TÜBERKÜLOZ. Dr. Haluk C.Çalışır Süreyyapaşa Eğitim Hastanesi
|
|
- Berna Tuncer
- 6 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 TÜBERKÜLOZ Dr. Haluk C.Çalışır Süreyyapaşa Eğitim Hastanesi Tüberküloz, Mycobacterium tuberculosis in solunum yolu ile bulaşması ile ortaya çıkan ve tüm sistemleri tutabilen bir hastalıktır. En çok tuttuğu organ akciğerlerdir ve bu nedenle de, hastalığın bulaş döngüsü devam edebilmektedir. İnsanlık tarihi kadar eski olan bu hastalık, endemik düzeylerde seyrederken, son üç yüz yıldır önemli bir toplum sağlığı problemi olmaya devam etmektedir Epidemiyolojik verilerle yapılan tahminlere göre, dünyada her yıl sekiz milyon kişi tüberküloza yakalanmakta ve iki milyon kişi bu hastalık nedeniyle ölmektedir. 1.5 milyon kişi Sahraaltı olarak adlandırılan ve yüksek HIV/AIDS salgını olan (Botswana, Merkezi Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Malawi, Uganda, Tanzanya, Zambiya, Zimbabwe) ülkelerden çıkmaktadır. Güneydoğu Asya ülkelerinde ise yılda 3 milyon civarında hasta ortaya çıkmaktadır. Doğu Avrupa ülkelerinden de her yıl 250 binden fazla yeni vaka ortaya çıkmaktadır. Sözü edilen rakamlar tahmin edilenlerdir. Önemli noktalardan birisi ise tahmin edilen bu rakamlardan ancak %44 ünün tespit edilebilmesidir. Dünya Sağlık Örgütünün 2004 yılında yayınladığı rapora göre, 2002 yılında tüm dünya genelinde tahmin edilen yıllık vaka sayısı, dür ve tespit edilen vakaların toplam sayısı ise dür. Bunların %42 si i yayma pozitiftir. Mycobacterium tuberculosis ile insan arasındaki etkileşim değişik safhalarda olmaktadır. Öncelikle tüberküloz basilinin insana bulaşmasında en önemli yol, solunum ile basilin alınmasıdır ve bulaşın en önemli kaynağı, basil çıkaran hastalardır. Hastaların konuşması, öksürmesi ve hapşırması sırasında ortama içinde basiller bulunan damlacıklar saçılmaktadırlar. Bu damlacıkların çapları değişik olmaktadır. Büyük damlacıklar hızla yere düşerken, küçük çaplıların düşüşü daha uzun zaman almaktadır. Böylece küçük çaplı damlacıklar daha uzun süre havada asılı kalmakta, aynı odada bulunan insanlar tarafından inhale edilme olasılığı artmaktadır. Ayrıca büyük çaplı damlacıklar üst hava yollarında tutulmakta ve akciğerlere ulaşamamaktadırlar. 0.1 mm ve altında çapı olan partiküller çok yavaş olarak yere düşmektedirler. (12 mm/dakika hızında) Bunun anlamı uzun süre havada asılı kalabilmeleridir. Her bir damlacığın içinde 3-10 arası basil bulunabilmektedir. Aynı havayı soluyan duyarlı bireyler, havada asılı bu damlacıkları inhale etmektedirler. Çapları alveollere ulaşmak için büyük olan bu damlacıkların büyük bir kısmı üst hava yollarının lokal koruyucu mekanizmaları tarafından tutulmaktadır. Damlacıkların sadece %6 sı alveoler düzeye erişebilmekte ve enfeksiyon oluşturabilmektedir. Tüberküloz basili ile bu şekilde karşılaşan bireylerde doku düzeyinde gelişen olaylar sonucunda Primer Enfeksiyon ortaya çıkar. Doku düzeyinde tüberkül yapısı gelişir. Klinik olarak bir semptom vermeyen bu durum o kişiye yapılacak tüberkülin testi ile anlaşılabilir. Tüberkülin testi reaksiyon veren bu kişiler Mycobacterium tuberculosis ile artık enfektedir ancak tüberküloz hastası değildirler. Primer enfeksiyonu takiben, enfekte olanların yaklaşık olarak %5-10 unda ilk iki yıl içerisinde Progresif Primer Hastalık gelişmektedir ki, bu gün için çocuk tipi tüberküloz olarak adlandırdığımız hastalık şeklidir. Hastalığın çocukluk çağında ortaya çıkmasının nedeni, tüberküloz eğer o toplumda yaygın ise, çocukların yaşamın ilk yıllarında tüberküloz basili ile karşılaşma olasılığının daha fazla olmasından kaynaklanmaktadır. Eğer toplumda tüberküloz yaygın değilse ve tüberküloz basili ile karşılaşma riski çeşitli nedenlerden dolayı ileri yaşlara kaymışsa, Progresif Primer Tüberküloz ya da Çocuk Tipi Tüberküloz erişkin yaşlarda görülmektedir. Progresif Primer Tüberküloz genellikle bulaştırıcılık açısından büyük önem arz etmez. Çocuk tipi tüberküloz geçirmeyen bireylerde tüberküloz basilinin çoğalması immün sistem tarafından durdurulmuştur. Bu bireylerde saptanabilecek tek bulgu tüberkülin testi pozitifliğidir ki, tüberküloz basiline karşı kazanılmış gecikmiş tipte immün cevabı göstermektedir. Bu bireyler aynı zamanda latent odaklarında tüberküloz basilini çoğalması engellenmiş bir şekilde taşımaktadırlar. Yaşamın ileri yıllarında bu kişilerde immün sistemin zayıflaması ile dormant durumda taşıdıkları basilin yeniden çoğalması ile (Endojen Reaktivasyon) ya da dışardan basilin yeniden alınması ile (Eksojen Reaktivasyon) tüberküloz hastalığı ortaya çıkmaktadır. Genel olarak tüberküloz denildiğinde anlaşılan, hastalığın bu formudur ve hastaların 54
2 yaklaşık olarak yarısı yayma(+) akciğer tüberkülozudur. Bu formun önemi, hastalığın en bulaştırıcı tablosu olması ve enfeksiyon zincirinde önemli rol almasıdır. Primer enfeksiyonu takiben, vakaların %5 inde Progresif Primer Tüberküloz (Çocuk tüberkülozu = çocuk tipi tüberküloz) gelişmektedir. Progresif Primer Tüberküloz daha çok lenfadenit tüberküloz (hiler, mediastinal, paratrakeal tutulumlardan biri ya da kombinasyonu) ve buna bağlı komplikasyonlar (orta lob sendromu nedeniyle atelektazi), plevral effüzyon, parankimal konsolidasyon, nadiren kavitasyon, miliyer tüberküloz, menenjit tüberküloz ya da ekstrapulmoner tüberküloz olarak klinikte karşımıza çıkmaktadır. Primer enfeksiyonu takiben progresif primer tüberküloz gelişmeyen %95 vakada ise Latent Tüberküloz Enfeksiyonu durumu söz konusudur. Bu vakaların yaklaşık %5 inde ise Post Primer Tüberküloz yada erişkin tip tüberküloz gelişir kli, bu form ise bizim daha çok karşılaştığımız tüberküloz formudur. Kalan vakaların %90 ı ise ömür boyu hastalıksız olarak kalırlar. Bu grupta ömür boyu tüberküloz gelişme riski ise %10 dur. Kalan bireyler ömürlerini hastalıksız olarak tamamlarlar. Balgamının mililitresinde basil olan bir hastanın balgam yayması yapılıp boyandığında Mycobacterium tuberculosis (Aside dirençli basil) görülme olasılığı %95 dir. Yayma (+) olarak adlandırılan bu hastalar, hastalığın bulaşmasında en önemli rolü oynamaktadırlar. Enfeksiyöz (yayma +) bir hastanın, sosyal konumuna bağlı olarak yılda ortalama olarak 20 ile 400 kişiyi enfekte edebileceği ileri sürülmektedir. Buradan yapılacak bir hesaplama ile bir hastanın 20 kişiyi enfekte ettiği varsayılırsa, enfekte olanların da %10 unda hastalık gelişeceği böylece 2 yıl içinde 2 kişide hastalığa yol açacağı hesaplanabilir. Özetlenecek olunursa, tüberküloz basili ile organizma arasında üç ana durum söz konusudur: 1.Tüberküloz basili ile hiç karşılaşmamış bireyler, 2.Basil ile karşılaşmış ama hastalanmamış enfekte bireyler, 3.Basil ile karşılaşmış ve hastalanmış bireyler. Tüberküloz Kliniği: Sistemik: Tutulan organa bağlı olarak bazı semptomlar ortaya çıkmaktadır. Bazı semptomlar ise, sistemik niteliktedir. Ateş önemli bir sistemik bulgudur. Hastaların %30-80 ininde saptanmaktadır. Bazı hastalarda hiç rastlanmayabilir. İştahsızlık, kilo kaybı, gece terlemesi diğer sistemik semptomlardır ancak tüberküloza özgül değillerdir. Kanda en sık rastlanan bulgu lokositoz ve anemidir. Lökosit sayısı hafif artabildiği gibi, lokopeni ya da lokomoid reaksiyonlar da görülebilir. Eritrosit sedimantasyon hızı artar. Uygunsuz ADH sendromu gelişebilir ve buna bağlı hiponatremi saptanabilir. Akciğer Tüberkülozu: Öksürük akciğer tüberkülozunun en sık rastlanan, ayrıca en önemli semptomudur. Önemi, her öksürükle etrafa çok sayıda basil içeren damlacığın yayılmasından gelmektedir. Bu nedenle, üç haftadan uzun süren öksürük yakınması olan hastalarda, mutlaka tüberküloz araştırılmalıdır. Öksürük başlangıçta balgam ile birlikte olmazken, dokuda inflamasyon ve nekrozun ilerlemesiyle birlikte, balgam da eşlik etmeye başlar ki, hastalığın tanısında balgam muayenesi en önemli araçtır. Nadiren hastalar hemoptizi ile başvurabilirler. Hemoptizi birçok hastalıkda görülebildiği gibi, tüberkülozlu bir hastada aktivasyonun da göstergesi değildir. Hemoptizi rezidüel bronşektatik odaklardan, kavite duvarında genişlemiş damarlardan (Rasmussen Anevrizmaları), rezidüel kavitelerdeki bakteriyel veya mantar enfeksiyonlarından (Aspergillus türlerinin neden olduğu miçetomalar), kalsifik lezyonların bronş duvarında neden olduğu erozyonlar sonucu oluşabilir. 55
3 Plevraya yakın olan inflamatuvar reaksiyonlar, plevral tipde (nefes alıp vermekle değişen batıcı tarzda göğüs ağrısı) ağrıya neden olabilir. Dispne çok sık rastlanan bir bulgu değildir. Ancak yaygın hastalık söz konusu ise dispne, hatta solunum yetmezliği görülebilir. Fizik Bakıda tüberküloza özgü bir bulgu yoktur. Lezyonların bulunduğu bölge üzerinde raller alınabilir. Konsolidasyon varsa, bu bölge üzerinde bronşiyal solunum duyulabilir. Akciğer tüberkülozunda hemen her zaman radyolojik bulgular eşlik etmektedir. Çocuk tipi akciğer tüberkülozunda daha çok lenfadenit tüberküloz (hiler, mediastinal, paratrakeal tutulumlardan biri ya da kombinasyonu) ve buna bağlı komplikasyonlar (orta lob sendromu nedeniyle atelektazi), plevral effüzyon, orta ve alt zonlarda daha yoğun parankimal infiltrasyon ve konsolidasyon şeklinde radyolojik görünüm bulunabilir. Uzamış, çocuk tipi ( progresif primer hastalık) tüberküloz olgularında kavite eşlik edebilir. Primer enfeksiyon sırasında basil lenfahematojen yayılım yapmaktadır. Bazı hastalarda, kana yayılan basiller, implante olduğu organ ve dokularda granülomların oluşmasına neden olmaktadır. Daha çok progresif primer hastalığın bir komplikasyonu olan ve miliyer tüberküloz olarak adlandırılan bu durum akciğer grafisinde, tüm zonlara homojen olarak dağılmış, küçük nodüller şeklinde görülür. Erişkin tipi akciğer tüberkülozu olgularında, tek taraflı ya da iki taraflı olarak üst loblarda radyolojik bulgular izlenmektedir. En sık sağda üst lobun apikal ya da posterior segmentleri, sol da ise üst lobun apikoposterior segmentleri tutulmaktadır. Lezyonlar genel olarak fibronodüler, düzensiz ve değişken yoğunlukta olabilmektedir. Bu lezyonların içinde kavite izlenebilir. İnfiltratlar bronşiyal yol ile aynı tarafa ya da karşı akciğere yayılarak orada bronkopnomoni tarzında lezyonlara neden olabilmektedir. Lezyonlar eskidikçe fibrozis ve kalsifikasyon gelişmektedir. Gelişen fibrozis, akciğer mimarisini de değiştirebilmektedir. Örneğin üst zonlarda ortaya çıkan fibrotik süreç, alt zonlardaki (hilus) anatomik oluşumların yukarıya doğru yer değiştirmesine, o taraf yarı göğüsde hacım azalmasına neden olabilmektedir. İyileşen tüberküloz hastalarında, akciğerde fibrotik değişiklikler ve kalsifik lezyonlar sekel olarak kalabilmektedir. Bilgisayarlı akciğer tomografisi, posteroanterior grafide görülen lezyonların daha iyi tanımlanmasına, yine planar düzlemde görülemeyen kavite v.b. oluşumların görünür hale gelmesinde yararı bulunmaktadır. Ancak, tüberküloz tanısında bakteriyolojik muayene temel olduğundan, bakteriyolojik olarak da kanıtlanmış bir akciğer tüberkülozu vakasında, akciğer tomografisi de çektirmenin, tedavi yönetimine katkısı kuşkuludur. Akciğer Dışı Organ Tüberkülozu: Tüm tüberküloz olgularının %35 ini ekstrapulmoner tutulum göstermektedir. Genel olarak ekstrapulmoner tutulumlarda bakteri sayısı, akciğer tüberkülozundan daha az olmasına rağmen, tutulum yerine göre ortaya çıkan hastalık ağır klinik sorunlara yol açabilmektedir. Dissemine Tüberküloz: İmmün sistemdeki defektler nedeniyle, daha çok progresif primer hastalığın bir formu olarak ortaya çıkar. Multiorgan tutulumu vardır. Akciğerlerde miliyer tüberküloz görünümü izlenir. Sistemik tutulum nedeniyle semptomlarda daha çok ateş, gece terlemesi, kilo kaybı, iştahsızlık ön plandadır. Fizik bakıda hepatomegali, akciğer ile ilgili bulgular, lenfadenopati, splenomegali, göz dibinde retinada granulomlar görülebilir. Lenf nodu tüberkülozu: Lenfadenit tüberküloz daha çok bir ya da daha fazla lenf bezinin ağrısız büyümesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Daha çok servikal bölgede anterior ve posterior zincirde ya da supraklavikular fossada yerleşmektedir. Bu bölgeler intratorasik lenf dolaşımının direne olduğu bölgelerdir. Daha azalan sıklıkta, submandibular, preauriküler, axiller ve inguinal tutulum da görülebilmektedir. 56
4 Lenfadenit tüberküloz saptanan hastaların bir kısmında akciğerde de lezyonlar saptanabilir. Başlangıçda lenf bezi üzerindeki ciltte bir lezyon görülmez ikez, zamanla deri incelir, parlaklaşır ve rengi kırmızıya dönüşür. Cilt giderek sıcaklaşır ve dokunmakla duyarlı hale gelir. Yine başlangıçda lenf nodu mobil ve sert iken, giderek cilde yapışma eğilimi gösterir ve yumuşar. Tedavisiz bırakılan hastalarda yumuşayan ve nekrotik hale geçen lenf bezi cilde açılarak fistülize olabilir. Tanıda eksizyonel biyopsi yapılmalıdır. Biyopsi ile çıkarılan lenf nodunun solid kısımları patolojik incelemeye gönderilmeli, kazeöz debriler ve pü kültür yapılmak üzere bakteriyoloji laboratuvarına gönderilmelidir.. Tedavi İlkeleri: Tüberküloz hastalığında gelişen lezyonlar, immünite, bakteri popülasyonları ve tedavi ilkeleri ile diğer bakteriyel enfeksiyonlardan farklılıklar göstermektedir. Mitchison 1985 yılında bakteri popülasyonları teorisini geliştirmiştir. Halen kabul edilmekte olan bu teoriye göre 4 değişik metabolik durumda bakteri topluluğu bulunmaktadır. A Grubu: Hızlı ve sürekli bakteriyel çoğalmanın olduğu grupdur. Bu grupdaki bakterilere en etkili ilaç isoniaziddir. B Grubu: Lezyon bölgesindeki asidik ph lı ortamlarda ve makrofajların lizozom ve fagozomlarında yaşayabilen bakteri topluluğu. Bu toplulukta olduğu ileri sürülen basillerin yarı dormant olduğu kabul edilmektedir. En etkili ilaç pirazinamiddir. C Grubu: Nötral ph da bulunan yarı dorman basil topluluğudur. Rifampisin bu gruba en etkili ilaçtır. D Grubu: Tamamen dormant olduğu varsayılır. Reaktivasyonlardan sorumlu olduğu düşünülmektedir. Bu gruba pratikte etkili bir ilaç bulunmamaktadır. Farklı çoğalma potansiyelinde bakteri popülasyonlarının olduğunun varsayılması ve bu popülasyonlarda ilaç kullanımından bağımsız olarak spontan mutasyonlar ile ortaya çıkmış ilaçlara dirençli mutantların bulunması tüberküloz tedavisinde iki fazlı tedavi yaklaşımını getirmiştir. a) İnisiyal faz: ( Başlangıç dönemi:) Bu fazın özelliği basillerin çok fazla sayıda bulunması ve görece olarak hızla bölünmesidir. Basil sayısının çok fazla olması, spontan mutant dirençli bakterilerin bulunma olasılığını arttırmaktadır. Yine yoğun bakteriyel yük nedeniyle ölümlerin çoğu bu evrede olmaktadır. Hızla bakteri sayısını azaltarak mortaliteyi azaltmak ve direnç gelişimini önlemeyi amaçlayan bu dönemde, birden fazla ilaç, kombinasyon halinde kullanılmalıdır. Daha önce de belirtildiği gibi, isoniazid, rifampisin, pirazinamid üçlüsünün yanına eklenecek etambutol veya streptomisinden oluşan 4 ilaç ile tedaviye başlanılmalıdır. Bu fazın amacı erken bakterisidal aktivite ve direnç gelişimini önlemektir ve süresi 2 aydır. b) İdame Fazı: Bu dönemde yoğun ve hızla çoğalan basil topluluğu yok edilmiştir. Hastanın yakınmaları geçmiş ve klinik bulguları iyileşmiştir. Ancak gerek histolojik düzeyde, gerekse de bakteriyolojik olarak hastalık devam etmektedir. Basil topluluğunda zaman zaman aktive olan, zaman zaman metabolik olarak inaktif (Dormant) duruma geçen az sayıda basil kalmıştır. Ancak ne zaman aktif hale geçecekleri bilinmeyen (C grubu) basiller, aktif hale geçtiklerinde ortamda antitüberküloz ilaç bulunmuyorsa hızla çoğalmaya devem ederek metabolizmaları daha aktif olan ve hızla bölünebilen (A grubu) basil topluluklarına dönüşüp hastalığın yeniden alevlenmesine, kliniğin kötüleşmesine, yakınmaların geri dönmesine neden olabilirler. Bu nedenle ortamda yani serum ve dokuda etkin ilaç konsantrasyonlarının bulunması gereklidir. Rifampisin böyle zaman zaman aktif hale geçen basil topluluklarına en etkin ilaçdır. Bu fazın amacı sterilizan aktivitedir. İdame döneminde İsoniazid ve Rifampisin den oluşan iki ilacın 4 ay süre ile devamlı ve düzenli olarak kullanılması gereklidir. Her iki fazda, birden fazla ilacın kullanılmasının temel amacı bakteride primer direnç olasılığının bulunmasıdır. Toplam tedavi süresi 6 aydır. Sınıflama: Tüberküloz hastalığının tanısı bakteriyolojik olarak konulur. Ülkemizde yoğun olarak kullanılan sadece akciğer grafisine dayanan tanılar, hastalığın tanı ve takibinde sorunlara yol açmaktadır. Akciğer grafisindeki lezyonlar bir çok hastalıkta ortaya çıkabildiği için tanıda gerçekçi 57
5 olmayabilmektedir. Bu nedenle bakteriyolojik inceleme yapılmadan konulmuş bir tüberküloz tanısı eksik ya da yanlıştır. Tüberküloz tanısında balgam yayma muayenesi altın standarttır. Dünya Sağlık Örgütü tüberküloz hastalığın sınıflamasını, Yeri, Şiddeti, Bakteriyolojik sonucu (Balgam yaymasında basilin görülüp görülmemesi) Daha önce tüberküloz tedavi öyküsünün olup olmaması kriterlerine dayandırmaktadır i. Hastalığın Yeri: Akciğer Tüberkülozu: Tüberkülozun akciğer parankimininde bulunmasıdır. Akciğer parankiminde radyolojik tutulum olmadan, plevral effüzyon olması, mediastinal, torasik, hilar lenfadenopati akciğer dışı organ tüberkülozu olarak değerlendirilir. Akciğer Dışı Organ Tüberkülozu: (Ekstrapulmoner tüberküloz) Akciğerde tutulum olmaksızın, diğer organlarda saptanan tüberkülozu ifade eder. Akciğer dışı organ tüberkülozu ile birlikte akciğer tüberkülozu da varsa, o hasta akciğer tüberkülozu olarak değerlendirilmelidir. Genel olarak tüm tüberkülozluların %65 i akciğerde görülürken, %35 i akciğer dışı organlarda saptanmaktadır. Hastalığın Ağırlığı: Bakteri popülasyonunun büyüklüğü, anatomik yerleşim ve yaygınlık, ağırlığı belirlemede kullanılan kriterlerdir. Hastalığın yaşamı tehdit eder olması (pericardiyal tutulum), ağır sekellere neden olabilecek olması (Vertebra tüberkülozu) ya da her ikisinin bir arada olduğu menengial tüberküloz, hastalığın ağırlığını belirtmektedir. Ağır Tüberküloz Şekilleri: Menenjit, miliyer tüberküloz, perikardit, peritonit, bilateral ya da massif plevral effüzyon, vertebra tüberkülozu, gastrointestinal tüberküloz, genitoüriner tüberküloz. Hafif Tüberküloz Formları: Lenfadenit tüberküloz, tek taraflı plevral effüzyon, kemik (vertebra dışı) tüberkülozu, periferik eklem tüberkülozu, cilt tüberkülozu. Bakteriyolojik sonuç: Akciğer tüberkülozunda, tanımlamada çok önemli bir kriter, hastanın balgam yaymasında basilin gösterilip gösterilmemesine dayanmaktadır. Bu açıdan akciğer tüberkülozları; Yayma Pozitif Akciğer Tüberkülozu, Yayma Negatif Akciğer Tüberkülozu olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu ayırımın önemi, yayma pozitif akciğer tüberkülozu vakalarının, yayma negatif akciğer tüberkülozlu hastalardan yaklaşık olarak beş kez daha bulaştırıcı olmaları ve bakteri popülasyonunun daha büyük olması nedeniyle tedavideki düzensiz söz konusu olduğunda dirençli tüberküloz gelişme olasılığından kaynaklanmaktadır. Yayma pozitif diyebilmek için hasta balgamından yapılan iki ayrı yayma muayenesinde basil göterilmesi gereklidir. Eğer tek bir yayma pozitifliği saptanmışsa ve hastanın filminde tüberküloz ile uyumlu lezyonları varsa, ya da pozitif olan balgam yaymasının kültüründe üreme varsa hasta yine yayma pozitif akciğer tüberkülozu olarak ele alınmalıdır. Human Immun Deficiency (HIV) salgını olmayan bir bölgede tüm tüberküloz hastalarının %50 si, tüm akciğer tüberkülozluların %65 i yayma pozitif akciğer tüberkülozudur. 58
6 Yayma negatif diyebilmek için, hastada tüberküloz ile uyumlu klinik ve radyolojik değişikliklerin olmasına karşın, her seferinde en az ikişer olmak üzere iki hafta ara ile yapılan balgam muayenelerinde aside dirençli basil saptanmaması bu arada en az bir hafta süre ile yapılan nonspesifik antibiyotik tedavisine cevap alınmaması gerekmektedir. Hastalık öyküsü: Hastalığın sınıflamasında bir diğer önemli faktör ise hastanın daha önce tedavi alıp almadığının bilinmesidir. Bu nedenle anamnez önem kazanmaktadır. Daha önce tedavi öyküsü olan bir hastada aşağıdaki durumlardan birisi söz konusudur. Yeni Vaka: Daha önce hiç tüberküloz tedavisi almamış ya da bir aydan daha kısa süre ile tüberküloz tedavisi almış hastalar. Relaps: Daha önce tam süre ile antitüberküloz tedavi almış ve kür olduğu kanıtlanmış bir hastanın, daha sonra yayma pozitif olarak tekrar hastalanması. Tedavi Yetmezliği: Yayma pozitif akciğer tüberkülozlu bir hastanın tedavinin beşinci ayında hastanın yayma pozitif olması ya da yayma negatif akciğer tüberkülozlu bir hastanın tedavinin ikinci ayında yayma pozitif hale gelmesidir. Ara verip dönen hasta: Tedavisine iki aydan daha uzun süre ara vermiş bir hastanın, yeniden başvurduğunda yayma pozitif olarak saptanmasıdır. Kronik Vaka: Daha önce standart kısa süreli tedavi rejimi ve ardından yeniden tedavi rejimlerini almasına karşın, halen yayma pozitif olan hastalardır. Bir tüberküloz hastası ile karşılaşıldığında, hastaya uygulanacak tedavi protokolünün belirlenmesi, bildiriminin ve izleminin standart bir şekilde yapılabilmesi için yukarıda ayrıntıları verilen hastalığın yeri, şiddeti, bakteriyolojik durumu ve tedavi öyküsü konularının mutlaka aydınlatılması gerekmektedir. Bu ayrıntılar bilindiğinde, hasta aşağıdaki tedavi kategorilerinden birisine konularak uygun rejim verilebilecektir. Tedavi Kategorileri: Kategori I: Bu kategori tüberküloz hastalarının en büyük kısmını içine almaktadır. Öncelikle yeni yayma pozitif akciğer tüberkülozlu hastalar bu grubun temelini oluşturmaktadır ve hekimlerin en sık karşılaştıkları tablolardır. Bu grubun bir diğer önemi, hastalık kontrolünde öncelikli hedef grubu oluşturmalarıdır. Daha açık inceleyecek olursak; yayma pozitif olarak saptanan bir tüberküloz hastası daha önce hiç tüberküloz tedavisi almamışsa ya da bir aydan kısa süreli tedavi aldığı öyküden öğrenilmişse bu kategori içinde değerlendirilmelidir. Yine hastalığın ağırlığı açısından değerlendirilen, miliyer, menenjit, perikardit, peritonit, vertebra, gastrointestinal, genitoüriner sistem tüberkülozlu hastalar da bu grup içinde tedavi edilmelidirler. Balgam yaymalarında tüberküloz basili saptanamayan, ancak akciğer grafilerinde tüberküloz ile uyumlu yaygın lezyonları bulunan hastalarda bu grup içerisine girmektedirler. Tedavi: Hastalığın tedavisi ve ilkeleri daha ayrıntılı bir şekilde anlatılacaktır. Ancak bu gruba giren hastalar iki ay süre ile isoniazid, rifampisin, pirazinamid ve etambutol ya da streptomisin den oluşan 4 ilaç ile, daha sonra sadece isoniazid ve rifampisinden oluşan 2 ilaç ile dört ay süreyle (toplam tedavi süresi 6 ay) olacak şekilde tedavi edilmelidir. 59
7 Tedavinin takibi: Tüberkülozun kür edilmesinde en önemli nokta hastanın ilaçlarını düzenli kullanmasıdır. Günümüze kadar olan deneyimler, her türlü sosyo-kültürel düzeyden hastanın uzun süre ilaç kullanmasında sorunlar olduğunu göstermiştir. Tedavi düzenli olmadığı takdirde ilaç direnci gibi sorunlarla karşılaşıldığından, hastanın tedavisini düzensiz yapması sadece hastayı değil tüm toplumu ilgilendiren bir sorun haline gelmektedir. Bu nedenle günümüzde tüberküloz kontrolünde DSÖ tarafından da önerilen Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisini(DOTs=DGT) elementlerinden birisi olan, ilaç içirilmesi, bu iş için görevlendirilmiş bir sağlıkçı tarafından her bir dozun gözetim altında içirilmesi ile başarılabilmektedir. Tedaviye cevabın takibi tanıda olduğu gibi, balgam yayması ile yapılmaktadır. Ülkemizde genellikle akciğer filmi tedavi takibinde yanlış olarak kullanılmakta, lezyonlara bakılarak hastalığın iyileşip iyileşmediği konusunda yorum yapılabilmektedir. İmmunolojik reaksiyonlar sonucu parankimde gelişen inflamasyon, kavitasyon ve fibrozis gibi patolojik süreçler, akciğer grafisinde görülebilen lezyonlara yol açmaktadır. Tüberküloz tedavisinde kullanılan tüm ilaçlar antibakteriyel ilaçlardır ve herhangi bir parankimatöz organda ortaya çıkan inflamasyon ve fibrozisi tedavi edici özellikleri bulunmamaktadır. Bu nedenle balgam yaymasında basilin kaybolması, tedavinin yolunda gittiğinin en önemli göstergesidir. Kategori 1 deki bir hastanın tedavinin başlangıcında, ikinci ayın sonunda ve beşinci ayın sonunda balgam yaymaları kontrol edilmelidir. İkinci ayın sonunda yapılan balgam yaymasında basil saptanmazsa, tedaviye isoniazid ve rifampisin ile devam edilmeli, basil saptanırsa bir ay daha dörtlü tedaviye devam edilmelidir. Hastanın başka bir yakınması olmadan yapılacak diğer tetkikler klinisyenin merakını gidermekten öte hastalığın yönetimine katkı sağlamayacaktır. Kategori II: Bu gruba daha önce tedavi öyküsü olan yukarıda tanımları verilen, relaps, tedavi yetmezliği, ara verip dönen hastalar girmektedir. Tedavi: Bu hastalarda İsoniazid, rifampisin, pirazinamid, etambutol ve streptomisin den oluşan beş ilaç ile tedaviye başlanılır. İkinci ay sonunda streptomisin kesilerek, kalan dört ilaç ile bir ay daha devam edilir ve üçüncü ayın sonunda pirazinamidde kesilerek kalan üç ilaç ile beş ay süre ile toplam tedavi süresi 8 ay olacak şekilde tedavi tamamlanır. Tedavi Takibi: Bu hastalarda da tüm tedavi boyunca ilaçların gözetim altında içirilmesi çok önemlidir. Tedaviye cevap, tanı anında yapıldığı gibi 3.ncü ayın sonunda ve 8.nci ayın sonunda yapılmalıdır. Üçüncü ayın sonunda balgam yayması pozitif olan hastalarda dört ilaçlı tedavi bir ay daha uzatılmalıdır. Kategori III: Yayma negatif akciğer tüberkülozları ve akciğer dışı organ tüberkülozlarının hafif formları bu kategoriyi oluşturmaktadır. Tedavi: İki ay süre ile İsoniazid, rifampisin, pirazinamid ve etambutolden oluşan 4 ilaç ile başlangıç fazı uygulandıktan sonra, etambutol ve pirazinamid kesilerek, dört ay daha iki ilaç ile toplam tedavi süresi 6 aya tamamlanır. Kavitesi olmayan, HIV negatif ve primer TB lu genç çocuklarda Etambutol verilmeyebilir. 60
8 Tedavinin takibi: Bu grupdaki hastalarda kategori I deki hastalar gibi ikinci ve beşinci ayın sonunda balgam yayması ile kontrol edilirler. İkinci ay sonunda balgam yayması pozitif olan hastalarda, ilaçların düzenli kullanılmadığı ya da başlangıçdaki balgam yayma sonucunun yanlış olabileceği düşünülmelidir. Bu hastalar kategori II olarak yeniden tedaviye alınmalıdırlar. Kategori IV: Kategori II tedavisi alan ancak halen yayma pozitif olarak devam eden hastalardır. Bu hastaların tedavisi özelleşmiş merkezlerde yapılmalıdır. Tedavi Sonuçları: Hastalığın tanısının standartlaştırma çabaları gibi, tedavi sonuçlarının bildirilmesi de bu çalışmada standartlaştırılmıştır. Bunlar incelenecek olursa; Kür: Yayma pozitif olarak tedaviye alınan bir hastada, tedavi bitiminden önce en az bir kez ya da daha fazla balgam yaymasının negatifleştiğinin gösterilmesidir. Kür tüberküloz kontrolünde özel bir önem gösterir. Hastalıktan korunmada en önemli araç, bulaştırıcı özelliği olan hastaların en kısa sürede negatifleştirilip topluma hastalığı artık yayamıyacağının kanıtlanması açısından tedavi bitiminden önce balgam muayensinin yapılması gerekmektedir. Etkin tüberküloz kontrolü için saptanan hastaların %85 inin kür edilmesi gerekmektedir. Tedavi tamamlama: Öngörülen tedavi süresi boyunca ilaçlarını alan, tedavi sonunda kür mü, tedavi yetmezliği mi olduğu bilinmeyen vakadır. Tedavi yetmezliği: Tedavinin beşinci ayında hastanın yayma pozitif olmasıdır. Ölüm: Tedavi süresi içerisinde hastanın herhangi bir nedenden ölmesidir. Tedaviye ara veren: Tedaviye iki aydan uzun süre ara veren hasta. Nakil: Hastanın başka bir üniteye nakil olması nedeniyle tedavi sonuçlarının bilinmediği hastalar. Özel Durumlarda Tüberküloz: Gebelerde tüberküloz tedavisi: Tüberküloz ilaçlarının bir çoğu gebelikte güvenle kullanılabilir. Streptomisinin fötüs için ototoksik olduğu bilinmektedir. Bu nedenle gebelerde streptomisin kullanılmamalıdır. Etkin tüberküloz tedavisinin, gebeliğin sonucu için gerekli olduğu hastaya anlatılmalıdır. Emziren kadınlarda tüberküloz tedavisi: Tüberküloz tedavisi altındaki bir hasta bebeğini emzirebilir. Anne ile bebeğin ayrılması gerekmez. Bebeğe BCG aşısı yapılmalı ve isoniazid kemoproflaksisi yapılmalıdır. Oral kontraseptif kullanımı ve tüberküloz tedavisi: Rifampisin oral kontraseptiflerin metabolizmasını artırılar ve bu nedenle istenmeyen gebelikler oluşabilir. Bu nedenle hastaya başka bir doğum kontrol yöntemi ya da 50 µgr östrojen içeren bir preparat kullanması önerilebilir. 61
9 Karaciğer hastalıkları ve tüberküloz tedavisi: Aşağıdaki durumlar tüberküloz tedavisinin uygulanması için kontrendikasyon oluşturmazlar. Hepatit virus taşıyıcılığı, akut hepatit geçirme öyküsü, yoğun alkol kullanımı. Kanıtlanmış karaciğer hastalığı ve tüberküloz tedavisi: İsoniazid ve rifampisine ek olarak hepatotoksik etkisi olmayan etambutol ve/veya streptomisin eklenerek toplam 8 aylık bir rejim uygulanabilir. Hastada şiddetli karaciğer hasarı varsa, İsoniazid, etambutol ve streptomisinden oluşan başlangıç fazı rejimini iki ay devam ettikten sonra, isoniazid ve etambutol ile 10 ay daha tedaviye devam ederek toplam oniki aylık bir tedavi uygulamaktır. Akut Hepatit ve tüberküloz tedavisi: Çok nadir olarak her iki hastalık bir arada bulunabilir. Burada tüberküloz hastalığının yol açtığı sorunların boyutuna göre tüberküloz tedavisi, hepatitin iyileşmesi sonuna kadar bırakılabilir. Akut hepatit sırasında tüberküloz hastalığının tedavisi mutlaka gerekiyorsa, streptomisin ve etambutol ile tedaviye başlanarak üç ay süreyle bu tedavi ile devam edilip, hepatit geriledikten sonra isoniazid ve rifampisin ile altı ay süreyle tedavi uygulanır. Böbrek yetmezliği ve tüberküloz tedavisi: Tüberküloz tedavisi sırasında kullanılan major ilaçlar böbrek fonksiyonları yakından takip edilerek verilebilmesine rağmen, en güvenilir tedavi rejimi 2 ay süreyle isoniazid, rifampisin ve pirazinamid, daha sonra 6 ay süreyle isoniazid ve rifampisin den oluşan tedavi, toplam sekiz ay sürede uygulanır. Bazı yazarlar milier, menenjit ve norolojik semptomlara neden olan vertebra tüberkülozlarında isoniazid ve rifampisin ile olan süreyi 7 ay olarak önermektedirler. KAYNAKLAR 1. WHO. Fact Sheet N 104 Revised April WHO Report 2004 Global Tuberculosis Control Report. Surveillance, Planning, Financing WHO Report 2004.WHO.Geneva WHO/HTM/TB/ Rieder Hl.: Epidemiologic Basis of Tuberculosis Control. First Ed. IUATLD.Paris Smith P.G., Moss A.: Epidemiology of tuberculosis. In.Tuberculosis. Pathogenesis, Protection and Control.Ed. Barry Bloom American Society for Microbiology, Washington Canadian Tuberculosis Standards. 5 th Ed. Ed: Long R.,Canadian Lung Association 2000, pg38 6. Treatment of Tuberculosis.Guidelines for National Programmes:World Health Organization.Second Edition. Geneva. WHO/TB/
TÜBERKÜLOZ. Dr.Haluk C.Çalışır
TÜBERKÜLOZ Dr.Haluk C.Çalışır Doğal Gelişim: Tüberküloz hastalığı insanlık tarihi kadar eskidir. Eski Mısır Mumyalarında hastalığa ait izler saptanmıştır. Mycobacterium tuberculosis in, bir başka mikobakteri
DetaylıTÜBERKÜLOZ Tüberküloz hastalığı gelişimi için risk faktörleri
TÜBERKÜLOZ Tüberküloz, Mycobacterium tuberculosis mikrobu ile oluşan bulaşıcı bir hastalıktır. Kişiden kişiye solunum yoluyla bulaşir. Hasta kişilerin öksürmesi, aksırması, hapşurması, konuşması ile havaya
DetaylıT.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI
T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI VEREM (TÜBERKÜLOZ) NEDİR? Verem hastalığı; verem mikrobunun solunum yolu ile alınmasıyla oluşan bulaşıcı bir
DetaylıTüberküloz Tedavisinde Temel İlkeler
Tüberküloz Tedavisinde Temel İlkeler Dr. Tülin Sevim Süreyyapaşa Göğüs Kalp ve Damar Hastalıkları Eğitim Hastanesi Sunum Akışı Tüberküloz tedavisinin tarihçesi Tüberküloz tedavisinin biyolojik temelleri
DetaylıT.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı. VEREM HASTALIĞI ve VEREM HAFTASI
T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI ve VEREM HAFTASI VEREM EĞİTİM VE PROPAGANDA HAFTASI Geleneksel olarak her yıl Ocak ayının ilk Pazar gününden
DetaylıHIV Enfeksiyonu ve Tüberküloz Birlikteliğinin Değerlendirilmesi
HIV Enfeksiyonu ve Tüberküloz Birlikteliğinin Değerlendirilmesi =Evaluation of HIV Infection and Tuberculosis Concomitance= Behice Kurtaran, Selçuk Nazik, Aslıhan Ulu, Ayşe Seza İnal, Süheyla Kömür, Ferit
DetaylıEK: VEREM EĞİTİM VE PROPAGANDA HAFTASI BİLGİ NOTU (01-07 Ocak 2017)
EK: 1 70. VEREM EĞİTİM VE PROPAGANDA HAFTASI BİLGİ NOTU (01-07 Ocak 2017) VEREM EĞİTİM VE PROPAGANDA HAFTASI Verem Eğitim ve Propaganda Haftası 1947 yılında kutlanmaya başlamıştır. Her yıl Ocak ayının
DetaylıEK: 1 68. VEREM EĞĠTĠM VE PROPAGANDA HAFTASI BĠLGĠ NOTU (04-10 Ocak 2014)
EK: 1 68. VEREM EĞĠTĠM VE PROPAGANDA HAFTASI BĠLGĠ NOTU (04-10 Ocak 2014) VEREM EĞĠTĠM VE PROPAGANDA HAFTASI Verem Eğitim ve Propaganda Haftası 1947 yılında kutlanmaya başlamıştır. Her yıl Ocak ayının
DetaylıTürkiye'de Yıllara Göre Yeni Verem Hasta Sayıları. 1965 1970 1975 1980 1985 1990 1995 2000 2005 2007 Yıllar
Verem Haftası etkinlikleri çerçevesinde Akkuş İlçe Sağlık Grup Başkanımız Dr. Mustafa AKDOĞAN 18/01/2010 tarihinde ilçemizde çalışan din adamları ve halka yönelik verem hastalığı ile ilgili çeşitli bilgiler
Detaylı3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya
3. OLGU Tüberküloz Kursu 2008 Antalya 43 yaşında erkek hasta, çiftçi Yakınması: Öksürük, balgam, balgamla karışık kan tükürme, nefes darlığı Hikayesi: Yaklaşık 5 aydır öksürük ve balgam yakınması olan
DetaylıOLGU 3 (39 yaşında erkek)
Yakınma OLGU 3 (39 yaşında erkek) Yaklaşık dört aydır öksürük, Kanlı balgam çıkarma, Göğüs ağrısı ve halsizlik yakınmaları Özgeçmiş Beş yıl önce çekilen akciğer radyogramında sağ üst ve alt zonda tespit
DetaylıT.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI VE VEREM HAFTASI
T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI VE VEREM HAFTASI VEREM EĞİTİM VE PROPAGANDA HAFTASI Geleneksel olarak her yıl Ocak ayının ilk Pazar gününden
DetaylıTÜBERKÜLOZ. Verem; TB; TBC; Tüberküloz nasıl yayılır? Tüberküloz şikayetleri nelerdir?
TÜBERKÜLOZ Verem; TB; TBC; Hava yoluyla yayılan bulaşıcı akciğer hastalığıdır. Akciğer dışında kemik, lenf bezleri, böbrek, beyin zarları gibi diğer organları da tutabilir. Tüberküloz bakterisi Mycobacterium
Detaylı1. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya
1. OLGU Tüberküloz Kursu 2008 Antalya 49 yaşında kadın hasta, ev hanımı Yakınması: Öksürük, balgam Hikayesi: Yaklaşık 2 aydır şikayetleri olan hasta akciğer grafisinde lezyon görülmesi üzerine merkezimize
DetaylıREHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD
REHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD 1 2 3 4 ANTİRETROVİRAL TEDAVİ HIV eradiksayonu yeni tedavilerle HENÜZ mümkün değil
DetaylıTÜRKİYE ULUSAL VEREM SAVAŞI DERNEKLERİ FEDERASYONU 71. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası
TÜRKİYE ULUSAL VEREM SAVAŞI DERNEKLERİ FEDERASYONU www.verem.org 71. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası VEREM (TÜBERKÜLOZ) NEDİR? Verem, Mycobacterium Tuberculosis denilen bir basille oluşan, tedavi edilmezse
DetaylıGöğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine
Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına
DetaylıTüberküloz. Doç. Dr. Haluk C. ÇALIfiIR
Tüberküloz Doç. Dr. Haluk C. ÇALIfiIR Süreyyapafla E itim ve Araflt rma Hastanesi, Gö üs Hastal klar, STANBUL e-mail: halukcalisir@yahoo.com Tüberküloz, Mycobacterium tuberculosis in solunum yolu ile bulaflmas
DetaylıÇOCUKLULARDA TÜBERKÜLOZ
ÇOCUKLULARDA TÜBERKÜLOZ FR-HYE-04-418-04 Tüberküloz (Verem) hastalığı nedir? Tıpta tüberküloz olarak adlandırılan verem hastalığına halk arasında ince hastalık da denmektedir. Tüberküloz, asıl olarak akciğerlerde
DetaylıDr. Serir Aktoğu Özkan. kları ve Cerrahisi.
Tüberküloz Dr. Serir Aktoğu Özkan İzmir Göğüs G s Hastalıklar kları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma rma Hastanesi aktogu@yahoo.com Tüberküloz 1)Mikrobiyolojik özellikler 2)Epidemiyoloji 3)Bula Bulaşma
DetaylıTÜBERKÜLOZ Dr. Behice Kurtaran. Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD
TÜBERKÜLOZ 2019 Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD TÜBERKÜLOZ İnsanlık tarafından bilinen en eski hastalıklardan biri 2 Halk arasında ince hastalık Dünyada
DetaylıLOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ
LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ Prof.Dr.Ayşe Kılıç draysekilic@gmeil.com AMAÇ Lokomotor sistemin temel yapılarını ve çocuklarda görülen yakınmalarını, öykü, fizik muayene ve basit tanı yöntemlerini öğrenmek
DetaylıOlgu sunumu. Doç. Dr. Erkan Çakır. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı
Olgu sunumu Doç. Dr. Erkan Çakır Bezmialem Vakıf Üniversitesi Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Şikayet ve hikayesi E.K 13 yaş kız hasta Özel bir tekstil atölyesinde
DetaylıMuzaffer Fincancı İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Muzaffer Fincancı İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi HIV infeksiyonlu hastalarda tüberküloz sıklığı İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi 212 HIV infeksiyonlu hasta - 8 Akciğer tüberkülozu - 4
DetaylıSAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ
SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ Sağlık hizmeti veren, Doktor Ebe Hemşire Diş hekimi Hemşirelik öğrencileri, risk altındadır Bu personelin enfeksiyon açısından izlemi personel sağlığı ve hastane
DetaylıTÜBERKÜLOZ. Doç. Dr. Bülent Erdur PAUTF Acil Tıp AD EUSEM 2012
TÜBERKÜLOZ Doç. Dr. Bülent Erdur PAUTF Acil Tıp AD EUSEM 2012 1 Sunu Planı Epidemiyoloji Patofizyoloji Klinik Özellikler Tanı ve Ayırıcı Tanılar Tedavi 2 Epidemiyoloji Tbc insanlık tarihi kadar eskidir
DetaylıTÜBERKÜLOZDA KAYIT ve BİLDİRİM. Dr. Suha ÖZKAN Ankara Verem Savaşı İl Koordinatörü
TÜBERKÜLOZDA KAYIT ve BİLDİRİM Dr. Suha ÖZKAN Ankara Verem Savaşı İl Koordinatörü 1 AMAÇ Bildirimi zorunlu bir hastalık olan tüberkülozun kendine özgü terminolojisi hakkında bilgilenmek, ülkemizdeki, bildirim,
DetaylıOLGU SUNUMU 23 Kasım 2013
OLGU SUNUMU 23 Kasım 2013 Prof. Dr. Ayşe Willke Yard. Doç. Dr. Emel Azak Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD. OLGU S.V., 34 yaşında erkek hasta 28 Eylül
DetaylıÖzel durumlarda tüberküloz tedavisi
Özel durumlarda tüberküloz tedavisi Dr. Serir Aktoğu Özkan aktogu@yahoo.com İzmir Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi ÖZEL DURUMLARDA TÜBERKÜLOZ TEDAVİSİ Gebelik Lohusalık, emzirme,
DetaylıEngraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ
Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Sendromu Veno- Oklüzif Hastalık Engraftman Sendromu Hemşirelik İzlemi Vakamızda: KİT (+14)-
DetaylıTULAREMİ OLGU SORGULAMA FORMU. Dr. Güven ÇELEBİ Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD
TULAREMİ OLGU SORGULAMA FORMU Dr. Güven ÇELEBİ Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD TULAREMİ OLGU SORGULAMA FORMU Genel Bilgiler: Tularemi olgu
DetaylıSPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR
SPONDİLODİSKİTLER Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR Vertebra Bir dizi omurdan oluşur Vücudun eksenini oluşturur Spinal kordu korur Kaslar, bağlar ve iç organların yapışacağı sabit bir yapı sağlar. SPONDİLODİSKİT
DetaylıANTALYA TÜBERKÜLOZ İL KOORDİNATÖRLÜĞÜ YILI ÇALIŞMALARI
ANTALYA TÜBERKÜLOZ İL KOORDİNATÖRLÜĞÜ 2016-2017 YILI ÇALIŞMALARI Dünya nüfusunun üçte birini infekte eden basiliyle Tüberküloz, halen dünyanın en yaygın infeksiyon hastalığıdır. son 20 yılda Dünya Sağlık
DetaylıBirinci Basamakta Hasta Çocuğa Yaklaşım
Birinci Basamakta Hasta Çocuğa Yaklaşım 1 Çocuk Sağlığında Eşitsizlikler (DSÖ verileri 1999) Yılda 10 milyon çocuk 5. yaşlarını kutlayamadan ölmektedir 2020 e kadar aynı Geri kalmış-gelişmekte olan ülkelerde
DetaylıVerem Eğitim ve Propaganda Haftası
TÜRKİYE ULUSAL VEREM SAVAŞI DERNEKLERİ FEDERASYONU TUVSDF www.verem.org.tr Verem Eğitim ve Propaganda Haftası (Her yılın ilk haftası) TÜRKİYE ULUSAL VEREM SAVAŞI DERNEKLERİ FEDERASYONU Kuruluş: 1948 Ord.Prof.Dr.Tevfik
DetaylıTÜBERKÜLOZ. Verem; TB; TBC; Tüberküloz nasıl yayılır? Tüberküloz şikayetleri nelerdir?
TÜBERKÜLOZ Verem; TB; TBC; Hava yoluyla yayılan bulaşıcı akciğer hastalığıdır. Akciğer dışında kemik, lenf bezleri, böbrek, beyin zarları gibi diğer organları da tutabilir. Tüberküloz bakterisi Mycobacterium
DetaylıMaymun Çiçek Virüsü (Monkeypox) VEYSEL TAHİROĞLU
Maymun Çiçek Virüsü (Monkeypox) VEYSEL TAHİROĞLU insanlarda ölümcül hastalığa neden olabilir; her ne kadar genellikle çok daha az ciddi olsa da insan çiçek virüsü hastalığına benzer. Maymun çiçek virüsü
DetaylıHepatit B ile Yaşamak
Hepatit B ile Yaşamak NEDİR? Hepatit B, karaciğerin iltihaplanmasına sebep olan, kan yolu ve cinsel ilişkiyle bulaşan bir virüs hastalığıdır. Zaman içerisinde karaciğer hasarlarına ve karaciğer kanseri
DetaylıİNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir
İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir AMAÇ Radyolojik olarak algoritm Tanı ve bulgular Tedavi sonrası takip İnvazif Asperjilloz Akciğer
DetaylıSAĞLIK PERSONELİNİN BULAŞICI HASTALIKLARA YÖNELİK TARAMA PROTOKOLÜ
SAĞLIK PERSONELİNİN BULAŞICI HASTALIKLARA YÖNELİK TARAMA PROTOKOLÜ Çalışanların hastane ortamında bulaşıcı hastalıklardan korunmasını sağlamak, bulaşıcı hastalıklara maruziyet durumunda alınması gereken
DetaylıMEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler
MEME KANSERİ Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler KANSER NEDİR? Hücrelerin kontrolsüz olarak sürekli çoğalmaları sonucu yakındaki ve uzaktaki başka organlara yayılarak kötü klinik
DetaylıAKILCI İLAÇ KULLANIMI AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI. Adana Devlet Hastanesi 2016 Ecz. Gonca DURAK
AKILCI İLAÇ KULLANIMI AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI Adana Devlet Hastanesi 2016 Ecz. Gonca DURAK Akılcı İlaç Kullanımı tanımı ilk defa 1985 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılmıştır. Kişilerin
DetaylıÇocuk Hekimleri için Akıl Defteri / Radyolojik Değerlendirmeler*
1 Hazırlayan: Mustafa Hacımustafaoğlu, Bursa * Bu sayfaya, konusunda uzman akademisyenlerin Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları radyolojisi ile ilgili ve kısa klinik bilgileri de içeren konusunda klinik açıdan
DetaylıSAĞLIK ÇALIŞANLARI MESLEKİ RİSKİ TALİMATI
Dok No: ENF.TL.15 Yayın tarihi: NİSAN 2013 Rev.Tar/no: -/0 Sayfa No: 1 / 6 1.0 AMAÇ:Sağlık çalışanlarının iş yerinde karşılaştıkları tehlikeler ve meslek risklerine karşı korumak. 2.0 KAPSAM:Hastanede
DetaylıHEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI KİMLERE YAPILIR? HEPATİT B RİSKİ OLAN KİŞİLER
HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI Hepatit B aşısı bilinen en etkili aşılardan biridir. Hepati B aşısı inaktif ölü bir aşıdır, aşı içinde hastalık yapacak virus bulunmaz. Hepatit B aşısı 3 doz halinde yapılmalıdır.
Detaylıİnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.
Her yıl milyonlarca kişiyi etkileyen bir solunum yolu enfeksiyonu olan grip, hastaneye yatışı gerektirecek kadar ağır hastalık tablolarına neden olabiliyor. Grip ve sonrasında gelişen akciğer enfeksiyonları
Detaylıİnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar
İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım Dr.Özlem Özdemir Kumbasar Bağışıklığı baskılanmış hastaların akciğer komplikasyonları sık görülen ve ciddi sonuçlara yol açan önemli sorunlardır.
DetaylıTÜBERKÜLOZ PERİTONİT VAKA SUNUMU
TÜBERKÜLOZ PERİTONİT VAKA SUNUMU GÜLDEN ÇELİK Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Araştırma Ve Uygulama Hastanesi Nefroloji Bilim Dalı Periton Diyalizi Ünitesi PERİTONİT Parietal ve visseral peritonun
DetaylıHEPATİT TARAMA TESTLERİ
HEPATİT TARAMA TESTLERİ Hepatit Tarama Testleri (Hepatit Check Up) Hepatit taraması yaptırın, aşı olun, tedavi olun, kendinizi ve sevdiklerinizi koruyun. Hepatitler toplumda hızla yayılan ve kronikleşerek
DetaylıMycobacterium. Mycobacterium hücre duvarının lipid içeriği oldukça fazladır ve mikolik asit içerir
Mycobacterium Mycobacteriaceae ailesi üyeleri uzun, ince, çomak şekilli, hareketsiz bakterilerdir. Özel ayırt edici boyalarla bir kez boyandıklarında seyreltik asitlerle boyayı vermemeleri yani dekolorize
DetaylıDr. Servet ALAN Memorial Sağlık Grubu
Dr. Servet ALAN Memorial Sağlık Grubu Olgu 1 56 y, Erkek Karaciğer sirozu, hepatit B, C, ve HCC Hepatik ensefalopati KC alıcı VDRL: + TPHA: + (1/640) Anti-TP : + Olgu 1 Preoperatif 10 gün seftriakson 1x1
DetaylıTÜBERKÜLOZ BULAŞMA, TANI, KORUNMA VE TEDAVİ
TÜBERKÜLOZ BULAŞMA, TANI, KORUNMA VE TEDAVİ TB dünyanın en eski hastalıklarından birisidir. Avrupa da neolitik insan vertebralarında, Mısır mumyalarında TB lezyonlarının gösterilmesi hastalığın milattan
DetaylıHazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi:
Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: 30.06.2018 » İnfluenzanın Tanımı» İnfluenza Bulaş Türleri» İnfluenza Nasıl Bulaşır?» Konak Seçimi» Klinik
DetaylıAKCİĞER TÜBERKÜLOZU & MİLİYER TÜBERKÜLOZ. Uzm. Dr. Hülya Dirol Prof. Dr. Ömer Özbudak Akdeniz Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD
AKCİĞER TÜBERKÜLOZU & MİLİYER TÜBERKÜLOZ Uzm. Dr. Hülya Dirol Prof. Dr. Ömer Özbudak Akdeniz Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD Çıkar çatışması beyanı: Konu ile ilgili olarak herhangi bir kurum veya firma
DetaylıTÜBERKÜLOZ SÜRVEYANS ÇALIŞMALARINA PRATİK YAKLAŞIM ve ÖNEMİ
21. Yüzyılda Tüberküloz Sempozyumu ve II. Tüberküloz Laboratuvar Tanı Yöntemleri Kursu, Samsun TÜBERKÜLOZ SÜRVEYANS ÇALIŞMALARINA PRATİK YAKLAŞIM ve ÖNEMİ Prof. Dr. Yıldız PEKŞEN Ondokuz Mayıs Üniversitesi,
DetaylıSu Çiçeği. Suçiçeği Nedir?
Suçiçeği Nedir? Su çiçeği varisella zoster adı verilen bir virüs tarafından meydana getirilen ateşli bir enfeksiyon hastalığıdır. Varisella zoster virüsü havada 1-2 saat canlı kalan ve çok hızlı çoğalan
DetaylıPRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ
PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ N Emiralioğlu, U Özçelik, G Tuğcu, E Yalçın, D Doğru, N Kiper Hacettepe Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Genel Bilgiler Primer
DetaylıNocardia Enfeksiyonları. Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
Nocardia Enfeksiyonları Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Nocardia Enfeksiyonları Nocardia insanlarda ve hayvanlarda lokalize veya dissemine enfeksiyonlardan sorumlu olabilen
DetaylıEnfeksiyon Bakıs Ac ısı ile Biyolojik Ajan Kullanımı. Rehberler Es lig inde Hasta Yo netimi
Enfeksiyon Bakıs Ac ısı ile Biyolojik Ajan Kullanımı Rehberler Es lig inde Hasta Yo netimi Uz.Dr. Servet ÖZTÜRK Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalaıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
DetaylıBöbrek kistleri olan hastaya yaklaşım
Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik
DetaylıACİL TIPTA UNUTULAN TEHLİKE TÜBERKÜLOZ. Prof. Dr. İbrahim İKİZCELİ. İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı
ACİL TIPTA UNUTULAN TEHLİKE TÜBERKÜLOZ Prof. Dr. İbrahim İKİZCELİ İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı TÜBERKÜLOZ HASTASı ACIL SERVISE NASıL GELIR 1. Tbc tedavisi alırken herhangi bir şikayet
DetaylıÖzel durumlarda tüberküloz tedavisi. Dr. Serir Aktoğu Özkan İzmir Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Özel durumlarda tüberküloz tedavisi Dr. Serir Aktoğu Özkan aktogu@yahoo.com İzmir Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi ÖZEL DURUMLARDA TÜBERKÜLOZ TEDAVİSİ Gebelik Lohusalık, emzirme,
DetaylıPrediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta
Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller Dr. Dilara İnan 04.06.2016 Isparta Hepatit B yüzey antijeni (HBsAg) HBV yüzeyinde bulunan bir proteindir; RIA veya EIA ile saptanır Akut ve kronik HBV
DetaylıKazanılmış Bağışıklık Eksikliği Sendromu
AIDS EĞİTİMİ Acquired Immune Deficiency Syndrome Kazanılmış Bağışıklık Eksikliği Sendromu AIDS Tüm Dünyayı Tehdit Ediyor. Tanzanya da AIDS yetimleri AIDS Nedir? AIDS, bulaşıcı ve ölümcül bir hastalıktır.
DetaylıTÜBERKÜLOZDA TANI. Dr.SELAHATTİN ÖZTAŞ SÜREYYAPAŞA GÖĞÜS HASTALIKLARI VE GÖĞÜS CERRAHİSİ EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ
TÜBERKÜLOZDA TANI Dr.SELAHATTİN ÖZTAŞ SÜREYYAPAŞA GÖĞÜS HASTALIKLARI VE GÖĞÜS CERRAHİSİ EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ bilmek ve şüphelenmek Tüberküloz; Mycobacterium tuberculosis in neden olduğu bir çok sistemi
DetaylıASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK
ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık
DetaylıGEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği
GEBELİKTE SİFİLİZ Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği SİFİLİZ TANIM T.pallidum un neden olduğu sistemik bir hastalıktır Sınıflandırma: Edinilmiş (Genellikle
DetaylıÇocukluk Çağı Tüberkülozu. Prof.Dr.Ayper SOMER İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı
Çocukluk Çağı Tüberkülozu Prof.Dr.Ayper SOMER İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı www.aypersomer.com Tüberküloz görülme sıklığı 1986 dan beri artmaktadır. Dünya nüfusunun
DetaylıACOG Diyor ki! İNFLUENZA ŞÜPHELİ VEYA TANILI GEBELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TEDAVİSİ (ACOG Committee Opinion Number: 753.
ACOG Diyor ki! İNFLUENZA ŞÜPHELİ VEYA TANILI GEBELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TEDAVİSİ (ACOG Committee Opinion Number: 753. Eylül 2018) Özeti yapan: Dr. Ahmet Erol ÖZET: Gebeler ve postpartum kadınlar, mevsimsel
DetaylıBununla birlikte tüberkülozla savaş yeterli bütçeyi büyük ölçüde bulamamaktadır. Bu kabul edilemez bir durumdur.
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ (DSÖ) 2012 KÜRESEL TÜBERKÜLOZ RAPORUNU YAYIMLADI - Genç Gelişim K Tüberküloz, ülkemizdeki adıyla verem, havayolu ile bulaşan ve öldürebilen bir hastalıktır. Çok az maliyetle tedavi
DetaylıBRUSELLA ENFEKSİYONU. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği
BRUSELLA ENFEKSİYONU Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği SUNU PLANI Mikrobiyoloji Epidemiyoloji Patogenez Klinik bulgular Tanı- Ayırıcı Tanı Tedavi GİRİŞ Brusellozis bir zoonitik
DetaylıPatogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar
Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Bronşektazi Giriş Subsegmental solunum yollarının anormal ve kalıcı dilatasyonu şeklinde tanımlanır Hastalık olmaktan çok çeşitli patolojik süreçlerin
DetaylıİDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir
İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir IIP (İdiopatik İnterstisyel Pnömoniler) 2002 yılında ATS-ERS bir sınıflama
Detaylı28.02.2015. Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon
Granülom / Granülomatoz reaksiyon Non-enfektif granülomatozlar: Sinir sistemi tutulumu ve görüntüleme Küçük nodül Bağışıklık sisteminin, elimine edemediği yabancı patojenlere karşı geliştirdiği ve izole
DetaylıProf. Dr. Ayşe Yüce. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Nisan-2014
Prof. Dr. Ayşe Yüce Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Nisan-2014 1 Global Tuberculosis Report 2013, World Health Organization 2 Kötü sosyo-ekonomik
DetaylıDÜZCE TIP FAKÜLTESİ DERGİSİ DUZCE MEDICAL JOURNAL
DÜZCE TIP FAKÜLTESİ DERGİSİ DUZCE MEDICAL JOURNAL ORİJİNAL MAKALE / ORIGINAL ARTICLE 1 Muammer YILMAZ 2 Ayşe YILMAZ DÜZCE TOPLUM SAĞLIĞI MERKEZİ TÜBERKÜLOZ BİRİMİNE KAYITLI TÜBERKÜLOZ VAKALARININ DEĞERLENDİRİLMESİ:2011-2015
DetaylıVEREM. İLYAS ÇELİK ( ) ve Prof. Dr. Figen ERKOÇ Gazi Eğitim Fakültesi
VEREM İLYAS ÇELİK (040559009) ve Prof. Dr. Figen ERKOÇ Gazi Eğitim Fakültesi Verem [Tüberküloz TB], soluduğumuz hava ile akciğerlere giren verem bakterisinin (mikrobunun) yol açtığı bulaşıcı bir hastalıktır.
DetaylıDünyada 350 milyonun üzerindeki hepatit B taşıyıcısının %50 sinden fazlasında infeksiyon perinatal yolla kazanılmıştır.
GİRİŞ Dünyada 350 milyonun üzerindeki hepatit B taşıyıcısının %50 sinden fazlasında infeksiyon perinatal yolla kazanılmıştır. HBeAg pozitif annelerden bebeğe bulaş oranı % 90 dır. Perinatal olarak kazanılan
DetaylıAkciğer tüberkülozlu çocuk hastaların klinik ve laboratuvar özelliklerinin değerlendirilmesi
Dicle Tıp Dergisi / 2014; 41 (3): 552-557 Dicle Medical Journal doi: 10.5798/diclemedj.0921.2014.03.0473 ÖZGÜN ARAŞTIRMA / ORIGINAL ARTICLE Akciğer tüberkülozlu çocuk hastaların klinik ve laboratuvar özelliklerinin
DetaylıTİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı
TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı Tiroidit terimi tiroidde inflamasyon ile karakterize olan farklı hastalıkları kapsamaktadır
DetaylıYETİŞKİNLERDE TÜBERKÜLOZ TEDAVİSİ
21. Yüzyılda Tüberküloz Sempozyumu ve II. Tüberküloz Laboratuvar Tanı Yöntemleri Kursu, Samsun YETİŞKİNLERDE TÜBERKÜLOZ TEDAVİSİ Y. Doç. Dr. Serhat Fındık Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Göğüs
DetaylıDÜNYA TÜBERKÜLOZ GÜNÜ
DÜNYA TÜBERKÜLOZ GÜNÜ TÜBERKÜLOZ Hastalık etkeni nedir? Çağlar öncesinden beri bilinen tüberküloz (TB) hala dünya çapında önemli bir halk sağlığı problemi olmaya devam etmektedir. Halk arasında ince hastalık
DetaylıKocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
DetaylıAstım tedavisinde yaygın olarak yapılan yanlışlar vardır. Bu doğru bilinen yanlışların düzeltilmesi
Bölüm 17 Astım Tedavisinde Yapılan Yanlışlar Astım Tedavisinde Yapılan Yanlışlar Dr. Gülhan AYHAN ve Dr. Ömer AYTEN Astım tedavisinde yaygın olarak yapılan yanlışlar vardır. Bu doğru bilinen yanlışların
DetaylıBir Hastada Astım Hastalığı İle Karıştırılan Yabancı Cisim Aspirasyonunda Röntgen Grafisinin Önemi: Ne Umduk,Ne Bulduk?'
Bir Hastada Astım Hastalığı İle Karıştırılan Yabancı Cisim Aspirasyonunda Röntgen Grafisinin Önemi: Ne Umduk,Ne Bulduk?' Serdar Sedat IŞIK 1,2 1 T.C.Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü
DetaylıDr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD
Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD İnhaler uygulama İntraventriküler/intratekal uygulama Antibiyotik kilit tedavisi Antibiyotik içerikli
DetaylıÇok ilaca dirençli tüberküloz tedavisinde cerrahinin yeri. Dr. Kemal Tahaoğlu Antalya 2007
Çok ilaca dirençli tüberküloz tedavisinde cerrahinin yeri Dr. Kemal Tahaoğlu Antalya 2007 Tüberküloz tedavisinin tarihçesi İkinci Yüzyıl İstirahat, Diyet Öksürüğün önlenmesi Onsekizinci Yüzyıl Kır havası
DetaylıVİRAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA. Yrd. Doç. Dr. Banu KAŞKATEPE
VİRAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA Yrd. Doç. Dr. Banu KAŞKATEPE MERS-CoV (Middle East Respiratoy Seyndrome- Corona Virus Mers-CoV Öyküsü İlk olgu: v Haziran 2012 Suudi Arabistan v Pnömoni ve akut böbrek yetmezliği-
DetaylıHIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi
Uzm. Dr. Sinem AKKAYA IŞIK Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi AIDS CMV; nadir ölümcül İlk vaka 1983 Etkili ART sıklık azalmakta, tedavi şansı
DetaylıBağışıklığı Baskılanmış Olguda Akciğer Sorununa Yaklaşım. Klinik-Radyolojik İpuçları
Bağışıklığı Baskılanmış Olguda Akciğer Sorununa Yaklaşım Klinik-Radyolojik İpuçları Çalıştığınız bölüm? 1-İnfeksiyon Hastalıkları 2-Hematoloji 3-Onkoloji 4-Göğüs Hastalıkları 5-Radyoloji 6-Diğer Bağışıklığı
DetaylıAcil Serviste Akılcı Antibiyotik Kullanımının Temel İlkeleri Dr. A. Çağrı Büke
Acil Serviste Akılcı Antibiyotik Kullanımının Temel İlkeleri Dr. A. Çağrı Büke Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji 12/o4/2014 Akılcı antibiyotik kullanımı Antibiyotiklere
DetaylıDönem 3 Konu: Amaç: Öğrenim Hedefleri: Konu: Amaç: Öğrenim Hedefleri: Konu: Amaç: Öğrenim Hedefleri: Konu: Amaç: Öğrenim Hedefleri:
Dönem 3 Konu: Solunum sistemi hastalıklarında semptomlar Amaç: Dönem 3 öğrencileri bu dersin sonunda solunum sistemi hastalıklarında öksürük,balgam çıkarma,nefes darlığı,gögüs ağrısı,hemoptizi gibi semtomları
DetaylıANKARA'DA BİR TURİZM ŞİRKETİNDE ÇALIŞAN ŞOFÖRLERİN TÜBERKÜLOZ ENFEKSİYONU AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
ANKARA'DA BİR TURİZM ŞİRKETİNDE ÇALIŞAN ŞOFÖRLERİN TÜBERKÜLOZ ENFEKSİYONU AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Songül A. VAİZOÐLU Dr. Oğuz YILMAZ Dr. Çiğdem ÖZEN Dr. Erguvan Tuğba ÖZEL İnt. Dr. Yusuf KIZIL
DetaylıEK-7 KORUYUCU HİZMET GÖSTERGELERİ
EK-7 KORUYUCU HİZMET GÖSTERGELERİ Gösterge Adı Gebe Tespit Oranı (Yüzde) Gebelik sürecindeki riskli durumlarla ilgili oluşabilecek sorunları en aza indirmek için gebe sayısının tespit edilmesidir. İlgili
DetaylıBakteriler, virüsler, parazitler, mantarlar gibi pek çok patojen hastalığın oluşmasına neden olur.
Dr.Armağan HAZAR ZATÜRRE (PNÖMONİ) Zatürre yada tıbbi tanımla pnömoni nedir? Halk arasında zatürre olarak bilinmekte olan hastalık akciğer dokusunun iltihaplanmasıdır. Tedavi edilmediği takdirde ölümcül
DetaylıHİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM
HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM Nadirdir!!! Üst aerodijestif sistem malinitelerinin % 5-10 u, tüm malinitelerin ise %0.5 i hipofarinks kanserleridir. Kötü seyirlidir!!! İleri evrede başvurmaları ve
DetaylıHODGKIN DIŞI LENFOMA
HODGKIN DIŞI LENFOMA HODGKIN DIŞI LENFOMA NEDİR? Hodgkin dışı lenfoma (HDL) veya Non-Hodgkin lenfoma (NHL), vücudun savunma sistemini sağlayan lenf bezlerinden kaynaklanan kötü huylu bir hastalıktır. Lenf
DetaylıKocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 13 Ekim 2018 Perşembe
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 13 Ekim 2018 Perşembe Dr. Ayşe Tekin Yılmaz Olgu Sekiz yaş, erkek hasta Yakınma Sırt
DetaylıÇocukluk Çağı Aşılamaları. Doç. Dr. Güldane Koturoğlu
Çocukluk Çağı Aşılamaları Doç. Dr. Güldane Koturoğlu Rutin Aşı Takvimi-2012 ÖNERİLEN RUTİN AŞI PROGRAMI-2012 Ulusal aşı programı DOĞUM 1. AYIN SONU 2. AYIN SONU 4. AYIN SONU 6. AYIN SONU HEPATİT B 1. Doz
DetaylıPlevral Boşluğun Nadir Enfeksiyonları Plevral boşlukta sıklıkla gözlenen enfeksiyonlar parapnömonik
Plevral Boşluğun Nadir Enfeksiyonları Plevral boşlukta sıklıkla gözlenen enfeksiyonlar parapnömonik effüzyon ve sonrasında gözlenen ampiyemdir. Nadir olarak gözlenen enfeksiyonlar ise fungal, viral ve
Detaylı