 11,0 5, :9-16:13-27 (4 puan) 5,0 5,5 4,0 4,1 9,0 4, :10-15:15-25 (6 puan) 2,0 2,2 1,0 1,0 3,0 1,6 Diğer (0 puan) 66,0 72,5 82,0 83,7 148,0 78,3 Ç/D=0,8-1,7 ve T/D=0,8-1,7 (2 puan) 16,0 17,6 9,0 9,2 25,0 13,2 Ç/D=1-1,5 ve T/D=1-1,5 (5 puan) 9,0 9,9 7,0 7,1 16,0 8, ,8 70,4 67,7 60 Besin Çeşitliliği ,7 27,6 28,6 2 Çeşit ( 6 puan) 3 Çeşit ( 9 puan) 4 Çeşit (12 puan ) 5 Çeşit (15 puan ) ,4 1, ,2 0,5 Erkek Kadın Toplam Şekil 4.1. Bireylerin besin çeşitliliği bileşeninden aldıkları puana göre dağılımı.

44 ,7 41, ,9 50,8 43,9 Protein Çeşitliliği 1 çeşit ( 1 puan ) 30 2 çeşit ( 3 puan) 20 3 çeşit ve üzeri ( 6 puan) ,5 5,1 5,3 Erkek Kadın Toplam Şekil 4.2. Bireylerin protein çeşitliliği bileşeninden aldıkları puana göre dağılımı. Araştırmaya katılan bireylerin % 52,4 ünün 1,49 porsiyon ve altında sebze tükettikleri ve 0 puan aldıkları saptanmıştır (Şekil 4,3) , , ,2 37,8 36,5 Sebze 1,5 porsiyon ve altı ( 0 puan ) ,9 12,2 11,1 1,5 3 porsiyon arası (2,5 puan) 3 porsiyon ve üzeri (5 puan) 0 Erkek Kadın Toplam Şekil 4.3. Bireylerin sebze bileşeninden aldıkları puana göre dağılımı.

45 45 Bireylerin % 42,9 u 0.99 porsiyon ve altında meyve tüketirken (Şekil 4,4), % 24,3 ü günde 6 porsiyon ve üzerinde tahıl tüketmektedir (Şekil 4,5) ,3 42,9 38,8 32,7 30,2 27,5 28, ,3 Erkek Kadın Toplam Meyve 1 porsiyon ve altı (0 puan) 1 2 porsiyon arası (2,5 puan) 2 porsiyon ve üzeri (5 puan) Şekil 4.4. Bireylerin meyve bileşeninden aldıkları puana göre dağılımı ,8 49,5 30,8 37,8 43,9 18,4 29,1 46,6 24,3 Tahıl 3 porsiyon ve altı (0 puan) 3 ve 6 porsiyon arası (2,5 puan) 6 porsiyon ve üzeri (5 puan) 10 0 Erkek Kadın Toplam Şekil 4.5. Bireylerin tahıl bileşeninden aldıkları puana göre dağılımı.

46 46 Bireylerin % 97,9 unda enerjinin proteinden gelen oranı % 10 un üzerindedir (Şekil 4,6) , , Protein %5 - %10 arası (2,5 puan) %10 ve üzeri (5 puan) ,3 1 2,1 Erkek Kadın Toplam Şekil 4.6. Bireylerin protein bileşeninden aldıkları puana göre dağılımı. Bireylerin % 26,5 inin demir (Şekil 4,7), % 9 unun kalsiyum (Şekil 4,8), % 31 inin vitamin C (Şekil 4.9) ve % 27 sinin posa tüketimi (Şekil 4,10) RDA yı karşılamaktadır , ,3 34,7 58,2 7,1 22,2 51,3 26,5 Demir % 50 ve altı (0 puan) %50 - %100 arası (2,5 puan) %100 ve üzeri (5 puan) 0 Erkek Kadın Toplam Şekil 4.7. Bireylerin demir bileşeninden aldıkları puana göre dağılımı.

47 ,9 64,3 59,8 50 Kalsiyum ,1 28,6 31,2 %50 ve altı (0 puan) %50 - %100 arası (2,5 puan) %100 ve üzeri (5 puan) ,1 9 0 Erkek Kadın Toplam Şekil 4.8. Bireylerin kalsiyum bileşeninden aldıkları puana göre dağılımı ,1 49,5 27,5 44,4 39,8 34,7 31,2 25,5 24,3 Vitamin C %50 ve altı (0 puan) %50 - %100 arası (2,5 puan) %100 ve üzeri (5 puan) 10 0 Erkek Kadın Toplam Şekil 4.9. Bireylerin vitamin C bileşeninden aldıkları puana göre dağılımı.

48 ,2 58,2 58,2 27,5 26, ,3 15,3 14,8 Erkek Kadın Toplam Posa %50 ve altı (0 puan) %50 - %100 arası (2,5 puan) %100 ve üzeri (5 puan) Şekil Bireylerin posa bileşeninden aldıkları puana göre dağılımı. Araştırmaya katılan bireylerin % 79,9 unda enerjinin toplam yağdan gelen oranının % 30 ve üzerinde, % 68,8 inde enerjinin doymuş yağdan gelen oranının % 10 ve üzerinde olduğu saptanmıştır (Şekil 4,11 ve 4,12) ,1 80,6 79,9 19,8 14,3 16,9 1,1 5,1 3,2 % % % Erkek Kadın Toplam Toplam Yağ %30 ve üzeri (0 puan) %20 - %30 arası (2,5 puan) %20 ve altı (5 puan) Şekil Bireylerin toplam yağ bileşeninden aldıkları puana göre dağılımı.

49 ,9 71,4 68, ,2 21,7 19,4 9,9 9,2 9,5 Erkek Kadın Toplam Doymuş Yağ %10 ve üzeri (0 puan) %7 - %10 arası (2,5 puan) %7 ve altı (5 puan) Şekil Bireylerin doymuş yağ bileşeninden aldıkları puana göre dağılımı. Bireylerin % 76,2 sinin kolestrol alımı 300 mg/gün ve altında, % 42,3 ünün sodyum alımı 2400 mg/gün ve altında olduğu gözlenmiştir (Şekil 4,13, ve 4,14) ,2 75,8 76,5 76, ,3 10,2 11,6 12,2 Erkek Kadın Toplam Kolestrol 400 mg üzeri (0 puan) mg arası (2,5 puan) 300 mg ve altı (5 puan) Şekil Bireylerin kolesterol bileşeninden aldıkları puana göre dağılımı.

50 , ,4 28, ,7 42,3 Sodyum 3400 mg ve üzeri (0 puan) mg arası (2,5 puan) 2400 mg ve altı (5 puan) 10 0 Erkek Kadın Toplam Şekil Bireylerin sodyum bileşeninden aldıkları puana göre dağılımı. Enerjinin boş kaloriden gelen oranının bireylerin % 55,6 sında % 3-10 arasında olduğu saptanmıştır (Şekil 4,15). Bireylerin % 87,8 i önerilen K:P:Y ve Ç:T:D sağlayamadıkları görülmüştür (Şekil 4.16 ve Şekil 4,17) ,2 55,6 51,6 24,2 24,2 23,5 23,8 20,6 17,3 Erkek Kadın Toplam Boş Kalori %10,01 ve üzeri (0 puan) %3,01 - %10 arası (2,5 puan) %3 ve altı (5 puan) Şekil Bireylerin boş kalori bileşeninden aldıkları puana göre dağılımı.

51 ,8 88,8 87,8 5,5 5,5 6,1 4,1 5,8 2,2 4,8 1 1,6 Erkek Kadın Toplam KPY Diğer (0 puan) 50-70:8-17:12-30 (2 puan) 52-68:9-16:13-27 (4 puan) 55-65:10-15:15-25 (6 puan) Şekil Bireylerin K:P:Y bileşeninden aldıkları puana göre dağılımı ,5 83,7 78,3 ÇTD ,6 9,9 9,2 13,2 7,1 8,5 Erkek Kadın Toplam Diğer (0 puan) Ç/D=0,8-1,7 ve T/D=0,8-1,7 (2 puan) Ç/D=1-1,5 ve T/D=1-1,5 (5 puan) Şekil Bireylerin Ç:T:D bileşeninden aldıkları puana göre dağılımı. Araştırmaya katılan erkek ve kadın bireylerin yaş gruplarına göre çeşitlilik, yeterlilik, denge, genel denge bileşenlerinden aldıkları puanlar Tablo 4.17 de verilmiş, Şekil 4.18 de gösterilmiştir. Erkek ve kadın bireylerin yaş grupları ile DKİ-U nun 4 ana bileşenden aldıkları ortalama puanlar arasında istatistiksel açıdan önemli bir fark bulunmamıştır (p>0.05). Tablo 4.18 ve Şekil 4.19 da bireylerin DKİ-U ana bileşenlerinin ortalama puanları verilmiştir.

52 52 Tablo Cinsiyet ve yaş gruplarına göre bireylerin DKİ-U ana bileşenlerine ait ortalama puanları. DKİ-U Ana Bileşenlerine ait Puanlar Yaş Grupları DKİ-U Ana Bileşenleri Çeşitlilik Yeterlilik Denge Genel Denge yaş arası yaş arası yaş arası Toplam Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın (n:39) (n:42) (n:36) (n:46) (n:16) (n:10) (n:91) (n:98) 16,9 17,9 18,0 17,7 17,9 18,4 17,5 17,9 S 2,9 2,3 1,7 2,3 2,9 0,8 2,5 2,2 20,3 18,5 22,9 20,8 23,6 24,5 21,9 20,2 S 7,4 6,6 7,6 7,9 4,4 4,4 7,1 7,2 11,5 13,9 13,3 13,6 15,0 16,2 12,8 14,0 S 5,4 4,6 5,0 5,2 5,7 5,9 5,4 5,0 1,1 0,8 1,0 0,9 1,9 0,6 1,2 0,8 S 1,8 1,3 1,6 1,6 2,4 1,4 1,8 1,5 Şekil Erkek ve kadın bireylerin DKİ-U ana bileşenlerinin ortalama puanları. Tablo Bireylerin DKİ-U ana bileşenlerinin ortalama puanları. S Çeşitlilik 17,6 1,4 Yeterlilik 22,0 1,4 Denge 13,4 2,1 Genel denge 1,0 1,2

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ Büyüme ve gelişmeyi sağlar. Özellikle çocuk ve adölesanlarda protein, kalsiyum ve fosfor alımı nedeniyle; kemiklerin ve dişlerin gelişiminde Önemlidir.

Detaylı

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ Büyüme ve gelişmeyi sağlar. Özellikle çocuk ve adölesanlarda protein,

Detaylı

gereksinimi kadar sağlamasıdır.

gereksinimi kadar sağlamasıdır. Yeterli beslenme, vücudun yaşamı ve çalışmasını sürdürebilesi için gerekli olan enerjinin sağlanması anlamına gelir. Dengeli beslenme ise, alınan enerjinin yanında bütün besin öğelerini gereksinimi kadar

Detaylı

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK Beslenme İle İlgili Temel Kavramlar Beslenme: İnsanın büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması, Yaşam kalitesini artırması için

Detaylı

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. 1 BESLENME BİLİMİ 2 Yaşamımız süresince yaklaşık 60 ton besin tüketiyoruz. Besinler sağlığımız ve canlılığımızın devamını sağlar. Sağlıklı bir

Detaylı

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Yaşlı Bakım-Ebelik 2. Ders YB 205 Beslenme İkeleri 2015 Uzm. Dyt. Emine Ömerağa emine.omeraga@neu.edu.tr BESLENME Dünya Sağlık Örgütü (WHO-DSÖ)

Detaylı

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI MİNERALLER Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI MİNERALLER İnsan vücudunun yaklaşık %4-5 i minareldir.bununda yarıya yakını Ca, ¼ ü fosfordur. Mg, Na, Cl, S diğer makro minerallerdir. Bunların dışında kalanlar

Detaylı

Vitaminlerin yararları nedendir?

Vitaminlerin yararları nedendir? Vitaminlerin yararları nedendir? Vitamin ve mineraller vücudun normal fonksiyonlarının yerine getirilmesinde, büyüme ve gelişiminde çok önemlidir. Az miktarlarda yeterlidirler. Gebelikte anne yanında bebeğin

Detaylı

Sağlıklı besleniyoruz Sağlıkla büyüyoruz. Diyetisyen Serap Orak Tufan

Sağlıklı besleniyoruz Sağlıkla büyüyoruz. Diyetisyen Serap Orak Tufan Sağlıklı besleniyoruz Sağlıkla büyüyoruz Diyetisyen Serap Orak Tufan İstanbul 2015 NEDEN OKULA GİDERİZ? PEKİ NEDEN YEMEK YERİZ? Hastalanmamak için Daha Güçlü olmak için Daha çabuk büyümek için Karnımızı

Detaylı

GEBELİK DÖNEMİNDE BESLENME. Dr. Hülya YARDIMCI A.Ü. Beslenme ve Diyetetik Bölümü

GEBELİK DÖNEMİNDE BESLENME. Dr. Hülya YARDIMCI A.Ü. Beslenme ve Diyetetik Bölümü GEBELİK DÖNEMİNDE BESLENME Dr. Hülya YARDIMCI A.Ü. Beslenme ve Diyetetik Bölümü GEBELİKTE BESLENMENİN ÖNEMİ Gebelik kadınlar için doğal fizyolojik bir olaydır. Annenin yeterli ve dengeli beslenmesi bebeğin

Detaylı

BESİNLER. Süt, yumurta, peynir, et, tavuk, balık gibi hayvansal kaynaklı besinler

BESİNLER. Süt, yumurta, peynir, et, tavuk, balık gibi hayvansal kaynaklı besinler BESİNLER Yaşam için gerekli besin öğelerini sağlayan bitkisel ve hayvansal gıdalar BESİN olarak tanımlanır. Besinler, elde edildikleri kaynaklara göre iki gruba ayrılır: Süt, yumurta, peynir, et, tavuk,

Detaylı

SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE

SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE Sağlıklı büyümek ve gelişmek için yeterli ve dengeli beslenmeliyiz. BESLENME İnsanın yaşına, cinsiyetine, çalışma ve özel

Detaylı

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR? YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR? Vücudun, büyümesi yenilenmesi çalışması için gerekli olan enerji ve besin öğelerinin yeterli miktarda alınmasıdır. Ş. İKİBUDAK BİYOLOJİ ÖĞRETMENİ SAĞLIKLI BİR Y AŞAMIN

Detaylı

SAĞLIKLI BESLENME VE MENÜ PLANLAMA BİLKENT ÜNİVERSİTESİ KAFETERYALAR İŞLETMESİ MÜDÜRLÜĞÜ

SAĞLIKLI BESLENME VE MENÜ PLANLAMA BİLKENT ÜNİVERSİTESİ KAFETERYALAR İŞLETMESİ MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIKLI BESLENME VE MENÜ PLANLAMA BİLKENT ÜNİVERSİTESİ KAFETERYALAR İŞLETMESİ MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIK; Fiziksel, zihinsel ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir. BESLENME; Büyüme, gelişme, sağlıklı ve üretken

Detaylı

ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME

ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME Okul Çağı Dönemde (6-12 yaş) Çocuklarda Yeterli ve Dengeli Beslenme OKUL DÖNEMİNDE BESLENME ALIŞKANLIKLARI Öğün atlama görülebilir. Özellikle

Detaylı

ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME

ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME Okul Çağı Dönemde (6-12 yaş) Çocuklarda Yeterli ve Dengeli Beslenme OKUL DÖNEMİNDE BESLENME ALIŞKANLIKLARI Öğün atlama görülebilir. Özellikle

Detaylı

OKUL ÇAĞINDA BESLENME

OKUL ÇAĞINDA BESLENME OKUL ÇAĞINDA BESLENME Doç. Dr. Yeşim ÖZTÜRK Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Gastroenteroloji, Beslenme ve Metabolizma Ünitesi Nisan 2008-İZMİR ADÖLESAN DÖNEM 1. Biyolojik değişim BÜYÜME

Detaylı

İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı

İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı HASTA BİLGİLENDİRME FORMU HİPERLİPİDEMİ Hiperlipidemi; kanda çeşitli yağların yüksekliğini

Detaylı

1.GİRİŞ 1.1.Kuramsal Yaklaşımlar ve Kapsam

1.GİRİŞ 1.1.Kuramsal Yaklaşımlar ve Kapsam 1 1.GİRİŞ 1.1.Kuramsal Yaklaşımlar ve Kapsam Beslenme büyüme, yaşamın sürdürülmesi ve sağlığın korunması için besinlerin kullanılmasıdır. Beslenme, insan gereksinmelerinin başında gelir (Baysal, 2002 s.6-12).

Detaylı

Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Tarih boyunca; İnsan diyeti, Aktivite kalıpları, Beslenme durumu. Paleolithic dönemden beri: Diyet kalıpları, Fiziksel aktivite

Detaylı

MERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065

MERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065 MERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065 TÜRKİYE SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKETLİ HAYAT PROGRAMI (2014 2017) TÜRKİYE SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKETLİ

Detaylı

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015 Hipertansiyon HT Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015 Bu sunum Arş. Gör. Dr. Neslihan Yukarıkır ve Arş. Gör. Dr. Dilber Deryol Nacar

Detaylı

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır. ŞİŞMANLIK (OBEZİTE) Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır. Yağ dokusunun oranı; Yetişkin erkeklerde % 12 15, Yetişkin kadınlarda %20 27 arasındadır. Bu oranların

Detaylı

VÜCUT KOMPOSİZYONU 1

VÜCUT KOMPOSİZYONU 1 1 VÜCUT KOMPOSİZYONU VÜCUT KOMPOSİZYONU Vücuttaki tüm doku, hücre, molekül ve atom bileşenlerinin miktarını ifade eder Tıp, beslenme, egzersiz bilimleri, büyüme ve gelişme, yaşlanma, fiziksel iş kapasitesi,

Detaylı

TÜRKİYE DE EN FAZLA GÖRÜLEN BESLENME HATALARI

TÜRKİYE DE EN FAZLA GÖRÜLEN BESLENME HATALARI TÜRKİYE DE EN FAZLA GÖRÜLEN BESLENME HATALARI Türkiye beslenme durumu yönünden hem gelişmekte olan, hem de gelişmiş ülkelerin sorunlarını birlikte içeren bir görünüme sahiptir. Ülkemizde halkın beslenme

Detaylı

Yeterli ve Dengeli Beslen!

Yeterli ve Dengeli Beslen! Yeterli ve Dengeli Beslen! Hareketli Ol, Egzersiz Yap! Kişisel Bakımına ve Günlük Hijyenine Özen Göster! Uyku Düzenine Dikkat Et! Stresten Uzak Dur! Yeterli ve dengeli beslenme «4 Yapraklı Yonca» içerisindeki

Detaylı

Beslenme Dersi sunusu

Beslenme Dersi sunusu Beslenme Dersi sunusu Beslenme ile ilgili kavramlar Besin (lat.aliment): Yenebilen bitki ve hayvan dokularıdır. Su, organik ve inorganik ögelerden oluşur. Hayvansal ve bitkisel olarak iki kaynaktan elde

Detaylı

MENOPOZ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ

MENOPOZ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ MENAPOZDA VE YAŞLILIKTA BESLENME 1 MENOPOZ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ MENOPOZDA GÖRÜLEN SORUNLAR MENOPOZ DÖNEMİNDE BESLENME İLKELERİ YAŞLILIKTA BESLENME YAŞLILIKTA BESLENME İLKELERİ 2 3 YAŞAM BEBEKLİK ÇOCUKLUK

Detaylı

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da bir yıllık sürede, bebeğin en önemli gıdasını anne sütü

Detaylı

Yağlar ve Proteinler

Yağlar ve Proteinler Yağlar ve Proteinler Yağlar Yağlar, yağ asitleri ve gliserolden oluşmuş organik bileşiklerdir. Yağlar en ekonomik enerji kaynaklarıdır. Yağlar aynı miktardaki karbonhidrat ve proteinlerin iki katından

Detaylı

BESLENME. Doç. Dr. Ferda Gürsel

BESLENME. Doç. Dr. Ferda Gürsel BESLENME Doç. Dr. Ferda Gürsel Genel Beslenme Kavramları Beslenmenin etkisi Sağlık Görünüş Davranış Ruh hali Diyette Besinlerin önemi Büyüme ve gelişme Enerji sağlar Metabolizmayı düzenler Sağlık ve Temel

Detaylı

ANNE ve ÇOCUK BESLENMESİ

ANNE ve ÇOCUK BESLENMESİ ANNE ve ÇOCUK BESLENMESİ Prof. Dr. Nilgün KARAAĞAOĞLU Doç. Dr. Gülhan EROĞLU SAMUR 4. Baskı Prof. Dr. Nilgün Karaağaoğlu Doç. Dr. Gülhan Eroğlu Samur ANNE ve ÇOCUK BESLENMESİ ISBN 978-605-364-200-8 Kitapta

Detaylı

Pazardan Sofraya:Pazarlama ve Tüketim Beslenmede Balığın Yeri ve Önemi

Pazardan Sofraya:Pazarlama ve Tüketim Beslenmede Balığın Yeri ve Önemi Pazardan Sofraya:Pazarlama ve Tüketim Beslenmede Balığın Yeri ve Önemi Prof. Dr. Yasemen YANAR Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölüm Başkanı Tarih boyunca medeniyetler

Detaylı

.. YILI SAĞLIKLI BESLENME KURS PLANI MODÜL SÜRESİ. sahibi olmak * Beslenme Bilimi * Beslenme Biliminin Kapsamı 16 SAAT.

.. YILI SAĞLIKLI BESLENME KURS PLANI MODÜL SÜRESİ. sahibi olmak * Beslenme Bilimi * Beslenme Biliminin Kapsamı 16 SAAT. .... YILI KURS PLANI KURS MERKEZİNİN ADI ALAN ADI KURSUN ADI KURSUN SÜRESİ AY HAFTA GÜNLER DERS SAATİ KONULAR. AİLE VE TÜKETİCİ BİLİMLERİ 18 SAAT MODÜL VE YETERLİLİK MODÜL SÜRESİ TOPLAM SÜRE BAŞLAMA TARİHİ

Detaylı

YETERLİ DENGELİ BESLENME

YETERLİ DENGELİ BESLENME YETERLİ DENGELİ BESLENME Yeterli ve dengeli beslenme için günlük ihtiyaç duyulan ENERJİ ve BESİN ÖGELERİ besinlerle vücuda alınır. BESİNLER Besinler içerdikleri besin ögelerine göre 5 TEMEL BESİN GRUBU

Detaylı

HİPERLİPİDEMİ TEDAVİ KILAVUZU VE YAŞAM TARZI ÖNERİLERİ

HİPERLİPİDEMİ TEDAVİ KILAVUZU VE YAŞAM TARZI ÖNERİLERİ HİPERLİPİDEMİ TEDAVİ KILAVUZU VE YAŞAM TARZI ÖNERİLERİ Hiperlipidemi; kanda çeşitli yağların yüksekliğini ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Bu çeşitli yağ tipleri kolesterol, trigliserid, LDL-kolestroldür.

Detaylı

Tavuk Etinin Optimal Beslenmedeki Yeri ve Önemi

Tavuk Etinin Optimal Beslenmedeki Yeri ve Önemi Etinin Optimal Beslenmedeki Yeri ve Önemi Prof. Dr Sevinç Yücecan YDÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Optimal beslenmede ; minumum hastalık riski, maksimum iyi hal/sağlık dolayısıyla

Detaylı

İÇİNDEKİLER Birinci Bölüm HİJYEN ve SANİTASYON İkinci Bölüm GIDA HİJYENİ, TANIMI ve ÖNEMİ Üçüncü Bölüm PERSONEL HİJYENİ

İÇİNDEKİLER Birinci Bölüm HİJYEN ve SANİTASYON İkinci Bölüm GIDA HİJYENİ, TANIMI ve ÖNEMİ Üçüncü Bölüm PERSONEL HİJYENİ İÇİNDEKİLER Birinci Bölüm HİJYEN ve SANİTASYON Hijyenin Tanımı ve Önemi... 1 Sanitasyon Tanımı ve Önemi... 1 Kişisel Hijyen... 2 Toplu Beslenme Sistemlerinde (TBS) Hijyenin Önemi... 3 Toplu Beslenme Sistemlerinde

Detaylı

SAĞLIKLI BESLENME. AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Sağlıklı Yaşam Merkezi Dyt. Melda KANGALGİL

SAĞLIKLI BESLENME. AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Sağlıklı Yaşam Merkezi Dyt. Melda KANGALGİL SAĞLIKLI BESLENME AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Sağlıklı Yaşam Merkezi Dyt. Melda KANGALGİL 1 İNSANLAR NEDEN YEMEK YER 2 3 Sağlığın temeli yeterli ve dengeli (sağlıklı) beslenmedir. İnsan vücudunu bir arabaya benzetebiliriz;

Detaylı

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar Diyet denilince aklımıza aç kalmak gelir. Bu nedenle biz buna ''sağlıklı beslenme programı'' diyoruz. Aç kalmadan ve bütün besin öğelerinden dengeli biçimde alarak zayıflamayı ve bu kiloda kalmayı amaçlıyoruz.

Detaylı

Bir gün içerisinde tüketilmesi gereken gıdalar beslenme planına göre düzenlenir.

Bir gün içerisinde tüketilmesi gereken gıdalar beslenme planına göre düzenlenir. Beslenme Planı Bir gün içerisinde tüketilmesi gereken gıdalar beslenme planına göre düzenlenir. Bu plan günlük 2000 kalorilik enerji gereksinimi karşılayacak şekilde gıda gruplarından tüketilmesi gereken

Detaylı

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri Kansızlık (anemi) kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Bu değerler erişkin erkeklerde 13.5 g/dl, kadınlarda 12 g/dl nin altı kabul edilir. Kansızlığın

Detaylı

SAĞLIKLI BESLENME. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

SAĞLIKLI BESLENME. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015 SAĞLIKLI BESLENME Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015 Bu sunum Arş. Gör. Dr. Zehra Gökkaya Kılıç, Arş. Gör. Dr. Müsenna Arslanyılmaz

Detaylı

UZMAN GÖRÜŞLERİ. Tavuk Etinin Optimal Beslenmedeki Yeri ve Önemi

UZMAN GÖRÜŞLERİ. Tavuk Etinin Optimal Beslenmedeki Yeri ve Önemi UZMAN GÖRÜŞLERİ Etinin Optimal Beslenmedeki Yeri ve Önemi Prof. Dr Sevinç YÜCECAN Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü seviyu@gmail.com Günümüzde diyete bağlı

Detaylı

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Yağların suda çözünmemesi canlılığın devamı içi önemlidir. Çünkü

Detaylı

ANNE ve ÇOCUK BESLENMESİ

ANNE ve ÇOCUK BESLENMESİ ANNE ve ÇOCUK BESLENMESİ Prof. Dr. Nilgün KARAAĞAOĞLU Doç. Dr. Gülhan EROĞLU SAMUR 2. Baskı Prof. Dr. Nilgün Karaağaoğlu Doç. Dr. Gülhan Eroğlu Samur ANNE ve ÇOCUK BESLENMESİ ISBN 978-605-364-200-8 Kitapta

Detaylı

Omega 3 nedir? Balık ve balık yağları, özellikle Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA açısından zengin besin kaynaklarıdır.

Omega 3 nedir? Balık ve balık yağları, özellikle Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA açısından zengin besin kaynaklarıdır. Alfalino Omega 3 nedir? Omega 3 yağ asitleri vücut için gerekli olan ama vücudun üretemediği yağ asitleridir. Besinlerle alınamadığı durumlarda gıda takviyeleri ile alınmaları gerekmektedir. Temel Omega-3

Detaylı

Tip 2 Diyabetlilerde Kardiyovasküler Hastalık Riskini Azaltma: Eğitimin Etkinliği

Tip 2 Diyabetlilerde Kardiyovasküler Hastalık Riskini Azaltma: Eğitimin Etkinliği Tip 2 Diyabetlilerde Kardiyovasküler Hastalık Riskini Azaltma: Eğitimin Etkinliği Ayfer Bayındır Şeyda Özcan İlhan Satman Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Koç Üniversitesi Hemşirelik

Detaylı

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü Gıda Mühendisliği Bölümü Fonksiyonel gıdalar hakkında yapılan beyanların sınıflandırılması; Beyanlar Tıbbi Sağlık Genel Ürüne özgü Fonksiyonları iyileştirmek Fonksiyonları iyileştirmek Hastalık riskini

Detaylı

KALP DAMAR SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI RİSKLERİNDEN KORUNMA

KALP DAMAR SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI RİSKLERİNDEN KORUNMA KALP DAMAR SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI RİSKLERİNDEN KORUNMA BU EĞİTİMDE NELER PAYLAŞACAĞIZ? KALP DAMAR HASTALIĞI NEDİR? DAMARLAR NEDEN DARALIR? KALP DAMAR HASTALIĞININ BULGULARI RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR? KALP

Detaylı

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ Prof. Dr. Metin ATAMER Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü Aralık 2006 ANKARA Sütün Tanımı ve Genel Nitelikleri Süt; dişi memeli hayvanların, doğumundan

Detaylı

Beslenme: Yeterli ve dengeli beslenme: Besin: hayvansal kaynaklı besinlerdir. bitkisel kaynaklı besinlerdir. Besin öğesi:

Beslenme: Yeterli ve dengeli beslenme: Besin: hayvansal kaynaklı besinlerdir. bitkisel kaynaklı besinlerdir. Besin öğesi: Beslenme: İnsanın büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması ve yaşam kalitesini artırması için gerekli olan besinleri vücuduna alıp kullanmasıdır. Beslenme, ne karın doyurmak veya

Detaylı

Spor alanında beslenme ile ilgili bilgileri bu ünite kapsamında sizlere vereceğiz. Ünite içeriğinde yer alan teorik bilgi ve sizlerin

Spor alanında beslenme ile ilgili bilgileri bu ünite kapsamında sizlere vereceğiz. Ünite içeriğinde yer alan teorik bilgi ve sizlerin 1 Giriş Spor alanında beslenme ile ilgili bilgileri bu ünite kapsamında sizlere vereceğiz. Ünite içeriğinde yer alan teorik bilgi ve sizlerin tamamlayacağı yazılı, sözlü ve uygulamalı görevler beslenme,

Detaylı

Sporcu Beslenmesi Ve Makarna. Prof. Dr. Funda ELMACIOĞLU Beslenme ve Diyetetik Bölümü Bölüm Başkanı

Sporcu Beslenmesi Ve Makarna. Prof. Dr. Funda ELMACIOĞLU Beslenme ve Diyetetik Bölümü Bölüm Başkanı Sporcu Beslenmesi Ve Makarna Prof. Dr. Funda ELMACIOĞLU Beslenme ve Diyetetik Bölümü Bölüm Başkanı BESLENME Genetik yapı PERFORMANS Fiziksel kondisyon Yaş Cinsiyet Yaş Enerji gereksinimi Vücut bileşimi

Detaylı

C vitamini (Askorbik asit)

C vitamini (Askorbik asit) C vitamini (Askorbik asit) C vitamini suda eriyen, kemik, diş ve damar sağlığını koruyan, çeşitli hastalıklara direnç kazandıran ve bazı besin ögelerinin vücutta kullanılmasına yardımcı bir vitamindir

Detaylı

Bireyin bedensel, ruhsal, zihinsel ve sosyal yönden tam bir iyilik ve uyum halidir. Sağlık nedir?

Bireyin bedensel, ruhsal, zihinsel ve sosyal yönden tam bir iyilik ve uyum halidir. Sağlık nedir? Bireyin bedensel, ruhsal, zihinsel ve sosyal yönden tam bir iyilik ve uyum halidir. Sağlık nedir? Tam ve eksiksiz bir sağlıklı yaşam Doğru beslenme Düzenli egzersiz Düzenli, yeterli ve kaliteli uyku Dengeli,

Detaylı

raşitizm okul çağı çocuk ve gençlerde diş çürükleri büyüme ve gelişme geriliği zayıflık ve şişmanlık demir yetersizliği anemisi

raşitizm okul çağı çocuk ve gençlerde diş çürükleri büyüme ve gelişme geriliği zayıflık ve şişmanlık demir yetersizliği anemisi büyüme ve gelişme geriliği diş çürükleri zayıflık ve şişmanlık okul çağı çocuk ve gençlerde demir yetersizliği anemisi 0-5 Yaş Grubu Çocuklarda iyot yetersizliği hastalıkları vitamin yetersizlikleri raşitizm

Detaylı

Çocukluk Çağı Obezitesi

Çocukluk Çağı Obezitesi Çocukluk Çağı Obezitesi Prof. Dr. Hilal Özcebe Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Enstitüsü hozcebe@hacettepe.edu.tr Çocuklarda Obezite Son yıllarda önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelmesi Gelişmiş

Detaylı

SPORCULAR İÇİN TEMEL BESLENME İLKELERİ

SPORCULAR İÇİN TEMEL BESLENME İLKELERİ SPORCU BESLENMESİ SPORCULAR İÇİN TEMEL BESLENME İLKELERİ Yeterli ve dengeli beslenmenin bir sporcunun başarısını garanti etmediği, ancak yetersiz ve dengesiz beslenmenin bazı sağlık problemlerine ve performans

Detaylı

İŞÇİLERDE, SPORCULARDA VE YAŞLILARDA BESLENME

İŞÇİLERDE, SPORCULARDA VE YAŞLILARDA BESLENME İŞÇİLERDE, SPORCULARDA VE YAŞLILARDA BESLENME Besinlerle alınan enerjinin başlıca kaynağı olan besin öğeleri proteinler, karbonhidratlar ve yağlardır. Enerji gereksinimi ne olursa olsun, günlük alınan

Detaylı

Kanser Hastalarında Beslenme

Kanser Hastalarında Beslenme Kanser Hastalarında Beslenme Tedavi Öncesi, Tedavi Süresince ve Tedavi Sonrası Beslenme İpuçları Uzm.Dyt.Elvan YILMAZ AKYÜZ Hedefler Sağlıklı kiloyu korumak Vücudun onarımını ve tedavisini sağlayan sağlıklı

Detaylı

KARACIGERINI KORU SIGORTAYI ATTIRMA!

KARACIGERINI KORU SIGORTAYI ATTIRMA! KARACIGERINI KORU SIGORTAYI ATTIRMA! Portal : www.takvim.com.tr İçeriği : Gündem Tarih : 09.03.2017 Adres : http://www.takvim.com.tr/yasam/2017/03/09/karacigerini-koru-sigortayi-attirma Karaciğerini koru

Detaylı

SAĞLIKLI BESLENMEDE SÜTÜN ÖNEMİ VE SAĞLIKLI SÜT

SAĞLIKLI BESLENMEDE SÜTÜN ÖNEMİ VE SAĞLIKLI SÜT SAĞLIKLI BESLENMEDE SÜTÜN ÖNEMİ VE SAĞLIKLI SÜT SAĞLIK Dünya Sağlık Örgütü tanımına göre sağlık ; bedensel ve ruhsal olarak tam iyi olma halidir. BESLENME Bir insanın büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken

Detaylı

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ MENOPOZ DÖNEMİ BU EĞİTİMDE NELER PAYLAŞACAĞIZ? Menopoz nedir?

Detaylı

ENERJİ METABOLİZMASI

ENERJİ METABOLİZMASI ENERJİ METABOLİZMASI Soluduğumuz hava, yediğimiz ve içtiğimiz besinler vücudumuz tarafından işlenir, kullanılır ve ihtiyaç duyduğumuz enerjiye dönüştürülür. Gün içinde yapılan fiziksel aktiviteler kalp

Detaylı

TÜRKİYE AŞIRI TUZ TÜKETİMİNİN AZALTILMASI PROGRAMI

TÜRKİYE AŞIRI TUZ TÜKETİMİNİN AZALTILMASI PROGRAMI T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TEMEL SAĞLIK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BESLENME VE FİZİKSEL AKTİVİTELER DAİRE BAŞKANLIĞI TÜRKİYE AŞIRI TUZ TÜKETİMİNİN AZALTILMASI PROGRAMI Bulaşıcı Olmayan Kronik Hastalıklara Neden

Detaylı

Beslenme ve Sağlık Beyanları

Beslenme ve Sağlık Beyanları Beslenme ve Sağlık Beyanları PROF. DR. SİBEL KARAKAYA E.Ü. MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ GIDA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BESLENME BİLİM DALI 12-14 KASIM 2014 Resmi Gazete Tarihi: 29.12.2011 Resmi Gazete Sayısı: 28157

Detaylı

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Yaşlı Bakım-Ebelik YB 205 Beslenme İkeleri Uzm. Dyt. Emine Ömerağa emine.omeraga@neu.edu.tr YAŞLANMA Amerika da yaşlı bireyler eskiye göre

Detaylı

BESİN ÖĞELERİ VE İNSAN VÜCUDUNDAKİ İŞLEVLERİ

BESİN ÖĞELERİ VE İNSAN VÜCUDUNDAKİ İŞLEVLERİ BESİN ÖĞELERİ VE İNSAN VÜCUDUNDAKİ İŞLEVLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR? Vücudun büyümesi, yenilenmesi ve çalışması için gerekli olan enerji ve besin ögelerinin her birinin yeterli miktarlarda alınması

Detaylı

OKUL ÖNCESİ ÇOCUK BESLENMESİ. Dr. Hülya YARDIMCI

OKUL ÖNCESİ ÇOCUK BESLENMESİ. Dr. Hülya YARDIMCI OKUL ÖNCESİ ÇOCUK BESLENMESİ Dr. Hülya YARDIMCI Okul öncesi dönem yetişkinlik için temel oluşturan pek çok alışkanlığın geliştirildiği bir dönemdir. Bu dönemde yeterli ve dengeli beslenme kadar, iyi geliştirilmiş

Detaylı

EKMEKSİZ DİYET OLUR MU? ŞİŞMANLIĞIN TEK SUÇLUSU EKMEK Mİ? Dilara Koçak Beslenme ve Diyet Uzmanı 8 Mart 2013 www.dilarakocak.com.tr

EKMEKSİZ DİYET OLUR MU? ŞİŞMANLIĞIN TEK SUÇLUSU EKMEK Mİ? Dilara Koçak Beslenme ve Diyet Uzmanı 8 Mart 2013 www.dilarakocak.com.tr EKMEKSİZ DİYET OLUR MU? ŞİŞMANLIĞIN TEK SUÇLUSU EKMEK Mİ? Dilara Koçak Beslenme ve Diyet Uzmanı 8 Mart 2013 www.dilarakocak.com.tr Ağacın kökü toprak İnsanın kökü EKMEK tir. 2 BİR AYDA 7-12 KG. VERMEK

Detaylı

4.Sınıf Fen Bilimleri

4.Sınıf Fen Bilimleri Fen Bilimleri Adı: Soyadı: Numara: Besinler ve İçerikleri Canlıların yaşamlarını sürdürebilmek için yedikleri ve içtikleri maddelere besin denir.canlılar büyüyüp gelişmek, üremek ( çoğalmak ) ve solunum

Detaylı

Algoritmalarla Diyabette Beslenme Tedavisi

Algoritmalarla Diyabette Beslenme Tedavisi Algoritmalarla Diyabette Beslenme Tedavisi TEMD Diyabet Tanı ve Tedavi Rehberi TIBBİ BESLENME TEDAVİ ALGORİTMASI Tip 1 Diyabetli Tip 2 Diyabetli Gestasyonel Diyabetli Diyabetik Gebe Prediyabet

Detaylı

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Yemlerde Amino asitler ve B Grubu Vitaminlerinin Önemi ve Test Metotları Süreyya ÖZCAN Besin Öğeleri Canlının yaşamını devam ettirmesi için gerekli olan kimyasal element veya bileşiklerdir. Hücrelerin

Detaylı

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX! Özel Formülasyon DAHA İYİ Yumurta Verimi Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Detaylı

GİRİŞ. Sağlıklı Beslenme ve Vücudumuzun Sağlıklı Beslenme Piramidi. Ana Gıda Grupları

GİRİŞ. Sağlıklı Beslenme ve Vücudumuzun Sağlıklı Beslenme Piramidi. Ana Gıda Grupları SAĞLIKLI BESLENME GİRİŞ Sağlıklı Beslenme ve Vücudumuzun Sağlıklı Beslenme Piramidi Ana Gıda Grupları Meyve ve Sebzeler Hububat ve Bakliyat Süt ürünleri Nişasta, Şeker ve Yağlar Vitaminler ve Mineraller

Detaylı

Yemlerde Amino asitler ve B Grubu Vitaminlerinin Önemi ve Test Metotları. Süreyya ÖZCAN

Yemlerde Amino asitler ve B Grubu Vitaminlerinin Önemi ve Test Metotları. Süreyya ÖZCAN Yemlerde Amino asitler ve B Grubu Vitaminlerinin Önemi ve Test Metotları Süreyya ÖZCAN Besin Öğeleri Canlının yaşamını devam ettirmesi için gerekli olan kimyasal element veya bileşiklerdir. Hücrelerin

Detaylı

ÇOCUKLARDA BESLENME. Dr.Belkıs Kütük Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Liv Hospital Ankara

ÇOCUKLARDA BESLENME. Dr.Belkıs Kütük Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Liv Hospital Ankara ÇOCUKLARDA BESLENME Dr.Belkıs Kütük Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Liv Hospital Ankara **Bir ülkenin sosyal ve ekonomik yönden, beklenen uygarlık seviyesine ulaşabilmesi, ancak bedensel ve zihinsel

Detaylı

Suda çözünebilen nişasta molekülleri pityalin (amilaz) enzimiyle küçük moleküllere parçalanır.

Suda çözünebilen nişasta molekülleri pityalin (amilaz) enzimiyle küçük moleküllere parçalanır. CANLILARDA ENERJİ Besinlerin Enerjiye Dönüşümü Besin öğeleri: Karbonhidratlar, yağlar, proteinler, vitaminler, mineraller Besin maddelerindeki bu öğelerin vücut tarafından kullanılabilmesi için sindirilmesi

Detaylı

Aynı zamanda eski ve yersiz bir takım inançlar da çocukların yemek alışkanlıklarını etkiler. Örneğin çocuklar çok fazla et ve yumurta yememelidir,

Aynı zamanda eski ve yersiz bir takım inançlar da çocukların yemek alışkanlıklarını etkiler. Örneğin çocuklar çok fazla et ve yumurta yememelidir, Çocuklar ve Yemek Aynı zamanda eski ve yersiz bir takım inançlar da çocukların yemek alışkanlıklarını etkiler. Örneğin çocuklar çok fazla et ve yumurta yememelidir, düşüncesi ne kadar saçma olsa da oldukça

Detaylı

SUNUM PLANI MENOPOZ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ MENOPOZDA GÖRÜLEN SORUNLAR MENOPOZ DÖNEMİNDE BESLENME İLKELERİ YAŞLILIKTA BESLENME

SUNUM PLANI MENOPOZ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ MENOPOZDA GÖRÜLEN SORUNLAR MENOPOZ DÖNEMİNDE BESLENME İLKELERİ YAŞLILIKTA BESLENME MENAPOZDA VE YAŞLILIKTA BESLENME SUNUM PLANI MENOPOZ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ MENOPOZDA GÖRÜLEN SORUNLAR MENOPOZ DÖNEMİNDE BESLENME İLKELERİ YAŞLILIKTA BESLENME YAŞLILIKTA BESLENME İLKELERİ YAŞAM BEBEKLİK

Detaylı

Bilindiği üzere beslenme; anne karnında başlayarak yaşamın sonlandığı ana kadar devam eden yaşamın vazgeçilmez bir ihtiyacıdır

Bilindiği üzere beslenme; anne karnında başlayarak yaşamın sonlandığı ana kadar devam eden yaşamın vazgeçilmez bir ihtiyacıdır OBEZİTE Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu

Detaylı

Çalışma Ortamında Sağlığın Korunması ve Geliştirilmesi

Çalışma Ortamında Sağlığın Korunması ve Geliştirilmesi Çalışma Ortamında Sağlığın Korunması ve Geliştirilmesi Prof. Dr. Nazmi Bilir Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Enstitüsü 10 Ekim 2014 nbilir@hacettepe.edu.tr Sunum Planı Sağlık Hizmetlerinin Gelişmesi

Detaylı

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER Canlıların yapısında bulunan moleküller yapısına göre 2 ye ayrılır: I. İnorganik Bileşikler: Bir canlı vücudunda sentezlenemeyen, dışardan hazır olarak aldığı

Detaylı

ENDÜSTRIDE VE CANLILARDA ENERJI. Canlılarda Enerji

ENDÜSTRIDE VE CANLILARDA ENERJI. Canlılarda Enerji ENDÜSTRIDE VE CANLILARDA ENERJI Canlılarda Enerji Besinlerin Enerjiye Dönüşümü İnsanların gün boyunca hareketlerinin devamını, hastalanınca iyileşmelerini, fizyolojik ve psikolojik tepkilerinin devamlılığını

Detaylı

VÜCUT KOMPOSİZYONU VE EGZERSİZ PROGRAMLAMA

VÜCUT KOMPOSİZYONU VE EGZERSİZ PROGRAMLAMA 1 VÜCUT KOMPOSİZYONU VE EGZERSİZ PROGRAMLAMA 2 VÜCUT KOMPOSİZYONU Vücuttaki tüm doku, hücre, molekül ve atom bileşenlerinin miktarını ifade eder Tıp, beslenme, egzersiz bilimleri, büyüme ve gelişme, yaşlanma,

Detaylı

Prof. Dr. Sedat BOYACIOĞLU

Prof. Dr. Sedat BOYACIOĞLU Prof. Dr. Sedat BOYACIOĞLU 173 Prof. Dr. Sedat BOYACIOĞLU Hiçbir canlının beslenmeden yaşamını sürdürmesi mümkün değildir. Bu, her yaşta olmak üzere, insanlar için de geçerlidir. Özellikle bebekler ve

Detaylı

DİYABETTE BESLENME PRENSİPLERİ

DİYABETTE BESLENME PRENSİPLERİ İstanbul Üniversitesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı DİYABETTE BESLENME PRENSİPLERİ Dr. Dyt. Cemile İdiz Ne yemeliyim? DİYABET Tatlı meyve yeme!! Limon şekeri düşürür

Detaylı

7. ÜNİTE - Beslenme İlkelerini Fiziksel Aktivite Programına Uygulamak. Bölüm -2- Beslenme ve sindirim ile ilgili kavramlar

7. ÜNİTE - Beslenme İlkelerini Fiziksel Aktivite Programına Uygulamak. Bölüm -2- Beslenme ve sindirim ile ilgili kavramlar Mikro Besinler Vitaminler ve Mineraller Makro besin maddelerine oranla çok daha az miktarlarda ihtiyaç duyulmaları nedeniyle vitamin ve mineraller mikro besin maddeleri olarak adlandırılır. Bununla birlikte,

Detaylı

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler Diyabet nedir? Diyabet hastalığı, şekerin vücudumuzda kullanımını düzenleyen insülin olarak adlandırdığımız hormonun salınımındaki eksiklik veya kullanımındaki yetersizlikten

Detaylı

İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ

İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ Dr. Sema ÖZBAŞ Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanı Sağlık Bakanlığı Teşkilat Şeması Türkiye Halk

Detaylı

AĠLEM VE BEN BESLENME (TEMEL BESĠN GRUPLARI) YAZAN: MERAL ġahġn

AĠLEM VE BEN BESLENME (TEMEL BESĠN GRUPLARI) YAZAN: MERAL ġahġn AĠLEM VE BEN BESLENME (TEMEL BESĠN GRUPLARI) YAZAN: MERAL ġahġn Geçen sayıda beslenme konusuna genel bir giriş yaparak besin öğeleri hakkında bilgiler vermiştim. Bu sayıda ise temel besin grupları ve doğru

Detaylı

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler EGZERSİZ VE KAN Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler Akciğerden dokulara O2 taşınımı, Dokudan akciğere CO2 taşınımı, Sindirim organlarından hücrelere besin maddeleri taşınımı, Hücreden atık maddelerin

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM ALANI SAĞLIKLI BESLENME KURS PROGRAMI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM ALANI SAĞLIKLI BESLENME KURS PROGRAMI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM ALANI SAĞLIKLI BESLENME KURS PROGRAMI Ankara, 2017 İÇİNDEKİLER PROGRAMIN ADI... 1 PROGRAMIN DAYANAĞI... 1 PROGRAMA

Detaylı

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın

Detaylı

Klinik Beslenme Günleri II-Diyabet Karbonhidrat Sayımı

Klinik Beslenme Günleri II-Diyabet Karbonhidrat Sayımı Klinik Beslenme Günleri II-Diyabet Karbonhidrat Sayımı Diyetisyen Sevde Kahraman Biruni Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü 10.11.2018, İstanbul Sunum Planı Karbonhidrat

Detaylı

Düzenleyen :Burcu GÜLBAHAR Okul Rehber Öğretmeni

Düzenleyen :Burcu GÜLBAHAR Okul Rehber Öğretmeni Düzenleyen :Burcu GÜLBAHAR Okul Rehber Öğretmeni Kilo alımının fizyolojisi Enerji alımı Enerji tüketimi Kontrol faktörleri Genetik etki Diyet Egzersiz Bazal metabolizma Termogenez Yağ içeriği yüksek beslenme

Detaylı

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite Düzenli fiziksel aktivite ile kazanılmak istenen yaşam kalitesi artışı özellikle yaşlı nüfusta önemli görülmektedir. Bu kısımda yaşlılar için egzersiz programı oluşturulurken nelere dikkat edilmesi gerektiği

Detaylı

ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ. Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi

ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ. Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi 1 Verim Arzının Zaman İçinde Değişimi Verim Arzının dış görünümü olan iş verimi işin tekrarlanması

Detaylı