Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "http://www.cengizcetintas.com/index.html"

Transkript

1 1

2 SAKARYA ZAFERİ Kütahya-Eskişehir Savaşından sonra Sakarya Nehri Doğusuna çekilmiş olan Türk Ordusu, güneyden kuzeye doğru yüz kilometre boyunca savunma durumuna geçti. Yunan Ordusu da taarruz için tam dokuz gün boyunca doğuya doğru yürüdü. Bu yürüyüşün hangi yöne doğru olduğu Türk keşif birlikleri tarafından tespit edilerek Cephe Komutanlığına bildirildi. Yunanlılar için bu, savaşın kaderini belirleyecek stratejik hatalardan biri oldu. Yunan taarruzu baskın olma özelliğini kaybetti. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa Orduya, "Hattı müdafaa yoktur; sathı müdafaa vardır. O satıh bütün Vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça terk olunamaz." emrini vererek muharebeyi geniş bir alana yaydı. Böylece Yunan kuvvetleri de karargâhlarından uzaklaşıp bölünmüş olacaktı. Mustafa Kemal Paşa, Başkumandanlık yetkisini aldıktan bir hafta sonra, 12 Ağustos 1921 günü Fevzi Paşa ile birlikte Polatlı'daki Cephe Karargahına giderek Ordunun başına geçti. Cephede denetleme yaparken talihsiz bir kaza oldu ve attan düşerek birkaç kaburga kemiği kırıldı. Savaşı yaralı ve kaburga kemiği sarılı bir şekilde idare etmek zorunda kaldı. 23 Ağustos 1922 günü Yunan Ordusu taarruza başladı. Türk Ordusu yüz kilometrelik cephe üzerinde cereyan eden meydan muharebesinde, Yunanlıların üstün kuvvetlerini ilk önce yıpratarak, taarruza devam edememelerine ve duraklamalarına neden oldu. Yunan Genel Kurmayı, Sakarya Nehri doğusundaki Türk kuvvetlerini güneyden Haymana istikametinden taarruz ederek kuşatma harekâtına girişti. Fakat bu taarruzlarında başarısız oldular. Kuşatma taarruzunda başarı sağlayamayan Yunan kuvvetleri, taarruz merkezini ortaya kaydırarak savunma mevzilerini yarmak istedi. 2 Eylül 1922 günü Yunan kuvvetleri, Ankara yoluna açacak en stratejik dağ olan Çal Dağı'nın tamamını ele geçirdi. Fakat Türk birlikleri Ankara'ya kadar geri çekilmeyerek alan savunması yapmaya başladı. Yunan birlikleri Ankara'ya elli kilometre kalacak derecede bazı ilerlemeler sağlasa da Türk birliklerinin yıpratıcı savunmasından kurtulamadı. Ayrıca Türk süvarileri tarafından cephe ikmal hatlarına yapılan taarruzlar Yunan taarruzunun hızının kırılmasında önemli etkenlerden biri oldu. Yunan ordusu 9 Eylül'e kadar süren yarma teşebbüsünde de başarılı olamayınca, bulunduğu hatlarda kalarak savunmaya karar verdi. Türk Ordusu'nun 10 Eylül'de başlattığı, bizzat Mustafa Kemal Paşa'nın komuta ettiği, genel karşı taarruzla Yunan kuvvetlerinin savunma için tertiplenmesine mani olundu. Aynı gün Türk birlikleri stratejik bir nokta olan Çal Dağı'nı geri aldı. 13 Eylül'e kadar süren Türk taarruzu sonucunda Yunan Ordusu, Eskişehir'in doğusuna kadar çekilerek bu bölgede savunma için tertiplenmeye başladı. Çekilen Yunan Ordusunu takip amacıyla harekata 13 Eylül

3 gününden itibaren süvari tümenleri ve bazı piyade tümenleri ile devam edildi. Fakat teçhizat ve istihkam yetersizliği gibi sebeplerle taarruzlar durduruldu. Savaş, 22 gün ve gece sürerek 100 km uzunluğunda bir alanda cereyan etti. Yunan Ordusu Ankara'nın 50 km kadar yakınından geri çekildi. 23 Ağustos'tan 13 Eylül'e kadar gece gündüz aralıksız yirmi iki gün devam eden bu kanlı savaştan sonra, Yunan Ordusu mağlup ve perişan bir şekilde cepheyi terk etti. Yunan kaynaklı haberler, Yunan Ordusu nun büyük bir başarı elde ettiği, görevini hakkıyla yerine getirerek düzenli bir şekilde geri çekilmeye başladığı ve kışı geçirdikten sonra yeniden taarruz edecekleri yönünde idi. Gerçek tamamen farklıydı. Yunan Ordusu yenilmişti ve perişan bir şekilde geri çekiliyordu. Çekilirken Eskişehir-Afyonkarahisar hattına kadar köyleri ateşe vermişler, halkı zulmetmişler, tarlalardaki ekinleri tahrip etmişler, hayvanları beraberlerinde götürmüşlerdi. Yunan Ordusu geri çekilirken Türk Ordusunun kullanabileceği hiçbir şey bırakmamak için özen gösterdi. Demiryollarını ve köprüleri havaya uçurdu. Sakarya Savaşı sona erdikten, Yunan Ordusu batıya doğru geri çekildikten ve Türk Ordusu onu takip ettikten sonra, Bursa-Eskişehir-Afyonkarahisar doğusundan itibaren yeni bir cephe oluştu. Ne Yunanlıların kendilerini tekrar hücum edecek ve ne de Türk Ordusu nun ilerleyecek durumu kalmıştı. Çünkü kış mevsimi biraz daha erken ve biraz daha sert olarak gelmişti. Daha ekim ayının sonunda yağan yağmurlarla ham toprak yollar büsbütün geçilmez hale gelmiş, dereler ve ırmaklar daha bir deli akar olmuştu. Kağnılar ve at arabaları ikide bir balçık çamurlara saplanıyor, cephane sağlama bir yana, Ordunun yiyecek ve yem ihtiyacını sağlamak bile sorun oluyordu. Aylar boyu iki taraf askerleri, İçbatı Anadolu Yaylası nın soğuk rüzgârlarına, sürekli yağan karına göğüs germiş, toprak siperlerde, kerpiç köy evlerinde çamur ve yağmur arasında zor günler geçirmişlerdi. İki taraf da bu arada birbirlerine dokunmamaya sanki özel bir önem gösteriyorlardı. 21 Şubat 2015, Eskişehir Cengiz ÇETİNTAŞ 3

4 8 AĞUSTOS 1921: GİZLİ OTURUMDA BAŞKOMUTAN MUSTAFA KEMAL PAŞA NIN ASKERİ DURUMA DAİR BEYANATI (1.Dönem, 2.Yasama Yılı, 63.Birleşim, Gündem: 2/1) Meclis Başkanı Mustafa Kemal Paşa, Başkomutanlık yetkisini alır almaz, Mecliste günlerce sürecek olan görüşmeler sonunda alınabilecek olan kararları, en kısa süre içinde alarak uygulamaya koydu. Çünkü Yunan Kuvvetleri Polatlı önlerine dayanmıştı. Ankara tehlike içindeydi. Milli Yükümlülük kararları yayınlandı ve uygulamaya koyuldu. Ordunun güçlendirilmesi için asker alımlarına hız verildi, silah, cephane ve malzeme ihtiyaçları hızla sağlanmaya başlandı. DR. ADNAN BEY (Başkan Vekili): Söz Hüsrev Bey'in, buyurun Efendim. HÜSREV BEY (Milli Savunma Komisyonu Sözcüsü): Milli Savunma Komisyonunun geçen günkü toplantısında Yüce Meclise sık sık, her vakit Başkumandanlığın icraatından haberdar etmek ve aydınlatmak vazifesiyle vazifelendirildim. Bugün bu vazifeyi ifa etmek üzere açıklamalarda bulunacağım. Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin Başkumandanlığının dışarıda meydana getirdiği tesirler hakkındaki bazı bilgiler vardır. Tabii ordu ve Memleket dahilinde bir takım tesirleri de vardır. Malumunuz Ordumuzun geri çekilmesinden sonra, Avrupalılar propagandaya yapıyorlardı. Bu propaganda, artık Mustafa Kemal Paşa ya kimsenin itimadı kalmadığı ve kendileri için gayet müsait şartlarda sulha yanaşacak adamlar çoğaldığı, şekilde bir takım propagandalara başlamışlardı. Başkumandanlığın Paşa Hazretlerine verilmesi üzerine bu propagandaların yavaş, yavaş kökü sarsılmakta olduğu anlaşılmıştır. Şimdi Efendim, Başkumandanlıkça bir kaç günden beri yapılmakta olan işlerden bahsedeceğim. Başkumandanlık, işleri kağıt üzerinde değil, fiili ve ameli bir surette yapmıştır ve uzun uzadıya, karargâhlar teşkiline lüzum görmemiştir. Bunun için mevcut olan Genel Kurmay Karargâhını kendi karargâhı olarak kabul ediyor. Yalnız maksada en uygun suretiyle gayet az sayıda vazifeli personel vardır. Bunun için şu şekilde bir emir veriyor. Başkumandanlıkça yapılan işlerden en mühimi, Orduyu takviye etmek, noksanlarını tamamlamaktır. Eski Orduyu yine eski haline getirmek ve en seri surette büyütmek üzere tanzim ve takviye olunarak, ileride vuku bulacak muharebelerde açığı doldurmak için bütün Milletin yardımına, faaliyetine müracaat olunmuştur. Yüce Meclisin ruhu, Paşa Hazretlerini bu işin başına getirmekten maksadı bu idi. Bu işler büyük bir heyecan ile yapılacaktır. Bunun için yapılacak şey Milli Yükümlülük adı altında yapılacaklardır. Evvela her kaza merkezinde bir Milli Yükümlülük Komisyonu teşkil edilmiştir ve bu komisyonlar vasıtasıyla şunlar yapılacaktır. Ordumun acilen takviyesi için on beş ve yirmi günlük müddet ve muayyen yerler dâhilinde, 1884, 85, 86, 87 doğumlular silâhaltına alınacaklardır. Sonra Efendim, Paşa Hazretleri yanında Dışişleri Vekili olduğu halde Ankara daki Rusya Büyükelçisiyle gayet açık olarak doğu hududumuz hakkında emniyet meselesini konuşmuşlardır. Paşa Hazretleri, doğu 4

5 hududumuzdan kâfi miktarda kuvvetin gelmesi için emir verilmiştir. Başkumandanlık, Ordunun hazırlıklarını yakından takip için bir kaç gün burada kalacaklardır. Sonra Genel Kurmaydan ve Milli Savunma Komisyonundan lüzumu kadar üyelerle cepheye gideceklerdir. Bu hareket için bu günden itibaren bir tren hazırdır. Emir verildiği tarihten üç saat sonra hareket eder. Bundan başka Başkumandan Karargâhı olmak üzere cephenin gerisinde münasip bir yer kendilerine tahsis edilmiştir. İstanbul dan toplanmış olan yüz kadar subay bugün İnebolu dan hareketle gece gündüz yürümeleri emir olunmuştur. Bunlardan başka şu bir iki gün içinde Ankara'ya gelmiş olan otuz kadar subay da derhal cepheye gönderilecektir. Paşa Hazretleri tarafından bizzat tahkikat yapılmıştır. Bu subayların bir kısmı yaralı olup da iyileşen subaylardır. Paşa Hazretleri şu arkadaşlara vazife verdiler. Rıza Nur Bey (Sinop), Ali Haydar Bey (Van), Vehbi Efendi (Konya). Bunlar bütün hastaneleri gezecekler, Meclisin selâmını söyleyecekler, hastaların dertlerini dinleyeceklerdir. İki üç gün zarfında da Meclise malumat verecekleridir. Selahattin Bey (Mersin) Ali Şükrü Bey (Trabzon), Hulusi Bey (Karahisar), Milli Yükümlülük komisyonlarının teşekkül edip etmediğini ve bunun için ne gibi tedbirler yapıldığını teftiş edeceklerdir. Hamdi Bey (Ertuğrul) da Matbaa Müdürlüğünü idare etmek üzere seçilmiştir. Sonra Efendim, Başkumandanlıkla, Milli Savunma Komisyonu arasındaki irtibatı sağlamak için her gün buraya gelip üyelerle temasta bulunacağım. Emirlerinizi alacağım. Bundan başka Paşa Hazretleri rica ediyorlar, hatırlarına gelen tedbirler ve tasavvur olunan kusurlar bildirilmelidir. Bu kadar Efendim. (Görüşmenin bu kısmında milletvekilleri de konuştular ve bazı sorular sordular, önerilerde bulundular. Daha sonra Mustafa Kemal Paşa soruları cevaplamak ve Meclise yapılanlar hakkında bilgi vermek için söz aldı.) MUSTAFA KEMAL PAŞA (Başkumandan): Mebuslardan bir kısmının dışarıda bulunmaları sebebi iledir ki teklif yine tekrar edildi. Halbuki her toplantı yeter sayısını muhafaza etmek kaydıyla mebusların bir kısmının halkı aydınlatmaları için dışarıda bulunmaları zaten uygun görülmüştü. Fakat livalarda dolaşacak olan mebus arkadaşlarımızın orada bulunan askeri memurların üstünde bir salahiyetleri olması teklif ediliyor. Bunun birtakım mahzurları vardır. Arkadaşlarımızdan birisi bu işi Müdafaayı Hukuk cemiyetleri yapmalı, buyuruyor. Tabii ki Müdafaayı Hukuk cemiyetlerinin yapmasını hepimiz arzu ederiz. Fakat bendeniz bu hususta başka bir şey söyleyeceğim. Hükümet teşkilatı yapmalıyız. Biz Anadolu ve Rumeli Müdafaayı Hukuk cemiyetleri kurduğumuz zaman Milletin gayelerine, düşüncelerine uygun olmayan İstanbul Kabinesi vardı. Binaenaleyh Milletle beraber o teşkilatı kurduk. Halbuki bugün vaziyet değişmiştir. Binaenaleyh yapılacakların Hükümet teşkilatına uygun olması lazım gelir. Binaenaleyh herhangi bir cemiyet teşkilatını değil, Milleti mesut ve müreffeh yapacak Hükümet teşkilatı yapmaktır. Ona çalışmalıyız ve çalışıyoruz. Fakat bunu yapmak da öyle bir günde, bir kaç saat zarfında mümkün değildir. Bunu esaslı surette düşünmek 5

6 lazımdır. Bunun için tatbiki mümkün olmak üzere düşündüğümüz usule göre Müdafaayı Hukuk heyetleri başlı başına çalışacakları yerde, hususi idare meclisleri, belediye meclisleri ile beraber heyetler kurulacaktır. Bazı arkadaşlarım bunların nasıl toplanacaklarını ve nasıl çalışacaklarını sordular. Bugünkü şartlar içinde bu heyetlerin çalışmalarını temin için reisi Hükümet temsilcisi olan vali, mutasarrıf, kaymakamın başkanlığında vazife edeceklerdir. Diğer bir arkadaşımız, Rumlardan rehine almak, Rumların silahlarını almak, tehcir etmek hususunda teklifte bulundular. Hiç şüphe yoktur ki hepimiz bize zararlı olacak Rumları silahtan tecrit etmek arzusundayız. Yapabildiğimiz yerlerde bunlara müsamaha ettiğimiz yoktur. Fakat bunun yapamayacağımızı zannettiğimiz yerler vardır. Orada bunu yapmaktan çekiniyoruz. Samsun ve havalisinde ilk çalışmaya başladığım zaman, benimle beraber oralarda çalışan arkadaşlar da biliyorlar, oralarda Rumların teşkilatı vardır. Onların elinden silahı almak demek, onlara karşı harp ilan etmek demekti. Harp ilan etmek için de harp için lazım olan kuvvetin olup olmadığını düşünmek lazımdır. Bu vaziyeti düşünmeden, husumet vaziyeti almak, harp ilan etmek uygun değildir. Bunun için Hükümet zamanı şimdilik uygun görmemektedir. Eğer bunun aksini düşünenler varsa nasıl olacağını izah etsinler. Karadeniz sahillerinde birçok noktalar vardır ki oralarda bütün kalbimizin arzularına rağmen, onlara yetişemeyiz. Bunu istiyor musunuz? Belki yarın olacaktır. Mümkün olduğu yerlerde insanların elinden hiç olmazsa silah alıp cepheye gidecek askerlere vermek kadar tabii bir şey yoktur. Fakat şunu itiraf etmek mecburiyetindeyiz ki bu iş imkanı olan yerlerde olur. Mesela Biga havalisinden alınmıştır. Düzce havalisinde alınmıştır. Bolu havalisinde alınmıştır. Fakat silahını alabilmek için vurmak lazım gelirse, bunu yapamayız. Sonra, bir arkadaşımız diyor ki getireceği kuvvetlerin adedine göre aşiret veya müfreze reislerine unvanlar verelim, subay yapalım, paşa yapalım. Böyle bir unvan budalalığı ile kuvvet getirecek insanlara itimat olunamaz. Bugün hiç bir maddi menfaat almaksızın eline geçirebildiği kuvvetlerle Memleket ve Millete hizmet etmiş, fedakarlık yapmış arkadaşlarımız vardır. Bunlara hiç böyle bir unvan vermek hatırımıza gelmediği gibi, onlar da bir unvan için çalışmak arzusunda da değillerdi. Taltif etmeye değer birçok insanlarımız vardır. Efendiler, bir unvan almak için sokaklardan topladığı binlerce adam ile unvanı alır ve sonra askerleri dağılır ve yerine gider. Bu zihniyetle muvaffak olunamaz. Yunanlıların taarruz etmesi, İngilizlerin, Fransızların taarruz etmesi, bütün Dünyanın bize taarruz etmesi ihtimali de bahis mevzuu olmuştur. Fakat Millet namus, istiklal bulabilmek için acaba mukabele edebilir miyiz, edemez miyiz muhakemesini düşünmedi. Millet yalnız bir şey düşündü. Namuslu olarak yaşarım. Binaenaleyh bu meşru hakkımızı kabul edenlerle dost oluruz, kabul etmeyenlerle de ölünceye kadar dövüşerek ölürüz. Binaenaleyh eski azmimizi zayıflatacak bir şey görmüyorum. Böyle yeni karar verenler içinizde varsa, bunlar esasen vaziyeti iyi muhakeme etmemiş ve iyi surette düşünmemiş arkadaşlar 6

7 olabilir. Fakat ben içinizde böyle bir arkadaşın olduğunu düşünemiyorum. Binaenaleyh bir zafer neticesini alacağımızı inanarak bu işe giriştik. Neticede inşallah muvaffak oluruz AĞUSTOS 1921: MİLLİ SAVUNMA BAKANI FEVZİ PAŞA NIN YUNAN ORDUSUNUN DURUMU VE MECLİSİN KAYSERİYE TAŞINMASI HAKKINDAKİ BEYANATI (1.Dönem, 2.Yasama Yılı, 65.Birleşim, Gündem: 2/2) Sakarya Nehri Doğusuna çekilmiş olan Türk Ordusu, güneyden kuzeye doğru yüz kilometre boyunca savunma durumuna geçti. Yunan Ordusu da taarruz için tam 9 gün boyunca doğuya doğru yürüdü. Bu yürüyüşün hangi yöne doğru olduğu Türk keşif birlikleri tarafından tespit edilerek Cephe Komutanlığına bildirildi. Yunanlılar için bu, savaşın kaderini belirleyecek stratejik hatalardan biri oldu. Yunan taarruzu baskın olma özelliğini kaybetti. Yunan taarruzu başlamak üzereydi. DR. ADNAN BEY (Başkan Vekili): Buyurun Fevzi Paşa Hazretleri. FEVZİ PAŞA (Milli Savunma Vekili): Hükümetimizin Yüce Meclisinize teklifi, Meclisin Kayseri'ye naklolunması şeklindedir. Düşman şimdilik faaliyetini tatil etmiştir. Fakat düşman yakında yine harekete başlayabilir ve bu harekât on beş günde Ankara yı yine tehdit edebilir. Bunun için bendenizin bir teklifi vardır. Bu mesele bir hafta içinde bitirilmelidir. Yani bir hafta içinde eşyalar naklolunmalıdır. Meclisin toplantı yapacak bir kısmı burada kalır. Diğer kısmı gerek Meclis binasını ve gerek salonunu temin etmek üzere Kayseri ye gider. (gürültüler) Tehlike olmazsa Meclis yine burada kalır. Bunu karara sunuyorum. Bir hafta zarfında bu iş tamamlanmalı. (gürültüler) Efendim Meclisin bir kısmı toplantı yeter sayısını bulmak şartıyla burada kalabilir. Ailelerin ve eşyaların bir hafta içinde taşınacağını Hükümete tebliğ ederiz. Hükümet de buna çalışır. Bunu teklif ediyorum. SALİH EFENDİ (Erzurum): Bendeniz şunu istirham ederim ki halkın elinden vasıtalarını almak hoş bir şey değildir. Gitmeleri icap edenleri dekovil ile Yahşihan a kadar gönderelim. FEVZİ PAŞA (Milli Savunma Vekili): Dekovilden istifade olunur. Bunlar teferruattır. Teklifim bundan, ibarettir. Şimdi bundan sonra gelelim nakliyeye. İçinizden hakaret görmek isteyen varsa dekovile binsin. Ben bu sabah gözümle gördüm. Vazifeli subaylar arabaların her birine süngülü askerleri dikmişler, dekovilin başına koymuşlar. Onun için efendiler maalesef Meclisin nakil milli felâket olarak 1 TBMM Gizli Celse Zabıtları (8 Ağustos 1921), 1.Dönem, c.2, s , 7

8 düşünülüyor. Eğer bu aileleri nakledecekseniz, Meclis üyelerinden başka hiç kimse bunlara nezaret edemez. Yarın siz işe başladığınız dakikada emin olunuz ki tüfek dipçiğini yiyeceksiniz. Bunun için Meclisin tayin edeceği üyeler bu işi yapmalıdır. Böyle olmazsa haydi bininiz, binemezsiniz. Nitekim Paşa Hazretleri emir verecekmiş, dinleyen kim göreyim Paşa emir versin. Bu benim başımdan dördüncü defadır geçiyor. Sonra biz kalırız. Bu acıyı dört defadır görüyorum. Onun için şimdi bu Meclis kendi mukadderatına hâkimdir. Ailelerini nakledecekse, Meclis kendisi nakledeceğinden yüz, yüz elli araba lazım. Yalnız Milli Savunma ve Hükümet lâzım olan vasıtaları size verecek ve başka bir şeye karışmayacak. Sözüm budur. ALİ ŞÜKRÜ BEY (Trabzon): Efendiler, Merkezî Hükümetin Kayseri'ye nakli hakkında bir karar verildi. Fakat ne vakit nakledileceğine dair bir şey söylenmedi. Söz istemiştim, sıra da gelmedi. Şimdi eşyaların nakli talep olunuyor. Bu talep bu işle alâkadardır. Onun için ufak bir şey hatırlatmak istiyorum. Bugün biz eşyalarımızı naklediyoruz. Yalnız bir şey var ki Merkezî Hükümetin ve Meclisin bir tarafa naklinin dışarıda yapacağı tesirleri pek güzel izah buyurdular ki bizim lehimizdedir. Fakat içerideki tesirlerini de kendileri güzel buyurdular. Bir heyetin izahat vermek üzere Orduya gitmesini talep buyurdular. Şimdi demek ki Ordu üzerinde büyük bir tesiri vardır. Çünkü halkın aydınlatılması mümkündür. Ordu üzerinde tesir yapmasını kendileri de kabul ediyorlar. Bu verdiğimiz karardan geri dönmemek üzere başka bir şekil bulabiliyoruz. Gerek Orduya ve gerek Millete karşı, Meclis nakletmiştir sözünü ortaya atmayız. Hakkı Hami Bey in biraz noksan olarak söylemiş olduğu gibi Hükümet de ve Meclis de burada bulunur. Gitmek isteyenler için daima vasıta hazır tutulur ve bu suretle eşyalar gider. Eski ihtilallar zamanında malumunuz Meclisler Fransa'da ordu yanında bilfiil kumanda etmiştir. Bizim de ordumuz vardır, teşkilâtımız vardır. İhtilâl zamanı değil. Fakat Meclis Hükümet demektir. Hükümet Meclisten çıkmıştır. Yarın mecbur kalınır da cephe değiştirilirse Meclis naklolunur. Ordudan alacağımız talimat üzerine buradan başka yere nakledebiliriz. Fakat ne olur? Meclis Kayseri'ye naklediyor sözünü ortaya atmamış oluruz. Ordu ile beraber bulunuyor denilir ve bu suretle de propagandanın önüne geçilir. NECATİ BEY (Saruhan): Efendim, bir iki defa göç hadisesi gördüğüm için bu hususta dikkatli davranmak icap eder. Biz Balıkesir'den ayrılmazdan evvel, oraların bizden evvel boşaldığını gördük. Geliyorlar söylentisi başlar ve garip tesirler yapar. Onun için nakil meselesinde daha ehemmiyetle ve daha dikkatli hareket icap eder. Bunun için de bir kaç arkadaş bazı esaslar düşündük. Ailesi Ankara da olan arkadaşlarımız buradan ayrılacaklardır. Meclis, bekâr ve ailesi yanında olmayan arkadaşlarla burada toplantılarına devam edecektir. Ayrılan arkadaşlarımız Anadolu dâhilinde vaziyeti izah edilecekler ve bu suretle Memleket dâhilinde ailelerin naklinin neden icap ettiği anlaşılacaktır. Emin olunuz ki kadın vaveylası Anadolu içinde aleyhimize cereyan eder. Bunlar aileleriyle birlikte gidecek olurlarsa iyi olur. Bu itibarla aileli arkadaşların evvelâ gitmesi lâzım gelir. 8

9 Bunun için Meclis kendiişlerine kendisi yapmalıdır. Üç komisyonun kurulması kanaatindeyiz. Bunlardan birisi nakliye vesaiti vasıtaları komisyonudur. Mesela bugün vilâyet 150 araba ile 100 hayvanı askeriye emrine vermiştir. Hakikaten askeriye bu işe bakarsa bize bir şey verilmeyecektir ve suiistimal edilecektir. Binaenaleyh kendi ailelerini taşıyacaklardır. Onun için beş kişiden kurulacak olan bu komisyon, Hükümetin herhangi bir vekâletinden bulacakları vasıtalarla ailelerini nakledecektir. İkinci komisyon, beş arkadaştan kurulacak olan iskân komisyonudur. Şu Önergeyi veriyoruz. Kabul edilecek olursa meseleye başlarız. Bu hususta kurulacak komisyondan başka hiç bir komisyon bu hususta salahiyetli değildir diyeceğiz. HASAN BASRİ BEY (Karesi): Efendim, İskan Komisyonu emrinde bir de doktorla bir eczacı bulunmalıdır. FEVZİ PAŞA (Milli Savunma Vekili): Şimdi efendim benim, teklifim Necati Bey'in teklif ettiği komisyonla, Hükümetin teklif ettiği komisyon birleşsin, beraberce iş görsün. Bendeniz bunu teklif ediyorum. Şimdi efendim Hükümet vekâletlerin müsteşarlarından bir komisyon teşkil eder. Buradan Kayseri ye yapılacak nakliyatta vasıta tedariki, yolda yiyeceklerinin temini ve iskânlarının temini ile çalışır. Bir de Meclis içinde ayrıca bir komisyon teşekkül ederek ayrıca bir vazife görecek olursa ikisi temas eder. Hâlbuki ikisi de aynı vazifeyi göreceğinden bunlar birleştirilsin. Nakliyat umumi yapılmış olur. Yani düşman Hükümeti ve Meclisi zapt etmek istiyor, mesele budur. Milli Savunma Müsteşarı da vardır o komisyonda. MUHİTTİN BAHA BEY (Bursa): Efendim, eğer Meclisten böyle on beş kişilik bir heyet seçilip de bizim işlerimizle uğraştıracak olursak, halk diyeceklerdir ki bakınız kendileri için uğraşıyorlar. Bu davanın başında mebuslar vardır. Bu işlere sebep olanlar mebuslardır. Elbette bu davayı yapmışlardır. Hâlbuki evvela mebuslar başkalarını düşünmeye mecburdurlar. Yani mesuliyeti omuzlarına alan mebuslar bir parça fedakârlık etmelidirler. Yalnız şeklini tespit etmek lâzımdır. Bu zavallı halk Eskişehir'den, şuradan buradan gelmişlerdir. Biz hükümete sormalıyız, bizim ihtiyacımızı biliyor musunuz? Memlekette ne kadar araba vardır? Bunların tespit edilmesi icap eder. Kaç araba lâzım olduğuna dair bir tahkikat heyeti lâzım. Böyle iş olmaz ki. Şimdi biz burada beş kişi bu vazife ile uğraşacak mebus ayıracağız. O vakit Hükümet bundan mesul değildir. Mebus ailelerini biz nakledeceğiz. Halkın aileleri ne olacak? Bu, adalete sığar mı? (gürültüler) MUSTAFA DURAK BEY (Erzurum): Efendim; bendeniz zannediyorum ki biz bir tehlikeli oyuna giriyoruz. Bu bizim için çok tehlikelidir. Her şeyi üzerimize almayalım. Bize lâzım olan bir şey vardır, o da kontrol vazifesi yapmak. Kaç araba lazımsa tespit edelim, bu işin içinden çıkalım. Kendileri kaçıyor dedirtmeyelim vesselam. Fakat şurası en mühim bir meseledir ki düşmanı mağlup edebilmek için köylerdeki mevcut hayvanları Orduya bırakmalıyız, kullanmamalıyız. En çok bu husus düşünülmelidir. Düşmanı aciz bırakmak için ne lazımsa yapılmalıdır. Bu heyet ötesini düşünmelidir. Bendeniz burasını daha ehemmiyetli görüyorum. Şimdi 9

10 gerek Hükümetin ve gerek arkadaşların izahatından anlaşılıyor ki Meclisin gidebilecek eşyaları ve ailesi olan mebuslar için bir heyet olsun. Bu heyet aileleri göndermek için bir tedbir düşünür. Bu işi yapacak beş kişi toplansın ve Hükümete desin ki şu kadar araba lâzımdır. DR. ADNAN BEY (Başkan Vekili): Efendim müzakerenin yeterliliğini arz ediyorsanız oya koyayım. (kâfi sesleri) Efendim bu meseleye dair önergeler vardır. Bunları arz edeceğim. Üç komisyon teklifi vardır. (ret ret sesleri) Müsaade buyurun Efendim. Sonra bir de Hükümetin teklif ettiği komisyonla Meclisin teklif ettiği komisyon birleştirilsin deniliyor ki bu da Fevzi Paşa Hazretlerinin teklifidir. Dr. Suat Beyle arkadaşlarının teklifi vardır ki ailelerin sevki için... HAMDI NAMIK BEY (İzmit): Efendim beş dakika müsaade buyurunuz. Şimdi aileler, komisyon muvafık görülsün görülmesin kaç arabaya ihtiyaç varsa Hükümetten istiyoruz. Fakat ailelerle beraber Mebus arkadaşlarımız da aileleri başında gidecekse, arkadaşlar beş defa göç etmiş bir adam sıfatıyla söylüyorum... DR. ADNAN BEY (Başkan Vekili): Efendim tekrar önergeler geldi. Okutuyorum. HACI BEKİR EFENDİ (Konya): Böyle şeyleri burada görüşemeyiz. Yirmi kişilik bir mecliste bile bu görüşülemez. MUHİTTİN BAHA BEY (Bursa): Yapacak varsa yaparım desin, çıksın. DR. ADNAN BEY (Başkan Vekili): Efendim önergeler münakaşasız birer birer reye konur. Efendim, önergelerin oylamasına dair söz istiyor musunuz? (istemiyoruz sesleri) Dr. RIZA NUR BEY (Sinop): Efendim kadınlar yalnız başına gidecekse kadınların hali malum. Telaş içinde gideceklerdir. Bünyeleri, mizaçları böyledir. Gittikleri mahallerde de telaşlarından daha doğuya göç başlayacaktır. REFİK BEY (Konya): Zannederim ki bütün meseleler konuşuldu. Hükümete bizim şu kadara ihtiyacımız vardır denilsin, Hükümet onu düşünsün. (müzakere kâfi, sesleri) DR. ADNAN BEY (Başkan Vekili): Birçok önergeler vardır Efendim. Refik Bey in önergesini oya sunuyorum. Kabul edenler lütfen ellerini kaldırsın. Kabul edilmiştir. Efendim Abdullah Azmi Efendi nin önergesini kabul edenler lütfen el kaldırsın. Kabul edilmiştir. 1 (Tutanakta önergeler yer almadığı için, neyin kabul edildiği ve neye karar verildiği anlaşılamamıştır. Ancak görüşmelerden anlaşılacağı üzere, Hükümet ve Meclisin ortak bir komisyon kurmasına, Aileleri yanlarında bulunan milletvekillerinin ve eşyaların 1 TBMM Gizli Celse Zabıtları (22 Ağustos 1921), 1.Dönem, c.2, s , 10

11 Kayseri ye taşınmasına ve Meclisin Ankara da kalan milletvekilleri ile toplantılarına devam etmesine karar verilmiş olabilir. Bu karar alındıktan bir gün sonra, 23 Ağustos 1921 günü Yunan Ordusunun Sakarya taarruzu başladı. Savaş 22 gündüz ve 22 gece sürdü. Yunan Küçükasya Ordusu, Sakarya da durduruldu ve Yunanlılar bir üstünlük sağlayamayarak batıya doğru geri çekilmeye başladılar. Böylece Türkiye Büyük Millet Meclisinin Kayseri'ye taşınmasını gerektiren nedenler de ortadan kalkmış oldu.) 12 EYLÜL 1921: YUNAN ORDUSUNUN BOZGUNA UĞRAYARAK SAKARYA DAN GERİ ÇEKİLDİĞİ HAKKINDAKİ TELGRAFLARIN OKUNMASI (1.Dönem, 2.Yasama Yılı, 74.Birleşim, Gündem: 5/1) Yunan Ordusu nun Sakarya taarruzu 23 Ağustos 1921 günü başladı. Savaş 22 gündüz ve 22 gece sürdü. Ankara yı ele geçirmek ve Türkiye Büyük Millet Meclisi ni dağıtmak amacında olan Yunan Ordusu, Polatlı nın batısında Sakarya da durduruldu. Yunanlılar bir üstünlük sağlayamadılar ve geri çekilme hazırlıklarına başladılar. Bunun haberi Ankara ya çabuk ulaştı. Bu savaşta milletvekillerinin bazıları Ordunun çeşitli kademelerinde görev almışlardı ve hatta bazıları er rütbesinde idi. DR. ADNAN BEY (Başkan Vekili): Efendim, Yunan Ordusunun Sakarya dan geri çekilmeye başladığını toplantıya başlamadan önce haber almış bulunuyoruz. (alkışlar, bravo sesleri) Harp harekâtı dolayısıyla cephede bulunan arkadaşlarımızdan bazılarının telgrafları vardır, müsaade buyurursanız okuyalım. (hay hay, sesleri) İlk telgraf Yusuf İzzet Paşa Hazretlerinin, okuyorum. TBMM Başkanlığına Büyük bir maharet, azim ve metanetle sevk ve idareniz sayesinde, alçak ve sefil düşmanımız, artık tamamen yıkılmaya yüz tutmuş Kralları ile beraber utanç ve korku içinde firar halinde bulunuyor. Milli Hükümetine ve milli davasına sadık ve bağlı olan 3.Grup askerleriyle birlikte şevkle yakalayıp tarihi intikamımızı almak üzere düşmanı takibe koyulmuş vaziyetteyiz. Şahsınızı muvaffakiyetinizden dolayı minnetle tebrik ediyor ve Milli Hükümetimizin kutsal davamız tamamlanıncaya kadar bütün azim ve imanla her türlü fedakârlık ve tahammül ile vazifesini ifa edeceğini temin eyleyerek selam ve saygılarımla birlikte Muhterem Milli Meclisimize duyurulmasını istirham ediyorum. 12 Eylül Grup Kumandanı Bolu Mebusu Yusuf İzzet 11

12 DR. ADNAN BEY (Başkan Vekili): Şimdi de 1.Tümen 11. Alay da gönüllü er olarak bulunan Yozgat Mebusu Süleyman Sırrı Bey den gelen telgrafı okuyorum. TBMM Başkan Vekili Adnan Beyefendiye ve Muhterem Başkumandan Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine Düşmanın yağmur gibi yağan top gülleleri altında hayatını tehlikeye atan muzaffer Ordunun, bugün Çekirdeksiz Köyü ve Duatepe'de kanlı muharebe sahasında gösterdiği kahramanlık, tarihimize bir zafer sayfası daha ilave etmiştir. Bu defa Cenabı Hakkın yardımlarıyla kazanılan bu zaferden dolayı acizane tebriklerimi takdim ve Yüce Meclise lütfen bildirilmesini arz ve rica ile hürmet eylerim Muhterem Paşa Hazretleri. 11 Eylül Grup 11.Alay Gönüllü Er Yozgat Mebusu Süleyman Sırrı DR. ADNAN BEY (Başkan Vekili): Uygun buyurursanız cevap yazarız. 1 (Cephede er olarak görev yapan Yozgat Milletvekili Süleyman Sırrı Bey için görev yaptığı Tümen Komutanı tarafından telgrafla Meclise gönderilen yazı 17 Eylül 1921 günkü oturumda Genel Kurulda okundu.) 2 TBMM Başkanlığına İhtiyaç halinde ileride kendisine tekrar hizmet etmek ve Vatan müdafaasında bulundurmak üzere şimdilik Yozgat Mebusu Süleyman Sırrı Beyefendinin Büyük Millet Meclisindeki vazifesine geri dönmesi hakkında Başkumandanlığın emirleri kendilerine tebliğ edildi. Sakarya Muhaberesi esnasında Orduya katılarak zafer uğrunda yaptığı hizmetlerinden dolayı, Garp Cephesi Kumandanlığı kendilerine arz ve teşekkür etmektedir. Süvari Tümenimiz için pek şerefli bir hatıra teşkil eden çalışmalarına pek memnun olan bütün Tümen arkadaşları adına hürmetlerimizi sunarız. 15 Eylül Süvari Tümen Komutanı Osman Zeki 1 TBMM Zabıt Ceridesi (12 Eylül 1921), 1.Dönem, c.12, s.186, 2 TBMM Zabıt Ceridesi (17 Eylül 1921), 1.Dönem, c.12, s.224, 12

13 13 EYLÜL 1921: MİLLİ SAVUNMA BAKANI REFET PAŞA NIN SAKARYA ZAFERİ HAKKINDAKİ BEYANATI (1.Dönem, 2.Yasama Yılı, 75.Birleşim, Gündem: 2/1) Polatlı önlerinden bir adım daha Doğuya ilerleyemeyeceklerini anlayan Yunan Genel Kurmayı geri çekilme kararını uygulamaya başladı. Gece karanlığından yararlanan Yunan birlikleri Sakarya Irmağının batısına geçtiler. Yunan Ordusu karışık ve dağınık olarak geri çekilmişti ama hiçbir kuvvet kaptırmadan Irmağı geçtiler ve Eskişehir e doğru yola koyuldular. Mustafa Kemal Paşa Orduya moral vermek için ödüllendirme hakkındaki kanun tasarısını şimdiden Meclise göndermişti. (Başkomutan Mustafa Kemal Paşa nın cepheden gönderdiği, Teşekkür Belgesi ile Ödüllendirilmeye dair Kanun Tasarısının görüşülmesi sırasında Milli Savunma Bakanı Refet Paşa söz aldı.) REFET PAŞA (Milli Savunma Vekili): Arkadaşlar, bundan birkaç gün evvel hususi bir sohbet sırasında büyük vazifenin bu harp dolayısıyla köylülere düştüğünü, onların sayesinde bu harbin kazanıldığını ve bunun için köylülere şükran borcumuz olduğunu burada söylemiş idim. Milli Savunma Vekili olarak Ordunun şükranını Milletin ayaklarına sererken, göz önünde kağnı arabalarıyla çalışan köylülere ve köylü kadınlara bu şükranı burada bir defa daha eda etmek en mukaddes bir vazifedir. Bu zafer ferdin zaferi değil, Milletin zaferidir. Kağnı arabasıyla koşan, yavrusunu kucağında taşıyan köylü kadınının zaferidir. Şükranı bir defa daha resmen ve alenen tekrar ediyorum. (alkışlar) Vatandaşlar, bugün zaferimizi resmen ilan ediyoruz. Konstantin'in tacı tehlikeye düşmüş, Yunan Ordusunun tırnakları sökülmüştür. (alkışlar, Allahın hikmeti sesleri) Bir hafta evvel düşmanın artık tırnaklarının sökülmüş bir hale geldiğini ve artık bundan sonra harp edemeyeceğini arz etmiştim. Bugün Milletin huzurunda ve onların vekilleri huzurunda resmen arz ediyorum. (alkışlar) Bunu azmimize ve Milletin azmine borçluyuz. Beyefendiler, kumandanlarımıza da teşekkür ederiz. Bu kavga bize çok pahalıya mal oldu. Çünkü kavgalar kolay, kolay kazanılmaz. Elbette Milletin çocuklarının birçoğu kolunu, gözünü kaybettiler, aileler evlatlarını kaybettiler, birçok aileler varını yoğunu kaybettiler, birçok nişanlılar nişanlısız, birçok zavallı kadınlar dul kaldı. Şüphesiz, Millet hepsine şefkat elini uzatmak mecburiyetindedir. Bunları ayrı ayrı düşünmek milletvekillerinin borcudur. Burada bahis mevzuu olan mesele başkadır. Millete muhtelif tarzda, kısmen maddi ve kısmen manevi surette teşekkür etmektir. Malını mülkünü, evini barkını, aile reislerini kaybeden zavallı insanlara yapılacak yardım başkadır. Acaba bu zavallı köylüler için neler yapmak mecburiyetindeyiz? Ne kadar yaparsak vazifemizi yapmış oluruz? Onlara yardım etmek bizim borcumuzdur. Sonra yoksullara, yetimlere yardım edeceğiz. Bu gibi şeyler bu gibi basit kanunlarla yapılamaz. Burada Ordu bir zafer kazandı, tabii ki Ordunun kazandığı bu zafer Milletin zaferidir. Fakat her şey de olduğu gibi burada Milleti Yüce Meclisiniz temsil ediyor. Harpte de Ordu Milleti temsil ediyor. Onun 13

14 için ona karşı da yapılacak ayrıca bir şey vardır. Bir Sakarya Zaferiyle Anadolu harbi halletmiş sayılmaz. Önümüzde Memleketin istiklalinin tamamını elde etmek meselesi vardır. Bu daha çok zaferlere olacaktır. Millet bütün azim ve iradesini gösterdiği zaman, Orduya daha birtakım yardımda bulunmak mecburiyetindeyiz. Bir genç subay için bütün bir Milletin teşekkürünü almak ne kadar kıymetli bir şeydir. Düşününüz senelerden senelere, nesillerden nesillere nakledilecek ne kadar kıymetli bir mükafattır. Düşününüz cephede bir subay çarpışıyor ve bu suretle bir teşekkür belgesi alıyor ve ihtiyarladığı zaman onu oğluna çıkarıp da gösterirse, ne kadar bahtiyar olacaktır. İşte Başkumandan Paşa Hazretleri bu teklifi bizim kabulümüze arz ediyor. Bu halde mesele gayet basittir. Biz bir gün kazandığımız zaferin teşekkürünü yapmakla yarın kazanacağımız zaferlerin temel taşlarını hazırlamak için düşüneceğiz EYLÜL 1921: BAŞKOMUTAN MUSTAFA KEMAL PAŞA NIN SAKARYA ZAFERİ NEDENİYLE YAYINLADIĞI BİLDİRİNİN OKUNMASI VE GÖRÜŞÜLMESİ (1.Dönem, 2.Yasama Yılı, 76.Birleşim, Gündem: 2/1) Yunan Ordusunun yenilerek Polatlı önlerinden gerisin geriye çekilmesi ve Türk Ordusunun zaferi, Ankara da bulunanlar tarafından iyiden iyiye anlaşılmıştı. Her yere bayraklar asıldı, dükkanlar kapandı, herkes Meclisin önünde toplandı. Her yerde şenlik havası hâkimdi. Meclis tarihi toplantılarından birini yapıyordu. Başkumandan Mustafa Kemal Paşa nın cephede yayınladığı beyanname, Mecliste okundu. Hakimiyeti Milliye Gazetesinde yayınlandı ve halka duyuruldu. HASAN FEHMİ BEY (Başkan Vekili): Başkumandan Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin Millete bir beyannamesi vardır. Bilgi için okunacaktır. Millete Beyanname Mukaddes topraklarımızı çiğneyerek Ankara'ya girmek ve Memleketin istiklâlinin fedakar muhafızı olan Ordumuzu imha etmek isteyen Yunan Ordusu, yirmi bir gün devam eden pek kanlı muharebelerden sonra Allahın yardımıyla mağlup edilmiştir. Ordumuzun karşı taarruza geçmesi üzerine yüz geri etmek suretiyle kahraman Türk askerinin süngülerinden kurtulmak isteyen düşman Ordusunun geri çekilmesine fırsat verilmemiş ve mühim kuvvetleri Sakarya nın kuzeyinde imha edilmiştir. Sakarya'dan geçerek şaşkın ve karmakarışık batıya doğru kaçan kısımlarının da arkasını bırakmayarak masum Türk Milletinin 1 TBMM Zabıt Ceridesi (13 Eylül 1921), 1.Dönem, c.12, s , 14

15 hayat ve istiklaline canavarca tecavüz edenlere layık oldukları cezayı vermek için Ordumuz sönmez bir azim ve kahramanlıkla vazifesini yapmaya devam ediyor. İstanbul'da o zaman kendisine Türk Hükümeti adını veren ve fakat yabancılara hoş görünmek gayretiyle Türk Milletinin en mukaddes menfaatlerini ayaklar altına alan, Vatan muhabbetinden mahrum birtakım kimselerin caniyane müsamahasından istifade ile İzmir'e çıkan düşman bundan evvel de İnönü'de ve Dumlupınar'da Türk azim ve imanı karşısında mağlup edilmişti. Ancak bu derslerden ibret almayan ve hiçbir hakka dayanmayarak mübarek Vatanımıza tecavüz etmekte ısrar eden Yunanlılar bu defa Kral Konstantin'in saltanat hırsını tatmin için memleketlerinin bütün kaynaklarını harcadılar ve para, asker, malzeme hususunda hiçbir fedakarlıktan çekinmeyerek aylarca hazırlandılar. Ayrıca Doğu daki siyasi menfaatlerini muhafaza etmek için masum kanların dökülmesini arzu eden bazı Avrupalı dostlarının açık ve gizli yardımlarına, teşviklerine güvendiler. Bu suretle meydana getirdikleri muntazam ve donanımlı büyük bir ordu ile pervasızca Anadolu içlerine saldırdılar. Düşünmediler ki Türklerin Vatan sevgisi ile dolu olan göğüsleri, kendilerinin melun ihtiraslarına karşı daima demirden bir duvar gibi yükselecektir. Hakikaten Milletimiz düşmanın hazırlıklarına karşılık vermek için hiçbir fedakarlıktan çekinmedi. Ordumuzu takviye için para, insan, silah, hayvan, araba velhasıl her ne lazımsa arzu ile verdi. Avrupa'nın en mükemmel vasıtaları ile donatılmış olan Konstantin Ordusundan, Ordumuzun donanım itibariyle de geri kalmaması ve hatta ondan daha üstün olabilmesi için inanılmaz bir mucizeyi Anadolu halkının fedakarlığına borçluyuz. Milli maksat uğrunda, Milletin menfaatleri istikametinde gösterdikleri harikalar, evlat ve nesillerimizin ilelebet övünme sermayesi olacaktır. Bu umumi gayretler sayesindedir ki Ordumuz ölümü göze almak için hiçbir dakika tereddüt etmeyecek surette yüksek bir manevi kuvvet ile düşman üzerine atıldı. Canımızı ve namusumuzu almak üzere Haymana Ovasına kadar gelen düşman askerlerinin esir düştükten sonra hayırsever askerlerimizden ilk istek olarak bir parça ekmek istemeleri manzarası, mağrur düşmanlarımızın vaziyetini gösteren manidar bir manzaradır. Bu derece azim ile topraklarını müdafaa eden bu Ordumuz ile Milletimiz ne kadar iftihar etse haklıdır. İstiklal mücadelemizde yardımlarını Türk Milletinden esirgemeyen Cenabı Hakka şükretmeyi asla unutmayalım. Bizler, esasen meşru olan davamızda Allahın yardımından hiçbir zaman ümidimizi kesmedik. Hiç kimsenin hakkına tecavüz etmek istemediğimiz gibi, diğerleri tarafından da hayat ve istiklalimize riayet olunmasından başka bir davamız yoktur. Milli hudutlarımız dâhilinde yabancı baskısından uzak olarak her medeni millet gibi hür yaşamaktan başka bir gayesi olmayan Türk milletinin meşru hakları nihayet insanlık âlemi ve medeniyet tarafından teslim olunacaktır. Ancak silahlarımızı, istiklalimizi tamamen elde ettikten sonra bırakacağımızdan, pek yakın olan bu mesut ana kadar eskisi gibi bütün Milletin azami gayret ve fedakarlık göstermesini 15

16 bekleriz. Cenabıhak yardımlarını devam etmeyi buyursun. Âmin. 14 Eylül TBMM Reisi Başkumandan Mustafa Kemal DURAK BEY (Erzurum): Reis Bey, buna dair söz söyleyeceğim, müsaade buyurur musunuz? HASAN FEHMİ BEY (Başkan Vekili): Müzakere etmeyeceğiz Efendim. Karesi Mebusu Vehbi Bey ve arkadaşlarının bir önergesi var, okunacaktır. TBMM Başkanlığına Ordumuzun Sakarya Vadisindeki zaferi münasebetiyle bir hususi komisyon tarafından bir teşekkür yazısı kaleme alınarak Meclis adına gönderilmesini teklif eyleriz. 15 Eylül 1921 Karesi Mebusu Vehbi Burdur Mebusu Mehmet Akif İzmit Mebusu Abdullah Karesi Mebusu Abdülgafur Kütahya Mebusu Seyfi Gaziantep Meb. Şahin Maraş Mebusu Aslan Karesi Mebusu İbrahim Cevdet DURAK BEY (Erzurum): Efendim, bendeniz de buna dair söyleyecektim. Ordumuz Sakarya Vadisinde milli namusu hakkıyla muhafaza uğrunda takdir edilecek bir kahramanlık göstermiştir. Onun için Orduya Meclisin selam ve şükranının tebliğini teklif ederim. VEHBİ BEY (Karesi): Bendeniz Allahın yardımıyla Sakarya Vadisinde kazanılan muharebenin ehemmiyeti hakkında bir kelime sarf edecek değilim. Çünkü bu hususta, Yunan gazeteleri göreceğiz ki binlerce nüsha çıkaracak. Harbimizdeki kıymetin derecesini, onların üzerinde yaptığı tesirleri Yunan gazetelerinde görmekle daha iyi öğreneceğiz. Binaenaleyh bunun için minnet hislerimizi Orduya karşı fiilen göstermek için ya bir komisyon tarafından bir şey kaleme almak veyahut iki, üç, beş arkadaş göndermeyi bendeniz teklif ediyorum. Orduya arkadaş giderse, evvelce tecrübe ve faydasını gördük. Böyle olursa daha çok tesirli olacaktır ve dört, beş arkadaş gitse daha iyidir. VEHBİ EFENDİ (Konya): Teşekkür yazmak daha iyidir. Arkadaş gidecek zaman değildir, Beyefendi. HASAN FEHMİ BEY (Başkan Vekili): Bu mevzuda Hüsrev Bey in de bir önergesi vardır. Efendim, teşekkür yazısı önce Meclis tarafından Ordu adına tabiatıyla Başkumandanlığa yazılacaktır ve Başkumandan da Ordu kumandanlarına tebliğ edilir. Teşekkür yazısı yazılmasını kabul edenler lütfen el kaldırsın. Kabul edilmiştir. Şimdi Efendim, teşekkür yazısının yazılması Yüce Heyetinizce kabul

17 edildi. Fakat teşekkür yazısını bir heyet mi götürsün, yoksa telgrafla mı gönderelim? HÜSREV BEY (Trabzon): Şimdi, benim önergemden maksat, Orduya şüphesiz bir takdirname, bir teşekkür yazmak iyi olur. Fakat aynı zamanda doğrudan doğruya Meclisimiz tarafından da Başkumandan tayin edilen ve harbi sevk ve idare eden Mustafa Kemal Paşa ya şükranlarımızı yazalım. Bu yazacağımız teşekkür yazısı onun için pek kıymetli bir vesika olur. Bu sebeple iki yazının yazılmasını teklif ederim. HASAN FEHMİ BEY (Başkan Vekili): Zaten bu kabul edildi, Efendim. Şimdi teşekkür yazısını ya bir heyetin götürmesi veyahut telgrafla gönderilmesi meselesi var. Şimdi arkadaşlardan birkaç kişiden ibaret bir heyetin gönderilmesini kabul edenler lütfen el kaldırsın. (hayır, zamanı değil sesleri) Ellerinizi indiriniz. Şu halde telgrafla yazacağız. Münasip buyurursanız yazıyı Başkanlık Divanı yazsın, daha sonra Yüce Meclisinize de arz ederiz. HÜSREV BEY (Trabzon): Yalnız Efendim, Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin şahsına yazılacak şükran yazısının posta ile lazımdır. 1 (Meclis Başkanlık Divanı tarafından yazılan teşekkür yazısı 17 Eylül 1921 günkü oturumda okundu ve telgrafla cepheye gönderildi) 2 Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Başkumandan Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine Türkiye Büyük Millet Meclisi, bugünkü toplantısında Milli Ordunun benzersiz fedakarlıklarıyla kazanılan Sakarya Meydan Muharebesinin kahramanlarını hürmet ve saygı ile anmış ve bütün Milletin hislerine tercüman olarak, pek derin olan minnet ve şükranını bütün Ordu mensuplarına arz etmeye karar vermiştir. Meclis, muhterem Reislerinin düşman ordusunu bozguna uğratan dahiyane azim ve tedbirleri sayesinde elde edilen bu büyük zaferle övünmektedir ve aynı azim ve dehanın kurtuluşumuz yolunda kazanılacak diğer zaferlerle Millet ve Memleketin kurtuluşunu temin edeceğine inanmaktadır. 1 TBMM Zabıt Ceridesi (15 Eylül 1921), 1.Dönem, c.12, s , 2 TBMM Zabıt Ceridesi (17 Eylül 1921), 1.Dönem, c.12, s.225, 17

18 17 EYLÜL 1921: BOLU MİLLETVEKİLİ YUSUF İZZET PAŞA NIN BEYANATI VE MUSTAFA KEMAL PAŞA NIN CEPHEDEN GÖNDERDİĞİ RAPORUN OKUNMASI (1.Dönem, 2.Yasama Yılı, 77.Birleşim, Gündem: 4/1) Yunan Ordusu Başkomutanı General Papulas geri çekilme kararını ve emrini vermişti ama bu pek de kolay olmuyordu. Yunan Ordusunun bir bölümü Sakarya Irmağının batısında tutunurken, daha ileri hatlarda olanlar toplanma işini sürdürüyorlardı. Türk Süvari Kolordusunun yan ve gerilerde süren harekâtı Papulas ın rahatını kaçırmıştı. Yunan Başkomutan harp raporlarında çekilmenin düzen içinde yapıldığını ifade etse de Yunan Ordusunda üzüntü, Türk Ordusunda sevinç hâkimdi. HASAN FEHMİ BEY (Başkan Vekili): Cepheden teşrif eden 3.Grup Kumandanı Yusuf İzzet Paşa Hazretleri tarafından Yüce Meclisinize malumat verilmesi için Tokat Mebusu Mustafa Bey tarafından verilmiş bir önerge vardır. Arzu buyuruyor musunuz? (hay, hay, sesleri) YUSUF İZZET PAŞA (Bolu): Muhterem arkadaşlar, Milli Mücadelemizin en nazik bir devrinde harbe katılmam hususundaki arzumu kabul etmiş olduğunuzdan dolayı cümlenize teşekkür eylerim. Bendeniz bu sayede hem vatani hizmetimi kalp huzuru ile yerine getirdim, hem de Yüce Meclisinize Ordunun hakiki vaziyetini arz için, kendi içerisinde hizmet ederek görmek ve size malumat arz etmek fırsatını elde ettim. Beyanatım umumi olacaktır. Pekala, takdir buyurmuş olacaksınız ki bir asker sıfatıyla vazife yaptığım için henüz harbin teferruatını Yüce Meclisinize arz etmek yetkisinde değilim. Gene de Ordu hakkında bilgi vermek için lazım gelen malumatı arz edeceğim. Malumunuz 10 Temmuz günü düşmanın Eskişehir ve Kütahya hattına karşı bir taarruzu olmuştu. Bu taarruz 21 Temmuza kadar sürdü ve Ordumuz Eskişehir in doğusuna kadar çekildi. O günlerde Ordumuzun mağlup olduğuna dair düşmanlarımızın gazetelerde yapmış olduğu bir propaganda vardı ve herkes inanmıştı. Fakat Ordumuzun mağlubiyetine, bilhassa Ordumuzun Kumandanı hiç inanmıyordu. Kumandan Paşa Hazretleri 21 Temmuz vaziyetinden sonra orduyu 21 Temmuz hattından daha geriye, Sakarya gerisine almış olmak suretiyle harp tarihinin kaydettiği dahiyane kararlardan birini vermişti. Aldığımız esirlerden öğrendiklerimi arz ediyorum ki Eskişehir ve Kütahya hattında yapmış olduğu harpler pek parlak idi ve düşman ondan fevkalade memnun olmuş idi. Düşman 21 Temmuzda cephe hattımızdan Sakarya ya girmek için pek çok zaman sarf etmiş ve Ordumuza zaman kazandırmıştır. Ordumuz Sakarya gerisine geldiği sıralarda idi ki bendeniz Orduya katıldım. Ordumuz Sakarya gerisine girdiği zaman arkadaşlar, Yüce Meclisiniz gayet mühim ve tarihi vazifesini yerine getirmiştir. O vazife, Meclisimizin Muhterem Reisini Başkumandan seçmek olmuştur. Düşman nihayet Eskişehir ve Kütahya hattından Sakarya ya doğru ilerlemeye başlamıştır. Arkadaşlar, bu sıralarda Genel Kurmay Başkanı Paşa Hazretlerinin söylemiş olduğu bir sözü hatırlatmak isterim. Dediler ki düşman 18

19 mezarına yaklaşıyor. Hakikaten arkadaşlar, düşman mezarına yaklaşmış, erimiş ve ezilmiştir. Şimdi de Başkumandanımız düşmanı yerin dibine gömmekle meşguldür. Arkadaşlar, biz cephede iken aldığımız malumatta Papulas 5 Eylülde Ankara'da bir ziyafet verecekmiş, deniliyordu. Halbuki biz 6 Eylülden itibaren düşmanın geri çekildiğini gördük. Binaenaleyh Papulas'ın ziyafeti bir hayal derecesini geçemedi. Papulas burada Mithridat a karşı Anadolu'yu müdafaa eden Ptoleme rolünü bile ifa edemedi. 1 Mithridat ı tarihi bir misal olmak üzere arz ediyorum. Anadolu'nun Rum istilasına karşı en güçlü bir müdafii idi. Bugün Ordumuzun Başkumandanı aynen tarihin kaydetmiş olduğu Mithridat ın vazifesini ifa etmektedir. (alkışlar) Şimdi tarihin rolü değişmiştir. Ankara civarında bulunan Ordumuz bugün Ankara Hükümeti davasını kendi toprağında kazanmakla iftihar edebilir. Düşmanın Sakarya hattına çekildiği sıralardaki vaziyeti arz edeceğim. Ordumuzun cephesinde Sakarya vardır ki bu Sakarya'yı şairlerimiz bundan sonra Anadolu'nun bir Tuna'sı olarak yazacaktır. Ordumuz Sakarya Vadisinde beklerken düşman ilerlemeye başladı. Bendeniz o zaman merkezde bir vazife almış iken Ordunun sol kanadına gönderildim. Düşman henüz Mangal Dağı denilen yüksek bir dağa varmış olduğu sırada idi ki Ordumuz düşmanın hiç ümit etmediği bir anda karşısına çıkıverdi. İşte gazetelerde gördüğünüz Türk Ordusunun sol kanadında direnişle karşılaştık, diye vermiş oldukları malumat bu idi. Süvarimizin harbin bu safhasında ifa etmiş olduğu vazife, büyük bir milli şereftir. Nihayet, harp bütün cephede başladı. Bilhassa 23 Ağustostan 14 Eylülün sabahına kadar bütün şiddetiyle devam etti. Arkadaşlar 23 Ağustostan 12 Eylüle kadar geçen zaman zarfında düşmanın ilerleyebilmiş olduğu saha aşağı yukarı 51 kilometredir. Yani 3 saatlik bir mesafedir. Bu 3 saatlik mesafe zaten bir harp meydanıdır. Düşman hiç ümit etmediği öyle büyük bir mukavemete uğradı ki tamamen şaşırdı. Zannedilir ki bu bizim bildiğimiz harp değildir, bir boks maçıdır. Nereye taarruz etti ise orada kendisine karşı sevk edilmiş bir kuvvet buldu. Düşman tamamıyla sarsıldı ve ezildi. Ordumuzu sol kanadından çevirerek Ankara'ya girmeyi ve Ordumuzu Ankara'dan uzaklaştırıp kuzeye atmayı arzu ediyordu. Arz ettiğim gibi Başkumandanımızın zamanında tedbir almış olması, düşmanın bu planını tamamen neticesiz bıraktı. Bu sefer düşman ancak cephemizin muhtelif yerlerini zorlamaya mecbur oldu. Harp bu safhaya geldikten sonra askerlerimizin kahramanlık devirleri başlamıştır. Bendeniz bir şair olmuş olsaydım, bunu çok güzel yazabilirdim. Düşmanın maksadı sol kanattan, yani Haymana tarafından Ordumuzu ikiye bölmekti. Bunda da zerre kadar muvaffak olmadı. Ayın biri, ikisi, üçü düşmanın bu tarihlerdeki taarruzları her yerde neticesiz kaldı. 5 Eylül akşamından itibaren düşmanda umumi bir yılgınlık, umumi bir yorgunluk başladı. 1 Mitridat Pontus Krallığının kurucusudur. Büyük İskender in komutanlarından Ptoleme'ye karşı paralı askerleri kullanır, onları yener ve sonra Ankara civarına yerleşirler. 19

20 6 Eylülde bizim sağ tarafımızdaki Grup Kumandanı düşmanın bazı çekilme belirtilerini haber vermeye başladı. Demek ki Ordumuz düşmanın bütün gücünü kırmış ve karşı taarruzlara geçmiş bulunuyordu. Düşman Ordusunun başında Kralları olduğu halde, bütün milletinin kuvvetini beraberinde getirdiği halde ve müttefiklerinin topu, tüfeği, cephanesi, parası beraberinde olduğu halde on, on iki gün zarfında tamamıyla kırdık. (sürekli alkışlar) Arkadaşlar bu devreden itibaren Anadolu da İslam Ordusunun bütün Hıristiyanlara karşı tamamıyla galip geldiği anlaşılmıştır. (alkışlar) Bendeniz hemen on seneden beri küçük kıta kumandanlığından büyük kıta kumandanlığına kadar çeşitli muharebelere katılmış bir asker sıfatıyla samimiyet ve katiyetle söylüyorum, bu muharebede bir ilahi yardım vardır. İmam olan subaylar şu kanaatte bulunuyordu ki bizim safların arasında mutlaka melekler çarpışıyor ve size bunu kanaatimle, bütün imanımla söylüyorum. Bu sözü muharebe meydanında defalarca arkadaşlara söyledim. Arkadaşlar ben Dünya Harbinde de subayların fedakarlığını gördüm, fakat buradaki fedakarlık büsbütün ilahi idi. Arkadaşlar anlaşılıyor ki eğer biz Milletimizi milli davamız için aydınlatırsak, Millet harbin sebebini bilirse, mutlaka müthiş bir kuvvet, azim ve dayanıklılık elde edecektir. Şunu da bu vesile ile arz etmek isterim ki harpte bilhassa hoca efendilere pek çok iş düşüyor. Askerleri daima aydınlatmak lazım geliyor. Asker daima kendi dini, namusu için muharebe ettiğini ikna ve ilan edilmek ister ki daha birçok harikalar göstersinler. VEHBİ EFENDİ (Konya): Ne yazık ki birçok taburlarda tabur imamı yoktur. YUSUF İZZET PAŞA (Devamla): Biz de teessürlerinize iştirak ederiz. Hakikaten yoktur. Tabiidir ki askerin daima surette aydınlanması hakkındaki isteğim yalnız hoca efendilere hitaben değildir. Memleketin münevver kısmının da onların arasına girmesi lazımdır. Yani bu mesele çok mühimdir. Bilhassa bunun lüzumunu hissettiğim için bu husus hakkında ısrar ederek arz ediyorum. Nihayet arkadaşlar 13 Eylül günü de bendeniz bir taarruz yaptırdım. O taarruzu takiben düşmanın sol kanadından, yani Haymana'dan gelmek ve bizi Ankara'dan atmak için yapmış olduğu taarruzdan tamamıyla vazgeçerek, iki Yunan süvari alayının geriye çekildiği görüldü. Binaenaleyh Ordumuz düşman ordusu üzerine, şiddetli bir taarruza geçmiştir. Düşmanın, kendi milletine karşı çekilmeyi gizlemek üzere yapmış olduğu planlar, askerimizin cesurca müdafaası ve karşı taarruzlarıyla kırıldı. Ayın on dördünde geri çekilme neticelendi. Düşmanın çekilmesi iradesiyle yapmış olduğu bir çekilme değildir. Ancak muharebede sarsılmış, ezilmiş ve maneviyatı kırılmış, ümidini kaybetmiş bir ordunun alelacele bir geri çekilme hali idi. Ben 14 Eylül akşamında Sakarya kenarına askerlerimle vardığım zaman, düşman tamamıyla Sakarya'nın batısına çekilmişti. Sakarya garbında toplanabilen Yunan askerleri gayet telaşlı bir halde idi. Binaenaleyh birden bire firara karar vermiş bir halde idi. Arkadaşlar biz bu zaferi ne suretle kazandık. Ordumuzun bu zaferini iyice tahlil etmek lazım gelir. Sakarya cephesinde Ordumuz cidden tarihte emsali olmayan fevkalade bir fedakarlık göstermiştir. Bazı yerlerde askerlerimiz siper kazmaya vakit bulamamışlardır. Öyle açıkta olarak düşmanın topçu ateşi 20

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... BELGELER III SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp Raporu... 1 2. Ali İhsan Paşa nın Güney

Detaylı

SAYFA BELGELER NUMARASI

SAYFA BELGELER NUMARASI İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... SAYFA BELGELER NUMARASI 1. 27 Ekim 1922 tarihinde İsmet Paşa nın Dışişleri Bakanlığına ve Fevzi Paşa nın Batı Cephesi Komutanlığına atanması... 1 2. İstanbul daki mevcut

Detaylı

KURTULUŞ SAVAŞINDA BİR VATANDAŞIMIZIN UÇAK BAĞIŞI

KURTULUŞ SAVAŞINDA BİR VATANDAŞIMIZIN UÇAK BAĞIŞI KURTULUŞ SAVAŞINDA BİR VATANDAŞIMIZIN UÇAK BAĞIŞI Süreyya Hami ŞEHİDOĞLU ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ DERGİSİ, Sayı 24, Cilt: VIII, Temmuz 1992 Nafiz KOTAN İsmail Habip, Kurtuluş Savaşı nı anlatırken:...

Detaylı

9 EYLÜL 1922 BAKİ SARISAKAL

9 EYLÜL 1922 BAKİ SARISAKAL 9 EYLÜL 1922 BAKİ SARISAKAL 9 EYLÜL 1922 Güzel İzmir imizin kurtuluşu, bugün doksan birinci yılına basıyor. Bu mutlu günü anarken, harp tarihinde eşi görûlmiyen Başkomutanlık Meydan Muharebesindeki geniş

Detaylı

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu -KAPANIŞ KONUŞMASI- M. Recai KUTAN 7 Kasım 2014 I. DÜNYA SAVAŞININ 100. YILDÖNÜMÜ ULUSLARARASI

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ BAKİ SARISAKAL SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ 1880 yılının başında Samsun da açıldı. Üçüncü Ordu nun sorumluluğu altındaydı. Okulun öğretmenleri subay ve sivillerdi. Bu okula öğrenciler

Detaylı

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük DİRİLİŞİN DESTANI: SAKARYA

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük DİRİLİŞİN DESTANI: SAKARYA 1 Kütahya- Eskişehir Savaşı nda ordumuz Sakarya Nehri nin doğusuna çekilmişti. 2 TEKÂLİF-İ MİLLİYE NİN SAKARYA SAVAŞI NA ETKİSİ Tekâlif-i Milliye kararları daha uygulamaya yeni başlandığı için Sakarya

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi 29 Ekim 1923, saat 20.30 Tarih : 28.10.2011 29 Ekim 1923, Türkiye tarihinin dönüm noktalarından biriydi. TBMM de saat 20.30 u gösterirken Anayasa da gerekli değişiklikler yapıldı,

Detaylı

Resim-2 Genelkurmay başkanlığı, Eskişehir - Afyon hattına yerleşen düşmanın savunma ve berkitme faaliyetleri ile bulunduğu bölgede daha fazla

Resim-2 Genelkurmay başkanlığı, Eskişehir - Afyon hattına yerleşen düşmanın savunma ve berkitme faaliyetleri ile bulunduğu bölgede daha fazla SAD TAARRUZ PLANI 23 Ağustos 13 Eylül 1921 tarihleri arasında çok kanlı ve çetin savaşların yaşandığı Sakarya Meydan Muharebesi nde taarruz azmi ve başarı umudu kırılan Yunan ordusu daha fazla kayıp vermeden

Detaylı

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com MİLLİ MÜCADELE TRENİ TRABLUSGARP SAVAŞI Tarih: 1911 Savaşan Devletler: Osmanlı Devleti İtalya Mustafa Kemal in katıldığı ilk savaş Trablusgarp Savaşı dır. Trablusgarp Savaşı, Mustafa Kemal in ilk askeri

Detaylı

Mustafa Kemal ile mükemmel

Mustafa Kemal ile mükemmel Atatürk ün Dünyası Cengiz Önal 77 İsmet Paşa nın Batı Cephesi Genel Komutanlığına Atanması Mustafa Kemal ile mükemmel sayılabilecek bir ilişki içinde bulunan Albay İsmet Bey, Birinci İnönü(6-10 Ocak 1921)

Detaylı

ANADOLU TOPRAKLARINDA MEHMETÇİĞİN İMZASI: SİPER HATLARI

ANADOLU TOPRAKLARINDA MEHMETÇİĞİN İMZASI: SİPER HATLARI ANADOLU TOPRAKLARINDA MEHMETÇİĞİN İMZASI: SİPER HATLARI Anadolu tarihi boyunca defalarca istilalara uğramış, toprakları üzerinde birçok savaşlar yaşanmıştır. Yapılan her savaş Anadolu topraklarında ve

Detaylı

ksakarya Meydan Savaşı 6 Ay, 4 Hafta önce Karma: 0 Sakarya Savaşı

ksakarya Meydan Savaşı 6 Ay, 4 Hafta önce Karma: 0 Sakarya Savaşı ksakarya Meydan Savaşı 6 Ay, 4 Hafta önce Karma: 0 Sakarya Savaşı admin Yönetici Gönderiler: 2 Kurtuluş savaşı sırasında Türklerle Yunanlılar arasında yapılan meydan muharebesi (23 ağustos- 13 eylül 1921).

Detaylı

İÇİNDEKİLER... SUNUŞ III

İÇİNDEKİLER... SUNUŞ III SUNUŞ İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER... III BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER 1. Siyasi Durum... 1 a. Dış Siyasi Durum... 1 b. İç Siyasi Durum... 2 (1) Birinci Dünya Savaşı Öncesi Osmanlı Devleti

Detaylı

Sarıkamış. Dersleri. Yılmadan Yorulmadan Dr. Cihangir Dumanlı

Sarıkamış. Dersleri. Yılmadan Yorulmadan Dr. Cihangir Dumanlı Yılmadan Yorulmadan Dr. Cihangir Dumanlı Sarıkamış Dersleri 103 yıl önce Birinci Dünya Savaşının başlangıcında Doğu (Kafkas) Cephesinde yaşanan olaylar her düzeyde alınacak çok acı derslerle doludur. Sarıkamış

Detaylı

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA 2016-2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ün 1928 yılında Ankara

Detaylı

UNUTULAN SAVAŞLAR / KUTÜ L-AMMARE ZAFERİ

UNUTULAN SAVAŞLAR / KUTÜ L-AMMARE ZAFERİ UNUTULAN SAVAŞLAR / KUTÜ L-AMMARE ZAFERİ Yrd. Doç. Dr. A. Poyraz GÜRSON Atılım Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü Dr. A. Poyraz Gürson, İlk-ortaöğretim ve liseyi İzmir Karşıyaka'da tamamlamayı müteakip

Detaylı

http://www.cengizcetintas.com/index.html

http://www.cengizcetintas.com/index.html http://www.cengizcetintas.com/index.html 1 KÜTAHYA - ESKİŞEHİR SAVAŞI Yunan Ordusu nun İnönü savaşlarında uğradığı başarısızlıklar, İngiltere nin Türkiye ye ilişkin planlarında önemli gedikler açmış, Türk

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 BAKİ SARISAKAL SELANİK Selanik 26 Mayıs: Selanik Limanında Padişahın Gelişini Bekleyen Selanik Valisi İbrahim Bey ve Hükümet Erkânı Selanik Limanında Padişahı Bekleyen

Detaylı

34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME 34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME Aynı konudaki 96 sayılı sözleşmenin onaylanması sonucu yürürlükten kalkmıştır ILO Kabul Tarihi: 8 Haziran 1933 Kanun Tarih ve

Detaylı

Başbakan Yıldırım, 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı sonrası basın çadırını ziyaret etti

Başbakan Yıldırım, 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı sonrası basın çadırını ziyaret etti Başbakan Yıldırım, 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı sonrası basın çadırını ziyaret etti Ekim 23, 2016-8:39:00 Başbakan Binali Yıldırım, "Peşmerge güçleri Başika kasabasını DEAŞ'tan temizlemek için

Detaylı

Harf üzerine ÎÇDEM. Numara

Harf üzerine ÎÇDEM. Numara Harf üzerine ÎÇDEM A Numara Adliyenin manevi şahsiyetini tahkir... 613 G Ağır Tehdit 750 Aleniyet deyim - kavram ve unsuru... 615 Anarşistlik - kavram ve suçu 516 Anayasa Nizamı 558 aa Anayasa Nizamını

Detaylı

KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ *

KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ * ÇTTAD, X/23, (2011/Güz), s.s.187-232 Albüm KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ * Kurtuluş Savaşı nın bitmesinin hemen ardından, verilen bu büyük mücadeleyi kamuoyuna anlatmanın bir aracı

Detaylı

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi 29 EKİM TÖRENLERİ Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi 1923 Cumhuriyet ilân edildi. Mustafa Kemal Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk

Detaylı

Dönem : 4 Topiant, : 3 MİLLET MECLİSİ S. Sayısı : 194'e 2 nci Ek

Dönem : 4 Topiant, : 3 MİLLET MECLİSİ S. Sayısı : 194'e 2 nci Ek Dönem : 4 Topiant, : 3 MİLLET MECLİSİ S. Sayısı : 194'e 2 nci Ek 2 ve 4ncü Maddelerinin Değiştirilmesine, Değişik 60 nci ve Bu Kanuna Bir Ek Madde ile Bir Geçici Madde İlâvesine Dair nın C. Senatosunca

Detaylı

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ü Ölümünün 78. Yılında Saygı ve Minnetle Anıyoruz

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ü Ölümünün 78. Yılında Saygı ve Minnetle Anıyoruz ANMA PROGRAMI 1. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı 4 2. Çeşitli Yönleriyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk 10 (Yrd. Doç. Dr. Levent KALYON) 1. Resimlerle Atatürk 15 2. Kendi sesiyle Atatürk 18 2 Beni görmek

Detaylı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı 1881 de Selanik te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, babası Ali Rıza Efendi dir. Sırasıyla, Mahalle Mektebi, Şemsi Efendi Okulu, Selanik Mülkiye Rüştiyesi, Selanik Askeri Rüştiyesi,

Detaylı

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm: Hatim-i Esam hazretleri, hocası Şakik-i Belhi hazretlerinin yanında 33 sene kalır, ilim tahsil eder. Hocası, bu zaman içinde ne öğrendiğini sorduğu zaman, sekiz şey öğrendiğini söyler ve bunları hocasına

Detaylı

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN 3287 KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 7478 Kabul Tarihi : 9/5/1960 Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 16/5/1960 Sayı : 10506 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 41 Sayfa : 1019 Kanunun

Detaylı

Sayın Hava Kuvvetleri Komutanım, Kıymetli konuklar,

Sayın Hava Kuvvetleri Komutanım, Kıymetli konuklar, Sayın Hava Kuvvetleri Komutanım, Kıymetli konuklar, Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür denir... Sizleri yakın tarihimizde kısa bir yolculuğa çıkarmak istiyorum: Sene 1923 Çetin mücadeleler neticesinde,

Detaylı

Vatan istilacılarına isyan edenlerin kırık utangaç hali, benim için, ibadetle olanların sert ve dik tavırlarından iyidir.

Vatan istilacılarına isyan edenlerin kırık utangaç hali, benim için, ibadetle olanların sert ve dik tavırlarından iyidir. Şeyh Şamil (k.s) in Sözleri Kahrolsun Sefil Esaret! Yaşasın Şanlı Ve Güzel Ölüm! Vatan istilacılarına isyan edenlerin kırık utangaç hali, benim için, ibadetle olanların sert ve dik tavırlarından iyidir.

Detaylı

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, bakım ve rehabilitasyon çalışmaları tamamlanarak dünya standartlarında bir tesis haline getirilen Bodrum Belediyesi

Detaylı

http://www.cengizcetintas.com/index.html

http://www.cengizcetintas.com/index.html 1 http://www.cengizcetintas.com/index.html TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ'NİN AÇILIŞI VE BİRİNCİ TBMM HÜKÜMETİ İstanbul'un İtilaf askerleri tarafından resmi olarak işgal edildiğini öğrenen Mustafa Kemal

Detaylı

BÜYÜK TAARRUZ DUMLUPINAR ZAFERİ VE MUDANYA ATEŞKES ANLAŞMASI

BÜYÜK TAARRUZ DUMLUPINAR ZAFERİ VE MUDANYA ATEŞKES ANLAŞMASI 1 BÜYÜK TAARRUZ DUMLUPINAR ZAFERİ VE MUDANYA ATEŞKES ANLAŞMASI İtilaf devletleriyle iki buçuk ay boyunca devam eden görüşmelerden ateşkes ve barış ile ilgili olumlu bir sonuç çıkmadı. Bütün barış yolları

Detaylı

TSK'dan Sınır Ötesi IŞİD Operasyonu

TSK'dan Sınır Ötesi IŞİD Operasyonu TSK'dan Sınır Ötesi IŞİD Operasyonu TSK Müşterek Özel Görev Kuvveti ve koalisyon hava kuvvetleri tarafından Suriye'nin Cerablus bölgesinin IŞİD'ten geri alınması için operasyon başlatıldı 24.08.2016 /

Detaylı

Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası

Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası Temmuz 15, 2015-4:50:00 Başbakan Ahmet Davutoğlu, salonda bulunanlara, "Bayrama ulaşmadan önce bir bayramı daha sizlerle yapabilmek için bu atama merasimi gerçekleştirme

Detaylı

Gazi Ahmet Muhtar Paşa

Gazi Ahmet Muhtar Paşa Evrensel Bakış Açısı Gürbüz Evren Cepheden Cepheye Koşan Komutan: Gazi Ahmet Muhtar Paşa O smanlı Devletinin son dönemlerinde, ordunun en önemli komutanlarından biri de, Gazi Ahmet Muhtar Paşa dır. Verilen

Detaylı

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi 2 de Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları nda AK Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. 8 de YIL: 2012 SAYI

Detaylı

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi Erdoğan, "OHAL uygulaması kesinlikle demokrasiye, hukuka ve özgürlüklere karşı değildir" dedi. 21.07.2016 / 09:56 Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından

Detaylı

İÇİNDEKİLER... ÖN SÖZ... BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER

İÇİNDEKİLER... ÖN SÖZ... BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... ÖN SÖZ... BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER III XI 1. Siyasi Durum... 1 a. Dış Siyasi Durum... 1 b. İç Siyasi Durum... 2 2. Coğrafi Durum... 5 a. Çanakkale

Detaylı

Mezarların açılması, ölülerin çıkarılması, ölülerin tahniti, tabutlanması ve nakli fert, toplum ve çevre sağlığı açısından önem arz etmektedir.

Mezarların açılması, ölülerin çıkarılması, ölülerin tahniti, tabutlanması ve nakli fert, toplum ve çevre sağlığı açısından önem arz etmektedir. Ölülerin Nakli Hakkında Genelge Tarihi:01.05.2000 Sayısı:5854-2000/43 T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü SAYI : B100TSH0100005/ 5854 KONU : Ölülerin Nakli ANKARA 01.05.2000 GENELGE

Detaylı

Sakarya Zaferi 97 Yaşında

Sakarya Zaferi 97 Yaşında Yılmadan Yorulmadan Dr. Cihangir Dumanlı Sakarya Zaferi 97 Yaşında Hattı Müdafaa Yoktur Sathı Müdafaa Vardır. B atı cephesinde Yunan ordusuna karşı 13 Eylül 1921 de kazandığımız Sakarya zaferi kurtuluş

Detaylı

BURDUR VE ISPARTA OSB LERİ İÇİN ATIKSU ARITMA TESİSİ YAPIMI İLK ADIM ATILDI

BURDUR VE ISPARTA OSB LERİ İÇİN ATIKSU ARITMA TESİSİ YAPIMI İLK ADIM ATILDI AĞUSTOS 2017 Bülten 4 AĞUSTOS 2017 BURDUR VE ISPARTA OSB LERİ İÇİN ATIKSU ARITMA TESİSİ YAPIMI İLK ADIM ATILDI Burdur 1 inci, 2 inci Organize Sanayi Bölgesi ve Isparta Süleyman Demirel Organize Sanayi

Detaylı

4 üncü Birleşim 20.5.1999 Perşembe

4 üncü Birleşim 20.5.1999 Perşembe DONEM : 21 ÇILT ; 1 YASAMA YILI: 1 4 üncü Birleşim 20.5.1999 Perşembe

Detaylı

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME Bu sözleşme, ILO'nun temel haklara ilişkin 8 sözleşmesinden biridir. ILO Kabul Tarihi: 18 Haziran 1949 Kanun Tarih

Detaylı

KORE DE TÜRK MUHAREBELERİ

KORE DE TÜRK MUHAREBELERİ T.C. GENELKURMAY BAŞKANLIĞI ANKARA KORE DE TÜRK MUHAREBELERİ 2. BASKI Genelkurmay Personel Başkanlığı Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt (ATASE) Daire Başkanlığı Yayınları ANKARA GENELKURMAY BASIMEVİ

Detaylı

KURTULUŞ SAVAŞI CEPHELER

KURTULUŞ SAVAŞI CEPHELER KURTULUŞ SAVAŞI CEPHELER DOĞU VE GÜNEY CEPHELERİ KURTULUŞ SAVAŞI DOĞU VE GÜNEY CEPHESİ DOĞU CEPHESİ Ermeniler XIX. Yy`a kadar Osmanlı topraklarında huzur içinde yaşadılar, devletin çeşitli kademelerinde

Detaylı

İCRA VEKİLLERİ HEYETİ (Bakanlar Kurulu) KANUNU

İCRA VEKİLLERİ HEYETİ (Bakanlar Kurulu) KANUNU 1 İCRA VEKİLLERİ HEYETİ (Bakanlar Kurulu) KANUNU 23 Nisan 1920 tarihinde açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi, milli egemenlik prensibini kendisine siyasi ve hukuki temel edinmiş, kuvvetler birliği esasına

Detaylı

SORU : CEVAP: SORU: CEVAP:

SORU : CEVAP: SORU: CEVAP: SORU : Yediemin deposu açmak için karar aldım. Lakin bu işin içinde olan birilerinden bu hususta fikir almak isterim. Bana bu konuda vereceğiniz değerli bilgiler için şimdiden teşekkür ederim. Öncelikle

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM HAREKÂT ALANININ COĞRAFİ VE TOPOĞRAFİK DURUMU, TARAFLARIN HAREKÂT PLANLARI, 5 İNCİ ORDU İLE 3 ÜNCÜ KOLORDU KARARGÂHLARINDAKİ FAALİYETLER

BİRİNCİ BÖLÜM HAREKÂT ALANININ COĞRAFİ VE TOPOĞRAFİK DURUMU, TARAFLARIN HAREKÂT PLANLARI, 5 İNCİ ORDU İLE 3 ÜNCÜ KOLORDU KARARGÂHLARINDAKİ FAALİYETLER İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM HAREKÂT ALANININ COĞRAFİ VE TOPOĞRAFİK DURUMU, TARAFLARIN HAREKÂT PLANLARI, 5 İNCİ ORDU İLE 3 ÜNCÜ KOLORDU KARARGÂHLARINDAKİ FAALİYETLER 1.

Detaylı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi

Detaylı

MILLET MECLISI TUTANAK DERGİSİ. 24 ncü Birleşim. 4. 12. 1975 Perşembe

MILLET MECLISI TUTANAK DERGİSİ. 24 ncü Birleşim. 4. 12. 1975 Perşembe DÖNEM: 4 CİLT: 14 TOPLANTI: 3 MILLET MECLISI e TUTANAK DERGİSİ 24 ncü Birleşim 4. 12. 1975 Perşembe İÇİNDEKİLER Sayfa I. Geçen tutanak özeti 222 II. Yoklama 222 III. Seçimler 222 1. Millet Meclisi Başkanı

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu Şubat 03, 2017-5:56:00 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi'nin ve yapımı tamamlanan

Detaylı

Yusuf Kemal TENGIRŞENK ( )

Yusuf Kemal TENGIRŞENK ( ) Yusuf Kemal TENGIRŞENK (1878 1969 ) PROFESÖR YUSUF KEMAL TENGİRŞENK Prof. Mahmut KOLOGLU Profesör Yusuf Kemal Tengirşenk'in ölümü ile, memleketin değerli evlâtlarından birisi daha tarihin sahifelerine

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÎLE FEDERAL ALMANYA CUMHURİYETİ ARASINDA 16 ŞU BAT 1952 TARİHÎNDE ANKARA'DA AKDEDİLMİŞ OLAN TİCARET ANLAŞMASINA EK PROTOKOL

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÎLE FEDERAL ALMANYA CUMHURİYETİ ARASINDA 16 ŞU BAT 1952 TARİHÎNDE ANKARA'DA AKDEDİLMİŞ OLAN TİCARET ANLAŞMASINA EK PROTOKOL -. '. ' J ı 156 16 Şubat 1952 tarihli Türkiye Batı - Almanya Ticaret ve ödeme Anlaşmalarına Ek 21 Aralık 1954 tarihli Protokollerle Ekleri Mektupların Tasdikine dair Kanun (Resmî Gazete ile ilâm.- 2.II.

Detaylı

Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir?

Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir? 1)Birinci İnönü Savaşının kazanılmasından sonra halkın TBMM ye ve düzenli orduya güveni artmıştır. Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir? A)TBMM seçimlerinin yenilenmesine

Detaylı

Alter Yay. Rek. Org.Tic. Ltd.Şti. Yayıncı Sertifika No:11483

Alter Yay. Rek. Org.Tic. Ltd.Şti. Yayıncı Sertifika No:11483 Alter Yay. Rek. Org.Tic. Ltd.Şti Yayıncı Sertifika No:11483 YAZAR: Tüccarzade İbrahim Hilmi ÇIĞRAÇAN YAYINA HAZIRLAYAN: Dr. Ertan EROL KİTABIN ADI : Türkiye Uyan Baskı : 1000 Adet Alter Yay. Rek. Org.Tic.

Detaylı

B.M.M. Yüksek Reisliğine

B.M.M. Yüksek Reisliğine SıraNQ 139 Askerî hastanelerde bulunan hasta bakıcıları ile hemşirelere bir nefer tayını verilmesi hakkında m numaralı kanun lâyihası ve Millî Müdafaa ve Bütçe encümenleri mazbataları T.C. Başvekâlet Muamelat

Detaylı

SELANİK ALMANYA VE FRANSA KONSOLOSLARININ ÖLDÜRÜLMESİ 1876

SELANİK ALMANYA VE FRANSA KONSOLOSLARININ ÖLDÜRÜLMESİ 1876 SELANİK ALMANYA VE FRANSA KONSOLOSLARININ ÖLDÜRÜLMESİ 1876 BAKİ SARISAKAL SELANİK ALMANYA VE FRANSA KONSOLOSLARININ ÖLDÜRÜLMESİ 1876 Bosna-Hersek ve Bulgaristan olaylarının devam ettiği sırada Selanik

Detaylı

İnebolu' nun büyük tonajlı gemileri barındıracak büyük bir limanı yoku.

İnebolu' nun büyük tonajlı gemileri barındıracak büyük bir limanı yoku. (İnebolu-Kastamonu-Çankırı-Ankara-Dumlupınar) 1918 yılı sonlarında Anadolu hem karadan hem denizden işgal kuvvetlerinin kuşatması ve saldırmasıyla karşı karşıya idi. Anadoluda işgale uğramamış, tek bölge

Detaylı

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ASKERLİK HAYATI

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ASKERLİK HAYATI T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TEOG ÇIKMIŞ SORULAR - 1. ÜNİTE Atatürk ün askerlik hayatı ile ilgili olay ve olguları kavrar. Örnek olaylardan yola çıkarak Atatürk ün çeşitli cephelerdeki başarılarıyla

Detaylı

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ' NİN AÇILIŞI VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK BAŞKANLIĞINDAKİ 1.TBMM HÜKÜMETİ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ' NİN AÇILIŞI VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK BAŞKANLIĞINDAKİ 1.TBMM HÜKÜMETİ CENGİZ ÇETİNTAŞ TBMM Tutanaklarında Kurtuluş Savaşı: 2 TBMM Tutanaklarında TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ' NİN AÇILIŞI VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK BAŞKANLIĞINDAKİ 1.TBMM HÜKÜMETİ (23 Nisan 1920-24 Ocak 1921)

Detaylı

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) ESAS N0:2009/191 03.08.2012 TUTANAK 27.07.2012 tarihli oturumda saat 19.27 sıralarında Mahkeme Başkanı tarafından duruşmanın

Detaylı

KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ

KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ 16 Prof. Dr. Atilla ERALP KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ Prof. Dr. Atilla ERALP ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Kopenhag Zirvesiyle ilgili bir düşüncemi sizinle paylaşarak başlamak

Detaylı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı Fikret BABAYEV * Sayın Başkan, değerli katılımcılar! Öncelikle belirtmek isterim ki, bugün bu faaliyete iştirak etmek ve sizlerle bir arada bulunmak benim için büyük bir mutluluktur. Bu toplantıya ve şahsıma

Detaylı

ATATÜRK. Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde

ATATÜRK. Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde ATATÜRK Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanımdır. Doğup büyüdüğü Selanik, o dönemde önemli bir kültürel merkezdi. XIX. yüzyılın son çeyreğinde

Detaylı

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TEOG ÇIKMIŞ SORULAR - 3. ÜNİTE Batı cephesinde Kuvâ-yı Millîye birliklerinin faaliyetlerini ve düzenli ordunun kurulmasını değerlendirir.türk milletinin Kurtuluş Savaşı

Detaylı

8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ

8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ 8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ BİR KAHRAMAN DOĞUYOR ÜNİTESİ KONU ANLATIMI HASAN DOĞAN BİR KAHRAMAN DOĞUYOR M. Kemal 1881 de Selanik te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, Babası Ali Rıza Efendidir.

Detaylı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan

Detaylı

İKİNCİ Savaş Bakanına yaptığı ziyaretten sonra, Komünist milletvekili' ve Partinin Merkez Komitesi üyesi

Detaylı

KURTULUŞ SAVAŞI ( ) Gülsema Lüyer

KURTULUŞ SAVAŞI ( ) Gülsema Lüyer KURTULUŞ SAVAŞI (1919-1922) Gülsema Lüyer KURTULUŞ SAVAŞI (1919-1922) Mondros Mütarekesi ve Mütareke Sonrası Genel Durum İşgaller ve Kurtuluş Savaşı Hazırlık Evresi T.B.M.M. nin Açılması Düzenli Ordu Hazırlıkları,

Detaylı

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayın Nu: 88 OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK A N K A R A 2 0 0 7 1 P r o j e Y ö n e t i c

Detaylı

TERCÜME-İ HALİMDEN BİR HÜLASA.

TERCÜME-İ HALİMDEN BİR HÜLASA. TERCÜME-İ HALİMDEN BİR HÜLASA TERCÜME-İ HALİMDEN BİR HÜLASA Vefatımda varislerim bu hûlâsadan küçük bir hûlâsa çıkarırlar. Arabi 1313, Rumi 1312 ve Miladi 1896 senesi Ramazan-ı Şerifin birinci gecesi

Detaylı

İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ DERSİ

İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ DERSİ KTÜ Harita Mühendisliği Bölümü İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ DERSİ DERS NO#5 KONU: - İşveren sorumlulukları ve Adli süreç - Cezai Sorumluluklar ve Hükümler - Hukuki sorumluluklar ve Sonuçları Yrd. Doç.Dr.

Detaylı

EĞİRDİR İHTİYAT ZABİTLERİ NAKLİYAT ANONİM ŞİRKETİ

EĞİRDİR İHTİYAT ZABİTLERİ NAKLİYAT ANONİM ŞİRKETİ Eğirdir de Kurulan İlk Milli Şirket: EĞİRDİR İHTİYAT ZABİTLERİ NAKLİYAT ANONİM ŞİRKETİ Eğitimci-Yazar : Recep Bozkurt Eğirdir in sosyoekonomik tarihindeki en önemli olay nedir diye sorulduğunda verilecek

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk ün öğretmenlere yaptığı konuşmalar Tarih : 24.11.2011 ATATÜRK ÜN KÜTAHYA LİSESİ NDE ÖĞRETMENLERE YAPTIĞI KONUŞMA Muallime hanımlar ve muallime

Detaylı

En büyük gücümüz teşkilatlarımız

En büyük gücümüz teşkilatlarımız En büyük gücümüz teşkilatlarımız Temmuz 28, 2012-11:30:21 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, ''10 yıldan beride bu tarihe layık olmak için takımımızın başı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde

Detaylı

PONTUS İSYANI VE MERKEZ ORDUSU

PONTUS İSYANI VE MERKEZ ORDUSU 1 PONTUS İSYANI VE MERKEZ ORDUSU Pontus, Samsun-Trabzon çevresinde yaşayan Rumların İlkçağda kurdukları eski bir krallığın adıdır. Sadece MÖ 281 yılında bağımsız olmuş, bu da ancak 63 yıl sürmüştür. Bu

Detaylı

Eşsiz Bodrum Tanıtım TIR ı Zonguldak ta

Eşsiz Bodrum Tanıtım TIR ı Zonguldak ta Eşsiz Bodrum Tanıtım TIR ı Zonguldak ta Eşsiz Bodrum Tanıtım TIR ı Kocaeli nin ardından 11. durağı olarak Zonguldak a ulaştı. Uğur Mumcu Kavşağında bulunan TIR, Zonguldaklı vatandaşlar ile buluşuyor. Bodrum

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: Γ ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

20 Derste Eski Türkçe

20 Derste Eski Türkçe !! 20 Derste Eski Türkçe Ders Notları!!!!!! Cüneyt Ölçer! !!! ÖNSÖZ Türk Nümismatik Derneği olarak Osmanlı ve İslam paraları koleksiyoncularına faydalı olmak arzu ve isteği île bu özel sayımızı çıkartmış

Detaylı

T U T A N A K. Dönem : 2015 Toplantı : Ocak Birleşim : 4 Oturum : 1 Birleşim Tarihi : 08.01.2015 Birleşim Saati : 15.00

T U T A N A K. Dönem : 2015 Toplantı : Ocak Birleşim : 4 Oturum : 1 Birleşim Tarihi : 08.01.2015 Birleşim Saati : 15.00 T U T A N A K Dönem : 2015 Toplantı : Ocak Birleşim : 4 Oturum : 1 Birleşim Tarihi : 08.01.2015 Birleşim Saati : 15.00 Gündemin 1. maddesinde yer alan yoklama yapıldı. 34 üyeden müteşekkil İl Genel Meclisinin

Detaylı

Sayın Büyükelçi, Değerli Konuklar, Kıymetli Basın Mensupları,

Sayın Büyükelçi, Değerli Konuklar, Kıymetli Basın Mensupları, Sayın Büyükelçi, Değerli Konuklar, Kıymetli Basın Mensupları, Bugün, ulusal savunmamızın güvencesi ve bölge barışı için en önemli denge ve istikrâr unsuru olan Türk Silahlı Kuvvetleri nin etkinliğini ve

Detaylı

1896 Askeri Rüştüye'de Mustafa adlı ğretmeninin kendisine Kemal adını verdiği Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisi (Lisesi)'ne geçti.

1896 Askeri Rüştüye'de Mustafa adlı ğretmeninin kendisine Kemal adını verdiği Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisi (Lisesi)'ne geçti. 1881 Mustafa'nın Selanik'te doğuşu 1893 Mustafa'nın Selanik Askeri Rştiyesi'ne yazılması, 1896 Askeri Rüştüye'de Mustafa adlı ğretmeninin kendisine Kemal adını verdiği Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisi

Detaylı

T.C. GÖLYAKA BELEDİYE BAŞKANLIĞI MECLİS KARARI

T.C. GÖLYAKA BELEDİYE BAŞKANLIĞI MECLİS KARARI T.C. GÖLYAKA BELEDİYE BAŞKANLIĞI MECLİS KARARI 2014 YILI KASIM AYI OLAĞAN BELEDİYE MECLİSİ TOPLANTI KARARLARI MECLİS KARARI Belediyemiz Meclisi bugün saat 14:00 da Belediye Meclis Toplantı Salonunda 2014

Detaylı

Evrensel Bakış Açısı. Fransız Taburunu Esir Alan

Evrensel Bakış Açısı. Fransız Taburunu Esir Alan Evrensel Bakış Açısı Gürbüz Evren Fransız Taburunu Esir Alan 44 Kuva-yi Milliyeci Mustafa Kemal önderliğindeki Kurtuluş Savaşı nı küçümseyenler, Sadece Yunanistan ile savaşılmış derler. Böylelikle Yunanistan

Detaylı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu Ağustos 21, 2017-1:53:00 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde

Detaylı

Osmaniye Belediyesi Osmaniye Kent Konseyi Eğitim, Kültür ve Sağlık Meclisi Sayfa 44

Osmaniye Belediyesi Osmaniye Kent Konseyi Eğitim, Kültür ve Sağlık Meclisi Sayfa 44 9- ATATÜRK OSMANİYE DE İKEN ÇEKİLEN RESİMLERİ BULMA YARIŞMASI PROJESİ Osmaniye Belediyesi Osmaniye Kent Konseyi Eğitim, Kültür ve Sağlık Meclisi Sayfa 44 ATATÜRK ÜN OSMANİYE DE ÇEKİLEN FOTOĞRAFLARINI BULMA

Detaylı

Çarlık Rusya ordusu, 1917 yılında, Doğu Anadolu yu işgal. Türk Askerlerinin Ele Geçirdiği Rus Köyü. Galiçya Cephesi ve

Çarlık Rusya ordusu, 1917 yılında, Doğu Anadolu yu işgal. Türk Askerlerinin Ele Geçirdiği Rus Köyü. Galiçya Cephesi ve Evrensel Bakış Açısı Gürbüz Evren Galiçya Cephesi ve Türk Askerlerinin Ele Geçirdiği Rus Köyü Çarlık Rusya ordusu, 1917 yılında, Doğu Anadolu yu işgal altında tutarken, Türk askeri de, Avrupa sınırındaki

Detaylı

Sayın Yönetim Kurulu Üyesi/ ve Meclis Üyesi Arkadaşlarım,/

Sayın Yönetim Kurulu Üyesi/ ve Meclis Üyesi Arkadaşlarım,/ 1 Sayın Meclis Başkanım,/ Sayın Yönetim Kurulu Üyesi/ ve Meclis Üyesi Arkadaşlarım,/ 2018 yılının/ ilk meclis toplantısına hoş geldiniz diyor,/ sizleri saygılarımla selamlıyorum./ Sözlerime başlarken,/

Detaylı

ASKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ

ASKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ ASKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ T.C. ANKARA BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ Karar No: 81 23.02.2004 - K A R A R - ASKI Genel Müdürlüğünün 1. Hukuk Müşavirliğinin

Detaylı

RUMELİ DEN GELEN SON MÜBADİL KAFİLESİ

RUMELİ DEN GELEN SON MÜBADİL KAFİLESİ RUMELİ DEN GELEN SON MÜBADİL KAFİLESİ BAKİ SARISAKAL RUMELİ DEN GELEN SON MÜBADİL KAFİLESİ Türk tarihinin, matemli bir sahnesi daha kapandı. Karasudan, Teselya Ovasına, Alasonya Geçitlerinden, Kayalar

Detaylı

Değerli Yöneticiler, son yıllarda vergi incelemeleri büyük ölçüde bu konu etrafında dönmeye başladı.

Değerli Yöneticiler, son yıllarda vergi incelemeleri büyük ölçüde bu konu etrafında dönmeye başladı. Değerli Yöneticiler, son yıllarda vergi incelemeleri büyük ölçüde bu konu etrafında dönmeye başladı. Şayet bir grup şirketi iseniz, diğer bir deyişle ilişkili şirketlerden mal ve veya hizmet alıp satıyorsanız,

Detaylı

TÜRKİYE HÜKÜMETİ İLE MİLLETLER ARASI ÇALIŞMA TEŞKİLATI

TÜRKİYE HÜKÜMETİ İLE MİLLETLER ARASI ÇALIŞMA TEŞKİLATI TÜRKİYE HÜKÜMETİ İLE MİLLETLER ARASI ÇALIŞMA TEŞKİLATI ARASINDA TÜRKİYEDE BİR ÇALIŞMA ENSTİTÜSÜ KURULMASINA MÜTEALLİK 13 SAYILI EK ANLAŞMA Milletlerarası Çalışma Teşkilatı (Badema Teşkilatı diye anılacaktır.)

Detaylı

-412- (Resmi Gazete ile yayımı: 5.8.1999 Sayı: 23777)

-412- (Resmi Gazete ile yayımı: 5.8.1999 Sayı: 23777) -412- TURKIYE CUMHURİYETİ İLE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ ARASINDAKİ SOSYAL GÜVENLİK ANLAŞMASI İLE İLGİLİ EK ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN (Resmi Gazete ile yayımı: 5.8.1999

Detaylı

CENGİZ ÇETİNTAŞ. TBMM Tutanaklarında Kurtuluş Savaşı: 16. TBMM Tutanaklarında LONDRA KONFERANSI (1921)

CENGİZ ÇETİNTAŞ. TBMM Tutanaklarında Kurtuluş Savaşı: 16. TBMM Tutanaklarında LONDRA KONFERANSI (1921) CENGİZ ÇETİNTAŞ TBMM Tutanaklarında Kurtuluş Savaşı: 16 TBMM Tutanaklarında LONDRA KONFERANSI (1921) http://www.cengizcetintas.com cengizcetintas@outlook.com 1 TBMM Tutanaklarında Kurtuluş Savaşı: 16 LONDRA

Detaylı