C6 GLİOMA HÜCRELERİNDE MORİNDA CİTRİFOLİA VE PAKLİTAKSELİN ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "C6 GLİOMA HÜCRELERİNDE MORİNDA CİTRİFOLİA VE PAKLİTAKSELİN ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI"

Transkript

1 T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TIBBİ BİYOLOJİ VE GENETİK ANABİLİM DALI C6 GLİOMA HÜCRELERİNDE MORİNDA CİTRİFOLİA VE PAKLİTAKSELİN ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI Biyolog Elçin ÖZEN YÜKSEK LİSANS TEZİ İSTANBUL, 2009

2 T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TIBBİ BİYOLOJİ VE GENETİK ANABİLİM DALI C6 GLİOMA HÜCRELERİNDE MORİNDA CİTRİFOLİA VE PAKLİTAKSELİN ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI Biyolog Elçin ÖZEN Tez Danışmanı Prof. Dr. Tuncay ALTUĞ YÜKSEK LİSANS TEZİ İSTANBUL, 2009

3 İÇİNDEKİLER Sayfa No 1. ÖZET SUMMARY GİRİŞ VE AMAÇ GENEL BİLGİLER GLİOBLASTOMA MULTİFORME (GBM) C6 GLİOMA HÜCRE SOYLARI MORİNDA CİTRİFOLİA (NONİ) PAKLİTAKSEL HÜCRE SİKLUSU KANSER β-katenin MOLEKÜLÜ WNT SİNYAL İLETİ MEKANİZMASI MATERYAL VE YÖNTEM KULLANILAN KİMYASALLAR KULLANILAN YÖNTEMLER Hücre kültürü Hücre Proliferasyonunun Belirlenmesi β-katenin İmmünositokimyası Bromodeoksiuridin (BrdU) İmmünositokimyası BULGULAR MORİNDA CİTRİFOLİA VE PAKLİTAKSELİN C6 GLİOMA HÜCRELERİNDE PROLİFERASYON ÜZERİNE ETKİLERİNİN BROMODEOKSİÜRİDİN İLE GÖSTERİLMESİ MORİNDA CİTRİFOLİA VE PAKLİTAKSELİN C6 GLİOMA HÜCRELERİNDE β KATENİN EKSPRESYONU ÜZERİNE ETKİLERİ TARTIŞMA SONUÇ TEŞEKKÜR KAYNAKLAR... 26

4 SİMGE VE KISALTMALAR AEC APC β TrCP BrdU CTNNB1 Cdk Cyc CKI Dsh DMEM FCS Fzd GBM GSK 3 β TNFα TCF/LEF WHO : Aminoetilkarbezol : Adenomatöz polipozis koli : β Transdusin tekrarları içeren protein : Bromodeoksiuridin : Katenin β 1 geni : Siklin bağımlı kinaz : Siklin : Siklin bağımlı kinaz inhibitörleri : Dishevelled : Dulbecco nun modifiye eagle medyumu : Fetal sığır serumu : Frizzled : Glioblastoma multiforme : Glikojen sentetaz kinaz 3 β : Tümör nekroz faktör α : T hücre transkripsiyon faktörü/lenfoid çoğaltıcı faktör : Dünya Sağlık Örgütü Araştırma Projesi No : TBG/

5 1. ÖZET Bu çalışmada in vitro C6 glioma hücre modelinde Morinda citrifolia (noni) ekstresi ve paklitakselin farklı konsantrasyonlarının β-katenin sinyal yolu ile hücre proliferasyonunda meydana getirdiği değişiklikler immünositokimyasal olarak incelendi. Hücre proliferasyonunun değerlendirilmesinde hücre siklusunda S fazına özgü bir işaretleyici olan bromodeoksiuridin (BrdU) uygulandı. Noni ile inkübasyon sonrasında BrdU inkorporasyonunda kontrol gruba kıyasla azalma izlenirken, sadece paklitaksel uygulanan ve noniyle paklitakselin birlikte uygulandığı gruplarda S fazında hiç hücre gözlenmedi. Glioma hücrelerinde, plazma membranlarının intraselüler sınırları boyunca β-katenin ekspresyonu izlendi. Noni ekstresi ile inkübasyon sonrasında plazma membranı seviyesinde normal seviyelerde ekspresyon izlendi. Paklitaksel inkübasyonu sonrasında nükleusta belirgin β-katenin ekspresyonu izlendi. Noni ve paklitakselin birlikte uygulandığı gruplarda ise β-katenin ekspresyon ve lokalizasyonunda bir değişiklik olmadığı görüldü. Çalışmamız sonucunda plazma membranında bulunan β-katenin ekspresyonunun noni ekstresi uygulamasıyla değişmediği, düşük dozda paklitaksel uygulamasında nükleustaki β-katenin ekspresyonunun arttığı izlendi. 1

6 2. SUMMARY In this study, in in vitro C6 glioma cell model, different concentration of Morinda citrifolia (noni) extract and paclitaxel dependent β-catenin signaling pathway and changes in the cell proliferation are examined immunocytochemically. To ases cell proliferation, S-phase spesific marker bromodeoxyuridin (BrdU) immunocytochemistry was performed. While a decrease in BrdU incorporation was observed after noni extract incubation, there was no S-phase cell after paclitaxel and combined noni extract and paclitaxel applications. In glioma cells, β-catenin expression was observed across the intracelluler margin of plasma membrane. After incubation with noni extract, no change in β-catenin expression of existing β-catenin was noticed. A significant increase was observed in nucleus β-catenin expression after paclitaxel incubation. Also after incubation with combined noni extract and paclitaxel no change in existing β-catenin expression was noticed. As a result of our study, it was determined that, the expression of plasma membrane localized cell adhesion molecule β-catenin was not change by effect of noni extract, and β-catenin expression was decreased by effect of low dose paclitaxel in nucleus. 2

7 3. GİRİŞ VE AMAÇ Morinda citrifolia, deniz seviyesindeki açık sahil kesimlerinde ve deniz seviyesinden 400 metre yüksekliğe kadar ormanlık alanlarda bulunan yeşil renkli bir ağaçtır (1). Noni olarak da bilinen Morinda citrifolia birçok hastalığın tedavisinde ve ideal sağlık koşullarının oluşturulmasında kullanılmaktadır. Paklitaksel porsuk ağacının (Taksus brevifolia) kabuğundan izole edilen, 853,9 dalton ağırlığında doğal bir alkoloidtir. Genellikle akciğer, göğüs, baş-boyun bölgesi tümörlerinin tedavisinde kullanılan kemoterapi ilacıdır. Gliomalar ise malign beyin tümörlerinin büyük bölümünü oluştururlar. Glioblastoma multiforme neoplastik hücrelerin merkezi sinir sistemine infiltrasyonu sonucu nörolojik fonksiyon kaybına ve bunun sonucunda da ölüme yol açar (2). Çalışmamızda noni ekstresi ve paklitakselin glioma hücreleri üzerindeki etkilerini izleyebilmek için sıçan C6 glioma hücre soyu kullanıldı. Çalışmamızın amacı noni ekstresi ve paklitaksel uygulaması sonrası glioma hücrelerinde β-katenin sinyal yolu ve hücre proliferasyonunda meydana gelen değişiklikleri izlemektir. 3

8 4. GENEL BİLGİLER 4.1. GLİOBLASTOMA MULTİFORME (GBM) Santral sinir sistemi tümörlerinin en büyük grubunu glial hücrelerden gelişen ve glioma olarak bilinen tümörler oluşturur. Beyin tümörlerinin bugünkü sınıflamasının temelini Wirchow atmıştır da beynin hücrelerarası matriksi olan nörogliayı tanımlamıştır. Yine Wirchow tümörlerin mikroskopik ve makroskopik özellikleri arasında bağlantı kurmuş ve glioma tarifini de ilk kez yapmıştır yılında Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tümörlerin sınıflandırılmasını yayınlamış ve evre I-IV arasında tümörler benignden maligne doğru sınıflanmıştır (3) yılında bu sınıflandırma histopatolojik özellikler ve yaşam süresi verilerine dayandırılarak WHO tarafından güncellenmiştir (3). Santral sinir sistemi tümörleri içinde, çocuk yaş grubunda primer tümörlerin yaklaşık %40-45 ini, erişkin yaş grubunda ise %50-60 ını astrosit kökenli tümörler oluşturur. WHO a göre astrositik tümörler 2 gruba ayrılır. 1) Diffüz infiltran astrositer tümörler 2) Daha iyi sınırlı astrositomların özel varyantları Diffüz tipteki astrositomlar artan anaplazi oranına göre sınıflandırılırlar. WHO evreleme sistemine göre 4 gruba ayrılırlar. Evre IV olarak bilinen GBM erişkin yaş grubunda en sık rastlanan primer beyin tümörüdür. GBM primer olarak gelişebildiği gibi daha düşük evre glial tümörlerden de progresyon ile gelişebilmektedir. Erkeklerde kadınlara göre, beyaz ırkta siyah ırka göre daha sık görülmektedir. Genetik yatkınlık ya da çevresel bir faktör olmadan ortaya çıkar. 10. ve 17. kromozomlardaki tümör supresyon genlerin kaybının GBM nin ortaya çıkışında etkili olduğu düşünülmektedir. GBM genelde serebral hemisferin derin beyaz maddesinde ortaya çıkar. 4

9 4.2. C6 GLİOMA HÜCRE SOYLARI Gliomalar erişkinde oldukça sık görülen, malign beyin tümörlerinin büyük bölümünü oluştururlar. Hayvan beyin tümörlerinin, insan beyin tümör modelleri ile olan benzerlikleri, klinikte parametrelerin tanımlanması ve doğru tedavinin uygulanması açısından oldukça yol göstericidir. Primer beyin tümörlerinin %60 kadarını gliomalar oluştururlar. GBM neoplastik hücrelerin merkezi sinir sistemine infiltrasyonu sonucu nörolojik fonksiyon kaybına ve sonunda da ölüme yol açan bir kanserdir (2). Yetişkin erkeklerde, kadınlara oranla daha sık görülmekle beraber, 15 yaşın altındaki çocuk tümörlerinin %40-45 ini oluşturmaktadır. Malign beyin tümörlerinin oluşumunun ve gelişmesinin anlaşılmasında, buna dayalı tedavilerin saptanmasında, in vivo ve in vitro çalışmalarda hayvan tümör modelleri vazgeçilmez kaynaklardır (2). C6 glioma hücreleri yüksek mitotik aktivite, nükleer pleomorfizm, tümör nekroz odakları, tümör içi kanama gibi çeşitli malign gliobastoma karakteristik özelliklerine sahip hücreler olarak GBM nin in vivo özelliklerinin araştırılmasında günümüze kadar başarı ile kullanılmıştır. Wistar Furth soyu sıçanların N-N nitrozometülüre uygulanmasıyla oluşturulan C6 glioma tümör hattı ilaç etkileşimi çalışmaları için yaygın olarak kullanılmaktadır (2). 5

10 4.3. MORİNDA CİTRİFOLİA (NONİ) Morinda citrifolia (noni) 2000 yıldan beri Polinezyalılar tarafından halk yapımı ilaçlarda kullanılmaktadır (1). Noni; Morinda citrifolia bitkisi için kullanılan yaygın isimdir. Dünyanın her yerinde, farklı kültürler içinde İndian mulberry (yerli dut), Ba Ji Tian, nono (veya nonu), cheese fruit, nhau gibi değişik isimler almıştır (4). Noni bitkisi, deniz seviyesindeki açık sahil kesimlerinde ve deniz seviyesinden 400 metre yüksekliğe kadar ormanlık alanlarda bulunan, yeşil renkli bir ağaçtır. Bu ağaç genellikle, lav akıntıları boyunca yetişir. Düz gövdesi; geniş, parlak ve elips şeklindeki yaprakları; beyaz çiçekleri ve sarı meyvesi ile tanımlanmaktadır. Meyvesi 12 cm ve üstüne kadar gelişebilir. Olgunlaşmış noni meyvesi, kötü bir tat ve kokuya sahiptir (5). Şekil 1. Morinda citrifolia (Noni) meyvesi 6

11 Noni; farklı hastalıkların tedavisinde ve genel sağlık koşullarını sağlamada kullanılan bir bitkidir. Kanser, enfeksiyon, arterit, diyabet, astım, hipertansiyon ve ağrılar için tedavi edici etkisinin yanı sıra antibakteriyal, antiviral, antifungal, antitümör, antihelmintik, analjezik, antiinflamatuar ile bağışıklığı güçlendirici geniş kapsamlı terapötik etkileri olduğu bildirilmektedir (1). Noni bitkisinin meyvesi, kökleri ve yapraklarından elde edilen ekstreler; skopoletin, oktoanoik asit, potasyum, C vitamini, terpeneoid, alkoloid, antrakuinon, beta sterol, karoten, A vitamini, flavon glukosid, linoleik asit, alizarin, aminoasit, akubin, L-asperulosid, kaproik asit, kaprilik asit, ürsolik asit, rutin ve putativ prokseronin bakımından zengindir (6-17). Noni meyvesindeki akubin, L-asperulosid ve alizarin, Noni köklerindeki bazı antrakinonlar bileşimlerin antibakteriyal etkileri vardır. Nonideki bu antibakteriyal elementler, deri enfeksiyonlarının, soğuk algınlığının, yüksek ateşin ve bazı bakterilerin sebep olduğu sağlık sorunlarının giderilmesinde etkilidir (18). Noninin karsinojenezin başlangıç evresinde önleyici etkisi vardır. Noninin bağışıklık sistemini uyararak bazı malignant tümörler dahil koruyucu ve tümör proliferasyonunu önleyici etkisi olduğu ileri sürülmektedir (19). Noni meyvesinin alkol ekstraktı, endojen tümör destekleyici Tümör Nekroz Faktör-α (TNF-α) üretimini inhibe eder. Böylece TNF-α nın tümör geliştirici etkisi de inhibe edilir (20). Noni meyve suyu (noni ppt.) ise tümör gelişimini inhibe edici polisakkaritçe zengin bir madde içerir (19). Ayrıca, noninin köklerinin ekstraktının analjezik ve hipotansif etkileri vardır (21) PAKLİTAKSEL Paklitaksel porsuk ağacının (Taksus brevifolia) kabuğundan izole edilen, 853,9 dalton ağırlığında doğal bir alkoloidtir (22). Tübülin heterodimerlerine bağlanıp, tübülin sentezini stimüle eder, sonuçta mikrotübül yapımı azalır. Paklitaksel, mitoz için gerekli olan, daha önce sentezi tamamlanmış mikrotübüllere bağlanır ve depolimerizasyona karşı kararlılığın sağlanmasında rol oynar (22). Tübülin ve mikrotübül oranı bozulur. Bu durumda hücre siklusu bloke olur, hücreler G2/M fazında birikirler. Böylelikle mitozdan çıkan hücreler apoptoza girerler, paklitaksel apoptozu teşvik eder. 7

12 Paklitakselin etki mekanizmasına dayanarak antitümöral bir ajan olduğu söylenebilir. Genellikle klinikte halen akciğer, göğüs, baş-boyun bölgesi tümörlerinin tedavisinde kemoterapi ilacı olarak kullanılmaktadır (23). Şekil 2. Paklitakselin molekül yapısı (24) 4.5. HÜCRE SİKLUSU Vücudumuzdaki hücrelerin sahip oldukları bir yaşam döngüleri vardır. Her hücre temel hücre hipotezinde olduğu gibi, başka bir hücreden köken alır ve belli dönemlerde kendisi gibi başka hücreler üretir. Hücre, yaşam döngüsünü tamamladıktan sonra canlılığını kaybeder. Bu yaşam döngüsünün süresi, hücreden hücreye değişir. Hücrelerin yaşam döngülerindeki süre farklılıkları özellikle, G0 döneminin uzunluğuyla ilişkilidir. Yaşam döngüsünde yer alan dönemler (Şekil 3) (25) ve başlıca özellikleri şunlardır: G0 dönemi: Normal hücre işlevlerinin devam ettiği dönemdir. Süresi hücreden hücreye farklılık gösterir. Bu dönemde hücre temel işlevlerini yerine getirir. G1 dönemi: Hücre büyümesinin ön planda olduğu dönemdir. Artan protein sentezi sayesinde hücre organellerinin sayısı iki katına çıkar. Bu dönem, hücre döngüsünde 8 saat ya da daha uzun bir süre alır. 8

13 S dönemi: 6 8 saat süren bu dönemde, temelde DNA nın kendi kopyasının oluşturması (replikasyon) gerçekleşir. G2 dönemi: 2-5 saat süren bu dönemde protein sentezi ön plandadır. Mitoz dönemi: Mitoz iğsi, ipliksi anlamına gelen bir sözcüktür. Döneme bu ismin verilmesinin nedeni, çekirdekte izlenen iğsi, ipliksi görünümdür. Mitoz, vücut hücrelerinde izlenen bir bölünme şeklidir. Mitoz dönemi 1-3 saat süren ve birbiri peşi sıra devam eden profaz, metafaz, anafaz ve telofaz dönemlerinden oluşur. Bu süreç hücrenin bu zamana kadar kabaca iki katına çıkardığı organeller ve genetik malzemenin, eşit olarak ikiye bölünmesiyle sonlanır. Mitozu oluşturan dört dönem sonunda genetik malzeme ikiye ayrılırken, son iki dönem olan anafaz ve telofazda sitoplazma ve içerdiği organeller eşit olarak bölünür. Hücre siklusunda bir faz tamamlanmadan sonraki faza geçilirse genetik materyal tam ve doğru kopyalanmadığı için hücrede hasar meydana gelebilir. Hücre siklusunda G 1 -S geçişinde, G 2 -M geçişinde ve metafaz-anafaz geçişinde kontrol noktaları vardır. Şekil 3. Hücre siklusu (25) Hücre siklusu siklinler (cyc), siklin bağımlı kinazlar (cdk) ve siklin bağımlı kinaz inhibitörleri (CKI) tarafından kontrol edilir. Bu proteinlerin düzeyleri hücre siklusunun farklı fazlarında farklılık gösterir. Cdk lar G 1 -S-G 2 ve mitoza geçişi kontrol eder (26-28). Memeli hücrelerinde hücre siklusunun düzenlenmesinde işlevleri bilinen 11 tane cdk ve 16 cyc görev almaktadır (26-30). 9

14 Cyc D, E, G1/S fazlarının sınırında geçici olarak sentezlenir, hücre S fazına geçtiğinde ise yıkılır. Cyc A ve B, S/G2/M fazlarının geçişlerinde sentezlenir, siklin A 1 mayoz ve embriyogenesis de, siklin A 2 çoğalan vücut hücrelerinde bulunur. Cyc B 1 in ve cyc B 2 nin fonksiyonlarını kontrol ettiği düşünülmektedir. Cdk lar protein fosforilasyonu yapan enzimlerdir. Cdk lar, cyce bağlandığında aktifleşerek aktif Cyc-Cdk komplekslerini oluştururlar. Cyc ler bu komplekslerin düzenleyici, Cdk lar ise katalitik komponentleridir (31). CKI lar, Cdk aktivitesini kontrol ederler. Bu proteinler Cyc-Cdk kompleksi oluşumunu ve DNA replikasyonunu inhibe ederler. CKI lar hücre siklusunu frenledikleri için tümör baskılayıcı genlere adaydır KANSER Organizma, organ ya da doku gelişimi, hücrelerin büyüme ve çoğalmalarını içerdiği gibi hücre ölümlerini de sağlar. Hücre büyümesi, farklılaşması ve çoğalmasında görevli olan proto-onkogenlerde meydana gelen mutasyonlar tümör gelişimine, tümör baskılayıcı genlerde meydana gelen mutasyonlar ise hücre siklusunun inhibisyonunu engelleyerek anormal hücre büyümesine neden olur. Apoptozis (programlanmış hücre ölümü); dengelenmiş hücre proliferasyonu ve dokulardaki hücre sayısının sabit tutulmasından sorumludur. Apoptozis normal hücre ölümünün yanı sıra mutant hücre çoğalmasını önleyen önemli bir yoldur. Hücre siklusu ve apoptoziste çok sayıda protein ikili rol oynar. Çevresel faktörlerle meydana gelen DNA hasarı hücre siklus kontrol mekanizmalarının bozulmasına neden olur. Pek çok kanser tipinde hücre siklus kontrol noktalarında mutasyonlar belirlenmiştir (26). Büyümenin durdurulması, DNA onarımı ve apoptozisin engellenmesi kanser gelişiminde kritik öneme sahiptir (32). Tümör baskılayıcı genlerde mutasyonlar hasarlı hücrelerin hücre sikluslarının ilerlemesine ve tümör gelişimine neden olur. Günümüzde birçok maddenin kanser hücreleri üzerine etkileri gerek kimyasal maddelerle indüklenmiş hayvan modellerinde gerekse kanserli hücreler kullanılan in vitro modellerde araştırılmaktadır. Doku kültürlerinde bu amaçla insanlardan veya hayvanlardan elde edilip hücre hattı haline getirilmiş materyaller kullanılmaktadır. 10

15 4.7. β-katenin MOLEKÜLÜ β-katenin 781 aminoasitten oluşan, 92kDa luk bir proteindir. Temel yapısı 100 aminoasitlik bir karboksi-terminal uç, 130 aminoasitlik bir amino uç, 42 aminoasitten oluşan tekrar bögesi içerir. Tekrar bölgesinin süper helikal tarzda bükülmesi, β-kateninin kaderin molekülü, adenomatöz polipozis koli (APC), aksin ve T hücre transkripsiyon faktörü/lenfoid çoğaltıcı faktörü (TCF/LEF) ailesine bağlanmasını düzenler (33). β-katenin, sitoplazmada ve plazma hücre membranında yer alır ve hücreler arası adezyonu düzenleyen kaderin-katenin kompleksinin üyesi olarak görev yapar. Ayrıca β-kateninin WNT sinyal ileti yolunda da önemli görevleri vardır. Şekil 4. β-katenin molekülünün yapısı ve β-katenine bağlanan moleküller (34) 11

16 4.8. WNT SİNYAL İLETİ MEKANİZMASI Wnt/β-katenin yolağı omurgalı ve omurgasızlarda embriyonal gelişimde düzenleyici görevindedir. Wnt ailesi sisteince zengin 19 adet proteinden meydana gelir; bunlar, Frizzled (Fzd) ailesinin transmembran reseptörlerine bağlanarak, Wnt sinyal yolunu aktive ederler. Wnt proteinleri, hücresel düzeyde yaşamsal fonksiyonların düzenlenmesinde rol alır (35). Kanonikal olarak bilinen Wnt 1 sınıfı proteinlerin görevli olduğu sinyal oluşturma yolunun aktivasyonu, β-kateninin stabilizasyonuna ve translokasyonuna yol açar. Β-katenin çok fonksiyonlu bir proteindir; zonula aderens bağlantı kompleksindeki fonkiyonu ile yara iyileşmesinde etkilidir ve bu sinyal yolunda oluşacak hasarlar kanser gelişimine yol açabilir. Wnt ligandları Fzd reseptörlerinin ekstraselüler kısımlarına bağlanırlar. Bu bağlanma Wnt/β-katenin sinyal yolunu aktive eder. Wnt/β-katenin sinyal yolu aktive olduğunda; Wnt nin Fzd reseptörüne bağlanması, sitoplazmada Dishevelled (DSH) proteininin aktif hale geçmesine ve aksin ile bağlanarak Glikojen Sentetaz Kinaz-3β nin (GSK-3 β) inhibe olmasına neden olur. Böylece β-katenin fosforilasyonu gerçekleşemez, β-katenin sitoplazmada birikir. β-kateninin bir kısmı sitoplazmadan nükleusa taşınır. Burada TCF/LEF transkripsiyonel faktörüne bağlanıp hedef genlerin ( hücre siklusunu düzenleyen: cyc D1, c-myc; Ekstraselüler matriks bağlantılarının düzenlenmesinde görev alan: fibronektin, WISP 1; transkripsiyon faktörleri:tcf1, c-jun, fra-1, PPAr delta) eksprese edilmesini aktive eder. Wnt/β-katenin sinyal yolu sadece Fzd reseptörleri ve koreseptörleri LRP5 ve LRP6 Wnt ligantları ile kompleks oluşturduğu zaman aktive olur. Wnt sinyal yolu aktif değilse DSH de aktif değildir. Kazein Kinaz1 in β-katenini serin 45 bölgesinden işaretlemesinin ardından GSK-3β; threonin 41, serin 35 ve serin 33 ü ardı ardına fosforile eder. Fosforilize β-katenin β TrCP (β transdusin tekrarları içeren protein) tarafından bağlanır. β TrCP, β-kateninin proteozom tarafından tanınmasını ve yıkılmasını sağlar. Β-kateninin yıkımı 76 aminoasitten oluşan ubikitin adı verilen bir polipeptidin β-katenine bağlanarak işaretlemesinin ardından proteozom tarafından gerçekleştirilir (36). Wnt sinyal yolunda bulunan β-katenin, APC, aksin ve TCF-1 gibi çeşitli proteinler, onkogen veya tümör baskılayıcı olarak önemli görevlere sahiptir. 12

17 Şekil 5. Wnt sinyal ileti mekanizması. β-katenin, sinyal yokluğunda yıkılmaktadır. β-katenin, sinyal varlığında nükleusta birikmektedir (37). İnsanda pek çok kanser türünde β-kateninin hücrede birikmesine neden olan mutasyonun rol aldığı bildirilmiştir. β-katenini kodlayan CTNNB-1 geninin ekson 3 bölgesi insan tümörlerinde mutasyonların gelişim noktası olarak tanımlanmıştır. Bu bölgede oluşan bir mutasyon β-katenindeki ser/thr residülerinin GSK-3β tarafından fosforile edilmesine engel olarak, β-kateninin hücrede birikmesine yol açar. 13

18 5. MATERYAL VE YÖNTEM 5.1. KULLANILAN KİMYASALLAR 1) Morinda Citrifolia (noni) 2) Paklitaksel (Taxol) 3) NaCl, Atabay AT ) Na 2 HPO 4, Riedel-de Häen ) Na 2 H 2 PO 4, Riedel-de Häen 8210A 6) HCl, Merck K ) DMEM, Sigma D5546 8) Nutrient mixture F-12, Sigma N6658 9) L-Glutamin, Biological Industries IC 10) Penisilin, Streptomisin, Biological Industries C 11) Fetal Sığır Serumu, Seromed S ) Anti-β-katenin antikoru, Cell Signaling Technology, ) Anti-BrdU antikoru, Neomarkers MS ) Histostain Plus Kit, Zymed ) Aminoetilkarbazol (AEC), Lab Vision TA-060-HA 16) Metanol, Riedel-DC-Haen ) Tripsin EDTA, Biological Industries ) DMSO, Sigma D ) Borik Asit, Sigma B ) Sodyum Tetra Borat, Sigma B

19 5.2. KULLANILAN YÖNTEMLER Hücre Kültürü Bu çalışmada İstanbul Bilim Üniversitesi Bilimsel Araştırma laboratuarında uzun zamandır dondurularak saklanıp, zaman zaman pasajları yapılan sıçan C6 glioma hücre soyu kullanıldı. C6 glioma hücreleri için besiyeri ortamı; inaktive edilmiş %10 fetal sığır serumu (FCS) ve antibiyotikler (0,2 mm glutamin, 100 ünite/ml penisilin G, 100 µg/ml streptomisin) içeren Dulbecco nun modifiye edilmiş Eagle medyumu (DMEM) ile besleyici karışım Ham s F12 medyumudur. C6 glioma hücreleri bu besiyeri (DMEM-F12) içerisinde 37ºC de %5 CO 2 ve %95 hava içeren inkübatörde büyütüldü. Noninin etkilerini belirlemek için oluşturulan deney grubunda medyum içerisine 1 mg/ml, 3 mg/ml ve 10 mg/ml konsantrasyonlarında noni eklendi. Paklitakselin etkilerini belirlemek için oluşturulan deney grubuna 1 µg/ml, 3µg/ml ve 10 µg/ml konsantrasyonlarında paklitaksel eklendi. Paklitaksel ve noninin etkilerinin birlikte inceleneceği deney grubuna ise 1 mg/ml noni ve 1 µg/ml paklitaksel, 3 mg/ml noni ve 3µg/ml paklitaksel, 10 mg/ml noni ve 10 µg/ml paklitaksel birlikte uygulandı. Tüm çalışma gruplarında 24 saatlik inkübasyon sonrasında deney sonlandırıldı Hücre Proliferasyonunun Belirlenmesi β-katenin İmmünositokimyası β-kateninin immünositokimyasal incelemesi için lameller üzerine ekilmiş olan hücreler -20ºC de metanol ile fikse edildi. Spesifik olmayan boyanmaları engellemek için non-immün serumla (Histostain Plus Kit, Zymed) 20 dakika bloking işlemi uygulandı. Bloking işleminin ardından anti-β-katenin primer antikoru ile 3.5µl/ml dilüsyonda oda ısısında 1 saat inkübe edildi. Sonrasında biotinle işaretli sekonder antikor 20 dakika uygulandı. PBS ile yıkamanın ardından streptavidin ile 20 dakika inkübasyon gerçekleştirildi. Yıkamaları takiben AEC kromojeni uygulandı. Kromojen uygulaması sonucu ortaya çıkan spesifik kırmızı renk reaksiyonu Olympus BX 50 ışık mikroskobunda değerlendirildi. 15

20 Bromodeoksiuridin (BrdU) İmmünositokimyası Hücreler lameller üzerinde ekildikten 2 gün sonra PBS ile yıkandı. Ardından 5 dakika -20ºC de metanol ile fikse edildi. Proliferasyon indeksi belirlenmesi için S fazına özgü BrdU işaretlemesi kullanıldı. Anti-BrdU monoklonal antikoru ile boyama yapılacak hücreler fiksasyondan önce 5-bromo-2-deoksiuridin (1mM) ile 1 saat 37ºC de inkübe edildi. PBS yıkamaları sonrasında hücrelerin DNA sı 2N HCl ile 37ºC de 30 dakika denature edildi. Borat tampon ile nötralize edildikten sonra PBS yıkamaları yapıldı. Sonrasında bloking işlemi yapıldı (Histostain Plus Kit, Zymed). Anti-BrdU Mouse monoklonal antikoru ile 1 saat oda ısısında inkübasyona bırakıldı. Streptavidin ve biotin- HRP bağlı sekonder antikorlarla 20 şer dakika inkübe edildi (Histostain Plus Kit, Zymed). AEC kromojeni uygulaması sonucu oluşan kırmızı renk reaksiyonu Olympus BX 50 ışık mikroskobunda değerlendirildi. 16

21 6. BULGULAR 6.1. MORİNDA CİTRİFOLİA VE PAKLİTAKSELİN C6 GLİOMA HÜCRELERİNDE PROLİFERASYON ÜZERİNE ETKİLERİNİN BROMODEOKSİÜRİDİN İLE GÖSTERİLMESİ Morinda citrifolia ekstresi ve paklitakselin glioma C6 hücrelerinde proliferasyon üzerine etkileri hücre siklusunda S fazındaki hücrelerin işaretlenmesi temeline dayanan BrdU immünositokimyası ile gösterildi. Resim 1A, B: Kontrol grubu C6 glioma hücrelerinde BrdU işaretli S fazındaki hücreler (A). Noni ekstresi uygulanan C6 glioma hücrelerinde işaretli S faz hücreleri ve BrdU inkorporasyonunda azalma görülmekte (B). X600 17

22 Resim 1C, D: Noni ekstresi ve paklitaksel birlikte uygulanan C6 glioma hücrelerinde (C) ve sadece paklitaksel uygulanan C6 glioma hücrelerinde (D) BrdU inkorporasyonu izlenmedi. X600 Kontrol grubu hücrelerde saptanan BrdU işaretli S faz hücreleri oranı ile karşılaştırıldığında 24 saatlik noni ekstresi inkübasyonu sonrasında BrdU işaretli hücre oranında azalma saptandı. Sadece paklitaksel ve noni ektresi ile birlikte paklitaksel uygulanan deney grupları kontrol grubu ile karşılaştırıldığında deney gruplarında S fazında hiç hücre gözlenmedi (Resim 1 A,B,C,D). 18

23 6.2. MORİNDA CİTRİFOLİA VE PAKLİTAKSELİN C6 GLİOMA HÜCRELERİNDE β-katenin EKSPRESYONU ÜZERİNE ETKİLERİ Resim 2A, B, C, D: Kontrol grubunda (A), 1mg/ml noni ekstresi uygulanan grupta (B), 3mg/ml noni ekstresi uygulanan grupta (C), 10mg/ml noni ekstresi uygulanan grupta β-katenin ekspresyonu. X600 β-katenin ekspresyonu glioma hücrelerinde plazma membranının intraselüler sınırları boyunca izlendi. Noni ekstresi inkübasyonu sonrasında, hücrelerde β-katenin ekspresyonunda ve lokalizasyonunda bir değişiklik gözlenmedi. Ekspresyon kontrol grubu hücrelerdeki gibi plazma membranı seviyesinde izlendi (Resim 2A,B,C,D). 19

24 Resim 3A, B, C, D: Kontrol grubunda (A), 1µg/ml paklitaksel uygulanan grupta (B), 3µg/ml paklitaksel uygulanan grupta (C), 10µg/ml paklitaksel uygulanan grupta (D) β-katenin ekspresyonu. X600 Paklitaksel inkübasyonu sonrasında, 1µg ve 3µg uygulanan deney grubunda nükleus seviyesinde β-katenin ekspresyonu izlendi. (Resim 3B, 3C), 10µg uygulanan deney grubunda sadece sitoplazmada ve periferde β-katenin gözlendi (Resim 3D). 20

25 Resim 4A, B, C, D: Kontrol grubunda (A), 1µg/ml paklitaksel ve 1mg/ml noni ekstresi uygulanan grupta (B), 3µg/ml paklitaksel ve 3mg/ml noni ekstresi uygulanan grupta (C), 10µg/ml paklitaksel ve 10mg/ml noni ekstresi uygulanan grupta (D) β-katenin ekspresyonu. X600 Yalnızca paklitaksel uygulanan grupla karşılaştırıldığında, paklitaksel ve noni ekstresinin kombine uygulandığı deney grubunda β-katenin ekspresyon düzeylerinde ve lokalizasyonunda bir değişiklik meydana gelmedi (Resim 4A,B,C,D). 21

26 7. TARTIŞMA Noni olarak da bilinen Morinda citrifolia birçok hastalığın tedavisinde ve ideal sağlık koşullarının oluşturulmasında kullanılan deniz seviyesinden yüksekteki ormanlık alanlarda bulunan bir ağaçtır. Paklitaksel ise genellikle akciğer, göğüs, baş-boyun bölgesi tümörlerinin kemoterapisinde kullanılan Porsuk ağacının kabuğundan elde edilmiş olan doğal bir alkoloidtir. Çalışmada in vitro C6 glioma hücre modelinde Morinda citrifolia (noni) ekstresi ve paklitakselin farklı konsantrasyonlarının β-katenin sinyal yolu ile hücre proliferasyonunda meydana getirdiği değişiklikler immünositokimyasal olarak incelendi. Çalışmamızın sonucunda plazma membranında bulunan adezyon molekülü β-katenin ekspresyonunun noni ekstresi uygulamasıyla değişmediği, düşük dozda paklitaksel uygulamasında nükleustaki β-katenin ekspresyonunun arttığı izlendi. Bu sonuç paklitakselin düşük dozlarında β-kateninin transkripsiyon faktörü olarak etkili olduğunu, paklitakselin yüksek dozlarının ise Wnt sinyal yolu üzerinde etkili olmadığını düşündürür. Ishikawa hücreleriyle yapılan bir çalışmada Tian Long adlı tıbbi bitkinin suda çözünen ekstresinin BrdU yöntemiyle proliferasyon üzerine olan etkileri gözlenmiştir. Bulunan sonuçların Tian Long ekstresinin uygulamasının endometrial karsinomda antitümör aktivitenin hangi mekanizma ile etkili olduğunun belirlenmesinin ardından daha ümit verici olacağı ileri sürülmektedir (38). SW480 kolon kanseri hücre soylarında yapılan bir çalışmada Eleutherine palmifolia ekstresinin uygulanmasının ardında TCF/β-katenin transkripsiyonun inhibisyonunun doza bağımlı olduğu görülmüştür (39). Litchi meyvesinin perikarpının ekstresinin insan meme kanseri hücre soylarına uygulanmasıyla yapılan çalışmada litchi ekstresinin zamana ve doza bağlı olarak hücre büyümesi ve BrdU inkorporasyonu üzerine inhibisyon etkisi yaptığı izlenmiştir (40). Waldschager ve arkadaşları keten tohumundan izole edilen değişik molekülleri bir trofoblast tümörü olan Jeg3 de kullanarak BrdU yöntemiyle inhibitör etkisini göstermişlerdir (41). Knöpfl- Sidler ve arkadaşları HELA-S3, MOLT-4, MFM-223, COR-L51, KPL-1 ve UM-CUB1 tümör hücrelerinde çeşitli Viscum album (ökseotu) fraksiyonlarını kullanarak, başta BrdU yöntemi olmak üzere farklı yöntemlerle tümör hücreleri üzerinde büyümeyi durdurucu etkisi olduğunu göstermişlerdir (42). 22

27 Santa Maria Margalef ve arkadaşları Psegeum africanumun insan prostat kanseri hücrelerindeki etkilerini araştırmışlar ve çalışma sonucunda Psegeum africanum un epidermal büyüme faktörlerinin mitojenik etkisini inhibe ettiğini ve hücre siklusunda G1 den S fazına geçişi bloke ettiğini gözlemişlerdir (43). Biz de çalışmamızda kontrol grubu hücrelerde saptanan BrdU işaretli S faz hücreleri oranı ile karşılaştırıldığında 24 saatlik noni ekstresi inkübasyonu sonrasında BrdU işaretli hücre oranında azalma gözledik. Sadece paklitaksel ve noni ektresi ile birlikte paklitaksel uygulanan deney grupları kontrol grubu ile karşılaştırıldığında deney gruplarında S fazında hiç hücre gözlenmedi. Azoksimetanla uyarılmış kolon kanseri oluşturulmuş erkek F344 soyu sıçanlarla yapılan bir çalışmada PCNA işaretleme yöntemi kullanarak Terminalia catappa (hint bademi) bitkisinin etkileri incelenmiştir. Hint bademi bitkisinin kısa dönemde kolon karsinogenezis belirteçleri üzerinde etkili olduğu görülmüştür (44). Misikangas ve arkadaşları barsak kanseri oluşturulmuş farelerle yaptıkları çalışmada 3 Nordic berry (Kuzey Avrupa yaban çileği) türünün β-katenin sinyal ileti yolu ve bazı moleküler mekanizmalar üzerindeki etkilerini izlemişler ve yabani ağaç çileğinin bir türüyle beslenen barsak kanserli farelerin hücrelerinde nükleer β-katenin seviyelerinde artış gözlemişlerdir (45). Bizde çalışmamızda noninin ve paklitaselin etkilerini incelediğimizde, hücrelerde β-katenin ekspresyonunda ve lokalizasyonunda bir değişiklik olmadığını, düşük dozda paklitaksel uygulamasında plazma membranında lokalize β-kateninin nükleusa transfer olduğunu gözledik. Noni ekstresi ve paklitakselin kombine uygulanmasında ise paklitaselin, antitümöral ajan etkisinde olmadığını ve β-katenin ekspresyon ve lokalizasyonunda bir değişiklik oluşmadığını gözledik. 23

28 8. SONUÇ Noni ekstresi tek başına verildiğinde BrdU ile işaretlenmiş S fazındaki hücrelerin azaldığını görmemiz; noni ekstresinin proliferasyonu azalttığını, paklitaksel ile kombine edildiğinde, tek paklitaksel uygulaması yapıldığındaki sonuçlarla yakın sonuçlar elde edildiğini gördük. Paklitaksel tek uygulandığında S fazındaki hücreleri tamamen ortadan kaldırması nedeniyle kombine kullanımda noni ekstresinin katkısının olup olmadığını yorumlayamıyoruz. Bu konuda paklitakselin daha düşük dozlarıyla noni ekstresi kombine uygulanırsa hücre proliferasyon inhibisyonunda noninin paklitaksele katkısı olup olmadığını yorumlayabiliriz. Paklitaksel uyguladığımız hücrelerde inhibisyon beklenen bir sonuçtu. Noninin uygulandığı gruplarda kontrole göre bir fark bulmamamız onun β-katenin metabolizmasında etkisi olmadığını göstermektedir. Buna karşılık β-katenin metabolizmasını doza bağlı olarak inhibe eden paklitakselle kombine uygulanan noni ekstresinin paklitakselin inhibisyon etkisi üzerinde olumsuz rol oynadığı izlenmiştir. Dolayısıyla başka çalışmalar da bunu teyid ederse ikisinin birlikte antitümöral etki için kullanılmaması gerektiği anlaşılmaktadır. 24

29 9. TEŞEKKÜR Yüksek Lisans çalışmamda bana yardımcı olan ve desteğini hiç esirgemeyen değerli danışman hocam Prof. Dr. Tuncay ALTUĞ a teşekkür ederim. Çalışmam sırasında bilgilerini ve tecrübelerini benimle paylaşan değerli hocam Doç. Dr. Meral KOYUTÜRK e teşekkür ederim. Çalışmamızda kullandığımız malzemelerin temininde yardımcı olan Dr. Elif İlkay TAŞKIN a ve Msc. Bio. Ayşegül KAPUCU ya teşekkür ederim. Deneylerim sırasında laboratuarda yardımlarını esirgemeyen sevgili arkadaşım Msc. Bio. Melike ERSÖZ e, Enstitü Sekreterimiz sevgili arkadaşım İlknur KARAOSMANOĞLU na destekleri için teşekkür ederim. Sevgili aileme ve tüm dostlarıma bana destek oldukları ve varlıklarını her zaman yanımda hissettirdikleri için teşekkür ederim. 25

30 10. KAYNAKLAR 1. Whistler WA. Traditional and herbal medicine in the cook islands. Ethnopharm J. 1985; 13: Grobben B, De Deyn PP, Slegers H. Rat C6 glioma as experimental model system for the study of glioblastoma growth and invasion. Cell Tissue Res. 2002; 310(3): Kliehues P, Burger PC, Scheithauer BW. WHO International Histological Classification of Tumors: In Histological typing of tumours of the central Nervous System. Springer-Verlag Whistler W. Tongan herbal medicine. Isle Botanica, Honolulu, Hawaii, 1992; Wang MY, Brett JW, Jarakae CJ, Diane N, Su C, Afa KP, Gary. Morinda citrifolia (noni): A literature review and recent advances in noni research. Acta Pharmacol Sin. 2002;23 (12): Levand O, Larson HO. Some chemical constituents of Morinda citrifolia. Planta Med. 1979; 36: Farine JP, Legal L, Moreteau B, Le Quere JL. Volatile components of ripe fruits of Morinda citrifolia and their effects on Drosophila. Phytochemistry 1996; 41: Higa I, Fuyama Y. Genetics of food preference in Drosophila sechellia. Responses to food attractants. Genetica 1993; 88: Peerzada N, Renaud S, Ryan P. Vitamin C and elemental compos ition of some bushfruits. J Plant Nutr. 1990; 13: Budavari S, O Neil MJ, Smith A, Heckelman PE. In: The Merck Index. An encyclopedia of chemicals, drugs, and biologicals. Merck & Co Inc, Rathway, Moorthy NK, Reddy GS. Preliminary phytochemical and pharmacological study of Morinda citrifolia, Linn. Antiseptic 1970; 67: Daulatabad CD, Mulla GM, Mirajikar AM. Riconoleic acid in Morinda citrifolia seed oil. Oil Technologists Association of India 1989; 21: Balakrishna S, Seshadri TR, Venkataramani B. Special chemical component of commercial woods and related plant materials: Part X-Heartwood of Morinda citrifolia Linn. J Sci Industrial Res 1961; 20B: Legal L, David JR, Jallon JM. Molecular basis of Morinda citrifolia (L.): toxicity on Drosophila. J Chem Ecolog 1994; 20:

31 15. Singh J, Tiwari RD. Flavone glycosides from the flowers of Morinda citrifolia. J Indian Chem Soc 1976; 53: Simonsen JL. Note on the constituents of Morinda citrifolia. J Chem Soc 1920; 117: Heinicke R. The pharmacologically active ingredient of Noni. Bulletin of the National Tropical Botanical Garden, Atkinson N. Antibacterial substances from flowering plants. Antibacterial activity of dried Australian plants by a rapid direct plate test. Australian J Exper Biol 1956; 34: Hirazumi A, Furusawa E, Chou SC, Hokama Y. Immunomodulation contributes to the anticancer activity of Morinda citrifolia (noni) fruit juice. Proc West Pharmacol Soc 1996; 39: Hokama Y. The effect of Noni fruit extract (Morinda citrifolia, Indian mulberry) on thymocytes of BALB/c mouse. FASEB J 1993; 7: A Youngken HW, Jenkins H J, Butler CL. Studies on Morinda citrifolia L. J Am Pharm Assoc 1960; 49: Schiff, P. B., Fant, J. ve Horwitz, S. B. Promotion of microtubule assembly in vitro by taxol, Nature,1979; 277, Rowinsky, E. K. The development and clinical utility of the taxane class of antimicro tubule chemotherapy agents, Annu Rev of Medicine.,1997;48: en.wikipedia.org/wiki/portal:organic_chemistry 25. Andrew CG Porter. Preventing DNA over-replication: a Cdk perspective. Cell Div 2008; 3: Vermeulen K, VanBockstaele DR, Berneman Z N. The cell cycle : a review of regulation, deregulation and therapeutic targets in cancer. Cell Prolif 2003; 36: Vermeulen K, Berneman ZN, vanbockstaele DR. Cell cycle and apoptosis. Cell Prolif 2003; 36: Foster I. Cancer: A cell cycle defect. Radiography 2008; 14: Kearns WG, Liu JM. Cell cycle checkpoint genes and aneuploidy:a short review. Curr. Genomics 2001; 2: Giacinti C, Giordano A. RB and cell cycle progression. Oncogene 2006; 25:

32 31. Flatt PM, Pietenpol JA. Mechanisms of cell-cycle checkpoints: at the cross roads of carcinogenesis and drug discovery. Drug Metab Rev 2000; 32: Bellamy COC. p53 and apoptosis. Br Med Bull 1996; 53(3): Luu HH, Zhang R, Haydon RC, Rayburn E, Kang Q, Si W, et al. Wnt/B-catenin signaling pathway as novel cancer drug targets. Curr Cancer Drug Targets 2004; 4: Nusse R and K Willert. (1998). Beta-catenin: a key mediator of Wnt signaling. Curr. Opinion in Genetics & Dev.1998; 8: Hagen T, Sethi JK, Foxwell N, Vidal-Puig A. Signalling activity of beta-catenin targeted to different subcellular compartments. Biochem J. 2004; 379: Amit, S., Hatzubai, A., Birman, Y., Andersen, J. S., Ben-Shushan, E., Mann, M., Ben- Neriah, Y., and Alkalay, I. Axin-mediated CKI phosphorylation of beta-catenin at Ser 45: a molecular switch for the Wnt pathway. Genes Dev.2002;16: Li ZL, Morishima S, Tang JT, Otsuki Y. Apoptotic effects of Tian- Long compound on endometrial adenocarsinoma cells in vitro. Med Mol Morphol J ;42(1): Li X, Ohtsuki T, Koyano T, Kowithayakorn T, İshibasi M. New Wnt/beta-catenin signaling inhibitors isolated from Eleutherine palmifolia. Chem Aian J, 2009;4(4): Wang X, Yuan S, Wang J, Lin P, Liu G, Lu Y, Zhang J, Wang W, Wei Y. Anticancer activity of litchi fruit pericarp extract against human breast cancer in vitro and in vivo. Toxicol Appl Pharmacol. 2006; 215(2): Waldschlager J, Bergemann C, Ruth W, Effmert U, Jesche U, Richter DU, Kragl U, Piechulla B, Briese V. Flax-seed extracts with phtoestrogenic effects on a hormone receptor-positive tumor cell line. Anticanser Res. 2005;25 (3A): Knöpfl-Sidler F, Viviani A, Rist L, Hensel A, Human cancer cells exhibit in vitro individual receptiveness towards different mistletoe extracts. Pharmazie. 2005; 60 (6): Santa Maria Margalef A, Paciucci Barzanti R, Reventos Puigjaner J, Morote Robles J, Thomson Okatsu TM. Antimitogenic effect of Pygeum africanum extracts on human prostatic cancer cell lines and explants from being prostatic hyperplasia. Arch Esp Urol. 2003; 56(4):

33 44. Morioka T, Suzui M, Nabandith V, Inamine V, Aniya Y, Nakayama T, Ichiba T, Yoshimi N. Eur J Cancer Prev. 2005; 14(2): Misikangas M, Pajari AM, Päivärinta E, Oikarinen SI, Rajakangas J, Marttinen M, Tanayama H, Törrönen R, Mutanen M. Three Nordic berries inhibit intestinal tumorigenesis in multiple intestinal neoplasia/+ mice by modulating beta-catenin signaling in the tumor and transcription in the mucosa. J Nutr. 2007;137(10):

ÇOK HÜCRELİ ORGANİZMALARIN GELİŞİMİ

ÇOK HÜCRELİ ORGANİZMALARIN GELİŞİMİ ÇOK HÜCRELİ ORGANİZMALARIN GELİŞİMİ Seçici gen ifadesi embriyonun gelişmesini sağlayan 4 temel işlevi denetler: 1. Hücre çoğalması 2. Hücre farklılaşması 3. Hücre etkileşimleri 4. Hücre hareketi HÜCRE

Detaylı

Wnt/β-katenin Yolağı

Wnt/β-katenin Yolağı Wnt/β-katenin Yolağı Wnt/β-katenin Yolağı Memeli canlılarda oldukça korunmuş ve gelişim için oldukça önemli olan bir yolak7r. Drosophila da yapılan gene>k çalışmalar sırasında keşfedilmiş>r. Özellikle

Detaylı

Kanser Tedavisi: Günümüz

Kanser Tedavisi: Günümüz KANSER TEDAVİSİNDE MOLEKÜLER HEDEFLER Doç. Dr. Işık G. YULUĞ Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü yulug@fen.bilkent.edu.tr Kanser Tedavisi: Günümüz Geleneksel sitotoksik ilaçlar ve

Detaylı

HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ

HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ Çok hücreli organizmaların kompleks omurgalılara evrimi, hücreler birbirleriyle iletişim kuramasalardı mümkün olmazdı. Hücre-hücre Hücre-matriks etkileşimini

Detaylı

MEME KANSERİ HÜCRE SOYLARINDA β KATENİN VE PROLİFERASYON İLİŞKİSİ

MEME KANSERİ HÜCRE SOYLARINDA β KATENİN VE PROLİFERASYON İLİŞKİSİ T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ ANABİLİM DALI MEME KANSERİ HÜCRE SOYLARINDA β KATENİN VE PROLİFERASYON İLİŞKİSİ Tıbbi Biyolog Aslı Karan YÜKSEK LİSANS

Detaylı

PODOSİT HÜCRE MODELİNDE PROTEİNÜRİDE, SLİT DİYAFRAM PROTEİNLERİ GENLERİNİN EKSPRESYONU VE FARMAKOLOJİK MODÜLASYONU

PODOSİT HÜCRE MODELİNDE PROTEİNÜRİDE, SLİT DİYAFRAM PROTEİNLERİ GENLERİNİN EKSPRESYONU VE FARMAKOLOJİK MODÜLASYONU PODOSİT HÜCRE MODELİNDE PROTEİNÜRİDE, SLİT DİYAFRAM PROTEİNLERİ GENLERİNİN EKSPRESYONU VE FARMAKOLOJİK MODÜLASYONU Mesude Angın 1, Ender Hür 1, Çiğdem Dinçkal 1, Cenk Gökalp 1, Afig Berdeli 1, Soner Duman

Detaylı

Doksorubisin uygulanan PARP-1 geni silinmiş farelerde FOXO transkripsiyon faktörlerinin ekspresyonları spermatogenez sürecinde değişiklik gösterir

Doksorubisin uygulanan PARP-1 geni silinmiş farelerde FOXO transkripsiyon faktörlerinin ekspresyonları spermatogenez sürecinde değişiklik gösterir Doksorubisin uygulanan PARP-1 geni silinmiş farelerde FOXO transkripsiyon faktörlerinin ekspresyonları spermatogenez sürecinde değişiklik gösterir Çiler Çelik-Özenci*, Nilay Kuşcu*, Nayçe Bektaş*, Ece

Detaylı

HÜCRENİN YAŞAM DÖNGÜSÜ

HÜCRENİN YAŞAM DÖNGÜSÜ HÜCRENİN YAŞAM DÖNGÜSÜ *Hücrenin yaşam döngüsü: Hücrenin; bir bölünme sonundan, ikinci bir bölünme sonuna kadar olan zaman sürecinde; geçirdiği yaşamsal olaylara hücrenin yaşam döngüsü denir. Hücreler,

Detaylı

ENDOMETRİYUM HÜCRELERİNDE HORMONLARA DÜZEYLERİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER

ENDOMETRİYUM HÜCRELERİNDE HORMONLARA DÜZEYLERİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ ANABİLİM DALI ENDOMETRİYUM HÜCRELERİNDE HORMONLARA BAĞLI β-katenin VE NÜKLEER FAKTÖR ĸB DÜZEYLERİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER

Detaylı

b. Amaç: Hücre zarının yapı ve fonksiyonları ile ilgili genel bilgi öğretilmesi amaçlanmıştır.

b. Amaç: Hücre zarının yapı ve fonksiyonları ile ilgili genel bilgi öğretilmesi amaçlanmıştır. TIBBİ BİYOLOJİ I-DERS TANIMLARI 1-Tanım: Hücre ve Komponentlerinin öğretilmesi. b. Amaç: Hücrenin yapı, işlev ve çeşitliliği ile ilgili genel bilgi öğretilmesi c. Öğrenim Hedefleri: Prokaryot ve ökaryot

Detaylı

HÜCRE SİKLUSU. Hücrenin bir bölünme sonundan diğer ikinci bölünme sonuna kadar geçen devrine hücre siklusu adı verilir.

HÜCRE SİKLUSU. Hücrenin bir bölünme sonundan diğer ikinci bölünme sonuna kadar geçen devrine hücre siklusu adı verilir. HÜCRE SİKLUSU Hücrenin bir bölünme sonundan diğer ikinci bölünme sonuna kadar geçen devrine hücre siklusu adı verilir. Mitoz (M), G 1 (= 1. Aralık), Sentez (S) ve G 2 olmak üzere birbirini izleyen dört

Detaylı

PI3K/AKT/mTOR Yolağı

PI3K/AKT/mTOR Yolağı PI3K/AKT/mTOR Yolağı PI3K/AKT/mTOR Yolağı Phospha'dilinositol 3-kinaz/protein kinaz B/mammalian target of rapamycin (PI3K/Akt/mTOR) Normal hücresel fonksiyonların yerine ge'rilebilmesi için gerekli olan

Detaylı

Kök Hücre ve Farklılaşma

Kök Hücre ve Farklılaşma Kök Hücre ve Farklılaşma Kök Hücre Erişkin ve embriyonik kök hücreler farklılaşarak soma7k hücreleri oluştururlar. Kök hücre Progenitör hücre Farklılaşmış hücre Neden Farklılaşmaya İh7yaç Duyulur Tek hücreli

Detaylı

Transforming growth factor ß. Sinyal molekülleri, reseptör ve ko-reseptörler C. elegans tan insana kadar korunmuştur.

Transforming growth factor ß. Sinyal molekülleri, reseptör ve ko-reseptörler C. elegans tan insana kadar korunmuştur. Transforming growth factor ß Hem omurgalılarda hem de omurgasızlarda gelişimin düzenlenmesinde önemli işlevleri vardır. Sinyal molekülleri, reseptör ve ko-reseptörler C. elegans tan insana kadar korunmuştur.

Detaylı

MESANE TÜMÖRLERİNİN DOĞAL SEYRİ

MESANE TÜMÖRLERİNİN DOĞAL SEYRİ MESANE TÜMÖRLERİNİN DOĞAL SEYRİ ve MOLEKÜLER PROGNOSTİK FAKTÖRLER Prof. Dr. Levent Türkeri Üroloji Anabilim Dalı Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mesane Tümörü (Transizyonel Hücreli Karsinom) Yüzeyel

Detaylı

BCC DE GÜNCEL Prof. Dr. Kamer GÜNDÜZ

BCC DE GÜNCEL Prof. Dr. Kamer GÜNDÜZ BCC DE GÜNCEL Prof. Dr. Kamer GÜNDÜZ Celal Bayar Üniversitesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı-MANİSA Bazal Hücreli Kanser (BCC) 1827 - Arthur Jacob En sık rastlanan deri kanseri (%70-80) Açık

Detaylı

MOLEKÜLER BİYOLOJİ DOÇ. DR. MEHMET KARACA (5. BÖLÜM)

MOLEKÜLER BİYOLOJİ DOÇ. DR. MEHMET KARACA (5. BÖLÜM) MOLEKÜLER BİYOLOJİ DOÇ. DR. MEHMET KARACA (5. BÖLÜM) TRANSKRİPSİYONU (ÖKARYOTİK) STOPLAZMA DNA Transkripsiyon hnrna RNA nın işlenmesi mrna G AAA Eksport G AAA NÜKLEUS TRANSKRİPSİYONU (PROKARYOTİK) Stoplazma

Detaylı

Hücre Proliferasyonu ve Testleri

Hücre Proliferasyonu ve Testleri 1 Hücre Proliferasyonu ve Testleri Normal Hücre Çoğalması Normal dokularda, hücre bölünmesi ve çoğalması organizmanın devamlılığı için bir gereklilik;r. Hücre çoğalmasının olması gerekenden farklı olması

Detaylı

KANSER EPİDEMİYOLOJİSİ VE KARSİNOGENEZ

KANSER EPİDEMİYOLOJİSİ VE KARSİNOGENEZ KANSER EPİDEMİYOLOJİSİ VE KARSİNOGENEZ Gökhan Erdem GATA Tıbbi Onkoloji BD 19 Mart 2014 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi, 19-23 Mart 2014, Antalya EPİDEMİYOLOJİ Epidemiyoloji, sağlık olaylarının görünme

Detaylı

En Etkili Kemoterapi İlacı Seçimine Yardımcı Olan Moleküler Genetik Test

En Etkili Kemoterapi İlacı Seçimine Yardımcı Olan Moleküler Genetik Test En Etkili Kemoterapi İlacı Seçimine Yardımcı Olan Moleküler Genetik Test Yeni Nesil DNA Dizileme (NGS), İmmünHistoKimya (IHC) ile Hastanızın Kanser Tipinin ve Kemoterapi İlacının Belirlenmesi Kanser Tanı

Detaylı

HORMONLAR VE ETKİ MEKANİZMALARI

HORMONLAR VE ETKİ MEKANİZMALARI HORMONLAR VE ETKİ MEKANİZMALARI Receptörler İntrasellüler hidrofobik(llipofilik)ligandlara baglananlar Nükleer hormon reseptörleri Guanylate siklaz(nitrikoksid receptor) Hücre yüzey hidrofilik ligandlara

Detaylı

Anahtar Kelimeler: Apoptoz, Hücre döngüsü, Kanser kök hücresi, Multiselüler tümör sferoid, Prostat,Trabectedin

Anahtar Kelimeler: Apoptoz, Hücre döngüsü, Kanser kök hücresi, Multiselüler tümör sferoid, Prostat,Trabectedin [PS14] Trabectedin in (Yondelis; ET-743) CD133+/ CD44+ İnsan Prostat Kanser Kök Hücresi Üzerindeki Etkilerinin İki Boyutlu (2D) ve Üç Boyutlu (3D) Sistemde İncelenmesi Eda Açıkgöz 1, Ümmü Güven 2, Fahriye

Detaylı

Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları. Doç. Dr. Ahmet Özaydın

Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları. Doç. Dr. Ahmet Özaydın Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları Doç. Dr. Ahmet Özaydın Nükleus (çekirdek) ökaryotlar ile prokaryotları ayıran temel özelliktir. Çekirdek hem genetik bilginin deposu hem de kontrol merkezidir.

Detaylı

KANSER NEDİR? ONKOGEN VE KANSER. Hücre döngüsü. Siklin-Siklin Kinaz 1/30/2012 HÜCRE DÖNGÜSÜ. Siklin Kinaz inhibitörleri BÜYÜME FAKTÖRLERİ

KANSER NEDİR? ONKOGEN VE KANSER. Hücre döngüsü. Siklin-Siklin Kinaz 1/30/2012 HÜCRE DÖNGÜSÜ. Siklin Kinaz inhibitörleri BÜYÜME FAKTÖRLERİ KANSER NEDİR? ONKOGEN VE KANSER Prof.Dr.Dildar Konukoğlu Bir hücre veya hücre grubunun kontrol dışı büyümesi ve çoğalması ve Bu hücrelerin bulundukları yerden ayrılarak farklı lokalizasyonlarda bu faaliyetlerini

Detaylı

Rastgele (Stokas7k) kanser modeli - Tümör içindeki her hücre yeni bir kanseri başla5r

Rastgele (Stokas7k) kanser modeli - Tümör içindeki her hücre yeni bir kanseri başla5r Kanser Kök Hücre Kanser Modelleri Rastgele (Stokas7k) kanser modeli - Tümör içindeki her hücre yeni bir kanseri başla5r Kök hücre (Hiyerarşi) modeli - Tümör içindeki bazı hücreler yeni bir kanseri başla5r

Detaylı

Replikasyon, Transkripsiyon ve Translasyon. Yrd. Doç. Dr. Osman İBİŞ

Replikasyon, Transkripsiyon ve Translasyon. Yrd. Doç. Dr. Osman İBİŞ Replikasyon, Transkripsiyon ve Translasyon Yrd. Doç. Dr. Osman İBİŞ DNA replikasyonu DNA nın replikasyonu, DNA molekülünün, sakladığı genetik bilgilerin sonraki nesillere aktarılması için kendi kopyasını

Detaylı

Notch/Delta Yolağı. Oldukça korunmuş ve gelişim için oldukça önemli olan bir yolak5r.

Notch/Delta Yolağı. Oldukça korunmuş ve gelişim için oldukça önemli olan bir yolak5r. Notch/Delta Yolağı Notch/Delta Yolağı Oldukça korunmuş ve gelişim için oldukça önemli olan bir yolak5r. Kısa mesafeli sinyal ile;mi gerçekleşir. (Plazma zarına tutunmus proteinler aracılığıyla sinyal ile;mi

Detaylı

MEME VE KOLON KANSERİ HÜCRELERİ İLE OLUŞAN ANJİYOGENEZİN PROPOLİS YOLUYLA İNHİBİSYONU PROF.DR. ÇİĞDEM YENİSEY ADÜ TIP FAK. TIBBİ BİYOKİMYA AD

MEME VE KOLON KANSERİ HÜCRELERİ İLE OLUŞAN ANJİYOGENEZİN PROPOLİS YOLUYLA İNHİBİSYONU PROF.DR. ÇİĞDEM YENİSEY ADÜ TIP FAK. TIBBİ BİYOKİMYA AD MEME VE KOLON KANSERİ HÜCRELERİ İLE OLUŞAN ANJİYOGENEZİN PROPOLİS YOLUYLA İNHİBİSYONU PROF.DR. ÇİĞDEM YENİSEY ADÜ TIP FAK. TIBBİ BİYOKİMYA AD GİRİŞ Tümörlerin yayılımının ve uzak organlara metastaz yapmasının

Detaylı

MEME KANSERİ KÖK HÜCRELERİNİN GEN EKSPRESYON PROFİLİ

MEME KANSERİ KÖK HÜCRELERİNİN GEN EKSPRESYON PROFİLİ MEME KANSERİ KÖK HÜCRELERİNİN GEN EKSPRESYON PROFİLİ Sait Murat Doğan, A. Pınar Erçetin, Zekiye Altun, Duygu Dursun, Safiye Aktaş Dokuz Eylül Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü, İzmir Slayt 1 / 14 Meme Kanseri

Detaylı

KHDAK da Güncel Hedef Tedaviler

KHDAK da Güncel Hedef Tedaviler KHDAK da Güncel Hedef Tedaviler Prof.Dr. Adnan Aydıner İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü İstanbul William, WN et al. Nature Reviews, 2009 a Güncel Hedef Tedaviler EGFR İnhibitörleri EGFR: transmembran

Detaylı

HANDAN TUNCEL. İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı

HANDAN TUNCEL. İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı HÜCRENİN ÇOĞALMASI VE FARKLILAŞIMININ BİYOFİZİĞİ HANDAN TUNCEL İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı hntuncel@istanbul.edu.tr G1; presentetik, S; DNA sentez fazı G2;

Detaylı

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın Hücre iletişimi Tüm canlılar bulundukları çevreden sinyal alırlar ve yanıt verirler Bakteriler glukoz ve amino asit gibi besinlerin

Detaylı

7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ

7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ 7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ Başlıklar 1. Prokaryotlar gen ifadesini çevre koşullarına göre düzenler 2. E. Coli de laktoz metabolizması 3. Lac operonu negatif kontrol 4. CAP pozitif kontrol

Detaylı

DİFÜZ GLİAL TÜMÖRLER

DİFÜZ GLİAL TÜMÖRLER DİFÜZ GLİAL TÜMÖRLER DSÖ 2016 da erişkin glial tümörler açısından sizce en önemli değişiklik ne olmuştur? Curr Opin Oncol 2016 Nov;28(6):494-501. Diffuz astrositik ve oligodentroglial tümörler aynı grup

Detaylı

KANSER AŞILARI. Prof. Dr. Tezer Kutluk Hacettepe Üniversitesi

KANSER AŞILARI. Prof. Dr. Tezer Kutluk Hacettepe Üniversitesi KANSER AŞILARI Prof. Dr. Tezer Kutluk Hacettepe Üniversitesi Bir Halk Sağlığı Sorunu Şu an dünyada 24.600.000 kanserli vardır. Her yıl 10.9 milyon kişi kansere yakalanmaktadır. 2020 yılında bu rakam %50

Detaylı

7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ

7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ 7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ Başlıklar 1. Prokaryotlar gen ifadesini çevre koşullarına göre düzenler 2. E. Coli de laktoz metabolizması 3. Lac operonu negatif kontrol 4. CAP pozitif kontrol

Detaylı

I. DÖNEM - 2. DERS KURULU ( )

I. DÖNEM - 2. DERS KURULU ( ) Açıklamalar: I. DÖNEM - 2. DERS KURULU (2014-2015) Kısaltmalar: DK: Ders kurulu, IHU: İyi hekimlik uygulamaları, Mİng: Akademik/Medikal İngilizce, TDE: Türk Dili ve Edebiyatı, Bilgisayar Okur yazarlığı:

Detaylı

Oluşan farklı Cdk-siklin kompleksi de farklı hedef proteinlerin foforilasyonunu gerçekleştirerek döngünün ilerlemesine neden olmaktadır.

Oluşan farklı Cdk-siklin kompleksi de farklı hedef proteinlerin foforilasyonunu gerçekleştirerek döngünün ilerlemesine neden olmaktadır. Prof. Dr. F.Aydın Hücre siklusunu kontrol eden özelleşmiş proteinler Hücred döngüsü siklik olarak aktif hale geçen protein kinazlar tarafından yönlendirilmektedir. Hücre döngüsünün moleküler mekanizmaları

Detaylı

CANLILARDA ÜREME. Üreme canlıların ortak özelliğidir. Her canlının kendine benzer canlı meydana getirebilmesi üreme ile gerçekleşir

CANLILARDA ÜREME. Üreme canlıların ortak özelliğidir. Her canlının kendine benzer canlı meydana getirebilmesi üreme ile gerçekleşir CANLILARDA ÜREME EYLÜL 3.HAFTA MİTOZ VE EŞEYSİZ ÜREME Her canlının kendine benzer canlı meydana getirebilmesi üreme ile gerçekleşir Üreme canlıların ortak özelliğidir 3 4 Canlılar hücrelerden meydana gelir

Detaylı

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)! HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücre Hücre: Tüm canlıların en küçük yapısal ve fonksiyonel ünitesi İnsan vücudunda trilyonlarca hücre bulunur Fare, insan veya filin hücreleri yaklaşık aynı büyüklükte Vücudun büyüklüğü

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Eğitim Yılı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Eğitim Yılı Dönem I. 2. Ders Kurulu II. HÜCRE BİLİMLERİ-I Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Prof. Dr. Alirıza ERDOĞAN Yrd. Doç. Ders Kurulu

Detaylı

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ 15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ İyonlaştırıcı radyasyonların biyomoleküllere örneğin nükleik asitler ve proteinlere olan etkisi hakkında yeterli bilgi yoktur. Ancak, nükleik asitlerden

Detaylı

DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM I HÜCRE BİLİMLERİ 2 KOMİTESİ. İmmunohistokimya teknikleri ve Kullanım Alanları. Doç.Dr.

DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM I HÜCRE BİLİMLERİ 2 KOMİTESİ. İmmunohistokimya teknikleri ve Kullanım Alanları. Doç.Dr. DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM I HÜCRE BİLİMLERİ 2 KOMİTESİ İmmunohistokimya teknikleri ve Kullanım Alanları Doç.Dr. Engin DEVECİ İmmunohistokimya Hücre ve doku içinde bulunan bazı enzimlerin ya

Detaylı

Tarifname P53 AKTİVASYONU VESİLESİ İLE ANTİ-KARSİNOJENİK ETKİ GÖSTEREN BİR FORMÜLASYON

Tarifname P53 AKTİVASYONU VESİLESİ İLE ANTİ-KARSİNOJENİK ETKİ GÖSTEREN BİR FORMÜLASYON 1 Tarifname P3 AKTİVASYONU VESİLESİ İLE ANTİ-KARSİNOJENİK ETKİ GÖSTEREN BİR Teknik Alan FORMÜLASYON Buluş, p3 aktivasyonu vesilesi ile anti-karsinojenik etki göstermeye yönelik oluşturulmuş bir formülasyon

Detaylı

MOTOR PROTEİNLER. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR

MOTOR PROTEİNLER. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR MOTOR PROTEİNLER Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR Hücre iskeleti, Hücre şeklini ve sitoplazmanın organizasyonunu belirleyen bir yapı iskelesi görevi yapar. Hücre hareketlerinin gerçekleşmesinden sorumludur.

Detaylı

Adenovirüs serotip 5 ve adenovirüs serotip 36 nın Colo-320 hücre hattında adipojenik etkilerinin gösterilmesi

Adenovirüs serotip 5 ve adenovirüs serotip 36 nın Colo-320 hücre hattında adipojenik etkilerinin gösterilmesi Adenovirüs serotip 5 ve adenovirüs serotip 36 nın Colo-320 hücre hattında adipojenik etkilerinin gösterilmesi Tamer Şanlıdağ 1, Sinem Akçalı 1, Seda Vatansever 2, Candan Çiçek 3, Murat Sayan 4, Elçin Kal

Detaylı

Hava Kirliliği ve Kanser

Hava Kirliliği ve Kanser Hava Kirliliği ve Kanser Dr. Hasan Bayram Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı E-posta: bayram@gantep.edu.tr Ulusal Kanser Haftası Sempozyumu, Ankara, 2-4 Nisan 2014 İçerik

Detaylı

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ Ders Kurulu Başkanı: Prof. Dr. Şahin A. Sırmalı / Histoloji ve Embriyoloji Başkan Yardımcıları: Doç. Dr. Ayşegül Çört / Tıbbi Biyokimya / Üyeler: Prof. Dr. İlker Saygılı / Tıbbi Biyokimya / / Dersin AKTS

Detaylı

JAK STAT Sinyal Yolağı

JAK STAT Sinyal Yolağı The Janus kinase/signal transducers and ac4vators of transcrip4on (JAK/STAT) JAK/STAT sinyal yolu sitokinler tara>ndan ak4fleş4rilir. ü Hücre farklılaşması ü Hücre çoğalması ü Hücre göçü ü Apoptoz gibi

Detaylı

Chapter 10. Summary (Turkish)-Özet

Chapter 10. Summary (Turkish)-Özet Chapter 10 Summary (Turkish)-Özet Özet Vücuda alınan enerjinin harcanandan fazla olması durumunda ortaya çıkan obezite, günümüzde tüm dünyada araştırılan sağlık sorunlarından birisidir. Obezitenin görülme

Detaylı

ayxmaz/biyoloji 2. DNA aşağıdaki sonuçlardan hangisi ile üretilir Kalıp DNA yukarıdaki ana DNAdan yeni DNA molekülleri hangi sonulca üretilir A B C D

ayxmaz/biyoloji 2. DNA aşağıdaki sonuçlardan hangisi ile üretilir Kalıp DNA yukarıdaki ana DNAdan yeni DNA molekülleri hangi sonulca üretilir A B C D 1. DNA replikasyonu.. için gereklidir A) sadece mitoz B) sadece mayoz C) mitoz ve mayoz D) sadece gamet oluşumu E) sadece protein sentezi 2. DNA aşağıdaki sonuçlardan hangisi ile üretilir Kalıp DNA yukarıdaki

Detaylı

LABORATUVAR 4: ÖKARYOTİK HÜCRELER

LABORATUVAR 4: ÖKARYOTİK HÜCRELER LABORATUVAR 4: ÖKARYOTİK HÜCRELER Ökaryotik hücreler, sahip oldukları hücre iskeleti, nüklear membran ve organelleri içeren bölümleri ile prokaryot hücrelerden ayırt edilebilmektedir. Kimyasal analizler

Detaylı

DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ

DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ Düşük sıcaklık stresi iki kısımda incelenir. Üşüme Stresi Donma stresi Düşük sıcaklık bitkilerde nekrozis, solma, doku yıkımı, esmerleşme, büyüme azalışı ve çimlenme düşüşü gibi etkiler

Detaylı

Hücre çekirdeği (nucleus)

Hücre çekirdeği (nucleus) Hücre çekirdeği (nucleus) Toplam hücre hacmının 1/20-1/10'unu kapsar. Değişik hücrelerde mekanik etkilerle, yer ve şekil değiştirebilir, bu nedenle hücrelerde farklı şekillerde görülebilir. Çekirdek, hücre

Detaylı

1.YARIYIL, DERS KURULU II: TEMEL TIP BİLİMLERİNE GİRİŞ II

1.YARIYIL, DERS KURULU II: TEMEL TIP BİLİMLERİNE GİRİŞ II .YARIYIL, DERS KURULU II: TEMEL TIP BİLİMLERİNE GİRİŞ II GÜNLER SAATLER 09-0 0- - -3 3-4 4-5 5-6 6-7 6 KASIM BİYOFİZİK BİYOFİZİK TIB.BİY.VE GEN. TIB.BİY.VE GEN. MES.İNG. SEÇMELİ DERS SEÇMELİ DERS 7 KASIM

Detaylı

Onkolojide Sık Kullanılan Terimler. Yrd.Doç.Dr.Ümmügül Üyetürk 2013

Onkolojide Sık Kullanılan Terimler. Yrd.Doç.Dr.Ümmügül Üyetürk 2013 Onkolojide Sık Kullanılan Terimler Yrd.Doç.Dr.Ümmügül Üyetürk 2013 Kanser Hücrelerin aşırı kontrolsüz üretiminin, bu üretime uygun hücre kaybıyla dengelenemediği, giderek artan hücre kütlelerinin birikimi..

Detaylı

PROKARYOTLARDA GEN EKSPRESYONU. ve REGÜLASYONU. (Genlerin Gen Ürünlerine Dönüşümünü Kontrol Eden Süreçler)

PROKARYOTLARDA GEN EKSPRESYONU. ve REGÜLASYONU. (Genlerin Gen Ürünlerine Dönüşümünü Kontrol Eden Süreçler) PROKARYOTLARDA GEN EKSPRESYONU ve REGÜLASYONU (Genlerin Gen Ürünlerine Dönüşümünü Kontrol Eden Süreçler) Nihal EYVAZ (050559015) Şerife OKAY (050559025) Prof. Dr. Figen ERKOÇ Gazi Eğitim Fakültesi Gen

Detaylı

Moleküler biyolojiye giriş. Doç.Dr.Pınar AKSOY SAĞIRLI

Moleküler biyolojiye giriş. Doç.Dr.Pınar AKSOY SAĞIRLI Moleküler biyolojiye giriş Doç.Dr.Pınar AKSOY SAĞIRLI Molecular biology terimi ilk kez Warren Weaver tarafından 1938 de kullanıldı. Hayatın fiziksel ve kimyasal olarak açıklanması olarak tanımlandı. 1977

Detaylı

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın Mitokondri, ökaryotik organizmanın farklı bir organeli Şekilleri küremsi veya uzun silindirik Çapları 0.5-1 μm uzunlukları 2-6 μm Sayıları

Detaylı

İyonize Radyasyonun Hücresel Düzeydeki Etkileri ve Moleküler Yaklaşımlar

İyonize Radyasyonun Hücresel Düzeydeki Etkileri ve Moleküler Yaklaşımlar İyonize Radyasyonun Hücresel Düzeydeki Etkileri ve Moleküler Yaklaşımlar Aysun Manisalıgil, Ayşegül Yurt Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Medikal Fizik Anabilim Dalı Hücre ve Moleküller

Detaylı

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ Ders Kurulu Başkanı: / Başkan Yardımcıları: Yrd. Doç. Dr. Hakan Darıcı / Histoloji ve Embriyoloji / Üyeler: Doç. Dr. İlker Saygılı / Tıbbi Biyokimya / Dersin AKTS Kredisi: 9 Kurul Başlangıç Tarihi: 16

Detaylı

Hücreler arası Bağlantılar ve Sıkı bağlantı. İlhan Onaran

Hücreler arası Bağlantılar ve Sıkı bağlantı. İlhan Onaran Hücreler arası Bağlantılar ve Sıkı bağlantı İlhan Onaran Doku organisazyonu: Hücrelerin bağlanması 1- Hücre-matriks bağlantıları: ekstraselüler matriks tarafından hücrelerin bir arada tutulması 2- Hücre-hücre

Detaylı

HAFTA I Genetiğe Giriş Hücre Döngüsü ve Düzenlenmesi Mitoz Mayoz Bölünme

HAFTA I Genetiğe Giriş Hücre Döngüsü ve Düzenlenmesi Mitoz Mayoz Bölünme Biyoteknoloji ve Genetik I HAFTA I Genetiğe Giriş Hücre Döngüsü ve Düzenlenmesi Mitoz Mayoz Bölünme Prof. Dr. Hilâl Özdağ Genetiğe Giriş 50 milyar hücre/insan 2 metre DNA/hücre 3.2 milyar baz/hücre 2 birey

Detaylı

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ 05-06 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 0: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ Ders Kurulu Başkanı: / Başkan Yardımcıları: / Histoloji Embriyoloji Yrd. Doç. Dr. Bahadır Murat Demirel / Üyeler: / Tıbbi / Dersin AKTS

Detaylı

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ Cem Sezer 1, Mustafa Yıldırım 2, Mustafa Yıldız 2, Arsenal Sezgin Alikanoğlu 1,Utku Dönem Dilli 1, Sevil Göktaş 1, Nurullah Bülbüller

Detaylı

KOLOREKTAL KANSERLERİN MOLEKÜLER SINIFLAMASI. Doç.Dr.Aytekin AKYOL Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı 23 Mart 2014

KOLOREKTAL KANSERLERİN MOLEKÜLER SINIFLAMASI. Doç.Dr.Aytekin AKYOL Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı 23 Mart 2014 KOLOREKTAL KANSERLERİN MOLEKÜLER SINIFLAMASI Doç.Dr.Aytekin AKYOL Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı 23 Mart 2014 Kolorektal Kanserler; Sunum Planı Genel bilgiler Moleküler

Detaylı

Şekil 1. Mitoz bölünmenin profaz evresi.

Şekil 1. Mitoz bölünmenin profaz evresi. KONU 9. HÜCRE BÖLÜNMESİ MİTOZ BÖLÜNME Mitoz bölünme tek hücreli canlılardan, çok hücreli canlılara ve insana kadar birçok canlı grubu tarafından gerçekleştirilebilir. Mitoz bölünme sonunda bölünen hücrelerden

Detaylı

BİLİMSEL DOSYA EXTRACT No.1

BİLİMSEL DOSYA EXTRACT No.1 BİLİMSEL DOSYA EXTRACT No.1 Çok üst düzey araştırmacılar ve biyologlarla (Marsilya Eczacılık Fakültesi Biogenotoxicology Laboratuvarı INSERM, GREDECO) işbirliği içerisinde yürütülen 14 yıllık çalışma sonrasında

Detaylı

Nar yaprak, meyve, kabuk ve kök gibi pek çok kısmı tedavi amacıyla kullanılan bir ağaçtır. Ayrıca son yıllarda nar çekirdek yağı da kullanılmaktadır.

Nar yaprak, meyve, kabuk ve kök gibi pek çok kısmı tedavi amacıyla kullanılan bir ağaçtır. Ayrıca son yıllarda nar çekirdek yağı da kullanılmaktadır. NAR (Punica granatum, Pomegranate) Nar yaprak, meyve, kabuk ve kök gibi pek çok kısmı tedavi amacıyla kullanılan bir ağaçtır. Ayrıca son yıllarda nar çekirdek yağı da kullanılmaktadır. Nar Çekirdek yağı;

Detaylı

2017 / 2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

2017 / 2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 2017 / 2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 2 (TIP 121) TEMEL TIP BİLİMLERİNE GİRİŞ II KURUL II KOORDİNATÖRÜ: Yard.Doç.Dr. Bahire Küçükkaya Başlama Tarihi: 13.11.17 Bitiş Tarihi: 05.01.18 KURUL SINAVI

Detaylı

Çekirdek 4 bölümden oluşur Çekirdek zarı: karyolemma Kromatin: Chromatin Çekirdekcik: Nucleolus Çekirdek sıvısı: karyolymph

Çekirdek 4 bölümden oluşur Çekirdek zarı: karyolemma Kromatin: Chromatin Çekirdekcik: Nucleolus Çekirdek sıvısı: karyolymph NUKLEUS Bir hücrenin tüm yapılarının ve etkinliklerinin kodlandığı kromozomu Ayrıca, DNA sını dublike edecek ve 3 tip RNA yı ribozomal (rrna), haberci (mrna) ve transfer (trna)-sentezleyecek ve işleyecek

Detaylı

Docosahexaenoic Acid Induces Cell Death in Human Non- Small Cell Lung Cancer Cells by Repressing mtor via AMPK Activation and PI3K/Akt Inhibition

Docosahexaenoic Acid Induces Cell Death in Human Non- Small Cell Lung Cancer Cells by Repressing mtor via AMPK Activation and PI3K/Akt Inhibition Docosahexaenoic Acid Induces Cell Death in Human Non- Small Cell Lung Cancer Cells by Repressing mtor via AMPK Activation and PI3K/Akt Inhibition DUYGU PELİSTER - 20130701008 İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

B unl a r ı B i l i yor mus unuz? MİTOZ. Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı,

B unl a r ı B i l i yor mus unuz? MİTOZ. Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı, MİTOZ Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı, sitoplazma ve çekirdekten meydana gelmiştir. Hücreler büyüme ve gelişme sonucunda belli bir olgunluğa

Detaylı

GOÜ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM I III. KURUL

GOÜ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM I III. KURUL III. Kurul Hücresel Metabolizma ve Moleküler Tıp III. Kurul Süresi: 6 hafta III. Kurul Başlangıç Tarihi: 23 Aralık 2009 III. Kurul Bitiş ve Sınav Tarihi: 1 2 Şubat 2010 Ders Kurulu Sorumlusu: Yrd. Doç.

Detaylı

Ders 8 trna-rrna yapısı, İşlenmesi ve İşlevleri

Ders 8 trna-rrna yapısı, İşlenmesi ve İşlevleri Ders 8 trna-rrna yapısı, İşlenmesi ve İşlevleri mrna trna - rrna Taşıyıcı (transfer) RNA (trna) Nispeten küçük moleküllerdir. Bir öncu molekülün nükleusta işlenmesiyle oluşurlar. trna molekülleri, mrna

Detaylı

YAZILIYA HAZIRLIK TEST SORULARI. 10. Sınıf

YAZILIYA HAZIRLIK TEST SORULARI. 10. Sınıf YAZILIYA HAZIRLIK TEST SORULARI 10. Sınıf 1) Hücre döngüsünün interfaz evresini yeni tamamlamış bir hücre ile bu hücrenin döngü sonunda oluşturduğu yeni hücrelerde; I. DNA miktarı II. Gen Sayısı III. Gen

Detaylı

MİTOKONDRİ Doç. Dr. Mehmet GÜVEN

MİTOKONDRİ Doç. Dr. Mehmet GÜVEN MİTOKONDRİ Doç.. Dr. Mehmet GÜVENG Hemen hemen bütün b ökaryotik hücrelerde ve ökaryotik mikroorganizmalarda bulunur. Eritrositlerde, bakterilerde ve yeşil alglerde mitokondri yoktur. Şekilleri (küremsi

Detaylı

S evresi: Organellerin iki katına çıkarılması devam ederken DNA sentezi olur.

S evresi: Organellerin iki katına çıkarılması devam ederken DNA sentezi olur. HÜCRE DÖNGÜSÜ İnterfaz: Bölünmeyen bir hücre interfaz durumundadır. Bu safhada replikasyon ve bölünme için hazırlık yapılır. Çekirdek belirgindir, bir yada daha fazla çekirdekçik ayırt edilebilir. Kromozomlar

Detaylı

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. 1 BESLENME BİLİMİ 2 Yaşamımız süresince yaklaşık 60 ton besin tüketiyoruz. Besinler sağlığımız ve canlılığımızın devamını sağlar. Sağlıklı bir

Detaylı

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ Ders Kurulu Başkanı: / Başkan Yardımcıları: Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Çört / Tıbbi Biyokimya Yrd. Doç. Dr. Bahadır Murat Demirel / Üyeler: Prof. Dr. Şahin A. Sırmalı / Histoloji ve Embriyoloji Doç. Dr. İlker

Detaylı

TRANSLASYON ve PROTEİNLER

TRANSLASYON ve PROTEİNLER TRANSLASYON ve PROTEİNLER Prof. Dr. Sacide PEHLİVAN 13 Aralık 2016 mrna daki baz sırasının kullanılarak amino asitlerin doğru sıra ile proteini oluşturmasını kapsayan olayların tümüne Translasyon veya

Detaylı

MİTOZ ÇALIŞMA KÂĞIDI A. Aşağıdaki resimli bulmacayı çözünüz.

MİTOZ ÇALIŞMA KÂĞIDI A. Aşağıdaki resimli bulmacayı çözünüz. MİTOZ ÇALIŞMA KÂĞIDI A. Aşağıdaki resimli bulmacayı çözünüz. B. Numaralandırılmış evrelerle ilgili aşağıdaki cümlelerde ifadeyi doğru tamamlayan koyu renkli ifadeyi yuvarlak içine alınız. 2. / 5. resimde

Detaylı

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM Tanım Az diferansiye tiroid karsinomları, iyi diferansiye ve anaplastik

Detaylı

Laboratuvar sonuçları ve sorunlar: IFA. Dr. Derya Mutlu Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Laboratuvar sonuçları ve sorunlar: IFA. Dr. Derya Mutlu Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Laboratuvar sonuçları ve sorunlar: IFA Dr. Derya Mutlu Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Testin çalışılacağı kitin belirlenmesi Testin çalışılması Lamların mikroskopta

Detaylı

Cover Page. The handle holds various files of this Leiden University dissertation

Cover Page. The handle  holds various files of this Leiden University dissertation Cover Page The handle http://hdl.handle.net/1887/38405 holds various files of this Leiden University dissertation Author: Balcıoğlu, Hayri Emrah Title: Role of integrin adhesions in cellular mechanotransduction

Detaylı

DÖNEM 1- A, 3. DERS KURULU (2015-2016)

DÖNEM 1- A, 3. DERS KURULU (2015-2016) DÖNEM 1- A, 3. DERS KURULU (2015-2016) DERS SAATİ DERS ADI DERS KONUSU DERSİ VEREN ÖĞRETİM ÜYESİ 4. DK 1. Hafta 07 Aralık Pazartesi Mikrobiyoloji Mikrobiyolojinin tarihçesi ve mikroorganizmalara genel

Detaylı

Canlılarda mitoz, amitoz ve mayoz olmak üzere üç çeşit bölünme görülür.

Canlılarda mitoz, amitoz ve mayoz olmak üzere üç çeşit bölünme görülür. HÜCRE BÖLÜNMELERİ Canlılarda mitoz, amitoz ve mayoz olmak üzere üç çeşit bölünme görülür. I. MİTOZ BÖLÜNME Mitoz bölünme tek hücreli canlılardan, çok hücreli canlılara ve insana kadar bir çok canlı grubu

Detaylı

Ayxmaz/biyoloji HÜCRE BÖLÜNMESİ

Ayxmaz/biyoloji HÜCRE BÖLÜNMESİ HÜCRE BÖLÜNMESİ hücrelerdeki özgü yaşamsal olaylar: 1-Madde alış- verişi 2-Anabolik ve katabolik reaksiyonlar 3-Organel oluşumu 4-Çok hücrelilerde dokusal işlevler 5-Büyüme ve farklılaşma 6-DNA ve RNA

Detaylı

5.111 Ders Özeti #12. Konular: I. Oktet kuralından sapmalar

5.111 Ders Özeti #12. Konular: I. Oktet kuralından sapmalar 5.111 Ders Özeti #12 Bugün için okuma: Bölüm 2.9 (3. Baskıda 2.10), Bölüm 2.10 (3. Baskıda 2.11), Bölüm 2.11 (3. Baskıda 2.12), Bölüm 2.3 (3. Baskıda 2.1), Bölüm 2.12 (3. Baskıda 2.13). Ders #13 için okuma:

Detaylı

GLİAL TÜMÖRLERDE AYIRICI TANIDA KULLANILAN İMMUNOHİSTOKİMYASAL IDH-1, ATRX, p53 ve FISH 1p19q KODELESYONU

GLİAL TÜMÖRLERDE AYIRICI TANIDA KULLANILAN İMMUNOHİSTOKİMYASAL IDH-1, ATRX, p53 ve FISH 1p19q KODELESYONU GLİAL TÜMÖRLERDE AYIRICI TANIDA KULLANILAN İMMUNOHİSTOKİMYASAL IDH-1, ATRX, p53 ve FISH 1p19q KODELESYONU DR.NESLİHAN KAYA,ŞEBNEM BATUR,NİL ÇOMUNOĞLU,BÜGE ÖZ İ.Ü.CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ PATOLOJİ ANABİLİM

Detaylı

GLOBİN GEN REGÜLASYONU

GLOBİN GEN REGÜLASYONU GLOBİN GEN REGÜLASYONU GLOBİN GENLERİN REGÜLASYONU Her bir globin genin dokuya ve gelişime spesifik ekspressiyonu regülatör dizilimdeki transkripsiyon faktörlerinin etkisi ile sağlanmaktadır. Globin

Detaylı

Artan bilgi ile birlikte hasta ve ailelerin bilinçlendirilmesi

Artan bilgi ile birlikte hasta ve ailelerin bilinçlendirilmesi Bugün gelinen noktada genetik Artan bilgi ile birlikte hasta ve ailelerin bilinçlendirilmesi «Genetik bilgiden hastaların ve ailelerin yararlanması için tüm sağlık çalışanları insan genetiğinin temelinde

Detaylı

DNA ve Özellikleri. Şeker;

DNA ve Özellikleri. Şeker; DNA ve Özellikleri Hücrelerdeki hayatsal olayların yönetimini çekirdek sağlar. Çekirdek içinde, hücrenin beslenme, solunum, üreme gibi canlılık faaliyetlerin yönetilmesini sağlayan genetik madde bulunur.

Detaylı

Doğal Bileşikler ve Yeni İlaçların Keşfindeki Önemi

Doğal Bileşikler ve Yeni İlaçların Keşfindeki Önemi Doğal Bileşikler ve Yeni İlaçların Keşfindeki Önemi Doç. Dr. Ömer KOZ HO Bursa Teknik Üniversitesi, Kimya Bölümü HO BTÜ, 2014-2015 Güz Yarıyılı Seminerleri «Perşembe Seminerleri» 20 Kasım 2014 Bursa Başlıklar:

Detaylı

b. Amaç: Gen anatomisi ile ilgili genel bilgi öğretilmesi amaçlanmıştır.

b. Amaç: Gen anatomisi ile ilgili genel bilgi öğretilmesi amaçlanmıştır. TIBBİ GENETİK I-DERS TANIMLARI 1-Tanım: DNA ve RNA yapısının öğretilmesi. b. Amaç: DNA nın genetik materyal olmasında moleküler yapısının önemi ve RNA yapısının proteine geçiş ve gen ekspresyonu kontrolündeki

Detaylı

TAURİNİN İSKEMİ REPERFÜZYON HASARINDA MMP-2, MMP-9 VE İLİŞKİLİ SİNYAL İLETİ YOLAĞI ÜZERİNE ETKİLERİ

TAURİNİN İSKEMİ REPERFÜZYON HASARINDA MMP-2, MMP-9 VE İLİŞKİLİ SİNYAL İLETİ YOLAĞI ÜZERİNE ETKİLERİ TAURİNİN İSKEMİ REPERFÜZYON HASARINDA MMP-2, MMP-9 VE İLİŞKİLİ SİNYAL İLETİ YOLAĞI ÜZERİNE ETKİLERİ CEMRE URAL 1, ZAHİDE ÇAVDAR 1, ASLI ÇELİK 2, ŞEVKİ ARSLAN 3, GÜLSÜM TERZİOĞLU 3, SEDA ÖZBAL 5, BEKİR

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #13

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #13 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #13 1) Canlılarda özelliklerin genlerle kontrol edildiği ve her genin en az bir özellikten sorumlu olduğu bilindiğine göre, I. Diploid canlılarda her özellik için iki gen bulunması

Detaylı

İMMUNİZASYON. Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı?

İMMUNİZASYON. Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı? İMMUNİZASYON Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı? Canlıya antijen verdikten belli bir süre sonra, o canlıda

Detaylı

Işık şiddetindeki Sıcaklıktaki değişme yönü değişme yönü

Işık şiddetindeki Sıcaklıktaki değişme yönü değişme yönü 1999 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 1. "Bitkilerde nişastanın yıkımını sağlayan enzimler vardır" hipotezini doğrulamak için düzenlenen deneyde, bitki özütünün, aşağıdaki karışımlardan hangisinin bulunduğu

Detaylı

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 10. Sınıf 1 MİTOZ BÖLÜNME EŞEYSİZ ÜREME

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 10. Sınıf 1 MİTOZ BÖLÜNME EŞEYSİZ ÜREME YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI 10. Sınıf 1 MİTOZ BÖLÜNME EŞEYSİZ ÜREME Hücre döngüsü uzun bir interfaz ve kısa bir bölünme evresinden oluşur. Hücre bölünmesi tüm canlılarda büyüme, gelişme ve onarım sağlar.

Detaylı